| Isabel & Jace | |
|
|
Yazar | Mesaj |
---|
Gloria Winston Cadı
Mesaj Sayısı : 134 Kayıt tarihi : 16/12/12 Lakap : Angel
| Konu: Isabel & Jace Perş. Tem. 18 2013, 22:52 | |
| Her ritüelle birlikte acemiliğini biraz daha geride bırakıyordu. Bu ritüeller onun kafasını dağıtması ve hayatının monotonluktan kurtulması için tek yoldu. Zaman geçmiş olmasına rağmen sadece okuldaki birkaç öğretmenle konuşmuşluğu vardı bir de birkaç sihirbaz-peri ikilisi ve Caitlyn ile. Onun dışında kendine yakın gördüğü pek kimse yoktu. Yalnızlığa mahkum olmuş gibi hissediyordu. Ailesini ve akrabalarını kaybettiğinden beri içinde bir boşluk oluşmuştu. Bu boşluğu hiçbir şey dolduramıyordu. Kiminle tanışırsa tanışsın ya da kiminle yakınlaşmaya çalışırsa çalışsın hiçbir şey kalbindeki boşluğu dolduramıyordu. Karşısındaki kişide ailesinden bir parça aramaya çalışıyordu her defasında; ama küçücük bir parça bile yoktu hiçbirinde. Bu başıboş aramalarını ve birileriyle tanışma-kaynaşma faslını bitirmeliydi belki de. Yalnızlığına gömülüp giderdi bu sefer de. Kafayı yiyecek dereceye gelebilirdi ve sihirbazını bile bulamadan yaşamına son verebilirdi. Ne zamandır bu kadar çaresiz ve umutsuz durumda olduğunu hatırlamıyordu. Tek bildiği şey her şeyin boşuna olduğuydu. Kendiyle ilgili gerçekler ortadaydı. Daha fazla zorlamanın anlamı yoktu.
Bugünkü ritüeli gerçekleştirmek için sabahın erken saatlerinde yatağından kalktı ve üzerine uygun kıyafetler giyerek tapınağın bulunduğu ormana gitti. Gerçekleştireceği ritüel için ufak ve sevimli bir hayvan kullanmaya karar vermişti: Bir tavşan. Tavşanı tuzağa düşürmek Gloria için çocuk oyuncağıydı diğer kurban ettiği hayvanlara kıyasla. Masum bir canlının yaşamına son vermek kalbini sızlatsa da bunu yapmaya mecburdu. Ritüel için bir hayvan gerekliydi ve gözüne kestirdiği ilk hayvan da haliyle tavşan olmuştu. Hayvanı yakaladıktan sonra elinden kaçmaması için tüylerini biraz okşamıştı. Tapınağa geçtiğinde ise pelerini ve ritüel için gereken malzemelerini bir taşın üzerine koydu. Kalbindeki boşluğu hala hissetmesi gözünden birkaç damla gözyaşının düşmesine neden olmuştu; ama gelen sihirbaz ve perinin varlığını hissedince aceleyle gözündeki yaşları elinin tersiyle sildi ve onlar tapınağa girdiklerinde de yüzüne sahte bir gülümseme yerleştirmişti. | |
|
| |
Jace Light Hava Perisi
Mesaj Sayısı : 276 Kayıt tarihi : 08/07/13 Yaş : 32 Lakap : Kalpsiz, Sapık, Bencil
| Konu: Geri: Isabel & Jace Cuma Tem. 19 2013, 11:34 | |
| Sonunda o gün gelmişti. Gerçi daha erken gerçekleşebilirdi. Ama yapacak çok fazla işi olduğundan bugüne dek uzamıştı. Yinede bununda iyi bir yanı vardı. Seksi sihirbazının onu özleyecek bolca vakti olmuştu. O güden sonra onu bir süre izlemişti. Sevgilisinin olduğunu öğrenmek hayal kırıklığı yaratsa da ona bir engel değildi. Sihirbazını almak için akademiye doğru ilerlerken o kızla aralarında geçenleri düşündü. O kadar çığlı atıp, ağlamasa ona astronomi kulesinde sahip olabilirdi. Aslında bir an için düşündü de kimi kandırıyordu. Birlikte olmamalarının nedeni kıza acıdığı için değildi. Onunla birlikte olmamıştı, çünkü o anda tam olarak zevk alamayacağını düşünmüştü. Sonuçta isteksiz bir yatak arkadaşı zevk verici olmazdı. Onun içinse bu durum sadece zevkli bir kaçamaktan ibaretti. Akademiye geldiğinde kızın yalnız olacağı bir an yakalamaya çalıştı. O anda bir büyü mırıldandı hem kızın hemde kendisinin görünüp, duyulmaması için. Kıza arkadan sinsi bir şekilde yaklaşıp iki eliyle göğüslerini sıkarak bedenini bedenine bastırdı. Kızın çığlığının ardından boynuna öpücükler kondururken kulağına fısıldadı.
"Korkma bebeğim benim. Beni özledin mi? Cadıyı ayarladım, ritüel için gidebiliriz"
Ardından kızı bırakarak bileğini kavradı. İtiraz kelimelerini duymak istemiyordu. Kibarlık yapma havasında ise değildi. Kızla birlikte arabasına bildiğinde cadı ile anlaştığı tapınağa geldiler. Arabadan inmeden önce kızı kendine çekip dudaklarına sömüren bir öpücük verdiğinde arabadan indi. Elini tutarak tapınağın derinlikle geldiğinde cadı onları bekliyordu. Etrafta malzemeleri gördüğünde tek eksik olan parçanın cadı ve sihirbaz olduğunu gördü. Yüzüne her zamanki ukala gülümsemesini takındığında hazır olduklarını dile getirdi.
"Ritüel için hazırız."
| |
|
| |
Isabel Flecther Sihirbaz
Mesaj Sayısı : 333 Kayıt tarihi : 29/05/12 Yaş : 33 Nerden : İstanbul
| Konu: Geri: Isabel & Jace Cuma Tem. 19 2013, 17:23 | |
| İsabel astronomi kulesinde geçen o günden sonra olanları unutmakta baya zorlanmıştı. O gün yaşananlardan sonra perisinden nefret etmişti. Jace’in kendisine olan aşırı öz güveni onu deli etmişti. Bazen bu kadar bencil,ukala,gıcık,sinir bozucu, duygusuz ve son derece odun bir periyi hak edecek ne yaptığını uzun uzun düşünüyordu. Çocuğun yakışıklı,karizmatik, çekici ve baş döndüren erkeksi bir kokuya sahip olduğunu da kabul ediyordu tabi ama bunlar onu ilgilendirmiyordu. Ellerini ve dudaklarını isabel’den uzak tuttuğu sürece sorun yoktu. Diğer sinir bozucu özelliklerini de bir şekilde zor olsa da görmezden gelmeye çalışacaktı. Hem çok sık karşılaşacaklarını da sanmıyordu. O günden sonra bir daha görmemişti perisini bu da ritüel’den sonra bir perisi yokmuş gibi hayatına devam edebileceği anlamına geliyordu. Sonuçta onunda kendisine perilik yapmaya niyeti olduğunu sanmıyordu. Neden olduğunu bilmediği şekilde bu ritüel mevzusuna takmıştı ve amacına ulaşınca da ikisinin de kendi hayatlarına devam edeceğini düşünüyordu. Bu durumdansa son derece mutlu olacağı kesindi. Jace’i o günden sonra bir daha görmediği için bu kadar sevinirken aklına başka türlüsü gelmiyordu. Eski hayatına çok çabuk adapte olmuş bir şekilde sevgilisiyle her fırsatta vakit geçirerek akademide dersten derse koşarken biraz nefes almak adına arkadaşlarıyla bahçeye çıktı. Zil çaldığında canı derse girmek istemediğinden ağır ağır okula ilerlerken bir anda göğüsleri sıkılarak bir bedene yaslandığında korkuyla çığlık atıp çırpınmaya başladı.
Boynuna kondurulan öpücükler daha çok çırpınmasını sağlarken duyduğu sesle birlikte şaşkınlıkla hareketlerini kısa süreliğine kesti. Duyduklarından sonra sinirle ''Seni özlemek? Güldürme beni. Lanet olsun bırak… Ritüelin gerçekleşmesini istiyorsan hemen çek ellerini üzerimden '' diye bağırdı. Onun ellerini üzerinden çekip kendini bırakmasıyla rahat bir nefes aldı. Jace’in kendisini bileğinden tutup çekiştirmeye başlamasıyla zorunlu olarak onunla yürürken ''Bileğimden çekiştirmene gerek yok yürüyorum işte kaçacak değilim. Zaten nereye kaçabilirim ki? Okulumu biliyorsun sonuçta '' dedi. Yol boyunca bir daha konuşmadı. Arabaya bindikten sonra da ritüelin olacağı yere gidene kadar sessizliğini korudu. Arabada durduğunda jace tarafından bir anda çekilip dudakları sömürülmeye başlandığında afallamış bir şekilde donup kalmıştı. Perisi onu bırakıp arabadan indiğinde sinirle inerek ''Bir daha beni öpersen ritüeli unut '' diyerek hızla yürümeye başladı. Ama jace elini tuttuğu için önden hızla gidememişti. Giydiği düşük bel, dar mini şortu ve bedenini saran dar askılı ve göğüs dekolteli tişörtü giydiği için pişman bir şekilde tapınağın derinliklerine ilerledi. Cadıyla karşılaştıktan sonra dikkatini ilk çeken şey tavşan olmuştu. Elini perisinin kıskacından kurtarıp tavşanı severken ''Profesör bu çok tatlı bir şey sizin mi? ve evet ritüele hazırız '' dedi.
| |
|
| |
Gloria Winston Cadı
Mesaj Sayısı : 134 Kayıt tarihi : 16/12/12 Lakap : Angel
| Konu: Geri: Isabel & Jace Paz Tem. 21 2013, 02:02 | |
| Sihirbaz ve perinin varlığını hissettiğinde tapınağın girişine doğru dönerek onları beklemeye başlamıştı. Yüz ifadesini hiç bozmadan bir an önce bu ritüeli gerçekleştirmeye bakacaktı. Her ikisinin de tapınağa girdiğini gördüğünde ise onlara hazır olup olmadıklarını sormuştu. Sihirbaz kızın tavşanı sevmesini ise hem şirin bulmuştu hem de üzücü. Çünkü tavşan kurban edilecekti bu ritüel için. Oysaki bu genç kız tavşanın başına neler geldiğini duyunca büyük ihtimalle üzülecekti. Fakat ona ayriyetten memnun etmek için başka bir tavşanla mutlu olabilirdi. Peri ve sihirbazın geçmeleri gereken yerleri elleriyle gösterdi. Onların yerlerine yerleştiklerinden emin olunca da ritüel boyunca yapmaları gereken şeyler hakkkında onları bilgilendirdi.
“Isabelcim tavşanı sevmene sevindim; fakat bu tavşanı ritüel için kurban etmemiz gerekecek. Bunun için üzgünüm ama istersen sonradan sana başka bir tavşan hediye edebilirim. Şimdi gelelim asıl konumuza. Ritüel boyunca gözleriniz kapalı olacak ve ben açın diyene kadar da gözlerinizi açmayacaksınız. Ayrıca hiç hareket etmemelisiniz canınız acısa da. O acıyı azaltmak için de herhangi bir mutlu anınıza odaklanın ve ona sımsıkı tutunun. Böylelikle canınız daha az yanacaktır. Artık başlayabiliriz ritüele.”
Artık başlayabilirdi ritüele. Kitaptaki büyülü sözcükler teker teker dudaklarından dökülmeye başladı. İlk olarak yere çizdiği çizgiler yavaşça parlamaya başladı, göz alıcı olana dek. Sonrasında Isabel’in kalçasına yakın yerdeki dövme küçük bir ışık süzmesi şeklinde kendini belli etmeye başladı. Doruğa ulaştığında kızın askılı tişörtü beline kadar sıyırdı ve bu sayede şekli belirgin bir şekilde görüyordu. Yerdeki ışıklar renk değiştirmeye başladı. Dövmenin üzerindeki her bir renk tonuna cevap verir gibi dövme ile birlikte hareket ediyorlardı. Kitaptaki sayfanın sonuna geldiğinde hançeri eline aldı. Yavaşça Isabel’e doğru ilerlerken hançerin sivri ucunu ona doğrulttu. Isabel'in belindeki dövmeyi daha rahat görebilmek için tişörtünü oldukça yukarı doğru sıyırdı ta ki dövmenin tamamını görene kadar. Hançerin ucunu yavaş bir şekilde dövmenin tam ortasına bastırdı. Ani bir hareketle sağa doğru çekti ve dövmenin üzerine açtığı çizik şeklindeki yaradan kan akmaya başladı. Sonra Leon’un yanına ilerleyerek Isabel’in bedenindeki aynı noktaya aynı şekilde bir yara açtı. Son olarak tavşanın yanına giderek hançeri tavşanın kalbine sapladı. Üçünün kanları ile kaplı olan hançerin üzerindeki kanı Mirai taşının üzerine getirerek kanları taşa akıttı. Mırıldandığı kısa bir büyü ile üçünden biraz daha kan akarak çizgileri takip etti ve ortadaki mirai taşında buluştu. Mirai taşı tamamen kan rengini alana dek. Mirai tamamen kan rengine döndüğünde bağlılığın son aşaması olan cadı kanını akıtmak için hançerle avuç içine ufak bir yara açarak taşın üzerine akıttı. Taşı eline aldığında Mirai yavaşça kendi rengine dönerken Jace’in bedeninde tam çiziğin olduğu yerde sihirbazının işaretinin aynısı oluşmaya başladı. İki aynı işareti taşıyan sihirbaz ve perinin ritüeli böylece tamamlanmış oldu. Mirai taşını tekrar ipek mendilin arasına koymuştu ve mırıldadığı bir büyüyle ritüelde kullandığı eşyalar yerlerine geri gitmişti.
“Ritüel bitti. Gözlerinizi açabilirsiniz. Bu ritüelden sonra neler olacağı hakkında birkaç bilgilendirmede bulunmak istiyorum. Öncelikle artık aranızdaki bağ daha da güçlendi. Yani birbirinizin duygularını bundan sonra daha iyi hissedebileceksiniz. Aynı zamanda Isabel senin gücüne hükmetme yeteneğinde artmış oldu. Daha fazla konuda bilgilendirilmek isterseniz bana ya da Caitlyn’e ulaşmanız yeterli.” | |
|
| |
Jace Light Hava Perisi
Mesaj Sayısı : 276 Kayıt tarihi : 08/07/13 Yaş : 32 Lakap : Kalpsiz, Sapık, Bencil
| Konu: Geri: Isabel & Jace Salı Tem. 23 2013, 13:13 | |
| Isabel'in tehditkar tavırları onu oldukça eğlendiriyordu. Ellerinin arasındaki bu beden hoşuna gitmese böyle olmazdı. Ama kızın korkusu, dolgun göğüsleri, tadı ona çekilmesine neden oluyordu. Arabada ikisi de hiç konuşmamıştı. Ama araba duyduğunda akademi de bakmadığı tatlı dudakları bir süre sömürdü. Kız sinirli bir şekilde tehdit ederken onu sinsice gülüp onun bileğini kavradı.
"Tatlım, tehdit ederken oldukça şirin gözüksen de beni tehdit edecek bir konumda değilsin, Isabel. Bu devam ederse sanırım sana bir ders vermek zorunda kalacağım"
Bu konuşmadan sonra tapınağın içine ilerlediler. Cadı orada onları bekliyordu. Sihirbazının cici tavırlarından sonra sonunda ritüel başlamıştı. Gözlerini aralayıp kendini olacaklara hazırlamaya çalıştı. Acı için iyi bir anı gerekiyordu. Ama o hissettiği acıyı yok etmek için bir şey yapmadı. Sadece dişlerini sıkarak acının geçmesini bekledi. Girdiği onca savaştan ve kavgadan sonra bedeni acıya alışıktı. Ritüel tamamlandığında derin bir nefes aldı. Ardından gözlerini cadıya dikti ve hemen ardından Isabel'e biraz sarsılmış görünüyordu. Cadının açıklamalarından sonra sıradan bir gülümseme takındı yüzüne...
"Ritüele yardım ettiğiniz için teşekkür ederiz. Sanırım artık gidiyorsunuz bende sihirbazım ile ilgilenmeliyim, sarsılmış görünüyor. Daha onu eve bırakıcam..."
Bu şekilde kibar davranışları cadı tapınaktan ayrılana dek sürdü. Sonunda cadı gittiğinde gözleri sinsi bir hal alarak Isabel'e odaklandı. İlk iş güçlerini kapatmak olmuştu. Ardından kıza giderek yaklaştığında onu yeniden kolları arasına alarak aniden çekti ve dudaklarını öpmeye başladı. Bir kaç saniye içinde kız yere uzanmıştı ve bedeninin altındaydı. tutkulu öpüşmeye Isabel ona karşılık verene kadar devam etti. Tıpkı cadının dediği gibi Isabel'İn tüm duygularını en ince ayrıntısına kadar hissediyordu. Korkusunu ve onun yanında küçük kalsa da arzusunu...
"Beden nefret etsen de sende benden etkileniyorsun, Isabel ve artık beni tehdit edecek bir şeyde kalmadı elinde. Ritüel bitti ve ben içime dolan gücü şimdiden hissedebiliyorum..." | |
|
| |
Isabel Flecther Sihirbaz
Mesaj Sayısı : 333 Kayıt tarihi : 29/05/12 Yaş : 33 Nerden : İstanbul
| Konu: Geri: Isabel & Jace Çarş. Tem. 24 2013, 02:23 | |
| İsabel arabadan sinirle indikten sonra onu son kez tehdit edip tapınağa yöneldiğinde bileğinden tutulup çekilmesiyle dişlerini sinirle sıktı. Onun kendisine dokunmasından hoşlanmıyordu. Bu dokunuşlar ona astronomi kulesinde olanları ve ona saniyelikte olsa karşılık verdiğini hatırlatarak kendinden ve jace’den daha çok nefret etmesini sağlıyordu. Orada ona karşılık verdiği için yaşadığı suçluluk hala taze olduğu için bileğini öfkeyle çekiştirdi lakin bir işe yaramamıştı. Perisinin söylediklerine cevap vermek yerine kaşlarını çatarak gözlerini onun gözlerine dikti. İçeri girdiklerinde elini bir şekilde ondan kurtarıp gördüğü tavşancığı sevmeye başlamıştı. Profesörün sözlerinden sonra üzülse de açık bir kabullenişle gösterilen yere geçip gözlerini kapadı. Bu ritüelin bir an önce olup bitmesini istediğinden bu konudaki sorularını sonraya sakladı. İşleri ne kadar çabuk biterse perisiyle yolları o kadar çabuk ayrılırdı sonuçta onun tek istediği güçtü ve bu iş bittiğinde istediğini alacaktı. Profesörün gözlerini kapatmadan önceki dedikleri aklına geldi. Acıyı görmezden gelebilmek adına güzel anılara sarılmaktan bahsetmişti. Aklına aşık olduğu adamla birlikte geçirdikleri güzel zamanları getirdi. Yaşadıkları şeyleri düşünürken bile mutlu olmuştu. Çocukluktan beri vücudunda olduğunu bildiği dövmesi yanmaya başladığında anılarına daha bir sıkı tutundu. Sonunda keskin bir acı hissettiğinde gözlerini sıkı sıkı yumup dişlerini sıkarak bulanıklaşan anılarına sarılmayı denedi. Ritüel tamamlandığında rahat bir nefesle gözlerini açtı.
Dövmesi feci şekilde sızlıyordu ama baş edemeyeceği bir şey değildi. Az önce yaşananların etkilerini üzerinden atmaya çalışırken perisinin kibar davranışları karşısında şaşkınlıkla ona baktı. Söyledikleriyle şok olmuş bir şekilde '' Ne? İyi misin sen? Ritüel kişiliğine ters etki falanmı yaptı? '' diye sordu. Sonraki kibar davranışlarını büyük bir sükunetle ve şaşkınlıkla izledi. Cadı gittikten sonra kendisine dönen sinsi bakışlarla birkaç adım geriledi. Kendini bir anda onun kollarında dudakları sömürülürken bulduğunda şaşkınlığını kısa sürede atlatıp gücünü kullanmaya başaramayınca da çırpınmaya başladı. Jace tarafından yere yatırıldığında içindeki korku büyürken çırpınışları arttı. Son derece tatlı ve tutkulu öpücük bir süre sonra direncinin kırılmasını sağlamıştı. Kendini farkında bile olmadan bir anda ona karşılık verirken bulmuştu. Öpücük sonlandığında bunun farkına varıp kendine lanetler okurken duyduklarından sonra sinirle '' Evet ritüel bitti ve senin istediğin gücü elde etmene yardım ettiğime göre ikimizde kendi hayatlarımıza dönebiliriz artık şimdi kalk üstümden hemen '' diye bağırdı.
| |
|
| |
Jace Light Hava Perisi
Mesaj Sayısı : 276 Kayıt tarihi : 08/07/13 Yaş : 32 Lakap : Kalpsiz, Sapık, Bencil
| Konu: Geri: Isabel & Jace Perş. Tem. 25 2013, 13:26 | |
| Cadının yanında hiç olmadığı biri gibi davranmıştı. Gayet kibar ve nazik bir şekilde... Bunun ise tek nedeni cadıya bir şey hissettirmeden Isabel ile burada yalnız kalmak istemesiydi. İçine dolan güç oldukça hoşuna giderken Isabel'in sözleri ile bakışlarını ona çevirdi. Şu an ona gülümsüyordu gayet iyi bir şekilde. Cadı ayrıldığında da gülümseye devam etti. ama ortada tek fark bu yeni gülüşün korkutucu olmasıydı.
"Ritüel belki ters etki yapmış olabilir, güzelim ama merak etme ben çabuk toparlarım. Hatta..."
Bu cümleden sonra hala aynı olduğunu kanıtlamak istercesine onu kollarının arasına aldı. Gücünden endişe etmiyordu, çünkü gücünü çoktan kapatmıştı. Onu altına aldıktan sonra direnci kırılana kadar onu öpmeyi sürdürdü. İçinde hissettiği tutku yüzünde sinsi bir sırıtışa neden olduğunda yavaşça doğruldu ve onunla konuştu. Kızın sözleri ise baştan iyi olsa da son cümlesi ile derin bir nefes aldı. Isabel, emir veriyordu. Yanlış duymuş olamazdı değil miydi? Şu an altındaki küçük fare istediği her şeyi ondan rahatlıkça alabilecek olmasına rağmen emrede biliyordu. Bedeni karanlık aura ile tamamen bütünleştiğinde kıza iyice yaklaştı. Nefesi yüzünü yalıyordu ve gözlerini gözlerinden bir an olsun ayırmıyordu.
"Bana bak Isabel, sence şu an bana emir verebilecek durumda mısın? Şu an altımdasın ve bedeninde neden nefret ediyor olsan bile bana karşı olan arzuyu oldukça iyi hissedebiliyorum... Bunu göze alarak şu an zerinden kalkmak yerine yapacak başka şeyler biliyorum, zevkli şeyler"
Kızın dudaklarını öperken bu kez alt dudağını emmeye başladı. Üzerinde olan şeyleri ise sıyırıyordu. Onu soymasına gerek yoktu. İhtiyacı olan yerlerin çıplak kalması yeterdi, göğüslerinin ve kadınlığının... Göğüsleri çıplak kaldığında birini oldukça baştan çıkarıcı bir şekilde okşarken, diğerini emmeye başladı. Kalan eli ise kadınlığını okşuyordu. Karışık verecek halinin kalmamasını aksine onu delice istemesini istiyordu. Bu baştan çıkarını duruma devam ettikten sonra onu yeniden öpmeye başladı. Ta ki Isabel karşılık verene kadar... Kızın arzusu giderek daha çok artarken bedenindeki her bir titreşimi hissediyordu ve bu durum gerçekten hoşuna gidiyordu. | |
|
| |
Isabel Flecther Sihirbaz
Mesaj Sayısı : 333 Kayıt tarihi : 29/05/12 Yaş : 33 Nerden : İstanbul
| Konu: Geri: Isabel & Jace Perş. Tem. 25 2013, 22:59 | |
| Cadı rütieli tamamladıktan sonra perisinin kibar ve nazik davranışları karşısında şok olmuştu. Onu tam olarak tanımıyordu lakin ilk kez astronomi kulesindeki ve sonra ritüele gelirkenki hal ve tavırlarından onun hiçte öyle biri olmadığını söyleyebilirdi. Belki yakışıklı,karizmatik, tehlikeli ve duygusuz,bencil bir odun olabilirdi ama kibar, nazik ve düşünceli bir beyefendi asla değildi. Cadı gittikten sonra değişen bakışları da onun öyle biri olmadığını kanıtlıyordu. Korkuyla birkaç adım gerilerken duyduklarıyla nefes almayı unuttu. Jace’in sözleri daha bitmeden kendini onun kollarında bulmuştu. Bu durum onu oldukça rahatsız ediyordu ama elinden bir şey gelmiyordu. Kendisini yine onun altında bulduğunda korkusu,öfkesi,üzüntüsü artarken dudaklarındaki tatlı dudaklara bir süre sonra hiç istemese de karşılık vermişti. Bedeni ona yine ihanet ediyordu. Hissettiği çok az arzuda bunun bir kanıtıydı. Perisinin geri çekilip söylediklerinden sonra bu rahatsız edici durumdan kurtulmak için üzerinden kalkmasını söylemişti lakin anlaşılan bunu dile getirirken yanlış bir tabir kullanmıştı. Çünkü jace üzerinden kalkmak yerine aralarındaki mesafeyi biraz daha kapatarak konuşmaya başlamıştı.
Duyduklarından sonra telaşla ''Hayır bak o emir değildi sadece…'' diye açıklama yapmaya girişmişken dudaklarına kapanan dudaklar buna engel oldu. Boş yere olduğunu bilmesine rağmen bu durumdan kurtulmak için çırpınırken tişörtünün askılarının aşağı inmesiyle içindeki korku daha da büyüdü. Kahretsin bu olamazdı. Olmamalıydı. Sutyeninin dahası şortunun ve kadınlığını örten iç çamaşırının sıyrılmasını engelleyemediğinden kendini aciz hissederken gözleri doldu. Bedenindeki okşamalara ve tatlı öpücüklere karşı koymayı denese de bir süre sonra ona karşılık verirken bulmuştu kendini elleriyse çocuğun bedeninde çoktan gezinmeye başlamıştı. Dakikalar sonra kalbi devreye girip hareketlerini engellemiş ve onu iterek kendinden uzaklaştırmıştı. Az önce yaptığı şeyin pişmanlığıyla ağlarken ''Jace lütfen dur artık. Lütfen…''dedi. Arzu hala hissettiği bir şeydi ama ondan daha baskın duygular hissediyordu o an öfke,üzüntü,pişmanlık ve nefret gibi.
| |
|
| |
Jace Light Hava Perisi
Mesaj Sayısı : 276 Kayıt tarihi : 08/07/13 Yaş : 32 Lakap : Kalpsiz, Sapık, Bencil
| Konu: Geri: Isabel & Jace Cuma Tem. 26 2013, 13:51 | |
| Bu bedenin altında olmasından gerçekten hoşlanıyordu. Ama hala ona tam olarak sahip olmamıştı. Bunun nedeni ise alacağı zevki düşünmesiydi. Kız arada sırada karşılık veriyor olsa da kalbindeki sevgi buna engel oluyordu. Şu an bağlandıkları için bunu daha fazla hissediyordu. Üstünden kalkmayı bir anlığına düşünse de kızın emir cümlesi durumu daha da ileri götürmeye karar verdi. Dudaklarını büyük bir zevkle sömürürken üzerindekileri de sıyırmaya başlamıştı. Kızın korkusu giderek artarken ona dokunmaya başlamıştı. Açıkta kalan göğüslerini yalamaya başladığında kadınlığına dokunduğunda kızın arzusu daha da arttı. Bunun sonucunda kızda sonunda karşılık vermişti. Bedeninde gezinen elleri hissetmek inlemesine neden olurken kızında inlemeye başlaması giderek daha fazla onu istemesine neden oluyordu. Kızın bir anda durması ile kendini geri çektiğinde gözlerindeki yaşlara baktı. Sözleri içindeki pişmanlık duygusunun ne kadar fazla olduğunu gösteriyordu. Ama hala için bitmemişti, ona gerçek bir ders vermeliydi.
"Ağlama güzelim..."
Onu yeniden öpmeye başladığında kendi üzerindeki gömleği çıkardı. Onu yeniden baştan çıkarmaya çalıştığında direnci zor olsa da yeniden kırılmıştı. Bedeninde hissettiği eller ile öpücük giderek daha da derinleşti. Dolgun göğüslerinden birini ağzına aldığında kızın inleme sesi oldukça tahrik ediciydi. Bedeninin onun bedenine bastırdığında sadece kısa bir süre içinde bu bedeninin içinde olmak istedi. Kızın pişmanlığı giderek artarken, korkusu yeniden devreye girmişti. Tek bir büyü ile her ikisine de kıyafet giydirdiğinde üzerinden kalktı.
"Bu kadar pişmanlık sana şimdilik yeter güzelim, bana emir vermemen gerektiğini öğrendiğini umuyorum"
Bu sözlerden sonra kızı aldığı yere akademiye bıraktıktan sonra kendisi de bir bara attı. Bir kaç ateşli bedene ihtiyacı vardı. | |
|
| |
| Isabel & Jace | |
|