Yanlış Anlaşılma

Cadı l Admin Mesaj Sayısı : 110 Kayıt tarihi : 30/04/13

Cadının baştan çıkaran kokusunu içine çekerken beyninin uzun süre düşünmeye ara verdiğini görüp gülümsedi. Cadı sadece onu dış görünüşü ya da davranışlarıyla etkilemiyor aynı zamanda düşüncelerini dağıtıp aklını başından alabiliyordu. İşte bu pek sık olmayan bir şeydi. Bir gece için bile olsa geçmişi düşünmeyecek olmasına içten içe mutlu oldu. David’in sözlerinden sonra dudaklarına kapanmasını büyük bir zevkle karşılarken elleri erkeğin vücudunda kısa bir keşfe çıkmıştı. Yakışıklı cadının yavaş ve baştan çıkaran öpücüğü karşısında kendini kaybetti. Dokunuşları bedeninin alev almasını sağlarken nefessiz kaldığında geri çekilip bir yorumda bulundu. Duydukları karşısında şehvetle gülümserken dudaklarına kapanan dudaklara tutkuyla karşılık verdi. Bedeni çok daha fazlasını isterken duyduklarından sonra arzudan koyulaşmış gözlerini cadının gözlerine dikerek şuh bir şekilde gülümsedi ve ''İyi fikir. Burası fazla gürültülü gelmeye başladı. Daha sessiz bir yere gitsek iyi olacak'' dedi. Daha sonra bir büyü mırıldandı.

Artık bir barda değil bir otelin girişindeydiler david’e kaçamak bir bakış attıktan sonra her normal insan gibi içeri girip resepsiyondan bir oda ayırtarak yukarı çıktılar. Odaya girdiklerinden beş dakika sonra getirilen şampanya ve güller karşısında garsona bir açıklama beklercesine baktığında duyduğu açıklamayla kahkahalarını bastırmaya çalışarak david’in garsonu yanlış anlamaya uygun şekilde bahşiş verip gönderişini izlerken kıkırdamasına engel olamadı. Onları romantik iki sevgili sanmışlardı. Şampanya da sevgililer gününe denk geldikleri için otel müşterilerine ufak bir ikramdı. Gelen içkiyi bir büyüyle zorlanmadan açıp kadehlere doldurduktan sonra birini yakışıklı cadıya uzatarak '' Her an bir yerlerden keman sesi duyabilirmişiz gibi geliyor. Yani şampanyalar ve güllerden sonra serenat beni şaşırtmazdı. Sanırım dışarıdan fazlasıyla yanlış anlaşılıyoruz tabi o saçma sapan günlerden birine denk gelmiş olmamızın da bunda etkisi var '' dedi.

Dans giderek daha baştan çıkarıcı oluyordu. Ellerinin üzerinde gezdiği beden ve öptüğü tatlı dudaklar giderek baştan çıkmasını sağlıyordu. Öpüşme giderek derinleşirken kızı kendine daha fazla bastırdı. Cadının itiraz etmeden kendine verdiği karşılık bir büyüden farksızdı. Kıza giderek kendini daha fazla kaptırırken daha önce bu güzeli nasıl fark etmediğine şaşırdı. Kalbindeki Alessa'nın yerini alacak hiç bir kadın olmamıştı, bugüne dek. Ama yatağını ısıtan çok fazla kadın olmuştu. Rebekah neden onlardan biri olmuyordu. Gerçi yinede Rebekah ile bir geçmişlerinin olması onu diğer kadınlardan farklı kılıyordu. Üstelik eşsiz bir tadının olduğu da bir gerçekti. Öpüşme ve dokunuşlar artık az gelmeye başladığında cadı ile buradan gitmek istedi. Ama bunu zor yoldan yapmamak için önce bunu dile getirdi. Bir kaç saniyenin ardından kendilerini bir otelin önünde resepsiyondan odalarını ayırtırken bulmuşlardı. Bu durum yüzünde çapkın bir gülümseme yaratırken içindeki canavarı zapt etmeye çalışıyordu. Sonunda kızla odada yalnız kaldığında onu kollarına almak için bir hamle yapmıştı ama çalan kapı ile bir anda durmak zorunda kaldı. İkram edilen içki ve şarabın ardından bahşiş vererek adamı gönderdi. İçki ve güllere bakarken sıkkın bir surat ifadesi yüzünde belirse de bir büyü ile her şeyi yoluna sokmak mümkündü. Artık hiç kimse tarafından rahatsız edilemezlerdi. Kızın sözleri ardından gülümseme yüzüne daha da yayıldı. Hemen ardından onu kolları arasına çektiğinde kalçasını kavrayarak kendine bastırdı.

"Gereksiz günlerden birine denk gelmiş olsak da artık, rahatsız edilmeyeceğiz."

Bu sözlerden sonra kızın ateşli dudaklarına kapandı. Artık canavarı daha fazla içinde tutamazdı. Giderek büyüyen tutkusu yüzünden bu imkansız bir hal almıştı, zaten. Onun dudaklarını sömürürken elbise askılarını yavaşça aşağı indirerek kızı soymaya başladı. Dudakları aşağı kayarken göğüslerine yakın yerlerde dolaşmaya başladı. Elleri ise kalçalarını sıkıyor ve onu baştan çıkarıyordu.

Cadı l Admin Mesaj Sayısı : 110 Kayıt tarihi : 30/04/13

Bara gitmeden önce planı zaferini peşinde koşturan ve kendisinin beğendiği birkaç kişiyle kutlamak olsa da david’in aurasını hissettiğinde her şey değişmişti. Baştan onu incelemesinin nedeni sadece meraktı. Onunla konuşmaya başladığındaysa david ilgisini çekmişti. Yüzyıllardır yan yana savaşmalarına rağmen bu gece aralarındaki o gizli çizgiyi aşıp ilk defa konuşmuş ve birlikte bir çok ilke imza atmışlardı. Dans etmek ve öpüşmek planlarına ekstradan dahil olmuştu. Cadının tadını beğendiği için öpücüğüne karşılık vermişti. Bir süre sonraysa bu öpüşler az gelmeye başlamıştı. David’in teklifini memnuniyetle kabul edip soluğu otel odasında aldıklarındaysa baş başa kaldık derken otel’in müşteri hizmetlerine maruz kalmışlardı. Şampanya ve güllere bakarak kahkahalarını bastırmaya çalışırken baya zorlanmıştı. David ve rebekah mı? İşte bu komikti. Aşka inanmayan biri ve savaşta ailesini kaybetmiş yaralı bir cadı… Binde bir ihtimal bile değildi. İkisinin de odaklandığı tek bir şey vardı intikam… Yani bu yakıştırma saçma ve komik değil de neydi?

Ortadaki yanlış anlaşılmayla görevli gittikten sonra açıkça eğlendikten sonra kendini bir anda david’in kollarında bulduğunda dayanamayıp ufak bir kahkaha attı. Onun sözlerinden sonra arzudan kararan bakışlarını cadıya dikerek '' İşte bu güzel haber'' dedi. Dudaklarına kapanan dudaklara arzu, tutku ve şehvetle karşılık verdi. Elleri yakışıklı cadının üzerinde gezinirken göğsüne konan öpücükler ve kalçasında hissettiği eller inlemesine neden oldu. Öpüşmeler gittikçe derinleşirken diziyle onun erkekliğini okşamaya ve boynuna öpücükler kondurmaya başladı. Yatağa doğru giderlerken son anda durup şehvetle gülümseyerek '' Bence önce biraz eğlenelim'' diyerek onu yatağa oturttu. Odayı insanın kanını kaynatan bir müzik çalarken david’in kucağına yerleşti ve baştan çıkarıcı bir şekilde dans etmeye başladı.

Otele geldikten sonraki karmaşa canını sıkmıştı. Ama neyseki büyü denen bir şey vardı. Sonuçta o bir cadıydı hem de en güçlü büyülere sahip bir cadı. Bedeni yeterince baştan çıkmış bir haldeyken ve Rebekah kendisine hazırken hiç kimsenin aralarına girmesine izin veremezdi. Görevli dışarı çıktıktan hemen sonra bir büyü yaptı. Artık hiç kimse onları rahatsız edemezdi. Bu durumun farkında vakit kaybetmeden kızı kollarının arasına aldı. Onu öperken elleri yumuşak teninde gezmeye başladı. Hareketleri baştan çıkarıcı ve bir o kadar da yavaştı. Yatağa doğru ilerlemeye başladıklarında kızın inlemesi ile daha da baştan çıktı. Rebekah'ın hareketlerini kesmesinin ardından ona baktı. Şehvetli gülüşünün ardından onu yatağa oturttuğunda kızın sözleri ile çapkınca gülümsedi.

"Sen nasıl istersen, bebeğim..."

Rebekah, kucağına yerleştiğinde kendini ona bıraktı. Kulağın dolan müzik eşliğinde kızın seksi hareketleri ile uyarılmaya başlamıştı. Bir süre kızın kendisi ile ilgilenmesine ve eğlenmesine izin vermese de bir noktada kendini kaybederek kızı kucakladığı gibi yatağa yatırıp üzerine çıktı. Kıyafetleri hızlı bir şekilde üzerinden çıkarırken dudakları çıplak tenini her yerindeydi. Bedeninde baştan çıkarıcı öpücüklere devam ederken bir eli kadınlığını sertçe okşamaya başladı. bir göğsünü ağzına aldığında diğerini sertçe sıktı. Kızın inlemeleri odayı doldururken onun içine girmeye hazır hale geçmişti. Üzerindekilerden kurtulur kurtulmaz kızın içine sertçe girdi. Hareketlerini başta yavaş tutsa da sonradan kendini kendi kaybederek hızlandı. Rebekah'ın bedeni attığı çığlık ile rahatlarken oda kendini serbest bırakıp üzerine yığıldı. Kendini yana doğru attığında nefes nefeseydi. Uzun zamandır böylesine tutkulu sevişmemişti.

"Çok tatlısın Rebekah, bu ayrıntının daha önce gözümden kaçmış olduğuna üzüldüm."
.

Cadı l Admin Mesaj Sayısı : 110 Kayıt tarihi : 30/04/13

David’in sözleriyle şehvetle gülümsedi. Hiç aklında olmamasına rağmen şuan onun kollarında olmaktan son derece memnundu. Karşısındaki yakışıklı cadının tadını oldukça beğenmişti. Gözlerini onun gözlerine diktiğinde onu neden daha önce fark etmediğini düşünüyordu. O kadar yıl nasıl olmuştu da ilgisini çekmemişti bu yakışıklı ve seksi cadı? Dudaklarına kapanan dudaklara tutkuyla karşılık verdi. Cadının kendi üzerinde yarattığı etki kafa karıştırıcı olmasına rağmen şikayetçi değildi. Bedeninde gezen eller baştan çıkmasını sağlarken baş döndüren kokusu beynini uyuşturuyordu. İnlemeye başladığında aklına gelen şeyle duraksadı. Bedeni alev almış olsa da onun biraz daha tadını çıkarmak istiyordu. Cadıyı yatağa oturttuktan sonra kucağına yerleşip bir süre onu baştan çıkartacak ve sabrını zorlayacak şekilde dans edip teninin tadını çıkardı. Eğlencesi david’in boynundaki öpücüklerin sıklaşması ile devam ederken kendini bir anda onun kucağında saniyeler sonraysa yatakta onun altında bulmuştu. Tenine konan öpücükler inlemesini sağlarken bedeninde gezinen eller fazlasıyla tahrik ediyordu. Kadınlığında hissettiği sert okşayışlarla birlikte göğüslerinde hissettiği öpücükler inlemelerini daha da arttırmıştı. Onu içinde hissettiğinde dudaklarından onun adı bir inilti döküldü.

Dudaklarındaki dudakları büyük bir arzu ve zevkle öperken elleri yakışıklı cadının bedenini keşfe devam ediyordu. Dudaklarından ara ara iniltiler ve zevk çığlıkları dökülürken sonunda o harika an gelip rahatladığında son derece tatmin olmuştu. Uzun zamandır bu kadar tutkulu ve zevkli bir birliktelik yaşamadığını kabul edip david’in bu konuda da oldukça yetenekli olduğuna kanaat getirdiğinde nefesini düzenlemeye çalışıyordu. Cadının yanına geçerek söylediklerine gülümseyerek ''Sende oldukça harikasın. Daha önce seni fark etmemiş olmam çok yazık.'' Dedi. Dudaklarına küçük bir öpücük bıraktıktan sonra ona sarılıp uykuya daldı. Uyandığında david hala uyuyordu. Onu bir süre izledikten sonra gözleri onun dudaklarına kaymıştı. Tadına tam olarak doyabilmiş değildi ve onu bir kez daha istiyordu. İstediğini almak adına yataktan kalkıp onun erkekliğinin üzerine oturarak dudaklarını öpmeye başladı. Elleri yaramazca onun üzerinde gezinmeye başlamıştı. Öpücüğünün karşılık bulmasıyla uyandığını anlayarak geri çekildi. Gözlerinde muzip bir parıltıyla ''Günaydın'' dedikten sonra yeniden dudaklarına kapandı. Bu kez onu yatağa sabitlemişti.

Rebekah, kucağına yerleştiğinde onun yüzündeki bakışı görmüştü. Kız ciddi anlamda eğlence arıyordu. Bu yüzden bir süre onunla eğlenmesine izin verdi. Seksi dansı geçen her saniye onu baştan çıkarırken bir müddet sonra onu altına almıştı. O andan itibaren olanlar oldukça vahşice ve bir o kadar da zevk dolu dakikalara neden olmuştu. Yıllardır almadığı bir zevki alırken kızın içindeki hareketlerini daha da hızlandırdı. İçinde gidip gelirken kızın sesi ile kendini daha fazla kaybediyor, hareketine devam ederken göğüslerine öpücükler ve diş izleri bırakıyordu. Dakikalar sonra gevşeyip rahatladığında kendini yana attı. Nefes nefese bir haldeydi. Bunca zaman onun yakınında olması ama gözüne takılmaması gerçekten inanılmazdı. Nefesini düzenlemeye çalışırken kıza bunu dile getirmişti. Hemen ardından duydukları ile yan dönerek Rebekah'ı süzdü. Yorgun ve güzel bedeni ukala bir tavır takınmasına neden oldu. Bu yorgun ve ateşli bedenin bu halde olmasının tek nedeni kendisiydi.

"Aynı fikirde olmamız, ne güzel..."

Kızın kollarının arasına yatması ile ona sarıldı. Karısından bu yana hiç bir dişiyi kollarının arasına alıp, kokusunu içine çekerek uykuya dalmamış, ne kadar yorgun olursa olsun yanlarından kalması bilmişti. Ama Rebekah'ın baş döndürücü kokusundan uzaklaşmak istemiyordu. Kısa sürede ise uykuya dalmıştı. Derin bir uykunun ardından dudaklarındaki ıslaklıkla hafifçe kıpırdandı. Öpülürken gözlerini bile açmadan öpücüğe teslim olmuştu. Her ne kadar kendine gelmese de bu dudaklarının sahibinin Rebekah olduğunu biliyordu. Erkekliğinde hissettiği kalçalar ile elleri kızın beline dolanmış aşağılara inerek okşamaya başlamıştı. Rebekah'ın gözlerinin içine bakarak gülümsedi.

"Günaydın"

Ağzından çıkan tek bir kelimeden sonra kızın bedeninde gezinen elleri hızlanmıştı, kendisi ise hareket edemiyordu. Onun kurbanları ile oyun oynayan biri olduğunu az çok duymuştu. Ama yatakta nasıl oyunlardan hoşlandığını bilmiyordu. Anlaşılan eğlenmekten hoşlanıyordu ve bu yüzden gözlerini kapatarak anın tadını çıkardı. Erkekliğindeki basınç arttığında dudaklarından bir inilti döküldü. İşler ilerledikçe daha fazla baştan çıkmıştı. Artık üzerindeki ateşli bedene dokunmak için deliriyordu.

"Güzelim, bu kadar oyun yeter. Sana dokunmak için çıldırıyorum"

Cadı l Admin Mesaj Sayısı : 110 Kayıt tarihi : 30/04/13

David’in seksi bedeni, baş döndüren kokusu ve ustaca dokunuşları onu kendinden geçiriyordu. Erkeksi kokusu beynini uyuştururken düşünebildiği tek şey şuan kucağında bulunduğu yakışıklı cadıydı. Tadı o kadar güzeldi ki onu öncekilerle kıyaslayamıyordu. Genel olarak kontrolün kendinde olmasını seven biri olmasına rağmen cadı onu altına aldığında bu durumdan son derece memnun bir şekilde kendini ona teslim etmişti. Birlikte geçirdikleri zevk ve tutku dolu anlarda attığı çığlıkları hatırlayarak gülümsedi. En son ne zaman kendisini böyle kaybettiğini hatırlamıyordu bile oldukça uzun zaman olduğu kesindi. Şuan kolları arasında bulunduğu yakışıklı ve seksi cadıyı izlerken onda neyin farklı olduğunu bulmaya çalışıyordu. Birilerinin yanında uyumak evet hep yaptığı bir şeydi ama hiçbir zaman onlara sarılmaz ve başını göğsüne koymazdı. David’e ise sarılmıştı. Onun kendisine sarılmasıysa hoşuna gitmişti. Üstelik onu hala arzuluyordu. Gözleri dudaklarına takıldığında onu öpme isteğine engel olamayarak cadının üzerine çıkmıştı. Hatırladığı harika tadı ve bu seksi bedeni yeniden istiyordu. Onu öpmeye başladığında dudaklarının tadı ve erkeksi kokusu yeniden rebekah’ı ele geçirmişti.

İçindeki tutku giderek arterken cadı uyandıktan sonra aralarındaki günaydınlaşma biter bitmez gülümseyip dudaklarına kapandı. Aklındaki sinsi düşüncelerle onun hareket etmesini engellemişti. Elleri az öncekinden daha hızlı bir şekilde onun vücudunda gezerken vücuduna öpücükler ve baştan çıkarak hafif ısırıklar bırakıyordu. Kalçalarını erkekliğinin üzerinde hareket ettirirken dudaklarına kapandı. Bedenini onun bedenine bastırdıktan sonra yavaşça boynuna kaymıştı öpüşleri. Duyduklarından sonra geri çekilip muzipçe gülümseyerek ''Bence biraz daha oynayabiliriz'' dedi. Dudaklarına kapanıp baştan çıkaran hareketlerini bir süre daha sürdürdü. Dudaklarını emerken onu yatağa sabitleyen büyüyü yok etmişti. David’i daha fazla tahrik etmek adına kalçalarını daha hızlı oynatırken bir eliyle de erkekliğini okşuyordu ve onun hareket edebildiğini söylemek aklının ucundan bile geçmiyordu.Bunu kendinin keşfetmesi daha eğlenceli olacaktı.

Rebekah'ın tatlı kokusu ciğerlerini doldururken farkında bile olmadan uykuya daldı. Bu durum ona ciddi anlamda garip gelmişti. En son ne zaman bir dişiyi kollarını arasına alıp uyumuştu. Karşısına çıkan her beden sadece onu tatmin eden dişiler olmuştu. Fazlası ise asla olmamıştı. İşini bitirdiğinde oradan ayrılmak, işi yapmak kadar kolaydı. Ama şu an kollarının arasındaki cadı garip olmasına rağmen onu rahatsız etmiyordu. Benliğini ele geçiren koku eşliğinde uykuya devam ederken kabuslardan bir o kadar uzaktı. Üstelik günün anlamı ortadaydı. Onları andığı her günün, gecesinde kabuslar peşine düşünüyordu. Karısı ve kızının ölümü ile ilgili gördüğü kabusların her biri bir öncekinden daha kötü oluyordu. Dudaklarındaki öpücükle gözlerini açtığında Rebekah'ı öpmeye başladı. Çıplak bedeni baş döndürücü kokusu hala onu arzulamasına neden oluyordu. Cadının onu bir oyuncak gibi hareketsiz bırakmasıyla çapkınca sırıtmış, bedenin ona teslim etmişti. Ama bir noktada çok fazla uyarıldığında kıza sahip olma içgüdüsüyle yanıp tutuşmaya başladı. Bunu dile getirdiğinde cadıdan aldığı cevapla bedeni biraz daha kasıldı. Yüzüne yerleştirdiği şeytanca ifade ile nefes nefes bir halde konuştu.

"Serbest kaldığımda seni parçalamamı istemiyorsan acele et güzelim..."

Rebekah'ın öpücüklerini yeniden hissederken gecen her saniye daha fazla uyarıldığında bedenindeki değişimleri kontrol edemiyordu. Bir anda kızı okşamak için harekete geçtiğinde kendisine yapılan büyünün ortadan kalktığını fark etti. Bu anlık fark edişle birlikte kızı altına alması bir oldu. Bedeni son derece uyarıldığı için sertçe içine girmiş ve doruğa ulaşana kadar da kendini serbest bırakmamıştı. Nefes nefese bir halde cadının üzerinde yığıldığında kendi yorgunluğu için bir büyü yaparken kızı yatağa sabitledi. Ama sonra aklına başka bir şey geldi. Kızı büyülü iplerle yatağa bağladı. Gerilen ip her zevk aldığında onun canını yakacak hemde zevkten çılgına dönecekti. Kızın gözlerinin içine bakıp şeytani bir gülümseme takındı.

"Artık oyun sırası bende, oyuncak olma sırası ise sende..."

Bu konuşmadan sonra dudakları kızın teninde gezerken eli kadınlığını sertçe okşamaya başladı. Yorgun olduğunu biliyordu ama bunu umursamıyordu. Göğüslerine dişlerini geçirip emerken kızın inlemeleri yeterince baştan çıktığını gösteriyordu. Eğer onu yalvartmayı başardıysa Rebekah da bu işten kurtulmak için yalvarmalıydı. Üstelik aslında kıza göre o daha acımasızdı. Bedeni her geriliminde canını yakıyor, elleri ve dudakları ise ona son derece zevk veriyordu. Henüz doyamadığı tene vahşice diş izleri bırakmayı sürdürdü. Kız nefes nefese bir haldeyken hafifçe doğruldu. Kendini kızın bedenine bastırırken inatla içine girmiyordu. Boynunu öperken hafif ısırıkalr bıraktı. İki eli ise sertçe göğüslerini okşuyordu.

Cadı l Admin Mesaj Sayısı : 110 Kayıt tarihi : 30/04/13

Şuan dudaklarını öptüğü bu erkeğin yanında onun kolları arasında hiç olmadığı kadar rahat bir uyku çekmesi oldukça şaşırtmıştı. Bu tür şeylere alışık olmayan biri olarak bu durumu hiç yadırgamamıştı. Bu garip durum david’e olan ilgilisini daha çok arttırırken arzusu kısa sürede bedeninin alev almasını sağlamıştı. Aslında bu da tuhaftı. Genel olarak birisini yatağına aldığında onun bir kez tadına bakar ardından yoluna devam ederdi. Bu seksi cadının tadınaysa doyamıyordu. Bedeninde gezinen ellerle inlerken aklına gelen şeyle onu hareketsiz bırakıp harika teninin ve tadı mükemmel dudaklarının keyfini çıkardı. Eğlenmeyi seven biri olduğu için yatakta küçük oyunlar oynamayı severdi. Bu yakışıklı cadıda bunu fark etmiş olmalıydı ki bedenini tamamen kendisine teslim etmişti. David’in sözleri şehvetle gülümsemesini sağladı. Gözlerini onun gözlerine dikerek '' Hımmm bunu görmek için sabırsızlanıyorum ''Dedi şuh bir tavırla ardından göz kırpıp onu öpmeye devam etti. Onu baştan çıkartırken kendisi de fazlasıyla baştan çıkıyordu. İçten içe cadının büyüyü geri aldığını ne zaman fark edeceğini merak ediyordu. Bu ikisi içinde tatlı olan işkenceye uzun süre daha devam edip edemeyeceğini düşündü. Hareketlerini daha da hızlandırıp erkekliğini okşamaya başladığında bedeninde onun ellerini hissettiğinde inledi. Hareket edebildiğini düşündüğünden daha çabuk keşfetmişti. Kendini onun altında bulduğunda kendisine sahip olmasına son derece hazırdı.

Onu sert bir şekilde bir anda içinde hissettiğinde onun adı dudaklarından bir inilti şeklinde çıkmıştı. Her dakikasından büyük zevk alarak doruğa ulaşıp rahatladığında nefes nefese bir şekilde kendine gelmeye çalışırken kolunu başının altına koymayı deneyip başarısız olduğunda derin bir nefes alıp kendisine şeytani bir ifadeyle bakan cadının gözlerine bakarak '' Rövanş mı? Gerçekten mi? '' diye sordu. Duyduklarından sonra '' Oyun oynamayı seven tek kişinin kendim olduğunu sanıyordum oysaki… '' dedi. Derin nefesler alıp kendine gelmeye, yorgun bedenini dinlendirmeye çalışırken vücudunda hissettiği öpücükler ve kadınlığındaki sert dokunuşlar onu baştan çıkarmaya başlamıştı. Hareket etmeye çalıştıkça ipler yüzünden gerilen bedeni canını acıtırken göğüslerinde hissettiği öpüşler ve onun ustaca teninde gezinen elleri zevk veriyordu. İnlemeleri gittikçe artık nefes alış verişleri hızlanırken david bedenini bedenine yasladığında cümle kurmaya çabalayarak '' Tamam seni fazla zorladım kabul ediyorum. Şimdi bu tatlı işkenceye son verip beni çözer misin? '' diye sordu. Boynundaki öpücüklerle '' Lütfen… '' diye ekledi.

Rebekah'ın onunla yatakta istediği gibi eğlenmesine izin vermişti. Ama tabi bunun bir de limiti vardı. Artık dayanamadığını dile getirdiğinde cadının bu işten henüz vazgeçmemiş olması ile dişlerini sıktı. Çok fazla uyarıldığı için erkekliği sızlamaya başlamıştı. Sonra bir anda hareketinin kendine geldiğini görmekle birlikte ona son derece vahşi bir şekilde sahip oldu. Buna rağmen gözlerindeki vahşi parıltılar kaybolmamıştı. Cadı onunla yeterince eğlenmişti, şimdi ise sıra ondaydı. O cadı kadar iyi davranmayacaktı. Kendi bedenindeki yorgunluğu aldığında cadıyı yatağa bağladı. Güçleri hala vardı cadının ama ipler yüzünden hepsi kullanım dışıydı.

"Bu oyun iki kişilik oynanır bebeğim ve sen şimdi nasıl bir oyuncu olduğumu göreceksin..."

Kızı en iyi bildiği baştan çıkarma yöntemleri ile öpüp okşarken, altında kıvranıyor olmasından çok fazla zevk alıyordu. Kadınlığındaki sert okşamayı sürdürürken göğüslerini dişliyor, emiyor acı ve zevki aynı anda hissetmesini sağlıyordu. Kadınlığını okşamayı bırakıp kendini ona dokundurmaya başladı. Bu yakın temas en delice olanıydı. Cadının bedeni içine girmediği için daha fazla kıvranıyordu. Kızın kelimeleri yüzündeki şeytani ifadenin büyümesini sağarken boynunu öpmeye devam etti. Ardından kulağına fısıldamaya başladı.

"Evet beni çok fazla zorladın bebeğim, şimdi bu anın tadını çıkartmama izin vermelisin. Çünkü seni çözmek gibi bir niyetim yok..."

Bu konuşmanın ardından çok fazla uyarılmış halde hızlı bir şekilde kızın içine yerleşti. Hareketleri hızlı ve olabildiğince sertti. Kız altında inledikçe bu hazzın keyfini çıkardı. Kız gevşeyip rahatladığında o hala tatmin olmamıştı. Kıza rağmen hareketlerine devam etti ve en sonun da doyuma ulaştığı anda ipler kayboldu. Kızın içinden çıkmadan yerlerini değiştirip kızı başını çıplak göğsüne koydu. Az önceki tüm vahşi anlara rağmen saçlarını kibarca okşadı. Hala nefesini düzeltmeye çalışıyordu.

"Bu böyle devam ederse seninle sonsuza dek yatakta kalacak gibiyim..."

Cadı l Admin Mesaj Sayısı : 110 Kayıt tarihi : 30/04/13

Nefeslerini düzenleyip kendine gelmeye çalışırken yatağa bağlandığında yorgunluğunu üzerinden atmak için bir büyü denemiş david’in şeytani bakışları ve gülümsemesiyle karşılaşınca da neden başarılı olamadığını anlamıştı. Kabul etmeliydi ki onun oyun anlayışı kendisinden daha acımasızdı. Rebekah en azından onu yatağa bağlamamış ve sadece belirli güçlerini bloke etmişti. Hem o yakışıklı cadıyı baştan çıkarırken bedeni son derece dinlenmişti. Kendisi ise oldukça yorgundu. Buna rağmen kısa sürede baştan çıkmıştı. Şuan onun nasıl bir oyuncu olduğunu görmekle birlikte zevk vermek konusundaki yeteneğinin fazla olduğunu da ona ipleri çözmesi için dil dökmeye başladığında anlamıştı. Boynuna kondurulan öpücüklerle inlemeleri artarken duyduklarıyla inlemelerinin arasında cümle kurmaya çalışmış ama başaramamıştı. Onu içinde hissettiğinde bir zevk çığlığı attı. Dakikalar sonra doruğa ulaşıp rahatlamıştı. Yorgunluk bir öncekinden daha fazla ve daha hızlı bir şekilde bedenini ele geçirirken nefesini düzenlemeye çalışıyordu. Bir süre sonra inlemeleri yeniden odayı doldurdu.

Kendine gelmeye fırsatı olmadan ikinci kez doyuma ulaştığında kılını kıpırdatacak hali kalmamıştı ve bundan hiçte şikayetçi değildi. Acı dolu bir zevk olmuş ve çok fazla yorulmuştu ama bu birliktelikten aldığı hazda çok fazlaydı. Gözleri yavaşça kapanırken yerlerinin değiştiğini ayrımsadı. Derin bir nefesle onun baş döndüren kokusunu içine çekerken yarı uykulu bir şekilde duyduklarıyla gülümsedi. Yorgun ses tonuyla'' Bundan şikayetçi olmam ''dedi. Bu kadar yorgun olmasına rağmen onu hala arzuluyor olması şaşırtıcıydı. Bütün bu gariplikleri daha fazla düşünmeye vakti olmadan gözleri kapandı ve uykuya daldı. David’in üzerinde uyumak yatakta uyumaktan daha rahat gelmişti.