|
| Yalanla Başlayan Aşk | |
| | Yazar | Mesaj |
---|
Nathan Dwight Ateş Perisi l Pastane sahibi
Mesaj Sayısı : 125 Kayıt tarihi : 30/11/12 Lakap : The Rock
| Konu: Yalanla Başlayan Aşk Paz Ara. 30 2012, 17:17 | |
| Kafası çok karışıktı. Şimdiye kadar son derece rahat bir hayat yaşamıştı. Sonra ailesinden koparılmıştı zorla. Gerçi sihirbazının bundan haberi yoktu hiç. Ama ona nefretini kusacaktı yakın zamanda. Bunun ne zaman olacağını bilmiyordu henüz. Sadece sorunları bununla bitmiyordu ki! Son 3 günde adını dahi unuttuğu eski kız arkadaşı tekrardan onu arar olmuştu. Merak ediyordu geçmiş zamandan beri ne değişmişti aralarında? Nathan onu çoktan unutmuştu; ama adını, cinsini falan. Nathan’a attığı büyük kazığı unutmamıştı hala. Zaten bu yüzden kızlara güvenemiyordu ya. Ama bu huyu ne zamana kadar devam edecekti kendisi de bilmiyordu. Sonsuza kadar kızlardan kaçamazdı sonuçta. Bir şekilde kızlara alışması gerekiyordu; ama nasıl? Bu kız sorunlarından gına geliyordu zaten. Onların yanında sürekli daralıyordu, nefes alamıyordu sanki. Bir an önce bunu çözmeliydi işte. Başka çıkar yolu yoktu. Bunları düşünmek istemiyordu daha. Hemen kendini dışarı atarak ilk bulduğu binaya girdi. Kendini kalabalık olan bir yerde bulmuştu. Bir de ismine bakmamıştı bu binanın. Ama büyüklüğüne ve kızların çokluğuna bakılırsa burası bir alışveriş merkezi olmalıydı. Alışveriş merkezi mi? Nasıl ve neden gelmişti ki buraya? Hiçbir fikri yoktu. Sadece ayakları buraya sürüklemişti onu. Madem buraya gelmişti, o zaman eve eli boş dönmemeye karar verdi. Zaten ne zamandır kendisine motoruyla uyum içinde olacağına inandığı siyah bir deri ceket almak istiyordu. Bu fırsatı değerlendirerek dükkanlara bakmaya başladı. Hiç olmazsa aklını kızlardan uzaklaştıracak bir şeyler bulmuştu. Buna seviniyordu. Bir süre daha bakındı dükkanlara; ama aradığı ceketi bir türlü bulamıyordu.
Bir süre sonra bir mağazaya gireceği sırada omzunda bir el hisseti. Bu da neyin nesiydi? Sebebini öğrenmek için arkasını döndüğünde yüzü sinirden gerilmişti. Bu olamazdı. Onu nasıl bulmuştu ki burada? Sadece ailesinin haberi vardı burada olduğundan. Yoksa ailesi mi onu buraya yönlendirmişlerdi? Sinirden kaskatı olmuş halde zorla da olsa birkaç kelime söyleyebilmişti: “Senin ne işin var burada? Yıllar sonra aradığına göre bana bir işin düşmüş olmalı.” Evet, bu eski kız arkadaşıydı Demek ki telefondan rahatsız etmesi yetmiyormuş gibi bir de buraya kadar gelmişti. Nathan’ın eski kız arkadaşı ağlamaklı gözlerle Nathan’a sarılmaya çalıştı; ama son anda Nathan onu kollarından tutarak geriye doru ittirmişti. Yüzüne tükürmemek için kendini zor tutuyordu Nathan. “Senden hala bir açıklama bekliyorum. Neden burada yanımdasın? Neden onca yolu sırf benim için geldin? Yoksa erkek arkadaşın sana istediğin şeyleri vermiyor mu?” Evet, eski kız arkadaşı Joanne buna çok kırılacaktı; fakat umurunda dahi değildi. Yıllar önce onun kalbi zaten kırılmamış mıydı? Hem de en derinden yaralanmıştı kalbi. Ailesi bu kalp kırıklığının çabucak geçtiğini sanıyorlardı; ama tam tersiydi. Hala deva ediyordu bu acı, sadece kabuk bağlayan bir yara haline gelmişti o kadar. Joanne ise biraz zaman istiyordu Nathan’dan her şeyi açıklamak için. Fakat Nathan’ın dinlemeye tahammülü dahi yoktu bu kızı. Ama içinden bir ses bir kez olsun dinle diyordu. Belki mantıklı bir şeyler söyler diyordu. Ve bu sayede kızı dinlemeye başladı. Joanne: “Gerçekten çok özür dilerim. Hiçbir şeyin böyle olmasını istemezdim. Bir anda gönlümü kaptırdım ona. Ama sana yaşattıklarımdan ötürü de çok üzgünüm. Ama her şeyi telafi etmek istiyorum. Bana bir şans daha ver lütfen. Söz veriyorum kendimi sana affettireceğim.”
Bu sözler Nathan’ı hiç etkilemiyordu. Aslında öyle gözüküyordu; ama içinde ne fırtınalar vardı. Bunu bir tek o biliyordu. Bu kıza ikinci bir şans vermek istiyordu; ama gururu da buna el vermiyordu işte. “Sana inanmıyorum. Tekrar seninle birleşeyim de beni tekrar yüzüstü bırak değil mi? Niye böyle bir şey yapayım ki?” diyerek gidiyordu ki Joanne’in eli Nathan’ın kolunu sıkı bir şekilde tutuyordu. Gitmesini istemiyordu. 2.defa onu kaybetmeyi göze alamazdı.
En son Nathan Dwight tarafından Salı Ocak 01 2013, 20:54 tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi | |
| | | Misafir Misafir
| Konu: Geri: Yalanla Başlayan Aşk Ptsi Ara. 31 2012, 21:10 | |
| Alexis önceki gece uzandığı koltukta uyuyakaldığını sonraki günün sabahında farketmişti. Ne geceydi ama? O geceden kurtulduğu için gerçekten şanslı olduğunu düşünüyordu.
O an oldukça rahattı ancak rahatını bozup artık güne başlaması gerekiyordu. Yerinden kalktı, odasına gitti ve dolabını açtı. Birde ne görsün? Dolabı bomboştu. Ne yazıkki bütün kıyafetlerini yurtta unutmuştu. O zamanki dalgınlığında bunu yapması normaldi zaten. Her ne kadar üstündekiler dışında giyecek kıyafeti olmasada eski kıyafetlerini yurttaki arkadaşına vermeye karar verdi. Sonra arkadaşını aradı ve dolabında unuttuğu kıyafetlerin hepsini ona verdiğini söyledi. Bunun ardından arkadaşının sevinci onu çok mutlu etmişti. Ama bu mutluluk giysi ihtiyacını karşılamıyordu bunun için alışveriş yapması gerekiyordu. Önce İnfinity şehrinde bir şeyler bakındı ama kendine uygun pek bir şey bulamadı. Bu yüzden yakınlardaki Aerourbis şehrine gitti. Orda ismini daha önce çok duyduğu "Felix" alışveriş merkezine girdi. Çok büyük ve büyüleyici bir mimari yapısı vardı. Bir an önce alışverişe başlamak istiyordu. İlk olarak günlük kıyafetler satan bir mağazaya girdi. Ordan kendisine siyah düz bir pantolon, mavi süslü bir kazak, Yünden gri kışlık bir elbise, birkaç günlük badi, üç tane günlük spor ayakkabı, bir tanede şık topuklu siyah bir ayakkabı aldı. Alexisin çok fazla deri mont tutkusu vardı bunun için zemin kattaki deri mont mağazasına indi.
Tam da Alexisin zevkine uygun birsürü mont vardı. Bir mavi, bir kahverengi, bir de siyah deri mont aldı. Birazda deri çanta reyonuna göz atmaya gideceği sırada kapıda Nathanı gördü neden orda olduğunu merak etti ve selam vermek için yanına doğru ilerledi. Nathanın tam yanına gitmek için yaklaşık beş metre kalmışken karşısındaki kızı gördü ve aniden durakladı. Nathanı ilk gördüğü yerden bakınca karşısındaki kızı görmesini büyük bir dekoratif ağaç engelliyordu. Bunun için kızı görememişti. Alexis kızın kim olduğunu çok merak etmişti. Acaba nathanın sevgilisimiydi? Bunu öğrenmek için bir-iki metre daha yaklaştı ve onları dinlemeye başladı. Dinlediğinden anladığı kadarıyla bu kız Nathana kazık atmış ayrılmışlar. Ama kız yaptıkları için pişman olmuş ve şimdide Nathandan ikinci bir şans istiyordu. Nathanın bu şansı vermeye hiç niyeti yoktu. Bunları düşünürken Alexis birden: "Ben ne yapıyorum ya?" diyerek kendisine geldi ve kasaya ilerledi aldığı ceketlerin parasını ödedi. Sonrada eve gitmek için kapıya doğru ilerledi... |
| | | Nathan Dwight Ateş Perisi l Pastane sahibi
Mesaj Sayısı : 125 Kayıt tarihi : 30/11/12 Lakap : The Rock
| Konu: Geri: Yalanla Başlayan Aşk Perş. Ocak 03 2013, 15:51 | |
| Joanne elini tutuyordu hem de sımsıkı. Ondan ölesiye nefret ederken hala onu seviyor olduğuna inanamıyordu. O kız eskiden hayatının aşkı olan insan mutlu olan beraberliklerini hiçbir önemi yokmuş gibi saniyeler içinde berbat etmişti en yakın arkadaşıyla. Artık ona en yakın arkadaş diye hitap edemiyordu. Edemezdi ki! Bu doğru olmazdı. Aynı şekilde eski kız arkadaşına farklı gözle bakamazdı ve arkadaş olarak da kalabileceklerini sanmıyordu. Öncelikle ona bir daha güvenemezdi. Arkadaş da olamazdı; çünkü hala ona karşı bir şeyler hissediyordu. Bu nasıl olabilir? Ona karşı sadece öfke ve nefret hissetmeliydi; ama hala birtakım şeyler hissediyor olmak Nathan için bağışlanabilir bir şey değildi. Harika! Artık kendisinden iki kat nefret etmek zorunda kalacaktı. İlki Daphne’nin onun sihirbazı olması ve ikincisi de bu olay. Ama özellikle ikinci durum için her şey farklıydı. Sonuçta Joanne Nathan’ın ilk aşkıydı ve ilk sevgisi. Maalesef son aşkı ve sevgilisi de olmuştu. Kızlara güvenemiyordu onun yüzünden. Bu huyuna çok sinirleniyordu. Eskiden böyle miydi? Çok neşeli, sakin ve insanlarla iletişim kurmaya bayılırdı; ama ne yazık ki Joanne’den sonra bambaşka bir insan olmuştu. Hala nasıl böyle olduğuna bir anlam veremiyordu. Bu kızı tekrardan affedebilir miydi gerçekten? Hiç sanmıyordu. Bu yanlış bir şey olurdu. “Yapamam!” dedi içinden. Her bunu düşünüşünde Joanne’e daha da çekiliyordu. Onun çekimine kapılıyordu. Eğer kızın elinden bileğini kurtarmazsa kötü bir şeyler olacağını biliyordu kendi adına tabi. Onun yüzüne bakmamaya çalışıyordu. Onun o güzel ve sıcacık yeşil gözlerine. İlk karşılaştıklarında zaten bu gözlere aşık olmamış mıydı? İçini eriten bu gözler değil miydi? Her zaman masum bakıyorlardı ve her defasında Joanne’e yeniden aşık olmasını sağlıyorlardı. Artık bu düşüncelerden kurtulmalıydı. Tekrardan ona aşık olamazdı ya da hayatına alamazdı tatlı Joanne’i. Bunları bir tarafa iterek bileğini kızın elinden sert bir şekilde çekti ve “Üzgünüm. Ama seninle tekrardan birlikte olamam. Zamanında çok kalbim kırıldı. Bu yüzden toparlanmam da çok uzun sürdü. Ama hepsini aştım artık. Sana karşı en ufak bir şey dahi hissetmiyorum(Yalandı, kesinlikle yalan). Ayrıca benim bir sevgilim var. Buraya da onunla geldik; ama şu an o bir yerlere takılı kaldı. Şimdi izninle onu bulmam lazım.” demişti. İnanmıyordu, yalan söylemişti Joanne’e. Sevgili mi, ne sevgilisi? Kızlara karşı soğuk değil miydi taa o aldatılıştan beri? Bu yalanı neden uydurmuştu ki durduk yerde? Tabi ya. Sadece Joanne’in biraz acı çekmesini istiyordu. Başka hiçbir şey değil. Kendisine yaşattıklarını onun da yaşamasını istiyordu. Bunu başarmıştı da. Çünkü Joanne’in o masum gözlerinden şimdi yaşlar boşanıyordu hem de hiç utanmadan. Eskiden böyle miydi? Her zaman gözyaşlarını saklamayı başarmıştı Joanne. Anlaşılan artık o da değişmişti bazı konularda.
Artık onu bu şekilde görmeye dayanamazdı. Onun yanından hemen ayrılmalıydı. Yoksa teselli edecekti onu ve tekrardan sevgili olacaklardı. Evet, her şey aynı yola çıkıyordu: sevgili olmak. Ama onu da böyle bırakıp gidemezdi değil mi? Hangi insan böyle bir şeye göz yumardı ki! Joanne ona çok kötü şeyler yaşatmış olabilirdi; ama yine de eski günlerin de hatrını yok sayamazdı. Kızın kollarından tutarak onu kendisine çekti ve bir süre ona sarıldı. Kızın hıçkırıkları geçince de kendisinden hızlı bir şekilde uzaklaştırarak: “Artık gitsem iyi olacak. Ve üzgünüm seninle bir daha karşılaşmak istemiyorum.” Bu arada Joanne ise sessizliğini bozarak: “Neden böyle davranıyorsun? Seni tanımadığımı mı sanıyorsun? Sevgilin olmuş olamaz. Olsaydı bunu anlardım. Gözlerin başka türlü bakardı, buna eminim. Bir zamanlar bana baktığın gibi bakardı. Sana inanmak istiyorum; ama şu anki davranışların buna hiç de inandırmıyor beni.” Nathan o sinirle: “Demek bana inanmıyorsun. Ben kendimi neden sana inandırmaya uğraşayım ki? Sen artık benim için bir hiçsin. Koca bir hiç.” Bu son lafları çok ağırdı; ama başka türlü de kurtulamazdı bu kızdan. O sırada etrafta gözlerini gezdiriyordu. Kızın yüzüne bakmamaya özen gösteriyordu. Hele de gözlerine. O sırada beyninde ampul yanmasına neden olacak birini gördü. Deri dükkanından çıkan birini. Bu, Daphne’nin yanında gördüğü kız değil miydi? Kesinlikle oydu. Heralde onu kullanabilirdi Joanne’den kurtulmak için. Mükemmel bir fikirdi. Hemen Joanne’in yanından ayrılıp Alexis’in yanına gitti ve ona: “Merhaba! Alexis’ti değil mi adın? Umarım beni hatırlamışsındır. Senden küçük bir ricam var. Acaba benim sahte sevgilim olur musun?” Bu sırada Joanne’e de bakmaktaydı. Gördüğü kadarıyla Joanne neler olduğunu anlamaya çalışıyordu. Elbette ki birazdan olacakları öğrendiğinde gayet net bir fikri oluşacaktı. Nathan’ın keyfi yavaş yavaş yerine geliyordu. Tabiki Alexis de ona yardım ederse bu küçük oyununda. | |
| | | Misafir Misafir
| Konu: Geri: Yalanla Başlayan Aşk Perş. Ocak 03 2013, 19:19 | |
| Alexis aldığı montların parasını ödemişti ama bu büyük alışverişten sonra çok yorulmuştu eve kadar gidip gidemeyeceğine emin değildi. Biraz deri mont mağazasının içindeki koltuğa oturup dinlenmeye başladı.
Bir yandan: "Sanırım artık birazda olsa mutlu olmaya başlayacağım artık. Ama korkuyorum. Bir şey olacakta bu mutluluğu kaybedeceğim diye çok korkuyorum." diye düşünüyordu. Evet Alexis korkuyordu, hem de çok. Bir şey olacakta elindeki her şeyi kaybedecek diye ödü kopuyordu. Ailesiz büyümüştü Alexis; "ailesiz ve mutsuz". Artık mutluluğu hakediyordu. Şimdiye kadar hep rolünü yaptığı mutluluğu hissetmeliydi; tam anlamıyla. Bundan sonra bunun için çabalayacaktı zaten; mutlu olmak için. Her ne kadar içine kapanık olsada Alexisin şimdiye kadar çok sevgilisi olmuştu. Ama hiç biri ailesinin açığını kapatamıyordu. Çünkü belki Alexis hiç aşık olmamıştı. Sevgililerinden sadece hoşlanmıştı. Bu sıra aşık olmak istemiyordu. Çünkü ilk aşkıyla hayatını birleştirmek istiyordu. Elbet daha bir sürü sevgilisi olacaktı ama aşık olmadıkça evlenmek istemiyordu.
Çok derin düşüncelere dalmıştı Alexis birden görevlinin: "İyimisiniz?" diyerek bir bardak su uzatmasıyla irkilerek kendine geldi. Görevliye: "İyiyim.Teşekkürler." diyerek uzattığı suyu içti ve bardağı vererek tekrar teşekkür etti. Üzerindeki yorgunluğu bir nebzede olsa atmıştı bu sefer gitmeye hazırdı. Yerinden kalktı ve mağazadan çıktı. Yere bakarak yürüyen merdivenlere ilerliyordu ki birden karşısında Nathanı gördü. Çok şaşırmıştı onun burda olduğunu unutmuştu. Alexise onu hatırlayıp hatırlamadığını sordu ve Alexisin onun sahte sevgilisi olmasını istedi. Alexisin gözleri faltaşı gibi açılmıştı çok şaşkındı. Ne demişti o? Sahte sevgili mi? Ne demekti şimdi bu? Alexis Nathanın biraz önce konuştuğu kızı görmüştü biraz ileride. Alexisin beyninde şimşekler çakmıştı anlamıştı. Muhtemelen bu isteğin bu kızla bir alakası vardı ve "sahte" sözcüğünden anladığı kadarıyla bir oyun oynayacaklardı. Alexis Nathanın gözlerine baktı ve ciddi olup olmadığını kontrol etti ardından: "Pekala tamam senin sahte sevgilin olurum ve şimdilik hiçbir şey sormuyorum ama bana en yakın zamanda olanların tümünü anlatacaksın."dedi. |
| | | Nathan Dwight Ateş Perisi l Pastane sahibi
Mesaj Sayısı : 125 Kayıt tarihi : 30/11/12 Lakap : The Rock
| Konu: Geri: Yalanla Başlayan Aşk C.tesi Ocak 05 2013, 15:50 | |
| Alexis’in ona yardım edecek olması güzeldi. Her ne kadar bunun sahtesi bile kedisine tiksindirici gelse de buna mecburdu. Eski sevgilisi Joanne’den kurtulmanın tek yolu buydu. Ondan kurtulabilirse rahat bir hayat sürecekti. Ayrıca neden bunca sene sonra yanına gelmişti ki bu kız? Anlayamıyordu bir türlü. Eski yakın arkadaşıyla mutlu değil miydi Joanne? Mutlu olamazdı ki zaten Nathan’dan başka biriyle. Bunu hak ediyordu. Kimse Nathan kadar sevemezdi ki onu! Bunu en baştan anlaması gerekirdi. Belki de bir ihtimal affetmesi gerekirdi; ama edemiyordu işte. Aklı ve mantığı sürekli bir kavga içindeydi. Sürekli birisi üstün gelmeye çalışıyordu. Neden ikisi hiç berabere kalamıyorlardı ki? Mantığı hiç umursamamalısın diyordu. Ondan kurtulmalısın, o senin kalbini kırdı diyordu. Ama kalbi ise tam tersine bir şans daha verebilirsin, ayrıca onu hala seviyorsun, bunu kabul et diyordu. Onu gerçekten hala seviyor muydu bilemiyordu. Ama bildiği bir şey varsa o da hala Joanne’e karşı bir şeyler hissediyor olduğuydu. Ama bir kere Alexis’e yardım eder misin demişti. Bundan sonra geri dönüş yoktu onun için. Tekrar barışamazdı onunla. Ondan hemen kurtulacaktı. Böylelikle hayatına kaldığı yerden devam edecekti. Alexis’e de bir hediye alabilirdi iyiliğinin karşılığı olarak. Bir kızla birlikte olma düşüncesi hala ona çok yabancı geliyordu. Çünkü bir kere kalbi kırılmıştı ve bu kalp kırıklığı da hiçbir şekilde geçmiyordu. Kızlara soğuk davranmasına neden oluyordu. Aynı şekilde kaba. Özellikle Daphne’ye karşı böyleydi. Nedenini bilmiyordu aslında. Sadece onun üstüne çok gittiğini biliyordu; ama kendine bir kalkan örmüştü bir kere ve bunu da parçalamak uzun zaman alacaktı. Buna emindi. Asla diğer sihirbaz ve periler gibi olamayacaklardı. Birbirlerini sevemeyeceklerdi arkadaş olarak. Ama belki bir gün olabilir diye geçirdi içinden. Bu sadece bir varsayımdı. En azından şimdilik. İleriye dönük yaşamayı pek sevmezdi Nathan. Şu anki yaşadığı durumlara bakardı sadece. Bu yüzden kafası bir nebzede olsa rahattı bu yönden.
Yanında Alexis’in olduğunu hatırladığında onun koluna girerek Joanne ve Alexis’i tanıştırdı. Joanne hem Nathan’a hem de Alexis’e öfkeli delici bakışlarıyla bakıyordu. Sinirli olduğu her halinden belliydi ve de kalbinin kırıldığı. Nathan Joanne’i yıllardır tanıyordu. Onun her halini bilirdi. Asla ona dokunmamıştı. Sadece öpmüştü dudaklarından birkaç kez o kadar. Bunlar da küçük öpücüklerdi. Asla arzuyla öpmemişlerdi o dudakları. Ama bir zamanlar en yakın arkadaşı olan adam Joanne’i kendi ellerinden koparıp almıştı. Onu asla affetmeyecekti. Joanne’i de affetmemesi gerekiyordu; ama duygularına hakim olamıyordu. Önceden ona dokunmaya kıyamazdı, hala da öyleydi. Ama dudaklarından tutkulu bir öpücük almayı da çok istiyordu. Kendisine zorla hakim olarak Alexis’in sevgilisi olduğunu söylemişti. Ve devamında da: “Gördüğün gibi sana yalan söylemiyorum Joanne. Karşında sevgilimi görüyorsun. Artık inanmışsındır heralde. Sana yalan borcum yok sonuçta.” diyerek Alexis’in belinden tutarak kendisine çekti onu. Joanne ise: “Hala inanmıyorum. Bunu kabullenemem mümkün değil. Sen benden başkasını sevemezsin. Bunun imkansız olduğunu sende biliyorsun. Benden sonra başkasıyla olsaydın bunu bilirdim. Sonuçta gözüm her zaman senin üstündeydi ve kızlara hep nefretle baktığını gördüm. Şimdi değişen ne peki?” dediğinde Nathan sinirden köpürüyordu adeta. Gözleri üzerinde miydi? Sanki alay eder gibi söylemişti bu sözleri Joanne. Nathan daha fazla dayanamayarak: “Değişen çok şey var. Evet, bir zamanlar öyleydim. Ama şimdi ise gördüğün gibi bir sevgilim var. Ayrıca sana bir şeyi kanıtlamak zorunda değilim; ama eğer kanıt istiyorsan hemen gösterebilirim de peşimi bırakman için.” dedikten sonra hiç beklenmeyen bir tavır takınarak Alexis’e döndü ve Alexis’in başını elleri arasına alarak kızın dudaklarına kapandı. Uzun bir süre de öptü onu. | |
| | | Misafir Misafir
| Konu: Geri: Yalanla Başlayan Aşk C.tesi Ocak 05 2013, 20:50 | |
| Alexisin bu küçük oyunu kabul etmesinin ardından Nathan çok yüz bulmuş olacakki Alexisin koluna girerek onu eski sevgilisi Joannenin yanına götürmüştü. "Benimle gel" demesi yeterliydi Alexise göre ne gerek vardıki bu kadar samimiyete?
Alexis bunları düşünürken çoktan gelmişlerdi Joannenin yanına. Nathan Joanneye Alexisin sevgilisi olduğunu söylüyordu ancak bu kızın buna inanmaya hiç niyeti yoktu. Haklıydıda Alexise göre bu söyledikleri yalan hiç inandırıcı değildi. Alexis şimdiye kadar hiç konuşmadı bu konu hakkında pot kırmak istemiyordu çünkü. Nathan Joannenin bu tutumunun karşısında onu inandırmak için ona yalan borcu olmadığını söyledi ve Alexisi belinden tutarak kendi bedenine çekti. Alexis çok sinirlenmişti onu tutup kendisine çekmekte ne demekti ne gerek vardı buna yetmiyormuydu konuşması? Eğer kız bir defada olsa Alexisin gözlerine baksaydı bütün oyunu anlayacaktı. Çünkü Alexisin gözlerinden sinir fışkırıyordu. Nathanın bütün bu yaptıklarına rağmen kız hala inanmamakta ısrar ediyordu.
Joannenin söylediklerinden sonra Nathanda bir şeyler söyledi ve Joanneden peşini bırakması için bu ilişkiyi kanıtlayacağını söyledi. Hemen bunun ardından Alexise döndü iki elinin arasına Alexisin başını alarak onun dudaklarına yapıştı. Alexis çok şaşırmıştı ne yapacağını bilmiyordu. Şimdi onu itse kız bütün olayı anlayacaktı ve bütün bu katlandığı şeyler boşa gidecekti. Joanne bunun karşısında bir süre ağzı açık onları izledi ve sonra sinirlenip oradan uzaklaştı. Alexis Joannenin gittiğini görünce Nathanı hızlı bir şekilde itti ve yüzüne çok sert bir tokat yapıştırdı. Bu da neydi? Evet, evet Nathan Alexisi resmen dudaklarından öpmüştü üstelik bir alışveriş merkezinin ortasında. Herkes onlara bakıyordu. Alexis: "Sen ne yapıyorsun? Onunla Konuşman yetmiyormuydu? Koluma girdin tamam, beni kendine yapıştırdın bunada bir şey demedim ama buda ne? Beni öpmekte ne? Hemde DU-DAK-LA-RIM-DAN! Nathan bu sefer gerçekten çok ileri gittin." diyerek poşetlerini topladı ve alışveriş merkezinden çıktı. O sinirle bulduğu ilk şehirlerarası otobüse binerek İnfinitye döndü. Bu uzun yolculuk Alexisin sinirini dindirmeye yetmemişti. Eğer ona çatan biri olursa Alexis şu an onu parçalayabilirdi. Bunun olmaması için hızlıca eve gitti. Yeni eşyalarına zarar gelmemesi için bütün hıncını yastıklardan çıkarıyordu. Adeta onlarla kavga ediyordu. Alexis yastıkları tekmelerken: "Kendini ne sanıyor bu çocuk? Küçük bir oyun oynamayı kabul ettim diye bu kadar ileri gitmek zorundamıydı yani?" diye bağırıyordu. Yastıklar işe yaramıştı. Alexis yorulunca siniride geçmişti, sakinleşmişti. Gidip üstündeki kıyafetlerden kurtularak daha rahat bir şeyler giydi ve aldığı kıyafetleri dolabına yerleştirmeye başladı. O olay bir an olsun aklından çıkmıyordu. Düşündükçe deliye dönüyordu. Daphnenin gelmesiyle daha normal görünmeye çalıştı. Bunu Daphnenin bilmesini istemiyordu. Zaten alışveriş merkezindeki herkese yeterine rezil olmuştu. Daphneyede rezil olmak istemiyordu. Alexis o olayın aklından çıkmadığı bir akşamın ardından yatağına uzandı ve uyumaya çalıştı. Her ne kadar gözüne uyku girmesede... |
| | | Nathan Dwight Ateş Perisi l Pastane sahibi
Mesaj Sayısı : 125 Kayıt tarihi : 30/11/12 Lakap : The Rock
| Konu: Geri: Yalanla Başlayan Aşk Paz Ocak 06 2013, 19:26 | |
| Alexis’in dudaklarını öpmek şu anki durumla karşılaştırıldığında yapacağı en son şeydi. Ama o, tam olarak da Alexis’i öpmüştü işte. Hala şok içindeydi. Böyle bir şeyi nasıl yapabilmişti? Joanne’i kıskandırmak için aklına bundan başka bir fikir gelmemişti. Alexis’in dudakları çok yumuşaktı. Alexis kendisine karşılık vermese de o dudakları öpmeye devam etmişti. Neden böyle bir şey yapmıştı ki? Çok saçmaydı. Tam aksine Alexis’in dudaklarına kapanmaktansa Joanne’e hiçbir şey söylemeden gitmesi gerekirdi; fakat o zaman da Nathan’ın peşini bırakmazdı. Joanne’in ne kadar inatçı olduğunu biliyordu. Ama böyle bir şey olmuştu maalesef. Bundan sonrasını düşünmeliydi şimdi. Artık kendisine hakim olmaya çalışarak kendini Alexis’in dudaklarından çekti. Biraz afallamıştı; fakat kendisini hemen toparladı ve Joanne’e dönerek: “Gördüğün gibi eğer sevgilim olmasaydı onu öpmezdim. Ayrıca gözlerimden de anlayamazsın duygularımı. Bu gözler yıllar önce duyguları gizlemeyi çok iyi öğrendiler. O zamandan bu zamana bu böyle.” demişti. Joanne’in gözlerinden yaşlar süzülüyordu yanalarına doğru. Bunları saklamaya çalışıyordu; ama başarılı olduğu söylenemezdi pek. Zaten Nathan da görüyordu onu, içinde ne yangınlar olduğunu. Joanne’i yıllardır tanıyordu. Her davranışını önceden kestirebiliyordu. Kimseyi bu kadar iyi tanımıyordu Joanne’den başka. Sonuçta yıllardır birlikteydiler. Ama her güzel şeyin bir sonu vardı elbet ve Nathan ile Joanne de ayrılmışlardı maalesef. Nathan o kötü günleri hatırlamak istemiyordu; ama sürekli hatırlatan birileri çıkıyordu karşısına. Artık bunalmaya başlamıştı. Kızlardan nefret ediyordu. Hem de ölesiye…
Bunların hepsinin sorumlusu Joanne’di. Ne diye hala ona karşı bir şeyler hissediyordu Nathan? Ona tek bir şey beslemesi gerekirdi. O da nefretti. Başka hiçbir şey değil. Acımasız tavrını takınmaya çalışarak “Artık gitsen iyi olacak. Seninle bir geleceğimiz olamaz bundan sonra. Benim için hi.bir şey ifade etmiyorsun.” Dediğinde Joanne çoktan koştura koştura gitmişti. Nathan ise sadece onun arkasından bakakalmıştı. Bir yandan seviniyordu bir yandan üzülüyordu. Kalbindeki kabuk bağlayan yarası yeniden kanamaya başlamıştı sanki. Daha fazla buna dayanamazdı. Ona karşı olan hislerini açıklamamak için kendini zor tutuyordu. Sonra derin düşüncelerinden sıyrılarak Alexis’in varlığını hissetti. Az önceki öpüşmeleri geldi aklına. Kız oldukça sinirli görünüyordu. Anlaşılan bu duruma çok sinirlenmişti. Kim olsa sinirlenirdi zaten bu duruma. Tam açıklama yapıp özür dileyecekti ki Alexis açtı ağzını yumdu gözünü. Sanki Etna yanardağı lavlarını kusuyordu Nathan’ın üzerine. Kız bu konuda haklıydı. Çok saygısızca davranmıştı Alexis’e karşı ve bunları duymayı da hak ediyordu Nathan. Kız gidiyordu ve Nathan onu kolundan tutup özür dilemek istiyordu; ama başaramamıştı işte, kızı durduramamıştı. Kendisinde o cesareti görememişti maalesef. Hem sinirli hem kalp acısı hem de üzgün bir halde alışveriş merkezinden ayrılıp bomboş olan evine geldi. Artık hiç kimse rahatsız edemezdi onu. Derin düşüncelere dalıp gidebilirdi. Alexis’i düşündü, sonra Joanne’i, en sonunda da Daphne’yi. Hepsine haksızlık yapmıştı ve hepsini de üzmüştü; ama bunların hepsi Joanne yüzünden olmuştu. Tüm bunların sorumlusu oydu. Böyle bir insan olduğu için kendisinden nefret ediyordu.Bir an önce kendisini düzeltmesi gerekiyordu ve ilk olarak Alexis’in gönlünü almakla işe başlayacaktı. | |
| | | Misafir Misafir
| Konu: Geri: Yalanla Başlayan Aşk Salı Ocak 08 2013, 18:36 | |
| |
| | | | Yalanla Başlayan Aşk | |
|
Similar topics | |
|
| Bu forumun müsaadesi var: | Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
| |
| |
| |