Gloria Winston Cadı
Mesaj Sayısı : 134 Kayıt tarihi : 16/12/12 Lakap : Angel
| Konu: Fia & Dante Perş. Şub. 28 2013, 21:15 | |
| Gloria çok heyecanlıydı. Onun için bu ritüel bir ilkti. Caitlyn ona yardımcı olma teklifini sunduğunda seve seve kabul etti. Üstüne üstlük bir de mirai taşlarını Gloria'ya emanet etmişti Caitlyn. Gloria mirai taşlarının sadece birer efsaneden ibaret olduğunu sanıyordu. Çünkü şimdiye kadar hiç görmemişti bu taşları ve kulaktan dolma bilgilerden biliyordu sadece. Gloria zaten gözleriyle görmediği ve kesinliği kanıtlanmayan şeylere pek inanmazdı. Şimdi ise mirai taşlarının gerçek olduğunu biliyordu ve bu taşlar ona emanet edilmişti. Caitlyn nadir olarak cadılara güvenirdi bildiği kadarıyla ve kendisine de çok güveniyor olmalıydı. Yoksa böyle önemli bir görevi neden kendisine versindi ki? Caitlyn ona ritüelle ilgili yapılması gereken her şeyi anlatmıştı ve bugün de Gloria elinden geldiğince ritüeli gerçekleştirecekti. Caitlyn'i buraya geldiğinden beri tanıyordu. Daha önceden de sadece adını duymuştu o kadar. Tanışmaları ise okuldaki bazı profesörlerden duymuş olduğu kadarıyla merak edip onu bizzat Gloria'nın aramış olması ve bir kafede buluşmalarından ibaretti. Hala Caitlyn'in kendisiyle buluşayı kabul etmesi onu çok şaşırtmıştı. Bunu hiç beklemiyordu. Caitlyn'in Gloria hakkında gereken bilgileri topladıktan sonra buluşmayı kabul edip etmeyeceğini bildiğreceğini sanıyordu; ama tam tersi olmuştu işte. O günden sonra da ara ara bir araya gelip son olarak gerçekleşen olaylardan konuşurlardı. Şimdi ise Caitlyn ona bayağı güveniyordu. Yoksa bu mirai taşlarını Gloria'ya emanet etmezdi. Zaten Gloria bu görev ona verilmese de Caitlyn'in kendisine güvendiğini çok açık bir şekilde hissedebiliyordu.
Caitlyn'in bahsettiği üzere sabahın erken saatlerinden evden ayrılmıştı ve gereken malzemeleri toplamak için ormana doğru gitti. Ritüel için ne tür bir hayvan kurban edeceğine karar vermesi biraz uzun sürmüştü. Ne de olsa hayvanlara zarar vermek en son düşüneceği şeylerden biriydi. Ama zorla da olsa hangi hayvanı seçeceğine karar vermişti. Bir kuş kurban edecekti. Bu küçük bedele katlanması gerekecekti. İçinden yırtıcı bir kuşu kurban etmenin daha iyi olacağına kanaat getirmişti. Mesela bir kartal bunun için iyi bir seçim olabilirdi. Kartalı bir dükkandan almak yerine kendisinin yakalamasının daha iyi hissettireceğini biliyordu. Yakalayacağı bu vahsi yaratığın da sonu gelecekti elbet ve o gün bugündü maalesef. Hayvanı yakalamak biraz zor olmuştu; ama 1 saatin sonunda onu yakalayabilmişti. Elinde bir büyü kitabı, bir kafesin içinde hapsolmuş yakaladığı hayvanı ve ipek bir mendile sarılmış mirai taşı vardı. Elindekilerle birlikte Lyn Tapınağı'na doğru hızlı adımlarla ilerledi. Zira ilk ritüeline geç kalmak istemiyordu. Üstüne ritüel sırasında rahat edebilmesi için bir kot pantolonla askılı bir bluz giymişti. "İyi ki de böyle giyinmişim!" diye geçirdi içinden. Çünkü çalılıklar çok sıktı ve üzerinde elbise olsa şimdiye kadar çoktan parçalanmış olurdu. Tapınağa vardığında ortama kısa anlığına da olsa göz gezdirdi ve elindekileri yan yana olacak şekilde bulabildiği en yüksek taşın üzerine koydu. Hala heyecanlıydı. Bu ritüeli gerçekleştirecek güce sahip miydi bilemiyordu. Aslında sahip olmalıydı. Yoksa neden bir cadı olsundu ki? Cadılar, sihirbazlar ve perilerden daha güçlü değil miydi? Evet, öyleydi.
Bugün hatırladığı kadarıyla Fia ve sihirbazı Dante ile ritüel yapacaktı. Bu ritüeli yapmasını Caitlyn söylemişti ve ritüel yapmak isteyen periler de Caitlyn'e haber veriyorlardı. Artık periler Caitlyn yerine kendisine de haber verebilirlerdi. Sonuçta o artık Caitlyn'in yardımcısıydı. Saatine baktıktan sonra Fia ve Dante'yi sabırsızlıla beklemeye başladı. | |
|
Fia Polyxena Ateş Perisi
Mesaj Sayısı : 271 Kayıt tarihi : 28/12/12 Lakap : Küçük cadı, seksi peri
| Konu: Geri: Fia & Dante Perş. Mart 21 2013, 23:12 | |
| Evinde kalmaya başlayalı sadece bir kaç gün olmuştu. Jared ile birlikte yaşadığı il geceden sonra evi ona dar gelir olduğunda sihirbazı ile yaşamaya başlamıştı. Hala o gün aklına geldiğinde kendine kızıyordu. O gün hayatının ne büyük hatasını yapmıştı aslında. Hiç tanımadığı birinin evine getirmişti. Ona yardım etmeye çalışmıştı, hatta bunu başardığını da biliyordu. Çünkü Jared uyandığında yaralı iyileşmişti. Hatta sonrasında ona dokunacak kadar iyi olmuştu. İlk öpücükten sonra nasıl kendini kaybettiğini bilmiyordu. İlki olduğunu bile bile en başta kendini ona bırakmasa o ilk gece belki de hiç yaşanmayacaktı. O gün nefret öylesine büyümüştü ki Jared dan nefret etmişti. Sonra ise nasıl oldu da ona aşık olmayı başardığını gerçekten bilmiyordu. Ama ona aşıktı. Hatta şimdi bile onu özlemişti. Ama işim dediği şeylerle uğraşmaya gittiği için onunla ayrı düşmüştü. O da fırsattan istifade ederek onu merak edebilme ihtimaline karşı Dante’nin yanına gitmeye karar verdi. Jared onu zorla yanından götürdüğünden beri onunla hiç görüşmemişlerdi. Sevgilisinin ona yaptığı büyü sayesinde barda olanları hatırlamıyordu. Ama yine de üzgün Fia’ı ve onda kalmaya başladığını biliyordu. Eve dönmediği için endişelenen sihirbazı ile telefonda konuşmuştu. Ama elbette sıradan bir telefon görüşmesi onu ikna etmeye yetmemişti. Şimdi ise gerçekten iyi olduğunu ona kanıtlamak istercesine onun için hazırlık yapıyordu. Dolabına giderek üzerine en sevdiği kıyafetlerden bir tanesini geçirdi. Mor-beyaz elbisesi üzerine tam olmuştu. Telefonunu eline alarak sihirbazını aradı. Telefon bir süre çaldıktan sonra sonunda sihirbazı telefonu açtı.
“Merhaba Dante nasılsın, umarım iyisindir ve hiç bir işin yoktur. Çünkü hazır ol birlikte ufak bir geziye gidiyoruz.”
Cevabın olumlu ya da olumsuz olması umurumda değildi. Bunu istiyordu ve gerçekleşecekti. Bu yüzden telefonda cevabı bile beklemeden kapatmış ve hazırlığına kaldığı yerden devam etmişti. Aslında kıyafeti biraz tuhaf mı olmuştu böyle bir gün için. Bir ritüelde peri olarak ne giyilmesi gerektiği konusunda pek fikri olduğu söylenemezdi. Aynanın önünde bir süre daha vakit öldürdükten sonra evden ayrıldı Fia. Her zamandan farklı olarak araba kullanmak istediği için ufak bir büyüyle spor bir araba oluşturdu ve arabaya binip Drake malikanesine doğru yola çıktı. Arabadan inerek malikanenin kapısını çaldığında onu güler yüzle karşılayan çalışandan Dante’e haber vermesini istemişti. Dante hazır bir şekilde karşısına geldiğin hiç düşünmeden hızla sihirbazına koştu. Ona sıkı sıkı sarıldıktan sonra kulağına eğildi.
“Sıkı dur Dante ritüeli bugün gerçekleştiriyoruz. İtiraz kabul etmiyorum. Zaten seni ilk tanıdığımdan beri karşı çıkma gibi bir durumunda peşimde sürüklemeyi hayal etmiştim. İstersen bu hayalimi gerçekleştirebilirim”
Geriye çekildiğinde sihirbazının bakışlarını gördüğünde ona göz kırptı ve elinden tutarak onunla arabasına koşmaya başladı. Arabayı çalıştırdıktan sonra Lyn Tapınağına doğru sürdü. Sihirbazı ritüelin yapılacağını yeni öğreniyor olsa da o Caitlyn ile bir gün önceden konuşmuştu. O yüzden ritüelin olacağına kesin emindi. Tek farkı Caitlyn ritüeli gerçekleştiren kişi olmayacağını söylemişti. Buna önce burun kıvırsa da Caitlyn gibi bir cadının sözüne güvenildiğini çok iyi biliyordu ve yerine seçtiği cadının da en az onun kadar iyi olduğunu düşünüyordu. Gerçi umut ediyor de denebilirdi. Tapınağa geldikten sonra sihirbazı ile arabadan inerek onun koluna girdi ve tapınaktan içeri girdi. İçeri de bulunan cadıyı gördükten sonra gülümsedi.
“Merhaba ben Fia, Caitlyn ile riteül için görüşmüştük. Sanırım bağı gerçekleştirecek olan cadı sizsiniz. Bir hazırız...”
| |
|
Dante Drake Sihirbaz
Mesaj Sayısı : 227 Kayıt tarihi : 01/11/12 Yaş : 36
| Konu: Geri: Fia & Dante Çarş. Mart 27 2013, 16:16 | |
| Dante birkaç gündür eve uğramayan perisi için endişelenmeye başlamıştı. Bunun ne kadar saçma olduğunu bilse de elinde değildi. Onun bir peri olduğunu ve başının çaresine bakabileceğini sık sık kendine hatırlatsa da son ruh hali aklına geldikçe soğukkanlılığını kaybediyordu. Yine böyle ortalıktan kaybolduğu bir gün bir anda kapısında üzgün bir şekilde elinde bavul belirip onunla kalmak istediğini söylemişti. Neler olduğunu hiç anlatmasa da kötü şeyler olduğunu biliyordu. Aynı durumun tekrar etmesinden korkuyordu. Garipti ama perisine öz ailesine verdiğinden daha fazla değer veriyordu. Sanki gerçek ailesi perisiymiş gibi… Onunla telefonda konuşmuş olsa da söyledikleri onu ikna etmeyi başaramamıştı. İyiyim… Bu kelime gerçek anlamının dışında kullanılıyordu genelde. İnsanlarda bir alışkanlık haline gelmişti. Kötü olduğu halde iyiyim diye geçiştirmek çok sık tekrarlanan bir şey olmuştu. Dante’nin en iyi söylediği yalanlardan biriydi. Perisiyle birbirlerine benzedikleri düşünülünce onun kendisine yalan söyleyebilme olasılığının yüksek olduğunu kabul etmeliydi. Bu yüzden de içi hiç rahat değildi.
Telefonunun çalmaya başlamasıyla düşüncelerinden kurtulup arayan kişiye baktı. Fia olduğunu görünce aceleyle telefonu açıp elinden geldiğince sakin kalmaya çalışarak cevap verdi. İlk sorduğu şey onun iyi olup olmadığıydı. Kızın hızlı hızlı konuşmasını zar zor takip etti. Dediklerini anlayıp cevap vermeye kalktığı esnada telefon yüzüne kapanmıştı. Dante telefona sanki fia görebilecekmiş gibi tuhaf bir bakış attı. Yine neyin peşindeydi bu kız? Durup dururken ne gezisinden bahsediyordu. Ona bir açıklama yapmalıydı sürpriz değil. Bu kızı takip etmekte bazen gerçekten zorlanıyordu. Bir gün iyiydi diğer gün kötü, bir an için depresyonda daha sonra mutlu şimdi ise nasıl olduğu konusunda hiçbir fikri yoktu ama sesi heyecanlı gelmişti. Telefonu yatağın üzerine atıp önce duşa girdi. Duştan çıktıktan sonra üzerini değiştirip aynadaki yansımasına baktı. Nereye gidecekleriyle ilgili hiçbir fikri olmadığı için kot pantolon ve tişört giymişti. Evinde çalışan hizmetçilerinden birinin beklediği misafirin geldiğini söylemesiyle ceketini alıp aşağı indi. Fia’nın yanında fazla sportif durduğunu fark etse de bu kızın her zaman böyle giyindiğini hatırlayarak bunu sorun etmedi.
Onun kendisine sarılmasıyla beraber oda perisine sarıldı. Onu özlemişti ve iyi olduğunu görmek güzeldi. Kızın ona söyledikleriyle beraber şaşkınlıkla ona bakarken perisinin elinden tutup koşmaya başlamasıyla ''Tamam ama koşturmaya ne gerek var? '' diye sorsa da halinden şikayetçi değildi. Onunla birlikte arabaya kadar koşup sürücü koltuğuna fia’nın yerleşmesini izledikten sonra kendi de derin bir nefes alıp arabaya bindi. Perisini sinir etmek adına ''Kullanabileceğinden emin misin? Ehliyetin falan var dimi acemi bir sürücü yüzünden kaza geçirmek istemiyorum da '' dedi alayla. Onu sevse de onunla uğraşmaya bayılıyordu. Fia’nın cevap olarak arabayı son hız kullanması karşısında sadece gülümsedi. Tapınağa geldiklerinde etrafa bakma fırsatı bile olmadan perisinin koluna girip çekiştirmesiyle içeri girmişlerdi. Gördükleri genç cadıyı dikkatle incelerken fia’nın aceleciğineyse sadece güldü. Gözlerini cadının gözlerine dikerek ''Benim adımda dante. Perim biraz fazla heyecanlı olduğu için bizi tanıştırma kısmını atladı. '' Dedikten sonra perisine bakarak ''ritüele hazırız sanırım. '' Diye ekledi. Yerinde duramayan perisi şuan bir çocuktan farksızdı ve dışarıdan bakıldığında kesinlikle korunmaya ihtiyacı olan kişinin fia olduğu rahatlıkla düşünülebilirdi. | |
|
Gloria Winston Cadı
Mesaj Sayısı : 134 Kayıt tarihi : 16/12/12 Lakap : Angel
| Konu: Geri: Fia & Dante Cuma Mart 29 2013, 14:57 | |
| Beklenen kişilerin gelmesini dört gözle bekliyordu. İlk defa bir ritüeli gerçekleştirecekti ve bu konuda başarılı olup olmayacağını da bilmiyordu. Caitlyn’in güvenini boşa çıkarmaktan ötürü korkuyordu. Gloria insanların düşüncelerine çok önem veren biriydi. Sevdiği insanlar ve bağlı olduğu değerler vardı. Ama hepsini geride bırakmak zorunda kalmıştı. Karanlık taraftaki insanlar sevdiği insanların hepsini teker teker öldürmüşlerdi. Gloria çok küçük yaştan beri aile özlemi çekiyordu. Ailesini korkunç bir trafik kazasında kaybetmişti. Sıradan bir trafik kazası gibi görünen olayda kötü cadıların parmağının olduğunu biliyordu Gloria. Kazanın olduğu gün bir tek o kurtulabilmişti. Annesi kazanın olduğu sırada Gloria’yı kolları arasına alarak vücudunu gark etmişti. Gloria o zamandan bu zamana bir bunu hatırlıyordu. Bir de genç bir kadının hurdaya dönen arabaya doğru ilerlediğini görmüştü. Diğer anları ise bölük pörçük hatırlıyordu ve çoğu da zamanla zihninden silinip yok olmuştu. Çocukluğundan beri de akrabalarında geçici süreliğine kalıyordu. Asla yaramaz ve hiperaktif bir çocuk olmamıştı. Aksine çok uslu ve hiç ses çıkarmayan bir çocukluk dönemi geçirmişti. Artık üniversite dönemine adım attığında akrabalarından uzaklaşarak kendi ayakları üstünde durmaya başlamıştı ve kendi evine çıkmıştı. Kendisine bakan akrabalarına hala ara sıra da olsa kısa ziyaretlerde bulunuyordu; fakat kısa bir süre önce hepsi katledildiğinde akrabalarından birinin evinde bir günlük bulmuştu. Kötü cadı ve büyücülerin varlığından bahsediyordu akrabası günlüğünde. Hatta Gloria’nın anne ve babasının da nasıl öldüğüne dair birtakım bilgiler de yazıyordu. Her şeyin Morgana denen kötü bir cadı tarafından olduğu yazıyordu günlükte. Acaba annesini ve babasını da bu cadı mı öldürmüştü acaba? Bunları bilemiyordu. Fakat bildiği bir şey vardı ki o da bir gün ailesinin ve sevdiği kişilerin intikamını bu cadıdan alacağıydı. Nasıl böyle bir şeyi yapacaktı? Çok uzun önceden beri yaşayan birine karşı nasıl savaşacaktı? Bunu başarmak çok zor bir şeydi; ama eninde sonunda bir yolunu bulup o cadıyı öldürecekti.
İntikam alma isteği tamamen Gloria’nın davranışlarına aykırı bir davranıştı. Yine de ailesin kanını yerde bırakamazdı. Her ne kadar yumuşak başlı biri olsa da asla ailesinin mezardaki kemiklerini sızlatmayacaktı. Tapınağa doğru gelen birtakım ayak seslerini duyunca gözyaşlarını silerek zorla da olsa gülümsemeye çalıştı. Peri ve sihirbazın kendilerini tanıtmalarından sonra Gloria da kendini tanıttı karşısındaki kişilere.
“Tanıştığımıza memnun oldum. Benim adım da Gloria. Caitlyn biraz meşgul olduğundan onun yerine ritüelinizi ben gerçekleştireceğim.”
Hem perinin hem de sihirbazın hazır olduklarını belirten cümlelerini duyunca bir yandan ritüel boyunca duracakları yerleri gösterdi bir yandan da konuşmasına devam etti.
“Öncelikle yerlerinize geçmeniz gerekiyor. Dante sen şu tarafa, Fia sen de bu tarafa geçer misin? Ritüel boyunca hareket etmemeye özen gösterin ve size söylediğim zaman gözlerinizi kapatmalısınız. Size tekrar söyleyene kadar da gözlerinizi açmamalısınız. Yoksa hem kurban edeceğimiz hayvan boşa gider hem de ritüeli baştan yapmak zorunda kalırsınız. Benim için fark etmez. Gerekirse akşama kadar burada kalabilirim; fakat her defasında canınız azıcık da olsa yanacaktır. Son olarak da gözlerinizi kapattığınız süre boyunca sizi mutlu eden herhangi bir anıyı düşünün. Böylelikle duyacağınız acıyı daha az hissedersiniz. Hazırsanız artık başlayalım mı?” | |
|
Fia Polyxena Ateş Perisi
Mesaj Sayısı : 271 Kayıt tarihi : 28/12/12 Lakap : Küçük cadı, seksi peri
| Konu: Geri: Fia & Dante Cuma Nis. 12 2013, 14:08 | |
| Bugünkü mutluluğunu kelimelerle ifade etmekte zorlanıyordu. sonunda Dante ile aralarındaki bu bağ, bir cadının huzurunda resmiyet kazanacaktı. Ritüel sonrası aralarında kırılmaz bir bağ oluşacağını bilmek heyecanını daha da artırıyordu. Sihirbazına pek söz hakkı vermeden yanında sürüklemeye başladığında onu arabaya bindirir bindirmez gaza yüklendi. Sihirbazının lafı sinirlerini bozarken gaza daha da sert bir şekilde bastı.
"Aslına bakarsan ehliyetim yok Dante ama ihtiyacım da yok. Eğer şoför hoşuna gitmediyse camdan atlamayı dene"
Hızı öyle arttırmıştı ki sapaktan dönerken neredeyse ters takla atacaktı araba. O ise bu duruma sadece gülümsedi. Sonuçta her şey tek bir büyüye bakıyordu. Arabanın lastikleri alev alırken sonunda gaza bastı. Gelmiş olmaları onu rahatlatırken sihirbazının kolundan tutup cadıyı aramaya koyuldu. Cadıyı bulur bulmaz, kendini tanıtmış ve hazır olduklarını söylemişti. Ama heyecanı nedeniyle sihirbazının adını söylemeyi unuttuğu için Dante kendini tanıtmak zorunda kaldı. Son söylediğine hiç bir tepki vermemişti. Çünkü heyecanlı olmadığını söyleyemezdi.
"Memnun oldum Gloria, bizimle ilgileneceğin için şimdiden teşekkür ederim"
Konuşması sonrası cadıyı dinleyerek onun gösterdiği yere ilerledi. Cadı açıklamalara devam ederken söylediği her şeyi daha dikkatli dinlemeye başladı. Acı çekecekleri bir gerçekti. İyi anıları düşünmek ise acıları azaltacaksa onun düşünebileceği tek bir şey olacaktı, Jared... Onu, şimdiden özlemişken onu düşünmek kalbini ısıtıp, acılardan arınmasına yardımcı olacaktı.
"Tamam anladım, ben hazırım başlayabiliriz. Sende kendini hazır hissediyor musun? Dante"
| |
|
Dante Drake Sihirbaz
Mesaj Sayısı : 227 Kayıt tarihi : 01/11/12 Yaş : 36
| Konu: Geri: Fia & Dante Salı Mayıs 07 2013, 18:29 | |
| Arabayı son hız kullanması onu tedirgin etmiyor aksine eğlendiriyordu. Dante hızı severdi aslında sadece direksiyonda kendisi varsa bu durum geçerliydi ama perisinin kullanmasından da şikayetçi değildi. Bir yerden dönerken neredeyse takla atacak olmalarına bir şey demedi. Uzun uzun düşüncesizliği yüzünden azarlamak yerine ukala bir bakışla küçümseyici bir gülümsemişti. Bununda aynı etkisi yaratacağını biliyordu. Derin bir nefes alıp manzaranın tadını çıkarırken tapınağa nasıl geldiklerini anlamamıştı. Arabadan indikten sonra da perisi kaybolacak bir çocukmuş gibi kolundan tutarak onu çekiştirmeye devam etmişti.
Onun yüzünden etrafa bile doğru düzgün bakamadığı için iç çekti. Cadının yanına geldiklerinde yerinde duramayan fia’nın aksine oldukça sakindi. Heyecandan sihirbazını bile unutan perisine kahkahalarla gülmek istediği halde küçük bir tebessümle yetindi. Adının gloria olduğunu öğrendiği cadıya ''Bende memnun oldum ve teşekkürler '' diyerek onun söylediği yere geçti. Canlarının yanacağı kısmını duyduğunda göz ucuyla perisine bakıp derin bir nefes aldı. Gözleri tekrar cadıyla buluştuğunda ''Bende hazırım '' diyerek gözlerini kapayıp scarlett’ı ve beraber geçirdikleri güzel anıları düşünmeye başladı. | |
|
Gloria Winston Cadı
Mesaj Sayısı : 134 Kayıt tarihi : 16/12/12 Lakap : Angel
| Konu: Geri: Fia & Dante Paz Mayıs 12 2013, 17:47 | |
| İlk ritüel ilk heyecan demekti. Daha doğrusu ilk ritüeli için aşırı derecede heyecanlıydı. Kendini zor zapt ediyordu. Sakin bir kişiliği olmasına rağmen ilk simya dersine girdiğinden sonra ilk defa böyle bir heyecanı yaşıyordu. Bu heyecandan nasıl kurtulacağını bilemiyordu. Tek istediği şey şu ritüeli hiçbir aksaklık yaşamadan sorunsuz bitirmekti. Şimdiye kadar da bir sorun çıkmadığına göre artık ritüele başlayabilirlerdi. Gloria bir anıyı canlandırmalarını istemişti zihinlerinde. Hançerle az da olsa kanlarını akıtması gerekiyordu. Bu yüzden acı duyacaklardı. Bu acıyı azaltmak için de bir anıya tutunmaları lazımdı. Böylelikle acıları biraz olsun azalacaktı.
“Artık başlıyorum ritüele.” Ve beklenen o an gelmişti. İçindeki heyecanı dizginleyemiyordu. Elleri hafiften titriyordu. Kendine neden hakim olamıyordu? Bu kadar zor olamazdı bir ritüel. Caitlyn ona yapması gerekenleri açık açık söylemişti ve Gloria da her şeyi anlamıştı. Bu kadar heyecan durduk yerde nerden çıkmıştı böyle? Bedenine biraz zaman tanıdı ve derin derin nefes aldı. Artık başlayabilirdi ritüele. Kitaptaki büyülü sözcükler teker teker dudaklarından dökülmeye başladı. İlk olarak yere çizdiği çizgiler yavaşça parlamaya başladı, göz alıcı olana dek. Sonrasında Dante’nin sol omzundaki dövme kalbine yakındı ve küçük bir ışık süzmesi şeklinde kendini belli etmeye başladı. Doruğa ulaştığında tişörtünün altından bile üzerindeki şekil belirgin bir şekilde görülüyordu. Yerdeki ışıklar renk değiştirmeye başladı. Dövmenin üzerindeki her bir renk tonuna cevap verir gibi dövme ile birlikte hareket ediyorlardı. Kitaptaki sayfanın sonuna geldiğinde hançeri eline aldı. Yavaşça Dante’ye doğru ilerlerken hançerin sivri ucunu ona doğrulttu. Önce tişörtünü göğüs bölgesine kadar yukarı sıyırdı, bu sayede tam kalbine olan dövmeyi daha rahat bir şekilde görebildi. Hançerin ucunu yavaş bir şekilde dövmenin tam ortasına bastırdı. Ani bir hareketle sağa doğru çekti ve dövmenin üzerine açtığı çizik şeklindeki yaradan kan akmaya başladı. Sonra Fia’nın yanına ilerleyerek Dante’nin bedenindeki aynı noktaya aynı şekilde bir yara açtı. Son olarak kartalın yanına giderek hançeri kartalın kalbine sapladı. Üçünün kanları ile kaplı olan hançerin üzerindeki kanı Mirai taşının üzerine getirerek kanları taşa akıttı. Mırıldandığı kısa bir büyü ile üçünden biraz daha kan akarak çizgileri takip etti ve ortadaki mirai taşında buluştu. Mira taşı tamamen kan rengini alana dek. Mirai tamamen kan rengine döndüğünde bağlılığın son aşaması olan cadı kanını akıtmak için hançerle avuç içine ufak bir yara açarak taşın üzerine akıttı. Taşı eline aldığında Mirai yavaşça kendi rengine dönerken Fia’nın bedeninde tam çiziğin olduğu yerde sihirbazının işaretinin aynısı oluşmaya başladı. İki aynı işareti taşıyan sihirbaz ve perinin ritüeli böylece tamamlanmış oldu. Mirai taşını tekrar ipek mendilin arasına koymuştu ve mırıldadığı bir büyüyle ritüelde kullandığı eşyalar yerlerine geri gitmişti.
“Ritüel bitti. Gözlerinizi açabilirsiniz. Bu ritüel hakkında bir iki şey söyleyeceğim size. Öncelikle artık aranızdaki bağ daha da güçlendi. Yani birbirinizin duygularını bundan sonra daha iyi hissedebileceksiniz. Aynı zamanda Dante senin gücüne hükmetme yeteneğinde artmış oldu.” | |
|