Farklı Tatlar

Sonunda eski hayatına yeniden dönüyordu. O yaramaz sihirbazın neden kendini etkilemesine izin verdiği bilmiyordu. Durum ne olursa oldun artık bitmişti. O kız sayesinde öğrendiği bir kaç yeni büyüyü uygulamasının vakti gelmişti Kızı kölesi olarak neredeyse her türlü işinde kullanmıştı. Kız bir çeşit kobay faresinden fazlası olmamıştı. Gerçi yatakta onunla ilgilenirken biraz farklı davranmıştı. Bu yüzden onu etkileyen bir yanı olduğu gerçekti. Görmezden gelmek ise biraz zor olsa da imkansız değildi. Etrafta bu kadar çıtır varken tek bir bedene kimin ihtiyacı vardı?

Güce olan açlığı eskisi gibi devam ettiğinden başını belaya sokması fazla uzun sürmedi. Asla az olanla yetinen biri olmamıştı. Hep daha fazlasını istiyordu. Bu yüzden de başını belaya sokuyordu. Bela ise eğlence demekti ve o eğlenmeyi de iyi biliyordu. Eskiden takıldığı yerlere gittiğinde cadılara köle olmuş bir kaç periyi gördü. Zavallı gereksizler gözüyle bakıyordu, onlara... Her zaman işine geldiği tarafta yer alsa da boynuna bir tasma kimse takamazdı. Her şeyden önce özgür biriydi ve tasmanın ona yakışmayacağı da bir gerçekti. Bir kaç köle periye gereken dersi verdikten sonra üstü başı kan içinde olsa da bu işten tatmin olmuştu. Şimdi ise gecenin diğer kısmı onu bekliyordu. Yalvaran bakışlarla onu arzulayan ateşli bedenler...

Bu gece farklı tatlar aramak adına bir otelin barını tercih etti. Farklı tatların damağında bıraktığı etkileri seviyordu. Kızıllar, esmerler, periler, sihirbazlar ve hatta cadılar... Gerçi bu otel onu büyük ihtimalle bir insana yönlendirecekti. Yinede gerçeği yaşamadan kim bilebilirdi ki?

Cadı l Admin Mesaj Sayısı : 110 Kayıt tarihi : 30/04/13

David... Onun ofisinden ayrıldığı günden beri bu cadı beynini daha fazla meşgul etmeye başlamıştı. Başlarda ona olan bu ilgisinin birkaç kez birlikte olduktan sonra yok olacağını düşünüp ona göre davranmıştı. Cadının kendisini arzuladığı halde ondan kaçmaya çalışışları sinir bozucu olmasına rağmen büyük bir başarıyla engelleyerek istediğine ulaşmıştı. Aralarındaki arzunun zamanla söneceğini sanarak kendine engel olma gereği duymadığı zamanlar her şey ne kadarda eğlenceliydi. Her şey o kadar basit görünüyordu ki ozaman şimdiki karmaşaya nasıl düştüğüne hayret ediyordu. Onu düşünüyor, görevlere çıktıkları zaman endişeleniyor ve ne yaptığını merak ediyordu. Lanet olsun ona ne oluyordu böyle? Neden onun tadını, dokunuşlarını, kendisine güzelim diye seslenişini, baş döndüren kokusunu unutamıyordu? Hay lanet hala onu düşünüyordu. Saçlarını sıkıntıyla karıştırıp görevden döndüğü için berbat olan üzerine baktı. Yeni bir savaş,kan gölü ve yıkımın ardından huzurlu birkaç dakika. David'i düşünmeden geçirilen birkaç dakika... Beyni kaybettiği yakınlarının hatıralarıyla doluyken doğal olarak onu düşünmeye fırsat bulamamıştı. Aşırı düşünmekten iflas edecek raddeye gelmiş zihnini biraz olsun dinlendirmek adına kendini soğuk suyun altına attığında bu durumdan kurtulmak için bir şeyler yapmak zorunda olduğu kararına vardı.

O günden sonra canı başka erkekleri çekmese de bir yerden başlamak zorundaydı. Bildiği en iyi çareyse çivi çiviyi söker yöntemiydi. Yeni kararlarla üşümeye başladığı için sudan çıktığında aynanın karşısına geçip birkaç kıyafet denedi. Ortalığı tam bir insan gibi giyinmeyi tercih ettiğinde biraz dağıtmıştı ama sorun etmiyordu. Nasılsa temizlerlerdi. Biraz içip kafa dağıtmak aynı zamanda aldığı kararı uygulamak adına bara indi. Kendine bir içki alıp dünyadan kopmuş insanların arasından geçmeye çalışırken kendisini dans esnasında iten biri nedeniyle yanlışlıkla bir periye çarpmıştı. Elindeki içki tamamıyla perinin üzerine dökülürken kendini toparlayarak ''Üzgünüm ''dedi. Etraftaki insanlar nedeniyle büyü uygulayamayacağı için ''Bulunduğumuz ortamı düşünürsek normal yollardan gömleğini kurtarmayı deneyebiliriz istersen '' dedi.

Ayaklarının onu getirdiği son yer bir otelin barı olmuştu. Otellerin barlarını her zaman severdi. Hem içkileri güzel olurdu, hem de çıtırları nereye atsam derdi olmazdı. Gözüne kestirdiği istediği sayıda hatunu sadece üst kattaki odalardan birine götürmesi yeterliydi. Yüzünde ukala ve aynı zamanda çekici gülümsemesi ile bar taburesine yerleşti. Barmen kız gözüne takıldığında onu baştan aşağı süzdü. Kız işini yapmaya çalışırken ona sulanan kişi ile uğraşıyordu. Kızı adamın elinden kurtardığında kendine bir içki ısmarladı. Şimdilik barmen kız aklındaydı. Ama az önceki gösterisinden sonra kız ile hiç ilgilenmiyor gibi yaptı. Kız büyük ihtimalle ilgiden sıkılmıştı ve bu ilgisizlik onu ayağına getirecek asıl şey olabilirdi. Bir süre içkisi ile ilgilenip etraftaki başka güzellikleri görmeye çalıştı. Ortam karanlıktı ve sadece renkli ışıklarla aydınlatılmıştı. O da dans eden insanların üzerilerine yansıyordu. Çoğu alkolün etkisi ile kendinden geçirilmişcesine dans ediyordu. Çift olanlar ise birbirleri ile oynaşıyorlardı. O da bir kızı dans pistine götürmeyi düşündü. Bir bedeni yatağa atmadan önce keşfetmeyi seviyordu. Gözüne bir sarışın takıldığında bir süre bakıştılar. Sonra kızı sadece tek bir hareketle dans pistine ilerlemesini sağladı. Kız ile piste buluşmak üzere adımlarını atarken bir cadının varlığı ile kızı aklından uzaklaştırdı. Cadı iyi de kötü olabilirdi. Hatta burada bir katliam yapsa bile umursamazdı. Tek umursayacağı şey boynuna takılmayı düşünülecek bir tasmaydı.

Kızı tamamen görmezden gelerek yönünü değiştirdiğinde biri ona çarptı. Auranın etkisi ile ona çarpanın hissettiği cadı olduğunu far etti. Üzerindeki gömlek içkiden sırılsıklam olurken onun ilgilendiği şey gömlek değil de cadının kendisiydi. Oldukça seksi görünen cadının güç için burada olmadığı belliydi. Eğlenmek istediği belliydi ve eğlence de ona ortak olmak hoşuna giderdi. Hem oldukça seksi hem de güzeldi.

"Önemli değil... Sıradan yoldan kastın yıkamak ve ya silmek ise seve seve gömleği çıkarabilirim. Etraftakilerin bunu umursayacağını sanmam"

Cadı l Admin Mesaj Sayısı : 110 Kayıt tarihi : 30/04/13

Bara indiğinde derin bir nefes aldı. Bunu yapmak istediğinden bile emin değildi. Sadece bir şeyler yapma mecburiyeti hissettiği için buradaydı. Yani bu... Bu bir şekilde son bulmalıydı. Böyle devam edemezdi. Sürekli o sinir bozucu cadıyı düşünerek yaşayamazdı. Baştan sadece eğlence amaçlı olan şeyler giderek derinleşmiş rebekah'ın sürekli bocalayıp durduğu bir hal almıştı. Ve bu durum oldukça can sıkıcıydı. Erkeklerle oynamak bile cazip gelmemeye başlamıştı ki bu korkunç bir şeydi. Aklında bu tarz düşüncelerle dalgınca ilerlediği için üzerini mahvettiği periyi incelemekten kendini alamadı. Oldukça yakışıklı bir periydi. Kızların içinde kaybolmak isteyeceği mavi gözleri bakıp bakıp aptal aşıklar gibi iç çekebileceği yakışıklı bir yüzü ve mükkemmel bir fiziği vardı. Normal kızların aşık olabileceği, Rebekah içinse o lanet cadı hayatına girmeden önce kesinlikle yatağa atmak isteyeceği tipte biriydi. Onun sözlerini duyduğunda gülümseyerek'' ukala...'' dedi. Perinin üzerine bir kez daha baktıntan sonra ise ''Madem ben yaptım peki'' diyerek periyi kravatından tutup çekiştirerek bara yöneltti. Dans pisti o kadar tıklım tıklımdı ki onlara çarpan insanlar yüzünden yol boyunca birkaç kez vücudu onun bedenine yaslanmıştı.

Kalabalıktan kurtulup bara geldiklerinde '' sonunda... Bir an kendini kaybetmiş o insanların arasından asla çıkamayacağımızı düşündüm. Herneyse gömleğinle ilgilenelim'' diyerek kendini öldürecekmiş gibi bakan kızı görmezden gelerek biraz su ve bez istedi. İstedikleri geldiğinde perinin kravatını çıkarıp gömlek düğmelerinden birkaçını çözdükten sonra gözlerini onun gözlerine dikerek '' Geceni mahvettiğim için gerçekten özür dilerim. Bu arada adım rebekah.'' dedi. İkisine de birer içki söyledikten sonra '' Senin ve benim dökülen içkilerimiz...'' diyerek işe koyuldu. Gömlek perinin hala üzerindeydi bu yüzden silerken çok bastırmıyordu. Dokunuşları hafif ve yavaştı.

Sonunda barda gözüne bir kız kestirmişti. Sarışın, seksi ve oldukça güzel. Bu özellikler kızı yatağa atması için yeterliydi. Avını ağına düşürdükten sonra onu elleri arasına almasına çok az kalmıştı. Pistin ortasında kıza doğru yaklaşırken hissettiği aura ise avını bir kenara bırakmasını sağladı. Kısa süre sonra üzerine dökülen içki ile gömleği ıslanmış ve dolayısıyla gömlek tenine yapışmıştı. Ona bunu yapan cadıyı süzdüğünde hiç bir tehlike sezmediği için her seksi kadına davrandığı şekilde davrandı. Ukala tavrı, karizması ile birleştiğinde seksi güzelleri etkilemek kolay oluyordu. Gömlek ile ilgili konuştuklarında bu tavır cümlelerine yansıdı. Cadının onu kravatından çekiştirmesi ile kendini cadıya teslim etti. Kalabalığın arasından geçerken bitişik insanların arasında arada sırada cadının hatlarını bedeninde hissetti. Beden adeta ona dokunması için yalvarır gibiydi. Bara geldiklerinde cadıya gülümsedi. Sözlerinin ardından barmen kıza baktı. Bu bara geldiğinde ilk hedefi oydu ama şu an cadı ile daha çok ilgileniyordu. Barmen kız ise Jace'in kendisi ile... Bakışları yüzündeki ukala gülümsemenin daha da artmasını sağladı. Cadı gömleği ile ilgilenirken o göğüslerine bu kadar yakın olmanın verdiği manzaranın tadını çıkarttı, bir süre. Sonra ellerini gömlek düğmelerine götürüp kalan düğmeleri de açtı.

"Güzelim sana söyledim, bu gömleği üzerimden çıkartsan işin daha kolay olurdu... Üstelik bu içki tenime yapışmaya başladı..."

Cadının özür sonrası ısmarladığı içkilere baktı. Gömleği ise kapatmaya çalışmadı. Barmen kızın sinirli tavrı içkileri getirirken de sürdü. İçkisinden bir yudum alarak cadının belini kavradı ve onu kendine doğru çekti. Normalde belki de korkması gerekirdi. Yani bir cadıya yaklaşmak için en az iki, üç kez düşünmek gerekirdi. O ise tamamen tutkusu ile hareket ediyordu. Cadıyı kendine biraz daha yaklaştırarak derin bir nefesle kokusunu içine çekti ve boynuna küçük bir öpücük kondurdu. Dudakları kulağına yaklaştırdığında konuşmaya başladı.

"Bu kadar ilgili olduğun ve ısmarladığın içki için teşekkürler... Adım Jace."

Sonrasında geri çekilerek içkisini yudumlamaya devam etti.

Cadı l Admin Mesaj Sayısı : 110 Kayıt tarihi : 30/04/13

Çarptığı perinin ukalalığı gülümsetmişti. Başka bir cadı olsa buna sinirlenip onu ortadan kaldırabilirdi fakat rebekah kendine güveni olan perilere saygı duyardı sorun çıkarmadığı sürece tabi... Yakışıklılığı ve kokusu kabul etmek zorundaydı ki etkileyiciydi. Bir süreliğine bile olsa david'i aklından uzaklaştırabilecek kadar üstelik. Onu unutmamıştı hayır hala derinlerde bir yerde aklını meşgul etmek için bekliyordu. Sadece şimdilik sakarlığına ve bu periye odaklandığından zihni biraz olsun rahatlamıştı. Barmen kızın düşmanca tavrı dikkatini çekse de önemsemedi. Çünkü nedenini biliyordu. Kıskanlık, rebakah'ın daha önce hiç hissetmediği duygulardan biriydi. Bu durumun tadını çıkararak periyle ilgilenip barmenle eğlenirken duyduklarıyla iç çekip ''Tamam çıkar '' dedi. Bu cümleyi söylediğine ise kısa sürede pişman olmuştu. Onun harika vücudu kanını kaynatırken derin bir nefes aldı. Yardım, ona yardım etmeliydi. Sapkınca şeyler düşünmemeliydi lakin ona bu kadar yakınken ve baş döndüren kokusunu içine çekerken üstelik o bu haldeyken amaca odaklanmak zor oluyordu. Bunu başardığını düşünürken kendini onun kolları arasında bulmuştu. Gücünü kullanmadığı sürece normal bir kızdan farksız olduğu için peri onu istediği gibi yönlendirebiliyordu.

Boynuna kondurulan öpücük tahrik olmasını sağladı. O süre zarfında göremediği bir şey kafasına dank etti. Periyi arzuluyordu. Uzun süredir ilk defa o cadıyı aklından uzaklaştırmayı başarabilmişti. Belki onunla olursa aklından tamamen çıkarabilirdi. Bu düşünceyle periye yaklaşıp dudaklarına ufak bir öpücük kondurup geri çekildi. Gözlerini onun gözlerine dikip gülümseyerek''Tanıştığımıza memnun oldum jace ve bir şey değil '' diyerek göz kırpıp içkisini kafaya dikti.

Cadının hala gömleği ile ilgileniyor olması onu gülümsetiyordu. Hadi ama yani aptal bir gömlek kimin umurundaydı. Tek bir büyü işi çözerdi, üstelik etrafındaki sarhoş insanların bunu fark etmeyeceğine emindi. Ama cadı oyunu böyle oynamak istiyorsa ona ayak uydurmaya karar verdi. Sonuçta kısa bir süre sonra asıl ilgilenmesi gereken şeyin kendisi olduğunu fark edecekti. Evet kesinlikle ukala biriydi ve bu durum karşısında kim olursa olsun değişmiyordu. Üstelik ağzını sulandıran güzellikten her hangi bir tehlike sinyali de almıyordu. Gömlek düğmelerini açtıktan kısa bir süre sonra cadının kendini süzdüğünü fark etti. O an kesinlikle onu etkilediğini anladı, bunu nefes alış verişinden anlayabiliyordu. Cadı gömlekle ilgilendikten sonra işleri biraz daha hızlandırmak adına içkisinden bir yudum aldı hemen ardından ise cadıyı kendine çekti. Barmen kızın sinirden küplere bindiğini o an görmese bile hissediyordu. Cadının tatlı kokusunu içine çekerken tadına bakmak için öpücükler kondurmaya başladı ve hemen ardından kulağına fısıldadı. Cadının bedeninin fazlaca ısı yaydığını hissetti. Kendini zoraki olarak geri çektiğinde yeniden içkisine gömüldü. Bu kez fon dip yapıp bardağı bar tezgahına bırakırken cadının ona yaklaştığını fark etti. Bakışları kesiştikten hemen sonra dudaklarına konan öpücüğe anında karşılık verdi. Ama ne yazık ki kısa bir öpücük olmuştu. Rebekah, kendini çekip içkisini yudumlarken ona bir bakış attı. Az önceki öpücük bir işaretti ve Jace bunun anlamını çok iyi biliyordu.

Taburesini cadıya biraz daha yaklaştırdığında cadının elindeki içki bardağını alıp kenara koydu. Onu bileğinden kavrayıp kendine çekerken kucağına oturttu. Rebekah, açılan bacakları ile kucağına yerleştiğinde eteği biraz daha kısalmıştı. Hızlı bir şekilde kızın kalçalarına kavradığında onu öpmeye başladı. Dilini ağzına arsızca sokarken öpücük bir anda boyut değiştirdi. Avuçladığı kalçaları daha sert bir şekilde okşarken bir eli yavaşça göğüslerine ilerledi. İlerleyiş yavaş olsa da okşama ve avuçlaması oldukça sertti. Nefesi kesilir bir şekilde geriye çekildiğinde cadının gözlerine baktı.

"Tadın gerçekten çok güzel... Az önceki öpücüğün ikimize de yetmediğine eminim... Aslında bu da yetmedi. Bir yerlere gitmek ister misin? Güzelim..."