| Tutsak | |
|
|
Yazar | Mesaj |
---|
Fia Polyxena Ateş Perisi
Mesaj Sayısı : 271 Kayıt tarihi : 28/12/12 Lakap : Küçük cadı, seksi peri
| Konu: Tutsak C.tesi Mart 16 2013, 22:15 | |
| Evinde uyanırken ister istemez eli yatağının boşta kalan kısmına gitmişti. Jared sanki orada olacakmış gibi... Ama yoktu. İşleri olduğunu söylediğinden beri onu neredeyse hiç görememişti. O da bu sürede Dante ile ilgilenmiş ve ona iyi olduğunu kanıtlamak için baya uğraş vermek zorunda kalmıştı. Sihirbazı oldukça inatçı biriydi. Yani bu yönde Fia ile bir yarışa girebilirlerdi. kimin kazanacağı ise kesinlikle bir muammaydı. Çünkü Fianın inatçılığı tamamen çocuksu yanının kontrolündeydi ve bu yönü kesinlikle tam bir baş belasıydı. O genel anlamda hiç bir zaman baş belası olduğunu düşünmüyordu. Zaten sırf bu nedenle de sihirbazı ile olan ilk tartışmaları bu konu üzerinde olmuştu. Yinede her şey tatlılığa bağlandığı için mutluydu. Bir an için Jared'ın Dante' gerçekten bir şey yapabileceğini düşünmüştü. Ama buna rağmen o hiç bir şey yapamamıştı. Sahi o zaman aklı neredeydi. Sihirbazının tehlike de olduğunu iliklerine kadar hissederken neden Jared'a bir büyü yaparak onu uzaklaştırmamıştı. Sonuç olarak Jared ona bir şey yapmamıştı. Ama denemiş olsa başarısız bir peri olacağı açık bir şekilde belli olmuştu. Kendini biraz daha yetiştirmesi gerekiyordu. O an aklına Jared'ın evindeki oda antrenman odası onu korkutmuştu tabi her şey ani olduğu için şimdi ise orayı kendini geliştirmek için kullanmak istiyordu. Bunu bir ara sevgilisine sormayı aklının bir köşesine yerleştirdikten sonra yataktan kalkıp güzel bir duş aldı. Bugün için pek bir planı yoktu. Aslında Jared'ı görmek istiyordu ama nerede olduğunu bilmiyordu. Bütün hazırlıklarını yaptıktan sonra evinden ayrıldı.
Cadde de bir kaç adım atmıştı ki aynı his yine tüm bedenini ele geçirdi. İzleniyormuş hissine bu aralar sık sık hisseder olmuştu. Ama etrafına baktığında hiç kimseyi görmüyordu. Elbette ona bakan kişiler vardı. Özellikle erkekler, sırf kendini rahat hissettiği için giydiği kıyafetler erkeklerin fazlaca ilgisini çekiyordu. Tıpkı şu an üzerinde bulunan beyaz renkli elbisesi gibi. Bir köşeden döndüğünde izleniyorluk hissi bir anda kaybolarak bir kaygıya dönüştü. Çok geçmeden bir ses duyduğunda arkasını döndü.
"Sonunda seni bulduk güzelim."
"Sizde kim siniz? Benden ne istiyorsunuz?"
"Çok bir şey değil sadece bizimle gelmeni"
Buna cevabı belliydi, elbette hayır. Bedenini alevlendirerek kavga pozisyonunu aldı kendini korumak için. Karşısındaki kişilerin peri olduğunu hissedebiliyordu. Ama o daha büyüsünü yapmadan bir şey tüm bedenin ele geçirdi ve o an her şey karardı.
Gözlerini açtığında bir yatağa uzanmış ve bağlanmıştı. Büyü yapmayı denemişti ama hiç bir işe yaramamıştı. Elbisesi diz üstüne kadar açılmıştı. Ne yazık ki onu kapatmayı bile beceremiyordu. Bir kaç kez bırakın beni diye haykırdı Fia. Onu korkutmaları için daha fazlası gerekiyordu. Perilerden biri yanına geldiğinde yanağını okşadı ve kafasını kavradı.
"Jared denen aptalın zevki güzelmiş. Sen oldukça güzelsin ama şimdi başına bir şey gelmesini istemiyorsan sessiz ol"
Bağırmaya devam etti, Fia. Söz dinlemez bir kız gibi. Adam ani öfkesini yüzüne yediği tokatla hissetti. Öyle sert vurmuştu ki dudağının kenarı kanamaya başlamış ve sızlıyordu. Açık teni ise kızarmıştı. Fia öfkeli bakışlarını adama diktikten kısa süre sonra odada yapayalnız kaldı. Buradan çıkmanın bir yolunu bulmak zorundaydı.
| |
|
| |
Jared/Keiro Su Perisi
Mesaj Sayısı : 164 Kayıt tarihi : 10/02/13 Yaş : 36 Lakap : Jared
| Konu: Geri: Tutsak Paz Mart 17 2013, 20:24 | |
| Jared yorgun bedeninin kendine gelmesi için kendisine zaman tanımak falan istemiyordu. Şuan istediği tek şey sevgilisinin yanında olup onu kurtarmaktı. Bu yorgunlukla zor olabilirdi ama imkansız değildi. Cadının onu öpmeye başlamasıyla öylece durdu. Ona karşılık vermemişti. Cadı istediğini almıştı. Zevk alıp tatmin olmak istiyordu jared’da ona istediğini vermişti şimdi sözünü tutma zamanıydı. Sevgilisinin o katillerin elinde bir dakika daha kalmasını istemiyordu. Onun içinde hemen gitmeliydi. Üzerindeki kadının dokunuşlarına tepkisiz kalmaya çalışırken duyduklarıyla iç çekerek ‘Doğru yorgunum ama bedenime zaman tanımayı düşünmüyorum tek istediğim bir an önce sevgilimi kurtarmak. Ayrıca bana ne olacağını önemsemediğini ikimizde biliyoruz o yüzden lütfen beni düşünüyormuş gibi yapmayı kes’ dedi. Savaşa bu yorgun haliyle giderse yaralanacağını bildiğinden bunun için onu uyaran düşünceli bir cadı gibi davranması komikti. Morgana’nın şehrindeki cadıların perilere ne kadar değer verdiğini oldukça iyi bilen biri olarak bu duruma sadece gülümsedi.
Dudaklarında tekrar cadının dudaklarını hissettiğinde beraberinde içinde oluşan güçle beraber kıyafetlerini de giymişti. Birkaç dakika yatakta durup gücünün vücuduna geri gelmesinin etkilerini atlatmayı denedi. Sonra hızla yataktan kalkıp yeniden konuşmaya başlayan cadıya bir süre baktı. Sözünü tutan ve yalan söylemeyen bir cadı vay canına gerçekten gözleri yaşarmıştı. Kötülerinde bir karakterlerinin olduğunu görmek güzeldi. Cadının son söylediklerine cevap verme gereği duymamıştı. Birkaç saniye sonra kendini bir evin önünde bulmuştu. Sevgilisinin aurasıyla beraber bir sürü periyi hissetmek sinirlerinin gerilmesine neden olmuştu. İçindeki hiç kaybolmayan öfke,öldürme isteği ve karanlık her geçen saniye artarken içinden sevgilisinin iyi olması için dua ediyordu. Kendini hiç yorgun hissetmiyor olması baştan tuhaf gelse de bunu cadının yaptığını anlaması uzun sürmemişti. Bunu neden yaptığı konusunda kafa yormamaya karar vererek etrafa bakındı. O cadının perilere değer vermesi gibi bir durumun söz konusu olmadığını biliyordu. Öyle olsaydı jared’ın kendi emri altındaki perileri öldürmesi için yardım etmezdi. Bu işin içinde kesinlikle başka bir şey vardı ve şuan bunu düşünmek istemiyordu. İçeri büyük bir gürültüyle dalmaya karar vererek evin kapısı ve pencerelerini büyük bir zevkle parçalarına ayırdı. İçeri girdiğinde büyük gürültüyle beraber karşısına dizilen perilere bir süre baktıktan sonra soğuk bir şekilde ''Merhaba beyler içinizde jared adını duymayan var mı? Hani şu jasper’ın şimdiye kadar yetiştirdiği en iyi katil…'' diyerek perilere tek tek baktı. Yüzlerindeki ifadeden bu ismi daha önce duydukları gayet rahat anlaşılıyordu. Hepsi bir anda gerilmişti. Jared gülerek ''Kabalığımı bağışlayın direk konuya daldım ve size kendimi tanıtmadım. Ben jared Jasper Kıgnswell’ın yeğeniyim.'' Diyerek en yakınındaki katil periden başlayarak oradaki herkesi öldürdükten sonra Sevgilisinin aurasını takip ederek üst kata çıktı. İçeriye girdiğinde ilk karşılaştığı şey yatağa bağlanmış sevgilisinin korkmuş gözleriydi.
Onun iyi olup olmadığını incelerken gözleri dudağındaki kanda ve yanağındaki kırmızılıkta takılı kalmıştı. Bedenini büyük bir öfke ve öldürme isteği sararken odadaki üç periyi fark etmesi kısa sürdü. Perilere bakarak ''Sevgilime bunu hanginiz yaptı?'' diye sordu. Gözleri adeta alev saçıyordu. Sesi buz gibiydi ve suratında adam öldürürken oluşan o gülümsemesi vardı. Cevap gelmeyince onlara dönerek ''Cevap vermeniz için sadece bir dakikanız var. Sonrasında hiçbir sözünüz geçerli olmayacak hepiniz zaten öleceksiniz bunun ne kadar acılı olacağı ise size bağlı ya bunu yapan kişinin kim olduğunu söylersiniz sizi hemen öldürürüm ya da büyük zevkle hepinizle tek tek ilgilenirim.'' Dedi. Katil perilerden biri ''Kendine çok güveniyorsun…'' diyerek öne çıkınca jared gülerek ''Bir dakikanız doldu beyler anlaşılan çok eğleneceğiz'' diyerek perilerle ilgilenmeye başladı. Normalde onları hemen öldürürdü ama şuan o kadar sinirliydi ki yaptıklarının bedelini ödetmek istercesine işkence ediyordu. Sevgilisinin bunu görüyor olmasını önemsemiyordu. Onun önünde daha öncede birilerini öldürmüştü. Şuan onlara işkence yapıyor olması aşırı sinirinden kaynaklanıyordu. Bunu da emindi ki anlayışla karşılardı. Gerçi şuan bunu düşünmüyordu. Düşündüğü tek şey perilerin canına okumaktı. Sonunda onları öldürdüğünde hızla sevgilisinin yanına gidip onu çözerek fia’yı kollarının arasına aldı. Onun için fazlasıyla endişelenmişti. Korkudan deli gibi atan kalbiyse bunun en büyük kanıtıydı. Özlediği kokusunu içine çekerek ''Senin için çok endişelendim sevgilim. İyi misin?'' diye sorduktan sonra cevap beklemeden dudaklarına kapandı. Onu özlediğini belli edercesine yavaş ve tadını çıkara çıkara öpüyordu. Onu yavaşça yatağa yatırarak kızın üzerine çıktı. Elleri onun bedeninde dolaşırken onu büyük bir tutkuyla öpüyordu. | |
|
| |
Fia Polyxena Ateş Perisi
Mesaj Sayısı : 271 Kayıt tarihi : 28/12/12 Lakap : Küçük cadı, seksi peri
| Konu: Geri: Tutsak Ptsi Mart 18 2013, 14:05 | |
| Güne oldukça normal bir şekilde başlamıştı. Peki o zaman sorun neydi? Neden kendini bir anda etrafı perilerle çevrili bir şekilde bulmuştu. Yine bir şekilde başını belaya mı sokmuştu? Gerçi buna vereceği cevap belliydi, elbette hayır. Son zamanlarda başına sadece tek bir bela gelmişti, Jared. Onunla da aralarındaki her şey çözülmüştü. Hayatını mahveden erkek bir anda hayatının merkezi haline gelmişti. Evinde yaşadıkları o deneyimden sonra aslında ondan nefret etmesi gerekmişti. Gerçi düşünüyordu da ondan nefret etmişti de aslında. Ama var olan tutkusu bu nefretin üzerini örtmeyi başarmıştı. Sonraki görüşmelerinde ise onun baştan çıkarıcı öpücüklerine yeniden karşılık verirken bulmuştu kendini. Üstelik ilki gibi kaybedecek hiç bir şeyi olmadan... Sırf bunu düşünerek kendini onun kollarına bıraktığında ise, hala akıl almaz olduğunu düşündüğü şey başına gelmiş periye aşık olmuştu. Evet onu seviyordu. Çocuksu kalbi onu tamamen benimsemiş ve onunla olmak için yanıp tutuşan bir kadına dönüşmüştü. Gerçi içindeki çocuk hala çocuktu. Sadece tek bir farkla çocuğu içinde taşıyan kişi yaramaz bir peri kızı değil, aşık bir kadındı. Etrafındaki perilere odaklandığında kendini korumak için adak yapmıştı ama bu hiç bir işe yaramamıştı. Kendini ani bir şekilde kaybederek kendinden geçmişti. Uyandığında nerede olduğu inceledi önce, bir odada ve daha beteri bir yatakta bağlı bir şekilde yatıyordu. Ona bakan rahatsız edici gözler yüzünden bir süre sonra çığlık atarak onlara bırakmalarını söyledi. Periler sanki haykıran o değilmiş gibi sadece seyrediyorlardı. Bir süre sonra bir tanesi gelerek çenesini kavradığında konuşmaya başladı. Sevgilisinin adını duyduktan sonra gözleri büyümüştü Fia’nın. Ama yine de ondan korkmadığı göstermek istercesine bağırmaya devam etmişti. Bunun sonucunda ise perinin öfkesini yüzünde hissetmişti Dudağı kanıyordu ve teni morarmıştı. Bir süre sonra ise odada yalnız kaldı.
Yalnız kalması onu düşünmeye teşvik etmişti. Burada olmasının tek nedeni Jared olabilir miydi? Adamlardan biri geldiğinde eğer çığlık atmazsa ona bazı şeyler anlatacağını söylediği için sustu. Zaten bağırmayı çoktan bırakmıştı. Etrafta onca periden onun haykırışlarını takan tek bir kişi bile yoktu. Peri konuşmaya başladığında ona sevgilisinin gerçekte kim olduğunu bilip bilmediğini sormuştu. Buna içten içe evet demek istemişti ama cevap belliydi. Onu yatağına almış, onunla tutku ve şehvet dolu dakikalar geçirmiş hatta ona aşık olmuştu. Ama onu hala tanımıyordu. Bu canını sıkarken neredeyse soluksuz bir şekilde adamı dinledi. Gözlerine bakıyordu, yalan söylediğine dair bir işaret aradı ama hiç bir şey yoktu. Sonrasında yine yalnız kalmıştı. Aşık olduğu adam sahiden bir katil miydi? Gerçi onunla tanıştığı ve perilere yaptığı şeyleri görmüştü. Adını ise bilmeyen yok gibi görünüyordu. Gerçekten neler oluyordu. Öğrendiği tek şey katil olması değildi elbette, bunun çok daha ötesinde amcası tarafından yetiştirilmiş biriydi. Kızlara hiç bir zaman değer vermeyen ve burada olmasının nedeni de oydu. Ona olan aşkından şüphe etmesi gerekiyor muydu bilmiyordu. Yine de sırlar canını sıkmıştı. O da henüz kendi ile ilgili pek bir şey anlatmamıştı. Ama Jared bu şekilde başının belaya gireceğini bilmeli ve ona olanları anlatmalıydı. Düşündükçe bazı taşlar daha sağlam şekilde yerine oturdu, özellikle de antrenman odası... Bunları düşünürken bir anda aşağıdan gelen gürültüler ile sessizce bekledi. Jared’ın aurasını çok yakınında hissetmeye başlamıştı. Kalbinin hızlandığını hissettiğinde onun bir anda kapıdan içeri girmesi nefesini kesti. Periler ile arasındaki konuşmalar ve tüm o savaş sırasında susmayı tercih etti. Onu hiç böyle görmemişti. Ormanda da birilerini öldürmüştü ama şu an eline geçirdiği kişilere sadece işkence ediyordu. Herkesle işi bittiğinde onun yanına geldi. Çözüldükten sonra söylediklerine cevap vermek istedi. Ama konuşmasına izin verilmeden dudaklarına kapanan dudaklar ile bir anda durdu. Onu öpmek istiyordu ama aynı zaman da istemiyordu da. Bu ikilemin arasında bir anda kendini bağlı olduğu yatakta bulduğunda onu öpmeye başladı Fia. Elinde değildi bu onu özlemişti. Bedeninde gezinen eller ile ona dokunmaya başladı. Ama sonra dudağının kenarındaki sızı artarak kendini hissettirdiğinde onu üzerinden itti. Ona bakan gözlerinde tutkudan çok öfke varken onunla konuşmaya başladı. Perilerden hangisi ona büyü yaptıysa ölümü ile gücü ona geri gelmişti.
"Bana dokunma bir daha ve söyle kimsin sen?”
| |
|
| |
Jared/Keiro Su Perisi
Mesaj Sayısı : 164 Kayıt tarihi : 10/02/13 Yaş : 36 Lakap : Jared
| Konu: Geri: Tutsak Salı Mart 19 2013, 18:46 | |
| Korku… Bu duyguya o kadar yabancıydı ki bunun yanında şuan bedenine hakim olan tek duygu buydu. Kendini bildi bileli bir kez bile korkmamıştı. İnsan ölümle iç içe yaşarken böyle bir şansı olmuyordu doğal olarak bir süre sonra alışıyordu her şeye. Tüm duyguları köreliyordu. Hiç kimse korkusuz doğmuyordu ama bazıları öyle olmak zorunda kalıyordu. Jared buna zorlananlar arasındaydı. Bundan pişmanda değildi. Korkusuz olmak, duygularından arınabilmek, düşüncelerini ve kendini kontrol edebilmek harikaydı. Katil olmak hiçbir zaman problem olmamıştı. Amcasına olan düşmanlığı onun yetiştirme şekli ya da katil olmasını sağladığı için değildi. Amcasına düşmandı çünkü o kendisini kandırmıştı. Güvenini boşa çıkarmıştı. En önemlisi ise ailesini öldürmüştü. Onu bu yüzden hiçbir zaman affetmeyecekti. Zaten affetmenin ne demek olduğunu da bilmiyordu tıpkı merhamet denen şeyin ne olduğunu bilmediği gibi…
Tatlı ve hırçın sevgilisinin aurasına odaklanıp onu bulmaya çalışırken içinden ona bir şey olmaması içinde dua ediyordu. Şuan onu kaybetmekten ölesiye korkuyordu. Bu kız tüm dengesini alt üst etmiş ve bir anda dünyasını değiştirmişti. Onun getirdiği yeniliklere yabancı olsa da bunu sevmişti. Onun hayatından sonsuza dek çıkmasını, ona bir şey olmasını istemiyordu. Odaya girip sevgilisinin hala hayatta olduğunu gördüğünde rahat bir nefes aldı. O hırçın, dik kafalı kız hayattaydı. Dikkatle onu incelerken gördükleriyle delirmişti. Biri sevgilisine dokunmuştu. Jared’ın bakmaya bile kıyamadığı sevgilisine biri vurmuştu. İçini büyük bir öfke ve öldürme arzusu sararken bunu yapan her kimse onun canına okuyacağına dair kendine söz verdi. Üç periye bakıp bunu kimin yaptığını sorduğunda cevap alamamıştı. Gerçi bu o kadarda önemli değildi onun için istediği şey intikamdı ve onu karşısındaki perilerden de alabilirdi. Onlara uzun süre işkence edip öldürdükten sonra sevgilisini çözüp kollarına aldı. Özlediği dudaklara büyük bir arzuyla kapanırken her şeyi unutmuştu.
Bir cadının yanından geldiği, sevgilisinin katiller tarafından kaçırıldığı gerçeği hepsi aklından silinip gitmişti. Geriye sadece ama sadece tek bir şey kalmıştı. Fia’ya olan aşkı ve sevgilisinin kollarında olduğu gerçeği. Onu yatağa yatırıp üzerine çıktığında elleri tatlı sevgilisinin her santimini ezberlediği vücudunda çoktan keşfe çıkmıştı. Fia’nında ona karşılık vermesiyle öpüşmeleri derinleşirken kendini bir anda kaybetmişti. Onun için o kadar endişelenmiş ve korkmuştu ki şuan onu hissetmeye fazlasıyla ihtiyacı vardı. Bir eli fia’nın kalçasını diğer eli de göğsünü okşarken sevdiği kadının onu itmesiyle durup problemin ne olduğunu anlamaya çalıştı. Gözlerinde gördüğü öfke şaşırmasına neden oldu. O gözlerde tutkuyu da görüyordu ama öfke daha baskındı. Neler olduğunu anlamaya çalışırken sevgilisinin sözleriyle afalladı. Şaşkınlıkla ''Nasıl yani?'' diye sordu. Ardından şüpheyle ''Sevgilim iyi misin? Beni hatırlıyorsun değil mi? Ben jared hani senin sevgilin… Lütfen bana hiçbir şey hatırlamadığını söyleme'' dedi. | |
|
| |
Fia Polyxena Ateş Perisi
Mesaj Sayısı : 271 Kayıt tarihi : 28/12/12 Lakap : Küçük cadı, seksi peri
| Konu: Geri: Tutsak Perş. Mart 21 2013, 23:14 | |
| Bağlı olduğu yatakta duyduklarını sindirmeye çalışıyordu. Jared, aşık olduğu kişi gerçekten böyle biri miydi? Kendini aptal gibi hissediyordu. Hayatındaki en büyük aptallığın onu öpmek olduğunu düşündükten sonra daha büyük bir aptallık yapmıştı. Hiç tanımadığı bir erkeğe aşık olmuştu. Üstelik her hangi birine de değil, bir katile aşık olmuştu. Hala anlamaya çalışıyordu. Bu kadar kör nasıl olabilmişti. Harabelerde karşılaştığı o perilerin onu hemen tanıması, onlara o şekilde davranması. O anda kendine iğrenç şeyler yapmayı kafaya koyan adamlar zaten gözünde değersiz olduğu için Jared’ın onları öldürmesine sesini çıkarmamıştı. Sonradan gelenler ise, ona yardım ettiğine inanmak istemiyordu. Ama durum bundan ibaretti. O perileri katlettikten sonra onu evine götürmüş ve ona yardım etmişti. O ise ödül olarak ona tecavüz etmişti. Tamam belki bu tecavüz olayı biraz da onun suçuydu. Baştan onu merakına yenik düşüp öpmeseydi bunlar olmayacaktı. Bir anda onun bedeni altındaki çaresiz çırpınışları hatırladı. Baştan ona izin verse de onu durdurmak için çok uğramıştı ta ki onu içinde hissedene kadar. O an zaten yapacak hiç bir şeyi kalmamıştı. Ağlamaya devam ederek içinde gidip gelen yabancının işini bitirmesini beklemişti. Böyle düşünmek Jared’a karşı bir tiksinti oluşturdu içinde ama aynı zaman da ona hala aşıktı.
Alt kattan gelen sesler dikkatini dağıttığında düşüncelerini bir kenara bıraktı ve derin bir nefes aldı. Belki bugün burada ölecekti. Gerçi ölmek şu an başına gelebilecek en iyi şeydi. Etrafta çok fazla peri vardı. Ona vuran perinin kızgın bakışları arkasındaki tutkuyu görmüştü. Bir nedenden ötürü kendini tutuyordu. Ama izin verseler perinin ona yapacağı şey açıktı, bedenine sahip olmak. Bu düşünce titremesine neden olurken üzerindeki kıyafeti baktı çaresizce. Bağlı olduğu için kıyafeti düzeltemiyordu. Lanet olsun ki güçlerini de kullanamıyordu. Şu n ki haliyle yani üzerinde oldukça kısalmış elbise ile erkekleri adeta davet ediyordu. Normalde kıyafetleri böyle olsa da umurunda olmazdı. O her zaman kendi istediği şekilde giyiniyordu. Ama şimdi çaresizdi ve kaçamıyordu. Böyle düşünmek onu karamsarlığa iterken etrafına bakındı bir şeyler bulmalıydı. Buradan çıkması için. Bir anda kapının açılması ile Jared’ı görmek kalbini hızlandırmıştı. Ama aynı anda rahatsızda etmişti. Sonrasında olanlar, perilerle savaşı sadece ve sadece onunla konuşan periyi haklı çıkarmıştı. Kendini bir anda onun kollarında bulduktan sonra kendini önce tutmuş sonrada karşılık vermişti. Ta ki dudağındaki yarayı hissedene dek o anda hiç düşünmeden Jared’ı üzerinden atarak onu kendinden uzaklaştırdı. Ona dokunmasını istemiyordu. tutkusu ile değil mantığı ile hareket etmek istiyordu. Ama Jared’ın dokunuşlarını ne zaman hissetse mantığı devre dışı kalıyor ve kendini tutkuya emanet ediyordu. Sözlerine tepkisini duyduğunda öfkesi biraz daha arttı.
“Merak etme öyle bir şey söylemeyeceğim. Seni hatırlıyorum ama seni tanımıyorum bu da bir gerçek ve hakkında öğrendiklerim hiç hoşuma gitmedi. “
Hızla ayağa kalkıp üzerindeki kıyafeti düzeltti. Nerede olduklarını bile bilmiyordu. Derin nefes aldı önce ama öfkesi aldığı nefesin işe yararlılığı etkiliyordu. Jared’ın gözlerine baktıktan sonra ona bağırmaya başladı.
“Bana şunu söyler misin? Oldukça ünlü bir katil olduğunu bana ne zaman açıklayacaktın sen, düşmanlarından biri beni bir şekilde öldürmeyi başardığında cesedime bakıp mı ya da düzeltiyorum belki de hiç söylemezdin. Sonuçta senin gibi kızlarla gününü gün eden biri elbet yerime geçecek birini bulur. Üstelik bu konuda zorluk çekeceğini bile düşünmüyorum...”
| |
|
| |
Jared/Keiro Su Perisi
Mesaj Sayısı : 164 Kayıt tarihi : 10/02/13 Yaş : 36 Lakap : Jared
| Konu: Geri: Tutsak Cuma Mart 22 2013, 21:18 | |
| Sevdiği kadının onu hatırlamama ihtimali nefesini kesmişti. Böyle bir şeyin olma ihtimali bile onu deli ediyordu. Fia’nın gözlerinin içine bakarken orada kendine ait bir şeyler aradı. Hiçbir şey anlamıyordu. Gözlerinde gördüğü tutku ve öfke onu ikileme düşürüyordu. Zorda olsa gözlerinde ona bakarken çok kısa bir süreliğine de olsa aşkı gördüğünde onu hatırladığını anladı. O zaman bu tavrının nedeni neydi? Yoksa… Yoksa onun geçmişini mi öğrenmişti? Bu düşünce bir anda kanını dondurmuştu. Sevgilisinin sözleriyle korktuğunun başına geldiğini anlaması sadece birkaç saniyesini aldı. İçinde fırtınalar koparken o gayet sakin bir şekilde merakla ''Benim hakkımda ne öğrendin ki?'' diye sordu. Gerçekten iyi rol yapıyordu. Onun ne öğrendiğini bilmediğine neredeyse kendini bile inandıracaktı. Ama kahretsin ki neler öğrendiğini tahmin edebiliyordu. Büyük olasılıkla onun amcası tarafından öldürmek için yetiştirilen bir katil olduğunu öğrenmişti. Sevgilisinin kendine göre hızlı jared’a göre yavaş bir şekilde yataktan kalkmasını sessizce izledi. Durdurmaya çalışmamıştı. Onun muhtemelen ağzından birazdan dökülecek olan gerçeklere nasıl bir açıklama yapacağını düşünmekle meşguldü. Fia’nın öfkeyle üzerini düzeltişini bir gösteriyi izler gibi dikkatle izledikten sonra gözlerini patlamak üzere olan sevgilisinin gözlerine dikerek sitem aşamasını bekledi. Bunun için uzun süre beklemesi gerekmemişti çünkü fia çok geçmeden bağırarak ondan hesap sormaya başlamıştı. Ünlü bir katil olduğunu ne zaman söyleyecektin cümlesinden sonra duydukları içinde sönmüş olan öfkesini alevlendirirken fia’nın takip etmekte zorlanacağı bir hızla yerinden kalkıp onu sinirle kolundan tutup biraz sert bir şekilde duvara yasladı. Gözlerinde sadece öldürürken görülebilen tehlike kıvılcımları parlarken önce sevgilisinin gücünü ardından da sertçe hareketlerini engelledi. Öfkesi elle tutulur seviyede hissedilirken sevgilisinin bileklerini sıkarken soğuk bir ses tonuyla konuşmaya başladı.
''Öncelikle bazı şeylere açıklık getirelim. Ben bir katilim bir yalancı değil. Sana asla yalan söylemedim. Sadece bir şeyleri senden gizledim.''
Kızın duruşunu rahatsız bir şekle getirirken nefesi yüzünü yalayacak kadar ona yaklaştı. Gözlerini onun gözlerinden bir an bile ayırmadan aynı ses tonuyla tekrar konuşmaya başladı.
''Ben ünlü bir katilim evet ama seni asla tehlikeye atmadım. Sana bir şey olmasına izin vereceğimi nasıl düşünürsün? Benim gibi katillerin hayatında sevgili olmaz biz tek gecelik ilişkilerin adamları oluruz. Duygusuz yetiştiriliriz, düşmanımız çok olur ve eğer olur da bir gün duygularımız olduğunu hatırlarsak yani eğer aşık olursak bize zarar vermek isteyen herkes aşık olduğumuz kızların peşine düşerler çünkü tek zayıf noktamız onlar olur. Bu yüzden senin peşine adam taktım. Eminim izlendiğini hissetmişsindir. Seni izleyen kişi benim başına bir şey gelmesin diye senin peşine taktığım işinde oldukça iyi bir periydi. Seni senin bile haberin yokken kaç tane katil grubun elinden kurtardığımı saymadım bile.''
Ona iyice yaklaştığında tutuşunu biraz gevşetti. Öfkesi hala hissedilse de ona olan sevgisi daha ön plana çıkmıştı. Dudakları dudaklarını bulmadan önce ''Seni seviyorum fia. Seni her şeyden ve herkesten vazgeçecek kadar çok seviyorum. '' dedi ve onu öpmeye başladı. Tutuşu onu büyük bir arzuyla öperken biraz daha gevşemişti. | |
|
| |
Fia Polyxena Ateş Perisi
Mesaj Sayısı : 271 Kayıt tarihi : 28/12/12 Lakap : Küçük cadı, seksi peri
| Konu: Geri: Tutsak Cuma Mart 22 2013, 22:52 | |
| Jared'ın sanki hiç bir şeyden haberi yokmuş gibi konuşan tavrı sinirlerini bozmuştu. Eğer bu rolse kesinlikle iyi iş çıkarıyordu. Gerçi az önce olanları görmese ya da tanıştıkları ilk andan beri olanları kafasının içinde düzenli bir şekilde sıraya koymasa ona gerçekten inanabilirdi. Belki de kalbi gerçekten ona inanmaya hazırdı. Ama hayır, onun hakkında duydukları her şey bir yalan değildi ve böyle davranması onu daha fazla öfkelendirmekten başka hiç bir işe yaramamıştı. Çok geçmeden öfkesi kontrolden çıktığında onun yanından hızla ayrılarak üzerini düzeltti. Biliyordu eğer onun, kendisine dokunmasına izin verirse içindeki tutku onu ele geçirecekti. Daha ne olduğunu bile anlamadan ona dokunmaya ve öpmeye başladığında yeniden ona sahip olmasına izin verecekti. Düşüncesi bile içinde bir şeyleri uyandırırken kesinlikle ondan uzak durarak en doğru kararı aldığını fark etti. Kısa süre sonra tüm öfkesini ona gösterir bir şekilde konuşmaya başlamıştı. Her bir kelime içindeki öfkeyi gözler önüne seriyordu. Belki katil olması sinirlerini bozmazdı ama işin kızlar kısmı kafasını karıştırıyordu. Üstelik ilk birliktelikleri... Hiç bir şey düşünmezken sadece ona aşıkken ona ilk gece yaptığı şeyleri unutmuştu. Belki de unutmak için çok erken karar vermişti. Şimdi ise olanlar aklından bir türlü çıkmıyordu. Kızlar konusunda ona söyledikten sonra öfkesinden ne yapacağı bilemedi. Konuşmak öfkesini geçirmek için yeterli olmamıştı. Buradan gitmeliydi belki de hemen ama gitmeye çalıştığı ilk anda kendini sert bir şekilde duvara yapışmış vaziyette buldu. Canı acımıştı. Canının acısını dudaklarından acı dolu bir sesin çıkması ile fark ettirmişti. Göz göz geldiklerinde bileklerini tutan eller giderek daha fazla sıkmaya başladı, canı acıyordu hemde çok fazla...
"Bırak beni canımı yakıyorsun"
Konuşması hiç bir işe yaramazken Jared konuşmaya başladı. Gözlerinde gördüğü şey herkesi korkutabilecek türdendi. Ama o, ondan korkmuyordu. Sadece canı acıdığı için suratını buruşturmuş ve derin nefesler alarak acıyı biraz daha az hissetmeye çalışıyordu. Sözleri bittiğinde sert bakışlarla bakmaya başladı ona.
"Katil olduğunu görebiliyorum ve sanırım bir sonraki kurbanında benim. Ayrıca bazı şeyleri gizlemek sadece yalanın bir başka çeşididir, üstelik böyle önemli bir konuda..."
Konuşmasının ardından canı biraz daha fazla yanarak duruşu değişmişti öyle ki hissettiği acı yüzünden çığlık attı. Ondan kurtulmak istiyordu ama başaramıyordu. Gözlerine ve hareketlerine bakılırsa beni bırak demek bile hiç bir işe yaramayacaktı. Derin nefesler alarak gücünü kullanmayı denedi ama buda hiç bir işe yaramazken Jared'ın ona daha fazla yaklaşması ile başını geriye atmak istedi. Ama ardındaki duvar istediği kadar uzak durmasına izin vermiyordu. Tekrar konuşmaya başlaması ile kendini yeniden onu dinlerken buldu. Aslında duymak bile istemiyordu ama hiç bir şansı yoktu. Tüm duyduklarını sindirmeye çalışırken onu bir süre anlamaya çalıştı, ama anlamıyordu. Böyle bir şeyi ne olursa olsun söylemeliydi. Tehlike de ise bunu bilmeye hakkı vardı. Duyduğu son cümle sinirini yeniden tepesine çıkartmıştı.
"Her ne olursa olsun bunu bilmeye hakkım vardı. Ayrıca hayatını bu kadar zorlaştırdığı mı sen söylemediğin için bilmiyordum üzgünüm. Anlatman bittiyse bırak beni canımı acıtıyorsun"
Bilekleri gevşemişken kurtulduğunu düşündü bir anlığına ama Jared ona giderek daha fazla yaklaşmıştı. Duyduklarına cevap dahi veremeden aniden gelen öpücük ile neye uğradığını şaşırdı. Bu tadın onu ele geçirmesi sinirlerini bozuyordu ama bu elinde değildi. Öpücüğe karşı gelmek hiçte kolay değildi. Kısa bir süre öpücüğe karşılık verdi. Bileklerinin biraz daha gevşemesi ile ellerini ondan kurtararak iki elini de Jared'ın göğsüne dayadı ve onu iterek bu öpüşmeye bir son verdi. Boynundaki ısırıkları fark ettiğinde öfkeyle konuşmaya başladı.
"Sana bana dokunma demiştim bırak beni seni hayatımda istemiyorum. Boynundaki izleri hangi kıza yaptırdıysan ona git ve beni rahat bırak."
| |
|
| |
Jared/Keiro Su Perisi
Mesaj Sayısı : 164 Kayıt tarihi : 10/02/13 Yaş : 36 Lakap : Jared
| Konu: Geri: Tutsak Ptsi Mart 25 2013, 01:30 | |
| Kızın bırak beni demesine aldırmadı. O kimseden emir almazdı. Özellikle de bir kızdan her ne kadar bu kız sevgilisi olsa da. Sevgilisinin söyledikleriyle sinirle dişlerini sıkarken fia’ya öfkeden zarar vermemek için kendini zor tutuyordu. Dişleri çok sıkmaktan gıcırdarken jared elinden bir kaza çıkmaması için var gücüyle uğraşıyordu. Kendini tutamayarak ''Yalan söylemekle gerçekleri anlatmamak farklı şeylerdir bende senin hayatınla ilgili hiçbir şey bilmiyorum ve emin ol fia eğer benim kurbanım olsaydın şimdiye kadar çoktan ölmüştün '' diye bağırdı büyük bir öfkeyle. Bu kız karşısında öfkesini bir türlü kontrol edemiyordu. O an o kadar kendini kaybetmişti ki aşık olduğu kadının çığlığı bile onun hareketlerini değiştirmemişti. Her şey olabilirdi. Bir katil,duygusuz bir pislik, sadece kendini düşünen bencilin teki olabilirdi ama asla bir yalancı olmamıştı. Çocukluğundan beri değişmeyen tek şey buydu. Jared hiçbir zaman yalan söylemezdi. Ya gerçekleri gizlemek için büyük bir ustalıkla konu değiştirir ya da susardı ama yalan söylemezdi. Fia’nın onu dinlemek istemediğini biliyordu. Onu tam olarak tanımasa da insanları, perileri ve sihirbazları tanırdı. Hepsi genel olarak aynı tepkileri verirlerdi. Hayatında değerli olan tek şeydi şu an o tepkilerden birini gösteriyordu. Jared’dan gözlerini kaçırıyor ve elinden kurtulmaya çalışıyordu. Duyduklarıyla kızın bileklerini daha da sıkarak ''Ben bir katilim demek kolay değil lanet olası… Başkalarına söylemek kolay olabilir ama aşık olduğun kişiye söylemek hiç kolay değil. Az önce söylediklerimi de hayatımı ne kadar zorlaştırdığını değil seni ne kadar önemsediğimi anlaman için söylemiştim. '' Dedikten sonra alayla ''Ama pardon ilk karşılaşmamızda katil perilerle aramdaki sohbetten, onları bir an bile düşünmeden ne kadar kolay öldürmemden ya da içlerinden birinin içimizden en iyisi sen olsan da diye başlayan cümlesinden sonra bile benim bir katil olduğum gerçeğini anlayamayan birinden bunu anlamasını beklemek aptallık olur. '' Dedi.
Kıza bu kadar yakın olmak bedeni üzerindeki hakimiyetini kaybetmesini sağlıyordu. Kendini tutamayarak onun dudaklarına kapandıktan çok kısa bir süre sonra tutuşunu değiştirmiş elleriniyse gevşetmişti. Fia’nın öpücüğüne karşılık vermesiyle ellerini neredeyse bırakmıştı. Kızın ellerini kurtardıktan sonra onu itmesiyle ondan birkaç santim uzaklaştı. Aşık olduğu kadının dudaklarından dökülenlerle mantığını tamamen yitirmiş ve onu öfkesinin yönetmesine izin vermişti. Sevgilisinin kolundan sertçe tutup aynı sertlikte yatağa fırlattıktan sonra yavaş adımlarla ona doğru yürürken fia’yla konuşurken hiç kullanmadığı oldukça soğuk sesiyle ''Yargısız infaz yapmayı seviyorsun demek… Öyle olsun. Sana hiç hoşuna gitmeyecek bir haberim var sen beni hayatında istemesen de ben senin hayatında olmaya devam edeceğim ve senden önce yanında olduğum kadınla ilgilenmiyorum. Tek ilgilendiğim sensin '' dedi. Aslında şuan bir nevi fia’ya istediğini veriyordu. Onu tanımak istiyordu. Jared’sa katil kişiliğini tanımasında ona zevkle yardımcı oluyordu. Yatağa geldiğinde ufak bir büyü mırıldandı. Bu fia’nın bileklerinden sıkıca yatağa bağlanmasını sağlamıştı. Jared sahte bir gülümsemeyle ona bakarken ip sevgilisinin bileklerini canını acıtacak derecede sıkmıştı. Onu yatağa sıradan bir büyüyle bağlamamıştı. Özel bir büyü kullanmıştı böylelikle ipler jared istediği sürece sıkı ya da gevşek olacaktı. Yatağa oturduktan sonra fia’nın yanağını okşamaya başladı. Jared ona doğru eğilirken gözlerinde öfke ve karanlık dışında bir şey görünmüyordu. Eli fia’nın yanağından kızın ince ve narin boynuna kaydığında duraksadı. Sadece bir an için kızın gözlerine baktı. Neler hissettiğini bilmek istiyordu. Gördükleriyle yüzündeki sahte gülümseme daha da yayılırken onun boynunu yavaş hareketlerle okşamaya başladı. Birkaç dakika sonra yüzündeki gülümseme kaybolurken kızın boynundaki eli de onun boynuna hafif hafif baskı yapmaya başladı. Sadece birkaç saniye bu küçük oyuna devam ettikten sonra boynundaki baskıyı kaldırarak ''Katil olmamın yanında takıntılı biriyimdir ve istediğimi kesinlikle alırım '' dedi. Nefesi kızın yüzünü yalayacak kadar ona yaklaşınca durdu.
Gözlerini onun gözlerinden bir saniye bile ayırmadan ''Sana aşık olduğum için seni öldürmeyi aklımın ucundan bile geçirmesem de eğlence olsun diye o yakışıklı sihirbazını ortadan kaldırmayı ara sıra düşündüğümü itiraf etmeliyim sevgilim. Eminim bu sana büyük bir ceza olurdu. '' Dedi ve dudaklarına kapandı. Elleri kızın vücudunun her yerinde hafif sert bir şekilde dolanırken dudakları da kızın boynuna kaydı. Boynuna küçük ısırıklar bırakırken üzerindeki kıyafetleri yırtarak çıkardı. Dudakları ve elleri kızın tüm vücudunda dolaşmaya başladı. Dokunuşları ara sıra sert olsa da baştan çıkarıcıydı. Bedenini sertçe kızın bedenine bastırırken dudakları da tekrar aşık olduğu kadının dudaklarını bulmuştu. Onu tutku ve şehvetle öperken elleri kalçalarını okşuyordu. Dokunuşları kibar olmaktan çok uzaktı. Kaba davranıyordu aynı zamanda da zevk veriyordu. Hırçın peri kızının iç çamaşırlarını da yırtarak çıkardıktan sonra göğüslerini öpmeye başladı. Bir tanesini ağzına alıp emmeye başladığı sırada bir eliyle kızı belinden tutup kendine daha da bastırırken diğer eli de onun kadınlığını okşuyordu. Kızın inlemesi onun tamamen kendini kaybetmesini sağlarken üzerindekilerden de bir büyüyle kurtuldu. O tatlı ve hırçın güzeli altında bir süre daha zevkten kıvrandırıp işkence ettikten sonra onun bacaklarının arasına yerleşti. Dudakları tekrar onun dudaklarıyla buluştuğunda sert bir itişle de içine yerleşmişti. Gidip gelişleri baştan çıldırtıcı derecede yavaş olsa da sonradan oldukça hızlanmıştı. Her saniyesinden ayrı bir zevk alarak ona sahip olurken doruğa ulaştığını hissetti. Bir süre sonraysa ani rahatlamayla kızın üzerine yığıldı. Kızın ellerini büyüyle çözdükten sonra kendini yatağa attı. İkisi de yorgundu ve jared kızı kollarına alarak uyumak istiyordu. İplerse bunun için büyük bir problemdi. Kızı kollarına alıp dudaklarına küçük bir öpücük bıraktıktan sonra ''çok tatlısın '' dedi. Bu sırada içinden bir büyü yapıp kızın engellediği gücünü serbest bıraktı. Çok tekin bir yerde değillerdi ve eğer burası bir anda katil perilerle dolarsa en azından kendini korumayı deneyebilmesi için bunu yapmayı hiç düşünmese de onun gücünü kullanma özgürlüğünü ona geri vermişti. Çok geçmeden ağırlaşan göz kapakları kapanıp uykuya dalmıştı. | |
|
| |
Fia Polyxena Ateş Perisi
Mesaj Sayısı : 271 Kayıt tarihi : 28/12/12 Lakap : Küçük cadı, seksi peri
| Konu: Geri: Tutsak Ptsi Mart 25 2013, 14:36 | |
| Kendin öfkesine öyle çok odaklanmıştı ki sevdiği erkeği deliye çevirdiğini göremiyordu. Şu an bir katilin elleri arasındaydı ama o bundan korkmuyordu. Hatta korkmayı düşünmüyordu bile sadece öfkesini dindirecek bir yol arıyordu. Elbette bu düşündüğü yolla da Jared'ı daha çok çileden çıkarıyordu. Sıradaki kurbanı olabilme ihtimali dudaklarından dökülürken bile durum değişmemişti. Jared bileklerini daha fazla sıkarak söylediklerine hiç bir şey söylemedi, çünkü acısı daha ağır basmıştı. Haklı olduğunu gözlerinde görebiliyordu. Öldürmek istese çoktan ellerinin arasında can verecekti ama Jared'ın ona öldürmekten öte yapmak istediklerinin olduğu belli ediyordu. Bir süre sonra dudaklarını sahiplenen dudaklar ile kendi içindeki tutku ile savaşmaya başladı. Karşılık vermek istemiyordu. Sırf tutkusuna yenik düşmemek için onun elinden kaçmak hiç bir işe yaramamıştı yeniden onun tadını hissetmeye başladığında onu öpmeye başladı. Bileklerindeki acı azaldığında onu itti. Eğer devam ederse olacaklar ortadaydı. Öpücükten kurtulduktan sadece bir an sonra onu tekrar öpmek istedi ama boynunda gördüğü ısırık izleri ile aklında oluşan şeyle ona bağırmaya başladı. Haykırışlarına Jared'ın tepkisi uzun sürmemişti. Kendini bir anda yatağa sert bir şekilde yapışmış halde bulduktan sonra kendini toparlayamadı bile, eteği çok fazla açıldığı için ilk aklına gelen onu örtmek olmuştu. Konuşması daha çok sinirlenmesine neden olurken yeniden konuşmaya başladı.
"Madem o kadının hiç bir değeri yoktu, onun yanında ne işin vardı. Neden onunla birlikte oldun lanet olası pislik... Belki de belki de benden bıktın ve değişiklik olsun istedin, her ne kadar ilgilendiğinin ben olduğunu söylesen de..."
Konuşması biter bitmez yataktan kalkmak için atak yaptığında birden ortaya çıkan ipler ile yatağa sabitlendi. İpler bileklerini en az Jared kadar acıttığı için istem dışı çığlık attı yeniden. Elleri teninde gezmeye başladığında öfkeli bir şekilde ona bakmayı sürdürdü. Tek kelime etmeden onu korkutmaya çalışıyorsa bunu başaramayacaktı. Bir süre sonra boğazını sıkan el ile derin nefesler aldı. Sanki kurbanı ile alay eden biri gibi davranıyordu. Öldürmeye çalışmadığı ortadaydı sadece oyun oynuyor gibiydi.
"Ben senin oyuncağın değilim, kendine başka bir oyuncak bul ve beni öldürmeyeceksen rahat bırak bana dokunmanı istemiyorum. Ayrıca istediğini aldığını bana tecavüz ettiğin gün anlamıştım zaten niyetin yine aynı şey öyle dimi?"
Jared'ın bir anda nefesini yüzünde hissetmek istemese de bedenini etkilemeye başlamıştı. Göz göze geldiklerinde dudaklarından tekrar dökülen kelimeler başta kalbine ulaşsa da sonradan öfkelenmesine neden oldu.
"Dante'i bu işe karıştırma Jared eğer ona bir şey yaparsan karşında beni bulursun. Belki sana zarar veremem ama en azından denerken ellerinde can veririm bu da işimi görür. Aşkın ne olduğunu bildiğinden ise şüpheliyim. Ayrıca bana sevgilim deme ben seninle olmak..."
Konuşması yine bir öpücükle bozulmuştu. Nefesini kesen öpücükle debelenmeye başladı ama kurtulması imkansızdı. Bedeninde hissettiği sert dokunuşlar biraz canını yakıyordu ama çok fazla zevk veriyordu. Öpücükleri boynuna kaydığı anda istem dışı bir şekilde inledi. Konuşmak istedi ama konuşmaya her çalıştığında dudaklarından inlemelerin dışında hiç bir şey çıkmıyordu. Ona bu zevki tattırmak istemediği için dudaklarını ısırdı, inlemek istemiyordu. Çok geçmeden çok fazla uyarılmaya başladığında dudaklarına geçirdiği dişlerini daha fazla sıktı. Ağzına gelen kan tadını umursamamıştı. Kadınlığında hissettiği dokunuşlara daha fazla dayanamadığı için yeniden çığlık attı Fia. Jared ona şu an yine tecavüz ediyordu ama o hiç bir şey yapamıyordu. Her şeyin ötesinde oldukça hoşuna gidiyordu. Dudaklarına kapanan dudaklar ile hiç düşünmeden onun öpücüğüne karşılık verdi. Yaptığı her şey bir işkenceye dönüşmüşken nefes nefese bir halde inliyordu. Ona bana sahip ol diye bağıran bedenine inat sessiz kalmaya çalıştı ama bu pek kolay olmamıştı. Sonunda onu içinde hissettiğinde adını haykırarak inlemeye başladı. Artık hiç bir şey düşünmüyordu. Düşündüğü tek şey Jared'ın ona yaşattığı zevk olmuştu. Sonunda gevşeyip rahatladığında ipler yok olarak kendini Jared'ın kolları arasında buldu. Gitmek istiyordu ama onu saran eller bedenindeki yorgunluk ile gitmesine engel oluyordu. Son duydukları ile ona sarılarak uyudu Fia. Sanki hiç bir şey olmamış gibi onun kollarında rahat bir uyku geçirdi. Gözlerini açtığında ise bu onunla geçirdiği son güzel an olarak aklında kalacaktı. Birbirlerine sarılıp uyumaları.
Gözlerini açtıktan sonra hala uyumakta olan Jared'a baktı. Onu hala deli gibi severken mantığı ondan kaçmasını söylüyordu. Ona hissettirmeden dudaklarına masum bir öpücük kondurdu. Ufak bir büyü ile kıyafetlerini giydikten sonra orada ayrıldı. Jared uyandığında Fianın yattığı yerde sadece bir kağıt parçası bulacaktı. Üzerinde de 'Seni bir daha görmek istemiyorum. İstediğini aldın be bu benden alacağın son şeydi. ' yazıyordu.
| |
|
| |
Jared/Keiro Su Perisi
Mesaj Sayısı : 164 Kayıt tarihi : 10/02/13 Yaş : 36 Lakap : Jared
| Konu: Geri: Tutsak Ptsi Mart 25 2013, 16:01 | |
| Jared onun sabrının sınırlarını sonuna kadar zorlayan kıza bakıp dişlerini sıkarak istem dışı güldü. Gülümsemesi komik bir şey olduğundan değil öfkeden çıldırdığı içindi. Kendine hakim olamayacak kıvama gelmişti. Onu aldatmasının nedeninin bile bu küçük cadı olması ve onun bu gerçekleri bilmeden onu suçlaması nasıl açıklanırdı bilmiyordu. Tek kelimeyle ifade etmek gerekirse yargısız infaz denilebilirdi. Onun bu şekilde düşünmesinde haklı sebepleri olduğunu biliyordu. Her şeyden önce onu kurtarabilmek için bile olsa onu aldatmıştı. Fia’dan önce yaptıklarınınsa haddi hesabı yoktu. O katil perilerden hayatının ne kadarlık bir kısmını öğrendiğini bilmese de ona büyük bir öfkeyle bakarak aşık olduğu adamdan uzak durmaya çalışacak kadar çok şey öğrendiği açıktı. Kızı bileğinden kavrayıp sert bir şekilde yatağa fırlatırken canının acıyacağını düşünmemişti. Aslında şuan bunu hiç önemsemiyordu. İstediği tek şey söylediklerini güzel sevgilisine ödetmekti. Kızın attığı çığlık kulağa melodi gibi gelirken onunla biraz eğlenmeye karar verdi. Bu eğlencesi batıramadığı tutkusu sayesinde kısa sürerken dudakları kızın dudaklarını zevkle sömürmeye başladı. Fia’nın kendine başka bir oyuncak bul zırvalıklarını görmezden gelmeyi başararak anın tadına odaklandı.
Söylediği saçmalıklar onu eğlendirmeye yetmişti. Seni öldürmeyi başaramazsam en azından denerken ölürüm demesiyle eğlendiğini belli de etmişti. Kendini çok iyi tanıdığından olurda bir gün sihirbazını öldürürse fia’nın güçlerini bu günkü gibi sabote edip kendini toparlayana kadar gözünün önünden ayırmayacağını iyi biliyordu. Kız jared’a zarar vermeyi deneyebilirdi ama jared onu öldürmezdi. En fazla bu gün davrandığı gibi davranırdı. Elleri kızın vücudunda sert ama zevk veren bir şekilde gezinirken bunu elinden geldiğince uzatmaya karar verdi. İşkencenin bir sürü şekli vardı ve jared’a göre en acımasızı şuan kesinlikle buydu. Sevgilisinin inlemeleri aklını başından alırken ona dayanabildiği yere kadar işkence ettikten sonra kıza sahip oldu. Bulundukları yerin, etraftaki ölü perilerin ya da tehlikenin hiçbir önemi yoktu. Önemli olan tek şey altındaki beden ve aşık olduğu kızdı. Rahatladığında kıza sarılıp uyuyabilmek için ellerini çözmüş o uyurken olabilecek felaketlere karşıysa gücünü ona geri vermişti. Çok geçmeden uykuya dalmış uykusundan ise yine aynı kabusu görerek uyanmıştı. Nefes nefese etrafa bakınıp aşık olduğu kadını ararken gözüne çarpan kağıt parçasını seri bir hareketle alıp okumaya başladı. Okuduklarıyla yerinden hızla fırlayıp öfkeyle yumruğunu sert bir şekilde duvara geçirdikten sonra birkaç küfür savurdu. Etrafta sinirden dişlerini sıkarak birkaç volta attıktan sonra bir büyü mırıldanıp fia’nın evine gitti. Sevgilisi ondan kurtulduğunu sanıyorsa yanılıyordu. Onu bırakmaya niyeti yoktu. Bunu oda görecekti. Onu ne olursa olsun bulup geri alacaktı. | |
|
| |
| Tutsak | |
|