Duygu Karmaşası

Cadı Mesaj Sayısı : 159 Kayıt tarihi : 16/09/12 Yaş : 35

Aklında sürekli Jasper vardı. Peri gittiği günden beri aklından çıkmamıştı. Hem zaten aklından uzaklaştırmak istese de evin her yerine sinmiş kokusu yüzünden yeniden onu düşünmeye başlıyordu. O günden sonra görevlerine odaklansa da bu bile ondan uzaklaşmasını sağlamamıştı. Bu yüzden görevi de bir yana bırakıp eğlenmeye karar verdi. Evinden çıktıktan sonra gittiği barlarda ya da farklı mekanlarda sürekli olarak erkeklerin ilgisini çekti. O ise hiç bir erkeğe ilgi duyamıyordu. Bu ne kadar da garipti. Yıllarca erkekleri oyuncak olarak gören, sırf eğlence için onların yatağına giren kendisi şu an hiç birini istemiyordu. Sadece ama sadece o periyi istiyordu. Kalbini ise bir türlü anlamıyordu. Neden sadece onu düşünürken kanı kaynıyor ve kalbi hızlı bir şekilde atmaya başlıyordu. Böyle bir şey daha önce hiç başına gelmemişti. En kötüsü de onunla iş için yeniden karşılaştığında kendini nasıl kontrol edeceğini bilmiyordu. Anlaşılan ellerinin ve dudaklarının perinin bedeninde olma isteğini dizginleme konusunda oldukça zorlanacaktı. Evine döndüğünde ertesi günü düşünerek zoraki bir uykuya daldı. Jasper ile toplantısı vardı ve o ne yapacağından hala şüpheliydi.

Sabah erkenden kalkıp öncelikle güzel bir kahvaltı yaptı. Uzun süren banyosunda bile lif bedenine değerken aklında olan tek şey Jasper'dı. Acaba yeniden birlikte banyo yaparlar mıydı? Lanet soru ile takıntılı düşünceler yeniden ortaya çıktı. Banyodan çıkıp seksi bir elbise giydikten sonra toplantı yerine gitti. Tersi olamazdı. O, acımasız bir cadı olmanın yanında seksi bir cadıydı. Toplantı yerine adım adım yaklaşırken daha önce sadece dudaklarının tadına baktığı peri ona yaklaştı. Bunu umursamadı çünkü bu sayede periye Jasper'ı sorabilirdi. Perinin ise derdi başkaydı. Ona giderek daha fazla sokulmuştu.

"Dudaklarının tadı gerçekten güzeldi cadı, geri kalan bedeninin de bal gibi olduğundan eminim..." diyerek dudaklarına kapandı. Jezebel ise ani gelen öpücük yüzünden hiç bir şey yapamamıştı. Peri öpücüğü derinleştirmeye karar verip dilini ağzının içine soktuğunda onu itti. Sinirleri tavan yapmıştı.

"Kes, şunu ve bana bir daha asla böyle davranma... Tabi yaşamak istiyorsan."

Hava Perisi Mesaj Sayısı : 56 Kayıt tarihi : 09/03/13 Lakap : King

Sabahın 6'sında gözlerini açtığında dikkatini ilk çeken şey odadaki yoğun parfüm kokusuydu. Her anlamda oldukça yoğun geçen gecenin onu hem iş hem eğlence bakımından tatmin etmiş olması kişiliği üzerinte hiçbir etki yaratmamıştı. Memnuniyetsizlik ile memnun olmak arasındaki o ince çizgide derin bir nefes alıp bedenini esneterek yataktan kalktı. Yanındaki seksi güzele sadece birkaç dakikalığına bakıp banyoya girdi. Soğuk üşütse de zihnini açtığından duşuna soğuk suyla başlayıp sıcak suyla sonlandırmıştı. Odaya geri döndüğünde hala uyuyan kız gözüne çarptı. Odayı dolduran kokuyu artık duymak istemediğine karar vererek bir büyüyle havayı temizledi. O sıra aklına jezebel adlı cadı gelmişti. Onun kokusundan işi bittikten saatler sonra bile rahatsızlık duymadığını hatırladı önce...

Sonrasında geçirdikleri ateşli zamanları. Hala onu arzulayabilmesi şaşırtıcı geliyordu. Düşüncelerinin yeniden ona kaydığını fark edip derin bir nefes aldı. Güzellik o günden beri ara sıra yaşadıkları şeylerle aklını meşgul ediyordu. Bunu garipsiyor ama kurtulmak için bir şey yapmıyordu. Sadece günlük hayatına devam ediyordu. Tıpkı şuan yaptığı gibi... Üzerini değiştirmiş aynada yansımasına bakarken o tadı harika olan ve son derece tuhaf davranan sevimli,kötü cadıyla bu gün bir görüşmelerinin olduğunu hatırladı. Zamansa hızla geçiyordu. Yapması gereken işlerse oldukça fazlaydı. Bu yüzden daha fazla oyalanmadan perileriyle antrenman yaptığı yere gitti. Evdeki seksi sarışının adamları tarafından uyandırılıp postalanacağını bilerek aklını hiçbir şeyin meşgul etmesine izin vermeyip eğitime başladı.

Saatler su gibi akıp gitmiş verdiği dersin sonuna gelmişlerdi. Öğrencilerini dağıtıp terini silerken bir cadı aurası hissetti. Kaşları çatılırken saate baktı. Jezebel düşündüğünden erken bir saatte gelmişti. Onu bekletmemek adına yanına giderken karşılaştığı manzarayla saniyelik duraksadı. Kanı bir an öfkeden kaynamış ve anlamsız bir kıskançlık hissetmeye başlamıştı. Kendine bunun saçma olduğunu hatırlatana dek onları izlemekten kendini alamadı. Sonrasında toparlanıp jezebel'in yanına gitti. Periyi öleceği kesin bir göreve gönderdikten sonra duygusuz gözlerini onun gözlerine dikip buz gibi sesiyle ''Jezebel... Şimdide perilerimle eğlence aracı olarak kullanmaya mı başladın?'' diye sordu.

Cadı Mesaj Sayısı : 159 Kayıt tarihi : 16/09/12 Yaş : 35

Hazırlanırken kafasının içinde bir sürü düşünce belirdi ve hepside tek bir kişi içindi, Jasper... Bir peri onu bu denli nasıl etkileyebilirdi. Aslında konu peri olmasından çoktan çıkmıştı. En son ne zaman bir erkekten böylesine etkilendiğini bilmiyordu. Aklını başından alan tek erkek değildi. Ama kalbindeki garip şeyler daha önce hiç bir erkekte olmamıştı. Kalpsiz olduğunu bilmese ona karşı duygularının oluştuğunu düşünürdü. Ama bu kesinlikle imkansızdı. Daha bir kaç hafta önce Raven'a aşkı için dalga geçmişti. O cici cadıya aşık olduğu için... Kendi hikayesinde ise iyi kalpli bir cadı yoktu, kalpsiz bir cadı, acımasız bir peri vardı. Onu düşünürken banyo giderek daha da uzamıştı. Sonunda çıkıp hazırlanmaya başladığında seksi bir elbisesini seçip toplantı yerine gitti. Ama eski den sadece dudaklarının tadına bakan bir peri ukalalığın dibine vurarak onu öpmeye başlamıştı. Öfkesi öylesine fazlaydı ki neredeyse perinin kafasını koparacaktı. Ama Jasper'ı düşünerek bundan vazgeçti zaten aynı düşünce yüzünden bu ilgi onu rahatsız etmişti. Neden bir başka erkekle yakınlaşmak ilgisini çekmiyordu. Jasper'ı görmek ise kalbinin yeniden garip atmasına neden olmuştu. Periye verdiği görevden sonra gereksizin gitmesi ile derin bir nefes aldı. Perinin şahane kokusunun tadını çıkardı. Konuşmak için ağzını açacakken Jasper'ın tavrı ile yüzünde oluşan gülümseme soldu. Başka zaman olsa bu sözler umurunda olmazdı hem zaten periye karşılık verir ve canı isterse yatağa atardı. Ama şimdi içinde hiç böyle bir istek yokken suçlanmak onu üzmüştü.

"Ben... Ben öyle bir şey yapmadım... Beni öptü onu ittim, hepsi bu..."

Açıklama yaparken gözlerinin dolduğunu hissetti. Neden açıklama yaptığı bir yana böyle bir şey ilk kez oluyordu. İlk kez göz yaşları yanaklarını ıslatıyordu. Üzüntünün arasında ufak bir merak gün yüzüne çıktı. İnanamaz bir halde elini yanağına koydu ve eline bulaşan göz yaşı ile hemen elini çekti. Aynı anda Jasper ile göz göze geldiklerinde bir adım geri çekildi.

Hava Perisi Mesaj Sayısı : 56 Kayıt tarihi : 09/03/13 Lakap : King

Jezebel... Aklını ara sıra da olsa meşgul etmeyi başaran ve tadı eşsiz olan cadı. Onu diğer kadınlardan neyin ayırdığını bilmiyordu ama tadını daha öncekilerle kıyaslayamıyordu. O farklıydı. Bunu jezebel'in perilerinden biriyle öpüşürken gördüğünde hissettiği gereksiz ve saçma kıskançlık ile öfkeye bakarak söyleyebilirdi. Şuan hissettiği bu iki duygunun anlamsız olduğunu biliyordu sonuçta onunla uzun ve güzel bir gece geçirmiş olsalarda hepsi o kadardı. Hala onu arzulasa da aralarında olan şey tek gecelikti. Kimse birbirine bağlılık yemini etmemişti. İkisi de hayatına kaldığı yerden devam ederken jasper'ın hayatında bir dolu kadın olduğu, olacağı aşikardı. Yine de bunları bilmek en iyi perilerden birini intihar görevine göndermesine ya da cadıya laf sokmasına engel olmamıştı. Cadının yüzündeki gülümsemenin soluşunu izlerken derin bir nefes aldı.

Jezebel'in baş döndüren kokusu içini doldururken ondaki değişimler daha öncede olduğu gibi ilgisini çekmeyi başarmıştı. Güzelliğin gözlerinin dolmasıyla tek kaşını kaldırdı. Duyduğu açıklama şaşırtırken kızın ağlamaya başlaması canını sıkmıştı. Karşısında ağlayan kadınlardan hoşlanmazdı. Normalde onunla bu hali yüzünden dalga geçerdi ama öyle yapmadı. Kızın gözlerindeki yaşı yavaşça sildikten sonra çenesinden tutup gözlerine bakmasını sağladı. Düz bir sesle '' Hey ağlama... Sadece takılmak istemiştim. Seni suçlamıyorum'' dedi. Geri geçilip omuz silkerek '' Hem bana açıklama yapmak zorunda değilsin.'' demekten kendini alamadı.

Sadece birkaç saniye daha geri çekilmeseydi bu üzgün güzelin dudaklarına kapanacaktı. kendine son anda mani olmuştu. Bu cadı kesinlikle kontrolünün sınırlarını zorluyordu. Gözlerinden dudaklarına kayan yaşı silmek için harekete geçtiğinde elleri dudaklarında bir süre oyanlandı. Soğuk sesiyle '' Senin gibi birine ağlamak yakışmıyor'' dedi. Hala onu öpmek için deliren yanını bastırmaya uğraşıyordu. Başaramadığı ise birkaç saniye sonra dudaklarına kapanmasıyla ortaya çıkmıştı.

Cadı Mesaj Sayısı : 159 Kayıt tarihi : 16/09/12 Yaş : 35

Günlerdir aklından bir türlü çıkmayan harika periye ulaşmasına sadece bir kaç adım kalmıştı. Ta ki lanet bir peri önünü kesene kadar... Sonrasında olanlar biraz karmaşıktı. Ününe yakışır bir şekilde ya periyi götürmeli ya da öldürmeliydi. Ama her ikisini de Jasper'ı düşünerek yapamamıştı. Jasper, bir adım ötesine geldiğinde ise yüzünde mutlu bir gülümseme oluşmuştu ta ki onun ateşli dudaklarından çıkan sözcükleri duyana kadar... Daha önce hiç bir kelimenin kalbini acıtacağını düşünmemişti. Hiç kimsenin ne dediği asla umurunda olmamıştı. Ama şimdi bir perinin yapmadığı bir şey ile onu yargılamasın dan etkilenmişti. Bu öylesine bir etkiydi ki gözlerinden akan yaşlara neden oldu, hatırladığı ilk göz yaşları yanaklarından süzülürken dehşet duygusu ile ondan uzaklaştı. Jasper, ona doğru adım attığında hareket etmedi. Yanaklarında hissettiği elle, yanağını ona bastırdı. Gözlerinin içine bakıyordu. Hızlı atan kalbi yine iş başına geçtiğinde nefesinin kesildiğini hissetti. Perinin bu kadar yakınında olmak bile bedeninin alev almasına neden oluyordu. Hisleri karmakarışık olmuştu o anda, tıpkı düşünceleri gibi... Duyduğu kelimeler de cümle kurmaya çalıştı.

"Evet... Haklısın... Ben... Bana ne olduğunu bilmiyorum... Daha önce hiç böyle olmamıştım..."

Daha fazla konuşmadı. Dudaklarına değen parmaklar ile onun gözlerinin içine bakmaya devam etti. Her nefes ona daha fazla çekilmesini sağlarken perinin yeni yorumu ile hafifçe başını salladı. Sonrasında ise en çok istediği şey gerçekleşmiş, yeniden perinin dudaklarının tadına varacağı o an gelmiş, Jasper onu öpmüştü... Öpücüğe tam bir teslimiyetle karşılık verirken elleri hızlı başını çevrelemiş ve onu kendine daha fazla bastırmıştı. Aslında oldukça yavaş olan bu öpücük tutkusu yüzünden nefes kesen öpüşmeye dönüşmüştü. Kalbi ise durmadan deli gibi çarpıyordu. Öpüşme noktalandığında nefes nefeseydi. Beynine büyük ihtimalle oksijen gitmiyordu. Çünkü sadece bir kaç saniye içinde ona oldukça anlamsız gelen iki kelime dudaklarından döküldü.

"Seni seviyorum..."

Hava Perisi Mesaj Sayısı : 56 Kayıt tarihi : 09/03/13 Lakap : King

Kontrolünü kaybetmemek için uzun süre uğraşması kaçınılmaz sonu değiştirmemişti. Bir anlık tereddüt onu öpmek için yetmişti. Bunu yaptığına pişman değildi. Algıladığı enfes tat aklını başından alırken bu duruma alışabileceğini düşünmeye başlamıştı. Onu sürekli olarak her fırsatta öpebilirdi. Tek sorun bunu yapmaması gerektiğini biliyor olmasıydı. Aralarında bir iş ilişkisi olması bir tarafa onunla daha önce yatmıştı. Bu tüm kurallarına karşı çıkmak demekti ama her şeyden önemlisi işlerin karmaşıklaşması anlamına geliyordu ve jasper bunu istemediğine emindi. Baş döndüren tatlı kokusu ciğerlerini doldururken anın tadını çıkartmaya karar vererek cadıyı uzun süre öptü. Öpücük gittikçe derinleşip daha ateşli bir hal alırken nefes nefese bir halde kendini zorlukla geriye çekti.

Öpücüğün etkilerini üzerinden atıp normale dönmeye çalışırken duyduklarıyla dondu. Öyleki nefes alıp vermeyi bile keşmişti. Şaşkınlıkla birkaç dakika hareketsizce kalakaldı.Dudaklarından sadece '' Ne?'' sözcükleri döküldü. Kendine gelmeyi başardığında işi alaycılığa vururak'' Şaka mı yapıyorsun? Yani sen bana gerçekten aşık olmuş olamazsın değil mi?'' diye sordu. Cadı ciddi tavrını bozmayınca yüzündeki alaycı gülümseyiş silindi. Gözlerini yere sabitleyip derin bir nefes aldı ve doğru anladığından emin olmak adına '' Şaka yapmıyorsun... Sen ciddisin.'' diyerek sesli bir şekilde düşüncelerini dile getirdi.

Hiçbir itiraz cümlesi duyamayınca derin bir nefes alarak '' Bak beni sakın yanlış anlama. Aşkın varlığına, aşka inanıyorum ve bence herkesin bir kalbi vardır. Kötülerde aşık olabilir bu normal bir şey ama güzelim sen kesinlikle yanlış kişiye aşık oldun.'' dedi. Cümleleri doğru seçip seçmediğini düşünmek adına biraz duraksadıktan sonra '' Yani sen ve ben... Biz çok farklı dünyaların insanlarıyız.'' diyerek konuşmasını sonlandırdı. Kızın yanağını okşayarak '' Seni arzuladığım ve kafamı karıştırdığın doğru ama sana aşık değilim. Üzgünüm ama duygularının bende bir karşılığı yok.'' dedi.

Cadı Mesaj Sayısı : 159 Kayıt tarihi : 16/09/12 Yaş : 35

Kendine ne olduğunu gerçekten bilmiyordu. Bu soruyu Jasper ile karşılaştıktan sonra o kadar çok dile getirmişti ki... Cevap ise ortalarda yoktu. Şu an hislerini bile anlamakta güçlük çekiyordu. Akan göz yaşlarını ise kesinlikle anlamıyordu. Tüm karmaşık hislerinin ortasında onun öpücüğü ile kendini kaybetti. Nefes kesen öpücük adeta kanına işlemişti. Dengesiz atmaya başlayan kalbinin yanında nefes almakta zorlaşmıştı... En garip, en garip olan şeyse öpücük sonrası dudaklarından dökülen o iki kelimeydi. Bunun Jasper'ı şaşkına uğrattığı her halinden belliydi. Ama kendisi de aynı şekilde şaşkındı. Bu kelimeler kendi dudaklarından dökülse bile onu şaşırtmıştı. Birine hiç bir zaman sevgi sözcükleri kullanmamıştı, asla ihtiyacı olmamıştı. Şimdi ise onu sevdiğini söylüyordu. Ya aklını kaçırıyordu ya da... ya da gerçekten aşıktı. Bu olabilir miydi? Anlaşılan olmuştu. Düşününce üzerindeki değişikliklerin başka bir açıklaması yoktu. Bakışları periye kenetlenmişken onun alaycı tavrı kalbini kırmıştı, yeniden... Tıpkı perisi hakkında onu suçladığı zamanki gibi ve o an yine gözlerinden birer damla yaş aktı. Onun gibi güçlü bir cadı ne zaman savunmasız bir kediye dönüşmüştü. Bunu aklı almıyordu. Sessizliği ciddi olduğunu vurgularken perinin bunu anlamasını bekledi. İşte o zaman mantıklı konuşmaya başlamıştı. En azından artık alay sözcükleri yoktu. Eli ile yanağını sildiğinde duyduklarında sinir bir gülümseme oluştu.

"Aşık olduğun kişiyi seçemezsin derler ve bu benim ilk kez başıma geliyor... Ben seni seviyorum..."

Onu sevdiğini tekrar dile getirdiğinde kendi içine odaklandı. Evet kesinlikle aşıktı ve şimdi ne yapması gerektiğini bilmiyordu. Üstelik Jasper saniyeler sonra duygularının karşılığı olmadığını da söylemişti. Ama bunu nedense umursamıyordu. Evet duygularına karşılık isteyebilirdi ama bundan daha çok istediği şey perinin kendisiydi. Ona doğru bir adım atarak yaklaştı. Nefesi yüzünü yalıyordu.

"Farklı olduğumuzu biliyorum... Lanet olsun kendimin ne olduğunu da... Ama... Ama seni seviyorum ve istiyorum... Buna engel olamam..."

Konuşma sonrası onu öpmeye başladı. En yakın duvara dayadığında dilini ağzına sokarak daha fazla tadı algıladı. Üzerindeki gömleği yırtarak çıplak tenine dokundu. Nerede olduklarını umursamıyordu. Çünkü onu istiyordu ve... ve özlemişti.

[

Hava Perisi Mesaj Sayısı : 56 Kayıt tarihi : 09/03/13 Lakap : King

Aşk... Varlığına inandığı, saygı duyduğu ve henüz yaşamadığı bir şeydi. Yaşamak istiyor muydu? Bilmiyordu ama en kalpsiz, kötü kişinin bile aşık olabileceğini görmüştü. Ve şunu çok iyi biliyordu. Aşk, o büyülü şey insanları değiştirip daha iyi yapsa da değer verdiği, sevdiği kişiye zarar vermeye kalkınca onların kötüleşip oldukça acımasız olmalarını da sağlayabiliyordu. Karmaşıktı. Hepsinden önemlisi insanları daha yönetilir yapıyor olmasıydı. Elbette aşık oldukları kişiyi ele geçirmeyi başarırsanız... Şimdi bu oldukça kötü ve güçlü olduğu halde karşısında oldukça savunmasız duran cadıda insanların gerçekten sevdikleri kişiye karşı ne kadar savunmasız, kırılgan ve masum olduklarının canlı örneğiydi.

Jezebel kendisini etkilediği için ona diğerlerinden farklı davranmıştı. Bu seksi güzelliğin üzerindeki değişimler ilgisini çekiyor, kontrolünün dışında şeyler yapmasını sağlıyordu. Kızın sözleriyle derin bir nefes aldı. Haklıydı. İnsanlar aşık oldukları ya da olacakları kişileri kendileri seçemezdi. Bu hayatın onlara oynadığı bir oyundu ve onlarda sadece bir piyon... Kıza yaklaşarak ''biliyorum seçemezsin ve ilkin bu şekilde olduğu için üzgünüm'' dedi. Gözlerini onun gözlerine dikip yanağını okşayarak ''Senin gibi ölümsüz bir cadı benim gibi ölümlü bir periye aşık oldu... Sanırım öldüğümde daha çok üzülmemen için bana olan duygularından kurtulmanın bir yolunu bulman gerek .'' dediğinde cadı tarafında duvara yaslanmıştı.

Dudaklarına kapanan dudaklara karşılık verirken elleri cadının bedeninde gezmeye başladı. Yerlerini değiştirip onu duvara dayararak bir süre baştan çıkarıp bir büyüyle göl kenarında bulunan evindeki yatak odasına götürdü. Onu yatağa yatırıp üzerine çıktıktan sonra ''Çok tatlısın'' diyerek boynuna ve elbisenin açıkta bıraktığı yerlere öpücükler kondurmaya başladı.

Cadı Mesaj Sayısı : 159 Kayıt tarihi : 16/09/12 Yaş : 35

Sonunda bitmişti. Kalbini deli gibi yoran bu şeyin ne olduğunu biliyordu, aşk... Bu duygu ile karşılaşacağını dahası birine kör kütük aşık olabileceği hiç düşünmemişti. Ama şimdi olan şey buydu, periye aşıktı. Aşkın birine neler yaptırabileceğini ise çok iyi biliyordu. İyi kurbanlarının bir çoğunun bu duygusunu kullanarak onlar sayısız kere işkence etmişti. Aşk, zayıf bir nokta ve bir zaaftı. Şimdi ise karşısındaki bu dayanılmaz peri onun en büyük zaafı olmuştu. Kendini bu duruma nasıl soktuğunu bilmese de yapacağı hiç bir şey yoktu. Jasper'ın alaycılığı kaybolduğunda biraz olsun rahatlayarak onun gözlerinin içine baktı. Sözlerini dinlerken yanağına dokunan el içini ısıtmaya yetmişti. Onun en ufak dokunuşu tüm bedenini ele geçiriyordu. Ani ısıyı saymıyordu bile ve elbette tutku. Bedeni Jasper'a aşırı duyarlıydı. Bu... Bu hep böyle mi olacaktı? Son sözleri ile gözlerindeki aşk yerini öfke ve endişeye bıraktı.

"Belki... Belki de aptallık ediyorum. Ama bu duygulardan kurtulmakta sensiz kalmakta istemiyorum... Sensiz olmamak için mutlaka yapabileceği bir şey olmalı..."

Son cümlesi kafasında soru işaretleri yaratsa da o an için sorulardan çok karşısındaki erkeğin bedeni önemli gelmişti. Onu duvara dayadıktan sonra öpmeye başladı. Kolay kolay hiç bir erkek onu reddetmemişti. Şimdi ise böyle bir ey onu korkutmuştu. Ama Jsper'ın karşılığı tüm korkularını gölgede bıraktı. Öpücükle adeta kendini kaybetmişti. Sırtı soğuk duvara değerken bedeni ürperse de erkeğin dokunuşları ile alev alev yanmaya başladı. Bedenini yatakta bulduğunda perinin ağırlığı altında ezildi. Bu his öylesine güzeldi ki hiç bitmesin istiyordu. Peri bedeninde dudaklarını gezdirirken yerlerini değiştirdi. Bir büyü onu bileklerinden yatağa bağladı. Bir aşık olabilirdi ama hala yaramaz bir cadıydı. Erkekliğinin üzerinde oturarak onun gözlerinin içine baktı. Üzerindeki elbiseyi yavaş hareketlerle çıkarırken sadece iç çamaşırları ile kaldı. Periyi soymaya ise yavaş yavaş başladı. Açıkta kalan her yerinin tadına bakarken peri zevkten inlemişti. Dili teninde gezerken tadı onu sarhoş ediyordu. Teni alev alev yanarken yeniden doğruldu ve sutyenden de yavaşça kurtulup parmaklarını oldukça sert olan erkeklik üzerinde gezdirmeye başladı. Şehvetli bir gülüşle gözlerini onun gözlerine dikti.

"Sanırım beni parçalamak istiyor..."

Hava Perisi Mesaj Sayısı : 56 Kayıt tarihi : 09/03/13 Lakap : King

Cadının kendisine olan aşkıyla dalga geçmek yapacağı şeylerin başında gelse de yapmamıştı. Bunun onu daha çok üzmekten, ağlatmaktan başka bir işe yaramayacağını biliyordu ve onun ağlamasını görmek istemiyordu. Şimdiye kadar hiç kullanmadığı bu yönteme baş vurmasının nedeni de tam olarak buydu. Jezebel'in kendisini farklı bir şekilde etkiliyor olmasını hala çözememişti. Karşısındaki seksi güzellikte anlamadığı bir şey vardı. Jasper'ın onun aşkına saygı duymasını sağlıyan bir şey... Adı aşk değildi. Acıma ya da merhamette değildi. Kafa kurcalıyordu.

Ona daha da yaklaşıp ''Jezebel... Perilerin doğası bu. Biz doğar büyür yaşlanır ve ölürüz. Bunu engelleyemezsin, bunu kimse engelleyemez. '' dedi. Aralarında geçen bu hüzünlü diyolog sonrası yaşananlar kesinlikle oldukça farklı ve ateşliydi. Onu yatak odasına çıkardıktan sonra bedeninin tadını çıkarmak istemişti.

Bu tadı... bunu özlemişti. Beynini uyuşturan koku bedenini ele geçirirken cadı yerlerini değiştirdiğinde çapkınca gülümsedi. Bileğinde hissettiği iplerle ''Demek oyun oynayacağız. '' dedi. Baştan çıkaran gösteri ağzını sulandırırken bir büyüyle iplerden kurtulmayı denedi. Başaramayınca ''Bebeğim söylemem gerek oldukça sabırsız biriyimdir. '' dedi. Gözleri tutkudan kararmıştı. Jezebel'in dudakları teninde gezerken zevkle inledi.Cadı geri çekilip sütyenini çıkardığında arzu dolu bedeni ile cadıya yiyecekmiş gibi bakıyordu. Duyduklarından sonra boğuk bir sesle ''Hımm kesinlikle... Beni çöz ve neler yapabileceğime tanıklık et güzelim. '' dedi.

Cadı Mesaj Sayısı : 159 Kayıt tarihi : 16/09/12 Yaş : 35

Jasper'ın ağzından duygu yüklü kelimeler duymak onu şaşırtıyordu. Aşkının karşılıklı olmadığını biliyordu. Ama onun bu iyi hali ona daha da bağlanmasına neden oluyordu. En azından saygı duyuyordu ve oda kendisinden etkileniyordu. Hızlı atmaya başlayan kalbi ile periye yaklaşıp dudaklarına kısa bir öpücük koyduğunda gözünden yeniden bir damla yaş aktı. Onsuz olma düşüncesi onu mahvediyordu.

"Sana söyledim, sensiz olmaya niyetim yok. Eğer... Eğer bir yolu varsa mutlaka bulurum..."

Konuşma sonrası olan her şey hiçte masum değildi. Kendini onun odasında bulduğunda özlem gidereceği an için yanıp tutuşmaya başladı. Çok, çok kısa bir süre Jasper bedeninin tadına bakmış olsa da onu bağlayıp üzerine çıktığında istediği tek şey perinin tadına bakmaktı. Dudakları neredeyse perinin her yerinde gezmiş, her bir noktanın tadına bakmıştı. Jasper'ın sabırsız sözcüklerine sadece şehvetle gülümsedi. Elindeki sertlikle birlikte duyduğu kelimeler onu mutlu ederken eğilip dudaklarını öpmeye başladı. Uzun nefes nefese geçen öpüşmeden sonra bir milim doğrulup gözlerine baktı.

"Seni hep böyle ellerimin arasında istiyorum... Seni seviyorum..."

Sonraki öpücük kısa sürdü. Hafifçe kalçasını kaldırıp üzerindeki son kalan çamaşırdan da kurtulup erkekliğinin üzerine oturdu. Nihai temas her ikisini de inletirken onun üzerine eğilip dudaklarına kapandı. Mırıldandığı bir büyü ile canavarı serbest bıraktı.

Hava Perisi Mesaj Sayısı : 56 Kayıt tarihi : 09/03/13 Lakap : King

Cadının onun ölümüne bu kadar kafayı takmış olmasını anlayabiliyordu. İnsan sevdiği,derğer verip aşık olduğu birini kaybetmek istemezdi. Bu onlar için genel anlamda kabus gibi bir hayatla eşdeğerdi. Onların elinden aşık oldukları kişileri alırsanız ne kadar tehlikeli olabileceklerini hayal bile edemezdiniz... Biliyordu çünkü birkaç perisi aşık olmak gibi bir hataya düşmüştü. Jasper onların sevdiklerini katledip kendi çıkarına karşı taraf için kullanırken gerçekten oldukça işe yaradıklarına tanık olmuştu. Her zamankinden daha tehlikeli, daha saldırdan ve daha ölümcül olmuşlardı.Tabi bu durum çok sürmemişti çünkü intikamlarını aldıktan sonra hayat onlar için yaşamaya değer olmamaya başlamış, olması gerekenden daha dikkatsiz davranarak ölümü çok kısa sürede tatmışlardı. Bu yüzden biliyordu ki aşık insanlar sevdikleri yaşayıp jasper'ın elinde olduğu sürece daha işe yarardılar. Elbette içinde bulundukları durum bundan çok daha farklıydı. Jasper bir periydi ve periler insanlardan farksızdı.

Savaş konusunda ne kadar iyi olursa olsun mutlaka bir gün ölecekti. Onlar cadılar gibi ölümsüz değildiler ve bu seksi güzellik buna bir çözüm olmadığını kabullenmek istemiyordu. Derin bir nefes alıp başını iki yana salladı. Bunu er ya da geç kabul etmek zorunda kalacaktı. Cadının üzerinde sergilediği baştan çıkaran davranışlar daha da arttığında aklındaki diğer tüm düşünceler silinmiş ondan başka bir şey düşünemez olmuştu. Dudaklarına kapanan dudaklar nefesini keserken öpüşme sonrası duyduklarına cevap vermedi. Kız üzerindeki son çamaşırdanda kurtulup erkekliğine oturduğunda inledi. Ellerindeki ipler çözülür çözülmez kızı altına alıp vücuduna öpücükler kondurmaya başladı. Elleri onun teninde ara sıra yavaş ara sırada sertçe gezerken göğüslerini emip ısırmaya başladı. Bir eli kalçasını sıkıp yoğurmaya başladığında diğer eliyle kadınlığını okşadı. Kızın vücudunda öpüp baştan çıkarıcı bir şekilde ısırılmadık bir yer bırakmazken bedenini onun bedenine sürtüp bir süre çıldırttı.

Dayanamayacağı noktaya geldiğinde hızla içine yerleşip sertçe gidip gelmeye başladı. Belirli bir süre sonra kendini kaybedip zevkin doruklarına ulaştığında cadının üzerine yığıldı. Kendini yana atmas biraz zaman aldı. Bunu başardığında jezebel'i kolları arasına çekip derin bir nefesle baş döndüren kokusunu içine çekti. Saçlarına ufak bir öpücük kondurduktan sonra '' İyi uykular güzellik'' dedi. Aslında şuan kalkıp iş görüşmesi için hazırlanmalıydı ama nedense onunla uyumak daha cazip geliyordu. Zaten oldukça da yorgundu. Bir süre cadıyı ve onun mışıl mışıl uyumasını izledikten sonra gözlerini kapatıp uykuya daldı.