| Karşı Konulamaz Çekim | |
|
|
Yazar | Mesaj |
---|
Jezebel Blacken Cadı
Mesaj Sayısı : 159 Kayıt tarihi : 16/09/12 Yaş : 35
| Konu: Karşı Konulamaz Çekim Çarş. Mart 27 2013, 21:31 | |
| Evine günlerden sonra yeniden uğramak garip gelmişti. Bu aralar etrafında çok fazla şey gerçekleşiyordu ve bir cadı bile olsa bazen takip etmek gerçekten zor oluyordu. Üstelik Morgana tarafından yeni bir göreve atanmıştı. Sadece kendi sihirbazını aramakken görevi şimdi birde başka bir sihirbaz çıkmıştı ortaya... Onun neden önemli olduğunu bile bilmiyordu üstelik. Bunu aslında sormamıştı bile. Gerçi meraklı bir kişi olarak sorması gerekirdi. Yinede yeni bir görev yeni bir eğlence anlayışına bürünmüştü. Tam olarak hiç bir şey bilmediği de söylenemezdi. Ondan önce göreve sahip olan cadının görüşmelerinden sadece bir kaç dakika önce Morgana tarafından yok edildiğini biliyordu. Onunla görüşürken havada yavaşça süzülen ölüm sessizliğinden olanları anlamıştı. O uçurumunun dibinde bir çok kayıp ruh vardı. Her biride Morgana tarafından sonsuz acıyla cezalandırılmış, zavallı yaratıklardı. Her biri bir süre ona hizmet etmiş, işleri bittiğinde ise ölüm sonları olmuştu. Böyle bir şeyi düşündüğünde sıranın ne zaman kendine geleceğini düşündü. Ama bu düşünce sadece yüzünde karanlık bir gülümsemeye neden oldu. Düşüncenin komik olduğu bir gerçekti. O diğerleri gibi sonradan karanlığa karışmış kayıp bir kişilik değildi. O karanlığın içinde doğmuş ve çok küçük yaştan itibaren Morgana ile çalışmaya başlamıştı. Karanlık bir çok yaşıtını korkuturken onu adeta davet etmişti. O da bu daveti seve seve kabul etmişti. Kendini rahat koltuğuna attıktan sonra üzerindekileri bir bir çıkarmaya başladı. Soyunurken geçen gün karşılaştığı peri gelmişti aklına birden, Jared. Bir çok peri tanımıştı ama onda tamamen farklı bir şeyler vardı. Belki de amcasından dolayı böyle hissediyordu bilmiyordu. Onu amcasına vermek yerine yatağına almıştı, tabi bunu biraz zor yoldan yapmıştı. Yine de istediği tatmini almak onu rahatlatmıştı. Yalan söylemeyi sevmediği ve söz verdiği için gitmesine izin vermiş olabilirdi. Ama aslında onunla tekrar ve tekrar birlikte olmak istemişti. Belki yine onunla karşılaşabilirlerdi. Gerçi perilerin, cici peri kızına anlattıklarından sonra onun hala sevgilisi var mıydı bilmiyordu. Tüm perileri yok ettiği içinde hiç birine sorma fırsatı olmamıştı. Elbette ölen perilerde umurunda değildi. Çünkü tamamen yaptıkları salaklık yüzünden ölümü hak etmişlerdi. Onlara kıza dokunmayın demişti. Gerçi tam olarak dokunmamışlardı ama sonuçta ona zarar vermişlerdi. Jared olmasa bile o, onlara gereken dersi verecekti. İşe yarar olmaları umurunda değildi. Sözünü dinlemek zorundaydılar ve dinlemedikleri içinde bir cezayı hak etmişlerdi. Düşüncelerinden uzaklaştıktan sonra bedenini gererek koltuğun üzerinde sadece iç çamaşırları ile kaldığında banyoya gitti. Güzel bir duş ona gerçekten iyi gelecekti. Bedenini çeşitli esansların dolu olduğu küvetin içine koyduğunda arkasına yaslanarak uykuya daldı.
Suyun içinde uyumak garip bir duyguydu. Dinlendirici ve aynı zamanda rahatlatıcı. Bir saati aşkın süre sonra uyandığında banyosunu tamamlayarak çıktı. Koca dolabın önünde ne giyeceğine karar vermeye çalışıyordu. Evde oturmak istese bu kadar uğraşmayacaktı elbette. Ama bugün bir değişiklik yapmak istiyordu. Periler, cadılar ve sihirbazlar dan uzak bir gün... İnsanların arasına karışacaktı yeniden. Gerçi ne zaman insanların arasına karışsa insan erkekler yüzünden mutlaka elinden bir kaza çıkıyordu. Bazen tüm karanlığının içinde tek bir insan kaybolurken, bazen de bir oda dolusu insan onun karanlığının içinde boğuluyordu. Kendine kırmızı ve oldukça seksi bir kıyafet seçtikten sonra onu yatağın üzerine yerleştirdi ve altına kırmızı topuklu ayakkabılarını çıkardıktan sonra mutfağa giderek yemek yedi. Artık kendi ile ilgilenmeye başladığında baştan çıkarıcı bir hale bürünerek aynanın karşısına geçti. Göğüs dekoltesi ve bacaklarının büyük bir bölümünü gösteren mini elbise ile göz alıcı görünüyordu. Hazır olduğuna karar verdiğinde ufak bir büyü mırıldandı.
Büyü sonrası kendini bir ara sokakta bulmuştu. Kulağına gelen müzik sesleri ile birlikte ayaklarının onu götürdüğü yere doğru ilerlemeye başladı. Bara girdikten sonra etrafına şöyle bir göz attığında kendinden geçmiş insanları görerek gülümsedi ve bara giderek kendine bir içki söyledi. Daha içkisi gelmeden yanına bir kaç insan gelmişti bile. Onlarla yaptığı kısa konuşmanın ardından barın arka bölümlerine doğru, içki bardağı elinde ilerlemeye başladı. Bir kaç insan çoktan kölesi olmaya hazır gibi peşinden sürükleniyordu. Onlarla birlikte oturduğu koltukta bir tanesi oldukça dibine gelerek onu kendine çekip dudaklarını öptü. Öpücüğe kısa süre karşılık verse de hoşuna gitmediği için adamı itti. Onu tatmin etmek kesinlikle kolay değildi. Onu ilk öpen salağa bir süre büyü ile psikolojik işkence ettikten sonra yanından gönderdi ve etrafındaki diğer yakışıklılara göz atmaya başladı. Her biri ona tapınmaya hazır kölelere benziyorlardı. İçkisini başına diktikten sonra adamların içkiyi ben getiririm kavgasına başladıklarında onları eğlenerek izlemeye başladı. Erkekler ne kadar da salaktı. Özellikle insanlar...
| |
|
| |
Jared/Keiro Su Perisi
Mesaj Sayısı : 164 Kayıt tarihi : 10/02/13 Yaş : 36 Lakap : Jared
| Konu: Geri: Karşı Konulamaz Çekim Perş. Mart 28 2013, 16:16 | |
| Gözlerini açtığında havanın kararmış olduğunu gördü. Eve öğlen gelmiş ve iki gün hiç uyumamış biri için bu uyku oldukça az olsa da ona yetiyordu. Gözlerinin karanlığa alışmasını beklerken aklına gelen düşüncelerden kurtulmak için derin birkaç nefes alarak amcasına yoğunlaştı. Ondan nefret ediyor olmasına rağmen şu aralar beynini sadece onu düşünürken dinlendirebiliyor olması büyük ironiydi. Kendine geldiğinde ışıkları açamadan banyoya girdi. Karanlığı seviyordu ve banyoyu bulması için ışığa ihtiyacı yoktu. Düzenli biri olmasının yanı sıra evin her yerini bilecek kadar uzun süredir burada yaşıyordu. Yüzüne bolca su çarpıp loş ışıklardan birini yaktı. Banyoda burnuna aşık olduğu kadının kokusu dolunca sinirle yumruğunu aynaya geçirdi. Geçmişi yüzünden geleceği mahvolmuştu. Bunda o adını bile bilmediği kaçık cadının katkısı büyüktü elbette. Jared o gün amcasını bulmak için orayı bastığında o cadı orda olmasaydı ve kendisini takıntı haline getirmeseydi fia geçmişini bu şekilde öğrenmeyecekti. Bu durumda jared’ın işi daha kolay olacaktı ama ne yazık ki öyle olmamıştı.
Üstelik o cadıyla yattığı için sevgilisinin gözünde daha kötü biri haline gelmişti. Kızın gözlerinde aşkından şüphe duyduğunu rahatlıkla görmüştü. Jared’ın davranışları da bunu sorgulamasını sağlamış olabilirdi elbette ama kendisini çileden çıkartan kişi de fia’ydı. Bir katili bile çıldırtabilen biriydi o hırçın peri kızı. O günden sonra onu her yerde aramasına rağmen onu bulamıyor olmaksa öfkesini kat kat arttırmaktan başka bir işe yaramamıştı. Hiçbir şeyi dinleyip anlamaya çalışmadan karar veren çocuksu sevgilisinin saklambaç konusunda iyi olduğunu itiraf etmeliydi. Bir katilden saklanabilecek kadar iyiyiydi hem de. Hangisinin kazanacağınıysa zaman gösterecekti. Onu geri almayı kafasına koymuş iyi bir katil mi yoksa ondan kaçmayı görev edinmiş çocuksu sevgilisi mi hep beraber göreceklerdi. Nefes alamadığını hissettiğinde kendini odasına attı. Bu evdeki her şey o kızı hatırlatıyordu antrenman odası bile… Onu fazlasıyla özlemişti ve ondan ayrı kalmak her gün onu biraz daha öldürürken kendi evi bile sevgilisiyle iş birliği yapmış gibi intikam almak istercesine sürekli onu hatırlıyordu. Onun eve sinmiş tatlı kokusu beynini uyuştururken kalbini de oldukça acıtıyordu. Evde daha fazla kalamayacağını anlayarak hızlı adımlarla dolabına gidip üzerine eline geçen ilk pantolonla tişörtü giyerek kendini dışarı attı. Kafa dağıtmak için en yakın bara giderken yoldan onun için muhbirlik yapan birkaç kişiyi arayıp sevgilisinden bir iz bulup bulamadıklarını sordu. Hala bir şey çıkmadığını öğrendiğindeyse öfkeden köpürmüştü. İşinde oldukça iyi o kadar peri bir peri kızını bulamıyorlardı olacak şey değildi. Sinirle telefonu duvara fırlatıp paramparça oluşunu izledikten sonra sim kartını alıp bara girdi.
Normalde öfkesini atmak için bir şeyler kırıp dökmeyi, bir savaşa girmeyi ya da birilerini öldürmeyi tercih etse de bu akşam tüm bunlar için kendini fazlasıyla yorgun hissettiğinden içmeye karar verdi. Düşünmeye biraz ara vermesi gerekiyordu yoksa çıldıracaktı. Etrafa kısa bir göz gezdirdikten sonra dans pistinde kendini kaybetmiş bir şekilde müziğin ritmine uygun hareketler sergilemeye çalışan çoktan kafayı bulmuş insanların arasından zar zor geçip bara yöneldi. Kendine bir içki söyledikten sonra bulunduğu ortamın fazla kalabalık olduğuna karar verip arka taraflardaki özel bölmelerin olduğu kısma ilerlerken ona çarpan birkaç kişiyle beraber olduğu yerde durup kurbanlarının gittikleri yeri izledi. Kalabalık bir grubun olduğu yere giden beyinsizlerin olduğu kısmı görünce oraya doğru ilerledi. Az önce ona çarpma gafletinde bulunun kişiye ''Kimse sana nezaketi öğretmedi mi? Kural basittir. Birine çarparsan özür dilersin'' diyerek eğlendikten sonra adamın sert çıkışını sessizlikle karşıladı. Elindeki içkiyi arkadaki beyinsiz topluluğun üzerine dökmesiyle karşısındaki adama ''Bittiniz siz'' dedikten sonra sert bir yumruk geçirdi. Barda onun sayesinde başlayan kavgaya arkadaki kuş beyinlilerde katılınca jared o günkü eğlencesini bulmuş oldu. Oradaki herkesi hastanelik ettikten sonra derin bir nefes alarak koltuklardan birine kendini attı. Üstü başı kan olsa da önemsiz bir detaydan ibaretti bu durum. Karşısında oturan cadı gözüne çarptığında öfkeyle ''Bence burada eğleneceğine köpeklerini eğitmelisin. Sen görmeyeli söz dinlemez olmuşlar. Bana sevgilimin zarar görmeyeceğini söylemiştin.'' Dedi. | |
|
| |
Jezebel Blacken Cadı
Mesaj Sayısı : 159 Kayıt tarihi : 16/09/12 Yaş : 35
| Konu: Geri: Karşı Konulamaz Çekim Cuma Mart 29 2013, 14:18 | |
| İçindeki karanlık bu gecelik ondan uzak duruyordu. Çünkü bu gece çok farklı planlar içindeydi. Sadece ve sadece eğlenmek istiyordu. Aslında peri ve sihirbazlarla uğraşmakta oldukça zevkli olsa da değişiklik her zaman iyidir görüşündeydi Jezebel. O hep farklı şeylerin peşinden giderdi. Tatmin ve zevk alma konusu da bu düşüncesini destekliyordu. Yıllar içinde çok farklı bedenlerde zevki ve tatmin duygusunu tatmıştı. Gerçi tüm seçimlerde olduğu gibi onunda seçimleri her zaman asıl istediği sonucu vermemişti. Ama hayatına giren bazı kişiler vardı ki pek tarzı olmamasına rağmen onları yeniden istemesine neden olmuştu. Tıpkı geçen gün karşısına çıkan peri gibi. Onda farklı ne olduğunu hala bilmiyordu. Onu gördüğü ilk anda heyecanlanmış olabilirdi. Ama bu heyecan sadece yarattığı karanlık aura yüzündendi. Onun dışında periyi sadece onu, eğlendirecek sıradan bir oyuncak olarak görmüştü. Onu yatağına alıp biraz oynayarak tadına bakacaktı. Perinin ona karşılık vermemesi ise durumu giderek daha değişik bir hale sokmuştu. Perinin ona karşılık vermemesi onu daha fazla istemesine neden olurken içinde ona karşı garip bir arzunun birikmesini sağladı. Sonra ise onunla ilgili görüntüler ve cici peri kızı ile birlikte peri ona istediğini vermeyi kabul etmişti. Bedenindeki her bir ısırığı peri aklına geldiğinde tekrar hissediyordu. Yıllardır, tatmak isteyip de tadamadığı zevki ona vermişti. Bedeninin altında biraz daha vakit geçirmek istemişti. Ama perinin acelesi ve verdiği söz yüzünden gitmesine izin vermişti. Bir anda onun aklına gelişi bedeninde garip bir aleve neden oldu, sonrasında ise tüm düşünceler beyninden uzaklaşırken şimdiki zamana geri döndü. Peri ile birlikte belki yeniden karşılaştıklarında onunla bir gece daha geçirebilirdi. Gerçi sevgilisi gerçeği yüzünden onunla yine köşe kapmaca oynamaları gerekebilirdi. Yine de bu bile zevkli olacaktı.
Elindeki içkiyi bir dikişte bitirerek etrafında ona hayran hayran bakan erkeklere odaklandı. Her biri tek bir hareketi ile yatağına girmeye hazırdı. Ama garip bir şekilde hiç birini istemiyordu. Üzerindeki bu durum sinirini bozmaya başladığında kavga etmeye başlamış zavallı yaratıklara baktı. İçkiyi kimin getireceği konusundaki anlamsız kavgalarına artık katlanamadığı için onlara bir seçenek sundu. Erkeklerin hiç biri içtiği içkiyi ve onun ne tür bir içki sevdiğini bilmiyordu. O da bu kavgayı bir yarışa dönüştürerek onun sevdiği içkiyi getiren kişiye ödül vereceğini söyleyip arkasına yaslandı. Ödülün ise ne olacağı belliydi. Sadece masum küçük bir öpücük verebilirdi hepsi bu. Gerçi onun masum ve küçük öpücük anlayışı bile yeri geldiğinde yeterince vahşi ve baştan çıkarıcı olabiliyordu. Elbette bu da öptüğü kişiye göre değişen bir durumdu. Adamlar önünde dizilip bardak bardak içkileri masaya yerleştirdikten sonra adamlara ve içki bardaklarına baktı bir süre... Onları heyecandan öldürmek istercesine yavaş bir şekilde içki bardaklarının arasında parmaklarını dolaştırıyordu. Sanki birazdan birini içecekmiş gibi... Ama asıl istediği şey onları heyecanlandırmaktı. Şu an adamlar küçük kızların ellerine verilen oyuncak bebeklere benziyorlardı. Sanki elinde bir kullanım kılavuzu var gibi onlarla oynarken birden barın içinde farklı bir gürültü oluştu. Başını çevirdiğinde hissettiği peri aurası ile başını çevirdiğinde Jared’ı görmek kısa süreli de olsa nefesini kesmişti. O gün olduğundan daha da karanlıktı aurası. Bu da bir şeylerin olduğunu gösteriyordu. Etraftaki kavga büyüdükçe korkmuş bir kız gibi koltuğun bir köşesine gömüldü. Oyuncakları sanki bir şey yapabileceklermiş gibi periye doğru ilerlerken kendini gülmemek için zor tuttu. Peri, bardakilerle işini bitirdiğinde karşısına oturdu. Kanlı kıyafeti ile de olsa oldukça baştan çıkarıcı görünüyordu. Ayağa kalkarak ona doğru ilerledi ve tam karşısındaki masaya oturdu bacak bacak üstüne atarak şehvetli bir tavır takındı. Kıyafet yüzünden bacakları oldukça güzel bir şekilde gözler önündeydi. Kıyafetin önüne dokunduğu içinde göğüs dekoltesi kendini belli ediyordu. Perinin söylediklerinden sonra cazibeli bir tavır takınarak gülümsedi. Bedenindeki yaraları gördüğünde elini ağzına götürerek avuç içini öpüp ona bir öpücük gönderdi. Bu durum perinin bedenindeki yaraların iyileşmesine ve yorgunluğunun geçmesine neden oldu.
“Ben sözümü tutarım Jared. Sana kıza dokunmayacaklarını söylemiştim ve dokunmadılar. Ona el süren kişiler benim değil, Jasper’ın köpekleriydi. Ayrıca yine de her şeye rağmen onların Fia'ı altlarına almamış olmalarının tek nedeni de bendim. Eğer ben olmasam onların cici, güzel ve seksi bir kızla nasıl vakit geçireceklerini benden daha iyi bildiğine eminim. Hem onların öldürdün de... O yüzden söyler misin?... Senin sorunun ne?”
| |
|
| |
Jared/Keiro Su Perisi
Mesaj Sayısı : 164 Kayıt tarihi : 10/02/13 Yaş : 36 Lakap : Jared
| Konu: Geri: Karşı Konulamaz Çekim Cuma Mart 29 2013, 23:28 | |
| Amacı barda kavga çıkarmak değildi aslında. Buraya gelirken istediği tek şey bir şeyler içerek aklını sevgilisinden biraz uzaklaştırmayı başarmak ve biraz nefes almaktı. Kendini kaybetmiş kalabalıktan uzak sessiz bir akşam. Bardan içkisini alıp özel bölüme ilerlerken aklında geçirmeyi planladığı gece içki, müzik ve yalnızlık üçlüsünün oluşturduğu huzurlu saatlerden ibaretti. Bu düşüncesi bir grup beyinsizin ona çarpmasıyla yerini cezp edici eğlence dolu karmaşaya bırakmıştı. Tatlı, hırçın aynı zamanda çocuksu sevgilisini hiçbir yerde bulamadıkları için zaten öfkeden deliriyordu. Kendini yorgun hissettiği için bu akşam öldürmeyi,savaşı ya da etrafı kırıp dökmeyi aklının ucundan dahi geçirmese de ayağına kadar gelen stres atma fırsatını da tepmemişti. Birkaç beyinsizle başlayan kavgaya kuş beyinlilerde katılınca iş baya büyümüştü. Onları ayırmaya gelen korumaları da dövünce barda büyük bir karmaşa çıkmış olayı görenler telaşla barı terk etmişti. Kalanlar ise jared’ın gazabından payını almışlardı. Etrafta barmen dahil kimse kalmayınca kendini koltuklardan birine attı. Yorgundu, yaralıydı ve kesinlikle dinlenmeye ihtiyacı vardı. Hissettiği cadıyı şuan çokta umursayabilecek bir durumda değildi. Kolundaki ve karın bölgesindeki yaralara şöyle bir baktıktan sonra dudağındaki kanı elinin tersiyle sildi. O sırada karşısında gördüğü cadıyla yatışan öfkesi yeniden gün yüzüne çıkarken öfkeyle birkaç şey söyledi. Bu kadın ve onun takıntısı yüzünden hayatı mahvolmuştu. Vücudundaki yorgunluğun bir anda kaybolmasıyla artık acımayan yaralarına baktı. Hepsi geçmişti. Kendini oldukça iyi hissediyordu. Göğüs dekoltesi, açılan güzel bacakları ve enfes kokusuyla kendine şehvetle gülümseyen güzel kadına baktı. Cadının söyledikleriyle sinirli bir kahkaha attıktan sonra konuşmaya başladı.
''Benim sorunum mu? Benim tek sorunum sensin… Sen ve senin bencilce isteklerin yüzünden hayatımda değer verdiğim tek kişiyi kaybettim. Bunda tek suçun senin olmadığını elbette biliyorum ama söyler misin boynumda o geçirdiğimiz dakikaların anısını bırakırken ne düşünüyordun? Sevgilimin bunu gördüğünde beni aldattığın için tebrik ederim hayatım diyeceğini falan mı? ''
Gözlerini cadının gözlerine dikerek öfkeyle bir açıklama bekliyordu. Onunla geçirdiği ateşli dakikalar aklını meşgul etmeye başlamışken o ana odaklanmak gittikçe zorlanıyordu. Bu baştan çıkarıcı güzelliğe ne kadar kızgın olsada geçirdikleri dakikalardan fazlasıyla zevk almıştı. Hızlı bir şekilde biraz sertçe cadıyı masaya yatırıp üzerine çıkarak bileklerini masaya sabitledi. Ona yavaş yavaş yaklaşırken bir yandan da konuşuyordu. ''Peki senin sorunun ne? Daha adını bile bilmiyorum gerçi bunun bir önemi olduğunu da sanmıyorum benim tek merak ettiğim şey neden bunu yapıyorsun? Kötü tarafta yer alıyorsun, güçlü bir cadı olmanın yanında acımasızsın, etrafındakilerle oynamaktan zevk alıyorsun ve morgana’nın tarafındaki her cadının olduğu gibi senin içinde periler hiçbir değeri olmayan zavallı piyonlardan başka bir şey değil. Öyleyse neden beni iyileştiriyorsun? Perilerinin yanına gönderirken yorgunluğumu yok ederek bana yardım ediyorsun neden?''
Onunla burun buruna geldiğinde dudaklarına kapanıp onu şehvet ve tutkuyla uzun süre öptü. Alt dudağını emerek anın keyfini olabildiğince çıkardıktan sonra geri çekildi. Onun gözlerine bakarak konuşmaya başladı.
''Bana karşı olan bu iyiliğinin nedeni ne? '' | |
|
| |
Jezebel Blacken Cadı
Mesaj Sayısı : 159 Kayıt tarihi : 16/09/12 Yaş : 35
| Konu: Geri: Karşı Konulamaz Çekim C.tesi Mart 30 2013, 18:40 | |
| Barda periyi gördüğü ilk anda bedeni arzu ile dolmaya başlamıştı. Hayatında çok az erkek böyle bir etki yaratmıştı, bedeninde. Bu da perinin özel olması için yeterli bir nedendi. Ona yaşattığı her şeyden zevk almıştı. Teninde bıraktığı ısırık izleri, sert dokunuşlar ve elbette karanlık aura... Yaptığı her hareketle onun zihnine ve bedenine biraz daha kazınmış peri. Şimdi ise aurası o günden de daha karanlık ve baştan çıkarıcıydı. Karanlık Jezebel'i en çok cezbeden şeydi ve sanki şu an karanlık Jared'ın bedeninde şekil kazanmıştı. Kanlı kıyafetleri, yaralı bedeni bile onu bakarken içinin arzu ile dolmasını sağlayabiliyordu. Onu tekrar ölesiye bir tutku ile isterken şehvetli bir bir şekilde ona öpücük göndererek bedenindeki yaraları ve yorgunluğu yok etmişti. Ona yeniden zevk vermesi için kesinlikle sağlam bir bedene ihtiyacı vardı. ona cevap vermekte ise gecikmemişti. Jezebel, söylediği gibi sözünü tutan ve yalan nefret eden biriydi. Zaten aslında sözünü tutmamış değildi. Ama Jasper'ın köpekleri yinede Fia'a zarar vermişlerdi. Küçük bir yaradan ibaret olsa da peri için oldukça önemli bir şey olmalıydı. Üstelik onu yalancı çıkaran işe yaramaz sürüsüne kendi elleriyle ceza vermek istemişti. Ama Jared hepsini yok ettiği için buna gerek bile kalmamıştı. Çok geçmeden ise o işe yaramaz sürüsünü düşünmeyi bırakarak şu anki hedefine odaklandı. Onu bu hale neyin getirdiğini merak ediyordu. Sorununu da zaten sormuştu. Perinin kahkahası kulaklarını doldururken tüm konuşma bittiğinde cevap verme sırası ona gelmişti.
"Sorunun olduğumu bilmek güzel. Isırıklar, onları benden sana bir hatıra olsun diye bırakmak istedim. Üstelik bu ısırık oyunun başlatan sendin Jared. Öyle çok zevk verdin ki bende sana zevk vermek istedim ve açıkça söylemek gerekirse sen giderken aklımda sevgilin Fia falan yoktu. Yani zevk ve acı dolu deneyim sonrası onu hiç düşünmedim. "
Konuşmasından sonra ne duruşunu ne de bakışlarını değiştirdi. Isırıklardan bahsederken sanki o zevkli dakikaları tekrar yaşıyormuş gibi hissetti. Düşüncesi bile bedeninin alev almasına yetiyordu. Peri hızla üzerine gelirken hareket etmedi. Peri onu sertçe altına aldığında ona bakarken bir an bile kurtulmayı düşünmedi. Gözlerindeki derin karanlık onu kendinden geçirirken konuşmaya başlaması ile bakışları tatlı dudaklarına kaydı. Her bir kelimede onun nefesini daha da yakınında hissediyordu. Tüm bunların sonucunda enfes dudakları dudakları ile buluştuğunda bir an bile düşünmeden öpücüğe karşılık verdi. İçinde zaten alevlenmeye hazır arzusu ve bitmek tükenmez bilmez tutkusu ile onu öpüyordu. Bilekleri hala sıkıca tutulduğu için ona dokunamıyor olsa da... Peri öpüşmeyi bırakıp alt dudağını emdiğinde zevkten inledi. Tutkudan buğulanmış gözleriyle ona bakarken perinin sesi tekrar kulaklarını doldurmaya başladı. Perinin konuşması bittiğinde o konuşmaya başladığında her bir kelimede serbest olan bacakları ile periyi okşarken arada sırada dizini kırarak onun erkekliğine dokunuyordu.
"Öncelikle adım Jezebel ve haklısın perilere pek değer veren biri değilim. Hatta seni ilk gördüğüm zamanda sadece bir oyuncak olarak düşünmüştüm. Ama sen yaptığın her hareketle onlardan farklı olduğunu kanıtladın. O piyonlar ile seni aynı kefeye koymuyorum sen olsan olsan onların yanında satrançta vezir olabilirsin. Sana neden yardım ettiğime gelince içindeki karanlık ve bana yaşattığın zevk çok hoşuma gitti. Aramızda bir çekim oluştu diyebiliriz eminim sende hissediyorsun. Seni peri kızına gittiğin gün yeniden istemiştim ama sen acele ile giderken sözüm seni yanımda tutmama engel oldu. Bende sana ufak bir yardım da bulundum. Olur da tekrar görüşürken bu ateşli beden zarar görsün istemedim. Bundan şikayetçi misin?"
| |
|
| |
Jared/Keiro Su Perisi
Mesaj Sayısı : 164 Kayıt tarihi : 10/02/13 Yaş : 36 Lakap : Jared
| Konu: Geri: Karşı Konulamaz Çekim C.tesi Mart 30 2013, 22:24 | |
| Sorunun ben olduğumu bilmek güzel… Böyle söylemişti karşısındaki son derece seksi ve baştan çıkarıcı güzellik. Jared buna sadece gülümsedi. Kendisi için bu durum büyük bir problemken cadının böyle düşünüyor olmasına bir anlam verememişti. Hala deli gibi merak ettiği asıl konuya gelmemişlerdi. Ona şehvet dolu gözlerle bakan kadının cevabı üzerine hatıralar bazen can sıkıcı olabiliyor diye düşünmekten kendini alamadı. Bu kadının hatıra dediği şey onun sevgilisinden ayrılmasında büyük rol oynamıştı. Oyunu başlatan sendin diyerek açıkça kendisini suçlamasına soğuk bir gülümsemeyle ''Beni oyun oynamaya zorlayan sendin'' diye hatırlattı. Onunla geçirdiği dakikalardan ne kadar zevk almış olsa da baştan bunu yapmamak için oldukça uğraşmıştı. İkisinin de inatçı olmasının yanında kadının cadı olması ve kendisinin zayıf noktasının bulunması şuan ona tutkuyla bakan kişiye üstünlük sağlayarak istediğini almasına yardım etmişti.
Onunla geçirdiği ateşli dakikalar gözlerinin önünde tekrar belirirken içindeki tutku ve şehveti bastıramayarak cadıyı altına aldı. Ondan uzak durması gerektiğini bilse de bunu yapamıyordu. Kalbi başka birine aitken onu istiyor olmasını anlamıyordu. Şuan sevgilisini düşünmüyor olduğunu fark ettiğinde şaşırdı. Onun içindeki karanlığın daha da büyümesine neden olan kişi onu düşüncelerinden uzaklaştırmayı başarabiliyordu. Asıl merak ettiği konuyu sorarken her kelime de ona biraz daha yaklaştı. Enfes kokusu beynini uyuştururken gözleri onun dolgun ve tatlı dudaklarına kaydı. O güzel dudakların tadını hala hatırlıyordu. İçinde oluşan o güzel dudaklara tekrar kapanma isteğiyle birlikte onu öpmeye başladı. Sonunda o hırçın peri kızını düşünmüyor olmak onu son derece rahatlatmıştı. Cadının dudaklarının tadını bir süre çıkardıktan sonra zorda olsa geri çekilip sorduğu sorunun cevabını bekledi. Kadın konuşmaya başladığında onu dinlemeye çalışırken elbisenin göğüs dekoltesinden gözlerine takılan göğüsler yüzünden bunda pekte başarılı olamıyordu. Adının jezebel olduğunu öğrendiği baştan çıkaran güzelliğe bakarken onun dokunuşlarıyla inleyerek elbisenin açıkta bıraktığı yerlerine küçük öpücükler kondurmaya başladı.
Vezir kısmını duyduğunda deri çekilip soğuk bir gülümsemeyle cadının gözlerinin içine baktı. Alayla ''Ya demek senin gözünde ben piyonlardan daha önemliyim'' diyerek dudaklarına küçük bir öpücük kondurup geri çekildi. Sinsi gülümsemesi yüzüne yayılırken ''Jasper bunu duymasın sonuçta oyunda vezir olmayı her zaman sevmiştir'' dedikten sonra göğüslerini öpmeye başladı. Elleriyse onun vücudunda sertçe geziniyordu. Dudaklarına ne kadar yapışmak istese de ona neden yardım ettiğini duyana kadar bunu yapmayacaktı. Duyduklarıyla onun dudaklarını öpmeden önce ''Sence?'' diye kısa bir soru sorup onu öpmeye başladı. Cadının üzerindeki elbiseyi zorlanmadan parçalara ayırdı. Onu deli gibi öpüp sertçe ama zevk verecek şekilde okşamaya devam ederken bedenini onun bedenine bastırdı. Uyanan erkekliği onun içine girmek için delirirken o cadının ıslaklığını okşamaya başladı. Onu zevkten çıldırdığı bir noktaya getirdiğinde geri çekilerek ''Beni ele geçirdiğin halde jasper’a teslim etmeyerek kuralları çiğnediğinin farkında mısın? Şuan başına ödül konmuş bir düşmanla berabersin'' dedi arzudan boğuklaşan sesiyle. | |
|
| |
Jezebel Blacken Cadı
Mesaj Sayısı : 159 Kayıt tarihi : 16/09/12 Yaş : 35
| Konu: Geri: Karşı Konulamaz Çekim Ptsi Nis. 01 2013, 19:01 | |
| Peri üzerindeyken odaklandığı tek şeydi dudakları. Konuşmaya başladığı ilk andan itibaren bakışlarını bir an olsun enfes dudaklarından ayırmamıştı. Onu anlamaya çalışırken nefesini her saniye biraz daha yakınında hissetmek onu anlamasını daha da zorlaştırırken konuşma bittiği anda enfes tadı olan dudakları dudaklarında hissetti. Kendini kaybetmiş bir şekilde öpücüğüne karşılık verirken tüm tutku ve şehvetini göstererek onu zevkle öpüyordu. Ateşli öpücük sona erdiğinde nefes nefese bir şekilde üzerindeki bedene baktı. Perinin ısı yayan bedeni içindeki alevin daha da harlanarak büyümesini sağlıyordu. Sorduğu sorulara cevap vermeye çalışırken bacakları ile onu baştan çıkarmayı ihmal etmiyordu. Dizi ile erkekliğine dokunduğunda perinin inleyişi ile şehvetle gülümsedi. Perinin dudaklarını göğüslerine yakın yerlerde hissetmek nefesini keserken aynı zamanda inlemesine neden oldu. Öpücükler sürerken konuşmak biraz daha zorlaşıyordu. Sonunda en azından konuşmanın bir kısmını tamamladığında perinin tek cümlesi ile dudaklarını yeniden hissetti. Tutkulu öpüşmelerinden sonra bu kısa öpücük bir dilenciye verilen sadakadan farksızdı.
“Değerli olduğunu şimdiye dek anlamanı bekliyordum Jared. Ben zevk almayı isterim ama bu her önüme geleni koynuma aldığım anlamına gelmez. Jasper’a gelince o şu an burada değil ve bu oyun sen ve benim aramda... Benim oyunumda vezir sensin...”
Konuşmasının bitiminde perinin baştan çıkarıcı dokunuşlarını bedeninde hissederken elleri boş kaldığı için oda periye dokunmaya başladı. Gömlek düğmelerini çıkarmayı denemeden gömleğin ön kısmını yırttı ve görmek istediği çıplak tene dudağının kenarına dişlerini geçirerek baktı. Teni harikaydı, tadı da öyle... Perinin çıplak göğsünde ellerini gezdirdikten sonra onu kendine biraz daha bastırarak göğsüne öpücükler bırakmaya başladı, ardından ise yalayarak geri çekildi. Şikayetçi olup olmadığı sorusuna sence diye cevap vermişti peri. Eğer sorusuna kendi cevap verecekse perinin asla şikayetçi olmadığını söylerdi. Bunu bir sözle değilde, şehvetli bir bakışla gösterdiğinde peri harekete geçmişti. Önce öpmeye başlamış ardından üzerindeki kırmızı elbiseyi saniyeler içinde parçalara ayırmıştı. Öpüşmeleri sürerken oda perinin gömleğini yırtarak çıkardı. Elleri perinin çıplak teninde gezerken aynı anda bedeninde hissettiği dokunuşlarla inlemeye başladı. Kadınlığında hissettiği sert dokunuşlarla iniltileri daha da arttı. Peri onu bir çılgınlığın içine sürüklerken neredeyse zevkten çığlık atmak üzereydi. İçindeki arzu ve şehvet giderek katlanırken çığlık atmamak için dişlerini dudaklarına geçirdi. Peri bir süre durup geri çekildiğinde arzudan çılgına dönmüş bakışlarını onun gözlerine dikti. Peride kendisinden farksızdı. Söylediği her bir kelimede nefes alış verişi arzusunu belli ediyordu.
“Jared, kim sana Jasper’ın oyununa dahil olduğumu söyledi. Şayet olsaydım bile o vezir ise bende şah olurdum. Yani bu durumda vezirin kuralları umurumda bile olmazdı. Zaten pek kuralları takan biri de değilimdir. “ Perinin saçlarını kavrayarak önce kendinden uzaklaştırarak saçını çekti, canını yakacağını bilerek. Sonrasında onu kendine yaklaştırarak dudaklarını yalamaya başladı. Alt dudağını sömürürcesine emerken bacakları ile perinin bedenin sarmalayıp kendine bastırdı. Bir eli perinin pantolon düğmelerine ilerlerken onları teker teker çözmeye başladı. Gözlerini bir an olsun onun gözlerinden ayırmadığı bir anda eli erkekliğinin üzerinde çıldırtıcı bir yavaşlıkta bir süre gezindi.
“Emin ol kiminle olduğumun farkındayım. Benim oyunum, benim kurallarım... Bir periden emir almayacağıma göre seni Jasper’a verip vermemem tamamen benim seçimim ve aklımda seni ona vermekten daha zevkli şeyler var”.
| |
|
| |
Jared/Keiro Su Perisi
Mesaj Sayısı : 164 Kayıt tarihi : 10/02/13 Yaş : 36 Lakap : Jared
| Konu: Geri: Karşı Konulamaz Çekim Salı Nis. 02 2013, 03:30 | |
| Jared altındaki baştan çıkaran kadına her saniye daha da çekildiğini hissediyordu. Aralarında onun engelleyemediği bir şey vardı. Böyle olmasını istemiyordu ama o tatlı ve ıslak dudaklara bakmaktan onun cezp eden kokusunu ciğerlerine doldurmaktan vazgeçemiyordu. Ona karşı duygusal bir yakınlık hissetmiyordu sadece bedeni jared’ı adete büyülüyordu. İkisi arasında hissedilen tek şey bastırılamayan şehvetti. Jezebel’in karanlık ama eğlenceli kişiliği ona çekilmesini sağlıyordu. Sürekli artık eskisi gibi olmadığını söylese de o hala bir katildi ve eğlence anlayışı hiç değişmemişti. Birbirlerine bir konuda benziyorlardı oda ikisi de işkence etmekten zevk alıyordu. Onu deli gibi öpüp okşarken bir yandan da merak ettiklerini soruyordu. Onun gibi bir piyonun neden önemli olduğunu merak etmesi ise o an için en doğal şeydi. Cadının dokunuşları onu her saniye daha da delirtiyor ona sahip olma arzusunu körüklüyordu. Jezebel’in dediklerine sadece ona bakıp sinsice gülümsedi. Buna inanmasını gerçekten beklemiyordu herhalde. En saf peri bile bu söze inanmazken onun inanma ihtimali bile söz konusu değildi. Çok geçmeden işine geri döndü. Onu okşayıp öpmeyi sürdürürken bu güzel bedeni altında çıplak görme tutkusu giderek katlanıyordu. Daha fazla dayanamayıp cadının üzerindeki kıyafetleri parçalara ayırdı.
Cadının dokunuşları her saniye kendinden daha fazla geçmesini sağlıyordu. Normalde ortalığı dağıttıktan sonra çekip gitmek huyu olsa da şuan buradan gitmek istemiyordu. Ne etraftaki insanların ne de bulundukları yerin hiçbir önemi yoktu. Üzerindeki gömleğin parçalara ayrılmasını önemsemedi bile. Teninde hissettiği eller vücudunun alev almasını sağlarken kulağına dolan melodik iniltiler daha çok tahrik ediyordu.Erkekliği pantolonunun içinde sızlarken son bir uğraşla kendini geri çekip yaptığının ne kadar mantıksız olduğunu söyledi. Mantık o dakikalarda umurunda olan en son şeydi ama yine de söylemek istedikleri içinde kalsın istememişti. Soğuk bir gülüşle ''Kurallara harfiyen uyulsaydı zaten hiçbir şeyin eğlencesi kalmazdı.'' Diyerek öpmeye devam etti. Saçından tutulup çekilmesiyle hissettiği acı gözlerindeki şehvet ve tehlike pırıltılarını arttırırken cadının dudaklarını yalamaya başlamasıyla inledi. Altındaki güzelliğin üst dudağını emerken erkekliğinde hissettiği dokunuşlarla cadının dudağını biraz sertçe ısırdı. Öpücükleri boynuna kayarken kulağına ''İşte bu güzel'' diye fısıldadıktan sonra iç çamaşırlarından da parçalayarak kurtuldu. Kendi üzerindekilerden de kurtulduktan sonra öpücükleri göğüslerine inerken oda cadının bacakları arasındaki yerini aldı. Göğüslerinden birini emerken aynı zamanda da içine girdi. Baştan yavaş olan gidip gelişleri giderek hızlanmış ve jared kendini kelimenin tam anlamıyla kaybetmişti. Her anından zevk alarak doruğa ulaştığında son bir itişle rahatlayıp Jezebel’in üzerine yığılmıştı. Biraz kendine geldiğinde bedenini yana atıp masanın üzerine yattı. Nefesini düzenlemeye çalışırken bir yandan da yanındaki güzel bedene bakıyordu. | |
|
| |
Jezebel Blacken Cadı
Mesaj Sayısı : 159 Kayıt tarihi : 16/09/12 Yaş : 35
| Konu: Geri: Karşı Konulamaz Çekim Salı Nis. 02 2013, 17:46 | |
| Peri ile aralarındaki bu durum giderek daha fazla kontrolden çıkıyordu. Bu durum ise onu daha çok tahrik etmekten başka hiç bir işe yaramıyordu. Bedeni alev almışken üzerindeki kırmızı elbise artık ağırlık yapmaya başlamıştı. Çok geçmeden ise elbise parçalara ayrılmıştı zaten. Perinin dokunuşlarını çıplak teninde hissetmek kendini geçen her saniye daha da kaybetmesine yol açarken hala aralarında geçen konuşmalarda da cümle kurmak bir o kadar zorlaşıyordu. Aslında düşünülürse hala mantıklı bir kaç cümle kuruyor olabilmeleri bile bir mucizeydi. Peri sıkılmadan cümle kurmaya devam ederken konuşmaktan sıkıldığını belli etmek istercesine konuşmasından sonra onun saçlarını kavrayarak çekti. Canını yaktığını biliyordu ama acının aynı zamanda zevk veren etkisi olduğunun peri de en az onun kadar farkındaydı. İşleri biraz hızlandırmak ama en çokta periyi çıldırma noktasına getirmek istediği için dudaklarını emerken onu kendi bedenine bastırdı. Elleri pantolonunun ön kısmında oyalanırken dudaklarını emmeye başladı. Çok geçmeden elleri erkekliğinin üzerinde çok yavaş bir biçimde gezmeye başlamıştı. Onu okşuyordu, çıldırtacak derece yavaşça hemde... Perinin ne kadar delirdiğini dudaklarına geçirilen dişlerle fark etti. Öpücükler boynuna doğru kayarken perinin dudaklarından onunla aynı fikirde olduğunu gösteren kelimeler döküldükten sonra iç çamaşırları parçalara ayrılmıştı. O da aynı anda perinin pantolonunu bacakları ile çekiştirerek bedeninden uzaklaştırdı. İki alev almış beden çırılçıplak kaldığında göğüslerinde hissettiği dudaklar ile inlemeye başladı. Peri göğüslerinden birini ağzına alıp emerken aynı anda sertçe içine girdiğinde bu kez kendini tutamayarak çığlık attı. Saniyeler içinde kendini kaybetmişti. Perinin yavaş hareketleri onu çılgınlığa bir adım daha yaklaştırırken, Jared'ın hızlanması ile bacaklarını daha fazla açtı. Peri ile tuttukları uyumlu ritim de elleriyle başını kavrayarak onu kendine çekerek yeniden öpmeye başladı. Öpücük sonrası inlemeleri haykırışlara dönüşürken her bir vuruşta perinin adını haykırmaya başladı. Ta ki en doruğa ulaşana kadar... Bedenini saran rahatlama ile gevşerken peri üzerine yığılmıştı. Nefes nefese bir şekilde bir süre kollarını periye dolayarak o şekilde hareketsiz kaldı.
Peri üzerinden kalkıp yanına uzandığında hala nefesi düzelmemişti. Bedeni ter içinde kalmıştı, perinin bedenine öyle. Aldığı zevk ve tatmin duygusu neredeyse doruktaydı. Yanındaki bu çıplak ve seksi bedenin ona bu kadar zevk vermesi ona garip geliyordu. Hiç bir erkek ilk birlikteliklerinde bile bunu başaramazken periyle ikinci kez birlikte olmak ona daha fazla zevk vermişti. Bir şeyler düşünmeye çalıştı. Arzudan kendini kaybettiği sıralarda perinin değerli kelimelerine olan tepkisi anımsadı. Evet o kesinlikle perilere değer vermezdi. Aslında o hiç bir şeye değer vermezdi. Ama Jared onun için değer kazanmıştı, belki de sadece bedeniydi değerli olan ama bu bile ona yalan söylemediğinin bir kanıtı değil miydi? Bunları tavana bakıp düşünürken perinin bakışlarını üzerinde hissettiğinde ona doğru döndü ve perinin üzerine çıkıp başını çıplak göğsüne koydu. Bir eli perinin saçlarının arasında yavaşça gezerken diğer elinin parmakları göğsünde geziniyordu. Perinin tam kalbinin üzerine küçük bir öpücük kondurup başını aynı yere koydu.
"Çok tatlısın Jared verdiğin zevkte öyle. Ayrıca sana yalan söylemiyorum derken bunda ciddiydim. Yani her ne kadar bana inanmıyor olsan da değerlisin. Bana verdiğin zevk bedenini değerli kılan şey. Sanırım bu nedenle seni Jasper'a vererek bu bedeni heba etmek istemiyorum. "
| |
|
| |
| Karşı Konulamaz Çekim | |
|