| Yem | |
|
|
Yazar | Mesaj |
---|
Colin Dread Sihirbaz
Mesaj Sayısı : 235 Kayıt tarihi : 23/02/13 Yaş : 33 Lakap : Fear
| Konu: Yem Paz Ekim 13 2013, 00:20 | |
| Hayatındaki karmaşa sinirlerini bozuyordu. Her şey nasıl da bir an da altüst olmuştu. Bu karmaşadan kurtulmak içinse yapabileceği hiç bir şey yoktu. Çünkü bu durum öncekilerle aynı değildi. Daha önce olan her kaosun sorumlusu kendisiydi ve istediği an buna bir son verebiliyordu. Kendi içindeki savaş ise kesinlikle böyle bir şey değildi. Kendini suçlu hissediyordu. Nasıl ve neden olduğunu henüz biliyordu. Tek bildiği karalık yanının kafasına göre istediğini yapıyor olduğuydu ve o halde en çokta Isabel'e zarar veriyordu. İşte bu kendisini suçlu hissetmesinin en önemli nedeniydi. Daha ilk günden ona gitmesini söylemişti ama meleği onu bırakmamıştı. Buna elbette memnun olmuştu. Tabi meleğini içinde daha büyük bir şeytanla baş başa bırakmak zorunda kaldığını düşünmediği zamanlarda. İşte burada olmasının asıl nedeni buydu, aslında bir şeyleri unutmak. Ardarda içtiği içkilerden sonra belki eve giderse sızdığında meleğine zarar vermeyebilirdi. Lanet olsun bu nasıl bir şeydi?
İçkileri sıralarken bir anda kolunda bir acı hissetti. Yanında birinin olmadığını biliyordu ama acı keskindi, çok geçmeden de kendinden geçti. Gözlerini açtığında elleri ve ayakları bağlı olmadığı halde hareket edemiyordu. Neler olduğunu öğrenmeye çalışırken bir aç kişinin konuştuklarını duydu. İçlerinden bir tane 'Bu sihirbaz çok işimize yarayacak, daha önce gücünü görmüştüm' dedi. O an nasıl bir belaya bulaştığını anladı her halde kendini bir cadının elinde bulacaktı ya da bir perinin yanında... O an için hayata tamamen boş verdi. Isabel, kendi olmadan çok daha mutlu olabilirdi ve lanet olsun ki daha iyi birilerini hak ettiğini biliyordu.
"Her beyler... Hiç bir cadının ya da perinin kölesi olmaya niyetim yok o yüzden beni öldürseniz de sorun olmaz..."
"Bize canlı lazımsın, korku efendisi... Sen bir cadı ile anlaşmamız için yeterli yemsin..."
"İşte bu harika... Başıma daha kötüsü gelemez diye düşünmek sadece büyük bir kandırmaca..."
| |
|
| |
Jared/Keiro Su Perisi
Mesaj Sayısı : 164 Kayıt tarihi : 10/02/13 Yaş : 36 Lakap : Jared
| Konu: Geri: Yem Paz Ekim 13 2013, 20:22 | |
| Antrenman odasındaki düzenlemelerini bitirdiğinde derin bir nefes alıp vücudunu esnetti. Yeni düzeneğin çalışmasını test etmeye gelmişti sıra. Bu işin en sevdiği kısmıydı. Silah masasından kullanıcağı silahları seçerken telefonu çalmıştı. Arayan muhbirlerinden biriydi. Fazla bekletmeden cevap verdi. Duydukları dişlerini sıkmasını sağlarken elindeki bıçağı sinirle henüz sistem çalışmadığı için sabit olan hedefe fırlattı. Soğuk bir sesle ''Bana o perilerin yerini bir an önce bulmanı tavsiye ederim yoksa bugün yaşadığın son gün olur.'' diyerek konuşmayı sonlandırdı. Sinirli bir şekilde sistemi çalıştırıp öfkesini kontrol altında tutmaya çalışarak etaplara başlamıştı. Etabın ortalarında ise kendisini tamamen kaybedip karanlığın kontrolü altına girmişti. Öfke bedenini bir zehir misali ele geçirirken hareketleri seri, saldırıları daha acımasız bir hal aldı. Parkuru tamamladığında bedenine giren keskin acıyla dizlerinin üzerine çöktü. Yaralanmıştı ama yarası böyle bir acı yaratacak kadar derin değildi. Bir şeyler oluyordu. Ne olduğunu bilmiyordu fakat her ne oluyorsa kötü bir şeydi. Gözlerini kapayıp derin nefesler alırken yeniden telefonu çalmıştı. Öğrendiği teknikle acıyı geri plana iterek çağrıyı cevapladı. Öğrendiklerinden sonra hızla ayağa kalkıp bir büyü mırıldandı. Birkaç saniye sonra perilerin sığınağına gelmişti. Onu gören periler şaşkınlığını üzerinden atar atmaz savaş pozisyonu alırken tehditkar bir gülümsemeyle '' Merhaba beyler... Beni özlediniz mi?'' diye sordu.
Gözlerinde karanlık ve boşluk hakimken hissettiği sihirbaza bir süre baktı. İçlerinden birinin 'Amcan senin gelebileceğini söylemişti. Ama ünlü katille bu kadar erken tanışmayı beklemiyorduk' dediğini duyduğunda tüm dikkati sihirbazdan periye kaymıştı. Umursamazca omuz silkerek '' Kaçınılmaz sonu ertelemenin bir anlamı yoktur.'' dedikten sonra ukalaca '' Amcam beni iyi tanır fazla beklemeyi sevmem... Özellikle konu birilerini öldürmekse.'' diyerek gözle görülemeyecek bir hızla perilerden birine bir bıçak fırlatarak '' Eğlence başlasın'' dedi. Hazırlıksız yakalanan perinin cesedi sihirbazın ayaklarının dibine düştüğünde savaş başlamıştı. Etrafta yankılanan çığlıklar, bıçak sesleri, elementler ve büyüler bir süre sonra son bulmuştu. Üstü başı kan içinde aldığı yaralara aldırmaksızın sihirbazın yanına gitti. Gözlerini gözlerine dikerek '' Sen iyi misin?'' diye sordu.
| |
|
| |
Colin Dread Sihirbaz
Mesaj Sayısı : 235 Kayıt tarihi : 23/02/13 Yaş : 33 Lakap : Fear
| Konu: Geri: Yem Ptsi Ekim 14 2013, 15:20 | |
| Kendini bu duruma nasıl sokabildiğini bilmiyordu. Bildiği tek şey şans denen şey artık onda bulunmuyordu. Hayatı boyunca insanları korku ile elde etmiş, onlardan istediği her şeyi almıştı. Şimdi ise gücü ona sırt çeviriyordu. Burada olmasının tek nedeni de buydu gücü... Daha önce de Isabel ile birlikte perilerin eline düşmüşlerdi. Şimdi ise tek olmasından dolayı mutluydu. O zaman bu işin arkasında kuzeni vardı ama şimdi olayın ne olduğundan pek haberi yoktu. Çünkü kuzeni olsa yüzündeki pişkin ifade ile şu an karşısında olurdu. Şimdi ise karşısında hiç tanımadığı adamlar vardı. Peri olduklarını ise konuşmalarından anlamıştı. Bu işi uzatmanın ne gereği vardı? Akademide öğrendiklerine göre cadılar, sihirbazları güçleri için istiyorlardı. İçlerinden güçlerini çıkarmak içinde öldürmeleri gerekiyordu. Yani bu durumda her şekilde o bir ölüydü. Niye bir iyilik yapıp bunu biraz daha öne almıyorlardı? Sırf bu işin hızlanmasını istediğinden periler ile konuştu ama onlar cadı konusunda fazla takıntılı davranarak gülerek onu teslim edeceklerini anlatıyorlardı. Sıkkın ve aynı zamanda bıkkın surat ifadesiyle sonunu beklerken yeni birinin gelişi ile önce o anın geldiği sandı. Ama sonra bir dolu konuşmanın ardından onları dinlemeye tenezzül bile etmemişti. O küçük yer savaş alanına döndü. Bacaklarının dibine düşen cesede bakarken aklından geçen tek şey 'Sanırım bu kez katilimi buldum' oldu. Perinin ona sorduğu soru ile ifadesiz bir şekilde ona baktı.
"Harikayım... Eğer bu beceriksizlerin yapmayı beceremediğini yapacaksan ben hazırım durma devam et..."
| |
|
| |
Jared/Keiro Su Perisi
Mesaj Sayısı : 164 Kayıt tarihi : 10/02/13 Yaş : 36 Lakap : Jared
| Konu: Geri: Yem Çarş. Ekim 16 2013, 02:03 | |
| Etrafa bakıp derin bir nefes aldı. Kan kokusu ciğerlerini doldururken vücudunu esnetip sihirbazın ayaklarının dibinde olan cesetten bıçağını çekip aldığında hiç umurunda olmasa da çocuğa iyi olup olmadığını sormuştu. Perileri öldürdüğü için onun üzerindeki büyüler etkisiz kaldığından önlem amaçlı sadece onun gücünü kapatmıştı. Onu incelerken hissettiği aura içinde bir şeyleri harekete geçirmeye başlamıştı. Bu sinirlerini bozuyordu çünkü onda diğerlerinden farklı bir şey hissediyordu. Beyni oldukça hızlı bir şekilde olasılıkları hesaplarken sihirbazın gözlerindeki bariz duyguyu gördü. Bu bakışları çok iyi bilirdi. Genel olarak kurbanlarıyla oynarken son saniyelerinde gözlerinde hep bir kabulleniş, hayattan vazgeçme, ölmeyi istediklerine dair birkaç şey olurdu. Bu da onlardan biriydi. Aura gittikçe üzerindeki etkisini arttırırken aklına gelen şeyle dondu. Bu gerçekten olabilirmi diye düşünürken çocuğu bir daha baştan aşağı inceledi. O konuşmaya başladığında sözlerine aldırmaksızın sihirbazı tutup ayağa kaldırdığında onun kendi sihirbazı olduğundan emin oldu. Bu jared'ı öfkelendirmeye yetmişti. Hiç istemediği halde sonunda sihirbazını katil perilerin elinde bulmuştu ve o ölme takıntısı olan işe yaramaz bir baş belasından daha fazlası değildi. Yüzünde soğuk bir gülümsemeyle '' Demek harikasın... Güzel.'' diyerek ona sağlam bir yumruk geçirdi.
Hemen ardından yakasına yapışarak '' Bu katil perilerin ilgisini çekecek kadar dikkatsiz davrandığın içindi.'' diyerek sert bir yumruk daha attı. Sendeleyen sihirbazını tam zamanında yakalayıp'' Bu da gözlerinde gördüğüm o saçma kabulleniş için. Ölmek hiçbir şeyi çözmez aptal'' diyerek kafa attı. Hıncını alamayıp onu bir süre dövdükten sonra ağaca yaslayarak '' O perilerin seni gerçekten öldüreceğini mi düşünüyordun? '' diye sordu.
Şuan berbat halde olan sihirbazının gözlerine bakarak '' Öyleyse yanılıyorsun. Seni ya bir cadıyla anlaşmada kullanırlar ya da katiller kralı amcama teslim ederlerdi. Her iki türlü de yaşardın... Cadı içinden gücü almak için önce tamamen güçlenmeni beklerdi. Bu arada da perinin peşine düşerdi. Onu bulana kadarsa seni serbest bırakırdı. Bu süre içinde de emin ol hayatında değer verdiğin ve sihirbaz olan kim varsa bu pisliğe batardı.'' dedi. Sihirbazın bunu tam olarak algılamasını bir süre bekledikten sonra duygusuzca '' Katil periler yetiştiren amcama teslim edildiğindeyse olaylar boyut atlardı. O seni öldürmez kendi amaçları doğrultusunda kullanırdı... Ve birini kontrol edebilmenin en iyi yolu sevdiği kişilerden birini elinde bulundurarak ona zarar vermekle tehdit etmektir.'' dedi.
| |
|
| |
Colin Dread Sihirbaz
Mesaj Sayısı : 235 Kayıt tarihi : 23/02/13 Yaş : 33 Lakap : Fear
| Konu: Geri: Yem Cuma Ekim 18 2013, 00:28 | |
| Ölmeye her şeyi ile hazırdı. Onun gibi birinin bu hale düşeceği kimin aklına gelirdi. Yaptıkları, hayatı her şeyi ile kıskanılır biriydi. Zaten kuzenleri ile arasındaki husumetin asıl sebebi de buydu, kıskançlık... Bir anda aileye dahil olan küçük velet neredeyse ailenin tüm servetine konmuştu. Tabi herkes sevgili babasının ona oldukça müsama gösterdiğini sanıyordu. Gerçekte ise korkuları ile onu kölesi haline getirmişti. Belkide içindeki bu karanlığın en büyük nedeni de buydu. Yaptıklarının sonuçlarını ödüyordu. Böyle düşününce de kesinlikle ölmeyi hak ettiğini düşünüyordu. Bu yüzden de sessizce sonunu bekliyordu. Ama önceki periler bir haltına yaramamıştı o da yeni periye elleri hala kanlıyken kendisi ile uğraştıracak kelimeler sarf etmişti. Adamın önce garip bakışları ile karşılaştığında bir anlam veremedi. Ama ardından gelen öfkeli bakış ona istediğini verecek türdendi. Yediği ilk yumruk canını yakmış olmasına rağmen yüzünde mutlu bir gülümseme vardı. Peri yakasına yapıştığında celladı olacağını düşündüğü kişiye bakarak gülümsemeye devam etti. Attığı kafa canını fazlaca yakmış hatta burnunun kanamasını sağlamıştı. Bu bile yüzündeki gülümsemeyi silmedi. Sadece kısa bir an canının yandığı belli olan bir inleme döküldü dudaklarından. Aptal kelimesinin ardından perilerle ilgili cümlede kahkaha atmaya başladı. Sanki delirmiş gibi... Acıdan zevk alan bu hali daha fazla darbe için yanıp tutuşuyordu. Berbat bir haldeyken ayakta durmak oldukça güçtü. Perinin elleri olmasa şu an yere düşmüş olacağı kesindi. Peri konuşurken bir dizi açıklama yapmıştı. Ama o pekte dinlemek istemediği için zaten dağılmış olan haliyle kelimeleri ayırt etmekte bile zorlandı. Zar zor son kelimeleri toparladığında aklına Isabel'in gelmesi ile kafasını toparlamaya çalıştı. O bu hayattan tek başına silinmek istemişti ama yaptığı bu şey Isabel'e ulaşacak olursa işte bu durumda yapacağı şey beliydi. Onu ne pahasına olursa olsun korumak zorundaydı.
Bu düşüncelerle bedenine nereden geldiği belli olmayan bir enerji dalgası yayılırken yakasına yapışan elleri kendinden uzaklaştırmaya çalıştı. Gerçi bitkin bedeni ve oldukça güçlü peri yüzünden bunu başaramamıştı. Yine de yakasındaki eller konuşmasına engel değildi.
"Tamam seni anladım ama anlamadığım şey şu... Beni öldürmeye ya da cadılara vermeye niyetli gibi görünmediğine göre derdin ne? Neden buradasın ve bana niye yardım ettin?"
| |
|
| |
Jared/Keiro Su Perisi
Mesaj Sayısı : 164 Kayıt tarihi : 10/02/13 Yaş : 36 Lakap : Jared
| Konu: Geri: Yem Cuma Ekim 18 2013, 18:10 | |
| Ölmekle kafayı fena halde bozmuş, onu dövdüğü halde gülümsediği için sadist olduğundan şüphelendiği aptal sihirbazından bir süre sinirini çıkarsa da sakinleştiği söylenemezdi. Öfkesi dinmekten çok uzaktı. İçinde dinmeyen bir volkan varmış gibi hissediyordu. Kendi sihirbazının diğerlerinden daha dikkatli olmasını beklerdi oysa o katil perilerin dikkatini çoktan çekmişti. Bu amcasının da kısa sürede ilgi alanına gireceğini gösteriyordu ki jasper kıngswell'ın bu çocuğun jared'la olan ilgisini öğrendiğinde gücünü önemsemeksizin onunla yakından ilgilenmeye başlayacağı oldukça açıktı. Onun kendini salma gibi bir lüksü yoktu. Diğer sihirbazlardan daha çok çalışmalı, dikkatli olmalı ve onda olduğundan ciddi şüpheler duyduğu zekasını sürekli kullanmalıydı. Elleri arasındaki çocuğa bakarak sakinleşmeye çalışırken duyduklarından sonra zorlansa da geri çekilip onu bıraktı. Etrafa bakınırken gözüne ölü bir perinin elindeki dosya ilişmişti. Varlığı bile gereksiz olsa da ileride bağlanmak zorunda kalacağı sadist kişinin üzerinde güçlü iyileştirme büyülerinden birini uygulayarak onu iyileştirdi. Seri adımlarla az önce öldürdüğü perilerden birinin yanına giderek onun elinden dosyayı alarak karıştırmaya başladı.
Resimde gördüğü sihirbazına bir süre baktı. Ardından çocuğa bakarak ''İşin aslı buraya o perileri öldürmeye gelmiştim. Sen sonradan olaya dahil oldun '' dedikten sonra dosyaya göz atmaya devam etti. Gözüne çarpan sarı saçlı mavi gözlü bir kız resmini eline aldı. Kızın resminin yanındaki not dikkatini çekmişti.
Resmi sihirbazına göstererek ''Güzel kızmış... Resmin yanına zayıf noktan olduğu not düşülmüş yani seni baya araştırmışlar colin ya da korku efendisi mi demeliyim? '' diye sorduktan sonra dosyayı bir büyüyle yok etti. Gözlerini sihirbazının gözlerine dikerek ''Senle şans eseri karşılaşsakta söylediklerin doğruydu. Seni öldürmeye ya da cadılara vermeye niyetim yok. Hala buradayım ve sana yardım ediyorum çünkü sen benim sihirbazımsın yani seni korumak zorundayım. İşin iyi yanı ritüel sonrası ikimizde güçlenicez falan filan kötü kısmına gelirsek... Ah o uzun hikaye öncelikle bana sormak istediğin bişi varmı? '' dedi.
En son Jared/Keiro tarafından Perş. Ekim 24 2013, 21:16 tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi | |
|
| |
Colin Dread Sihirbaz
Mesaj Sayısı : 235 Kayıt tarihi : 23/02/13 Yaş : 33 Lakap : Fear
| Konu: Geri: Yem C.tesi Ekim 19 2013, 12:42 | |
| Yediği yumruklar umurunda bile olmamıştı. Dahası bu durum ona garip şekilde haz veriyordu. Bunu daha önce karanlık benliği de hissetmişti. Kendini keserken bundan garip bir haz almıştı. Acı, bir şekilde tatmak istediği özel bir şey gibiydi. Bu zevke kendini kaptırdığında perinin sözlerinden çok attığı yumruklara odaklandı, bu da bazı şeyleri biraz geç fark etmesine neden oldu. Peri sevdiklerine zarar gelebilir demişti. Onun hayatında ise sevmeye ve değer vermeye değer tek bir kişi vardı. Aşık olduğu kadın, Isabel... Bu yüzden beyni sonunda mantıklı çalışmaya başladığın da peri ile düzgün konuşmaya çalıştı. Peri buna şaşırmış gibi başta onu bırakmakta tereddüt etmiş gibiydi ama sonra onu bıraktı. Hatta az önce kendi oluşturduğu yaraları iyileştirdi. İlk kez böyle bir büyüye maruz kaldığı için kendini garip hissetti. Bir an da hissettiği tüm acının bedeninden çekilmesi gerçekten garipti. Kendine biraz daha gelerek bedenini ağaca dayadı. Peri hala konuşmaya başlamamıştı. Bir perinin elinde daha önce dikkatini çekmemiş dosyayı aldığında sözlerini dinledi. Buraya bu pislikleri öldürmeye geldi ise o iyi adamlardan biri mi oluyordu? Yoksa kötü tarafın kendi iç savaşında suikastçılık mı yapıyordu? Sonuç her ne olursa olsun onu kurtaran kişiydi. Dayak atmış olsa bile onu iyileştirmişti.
"Deminki olayı saymazsak sonuç olarak beni kurtardın, saol."
Perinin elindeki dosyaya bakışından sonra ona gösterdiği resimle rengi attı. Isabel'in resmi o lanet olası periler de neden vardı? Ne için? Perinin konuşması beynindeki bir kaç soruya yanıt olurken aurası anında değişti. Yanında şu an Isabel olsa onun yeniden karanlık olduğunu sanırdı. Ama durum o değildi hala o kendindeydi. Tek bir farkla karanlık ile bütünleşmiş kanı öfkeden alev alev yanmaya başlamıştı. Elini yumruk yaptığında dosya bir anda yok oldu. Bu perinin ne halt ettiğini hala anlamış değildi. Öfkeli gözlerini ona diktiğinde konuşmasının devamını dinledi. Perisi... Bu kavram bildiği ama yabancı olduğu bir şeydi. Isabel'in bile perisi vardı. Peri deyince insanın aklına şirin küçük kanatlı yaratıklar gelirdi. Kendi perisi ise korku filminden fırlamış bir seri katile benziyordu ki kendini baz aldığında buna şaşırmaması gerekiyordu.
"Benim perim olduğuna göre bu iyi bir şey olmalı. Sormak istediğim ise tek bir şey var... Söylediğin ritüel kısmı sanırım sadece formalite gibi bir şey. Pek umurumda da değil. Sadece bu lanet pislikleri Isabel den nasıl uzak tutacağımı söyle..."
| |
|
| |
Jared/Keiro Su Perisi
Mesaj Sayısı : 164 Kayıt tarihi : 10/02/13 Yaş : 36 Lakap : Jared
| Konu: Geri: Yem Çarş. Ekim 23 2013, 23:07 | |
| Sihirbazı hakkında hazırlanan dosya onu şaşırtmamıştı. Mesleğinin kurallarından biri de hedefini tam anlamıyla tanımak zorunda olmaktı. Neyi sevip neyi sevmediği, her gün hangi saatte nerede olduğu, ailesi, varsa zayıf yönleri... Bunun gibi bir çok bilgiyi edinmek öncelikli işlerden biriydi. Gözleri sihirbazıyla kesiştiğinde az önceki haliyle şimdiki hali arasında ciddi bir değişiklik olduğunu gördü. Bunun neden olduğunu merak ediyor olsa da öğrenmek için bolca zamanı olacağından üstelemedi. Çocuğun hayatını kurtardığı için ettiği teşekküre ufak bir baş hareketiyle karşılık vermişti. Dikkatle onu incelemeye koyulduğu için resmi gösterdikten sonra adının colin ve gücünün korkuları kullanmak olduğunu öğrendiği çocuğun bir anda bembeyaz oluşunu ardından da öfkeyle doluşu gözünden kaçmamıştı. Şu an karşısındaki bu kişinin birkaç dakika önce hiçbir şeyi umursamayan hayattan vazgeçmiş sihirbazla aynı kişi olduğuna inanmak oldukça güçtü. Onun gözlerinde gördüğü karanlık,öfke,hırs,yok etme isteği tanıdık geldiğinden saliselikte olsa gülümsedi. Birbirlerine benziyorlardı aslında... Colin'in konuşmalarını duyduktan sonra derinlerde görüp emin olamadığı o iki duygu hakkında da en ufak bir şüphesi kalmamıştı. Aşk ve endişe... Bu resimdeki kızı gördüğünde renginin atma nedenini açıklıyordu.
Ağaca yaslanıp kollarını önünde birleştirerek derin bir nefes aldı. Duygudan yoksun bir sesle ''Öncelikle Ritüel bir formalite değildir bunu kafana sok. Ben az önce oldukça sıradan ve önemsizmiş gibi bahsetsemde aslında oldukça önemli bir konudur. Birbirimize bağlandıktan sonra güçlerimiz belirli oranda artar.Bu benim seni daha iyi koruyabilmem seninse gücünü belirli düzeye geldikten sonra benden başka bir perinin kapatamaması demek oluyor. '' diyerek duraksadı.
Onun önemsediği konunun bu olmadığını biliyordu. Sihirbazı daha çok o sarışın güzeli nasıl koruyacağının derdindeydi. Elinde olmadan iç çekip kafasını iki yana salladıktan sonra ''Şu isabel denen kıza gelince... '' diyerek duraksayıp birkaç dakika sonra devam etti. Gözlerini onun gözlerine dikerek ''Onu bu pisliklerden uzak tutmanın bir yolu yok üzgünüm. Muhtemelen kızı araştırmaya çoktan başlamışlardır. Ama onu koruyabiliriz. Bunun için öncelikle senin her zamankinden daha çok çalışıp aklını daha fazla kullanman ve tabi şu hayattan vazgeçmiş halinden tamamen kurtulmak gerek. Ha birde gücünü kullanırken daha dikkatli olmalısın '' dedi.
| |
|
| |
Colin Dread Sihirbaz
Mesaj Sayısı : 235 Kayıt tarihi : 23/02/13 Yaş : 33 Lakap : Fear
| Konu: Geri: Yem Perş. Ekim 24 2013, 20:52 | |
| Isabel'in adı geçer geçmez tüm yaşam fonksiyonları başka bir şekilde çalışmaya başladı. Daha bir kaç dakika önce ölümü tek kaçış olarak görüyordu. O, dünyadan ayrılırken meleği daha huzurlu bir şekilde yaşayabilirdi. Şimdi ise onu korumak zorunda olduğu kafasına dank etmişti. Diğer yanı da dahil aslında ona zarar vermek istemiyordu. Sadece canını yakma düşüncesi onu mahvediyor olsa da bir başkasının acımasız olacağı yerde onun gibi durmayacağına emindi. Onu kaçıran periler gibi... Bunun olmaması için her şeyi yapmaya hazırdı. Karşısında perisi olduğu söyleyen adama baktı. Büyük ihtimalle ani değişimi yüzünden ona deli gözüyle bakıyordu. Onu elinden dayak yerken attığı kahkahalarla zaten aklını kaçıran birine benziyordu. Ritüel kısmını es çekerek Isabel konusunda periden yardım istedi. Ama duyduğu ilk açıklama sorusunun cevabı değildi, ritüeldi. Mecbur kalmış bir şekilde onu dinledikten sonra derin bir nefes aldı.
"Tamam dediğin gibi olsun, ritüel önemlidir. Gerçi anlattıklarına bakılırsa işe yarar gücümün artacak olmasına ayrı bir güzel"
Bakışları oldukça sertti ve periye bakmaya devam etti. Peri konuşurken onun dudaklarından sevdiği kadının ismini duymak sinir katsayısını arttırırken elini yumruk yaptı. Onun adının telaffuzu kıskançlık damarlarını ortaya çıkartıyordu. Yine de sakinleşmesi gerekiyordu. Perinin yaktığı kağıdı anımsadı. Adının Colin olduğunu nasıl söylemeden o kağıttan öğrendiyse, Isabel'in de bilgileri sadece resimden ibret olamazdı. Bu durumda onun yanında olmaktan onu korumaktan başka hiç bir seçeneği yoktu. Perinin konuşmalarından sonra derin bir nefes aldı. Onu korumak adına bunu yapabilirdi. Evet yeteneğini istediklerini kanuşmak adına çok pervasızca kullanmış olabilirdi. Ama bu değiştiremeyeceği bir şey değildi. Kararlı bir şekilde periye baktı.
"Bu dediklerini yapabilirim... Isabel'i korumak istiyorum. Ayrıca aklıma geldi senin adını bile bilmiyorum... Konuşma ve sohbet işi bitti ise ben buradan gitmek istiyorum... Ritüel için acelen yoksa tabi..."
| |
|
| |
Jared/Keiro Su Perisi
Mesaj Sayısı : 164 Kayıt tarihi : 10/02/13 Yaş : 36 Lakap : Jared
| Konu: Geri: Yem C.tesi Ekim 26 2013, 20:26 | |
| Konu isabel adlı kıza geldiğinde en nihayetinde sihirbazının ilgisini çekmeyi başarabilmişti sonunda... Onun bu halini katil kimliği aptallık olarak görse de normalde onu anlıyordu aslında sonuçta oda kalbini tatlı mı tatlı, inatçımı inatçı, hırçınlıktan ve dik başlılıkta sınır tanımayan bir peri kızına kaptırmıştı. Onun çocuksu gülümseyişini görebilmek için her şeyi yapabilirdi. Ona en ufak bir kötülük yapacak olan insanı hayattan en acı bir şekilde silmekteyse asla tereddüt etmezdi. İç çekti. Aşk... O hastalıklı üç harfli sözcüğün yapabileceklerinin bir sınırı yoktu. Biliyordu. Jezebel adlı o cadıyla tüm kurallarını, tabularını yıkarak yaptığı anlaşmada bunu yaşayarak öğrenmişti. Oluşan sessizlikte düşünceler girdabından çıkmayı başarıp sihirbazına baktı. Yüzünde oldukça ciddi bir ifade yerleştirmiş, öfkeden alev alev yanan gözleri,karanlığının ardındaki endişe ve sevgisiyle radikal kararlar almanın eşiğinde ne yapacağını düşünüyordu. Sanki düşünecek bir şey varmış gibi... Kıza aşık olduğunu görebiliyordu. Onu korumak için her şeyi yapabileceğiniyse birden değişen aurası kanıtlar nitelikteydi buradan yola çıkarak onun söylediklerini yapacağı kesindi. Sessizlik uzayınca gözlerini onun gözlerine dikti. Belki de jared'a güvenmiyordu. Bu konuda onu suçlayamazdı çünkü çokta dost canlısı davranmamıştı. Gelişi bile olaylıydı ama en azından onun hayatını kurtarmıştı.
Colin konuşmaya karar verip düşüncelerini dile getirirken onu büyük bir sabır aynı zamanda sabırsızlıkla dinledi. Duyduklarından sonra boş gözlerini onunkilerden ayırmayarak ''Tanışmamıştık değil mi? Adım jared.Senin peşinde olan katil periler arasındaki en iyi suikastçı olmakla birlikte bir su perisiyim. Peşindeki adamlar amcama ait ve sen şanslısın çünkü hem sihirbazımsın hem de öldürmek istediğim adamlar peşinde yani güvendesin. Şu aşık olduğun kızı da korumak için elimden geleni yapacağım tabi... '' diyerek sustu. Cümlelerin bir bıçak keskinliğinde etrafta terör estirmesine izin verdi ve sonra ''Evet söyleyeceğim her şey bittiğine göre şimdi istersen seni evine bırakabilirim ''dedi.
| |
|
| |
| Yem | |
|