Suya Düşen Planlar

Fia’nın eğitimi hiç müdahale etmeden izlemenin şimdiye kadar yaptığı en zor şey olduğunu söyleyebilirdi. Birçok yerde olaya dahil olmasını söyleyen koruma içgüdüsünü zor bastırmıştı. Onu izlerken bu iş için tegan’dan yardım istemenin ne kadar doğru olduğunu bir kez daha anlamıştı. Ona kalsa o parkuru birçok kez durdurmuş ve eğitimi yarıda bırakmıştı ama arkadaşı bu konuda kendisinin aksine tarafsız bakabildiği için etabın yarısına kadar gitmesine izin vermişti. Son karşılaşmayı izlerken ise kendine daha fazla hakim olamamıştı. Çok bile dayandığı söylenebilirdi. Tegan ile yaptığı antrenmanın faydalarıysa yadsınamazdı. İki profesyonelin arasında geçen kapışma bedenine iyi gelmekle birlikte beyninin düşüncelerden uzaklaşmasına da oldukça yardımcı olmuştu. Baştan sevdiği kadını arkadaşından kıskansa da buna bir son vermesi gerektiğini anlaması uzun sürmedi. Tegan onun arkadaşıydı ve her şeyden önemlisi yardım teklifini kabul etmişti. Bu da onların sık sık bir araya geleceklerini gösteriyordu. Eğer kıskançlık denen bu yeşil şeytanı bastırmanın bir yolunu bulamazsa eğitime son verirdi ki bu sevgilisi için hiç iyi olmazdı. Onun kendisini koruyabilmesini istiyordu. Katil perilerle baş edebilecek duruma gelmesini…

Başına bir şey gelmesine asla izin vermezdi ama tek başına olduğunda kendini koruyabilmeliydi. Eğitim bittikten sonra evlerine dönerlerken jared’ın aklında olanlar tam olarak buydu. Eve geldiklerinde ilk iş kendini duşa attı. Günün yorgunluğunu üzerinden atabilmenin tek yolu buydu. Muhbirlerinden haber bekliyordu her an bir göreve çıkabilirdi bu yüzdende zinde hissetmeye ihtiyacı vardı. Duştan çıktıktan sonra belinde havluyla ıslak olmasına aldırmadan sevdiği kadına arkasından sarılıp onu kendine çekti. Boynuna öpücük kondurup başını saçlarına gömerken onu kendine daha da çekip kalçalarını erkekliğine bastırdı. Derin nefesle tatlı kokusunu içine çekerken '' Benim küçük cadımın moralini ne bozdu da böyle surat asıyor bakalım?'' diye sordu. İkisi de duştan yeni çıkmıştı ve jared’ın fia’nın üzerindeki havludan kurtulmak için çeşitli planları vardı.

Eğitim alanından ayrılırken fia’nın suratının asık olduğunu görmüştü ama herhangi önemsiz bir şeye bozulmuş olabileceği düşüncesiyle üzerinde çok durmamıştı. Sevdiği kadın bazen gereksiz şeylere takılır ama dakikalar sonra eski haline dönerdi. Başta bunu önemsemiş olmasına rağmen sonradan bu duruma alışmış ve her şeyi oluruna bırakmaya başlamıştı. Eve geldiklerinde düşünmeksizin kendini duşa atarken sevgilisinin de bir an önce normale dönmesini umuyordu. Beynine üşüşen düşüncelerden kendini uzaklaştırmak adına soğuk suyla yaptığı duştan sonra vücudunu saran zindelikle aklı farklı yerlere kaymış küçük cadısıyla ilgilenmek için harekete geçtiğindeyse onun durumunun hala değişmediğini görüp problemi sorma gereği duymuştu. Surat asma işinin onu görmezden gelmeye çalışacak kadar büyümesinin nedenini doğal olarak merak etmişti. Ne yapmıştı da onu bu kadar kızdırmıştı? Bunu uzun süre düşünse de bir şey bulamadığından sevgilisinin açıklamasına kalmıştı. Onun kolları arasından sıyrılmasına izin verip söylediklerini dinledikten sonra derin bir nefes aldı. Durum şimdi anlaşılmıştı. Bu küçük güzel yaratık eğitim sırasında yaptığı yorumlara fazlasıyla bozulmuş bu yüzdende kendisine tavır alıyordu.

Gözlerini onun gözlerine dikerek  ''Yani tek sorun bu mu? Senin eğitimin sırasında yaptığım yorumlar mı?'' diye sorduktan sonra kafasını iki yana sallayarak  ''Beni tamamen yanlış anlamışsın küçük cadı. Evet seninle çalışmaların konusunda anlaşmıştık… Hatta yanlış hatırlamıyorsam seni bu konuda desteklemiştim çünkü kendini ben yanında yokken amcamın ölümcül askerlerine karşı koruyabilmeni istiyordum. Hala istiyorum''dedi. Birazdan söyleyeceklerinin daha etkili olmasını istediği için susup sözcüklerinin bir süre havada asılı kalmasına izin verdi. Dakikalar sonra yeniden konuşmaya başladığında sesi oldukça sakin kelimeleri keskindi. Düz bir sesle  ''Benim eğitim alanında söylediklerim sadece gerçeklerdi. Acımasız gerçekler… Doğru üslubum kesin kelimelerim son derece acımasızdı ama sadece doğruları söyledim. Tegan’ın aksine iyimser bir bakış açısı kullanmadan, ya da kelimeleri yumuşatmadan çünkü bizim dünyamızda iyimserlik ölüm demektir güzelim.'' Dedi.

Onu duvara yaslayıp nefesi yüzüne çarpacak kadar yaklaştığında durdu.Derin bir nefesle enfes kokusunu ciğerlerine doldurup gözlerini o güzel gözlerine dikti. Bir eliyle yanağını okşarken  ''Seni iyimser yorumlarla daha çok cesaretlendirmek delilikten başka bir şey değil. Orada yaptığım yorumlar iyimser olsaydı benle görevlere çıkmak konusunda ısrarcı olacaktın ve inan bana sevgilim. Henüz yolun başındasın amcamın eğittiği herhangi bir katil peri karşısında hiç şansın yok. Diğer bir değişle buna hazır değilsin. Seni kaybetmek istemiyorum bu yüzden çok çalışman gerek''diyerek dudaklarına kapandı. Elleriyse seksi bedenini keşfe çoktan çıkmıştı.

Onu yıldırmaya çalışmak… Bu aslında denemediği bir şeydi. İstediğini elde etmek için bunu yapmasına ihtiyacı yoktu. Nede olsa tegan onun arkadaşıydı ve eğitimi bir sözüyle kabul ettiği gibi yeni bir sözüyle bitirebilirdi de fia istediği kadar karşı çıksın ya da en yakın arkadaşını razı etmeye çalışsın durum değişmezdi. Tegan jared’a asla ihanet etmezdi. Yıllardır süre gelen olaylardan bunu öğrenmişti. Şu durumda küçük cadısının jared’ı gerçekten tanıyamamış olduğunu düşünüyordu. Jared bir şeyi isterse yapardı. Önünde kimse duramazdı ve asla ama asla kısa yoldan çabuk bir şekilde hedefe ulaşmak varken işi dolandırmazdı. Kızı duvara dayadığında onun kendisini koruyabilecek duruma gelmesini gerçekten istediğini ve kendisinin bu konudaki tepkisini ona açıklayıp dudaklarına kapandı. Bu kadar konuşma bile fazla gelmişti. Onu özlemişti ve kolları arasındaki bu güzel yaratıkla yapabilecekleri farklı şeyler varken konuşmak tam bir işkenceydi. Fia’nın kendisine karşılık vermemesiyle öpücüklerini yavaşlattı. Amacı kızı baştan çıkarmak olduğu için sevdiği kadın elleri arasından kurtulabilmişti. Kızın bu hareketiyle sinirleri iyice gerilirken karanlık onu sinsi bir şekilde usul usul ele geçirmeye başlamıştı. Duyduğu saçmalıklarla gözleri kararırken sinirle dişlerini sıktı. Burnundan solurken mantıklı bir şekilde hareket etmek için kendini fazlaca zorluyordu. Şuan onun ne düşündüğünü önemsemeden onu yatağa atıp baştan çıkararak bir nevi zorlada olsa sahip olabilirdi. Böylece beni rahatlar, istediğine kavuşurdu ama bu sinirle ona nazik davranacağını sanmıyordu.

Fia’nın yeniden birkaç sinir bozucu laf söylemesiyle kendini kontrol edemeyip ona zarar verebilirdi de hem ona zorla sahip olmakta istemiyordu. Özellikle şimdi tabi bu ona ufak bir ders vermeyeceği anlamına gelmezdi. Kızın kaçarcasına yatak odasına gitmesi daha çok sinirlerini bozarken hızla arkasından gidip onu tuttuğu gibi dolaba yasladı. Dudaklarına kapanıp uzunca bir süre öpüp baştan çıkaran dokunuşlarıyla delirttikten sonra zorlansa da geri çekildi. Gözlerini gözlerine dikerek  ''İstediğin gibi olsun sevgilim. Teganla tek çalış… Ayrıca istemediğin sürece de sana dokunmayacağım merak etme. Bu günden sonra eğitimin ve kendin için bolca zamanın olacak söz veriyorum.'' Dedi. Sesi duygudan yoksundu. Bir büyüyle siyah bir kot ve tişört giydi üzerine… Fia’yı zarif bir hareketle kenara itip dolaptan deri ceketini aldı. Ona bakmadan kapıya ilerlerken  ''Ben çıkıyorum. Gece gelmeyebilirim ya da geç gelirim. Sen beni bekleme boşuna… Yat ve uyu yarınki çalışmaların için uykunu almış, son derece dinlenmiş bir şekilde zinde olman gerek. İyi çalışmalar'' dedi ve gitti.