Dante Drake Sihirbaz
Mesaj Sayısı : 227 Kayıt tarihi : 01/11/12 Yaş : 36
| Konu: Geri: Hüzünlü Doğumgünü Çarş. Ara. 26 2012, 14:40 | |
| Dante öpücüğün etkisinde her geçen saniye kendini daha da kaybediyordu. Ne kadar ileri gidebileceğini bilmiyordu. Aslında şuan hiçbir şey düşünemiyordu. Scarlett’ın o tatlı ve ıslak dudakları arasında kendini kaybetmekten ve onu delicesine bir arzuyla arzulamaktan başka bir şey yapamıyordu. Mantıken ondan uzak durması gerektiğini bilse de ondan uzak durmayı bir türlü başaramadığının farkındaydı. Aralarındaki güçlü çekime karşı koyabilecek kadar güçlü değildi. İşin aslı güçlü olarak aralarındaki çekime karşı koymakta istemiyordu. Onun tek istediği scarlett’tı. Görünce heyecanlanmasını sağlayarak kalp arışlarını düzensizleştiren, tüm düşüncelerini işgal eden, tatlı kokusuyla baştan çıkarıcı ve muhteşem dudaklara sahip olan bu kızı ve onun nefes kesen tenini istiyordu. Ona aşıktı ve ondan ne kadar uzak durmaya çalışsa da ona bir şekilde çekiliyordu. Evet artık ona olan aşkını inkar etmiyordu. Bu kızın beynini bu kadar meşgul etmesinin ve onun yanındayken bedeninin verdiği tepkilerin başka bir açıklaması yoktu ona kesinlikle aşıktı. Scarlett’ın onun dokunuşlarıyla afallayan halini sevimli bulmasının yanında onunda kendisinden etkilendiğini biliyordu. Scarlett’ın kendine aşık olduğunu ya da ondan hoşlandığını söyleyemezdi çünkü bunu belli edecek hiçbir şey yapmamıştı. Fakat dante’nin dokunuşları ve yanağından öpüşleri karşısında afallayarak kekelemesinden ve kızarmasından ondan etkilendiğini söyleyebilirdi. Scarlett’ın öpücüğüne karşılık vermeye başlamasıyla yanlış yaptığını ve ondan uzaklaşması gerektiğini söyleyerek direnen çok az mantığı da onunda dante’yi öpmeye başlamasıyla uçup gitmişti. Elleri scarlett’ın bedeninde ve nefesini kesen teninde gezinirken öpücüğü de daha arzu yüklü ve şehvetli bir hal almıştı. Dünyadan soyutlanmıştı.
Şuan scarlett’ın evinin önünde oldukları gerçeğini düşünmüyordu bile sadece o anı ve aldığı zevki düşünüyordu. Onları birinin görebilecek olması dahası scarlett’ın ailesinin bu sahneyi görüp olay çıkarması umurunda bile değildi.İleriyi düşünüp başına gelenleri umursayan biri hiçbir zaman olmamıştı. Olmaya da niyeti yoktu. Öpüşmenin dozu her geçen saniye artarken scarlett’ın durduğunu bile fark etmemişti. Duygularının ve arzularının esiri olmuştu. Hiçbir şeyi fark edecek durumda değildi. Beynini ve tüm vücudunu beklemediği bir acı dalgası kapladığında şuuru da yerine gelmişti. Scarlett hızla kollarından ayrılıp eve doğru koşarken az önce neler olduğunu yeni anlamıştı. Hissettiği acı scarlett’ın gücünü kullanmasından dolayı olmuştu. Başlarda öpücüğüne karşılık verse de sonradan yaptıklarının yanlış olduğunu fark etmiş olacak ki durmak istemişti fakat dante kendini kaybettiği için bunu fark edememişti. Oda aklına gelen tek şeyi yapmış ve gücünü kullanmıştı. Scarlett’ın sözleri beyninde yankılanırken sinirle yumruğunu sıkıp ilk gördüğü şeye yani kendi arabasına bir tekme attı. Sinirle kendi kendine ''Kahretsin dante ondan uzak dur kısmının nesini anlamadın'' diyerek bildiği tüm küfürleri kendine bir güzel sıraladı. Neye sinirli olduğundan emin değildi aslında kendini tutamayarak scarlett’ı öpüp ondan uzak duramadığı için kendine mi sinirliydi yoksa öpüşmenin ortasında ondan ayrılmak için gücünü kullanıp bunu yapamam diye koşarak evine giden scarlett’amıydı bu siniri bilmiyordu. Belki ikisine de sinirliydi ama en çok kendine sinirli olduğunun farkındaydı. O kıza aşık olmasının bir önemi yoktu. Ondan uzak durmalı ve onu aklından çıkarmalıydı peki o ne yapmıştı gidip kızı öpmüştü.''Lanet…''diye söylenerek sinirle arabasına girdi ve kapıyı büyük bir öfkeyle çarparak kapattı. Az önce olanları unutmaya çalışarak arabasını çalıştırıp en yakın bara sürdü. Bu gece onun için hiç olmadığı kadar uzun ve zor bir gece olacaktı. | |
|