Beklenen Savaş

Malikane de vardığı sonuca kimse karşı çıkmazken Jared'ın ortakları ile yirmi dört saat konusunda anlaşmıştı. İşin aslı artık onlar sadece dostunun değil, kendisinin de ortakları olmuşlardı. Aynı amaca hizmet eden ortaklar... Kızları eve bırakıp, Anya'a tutkulu bir öpücük verdikten sonra planını gerçekleştirmek için yola çıktı. En baştan Jasper konusunda emin olsa onun muhbir olarak kullandığı perilerle görüşebilirdi. Durum biraz geç kalınmış olunsa da sonuca nasıl gideceğini bildiğinden bir kaç peri ve işkence dolu saatler Jared'ı bulmasını sağlarken öğrendiği şeyler hiç hoşuna gitmedi. Yıllardır dostu olan Jared, amcası için çalışmaya başlamıştı. Normalde böyle bir şeyin mümkün olmayacağını bildiğinden burnuna çok kötü kokular gelmişti. Gecenin ilerleyen saatlerinde Jared'ı kucağında bir kızla bulduğunda durumun vahametini bir kez daha kavrarken onunla konuşmaya çalıştı. Elbette normal bir konuşa değildi. Sıradan konuşmak ona uygun değildi, bu yüzden meydan okumayı tercih etti. Jared'da korkusuz olduğunu göstermek adına kabul etmişti. Elbette kızları da araya sokmayı ihmal etmezken kendi elleriyle ufak çaplı bir savaş başlatmış oldu. Eve dönüp Fia'a kısa bir özet geçti, elbette Jared'ı kucağında başka bir kızla gördüğünü ihmal ederek... Fia'nın hem heyecanını hem korkusunu hissederken onun uyuması için bir büyü yaptı. Yarın için sağlıklı olarak ona ihtiyacı vardı. Kendisinin ise tek ilacı Anya'dı ve onunla geçirdikleri ateşli bir saatin ardından bedenine dinlenmek için izin verdi. Uyumadan önce Anya'a savaşta nasıl davranması gerektiğini söyledi. Öncelikleri ikisinin bebeği ve Anya'nın kendisiydi.

Ertesi gün erken bir saatte ortaklardan aklı başında olan tek adam olan Phin'i aradı.

"Sana bir iyi bir de kötü haberim var... İyi haber şu ki Jared ve kızları buldum. Kötü haber Jasper her ne yaptıysa Jared onun için çalışmaya başlamış hatta kızları da silah olarak kullanıyor olabilirler... Bende onları alalım diye ufak çaplı bir savaş başlattım, onlara karşı bizler..."

Perinin durumu anlamasını, sindirmesini bir süre bekledikten sonra konuşmasına devam etti.

"Onlara akşama Obscuration şehir mezarlığında olacağımızı söyledim. Ayrıca Phin... Senden özel bir ricam var. Aramızda tek su perisi Anya olduğundan onu yanımıza alıyorum ama tek işlevi bizi iyileştirmek olacak ve onu korumalıyız... Onu ve bebeğimizi... Bu konuda size güvenebileceğimi düşünüyorum. Çünkü Jared size güvendi. Mezarlıkta görüşürüz..."

Telefonun ardından kızlarla gün içinde ilgilenip Fia'ı savaş için hazırladı. Gerçi pek bir şey yapmasına gerek kalmamıştı. Mezarlığa geldiklerinde ortakların auralarını da bir kaç saniyenin ardından hissetmeye başladı.

Phin her şeyi kararlaştırıp leon ve jon’u da alıp kendi evine gittiğinde ikiliye itiraz fırsatı tanımadan onları uyutacak bir büyü yapmıştı. Aslında ortaklarına emrivaki yapmayı sevmiyordu ama başka seçeneği de yoktu. Onların kendi iradeleriyle dinlenmelerini isterdi fakat ortada bir gerçek vardı ki ikisi de kızlar kayıpken buna uzun süredir yanaşmamışlardı. Üstelik bu gece onlardan bir haber alabilme umutları vardı. Yerlerinde duramayacaklarını tahmin edebiliyordu. Phin ise onlara dinlenmiş ihtiyacı vardı. O ikisini evindeki odalara yerleştirdikten sonra güzel eşine ilgi göstermeye karar verdiğinde gözlerinde gördüğü şey rahatsız etti. Eski ortağı sayesinde oldukça uzun bir gece geçirdikten sonra sonunda ortalık durulmuştu. Zar zor uykuya daldığı esnada duyduğu telefon sesiyle ayağa fırladı. Rose’u rahatsız etmemek adına hızla toparlanıp odadan çıktı. Ortalık sabahın ilk ışıkları ile aydınlaşmıştı. Hızla telefona cevap verdi.

Tegan’ın sesini duymayı beklese de birkaç dakika kendine gelmeye çalıştı. Duydukları iyi olduğu kadar kötüydü. Derin bir nefes alarak '' En azından kızları bulduk ve jared’ı geri alma şansımız var" dedi. Devamında duydukları şok etkisi yaratırken birkaç saniye duraksadı. Zar zor '' Tamam." Dedikten sonra telefonu kapatıp ortaklarının üzerindeki büyüyü kaldırdı. Onlara olanları anlatıp anya konusunun altını şaşkınlığını gizlemeye çalışarak çizdikten sonra bir planın ardından eşi ile birlikte kahvaltı etti ve onu caitlyn’e bırakıp silahlanarak ortakları ile son kez olabilecekleri konuşup mezarlığa gittiler tegan’a '' Merhaba tegan. Konuştuğumuz konuda leon ve jon’u bilgilendirdim. Anya’yı koruyacağız. O ortamızda duracak" derken gözleri eski ortağına kaydı.

Malikanedeki herkesin yardım edecek olması içindeki umudu arttırmıştı. Gerçi biliyordu, yardım etmelerinin tek nedeni aşık olduğu adamı kurtarmak istemeleri değildi. Leon ve Jonathan'ın da aşık olduğu kızlar kayıptı. Sihirbazların Jared'ın amcası tarafından istenildiğini biliyordu, bu da onların yan yana olduklarının en büyük kanıtı görünüyordu. Tegan'ın ortaya attığı teori ve isteği herkes kabul ettiğinde ikisi ile evlerine dönmüştü. Aslında Tegan ve Anya'nın yanında olmak istemiyordu. Birbirlerine aşkla bakan gözlerini görmek kalbindeki acıyı her saniye ona hatırlatıyordu, dahası sanki mümkün olabilirmiş gibi acısına daha fazla acı ekliyordu. Onlardan uzaklaşmak isteyerek gözü mini bara takıldığında sert bir şeylere ihtiyacı olduğunu düşünerek içkilere uzandı. Ama daha eline bir şişe bile alamadan kendinden geçmişti.

Sabah gözlerini yatakta açarken şaşkındı. Ne uyuduğu ne de yatağa geldiğini hatırlamıyordu. Buda uyumasının tek sebebinin Tegan olduğunu gösteriyordu. Çok geçmeden peri odasına geldiğinde bulduğu bilgileri paylaştı. Jared'ın nerede olduğunu bilmenin verdiği mutluluk olanları öğrendiğinde yerini tekrar hüzne bıraktı. Aşık olduğu adam muhtemelen tanıştıkları ilk günkü kişi olmuştu, hatta belki de daha kötüsü. Yine de onu geri alma şansları vardı ve Fia o umuda tutunmak istiyordu. Buna bir nevi zorundaydı yoksa kendini tamamen kaybetmekten korkuyordu. Jared onun her şeyi olmuştu, yaşama sebebi bile...

"Yardımın için minnettarım, Tegan..."

Kurduğu kısa cümleden sonra mutfağa geçtiler, Anya kahvaltı hazırlamıştı. Her ne kadar yemek istemese de Tegan'ın tehditkar sözleri yüzünden yemeği yedi. Sonrasında peri ile antrenman yapmışlardı. Yumrukladığı kum torbası ona biraz olsun iyi gelirken buluşma saatinin yaklaştığını fark ettiğinde hazırlanmaya başladı. Baştan aşağı siyah giyinmişti. İçindeki cıvıl cıvıl Fia'dan geriye hiç bir şey kalmamış gibi. Mezarlığa vardıklarında konuşma işini diğerlerine bırakmaya karar verirken sessizce beklemeye başladı. Pimi çekilecek bir bomba gibi saldırı anını bekliyordu.

Su Perisi Mesaj Sayısı : 164 Kayıt tarihi : 10/02/13 Yaş : 35 Lakap : Jared

Jared gözlerini açtığında karanlık bir odada tek başınaydı. Bileklerinden bağlı bir şekilde tezgahın üzerinde öylece yatıyordu. Canı deli gibi yanarken öksürdü. Kaç gündür burada olduğunu bilmiyordu ama fia’yı görmediği her an sonsuzluk gibi geldiği için yüzyıllar olmuş gibi hissediyordu. Kızları jasper’a verdiği kısmı içini kemirirken öfkeyle dişlerini sıktı. Lanet olsun. Ortaklarının hayatta olduğundan emin olabilmek adına jezebel’in istediğini cadıya verirken bir b planı yapmaya fırsatı olmamıştı. Karanlık düşünceler bedenini ele geçirirken suçluluk hissi nefes almasını engellemeye başladı. Tam da o anda amcasının sesi kulaklarını doldurmuştu. Derisini delip iç organlarından birine saplanan bıçakla acıyla inledi. Ne zamandır işkence görüyordu bilmiyordu ama uzun bir süre olmuştu. Jasper kıngswell’ın işkencelerine saatlerce hatta günlerce maruz kaldı. Günlerden birinde zar zor hayatta kalıyorken kalbinde hissettiği derin acıyla çığlık attı. O an öldüğünü hissetti. Acı bütün bedenini dalga dalga ele geçirirken gözleri kapandı. Her şey sonsuz karanlığa gömüldü.

Yeni güne birkaç kadının arasında gözlerini açarak başlamıştı. Gece amcasının verdiği görevi bitirdikten sonra başarısını kutlayarak kafa dağıtmak adına bir bara gitmişti. Biraz içtikten sonra kucağına aldığı kızlardan biriyle eğlenirken kendini bilmez canına susayan biri çıkıp ona meydan okumuştu. En iyi suikastçı olan jared ise hiç tereddütsüz bunu kabul etmişti. Amcasına durumu bildirip kızlar için onay aldıktan sonra gecesine devam etmişti. Şimdi ise hazırlanmalıydı. Kalkıp kendini duşa attıktan sonra antrenman odasında uzunca bir süre çalıştı. Hazırlığını bitirdiğinde tekrar duş alıp silahlarını kuşandıktan sonra adamları da alıp mezarlığa gitti.

Jace ile kısa bir görüşmenin ardından tegan’a bakarak '' Evet beyler ölmeye hazır mısınız?'' diye sorarken ortalarına aldıkları kız dikkatini çekmişti. Ona bakarak'' Korumaya çalışacağınız böylesine güzel bir kızı bence hiç getirmemeliydiniz'' derken diğer kızı gördüğünde '' Bu seksi şeylere yazık olacak'' dedi.

Su Perisi Mesaj Sayısı : 109 Kayıt tarihi : 06/10/13

Eski ortağını görmenin şaşkınlığını üzerinden attıktan sonra odaklandıkları konu fia’yı oldukça üzmüş bir o kadar da ümitlendirmişti farkındaydı. Sonunda onunda aşık olduğu adama kavuşacağını düşünüp sevinirken tegan’ın sözleri de endişelendirmişti. 24 saat istemişti. Bu süre zarfında onun tek başına dışarıda katil perilerle uğraşacaktı. Sağ salim eve dönmesi için daha malikanedeyken dua etmeye başlamıştı ama güçlü durup kaderine üzüldüğü peri kızını teselli etmeye çalışırken bunu bir şekilde gizlemişti. Herkes anlaştığında soluğu evlerinde aldılar. Aşık olduğu adam dudaklarına öpücük kondurduktan sonra ona sokulup alnını göğsüne dayayarak '' Dikkatli ol lütfen'' diyerek dudaklarını yeniden öpüp yolcu ettikten sonra fia ile ilgilendi. Bir yandan da içi içini yiyordu. Sevgilisini gecenin ilerleyen saatlerinde karşısında gördüğünde rahat bir nefes alıp kendini tutamayarak onun kollarına atıldı. Peri kızının yanında dikkatli davranmaya özen gösteriyor olsa da oldukça endişelendiği için bu sefer davranışlarını kontrol edememişti. Fia uyuduktan sonra onunla geçirdiği ateşli ve özlem dolu bir saatin ardından yorgunlukla onun huzurlu kolları arasında savaştaki pozisyonunu konuştuktan sonra uyudu. Sabah onlara harika bir kahvaltı hazırladıktan sonra fia ile birlikte yaptıkları antrenmanı izleyip iç çekti. Aktif rol almak isterdi ama bunun mümkün olmayacağının bilincinde olduğundan sadece iyileştirmekle idare etmek zorundaydı.

Savaş alanına gittiklerinde phin’in sözleri gözlerini yere sabitlemesini sağlarken'' Evet ama kendinize de dikkat edin unutmayın ben kendimi koruyabilirim.'' Dedi. Bu sırada karşı grubu gördü. Jared olduğunu düşündüğü perinin karanlık aurası oldukça yoğundu. Sözleri iç çekmesini sağlarken etrafında siper alan tegan phin ve diğerlerine baktı. Omuz silkerek'' Bence kendin için endişelenmelisin.'' Diyerek jon ve leon’a saldıran sihirbazlara baktı. Jon’un kolundaki çiziği bir büyüyle iyileştirdikten sonra diğerlerini kontrol etti.

Bulduğu şeyden hoşlanmasa da bunu düzeltebilecek olmaları onu rahatlatan tek şeydi. Jared'ı ne olursa olsun eski haline döndürmek zorundaydı. Bunu dostuna borçluydu. Üstelik Fia'ı da mutlu etmek istiyordu. Savaş stratejilerinin üzerinden geçerken Phin'in isteklerini kabul etmesi ile başını salladı. Jared'ı kurtarmak için karar vermiş olsa da önceliği ne olursa olsun Anya ve doğmamış bebekleriydi. İkisine de bir şey olmasına izin veremezdi. Karşı grup gelmeden önce gözleri Fia'da takılı kaldı. Onu hiç böylesine karanlık görmemişti. Sonunda katil periler ile birlikte aranan kişiler geldiğinde dostu ile göz göze geldi. Gerçi dost olduklarını bile hatırlamadığı bariz bir şeyken eski dostu demek daha doğru olurdu. Jared'ın sözlerini duyduğunda derin bir nefes aldı henüz tanıştırmaya fırsatını bulamadığı ve tanışsa da zaten hatırlamayacağı kadınına sulanırken garip bir ikileme düştü. Normalde olmayacak bir şey için kıskançlık krizine girmezdi ama şu an Jared tanıdığı kişi değildi. Aslında tanıdığı ama oyuncak olandı. Kafasını toparlayıp savaş planlarına devam etmeyi umarak Phin'e baktı.

"Jared'la kavga etmene gerek yok, katil perileri uzak tut yeter... Onunla ben ilgileneceğim..."

Dostunun karşısına geçtiğinde kendini neyin hatırlatacağını düşündü. Gerçi sıradan bir hafıza kaybı da değildi bu, bir büyüydü ve genelde bir büyü, büyü ile çözülürdü. Ama şu an bunun işe yaramayacağını biliyordu. Derin bir nefes alarak Jared'a karşı takındığı sıradan alaycı ifadeyi suratına yerleştirdi.

"Normalde güzellikleri işime bulaştırmam Jared, ama senin durumun farklı. Seni şu an normale çevirmek istiyor olsam da kadınıma laf ettiği kısmı es geçmeyerek canına okuyacağım dostum..."

Ona doğru hamlesini yaparak ilk darbeyi indirdi. Yıllar boyunca dostu ile antrenman yapmanın getirisi birbirlerinin hareketlerini ezbere bilmeleriydi. Jared'ın şu anki dezavantajı ise kendisinin hatırlamıyor olmasıydı ve aşık olduğu kadının tetikte olup gücünü üzerinde kullanmasıydı. .

Phin tegan ile konuşup anya ile ilgili mevzuyu dile getirdikten sonra ortaklarına endişeli kaçamak bir bakış attı. Telefon görüşmelerinde tegan jared hakkında pekte iyi şeyler söylememiş olmasının yanında kızlarında olduğundan daha farklı biri olarak karşılarında bulabileceklerinden bahsetmişti. Silent her ne kadar bunu zar zor olsa da söyleyip onları uyarmıştı fakat yine de olabilecekleri tahmin edemiyordu ve bu canını sıkıyordu. Konuşmaları bittiğinde karşı takımda gelmişti. Kızlarla göz göze gelir gelmez scarlett’ın gücünü kapatıp jared’a odaklandı. Bir gözü de sürekli olarak ortaklarının üzerindeydi. Savaş başlamak üzereyken tegan’a '' Ben bizim güzelleri korur perileri hallederim sana eski dostunla iyi eğlenceler " dedi.

Savaş esnasında önündeki perilerle ilgilenirken anya’yı korumaya özen gösteriyordu. Diğer yandan aklı ortaklarındaydı. Kızların çığlıkları kulaklarına dolduğunda dikkati dağıldığı için yaralandı. Ama kendini ve dikkatini çabuk toparlayıp önündekilerle ilgilenmeye devam etti.

[

Kahvaltı boyunca çiftin kaçamak bakışlarını yakaladı, Fia. Birbirlerine aşkla bakan parıltılı gözleri kalbine bıçaklar saplıyordu. Ama ne diyebilirdi ki her ikisi de onun üzülmemesi için elinden geleni yapıyordu. Üstelik Tegan sevdiği erkeği de bulmuştu. Bu habere sevinmişti ama amcasına çalışıyor olması gerçekten can sıkıcıydı. Hazırlandığı kıyafetlerinin içinde ölüm meleğine benziyordu. Savaşa dakikalar kalmışken sonunda sevdiği adamı gördü. Ona odaklanmış ve gözlerine bakmıştı. Ama orada tanıdık hiç bir şey görememek kötü hissettirirken sözleri daha da derinden yaralanmasına neden oldu. Önce Anya'a sulanmış sonrada kendisine bir şeyler söylemişti. Fia ise tek kelime edememişti. Ne diyebilirdi ki? Yaptığı tek şey Tegan'ın sözlerine kulak verip uymak oldu. Jared ile zaten savaşamayacağını biliyordu. Her ne kadar katil perileri avlayacak düzeyde olsa da sevdiği adamla hem duygusal olarak savaşamaz hem de güç olarak onunla yarışamazdı. Tegan'ın en iyi şekilde sevdiği adamla ilgileneceğini bilerek önündeki katil perilere odaklandı. İçindeki acıyı, hüznü, öfkeyi eline geçirdiği perilerden çıkartıyordu. Kıyafetleri kısa sürede kan içinde kalırken bedenindeki yaralar Anya'nın gücü sayesinde hissetmeden iyileşiyordu.

Su Perisi Mesaj Sayısı : 164 Kayıt tarihi : 10/02/13 Yaş : 35 Lakap : Jared

Kendisine meydan okuyan peri ile karşılaşmak için sözleştikleri yere gittiğinde öncelikle amcasının diğer adamı ile görüşüp durum değerlendirmesi yaptı. Jace ile konuşurken bir an gözü jasper kıngswell’in gönderdiği perilere baktı. Çok sayıda katil peri mevcuttu ve bu canını sıkmaya başlamıştı. Neredeyse her karşılaşmalarında hiç olmasa bir iki kişi olurdu. Durumu idrak edebilmiş değildi. Katiller kralının tam olarak derdi neydi? Jared’a güvenmiyor muydu?

Bu tür sorular zihnine doluşmaya başladığında derin bir nefes alarak beynini boşaltıp önündeki gruba odaklandı. İçlerinden iki kız dikkatini çekmişti. Çemberin ortasında durandan çok dikkatini silahlarına sarılan kız çekerken karşı tarafın sinirini bozmak için birkaç cümle kurdu. Ona meydan okuyan perinin sözlerine soğuk bir gülümseme ile '' Dene bakalım.'' Dedi. İndirilen ilk darbe sersemletirken sinirle saldırı ve savunmaya geçti. Hareketlerinin çoğu başarı ile engellenirken yaralandığı zamanlarda ortalarında olan güzellik onları iyileştiriyordu. Öfkeyle kıza bakarak '' Güzelliğin büyüleyici olduğu kadar yeteneğinde sinir bozucu peri kızı''dedi. Kızların çığlıkları ile dikkati o yöne kaydığında aldığı darbe ile acıyla inledi. Lanet olsun sihirbazları kaybetmişlerdi. Jace kaçmıştı ve jared hayatında ilk kez birine yenilmek üzereydi. Hırsla kendini bir büyüyle toparlayıp karşısındaki periye yeniden saldırdı. Ölmeyi umursamıyordu.

Katil perilerin sayısı oldukça fazla olsa da Phin ve eğittiği Fia'a bu konu da güveniyordu. Diğer yandan karşı takımın şüphesiz en tehlikeli ve dikkat edilmesi gereken oyuncusu Jared'dı. Onu da kendisi halledecekti. İkisi de buna itiraz etmezken onunla kavgaya başladı. Karşılaşmaları tatmin edici ve eski günleri hatırlatıcı olurken bir anlık onun normal olduğunu düşünerek dikkatinin dağılmasına izin vermesi bedeninde bir yaraya mal oldu. Kesik canını yaksa da sevdiği kadının yeteneği yarayı yok ederken acısı da büyük ölçüde kaybolduğunda ona bakarak göz kırptı. Ardından Jared'ın sözlerini duyduğunda öfke ile yumruğunu sıktı. Onu dostu olarak düşünmese iyi olacaktı. Yeniden başladıkları kavga sihirbazların çığlıkları ile gölgelenirken dikkati dağılan Jared'a sert bir tekme atarak mezar taşlarından birine savrulmasına neden oldu. O toparlanırken sihirbazları inceledi. İkisi de yaralanmıştı, dahası Leon ve Jon'un elleri arasında bulunuyorlardı. Katiller ise neredeyse tükenmişti. Kızların yanındaki peri ise kaçmıştı. Normal şartlarda Jared'ın yerinde bir başkası olsa kuyruğunu bacaklarının arasına sıkıştırıp kaçardı. Ama dostunun içindeki deli cesaretini biliyordu. Bunu gözlerinde de görmüştü. O ölmeyi umursamıyorum bakışı ile üzerine gelirken yaptığı saldırıyı savuşturup kafa attı. Dağılan dostunun yüzüne mırıldandığı büyü yere yıkılmasına sebep olurken Fia'nın koşar adım ona yaklaştığını gördü.

"Merak etme güzelim, sadece baygın... Beyler herkes istediğini aldığına göre artık dağılalım iyi bir savaştı yardımınız için teşekkürler..."

Kendi grubunu bir büyü ile eve götürüp Jared'ı zindana zincirleri... Ona yapacağı çok fazla şey vardı. Zindan da zincire vurulmak iste sadece başlangıcıydı.

» Soğuk Savaş
» Beklenen İkizler, Korkunç Lanet