| Mantığın Gölgesinde | |
|
|
Yazar | Mesaj |
---|
Thomas Blake Sihirbaz
Mesaj Sayısı : 139 Kayıt tarihi : 02/06/12 Yaş : 35 Lakap : yok
| Konu: Mantığın Gölgesinde Çarş. Ocak 01 2014, 22:11 | |
| O lanet kızı yani kalbinin sahibini düşünerek geçirilen bir başka gecenin ardından büyük bir baş ağrısıyla gözlerini araladı. Onunla son görüşmelerinin üzerinden birkaç gün geçmişti ve thomas o gün orada konuşulanları,yaşananları ne yaparsa yapsın aklından çıkaramıyordu. Katniss... Aradan geçen iki yıl boyunca sürekli olarak geride bırakmayı ya da unutmayı denediği kişi bedeninde kalbi ile mantığı arasında büyük bir savaş başlatmıştı. Eskiden-onu görmeden önce- kalbinin sesini yaşadığı ya da yaptığı onca şeyden sonra bastırmayı başarmış tamamen beyninin yönetiminde hayatına devam etmeye çabalamıştı.
Tam olarak değilse bile bunu başardığı esnada ise onunla karşılaşmıştı ve bu onu hayatının gerisinde bırakmak adına kat ettiği tüm o yolu silip atmış, sesinin neredeyse kesildiği kalbinin çığlıklarla kendini hatırlatmasına neden olmuştu. Kafasını iki yana sallayıp beynine üşüşen anılardan kurtuldu.
Mantığı ''Toparlan aptal. O kendine yeni bir hayat kurdu. Sensiz bir hayat... Kızın değer verdiği, sevdiği bir sevgilisi bile var ve sen hala onu düşünüyorsun.... Üstelik tehlikelisin . Bu hiçbir zaman değişmedi,değişmeyecek. '' diye bağırmaya başladığında iç çekerek kendi kendine içinden ''Lanet olsun kes sesini'' dedi ama mantığı susmak yerine daha çok bağırarak ''Onun güvende olmasını istiyor musun? O zaman ondan uzak dur. Bırak sen yanında yokken değer verdiğin kişiyi koruyan çocukla mutlu olsunlar sende sana sorun teşkil eden kurbanlarına yönel '' dedi. Thomas uzun süren bu iç savaşının ardından mantığına teslim olarak isteksizce yataktan kalkıp kısa bir duş aldıktan sonra hızlıca giyinip işleriyle ilgilenmeye başladı. | |
|
| |
Katniss Alistar Sihirbaz
Mesaj Sayısı : 149 Kayıt tarihi : 02/06/12
| Konu: Geri: Mantığın Gölgesinde Perş. Ocak 02 2014, 18:44 | |
| Bardan beri yapmayı planladığı bir tek şey vardı. Oda Tony ile aralarındaki bu sevgili olayını tamamen bitirmek... Zaten içten içe onu kullanıyor olmaktan dolayı suçluluk duyuyordu. Sırf bu nedenle Thomas'ın varlığı aklındakini gerçekleştirmek için ona cesaret veriyordu. Tony'e konuyu açtığında ise hiç aklına gelmeyecek bir şeyle karşılaştı. O da kendisi gibi bir durumdaydı. Kalbi bir başkasına aitti. Ama Gloria, yüzünden sevgili olmak zorunda kalmışlardı. Büyük annesine içinden kendine hiç yakışmayacak şekilde sövdük den sonra sevgili olayını tamamen bitirdi. Suçlanacak kişi olarak da kendisini seçmişti. En azından Tony'e bu kadarını borçluydu. Sevgili işi bittiğinde ise Gloria tepesinde bitivermiş ve ona bir sürü laf etmişti. Karga sesi Thomas'ı düşünürken onu hiç de rahatsız etmedi. Bardan beri sadece bir kaç gün geçmiş olsa da onu özlemişti. Zaten özlemini bir türlü gidermeyi başaramamıştı da... Thomas'ın sürekli gitmeye çalışması, açıkça onu yormuştu. Yine de bir konuda kararı kesindi. Thomas'a aşıktı. Onun nasıl biri olduğu önemli değildi, sadece onu istiyordu...
Yatakta gözlerini açtığında içi içine sığmıyordu. Bugün sevdiği adamı görmeye gidecekti, üstelik habersiz... Yeni tavrı yüzünden onu evde bulacağına emindi. Üstelik barda zorla da olsa onu davette etmişti. Hızla banyoya girdiğinde yüzünde mükemmel bir gülümseme vardı. Banyosu bitiğinde havlu sarılı bedenini giysi dolabının önüne attı. Ne giyeceğini bilmiyordu. Ama güzel olmak istiyordu, onun için... Hatta onun başını döndürmeliydi. Öyle ki onu bırakmaması gerektiğini anlamalıydı. Fıstık yeşili oldukça seksi elbiseyi gözüne kestirdiğinde altına da ona göre seksi bir iç çamaşırı seçti. Üzerini giyindikten sonra saçını ve hafif makyajını yaptı. Aynada yansıması onu tatmin ederken kahvaltısının ardından spor arabasıyla Blake malikanesine gitti.
Kapıya geldiğinde onu karşılayan hizmetçi den Thomas'ın yerini öğrendiğinde onun haber vermesine izin vermeden hızla hareket etti. Çalışma odasının kapısından içeri girdiğinde derin bir nefes aldı.
"Thomas... Umarım rahatsız etmiyorum, sürpriz yapmak istedim."
|
| |
|
| |
Thomas Blake Sihirbaz
Mesaj Sayısı : 139 Kayıt tarihi : 02/06/12 Yaş : 35 Lakap : yok
| Konu: Geri: Mantığın Gölgesinde Cuma Ocak 03 2014, 16:25 | |
| Ondan uzak durmak... Evet bunu kesinlikle yapmalıydı ve aklını meşgul etmenin en iyi yolunu da biliyordu. Ortalarda olmadığı koskoca iki sene boyunca çok sevgili amcasının mirasını nasıl kontrol ettiğini detaylı bir şekilde incelemek. Böylece şirketleri üzerinde ne gibi oyunlar oynayıp yine hayatını mahvetmek adına nasıl adımlar attığını görüp önlem alabilirdi. Yalan ve amcasını aynı kelime içinde kullanmak ona yine o geceyi, katniss'i, amcasının ona söylediklerini hatırlattı. Öfkeyle dişlerini sıkıp derin bir nefes aldı. Eğer arada kuzeni milla olmasaydı o lanet olası adamı çoktan öldürmüştü. Hala yaşayıp nefes almasının tek nedeni hayatında yaptığı tek iyi şey olan kızıydı.
Milla'yı düşünmek öfkesinin yatışmasını sağladı. Hatta çok kısa bir süreliğine de olsa gülümsetti. Yorgun bir iç çekiş ile '' Deli kız '' diye mırıldandığı esnada kapının pat diye açılmasıyla öfkeyle doldu. Kafasını önündeki dosyalardan kaldırmayarak '' Sana kaç kere dedim milla kuzenim olsan da içeri pat diye dalmamalısın. Kapı diye bir şey... '' diyerek onu azarlamaya devam ederken dayanamayıp gözlerini dosyadan kaldırarak kapıya dikti. Karşısında katniss'i görünce dili tutuldu. Cümleler boğazında dizili kalmıştı. Onu baştan aşağı süzdü. Güzelliği göz kamaştırıyordu.
Kalbi deli gibi atarken '' Katniss... Ben... yani seni ''diyerek cümle kurmayı denedi. Başarısız olunca susup zorlukla yutkundu. Büyülenmişcesine '' Çok güzel görünüyorsun '' dedi sonra kendine gelmek adına kafasını iki yana sallayarak'' Hoş geldin. Ben... Ben seni bu kadar erken görmeyi beklemiyordum. Bu yüzden de biraz şaşkınım lütfen mazur gör '' dedi. Sandalyelerden birini göstererek '' Otursana ayakta kalma '' diyerek derin birkaç nefes aldı ve kendini kontrol edebilmeyi diledi. | |
|
| |
Katniss Alistar Sihirbaz
Mesaj Sayısı : 149 Kayıt tarihi : 02/06/12
| Konu: Geri: Mantığın Gölgesinde Cuma Ocak 03 2014, 17:12 | |
| Evde özenle hazırlanmıştı. Sadece... Sadece onun için. Gitmeye hala meyilli olduğunu bilmek canını sıkıyordu. Sırf bu yüzden de onu ikna etmek için her şeyi kullanmaya kararlıydı. En başta güzelliğini kullanmak adına oldukça seksi giyinmişti. Fıstık yeşili elbise ten rengine oldukça uyumluydu. Bedenine yapışan elbise dolgun göğüslerinin, yuvarlak kalçalarının ne kadar seksi olduğunu vurguluyordu. Arabasına binip Blake malikanesine vardığında aradan çıkıp kapıyı kapattı. Her adımda içi içine sığmazken titriyordu. Çok heyecanlıydı. Thomas'ın sevgisini hala hissediyor olsa da reddedilme ihtimali hala vardı. O ise sadece Thomas'ın varlığına güvenerek ailesini karşısına almıştı. Aslında sadece Gloria, ona karşıydı. Şimdilik takmadığı bir konu olsa da o kadının ileri de başına bela olmayacağının ne yazık ki bir garantisi yoktu. Kapıda onu karşılayan hizmetçi ile çok kısa konuşup hızlı hareket etti. Kadın haber verme konusunda fazla ısrarcıydı. O ise sürpriz yapmayı kafasına koymuştu. Üstelik Thomas, tarafından evden kovulacağını da düşünmüyordu. Sonuçta biraz zoraki bir ikna ile de olsa davet edilmişti. Kapıyı araladığında sevdiği adamı dosyalara gömülü halde buldu. İlk tepkisi onu ürkütse de yanlış anlayan cümlesinin ardından sözlerini sarf etti. Kesişen gözlerini bir an olsun ondan ayırmadı. Ama sonra onu baştan aşağı süzdü. Öylesine yakışıklıydı ki... Gücü yüzünden tehlikeli olduğunu düşünüyor olsa da ona göre bu kadar yakışıklı olması da tehlikeliydi. Baştaki yarım cümlesini dinlerken gülümsedi, sonunda tüm kelimeler bittiğinde göz ucuyla sandalyeye baksa da göz kırparak Thomas'a doğru adım atmaya başladı.
"Sandalye mi? Henüz oturmak istediğimden emin değilim... Hem sana sürpriz yapmak istediğimi söyledim, bilirsin ki sürprizler habersizken anlamlı ve güzel olur..."
Tam önüne geldiğinde durdu. Bir süre gözlerine baksa da bir eli yanağını okşamaya başladığında ona biraz daha sokularak yanağına masum bir öpücük kondurdu. Dudaklarını hemen çekmesi gerekirken bir süre teninin üzerinde gezinmesine izin verdi. Dudağının kenarına geldiğinde dudaklarını boynuna yaklaştırdı ve ona sıkıca sarıldı.
"Seni görmek için uzun süre sabredemedim... Seni öyle çok özledim ki..."
|
| |
|
| |
Thomas Blake Sihirbaz
Mesaj Sayısı : 139 Kayıt tarihi : 02/06/12 Yaş : 35 Lakap : yok
| Konu: Geri: Mantığın Gölgesinde C.tesi Ocak 04 2014, 22:36 | |
| Kafasını kaldırdığında karşısında İki yıl önceki ve şimdiki kalbinin tek sahibini karşısında görmüştü. Nutku tutulup kalbi tekledi. Onu hiç bu kadar seksi ve baştan çıkarıcı görmemişti. Boğazı kurudu. Sözcükler anlamını yitirirken etraf derin bir sessizliğe gömüldü. Sadece aklı ve kalbinin çığlıkları yankılanıyordu içinde... Kızın karşısındaki bocalaması karşısında kendine lanetler okudu. Mantığı ''Mesafeli davranman gerekiyor beyinsiz herif aptal aşık gibi kekeleyip iltifat etmen değil'' derken iç çekti. Haklıydı. Bunu biliyordu sadece onun yanındayken işe yaramaz kalbi yüzünden davranışlarını kontrol etmekte zorlanıyordu. Kendine Katniss'in şimdiki sevgilisi Tony'i hatırlattı.
'' Unutma hayatından tamamen çıkmaya karar verdin. Sen yokken onu koruyan kişiye bunu yapmamalısın '' diye kendini teskin ederek kıza sandalyeyi gösterdi. Katniss'in sözlerinden sonra gözlerini kaçırıp saçlarını karıştırarak ''Bunu unutacak kadar uzun bir süre ortalarda yoktum. Ama hatırlattığın iyi oldu. Seni gördüğüme sevindim. Güzel süpriz... '' diyerek sustu. Konuştukça battığını hissetmişti. En azından mantığının fikri bu yöndeydi. Göz göze geldiklerinde derin bir nefesle kızın baş döndüren kokusunu içine çekti. Yanağındaki dokunuşun içini ısıtmasına engel olmayı denedi.
Başarabileceğini düşünüyordu ta ki kızın dudaklarını teninde hissedene kadar... Gözlerini kapayıp o anın tadını çıkardı. Kendini ondan mahrum etme kararı almıştı bunun hala arkasındaydı ama küçük yakınlaşmaları çok görmüyordu. Aşık olduğu kadın ona sarıldığında oda hiç tereddütsüz kızı sarmaladı.
Başını saçlarına gömüp kokusunu içine çekti. Elleri bedeninde teselli edercesine bir süre gezindikten sonra ''Bende... '' dedi. Kendine engel olmaya çalışsa da dudaklarına kapanması sadece bir kaç saniye sürdü.Onu bir süre öptükten sonra yaptığını zorlukla fark edip kızdan ayrıldı. Bir adım gerileyerek ''Sanırım ellerimi ve dudaklarımı senden uzak tutmayı en kısa sürede öğrenmeliyim... Üzgünüm '' dedi. | |
|
| |
Katniss Alistar Sihirbaz
Mesaj Sayısı : 149 Kayıt tarihi : 02/06/12
| Konu: Geri: Mantığın Gölgesinde Paz Ocak 05 2014, 17:24 | |
| Sevdiği erkeği dosyalara gömülmüş bir şekilde bulmayı beklemiyordu. Bir erkek çalışırken de seksi olmayı nasıl becerebilirdi? Thomas, bu konuda oldukça iyiydi. Erkeği gözlerini dosyadan kaldırdığında göz göze gelmişlerdi. Sadece tek bir bakışın kalbine bu denli etki etmesini anlamıyordu. Sadece nedenini çok iyi biliyordu. Ona delice aşıktı... Gösterdiği sandalyeyi umursamadan ona yaklaştı. Sözlerinden sonra eli yanağında konuşmaya başladı.
"Kötü şeyler yaşadığını anlayabiliyorum... Unuttuğun her şeyi benimle hatırlayabilirsin..."
Dudakları yanağında gezerken aldığı tat onu sarhoş etmişti. Hatta bir uyuşturucudan farksızdı. Sadece bir kez tattıktan sonra uzaklaşamamış tenine öpücükler kondurmaya devam etmişti. Sarıldığında ise onu saran kollarda kendini güvende hissetti, hem de hiç olmadığı kadar... Tehlikeli olduğunu düşündüğünü biliyordu, gerçi gücü düşünüldüğünde bu doğruydu. Yine de onun yanında olmaktan başka istediği bir yer yoktu. Thomas'ın dudaklarından özlenildiğini duymak onu gülümsetirken gelen öpücüğe tereddütsüz karşılık verdi. Tadına bakmak istediği ve bağımlılık yapan tek dudaklar onlardı. Elleri erkeğin başını kavrarken öpücüğü biraz daha derinleştirdi. Ama Thoms'ın uzaklaşması yüzünden öpücük kısa sürmüştü ve bu onu sinirlendirmişti. Duyduklarından sonra ise siniri yerini garip bir mutluluğa bıraktı. Duyduklarından çıkarabileceği tek bir şey vardı. Thomas onu hala Tony ile birlikte sanıyordu. Bu yaptıklarıyla da Katniss sevgilisini aldatan sürtük kız oluyordu. Ama gerçek bu değildi ki... Thomas, tehlikeli olduğunu düşünüyordu ama Katniss onun temiz kalbinden emindi ve o kalbe sahip olan tek kişi olmak istiyordu. Ona yaklaşarak kollarını Thomas'ın omzuna koydu. Gözlerinin içine bakmaya başladı.
"Üzgün olmana gerek yok... Hem bunu öğrenmesi gereken tek kişi sen değilsin... Ben ise berbat bir öğrenciyim..."
Son kelimelerinde nefesi onun yüzüne değecek kadar yaklaştı. Yapmak istediği tek bir şey vardı, tatlı dudakları öpmek. Onu öpmeye başlar başlamaz, dilini ağzına soktu. Elleri bedeninde gezerken alt dudağını emmeye başladı... Böyle bir şeyi ilk kez yapıyordu. Ama karşısında Thomas olduktan sonra hiç bir şey yanlış gelmiyordu. Bir süre sonra Thomas'ın gömleğini çekiştirip yukarı kaldırdı ve ateş gibi tenine dokunmaya başladı.
|
| |
|
| |
Thomas Blake Sihirbaz
Mesaj Sayısı : 139 Kayıt tarihi : 02/06/12 Yaş : 35 Lakap : yok
| Konu: Geri: Mantığın Gölgesinde Çarş. Ocak 08 2014, 01:05 | |
| Unuttuğun herşeyi benimle hatırlayabilirsin demişti. Tanrı şahitti ki thomas bunu herşeyden çok istemişti,hala istiyordu ve istemeye de devam edecekti ama yapamazdı. Yapmamalıydı. Eline düştüğü periden kesin olarak kurtulduğunun bir güvencesi olmadığı gibi başka bir perinin hedefi olmayacağının da garantisi yoktu. Üstelik arada tony vardı. Thomas yokken aşık olduğu kadını koruyup kolladığı için kendini ona borçlu hissediyordu. Katniss'le mutlu olmayı hak ediyordu yine de İşin detayına inersek derinlerde bir yerlerde o çocuğu yok etme arzusu olduğu yerde duruyordu.
Derin bir nefes alıp bunları düşünmemeye çalıştı, bunun için kendini zorlamasına gerek kalmamıştı. Sevdiği kızın gözlerine bakıp şuan olduğu gibi dokunuşunu hissetmek unutturuyordu bütün her şeyi. Eski sevgilisinin sözleri gülümsetti. Omuzlarını silkerek ''Korkarım bu gidişle sınıfta kalacağız '' dedi.Mantığı ''Sersem herif... Hemende yumuşamaya başladın. Anlamıyor musun? Birbiriniz olmadan ikinizde daha iyisiniz'' derken dudaklarına kapanan dudaklara mantığına cevap verircesine tereddütsüz karşılık verdi. Öpücükleri derinleşirken bedeninde dolaşan eller iyice baştan çıkmasını sağladı.
Çıplak teninde kızın dokunuşunu hissettiğinde kendine engel olamayarak kızı belinden kavrayıp kendine çekti. Elleri onun bedeninde yavaş ve baştan çıkaran bir şekilde dolaşırken katniss'i duvara dayayıp bedenini bedenine yasladı. Kızın bir bacağını beline sardıktan sonra göğüslerini avuçladı. Ona sahip olmak için deliriyordu. Aşık olduğu kadını o şekilde uzun bir süre sevdikten sonra nefesi kesildiğinde geriye çekilerek ''Sanırım tam da şuan geçmişi konuşmalıydık... '' dedi ve yeninde kızı öpmeye başladı. | |
|
| |
Katniss Alistar Sihirbaz
Mesaj Sayısı : 149 Kayıt tarihi : 02/06/12
| Konu: Geri: Mantığın Gölgesinde Çarş. Ocak 08 2014, 15:17 | |
| Ona geçen her saniye daha fazla aşık oluyordu. Bu durum nasıl oluyordu, bilmiyordu. Ama oluyordu işte. İçinde giderek daha fazla büyüyen sevgisi kendini bile korkutmaya başlamıştı. Thomas, yine giderse isteyerek olmasa da gitmek zorunda kalırsa... Onsuzluğa nasıl katlanacaktı? Nasıl dayanırdı? Bunun olmaması için elinde ne varsa kullanmaya hazırdı. Yakınlaşmalarından sonra onun kendini geri çekmesi, Thomas'ın gözünde daha da büyümesini sağlamıştı. Ama yinede gerçeği dile getirmeden onu öpmüştü. Sonrasında ise öpüşmeleri derinleşirken bedenini saran aleve kendini teslim etti. Bunları asla yapmamış bir kızken sanki buna çok alışıkmış gibi onun çıplak tenine dokunmaya başladı. Dokunduğu teni sevmişti, parmak uçlarında onun tüm enerjisini algılıyordu. Bedeni kavranırken bir eliyle Thomas'ın başını kavradı. Onu kendine daha fazla çekerken kendi bedenindeki ateş giderek harlandı. Bir tutku girdabının içine düştü. Sert duvara dayandığı esna da artık sadece başını kendine çekmiyordu. Ona sarılan kolları tüm bedenini kendine çekiyordu. Ayağı Thomas'ın beline dolandığında elbise yukarı kıvrılmış, iç çamaşırını gözler önüne seriyordu. Yine de bunu umursamadan onu öpüyor okşuyordu. Daha fazla çıplak ten için Thomas'ın gömleğinin önünü tamamen açtı. Göğüslerindeki dokunuşlar inlemesine neden olurken bedeninin taleplerini algılamaya çalışıyordu. Bu kadar yakınlık ve öpüşmenin sonu nereye gidiyordu? Asıl önemlisi bunun bir önemi var mıydı? Karşısında Thomas olduğu sürece umursadığı tek şey oydu. Nefes nefese bir haldeyken Thomas'ın duraklaması ile sözlerini duydu. Geçmiş mi? Geçmişin ne önemi vardı...
"Geçmiş mi? Bence şimdiki zamanda gayet iyiyiz..."
Yeni bir öpücük bir ödül gibi gelirken bedenini ona bastırdı. Belini sıkıca tutan ellerden destek alarak iki bacağını da ona doladı. Kısalan eteği yüzünden en özel yerine değen sertliği hissediyordu, yine de ona sürtünmeden duramıyordu.
|
| |
|
| |
Thomas Blake Sihirbaz
Mesaj Sayısı : 139 Kayıt tarihi : 02/06/12 Yaş : 35 Lakap : yok
| Konu: Geri: Mantığın Gölgesinde Paz Ocak 12 2014, 23:54 | |
| Ondan uzaklaşmak istemiyordu hayır.Aksine bir saniye bile yanından ayrılmamak ve kaybettikleri iki yılı telafi edercesine tüm zamanını onla geçirmek istiyordu. Kahretsin. Bunu yapmamalıydı. Onunla yakınlaşmak işleri daha da zorlaştırırdı. Sanki yeterince zor değilmiş gibi... Thomas o an kendine engel olabilseydi hiç şüphesiz bunu bir saniye bile düşünmeden yapardı. Ama olamıyordu. Bu kıza karşı büyük bir zaafı vardı ve katniss onun bu zaafını oldukça usta bir şekilde kullanıyordu.Kendini biraz geri çekmeyi başardığında alev alan bedenini yatıştırmaya uğraşırken aklına ilk gelen şeyi söyledi. Buna karşılık duydukları ise son direnç kalıntılarını da yok etmişti. Onu istiyordu.Sadece bedenini değil,yanında ve hayatında istiyordu ve lanet olsun bunu aslında istememeliydi. Aklına tony'nin varlığını getirerek kendini durdurmaya çalışsa da tutku o kadar büyüktü ki bir süre sonra kendini kaybetti. Dudakları onun dudaklarıyla buluştuğunda kız diğer ayağını da beline sarmıştı. Bu olduğunda onu daha sıkı tutarak boynuna öpücükler kondururken çalışma odasından kendi odasına direk açılan kapı sayesinde onu odasına götürdü. Yatağa usulca yatırıp bedenine öpücükler bırakmaya başladı.
Elleri bir yandan bedeninde baştan çıkarıcı bir şekilde gezinirken diğer yandan onu soyuyordu. Onun üzerindeki her şeyi çıkardığında dudakları yeniden onun dudaklarıyla buluşurken bir eli göğüslerini diğer eli kadınlığını okşamaya başladı. Kız kendisi için hazırdı aslında ama ona tadını çıkara çıkara sahip olmak istediği için bir süre daha onun kendi için ıslanmasının zevkini yaşadı. Nefesi kesildiğinde geri çekilip üzerindekilerden kurtuldu. Kızın bacakları arasına yerleşsede içine girmedi. Erkekliğini kadınlığına bir süre sürttükten sonra kızın bedenine öpücükler kondurarak en mahrem yerine indi. Kadınlığını bir süre öpüp emdi. Dayanamayacağını hissettiğindeyse dudaklarına kapanıp yavaşça içine yerleşti.Kızın attığı çığlıkla canını yaktığını düşünerek bir süre hareketsiz durup ona kendini toplaması için izin verdikten sonra hareketlerine başlamıştı. Vuruşları giderek hızlanırken kendini zevk denizinin içinde kaybetmesi uzun sürmedi. Sonunda bedeni gevşeyip rahatladığında kendini zorlukla yana atıp kızı kollarına aldı. Bu daha önce yaşadığı hiçbir birlikteliğe benzemiyordu. Özeldi, kesinlikle muhteşem... Daha önce hiç olmadığı kadar tatmin olmuştu ve mutluydu. Gözleri yorgunlukla kapanırken kıza daha da sıkı sarıldı ve saniyeler içinde uykuya daldı. | |
|
| |
Katniss Alistar Sihirbaz
Mesaj Sayısı : 149 Kayıt tarihi : 02/06/12
| Konu: Geri: Mantığın Gölgesinde Ptsi Ocak 13 2014, 02:32 | |
| Yanıyordu... Şu an bedenine neler olduğu bilmiyordu, dahası aslında düşünmüyordu da... Kollarında sevdiği erkek varken kafasının içinde hiç bir düşünme kalmamıştı, sadece o vardı. Tutkulu başlayan öpüşmeleri sırtı sert duvara değdiğinde farklı bir boyut kazanmıştı. İlk kez bir erkeğin bedenini keşfe çıkma şansını yakalamıştı ve onun Thomas olması durumu daha da farklı kılıyordu. Onun yeni bir durma girişiminde söylediği cümleye o anda aklına gelen ilk şeyi söylemişti. Gerçi aklına gelen ilk şey olsa bile yalan değildi. Geçmişin... Geçmişin ne önemi vardı? Thomas, hayatından bir anda kaybolduğun da, daha acısı çalındığında o günleri acı dolu geçmişti. Günlerce onu düşünerek ağladığını hatırlıyordu ve ne yazık ki tecavüze uğramak üzere olduğu o anı da... Geçmişi Thomas'ın hayatından çıkışı ile mahvolmuştu. Şimdi ise kollarının arasındayken bu anı geçmiş ile zehirlemeye hiç gerek yoktu. Thomas'ın kucağında farklı bir odaya geçtiklerinde üzerindeki ağırlığı hissedene dek bunu fark etmemişti. Yeniden öpüşmeye başladıklarında dudaklarına değen dudaklar tenine değerken yeniden inlemeye başladı. Diğer yandan üzerindeki kıyafetler parça parça çıkarılıyordu. Bakire bir kız olarak utanmalıydı ama o an pek de mantıklı şeyler düşünemiyordu. Bedeni hiç bilmediği şeyleri talep ederken sadece sevdiği adama ayak uyduruyordu. Thomas'a hiç bilmediği bir açlıkla karşılık verirken elleri sürekli erkeğin üzerinde geziyordu. Kasıklarında hissettiği garip sızının ardından erkeğinin soyunduğunu gördü. Tenine değen sertlik başını döndürürken bacaklarının arasında onun dudaklarını hissettiğin de inlemeleri çığlığa dönüştü. Sanki... Sanki ölüyordu. Dudaklarından yakarırcasına sevdiği adamın adı döküldü.
"Thomas..."
Sonunda yeniden üzerine çıktığında bacaklarını istekle daha da açtı. İstiyordu ama diğer yandan korkuyordu da... Ama dur demek işte bu imkansız gibiydi. Onu içinde hissettiğin de baskı canını yaktığı için çığlık attı. Derin nefesler alarak acının geçmesini bekledi, Thomas'ın bekleyişi ile acı çabucak kaybolurken galip gelen zevk oldu. Erkeği içinde hareket etmeye başladığında sürekli olarak inlemeye başladı. Sürekli olarak onun adını söylüyor ve kalçaları ile ona ayak uydurmaya çalışıyordu. Eli bir an için sevdiği erkeğin yanağına değdi. Zevkin içinde ona söylemek istediği bir şey vardı.
"Seni seviyorum..."
Kasılmalar giderek artarken onu sevdiğini sürekli olarak tekrar etti ve sonunda doyuma ulaştığında tamamen tükenmişti. Kendini çeken kollara boyun ederek onun koynunda uykuya daldı.
|
| |
|
| |
Thomas Blake Sihirbaz
Mesaj Sayısı : 139 Kayıt tarihi : 02/06/12 Yaş : 35 Lakap : yok
| Konu: Geri: Mantığın Gölgesinde Salı Ocak 14 2014, 22:06 | |
| Sevdiği kadınla beraber olmak... Bundan iki yıl önce onunla birlikte olacakları gün için çeşitli hayaller kurar özel olması için planlar yapardı. Romantik biri değildi. Kızlara böyle jestler yaptığı da pek söylenemezdi çünkü birini elde etmek için genelde uğraşmaz doğal olarakta bu konuda fazla düşünmezdi. Aralarındaki geçecek şeyin onun için bir önemi olmadığı içinde onları uygun bulduğu ilk yerde götürürdü ama katniss özeldi. Değerliydi. Ona aşıktı. Bu da aralarındaki bu şeyin özel olmasını istemesine neden olmuştu. Şimdiyse bunların hiçbirini düşünebilecek durumda değildi. Sevdiği kadını özlemişti ve istiyordu.Dayanamayıp içine girdiğinde kızın attığı çığlığa bir anlam veremedi. Bedeni kendisi için hazırdı üstelik oldukça yavaşta davranmış yine de canını yakmıştı. Anlaşılan tutkunun esiri olduğundan kendini pek fazla kontrol edemiyordu. Zevkin doruklarına ulaşırken kızın dudaklarından çıkan iki kelime onu kısa bir anlığına dondursa da hareketlerine devam etmekte geçikmedi.
O iki kelime kalbini ısıtırken dışından söyleyemese de içinden 'bende seni seviyorum' dedi.Tatmin olduğunda bedenini ele geçiren tatlı yorgunluğa kendini teslim etmişti. Kollarında aşık olduğu kadın varken uyumak garip ve son derece zevkli bir histi. Gece boyunca hiç olmadığı kadar huzurlu uyku çekti. Sabah gözlerini araladığında derin bir nefesle kızın kokusunu içine çekti. Kolları arasında masumca uyuyan kızı izlerken mantığı beyninin içinde terör estiriyordu. Suçluluk sinsice onu ele geçirirken katniss'i uyandırmamaya dikkat ederek yataktan kalktı. Şöyle bir etrafına bakındı. Oda oldukça dağılmıştı. Gözleri yatakta uyuyan güzelliğe kenetlendiğinde çarfaktaki leke dikkatini çekti.
Yatağa biraz yaklaştığında bunun kan lekesi olduğunu fark etti. Gözleri şaşkınlıkla büyürken kendine küfürler etti. Lanet olsun sadece kızın sevgilisini aldatmasını sağlamamış aynı zamanda bekaretini de almıştı.
Mantığı '' Sen tam bir beyinsizsin. Duygularına yenik düşen, tutkusunu kontrol edemeyen bir pislikten başka bir şey değilsin.'' diye bağırırken kendine olan öfkesi daha da arttı. Kalbindeki cılız ses ise artık onu bırakamayacağını fısıldıyordu. | |
|
| |
Katniss Alistar Sihirbaz
Mesaj Sayısı : 149 Kayıt tarihi : 02/06/12
| Konu: Geri: Mantığın Gölgesinde Çarş. Ocak 15 2014, 14:15 | |
| Malikaneye gelirken tek istediği şey Thomas ile birlikte olmaktı, ayrılma korkusu olmadan... Bunun içinse bir çok şey denemeye karar vermişti, ama bu birliktelik kesinlikle aklında olan şey değildi. Masumane başlayan öpücükler ne ara kontrolden çıkmıştı bilmiyordu. Hareketlerini bile kontrol etmekte zorlandığı anlar olmuştu. Ne yaptığını bile bilmiyordu, çoğu şey içgüdüsel bir şekilde meydana gelirken son derece zevk aldığı da bir gerçekti. Kendini yatakta onun altında çıplak bir vaziyette bulduğunda dur demesi gerektiğini biliyordu. Hem korkuyordu, hemde ilk gecesinin onunla birlikte daha özel olmasını istiyordu. Ama Thomas'ın baştan çıkarıcı dokunuşları ve öpücükleri buna izin vermemişti. Onu içinde hissettiğinde attığı çığlık canı acıdığı içindi ama yine de aslında o kadar da çok canı yanmamıştı ki. Korkusu yüzünden çığlık atmıştı, sonrasında ise olanlar bedenini son derece tatmin etmişti. Hayatında ilk kez yaşadığı bu deneyim yüzünden bedeni son derece yorgundu. Bu yüzden onu çeken kollara kendini teslim ederek uyumuş ve tüm gece boyunca harika rüyalar görmüştü. Thomas'ı ailesi ile tanıştırmıştı. Gloria'nın asık suratına rağmen sevdiği erkek ile mutluydu. Tıpkı olması gerektiği gibi... Tıpkı her gece dilediği gibi...
Derin uykusu sürerken uykusu bölünmese de yatakta hissettiği hareketlilik ile yan döndü. Çıplak uyuduğu için yumuşak teninden onu örtmesi gereken çarşaf sıyrılmıştı. Çarşaf göbeğine indiğinde çıplak göğüsleri meydanda kalmış ve tam o anda da gözlerini açmıştı. Karşısında Thomas'ı gördüğünde gülümser bir şekilde ona baktı.
"Günaydın..."
Bakışları kendi üzerine kaydığında ise gülümsemesi kaybolup utanç dolu bir ifadeye dönüştü. Yüzü kıpkırmızı olmuş bir şekilde doğrulup çıplak bedenini çarşafla kapladı. Utangaç bir kız olmak için oldukça geç kalmış olsa da bu elinde değildi. Dişlerini alt dudağın geçirirken yanakları yanıyordu. Dudaklarından ise bir tek kelime bile çıkmıyordu. Bu yüzden başını biraz eğerek bacaklarına odaklandı.
|
| |
|
| |
Thomas Blake Sihirbaz
Mesaj Sayısı : 139 Kayıt tarihi : 02/06/12 Yaş : 35 Lakap : yok
| Konu: Geri: Mantığın Gölgesinde Paz Ocak 26 2014, 20:52 | |
| Öfkesi ortalığı kasıp kavuracak kadar fazlaydı fakat katniss’i uyandırmak istemediği için kendini tutuyordu. Oysa duvara yumruk geçirmeyi, bir şeyleri yakıp yıkmayı ve bağırmayı ölesiye istiyordu. Bunu hiç düşünmeden yapabilmesi için gereken sinire de yeterince sahipti. Tek sorun yatakta uyuyan masum güzellikti. Lanet olsun bunu ona nasıl yapabilmişti? Kendi bencilce istekleri yüzünden kızın ilk gecesinin özelliğini çalmıştı. Kahretsin aslında bunun ilki olduğunu bile bilmiyordu. Belki bilseydi kendini tutmayı başarırdı ve belki… Durdu. Belkilerden ve keşkelerden nefret ediyordu ama kahretsin hayatı onlarla doluydu. Her geçen günde aralarına yenileri ekleniyordu. Bunu istemiyordu. Hiçbir zaman istemişti. Sadece olayların kontrolü dışında gelişmesine engel olamıyordu. Şuan ise kendini kontrol edemeyişi aşık olduğu kadının hayatını mahvetmesine yol açmıştı. Tony’i aldattığı için duyacağı suçluluk duygusunun ağırlığını hayal edebiliyordu. Kendine lanetler okuyup iç çekti. Neden ondan uzak durmayı başaramamıştı ki? Şimdi onu bırakamazdı da…
Başına yeterince bela açmışken ve ona bu kadar yaklaşıp,tadını algılamışken kızın güvenliği için bile olsa bunu yapamazdı. Zaten bu konuda önceden de pek başarılı değildi. Derin nefesler alarak içinden ona kadar sayarak sakinleşmeye çalışırken güzeli gözlerini araladığında kendini elinden geldiğince toparladı. Kızın utangaç tavırları karşısında çok kısa sürse de gülümseyip doğru sözcükleri arayarak ona yaklaştı. Birazdan yapacağı konuşmayı daha önce hiçbir kızla yapmak zorunda kalmamıştı.
Yatağın kenarına yavaşça ilişip elini kızın yanağında bir süre gezdirdi sonra çenesinden tutup başını kaldırarak göz göze gelmelerini sağladı. Ses tonunu ayarlamaya çalışarak ''Katniss ben… ben seni seviyorum. Hep sevdim… ve kendimi senin güvenliğin için senden uzak tutmaya çalışsam da beceremediğim ortada…'' diyerek soluklanıp büyük bir suçlulukla ''Ben ilkinin böyle olduğu ve tony’i aldatmana neden olduğum için çok üzgünüm…'' sözlerini sarf ederek cümlesini bitirdi. | |
|
| |
Katniss Alistar Sihirbaz
Mesaj Sayısı : 149 Kayıt tarihi : 02/06/12
| Konu: Geri: Mantığın Gölgesinde Ptsi Ocak 27 2014, 14:10 | |
| İlk gecesinin böyle olacağını hiç düşünmemişti. İşin aslı ilki ile ilgili kafasının içinde belli olan hiç bir şey yoktu. Hayatında isteyerek, her şeyini vererek öptüğü tek kişi Thomas'dı. Onun yokluğunda da bu yanını hiç bir erkeğe göstermemişti. Şimdi ise öpücükle başlayan oyun, yatakta son bulmuştu. Bedeni son derece uyuşuk bir haldeyken kendini onun kollarına bıraktı. Pişmanlık bir an bile hissetmediği bir duyguydu, çünkü bu özel olanı sevdiği erkek ile yaşamıştı. Korkmuş olsa da çok fazla zevk almıştı. Acı bile küçük bir sinek ısırığından farksız gelmişti. İçten içe bunun nedeninin de Thomas olduğunu hissediyordu. Çünkü çığlığının hemen ardından ona gereken zamanı vermişti. Şimdi ise bütün gece altında inlediği erkeğe bakamıyordu. Cidden de utangaç bir kız olmak için çok geç kalmıştı. Şu an çarşafın örttüğü bedenin her bir yerini Thomas öpmüştü, hatta en özel yerini bile. Bu aklına geldiğinde yüzü daha da kızardı. Kafasını hiç bir şekilde yukarı kaldıramıyordu. Yataktaki hareketlilikle sevdiği erkeğin yatağa oturduğu fark etti. Yanağına değen elle gözlerini sımsıkı kapattı. Elin yönlendirmesi ile önce başını kaldırdı, ardından gözlerini açtı. Thomas'ın gözlerinde ne görmeyi beklediğini bilmiyordu. Ama bakışlarındaki öfke onu biraz olsun korkutmuştu. Thomas, saklamaya çalışsa da bunu hissetmişti, işte. Thomas, konuşurken sevildiğini öğrendiğinde yüzünde bir gülümseme oluştu. O içindeyken duygularını kontrol edemediğinden onu sevdiğini söylemişti, Thomas ise tek bir kelime etmemişti. İçindeki mutluluk artarken konuşmak istedi ama anlaşılan Thomas henüz bitirmemişti. Son sözleri ile sevdiği erkek gözünde yeniden büyüdü, ciddi ciddi Tony'i aldattığını düşünüyordu. Bu durumda artık onu rahatlaması gereken kişi kendinsi oluyordu. Çarşafı tutan elleri sevdiği adamın yanaklarına değdi. Başını kavrarken mutluluğunu küçük bir öpücükle belli ederek geri çekildi.
"Thomas, ilkim konusunda berbat ettiğin hiç bir şey yok. Bunu seninle yaşadığım için gerçekten mutluyum ve üstelik oldukça zevk aldım..."
Cümlesini neden böyle tamamlamıştı bilmiyordu. Dişlerini alt dudağın geçirdi, kıpkırmızı olmuştu. Derin bir nefes alarak odaklanmaya çalıştı. Henüz söylemesi gerekenler bitmemişti.
"Tony'e gelecek olursak... Ondan ayrıldım, sana gelirken sana ait olarak gelmek istedim. Ayrıca senin varlığını bilerek başka bir erkekle olmazdım... Ona her şeyi anlattım. İyi biri olduğunu biliyordum, işin aslı konuştuğuma mutluyum çünkü o da benim gibi zoraki bir şekilde benimle birlikteymiş... Her neyse ben seni seviyorum, tehlikeli olduğunu söylesen bile olmak istediğim başka bir yer yok... Sadece senin yanın..."
|
| |
|
| |
Thomas Blake Sihirbaz
Mesaj Sayısı : 139 Kayıt tarihi : 02/06/12 Yaş : 35 Lakap : yok
| Konu: Geri: Mantığın Gölgesinde Salı Ocak 28 2014, 22:44 | |
| Aklında bin bir düşünceyle sevdiği kadını izlerken sıkıntılı bir nefes aldı. Onu hala ilk gördüğü günkü kadar seviyordu. Aşkı için dünyaları yakardı ve aynı zamanda ona zarar gelmemesi için tehlike olarak gördüğü her kişiyi hiç düşünmeden öldürebilirdi. Kahretsin aslında onu düne kadar herkesten, her şeyden korumayı başarmıştı. Kendi dışında… Lanet duyguları yüzünden onu bir tek kendinden koruyamamıştı. Şimdiyse onu istese de bırakamazdı. Sevgilisi tony’le aralarında oluşabilecek herhangi bir sorunda onun yanında olup destek olmalıydı. Aslında onun artık o adamla olmasını istemiyordu. Kız uyandıktan sonra düşüncelerini dile dökerek onun tepkisini bekledi. Katniss’in ellerini yüzünde hissettiğinde karamsar düşüncelerden kurtulup özlediği kokusunu derin bir nefesle içine çekti. Dudaklarına kondurulan küçük öpücüğe karşılık verme fırsatı bulamamıştı. Duydukları içine biraz su serpip gülümsetirken kızın dudaklarına tutkulu bir öpücük bırakıp geri çekildi.
Gözlerini onun gözlerine dikerek ''Seni seviyorum sevgilim ve sadece benim olarak kalmanı istiyorum.'' Dedikten sonra yeniden dudaklarına kapandı. Onu yatağa yatırıp bedeninde ellerini gezdirmeye başladı. Dudakları vücuduna öpücükler ve baştan çıkaran öperken elleri kadınlığıyla yakından ilgilenmeye başladı. Onunla göz göze geldiğinde çapkınca gülümseyerek'' Daha zevkli zamanlara hayır demeyeceğini umuyorum'' diyerek onunla son derece yakından ilgilenerek yeniden birlikte oldu. Yorgun bedenini kızın yanına atarak onu kolları arasına çekip saçlarına öpücük kondurdu. Gözlerini kapayıp haftalardır ilk kez içindeki iç savaş susmuştu. Düşünceli bir şekilde ''Sanırım Bay blake’in dönüp katniss alistar’la sevgili olduğunu herkese duyurmak gerekecek başta ailene…'' dedi. | |
|
| |
Katniss Alistar Sihirbaz
Mesaj Sayısı : 149 Kayıt tarihi : 02/06/12
| Konu: Geri: Mantığın Gölgesinde Perş. Ocak 30 2014, 17:23 | |
| Sevdiği adam gözünde biraz daha büyürken ona malikaneye gelmeden önce yaptığı her şeyi anlattı. Onu yeniden bulmuşken başka bir erkekle asla olamayacağını biliyordu. Sırf bu yüzden gelmeden önce Tony olayını tamamen ortadan kaldırmıştı. Gerçi başta çekiniyordu, çünkü Tony'e aşık olmasa bile değer veriyordu. Ama onunla konuştuktan sonra ciddi anlamda rahatlamıştı. Kendisi gibi bir kurban olduğunu öğrendiğinde Grloria'a olan kini artarken ikisini de kurtaracak adımı atmıştı. Sonrasında olacakların ise dilekleri dahilinde olmasını ummuştu. Açıklamasının ardından sevdiği erkeğin gözlerinde rahatladığı gördüğünde gülümsedi. Aklına şu anki durumu geldiğinde ise yeniden kızarmıştı. Thomas'ın yanaklarını tutmak için elinden bıraktığı çarşaf bacaklarına düşmüştü. Sevdiği adam ise bunu pek fark etmemiş gibiydi. Sevildiğini onun tatlı dudaklarından duyduktan sonra tadını hissetti. Öpülürken utangaç kız buhar olup uçmuştu, sanki. Ona zevkle karşılık verdi. Bedeninde hissettiği dokunuşlar alev almasını sağlarken inlemeye başladı. Bedeninin ikinci bir sevişmeye hazır olduğundan pek emin değildi. Ama kadınlığındaki dokunuş onu çılgına çevirirken pek bir şeyde düşünemiyordu. Onunla göz göze geldiğinde bakışlarındaki ateşi gördü. Arzusu bakışlarına yansırken sözlerini duyduğunda bir anlığına durdu.
"Thomas, ben..."
O an için fazlasını mı isteyecekti yoksa durmasını mı? Bunu kendide bilmiyordu. Zaten Thomas cevap dahi beklemeden işini yapmaya başlamıştı. Bedenindeki her bir hücre onun dokunuşları ile uyarılırken inlemeleri çığlıklara dönüştü. İkinci kez içine giren şeyle yeniden sevdiği adamla tek vücut oldu. Onu deli gibi severken her vuruşta adını haykırmaya devam ediyordu. Tatminlik tüm vücudunu sardığında kendini onun kollarında buldu. Göğsünde soluklanırken tatlı kokusu ciğerlerine doluyordu. Bir süre sessizlik ve huzurun tadını çıkarttı. Sevgilisinin dediklerinden sonra kıkırdamasını bastıramadı. Gözlerinin önüne Gloria'nın asık suratı geldiğinde kahkaha atmamak elde değildi.
"Herkes Tony'den ayrıldığımı biliyor. Böyle bir şey olmasa da onu terk ettim sanıyorlar her neyse... Seni ise bu kez ailemle tanıştırmak istiyorum, Glorianın ise asık suratını görmeyi dört gözle bekliyorum aşkım..."
|
| |
|
| |
Thomas Blake Sihirbaz
Mesaj Sayısı : 139 Kayıt tarihi : 02/06/12 Yaş : 35 Lakap : yok
| Konu: Geri: Mantığın Gölgesinde Perş. Şub. 13 2014, 21:52 | |
| Gloria… Bu kadının kim olduğunu bilmemesine rağmen adı bile onu huzursuz etmişti. Katniss’in daha öncede ondan bahsettiğini hayal meyal hatırlıyordu. Zihninin derinliklerinde bununla ilgili olan düşünceler pek iyi olmasa gerekti. Anılarını kurcalamayı denedi. Bu geçmişi düşünmek, hatırlamayı denemek baş ağrısına neden olmaya başladığında iç çekti. Koskoca iki sene de doğru düzgün hatırlayabildiği tek şey kalbinin sahibiyle ilgiliydi. Bu zorlukla kurduğu eski hayatını hatırlamadığını göstermiyordu. Olan her şeyi hatırlıyordu birkaç detay dışında tabi… Kızın söze başladığı esnada konuşmasına izin vermeyip baştan çıkarmıştı. Şimdi ise söyleyeceklerini merak ediyordu ama yapması gerekenler vardı. Kızın güvenliğini sağlamak adına kendini kontrol edebilmek için birkaç yeni şey denemeliydi. İç geçirdi. Kolları arasındaki güzelliği kendine daha da çekerek derin bir solukla kokusunu ciğerlerine doldurdu.
Gözlerini kapayıp mantığının sesini bastırmaya çalışırken dışarıdan oldukça sakin görünüyordu. Sesini ayarlamaya çalışarak ''Ailenle tanışmak… Zamanı geldi de geçiyor bence.'' Dedi. Bu konudaki yorumu kısa olmuştu çünkü ailesiyle iyi anlaşabileceği konusunda tereddütleri vardı. Katniss’in saçlarına küçük bir öpücük kondurup onunla biraz sohbet etmişti. Sonrasında birlikte kahvaltı edip evden ayrıldılar. | |
|
| |
| Mantığın Gölgesinde | |
|