Hayatımdaki Yabancı

Son zamanlarda eve gitmek pek sık yapmadığı bir şeydi. Çoğunlukla dışarıda peri avlar ya da barda içip vakit öldürürdü. Fia ile ilk eğitiminden döndükten sonra yaptıkları konuşma birbirleriyle doğru düzgün son iletişimleriydi. Kızı tamamıyla tıpkı onun istediği gibi rahat bırakmıştı. İlk işi peşindeki adamını geri çekmek olmuştu. Ardından tegan'a bundan sonra eğitimlere katılmayacağını ama gelişmeleri kendisine bildirmesini istediğini haber vermişti. Sonrasında yaptığı tek şey sevdiği kadından uzaklaşıp katil kimliğine bürünmekti. Aşık adamı kendi elleriyle öldürüp eski haline geri döndüğünde duygularından tamamen arınmıştı. Onu özlüyor ve bazen düşünüyor olsa da bunun üstesinden gelmenin bir yolunu da çoktan bulmuştu. Bu akşamki görevde de aklını küçük cadısından arındırmıştı. Yaptığı büyüyle evine gittiğinde fia'nın her yere sinmiş tatlı kokusu ciğerlerini doldurmuştu. Ona olan özlemi sinsi bir yılan gibi bedenini yavaşça ele geçirmeye başladığında eğitimini hatırladı. Öğrendiklerini düşündü. Duyguları uzaklaştırmanın yolunu... Katil kimliğini geri kazandığında salonun ortasına ilerledi. Sevgilisini seksi bir gecelikle karşısında gördüğünde beyninden vurulmuşa dönse de dıştan oldukça duygusuz bir şekilde duruyor boş gözlerle onun enfes vücudunu süzüyordu.Ona olan arzusu alevlenirken derin bir nefes alıp kızın sözlerini dinledi. Hissettiği arzu hiçbir şekilde dışarı yansıtmamıştı. Duyduklarına alayla gülümsedi.

Soğuk ses tonuyla hiçbir duygu barındırmayan gözlerini kızın gözlerine dikerek '' Seninle düello yapmak? Gerçekten benimle karşılaşacak kadar iyi olduğunu mu düşünüyorsun çünkü değilsin.  '' dedi. Gözlerini gözlerine dikerek '' Seninle hiçbir şekilde düello yapmak istemiyorum. Bir duş alıp yatacağım. '' diye cümlesini devam ettirdi. Sevdiği kadının bedenindeki yaralar dikkatini çeken ilk şey olsa da buna da tepki vermedi. Sadece peri kızının göremeyeceğini  bilincinde dişlerini sıkmıştı. Sözlerini bitirdikten sonra daha fazla orada kalmayıp önce hızla yatak odasına ardındanda duşa girmişti. Suyu sonuna kadar açar açmaz duvara sert bir yumruk geçirip içinden kendine küfürler etti. Soğuk suyu sonuna kadar açmış bir şekilde başını duvara dayamış eski sakin katil kişiliğine bürünmeyi bekledi. Bunu başardığında ıslak önce kanlı gömleğinden ardından pantalonundan kurtulup duşa girdi.

Eve her zamanki gibi sabaha karşı gelmişti. Üstü başı kan içindeydi ve oldukça yordundu. Vücudunu dinlendirecek ılık bir duşun ardından koltukta ya da yatakta sızıp kalmayı planlıyordu. Sevgilisi büyük ihtimalle çoktan uyumuş olduğunu düşünürken onu karşısında seksi bir gecelikle görmek şaşırmıştı. Bedenindeki yaralara göz gezdirirken kıza karşılık vermişti.  Tegandan öğrendiğine göre eğitimlerde baya ilerlemişlerdi. Fia kendine güvenip jared'ın çalışma odasına dalacak kadar hem de... Evet bunu biliyordu. Güzel peri kızı söylememişti ama odaya girdiğinde sistemin değişik olmasından anlamıştı. Sevdiği kadın henüz bilmese de odayı ikisine göre yeniden dizayn etmişti. Jared çalışma odasına şifreyle girdiğinde oda ona göre değişiyor normal girildiğinde fia'nın en son gelebildiği seviyenin bir üst seviyesine göre ayarlanıp o şekildede kalıyordu. Tabi küçük cadısının henüz bundan haberi yoktu. Şimdilik bunu bilmesine gerekte yoktu. Onu arzulayan bedenine aldırmaksızın duyguların hiçbirini dışa yansıtmadan kendini duşa attığında onu üzdüğü için kendine kızmıştı. Peri kızının varlığını hissettiğinde dişlerini sıkıp derin bir nefes aldı. Acaba bu sefer konu neydi? Yine hangi saçma nedenle kendisini bu saate kadar bekleyip konuşmak istemişti merak ediyordu.

Belkide bu sefer amcasının açıklamasını dinlemesi için ısrar ederdi... Onun zoruyla kıza döndüğünde duyduğu kelimelerden sonra dudaklarına kapanan dudaklarla önce şoka girdi ardından sinirle ona karşılık vermedi. Fia'yı kendinden ayırarak '' Yorgunum fia gerçekten... Şuan istediğim tek şey dinlenmek.'' diyerek onu istemediğini açıkça söylemişti. Aslında bu büyük bir yalandı. Onu delicesine arzuluyordu ama sevdiği kadının jared'ı istediğinde koynuna alıp canı istediğinde sepetleyebileceği biri olarak görmesi sinirlerini tepesine zıplatmıştı. Duygusuzca boş gözlerini kızın  gözlerine dikerek '' Şimdi çıkar mısın lütfen ?'' dedi. Üzerine yapışan seksi geceliğiyle oldukça baştan çıkaracı görünen sevgilisine bunları söylemek zor olsa da başarmıştı.

Kızı banyoda görmek beklemediği bir şey olduğundan önce oldukça şaşırmış sonra özlediği dudakların yeniden tadını almaksa donup kalmasını sağlamıştı. Bu beklenmedik hareket tüm duygularının alt üst olmasını sağlarken delicesine arzuladığı bedene dokunmak üzere harekete geçmişti ki kızın dudaklarına kapanmadan önce söylediklerini hatırlayıp onu kendinden uzaklaştırdı. Bu sahneyi daha önce de yaşamıştı. Geçirdikleri tek gecelik harika zamandan sonra her şey kaldığı yerden devam etmişti. Bu sefer öyle olmasına izin vermeyecekti. Fia ona canın istediğine göre davranamazdı. Bu fikirlerle cümleler ağzından bilinçsizce dökülürken onu üzebileceğini umursamadı. Sevdiği kadının göz yaşlarını gördüğünde kendine olan siniri artsa da biraz daha durursa dayanamama ihtimali olduğundan gitmesini rica etti. Duyduklarından sonra derin bir nefes aldı. Onu kesinlikle kolay affetmiyecekti. Kız gittikten sonra kendine küfürler ederek duşunu tamamladı. Belinde havlu içeri girdiğinde sevgilisini yatakta onu beklerken bulduğunda yeni bir şaşkınlık vücudunu eline geçirmişti. Onu anlamak istercesine gözlerine bakıp başını hafif yana eğdi.

Gözleri ağlamaktan kızarmıştı. Bu canını sıkarken derin birkaç nefes aldı. Onun ağlamasının nedeninin kendi olduğunu bilmek öfkesini arttırmıştı. Fia onu yatağa ittiğinde kendini serbest bırakarak yatağa düştü. Kızın üzerine yerleşmesiyle iç çekti. Tatlı kokusu başını döndürürken duydukları içten içe gülümsemesini sağladı.Sonunda istediğini almıştı fakat bunu direk kabul edip üzerine atlamayacaktı. Bunu istiyordu. Lanet olsun hemde çok istiyordu ama bu küçük cadı iyi bir dersi hak etmişti.  Dudaklarına kapanan dudaklar onu son derece tahrik ederken bedeninde gezinen eller aklını başından alıyordu. Tutkulu ve özlem yüklü öpücüğe bir süre sonra karşılık verirken elleri kızın teninde gezinmeye başlamıştı. Onu bir müddet öpüp okşadıktan sonra üzerinden iterek '' Yarın yeni bir göreve çıkıyorum. Dinlenmem gerek'' dedi.  

Onun ağladığını görmek, canının yandığını hissetmek dahası bunu kendisinin yaptığını bilmek berbat bir şeydi. Acıtıyordu.... Hem de şimdiye kadar aldığı tüm yaralardan daha çok yakıyordu canını ama kararlıydı ona ufak bir ders vermeye bu yüzden onu deli gibi arzulayıp, üzdüğü için kendinden nefret etse de oyununu sürdürdü. Sevdiği kadını istememek... Böyle bir şey söz konusu dahi olamazdı. Sevgilisinin sözleriyle gözlerini yere sabitleyip derin bir nefes aldı. Onu aldatmak? Bu küçük cadıya böylesine aşıkken, her an özlüyorken ve hep aklındayken bu imkansızdı. Şuan duygularını göstermiyor olabilmesini amcasına borçlu olduğundan ona bu konuda minnettar sayılabilirdi. Kızın sözlerine tepkisiz kalıp pes edişini izledi. Bu oldukça zor olmuştu. Küçük cadısının titreyen hali içini parçalıyordu. Fia dolabına gittiğinde gülümsedi. Bu insani yanları onu tatlı kılıyordu. Yataktan hızlı bir şekilde kalkıp seri adımlarla onun yanına gidip sevdiği kadına arkadan sarıldı. Başını boynuna gömüp harika kokusunu içine çekerken bir büyüyle kızı kurulayıp kıyafetlerini değiştirdi.

Yanağına öpücük kondurarak   ''Senden başkası yok sevgilim ve asla olmayacak ''  dedi. Sesi eskisinden oldukça yumuşak ve sevgi doluydu. Onu kendine çevirip dudaklarına kapandı. Elleri şefkatle kızın bedeninde geziniyordu. Uzun tutkulu, özlem yüklü bir öpücükten sonra geri çekilip aşkla bakan gözlerini kızın gözlerine dikti.   ''Seni seviyorum hayatım sadece ufak bir ders vermek istemiştim. Seni çok özledim ''  diyerek yeniden dudaklarına kapandı. Onu kucaklayıp yatağa yatırarak üzerine çıktı. Boynuna ve yeni geceliğinin açıkta bıraktığı yerlerine öpücükler kondurdu. Geri çekilip gözlerine bakarak   ''Senden daha önemli hiçbir işim yok ve ne kadar yorgun olursam olayım sana ayıracak vaktim her zaman var... ''  diyerek su gücünün iyileştirme özelliğini kullanarak kızın bedenindeki yaraları geçirdi. Küçük cadısının dudaklarına yeniden kapandığında elleri bedeninde gezmeye başlamıştı.

Onun gitmeye hazırlanışını aslında hazırlanmaya çalışışını izlerken derin bir nefes aldı. Sevdiği kadının bu halde gitmesine tabi ki izin vermeyecekti. Zaten istediğini almıştı bu yüzden oyun sona erebilirdi. Gözünü gerektiğinden daha fazla korkuttuğunu hissedebiliyordu. Doğrusu bunun için kendine kızgın olsa da pişman değildi. Gitmesini engelleyip katil kimliğinden kurtularak düşünceli sevgili haline döndüğünde kızın üzerindeki kıyafetlerden hasta olmaması adına kurtulur kurtulmaz ona açıklama yaparak yatağa atmıştı. Artık kendine engel olamıyordu. Bu an için oldukça uzun zamandır beklemişti bundan sonra beklemek istemiyordu. Küçük cadısının onu itmesiyle geri çekildiğinde göğsüne inen darbelere aldırmaksızın kızın sakinleşmesini tepkisizce bekledi. Duyduklarının ardından bir eliyle onun yüzünü okşayarak  '' Biliyorum sevgilim ve bu acımasızlığım için üzgünüm ama bir derse ihtiyacın vardı. ''  dedi. Dudaklarına kapanan dudaklara karşılık verip ellerini onun bedeninde gezdirirken yerleri değişmiş sonra ansızın kendini yatağa bağlı bulmuştu.

Bu durumdan kurtulmak için büyü yaptığında güçlerinin bir işe yaramadığını görerek derim bir nefes aldı. Sevgilisinin sözlerinden sonra  '' Pekala... Bunu hak ettim ''  dedi. Kızın baştan çıkaran her hareketi onu oldukça tahrik ederken boynunda hissettiği ısırıkla inledi. Erkekliğindeki dokunuşlar uzun bir süre onsuz kaldığı için rahatlayamayan bedeni için bir işkenceden farksızdı. İçine girmek için deliren erkekliği, ona dokunmak için yanıp tutuşan benliği sınırlarını zorlarken hiçbir şey yapamamak çıldırtıyordu. Gözlerinin önünde yavaş yavaş soyunan kadın ona daha çok işkence ederken arzudan kararmış gözlerle kızı kelimenin tam anlamıyla gözleriyle yiyordu.İnlemeleri hat sayfaya ulaştığında zorlukla  '' Fia... artık yeter sevgilim. Dayanamıyorum. Sensiz çok uzun bir süre geçirdim. Acı bana ''  dedi.

Başta fia'nın ceza verme konusundaki söylediklerine hak verip başına geleceklere razı olsa da sonradan kızın baştan çıkaran tavırları karşısında bu durumu kabullendiği ana bol bol sövmüştü. Sevdiği kadının verebileceği her cezaya razı olabilirdi ama bu konuda oldukça hassatı. Özellikle de uzun zamandır ondan uzak kalmışken bu durum onun sınırlarını oldukça zorlamıştı. Sınıra geldiğinde konuşmak işkenceden farksız olsa da birkaç sözcükle durumu açıklamıştı. Onsuz kaldığı süre boyunca başka bedenlerle birlikte olup tatmin olamasa bile bedenini rahatlatmadığı için normal zamanda dayanabileceği bu tatlı dokunuşlara bedeni çok fazla tepki veriyordu. Küçük cadısının sözleriyle derin bir nefes aldı. Onu serbest bıraktığında bu ceza süresini uzattığı için pişman olacaktı çünkü kesinlikle nazik davranmayacaktı. Dudaklarındaki dudaklara karşılık verirken yeni bir inleme döküldü dudaklarından... Peri kızının onun ellerini çözdüğünü fark ettiğinde onu hızlı bir şekilde altına aldı. Elleri özlediği bedende gezerken dokunuşları oldukça sertti. Bedeninin her yerine tatlı öpücüklerle birlikte baştan çıkartan ısırıklar bırakırken bir eli göğüsleri diğer eli de kadınlığıyla yakından ilgileniyordu.

Onunla kendisini sıkarak bir süre ilgilendikten sonra artık dayanamayarak sertçe içine yerleşti. Hareketlerinde hiçbir naziklik yoktu. Onu olması gerektiğinden daha sert bir şekilde okşuyor içinde hızla gidip geliyordu. Fia'nın bedeni gevşeyip rahatladığında henüz rahatlamayan bedeni yüzünden sert vuruşlarını sürdürdü. O harika an geldiğinde kendini serbest bırakıp kızın üzerine yığıldı. Nefesini biraz düzenlemeyi başardığında bedenini yana atıp kızı kolları arasına çekti. Tatlı kokusunu derin bir nefesle ciğerlerine doldururken saçlarına küçük bir öpücük kondurup    '' Seni çok özledim hayatım....''   dedi. O an için aklına söyleyebilecek başka bir şey gelmemişti. Aslında birbirlerinden uzak oldukları o kadar süre boyunca neler yaptığını öğrenmek istiyordu ama henüz kendine gelebilmiş değildi. 

Aralarındaki bu saçma gerilimin bittiğini bilmek onu son derece mutlu etmişti zira buna daha ne kadar katlanabilirdi bilmiyordu. Katil kimliğine bürünüp her şeyden soyutlanmayı başarsa da bedeninin ihtiyaçlarını ne kadar daha görmezden gelebilirdi emin değildi. Bir şekilde ona sadık kalmayı başaran kişiliğinin zayıflamaya başladığını hissetmişti. Eğer bu durum devam etseydi de kaçınılmaz son olarak onu aldatacağını biliyordu. Neyse ki her şey yoluna girmişti. Hayatlarına kaldıkları yerden iki sevgili olarak devam edeceklerinin bilincinde kıza sıkıca sarıldı. Onu özlemişti sadece cinsel yönden değil her anlamda. Küçük cadısıyla konuşmayı, birlikte vakit geçirmeyi, eften püften sebeplerle tartışmayı, gereksiz kıskançlıklarını, çocuksuluğunu kısaca her şeyini özlemişti. Tatlı kokusunu derin nefeslerle içine doldururken huzur ve mutluluk kaynağına yeniden kavuşmanın rahatlığını yaşıyordu. Peri kızının sözlerini duyduktan sonra göğsüne kondurulan öpücüklerin gözlerini kapayarak tadını çıkardı. Dudaklarına kapanan dudaklara arzuyla karşılık verirken elleri bir süre kızın teninde dolaştı.

Onunla sabaha kadar yeniden ve yeniden birlikte olabilirdi ama öğrenmek istedikleri vardı. Merak ettikleri... Onun grev ve tek başına takılma mevzusuna tamam dediğinde peşindeki adamını da geri çekmişti yani nerede ne yaptığıyla ilgili en ufak bir fikri yoktu. Elbette bunu yine birkaç eski tanıdığı arayarak öğrenebilirdi ama o onun ağzından duymak istiyordu. Sevgilisinin bir çocuk gibi mızmızlanmasını yüzünde sevgi dolu bir gülümsemeyle karşıladıktan sonra onu kendine çekip dudaklarına uzun tutku ve özlem dolu bir öpücük kondurdu. Nefesi tükendiğinde onu kendinden uzaklaştırıp bir süre düzelmeyi bekledi. Bir müddet sonra sesine biraz merak katarak ''E sevgilim anlat bakalım bensiz neler yaptın? '' diye sordu.

Her şeyin bittiğine seviniyordu. İnatçı tavrı ve düşük çenesi yüzünden Jared'an çok uzak kalmıştı. Uzak kalmanın verdiği acı çok derinleşmişken birde erkeğin verdiği ders onu gerçekten çok korkutmuştu. Onu kaybettiğini düşünürken bile bedeni tüm yaşamsal fonksiyonlarını devre dışı bırakmıştı. Elbette her şey sevdiği erkeğin kollarının arasında kendini bulana dek sürmüştü. O andan itibaren yeniden nefes aldığını hissettiğinde intikam çanları da çalmıştı. Ona işkence çektirdikten sonra oldukça sert geçen birleşmeleri bedenlerinin istediği şeydi. Şimdi ise nefesini düzenlerken onun kokusunu içine çekmenin verdiği huzurla uzanıyordu. Bir ara tutkusuna yenik düşüp onu öpmeye başlasa da bedeni şimdilik buna hazır değildi. Ama Jared sanki yeni bir birleşmeye hazır gibi ciğerlerindeki tüm oksijeni sömürerek onu öptü. Öpüşmeleri oldukça tutkulu ve derin olsa da sonunda başını onun sert göğsüne koydu. Bu göğsü seviyordu. Çıplak gördüğü ilk andan beri ona bu şekilde yatmanın hayalini kurmuştu. Huzur dolu sessizliği erkeğin meraklı ses tonu bozmuşken korktuğu soru ile bir anda baş başa kaldı. Yatakta hafifçe doğrulup çıplak bedeni üzerine çarşafı çekti. 

"Ben sensizken... Bol... Bol antrenman yaptım aşkım..."   

Sonra alt dudağını dişlemeye başladı, daha anlatacakları vardı ama konuya nereden gireceğini bilmiyordu. Bildiği tek şey korkunun ecele faydası yoktu.  Gözlerini ondan kaçırarak konuşmaya devam etti.   

"Sana kendimi kanıtlayacak kadar iyi olup olmadığımı öğrenmek için çalışma odanı kullandım... Sonra... Sonra Morgananın şehrinde bir bara gidip katil perilerle karşılaşıp onları yok ettim... Son olarak da Nathan isimli bir peri ile tanıştım ve ona yarım ettim."   

Her şeyi bir seferde söylediğine memnundu. Cesur bir kız olsa da Jared'ın katil kimliği ürpermesine yetiyordu.  
 

Kızın saçlarını okşarken gözlerini kapayıp bir süre sessizliğin ve bu hallerinin tadını çıkardı. Onunla bu şekilde vakit geçirmeyeli uzun süre olmuştu. Gözlerini aralayıp merakını dile getirdiğinde sevdiği kadının yüzündeki ifadeyle derin bir nefes aldı. Bu bakışları biliyordu küçük cadısı ne zaman onu çileden çıkartacak bir şey yapsa bu ifadeyi takınırdı. Birazdan duyacağı can sıkıcı şeylere kendini hazırlamayı denerken ne olursa olsun sakin kalacağını kendine temkin ediyordu. Çıplak teni bir an için dikkatini dağıtsada sevgilisi konuşmaya başladığında toparlaması uzun sürmedi. Sessizlik sinirini bozarken''Hımmm antrenman yapıp kendini geliştirmen güzel eee başka neler yaptın? '' diye sordu. İçinden güçlü bir ses asıl konunun birazdan ortaya atılacağını söylüyordu. Nitekim öylede olmuştu. Onun ağzından antrenman odasına daldıktan sonraki cümleleri duyduğunda öfkesi tavan yapmıştı. Endişe içini alev gibi yakarken gözlerindeki duygular bir anda silinivermişti. İçindeki karanlık her şeyin üzerini örtmüştü. Kızı bileklerinden kavrayıp sert bir şekilde altına alarak bileklerinden yatağa sabitledi. Canını yakıyor olmasına aldırmadan bileklerine güç uygularken oldukça rahatsız bir pozisyonda kıpırdamasını bile engelleyip ''Ne yaptın? Sen eğitim seviyene aldırmadan katil peri avlamaya mı başladın? Lanet olası hangi mantıkla... ''  diye bağırdı.

Tutuşunu biraz daha sıklaştırdığında öfkeyle ''O antrenman odasına güvenerek mi? Öyleyse çok yanılıyorsun çünkü o oda şifre kullanmadan girildiğinde senin en son geldiğin noktanın bir üst seviyesine göre ayarlanıyor. Benim girdiğimde nasıl olduğunu hayal bile edemezsin. Çünkü o küçük beynin hala benim öldürmek için yetiştirilmiş biri olduğumu anlayamadı. ''  diye tısladı. Onu kaybetme ihtimali tüm dengesini alt üst ettiğinden oldukça acımasız davranıyor üstelik buna engel olamıyordu. Gözlerini onun gözlerinden ayırmaksızın ''Ben senin bilmediğin yasaklı lanetleri biliyorum. Geçmişimde bir çok cadıyla anlaşma yaptım. Birini büyü kullanmadan öldürmenin en az 7 yolunu biliyorum. Ama en önemlisi sizin duygusal zayıflıklarınızdan arınmayı biliyorum. Peki sen ne biliyorsun? Tegan'ın sana öğrettikleri dışında ne biliyorsun... ''  diye sordu dişlerini sıkarak.

İtiraf etmesi gereken şeyler olduğu bir gerçekti. Tek sorun bunları kelimelere nasıl dökecekti? Bu konuda hiç bir fikri yoktu. Sonuçta ise biraz düşünmenin ardından antrenmandan başlayarak anlatmaya başladı. İşin en kolay kısmı buydu. Asıl sorun katil periler ve yardım ettiği şu periydi. Tüm her şey bittiğinde bedenini saran ürpertiye engel olamadı. Jared'ın bakışlarındaki ani değişim ve duygusuz bakışlar bedenini titretirken kendini yatakta, erkeği de üzerinde buldu. Bileklerindeki tutuş öylesine sertti ki Fia'nın canı yanmaya başladı. Ama bu acıya eskiye nazaran sadece yüzünü buruşturarak yanıt verdi. Eskiden olsa acı ona çığlık attırırdı. Jared tutuşunu biraz daha sıkılaştırdığı anda bu kez acı dolu bir inleme döküldü, dudaklarından... Oldukça rahatsız olduğu pozisyondan kurtulmak için hareket etti ama Jared'ın sesi onu dondurmaya yetti. Antrenman odası ile ilgili gerçekler onu şoka sokarken içerideki durumunu ve perilerle olan savaşını anımsadı. Katil perilerle uğraşmak odada olanlardan çok daha zordu. Yinede bunu başarmıştı. Tüm konuşmaların arasında tek bir şey söyledi.

"Jared, canımı acıtıyorsun..."

Öfkesi daha da artarken içindeki korku daha da arttı. Şu an üzerinde aşık olduğu adam değil, bir katil vardı. Gözlerindeki duygusuzluk bunu gösteriyordu. Hatta bakışlarındaki soğukluk bedeninin titremesine neden oluyordu.

"Jared, seninle aramızdaki farkı elbette biliyordum sadece senin soğukluğun benim düşüncesizliğim ve sahip olduğum deli cesareti ile böyle bir şey yaptım. Ama sonuçta iyiyim, seninle birlikteyim"

Daha fazla bu pozisyonda durmak istemediği için bir büyü mırıldandı. Fiziksel olarak bu durumdan kurtulması mümkün değildi. Büyü ile odanın orta yerinde belirdiğinde üstüne geceliğini giydi. Mırıldandığı başka bir büyü ise Jared'a güçlerini geri verdi. Ne yapması gerektiğini bilmiyordu. Jared'ın üzerindeki karanlık aura geçen her saniye biraz daha artıyordu. Deli cesaretini kullanmak istercesine erkeğe yaklaşarak onu altına aldı. Dudaklarına tutkulu bir öpücük kondurduktan sonra geri çekildi.

"Bana istediğin cezayı verebilirsin aşkım ama şimdi değil, lütfen bu anı bozmayalım normale dön..."
 

Onu kaybetme ihtimali kontrolden çıkmasını sağlamıştı. Bununla birkaç kez yüz yüze kalmak zaten canını sıkan bir şeydi. Jared onu korumak için elinden geleni ardına koymazken onun bu pervasız tavırları sinirlerini tepesine çıkarıyordu. Fia'nın canını yaktığını bildiren sözlerini bile o an için umursamamıştı. Duyduğu sonraki kelimelerle  ''Ama Ölebilirdin. Daha da kötüsü amcamın eline düşebilirdin. Benim kadar iyi bir katil karşısında hiç şansın olmazdı. Senin bu yaptığın aptallıktan başka bir şey değil.'' diye bağırdı. Kızın altından büyüyle kurtulmasıyla gözlerini kapayıp birkaç saniye düşündü. Güçlerinin geri geldiğini hissettiğinde kendini yatağa attı. Öfkeliydi... Hem de katil bir peri ordusunu hiç zorlanmadan tek başına ortadan kaldıracak kadar öfkekli. Aklına gelen cezalar ya çok ağır ya da çok hafif kaldığından karar vermekte zorlanırken dudaklarına kapanan dudaklara tepkisiz kaldı.

Gözlerini açıp kızın sözlerini dinledikten sonra onu tek hamle de altına alıp güçlerini bloke ederek ''Normale dönmek? Sence kalbi olan katil halim çok mu normal? ''  diye sordu. Yüzünde karanlık bir gülümseme belirdi. Gözlerinde hala duyguları görünmüyordu. Onun dudaklarını acı verici bir şekilde öpüp ısırarak geri çekildi. Kızın gözlerine bakarak eski dilde bir lanet mırıldandı ve ''Artık dayanılmaz bir acıyla karşı karşıya kalmak istemiyorsan sözümü dinlemek zorundasın güzelim. En basidinden: sana evde kal diyip gittiğimde dışarı çıkmayı aklına getirdiğin an dayanılmaz bir acı çekmeye başlayacaksın o yüzden dediklerimi yapsan iyi olur ''  diyerek öpmeye başladı. Vücudunda gezinen ellerinde hiçbir nezaket yoktu. Onunla son derece vahşice bir şekilde yeniden birlikte olduğunda kızı kollarının arasına çekti. Saçlarına eski haline döndüğünün belirtisi olarak masumane bir öpücük kondurup ''Seni kaybetmek istemiyorum hayatım '' diyerek uykuya daldı.