| Evcilik Oyunu | |
|
|
Yazar | Mesaj |
---|
Katniss Alistar Sihirbaz
Mesaj Sayısı : 149 Kayıt tarihi : 02/06/12
| Konu: Evcilik Oyunu Ptsi Ara. 09 2013, 16:33 | |
| Zorlu bir doğum gününü daha geride bırakmıştı. Bütün o şaşalı kutlama ve gereksiz insanlar yığınına zorda olsa dayanmıştı. Aslında gücü ile tüm mekanı birbirine katmak istemişti. İnsanların ölüp ölmemesi umurunda değildi. O içten içe ölürken ona bakan sahte gülümsemeleri artık kaldırmıyordu. Gecenin sonunu bir an önce beklerken büyük annesinin hediyesi ile ne yapacağını bilemedi. Ona oldukça değerli bir yüzük hediye etmişti ve hemen ardından Tony ile dans etmesi için onu piste sürüklemişti. Tony... Gloria'nın son gözdesiydi. Torunu layık gördüğü tek erkek... Grey'den kurtulmak için bir sürü yol denemiş ve sonunda başarmıştı. Gerçi ondan kurtulmanın çok kolay bir yolu da vardı, ailesi ile Thomas'ın tanışması... Ama tabi bu asla gerçekleşmemişti. Thomas, nasıl birden kalbini çaldıysa bir anda da hayatından çıkmıştı. Onu ne akademi de ne de başka bir yerde bulmuştu. İlk bir kaç ay umut etse de sonrasında tüm umudu yok olmuştu. Günlerce ağladığını ve bu özlemin onu tükettiği günler dün gibiydi. Peki şimdi... Aslında değişen hiç bir şey yoktu. Kalbi taşlaşmış olsa da hala tek bir erkeği seviyordu. Dışarıdan ise Tony ile birlikteydi. Doğum gününden sonra onunla sevgili olmak zorunda kalmıştı. Büyük annesine artık dayanamıyordu. Hala da onunla birlikteydi, sonuçta doğum günü sadece bir kaç ay önce olmuştu. Gloria başında ötmediği sürede de ortada bir sorun yoktu.
Akşam olduğunda dolabına baktı. Bara gidip kafa dağıtmayı istiyordu. Bunun ise en iyi yolu, Tony'i ayartmak dan geçiyordu ki o da tam olarak bunu yapmıştı. Giydiği toz pembe seksi elbise hem bir prenses hemde bir bar kızı havası verdiği için iyi bir seçimdi. Tony, geldikten sonra onun dudaklarına küçük bir öpücük kondurdu. Bunu ise sadece oyunu kuralına göre oynamak için yapıyordu. Çünkü öpücük ona hiç bir zevk vermiyordu hatta bazen tiksindirici bile oluyordu. Ama ne yazık ki hayatı bazı kurallar tarafından çevrelenmişti. Artık hiç bir erkeği sevmeyecek olması da Tony'i kullanmasının en büyük nedeniydi. Üstelik o Grey gibi üstüne atlamaya da çalışmıyordu. Onun iyi biri olması bazen suçluluk duymasına neden olsa da taş kalbi bu işi de çözüyordu. Kısa süren yolculukları barda son bulduğunda, sevgilisinin kolundan bardan içeri girdi. VIP konuklar için bulunan özel bölüme geçtiklerinde kendini koltuğa bıraktı. Burada genelde sevgililer olurdu yada başkalarını aldatan kişiler. Tek neden ise içki ile birlikte biraz oynaşmak ve yakınlaşmaktı. O ise sadece içmek ve müzik dinlemek istiyordu. Tony ile dudak temasından daha fazlasını kaldıramazdı. Aslında bu durum yaşayan her erkek için aynıydı. Rp Out: Gelecek var. | |
|
| |
Thomas Blake Sihirbaz
Mesaj Sayısı : 139 Kayıt tarihi : 02/06/12 Yaş : 35 Lakap : yok
| Konu: Geri: Evcilik Oyunu Paz Ara. 15 2013, 22:05 | |
| İki yıl... Sevdiği tek insandan uzakta istemediği bir hayatı yaşamak zorunda kaldığı koskoca iyi yıl. Bu süre içinde yaşadığı onca şeyi unutmak ya da yok saymak imkansızdı. Yaptığı ya da yapmak zorunda bırakıldığı şeylerin insanlar arasında vahşet kabul edildiğini bilirken üstelik bu kadar değişmişken eski yaşantısına dönmeyi başardığı söylenemezdi. Açıkçası thomas bu kadar değişmiken de böyle bir şeyin olabilme olasılığı bile yoktu biliyordu... Herşeyden önce evde beklediğinden daha büyük problemlerle karşılaşmıştı. Dost görünen ve yokluğunda tüm mirası yöneten amcasının holdingler üzerinde çevirdiği oyunları bertaraf etmek düşündüğünden daha fazla zamanını alırken onun şirketleri üzerindeki yetkisini iptal ettiğinden doğal olarak dönüşüne de evdeki yardımcısı angela ve kuzeninden başka sevinen olmamıştı. Bunu önemsemeyerek hayatını yeniden kurmaya çabaladı.
Artık geçmişinden çok daha uzaktı. Doktorun koyduğu geçici hafıza kaybı teşhisi hala geçerliliğini korurken onu ağrı kesici bağımlısı yapan ve her seferinde daha dayanılmaz bir hal alan baş ağrıları da varlığını sürdürüyordu. Okuldan uzakta geçirdiği sürelerde bir şeyi oldukça iyi kavramıştı. Gücünü kontrol etmek önemliydi ve ne yazıkki thomas bu konuda yeterince iyi değildi. Öfke kontrol sorunu okulun müdüresiyle konuşup kaçırdığı derslerin hepsini tek seferde vererek mezun olmayı başarsa da hala devam ediyordu. Aşk hayatıysa tamamıyla bitmişti. Kalbini çevresindeki herkese kapatırken katniss'i unutmak adına her gün yeni bir ten, yeni bir bedenle gününü gün etmeye başlamıştı. Problemlerle geçen bir gün daha son bulurken derin bir nefes alıp ceketini alarak kendini dışarı attı.
Bir şeyler içip rahatlamaya ihtiyacı vardı ve bunun için daha önce gittiklerinin aksine yeni açılan bir barı tercih etti. İçeri adımını atar atmaz ağır parfüm kokuları koku alma duyusunu geçici süreliğine felce uğratmıştı. Etrafa şöyle bir göz gezdirip ortamın fazla kalabalık olduğuna karar vererek kendine bir içki alıp her barda olan özel kısma yöneldi. Kalabalıktan uzaklaşıp özel bölüme geldiğinde karşılaştığı kişiyle dondu. Tuttuğu içki kadehi ellerinden kayıp parçalara ayrılırken şaşkınlık, öfke ve beraberinde daha bir çok duyguyla dişlerini sıkıp ''Katniss'' diye mırıldandı. | |
|
| |
Katniss Alistar Sihirbaz
Mesaj Sayısı : 149 Kayıt tarihi : 02/06/12
| Konu: Geri: Evcilik Oyunu Ptsi Ara. 16 2013, 13:19 | |
| Başı Tony'nin omuzundayken onun elini beline koymasına engel olmadı. Zaten dokunma da deme şansı yoktu, en azından şimdilik... Üstelik sevgili olduklarının etraftaki herkes tarafından bilindiğine emindi. Çalan hareketli müziklerin ardından yavaşlayan müziklerle farkında olmadan ona biraz daha sokuldu. O anda gözlerinin dolduğunun farkında bile değildi. Düşünceler öylesine hızlı bir şekilde gelmişti ki engelleyememişti. Bir süre gözlerini kapattı. Önünde beliren tek kişi ise Thomas'dı. Keşke, keşke neden terk edildiğini bilseydi. Belki onu unutmaktan ondan nefret etmekte o zaman kolay olurdu. Gerçi şimdide nefret etmiyor muydu? Buna cevap verirken tereddüt etmesi sinirini bozuyordu. Hiç bir şey söylemeden çekip giden, terk eden bir erkekten nefret etmek neden zordu? Kalbi neden hala onu sevmeye hazırdı? Üstelik başka bir erkeği de istemiyordu. Hala tek bir kişi için atmaya hazırdı,o ise yoktu... Kim bilir neredeydi? Gittiği yerlerde bir sürü kıza sahip olmuştu belki de... Yakışıklı bir erkeğin bir kadına sahip olması için çok uğraşması gerekmezdi... Düşüncelerin kasveti zihnini doldururken dolan gözlerinden bir kaç damla yaş aktı. Doğrulup bir bardak daha içki söylediğinde gözlerini sildi. Tony'nin ağladığını görmesini istemiyordu. Mutlu sevgiliyi oynuyordu evet ama yine de onu da üzmek istemiyordu. Onun, Thoms dan haberi bile yoktu. Olsa bu ilişkinin devam etmesini istemeyeceğine emindi. Büyük annesi ilk kez erkekler konusunda önüne doğru kişiyi çıkarmıştı, en azından iyi birini... Ama o kalbini ona açmıyordu, açamazdı...
Yeni gelen bardağı yarıladığı an da isminin söylenmesi ile irkildi. Bunun nedeni isminin aniden söylenmesi değildi. Sesin sahibi tüm yaşam fonksiyonlarının o saniye yok olmasına neden olmuştu... Thomas... İçinden ismini söylemişti. Sonra Tony'e baktı ve elini hafifçe başına koyup kendinden geçmesini sağladı. Az sonra olacaklara tanıklık etmesini istemiyordu. Yerinden kalkıp tek bir kelime etmeden Thomas'a yaklaştı. Gözleri ağladığı için kızarmıştı. Ama kendini ondan nefret etmeye zorlarken konuşmaya başladı. Öfkeyle konuşmaya başladı.
"Sonunda şehre dönmeye karar verdin demek... Bana tek bir şey söyle beni neden terk ettin? Tek bir kelime bile etmeden... " |
| |
|
| |
Thomas Blake Sihirbaz
Mesaj Sayısı : 139 Kayıt tarihi : 02/06/12 Yaş : 35 Lakap : yok
| Konu: Geri: Evcilik Oyunu Salı Ara. 17 2013, 21:59 | |
| Zaman katniss'i gördüğü an durmuş düzene sokmaya çalıştığı hayatı ise an itibariyle tepe taklak olmuştu. Bar oldukça kalabalık olmasına rağmen thomas için etrafta ikisinden başka bir şey kalmamıştı. Gözleri onun gözleriyle buluştuğunda kalbi tekledi. Özlem bedenini ele geçirirken dikkatini kızın yanındaki çocuk çekti. Tabloyu bir bütün olarak gördüğünde kanı dondu. Hissetmek sadece ama sadece birkaç salisede sahip olmadığı bir şey haline gelmişti. Özlemin ardındaki kıskançlık ve öfke kendini göstermekte gecikmezken sinirle yumruğunu sıktı. Mavi gözleri karanlıkla gölgelenip koyu lacivert bir hal aldı. Barın alev alması ise oldukça hızlı olmuştu. İnsanların panikle etrafta koşturup çığlıklar atması saliselikte olsa gülümsetti. Düşündüğünden daha fazla değişmiş olabilirdi fakat bir şey hep aynı kalmıştı oda bu kıza olan aşkı. En karanlık anlarında bile zihninde bir yer edinmeyi başarmış olan katniss'i unutmaya çalışırken bile bu artık eskisi kadar masum olmayan güzel kaybolmuş hayatında yolunu bulmaya çalışırken tek ışığı olmuştu. Onu unutmaya çalışıp hayatına onsuz devam etmeyi denediği doğruydu ama başaramadığı da gün gibi ortada değil miydi?
Onu başka bir erkekle değil görmeye düşünmeye bile tahammülü olmadığını bir kez daha açıkça görmüştü. Bu onu sinirlendirirken duydukları çileden çıkmasını sağlamıştı. Alevler çoğalırken ''Ben seni terk etmedim aptal. Ben kontrol edemediğim lanet gücüm yüzünden bir perinin eline düştüm... '' diyerek susmayı denedi. Söylemeyi ya da yapmayı planladığı şeyler bunlar değildi ama kendine engel olamıyordu. Derin bir nefes alarak ''Peri beni kontrol etmek için varlığını kullanırken sırf sana zarar gelmesin diye senden uzak durdum ben. ''diye bağırdı.
Sonra sakinleşmeye çalışarak ''Doğrusunu söylemek gerekirse normal yaşantına bir şekilde devam edeceğini tahmin etmiştim. Ama beni bu kadar çabuk unutup başkalarıyla oynaşmaya başlaman... '' diyerek sustu. Dişlerini var gücüyle sıkarken duvara sert bir yumruk geçirerek ''Lanet olsun '' diye bağırdı. | |
|
| |
Katniss Alistar Sihirbaz
Mesaj Sayısı : 149 Kayıt tarihi : 02/06/12
| Konu: Geri: Evcilik Oyunu Salı Ara. 17 2013, 22:51 | |
| Tony'nin yanında kendini rahat hissediyordu. Bu konuda suçluluğu hala içindeydi ama Gloria'nın laflarını daha fazla kaldıramayacaktı. Sırf bu yüzden ondan beklenildiği şekilde davranıyordu. Kalbinde bir acı varken başka bir acıya gerek yoktu. Yeni bardağındaki içki bitmek üzereyken gördüğü kişi ile dondu. Onu görmek şu an aklına bile gelmeyecek bir şeydi. İki yıl önce tek bir kelime bile etmeden çekip giden sevgilisi karşısındaydı. Tony'e iyilik olacağını düşünerek onu gücü ile bayılttı. Hızla içindeki öfkeyi kusmak adına Thomas'ın yanına gitmişti. Cevaplara ihtiyacı vardı. Onu unutmak, kalbinin acısının azalması için bir cevap... Cümlesini kurduktan sonra etraflarındaki çığlıkları başta umursamadı. Ama burnuna gelen yanık kokusu dejavuya neden oldu. İki yıl önce Thomas ile son mutlu günlerinde de alevler onlara eşlik etmişti. Bunu yapan ise sevdiği adamdı şimdi de farklı olmadığını görüyordu. Gözlerindeki öfke her şeyi açıklarken sözleri ile dondu. Hem ortadan kaybolup hem de ona hakaret mi ediyordu? Aksini söylüyor olsa da inanası gelmiyordu. İnsan kalp acısına odaklanırken bazı şeyleri gözden kaçırabiliyordu. Bu yüzden peri ile ilgili ayrıntıyı ikinci cümleyi duyana kadar algılayamadı.
"Peri mi?"
Dudaklarından çıkan tek bir kelime ile dondu. Bu gerçek olabilir miydi? Kendi perisini tanıyordu, görüp görebileceği en tatlı kızdı. Ama iyinin yanında kötünün gerçekliğini de yadsınamazdı. Sonraki duydukları ile gözleri doldu. Adeta... Adeta onu suçluyordu. Grey ile olan olay gibi gerçi şu an nispeten haklı sayılırdı. Çünkü bir sevgilisi vardı, ama onun düşündüğü gibi değildi. Gözlerinden akan bir kaç damla yaşa engel olamamış bir şekilde ona bir adım daha yaklaştı. Nefesi neredeyse yüzüne değiyordu.
"Beni dinle lanet olası... Hiç bir şeyden haberim yokken terk edildim. Sözlerin bunu yalanlasa da bana söylenen şey şehirden sıkılıp her şeyi geride bıraktığındı. Sen en çok ihtiyacım olan zamanda yoktun. Grey'in bana neler yaptığını bilemezsin ve yanımdaki kişiye gelince o Tony ve tanıdığım en iyi insanlardan biri... Sadece, sadece sevgili rolü hepsi bu."
İnsanların çığlıkları artarken bar neredeyse boşalmıştı. Alevler sıradan olmadığı için söndürülemeyeceğini biliyordu.
"Thomas, sakin ol. Etrafa zarar veriyorsun..."
Ama Thomas'ın sakinleşmeyeceği belli olurken onun bileğini kavrayıp kendine çekti. Onu sakinleştirmek için olsa da özlemini istemese de belli ederek dudaklarına kapandı.
|
En son Katniss Alistar tarafından Cuma Ara. 20 2013, 15:31 tarihinde değiştirildi, toplamda 3 kere değiştirildi | |
|
| |
Thomas Blake Sihirbaz
Mesaj Sayısı : 139 Kayıt tarihi : 02/06/12 Yaş : 35 Lakap : yok
| Konu: Geri: Evcilik Oyunu Salı Ara. 17 2013, 23:46 | |
| Bundan iki yıl önce kısmen böyle yine kavga ederlerken konuları yine aynıydı. Tek fark o zaman birbirlerini seven iki sevgiliydiler ve thomas sevgilisinin, deliler gibi aşık olduğu sevgilisinin evleneceğini öğrenmişti. O zamanki sorunları Grey denen çocuktu şimdi ki problemin adı ise önemli değildi. Katniss'e hiçbir şey söylemeden onu korumak adına ondan vazgeçmişken hesap sormaya hakkı olmadığını biliyordu ama konu açılmışken kendisine engelde olamıyordu. Oysa onunla ilk karşılaşacağı zamanı daha önce tekrar tekrar kafasında kurmuştu. Tüm olasılıklara karşı ise tutumu bütün suçlamaları kabul edip onun düşündüğü kadar pislik biri olduğunu göstererek kızın aklındaki çelişkileri bitirmekken şuanki haline bir anlam veremiyordu. Neden kendini kontrol edemiyordu ki? Yalan söylemek yerine neden gerçekleri dile getiriyorum diye içinden sorduğunda mantığı ''Çünkü ona aşıksın aptal herif... Çünkü en başta yapmaman gereken şeyi yapıp kendini kalbine ve duygularına teslim ettin şimdiyse halin ortada'' diyerek cevap vermekte gecikmemişti.
Katniss'in sözleri onu daha çok öfkelendirirken kızın bir anda dudaklarına kapanmasıyla şok olsa da algıladığı tat ile saniyeler içinde öpücüğe karşılık vermeye başladığında alevler azalmıştı. Özlem öfkesini bir süreliğine de olsa yenmişti. Kızı belinden tutup kendine çekerek diliyle ağzının derinliklerini keşfetmeye başladı. Mantığı yeniden devreye girip onun sözlerini hatırlatana kadar her şey oldukça güzeldi.
Beyni yeniden son hız çalışmaya başladığında onu iterek kendinden uzaklaştırdı. Kolundan sıkıca tutup onu sertçe duvara yaslayarak ''Sevgili rölü mü? Demek rol icabı onu öpüp koynuna giriyorsun öyle mi? Bak bu iyiymiş... Benimle kafamı buluyorsun?'' diye bağırdı.
Gözlerini onun gözlerine dikrek alayla gülümseyip '' Ayrıca o küçük beynini birazcık çalıştırsaydın seni sevdiğimi söyleyip evlenmene karşı çıktıktan sonra bir anda böyle bir şey yapmayacağımı görürdün. Ya görmek istemedin ya da beni gerçekten tanımamışsın'' diyerek durumu fark edip kızı bıraktı.Onun canını daha fazla yakmak istemiyordu ve burada kalmak bunu yapabileceği anlamına geldiğinden kapıya doğru yürümeye başlayarak ''Her neyse sana oyununda bol şans güzelim'' dedi.
En son Thomas Blake tarafından Çarş. Ara. 18 2013, 13:25 tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi | |
|
| |
Katniss Alistar Sihirbaz
Mesaj Sayısı : 149 Kayıt tarihi : 02/06/12
| Konu: Geri: Evcilik Oyunu Çarş. Ara. 18 2013, 12:04 | |
| Duydukları gözlerinin dolmasına neden olurken mantık o anlık elinde olan son şeydi. Ona inanmak istiyordu ama üzgün kalbi onu seviyor olsa da kafası karışmıştı. Etraftaki çığlıklar artarken baygın olan Tony'e baktı. Bu yangın devam ederse duman onu zehirleyecekti ve onun birde ölümüne neden olmak istemiyordu. Thomas'ın dikkatini dağıtmak adına onu kendine çekip dudaklarına kapandı. Ama en başta sadece dikkat dağıtıcı olması gereken bu öpücük özlem ve karşılık ile çok hızlı bir şekilde boyut değiştirdi. Bedeni erkeğe çekilirken elleri boynuna dolanmış onu kendisine bastırmaya başlamıştı. Bedenleri birbirine oldukça yakınken bir anda itilmesi ile az önce öpücükle alev almış bedeni buz kesti. Duvara sertçe yaslanmışken canı acıdığından dudaklarından bir inilti döküldü. Thomas'ın kullandığı her bir kelime kalbine bıçaklar saplarken hiç istemese de göz yaşları yeniden akmaya başladı. Sözleri kendince yedirip bir şekilde cevap vermeye çalışırken onun umursamazca gitmeye çalışması ile yanaklarını sildi. Yaşlar durmuştu dahası içinde yeni bir öfke fırtınası oluştu. O bu sözleri hak edecek hiç bir şey yapmamıştı. Hızla ona yaklaşıp kolundan tutup kendine çevirdi. Yüzleri yine birbirlerine oldukça yakındı.
"Asıl... Asıl sen beni tanımamışsın. Ne yani yokluğunun ertesi günü soluğu bir başka erkeğin koynunda mı aldım sanıyorsun? Seni... Seni aylarca bekledim. Yokluğunda ağladım ve sonunda senden bir haber alabilme umudu ile şirketinize gidip amcan ile konuştum. Bana senin bu şehirden sıkıldığını her şeyi geride bırakmak istediğini yeni heyecanlar ve belki de yeni bedenler istediğini söyledi. O an.. O anki halimi gözünün önüne getir nasıl kırıldığımı, inanmak istemesem de sözlerin sahibi amcandı..."
Öfkeli başladığı cümlenin sonunda duyguları gizleyememiş ve sanki o günü yaşıyormuş gibi anlatmış. Hatta gözleri dolmuştu. Ağlaması an meselesiydi ama suçlamaları hatırlayarak öfkeli bir şekilde tekrar ona bakmaya başladı. Bu kadar zayıf olmamalıydı.
"Ayrıca kimsenin koynuna girdiğim falan yok. Tabi yokluğunu fırsat bilip bana tecavüz etmeye çalışan Grey dışında... Benimle evlenmeyi öyle çok kafasına takmıştı ki benimle yatarsa onunla evlenmek zorunda kalacaktım. Ondan kurtulmak için aklıma gelen son şey Tony'di ve inan bana bu sevgili oyununda olan tek şey göstermelik bir kaç öpücük hepsi bu... Ben hala geride bıraktığın gibiyim daha doğrusu bırakılmaya zorlandığın diyelim..."
Tüm konuşmalar boyunca onun kolunu bırakmamıştı. Öfkeli anlarda onu sıkıca tutsa da şu an sadece dokunuyordu.
|
| |
|
| |
Thomas Blake Sihirbaz
Mesaj Sayısı : 139 Kayıt tarihi : 02/06/12 Yaş : 35 Lakap : yok
| Konu: Geri: Evcilik Oyunu Perş. Ara. 19 2013, 21:34 | |
| Aradan geçen onca aydan sonra onunla yeniden karşılaşmak dengesini alt üst etmişken hala ilk günkü kadar taze olan aşkı devreye girdiğinde olaylar kontrolünden tamamıyla çıkmıştı ve bu gittikçe korumaya çalıştığı kişiye zarar vermeye başlıyordu. Bu yüzden buradan bir an önce gitmeliydi. Ne yapacağını, hayatına nasıl devam edeceğini bilmiyordu ama onsuz yaşamaya alışmak zorundaydı. Belki katniss'in duyduğu yalan haberi gerçekleştirebilir ya da başını belaya sokarak kendini rahatlıkla öldürtebilirdi.Seçeneklerini gözden geçirip dalgınca yürürken birden kızın kolundan çekmesiyle durmak zorunda kalmıştı. Aralarındaki yakınlık dikkat dağıtıcı olsa da kendini oldukça zorlayarak konuya odaklandı. Duydukları onu sakinleştirmek yerine daha çok öfkelendirmişti.
Mantığı ''Amcan... Bu herif her taşın altından çıkıyor. Ondan kurtulmak gerek.'' diye bağırırken dişlerini sinirle sıktı. İçinden ''Kahretsin o, o kuzenimin babası.''diyerek kendini sakinleştirmeye çalıştı. Kendini zorlayarak ''Anlaşılan konuyu irdelemeni istemediği için yalan söylemiş.Eh tüm mirasin, holdinglerin tek yöneticisi olmak cezp etmiş olmalı''dedi. Olayı alaya vurup kendine gelmeyi denerken sonraki duydukları beynine kurşun yemekle eş değerdi. Sözleri hazmetmeye çalışırken ''Grey ne? '' diye sordu sonrasında öfkeyle ''O pisliği öldürücem '' diyerek ellerini yumruk yaptı. Sönmeye başlayan alevler bir anda canlanmıştı. Kızın sözleri beyninde bir süre yankılandıktan sonra onu belinden tutup kendine çekerek sarıldı. Baş döndüren kokusunu derin bir nefesle içine çekerek ''Üzgünüm... Tüm bunlar olurken yanında olup seni koruyamadığım için özür dilerim. Yanında olmak isterdim ''diyerek durdu.
Dudaklarına küçük bir öpücük kondurup geri çekildi. Yanağını okşayarak''Ama senin için tehlike arz ediyordum. Hala tehlikeliyim. Bu yüzden sanırım onun yanına dönsen iyi olacak '' dedi. Tony dediği çocuğu gösterirken alevler tamamen sönmüştü. Gözlerini onun gözlerinden ayırmayarak ''Merak etme dumana zehirlenecek kadar maruz kalmadı zaten bu yüzden beni sakinleştirmeye çalışmıyormuydun '' dedi. Bu bir soru değil daha çok durumu açıklamak için söylenen bir kelimeydi. Alnına masum bir öpücük bırakıp ''bol şans '' diyerek yeniden gitmek için harekete geçti. | |
|
| |
Katniss Alistar Sihirbaz
Mesaj Sayısı : 149 Kayıt tarihi : 02/06/12
| Konu: Geri: Evcilik Oyunu Cuma Ara. 20 2013, 15:31 | |
| Duyduğu sözler karşısında güçlü olmayı denese de kalbi acıyordu. Gitmeye yeltenmesi ise daha başka bir durumdu. Onu içten içe parçalıyordu. Tüm öfkesini ona kusmak için kolundan tutmuşken tek yapabildiği onun yokluğunda olanları anlatmak olmuştu. Her bir kelime o zamanki üzüntüsünü gözler önüne sererken Thomas'ın alaylı ifadesi ve konuşması sonrası sadece donuk gözlerle ona baktı. Henüz anlatacakları bitmiş değildi. Tony ve Grey meselesini anlattıktan sonra tuttuğu kolu bıraktı. Grey konusunda böylesine öfkelenmesi hala onu sevdiğini gösteren bir işaretken peri olayına kesin olarak inanmıştı. Aslında ilk söylediğinde de inanmıştı sadece belli etmekte tereddüt yaşıyordu. Bir şekilde geçmişte olduğundan daha farklı görünüyordu. Kendini onun kollarında bulduğun da duyguları içine sığamadığın dan göz yaşları akmaya başladı. Sıkı sıkı sarılırken duydukları ile biraz toparlandı. Aslında hala onun burada olduğuna inanamıyordu. Şu an kollarında olmasa hayal bile olduğunu söyleyebilirdi. Ama onu hissediyordu öyleyse gerçekti. Başını onun boynuna gömmüşken göz yaşları ile ıslanmış dudaklarından kelimeler döküldü.
"Sana çok ihtiyacım vardı... Seni öyle çok özledim ki..."
Hemen sonra dudağına kondurulan öpücüğe karşılık verdi. Öpücük hiç istemese de çok kısa sürmüştü. Şu an onun önünde gözlerinin içine bakıyordu. Yanağındaki hafif dokunuş içine ısıtırken elini Thomas'ın elinin üzerine koydu. Onu yeniden öpmek isterken sözleri ile kıpırdayamadı önce, sonra başını çevirip Tony'e baktı. Sonra yeniden gitmeye yeltenen Thomas'ı durdurmak içinse fazla gecikmedi. Gidemezdi, şimdi değil... Konuşacakları çok fazla şey vardı. Elini tuttuktan hemen sonra ağzından tek bir kelime döküldü.
"Gitme!"
Sonra kafasında asıl söylemek istediklerini düzenledi. Onun önüne geçerek gözlerinin içine baktı. Bu kez kolunu değil, sıkıca az önce yanağına değen eli tutuyordu.
"Gitme... Sana yalan söyleyecek değilim, Tony için endişelendim ama senin içinde endişeleniyorum. Bir perinin eline gücün yüzünden düşmüşsün ve şimdi gücünü sergiliyorsun... Hem ayrıca seninle konuşacaklarım da bitmedi. Nerede kalıyorsun? Yarın yanına geleyim... Seni bulmuşken hemen gidemezsin..."
Son cümlesini kısık bir sesle söylemişti, göz yaşları hafifçe yanaklarından süzülürken...
|
| |
|
| |
Thomas Blake Sihirbaz
Mesaj Sayısı : 139 Kayıt tarihi : 02/06/12 Yaş : 35 Lakap : yok
| Konu: Geri: Evcilik Oyunu Cuma Ara. 27 2013, 22:43 | |
| Duydukları kanını kaynatıp öfkesini harlamıştı. Onun kılına zarar gelicek korkusuyla Thomas katniss'ten uzak dururken o sevdiği kıza iğrenç bir şekilde sahip olmaya çalışmıştı. Grey denen beyinsiz yaptıkları yüzünden ölümü çoktan hak etmişti. Müstakbel ölüyle en kısa sürede yeniden görüşüp nefes almadığından emin olmayı aklının bir köşesine not ederken o an için içinden geldiği gibi hareket ederek teselli amaçlı kıza sarılıp yanında olamadığı için ondan bir nevi özür dilediğinde düşünceler beynine akın etmeye başladı. Kendisi hala tehlike arz ediyordu ve katniss kendisine öyle ya da böyle bir hayat kurmuştu. Belki de onu hiç istemese de tony'ye bırakıp bir kenara çekilmeliydi. Thomas yokken tony onun yanında olup onu korumuştu ve şimdi o başını bir daha belaya sokmayacağı, yine bir anda ortadan kaybolmayacağı konusunda bir garanti veremiyordu bu da ondan uzak durmasının en iyi şey olduğunun bir başka göstergesiydi. Bu düşüncelerle oradan gitmek için harekete geçmişken yine tek bir sözcük ve dokunuş olduğu yerde kalmasını sağlamıştı. Gözlerini kapayıp derin bir nefes aldı.
Tanrı şahitti ki aslında hiç gitmek istemiyordu fakat doğru olan buydu. Bunu ne kadar zor olursa olsun yapmalıydı. Aklındakileri toplayıp kalbinin, mantığının önüne geçmesini engellemeye canla başla çalışırken gözlerini araladı. Aşık olduğu tek kadın tüm kırılganlığıyla karşısında duruyordu. Duyduklarından sonra gözlerini onun gözlerine dikip bir elini onun yanağına koyarak ''Bana inanmana sevindim katniss. Ama konuşacak bir şeyimiz olduğunu sanmıyorum... Anlamıyor musun? Ben hala tehlikeliyim. Bu durumda hislerin bir önemi yok.'' diyerek duraksadı. İç çekip alnını onun alnına yaslayarak ''Üzgünüm ama konuşacak bir şeyimiz kalmadı. Artık değil... Şimdi gitmeliyim''diyerek geri çekildi. | |
|
| |
Katniss Alistar Sihirbaz
Mesaj Sayısı : 149 Kayıt tarihi : 02/06/12
| Konu: Geri: Evcilik Oyunu C.tesi Ara. 28 2013, 15:18 | |
| Duyguları karmakarışıktı, tek bir duygu dışında... Ona aşıktı hemde eskisinden bile daha fazla. Terk edildiğini düşünerek ondan nefret etmeye çalışmış olsa da aşkı bir türlü azalmak bilmemişti. Şimdi ise gerçekleri öğrenmişti. Terk edilme durumu sadece yanlış bir anlaşılmadan ibaretken ona nasıl git diyebilirdi? Barda görüştükleri ilk andan beri Thomas gitmek için mücadele ediyordu. Her seferinde ise onu durdurmaya çalışıyordu. Kısa süren öpücükleri içine işlerken yeni bir gitme girişimini yine durdurdu. Onun bu hali hem mutlu olmasını sağlarken bir yandan da kalbini acıtıyordu. Evet onu durdurma girişimi sürekli olarak işe yarıyor olsa da işin sonunda onsuz kalmak vardı. Bunun tekrarlanmasını istemiyordu. Onu durdurduktan sonraki sözleri gözlerinin doldurdu, Thomas'ın sıcak teması ise içini ısıtırken gözlerinin içine baktı. Duydukları ise onu üzmekten başka bir işe yaramamıştı. Tehlikeli olsa bile onu istiyordu, hemen ellerinden kayıp gitmesine izin veremezdi. Şimdi değil, henüz... henüz çok erkendi. Eli yanağına değerken mırıldanmaya başladı.
"Tehlikeli olman umurumda bile değil"
Alınları birbirine değerken nefesleri birbirine karıştı. Sözlerinin ardından geri çekilmesi ile sanki kalbinden bir şeylerin koptuğu hissetti. Thomas, yalnızca gitmiyordu. Ondan da bir parça kopartıyordu. Elini tutup onu yeniden kendisine çevirdiğinde gözlerinin içine baktı. Sonrasında ona sıkıca sarıldı. Onu hissetmeyi özlemişti ve kollarında olmak öylesine doğru geliyordu ki. Sarılmayı bırakmadan konuşmaya başladı.
"Thomas... Lütfen... Seni için hala değerim var, bunu gözlerinde görebiliyorum. Lütfen gidişini durduramam ama seni görmeme izin ver... Benim buna ihtiyacım var...
|
| |
|
| |
Thomas Blake Sihirbaz
Mesaj Sayısı : 139 Kayıt tarihi : 02/06/12 Yaş : 35 Lakap : yok
| Konu: Geri: Evcilik Oyunu Ptsi Ara. 30 2013, 21:39 | |
| Karşılaştıkları ilk andan beri hep bir gitme çabası içinde olduğunu biliyordu. Bedenini hala mantığı yönetiyorken ve hazır onun iyiliği için ondan uzak durabilmek için yeterince iradesi varken bu işi bir an önce bitirmek istiyordu. Aradan geçen iki yıla rağmen katniss'e duyduğu aşk bir nebze bile olsun azalmadığını görmek onu endişelendirmişti. Kızın kendine yeni bir hayat kurduğunu ve şimdi ki sevgilisine aşık olmasa da ona değer verdiğini görebiliyordu. Üstelik hiç istememesine rağmen bilinçaltı sevdiği kadının onsuz daha güvende olduğunu biliyordu. Gücünü öfke anında bile kontrol altında tutabilmeyi birçok kez denemişti ama bir türlü başaramamıştı. Başlattığı yangını o söndürmeden kimse söndüremiyordu yani oldukça güçlüydü ama bu gücü kontrol etme konusundaki yeteneği yerlerde sürünüyordu. Bu nedenle kolay fark edilebilir biriydi. Bu da perilerin dikkatini çekiyordu. Bunu yaşayarak öğrenmişti. Yani thomas eşittir tehlikeydi. Eğer değer verdiklerini korumak istiyorsa onlardan uzak durmalıydı. Bu güzel varlığın yanında oldu her saniye ise katı tavrı yumuşuyordu.
Onu bırakıp gidememekten korkmaya başlamıştı. Oysa o gitmeliydi. Tüm yaşanmışlıkları ve yaşanabileceklerini geri de bırakıp arkasına bile bakmamlıydı. Yeni bi girişim yine katniss tarafından engellendiğinde kollarına atılan kıza sarılıp derin bir nefesle kokusunu içine çekti. Kolları arasındaki bu narin beden farkındamıydı bilmiyordu ama işleri gittikçe daha da zorlaştırıyordu. Sözlerden sonra derin bir nefes alarak '' tamam... '' dedi. Geri çekilip dudaklarına kısa bir öpücük kondurdu ve '' Blake malikanesine geri döndüm. Beni istediğin zaman orada bulabilirsin şimdi gerçekten gitmeliyim'' dedi. Gözlerini gözlerine dikip son bir kez baktıktan sonraysa gitti. | |
|
| |
| Evcilik Oyunu | |
|