| Sıkıcı Evraklar | |
|
|
Yazar | Mesaj |
---|
David Collins Cadı l Felsefe ve İmitasyon Profesörü
Mesaj Sayısı : 118 Kayıt tarihi : 24/06/12 Yaş : 31
| Konu: Sıkıcı Evraklar Paz Eyl. 29 2013, 02:11 | |
| Bir gün önceki gece karargahta ortakları ile birlikteydi. Hoş aslında ortak sayılmazlardı. Olan biten her şey bilgi paylaşımından ibaretti ve bir kaç görev. Ama o günün farkı ne görevlerdi nede bilgiler... Kafasını bir türlü toparlayamıyordu. Geçen gün üst katta olan şeyleri henüz unutmuş değildi. Aslında aklından çıkartamıyor demek daha doğru olurdu. O cadı bir anda her şeyi ile benliğini ele geçirmişti, unutmak ise hiç bir işe yaramıyordu. Cadının sözleri aklına geldiğinde yüzünde garip bir gülümseme oluştu. Aralarında olan bu duruma yorumu tam ergenlik dönemindeki bir genç gibi söylemişti. Üstelik cadının yaşının kendine yakın olduğunu biliyordu. Peki neden öyleyse aşkı böylesine hafife alıyordu? Bir dakika aşk ve Rebekah aynı cümlede kesinlikle yer almaması gereken iki kelimeydi. Aşık olduğu tek bir kadın vardı ve bir yenisini kesinlikle istemiyordu.
Sıkıcı gününe bir yenisini eklemek ve kafasını dağıtmak adına çok sevdiği sihirbazları ile ilgilenmek için akademiye gitti. Bu kelimeler sadece düşünceden ibaret olsa da içindeki ufak detay düşüncelerinde bile belli oluyordu. O ve sihirbazları sevmek bu kesinlikle kabul görmeyecek bir şeydi. Gereksizler ordusuna sadece Caitlyn'e verdiği söz yüzünden katlanıyordu. Önündeki yığınla dosyada yeni kayıtlar gözüne takıldı. Her yıl bir yenisi daha geliyordu. Aslında müttefik toplamak olarak düşünüldüğünde bu durum iyi görünebilirdi. Onun içinse sadece ayak bağına yeni bir düğümdü gelen her bir sihirbaz... Derin bir nefes alarak kağıtları kenara ittiğinde yeniden cadı takıldı aklına... Boş kaldığı her an aklına girmesi kesinlikle haksızlıktı. Ayağa kalkıp kahve makinesini çalıştırdı. Akademi içinde büyülerini sadece ders için kullanıyordu. Onun dışında sıradan bir insan dan farksızdı. Makine kahvesini hazır hale getirdiğinde koltuğunda arkasına yaslanarak dışarıyı izlemeye başladı. Bir yandan da kahvesini yudumluyordu.
| |
|
| |
Rebekah Oswald Cadı l Admin
Mesaj Sayısı : 110 Kayıt tarihi : 30/04/13
| Konu: Geri: Sıkıcı Evraklar Paz Eyl. 29 2013, 03:07 | |
| O gün karargahta yaşananlardan sonra david aklında daha çok yer edinmişti. Fırsat bulabildiği her an onu düşünüp yeniden onu arzuluyordu ve rebekah bu cadıya niye bu kadar takıldığını bilmiyordu. İlk başta bunun nedeninin tadının güzel olduğundan kaynaklandığını onu bir daha yatağa atarsa tüm sorunun çözüleceğini düşünmüştü fakat işler daha çok arap saçına dönüşmüştü. Adam tek gecelik eğlenceden tutku duyduğu geçici heves haline gelmişti. O ise bunu engelleyemiyordu. Karargahta işlerle uğraşırken onunla geçirdiği zamanlar aklına geldiğinde yüzünde bir gülümseme belirdi ama o bunu fark etmemişti. Düşüncelerini sesli mektub bıçak gibi keserken afallayıp toparlanmaya çalıştı. Duydukları onu şaşırtıp öfkelendirmekle kalmayıp aynı zamanda sevindirmişti de hoş neden sevindiğini bilmiyordu çünkü görevi akademideydi. Kimseyi şüphelendirmemek adına birkaç günlüğüne öğrenci danışmanı olarak okulda takılacaktı ve çocukların sorunlarını dinlemek en son istediği şeydi. Birçok zor göreve gözü kapalı gidebilirdi ama çocuklarla uğraşamazdı.
Daha doğrusu bunu istemiyordu yine de yapmak zorunda olduğu için kendisini bu göreve öneren kişiye içinden derin sevgi ve saygılarını! yollayıp hazırlıklarını tamamladı. Akademiye geldiğinde güvenebileceği iki kişiden ilkini yani gloria'yı görmeye gitti. Caitlyn mektubunda ondan ve davidden yardım alabileceğini söylemişti. Öğrenciler ve okuldaki profesörler konusunda en ufak fikri olmadığından kesinlikle yardıma ihtiyacı vardı. O işleri ve ritüeller yüzünden yardım edemeyeceğini bildirincede içinde garip bir heyecanla david'i aramaya koyulmuştu. Vücudunu saran beyaz gömleği siyah mini eteği elinde evraklar kapıyı çalmadan odaya daldığında onu görmenin hissettirdiği saçma duygularla ''David sonunda seni buldum. Yardımına ihtiyacım var. Sihirbazların akademiden kaybolmasıyla ilgili '' dedi.
| |
|
| |
David Collins Cadı l Felsefe ve İmitasyon Profesörü
Mesaj Sayısı : 118 Kayıt tarihi : 24/06/12 Yaş : 31
| Konu: Geri: Sıkıcı Evraklar Paz Eyl. 29 2013, 14:50 | |
| Kafasını rahatlattığı her an Rebekah'ın tatlı tenini düşünüyordu. Teni, kokusu, her şeyi ile cadı onu etkilemişti. Bu etkiden nasıl kurtulacağını ise bilmiyordu. İçmeye karar verdiği barda bir anda ortaya çıkmıştı. Gecenin sonunda sıradan olmasını beklediği bir ilişki yaşamışken sonrasında olanlar kesinlikle sınırı aşmıştı. Cadıyı düşünmemek için zorlanırken birde karargahta onun için gerçekten endişelenirken bulmuştu, kendini. Lanet olsun neler oluyordu? O en son ne zaman biri için gerçekten endişelenmişti. İşini kendi yöntemleri ile yaparken kendi canını bile hiçe sayarken Rebekah'ın o hali onu endişelendirmişti. Zaten sırf bu yüzden ondan uzaklaşmak istemişti. Ama lanet cadı buna da izin vermemişti, ne yazık ki... Tutkunun esiri olduğu anlarda ona sahip olmuş ve bundan kesinlikle fazlasıyla zevk almıştı. Keşke tadı öylesine güzel ve çekici olmasaydı. Belki, belki o zaman onu düşünmeyi bırakabilirdi. Ama lanet olsun ki işin sadece tatla alakalı olduğundan emin bile değildi. Kahvesini yudumlamaya devam ederken aklını sürekli meşgul eden cadıdan uzaklaştırmaya çalıştı ama her çabası bir şekilde bertaraf edilmişti. Canı sıkıldığından derin bir nefes alarak kendine gelmeye çalıştı. Tam o an da kapının sesi ile arkasına döndü. Karşısında hiç beklemediği kişiyi Rebehkah'ı gördüğünde elindeki kahve fincanı yere düşerek parçalara ayrıldı. Kısa süreli donuk hali onun tatlı sesi ile çözüldüğünde hızla ayağa kalktı.
"Görgü kurallarından haberin yok anlaşılan Rebekah... Ayrıca senin sihirbazlar ile ilgilenmediğini sanıyordum..."
Kısa konuşmanın ardından kızın koltuğa yerleşmesini bekledi. Baş döndürücü kokusunun her nefeste beynini uyuşturması kesinlikle haksızlık olsa da görmezden gelmeye çalışarak elindeki evrakları aldı. Koltuğa yerleştiğinde bir büyü ile kırık fincandan kurtulup masada her ikisi içinde kahve oluşturdu. Kağıtları seri bir şekilde okuduktan sonra gözlerini cadıya çevirdi.
"Kaybolan sihirbazlar dan haberim var ama henüz görev olarak önüme gelmediğinden pekte umursamadım... Sana nasıl yardım etmem gerekiyor..."
Yardım etmeye hevesli gibi görünse de içinden sihirbazlara bir kez daha lanet okuyordu. Gereksiz olmaları yetmiyormuş gibi birde Rebekah ile burun buruna olmalarına neden oluyorlardı.
| |
|
| |
Rebekah Oswald Cadı l Admin
Mesaj Sayısı : 110 Kayıt tarihi : 30/04/13
| Konu: Geri: Sıkıcı Evraklar Paz Eyl. 29 2013, 16:33 | |
| David'in yanına giderken aklındaki anılar daha baskın hale gelmiş ve dünyadan bir nevi soyutlanmasını sağlamıştı. Böylece aklından bir türlü çıkmayan cadının odasına geldiğinin farkında bile değildi. Kapıyla karşılaştığında karargahtan kalma bir alışkanlık üzerine biliçsizce açıp içeri daldığında cadının aurasının fazlalığını hissederek kendine geldi. O an herşeyi unutup birkaç saniyeliğine gülümsedikten sonra elindeki dosyaları görüp neden burada olduğunu hatırlayarak direk konuya girmişti. Sürekli arzulayıp durduğu adamın baş döndüren kokusu onu ele geçirip düşünmesini engelliyordu. Neden orada olduğunu açıkladığında david'in ilk tepkisi tüm iyi ve güzel düşüncelerinin köküne dinamit yerleştirmişti. Karşılama şekli hem şaşırtmış hem de son derece canını sıkarak sinirlerini bozmuştu. Yüzüne hiçbir ifade yansıtmamak adına derin bir nefesle duruşunu dikleştirip aklındakileri geri plana itti. Sesini düz tutmaya özen göstererek '' Görgü kuralları için zamanım yok david... Sihirbazlarla ilgilenmediğim doğru, cadıları katletmek daha çok ilgimi çekiyor bu yüzden de bu görevden bir an önce kurtulmak zorundayım. Bilmem anlatabildim mi? '' diye sordu. David'in bu tavrı onu neden bu kadar kızdırmıştı bilmiyordu. Normalde böyle bir şey umurunda olmazdı. Cadının tepkisini önemsemeksizin söyleyeceklerini sıralar öğrenmesi gereken bilgileri alır ve çekip giderdi. Şimdi ise ona laf sokmamak için kendini zor tutuyordu.
Sonunda dayanamayarak ''Ayrıca bana görgü kuranlarını hatırlatan kişinin senin gibi kaba bir cadı olması, ironik... '' dedi. Koltuklardan birine yerleşip mine eteğine aldırmaksızın bacak bacak üzerine attığında gömleğinin açık düğmelerinden göğüslerinin görünmesine aldırmaksızın eğilip yere düşen kağıt parçasını aldı. Onu masaya koyarak ''Bunun bir görev olarak önüne gelmemesine şaşırmadım. Sonuçta sen okulun korkulan profesörüsün bende bu yüzden buradayım zaten. ''diyerek odayı konuşulanların hiçbir şekilde dinlenilmemesi için david'in önlem aldığını bilse de bir kezde kendisi koruma altına aldı. ''Caitlyn bu konuda çok az kişiye güveniyor... Sana bana ve gloria'ya. O ne yazık ki ritüeller yüzünden yardım edemeyecek. Güvenilir olmayan profesörlerin bir listesi lazım bana. Bununla birlikte öğrencilerinle tanışmak istiyorum. '' dedi.
| |
|
| |
David Collins Cadı l Felsefe ve İmitasyon Profesörü
Mesaj Sayısı : 118 Kayıt tarihi : 24/06/12 Yaş : 31
| Konu: Geri: Sıkıcı Evraklar Paz Eyl. 29 2013, 23:59 | |
| Rebekah'ın odaya ani girişi ile afallamasına engel olamadı. Öylesine şaşkındı ki elindeki kulplu bardağı bile yere düşürmüştü. O an tüm düşünceler beynini ele geçirirken kendi içinde cadının varlığının nedenlerini çıkarmaya çalıştı. Lanet olası cadı sürekli aklını meşgul etmesi yetmiyormuş gibi birde neden karşısına çıkmıştı. Karmaşık duyguları ve en çokta kendine olan öfkesi nedeniyle kızı tersledi. Aslında bu durum normaldi. Çünkü bu şekilde kapıdan içeri giren davetsiz misafirleri asla hoş görmezdi. Kızın tavrına gösterdiği tepkiden sonra elindeki evraklara göz attı. Evrakları alırken gözleri hiç istemese de Rebekah'ın harika vücudunda gezdi. Kızı sanki seyretmiyor gözleri ile soyuyor gibiydi. Harika tenini gözler önüne seren kıyafeti görmezden gelmeye çalışarak kendini önündeki evraklara verdi. İşe yaramazlar ordusunun varlığı yeterince sorunken bir de yoklukları ile uğraşmaları ciddi anlamda canını sıkıyordu. En çokta bu işte Rebekah ile birlikte çalışmak sinirine dokunuyordu. Kızın laf sokmasını dinledikten sonra ona cevap verme gereği bile duymadı. Ergen veletler gibi laf dalaşı şu an yapmak istediği en son şeydi, yapmak istediği yegane şey bu işin hemen bitmesiydi. Bu yüzdende detaylı bir şekilde evrakları inceledi. Bir yandan da Rebekah yüzünden yarım kalmış kahve keyfine devam ediyordu. Uçuşan kağıt sesleri ile başını cadıya çevirdiğinde kıyafet yüzünden verdiği frikikler ağzını sulandırırken yokmuş gibi davranmak istercesine yeniden önüne döndü. Ama varlığını yok saymak hiçte kolay değildi. Çünkü aldığı her nefeste onun tatlı egzotik kokusu ciğerlerine işliyordu. Kızın önüne koyduğu kağıda bakarak derin bir nefes aldı ardından her şeyi boşlayarak işine konsantre oldu, bunda zorlansa da başarılı olduğunda konuşmaya başladı.
"Belki de sihirbazların eğitimi konusunda zaten görevde olduğum için akademi dışından birine görev vermek istemişlerdir."
Bu kısa açıklamadan sonra kendini tamamen işine vermişti. Kızın tatlı sesi ile söylediklerini dikkatlice dinlerken burnuna dolan koku hala kendini hissettirse de şimdilik bunu göz ardı edebildi. Cadının sözleri karşısında ayağa kalktı ve odadaki bulunan çekmeceli dolaplardan bir kaç dosya çıkardı. Akademideki tüm profesörlerin listesinin olduğu dosyanın sayfalarını karıştırırken eline aldığı kalemle kendine göre şüpheli görünen profesörlerin köşesine bir tik attı. Hemen ardından dosyayı ona uzattı.
"Al bakalım istediğin her halde böyle bir şey, bu dosyada tüm akademi profesörleri var. İşaretlediklerim ise benim gözümde güvenilmez olanlar, tabi istersen diğerlerini de inceleyebilirsin. Sihirbazlara gelince onlarla istediğin kadar görüş bir kaç gün onlardan uzak kalırsam özlemeyeceğime eminim, güzelim..."
| |
|
| |
Rebekah Oswald Cadı l Admin
Mesaj Sayısı : 110 Kayıt tarihi : 30/04/13
| Konu: Geri: Sıkıcı Evraklar Ptsi Eyl. 30 2013, 00:42 | |
| Genel olarak en zor anlarda bile sakinliğini koruyan biri olarak böyle bir duruma tepkisiz kalamamıştı. Bu garipti. Onun tarafından azarlanmak canını sıkmıştı ve kesinlikle geri kalmayı düşünmeyerek oda karşılık vermişti. Üstelik bir çocuk edasıyla laf dalaşına girmek asla yapmayacağı bir şeydi lakin bıraksalar şuan david ile sabaha kadar tartışabilirdi. Tavırları , davranışları ve küstah cevapları rebekah'ı deli ediyordu. Normalde en kolay yaptığı soğuk kanlılığını koruma işinde oldukça zorlanarak koltuklardan birine yerleşip istediklerini dile getirdiğinde onun bu anlamsız tavırlarından bir an önce vazgeçmesini umuyordu. David ile daha önce de çalışmışlardı. O zamanlar kesinlikle böyle biri değildi. Ne olduğunu bilmiyordu ama bir şey olmuş ve bu cadının tavırlarını etkilemişti. Bu şey her neyse david üzerindeki etkisi hiç hoşuna gitmemişti. Onun kimse yokmuş gibi davranıp hiçbir lafına karşılık vermemesi iyice çileden çıkartırken sabırla bekledi. Bekleyişi kısa sürmüş gıcık cadı eline verdiği bir kağıt ve söylediği birkaç cümleyle resmen kendisini başından savmıştı. Derin bir nefes alıp sakin kalmaya büyük bir çaba harcayarak ''Bu arada bana okuldaki gizli geçitleri göstermeni istiyorum. Sadece profesörlerin bildikleri ile birlikte öğrencilerin şans eseri bulup macera olabilsin diye dalabilecekleri kolay bulunan geçitleri...'' dedi.
Konuşma esnasında ve sonrasında cadının başını evraklardan kaldırmaması bardağı taşıran son damla olmuştu. Hızla yerinden kalkıp onun yanına giderek bir büyüyle masadaki tüm kağıtları yok edip masaya oturarak bacak bacak üzerine attı. Sinirliydi ve bu bakışlarına da gayet rahat yansıyordu. Kaşlarını çatarak ''Öncelikle bir konuda anlaşalım david. Aramızda ne olmuş olursa olsun ben konuşurken yüzüme bak. Diğer türlüsünü kendime yapılmış bir saygısızlık sayarım ki görgü kuralları konusunda bana ahkam kesen biri olarak bu konuda haklı olduğumu eminim biliyorsundur'' diye isyan etti. Cadı kendisine bakınca onun üzerine eğilip ses tonunu ayarlamaya çalışarak '' Sonunda dikkatini çekebildim demek bu güzel. Ben odada yokmuşum gibi davranıyordun da.'' diye kızdı.
| |
|
| |
David Collins Cadı l Felsefe ve İmitasyon Profesörü
Mesaj Sayısı : 118 Kayıt tarihi : 24/06/12 Yaş : 31
| Konu: Geri: Sıkıcı Evraklar Ptsi Eyl. 30 2013, 15:00 | |
| Ona yardım etmeye karar vermişken sonunda tüm diğer unsurlara rağmen kendini işe verebildi. Göz attığı evraklardan ve Rebekah'ın istekleri doğrultusunda ona istediği şeyi vermek için yeni bir dosya çıkardı. Dosyadaki profesörlere odaklı bir şekilde çalışmak ona iyi gelmişti. Şayet şu an Rebekah'a bakmak hiç iyi bir fikir değildi. Onu görmüyorken bile arzulayan bedeni yanı başında duran tatlı tene kesinlikle karşı koyamazdı. Sonunda evrakla işi bittiğinde onu cadıya uzattı. Bir nevi başından savmaya çalıştığını biliyordu lanet olsun zaten yapmaya çalıştığı şey buydu, ondan kurtulmak... Cadı gitmezse yeniden onunla olması kaçınılmazdı ve bu giderek durumu içinden çıkılmaz bir hale sokardı. Sanki hiç bir zaman sonu olmayacakmış gibi... Cadının yeni bir isteği ile yeniden yerinden kalktı. Akademinin planlarının olduğu kalın bir dosyayı çıkardı ve bir önceki gibi ona da işaretler koydu.
"Bunlar da istediğinin diğer şeyler güzelim..."
Konuşmasından sonra Caitlyn'in evraklarına yeniden göz attı. İş odaklı olduğu için görevini yapan kişilik her şeyin mükemmel olmasını istiyordu. Evrakların ani yok oluşu ile bir anlığına dondu. Hemen ardından cadının hareketlerini ona bakmıyor olmasına rağmen tahlil etti. Bir anda açılan bacaklar ile Rebekah önüne oturmuştu. Duyduklarından sonra derin bir nefes alarak başını kaldırıp kıza baktı. Şu anki oturuşu ile oldukça baştan çıkarıcıydı. Ona doğru eğildiğinde ortaya çıkan göğüsler ile arzusu bastırılamayacak hale geldi.
"Tamam az önce kabalık yaptığım farkındayım, üzgünüm..."
Yarım yamalak kurduğu özür cümlesinden sonra Rebekah hala duruşunu değiştirmediği için tutkudan kararan gözlerle kızı kolundan kendine doğru çekti. Rebekah'ın bacakları iki yana açılmış bir şekilde kucağına yerleşmişken cadıyı saçlarından kavrayıp öpmeye başladı. Az önce görmesi bile onu tahrik eden göğüsleri sıkmaya başladığında bir eli yavaşça bacak arasına ilerledi. Öpüşme giderek derinleşirken ne yaptığının farkına vararak onu üzerinden indirdi. Ani bir şekilde ayağa kalktığın da ne diyeceğini bilemedi. Üzerini düzelttikten sonra saate baktı.
"Az önceki şey için her neyse... Sana iyi şanslar benim gereksizlerle ders saatim geldi, sonra görüşürüz Rebekah..."
| |
|
| |
Rebekah Oswald Cadı l Admin
Mesaj Sayısı : 110 Kayıt tarihi : 30/04/13
| Konu: Geri: Sıkıcı Evraklar Ptsi Eyl. 30 2013, 19:14 | |
| Onun kendisinden özür dilemesiyle iç çekip sakinleşmeye çalıştı. Duruşunu bozmadan ''En azından bunun bilincindesin'' dedi. Bu sırada kolundan çekilmesiyle dengesini kaybetmiş ve kendini david'in kucağına bacaklarını iki yana açarak yerleşmiş şekilde bulmuştu. Şaşkınca cadının tutkudan kararan gözlerine bakarken neden olduğunu bilmediği bir nedenle heyecanlanarak ''Ben... Sen bir an çekince dengemi...'' açıklaması dudaklarına kapanan dudaklarla son bulmuştu. Önce şok olmuş ardından da bu öpücüğün tadını çıkartarak ona karşılık vermişti. Elleri sürekli arzuladığı bedende gezinirken kendini kısa sürede kaybetmişti. Bedeninde gezinen eller, kadınlığındaki dokunuşlarla inlerken öpücükte gittikçe derinleşmişti. Kendini tamamıyla ona teslim ettiğinde cadının kendisini bir anda itmesiyle afalladı. David'in hızla kalkıp söylediği saçmalıkları algılaması zaman almıştı. Ne dediğini anladığında az önce kaybolan siniri kat kat fazla bir şekilde geri gelmişti. Gıcık cadı giderken ''Dur bir dakika'' diye onu durdurdu. Hızlı adımlarla yanına gidip onu duvara yaslayarak bir büyüyle hareket yeteneğini elinden alıp dudaklarına kapandı.
Elleri erkeğin bedeninde baştan çıkartan bir şekilde gezinirken bedenini bedenine yasladı. Dudakları onun dudaklarından boynuna kayarken pantolonunun düğmelerini açıp erkekliğini okşamaya başladı. Kapıyı bir büyüyle mühürlemişti. Boynuna küçük ısırıklar kondurup bedenini onun bedenine sürterken erkekliğini okşamayı bir an olsun kesmemiş aksine hareketlerini hızlandırmıştı. Öpüşleri göğsüne ilerlerken cadının inlemeleri kulaklarına harika bir melodi gibi geliyordu. Onu dayanamayacağı ana getirdiğinde geri çekildi. Kendi üzerini düzeltip sinsice gülümseyerek ''İyi dersler profesör'' diyerek göz kırptı. Kapıya doğru ilerlemeye başladığında david'in hareket yeteneğini geri vermişti. Kapıya giderken ''Dersin sonuna doğru öğrencilerle tanışmak için dersliğe geleceğim. Ben gelmeden sakın sınıfı dağıtma david.'' demeyi ihmal etmedi.
| |
|
| |
David Collins Cadı l Felsefe ve İmitasyon Profesörü
Mesaj Sayısı : 118 Kayıt tarihi : 24/06/12 Yaş : 31
| Konu: Geri: Sıkıcı Evraklar Ptsi Eyl. 30 2013, 21:27 | |
| Sonunda tutkusuna yenik düşerek onu bileğinden tutup kendine çekmişti. Cadı ani çekilme karşısında şaşkınlıkla açıklamaya yaparken onu öpmeye başladı. Açıklama dinleyecek durumda değildi. Bedeninde arzu tavan yapmışken kendini tutamayarak onu öpmüştü. Kızın saçlarını kavrayıp onu kendine daha çok çekerken yumuşak teninde ellerini gezdirdi. Ama bir kaç saniye sonra durumu fark ederek bunda vazgeçti. Onu bırakıp hızlı bir şeyler düşündü. Gereksizler ordusunu o an için kullanmak en iyi çözüm gibi gelirken gitmek için ayaklandı. Cadının tek bir cümlesi ise onun durmasına neden olmuştu. Kendini bir anda duvara dayalı bir şekilde bulduğunda hareket etmek istedi ama hareketleri engellenmiş bir şekilde hiç bir şey yapamadı.
"Rebekah bunun anlamı..."
Kurmaya çalıştığı cümle ateşli dudakların dudaklarına kapanması ile kesildi. Öpücüğe tutkusu hala taze olduğundan hiç düşünmeden karşılık verirken bedenini hareket ettirmeye çalıştı ama hala başarılı olmamıştı. Boynunda hissettiği dudaklarla derin bir nefes alırken erkekliğinde dokunuşlar yüzünden inlemeye başladı. Bedeni alev almış Rebekah'ı parçalara ayırmak isteyen bir yaratıktan farksızdı.
"Rebekah, bu kadar yeter..."
Yeni bir inleme dudaklarından dökülürken bir anda cadı uzaklaştı. Üzerini düzeltirken söylediklerinin ardından yüzünde karanlık bir ifade belirdi. Gözleri tutku yüzünden kararmıştı. Hareket yeteneğini kazandığı anda ona doğru adım atarak cadıyı kendine çekerek dudaklarına kapandı. Kısa sürede onu iterek masaya doğru götürdüğünde masaya uzanmasını sağladı. Gömlek düğmeleri ile uğraşmadan onu parçalara ayırdı. Göğüslerini çıplak bırakıp birini emmeye diğerini sertçe sıkmaya başladı. Göğüs ucunu acı ve zevk karışımını ona tattırmak için ısırdı. Diğer göğsüne de dudakları ile ayı ilgiyi gösterdikten sonra eli aşağı doğru indi. Eteği iyice yukarı kıvırıp çamaşırını yırttı. Hemen ardından kızın içine sertçe girdi. Sert ve hızlı bir şekilde ona sahip olurken kendini tamamen kaybetmişti. Bedeni sonunda rahatladığında kızın üzerine yığıldı. Her nefeste kızın tatlı kokusu ciğerlerini doldururken bu işin sonunu düşünmeyi o an için bıraktı. Bedeni onu istiyordu bu yüzden bir kez daha onunla yakından ilgilenecekti. Bir büyü ile masayı yatağa çevirdiğinde kızın yeniden üstüne çıktı.
"Ben henüz doymadım..."
Bu tek ve kısa cümleden sonra onun yeniden dudaklarına kapandı. Elleri harika ve yumuşak tende baştan çıkarıcı bir şekilde gezinmeye başlamıştı.
| |
|
| |
Rebekah Oswald Cadı l Admin
Mesaj Sayısı : 110 Kayıt tarihi : 30/04/13
| Konu: Geri: Sıkıcı Evraklar Salı Ekim 01 2013, 15:43 | |
| İntikam soğuk yenir lafını kim söylediyse kesinle doğru söylemişti. David'in önce öpüp sonra kendisinden kaçarcasına gitmeye kalkması önce afallatmış sonra sinir küpü olmasını sağlamıştı. Bu gıcık cadının sorunu neydi gerçekten merak ediyordu. Derin bir nefesle onun kendisine yaptığının aynısını yapmak için harekete geçti. O bu konuda biraz daha acımasız davranarak onu dayanamayacağı ana getirip bırakmıştı. Bu kendisi için de oldukça zor olmuştu çünkü onu baştan çıkartırken kendisi de çok fazla tahrik olmuştu lakin öfkesi tutkusundan daha ağır basmıştı. David'in tavırlarına sinirle burnundan solur hali kendini onun kollları arasında bulduğunda son buldu. Dudaklarına kapanan dudaklara hiç düşünmeden karşılık verirken tüm dengesi alt üst olmuştu. İki dakika önce onun davranışları yüzünden sabaha kadar laf sokabilecek durumdayken şuan her şeyi unutmuş bir sekilde kendini ona teslim etmişti. Böyle bir şey başına ilk kez geliyordu ve bu durum oldukça garipti.
Kendini onun yönlendirmesiyle masada bulduğunda bedenindeki dokunuşlarla kendinden geçmiş durumdaydı. Elleri cadının bedeninde gezerken göğüslerinde onun dudaklarını hissettiğinde inlemeleri daha da artmıştı. Buna daha fazla dayanamayacağını belliydi. Onu sertçe içinde hissettiğinde çığlık attı. Her bir vuruşta dudaklarından onun adı ve inlemeler dökülürken tutturdukları harika uyumla zevkin doruklarına ulaşıp rahatladığında nefesini nefese üzerine yığılan adama baktı.
Aklı karışmaya başlamıştı. Şuan ne hissettiğinden bile emin değildi. Gözlerini kapayıp nefesinin düzelmesini bekledi. Altındaki sert masa bir anda yerini yumuşak yatağa bıraktığında üzerinde hissettiği bedenle gözlerini aralayıp david'e baktı. Cadının sözlerinden sonra tek kaşını kaldırıp anlamaya çalışır bir şekilde ona baktı. Yanından gitmesini hiç istemese de '' Bende doymadım ama yetişmen gereken bir ders olduğunu unutuyorsun sanırım'' dedi. Oluşan kısa sessizlik sonrası dudaklarına kapanan dudaklara tutkuyla karşılık verdi. Az önce de dediği gibi henüz bu tene ve tada doyamamıştı . Sanırım asla da doyamayacaktı çünkü tuhaf olsa da sürekli onu yeniden ve yeniden arzuluyordu.
| |
|
| |
David Collins Cadı l Felsefe ve İmitasyon Profesörü
Mesaj Sayısı : 118 Kayıt tarihi : 24/06/12 Yaş : 31
| Konu: Geri: Sıkıcı Evraklar Salı Ekim 01 2013, 23:47 | |
| Rebekah'ın baştan çıkarıcı hareketleri yüzünden zaten yoldan çıkmaya meyilli olan bedeni arzudan deliye dönmüştü. Kızın umursamaz bir şekilde gitmeye kalkmasıyla onu kendine çekti. Arzusu tavan yapmış bir şekilde onu öperken masaya yatırıp üstüne çıkması fazla uzun sürmedi. Hiç bir şekilde kibarlık göstermiyordu. İstediği bu tatlı bedene bir an önce sahip olma isteği ile üstündekileri parçaladı. Dolgun göğüslerine dişlerini geçirdiğinde ise sertçe içine girdi. Bedeni tatmin olduğunda nefes nefeseydi. Kızın üstüne yığıldığında kendini toparlayabilirdi ama tatmin olsa bile ona doyduğunu sanmıyordu. Kendini ondan kaçırmak istemişti ama cadı izin vermiyordu. Ondan kaçmayı sonrada düşünebilirdi. Ama şimdi bu kadar yakın bir haldeyken ondan uzaklaşmak hiçte kolay değildi. Masa rahat bir yatağa dönüştüğünde onun üzerine çıktı. Doymadığını ona söyledikten sonra dudaklarını öpmeye başladı. Öpücüklerin arasında duyduklarıyla hafifçe doğrulup onu bileklerinden yatağa sabitledi.
"Gereksizleri şu an önemsemiyorum ve seni istiyorum..."
Bu konuşma ile onu yeniden öpmeye başladı. Bileklerini canını acıtacak şekilde sıkarken öpüşme giderek derinleşti. Bileklerini bıraktığında elleri harika tende gezerken az önce Rebekah'ın üzerinde kalan her şeyi çıkardı. Artık kız çırılçıplaktı ve her bir santimi tadına bakması için onu bekliyordu. Önce boynunu ısırmaya başladığında hemen ardından emmeye başladı. Bir eli ise sürekli olarak kadınlığı ile ilgileniyordu. Dudakları göğsüne indiğinde bir tanesini ağzına aldı. Hızlı bir şekilde emiyor ısırıyor ve acı verdiğini hissettiği anda tatlı tatlı emiyordu. Her iki göğsü ile uzun süre ilgilendiğinde öpücükleri göbeğinden aşağı doğru kaydı. Kadınlığındaki dokunuş yüzünden Rebekah çığlıklar atmaya ve kıvranmaya başlamıştı. Erkekliği için deli olduğunun farkına vardığında onu yeniden bileklerinden kavradı, bir süre üzerinde durup sadece erkekliğini ona sürttü. Yakıcı dokunuş yüzünden Rebekah'ın bedeni daha fazla kasılmaya ve istediğini alamadığı için daha fazla acı çekmeye başlamıştı. Sonunda kendi de bu tatlı işkenceye dayanamadığı için kızın içine sertçe girdi. Ama hareketleri sertliğine rağmen oldukça yavaştı. Ona yavaş yavaş tadını çıkara çıkara sahip olmaya başladı, ta ki arzu galip gelip tekrar hızlanacağı ana kadar... Bu olduğunda hızlı bir şekilde hareketlerini sürdürdü. Rebekah, çoktan rahatlamıştı ama o hala rahatlamanın kıyısında bile değildi. Cadı ikinci kez rahatladığında sonunda kendini serbest bırakarak onun üzerine yığıldı. Kendini yana attığında nefesi kesilmişti bedeni yorgunluktan kıvranıyordu ve aynı şekilde cadının da kendinden farkı yoktu.
"Bu kesinlikle mükemmeldi, harika bir tadın var... Rebekah..."
| |
|
| |
Rebekah Oswald Cadı l Admin
Mesaj Sayısı : 110 Kayıt tarihi : 30/04/13
| Konu: Geri: Sıkıcı Evraklar Çarş. Ekim 02 2013, 13:50 | |
| Masada onunla geçirdiği uzun dakikaların yetmemesi aklını karıştırmaya başlamıştı. Bu durumun geçici heves olduğu konusunda ciddi şüpheleri oluşmuştu çünkü onu hala arzuluyordu. Her şey bir barda tek gecelik bir eğlenceyle başlamış olsa da sonu bir türlü gelmemişti. Hislerinin karıştığını hissediyordu ve bu hoşuna gitmemişti. Bedenindeki tepkileri takip etmekte zorlanır olmuştu. Buraya gelirken nasıl heyecanlandığını, anlam veremediği sevincini sonunda bir anda sinirlenip yine bir anda nasıl sakinleştiğini hatırladıkça sıkılıyordu. Tuhaf bir şeyler oluyordu. Hayatını karıştırabilecek ölçüde büyük şeyler... Bunun ne olduğuyla ilgili hiçbir fikri yoktu. İçindeki tutkuya engel olamıyordu ve çoğunlukla kendini hislerine teslim ediyordu. İşkolik bir cadı olarak tatmin olduktan sonra toparlanıp gitmek yerine ona olan arzusunun esiri olarak öpücüğe yorgun olmasına rağmen karşılık vermesi ise ayrı bir olaydı. Bileklerinden yatağa sabitlendiğinde duydukları şehvetli bir gülümsemeye neden oldu. Dudaklarına kapanan dudaklara büyük bir tutkuyla karşılık verirken bileklerinin acısıyla karışık zevkle inledi. İlişkilerde kontrolün elinde olmasını seven biri olarak david'le olan birlikteliklerinde bunu problem etmiyordu. Onun baştan çıkaran dokunuşları ile öpücükleri inlemelerinin artmasını sağladı.
Bir süre sonra onun altında çığlık atıp zevkten kıvranmaya başlamıştı. Deli gibi erkeği isteyen bedeni istediğine ulaşamadığı için acı vermeye başlamıştı. Nefes alış verişleri oldukça sıklaşmış bir şekilde cadının tatlı işkencesine maruz kalmaya devam ederken bu durumun bir an önce bitmesini istiyordu. Onu içinde hissettiğinde dudaklarından cadının ismi dökülmüştü. İşkence bitti diye düşünürken david'in yavaşlığı çıldırtmaya başlamıştı. İnlemeler ve çığlıklarla mükemmel ana ulaşıp rahatladığında oldukça yorgundu.
Cadının sert vuruşlarına devam etmesiyle kendini toparlayamadan bir süre sonra inlemeleri yeniden odayı doldurdu. İkinci kez doruğa ulaştığında kılını kıpırdatıcak hali kalmamıştı. Nefessiz kaldığı için sık ve derin nefesler alırken duyduklarıyla gülümseyip başını erkeğin göğsüne koyarak ona sarılıp gözlerini kapadı. Yorgun bir sesle ''Senin de muhteşem bir tadın var david ve haklısın bu gerçekten harikaydı ''dedi.
| |
|
| |
David Collins Cadı l Felsefe ve İmitasyon Profesörü
Mesaj Sayısı : 118 Kayıt tarihi : 24/06/12 Yaş : 31
| Konu: Geri: Sıkıcı Evraklar Çarş. Ekim 02 2013, 16:14 | |
| Tutkusu devreye girdiğinde mantığı devre dışı kalmıştı. Mantığı hiç bir şekilde Rebekah ile olmasını istemiyordu. Hatta ondan olabildiğince uzakta olmasını... Bunu denememiş değildi ama tüm denemelerine rağmen cadıyı arzu dolu bir bedenle koynuna almasına engel olamamıştı. Önce arzudan delirmiş bir halde onunla hızlı bir şekilde masada birlikte olmuştu. Ama bu yetmemişti. Mantık tamamen devre dışı kaldığında bedeninin isteklerine evet demek daha kolay oluyordu. Bu yüzden onunla yeniden rahat yatakta birlikte olduğunda bunu yavaşça ve tadını çıkara çıkara yaptı. Elbette bu yavaşlık içinde bile sert olmaktan vazgeçmemişti. Cadının bedenindeki her ısırık izi teninde kızarık, her dokunuş bir morarmaya sebep olmuştu. Onu arzudan deli etmesi kendisi için yalvarır hale gelmesini, her şeyi ile kendini ona açılmasını istemişti ve bu olmuştu da... Her şey bittiğinde mükemmel bir sevişme yaşamış ve bu olanlara kendince bir yorum yapmıştı. Rebekah'ın da düşünceleri bundan farklı değildi. Cadı, başını göğsüne koyup kendine gelmeye çalışırken oda bir elini kızın beline diğer elini saçlarına koydu. Kendisi de nefes nefese olsa da Rebekah'ın durumunun daha kötü olduğunu biliyordu. Neden yaptığını bilmeden cadının saçlarını okşamaya başladı. Sanki az önceki vahşi sevişmeden sorumlu değilmiş gibi masum bir sevgiyle cadının saçlarını okşuyordu. Bu durumu idrak etmesi ile içinde bir şeyler tepetaklak oldu. O, en son ne zaman bir bedenden istediğini aldıktan sonra böylesine bir sevgi gösterisi göstermişti. Bu, bu hiç mantıklı değildi. En son karısı ile bu halde aynı yatağı paylaşmıştı ki bu durum yüzyıllar önceydi...
Mantığının devreye girmesi ile kendine lanetler okudu. Onunla görüşmek bile tehlikeli iken bu şekilde birlikte olmak kesinlikle ateşle oynamaktı. Yatakta çıplak bir şekilde bu halde uzanırken mantığının kelimelerini kullanmak ne kadar doğruydu? Bu da kendini ateşe atmakla aynı şeydi, her halde... Yani görmezden gelmeye çalıştığında olanlar ortadaydı. Bir süre sessizliğin tadını çıkardığında doğru kelimeleri aradı.
"Rebekah, seninle bu şekilde olmak güzel ama ikimizinde bir işi var ve burası benim ofisim.. Birileri gelmeden toparlanmalıyız.."
Bu konuşma ile onu üzerinden çekip yerlerini değiştirdi. Kendini tutamadığı için dudaklarına tutkulu bir öpücük verdi, neredeyse onunla yeniden birlikte olacak enerjiyi toplamış olduğunu fark etmesi onu dehşete düşürdü. Kıyafetlerini giydikten sonra Rebekah'a hazırlanması için vakit tanıdı. Ondan istediğini son şeyi anımsayarak bir cümle kurdu.
"Ben gereksizleri... Yani sihirbazları ders bitiminde senin için hazır hale getiririm..."
| |
|
| |
Rebekah Oswald Cadı l Admin
Mesaj Sayısı : 110 Kayıt tarihi : 30/04/13
| Konu: Geri: Sıkıcı Evraklar Çarş. Ekim 02 2013, 18:07 | |
| Yorgunluktan ölüyordu ama halinden memnundu. Bedeni geçirdikleri sürelerin sonunda oluşan morluklara rağmen çok fazla zevk almıştı bu yüzden hiçbir şeyi aceleye getirmeye niyeti yoktu. David'in yanından henüz gitmek istemiyordu bu nedenle de bir büyüyle toparlanabilecekken normal bir şekilde kendine gelmeyi bekledi. Başı onun göğsünde tatlı koyup baş döndüren kokusunu ciğerlerine doldururken bıraksalar uzun bir süre bu şekilde kalabileceğini fark edip sıkıntılı bir nefes aldı. Saçlarındaki dokunuşlar garip bir huzur verirken gözlerini kapayıp bu anın tadını çıkardı. Huzur... Pek sık bulabildiği bir şey değildi. Sadece intikamını almak adına yaptığı katliamlardan sonra birkaç dakikalığına yakalayabildiği değerli bir şeydi. Şimdi hiçbir şey yapmadan bunu hissedebiliyor olmak şaşırtıcıydı.
Bu cadıda anlamadığı ne vardı böyle? Gözlerini kapamış sessizliğin tadını çıkartırken duyduklarıyla gözlerini aralayıp iç çekti. Doğruydu ikisininde yapması gereken işler vardı mantığı onunla aynı fikirdeydi ama yine de gitmek konusunda bir acelesi yoktu. Söylediği sözlerden sonra cadı onu altına aldığında dudaklarındaki dudaklara tutkuyla karşılık verdi. O hazırlandıktan sonra kendide bir büyüyle hazırlanıp''Yardımın için teşekkür ederim david. Çocuklarla tanışmak için sabırsızlandığımı söyleyemeyeceğim yine de saol önceliğim profesörler olacak '' dedi. Herşey bir büyüyle eski haline dönüp kapıdaki mührü kaldırdığında içeri daha önce hiç görmediği yakışıklık bir cadı dalmıştı.''Ders programında bir değişiklik yapılmış'' diye lafa dalan mavi gözlü siyah saçlı son derece yakışıklı cadıyı kısa süre süzdü.
Normalde ilgilenip yatağa atacağı bir tipti fakat şuan sadece işiydi. David'in yanındayken nedense pek ilgisini çekmemişti. Gözlerinde yeni gelen cadının arkası kendisine dönüp olduğu için sadece david'in görebileceği tehlike parıltıları görünüp kayboldu. Yüzüne tatlı bir gülümseme yerleştirdiği esnada hedefi onu fark etmişti. Oldukça nazik bir şekilde ''Bizi bu güzel bayanla tanıştırmayacak mısın profesör'' dediğinde yüzündeki tatlı gülümsemeyle ''Adım Ashleyn... Yeni öğrenci danışmanıyım. '' diyerek elini cadıya uzattı. Üzerindeki seksi elbise yüzünden adamın dikkati dağılmıştı bu yüzden elini sıkması zaman aldı. ''Bende henry bu okulda profesörüm. Okulumuza hoş geldiniz. Dersim iptal olmuş size etrafı gezdirmeme ne dersiniz?'' diye sorduğunda cadı bilgi edinmek için ilk hedefinin ayağına gelmesine gülümseyerek ''Harika olur. Bende okulu gezmek istiyordum '' dedi ve kendine uzatılan kola girerek cadının odasını terk etti.
| |
|
| |
| Sıkıcı Evraklar | |
|