Küçük Oyunlar Mm-3_zps38d4803f
Küçük Oyunlar Mm-3_zps38d4803f
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaAnasayfa  KapıKapı  Latest imagesLatest images  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  

 

 Küçük Oyunlar

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
David Collins
Cadı l Felsefe ve İmitasyon Profesörü
Cadı l Felsefe ve İmitasyon Profesörü
David Collins


Mesaj Sayısı : 118
Kayıt tarihi : 24/06/12
Yaş : 30

Küçük Oyunlar Empty
MesajKonu: Küçük Oyunlar   Küçük Oyunlar Icon_minitimeCuma Mart 08 2013, 14:38

Artık Caitlyn ile konuşmasının vaktinin gelmişti. Sihirbazlar konusunda görüş ayrılıklarının olduğu bir gerçekti. Yine de her şeye rağmen verdiği bir söz vardı. O hayatı boyunca sözlerinden geri dönen bir adam olmamıştı. Ona göre söz bir kez verilirdi ve yerine getirmek bir zorunluluktu. Zaten yerine getiremeyeceği bir şey için asla söz vermezdi. Çünkü onun gözünde bu yalanla eş değer şeydi. Akademideki odasında kahvesini yudumlarken bir yandan da ona gelmiş mektupları okuyordu. Her ne kadar iletişim çağında olup aynı anda büyülere sahip olsalar da bazı zamanlar eski moda şeyler daha çok ilgisini çekiyordu. Yaşı gereği bir çok şey görmüştü. Kafasını meşgul eden her şey uzaklaştırarak yazılara tekrar göz attı. Onun kısmende olsa emrinde çalışan biri olabilirdi ama Caitlyn'in aynı zamanda yakın bir arkadaşıydı. Bu yüzden bu şekilde ona görüşlerini bildirmesi rahatsız ediciydi. Belki de liderleri sandığından da daha meşgul biriydi. Zaten bu nedenle kendine bir yardımcı ya da daha çok bir temsilci seçtiği duymuştu akademi içinde. Caitlyn madem işlerin böyle yürümesini istiyordu o da fikirlerini aracı ile ona iletecekti. Kendi dersinin olmadığı zamanlarda ortadan kaybolduğu için akademide ki hiç bir Profesörü tanımıyordu. Bir tek Albertı gerçi oda akademi müdürü olarak görüldüğü için Caitlyn onu tanıştırmıştı. Yoksa onun hiç öyle bir niyeti yoktu birileri ile tanışmak... Yalnızlık ona huzur veriyordu, tabi özel işleri için de yalnız olması en iyi şeydi. Akademi de savaştan uzak yaşayan sıradan bir adam gibi görünebilirdi ama hala kaldığı yerden işlerine devam ediyordu. Karanlık tarafa olan kini hiç bir şekilde azalmamıştı. Ona yaptıklarını öyle ya da böyle bir şekilde onlara ödetecekti. Zaten tahsil işlemlerine de azar azar başlamıştı. Bir kaç yeni yetme cadıyı öldürdüğünde bundan gerçekten zevk almıştı. Ne kadar da zavallılardı onun gözünde karanlığın cazibesine kapılmış olan gereksiz mahluklar.

Kahvesini bitirdiğinde sessizce odasından ayrıldı. Oda her zamanki gibi darmadağınık bir haldeydi. Koridora çıktığında temsilci cadıyı bulması gerekiyordu. Acaba nerede olabilirdi diye düşündü bir süre en azından adını öğrense iyi olurdu ama onu bile bilmiyordu. Bildiği tek ley simyager olduğuydu ve bu şimdilik işine yarardı. İkinci kata çıktıktan sonra sonunda odayı buldu. Kapıyı saygı gereği bir kere tıklattı. Hoş normalde böyle şeylere asla vakit ayırmadı. İçeri girdikten sonra karşısındaki genç cadıyı süzdü kısa bir süre. Ne yani Caitlyn'in yardımcı olarak seçtiği eleman yeni yetme bir cadı mıydı? Bazen bu cadının ne düşündüğünü merak ediyordu. Kendini tanıtma gereği duyarak söz başladı.

"Ben David sen Caitlyn'in yardımcı seçtiği cadı mısın?".
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Gloria Winston
Cadı
Cadı
Gloria Winston


Mesaj Sayısı : 134
Kayıt tarihi : 16/12/12
Lakap : Angel

Küçük Oyunlar Empty
MesajKonu: Geri: Küçük Oyunlar   Küçük Oyunlar Icon_minitimeCuma Mart 08 2013, 20:41

Simya dersinden sonra çok yorgun hissediyordu kendini. Bugünkü derste sihirbazların sayısının arttığını görmüştü. Bu aslında iyi bir şeydi. Dersine ne kadar çok sihirbaz öğrenci gelirse kendini o kara çok mutlu hissediyordu. Zaten üzerindeki bu yorgunluk da tatlı bir yorgunluktu. Öğrencilerin bazılarının dersinde başarısız olması onu son derece üzüyordu. Ama yine de her şeyi deneyerek öğreneceklerdi. Daha yeni alışıyorlardı derslere ve başarısız olmaları da son derece doğaldı. Onlardan en zoru başarmaları isteniyordu. Normal derslerin yanında bir de sihirbazlara özel olan derslere katılmak zorunda kalıyorlardı. Bu hiç de kolay bir şey değildi. Zaten kendisi de öğrencileri pek zorlamamaya çalışıyordu. Diğer öğretmenlerin derslerde öğrencileri zorladıklarını biliyordu. Bu yüzden hiç olmazsa bir derste öğrencilerin rahat bir nefes almalarını istiyordu. Odasında bir sonraki derse hangi konuya karşı hazırlık yapacağını düşünürken bir yandan da dinleniyordu. Burada öğretmen olmaktan mutluydu. Uzun zamandır ilk defa kendini özgür hissediyordu. Yaşadığı diğer şehirlerde hep kısıtlanmış, kapana kısılmış hissediyordu. O yüzden de rahat rahat ders anlatamıyordu. Onun profesyonel olduğu şey simyacılıktı. Ama hep sıradan okullara tayini çıktığından oralarda hep kimyayla ilgili konuları işliyordu. Buraya geldiğinde ise asıl öğretmesi gereken şeyleri öğretiyordu öğrencilerine. Aynı zamanda dilediği gibi de büyülerini yapabiliyordu. Bu şehre gelmesindeki amaç sadece Caitlyn’in ona bu okulda iş teklif etmesi değil, aynı zamanda da birtakım güçlerini aktardığı sihirbazını bulmasıydı. Onun nerede olduğuyla ilgili bir yer bulma büyüsü yaptıktan sonra kader onu buralara sürüklemişti. Yakın zamanda da bulacaktı sihirbazını. Amacı ondaki güçlerini geri almak değildi. Sadece güçlerini taşıyan kişinin nasıl biri olduğunu öğrenmekti ve onu bu güçle ilgili bilgilendirmekti. Böylelikle ilerde bir savaş çıkması durumunda kendisini rahatlıkla koruyabilirdi. Onun bu okulda olduğunu biliyordu. Hatta öğrencilerinden biri olduğunu. Ama kim olduğunu tam olarak bilmiyordu. Yakın zamanda onu da öğrenecekti. Caitlyn’in sayesinde baz ritüelleri o gerçekleştiriyordu ve eğer şansına denk gelirse o sihirbazı da bulabilirdi.

Tüm bu düşüncelerin arasında kapının tıklandığını duyduğunda “İçeri girebilirsiniz!” dedi. Muhtemelen öğrencilerden biri soru soracaktı. O bunu beklerken 30’lu yaşları gösteren bir adam girmişti içeri. Bu kim olabilirdi acaba? İlk defa görüyordu; ama oldukça yakışıklı ve karizmatik görünüyordu. Gloria erkekler hakkında pek değerlendirme yapmış biri değildi; ama bu adamda çok farklı bir şeylerin olduğunu hissedebiliyordu. Kalbinin hafiften hızlı atmaya başladığını hissedebiliyordu. Ama çaktırmamaya da özen gösteriyordu. Adamın sorusu karşısında ise afallamıştı. Bu adam neden böyle bir şey soruyordu ki? Kendisinden ya da Caitlyn’nden bir şeyler mi isteyecekti? Kısa bir sessizliğin ardından Gloria: “Evet benim. Ne istiyorsunuz? Caitlyn’e bir şey iletmemi falan mı istiyordunuz?” dedikten sonra adamın yüzüne daha dikkatle bakmaya başlamıştı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
David Collins
Cadı l Felsefe ve İmitasyon Profesörü
Cadı l Felsefe ve İmitasyon Profesörü
David Collins


Mesaj Sayısı : 118
Kayıt tarihi : 24/06/12
Yaş : 30

Küçük Oyunlar Empty
MesajKonu: Geri: Küçük Oyunlar   Küçük Oyunlar Icon_minitimePtsi Mart 18 2013, 14:11

Caitlyn ile geçmişleri biraz karmaşıktı. Tanışmaları bile ayrı bir olay olmuştu. Patlak veren savaştan sadece bir süre önce tanışmış olmalarına rağmen kendini bir anda onunla savaşırken bulmuştu. Gerçi bunun belki de en önemli nedeni ailesine olanlardı. Karanlık taraf ondan çok fazla şey alıp götürmüştü. Şimdi bile kalbinin iyi tarafta olmasına rağmen karanlıkla kaplı olmasının nedeni buydu. Hiç bir zamanda bu karanlığı kaybetmeyecek gibi görünüyordu. Çünkü kalbini ısıtan şey ondan alınmıştı. Her insanın hayatında belki de bir kez başına gelecek bir şeyi yaşamıştı. Alessa, kalbinin tek sahibi olan cadı. Bunun yanında ona en büyük hediyeyi veren kadındı. Ona verdiği hediye elbette aşkıydı ama o bunun yanında daha büyük bir hediye vermişti ona, kızları Clare. Her şey o günlerde öylesine güzeldi ki kendine bir aile kurmuştu. Bunun dışında elbette kendi için uğraştığı şeyler vardı ailesi içinde öyle. Ama her zaman tarafsız biri olmuştu o zamanlar. Ailesine bir şey olmasını istemediği için uzak duruyordu. Ama karanlık yine de peşini bırakmamıştı. Savaşın başlaması ile yaşanan kaosta hayatta en çok değer verdiği iki varlığı kaybetmişti. Sonra sadece bir kaç gün sonra Caitlyn ile tanışmıştı. Ailesine bunu yapan kişilerin karanlık taraf olduğunu öğrendiğinde içindeki nefreti güçlü bir silaha dönüştürmeye karar vermişti. Bununla birlikte Caitlyn’in teklifini neredeyse hiç düşünmeden kabul ederken savaşta onunla birlikte olmuştu. Kabinde açılan derin yara onca kişinin kanı ile silinse de geçmemişti. Öfkesi bile hala yerinde duruyordu. Onları kaybedeli ne kadar olmuştu. Yüz yıl, iki yüz yıl... Her şeyi hala dün gibi hatırlarken geçen zaman hiç bir şey ifade etmiyordu. Belki de içten içe sihirbazları zorlamasının nedeni buydu. Kendisi savaşın en gaddar kısmı ile yüzleşmişti. Bir anda bunları aklına getirmek hiç hoşuna gitmedi. Kafasını şimdi ki zamana yoğunlaştırarak asıl işine öncelik verdi. Caitlyn’e ulaşması gerekiyordu ve şu an durduğu kapının arkasında da ona ulaşması için araya konan elçi vardı.

Kapıdan içeri girdikten sonra kendini tanıtmıştı öncelik olarak. Sonrasında ise cadıyla göz attı. Yaydığı aura yaşını gözler önüne seriyordu. Caitlyn gibi güçlü ve iyiliğin lideri olarak kabul edilen kişinin böylesine yeni yetme bir cadı ile çalışması ona tuhaf gelmişti. Gerçi o cadının yapmaya çalıştığı çoğu şeyi de anladığı söylenemezdi. En başta bu akademinin amacını anlamıyordu. Tamam belki sihirbazlar silah olarak kullanılabilirdi. Ama sadece kısa bir süre onun dışında ayak bağından fazlası olmazlardı. Savaşta hem karanlıkla uğraşıp birde bebek bakıcılığı yapmak zor işti. Ama Caitlyn’in bu konudaki takıntısı onu çıldırtıyordu. Cadı ile aralarında oluşan sessizliği sonunda bozmaya yönelik kızın konuşmaya başlaması ile ona dikkatini verdi. Cadı konuşurken onu bir süre inceledi. Yeni yetme bir cadı olduğu gerçekti, en azından gücü bunu hissettiriyordu. Ama bunların yanında oldukça güzel olduğu gözünden kaçmadı. Kalbini, verdiği tek kadından sonra hiç kimseye açmamıştı. Bir kez bile... Geçen onca zamanda yatağına attığı her kadın bir ihtiyaçtan fazlası olmamıştı. Kıza cevap verme gereği duymadan kapıdan içeri girerek ardından kapıyı kapattı ve masanın kenarındaki sandalyelerden birine oturdu.

“Evet aslında var bana bir kaç yazı göndermiş sen onu burada temsil eden kişi olduğuna göre seninle de konuşabilirim”

Konuşmasından sonra cadının daha adını bile bilmediğini fark etti. Kızla belki de düşündüğünden biraz daha fazla vakit geçirebileceğini düşünerek içinden bir büyü mırıldandı ve masanın üzerinde iki adet kahve oluştu. Elbette kendisinin içmeyi düşündüğü kahve oldukça koyuydu. Kahvesinden bir yudum aldıktan sonra konuşmaya başladı.

“Daha önce tanıştırılma fırsatımız olmadı. O yüzden konulara girmeden önce kendimi yeniden tanıtmalıyım. Ben imitasyon Profesörü David Collins”.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Gloria Winston
Cadı
Cadı
Gloria Winston


Mesaj Sayısı : 134
Kayıt tarihi : 16/12/12
Lakap : Angel

Küçük Oyunlar Empty
MesajKonu: Geri: Küçük Oyunlar   Küçük Oyunlar Icon_minitimeC.tesi Nis. 06 2013, 14:22

Kapının tıklatılmasıyla öğrencilerden birinin geldiğini düşünmüştü. Ne de olsa öğrencilerine dersle ilgili her zaman soru sorabileceklerini söylemişti. Ayrıca sadece simya ile ilgili değil diğer her konuda da soru sormakta özürlerdi. Gloria genç sihirbazların sadece öğretmenleri olmak istemiyordu. Aynı zamanda onlara yol gösterebilecek biri, bir klavuz ya da bir arkadaş gibi olmak istiyordu. Belki bir arkadaş kelimesi öğrenciler tarafından garip karşılanabilirdi; ama Gloria bu kelimeyi üstüne basa basa öğrencilerine söylemişti. Bu dönemin ilk öğrencisi de şimdi geliyor diye düşünürken tam tersi bir durumla karşılaşmıştı. Bir öğrenciden çok karşısında hiç tanımadığı ve aurasından büyücü olduğunu anladığı kişiye dikkatle bakmıştı. Adam daha Gloria’ya oturabilir miyim diye sormadan hemen boş koltuklardan birine geçmişti. Gloria onun bu tavrı karşısında biraz sinirlenmişti; ama hiç bozuntuya vermeden nazik bir ses tonuyla ne istediğini sormuştu. Adamın konuştuklarını dinledi.

“Ne tür yazılar göndermiş acaba? Ne gönderdiğine bakabilir miyim bir sakıncası yoksa? Ayrıca evet Caitlyn’i burada temsil ediyorum. Bazı işler nedeiyle şu sıralar biraz yoğun. Bu yüzden bana kısa süreliğine işlerimi yapar mısın dedi ve bende kabul ettim.”

Masada beliren kahvelere karşılık karşısındaki büyücüye sıcak bir gülümseme göndermişti. Az önceki düşünceleri yeniden zihnine dolmaya başlamıştı. Bu adamda farklı bir şeylerin olduğunu hissediyordu. Gloria’yı ona çeken bir şeyler vardı. İlk başta yaptığı kabalık yüzünden ona sinirlenmesi gerekiyordu; fakat kızamıyordu ona. Belki ona hissettiği çekim yüzünden böyleydi ya da sakin bir kişiliği olduğundan dolayı bu durumdaydı. Bunu bilemiyordu. Ama bildiği şey varsa o da bu adama şu an kızamamsıydı. Zaten az önce olan bir şeyi şimdi açığa çıkarmanın da manası yoktu. Az önceki olanlar atlatılmıştı ve şu an birlikte kahve içip Caitlyn’in gönderdiği yazılara dair konuşacaklardı. Büyücünün kendini tanıtması üzerine Gloria da adını söyleme gereği duymuştu.

“Evet, tanıştırılmadık. Ben bu okula daha yeni gelen biriyim. Öncelikle kahveler için teşekkür ederim. Tanıştığımıza memnun oldum. Benim adım da Gloria, Gloria Winston. Simya profesörüyüm. Şimdi asıl konumuza dönecek olursak yazılardan bahsedelim biraz ve siz bu konuda neler öğrenmek istiyorsunuz?”


En son Gloria Winston tarafından Ptsi Mayıs 06 2013, 14:10 tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
David Collins
Cadı l Felsefe ve İmitasyon Profesörü
Cadı l Felsefe ve İmitasyon Profesörü
David Collins


Mesaj Sayısı : 118
Kayıt tarihi : 24/06/12
Yaş : 30

Küçük Oyunlar Empty
MesajKonu: Geri: Küçük Oyunlar   Küçük Oyunlar Icon_minitimePaz Nis. 21 2013, 23:03

Kaba biri gibi görünebilirdi. Ama zaten buraya yeni yetme bir cadıyı etkilemek için gelmemişti. Onun şu an için tek bir sorunu vardı, o da Caitlyn ile arasındaki bu durum... Konu sihirbazlar olduğunda böylesine bir düşünce ayrımına giriyorlardı. Aslında başından beri bunun böyle olacağını ona söylediğini anımsadı. Ama o yinede onu uyarmaya karar vermişti. Üstelik onun hiç hoşlanmadığı bir şekilde... O, Caitlyn'i hep dostu olarak görmüştü. Ailesini kaybettikten sonra hayatına giren ilk kişiydi. Bu yüzden cadı bilmese bile o, onun için değerliydi. Caitlyn ise sanki kölelerinde birine emir verir gibi ona bir kaç yazı göndermişti. Bir yazı... Bunun anlamı neydi. Birine yazılı bir mesaj bırakmak aslında onunla konuşmaya gerek bile olmadığını gösterirdi. Yani en azından böyle bir konuda, patron çalışan ilişkisi. Genç cadıya, aklındakileri söyledikten sonra kızın sözlerini dinledi. Tatlı sesi nedeniyle kızı dinlemek nispeten kolay oluyordu. Duyduklarıyla suratında yarım bir gülümse oluştu.

"Elbette kağıtlara bakabilirsin. Madem onun yardımcısısın onun hakkında herkesten daha fazla bilgin olması gerekir, yanılıyor muyum? "

Konuşmasından sonra içecek bir şeylere ihtiyacı olduğunun bilincinde koyu bir kahve hazırladı kendine elbette ufak bir büyüyle de aynı kahvenin daha normalini cadı için oluşturdu. Kızın kendini tanıtması ile konuya girmeye karar verdi.

"Memnun oldum, Gloria... Konu şu, sihirbazların eğitimi... Bence işe yaramazlar sürüsüne eğitim vermek boşuna... Şayet veriyor olsak bile bence Caitlyn'in istediği gibi kolay şekilde olmamalı. Onları bir savaşa ellerine lolipop vererek hazırlayamayız."

Kelimeler ağzından dökülürken farkında bile olmadan öfkeyle konuşmuştu. Ama savaşı en acı şekli ile görmüş ve geçirmiş biri olarak bu şekilde eğitimi kabul edemiyordu. Ailesinin intikamı için yıllardır avlanmış ve en kötüsü denilen kişilerle karşılaşmıştı. Şimdi bu sihirbazların o cadılarla karşılaşmalarını düşünüyordu da... Her birinin bir cesetten farksız olması kaçınılmazdı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Gloria Winston
Cadı
Cadı
Gloria Winston


Mesaj Sayısı : 134
Kayıt tarihi : 16/12/12
Lakap : Angel

Küçük Oyunlar Empty
MesajKonu: Geri: Küçük Oyunlar   Küçük Oyunlar Icon_minitimePtsi Mayıs 06 2013, 14:11

Bugününü sakin geçirmeyi planlarken ufak bir ziyaretle planları alt üst olmuştu. Hatta bugün erken çıkmayı bile düşünüyordu. Zira öğrencilerine her zaman gelebilirsiniz demişti; fakat hiçbir öğrencisi odasına gelmiyordu doğru dürüst. Sınıfın çalışkanları geliyordu sadece ofisine. Bütün öğrencilerinin soru sormak için ofisine gelmesini isterdi. Çünkü bu, öğrencilerin derse ilgi duyduğunun bir göstergesiydi. Bugün ise hiçbir öğrencisi uğramamıştı ofisine. Bu yüzden de erkenden ayrılmayı düşünüyordu okuldan. Evine giderek soğuk bir duş almayı ve patlamış mısır yaparak film keyfi sürmeyi düşlüyordu. Fakat bütün bu planlar şimdilik askıya alınmıştı. Öncelikli olarak bu genç adamın sorununu çözmesi gerekiyordu. Hem sorunu çözmesi ne kadar uzun sürebilirdi ki? Mektuplara bir göz atıp sorunun çözümünü dile getirecekti o kadar. Sorunları çözmede stüne yoktu. Ayrıca Caitlyn'in güvenini de sarsmak istemiyordu. Boşu boşuna Gloria'ya güvenmemişti sonuçta. Neden vekili olarak seçtiğini hala anlamlandıramıyordu; ama yine de bu tür bir görevden dolayı son derece memnundu Gloria.

Genç adamın sorusuna karşılık olarak: "Hayır, yanılmıyorsunuz; fakat Cailtyn'in gönderdiği mektuplarla pek ilgilenmiyorum. Caitlyn bana bir şey yapmamı söylerse yapıyorum. O yüzden gönderdiği mektuplar hakkında pek bir bilgim yok." dedi. Daha sonra mektupları eline alarak onları okumaya başladı. Genç adam yerine artık David demenin daha yerinde olacağını düşünerek ona sinirlenmeye başlaıştı yeniden. Neden böyle bir şey düşünüyordu? Tabiki de sihirbazları eğitmeleri gerekiyordu. Onları büyük savaşa hazırlamaları gerekirdi. Diğer profesörler öprencileri oldukça çok zorlasa da kendisi böyle bir şeye karşıydı. Aslında kendi de onları zorlamalıydı; fakat en azından bir derste rahat nefes almalarını istiyordu öğrencilerin. Kendisi tek başına öğrenmişti güçleriyle ilgili her şeyi. Bir ailesi yoktu ya da ona cadı olduğunu ve neler yapabileceğini öğretebilecek birileri. O tek başına ğrenmişti her şeyi ve avcılar onu bulmaya yaklaştıklarında Gloria bunu hissederek birtakım güçlerini sihirbaz denilen insanlardan birine aktarmıştı. O zaman henüz çok küçüktü. Avcılar da çocukların daha kolay hedef olduklarını düşüerek onları daha fazla avlıyorlardı. Bu bir vahşet olsa da Gloria onların elinden kurtulmayı başararak güçlerinin bir kısmını vermişti bir bebeğe. Bir kız bebeğine. Daha sonra da o bebeğin izini kaybetmeye çalışmıştı. Zira kendisi bulunursa o bebek de tehlike altında olacaktı. Geçmişini bir kenara bırakarak David'in sorununa bir çözüm bulması gerektiğini hatırladı.

"Tabiki de sorunla ilgili elimden geleni yapıcam. Ama ondan önce sihirbazlara böyle dememenizi öneririm. Sonuçta onlar da ellerinden geleni yapıyorlar büyük savaşa hazırlanmak için. Belki bazıları daha gülerini yerine oturtamadılar; ama biz de onlara yardım etmekle sorumluyuz. Onları bir kenara atarak bizim ne kadar başarılı olacağımızı düşünüyorsunuz ki? Çok gçlü cadıların birçoğu karanlık tarafta ve çok az bir kısmımız onlarla savaşmaya hazırlanıyoruz. Geri kalanlar ise büyük savaştan kaçmaya çalışıyorlar. Bizde bu ara zamanda sihirbazlara elimizden gelen eğitimi vererek onları güçlü yapmalıyız ve gerektiği kaar da zorlamamız gerek tabiki de. Bu yüzden başka bir sorununuz yoksa buyrun kapı orada. Gidebilirsiniz artık."
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
David Collins
Cadı l Felsefe ve İmitasyon Profesörü
Cadı l Felsefe ve İmitasyon Profesörü
David Collins


Mesaj Sayısı : 118
Kayıt tarihi : 24/06/12
Yaş : 30

Küçük Oyunlar Empty
MesajKonu: Geri: Küçük Oyunlar   Küçük Oyunlar Icon_minitimeSalı Tem. 09 2013, 13:21

Cadının, hiç bir şeyden haberi olmadığı açıktı. Caitlyn, neden böyle bir yeni yetmeyi yardımcısı yapmıştı, onu anlamıyordu. Zaten hangi yaptığını anlıyordu ki... Zaten Sihirbazları eğitmeye bu denli takılmasının anlamadığı için şu an burada bu cadı ile muhatap oluyordu. Kızın cevabından sonra önündeki kahveden bir yudum aldı. Cadıyı okumak bir şekilde kolay geliyordu ona. Öfkesini elle tutulur bir şekilde hissediyordu. Peki bu öfke ne içindi. Sadece Caitlyn'in düşüncelerini kabul etmiyordu, hepsi bu. Ama yinede her şeye rağmen verdiği söz yüzünden ona yardım ediyordu. Bu konuşmanın ardından burada fazla durmak istemediğinden gidecekti. Elbette cadı sözlerinin cevabını verdikten sonra... Öfkesini hissettiğinden canını sıkacak bir konuşma olacağını tahmin etse de kızın iyiliği için böyle bir şeyin olmamasını tercih ediyordu. Yine de kız konuşmaya başladığında daha ilk cümle de konu patlak vermişti. Konuşmayı sonuna dek sabrederek ve elindeki kahve ile oyalanarak dinlese de tüm konuşma bittiğinde öfkesi gözünden belli oluyordu. Ayağa kalkıp masaya biraz daha yaklaştığında konuşmaya başladı.

"Sırf düşüncelerim sizden farklı ve biraz katı diye kurtulmak için beni kovuyor ne kadar da yetişkince bir davranış. Üstelik bir de tatlı dille... Biliyor musun güzelim? Tatlı dilini de kullanmış olsan beni öfkelendirdin ve bunu çok büyük bir hata, sana göstereceğim"

Sesli dile getirdiği bir lanet ile cadının tüm güçleri ellerinden alınmıştı. Bu yasaklı ve eskilerde kalmış bir lanetti. Yeni yetmelerin hiç birinin bilmediği... Kızın öfkesinin korku ile yer değiştirmesini istiyordu. Bu yüzden hızlı bir şekilde Gloria'nın yanına giderek onu kızı hızla duvara yapıştırıp boğazını sıktı.

"Aslında canını yakmak istesem de bu seksi bedene zarar vermek istemiyorum. Acaba bedenin elbiseler yokken de böylesine seksi mi? Sanırım bunu birazdan göreceğiz."

Bu konuşma ile ona iyice sokuldu. Niyeti dudaklarını öpmek değildi bu yüzden ilk olarak boynuna yönelip tenini tadını aldı. Ardından elleri üzerinde gezerken kıyafetlerini parçalara ayırdı, ta ki cadı çıplak kalana kadar..."
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Gloria Winston
Cadı
Cadı
Gloria Winston


Mesaj Sayısı : 134
Kayıt tarihi : 16/12/12
Lakap : Angel

Küçük Oyunlar Empty
MesajKonu: Geri: Küçük Oyunlar   Küçük Oyunlar Icon_minitimeSalı Tem. 09 2013, 14:40

Neden bu kadar sert bir açıklama yaptığını anlayamıyordu. Aslında cevabı oldukça basitti. Karşısındaki cadının sihirbazları sevmemesiydi sebep. Neden sevmiyordu ki sanki? O kadar zor bir şey değildi bu. Sonuçta bu okulda öğrencilere bir şeyler öğretmek için geliyorlardı ve öğrencileri sevmeden de işini layıkıyla yapma gibi bir durum söz konusu olamazdı. Hem David denen adama duyduğu sinir hem de geçmişinde yaşadığı kötü olaylar neticesinde yaşadığı gerilim nedeniyle sert bir cevap vermişti ve David'in odasından gitmesini istemişti. Fakat adamın gitmeye niyeti yoktu. Canı sıkılmış bir halde ofladı. Sesi duyulacak şekilde bir oflamaydı bu. Biaz daha lkendisine yaklaşan adama ve sarf ettiği sözlere şaşkınlıkla bakakaldı. Neyden bahsediyor olabilirdi ki? Sadece işi bittiği için artık odasında bulunmasının bir anlamı yoktu bu adamın. Ayrıca bir hata yaptığı da yoktu  Sadece bir an öcne bu adamın odasında çekip gitmesini istiyordu. Fakat ters birine denk gelmişti bugün ve kurtuluşu da yoktu.

"Bana neyi göstereceksiniz acaba? Sadece sizden gitmenizi rica ettim o kadar. Bir sürü işim var. Sizinle ve saçma oyunlarınızla uğraşacak vaktim yok"


Konuşması biter bitmez sesli bir şekilde dökülen kelimelerden hiçbir şey anlayamasa da duvara yapıştırılıp boğazı sıkılıyordu David tarafından. Elleri, David'in ellerini boğazından kurtarmaya çalışırken diğer yandan da debeleniyordu David'in kıskacından kurtulmak için. Büyü yapmak aklına gelmişti bir an için; ama hiçbir şey gelmiyordu elinden. Anlaşılan David denen bu pislik adam bütün güçlerini almıştı. Onun yaptığı davranışlar yüzünden ondan geçen her dakika daha da nefret ediyordu. Boğazını sıkan eller gevşediğinde bir öksürük çıkıverdi dudaklarından. Yine de David ona iyice sokulmuş ve elbiselerini parçalamıştı. Tüm bedeni tanımadığı bir adam karşısında çıplak kalmıştı. Bundan ötürü hem nefret duyuyor hem de utanıyordu. Mahrem yerlerini elleriyle kapatmaya çalışırken sivri topuklu ayakkabısının sivri kısmını adamın canını yakmak istercesine sert bir şekilde adamın ayağına bastırdı ve canı yanan adamın kıskacından kurtulduğunda eline geçirdiği vazoyu David'in başına geçirdi.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
David Collins
Cadı l Felsefe ve İmitasyon Profesörü
Cadı l Felsefe ve İmitasyon Profesörü
David Collins


Mesaj Sayısı : 118
Kayıt tarihi : 24/06/12
Yaş : 30

Küçük Oyunlar Empty
MesajKonu: Geri: Küçük Oyunlar   Küçük Oyunlar Icon_minitimeSalı Tem. 09 2013, 15:22

Kızı duvara yapıştırdıktan sonra dudakları teninde gezmeye başladı. Tadı hoştu, en azından tadılmaya değer. Kızın korkusunu hissettiğinde yüzünde sinsi bir gülümse oluştu ve hemen ardından bu korkuyu biraz daha arttırmak için kızı çırılçıplak bıraktı. Göz ucuyla kızın bedenine baktığında seksi ve güzel olduğunu fark etti, şimdilik tadılmaya uygun gibi görünüyordu. Bu yüzden dokunuşlarını biraz daha hızlandırdı. Ama sonra bir anda ayağındaki acı ile geriye doğru çekildi. Kızın topuklu ayakkabılarını canını yakmıştı ve hemen ardından başına yediği vazo ile siniri tavan yapmaya yetti. İçindeki tüm karanlık aura iş başına geçtiğinde yaptığı büyü odadaki tüm eşyaların parçalara ayrılıp kırılmasına neden oldu. Tüm eşyalar tek tek parçalara ayrılıp kırılırken kızı bileğinden yakaladı ve yeniden duvara yapıştırdı. Uyguladığı bir büyü ile el ve ayak bilekleri bağlandı.

"Saçma dediğin bu oyun içinde gerçekten acı çekeceksin. Biliyor musun? Teninin tadı ve bedenin zevk verilmeye değer görünüyordu. Ama her şeyi mahvettin. Sen şu an zevk verilmeye değmezsin, onun dışında sana bir ceza vereceğim, bakalım çıplak halde dans etmekten hoşlanacak mısın?"

Az önce dağıttığı her şeyi yerli yerine getirdiğinde cadıyı masasının üzerine çıkartıp yüksek sesle bir büyü mırıldandı. Aslında daha çok bir lanet... Cadı gün batımına dek masanın üzerinde bu halde dans edecekti. Bu lanet bitene dekte hiç bir büyü yeteneği olmayacaktı. Bu odaya ilk geldiğinde oturduğu sandalyeye oturarak bir süre kızın dansı izledi. Her figür bir öncesinden daha seksiydi.

"Dua et de gün batımına kadar bu odaya kimse gelmesin yoksa bu manzarayı gören tek kişi ben olmayacağım. Hoşçakal"

Bu konuşmanın ardından odadan ayrıldı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Gloria Winston
Cadı
Cadı
Gloria Winston


Mesaj Sayısı : 134
Kayıt tarihi : 16/12/12
Lakap : Angel

Küçük Oyunlar Empty
MesajKonu: Geri: Küçük Oyunlar   Küçük Oyunlar Icon_minitimeÇarş. Tem. 10 2013, 22:09

Öfkesini kusmuş olmanın verdiği rahatlamanın beraberinde getireceklerini tahmin edemezdi. Yaptığı nazik bir hoşçakal konuşmasının ardından kendisinden oldukça yaşlı ve tehditkar olan bir adamın yapacaklarını tahmin edemezdi. Boğazının sıkılıyor olması, David'in ona iyice sokulması ve elbiselerinin parçalanması. Bu kadar hor görülmeyi hak etmiyordu. Küçük bir konuşmanın geldiği hal onun şaşırmasına neden olmuştu. Bir sürü duyguyu aynı anda yaşıyordu aslında. Öfke, nefret, utanç ve şaşkınlık... Tüm bunların arasında bedeninde gezinen eller ve öpücükler kısa süreliğine onun içinde farklı bir şeylerin uyanmasına neden olsa da şu an için öfkesi her şeyden ağır basıyordu. Hayatı boyunca bu kadar çok herhangi bir şeye öfke duyduğunu hatırlamıyordu o malum olay dışında. Bütün ailesini kaybetmiş olmanın verdiği öfke bu yaşadığı durumdan bin kat daha kötü bir şeydi. İyimser olan birine göre bu kadar çok öfkeyi bünyesinde barındırması normal bir şey miydi bilemiyordu; ama nadiren olan bir şey için fazla düşünmek de istemiyordu.

Karşısındai cadıya tüm öfkesini kusmak istiyordu. Güçleri elinden alınmış olmasına rağmen sivri burunlu ayakkabıları ve vazosu sağolsun kısacık bir zamanda da olsa David'in canını yaktığını bilmek onu memnun etmişti. Fakat David'in karanlık aurasını hisseder hissetmez de korkmaktan çok sadece ürpermişti. Oldukça cesur bir kişiliğe sahipti ve kimseden de korkmuyordu. Yaşanacak bir savaşa hiç düşünmeden katılabilirdi. Bileğinden yakalnıp duvara yapıştırıldığında yeni bir büyüyle kımıldayamaz hale gelmişti ve öfkeli bakışlarını karşısındaki cadıya dikti. Söyledikleri ise öfkeli bakışlarının fal taşı gibi açılmasına neden oldu. Bedeni bağlardan kurtulup masanın üstüne çıkarıldığında David'in bir sonraki adımının ne olacağını merak ediyordu tabi bir yandan da irkilmekten sıyrılıp krkmaya başlamıştı. Küçük bir konuşmanın onu getirdiği hali düşününce biraz fazla dik başlı olduğunu anlamıştı; ama her şeyi düzeltmek için artık çok geçti. Gururu bu adamdan özür dilemesini engelliyordu. Zaten bu adamın karşısında Gloria da gurur falan kalmamıştı ya neyse. Yeni bir büyüyle dans etmeye başlamıştı ve geçen dakikalarla birlikte bedeni yavaş yavaş yorulmaya başlamıştı. Küçük düşürülmenin ne demek olduğunu yakından görmüştü ve hiç iyi bir şey olmadığını öğrendiği gibi bunun intikamını almak için de yemin etmişti ama içinden. Bu büyünün gün batımına kadar sürecek olması ve başkası tarafından görülmek gibi bir riskin olması da onu telaşlandırmıştı. Yaşlı cadının ayağa kalkıp gidiyor oluşuna sevinmişti.

"Bunun hesabını bana vereceksin. Senin kadar tecrübeli olmayabilirim; ama ben,m de bildiğim bir şeyler varsa bunu sana yakında ödetiyor olacağım."


David gidiyorken bunları sylemişti ve gün batımına kadar kimsenin odasına gelmediğine seviniyordu.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Küçük Oyunlar
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Küçük Bir Görev
» Küçük Pürüzler
» Küçük Kaçamak
» Aşk, Nefret ve Küçük Muziceler
» Beklenmeyen Küçük Misafir...

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: Simya Dersliği-
Buraya geçin: