Lanet Mm-3_zps38d4803f
Lanet Mm-3_zps38d4803f
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaAnasayfa  KapıKapı  Latest imagesLatest images  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  

 

 Lanet

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
Raven Aeron
Cadı
Cadı
Raven Aeron


Mesaj Sayısı : 150
Kayıt tarihi : 01/06/13
Lakap : Kuzgun

Lanet Empty
MesajKonu: Lanet   Lanet Icon_minitimePaz Ekim 20 2013, 23:40

Sevdiği kadınla hiç olmadığı kadar mutluydu. Garip hiç bir zaman kendini mutlu hissetmemiş değildi. Sadece Tiffany ile mutluluğun farklı bir anlamını keşfetmişti. Günleri başlarına gelen en son olaydan sonra daha normaldi. Dışarı çıkmak istediklerinde seçim kısmını meleğine bırakıyordu. Bu sayede de eski tanıdıkların başına bela olmasını bir şekilde engelliyordu. Elbette her gittiklerinde yerde günlük gülistanlık olmuyordu. Kıskançlık yüzünden bir çok kişiyi hastanelik ettiği zamanlarda olmuştu. Şimdi ise onu geride bırakarak tek başına bir göreve çıktı. Geçmişte çoktan canını alması gereken bir pislikten kurtulması gerekiyordu. Ayağına dolandığı ilk anda o kadından neden kurtulmadığını bilmiyordu. Belki de o zamanlar yatakta ona yaptıklarından hoşlandığı içindi. Ama bugün ayaklarına kapanıp ardından ona striptiz yapsa bile sonuç değişmeyecekti.  Onu aradığı yerde bulduğunda tahmin ettiği gibi etrafı erkeklerle çevrili ve korunur bir haldeydi. Her birini elden geçirdiğine emindi ve hala cadı eskisi kadar çekiciydi. Kavga başladığında oyuncaklardan farksız olan adamları öldürmesi uzun sürmedi. Sonunda sıra cadıya gelmişti. Ama hamlesini yapacakken bir anda farklı bir aura hissetti. Jezebel... Onun burada ne işi vardı?

Arkasını döndüğünde onunla göz göze geldi. Her zamanki gibi öfkesi ona daha fazla cazibe katmıştı. Kendini korumak için büyü yaptı hemen ama bunun için biraz geç kalmıştı. Kalbinde hissettiği acı ile diğer cadıya döndü. Burada neler olduğunu anlamaya çalışıyordu. Jezebel, işin içinde yoktu. Onun burada olmasının tek nedeni ise bu lanet olası kaltaktı. Hissettiği acıya rağmen seri bir hareketle cadının boynunu kırdı ama sonra acı onu dizlerinin üzerine çöktürdü. Jezebel, tam dibinde durup kulağına eğildi.

"Sana yaptığım laneti merak ediyorsundur, yakışıklı... Ardında bıraktığın tüm kırık kalpler adına senin kalbinde bir yara açtım. O yara tatlı cadına olan aşkına kaybetmene neden olacak... Eskisinden daha karanlık daha şeytani olurken ona olan sevginden bir haber olacaksın ve ona da aynı bize olduğu gibi davranacaksın... Belki daha acımasız..."

Burnundan solur bir şekilde başını kaldırdı, acı giderek artıyordu.

"Jezebel... Bunu ödeyeceksin..."

"Güle güle yakışıklı... Sevgilin eminim seni merak etmiştir..."

Jezebel'in attığı kahkahalar kulaklarında çınlarken kendini evinde buldu. Tiffany, her görev sonrası olduğu gibi onu endişeli bir şekilde bekliyordu. Acı dolu bir şekilde inlerken sevdiği kadına baktı.

"Tiffany... Git kaç... Benden uzak..."

Cümlesi bitmeden acı tamamen yok oldu. Ayağa kalktığında soğuk bakışlarını kıza dikti. Artık kaçması için çok geçti. Oldukça seksi olan bu bedenle şu an ilgilenmek istiyordu. Birden ortaya çıkan zincir kızın ayak bileğine dolandı. Sahip olduğu tüm büyü gücünü ondan emiyordu. Tiffany'in artık elinden kaçmasına imkan yoktu.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Tiffany Nelson
Cadı l Cafe Nova'nın Sahibi
Cadı l Cafe Nova'nın Sahibi
Tiffany Nelson


Mesaj Sayısı : 144
Kayıt tarihi : 03/06/12
Yaş : 33
Nerden : İstanbul
Lakap : Acemi Cadı

Lanet Empty
MesajKonu: Geri: Lanet   Lanet Icon_minitimePerş. Ekim 24 2013, 20:21

Başta aşık olduğu adamı ne kadar sevse de kendi evinden ayrılıp başka bir evde yaşamak konusunda haliyle bocalamış ama zamanla bu sorunu da aşmışlardı tıpkı raven'ın geçmişindeki kişililerden geçicide olsa kurtulmanın bir yolunu buldukları gibi... Gerçi ara sıra sevdiği adam kıskançlık krizi yüzünden günlerini mahvedip tiffany'i çileden çıkartmayı başarıyordu. Onun hastanelik ettiği kişiler yüzünden sevgili olmadan önce zamanla kaybolan hırçın tavrı son zamanlarda sıkça ortaya çıkmıştı. Kıskanılmak hoşuna gidiyordu. Onun kendisine olan ilgisini, sevgisini görmek tarifi imkansız bir mutluluk verse de insanları komaya sokacak kadar ileri gitmesini makul karşılayamıyordu. Bunun dışında bir problemleri yoktu. Bazı ufak tefek sorunları saymazsak oldukça mutlu bir çift olmuşlardı. Raven'ın işi konusundaki tutumu hala aynıydı. Ona ve işlerine karışmıyordu ama her gün onu endişeyle beklemektende kendini alamıyordu. Korku,merak ve endişeyle şatoda turlarken raven'ın aurasını hissettiğinde hızlı aşık olduğu adamın yanına gitti. Acı dolu inleyişini duyduğunda telaşla '' Raven...''  dedi. Onun söylediği sözlerle şaşkınlıkla ona bakarak '' Ne?Neden?''  diye sordu. Olanları algılamakta zorlanıyordu. Karanlık prensi için bu kadar endişeliyken dedikleri üzerinden mantık yürütmesini ondan kimse bekleyemezdi.

Raven ayağa kalktığında karşılaştığı soğuk bakışlarla ürpererek birkaç adım geriledi. Kendini konuşmaya zorlayarak '' i-iyimisin ?''  diye sorup onu baştan aşağı süzdüğü esnada bileğinde hissettiği soğuklukla sendeledi. Saniyeler sonra dudaklarından ufak bir '' ah''  sesi firar ederken hissettiği halsizlikle dizlerinin üzerine düşmesi fazla gecikmedi. Aniden sıklaşan nefesini düzenlemeye çalışırken bileğindeki şeyin ne olduğunu fark etti. Bu ona buraya ilk geldiği zamanı hatırlatmıştı. Beyni parçaları yavaş yavaş birleştirmeye çalışırken '' Tanrı aşkına neler oluyor...''  diye sordu. Bu sevdiği adama yöneltilen bir soru değildi. Olanlara inanmakta zorlandığını sesli bir şekilde dile getirmişti tamamen kontrol dışı söylenmiş bir şeydi. Gözlerini onun gözlerine dikerek '' Bana bu saçmalığı açıklayacak mısın yoksa tahmin mi yürüteyim?''  diye sordu.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Raven Aeron
Cadı
Cadı
Raven Aeron


Mesaj Sayısı : 150
Kayıt tarihi : 01/06/13
Lakap : Kuzgun

Lanet Empty
MesajKonu: Geri: Lanet   Lanet Icon_minitimeCuma Ekim 25 2013, 20:02

İstediği şey oldukça basitti. Sadece ama sadece önüne engel olarak durmaya niyetli olan bir cadıyı ortadan kaldıracaktı. Lanet olası bu şeyi yüzyıllardır, yapıyordu. Başına şimdiye dek bir çok şey gelmiş olabilirdi. Ama hepsi ile bir şekilde başa çıkmıştı. Jezebel... Lanet olası o cadı ise bu gece beklemediği tek şeydi. Tam büyüsünü tamamlayacağı sırada bir anda ortaya çıkmış ve koruma büyüsü bile yapamadan onu lanetlemişti. Neden bunu yapıyordu ki? Derdi neydi? Ortak bir geçmişleri vardı. Ama Tiffany'e yapmaya çalıştığı şeyden bu yana onu bir daha görmemişti. Onu o gün öldürmek istemişti, evet bunu istemişti. Ama bir şekilde ona zarar da vermeye kalkmamıştı. Şimdi ise cadı lanetinin ne olduğunu kulağına fısıldıyordu. Malikaneye döndüğünde ise aklını kaçırmak üzeredeydi. Meleği ile göz göze geldiklerinde ona kaçmasını söyledi daha bunu doğrusu denedi. Ta ki her şey kararana kadar...

Doğrulduğunda ona endişe ile bakan bir çift gözle karşılaştı. Ardından ise fark ettiği tek şey gözlerin sahibinin seksi bedeniydi. Ona vahşice sahip olmayı düşünürken kızın aurasından cadı olduğunu fark etti. Bunu anlar anlamaz büyüsünü engellemek için büyülü zinciri devreye soktu. Kız halsizlikle dizlerinin üzerine düştüğünde yüzünde şeytani bir gülümseme belirdi. Kızın sözlerine ise hiç bir karşılık vermeden ona doğru ilerledi. Ellerini kalçalarına koyarak kendine doğru çekti.

"Şu an tahmin yürütmeni değil, tatlı görünen bedeninin tadına bakmak istiyorum."

Ardından dudaklarına kapandı. Başını döndüren tadını aldığında dilini içeri sokmakta fazla gecikmedi. Öpüşmeleri derinleşirken kızın kalçasını daha sıkı kavradı. Hemen ardından yaptığı büyü ile odaya ışınlanmalarını sağladı. Kızı bacakları ayrık bir şekilde kucağına yerleştirdiğinde dudakları boynuna doğru ilerledi. Göğüslerine doğru öpücükler kondururken bir eli kalçasını okşuyor diğeri kadınlığı ile ilgileniyordu. Elleri işini yapmaya devam ederken başını kızdan uzaklaştırıp gözlerine baktı.

"Tadın çok güzel lanet olası daha fazlasını istiyorum..."

Bununla birlikte kızın üzerindekilerini yırtıp göğüslerinden birini ağzına alarak diğeri ile oynamaya başladı. Bir eli ise hala kadınlığında eline bulaşan ıslaklığın tadını çıkarırken onu baştan çıkarıyordu. Kızın inlemeleri kıvranmaya başladığını belli ediyordu.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Tiffany Nelson
Cadı l Cafe Nova'nın Sahibi
Cadı l Cafe Nova'nın Sahibi
Tiffany Nelson


Mesaj Sayısı : 144
Kayıt tarihi : 03/06/12
Yaş : 33
Nerden : İstanbul
Lakap : Acemi Cadı

Lanet Empty
MesajKonu: Geri: Lanet   Lanet Icon_minitimePaz Ekim 27 2013, 19:36

Şatoya geldiğinde acı çekiyordu. Baştan yaralandığını ya da bir lanete maruz kaldığını düşünerek onun için fazlasıyla endişelenmişti.Şimdi ise ne yapacağını şaşırmış durumdaydı. Raven yaralanmadığı için sevinmek ile gözlerine bakan gözlerde gördüğü soğukluk yüzünden dehşete düşme arasında gidip gelirken hissettiği halsizlikle kendini yerde bulmuştu. Bileğindeki zinciri fark etmesi kendine gelmeyi başardıktan sonra sadece saniyelerini aldı. Bu sinirlerini tepeye zıplatırken hala durumu idrak edebilmiş değildi. Gözlerini onun gözlerine dikip hırçın haline ani geçiş yaparak sorduğu sorunun cevabını beklerken onun kendisine yaklaşışını izledi. Kaşları öfkeyle çatılırken kendini biraz olsun toparlamayı başarıp hızla ayağa kalkmıştı.  Kalçalarından çekilerek bedeni onun bedenine yaslandığında onu anlamaya çalışırcasına bakarak inatla'' Bende bir açıklama istiyorum.''  dedi. Dudaklarına kapanan dudaklara şaşkın olmasına rağmen karşılık verdiğinde işler kısa sürede değişmişti. Raven'ın dokunuşları ve okşayışları hem zevk veriyor hemde garip hissettiriyordu. Sanki bişiler değişmiş gibiydi. Bu rahatsız ediyordu. Odaya çıktıklarında onun öpüşleri ve baştan çıkaran dokunuşlarıyla kendinden geçerken duyduklarının arasından takıldığı tek kelime lanet olasıydı.

Raven, onun tanıdığı ve aşık olduğu adam, kendisini sevdiğinden emin olduğu kişi ona böyle mi demişti? Gözlerinde gördüğü şey alev alan bedenine rağmen huzursuz ederken'' Lanet olası?''  diyerek geri çekilmeyi denedi.'' Dur bir dakika neyin var senin?''  diye sorduğunda yeniden başlayan hareketlerle inledi. Zevkten kıvranmaya başladığında nefes alış verişleri hızlanmıştı. Erkeğin bedeninde gezinen dokunuşlarını aynı boş bakışlarla bir kez daha karşılaştığında kesmişti. Bedeni onu istediğini açık saçık belli edercesine acı verirken dişlerini sıkıp derin bir nefes aldı. Sevdiği adamla birlikteymiş gibi hissetmediği için uzaklaşarak'' Bir şey sordum ve cevabını bekliyorum!''  dedi.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Raven Aeron
Cadı
Cadı
Raven Aeron


Mesaj Sayısı : 150
Kayıt tarihi : 01/06/13
Lakap : Kuzgun

Lanet Empty
MesajKonu: Geri: Lanet   Lanet Icon_minitimePaz Ekim 27 2013, 21:14

Kızın kendine bakışlarını hiç bir şekilde umursamadı. Şu an yapmak istediği tek şey bu bedenin tadına bakmaktı. Bu yüzden de adımlarını ona göre atıyordu. Kızın ellerine sığan kalçalarını avuçlarken kendine bastırdı. Avuçlamak bile bedenindeki ateşin harlanması için yeterli olmuştu. Dili ağzının derinliklerinin keşfine çıkmışken baş döndüren tadı onu esir almaya yetti. Kızın karşılık vermesi ise olayı daha güzel bir hale sokarken onu odaya çıkardı. Bedeni ile yakından ilgilenirken dudaklarından bir itiraf cümlesi döküldü. Bu bir çeşit iltifattı. Bu durum ise tuhaftı. Çünkü bir kadını yatağa almadan önce belki bir kaç güzel söz söylerdi. Karşısındaki beden ise zaten kendisine hazır görünüyordu. Süslü kelimelere ihtiyaç yoktu. Cadının kendini itmesi ile onun gözlerine baktı. Önce kelimelerini tekrar etmiş, ardından başka bir cümle kurmuştu. Sorusu kafasını karıştırdı onu tanımıyordu, ama lanet tadı başını döndürüyordu. Bu yüzden ona bir cevap verme isteği duymadan işine devam etti. Şu an konuşmak yerine onun tadına varmak istiyordu. Cadı kıvranırken elindeki ıslaklık onun hazır olduğunu ve hatta bunun için delirdiğini gösterirken hala konuşması inatçı bir kişiliği olduğunu gösteriyordu. Onu yatağa hiçte nazik olmayan bir şekilde yatırırken üzerine çıkıp bileklerinden kavrayıp yatağa sabitledi.

"Sen konuşmak isteyebilirsin, güzel şey... Ama ben şu an güzel bedeninin tadını çıkarmak istiyorum."

Bu kelimelerden sonra onun dudaklarına kapandı. Alt dudağını sertçe ısırarak aynı an da içine girdi. Önce yavaş başlamıştı, sırf cadıyı deli etmek için sonrasında ise giderek hızlandı. İçindeki hareketleri sürerken dudakları göğüslerine kaydı. Onları öpüp ısırarak o ana giderek daha fazla yaklaşırken cadının rahatladığını hissetti. O ise henüz buna hazır değildi. Hareketleri daha sert ve daha hızlı olduğunda sonunda o ana ulaştı. Nefes nefese bir halde cadının üzerine yığıldığında bir süre sonra kendini yana attı. Oldukça tatmin olmuştu ve aynı şekilde bedeni de sevmişti. Hafifçe doğrularak kıza baktı.

"Şimdi sorunu mantıksız bulsam da cevap veriyorum... Bana bir şeyin olduğu yok ben kendimdeyim... Asıl sen kimsin ve evimde ne işin var? Biri seni bana af dilemek için hediye olarak bıraktı ise sanırım kafasının gövdesinde kalmasına izin verebilirim..."
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Tiffany Nelson
Cadı l Cafe Nova'nın Sahibi
Cadı l Cafe Nova'nın Sahibi
Tiffany Nelson


Mesaj Sayısı : 144
Kayıt tarihi : 03/06/12
Yaş : 33
Nerden : İstanbul
Lakap : Acemi Cadı

Lanet Empty
MesajKonu: Geri: Lanet   Lanet Icon_minitimePerş. Ekim 31 2013, 18:29

Bedeni onun için deli olurken ondan uzaklaşıp konuşmaya çalışmak düşündüğünden daha zorlu ve acı verici olmuştu. İstediğini alamayan vücudu her geçen saniye daha fazla aı verirken dişlerini sıktı. Narin biri olabilirdi fakat aynı zamanda inatçıydı da, kafasının dikine giden hırçın bir yapısı olduğu da hatırlanması gerekenlerdendi. Kendini zorlayarak cümle kurduktan sonra buna aldırmayan sevgilisi sinirlerini zıplatmıştı. Raven onu yatağa ettığında derin bir nefesle egzotik kokusunu içine çekti. Duyduklarından sonra onun durmayacağını biliyordu. Mantıken problemi konuşmak istese de bedenen deli gibi sevdiği adamı istiyordu. Bu yüzden daha fazla diretmeyerek dudaklarına kapanan dudaklara karşılık verip onunla birlikte oldu. Raven rahatladığında ikinci kez zevkin doruklarına ulaşmıştı. Üzerindeki ağırlıktan rahatsız olmadan kendine gelmeye çalışırken karanlık prensi kendini yana atmıştı. Bir süreliğine yok olan mantığı yavaş yavaş geri gelirken gözlerini araladı. Aşık olduğu adamın sözlerinden sonra gözleri şaşkınlıkla açıldı. Şok olmuştu. Ne diyeceğini bilemiyordu.

O dediklerinde ciddi olamazdı değil mi?  Üzerine çarşafı çekerek yerinden hızla doğruldı. Gözlerini onun gözlerine dikerek '' Şaka yapıyorsun değil mi? Yani beni ve bizimle ilgili herşeyi hatırlamıyor olamazsın ''  dedi. Bir süre sessiz kaldıktan sonra '' Kahretsin sen ciddisin... Ama... ama bu nasıl olur? Görevden döndüğünde beni hatırlıyo... ''  cümlesi durumu çözdüğü için yarıda kalmıştı. Sinirle '' Lanet olsun sana raven... Yine görevde kendini korumak için hiçbir şey yapmadın değil mi? Tüm tartışmalarımıza ve konuşmalarımıza rağmen cadılara öylece daldın ve lanetlendin. ''  diye bağırarak çarşafı beline dolayıp hızla yataktan kalktı. Sesini kontrol etmeye çalışarak'' Lanet beni ve her şeyi unutman için yapıldığına göre anlaşılan eski yatak arkadaşlarından birinin marifeti. Aferin sana raven aeron her şeyi mahvettin. ''  dedi.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Raven Aeron
Cadı
Cadı
Raven Aeron


Mesaj Sayısı : 150
Kayıt tarihi : 01/06/13
Lakap : Kuzgun

Lanet Empty
MesajKonu: Geri: Lanet   Lanet Icon_minitimeC.tesi Kas. 02 2013, 23:24

Altındaki bu bedenden kesinlikle hoşlanmıştı. Onu her kim, ne sebeple buraya getirmiş olursa olsun istediğini yapabilirdi. Cadının yatağa attığı tüm bedenlerin aksine garip bir tutumu vardı. Kendisine verdiği öpücükler, kesinlikle diğerlerinden farklıydı. Bu da büyük ihtimalle onu diğerlerinden ayıran en önemli özellik olmalıydı. Cadıya sorduğu tüm saçma sorulara rağmen zevkle sahip olmuştu. Tatmin olmanın verdiği yorgunluktan kurtulmaya çalışırken onun sorularına cevap verdi. Bunun yanında da kendi sorusunu dile getirmişti. Gerçekten bu cadı kimdi? Evinde ne işi vardı? Tadının gerçekten harika olduğunu deneyerek öğrenmişti. Şimdi ise kim olduğu öğrenme sırasıydı. Kızın kurduğu ilk cümle ile tek kaşını havaya kaldırarak anlamaya çalışır şekilde ona baktı sonrasında ise hayır anlamında başını salladı. Cadıyı tanımıyordu. Eğer tanısa bu harika tadı unutmayacağına emindi. Kızın tüm sözleri bittiğinde mantıklı düşünmeye çalıştı. Evet belki bu lanet hikayesi kısmen gerçek olabilirdi. Ama bu yine de bu cadının onu yargılayacağı anlamına gelmiyordu. Kızın gitmeye hazır tavrına karşılık onu kolundan kavrayıp sertçe altına aldı ve bileklerini acıtacak derece de sıktı. Karanlık dolu bakışlarını onun gözlerinden bir an olsun ayırmadı.

"Beni dinle güzelim... Sana beni yargılama yetkisini ne veriyor bilmiyorum... İşin aslı hiç kimseye bu hakkı vermeyeceğimi çok iyi biliyorum..."

Sözleri bittiğinde düşünmeye başladı. Ortada bir lanet söz konusu ise intikam alınması gerekirdi. Kızın teorisi doğru ise de çok uzun bir liste onu bekliyordu. Yani hayatında çok fazla cadı yatağa atmıştı. Gerçek anlamda upuzun bir liste onu bekliyordu. Tekrar altındaki tatlu bedene yoğunlaştığında bileklerini bıraktı. Karanlık aurası hissedilir bir şekilde artarken onun boğazına yapıştı ve nefesini yüzüne yalayacak şekilde yaklaştı.

"Soruma hala cevap vermedin... Sen kimsin ve burada ne işin var? Seni göndereni affedebilirim ama bu senin kafanı gövdenden ayırmayacağım anlamına gelmesin..."
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Tiffany Nelson
Cadı l Cafe Nova'nın Sahibi
Cadı l Cafe Nova'nın Sahibi
Tiffany Nelson


Mesaj Sayısı : 144
Kayıt tarihi : 03/06/12
Yaş : 33
Nerden : İstanbul
Lakap : Acemi Cadı

Lanet Empty
MesajKonu: Geri: Lanet   Lanet Icon_minitimePtsi Kas. 04 2013, 21:01

Öfkeden küçük bir çocuk misali yerinde tepinmek yapmayı istedikleri arasında en sıradanıydı. Tabi bundan önce listesinde raven'a hakaretler yağdırmak, dikkatsizliği yüzünden azarlamak,kafasına bir şey fırlatmak ve oturup istediği kadar içinde bulundukları duruma ağlamak vardı.  Sinirli gözleri onun duygudan yoksun gözlerine kilitlenmişken üzerindeki örtüyü bedenine daha çok sarıp kapıya doğru bir adım attığında kolundan tutulup sertçe yatağa atılmıştı. Bileklerine fazlaca baskı uygulandığı için acıyla inlerken yüzünü buruşturmaktan kendini alamadı. Yüzündeki acı dolu ifadeyi silmeyi başardığında kaşlarını çatıp öfkeyle raven'a baktı. Üzerindeki çarşaf bulundukları pozisyonda bacaklarını örtmeyi başaramamıştı. Rahatsızca kıpırdandı. Sevdiği adamın bedeni kendi bedenine oldukça fazla baskı uyguladığından kımıldayamıyordu ve ağırlık yüzünden narin bedenindeki ince kemikleri sızlamaya başlamıştı. Nefes almakta zorluk çekiyordu. Buna rağmen duyduklarından sonra hırçın tavrı ortaya çıkmaktan geri kalmamıştı.

Alayla gülümseyerek  ''Sadece yargılama değil hayatına karışma hakkına da sahibim. Bunları bana sen vermiştin ama herşeyi bildiğini sanıp yenilmez olduğunu düşündüğünden egonu tatmin etmek adına önlem almadan cadılara daldığın ve lanetlendiğin için hatırlamıyorsun bay kasıntı. '' dedi.  

Boğazına sarılan ellerle nefes almak imkansızlaşırken gözlerini kapadı. Bu durumdan kurtulmak için çırpınmaya kalkmamıştı. Baskı arttığında nefes alışverişleri dengesizleşmişti. Gözlerini onun gözlerine diktiğinde kendini konuşmaya zorlayarak ''Adım tiffany nelson. 109 yaşındayım ve sadece bilgin olsun diye söylüyorum raven beni kimse göndermedi. Buradayım çünkü birbirine aşık her sevgilinin yapacağını yaptık yani sen birlikte yaşamayı teklif ettin bende kabul ettim... '' dedi. Ona şoku atlatması için fırsat tanıma gereği duymadan tüm hırçınlığıyla  ''Şimdi beni hala öldürmek istiyorsan hiç durma yap ama böyle bir niyetin yoksa hemen çek ellerini üzerimden. ''  diye isyan etti.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Raven Aeron
Cadı
Cadı
Raven Aeron


Mesaj Sayısı : 150
Kayıt tarihi : 01/06/13
Lakap : Kuzgun

Lanet Empty
MesajKonu: Geri: Lanet   Lanet Icon_minitimePerş. Kas. 07 2013, 16:16


Cadının tavırları sinirlerini bozmaya başlamıştı. Tüm o anlamsız kelimelerini dinlemek bile büyük bir zahmetti. Konuşmasına izin vermek için biraz baskıyı azaltırken kelimeleri dinledi. Yaşını öğrendiğinde hissettiği zayıf gücün nedenini öğrenmiş oldu. Ama sonraki öğrendiği şeyle bir anda dondu. Sevgi, aşk, bağlılık... Bu duyguların anlamını bilmiyordu, bile... Şimdi bu cadı ona bunları hissettiğini söylemişti. Kafasını toparlamaya çalışırken kızın gözlerine dikti, bakışlarını. Elini boğazından çektikten sonra bileklerini kavradı ve bedenini yatağa sabitledi.

Evet cadının tadını beğenmiş ve onun bedeninden oldukça haz almıştı. Ama bu durum ona zarar vermeyeceği anlamına gelmiyordu. Yaşadığı yılların içinde yatağına aldığı bir çok cadı onun bedeninden tatmin olsa da elleri arasında canda vermişti. Bu durum şu an elleri arasındaki bu cadı içinde geçerliydi. Üstelik tüm hırçınlığı bir yana hiç bir cadının ona davranmasına izin vermediği şekilde davranmış ve onu yargılamamıştı. Hayatı boyunca hiç kimseye hesap vermeden yaşamıştı. Şimdi ise bu cadı zayıf gücüne rağmen neyine güveniyordu? Her neye güveniyorsa bunu seve seve yok ederek ona bir ders verebilirdi. Zaten elleri cadının boğazındayken ona zarar vereceğini ona göstermişti. Şimdide bileklerinden onu sertçe yatağa sabitlemiş gözlerine bakıyordu.  Bir süre sonra gözleri dudaklarına takıldı. O tatlı dudaklardan çıkacak kelimeleri oldukça merak ediyordu. Seçeceği her bir kelime ya kalbinin atmaya devam etmesini ya da kalbinin asla atmayacak şekilde durmasına neden olacaktı. Son duydukları ile karanlık aurası daha da arttı. Bileklerini biraz daha sıktı.

"Hayır güzellik seni öldürmeyeceğim... Sadece bir şey isteyeceğim... Madem biz sevgiliydik ve bana aşıksın bana bunu kanıtlamak zorundasın..."

Cümlesi bittiğinde kızın yüzüne yaklaştı. Burun buruna geldikleri anda derin bir nefesle kokusunu içine aldı. Bu lanet konusunda hala kafası karışıktı. Ama asıl garip olan şey bu cadı ile ne yapacağıydı. Nedense birden öldürmekten vazgeçmişti. Genel olarak birilerini öldürmeyi sevmiyordu, o daha çok işkence ederek beni öldür diye yalvaran kurbanları tercih ediyordu. İşin sonunda da kurbanlarına istediğini veriyor ve öldürüyordu. Bu durumun seksi cadının başına gelmemesi için de ortada hiç neden göremiyordu.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Tiffany Nelson
Cadı l Cafe Nova'nın Sahibi
Cadı l Cafe Nova'nın Sahibi
Tiffany Nelson


Mesaj Sayısı : 144
Kayıt tarihi : 03/06/12
Yaş : 33
Nerden : İstanbul
Lakap : Acemi Cadı

Lanet Empty
MesajKonu: Geri: Lanet   Lanet Icon_minitimePerş. Kas. 07 2013, 21:58

Boğazındaki baskı artarken nefes almak gittikçe imkansızlaşsa da önemsememişti çünkü hayatında en değer verdiği şeyi yani onun sevgisini, onu kaybetmişti. Kemikleri sızlıyor ve bilekleri acıyordu fakat bunlardan daha önemli olan bir şey vardı. Kalbi... Kalbi acıyordu. Sevdiği adamın gözlerinde gördüğü boşluk onu yakıp kül ediyordu. Ona bu kadar aşıkken yaşamak zorunda kaldıkları bu şey bir işkenceden farksızdı. Tam bir teslimiyetle ölümü karşılamıştı. Düzensiz nefes alışverişleri esnasında açıklamalarını yaparken bile hırçındı. İşin aslı bunu sakin karşılamayada çalışmıyordu zaten. Raven ellerini boğazından çekip bileklerinden sıkıca kavrayıp onu yeniden yatağa sabitlediğinde yüzü acıyla buruşmuş, dudaklarındansa ufak bir çığlık firar etmişti. Bilekleri kontrolsüz güç yüzünden kızarmıştı. Bu yüzden canı oldukça yanıyordu ve o kızarıklıklar birkaç dakikaya moraracaktı. Narin bedenindeki ince kemikleri üzerinde olan baskıysa hala azalmamıştı. Kemikleri eskisinden daha beter sızlarken acıya dayanıksız bedeni yüzünden canı normalde olması gerekenden çok daha fazla yanıyordu.

Bu da sevdiği adamın karanlık dünyasına ait olmadığının bir başka göstergesiydi. Dudaklarından acı çektiğini belli eden bir ses daha çıkarken dudaklarını ısırdı. Acıyı zar zor göz ardı edip sevgilisinin sözlerini dinlediğinde gözleri dolmuş ve kısa sürede ağlamaya başlamıştı.  ''Tanrım raven... Seni seviyorum. Bana inanmak zorundasın. Biz birbirimize aşık iki sevgiliydik.''  dedi.

Sustu. Onun mantığa dayalı bir acıklamaya ihtiyacı olduğunu bilerek bir süre düşündükten sonra  ''En iyi anılarının resimleriyle dolu odanı bana sen göstermiştin ve annenin öldüğünden beri kutusundan çıkarmadığın kolyesini 109. doğum günümde bana hediye ettin.''  diyerek derin bir nefes aldı. Sonra dayanamarak  ''Lanet olsun gözlerini aç raven ben senin karanlık dünyana ait değilim. Bir casus olmuş olsaydım bunları bilemezdim çünkü aramızda ciddi bir yaş ve buna dayalı güç farkı var. Mühürlerini kırmam imkansız.''  dedi. Gözlerini onun gözlerine dikerek  ''Tamam belki beni ve bana olan aşkını unutturmuş olabilirler ama tadıma aşina olan bedenin beni hatırlayacaktır''  diyerek dudaklarını öpmeye başladı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Raven Aeron
Cadı
Cadı
Raven Aeron


Mesaj Sayısı : 150
Kayıt tarihi : 01/06/13
Lakap : Kuzgun

Lanet Empty
MesajKonu: Geri: Lanet   Lanet Icon_minitimePaz Kas. 10 2013, 14:07

Altındaki cadının sözlerini düşünüyordu. Söylediği tek bir kelime öfkesini arttırırken sinirleri de bir hayli bozmuştu. Aşk... Bu sadece adını bildiği şeyi yüzyıllardır hissetmemişti ve şimdi altındaki bu narin yaratık birbirlerine aşık olduklarını söylüyordu. Bu ise ona saçma geliyordu. Her şeyden öte cadıyı tanımıyordu bile... Gerçi ortada bir de lanet söylentisi vardı ve  bu gerçekse elinden çekecek çok kişi vardı. Kızın masumiyetini gözlerinden anlıyor olsa da yinede bir yandan da inanmak istemiyordu. Bileklerindeki basıncı biraz daha arttırıp ona son bir şans verdi, eğer sevgili oldukları gerçekse onu öldürmesine gerek yoktu. Zaten aslında bu bedenin yok etmekte istemediğine karar verdi, az önceki düşüncelerine rağmen... Kız konuşmaya başlamadan önce dudaklarını ısırması bedenini yeniden harekete geçirmişti. Bir an için kızın dudaklarına kapanıp, ısırıp, öpmek istedi. Ama yapmadı. Kızın gözlerinin içine bakarken sözlerine kulak verdi. Cadı seni seviyorum, demişti. Az önce yatakta olanlara rağmen... Ama yanıldığı bir şey vardı. Sevgi sözcükleri onu tatmin etmiyordu. Bakışları daha da sertleştiğinde sözlerin devamını dinledi. Sonraki duyduğu her şey beyninden vurulmasına neden oldu. O odayı bilen hiç kimse yoktu. Bilenlerin her biri zaten odadaki resimlerde olan kişilerdi ve her biri çoktan ruhlarını teslim etmişti. Bu zayıf cadının ise bunu öğrenmesine imkan yoktu. Annesinin kolyesi ile ilgili sözleri ile cadının boynuna baktı. Bileklerini serbest bırakıp kolyeyi inceledi. Kolyenin ucunun arkasında annesinin kendine özgü işareti vardı.

"Ama bu..."


Kız yeniden konuştuğunda, konuşma bittiği an dudaklarına kapandı. Bedeni hiç düşünmeden öpücüğe karşılık verirken elleri cadının bedeninde gezinmeye başladı. O an için bir şeyler söylemesi gerekirdi, ama bedeninin ihtiyacı daha önemli görünmüştü. Kızı sertçe okşayarak sahip olurken cadının dudaklarından kendi isminin dökülmesinden garip bir haz aldığını fark etti. Bedeni rahatlayıp cadının üzerine yığıldığında kendini az geri çekti. Nefes nefese bir halde cadının gözlerine bakarken konuşmaya başladı.

"Tiffany, bu dediklerin doğru gibi görünüyor ama seni hatırlamıyorum güzellik..."

Kendini yatağın diğer tarafına atıp bir süre tavanı seyretti. Ama yorgun bedeni yüzünden kısa sürede uykuya daldı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Tiffany Nelson
Cadı l Cafe Nova'nın Sahibi
Cadı l Cafe Nova'nın Sahibi
Tiffany Nelson


Mesaj Sayısı : 144
Kayıt tarihi : 03/06/12
Yaş : 33
Nerden : İstanbul
Lakap : Acemi Cadı

Lanet Empty
MesajKonu: Geri: Lanet   Lanet Icon_minitimePtsi Kas. 11 2013, 21:24

Seni seviyorum... Bu kelimenin artık onun için hiçbir şey anlam ifade etmediğini bilmek canını oldukça yakarken ağlaması daha da şiddetlendi. Ona olan aşkını göstermek zorundaydı. Daha da kötüsü raven yalan söylediğini düşünürken onu birkaç saat öncesindeki gerçeklere inandırmak zorunda oluşuydu. Çünkü o... o hiçbir şey hatırlamıyordu. Göz yaşlarını zapt etmek için büyük bir çaba harcamasına rağmen engel olabildiği söylenemezdi. Mantıklı düşünmek hiç bu kadar zor ve acı verici olmamıştı. Kendini ona açıklamaya çalışırkende gözlerindeki yaşlar yüzünden eksik olmamıştı. Konuşması bittiğinde sadece onun bildiğini düşündüğü bu bilgilerin ona inanması için yeterli olmasını umdu. Eğer olmazsa başka ne diyeceğini bilemiyordu. Hem 'Mantık!' çerçevesi içinde cümle kuracak halide kalmamıştı. Onu öpüp geri çekildiğinde her şeyi boş vermişti. Ölmeyi umursamıyordu.

Bildiği en önemli şey onunla bu şekilde yaşamak istemeyişiydi. Bakınca her zaman gözlerinde görebildiği aşkı geri istiyordu. Bütün bu düşüncelerine karşılık ona hiç düşünmeden teslim olduktan sonra yorgunluğuyla baş etmeyi denerken sevdiği adamın tavrıyla gözleri doldu. Kendisini diğer tek gecelik kızlardan farksız hissettirmeyi çok iyi başarmıştı. Üşüyerek çarşafı boğazına kadar çekip yatakta iki büklüm olup saatlerce sessizce ağladıktan sonra yorgunluktan sızmak üzereyken alışkanlık üzere sevgilisine sarılıp rahatsız bir uykuya daldı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Lanet
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Lanet Peri
» Yeni bir lanet
» Beklenen İkizler, Korkunç Lanet
» Lanet Olsun Sana Ornitorenk Perry

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: Aaron Şatosu :: II.Kat-
Buraya geçin: