| Kasvetli Hava | |
|
+6Jared/Keiro Fia Polyxena Dante Drake Stacy Demon Elise Demon Leon S. Dekker 10 posters |
Yazar | Mesaj |
---|
Leon S. Dekker Hava Perisi
Mesaj Sayısı : 264 Kayıt tarihi : 22/10/12 Yaş : 33
| Konu: Kasvetli Hava Salı Ağus. 27 2013, 16:48 | |
| İçindeki karanlık kendini giderek daha fazla hissettiriyordu. En son böyle olduğundan meleğine ciddi anlamda zarar vermişti. Ama onun iyiliği ile toparlanmıştı. Şimdi ise aynı şeyleri Elise'in yaşaması istemiyordu. Aslında bu durum yüzünden rose ile konuşmayı düşünmüştü. Gerçi onun durumu ve hamileliği yüzünden daha fazla sıkıntıya girmesin istemiyordu. Çünkü onu tanıyordu. Dert edecekti ve hamileliğin verdiği bazı şeyler yüzünden daha fazla da üzülebilirdi. Başka şeylere odaklanma çabası içerisinde Elise ile konuştukları meseleyi kafasında toparladı. Scarlett, konusu çözülürse belki her şey bira daha normal olabilirdi. Gerçi o küçük şeytana hiç bir şekilde güvenmiyordu, zaten sırf bu yüzden Jonathan ile kendi konuşmaya karar vermişti. Söylediği şeylerin mantıklı gelmesi ılımlı olmasına neden olsa da onu affetmeyi kesinlikle düşünmüyordu. Sadece bu durumun Elise'i memnun edecek olmasının üzerinden düşünüyordu. Gece geç bir saatte eve döndüğünde düşüncelerini Elise'e iletti. Bir toplantı ile küçük şeytanın savunmasını dinleyeceklerdi ama kimse onu affedip bağına basacak sözünü vermiyordu. Sadece olayın bu kısmı bile Elise'i memnun ettiğinden tarih belirledi. O gece lanetten nasibini alan herkes, olayın gerçekleştiği Lenoir'de yeniden bir araya gelecekti.
Toplantı günü gözüne vuran güneş ışığı ile gözlerini araladı. Elise, yine üzerinde uyuyordu. Onun ağırlığının üzerinde olmasının seviyordu ve aynı şekilde kızın uyandırılmayı sevmediğini de... Sevdiği kadını üzerinden indirip altına aldığında dudaklarını öperek onu uyandırdı. Bugün büyük gündü, sakinleşmeye ise kesinlikle ihtiyacı vardı. Bunu ile sağlayan tek şey şu an altında bulunan harika bedendi. Kızı öpücüklerle uyandırdıktan sonra hiç düşünmeden soymaya ve baştan çıkarmaya başlamıştı. Saatlerce yatakta sevdiği kadına sahip olduktan sonra anca kendine gelmişti. Birlikte yedikleri yemeğin ardından Lenoir'e gittiler...
Yaşananlar salona girdikleri ilk anda gözlerinin önünde belirse de sevdiği kadının elini tutarak sakin kalmayı başardı. Kısa süre sonra herkes teker teker gelmişti. Aslında en çok Phin ve Rose'un gelmeyeceğini düşünmüştü. Sonuçta Phin'i ikna etmen Rose'a rağmen oldukça zor olmuştu. Rose, onu kırmamak için kabul etse de Phin'in durumu çok daha farklıydı. Koltuklardan birinde Elise'in yanına oturduğunda bakışları gecenin onur konuğuna takıldı, aslında daha çok jüri karşısına çıkmış bir suçlu gibiydi. Aslında kimi kandırıyordu, kendi gözünde o hala bir suçluydu. Derin bir nefes alarak bu kasvetli dağıtmak için konuştu.
"Herkes neden burada konuşmasını yapmama gerek yok. Şimdi dinlememiz ve anlamamız gereken şeyler var. Tek temennim ise sıradan bir gece olması..."
| |
|
| |
Elise Demon Sihirbaz
Mesaj Sayısı : 207 Kayıt tarihi : 23/10/12 Yaş : 33 Nerden : İstanbul Lakap : yok
| Konu: Geri: Kasvetli Hava Salı Ağus. 27 2013, 18:31 | |
| Sevgilisiyle kuzeni hakkında konuştuğundan beri ortada belirli bir gerginlik olsa da o günün aksine her şey son derece normaldi. Leon bir daha öfke nöbetine girmemişti. Aralarındaki iletişimle birlikte geçirdikleri ateşli saatler artmıştı ama bundan da oldukça memnundu. Onun haricinde sevdiği adamın gece geç saatlere kadar görevde olmasından hala şikayetçiydi fakat bunun değişmeyeceğini de biliyordu. O bir periydi ve lanet görevi de sihirbazını korumaktı ki o sihirbaz kendisi oluyordu. İşin içinde jared’ın amcası olmasa daha farklı bir hayatları olur muydu? Açıkçası bunu merak ediyordu. Düşünceli ve fazlasıyla endişeli bir şekilde sıkıntıyla perisinin aynı zamanda sevgilisinin eve dönmesini beklediği artık klasikleşen akşamlardan biriydi yine. Elinde kahve fincanı odayı turlarken sevdiği adamı hissetti. Sonunda gelmişti. Onu hızlı bir inceleyip iyi olduğuna kanaat getirdikten sonra rahatlayıp ona sıkıca sarılmıştı. Gecenin kalanında leon’un kuzeni hakkındaki fikirlerini dinleyip aklını dağıtmak adına chiaki’yi bahçede gezmeye çıkarmıştı. Bu küçük sevimli yavru köpek bazen her şeyi daha çekilebilir kılabiliyordu. Yatmadan önce sevgilisiyle biraz daha ilgilenmiş ve onunla konuşurken uykuya dalmıştı. Yarın onlar için oldukça zorlu olacaktı çünkü kuzeni scarlett herkese kendini anlatmayı deneyecekti hem de o kadar kızgın perinin karşısında.
Sabah dudaklarını sömüren dudaklar eşliğinde güne merhaba demişti. Bu tatlı ve karşı konulmaz öpücüğe tutkuyla karşılık verdi. Uyandırılmayı sevmezdi fakat leon’un öpücükleri eşliğinde uyanmaktan hiç şikayetçi olmamıştı şimdiye kadar… Bu durumu seviyordu. Onun tarafından öpülerek uyandırılmayı hiçbir şeye değişmezdi. Uyandıktan hemen sonra bedeninde gezinen eller ile baştan çıkmış sonundaysa saatlerce sevdiği adamın olmuştu. Yorgun bedenlerini biraz dinlendirdikten sonra yemek yemiş ve ardından her şeyin başlayıp bittiği yere lenoire gitmişlerdi. Kapıdan girdikleri ilk anda tüm olanlar zihnini işgal edip içindeki öfkeyi uyandırmak için harekete geçmişti. Buna karşılık derin bir nefesle jon’un ona söylediklerini düşündü. Leon’un öfkesini ve daha da kötüsü nefretini iliklerine kadar hissetmek ürpertmişti. Onun elini tutmasıyla gözlerini sevgilisinin gözlerine dikti. Orada gördüğü karanlıktan hoşlanmamıştı. Beraber koltuklardan birine oturduklarında kuzeniyle göz göze geldi. Onun gözlerindeki hüzün bir parça daha yumuşamasını sağlamış olsa da onu henüz tam anlamıyla affetmemişti. Perisinin sözlerinden sonra'' Umarım… '' dedi.
| |
|
| |
Stacy Demon Sihirbaz
Mesaj Sayısı : 158 Kayıt tarihi : 05/06/13 Yaş : 32
| Konu: Geri: Kasvetli Hava Perş. Ağus. 29 2013, 12:32 | |
| Dante ile hayatı neredeyse mükemmeldi. Yaşamadığı yılların acısı bir şekilde sevdiği erkekle çıkarıyordu. Onunla olmak gerçekten harikaydı. Bu hayattan koparıldığında çok fazla şey kaybetmişti. Gerçi olan biteni yavaş yavaş öğrendikçe aslında bir çok şeyi hatırlamadığına memnundu. Lanet ikizi ve kendisini farklı şekilde etkilese de onu daha kötü etkilediği gerçekti. Scarlett'ın hayatını mahvettiğini öğrenmek canını yakıyordu. Üstelik şimdi de sevgili ile beraberdi, gerçi bu durumu atlaması kolay olmuştu. Özellikle Jonathan, denen periyle konuştuktan sonra... Onunla konuşmak iyi gelmişti, aslında. İçten içe ikizini hep merak etse de Dante ile onun hakkında konuşmak pek istemiyordu. Sonunda onunda parmağının olduğu yaşanan şeyleri hatırlamanın ona iyi gelmeyeceğini biliyordu. Yine de o bir şekilde hem ikizini hem de sevdiği adamı mutlu etmek istiyordu. Peri sayesinde ikizinin neyin mutlu edeceğini de öğrenmişti. Kaybettiği her şeyi geri kazanması konusunda ona yardım edebilirdi. Herkes ondan bir şekilde nefret ediyordu ve kimse anlamasa da o ikizi uzakta olsa bile bir şekilde neler hissettiğini anlayabiliyordu. Bugün için planlanan toplantı da bunun içindi. Garip düşünceler eşliğinde sevdiği adamın koynunda açtı, gözlerini... Onun tatlı kokusunu derin bir nefesle içine çekerken dudaklarına tatlı bir öpücük kondurdu. Uyanmasını sağladıktan sonra tatlı gülümsemesi yüzünde ona bakıyordu.
"Günaydın sevgilim"
Bu konuşmanın sonrasında ona yeniden tutkulu bir öpücük verdi. Tutkuya rağmen planı masum bir öpücükten fazlası değildi. Ama bedeninde gezinen eller ile dudaklarından bir inilti, firar etti. Anlaşılan masum sandığı hareket erkeğini baştan çıkarmaya yetmişti. Erkeği onu altına aldığında itiraz dahi etmeden onu öpmeye devam etti. Elleri harika bedeninde gezmeye başladığında kısa süre alev almış bedenleri ile erkeği ona sahip oldu. Bedeni rahatladığında nefes nefese bir halde onun ağırlığının altında eziliyordu. Kolları arasına yavru bir kedi gibi kıvrıldığında derin nefesler aldı. İkizi aklına geldiğinde ise yapması gerekenleri hatırlayıp, yatakta doğruldu.
"Hayatım bir anda önce banyo ve kahvaltı yapmalıyız, geç kalmak istemiyorum..."
Ama bu konuşması Dante'i pek fazla eklememiş olacaktı ki yeniden öpüşmeye başladıklarında saatlerce yatakta kaldılar. Üstelik buna itiraz etme hakkı bile olmamıştı. Sonunda yorgun bedenini yataktan kaldırdığında banyoya gitti. Banyonun, ardından onunla birlikte kahvaltısını yaptı. Birlikte hiç görmediği malikanenin içine girdiğinde etrafa baktı. Koltuklardan birine oturduğunda herkesin bakışlarını üzerinde hissetti, bu garipti. Aynı zamanda var olan gerginlikte öyle... Ama o tanımadıkları da dahil oradaki kimseyi düşünmüyordu. Düşündüğü tek şey Scarlett olmuştu. Onunla göz göze geldiğinde aralarındaki sessizliğe rağmen hislerini anlıyordu. Eskisi gibiydi, aslında tıpkı çocukluğunda olduğu gibi... Hüznünü dışa vurmaya çalışmayan ama içten içe üzülen o kızdı. Leon'un konuşmasından sonra biraz dağılan havada olacakları beklemeye başladı.
| |
|
| |
Dante Drake Sihirbaz
Mesaj Sayısı : 227 Kayıt tarihi : 01/11/12 Yaş : 36
| Konu: Geri: Kasvetli Hava Ptsi Eyl. 02 2013, 00:27 | |
| Scarlett ile beraber yaşadıkları o şeyden sonra bir daha birbirlerini görmemişlerdi. İşin aslı onunla karşılaştıkları ilk anda kavga edeceklerini düşünmüştü hep ama öyle olmamıştı. İki medeni insan gibi birbirlerini öldürmeye çalışmadan ya da tartışmadan sakince uzun bir süre konuşmuş ve son kez birlikte olmuşlardı. Sorunsuz, hiçbir problem olmadan hatta scarlett onlara mutluluklar bile dilemişti. Onunla yaptıkları bu konuşma hayatındaki en zor konuşma olsa da beklenenin aksine oldukça duygusaldı. O gün aslında hiç yaşanmamış gibiydi. Ertesi gün hayatına hiçbir şey olmamış gibi devam etmişti. Olanların ikisi arasında bir sır olarak kalmasının daha iyi olacağına karar vererek stacy’ye hiçbir şey söylememişti. İkizi hakkında onu elinden geldiğince destek vermiş ve kızı affettiğini dile getirmişti. Onun haricinde ikizi hakkında pek konuşmamaya özen göstermişlerdi. Dante ne olursa olsun eski günleri çok sık hatırlamak istemiyordu. Jonathan adlı periden öğrendikleri ilk başta kıskançlık duygusuna kapılmasını sağlamış sonradan bu durumu kabullenmişti. Bu bir süre kendini garip hissettirse de sonradan toparlamıştı. Stacy’ninde ısrarıyla oluşacak olan toplantıya katılmayı kabul etti. Sabah dudaklarındaki ıslaklıkla kendine geldiğince öpücüğe tutkuyla karşılık verdi.
Dakikalar sonra alevlenen arzuyla kızı altına alıp ona yavaş bir şekilde tadını çıkara çıkara sahip olmuştu. Onu kolları arasına aldığında '' Seni seviyorum güzelim… Çok tatlısın ve bu arada sanırım bunu daha önce söylemeliydim ama günaydın '' dedi. Duyduklarından sonra isteksizce yatakta dönüp kızı yeniden yatağa çekerek '' Tamam dediğin gibi duş alıp çıkıcağız ama önce yatakta biraz daha tembellik yapmak istiyorum. Sende bana eşlik et… '' diyip dudaklarına kapandığında yorgun olmasına inat içindeki tutku ve arzu yeniden harekete geçerek ona saatlerce sahip olmasını sağlamıştı. Yorgunluktan hareket edemeyecek duruma geldiğinde sevgilisinin duşa gidişini izledi. Oda bir süre sonra kalkıp duşa girmişti. Bu günün sevdiği kadın için önemli olduğunu bildiğinden duştan sonra hızla giyinip onunla kahvaltı edip evden çıktı. Arabayı olduğundan daha hızlı ama dikkatli kullanarak kısa sürede sevgilisiyle lenoir’e varmıştı. İçeri girdiklerinde orda olan herkese hitaben'' Merhaba… Sizi yeniden bir arada görmek güzel '' dedi. Stacy ile koltuklardan birine oturup ev sahibinin sözlerini dinledi. Derin bir nefesle '' Zorlu bir gün olacak… '' diye yorumda bulundu.
| |
|
| |
Fia Polyxena Ateş Perisi
Mesaj Sayısı : 271 Kayıt tarihi : 28/12/12 Lakap : Küçük cadı, seksi peri
| Konu: Geri: Kasvetli Hava Ptsi Eyl. 02 2013, 00:40 | |
| Jared ile yaptıkları kavganın sonu hala değişmemişti. O, Tegan ile çalışırken, sevdiği adam dışarıda görevlerini yerine getiriyordu. İşin aslı sadece dışarıda görevleri ile vakit geçirdiğini sanmıyordu. İçinde hep garip bir sıkıntı oluyordu. Yinede bir şekilde kendini eğitime vermeye çalışıyordu. Şu an ki durum her ikisininde inadı yüzünden oluyordu. Ama bu ona güvenmediği anlamına gelmiyordu. Tegan ile birlikte yaptığı eğitimlerde gün geçtikçe daha iyi oluyordu. Eğer Tegan sadece iyi hissetmesi için sözlerini seçmiyorsa normalden daha hızlı ilerleyebildiği söylenebilirdi. Onun yanından eğitim bitmese de ayrılmıyordu. Eğitimcisi ile birlikte vakit geçirmeye de başlamıştı. Ondan yorumları ile birlikte Jared hakkında da bir çok şey görünüyordu ve elbette perinin kendisi ile de... Peri oldukça yakışıklı ve seksiydi. En az Jared kadar hem de... Hayatında sadece gelip geçici kızların olması ile üzücüydü, yine de hayatına giren kadınların bu durumdan pişman olmadıklarına emindi. Eve döndüğü zaman sevgilisi görememek canını sıktığı için daha geç eve girmek adına, hemde onu merak ettiği için Dante'nin yanına uğramaya başlamıştı. Bu sayede Stacy ile tanışabilmiş ve onun hakkında bir şeyler keşfetmişti. Scarlett'a benziyor olsa da ondan tamamen farklıydı ve Dante'i mutlu ettiği sürece gerisini umursamıyordu. Konu Scarlett'a geldiğinde canını sıkan yeni bir konu ortaya çıkmıştı. Eve döndüğünde sihirbazını kırmamak adına Jared gelene kadar bekledi ve ikna etmesi biraz zor olsa da toplantı da bulunmayı kabul ettirmeyi başardı. Sonrasında ise aynı yatakta bir yabancı gibi uyumuşlardı. Bu durum canını yaksa da inadı hala iş başındaydı.
Ertesi gün uyandığında uyuyan sevgilisine baktı. Hala uyuyor olmasından cesaret alarak dudaklarına küçük bir öpücük kondurup tadına baktıktan sonra hızla yataktan kalkıp kahvaltı, hazırladı. Birlikte yaptıkları kahvaltı sonrasında üstünü değiştirmek için odaya çıktığında göz ucu ile sevdiği adama baktı. İnadı hala devrede olsa bugün bedenini dinlendirmesi gereken bir işi yoktu. Eğitimi de olmadığına göre üzerinde sade iç çamaşırı kaldığında Jared'ı bileğinden tutup yatağa doğru terek üstüne çıktı. Toplantı saatine henüz vardı ve kendi altındaki bu harika bedenden yeterinde uzak kalmıştı. Onu öpüp okşamaya başladığında erkeğinin baştan çıktığı her halinden belli olan iniltileri kulaklarını doldurdu. Kendi dudaklarından da iniltiler döküldüğünde ayrı geçirdikleri gecelerin acısını çıkartırcasına saatlerce yatakta kaldılar. Sonunda nefes nefese bir halde kaldıklarında kısa bir banyonun ardından Lenoir malikanesine gittiler. Burası o sihirbaz yüzünden tüylerinin ürpermesine neden oluyordu. Ama bugün böyle bir şeyin tekrarlanmayacağına emindi. Sevdiği adamın yanına oturup ortamdaki kasvetli hava yüzünden derin bir nefes aldı. Sonrasına ise gözlerini kısa bir süre gecenin asıl meselesi olan sihirbaza dikti. Söylediklerini duymaya istekli görünüyordu. Ama ona öfkesi hala tazeydi.
| |
|
| |
Jared/Keiro Su Perisi
Mesaj Sayısı : 164 Kayıt tarihi : 10/02/13 Yaş : 36 Lakap : Jared
| Konu: Geri: Kasvetli Hava Salı Eyl. 03 2013, 20:36 | |
| O günden beri her şey çok farklıydı. Eve işi bittiği an dönen ve sevgilisiyle vakit geçiren düşünceli sevgili gitmiş yerine son derece umursamaz, düşüncesiz ve duygusuz biri gelmişti. Sabahın erken saatlerinde daha fia uyanmadan evden çıkıyor gece ya eve dönmüyor ya da sabaha karşı gelip bazen koltuğa bazen de yatağa atıyordu kendini yatar yatmazsa uykuya dalıyordu. Kendini duygularından arındırmış duygusuz bir katil olarak işine eskisinden daha çok zaman ayırıyordu. Göreve gitmediği zamanlarsa yaptığı belliydi. Antrenman ya da barda kafayı bulmak… Hayatı fia’dan önceki daha az karmaşık haline sönmüştü. Düşündüğü tek şey işi, kızlar ve içkiydi. Konuşmaları seyrekleşmiş birlikte geçirdiği zamanlar minimuma inmişti. Aynı evde iki yabancı gibiydiler ve itiraf etmek gerekirse bu durum baştan can sıkıcı olsa da şuan onu rahatsız etmiyordu. Beynini başka şeylerle meşgul etmeyi her zaman başarıyor sevgilisini neredeyse hiç düşünmüyordu. Hissettiği tek duygu amcasına duyduğu öfkeden ibaretti onun haricinde kalan her şeyi karanlık kaplıyordu. Bu akşamda değişen bir şey olmamıştı. Perileri öldürmüş, barda biraz eğlenmiş ve evine gelmişti. Sabaha karşı fia’yı hala uyanık görmek şaşırtmıştı. Boş gözlerle bunun nedenini sorgularcasına baktığında duydukları hiç hoşuna gitmemişti. Öldürme isteği bastırılamayacak bir seviyede hayır cevabını vermiş bir süre tartıştıktan sonra da daha fazla bu gereksiz konuşmayı uzatmamak adına kabul etmişti.
Sabah uyandığında üzerini değiştirme gereği duymadan aşağı inip kahvaltı etti. Son derece sessiz geçen kahvaltıdan sonraysa duşa girdi. Çıktığında sevdiği kadın iç çamaşırlarıyla dolabın yanında duruyordu. Onu arzulamasına rağmen hiç önemsemiyormuş gibi komidinin üzerinde duran saatine uzandığında fia’nın itişiyle yatağa kendini bıraktı. Dudaklarına kapanan dudaklara tutku ve özlemle karşılık verip kızla saatlerce birlikte oldu. Diğer birlikteliklerinin aksine bu sefer dokunuşlarında hiçbir naziklik yoktu. Yatakta geçirilen ateşli dakikalar sonunda da pek bir şey konuşmamışlardı. Ateşli dakikaların ardından duşa girip üzerini giyinerek sevgilisiyle lenoire gitti. Ortaklarına başıyla selam verdikten sonra geçip boş bulduğu bir yere oturdu. Fia da yanında yerini aldığında gözlerini scarlett’a dikti. Öfke ve tehlike parıltıları saçan gözlerini onun gözlerinden ayırmayarak beklemeye başladı.
| |
|
| |
Rosemary Ruby Silent Su Perisi
Mesaj Sayısı : 261 Kayıt tarihi : 01/06/12 Yaş : 32 Lakap : Peri kızı
| Konu: Geri: Kasvetli Hava Salı Eyl. 03 2013, 22:57 | |
| İyileşme dönemi adı altında geçen zamandan kurtulduktan sonra aşık olduğu adamla daha fazla vakit geçirmeye başladı. Artık ondan uzak durmasına gerek olan bir şey olmadığından her fırsatta onun teninin ve kanının tadına bakmaya başladı. Bunların dışında ise hayatı sıradan bir ev kadınından farksız değildi. Eskisi gibi peri avlamıyordu. Avlanma işini tamamen Phin'e bırakmıştı. Onun yanında ne kadar olmak istese de itiraz hakkı pek yoktu. O da bebekleri ile ilgili hayaller kurarak zamanı geçiriyordu. Cinsiyetlerini bile bilmediğinden aklında bir sürü isim oluşmuş olsa da henüz Phin ile birlikte bir karar vermemişlerdi. Aslında Phin yokken bebeklere odaklansa da Phin'in varlığı ile tamamen ona odaklanıyordu. Her ne kadar göstermek istemese de sahip olduğu öfkeyi görebiliyordu. Kendi sihirbazı tarafından ihanete uğramıştı. O kızın yaptıkları yüzünden kendisi de ona nefret etmişti, hatta kabusları yüzünden lanet ediyordu, ona. Yine de bir gün Jonathan'ın ziyareti düşüncelerini karıştırmaya yetmişti. Ondan hala nefret ediyor olsa da ona acımaya başladı. O gün olanların bir açıklaması olması gerektiğini düşünerek durumu kabul etti. Ama Phin bu konuda fazla katıydı. Bu yüzden peri gittikten sonra sevdiği adamla uzun süre konuşması gerekmişti. Onu affedecek olmasa bile dinlemesini istemişti. Sonunda ise bunu başarmıştı. Belirtilen günden bir gece önce ona tatlı bir sürpriz yapmaya karar verdi. Gece harika geçerse bir sonraki gün kendini daha iyi hisseder diye umuyordu.
Görevden gelmiş yorgun sevgilisini önce banyoya sokup kıyafetlerini çıkarıp küçük bir çocuk gibi yıkadı. Ardından harika bir sofra da birlikte yemek yemişlerdi. Küçük bir tatlıyı kendi midesine indirdiğinde Phin'in kucağına oturdu.
"Senin tatlı sevmediğini biliyorum, hayatım. Bu yüzden tatlı niyetine sana kendimi veriyorum..."
Bu kelimelerden sonra erkeğin dudaklarına kapandı. Uzun bir süre onun kucağında baştan çıkarıcı hareketlerini sürdürdü. Phin, artık dayanamadığında kendini üst katta buldu. Sevdiği adamla son derece ateşli dakikaların ardından yorgun bedeni onun kolları arasında uykuya daldı. Sonraki güne uzun gece yüzünden biraz geç başlamışlardı. Yatakta bir süre tembel geçirilen dakikalar yeni bir ateşli dakikaların yaşanmasına neden olurken onun tadının keyfini çıkardı. Sonunda kahvaltı ve duştan sonra artık gitmek için hazırlardı. Lenoir, malikanesine girerken Phin'in elini sıkıca tuttu. Herkese selam verdikten sonra gözü Scarlett'a takıldı. Üzgün olduğu gözlerinden belliydi, bu yüzden doğru bir karar verdiğini düşündü. Bu düşüncenin gecenin sonuna dek değişmemesini umarken boş koltuğa Phin ile birlikte oturdu.
| |
|
| |
Phin Silent Toprak Perisi
Mesaj Sayısı : 230 Kayıt tarihi : 13/06/12 Nerden : İstanbul Lakap : Serseri peri
| Konu: Geri: Kasvetli Hava Cuma Eyl. 13 2013, 22:24 | |
| Geçmiş geçmişte kalmalıydı ama olmuyordu işte... Ne kadar denerse denesin unutamıyordu sihirbazının ihanetini... Hiçbir şey geride kalmıyordu. Geçen zamanlar öfkesinden, öldürme isteğinden hiçbir şey eksiltmiyordu. Gün geçtikçe içindeki intikam ateşi daha da artıyordu da ne yaparsa yapsın azalmıyordu. Döktüğü kanlar, aldığı canlar bir işe yaramıyordu.Mutlu olmaları gereken o lanetli günde olanlar bir an olsun gitmiyordu gözlerinin önünden ve bu içindeki karanlığı serbest bırakıyordu. Aurası günden güne değişip karanlık bir hal alırken daha çok öldürmek dışında bir şey yapmıyordu. Kişiliği tamamıyla değişmişti. Herkes bir şeyler kaybetmişti ya o gün onun kaybetmediği tek şey güzel peri kızına olan sevgisiydi. Akşam eve geldiğinde ilk iş banyoya girip temizlenmek olmuştu o gün. Duştan çıkıp sevdiği kadını aramaya koyulduğunda onu mutfakta yemek yaparken bulmuş bir misafirlerinin olacağını öğrenmişti. Jonathan... Müstakbel eşinin geçmişinden gelen biri, kızlarla ortak bir geçmişi olan ve onun ilk gördüğünde öldürmek istediği peri. Zamanla bu değişmişti gerçi onu da aralarına kabul edip çok sıkı olmasa da arkadaş olmuşlardı. Aslında onlarınkisi daha çok iş ilişkisiydi. Diğer ortaklarının ve kendisinin bu periye katlanmasının tek nedeniyse sevdikleri kadınlardı. Perinin ziyaretinin nedeni evlerinde rose'la uzun bir tartışmaya neden olmuştu.
Scarlett'ı affetmek ya da onun gereksiz mazeretlerini dinlemek değil onu öldürmek istediğini vurgulayarak dile getirse de hamile sevgilisinin ısrarlarına, asık suratına fazla dayanamayıp sonunda kabul etmişti. Belirlenen tarihten önceki akşam görevden döndüğünde güzel peri kızı onu gülümseyerek karşılamış ardından banyoya sokmuştu. Gergin olmasına rağmen bu ilgiyi memnuniyetle karşıladı. Birlikte yedikleri güzel akşam yemeğinin ardından sevdiği kadının kucağına oturarak söyledikleri çapkınca gülümsemesine neden oldu. Derin bir nefesle tatlı kokusunu içine çekerek 'Sana asla hayır demem' diyerek dudaklarına kapandı. Geçirdikleri ateşli dakikaların ardından uyuyakalmışlardı. Ertesi günü yatakta bir süre vakit geçirdikten sonra lenoire gittiklerinde kapıdan içeri girer girmez içinden bir büyü mırıldanıp sihirbazının gücünü kapattı. Koltuklardan birine yerleştiklerinde herkese başıyla selam verdi. Leon'un yorumuyla gözleri öfkeyle daha da kararırken ''Seni temenni ederim sıradan bir gece olacak. Küçük şeytanımızın ölümcül gücünü onu hisseder hissetmez kapattım. " dedi. Gözlerini sihirbazına dikerek duygusuz bir ses tonuyla ''Şimdi seni hemen burada neden öldürmemem gerektiğini anlat. " dedi. | |
|
| |
Scarlett Demon Sihirbaz
Mesaj Sayısı : 758 Kayıt tarihi : 01/06/12 Yaş : 32 Lakap : Katil, kan emici, dengesiz, psikopat
| Konu: Geri: Kasvetli Hava C.tesi Eyl. 14 2013, 14:45 | |
| Sonunda büyük gün gelmişti. Bu günü uzun zamandır bekliyordu. Bu bekleyişin tek iyi yanı ise Jon'un yanında olduğunu bilmesiydi. O, olmasa bu savaştan asla sağ çıkamazdı. Gerçi hala yaşam mücadelesi veriyordu ama onun desteği ile biraz daha güçleniyordu. Gözlerini sevdiği erkeğin koynunda açarken saate baktı. Henüz bir kaç saat vardı, diğerleri ile buluşmaya. Onun ise kesinlikle rahatlamaya ihtiyacı vardı. Sevdiği erkeği öpücüklerle uyandırıp, öpücüklere ara vermeden baştan çıkartmaya başlamıştı. Ona henüz günaydın bile demeden öpücük derinleştiğinde saatlerce onun oldu. Sonunda az da olsa doyuma ulaştıklarında yaklaşan saat nedeniyle önce banyo yaptılar. Ardından onun hazırladığı kahvaltının tadını çıkardılar. Kısa sürede lanet günün yaşandığı yere geldiler. Sıkıca tuttuğu Jon'un elini bir an olsun bırakmadı, yol boyunca. Koltuklardan birine geçtiğinde ise heyecanı yüzünden titremeye başladı, aynı şekilde korktuğu içinde...
Güçlendiğini sanıyordu ama o hala aynıydı. Şu an eskisinden bile daha kırılgandı. Herkesin bir şekilde nefretle ona bakması çok kötü hissettiriyordu. Stacy ile göz göze gelmek bir nebze olsun rahatlamasını sağlasa da Phin'in varlığı kalbine bir bıçağın saplanmasına eş değer canını acıttı. Sözleri ise bir o kadar can yakıcıydı. Derin bir nefes alarak ayağa kalktı. Bir an önce konuşmaya geçse iyi olacaktı, yoksa kimse dinlemeden zorla geldikleri bu yerden gidecekti.
"Gücümü engellemeye hiç gerek yoktu, Phin. Sizinle konuşmak istedim yeni bir savaş başlatmaya değil. O gün için hepinizden özür dilerim, olanların yaşanmasını hiç istemedim... Size zarar vermekte..."
Ağlamadan konuşmayı deniyordu ama bu pek mümkün değildi. Gözleri dolmaya başladığı anda derin bir nefes aldı. Ardından yeniden konuşmaya başladı.
"Bazılarınız benim ikinci kişiliğimi biliyorsunuz, bazılarınız ise bundan habersizdiniz... O, ortaya çıktığında olanları kendime gelmeye her zaman düzeltmeye çalıştım. Bir çoğundan sonra ise ölmek istedim ve uzaklaşmak... O gece ise eski bir lanet yüzünde kontrolü tamamen kaybettim, bedenimdeki karanlıkla mahkum diğer kişilik sevdiğim herkese zarar verdi, sizlere. Kimse ölmediği için mutluyum ama siz yaşamaya devam ederken sizin nefretinizle ben her gün ölüyorum. Beni affetmenizi beklemiyorum sadece bu durumu engellemek için bir yolum olsaydı bunu o gece yapardım bunu bilmenizi istiyorum ve Phin gücümü engelleyen sen şu an duygularımı da hissediyor olmalısın... Bana inanmak zorunda değilsiniz ama gerçek bu..."
Konuşma gözyaşları içinde son buldu. Ağlamayı hiç istememişti ama kendini berbat hissediyordu. Tekrar yerine oturduğunda sıkıca Jon'un elini tuttu. Ona güç vermesi ve ağlamayı kesebilmesi için...
| |
|
| |
Jonathan Levitt Hava Perisi
Mesaj Sayısı : 172 Kayıt tarihi : 17/04/13 Yaş : 36 Lakap : ----
| Konu: Geri: Kasvetli Hava C.tesi Eyl. 14 2013, 18:48 | |
| Sonunda beklenen an gelmişti. Bu görüşmeyi ayarlamak zor olmuştu ama başarmıştı. Erkekleri yumuşatamayacağını gayet iyi bildiğinden genel olarak kızlarla iletişime geçmişti. Stacy içlerinde en kolay olanıydı. Rose'u ikna etmek biraz zor olmuştu ama hamilelik hormonlarının yanına birde geçmişleri eklenince kabul etmişti scarlett'ı dinlemeyi. Fia ve elise ise en zor olanlarıydı. Onlarla diğerlerinden daha fazla uğraşması gerekmişti. Fakat sonunda başarmıştı onlarında aklını karıştırmayı... Leon'un bitmek bilmez sorularını sabırla yanıtlamaksa sınırlarını fazlasıyla zorlamıştı. Scarlett'a hiçbir şekilde güvenmediklerini biliyordu. O gün orada olan herkese neler olduğunu bildiği gibi... Ama bu kadarı fazlaydı. Olayları duyduğunda kızlar için oda üzülmüş herkes gibi sevgilisine tavır almıştı. Öyle ki diğerlerinin yapma şansı bulamadığı şeyi bulup neredeyse onu öldürme noktasına gelmişti fakat yapamamıştı. Duyduğu açıklamalara inanmak istemese de zamanla araştırıp doğru olduğunu öğrenmişti.
Şimdi ise ona aşık olmakla birlikte hayatını geri kazanması için yardım ediyordu. Sevdiği kadınla geçirdikleri uzun saatler sonrası lenoire gittiklerinde ortamdaki gerginlik elle tutulur cinstendi. Yerlerine geçtiklerinde leon'un yorumununun ardından phin'in sözleriyle derin bir nefes alıp oturma pozisyonunu değiştirdi. Scarlett'ın perisinin bakışlarındanda, aurasındada, sözlerinden de hoşlanmamıştı. Son görüştüklerinden bu yana hepsinin aurası bir parça karanlıklaşmıştı ama içlerinden sadece bir tanesinin aurası tamamen karanlıktı oda phin... Sevgilisinin ayağa kalkıp yaptığı açıklamayı sessizce dinledi. Yanına oturduğunda elini güven verici bir şekilde sıkmıştı. Ağlaması canını sıksa da konuya odaklanarak ''Hiçbirinizin ona güvenmediğini biliyorum. Yaşadıklarınızdan sonra sizi bu konuda kimse suçlayamaz... Tek söyleyebileceğim olanların lanet yüzünden kaynakladığı ve scarlett'ın bunda bilinçli olarak bir suçu olmadığı. '' dedi. | |
|
| |
Phin Silent Toprak Perisi
Mesaj Sayısı : 230 Kayıt tarihi : 13/06/12 Nerden : İstanbul Lakap : Serseri peri
| Konu: Geri: Kasvetli Hava Ptsi Eyl. 16 2013, 22:29 | |
| Scarlett'ın açıklamalarını dinlemek için malikaneye geldiklerinde can sıkıcı bir süprizle karşılaşmamak adına önlemini almıştı. Sevgilisiyle birlikte yerine oturup geceyle ilgili birkaç laf söylediğinde sihirbazının hissettikleriyle karanlık gözlerini onun gözlerine dikti. Kız kendini berbat hissediyordu. Yaptığı onca şeyden sonra da böyle hissetmeliydi zaten.... Bugün buraya gelip ona kendisini anlatma imkanı tanıdıkları için şanslıydı. Hoş kendisine kalsa ona bu şansı asla tanımazdı. O önce öldür sonra soru sor mantığını kullanarak kızı öldürmeyi seçerdi ama ne yazıkki evleneceği kadın onunla aynı fikirde değildi. Kızın açıklamalarını dinlerken yaşananlar an ve an gözlerinin önüne geldiğinden öfkeyle dişlerini sıktı. Karanlık gözlerini kızın gözlerine dikerek ''Hissediyorum doğru. Üzgünsün ve üzgün olmalısında. Senin gücün yüzünden ben müstakbel eşimi ve çocuklarımı kaybediyordum. Sırf bende değil buradaki herkes sevdiklerini kaybetmekle bir kez sınandı. " dedi öfkeyle... Yumruğunu sıkarak ''Kendi kuzenini içten içe çürüterek ölümle nasıl başbaşa bıraktığını şuanmış gibi hatırlıyorum. Ya da sevdiğim kadına işkence ettiğin anları... İkizlerim olacağını öğrendiğim zamanda rose'u kaybetme korkusuyla ne kadar berbat hissettiğimi. Sen o gün neler hissettiğimi hatırlıyormusun? " diye sordu.
Hışımla ayağa kalktığında ''Girdiğim tüm savaşlardan daha beterdi. Ve ihanetin aldığım bütün savaş yaralarından daha ağır... " dedi sert bir ses tonuyla. Odada sinirle bir kaç kez gidip geldikten sonra sakinleşmek adına gözlerini kapayıp derin nefesler aldı. Gözlerini açtığında öfkesinde değişen bir şey yoktu. Gözlerini sihirbazının gözlerine dikerek ''Lanet olsun ben sana güvenmiştim. Diğer kişiliğine rağmen... O lunaparkta beni neredeyse öldürüyor olmana rağmen güvenmiştim çünkü bununla başa çıkmaya çalışıyordun, savaşıyordun ve inan bana bunu anlıyordum. Bu yüzden bu güne kadar güçlerini kapamak gibi bir şeyi asla yapmadım. "dedi. Saçlarını sıkıntıyla karıştırıp ortadaki masaya sert bir tekme geçirdi. ''Kahretsin... Biliyormusun seni affetmedim hayır. Olanların lanet yüzünden olması gücünün yaptıklarını değiştirmez. Seni affetmedim ama seni öldürme planlarını da rafa kaldırıyorum. Şunu bil artık tek başınasın. Başın belaya girdiğinde kurtarmaya falan gelmiyeceğim. " dedi. | |
|
| |
Rosemary Ruby Silent Su Perisi
Mesaj Sayısı : 261 Kayıt tarihi : 01/06/12 Yaş : 32 Lakap : Peri kızı
| Konu: Geri: Kasvetli Hava Ptsi Eyl. 16 2013, 23:49 | |
| Sevdiği adamı dizginleyebilecek tek kişinin kendisi olduğunun farkındaydı. O, istemese buraya bile gelmeyeceklerini biliyordu. Bunun için ısrar etmesi gerekmişti. Ama ne diyebilirdi ki Jon'dan sonra Scarlett için gerçekten üzülmüştü. Belki de hamileliğin verdiği bir durumdu bu... Yine de aslından içten içe sihirbazı ile aralarını düzeltmelerini istiyordu. Bunun tek nedeni ise Phin'in karanlığından kurtulmasını istediği içindi. Bu karanlık aralarındaki duyguları değiştirmiyor olsa da rahatsız ediyordu. Herkes toparladığında Scarlett'ı dinlemeye hazırdı. Eli bir an olsun sevdiği adamın elini bırakmamıştı. Şu an Scarlett'an çok Phin'in durumunu kontrol ediyordu. Ama bir yerde kızı dinlemeye de başlamalıydı. Anlattıklarından sonra durumu daha da derin düşünmeye başladı. Öncesinde de kızın bu durumunu biliyordu. O gece ise her şey kontrolden çıkmıştı. Onu tam olarak affetmiyor olsa da en azından artık nefret etmiyordu. Sevdiği adam da ise durum daha farklıydı. Aurasının giderek daha kötüye gittiğini görmek onu üzüyordu. Konuşmasının ortasında onun elini sıktı.
"Aşkım, sakin ol..."
Sakin kalması kendi için en iyi olandı ve tabi üzgün sihirbaz içinde tüm konuşmalar bittiğinde sevdiği adamın son sözleri ile derin bir nefes aldı. Çünkü gidişat hiçte o cümleye gidiyor gibi durmuyordu. Daha çok Scarlett'ın boğazını sıkmak istiyormuş gibi davranıyordu. Ayağa kalkıp Phin'i elinden tutup yanına çekti. Başını kendine çevirip bir süre gözlerinin içine baktı. Etraftaki hiç bir kişiyi umursamadan ise dudaklarına masum bir öpücük yerleştirip başını sihirbaza çevirdi.
“Scarlett, o gece hepimiz bir şeylerimizi kaybediyorduk... Ben ise bebeklerimi, hep hayalini kurduğum, ailemi... Seni affettiğimi söyleyemem. Ama gerçek şu ki artık senden nefret etmiyorum...
| |
|
| |
Leon S. Dekker Hava Perisi
Mesaj Sayısı : 264 Kayıt tarihi : 22/10/12 Yaş : 33
| Konu: Geri: Kasvetli Hava Salı Eyl. 17 2013, 00:05 | |
| Sessiz bekleyiş sürerken ortağının sözleri yüzünde karanlık bir gülümseme oluşturdu. Kız için önlem almıştı, bu iyiydi. Gerçi kendisi de ufak çaplı bir önlem almamış değildi. Yani sevdiği kadına tekrar zarar vermesine kesilikle izin veremezdi. Bu yüzden gelmeden, hatta ona haber bile vermeden kendince büyüler yapmıştı. Sihirbazın güçlerini kapatmakta bir seçenekti, ama giderek güçlenen sihirbazların güçlerini sadece bağlı oldukları perilerin kapata bildiğini biliyordu. Gecenin baş konuğu konuşmak için ayağa kalktığında gözleri kısa bir süre Elise'e kaydı. Onca olan şeyden sonra hala Scarlett'ı affetmeye hazır hali hiç hoşuna gitmiyordu. Ama diğer yandan bu durumu değiştirmenin bir yolunu yoktu. Çünkü Elise onun meleğiydi. Bu özellikle ile ona aşık olmuşken ondan farklı bir kişi olmasını bekleyemezdi.
Duyduklarını hazmetmeye çalışırken Phin'n ani atağı ise odada sesi yankılanmaya başladı. Peri öfkeliydi, en az kendisi kadar... O gece her biri en çok değer verdikleri insanlarla sınanmışlardı. Tüm bu şeylerin baş suçlusu ise küçük şeytandı. Peri ve bir meleğinin sözleri bittiğinde Rose’un ilk kez hamile olduğunu fark etmiş gibi hissetti, kendini. Konuşurken tanıdığı kadından o kadar farklıydı ki, ama bu hali bile çok tatlıydı. Belki de hamileliğin kadınları güzelleştirmesinin en iyi yanını gösteriyordu.
"İstediğin gibi küçük şeytan, seni dinledik. Üzgün olduğun görülüyor olsa da benden sana güvenmemi bekleme... Seni öldürmeyi gerçekten istedim ama bundan vazgeçiyorum. Bunun tek nedeni ise Elise...”
| |
|
| |
Elise Demon Sihirbaz
Mesaj Sayısı : 207 Kayıt tarihi : 23/10/12 Yaş : 33 Nerden : İstanbul Lakap : yok
| Konu: Geri: Kasvetli Hava Cuma Eyl. 27 2013, 23:57 | |
| Odadaki herkesin kuzenine kızgın olduğunu biliyordu. Birçoğu daha doğrusu %90 ı ondan nefret ediyordu.Bunda haksızda değillerdi. Çok kötü şeyler yaşamışlardı ve yaraların sarılması düşünüldüğünden daha uzun ve daha zor olmuştu. Kendisi de ona güvenini yitirmişti. Bu acıtıyordu aslında... Çok değer verdiğin, sevdiğin birini kaybettiğini hissetmek, görmek, bilmek. O yaşarken tanıdığın insanın çoktan öldüğünün bilincinde bunun yasını tutmak ağırdı hem de çok ağır... Değişen kuzenine hissettiği yeni duygulara adapte olabilmesi zaman gerektirmişti. Hayatı birçok karmaşaya aynı anda ev sahipliği etmişti. Durulmasıysa oldukça uzun sürmüştü. Şimdi burada bu kadar insanın toplanmasını sağlayan tek kişinin leon olduğunu bilerek ona minnettarlıkla baktı. Scarlett'a karşı ne hissettiğini bilemediği için mesafeli davranmaya karar vermişti. Phin'in ağzından kuzeninin gücünü kapattığını duyduğunda farkında olmadan rahat bir nefes aldı. Sevdiği adamın karanlık aurasının artmasıyla aynı zamanda aldığı nefesi veremeden kalması bir oldu. Onun elini tutup yanında olduğunu hissettirmeyi denedi. O sırada kuzeni açıklamalarına başlamıştı. Ağlaması içini parçalamıştı. Duyduklarından sonra ona karşı olan tüm kötü duyguları gitmişti ama ona güvenmiyordu. Hayır kolay affeden biri değildi.
Parti kızı elise'in nasıl biri olduğunu bildiğinden leon'un sandığı kadar iyilik meleği olmadığının bilincindeydi. Yine de bu durum scarlett'ı affettiği gerçeğini değiştirmiyordu. Kuzenin konuşması bittiğinde o daha ağzını açamadan phin'in hiddetli sesi odayı doldurmuştu. Onca konuşma ona hiçbir etki etmemiş gibi hışımla ayağa kalktığında endişeyle leon'a baktı. Ona bir şey olsun istemiyordu. Rose tam zamanında araya girdiği için olay büyümemişti. Sevdiği adamın sözlerinden sonra ona sarılıp '' Seni seviyorum aşkım'' dedi ve dudaklarına küçük bir öpücük kondurup geri çekildi. Scarlett'a bakarken hüzün gözlerini bir perde gibi yavaşça inmişti. Sesini düz tutmaya çalışarak '' Seni affediyorum ama aramızın yeniden eskisi gibi olmasını bekleme. Düzelmesi zaman alacak... Her şeyden önemlisi sana olan güvenimi kaybettim. Ama senden nefret etmiyorum.'' dedi. Onun için hala değerli olduğu gerçeğini kendine saklamayı seçmişti.
| |
|
| |
Jared/Keiro Su Perisi
Mesaj Sayısı : 164 Kayıt tarihi : 10/02/13 Yaş : 36 Lakap : Jared
| Konu: Geri: Kasvetli Hava C.tesi Eyl. 28 2013, 20:32 | |
| Kız konuşmaya başladığında sessizce dinledi. Gözleri boş bakıyor öfkesini dizginlemeyi başarıyordu. O gergin ortama rağmen bir ara aklından geçen öldürme planlarıyla saliselik soğuk bir gülümseme yüzünde belirip kaybolmuştu.Geçen dakikalar aklında soru işaretleri oluşturmaya başlamıştı. Söyledikleri doğru olabilirdi. Hayır olabilirdi değil doğruydu. Katliamı yapan scarlett ile karşısındaki ağlak scarlett kesinlikle aynı kişi değildi. Şuan karşısındaki sihirbaz kırılgandı, hassastı. Canını acıtmak kolaydı. Bunun için işkenceye bile gerek yoktu, kelimeler yeterliydi. Teknik olarak onu asla gerçekten öldürmeye niyetlenmemiş biri olarak aklındaki ölüm şekillerini savuşturdu. Onu öldürmek isteseydi... eğer gerçekten isteseydi zaten şuan yaşıyor olmazdı. Cadılarla anlaşma yapmakta hiçbir zaman problem yaşamayan biri olarak onu dışarıda katil perilerden oluşan bir orduyla yakalayıp güçlerinden kendini koruyacak gerekli büyüleri yaparak ortadan kaldırabilirdi ama yapmamıştı. Kız hala nefes alıyordu. Bu odadaki erkeklerin hepsinin onu gerçekten isteselerdi öldürebileceklerininde farkındaydı. Phin sihirbazına inkar etse de değer verdiği için leon sevdiği kadını üzmemek için kendisiyse böyle bir şey işine gelmediği için yapmamıştı.
Şimdi ise olanların etkisi azalıp sakinleşmeye başlayabildiklerinden dolayı burada onu dinliyorlardı. Tüm tepkileri sükunetle izledi. En ağır tepki perisinden gelmişti. Gözleri kızın gözleriyle buluştuğunda omuz silkerek ''Aslında seni öldürmek gibi bir niyetim asla olmadı. Tıpkı diğerlerininde olmadığı gibi... Biliyorum çünkü phin'in, leon'un ya da benim öyle bir niyetimiz olsaydı çoktan ölmüştün. Doğru düşündük ve istedik ama asla eyleme geçmedik.'' dedi.
Birazdan söyleyeceklerinin daha etkili olması için bir süre sessiz kaldıktan sonra yüzüne tehlikeli bir gülümseme yerleştirerek ''yaşıyorsun çünkü henüz hepimiz bir sebepten dolayı seni öldürmemek için kendimizi tutuyoruz.'' dedi. Yüzündeki gülümseme kayboldu. Bakışları keskinleşti. ''Seni affetmedim. Öldürmek gibi bir niyetimse yok... Hayatını yaşa sihirbaz. Yaklaşan savaşta perisiz çok uzun süre hayatta kalamıycaksın nasılsa.'' diyerek konuşmasına son noktayı koydu.
| |
|
| |
Fia Polyxena Ateş Perisi
Mesaj Sayısı : 271 Kayıt tarihi : 28/12/12 Lakap : Küçük cadı, seksi peri
| Konu: Geri: Kasvetli Hava C.tesi Eyl. 28 2013, 22:15 | |
| Scarlett, konusunda oldukça kararsızdı. Aslında şu an başı o sihirbaz da değildi. Olanları unutmamıştı ama ne karar vermesi gerektiğinden emin değildi. Dante, sayesinde oldukça ılımlı yaklaşmaya karar vermişti. Öyle ki Jared'ı bile ikna edip buraya getirmişti. Şimdi ise olanları anlamaya çalışıyordu. Kızın açıklamalarından sonra mantıklı düşünmeye çalıştı. Böyle bir şeyin muhtemel bir şey olması nedense normal geliyordu. Stacy'nin varlığı ise bunu kanıtlıyordu. O gece kesinlikle bir şeyler olmuştu ve Stacy ortaya çıkmıştı. Şu an oldukça cici görünen sihirbaz belki de o geceki katliamın karanlık yüzüydü. Sözleri bittiğinde baştan Phin olmak üzere herkesin tepkisini dinledi. Özellikle Jared'ın tepkisini merak ediyordu, aslında. Aralarındaki karmaşa yüzünden kıza ters tepki verebilirdi. Ama sonra onun soğuk kanlı tavrını hatırladı. Kafasının içinde ne olursa olsun o göstermek istediği şekilde davranırdı. Tüm konuşmalar tamamladığında sihirbazı bir süre süzdü. Oldukça kırılgan görünüyordu, o geceki kızdan ne kadar da uzaktı. Dante ile sevgili oldukları zamanki haline benziyordu. O konuyu ise hiç düşünmemesi şu an daha iyiydi. Derin bir nefes alarak kıza bir kaç şey söylemek istedi, küçük bir düşünme evresinden sonra içindeki çocuğu devreye soktu.
"Şu an o geceki kızdan oldukça farklı davranıyorsun... O gece gördüğüm kız bir şeytandı, sen ise bir şeylerini geri kazanmaya çalışan biri gibi görünüyorsun... Eğer seni memnun edecekse senden nefret etmiyorum en azından artık değil..."
Konuşmasından sonra arkasına yaslandı, Fia. Bu gecenin bir an önce bitmesini istiyordu, sadece.
| |
|
| |
Dante Drake Sihirbaz
Mesaj Sayısı : 227 Kayıt tarihi : 01/11/12 Yaş : 36
| Konu: Geri: Kasvetli Hava Çarş. Ekim 02 2013, 18:31 | |
| Beklediği gibi herkesin tepkisi oldukça büyük olmuştu. Mantıklı ve tarafsızca bakıldığında bu işte bilinçli olarak hiçbir suçu olmayan scarlett günah keçisi ilan edilip en ağır cezaya çarptırılmıştı. Kimsesizliğe... İşin aslı herkesin böyle davranmasını anlıyordu. Çok kötü şeyler yaşamış, sevdikleriyle sınanmışlardı. Durumdan en hafif zararla kurtulan çift fia ile jared olduğu için onların tepkisi diğerlerine nazaran daha azdı. Phin ve leonsa sevdikleri kadınları o gün neredeyse kaybetmiş olacakları gerçeğiyle tepkilerini daha ağır göstermişlerdi. Derin bir nefes aldı. Elise düşündüğü gibi davranıp kuzenini affetmişti. Stacy'ninde affedecek olması yüksek bir ihtimaldi. Kendiyse ne yapması gerektiğinden emin değildi. Karşısında hüngür hüngür ağlayan eski sevgilisine baktı. Pişmandı. Olanlar yüzünden acı çekiyordu. Aralarında yaşananları düşününce ona stacy'e bir şey söylemediği için borçlu olduğunu hissetti. Gözlerini eski sevgilisinin gözlerine dikip ''Seni affediyorum. Belirli bir nefret beslemiyorum ve hiçbir zamanda beslemedim.Ama seninle arkadaş olabileceğimizi düşünme. Bence ne kadar az görüşürsek o kadar iyi. '' dedi.
| |
|
| |
Stacy Demon Sihirbaz
Mesaj Sayısı : 158 Kayıt tarihi : 05/06/13 Yaş : 32
| Konu: Geri: Kasvetli Hava Cuma Ekim 04 2013, 16:36 | |
| Sessizce bir köşeden olup biteni izliyordu. Olan hiç bir şeyi hatırlamıyor olsa da kendi dışında buradaki herkesin acı çektiği gözlerinden belli oluyordu. Ama tek acı çeken onlar değildi. İkizinin hislerini kendi hisleri gibi anlıyordu. Şu an ki hüznünü, korkusunu... Bu his onu gerçekten üzüyordu. Konuşmalarını dinlerken kalbinin onunla birlikte acıdığını hissetti. Karanlık lanet yüzünden çok acı çektiği belliydi. Tüm konuşmalara ilk cevap Phin’den gelmişti. Onu dinlerken ikizinin en çok onun düşüncelerini merak ettiğini anladı. Phin, ise oldukça acımasızdı. Hisleri ne olursa olsun şu an Scarlett’ın durumu ortadaydı bu yüzden bu gördükleri çok acımazsızca geliyordu, ona... Sessizliği sürerken diğerlerini dinledi. Rose’un ılımlı hali hoşuna gitmişti. Onun hamile olduğu gerçeği bir yana söyledikleri ile Phin’in kininin kaynadığını anladı. Karanlık öylesine güçlüydü ki neredeyse bebeklerini bile kaybedeceklerdi. Kafasında bir dolu düşünce ile Dante konuşmaya başladığında onun elini tuttu. Onun düşüncelerini merak ediyordu, duydukları ise hoşuna gitmemişti. Şu an ne kadar kırılgan olduğu ortadaydı, o halde neden bu kadar acımasızca davranıyorlardı. İkizinin göz yaşları ile suratı asıldı.
“Benim burada bulunan diğer kişiler kadar konuşmaya hakkım olduğunu sanmıyorum ama ben asla ikizimin böyle bir şey yapacağını düşünmemiştim ve gerçek ortada her şey lanet yüzünden oldu... Benim ölümümle birlikte başladı... Sonra olanları bilmesem de yaşadıklarınız ortada... Üstelik bunları isteyerek yapmış olsa hiç birinizden özür dileyip af dilemeye çalışmazdı... Ben hep yanındayım Scarlett...”
Sonra yeniden sessizliğe gömüldü. Kırılgan kalbi yüzünden yanında olacak kişilere ihtiyacı vardı ve Stacy onun yanında olmaya hazırdı.
| |
|
| |
Scarlett Demon Sihirbaz
Mesaj Sayısı : 758 Kayıt tarihi : 01/06/12 Yaş : 32 Lakap : Katil, kan emici, dengesiz, psikopat
| Konu: Geri: Kasvetli Hava Cuma Ekim 04 2013, 20:56 | |
| Her şeyi tüm düşüncelerini ona nefretle bakan gözlere anlatmak hiç kolay olmamıştı. Ama bunu bir şekilde başarmak zorundaydı. Çünkü onların burada olmasının nedeni buydu, gerçekleri duymak... Hiç birinin onu gerçekten affetmeyeceğinin bilincindeydi. Ama yine de denemek istiyordu. Yeniden kendi olabilmek için buna ihtiyacı vardı. Söylediklerinden sonra ağlamaya başladı. Bunun nedeni acınmak değildi. Sadece duygularını kontrol edemiyordu, çünkü üzgündü. Tüm sözleri bittiğinde sessizce çöktü. Sıra onların tepkilerine geldiğinde kalbini büyük bir korku kapladı. Phin'in öfkesini öyle derinlemesine hissediyordu ki onu kaybettiğini bir kez daha fark ediyordu. Bir zamanlar ona tek iyi gelen kişi şu an ondan en çok nefret eden kişiydi. Rose'un sözleri az çok sakinleşmesine neden olduğundan ona garip bir minnet duygusuyla baktı. Leon, ondan daha iyiydi en azından Elise için biraz daha ılımlı olabilmişti. Jared, ise ayrı bir konuydu. O peri tıpkı Phin gibi diğer benliği ile tanışmıştı ama buna rağmen yine de sertti. Sonuç olarak kızlar daha iyiydi. Dante konuşurken sesi merakını cezbediyor olsa da o da herkes kadar katıydı. Stacy ise bu odada ona sevdiği adam dışında destek olan tek kişiydi. Belki de bunun nedeni ikiz olmalarından kaynaklanıyordu. Birbirlerinin duygularını en ince detayına kadar hissediyordu, perisi ile aralarında oluşturulan bağda olduğu gibi... Yanaklarını silerek derin bir nefes aldı.
"Teşekkür ederim, Stacy... Yanımda olduğunu bilmek güzel ve kızlar anlayışınız için teşekkür ederim."
Sonra bir anda sustu diğerlerine ne diyeceğini bilmiyordu. Phin'i geri kazanmak istiyordu ama görünen o ki bu çok zordu. Sadece Phin'in hislerindeki karmaşa bir şansı olabildiğini gösteriyordu. Daha fazla burada durmanın bir anlamı yoktu. Jon'un elini tutarak ondan destek aldı. Gücüne her zamankinden çok ihtiyacı vardı.
"Sizi daha fazla huzursuz etmemek için sanırım artık gitmeliyim..."
| |
|
| |
Jonathan Levitt Hava Perisi
Mesaj Sayısı : 172 Kayıt tarihi : 17/04/13 Yaş : 36 Lakap : ----
| Konu: Geri: Kasvetli Hava Cuma Ekim 04 2013, 21:32 | |
| Sevgilisinin açıklamalarından sonra derin bir nefes alıp kendide birkaç cümle ekleyip tepkileri beklemeye başladı. Hepsinin verebileceği tepkileri az çok bildiğinden scarlett kadar merak ettiği söylenemezdi. Bu geceyle ilgili aklındaki tek soru olaysız bitip bitmeyeceğiydi. Phin'in tepkisiyle oturma pozisyonunu değiştirip derin bir nefes aldı. Görünüşte rahat herhangi bir tehlikede müdahale edecek kadar tetikte otururken ortaklarının gözlerine baktığında orada gördüklerinden hoşlanmamıştı. Sevdiği kadının perisiyle ilgili rose sayesinde bir problem yaşanmazken diğerleri de tepkilerini sırasıyla göstermişti. Melekleri içlerindeki acıma duygularına yenilip kızı affederken erkekler tüm karanlık yanlarını ortaya dökerek oldukça katı bir tutum sergilemişti. Olanları bildiğinden onları bu konuda suçlayamazdı bu yüzden tüm konuşma boyunca sessiz kaldı. Elini tutan eli destek olmak amacıyla sıkarken scarlett'ın son sözleriyle ona anlayış ve şefkatle bakıp kafasını salladı. Diğerlerine dönerek ''Size iyi geceler... Scarlett'a kendini açıklama şansı verdiğiniz içinde teşekkür ederim. Görüşmek üzere '' diyip sevdiği kadını yanına çekerek gözlerini kapayıp bir büyü mırıldandı. Gözlerini açtığında sevgilisini teselli edebileceği sıcak evlerine dönmüşlerdi. | |
|
| |
Leon S. Dekker Hava Perisi
Mesaj Sayısı : 264 Kayıt tarihi : 22/10/12 Yaş : 33
| Konu: Geri: Kasvetli Hava Paz Ekim 06 2013, 16:03 | |
| Herkesin tepkilerinden sonra kendi tepkisinin Scarlett için olmasa da Elise için memnun edici olduğunu onun tatlı öpücüğünden anladı. Zaten en başından beri küçük şeytanı memnun etmek gibi bir istediği yoktu. Onun için önemli olan tek bir kişi vardı ve sonuç onu memnun ettiği sürece diğer her şey formaliteden ibaretti. Scarlett'ın yeniden konuşması ile istemese de kızı dinlemek zorunda kaldı. İkinci konuşmasında bir şekilde en baştan hissettiği öfkenin orada olmadığını fark etti ki bu o an için garip gelmişti. Acaba içten içe kıza hak mı veriyorum diye düşündü. Sonuçta işin içine cadılar ve lanetler girdiğinde bunu birinci elden test etmişti. Tıpkı meleği lanetlenmesin diye bir cadının emri altına girdiği o gün gibi... Son olarak ortağının konuşması ile bu gecenin asıl konusu ortamdan uzaklaşmıştı. Elise'in elini sıkıca tutarak ufak bir konuşma yaptı.
"Scarlett'a gittiğine göre artık bu evde kalmamızın bir anlamı yok... Beni kırmayıp geldiğiniz için teşekkürler bu geceyi de atlatmış olduk, sonra görüşürüz..."
Bu konuşmadan sonra herkesi birer birer evden ayrılmasını izledi ve son sonunda Elise ile birlikte malikanelerine gitmek için bir büyü mırıldandı. Bu gece bir karmaşanın yaşanmamasından oldukça memnun kalmıştı.
| |
|
| |
| Kasvetli Hava | |
|