Acemi Köle Mm-3_zps38d4803f
Acemi Köle Mm-3_zps38d4803f
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaAnasayfa  KapıKapı  Latest imagesLatest images  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  

 

 Acemi Köle

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Misafir
Misafir




Acemi Köle Empty
MesajKonu: Acemi Köle   Acemi Köle Icon_minitimeC.tesi Eyl. 07 2013, 19:34

Koluna genç perinin ismi kazınırken canı çok yandığından çığlıklar atmıştı. Bir yandan da gözünden yaşlar akıyordu. Bu kadar kötü bir şeyi hak etmek için ne yaptığını hafızasında yoklarken perinin verdiği ilk emir komiğine gitmişti. Bir peri olarak adını öğrense ne olurdu öğrenmese ne olurdu. Her iki türlü de Daphne’ye insanmış gibi davranacak mıydı? Hayır, hiç sanmıyordu. Kim bilir eğlenmek uğruna Daphne’yi ne tür kötü emellerine alet edecekti? Kolunda oluşan yara ilk emre karşı çıktığında sızlamaya başlamıştı. Dudaklarından dökülen hafif iniltilerden sonra öfkeli gözleriyle karşısındaki ukala periye baktı. Öfkesi bedeninin alev almasına neden olurken daha fazla yarasının acımaması için ismi dökülüvermişti dudaklarından istemeyerek. Eğer hayatta kalmak istiyorsa bu perinin verdiği emirlere katlanmak zorunda kalacaktı. Canının yanması karşısında bu genç perinin kahkaha atması bardağı taşıran son damla olmuştu. Üzerindeki büyü kaldırıldığında ayağa kalkarak çocuktan yana bakmamaya özen gösterdi. Zira öfkesi hala yerindeydi ve birilerinden bunun acısını çıkarmazsa kendine zarar vereceğini biliyordu. Ama çocuk kendine daha da çok öfkelenirse neler olacağını tahmin edemediğinden sakin kalmaya mecburdu. Derin bir nefes alarak çocuğa döndü ve onun ismini söylemesi karşısında yüzüne alaycı bir gülümseyiş yerleştirdi.

“Jace! Ben senin isminden nefret ettim ama. Üstelik şimdi kimin evine gidiyoruz? Kölen olabilirim ama senin evine gitmek… Hiç sanmıyorum.”

Yarası yeniden sızlamaya başlayınca zoraki de olsa Jace’e ilerleyerek onun bedenini kendisine hapsetmesine izin verdi. Saniyeler içinde Jace’in evine vardıklarında etrafa göz gezdirmeye başladı. Bekar ve kaba bir erkeğe göre oldukça düzenli bir evdi. Jace’i umursamayarak koltuklardan birine yerleşti ve onun diyeceği şeyleri bekledi. Bu sırada ellerini birbirine kavuşturmuş, yerdeki halıya bakmakla meşguldü. Sinir bozucu sessizliğe daha fazla dayanamayarak Jace’e dikti donuk bakışlarını.

“Daha ne kadar sessiz kalmayı düşünüyorsun? Emir vermeden önce nerede kalacağımı söylersen sevinirim ve bir de…. Banyonun nerede olduğu göstersen hiç fena olmaz.”
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Jace Light
Hava Perisi
Hava Perisi
Jace Light


Mesaj Sayısı : 276
Kayıt tarihi : 08/07/13
Yaş : 32
Lakap : Kalpsiz, Sapık, Bencil

Acemi Köle Empty
MesajKonu: Geri: Acemi Köle   Acemi Köle Icon_minitimePaz Eyl. 08 2013, 13:45

Kızın öfkeli gözlerinin eşliğinde itaatsiz davranışlar sergilemesi tıpkı ona söylediği gibi canını yakmıştı. Birini köle yapma konusunda yeni olsa da yaptığı her işte en iyi olma isteğiyle beyni hızlı çalışmış ve aklına bu büyü gelmişti. Daha önce hiç denemediği büyünün kızın tenine açtığı yaradan oldukça hoşlanmıştı. Şimdi ise bir köleye sahip olmanın tadını çıkarmalıydı. Kızın adının ardından ona ismini söylemişti. Ama ukala güzelin buna karışık söylediği kelimelerle öldürücü bakışlarını onun gözlerine dikti.

"İsmimi beğenmek zorunda değilsin köle, tıpkı benim senin ismini söylemek zorunda olmadığım gibi... Zorunlu olarak yapmak gereken tek şey emirlere uymak, elbette acı içinde kıvranmak istemiyorsan... Ayrıca elbette benim evime gidiyoruz, istesen de istemesen de..."

Kıza itiraz hakkı tanımadan kolları arasına alıp evine getirdi. Bu garipti aslında... Evine genelde yatağa atmak için bile kız getirmezdi, ama şimdi durum farklıydı. Üzeri kanlı gömleğini çıkarıp bir kenara attı, sanki kız yokmuş gibi. Kız da onu umursamadan koltuğa yerleşti. Ardından duydukları ile beyni hızlı çalışmaya başladı. Banyo iyi bir fikir olabilirdi. Üstüne hem perilerin kanı bulaşmış hem de savaş sırasında oldukça terlemişti. Üstelik şu an bir kölesi de varken neden tek başına duş yapmak zorundaydı ki... Kızla birlikte güzel bir banyo yapabilirdi. Sessizlik uzarken konuşmaya karar verdi.

"Banyonun nerede olduğundan çok sana göstermeyi tercih ederim... Yatacak yere gelince ayarlarız. Şimdi yeni emrini veriyorum, soyunup benimle banyoya girecek ve benim temizlenme mi sağlayacaksın... Elbette pis bir köle de istemem seninde temizlenmeni istiyorum. Belki vücudun yeterince hoşuma giderse bende seni yıkarım..."

Kızın bileklerini kavrayarak banyoya götürdü. Üzerindeki kıyafetlerden teker teker kurtulurken kızın emrine itaat etmesini bekliyordu.


Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Misafir
Misafir




Acemi Köle Empty
MesajKonu: Geri: Acemi Köle   Acemi Köle Icon_minitimePtsi Eyl. 09 2013, 18:01

Birisinin kölesi olmak, hem de bir perinin... Oldukça zor bir deneyimdi. Nazik ve anlayışlı bir peri olsa hadi neyseydi; fakat ukala, sapık ve kaba bir perinin kölesi olmak dayanılmaz bir acı ve tiksinti duygusu verecekti Daphne’ye. Ukala perinin verdiği ilk emir oldukça komik ve basitti. Eğer hep böyle emirler verecekse kölelik Daphne için çok kolay olacaktı. Fakat beklediği gibi olmamıştı hiçbir şey. Perinin evine gidecek olması gerilmesine neden olmuştu. Hatta bu emre itaat etmemek istemişti. Ancak kolundaki yaranın sızlamasıyla mecburen ukala perinin evine gitmek zorunda kaldı. Eve birkaç saniyede varmışlardı, ardından kaba efendisinin ne diyeceğine bakmaksızın koltuklardan birine oturmuştu. Jace’i o kadar umursamıyordu ki onun kanlı gömleğini çıkarması karşısında dahi hiçbir tepki vermemişti. Sinir bozucu sessizliği bozan ise Daphne olmuştu. Madem burada kalacaktı, o zaman hem kalacak bir odaya ihtiyacı vardı hem de temizlenmesi gerekiyordu. Fakat sapık peri olan Jace bu isteğine de farklı bir anlam kazandırarak Daphne’den kendisini temizlemesini istiyordu. Öfkeli gözlerini Jace’e dikerek bu isteğini yerine getiremeyeceğini vurguladı. Omzu istediği kadar acısındı. Böyle sapıkça bir harekette bulunacak biri değildi. Hatta vücudunu böyle sapık birine de gösterecek göz yoktu Daphne’de. Hışımla ayağa kalkarak birkaç adımda Jace’e yaklaştı ve ona bağırmaya başladı.

“Senin gibi sapık biriyle karşılaşmamıştım hiç. Madem temizlenmek istiyorsun git kendin temizlen. Ben seni asla temizlemem. Ayrıca çocuk falan mısın ki bana yaptırmaya çalışıyorsun böyle bir şeyi.”

Konuşması biter bitmez Jace tarafından kolundan çekilerek zorla banyoya götürüldü. Jace’in üzerini soyunmaya başlamasıyla arkasını dönerek ona bakmamaya çalıştı. Jace hem onu yıkamasını bekliyordu hem de soyunmasını istiyordu. Ne yapmaya çalışıyordu bu çocuk? Gidip başka kızlarla ilgilenemez miydi ki Daphne’ye böyle bir işkenceyi layık görmüştü. Yarasının sızlamaya başlaması ise ayrı bir dertti. Hatta çığlıklar atmasına ve gözünden yaşların akmasına neden olacak kadar çok acıyordu yarası. İçinden Jace’e lanetler yağdırırken üzerindeki kıyafetleri yavaşça çıkarmaya başladı ta ki iç çamaşırlarıyla kalana kadar… Yakınından bulduğu bir havluyu da vücuduna sararak arkasını döndü ve yanaklarını ıslatan yaşları silerek yavaş adımlarla Jace’e doğru yürümeye başladı.

“Benden başka bir şey yapmamı bekleme. Arkanı dön ve suyu aç. Ve eğer üstümdeki havluyu çıkarmaya çalışırsan ölecek olmamı bile umursamadan buradan giderim. Kendine seni tatmin edecek başka bedenler bul. Ben senin sadece kölenim oyuncak bebeğin değil. Bunu da aklından sakın çıkarma lanet olası pislik ve sapık herif.”

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Jace Light
Hava Perisi
Hava Perisi
Jace Light


Mesaj Sayısı : 276
Kayıt tarihi : 08/07/13
Yaş : 32
Lakap : Kalpsiz, Sapık, Bencil

Acemi Köle Empty
MesajKonu: Geri: Acemi Köle   Acemi Köle Icon_minitimeSalı Eyl. 10 2013, 11:29

Kızdan istediği şey ona göre oldukça basitti. Sadece birlikte banyo yapacaklardı ve elbette kölesi olan bu kız onu yıkayacaktı. Aslında böyle bir şeye ihtiyacı olmadığı ortadaydı ama bu sihirbazla eğlenmek istiyordu. Kızın itiraz konuşmasına aldırmadan onu banyoya sürüklerdi. Efendisi emir verdiğinde bir kölenin bunu uygulaması gerekirdi. Üstündekileri çıkarmaya başladığında gözlerini kıza dikti. İnatçı tavrı yüzünden yarası oldukça canını yakıyordu. Bunu gözlerindeki yaşlardan ve acı çektiği belli olan iniltilerinden anlayabiliyordu. Ama onu böyle izlemenin verdiği garip zevkle Daphne'nin iç savaşını izlemeye devam etti. Acısını yok edecek bir şey yapmıyordu sadece kölesinin kararını bekliyor ve bir an önce soyunmasını istiyordu. Sonunda kız üzerini çıkartmaya başladığında onu izlemeyi sürdürdü. Utangaç küçük köle iç çamaşırlarını çıkarmayı reddediyordu. Hatta iç çamaşırlı hali ile de onu görmemesi için kendini havluya sarmıştı. Gözlerinin bayram etmesi gereken bu anı bozduğu için bakışları yeniden karanlık haline döndü. Kızın sözleri ise ayrı bir dertti.

"Daphne... Daphne... Daphne... Sanırım yaşadıklarımız ve benim peri olma gerçeğim ve aynı zamanda şu an benim evimde olma gerçeği sana hiç bir şey öğretememiş. Her neyse sana seve seve ders verebilirim..."

Mırıldandığı bir büyü ile sihirbaz kızın bu evden çıkmasını engelledi. Dışarıya açılan tüm kapılar açıldığında dışarı çıkarken onu tekrar evin içine sokacaktı. Yaptığı büyü ise sadece bundan ibaretti. Söz dinlemez sihirbazı kurtulacağını sanıyorsa gerçekten yanılıyordu. Kıza doğru yavaş adımlar attığında onu tutarak duvara yasladı. Bedenini, bedenine bastırdığı için kızın hareket etme şansı kalmamıştı.

"Şimdi güzelim banyo ve soyunma emrinden vazgeçiyorum. Şimdi düşündüm de seni kendi ellerimle soymak daha çok hoşuma gider..."

Bu konuşmanın ardından sihirbazın dudaklarını kapandı. Üzerindeki havluyu çekiştirerek ayaklarına düşmesinin sağladıktan sonra öptüğü dudaklar ona karşılık verdiğinde yavaşça boynuna ilerledi. Kızın boynunu baştan çıkarıcı bir şekilde ısırırken, öpmeye başladı. Bir eli göğsünü sıkarken diğer sutyenin kopçasını çıkardı. Lanet sutyen artık yenide olmadığında dudakları yavaşça tatlı görünen dolgun göğüslere kaydı. Bir tanesini ağzına aldığında bu sefer eli aşağılara inerek küçük bez parçasını aşağı itip kadınlığını okşadı. Kızın inlemeleri son derece artmıştı. Arzudan deliye döndüğünü ise bedenindeki ateşten anlayabiliyordu. Kızın onu içine almaya hazır hale gelmesi ile geri çekildi. Kıza tek kelime bile etmeden şok geçirmiş bir halde bıraktığında banyosunu tamamladı. Hemen ardından kız için temiz kıyafetler oluşturdu.

"Banyonu bitirdiğinde mutfağa git. Karnın açtır bize yemek yap..."

Banyodan çıktığında ufak bir büyü buzdolabının tıka basa dolmasını sağladı. Yemek vaktine kadar oturma odasında televizyon izlemeye karar verdi.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Misafir
Misafir




Acemi Köle Empty
MesajKonu: Geri: Acemi Köle   Acemi Köle Icon_minitimeSalı Eyl. 10 2013, 17:04

Banyoya zorla götürüldüğünde öfkeli gözlerini Jace’e dikmişti. Böyle sapıkça bir emir ancak ondan beklenecek bir davranıştı. Belki onu tanımıyor olabilirdi, yine de az çok onu tanıyacak bir zaman dilimini birlikte geçirmişlerdi. Jace üzerindekilerden kurtulmaya başlayınca hemen arkasını dönerek banyo duvarına bakmaya başladı. Onun hareketlerini ya da tepkisini göremiyordu; fakat sinirlendiğini rahatlıkla anlayabiliyordu. Emre itaat etmediği için yarasının canını çok yakmasıyla gözlerinden yaşlar akmaya başlamış, çığlıklar atmıştı. Ama yarasının acısı geçmemekle beraber ukala ve pislik peri de yardım etmemişti Daphne’ye. En sonunda verilen emre itaat ederek sadece üzerindeki kıyafetlerden kurtulmuştu. İç çamaşırlarıyla kaldığında yakınında bulunan büyük havlulardan birini kaparak vücudunu örttü. Arkasını döndüğünde Jace çıplaktı; ama bunu umursamayarak yavaş adımlarla ona doğru ilerledi. Ona hala karşı geliyor oluşu sözlerindeki tehditten belli oluyordu. Güçleri şu an ellerinde olsaydı kesinkes bu çocuğu öldürmek için bütün gücünü sarf edebilirdi. Hatta bedeninin zayıf düşmesi bile umurunda değildi. Sadece ve sadece bu peri ölse dünya bir pislikten daha kurtulmuş olacaktı o kadar. Üzerine doğru gelen peri onu duvara yasladığında ona tekme atmamak ya da yüzüne tükürmemek için kendini zor tutuyordu. Çıplak bir erkekle bir banyoda bulunuyordu, bu kesinlikle deliceydi. Hem de bu sapık bir erkek olunca deliliğin boyutu artıyordu. Verilen emirden vazgeçen Jace’in sonraki dedikleri ise Daphne’nin gözlerinin fal taşı gibi büyümesine neden olmuştu. Kendi elleriyle mi soyacaktı? Yanakları yavaş yavaş kızarmaya başlamışken onu bedeniyle hapseden perinin gözlerine bakmaya cesaret edemiyordu. Gözlerini başka bir noktaya sabitlemişken dudaklarına kapanan dudaklarla şaşkınlığı daha da artmıştı. Çırpınmaya çalışıyordu; fakat her yönden kapana kıstırılan bir kedi misali elinden hiçbir şey gelmiyordu.

“Jace lütfen yapma…”

Ona yalvarmasına rağmen Jace onu dinlemiyordu bile. Büyük ihtimalle direncini kırmaya çalışıyor olmalıydı ve bunu başardığı da söylenebilirdi. Direnci kırılıp öpücüğe karşılık verdiğinde Jace dudaklarını serbest bırakıp boynuna doğru ilerlemişti. Öpücükler göğsüne doğru ilerlerken hafif iniltiler de dudaklarından dökülmeye başlamışlardı. Kadınlığının okşanması ile alev alev yanan bedeni beynine karşı gelerek Jace’in içinde olmasını istetmişti Daphne’ye. Belki de baştan beri onun kendisine sahip olmasını istiyordu da farkında değildi. Jace’in artık kendisine sahip olmasını bekleyen Daphne, her şeyin yarıda bırakılmasıyla şok olmuştu. Lanet peri hiçbir şey olmamış gibi Daphne’den uzaklaşarak banyosunu yapmaya gitti. Kendisine de temiz kıyafetler oluşturmuşken verdiği emirle ona küfürler etmesi bir olmuştu ama içinden… Ukala perinin banyodan çıkmasıyla üzerindeki geri kalan çamaşırlardan da kurtularak uzun ve rahatlatıcı bir duş aldı. Bir yandan da Jace’in kendisine yaptıkları doluyordu zihnine. Mutfağa gidip bir şeyler hazırlamak! Oldukça kolay bir emirdi. Bütün emirleri böylesine kolay ve normal olsa hepsini karşı çıkmadan hemen yerine getirebilirdi; fakat efendisi maalesef normal biri değildi. Ukala, pislik, sapık ve kaba bir periden başkası değildi. Kölelik zamanı boyunca onun verdiği emirlerle nasıl başa çıkacağını düşünürken bundan sonra daha sakin kalmaya zorlaması gerektiği kararına vardı. En azından kolay ve Daphne’nin psikolojisini bozmayacak türden emirler olduğunda… Duştan çıktığında temiz kıyafetleri giyerek banyodan çıktı ve Jace’e hiçbir şey demeden mutfağa doğru ilerledi. Buzdolabını açıp gerekli malzemeleri çıkararak bir şeyler hazırlamaya koyuldu. Ara sıra göz ucuyla da Jace’e bakıyordu. Lanet peri televizyon izlemekle meşguldü. Yemek hazırlamaya devam ederken bir yandan da ona içinden bildiği bütün küfürleri saydırıyordu. Yemek masasını da hazırladığında Jace’in bulunduğu salona geçerek televizyon ekranının önüne geçti ve hiç kımıldamadan ona yemeğin hazır olduğunu söyledi. Birlikte masaya geçtiklerinde hiçbir şey demeden yemeğini yemeye başladı. Jace’in yaptıklarından ötürü hem gururu kırılıştı hem de kalbi. Kimseyi umursamayan birinin kalbinin incinmesi normalde zor bir şey olması gerekirdi; fakat böylesine gururu parçalanıp toz bulutuna dönmüşken ağlaması normal sayılmaz mıydı? Gözlerini tabağından ayırmadan Jace ile konuşmaya başladı.

“Yemekten sonra bana kalacağım odayı gösterir misin? Bugünden ötürü oldukça yorgunum ve bir an önce dinlenmek istiyorum.”
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Jace Light
Hava Perisi
Hava Perisi
Jace Light


Mesaj Sayısı : 276
Kayıt tarihi : 08/07/13
Yaş : 32
Lakap : Kalpsiz, Sapık, Bencil

Acemi Köle Empty
MesajKonu: Geri: Acemi Köle   Acemi Köle Icon_minitimeSalı Eyl. 10 2013, 21:46

Küçük kölesine bir ders vermesi gerekiyordu. Bir köle olarak kararlarını sorgulamaması sadece uygulaması gerektiğini hala öğrenmemişti. O sıradan bir efendi, değildi. Koluna kazınan harf bunun en büyük göstergesi iken bu kız neye güvenerek böyle davranıyordu. Sadece iç çamaşırları ile karşısında durması bile ona karşı olduğunu kanıtlarken bir de havlu ile örtünmesi kesinlikle kabul edilemezdi. Kızı duvara yapıştırdıktan sonra sözleri onu korkutmaya yetmişti. Gözlerinde gördüğü korku dolu ifade onu eğlendirirken elleri bedeninde gezmeye başladı. Dudaklarını ise sömürmeye başlamıştı. Kızın dudakları boş kaldığında yalvaran kelimeleri duydu.

"Bir derse ihtiyacın var ve ben bunu sana veriyorum."

Kelimeler noktalandığında onu yeniden öptü. Direnci kırılan küçük köleden alabildiği kadar zevk alıyor, bunu yaparken de onu baştan çıkarmayı sürdürüyordu. Bir kaç dakika içinde kız önünde çırılçıplak kalmıştı. Elleri kızın harika bedeninde, dolgun göğüslerinde gezerken göz ucuyla da kızın bedenini süzdü. Saklanmaması gereken bir bedeni vardı, tadı ise güzel... Kızın inlemeleri artarken onu deli gibi içinde istediğini hissettiğinde onu bıraktı. Bu ders ona yeterdi. Kıza sahip olmak gibi bir niyeti yoktu, onunla oynamak daha eğlenceliydi. Banyoda işi bittiğinde ıslak bedenini oradan uzaklaştırdı. Televizyonu izlerken kölesinin mutfakta çalışmaya başladığını seslerden anladı. Küçük kölesi sonunda öğrenmiş gibiydi. Ses çıkarmadan görevini yerine getirmeye başlamasının başka bir açıklaması olamazdı. Televizyonu görmesini engelleyen sihirbaza baktığında yemek hazır kelimeleri ile mutfağa gitti. Yemekler iyi görünüyordu. Sessiz geçen yemek boyunca sadece midesinin yemeklerin keyfini sürmesine izin verdi. Sessizliği bölen ağlama sesleri ile başını kıza çevirdi. Ama gözlerini göremiyordu. Kızın söylediği kelimelerden sonra bir büyü ile masanın üzerindeki yok etti. Kızı bileklerinden hiçte nazik olmayan bir şekilde tuttuğunda yatak odasına götürdü. Az önceki tüm canavarlığına rağmen kızın başını elleri arasına alarak kendine bakmaya zorladı. Yanağındaki yaşları, elleri ile sildi.

"Ağlamana gerek yok, Daphne ve ayrıca bende yorgunum. Artık uyumalıyız ve ikimizde burada kalıyoruz."

Kızı yatağa ittiğinde kolları arasına aldı. Bir kıza sarılıp uyumanın nasıl bir his olduğunu pek bilmiyordu, aslında... Buda küçük kölesi ile yeni bir deneyim olacaktı. Bir süre sonra ise günün yorgunluğu yüzünden  uykuya daldı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Misafir
Misafir




Acemi Köle Empty
MesajKonu: Geri: Acemi Köle   Acemi Köle Icon_minitimeÇarş. Eyl. 11 2013, 15:41

Banyoda yaşananlardan ötürü üzgün, yorgun ve görünmez olmuş gibi hissediyordu. Bu kadar çok gururunun kırıldığını hatırlamıyordu. Daha yaşı küçüktü. Şimdiden böyle şeyler yaşaması normal miydi? Karanlığa hapsolması, neredeyse tecavüze uğrayacak olması, sevdiği insanın ölümünü kabullenmesi, güçlerinin kapatılması, herkesten uzaklaşması… Bu şehre geldiğinden beri yaşadıkları sıradan bir insana ağır gelebilirdi; ama Daphne sıradan değildi. Özel bir güce sahipti ve bu yönde kendini geliştirmek, gelecek olan savaşa hazırlanmak zorundaydı diğer özel güce sahip insanlar gibi… Gerçi karanlık tarafından sarmalandığından kafası karışmış durumdaydı şu an. Hangi yönde savaşacaktı kesin değildi. Karanlık onu ele geçirse de hala bir parça iyilik kalbinde gizlenmiş bekliyordu. Arkadaşlarını ve ailesini özlüyordu ara sıra; fakat onlara zarar vermemek için onlardan uzaklaşmıştı iyiden iyiye. Nathan’a zarar vermek istese de bunu başaramamıştı değil mi? Ona zarar vermeye çalışırken gevşek davranmıştı ve sonuç olarak güçleri alınıp bir odaya kapatılmıştı kendine gelene kadar. Nathan bilmiyor olabilirdi, ancak Daphne’nin eski haline dönmesi çok zor bir şeydi. Çok güçlü bir cadı tarafından aydınlığa tamamen geri dönebilirdi.

Banyodan çıktığında mutfağa yönelerek yiyecek bir şeyler hazırlamaya başladı. 45 dakika gibi bir süreden sonra Jace’in önüne geçerek ona yemeğin hazır olduğunu söyledi. Bundan sonra emirler kolay olduğu sürece yerine getirecekti. Sapıkça emirler verirse ne yapacağını bilmiyordu, henüz... Bir an önce güçlerini Nathan’dan geri almalıydı, Böylelikle biraz olsun kendini koruyabilecek güce sahip olabilirdi. Şu anda Nathan ve Alexis’in ne yaptığını düşünüyordu yemeğini bir yandan yerken. Jace ile mümkün olduğu kadar az konuşmayı tercih ediyordu. Zaten yorgundu, birde onun söyledikleriyle kalbi daha da incinecek diye korkuyordu. Bugünü, en sevdiği kişileri düşündükçe gözünden yaşların akmasını engelleyemedi. Titrek sesiyle odasına geçmek istediğini söylediğinde başını hafifçe kaldırdı. Masanın üzerindeki yemekler kaybolmuştu. Jace yanına kadar gelip elinden tutarak onu sürüklemeye başlamıştı. Bu saatten sonra daha ne yapacak diye korkmaya başlamışken bir odaya girdiklerinde Jace’in başını tutup kendini ona bakmaya zorlaması karşısında hiçbir şey yapmadı. Artık ne olacaksa olsundu? Bitap düşmüş bir haldeyken artık dayanacak gücü kalmamıştı. Ukala efendisinin gözündeki yaşları silmesine şaşırmıştı, söyledikleriyle şaşkınlığı daha da artmıştı. Yatağa doğru iteklendiğinde Jace’in onu kollarıyla sarmasına bir şey demedi. Sadece iyi geceler demişti fısıltıdan farksız bir sesle. Göz kapakları yavaşça kapanırken Jace’in kokusu içine dolmuştu. Aklına nedensiz bir şekilde Kenn gelmişti. Onunla ikinci karşılaşmalarında birlikte yattıkları o gün gelmişti. Sımsıcak bedeni onu sarmalamışken yaşadığı mutluluğun tarifi yoktu. Onu uzun zamandır ilk defa birisi bu şekilde güvenle sarmalamıştı. Uykunun tatlı kollarına kendini bırakırken hala aklında Kenn vardı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Acemi Köle
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Yaramaz Köle

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: Aerourbis Şehrinde :: Jace'in Dairesi-
Buraya geçin: