| Geçmişin İzleri | |
|
|
Yazar | Mesaj |
---|
Elise Demon Sihirbaz
Mesaj Sayısı : 207 Kayıt tarihi : 23/10/12 Yaş : 33 Nerden : İstanbul Lakap : yok
| Konu: Geçmişin İzleri Cuma Mayıs 03 2013, 03:00 | |
| Kuzenini etrafta görememek endişelendirmişti genç kızı… Bu karışıklığın nedeninin dante sayesinde scarlett olduğunu öğrense de bu yüzden ona kızgın değildi tam tersine minnettar bile sayılırdı aslında onun sayesinde erkeklerin gereksiz kavgası son bulmuştu. Yine de onu endişelendiren şeyler yok değildi. Rose’un hamile olduğu göz önüne alınca bebeğe bir şey olmasından korkmuştu. Onların iyi olduğunu öğrendikten sonra derin bir nefes alıp ayağa kalktı. Sevdiği adam günün sonuna geldiklerini haber veren bir konuşma yaparken gözleri jon’un üzerinde gezindi. Biraz kötü hırpalanmıştı fakat hayattaydı önemli olanda bu değil miydi? Aralarındaki bu husumetin en azından bu günlük son bulduğu gerçeğinin verdiği rahatlıkla etrafa göz gezdirdi. Leon’un emir verir tarzda konuşması üzerine kaşlarını çatıp sevgilisine kısa süre baktı. Söz dinleyen biri hiçbir zaman olmamıştı elise buna rağmen perisiyle tanıştığı ve sevgili olduğu zamandan beri birkaç şeyde müsama göstermişti. Bugün ise hiçte anlayışlı davranmayı düşünmüyordu.
Özellikle gözlerinin önünde çocukluk arkadaşına acımasızca saldırdıktan sonra. Sevdiği adama hiçbir şey söylemeden hızlı bir şekilde malikaneye girmeden evvel durup dante’ye '' Sana scarlett’ın odasına kadar eşlik edeyim eminim konuşacak çok şeyiniz vardır'' dedi ve yürümeye devam etti. Dante’yi scarlett’ın odasına getirip kapıyı çaldıktan sonra cevap beklemeden içeri girdiğinde yüzüne sıcak bir gülümseme yerleştirdi. Kuzenine '' Seni odanda bulduğuma sevindim.'' Diyerek dante’ye içeri girmesini söyleyip odadan ayrıldı. Yüzündeki gülümseme odadan çıktığı an silinirken kızgın bir şekilde üçüncü kata çıktı. Sevgilisiyle birlikte kaldıkları odaya girip kapıyı kilitledi. Üzerine bir havlu sarınarak aynanın karşısına geçip saçlarını tararken daha doğrusu onlara işkence ederken aklında olanlar vardı. Scarlett ve dante’nin konuşacak çok şeyleri olduğuna emindi fakat bugün anlamıştı ki aynı şey leon ile kendisi içinde geçerliydi. Kuşkusuz ilk konuları arkadaşına nedensiz yere saldırması olacaktı tabi birde nasıl o kadar acımasız davranabildiği vardı. Kuzenini küçük şeytan olarak adlandırmasına sinir olduğu ise henüz gün yüzüne çıkmayı bekleyen gerçeklerden en önemsiziydi.
En son Elise Demon tarafından Cuma Mayıs 03 2013, 21:25 tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi | |
|
| |
Leon S. Dekker Hava Perisi
Mesaj Sayısı : 264 Kayıt tarihi : 22/10/12 Yaş : 33
| Konu: Geri: Geçmişin İzleri Cuma Mayıs 03 2013, 18:52 | |
| Kendini bir anda liderlik köşesine oturmuş gibi hissetti. Bir anda konuşması ile etraftaki herkesin dağılması garipti. Lider olmaya meraklı değildi. Her ne kadar kontrolün tamamen elinde olmasından yana olsa da ortaklıklarında pekte lidere ihtiyaç olduğu söylenemezdi. Onlar, benzer amaca baş koymuş üç farklı periydi. Leon ile amaçları ile tamamen aynıydı, sihirbazları korumak ve kurtarmak. Jared ise amaçları ile aralarında bir köprü görevi görüyordu. En azından onlardan daha çok şey bildiği bir gerçekti. Bugüne dek bir liderleri olması gerektiğini düşünmemişti, ama bugün gerekli olduğunu görmüştü. Her ne kadar bugün kendini kaybettiği için aday olmasının bile gerekliği olmadığını düşünüyor olsa da iş kendine kalırsa bundan kesinlikle geri adıma atmazdı. Herkes ayrıldıktan sonra sevgilisine dikti gözlerini... Sinirli ve öfkeli olduğunu hissediyordu. Ama bu konuda şu an yapabileceği hiç bir şey yoktu. Sevdiği erkeği ilk kez böylesine kendini kaybetmiş halde birilerinin kafasını koparmaya niyetli olarak görmüştü ve bu durum tek bir sonuca neden olmuştu. O da Elise'e geçmişini anlatmasının vakti gelmişti. Sevgilisinin öncelikle Dante ile ilgilenmesini sesini çıkarmadı. Ne kadar garip bir durumdu bu. Az önce bir erkeğin onunla konuşması bile onu rahatsız ederken erkek sihirbaz ile yanından gitmesine izin verebiliyordu. Bunun tek nedeni o sihirbazın, Scarlett'a ait olduğunu bilmesi olabilirdi. Scarlett, küçük sinsi şeytan... O, kız ile ilgili şu an iyi hiç bir şey düşünemiyordu. bir kaç saniye derin nefesler alarak mini bara yöneldi. Elise'e nefes alması için zaman vermeye çalışıyordu. İşi bittiğinde ise odalarına çıktı.
Odadan içeri girdiğinde öfkeden saçına işkence etmeye karar vermiş sevgilisi gördü. Ona arkadan yaklaşarak sarıldı, elleri karnının üzerinde kalçaları ise erkekliğine biraz baskı yapacak kadar onu kendine çekmişti. İşkenceye uğramış saçları zarifçe kenara iterek boynuna küçük bir öpücük kondurduktan sonra başını boynuna gömüp aynadaki yansımadan sevdiği kadının gözlerinin içine baktı.
"Bana kızın olduğunu hissedebiliyorum Elise. Aşağıdaki olay senin gözüne nedensiz görünebilir. Ama ben hislerini nasıl anlıyorsam sende benimkileri hissediyorsun. Seni delice kıskanıyorum ve o adi periye güvenmiyorum... Henüz onu tanımıyorsun konuşması yapmaya başlamanı da istemiyorum. Bir erkeği başka bir erkeğin anlayabileceği türden bir konu bu... Onun tek istediğinin sizi eğlendirmek olduğunu hiç sanmıyorum."
Kızı kucağına alıp yatağa götürdü. Şu an ona delice sahip olmak istese de öfkesinin geçmediğini biliyordu. Öncelikle bu konuya açıklık getirmeliydi. Elise'in saçlarını okşarken yeniden konuşmaya başladı.
"Az önceki halimi görmeni istemezdim ama bir şekilde sana hakkımdaki gerçekleri anlatmam gerek, geçmişimi... Ben pekte iyi bir herif değildim, aslında hala değilim. Tüm sevgim sana ait ama dışarıda perilerin canına okuyorum... Başka şeyler öğrenmek istiyorsan sadece sorman yeter. Benim ise sana tek bir sorum olacak sevgilim, şu an bana bu kadar yakın başka bir kadını görsen ne yapardın. Yakın derken sadece mesafeyi söylüyorum, çünkü o perinin seni kucağına aldığını gördün. Tersini düşünelim benim kucağımda koynuma girmeye hazır bir kadın olduğunu..."
| |
|
| |
Elise Demon Sihirbaz
Mesaj Sayısı : 207 Kayıt tarihi : 23/10/12 Yaş : 33 Nerden : İstanbul Lakap : yok
| Konu: Geri: Geçmişin İzleri C.tesi Mayıs 04 2013, 21:40 | |
| Dalıp gitmişti bir an için. Aklından olanları uzaklaştırmayı ne kadar denerse denesin başaramamıştı. Gördükleri sıradan şeyler değildi sonuçta. Kabul ediyordu sevdiği adamın daha öncede kavga ettiğini hatta gözlerinin önünde peri öldürdüğünü görmüştü fakat o zaman durum bundan çok daha farklıydı. Leon’un öldürdüğü perilerin hepsi kötü ve katil olmakla birlikte ayrıca kuzeniyle kendisini kaçırmış tehlikeli kişilerdi. Az önce meydana gelen olayla uzaktan yakından bir alakası yoktu. Jon kötü biri değildi üstelik onlara zarar verme gibi bir girişimde de bulunmamıştı. Arkadaşlarıydı ve tek yaptığı kızların morallerini düzeltmeye çalışmaktı. Sevgilisinin ona bu kadar acımasızca davranmasına bir anlam veremiyordu. Başlarda kıskandığı için olabilir diye düşünse de onu öldürmek isteyecek hatta bu isteği eğleme dökmeye kalkışacak kadar ileri gittiği gerçeği aklına geldiğinde tüm bunların basit bir kıskançlıktan meydana geldiğine inanmakta zorlanıyordu. Saçlarına ettiği işkence giderek yavaşlarken birden beline dolanan ellerle irkilerek kendine gelmişti. Hızla kafasını kaldırıp aynaya bakarken burnuna dolan tanıdık baş döndüren erkeksi kokuyla beraber sevgilisinin yüzünü görmesiyle derin bir nefes aldı. Saçlarında hissettiği zarif dokunuşla birlikle boynuna kondurulan öpücükle yatıştığını hissetse de kaşlarını çatıp aynadan sevgilisine bakmaktan geri kalmamıştı. Arkadaşını öldürmeye kalktığı için ona kızgındı ve olanlara bir açıklık getirip jon’a bir daha saldırmaması konusunda anlaşmadan da yumuşamaya niyeti yoktu.
Konuşmaları sessizce dinledikten sonra iç çekip ''Sana kızgın olmak için iyi sebeplerim var leon. Beni kıskandığını bilmek, hissetmek güzel ama tanrım… sen… sen neredeyse arkadaşımı öldürüyordun hem de kötü hiçbir şey yapmadığı halde. Bence önyargılı yaklaşıyorsun'' dedi. Arkadaşımı öldürüyordun kısmını üzerine basarak söylemişti. Kendini bir anda sevdiği adamın kucağında bulmanın verdiği şaşkınlıkla tarak elinden kayıp yere düşerken derin bir nefes alıp onun özlediği erkeksi kokusunu içine çektiği sırada savunma duvarlarının yıkılmaması için kendiyle büyük bir savaş veriyordu. Sevdiği adam onu yatağa bırakarak saçlarını okşamaya başladığında öfkesi hala geçmemişti. Duyduklarından sonra yattığı yerden hızla doğrulup gözlerini onun gözlerine dikerek ''Muhtemelen kıskançlık krizine girerek kızın canına okurdum ama kızı öldürmeye kalkmazdım. Belki sadece düşünürdüm ayrıca ikisi aynı şey değil. Biz sadece arkadaşız tıpkı rose ile senin aranda olan arkadaşlık gibi. Kimse kimseyi yatağa atmak ya da koynuna girmek istemiyor yani'' Diyerek gözlerini kapayıp bir süre sessiz kaldı. Öğrendikleri basit şeyler değildi bunu sindirmesi için zamana ihtiyacı vardı. Gözlerini açtığında kendini bile şaşırtacak bir sakinlikte ''Geçmişini bana ne zaman anlatmayı planlıyordun merak ettim? Ayrıca iyi taraftasın kötü perileri öldürmen normal… Yani kötü perileri öldürüyordun değil mi? Ve sadece perileri? Masum ve zararsız kişilere sırf eğlence olsun diye zarar vermemişsindir. Vermedin dimi?'' diye sordu. Bedenini ele geçirmesini engelleyemedi bir tedirginlikle… Az önce söylediklerini yapmamış olmasını umut ederek.
| |
|
| |
Leon S. Dekker Hava Perisi
Mesaj Sayısı : 264 Kayıt tarihi : 22/10/12 Yaş : 33
| Konu: Geri: Geçmişin İzleri Ptsi Mayıs 06 2013, 00:21 | |
| Jon konusunda yoldan çıktığını kabul ediyordu. Ama onun bakışlarını görmüştü. Lanet olsun ki kızlar dışından tüm erkekler görmüştü. Ona güvenmiyordu. Belki ön yargı diyebilirdi, Elise. Ama haklı olmadığını biliyordu. O hiç bir zaman ön yargılı davranmamıştı kimseye, yani Jared ile tanıştıklarında bile bir şekilde anlamaya çalışmıştı, tanımaya. Jon ise tamamen ayrı bir konuydu. Nispet yapar gibi uyguladığı davranışları onu çileden çıkartmıştı. En çokta bunu arkadaş kelimesinin ardına saklanarak yapması. Elise, sinirli olduğunu dile getirirken derin bir iç çekti. Hiç bir şey söylemese bile sinirini zaten hissediyordu ve öfkesini. Tek kelime etmeden sevdiği kadını yatağa götürdü. Evet konuşmaları gerektiğinin farkındaydı. Her ne kadar içten içe onu yatağa atmak istese de kendini tutması gerekiyordu, en azından bazı şeyler oturana kadar.
"Bir erkeğin öfkesini göz ardı edemezsin Elise. Üstelik, Rose ile benim aramda olan şeylerden çok farklısınız, kesinlikle aynısı değil. Ayrıca sen istemiyor olabilirsin ama ben onun gözlerinde gördüm sevgilim, seni delice kıskanıyorum..."
Geçmişi ile ilgili konuşmaya başladığında canının sıkılacağını bile bile bu konunun bir şekilde üzerine gitmeye çalışıyordu. Elise den bir şey gizlemek istemiyordu. Tamam iyi bir adam değildi, kesinlikle değildi. Sorularını beklerken derin bir nefes alırken elleri hala sevdiği kadının saçlarında ve teninde geziyordu. Bu elinde değildi. Onu çok seviyordu ve kesinlikle doyamıyordu. Daha önce hiç yaşamadığı bir şeydi bu durum, belki de bu kadar korkmasının tek nedeni buydu. İlk kez başına gelen bu durumla nasıl baş edebileceğini bilmiyordu. Sorular çok geçmeden gelmişti işte... Hiç düşünmeden ona cevap vermeye karar verdi. Çünkü her şeyi olduğu gibi anlatmaya karar vermişti bir kere, geriye adım atamazdı.
"Sana anlatmayı hep düşündüm ama bir türlü rahat nefes alamadık. Şimdi ise yeterince koktuğunu görebiliyorum, birde seni geçmişle tedirgin etmek istemedim. Ama senden bir şeyler gizlemekte rahatsız etmişti... Ayrıca tatlım, be her zaman iyi tarafta yer almadım. Karanlık cezbedecidir, Elise bunu herkes bilir. Ama karanlık daha kötü şeyler de yaşadım, bir perinin başına gelecek en kötü şeyi... Bir cadının kölesiydim, bir kaç yıl önceye kadar..."
| |
|
| |
Elise Demon Sihirbaz
Mesaj Sayısı : 207 Kayıt tarihi : 23/10/12 Yaş : 33 Nerden : İstanbul Lakap : yok
| Konu: Geri: Geçmişin İzleri Ptsi Mayıs 06 2013, 03:05 | |
| Duyduklarıyla birlikte derin bir iç çekip sevgilisine bakarak ''Ne söylersem söyleyeyim seni tersi olduğuna ikna edemeyeceğim değil mi? '' diye sordu. Yakın bir arkadaşı ve sevdiği adam arasında problem olmasını istemiyordu. İkisi de değer verdiği kişilerdi ve birbirlerine zarar vermeleri asla istemediği bir şeydi. Gözlerini devirip bir süre tepkisiz kaldı. Sonra ''En azından onu da tanımayı denesen? Yani jared beni öptüğü halde ona bir şans verdin değil mi? Jon beni öpmeye kalkışmadı bile tek yaptığı bizi düşüncelerimizden uzaklaştırmaya çalışmaktı. İyi bir arkadaşın yapacağı gibi. Neden onu da saldırıp öldürmeye çalışmak yerine tanımayı denemiyorsun? '' diye sordu üzgün olduğunu ses tonunu yansıtmamaya çalışsa da başaramamıştı. Aralarında oluşan sessizlik sonrası öğrendiği gerçekler ise duygularını alt üst etmişti. Bir an sadece boş gözlerle bakmakla yetinmişti. Duyguları karmakarışıktı. Onunla hiç geçmişinden konuşma fırsatı bulamamış olmalarının yanında onun karanlık bir geçmişi olduğunu da hiçbir zaman aklının ucundan bile geçirmemişti. Gözü önünde öldürdüğü onca periye rağmen çünkü orada kuzeni ve kendisini kurtarmaya çalıştığının farkındaydı. İyilik meleği olduğunu düşünmemişti elbette fakat kötü olduğunu da hiç düşünmemişti. Duyduklarını biraz sindirip beyni çalışma faaliyetine devam etmeye başladığında aklındaki soruları sıralamıştı.
Onun en azından masumlara sırf eğlenmek adına zarar vermemiş olmasını umarak. Soruların cevaplarını beklerken tüm bedenine bir tedirginlik hakim olmuştu. Duyduğu ufak rahatsızlık dalga dalga yayılmaya başlamıştı. Leon sözlerini bitirdiğinde gözleri şaşkınlıkla büyürken şok olmuş bir şekilde ''Ne?Sen.. '' diye başlayan bir cümle kurmayı denedi ama bu imkansızdı. Yataktan usulca çıkarak pencerelere doğru yavaş adımlarla ilerleyip bir iki tanesini sonuna kadar açtı. Tüm oksijeni bedeninden çekilmişçesine temiz havayı derin nefeslerle içine çekerken gözlerini kapayıp kendini dinlemeyi denedi. Bu bile şu an o kadar zordu ki. Gözlerini açtığında saçlarıyla oynayarak yatağa yeniden gidip oturdu. Gözlerini sevgilisinin gözlerine diktiğinde hala saçlarıyla oynuyor olmasının tek nedeni stres atmaktı. Birkaç dakika sonra kendini durdurabilmeyi başarmıştı. Duyduklarına inanmakta zorlandığını belli eden bir ses tonuyla ''Ben az önce yanlış mı duydum yoksa sen bana bir süre karanlık tarafta yer alarak bizi korumaya çalışan perileri avlamakla kalmayıp bir cadıya hizmet ettiğini mi söyledin? Eğer öyleyse nasıl kölelikten kurtuldun? Her şeyden önemlisi neden? Karanlığın nesi seni cezp etti? '' diye sordu. | |
|
| |
Leon S. Dekker Hava Perisi
Mesaj Sayısı : 264 Kayıt tarihi : 22/10/12 Yaş : 33
| Konu: Geri: Geçmişin İzleri Ptsi Mayıs 06 2013, 11:17 | |
| Artık jon hakkında konuşmak istemiyordu, aslında. Onunla ileride hiç istemese de yüz yüze gelecekti zaten. Bu konuya engel olmak isterdi ama olması pek muhtemel değildi. Neden ise gözlerinin önünde duruyordu. Sadece Elise'in değil diğer kızlarla da geçmişi olan bir periydi Jon. Bir anda Elise'in yeniden konuşmaya başlaması, üstüne üstlük bir de Jared'ın onu öptüğü gerçeğini hatırlatması sinirlerini daha fazla germekten başka hiç bir işe yaramamıştı. Eğer sevgilisinin isteği onu öfkeden çıldırtmak ve kıskançlık krizine sokmak ise bunu başarıyordu. Yinede ortada bir gerçek vardı, o da şu an Jared'ın hayatında Fia olması ve onunla birlikte olması. Üstelik yeniden böyle bir şeyin olmayacağı da gerçekti, Jon'a gelince ona hala güvenmiyordu. Bu yüzden sessizliğini koruyarak yapması gerekeni yapmaya çalıştı, geçmişini anlatmaya... Geçmişi hazmedilecek şeylerle dolu değildi, bu yüzden anlattıktan sonra bir süre bekledi. Elise'in hareketlerini izledi. Yanından kalkması can sıkıcıydı. Sanki, kaçmak ister gibi ondan uzaklaşması. O an Jared'ın sözü geldi aklına, o peride ilk tanıdığının aksine değişmiş olsa da haklı olabilme ihtimali yok değildi. Yinede onu kaybetmek istemiyordu, kolayca hayatından çıkamazdı, sevdiği kadının.
Yatakta tek kaldığında dik oturarak sırtını yasladı. Anlatacakları hala bitmemişti, elbette elise'in sorularının da olduğunu hissediyordu. Kız yeniden yatağa döndüğünde az öncekinin aksine hiç bir temasta bulunmadı. Yeni duyduğu sorular ile dudağının kenarında yarım bir gülümseme oluştu. Karanlık, aslında herkese cazip gelen bir şeydi. Garip bir cazibesi vardı. Ama henüz hiç bir şey görmemiş olan sevgilisine bunu nasıl anlatabilirdi bilmiyordu. Ailesinden sonra ne kadar dibe vurduğunu adından bile vazgeçtiğini, Rose'u korumak adına bir cadının kölesi olduğunu... Derin bir nefes alarak karşısında ki duvara dikti gözlerini. Ona bakmadan konuşmaya başladı. Anlatmak bile içindeki karanlığı körüklüyordu sanki ve elise'in en azından bu karanlık gözleri görmesini istemiyordu.
"Hayatım ben ailemden bir kişinin ayrılabileceği en kötü şekilde ayrıldım. Adımdan bile vazgeçtim... Hiç bir şeyi olmadığını düşünene bir adam sadece içindeki öfkeye tutunarak rahatlıkla karanlığın cazibesine kapılabilir. O zamanlar adımı bile değiştirmiştim. Herkesin korktuğu Nathan adından acımasız bir periydim, Rose'a kadar... Onunla tanıştıktan sonra ona değer vermeye başlamam ve yardım etmem beni o yerden çıkardı... Aynı şekilde rose'a değer vermem onu korumak için bir cadının kölesi olmamı sağladı. Rose'un hayatına karşılık bir anlaşma yaptım cadıyla bir süre kölesi oldum ve işi bittiğinde yollarımız, ayrıldı. Hepsi bu..."
| |
|
| |
Elise Demon Sihirbaz
Mesaj Sayısı : 207 Kayıt tarihi : 23/10/12 Yaş : 33 Nerden : İstanbul Lakap : yok
| Konu: Geri: Geçmişin İzleri Ptsi Mayıs 06 2013, 12:52 | |
| Ne düşünmesi ya da ne hissetmesi gerektiği hakkında en ufak bir fikri yoktu. Tüm duyguları alt üst olmuştu ve yatakta kaldığı süre boyunca git gide boğulduğunu hissediyordu. Sevdiği adamın dokunuşları onu rahatlatıp içini ısıtsa da öğrendiği şeylerin ağarlığını kaldırabilmekte çokta fazla yardımcı olmuyordu. Mantıklı düşünmeye çalışıyordu fakat mantığının sesi bile kesilmişti duydukları karşısında. Aşık olduğu adamın gerçekten kötü biri olduğuna inanamıyordu. Daha doğrusu inanmak istemiyordu. Nefes almakta zorlandığını fark ettiğinde yataktan kalkıp camlara yöneldi. Aklında bir sürü düşünce yığını varken içlerinden hangisinin en önemlisi olduğunu düşünüyordu. Pencereleri açıp temiz havayı içine çekerken öğrendiklerinin leon’a karşı hislerini değiştirip değiştirmediğini anlamayı denedi. Hayır kesinlikle değiştirmemişti. Hala ona sırılsıklam aşıktı. Bakarken içinde kaybolabildiği mavi gözlerine bakmak,dokunuşlarını teninde hissetmek, o baş döndüren kokusu geçmişini öğrenmeden önceki gibi onun tüm dengesini alt üst ediyordu. Onu anlamaya çalışıyordu aslında ama ne kadar denerse denesin başaramıyordu. Temiz havayı ciğerlerine doldurduğu sırada konuşacakları oldukça fazla konu olduğunu bilmek sinirlerini germişti. Bu konuşmaya devam etmek istemiyordu fakat bundan kaçamayacağının da farkındaydı. Eninde sonunda yine bu noktaya gelip geçmişi konuşmak zorunda kalacaklardı ve her şeyin şimdi olup bitmesi daha iyiydi. Bu yüzden üzerindeki stresten kurtulmak adına saçlarıyla oynarken yatağa geri döndü.
Gözleri içinde kaybolup gittiği mavi gözlerle buluştuğunda derin bir nefes alıp merak ettiklerini sıralarken az önce duyduklarının büyük çoğunluğunu sindirmişti. Yeni sorularının cevaplarını beklerken kendini en kötüsüne hazırlamaya çalışıyordu artık ne kadar başarabilirse… Öğrendiklerinden sonra sevgilisine biraz daha yaklaşıp derin bir iç çekerek elini onun yanağında gezdirirken ''sanırım rose’a teşekkür etmeliyim o zaman… Sana birilerine değer vermeyi yeniden öğretip karanlıktan kurtararak benim aşık olduğum adama dönüşmeni sağladığı için '' diyerek dudaklarını öpmeye başladı. Üzerindeki havludan kurtulup onun üzerine çıktığı sırada elleri de sevdiği erkeğin vücudunda kısa süre gezinerek gömleğinin düğmelerine gitti. Kalçalarını onun erkekliğine sürterken parmakları sonunda gömleğin esaretinden kurulmuş teninde hafif ve baştan çıkaran bir şekilde geziniyordu. Elleri yavaşça aşağı kayıp pantolonun düğmesini çözerken tadına asla doyamayacağını düşündüğü dudaklarını emiyordu. Erkekliğinin üzerinde kalçalarını bir süre daha hareket ettirdikten sonra erkeğinin üzerinden yavaşça kendini yana atarken bir eliyle erkekliğini okşayıp dudaklarını emmeyi sürdürdü. Daha sonra dudaklarını baştan çıkaracak bir şekilde hafifçe ısırıp yataktan hızlıca kalktı. Leon’a gülümseyerek ''Sana iyi dinlenmeler sevgilim ben film izlemeye gidiyorum ve umarım cezanı beğenmişsindir '' diyerek göz kırptıktan sonra koşarak kapıya gitti. | |
|
| |
Leon S. Dekker Hava Perisi
Mesaj Sayısı : 264 Kayıt tarihi : 22/10/12 Yaş : 33
| Konu: Geri: Geçmişin İzleri Ptsi Mayıs 06 2013, 13:34 | |
| Geçmişi bir şekilde hep ona engel olmuştu, şimdiye kadar. Sadece daha önceleri görmezden gelmek daha kolay oluyordu. Şimdi ise geçmişi göz ardı etme şansı yoktu. Sevdiği kadının kiminle birlikte olduğunu bilmeye hakkı vardı. Onun bir anda hayatına girip onu zoraki bir şekilde bazı şeylerin olmasına itmişti. Ama hiç beklemediği şey ise Elise'in ona aşık olma ihtimaliydi. Şimdi ise ona aşık olan bu kadını hayal kırıklığına uğratmak istemiyordu. Elbette bunun yanında kandırmakta... Bu yüzden sevdiği kadın yatağa döndüğünde de tutumunu hiç değiştirmeden onun sorularına cevap vermişti. Ama tek bir farkla bu kez ona bakmıyordu. Duvara boş gözlerle bakıyordu. Gördükleri şeyden ise hoşlanmıyordu. Çünkü her bir kelime bir görüntü ile ona eşlik ediyordu. Elise'in ellerini yanağında hissettiğinde ona döndü. Sözleri kalbini ısıtırken gözlerine bakmaya başladı.
"Ona bende minnettarım eğer beni değiştirmese asla sana sahip olamazdım..."
Konuşmalarından sonra dudaklarında hissettiği dudaklar ile öpücüğe tutku ve özlemle karşılık verdi. Bir kaç saatlik ayrılık bile onu özlemesi için yeterli bir zaman dilimiydi. Elise'in kucağına oturması ile bedeni yavaş yavaş alev almaya başlamıştı. Elise'in belinden tutup onu kendine çekerek öpmeyi sürdürdü. Sevdiği kadının üzerinde gezinen elleri göğüslerinden birini kavrayarak okşamaya başladı. Tutkulu öpücükleri sürerken Elise'in hareketleri ona garip geliyordu. Daha önce hiç böylesine ateşli davranmamıştı. Şimdiye dek tüm birlikteliklerinde Leon yöneten kişiyken şimdi Elise onu parmaklarının ucunda oynatıyordu. Erkekliği sürtünmeden ötürü sertleşmeye başlamışken zonklamaya başlamıştı. Ona sahip olmak için kavrulduğu anda kızın üzerinden kalkıp söyledikleri bir kaç saniye donmasına neden oldu. Şimdi sevgilisinin bu denli ateşli tavrını anlayabiliyordu. Kapıya koşan sevgilisine sinsi bir şekilde bakarken kapıyı bir büyü ile kilitledi. Yataktan hiç hareket etmeden Elise'in kendine dönmesini sağlayarak onu yatağa geri getirdi. Sevdiği kadını altına aldıktan sonra bileklerinden yatağa bağladı ve gücünü devre dışı bıraktı.
"Demek böyle oyun oynamak istiyorsun güzelim, peki o halde şimdi sıra bende"
Erkekliğinde hissettiği sızıyı derin bir nefes alarak görmezden gelmeye çalıştıktan sonra sevdiği kadının dudaklarına kapandı. Eğer bir kadının işkence etmesi gerekiyorsa, elbette bu şekilde... O nasıl yapacağını gayet iyi biliyordu. Yıllarca birlikte olduğu kadınlardan bunu öğrenmişti. Şimdi ise kurbanı masum sevgilisiydi. Kızı öperken üstündeki bikiniden kurtuldu ve göğüslerinden birini kavradı. Onu delice okşarken dudakları, dudaklarını emiyordu. Dudakları aşağı doğru kaydığında boşta kalan göğsünü ağzına alıp emmeye başladı. Ucuna ise hafif bir ısırık bıraktıktan sonra diğer göğsünü ağzıma aldığında bir eli kalçasında diğer eli kadınlığında onu uzun süre delirdiği noktaya kadar okşamaya başladı. Elise'in bedenindeki her bir titreşimin sonuna kadar keyfini çıkarırken kalçasındaki eli yeniden göğsünü kavrarken eli bir an olsun kadınlığından uzaklaşmamıştı. Sevdiği kadının gözlerine içine bakarak konuşmaya başladı.
"Geri ödemeyi nasıl buldun Elise, Şimdi bana ne istediğin şeyi söyle bebeğim..."
| |
|
| |
Elise Demon Sihirbaz
Mesaj Sayısı : 207 Kayıt tarihi : 23/10/12 Yaş : 33 Nerden : İstanbul Lakap : yok
| Konu: Geri: Geçmişin İzleri Ptsi Mayıs 06 2013, 17:36 | |
| Olanların hepsini sindirdikten sonra sorularına aldığı cevaplar onu garip bir şekilde memnun etmişti. En azından sevdiği adam ortada hiçbir neden yokken karanlık tarafta yer almamıştı. Herkesin yaşayabileceği kötü bir aile hayatı yaşamış sonunda ise ailesinden ayrılmıştı. Adından bile vazgeçerek üstelik. Sanırım yavaş yavaş sevgilisini anlamaya başlıyordu. Öfkenin ne kadar korkunç şeylere yol açabildiğini biliyordu. Dahası hiçbir şeyi olmadığını düşünmenin ne kadar berbat bir duygu olduğunu da ailesini kaybettiğinde öğrenmişti. Rose hayatına girdikten sonra değiştiğini öğrendiği adama bakarken onu ne kadar sevdiği ve bu yüzden o peri kızına minnettar olduğundan başka bir şey yoktu aklında… Bunu kelimelere döktüğünde duydukları kalbinin her zamankinden hızlı atmasını sağlarken sevgilisinin dudaklarını öpmeye başladı. Kucağına oturup onu büyük bir aşk ve tutkuyla öperken aklına gelen şeyle dudakları muzipçe yukarı kıvrılmıştı. Onu önce ateşli bir şekilde baştan çıkarıp ardından bırakınca küçük bir açıklama yapma gereği duyup hızlı bir cümle kurduktan sonra koşarak kapıya gitmişti.Elise kapıyı hemen açıp kaçma planları yaparken kapı kolunu aşağı indirdiğinde fark ettiği şeyle olduğu yerde birkaç saniye kaldı. Kapı açılmıyordu. Kilitlemediğine emindi oysaki. Bedeni yavaşça geriye döndüğünde gözleri şaşkınlıkla açılmıştı. Yürümeye başladığında kendini durdurmayı denerken ''Vücudumu kontrol edemiyorum '' dedi.
Bu birine söylenmekten çok vücudunu kontrol edemediğine inanamadığını belli eden bir cümleydi. Yatağa vardığında kendini bir anda sevdiği adamın altında bulmuştu. Neler olduğunu o saniye anlarken ''Bu adil değil ama … '' dedi. Kollarını sevgilisinin boynuna sarmak istediğinde başaramadığını görmek sinir etmişti. O sırada fark ettiği şeyle bileklerindeki iplere tuhaf bir bakış attı. Leon’un sözleriyle gözlerini onun gözlerine dikerek ''Aşkım oyunda hile… '' diye cümleye başladığı sırada dudaklarında hissettiği dudaklarla susmak zorunda kalmıştı. Özlem,tutku ve aşkla öpücüğe karşılık verirken kelimeler zihninden yok olup gitmişti. Üzerindeki bikininin çıktığını bile fark edebilecek durumda değildi. Sevdiği adamın öpücükleri ve dokunuşları inlemesini sağlarken kadınlığında hissettiği dokunuşlarla altında zevkten kıvranmaya başlamıştı. Başlarda onu haz veren tüm bu dokunuşlar giderek işkenceden farksız bir hal almıştı. Ona delicesine dokunmak isterken hiçbir şey yapamamak çıldırtıyordu. Nefes alışları giderek sıklaşırken artık bu işkenceye daha fazla dayanamayacağını hissettiğinde sevgilisiyle göz göze gelmişti. Sorduğu soruya nefes nefese bir şekilde ''Seni sevgilim. Sadece seni istiyorum. '' Dedi. | |
|
| |
Leon S. Dekker Hava Perisi
Mesaj Sayısı : 264 Kayıt tarihi : 22/10/12 Yaş : 33
| Konu: Geri: Geçmişin İzleri Çarş. Mayıs 08 2013, 20:20 | |
| Yatakta sevdiği kadın tarafından baştan çıkarılırken, onun dudaklarının ve teninin tadını çıkartıyordu. Aralarındaki konuşmalardan ve Elise’in öfkesinden sonra onunla bu derece yakın olacağını düşünmemişti. Aslında geçmişi ile ilgili her bir detayın sevgilisi ile arasında aşılması zor bir duvarın oluşmasını sağlayacağını düşünmüştü. Tanrı biliyor, onu kaybetmeyi asla ve asla istemiyordu. Onu ne pahasına olursa olsun korumaya bile hazırdı. Gerekirse kendi canını ortaya koyabilirdi. Kendi hayatını kaybetmesinin ise tek kötü yanı masum sevgilisinden uzak kalacağı gerçeği olurdu. Bunları düşünmeyi bir kenara bırakarak sevgilisinin öpücüğüne tutkuyla karşılık vermeye devam etti. Ama sevgilisinin aniden ayaklanıp gitmeye çalışması, son derece uyarılmış bedeni için pek iyi olmamıştı. Kapıya giden yaramaz sevgilisini gördüğünde önce kapıyı kilitlemiş ardından da bir büyü gerçekleştirmişti. Elise bir kuzu gibi ona yaklaşırken sözlerine sadece gülümsedi.
“Evet sevgilim, bedenini hareket ettiremiyorsun. Çünkü o benim...”
Kızı yatağa attığında, aklında bin bir türlü fikir oluşmaya başladı. Sevgilisinin vermeye çalıştığı cezanın geri ödemesini hemen yapmak için işe koyuldu. Yatağa bağlı sevgilisinin içine girmek için can atan erkekliğine rağmen zevkten çıldırmasını sağlayacak o noktaya getirmeye çalışıyordu. Kendi acısını derin bir nefes alıp görmezden gelirken, dudakları sevgilisinin bedeninin her yerinin tadına bakarken, elleri bir an bile boş durmamıştı. Elise’in dayanamayacağı noktada geri çekilerek gözlerinin içine baktı. Ondan istediği bir cevap vardı ve bu yüzden gereken soruyu sordu. Aldığı cevap karşısında ukala bir bakış attıktan sonra ellerini çıldırtan ıslaklıktan çekti. Küçük bir büyü sevgilisinin ellerini çözmüştü. Tekrar dudaklarını öpmeye başladığında elleri sevdiği kadının kalçasındaydı. Dayanamadığını belli eden hareketlerle sevdiği kadının yardımı ile üzerindekilerden kurtuldu. Üstünde hiç bir şey kalmadığında iki beden birleşmeye hazırdı. Elise’in bacakları arasında yerini aldığında ona hafifçe sürtünerek en başta çıldırtmaya devam etti. Ama sonra sert bir şekilde içine yerleştiğinde hızlanarak sert vuruşlarını sürdürdü. Elise’in bedeni kasılıp gevşerken rahatladığını hissettiği anda son bir itişle zirveye ulaştı. Son bir kuvvetle kendini yatağın yanına attığında sevdiği kadını kolları arasına aldı.
“Seni çok seviyorum Elise ve ne olursa olsun kaybetmek istemiyorum...”
| |
|
| |
Elise Demon Sihirbaz
Mesaj Sayısı : 207 Kayıt tarihi : 23/10/12 Yaş : 33 Nerden : İstanbul Lakap : yok
| Konu: Geri: Geçmişin İzleri Perş. Mayıs 09 2013, 22:42 | |
| Sevgilisinin geçmişini görmezden gelebilmesinin tek nedeni ona olan aşkıydı. Geçmişte ne yapmış olursa olun, ne kadar kötü olsa da şimdi değişmişti. İyi taraftaydı. İnsanlara değer veriyor herkesin ikinci bir şansı hak ettiğini düşünüp buna göre davranıyordu. Tamam belki elise fazla iyimserdi değer verdiği kişiler bir elin parmaklarını geçmiyordu, şimdiye kadar sadece jared’a müsama göstermişti oda sihirbazını yani sevdiği kadını ve onun değer verdiği kuzenini koruyabilmek için ona ihtiyacı olduğundandı. Her ne olursa olsun onu seviyordu ve aralarına duvarlar koyarak ondan uzaklaşmak ya da onu kaybetmek istemiyordu. Bunları düşünürken kendini durdurmayı ne kadar denerse denesin başaramıyordu. Olanları şaşkınlıkla izlerken bunun nasıl olabileceğini çözmeye çalışıyordu. İnsanın vücudunun kontrolünü yitirmesi mantıken imkansızdı. Vücut beyinden aldığı komutlara uysa da normalde şuan o emirlerin hiçbirini dinlemediği ortadaydı. Şaşkınlığını kelimelere döktüğünde sevgilisinin dudaklarından dökülen cümlelerle tek kaşını kaldırıp başını hafif yana eğerek düşünürken kendini bir anda sevdiği adamın altında bulduğunda bunun onun işi olduğunu fark edebilmişti. Sevgilisinin bir peri olması bazen sinir bozucu olabiliyordu. Leon şuan resmen hile yapıyordu.
Aslında elise’in bu durumdan şikayetçi olduğu söylenemezdi. Erkeğinin her öpücüğü, dokunuşu ve hareketi onu baştan çıkararak zevkten çıldıracak noktaya gelmesini sağlarken bileklerindeki ipler sinirlerini bozmaktan başka bir işe yaramıyordu. Ona dokunamamak deli ediyordu elise’i. Sorduğu soruya hiç düşünmeden cevap verirken tutkulu bakışlarını sevdiği erkekten bir an bile çekmemişti. Sevdiği adamın tatlı işkencesine son vermesiyle derin bir nefes alırken ellerindeki ipleri hissetmemek mutlu etmişti. Dudakları tekrar onun dudaklarıyla buluştuğunda elleri leon’un vücudunu bir süre keşfettikten sonra üzerindeki kıyafetlerinden kurtulmaya yardım etti. Bedeni alev almış bir şekilde her bir hücresi onu isterken kısa da olsa yeni bir işkenceye maruz kalmıştı. Onu içinde hissettiğinde zevkten çığlık attıktan sonra erkeğinin altında inlemeye ve adını söylemeye başladı. Kısa sürede kendini kaybetmişti. O dayanılmaz an gelip bedeni kasılarak rahatladığında terlemişti ve nefes nefeseydi. Kendini sevdiği adamın kollarında bulduğunda derin bir nefes alıp huzurla gülümseyerek başını onun sert göğsüne koyarak leon’a sarıldı. Nefesini düzenlemeye çalışırken duydukları zaten hızlı atan kalbini daha da hızlandırırken dudaklarına küçük bir öpücük kondurup geri çekilerek gözlerini gözlerine dikerek ''Bende seni çok seviyorum sevgilim ve kaybetmek istemiyorum. '' Diyerek tekrar onun göğsüne yattığında yorgun vücudu yaşadıkları onca şeyin verdiği halsizlikle birlikte sevgilisinin yanında uyduğu gerçeğiyle rahat bir uykuya daldı. | |
|
| |
| Geçmişin İzleri | |
|