| Vahşi Dürtü | |
|
|
Yazar | Mesaj |
---|
Jace Light Hava Perisi
Mesaj Sayısı : 276 Kayıt tarihi : 08/07/13 Yaş : 32 Lakap : Kalpsiz, Sapık, Bencil
| Konu: Vahşi Dürtü Ptsi Tem. 29 2013, 20:15 | |
| Sıradan bir güne başlamıştı. Yatakta bir kaç fıstığın arasında... Dünkü ufak işinden sonra fıstıklar ile geçirdiği ateşli dakikalar yorucu olsa da tatmin edici olmuştu. Bedeninin kendine gelmesi içi bugün kendisine izin vermeye karar vermişti. Evine gidip uzun bir duştan sonra koltuğuna uzanıp insan filmlerinden bazılarını izleyebilirdi. Yani en azından düşüncesi bu yöndeydi. Çıplak bedenlerin arasında sıyrılıp ayağa yere atılan pantolonu giyip, gömleğini giydi. İliklemeye uğraşmadan ufak bir büyü ile kendini evde bulmuştu. Kararını verdiği gibi kendini banyoya attı. Öncelikle sıcak suyun tüm bedeninde yorgunluğu almasına izin verdi. Çıkmadan önce ise bedeninin direncini arttırmak için buz gibi bir suyla duşunu tamamladı. Yiyecek bir şeyler ayarladıktan sonra yemek eşliğinde filmi izledi. Yemek bittiğin de ise seyrine koltuğa uzanarak devam etmişti.Filmin sonlarına doğru bedenini garip bir ürperti ele geçirdi. Çok geçmeden ise normalde hiç canının yanmaması gereken hafif bir acı fena halde canını yakmıştı. Derin bir nefesle doğrulup odaklandı. Beynine hücum eden acıdan sonra beliren silüet Isabel'e aitti. Lanetler okuyarak ayağa kalktığında bedenindeki acı da geçmişti. Isabel'in başı dertteydi ve onun ölümü sahip olduğu yeni gücün yok olması demekti. Bu nedenle ona odaklanarak şu an bulunduğu yere gitmeli ve onu kurtarmalıydı.
Bir anda ortaya çıkmamak adına büyü onu Isabel'in bulunduğu yerden bir kaç yüz metre uzağa götürmüştü. Onun olduğundan emin olduğu eve giderek yaklaşıp olanları anlamaya çalıştı. Bir kaç peri ve insan tarafından sihirbazı ve sevgilisi tutsak alınmıştı. Çocuk oldukça fazla hırpalanmıştı. Sihirbazına yakın olan bir adamında ona zarar vermeye çalıştığı çok açıktı. Bu da kendi bedenindeki acının bu herif olduğu anlamına geliyordu ve elbette aynı şekilde ilk ölen kişi de bu pislik olacaktı. Kızın sevgilisini küçük bir büyü ile kendinden geçirdi. Büyüyü ortadan kaldırmadan çocuk uyanamazdı. Hem zaten bedenindeki yaralara bakılırsa uyuması daha iyiydi. En azından acı hissetmezdi. İçeriye adım attığında Isabel'e dikti gözlerini. Sihirbazına göz kırpıp kısa sürede odayı bir kan gölüne çevirdi. Kullandığı bıçaklar ve hareketleri öylesine seriydi ki odanın duvarları kan ve et parçası olmuştu. Kızı çözüp kucağına aldığında ufak bir büyü ile onu ve sevgilisini evine getirdi. Erkek koltukta yatıyordu, Isabel ise hala kucağındaydı. Kıza yavaşça yere indirip ufak bir iyileşme büyüsü ile tüm bedenini iyileştirdi. Zaten bedeni sadece morluklarla doluydu. Sevgilisi ise an kaybediyordu. Onun hızla çocuğun yanına koşuşunu donuk bir ifade ile izlerken konuşmaya başladı.
"Sanırım bu kez beni gördüğüne gerçekten sevinmiş olmalısın, Isabel... Senin bedenindeki tüm yaraları iyileştirdim. Bu zavallı yaratığa yardım etmemi istiyorsan. Bana tutkulu bir öpücük vermelisin. Hem de kendi rızanla ve beni bunun gerçek bir öpücük olduğuna ikna etmelisin. Yoksa kan kaybından ölmesinimi istersin?
| |
|
| |
Isabel Flecther Sihirbaz
Mesaj Sayısı : 333 Kayıt tarihi : 29/05/12 Yaş : 33 Nerden : İstanbul
| Konu: Geri: Vahşi Dürtü Salı Tem. 30 2013, 01:54 | |
| Sevdiği adama gözlerinin önünde işkence edilirken çırpınarak onun adını söyleyerek ağlamaktan başka bir şey gelmemişti elinden o an kendine yapılanların, vücudunda oluşan morlukların hiçbir önemi yoktu. Sevgilisi kendinden geçtiğinde ağlaması şiddetlenirken nefes almayı unutmuştu. Tüm bunlar yaşanırken perisini kapıda görmek şaşırtmıştı. Kendisine göz kırptıktan sonra yaşananları çok kısa bir an izleyip gözlerini kapattı. Bu katliamı görmek istediğini sanmıyordu. Etrafa derin bir sessizlik çöküp bıçak sesleriyle çığlıklar kesildiğinde gözlerini araladı. İçinden perisini sağ sağlim görebilmeyi diliyordu çünkü buradan onları kurtarabilecek tek kişi oydu. Jace’i sağlam bir şekilde kendisine doğru gelirken gördüğünde sevindi. Sonunda buradan kurtulabileceklerdi.
Bağları çözüldükten sonra kendini onun kucağında bulduğunda karşı çıkmak yerine yaşananların ağırlığıyla sessizce kafasını onun göğsüne yaslayıp gözlerini kapadı. Saniyeler içinde endişeyle gözlerini açıp colin’e baktığında artık o yerde olmadıklarını fark etti. Jace onu yere bıraktığında kendini daha iyi hissediyordu. Hızla sevgilisinin yanına koşup korku ve telaşla yaralarını kontrol ederken duyduklarıyla hareket etmeyi kesmiş bir şekilde şaşkınlıkla perisine baktı.'' Sen… '' diye sinirle söze başlamıştı ki sustu. Korku, telaş ve endişeyle sevdiği adama baktıktan sonra iç çekip hızlı adımlarla jace’in yanına gitti. Gözlerinden firar eden bir iki damla göz yaşını hızlıca silip hissettiği öfkeye karşısın sakince '' Peki… Dediğin gibi seni kendi rızamla öpeceğim ve sende colin’i iyileştireceksin. İstediğin gibi olur mu bilmiyorum ama deneyeceğim '' dedi. Sevgilisine son kez baktıktan sonra derin bir nefes alıp gözlerini kapayarak jace’in dudaklarını öpmeye başladı. Uzun ve tutkulu bir öpücüğün ardından geri çekilip göz yaşlarını serbest bırakarak '' Şimdi onu iyileştir lütfen. Ölmesini istemiyorum… Lütfen '' dedi.
En son Isabel Flecther tarafından C.tesi Ağus. 03 2013, 11:42 tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi | |
|
| |
Jace Light Hava Perisi
Mesaj Sayısı : 276 Kayıt tarihi : 08/07/13 Yaş : 32 Lakap : Kalpsiz, Sapık, Bencil
| Konu: Geri: Vahşi Dürtü Çarş. Tem. 31 2013, 12:02 | |
| İstediği şey oldukça basitti. Sadece küçük tutkulu bir öpücük... Hem üstelik karşılaştıkları andan itibaren o dudakların tadına sürekli olarak bakmıştı. Sonuç olarak bu da farklı bir durum olmayacaktı. Üstelik Isabel'ın duyguları hissettiği için bu durumdan kazançlı çıkacağını biliyordu. Sonuçta sevgilisine bir şey olmasına izin vermeyecek biriydi. Isabel'in öfke ile verdiği ilk tepkinin ardından gözlerindeki hüzün görülmeye değerdi. Bu hedefine bir adım daha yaklaştığını gösteriyordu ki kızın yeniden konuşmaya başlamasıyla ukala bakışlarını kızın yaşlı gözlerine dikti. Kızın konuşmasından sonra sinir bir kahkaha attı.
"Hadi ama Isabel, sabaha kadar seni bekleyemem. Ayrıca Colin'in de o kadar dayanabileceğinden şüpheliyim. Hem ayrıca beni ilk kez öpmüş olmayacaksın, güzelim."
Konuşmasının ardından kıza yaklaştı. Sonuç olarak onu öpecekti ama görünen o ki biraz cesaret gerekiyordu. Sırf bu nedenle ona doğru adımlar atmıştı. Isabel gözleri kapattığında kızın dudaklarını dudaklarında hissetti, yeniden. İlk kez öpüşmüyor olsalar da öpüşmenin başında kız öpücüğe ilk kez katılıyordu. Bu tuhaf olmakla birlikte hoş bir durumdu. Öpücük derinleşirken kızı biraz daha kendine teninde ellerini gezdirmeye başladığında kızın geri çekilmesi ile donuk bakışlarla ona baktı. Sözlerinden sonra derin bir nefes alarak kızı yeniden kollarının arasına aldı. Yaş dolu yanaklarını elleri ile silerken dudaklarına kısa bir süre daha kapandı. Öpüşme sonrası kıza bıraktığında biraz daha ciddi bir tavır takındı.
"Merak etme onu iyileştiricem ama hemen uyanması konusunda söz vermiyorum..."
Son kelimeden sonra Isabel fark etmese bile yüzünde sinsi bir ifade belirmişti. Bu erkek sihirbazı kendi için kullanabilir ve oldukça iyi naz yapan Isabel'e sahip olabilirdi. Colin'e bir kaç iyileştirme büyüsü denedikten sonra odadan ayrıldı. Kısa bir büyü denemesinin ardından Colin'in bedeni de gözlerini açmıştı.
| |
|
| |
Isabel Flecther Sihirbaz
Mesaj Sayısı : 333 Kayıt tarihi : 29/05/12 Yaş : 33 Nerden : İstanbul
| Konu: Geri: Vahşi Dürtü Perş. Ağus. 01 2013, 20:50 | |
| Duyduğu teklif sinirlerini zıplatmasına rağmen jace’e kötü bir şey demedi. Kendini son anda kontrol etmeyi başarmıştı. Görünüşe göre ona sevdiği adamı iyileştirmek için ihtiyacı vardı ve onu sinir etmek şimdilik işine gelmezdi. Sakinleşmeye aynı zamanda da göz yaşlarını zapt etmeye çalışırken teklifi kabul etti. Perisinin attığı sinir bozucu kahkahayı görmezden gelmeyi denerken duyduklarıyla dişlerini öfkeyle sıktı. Doğruydu onu ilk kez zorla öpmeyecekti. Diğer öpücükleri hatırladığında pişmanlık ve öfke daha da baskın hale gelmişti. Colin’in fazla zamanı olmadığını belirten sözler beyninde dönerken gözlerinden bir iki damla yaş serbest kaldı. Onları da hızlıca silip yapması gereken şeyi yaparken gözlerini kapattı. Elinden geldiğince onun istediği şekilde uzun ve tutkulu bir öpücük vermeye çalıştı. Geri çekildiğinde göz yaşları serbest kalmıştı. Sözünü jace’e hatırlattıktan sonra kendini bir anda onun kollarında bulmuştu yine. Diğerlerinin aksine kıpırdamadı.
Benliği tamamen sevdiği adamla meşgulken çırpınacak gücü kendinde bulamamıştı. Tepkisizce bu öpücüğün bitmesini bekledi. Jace onu bıraktığında duyduklarıyla rahatladı. Koşarak sevgilisinin yattığı koltuğa giderek hemen yanındaki yere dizlerinin üzerine çöktü. İç güdüsel bir şekilde önce yaralarına ardından ateşine baktı. Ağlamaklı bir sesle '' Durumu kötüleşiyor…'' dedi. Perisi onu iyileştirdikten sonra kapıya yönelmişti. Gitmeden önce '' Jace…'' diye seslendi. Jace durup ona bakınca gözlerini kaçırarak '' Teşekkür ederim. Her şey için.'' Dedi. O gittikten sonra sevgilisiyle ilgilenmeye devam etmişti. Ateşini tekrar kontrol edip iç çekti. Gözlerinin kendine oyun oynamadığını kanıtlamak adına yaralarını tekrar kontrol ettikten sonra beklemeye başladı. Colin gözlerini açtığında dudaklarına kapanıp ona uzun tutkulu ve özlem yüklü bir öpücük verdi. Geri çekildiğinde nefes nefese bir halde '' Senin için çok endişelendim. İyi misin aşkım?'' diye sordu.
| |
|
| |
Jace Light Hava Perisi
Mesaj Sayısı : 276 Kayıt tarihi : 08/07/13 Yaş : 32 Lakap : Kalpsiz, Sapık, Bencil
| Konu: Geri: Vahşi Dürtü Cuma Ağus. 02 2013, 00:04 | |
| İstediğini aldığına göre yapması gereken şey ortadaydı. Colin adlı bu sihirbazı iyileştirmesi gerekiyordu. Yinede bunun öncesinde içindeki dürtüye engel olamadan Isabel'i elleri arasına alarak onu öpmüştü. Kız kendine karşılık vermiyordu ama aynı şekilde kurtulmaya da çalışmıyordu. Kızın göz yaşları kendi yanaklarını da ıslatırken sonunda onu bıraktı. Colin'i iyileştirip odadan ayrılırken Isabel'in sözleri ile durup başını geriye çevirdi. Isabel'e göz kırptıktan sonra da ortadan kayboldu. Sihirbazı iyileştirmesinin tek nedeni kızın istiyor olması değildi. Isabel'in az önceki hareketinin gerçekliğini düşünüyordu. Gerçi tatlı bir Merak çoğu zaman işe yarasa da bazen baş belası olabiliyordu. Yinede bugüne dek hayatta kalmasının bir nedeni de buydu. Yaptığı büyü ile Colin'in bedenini ele geçirdiğinde bir kaç saniye büyük bir boşluğa düşmüştü. Gözlerini açtığında ise karşısında duran masum sihirbazını gördüğünde daha konuşmaya başlamadan onun tutkulu öpücüğüne maruz kaldı. Öpücük öylesine güzel ve baştan çıkarıcıydı ki onu öpmeye başlaması kısa sürmüştü. Öpücük derinleşirken az önce onu tutkuyla öpmeye söz veren sihirbazının gözlerinin içine baktı. Şu an colini öpen dudaklarda kesinlikle tutku vardı, ama az önceki öpücük bunun yanında kesinlikle sıradandı. koltukta oturur pozisyona geçtiğinde içinde bulunduğu bedeni esnetti. Yaralar yok olsa da ağrı hala vardı ama görmezden gelemeyecek şekilde onu etkilemiyordu. Elini kızın yanağına koyduğunda yavaşça okşadı.
"İyiyim, sevgilim. Sana ne kadar iyi olduğumu kanıtlamama izin ver..."
Kızı tek hamlede kucağına oturttuğunda kızı tutkulu bir şekilde öpmeye başladı. Artık durmak yoktu, sonuna kadar bu harika bedenin tadına bakacaktı. Beden sevgilisine ait olsa da alacağı tat tamamen kendisi için olacaktı. Kızın dudaklarını sömürürken üzerindeki kıyafeti çekiştirerek çıkarmaya başladı. Kız itiraz etmeden ona karışık verirken üstünü çıplak bırakıp göğüslerini avuçladı. Öpücükleri dudaklarından aşağı göğüslerine kaydığında birini ağzına alıp oynadı, kısa süre içinde diğeri ile de yakından ilgilendiğinde onu koltuğa yatırıp alt kısmını çıplak bıraktı. Eli uyrukları keşfederken kadınlığını okşaması ile kızın iniltisi onu deli etmeye yetmişti. Kızın içine sertçe girdiğinde dakikalar içinde kendini kaybetti. Nefes nefese bir halde kızın üzerine yığıldığında onu kolları arasına alıp sarmaladı. Oldukça tatmin olmuştu ve aynı şekilde kıza olan merakı da geçmişti. Artık teninin tadını ve bir erkeğe verdiği zevki çok iyi biliyordu. Suratında sinsi bir gülüşle kızı tekrar altına aldığında dudaklarına kısa bir öpücük kondurdu.
"Beni kandırmakla hiç iyi etmedin Isabel... Her neyse sonuç olarak artık tadını biliyorum ve seni rahat bırakıyorum. Burada sevgilin ile istediğin kadar kalabilirsin, tatlım..."
Bir büyü mırıldanıp onu kendini yatak odasına götürdü. Her ikisi de giyinik bir haldeydi. Az önce olanlarsa yaşanmamış gibi görünüyordu. Söylediği bir kaç kelimenin ardından kendi bedenine geri döndü.
"Sevgilin ile iyi eğlenceler, Isabel ve korkma bu beden ve ruh değişimi sadece tek seferlik bir büyü..."
| |
|
| |
Isabel Flecther Sihirbaz
Mesaj Sayısı : 333 Kayıt tarihi : 29/05/12 Yaş : 33 Nerden : İstanbul
| Konu: Geri: Vahşi Dürtü Cuma Ağus. 02 2013, 15:47 | |
| İsabel sevgilisi gözlerini açtığında sevinçle dudaklarına kapandı. Onun için çok endişelenmişti ve şimdi iyi olduğuna kendine kanıtlamaya ihtiyacı vardı. Sevdiği adamı uzun süre tutku ve özlemle öptükten sonra geri çekilip iyi olup olmadığını sordu. Biliyordu perisi onu iyileştirmişti ama yine de bunu onun dudaklarından duyma ihtiyacı hissediyordu. Meraklı ve endişeli gözlerini onun üzerinden bir an olsun ayırmadan koltukta oturuşunu izledi. Onun yanağını okşamasıyla iç çekti. Onun sözlerinden sonra gülümsedi. ''İyi olmana sevindim '' dediği esnada kendini sevgilisinin kucağında bulmuştu. Dudaklarına kapanan dudaklara aşk ve tutkuyla karşılık verdi. Colin’in ellerini bedeninde hissettiğinde inledi. Kendi elleri de onun vücudunu keşfe çıkmışken kendini biraz geri çekmeyi başararak ''Sevgilim perimin evindeyiz ve o her an gelebilir bence durmalıyız '' dedi. Buna karşılık dudakları tekrar sömürülmeye başlandığında ona zevkle karşılık verdi. Mantıklı düşünebilecek durumda değildi. Gün içinde çok fazla kötü şey yaşamıştı ve şimdi bunları unutmaya ihtiyacı vardı. Boynundan daha aşağılara inen öpücüklerle inlemeleri artmıştı. Koltuğa yatırıldığında sevdiği adamın çıplak tenine dokunma ihtiyacı arttığından gömleğinin düğmelerini çözüp gömleğini çıkartmasını sağladı.
Kadınlığındaki dokunuşlar çıldırtırken nefes alışlarıyla birlikte inlemeleri de artmıştı. Onu içinde hissettiğinde zevkle inledi. Dakikalar içinde kendini kaybetmişti. Sonunda o dayanılmaz an gelip rahatladıktan sonra kendini sevgilisinin o güven veren kollarında bulması uzun sürmemişti. Ona sarılıp başını göğsüne koyduğunda derin bir nefes aldı. Kendine gelmeye çalışıyordu. Aşık olduğu adam onu altına alıp dudaklarını öpmeye başladığında öpücüğe kendine henüz tam olarak gelemese de karşılık vermişti. Colin’in geri çekilip söylediklerinden sonra şaşkınlıkla ''Ne? '' Dedi. Kendisini bir anda bir yatak odasında bulduğunda hızla sevgilisinin kollarından sıyrıldı. Dehşetle ''Bunu yapmana imkan yoktu. Sen… sen sevgilim değilsin. ''Dedi. Kıyafetlerin üzerine geçmesinin ardından hızla yataktan kalktı. Sevgilisinin ağzından çıkan son sözlerle gerçeği idrak edip ''Lanet olsun jace… '' diye bağırdı. Sinirden köpürürken sevdiği adam kendinden geçmişti. Birkaç eşyayı öfkeyle devirdi. Bir yandan da perisine terbiyesinin el verdiği kadarıyla hakaret ediyordu. Uzun süre sonra biraz olsun rahatladığında sevgilisinin uyanmasını beklemeye başladı.
| |
|
| |
Colin Dread Sihirbaz
Mesaj Sayısı : 235 Kayıt tarihi : 23/02/13 Yaş : 33 Lakap : Fear
| Konu: Geri: Vahşi Dürtü Cuma Ağus. 02 2013, 23:02 | |
| Başını nasıl bir belanın içine soktuğundan habersizdi. Şimdiye dek insanları, gücünü kullanarak kontrol etmiş ve bunun sonucunda bir çok şey elde etmişti. Yeni ailesinin mal varlığı da buna dahildi. Ama bir Dread kanı taşımadığından ailenin diğer üyeleri ile sürekli karşı karşıya geliyordu. Bu iş ise artık canını çok fazla sıkmıştı. İşler içinden çıkılmaz bir hal aldığında gücü yeniden devreye girmişti. O günden sonra her şey normal geçmişti. Isabel ile vakit geçirmek, sorun olan her şeyden uzaklaşmasını sağlıyordu. Yine onunla harika bir gece geçirdikten sonra dışarıda vakit geçirmek istemişti. Onunla yedikleri yemek sonrası bir deniz kenarında dinlenirken birden her şey kararmıştı. Gözlerini açtığında bir sandalyeye bağlıydı. Ellerini çözmeye çalışırken hemen sevdiği kadının adını söyledi, o da bağlıydı tıpkı kendisi gibi. Onları buraya getiren kişi her kimse bunu kötü ödeyecekti. İçindeki karanlık devreye girdiğinde ortaya çıkan ilk kişi üzerinde güçlerini denemeyi kafasına koydu. Gelen kişi ile ilk güç denemesi başarısız olmuştu. Neler olduğunu ise anlamıyordu. Ondan istediklerini ise yapmasına imkan yoktu. Şu ana kadar sahip olduğu her şeyi elinden alacaklarını söylüyorlardı. Onlara hakaret ederken bir dolu işkenceye maruz kalmıştı. Canını yakmalarını umursamıyordu. ama iş sevdiği kadına geldiğinde onun için her şeyden vazgeçerdi. Ona vurmaları ile öfkeden deliye dönmüştü. Her şeyden vazgeçtiğini dile getirdi. Ama adam Isabel'e dokunmaya devam etmişti. Hiç bir şey yapamamak sinir bozucuydu. Adamın damarına bastığında sonunda yeniden kendisi ile ilgilenmesini sağlamıştı. Yüzü gözü kan içinde bir halde bedenine giren ani bir acı ile kendinden geçti.
Gözlerini yeniden açtığından işkence gördüğü süre boyunca bedenini ele geçiren ağrıların çoğundan kurtulmuştu. Ama bedeni oldukça yorgundu. Bir anda yatakta doğrulduğunda Isabel'e baktı. Bedeninde adamın ona dokunduğunda oluşan hiç bir yara yoktu. Onu hızla kendine çekip sıkıca sarıldı.
"Isabel, iyi misin? bunların hepsi benim yüzümden oldu, özür dilerim."
Onu kendinden uzaklaştırdığında dudaklarına kısa tutkulu bir öpücük kondurup etrafına baktı.
"Biz neredeyiz ve buraya nasıl geldik?" | |
|
| |
Isabel Flecther Sihirbaz
Mesaj Sayısı : 333 Kayıt tarihi : 29/05/12 Yaş : 33 Nerden : İstanbul
| Konu: Geri: Vahşi Dürtü C.tesi Ağus. 03 2013, 12:36 | |
| Olanların şokunu ve öfkesini üzerinden atabilmiş değildi. Sevgilisinin bedenini ele geçirmiş perisi jace ile olduğunu öğrendiğinde yaşadığı şok, üzüntü, öfke, henüz geçmemişti. Beyni karman çorman olmuş bir durumdaydı. Yorgundu, yıpranmıştı ama daha da kötüsü gün hala bitmemişti. Bütün gün meydana gelen olayların ardından hatırlayıp sevinebileceği tek şey aşık olduğu adamın hayatta yaralarından tamamen kurtulmuş bir şekilde iyi olmasıydı. Yani isabel iyi olmasını umuyordu. Sinirini etraftaki eşyalardan çıkarıp daha sonrasında temizledikten sonra iyice yorulmuştu. İşin aslı odadaki dağınıklık umurunda olmazdı lakin bunu colin’e açıklayamazdı da. Ne diyecekti ki? Senin bedenini ele geçiren perime olan sinirimi eşyalardan çıkardım mı? Ya da belki de jace o aptal tacizlerine boyut atlatıp senin bedeninde benimle birlikte oldu derdi ve sevgilisi ölürdü zira gerçekleri öğrendikten sonra sevdiği adamın hiçbir şey yapmadan duracağını düşünmüyordu. Jace ise ikisini de oradan kurtarmış olsa da muhtemelen kendisine saldıran kişiyi öldürürdü. Bedenini yatağa bırakıp beklemeye başladı. Colin kıpırdanmaya başladığında yatakta doğrulmuştu. Sevgilisi gözlerini açıp yatakta doğrularak onu endişeli gözlerle dikkatle incelemeye başladığında karşısındakinin gerçekten onun aşık olduğu adam olduğundan emin oldu.
Kendini bir anda onun kollarında bulduğunda iç çekip oda ona sarıldı. İyi misin sorusundan sonra derin bir nefes alıp kafasını toparlamaya çalıştı. Az önce yaşananların bir benzerini yaşadıklarından de ja vu hissi oldukça kuvvetliydi. Endişeli ama oldukça yorgun bir sesle ''Merak etme iyiyim. Bir şeyim yok. Asıl sen iyi misin? Benden çok sana işkence etmişlerdi. Ayrıca özür dilemene gerek yok kimin yüzünden olduğu önemli değil önemli olan kurtulmuş olmamız. '' Dedi. Dudaklarında hissettiği dudaklara aynı tutkuyla karşılık verirken olanları hatırlayıp geri çekildi. Sevdiği adamın yeni sorularıyla gözlerini devirdi. O jace’i kafasından uzaklaştırmaya, unutmaya çalıştıkça her şey bir şekilde dönüp dolanıp ona çıkıyor sonunda hiç istemese de perisinden bahsetmek zorunda kalıyordu. Ne ironiydi ama… Derin bir nefes alarak ''Anlatmaya fırsatım olmadı ama perimi buldum. Adı jace… Bizi o kurtardı ve burası da onun evi. İkimizi de iyileştirip gitti. Sanırım halletmesi gereken işler vardı '' Dedi. Olayı fazlasıyla özetlediğinin farkındaydı lakin herkesin iyiliği için bu gerekliydi.
| |
|
| |
Colin Dread Sihirbaz
Mesaj Sayısı : 235 Kayıt tarihi : 23/02/13 Yaş : 33 Lakap : Fear
| Konu: Geri: Vahşi Dürtü C.tesi Ağus. 03 2013, 16:23 | |
| Adamın Isabel'e yaptıkları gözünün önüne gelirken sevdiği kadına daha sıkı sarıldı. Kokusunu içine çekerken onun iyi ve kolları arasında olduğu bilmek iyi hissettiriyordu. İyi olup olmadığını duymaya ihtiyacı olduğu için ona sormuştu ve elbette özür dilemişti. Pislik biri olduğunu biliyordu. En azından başkalarına karşı, ama Isabel'e değil. Bu pisliğin ona bulaşmasını istemiyordu. En son isteyeceği şeydi onun zarar görmesi. O an ilk kez belki değişebilirim diye düşündü. Ama bu zordu. İçindeki bir dürtü buna engel olurken karanlık onu almak için bekliyordu. Derin bir nefes alırken konuşmaya başladı. Sesi üzgündü.
"Bende iyiyim, yani sanırım... Bilmiyorum... Beni düşünme sen iyi olmalısın"
Onu kollarından uzaklaştırdığında dudaklarına kapandı. Öpücük giderek derinleşirken gözleri etrafı tararken geriye çekildi. O lanet yerden nasıl kurtulduklarını bilmiyordu ve bunu bilmeliydi. Isabel'e bunu sorduktan sonra duydukları onu şaşırttı. Demek sevgilisinin bir perisi vardı. Buna sevinmişti bir anda çünkü o olmasa oradan kurtulamazlardı. Açıklamaları bittiğinde konuşmaya başladı.
"Anladım, perini bulman bizim şansımıza olmuş. Ona bende teşekkür etmeliyim sanırım ama şu an madem burada değil, bence evimize gitmeliyiz. Seni kollarıma alıp uzun bir süre birlikte olmamızı istiyorum..."
Konuşmasından sonra daireden ayrıldılar. | |
|
| |
| Vahşi Dürtü | |
|