| Açıklamalar | |
|
|
Yazar | Mesaj |
---|
Lydia Collins Sihirbaz | Akademi Öğrencisi
Mesaj Sayısı : 25 Kayıt tarihi : 01/11/13
| Konu: Açıklamalar C.tesi Şub. 15 2014, 14:21 | |
| Yeni hayatına gün geçtikçe alışmaya çalışıyordu. Eski hayatına veda etmek konusunda oldukça zorlanmıştı. Ama gününün çoğunu tek başına geçiriyor olması da avantajlar arasındaydı. Kimse ona karışmıyor ya da ne yapacağını söylemiyordu. Akademiye Reyes götürüyor ve yine akademiden Reyes alıyordu onu. Perisiyle neredeyse hiç konuşmuyordu. En yakın arkadaşıyla ise sadece telefonda görüşebiliyorlardı. Ailesini ve Margaret'ı özlüyor olsa da onların yanına gidemezdi. En azından şu an için...Onlardan önce yoğunlaşması gereken başka konular vardı. Mesela sihirbaz-peri ilişkisi hakkında Reyes ile ufak bir sohbet hiç fena olmazdı. Ancak perisi, Lydia'yı götürdüğü gün anlattıkları dışında başka bir şey anlatmamıştı henüz. Bir bilgilendirmenin hiç zararı olmazdı hani. Diğer yandan perisine de hak vermek zorundaydı. Lydia'yı akademiye götürdüğü ya da aldığı zamanlar dışında neredeyse hiç görmüyordu. Bugün ise akademiden aldığı zaman onunla konuşmayı denecekti. Her ne kadar yoğun bir tempoya sahip olsa da konuşmaları her iki tarafın da yararına olabilirdi.
Sıkıcı bir okul gününün ardından perisine yürümek istediğini söyleyerek birlikte yürümeye başladılar. Uzun süren yürüyüş olmuştu. Arada sırada perisinin yüz ifadesine bakarak sıkılıp sıkılmadığını anlamaya çalışıyordu. O sert yüz ifadesi hiç değişmiyordu perisinin. Hep aynı yüz ifadesi vardı. Bir kez olsun gülümsediğini görmemişti. Ama bunlara şu an ayıracak vakti yoktu. Bundan sonra neler olacağını öğrenmek Lydia için önemliydi. Eve vardıklarında derin bir nefes aldı ve bıraktı. Perisinin gitmemesi için kapının önünde dikilerek koltuklardan birine oturması için işaret etti.
"Reyes bir süredir burada kalıyorum ve neredeyse hiç konuşmuyoruz. Buna diyecek bir sözüm yok ama bu sihirbazlık konusunda hiçbir şey bilmiyorum. Sence de bir şeyler öğrenmemin zamanı gelmedi mi?"
En son Lydia Collins tarafından Cuma Şub. 28 2014, 21:17 tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi | |
|
| |
Reyes Hava Perisi
Mesaj Sayısı : 119 Kayıt tarihi : 09/11/13
| Konu: Geri: Açıklamalar Paz Şub. 16 2014, 21:46 | |
| Sihirbazı ile aralarının daha iyi olmasını istiyordu. Gerçi hala neden bunu istediğini bilmiyordu? Neden ne olursa olsun kızın gücünden bile bir haberdi... Dahası ritüelden bile bahsetme fırsatı olmamıştı. Hem işleri hemde bazı şeyler buna fırsat vermiyordu. Nedenini bilmediği bir başka şey de Jezebeldi. Cadı hiç olmadığı kadar çok görev vermeye başlamıştı. Sanki artık hiç bir işi ilk elden yapmak istemiyor gibiydi. Bu da ona gerçekten tuhaf geliyordu. Cadıyı yıllardır tanıyordu. İşkencelerini uygun görüyor olsa da o da bundan zevk almak için bazı görevlerini kısıtlıyordu. Şimdi ise elinde bir sürü işkence etmesi gereken kişi vardı. Onları eve götüremediği içinde farklı bir mekanda çalışmaya başlamıştı. Hoş ona bodrumun yaşattığı zevki vermemiş olsa da görevini yerine getirmesi de bir şeydi. İşleri hallettiğinde kafasını karıştıran sihirbazını düşündü. Onun için farklı bir gece düşünürken araba bile çalmıştı. Ama işler beklenmedik bir şekilde gelişirken eve vardığında Lydia çoktan uyumuştu. O da arabayı başka bir gece için park ederek evine girdi. Evin her yerinde tatlı sihirbazın kokusu vardı. Aslında kızla vakit geçirmemesinin bir nedeni de onu öpmüş olmasıydı. Hiç bir kıza zorla sahip olmamışken, o kızı zorla öpmüştü. İşin aslı daha fazlasını da istemişti ve bu iş böyle devam ederse bu gidişle kaçınılmaz son bu olacaktı. Kendini yatağına bıraktığında ertesi gün için bir kaç plan yaptı, çok geçmeden uykuya daldı.
Ertesi gün Lydia ile yaptıkları sessiz kahvaltının ardından onu akademiye bıraktı. Ardından ise işlerine koyuldu. Yoğun günün sonunda akademiye gidip kızı aldı. Arabaya yürürken onun isteği ile yürüdüler. Yürüyüş oldukça sessizdi, zaten Reyes konuşmayı hiç sevmezdi. Donuk bakışlarla eve vardıklarında akşam işi için çıkarken sihirbazı önüne geçti. Nedenini beklerken kıza itaat ederek koltuğa oturdu, bu asla yapmayacağı bir şey olmasına rağmen... Kızın konuşması ile derin bir nefes aldı... Tıpkı kendi kafasındaki düşünceler gibi onunda beynine soru işaretlerinin olduğunu gördü. Kızın daha gücünü bile bilmiyordu. Bu geceyi hazır görünen sihirbazına ayırmaya karar verdiğinde bakışlarını kıza dikti.
"Aslına bakarsan hazır olmanı bekliyordum, Lydia... Zorla bir şey yaptırmamak için şimdi ise sana hak vermekle birlikte bu günümü sana ayırıyordum..."
Ayağa kalkıp kızın elini tutarak onun ilerlemesini sağladığında sihirbazı çalışma odasına soktu.
"İstersen hemen başlayalım, öncelik gücün... Akademi de bu konu ile ilgili bir şey öğrendi isen bana göster... Gücünü bilmiyorsan bu biraz uğraşmamız gerekeceği anlamına geliyor." [/color] | |
|
| |
Lydia Collins Sihirbaz | Akademi Öğrencisi
Mesaj Sayısı : 25 Kayıt tarihi : 01/11/13
| Konu: Geri: Açıklamalar Ptsi Şub. 17 2014, 20:30 | |
| Yürümeyi oldum olası sevmişti. Eski okuluna gidip gelirken de aynı şekilde yürümek tercihi olmuştu. Reyes ile tanıştığından beri ise arabayla gidiyordu okula. Nedense bugün bir farklılık olsun diye yürümek istemişti. Uzun yürüyüş boyunca yine hiç konuşmamışlardı. Zaten ne konuşacaklardı ki? Arkadaş değildiler ya da sevgili. Hatta tanıdık bile sayılmazlardı. Sadece sihirbaz-peri ikilisiydiler o kadar. Sihirbazlık hakkında hiçbir şey bilmiyordu. Hatta gücünü akademide daha yeni yeni keşfetmeye başlamıştı. Diğer sihirbazlara imrendiğini itiraf ediyordu. Onlar güçlerini keşfedip bu konuda ustalaşmaya başlamışlardı bile. Fakat kendisi çok acemiydi ve utanmamak da elinde değildi maalesef. Doğru dürüst bir arkadaş bile edinememişti henüz. Okulundan nefret etmesine karşın yeni şeyler öğrenip kendini keşfetmek konusunda yardımcı oldukları için öğretmenlerine de müteşekkirdi.
Eve vardıklarında gidecek gibi görünen perisinin önüne geçerek onu durdurdu ve koltklardan birine geçmesini işaret etti. Kısa konuşmasının ardından perisinin söyleyeceklerini dikkatle dinledi. Perisinin de onu katılıyor olmasına sevinerek gülümsedi. Elini tutan el ile birlikte bedenine hızla yayılan ısı ve yanaklarının kızarması karşısında bakışlarını yere sabitledi. Şimdi konuşmaya başlasa saçmalayacağını ve kekeleyeceğini biliyordu. Erkeklere asla yüz vermemişti, ancak bir erkek yüzünden ilk defa yüzü kızarıyordu. Hatta ilk kez farklı duygular açığa çıkmaya başlamıştı. Nedenini anlayamasa da üzerinde fazla durmamamıştı. Perisiyle girdikleri odaya dikkatini vermeye çalışarak elini Reyes’den kurtardı. Çalışma odasına göz atarken perisinin konuşmasıyla ona döndü ve söylediklerini onaylar biçimde başını salladı.
“Şeyy… Aslında bu konuda daha acemiyim, ama gücümün ne olduğunu biliyorum sanırım. Şimdi gölgene bakmanı istiyorum.”
Konuşmasının bitiminde perinin gölgesine odaklanarak onun kendine tokat atmasını emretti. Aslında aklında olan başka bir şey vardı; ama acemiliğinden kaynaklanan hatadan ötürü peri kendine tokat atmıştı. Bu durum karşısında gülmekten kendini alamamıştı. Kendini toplaması ise uzun sürmemişti. Çünkü Reyes’in delici bakışları üzerine yoğunlaşmıştı.
| |
|
| |
Reyes Hava Perisi
Mesaj Sayısı : 119 Kayıt tarihi : 09/11/13
| Konu: Geri: Açıklamalar Salı Şub. 18 2014, 18:35 | |
| Bugün Lydia ile evde kalmak gibi bir niyeti yoktu. Ama sihirbazı onu bir kaç hareket ve kelime ile eve bağlamıştı. Peri, sihirbaz olayında Lydia gibi yeniydi. Daha önce sadece onları öldürmekle ilgilenirken şimdi kendi sihirbazı ile ilgileniyordu, gerçi gücünü bile bilmediği sihirbazı ile ne kadar ilgilendiği tartışılırdı. Onu eğitmeye karar verdiğinde elini yakaladı. Kızın aniden bedenine yayılmaya başlayan ısıyı hissettiğin de göz ucu ile ona baktı. Dokunuşu onu heyecanladırmış mıydı? Kızın iyiliği acısından bunun olmadığını varsayarak diğer odaya geçti, konuşmasının ardından sessizce bekledi. Sözleri ile de zorla da olsa gülümsemeye çalıştı. Bu durumda normal bir perinin yapması gereken onu cesaretlendirmekti ama zorla gülümserken aklına hiç bir kelime gelmedi. Acemi olduğunun o söylemese de farkındaydı... Eğer gerçek bir yeteneği olsa karşılaştıkları o gece en azından kendini korumaya çalışırdı. Sessizliğini korurken bir anda bir titreşim hissetti. Kızın gücü her ne ise kullanmaya çalışıyordu... Ona doğru bir adım atma girişimi başarısız olduğunda eli kontrolü dışında hareket etmeye başladığında kendine tokat attı. Bu olanların kaynadığının kaynağının sihirbazı olduğunu bilmek bir yana kızın gülümsemesi öfkeden deliye dönmesine neden oldu. Kızın gücünü bir büyü ile kapattıktan sonra onu sertçe duvara yapıştırıp kurbanlarının ölmek için yalvardığı o ifadeye büründü. Kızın bileklerini başında sabitlerken sertçe sıktı. Acı çektiğini belli eden iniltisi hoşuna giderken konuşmaya başladı.
"Az önce yaptığının komik olduğunu sanıyorsan tekrar düşün..."
Bileklerini biraz daha sert sıktığında o sevdiği iniltiyi tekrar duydu. Ama sonra bir anda iniltileri oluşturan dudakları öptü. Başta anlık bir öpücük gibi olsa da aldığı tat ile kızın dudaklarını sömürmeye başladı. Kızın bileklerini yavaşça bırakıp öpücüğe konsantre oldu. Alt dudağını dişleri ile hafifçe ısırıp emerken öpücük ona vermesi gereken bir cezaya dönüştüğünde kendini geriye çekti.
| |
|
| |
Lydia Collins Sihirbaz | Akademi Öğrencisi
Mesaj Sayısı : 25 Kayıt tarihi : 01/11/13
| Konu: Geri: Açıklamalar Salı Şub. 18 2014, 21:41 | |
| Elinden tutulup hızla çalışma odasına girdiklerinde etrafa göz attı kısa süre. Perisinin sözlerinden sonra ona dönerek sorusunu yanıtladı. Evet, gücü konusunda çok acemiydi. Akademide çok çalışıyor olmasına rağmen birkaç basit hareketi ancak yapmaya gücü yetiyordu. Bedeni o kadar zayıftı ki çalışmaları hem kısa sürüyor hem de çabuk yoruluyordu. Kendine bunun için lanetler yağdırırken Reyes’den bunun için de birkaç tüyo almaya karar verdi. Belki bedenini güçlendirmek için birkaç hareket gösterebilir ya da Ly’ye büyü yapabilirdi. Tabi öncelikle Reyes’in de fikrini almalıydı. Perisinin gölgesine odaklanıp basit bir hareket yapmasını emretmesine rağmen peri yanlışlıkla kendine tokat atınca hem şaşırmıştı hem de çok komiğine gitmişti Ly’nin. Hatta ufak bir kahkaha da dudaklarından firar etmişti. Ama Reyes tarafında durumlar pek iç açıcı değildi. Çatık kaşlarından onun çok öfkelendiğini anlamamak için aptal olmak gerekirdi. Üzerine doğru gelen periden kaçmak için kaçar yol aradı; fakat çıkış noktası olmadığı için beden hapsine alınmıştı bile. Ellerinin acımasından dolayı hafif bir inilti dökülmüştü dudaklarından. Çırpınmaya başlaması ise an itibariyle gerçekleşmişti.
“Sana acemi olduğumu söylemiştim…”
Demesiyle yeni bir acı dalgası bedenine hüküm sürmüştü. İstemsiz olarak çıkan iniltilerin ardından dudaklarına kapanan dudaklar karşısında afallamıştı. Reyes’in ne yaptığını anlamaya çalışıyordu. Fakat aklında bir sürü soru işareti varken ve öpülmenin verdiği tutkuyla bunları sonra düşünmeye karar vererek beyninin en derin bölgesine hapsetti. Birkaç saniye sonra Ly de karşılık vermeye başlamıştı öpücüğe. Bu sırada hızla atan kalbine söz geçiremiyordu. Alev alev yanmaya başlayan vücudu ise utanmasına neden oluyordu. Daha önce hiç kimse için böylesine duygular beslememişti, kimseyi arzulamamıştı. Ama şimdi onu öpen ve katı bir kişiliğe sahip perisine karşı birtakım duygular beslediğini daha fazla inkar etmenin de bir faydası yoktu. Reyes geri çekildiğinde aklı hala aldığı tattaydı. Ancak bunu belli etmeyerek açıklamasını yapma gereği duydu.
“Az önceki olay ne içindi bilmiyorum ama gücüme yeniden odaklanabilir miyiz? Kendine tokat attırdığım için özür dilerim… Gücümü bilmeme rağmen onu doğru dürüst kullanamıyorum bile. Kesinlikle işe yaramazın tekiyim. Güçlü olabilmek için ne yapmam gerek onu bile bilmiyorum. Ben böyleyken benimle uğraşmayı kabul edebilecek misin?” | |
|
| |
Reyes Hava Perisi
Mesaj Sayısı : 119 Kayıt tarihi : 09/11/13
| Konu: Geri: Açıklamalar Çarş. Şub. 19 2014, 12:52 | |
| Sihirbazı konusunda düşündüğünden daha fazla iyimser davrandığı ortadaydı. Yoksa kız gücünü ona karşı bu şekilde kullanamazdı. Evet bu olmalıydı... Ona oldukça iyi davranıyordu, hatta kendi ilkelerini bozmamak için ondan uzak duruyordu. Şimdi ise öfkesi en üst seviyeye ulaşmışken tüm iyi düşünceleri yok oldu. Aslında onun iyi bir düşüncesi var mıydı? Sadece öyle olmaya çalışıyordu. Kızı duvara yapıştırdığında ise canını yakarken olması gereken adama dönüştü. Acımasız bir psikopat, hatta bir sadist... Kızın dudaklarından acı dolu inlemelerden son derece zevk alan birisine takılacak en güzel lakap... Kızı öpmek ise o an için aklında olan bir şey değildi... O kurbanlarına da tecavüz etmezdi... İşin aslı acı dolu inlemelerden zevk alsa da tahrik olmazdı. Lydia ise onu tahrik ediyordu... Onu öptükten sonra gevşemesinin sebebi de buydu. Kızın dudaklarını yağmalayan öpücüğü derinleşirken bu kez kendini ondan mahrum etmeyi, reddetti. Kız da hızlı atan kalbi ile ona karşılık verirken nasıl dizginleyebilirdi... Kızın bileklerini tamamen bıraktığında eli yumuşak teninde gezindi. İlk önce yanaklarıydı, hedefi... Teni güzeldi, oldukça güzel... Daha aşağılara inerken kıyafetin açık yakasına dokundu... Daha aşağıda ise güzel görünen dolgun göğüsleri vardı. Dudaklarını emerken avucuna sığan şişkinliği okşamaya başladı. Nefesi kesilmişti... Bir şeyler ters gelmeye başladığında ise onu rahat bıraktı. Bir adım geri çekilerek kıza baktı. Kızın dudakları dişlerinden nasibini aldığı için şişmişti. Konuşmaya başladığında derin bir nefes aldı, kendini kontrol etmeliydi. Kızın özür dilemesi ile kendini biraz daha zorladı... Acı vermek isteyen yanı azalmıştı.. Aslında kimi kandırıyordu, bedeni son derece tahrik olduğu için acı bir şekilde uzaklaşmıştı. Bu garipti çünkü tahrik olup bir dişinin içine girdiğinde bile ona zarar vermek için yanıp tutuşurdu. Bakışları donuk bir hal aldığında konuşmaya başladı.
"Az önceki olayı bir ceza olarak al Lydia... Ben öfkeli bir periyim ve oldukça psikopat da olabilirim... Bunu tanıştığımız gece fark etmişsindir... Gücüne gelirsek biraz daha güçlenmen için sana bir büyü yapıcam ve gücünü kullanman için bir kaç canlıyı buraya getiricem... Güvenliğin için sadece gözlemci olmam daha iyi..."
Bir büyü mırıldanıp kızın bedeninde enerjinin artmasını sağladı. Sonuçta yetenekler sihirbazların var olan enerjilerine bağlıydı, kız ise gerçekten zayıftı. Büyüsünün ardından başka bir büyü mırıldandı. Eskiden uğraştığı birini kızın önüne kurban olarak verdi. Gücünü bu şekilde gözlemlemek daha iyiydi.
| |
|
| |
Lydia Collins Sihirbaz | Akademi Öğrencisi
Mesaj Sayısı : 25 Kayıt tarihi : 01/11/13
| Konu: Geri: Açıklamalar Çarş. Şub. 19 2014, 18:08 | |
| Reyes'e tokat attırmak yapacağı en son şeydi. Zaten amacı da bu değildi. Daha basit bir şeyler denemeyi amaçlıyordu, ancak her şey bir faciaya dönmüştü. Öfkeli bakışları üzerinde gezinirken kendine kaçacak bir yer arıyordu. Üstüne üstüne gelen peri onu duvara yapıştırdığında canının yandığını belirten bir inilti dudaklarından firar etmişti. Ardından gelen yeni bir inilti ve dudaklarına yapışan peri karşısında gözlerini istemsizce kapatmıştı. Öpücüğe saniyeler sonra karşılık verirken buldu kendini. Hayır, bunu yapmaması gerekiyordu. Erkekler konusundaki fikri değişmemeliydi. Ancak bedeni ona ihanet ediyordu. Öpücüğe karşılık vermekle beraber elleri Reyes'in saçlarında geziniyordu. Diğer yandan ise kalbinin ritm hızı tavan yapmıştı. Reyes'e karşı duygular beslememeliydi. Şimdi olmaz, şu an olmaz. Ama kalbi onu dinlemiyordu bile.
Reyes'in bedeninde gezinen ellerine hiçbir tepki vermemişti. Hoşuna gidiyordu, hem de çok... Kalbi göğsünden çıkacakmış gibiydi. Bu iş biraz daha sürerse sonunun nereye varacağını tahmin ediyordu. Kaçınılmaz sondan korkuyordu, ancak diğer yandan onu kendine hapseden bedeni de arzuluyordu. Çıkmaz bir sokağa girmişti. Beynindeki düşünceleri bir kenara bırakarak onu öpmeyi sürdürdü, ta ki Reyes onu öpmeyi bırakana kadar... Boş gözlerle ona bakarken az önceki hatasını anladı ve periden özür diledi. Karşılığında aldığı cevap onu mutlu etmeye yetmişti. Kısa süre sonra vücuduna dolan enerjiyi iliklerine kadar hissetmeye başlamıştı. Odada aniden beliren genç bir adam yüzünden ürkmesine engel olamamıştı. Onun da kendisinden bir farkı yoktu aslında. Bu durum karşısında ona gülümseyerek yaklaştı ve korkmamasını dile getirdi. İkisine anlamsızca bakan Reyes'e ise kaşlarını çatarak baktı. Bunu neden yaptığını bilmiyordu. Yanındaki genç adama tekrar dönerek ona ne yapacağını ve korkmasına gerek olmadığını sakin ve rahatlatıcı bir ses tonuyla söyledi. Yeni enerjisiyle kendini daha güçlü hissediyordu. Gülümsemesi yüzünde dururken genç adamın gölgesine yoğunlaştı ve gölgenin dans etmesini emretti. Gölge komik bir şekilde dans ederken genç adam da aynı şekilde dans ediyordu. Kahkaha atmasına engel olamamıştı. Ama im böyle dans eden biri karşısında gülmeden durabilirdi ki? Göz ucuyla Reyes'e baktığında onun donuk bakışlarında hiçbir değişikliği olmadığını görünce bütün hevesi kaçmıştı. Gölgeye durmasın emrederek koşar adımlarla genç adamın yanına gitti ve ona sarılarak teşekkür etti. Hala bir eli genç adamın boynundayken Reyes'e döndü.
"Bedenimi güçlendirdiğin için teşekkürler. Sayende artık kendimi daha güçlü hissediyorum." | |
|
| |
Reyes Hava Perisi
Mesaj Sayısı : 119 Kayıt tarihi : 09/11/13
| Konu: Geri: Açıklamalar Cuma Şub. 21 2014, 14:56 | |
| Tek bir öpücük tüm dengesini alt üst etmeye yetmişti. İçinde acı vermek için yanıp tutuşan canavar tutku karşısında derinlere gömülmüştü. Bu daha önce hiç başına gelemeyen bir şeydi. Dişilerle birleşmelerinde zevk olsa da acı verme istediği de körüklenen bir diğer şeydi. Şimdi ise ellerinin arasındaki bu bedene sadece ama sadece zevk vermek istiyordu, onu sevmek... İniltilerinin acıdan değil zevkten olmasını istiyordu. Bu istekler kanını dondururken kendini geri çekti. Konu Lydia iken kendinde olan değişimlerin sonu yok gibiydi. Kızdan uzaklaşıp işine konsantre olmak sandığından biraz daha uzun sürdü. Ama sonunda ondan uzaklaşmış büyüsünü yapmış ve hatta bir kurban bile getirmişti. Şimdi ise tek yapması gereken Lydia'ı beklemekti. Onun kurban ile ilgilenmesi sinirini bozmuştu. O sadece bir eşyaydı, şu an kız neden korkmamasını söylüyordu ki... Üstelik odada korkmasını gerektiren kişide bulunuyordu. Bu adam bir zamanlar onun yüzünden günlerce komada kalmıştı. İyileştirme büyüsü bile yapmadan onu insan doktorların eline teslim etmişti. Hem şimdi neden bunu düşünüyordu ki... Lydia'nın adam ile konuşmasında her hangi bir sakınca olmamalıydı. Üstelik bir böcek gibi ezebileceği biri ile... Derin bir nefes alarak yeniden konsantrasyon sağladığında kız gücünü göstermişti. Dans eden eşyaya baktığında ifadesinde hiç bir değişiklik olmadı... Sihirbazı gücünü kullanmayı başarmıştı, bu da en azından bugünkü antrenmanın sonuçlandırabileceği anlamına geliyordu. Bunu dile getirmek istediği sırada kızın adama sarılması ile dondu. Öfkesi saklandığı yerden gün yüzüne çıkarken işkence etmeye hevesli tüm hücreleri alarma geçti.
Odayı kilit altına aldıktan sonra gözlerini çocuğa dikerek ona doğru ilerledi. Yakasından kavradığı adamı önce duvara fırlatıp ardından duvara bağladı. Adam çoktan yalvarmaya başlamışken oda zevki tatmaya başlamıştı. Bodrumda henüz Lydia'nın görmediği malzemeleri teker teker yanında belirirken küçük bir neşteri eline aldı. Neşter önce kıyafetleri kesmiş ardından onun etine batmıştı. Oldukça keskin olan neşterin dokunduğu yerlerde kanla kaplı izler oluşuyordu. Adam yalvarıp çığlık atarken neşteri bırakarak bir hançer aldı. Bu kez öldürmek için çalışıyordu, zevk aldığı bir gerçekti, ama normalde kesmeye çok sonra başlardı. Onu haşat edene kadar dövdükten sonra... Ama şimdi sonuç belliydi ve beklemek istemiyordu. Hançer ile kollarına kesikler açtığında finali bir orakla yaptı. Her yer kan kaplıydı, kendi üstünü de bulaşmıştı. Lydia çığlık atıyorsa bile kızı duymuyordu. Adamın sesine konsantre olmuş zihni sona geldiğini fısıldıyordu. Orağı adamın ensesine bastırdığında hızla kendine çekti. Adamın başı gövdesinden ayrılırken acıları da son bulmuştu. Orağı ve diğer malzemeleri işkence odasına gönderdiğinde arkasını döndü. En psikopat hali ve üstü başı kanla kaplıyken sihirbazı ile göz göze geldi.
| |
|
| |
Lydia Collins Sihirbaz | Akademi Öğrencisi
Mesaj Sayısı : 25 Kayıt tarihi : 01/11/13
| Konu: Geri: Açıklamalar Cuma Şub. 21 2014, 20:32 | |
| Aniden beliren bir siluetle biraz da olsa ürkmüştü. Karşı tarafın da kendi durumundan bir farkı olmadığın gördüğünde ona gülümsedi ve korkmamasını söylemişti. Reyes belki korkutucu olabilirdi, ancak Ly'nin görünüşü hiç de öyle değildi. Anlamsız ve boş gözlerle bakan deneğine ne yapacağını söylediğinde adamın kendini serbest bırakmasıyla gücüne ve deneğinin gölgesine odaklanarak gölgenin ne yapmasını istediğini aklından geçirdi. Gölgenin dans etmeye başladığı an denek de dans etmeye başlamıştı. Ly sadece gölgenin dans etmesini emretmişti; fakat deneğin komik dans etmeye başlamasıyla kahkaha atmasına engel olamamıştı. Hayatı boyunca bu kadar acemice dans eden birine tanık olmamıştı. Göz ucuyla Reyes'e baktığında onun değişmeyen yüz ifadesine karşılık sevinci bir anda kaybolmuştu. Gölgenin durmasını söyleyerek hızlı adımlarla deneğine ilerleyerek ona sarıldı, perisine aldırmayarak... Perisine ise sadece teşekkür etmekle yetinmişti.
Tüm bunların arasında Reyes onlara doğru yaklaşıyordu ve aniden yanındaki adamın yakalarından tutup duvara fırlattığında perisine seslendi. Fakat peri hiçbir tepki vermeden yapacağı şeylere devam ediyordu. Onu durdurmak istiyordu, yaptığı şeylerin yanlış olduğunu anlatmak istiyordu. Ama olduğu yerden kımıldayamıyordu bile. Kanı donmuş, bedeni gördükleri karşısında kaskatı kesilmiş, gözlerinden yaşlar firar ediyordu. O ilk günkü psikopat ve acımasız katil yeniden gün yüzüne çıkmıştı. Perisinin sadist olduğunu tahmin etmek zor değildi, ancak bu kadar ileri gideceğini tahmin edemezdi. Asla... En son yapılan şey ise kaçması gerektiğinin sinyallerini beynine iletiyordu. Attığı çığlıklar ona yardımcı olmamıştı. Periden olabildiğince kaçmak ise tek çaresiydi. Sevdiği deneğinin başı ayaklarının dibinde biterken bir yerde duran başa bir de perisine baktı. Kanla kaplı elbiseleri arasında delici bakışlarla ona bakan Reyes'e ağlamaktan kıpkırmızı olan gözleriyle karşılık veriyordu.
"Sen az önce ne yaptın? O adamın hiçbir suçu yoktu Reyes ve sen... onu öylece öldürdün. Bu yaptığın asla affedilemez."
Hıçkırıkları eşliğinde söylediği kelimelerin ardından çalışma odasının kapısına doğru koştu, kapıyı birkaç kez yoklamasına karşın kapı açılmamıştı. Ensesinde hissettiği nefesle göz bebekleri büyümüştü ve arkasını dönmeye korkuyordu. En önemlisi de ona yapılacak şeylerden ötürü korkuyordu... | |
|
| |
Reyes Hava Perisi
Mesaj Sayısı : 119 Kayıt tarihi : 09/11/13
| Konu: Geri: Açıklamalar C.tesi Şub. 22 2014, 20:51 | |
| Kendi olmaktan tamamen uzaktı. Aslında hayır tamamen kendisiydi... Lydia'nın bir şekilde onu etkilediğini çoktan kabul etmişti. Ama anlaşılan etki buraya kadardı. Tek bir tetikleme içindeki canavarı ortaya çıkarmıştı. Dakikalar önce öptüğü hatta sahip olmak istediği kızın tenine değen bir başka erkek yoldan çıkmasını sağlamıştı. Yaptığı her hareket kurbanın son nefesini vermesine yönelikti. Ne ona yalvaran kurbanı, nede sihirbazının çığlıkları onu yapacağı şeyden alı koymaya yetmemişti. Küçüklüğünden beri doğru bildiği tek şey bundan ibaretti... Başkalarının acılarından beslenmek... Jezebel den öğrendiği ilk şey bu olmuştu... Biraz daha büyüdüğünde ise cadı ona yatakta da bir kaç ders vermişti. Gerisi ise ona kalmış ve o da kendini mükemmel hale getirmişti. Cadının bir numaralı perisi olması da bu yüzdendi. Adamla işi bittiğinde arkasını döndü, kız ağlamaktan şişmiş gözleri ile ona bakıyordu. Söylediği onca şeyden sonra kaçma girişimini de sessizce karşılamıştı. Ama bir kaç saniye sonra ona doğru adımlar attı. Nefesi kızın ensesine değerken onu bileğinden kavrayıp kendine çevirdi. Sırtını kapıya biraz sertçe yapıştırıp tek eliyle iyi elini başının üzerinde sabitledi. Şu an en öldürücü hali ile ona bakıyor olsa da göz yaşı dolu gözleri onu garip bir şekilde etkiliyordu. Beyni ona zarar vermesi için kafasının içinde terör estirirken boşta kalan elinde bir neşter belirdi. Neşteri kızın yakasında gezdirdi. Değse tatlı teninde kesikler açacaktı. Ama bunun yerine bir anda neşteri elinden bırakarak dudaklarını öptü. Öpücük saniyesinde onu ele geçirirken elleri bedeninde gezmeye başladı. Elleri yavaşça göğüslerine geldiğinde onları sıkarak okşamaya başladı.
| |
|
| |
Lydia Collins Sihirbaz | Akademi Öğrencisi
Mesaj Sayısı : 25 Kayıt tarihi : 01/11/13
| Konu: Geri: Açıklamalar Çarş. Şub. 26 2014, 11:48 | |
| Perisinin bu denli psikopat bir katil olduğu tamamen aklından çıkmıştı. Nedensiz sebeplerden ötürü birinin canına kast edeceğini düşünmemişti, düşünmüyordu da... Ama neden şimdi Ly için getirdiği deneği aniden öldürme dürtüsüne sahip olmuştu, anlayamıyordu. Yoksa kıskançlık krizine mi girmişti Ly yüzünden? Eğer öyleyse sevinse mi ağlasa mı bilemiyordu. Zira peri, Ly'nin her dokunduğu kişinin canını yakarsa onunla nasıl bir sonuca varacağını bilmiyordu. Karşılaştıkları ilk gün sürekli aklının bir köşesinde duruyordu, hatta perisinden bu nedenle korktuğu bile söylenebilirdi. Ancak perisi ona iyi davranmaya başladığında eski benliğinden bir parçanın gittiğini düşünmüştü. Ne yazık ki yanılmıştı. Gözünün önünde olanlar onun dehşete düşmesine neden olmuştu. Zarar verilme sırası şimdi ondaydı. Perinin aklında ne tür hinlikler olduğunu tahmin edemezken korkusu tüm bedenini ele geçirmişti. Gözünden akan yaşlar yanaklarını ıslatırken gözleri ise kıpkırmızı kesilmişti. İşini bitiren periden kaçmak için kapıya doğru yöneldi, kapıyı birkaç kez yoklamasına karşın kapı açılmayınca ve ensesinde hissettiği nefesle tüyleri ürperince tüylerinin diken diken olması kaçınılmazdı.
Onu bileğinden sertçe çeken periye öfkeli bakışlarını gönderdi. Aynı anda da canının yandığını belirten bir inilti dökülmüştü dudaklarından. Çalışma odasına ilk girdikleri anda yaşananlar tekerrür ediyordu. Tek fark ise Reyes'in elinde bu sefer keskin bir neşterin oluşuydu. Neredeyse tenine değecek olan neşter karşısında gözyaşları yeniden akmaya başlamışken dudaklarına kapanan dudaklar ise periden beklemediği bir davranıştı. O an için öleceğini sandı. Kalbi yeniden hızlı atmaya, bedeni ise alev alev yanmaya başlamıştı. Midesinde uçuşan kelebekleri saymıyordu bile. Bu kadar çok korkmuşken aniden bedeninin farklı tepkiler vermesi olağan bir şey miydi? Saniyeler sonra öpücüğe karşılık vermeye başlamıştı. Bedeninde gezinen eller göğüslerine geldiğinde ise hafif bir inilti firar etmişti dudaklarından; fakat beynine dolan korku sinyalleri onu yeniden ele geçirdiğinde öpücüğü sonlandırarak perisini üstünden itti.
"Beni öpmeyi bırakmalısın artık. Doğru dürüst düşünmemi engelliyorsun. Ayrıca karışık sinyaller vermeyi de bırak. Böyle yapmaya devam edersen hiç hoşlanmayacağım şeyler yapmaktan korkuyorum." | |
|
| |
Reyes Hava Perisi
Mesaj Sayısı : 119 Kayıt tarihi : 09/11/13
| Konu: Geri: Açıklamalar Cuma Şub. 28 2014, 15:08 | |
| Yapmak istediği tek şey ona zarar vermekti. Üzerinde hala kurbanına ait kan bulunsa da karanlık yanı henüz doymamıştı. Bu yüzden kıza yaklaşırken bir kurbanına yaklaşır gibi davranıyordu. Sessiz ve ölümcül... Çoğu kurbanı bu hali ile de çığlıklar atmaya başlarken onu zevk dolu saatlere biraz daha hızlı ulaştırıyordu. Lydia'ı duvara dayadıktan sonra da aklında farklı bir şey yoktu. Elindeki neşteri ona yaklaştırırken onu kesmek istiyordu. Henüz kana doymamış benliğinin istediği şey tam olarak buydu. Ama kıza yaklaştıkça burnuna dolan koku kafasını karıştırmaya yetmişti ve yaş dolu gözler... Kurbanlarının ağlaması umurunda olmazdı ama Lydia... Kafası karışmışken ortaya daha farklı bir duygu çıktı, tutku... Tutku arzusunu alevlendirirken onu öpmeye başlamıştı. O an asla, zihninden ayrılmayan karanlık yanı sanki sessizliğe gömülmüştü. Her hareketini kontrol eden tutku ile öpücük giderek daha da derinleşti. Kızın hızla atan kalbinin bu kez nedeni korku değildi... Öpücüğü karşılık bulmuşken daha da rahat davranmaya başladı. Elleri kızın bedeninde durmaksızın geziniyordu. Vücut hatları adeta elleri için yaratılmıştı... Dokunduğu teni sonuna dek hissederken, avuçlarını dolduran dolgunlukları okşarken kızın iniltisi dudaklarının içinde boğuldu. O tatlı iniltileri daha fazla duymak ve tenini tadına bakmak için dudakları yanaklarına doğru kaydı. Boynuna doğru ilerlerken kızın nabzını hissetti. Elleri hala ellerine mükemmel bir şekilde uyan göğüslerini okşuyordu. Dudaklarının ucunda hızlı bir şekilde atan nabzı sanki kalbi ile bir yarış halindeydi.
Onu bırakmak istemiyordu, hayır ona sahip olmak istiyordu. Bu dürtü çok güçlüydü, durdurmak istediğini ise hiç sanmıyordu. Ama Lydia'nın itmesine yine de izin verdi. Zorla bir şeyler yapmak istemiyordu. Kızın konuşurken kızın dudaklarına odaklandı. Onu öpme dürtüsü ile savaşırken söylediklerini biraz geç algılamıştı. Ama onunda aklının karıştığı belliydi... Ama hoşlanmadığı şeyleri ona yaptırmayı elbette düşünmediği için ondan uzaklaştı. Bir büyü üzerindekini kanı ve arkasındaki cesedi ortadan kaldırdı. Kızın hoş kokusunda kaybolurken cesedin ve kanın keskin kokusunu duymamıştı.
"Elbette Lydia... Sana zorla bir şeyler yaptırmak istemem ve seni tekrar öpmek yok bana güvenebilirsin..."
Arkasının dönerek odanın en uzak köşesinde bir sandalye oluşturup oturdu. Kafasını toplayamıyordu. Çocukluğundan beri ona öğretilen her şey şu an yanlış geliyordu. Ama bildiği tek şey bunlarken başka bir şey yapabileceğini sanmıyordu. Kızın eğitimi bittiğinde de yapacağı şey belliydi. Kucağına atlayan ilk kıza sahip olduktan sonra onun canını yakmak...
| |
|
| |
Lydia Collins Sihirbaz | Akademi Öğrencisi
Mesaj Sayısı : 25 Kayıt tarihi : 01/11/13
| Konu: Geri: Açıklamalar Cuma Şub. 28 2014, 22:10 | |
| Cennet ve cehennem. Bir kişiyle her iki dünyayı da tatmak olası mıydı? Bedeni onu öpen periyi arzuluyor, beyni tam aksini haykırıyordu. Az önce yaşananlar tamamiyle gerçekti. Gözleri önünde birinin öldürüldüğüne şahit olmuştu. Bundan dolayı korkuyordu. Ancak bardağın diğer tarafında ise onu öpen peri vücudunun anında farklı tepkiler vermesine neden oluyordu. Böyle bir şey mümkün müydü? Ona karşı beslediği duyguları artık inkar edemezdi, ancak bir şekilde onları bastırması da gerekiyordu. Acı çekmek istemiyordu. Erkeklerin ne tür pislikler olduğunu biliyordu. Fakat perisi birçok yönüyle onlardan farklıydı. Bu eve geldiği ilk günden beri sadece öpüşmüşlerdi, daha ilerisi asla olmamıştı. Gerçi bir gün ilerisinin de olacağı gibi bir gerçek vardı ortada. Düşüncelerini beyninin en uzak noktasına iterek öpücüğe odaklandı, kısa bir süre... Beyni ona mantılı olmasını haykırmaya başladığında ise kendini çabucak toparlayarak perisini itti güçsüz elleriyle. Ona dürüst ve açıksözlü olarak ne yapmaya çalıştığını sormuştu. Söylediklerinde haklıydı da... Aldığı karışık sinyaller yüzünden ne yapacağını şaşırmıştı. Oysaki peri de Ly'ye dürüst davranarak ne istediğini söylese her şey daha kolay olabilirdi.
Perinin anlayışı onu biraz şaşırtsa da gardını indirmemekte kararlıydı. Onunla arasına mesafe koymalıydı, en azından şimdilik... Kafasını toplayana kadar bedenleri birbirine değmemeliydi. Ancak kalbi ona yaklaşmak ve dokunmak istiyordu, Reyes'in onu yeniden öpmesini diliyordu. Ama bir şey olmadı. Peri ondan uzaklaşarak odanın diğer ucuna geçti ve düşünceleere daldı. Ly onun için bir şeyler yapmak istiyordu; ama ne yapmalıydı? İşte bu noktada tıkanıyordu. Ondan uzak durmak en iyi seçenekti. Yine de ayakları Reyes'e ilerlerek tam onun önünde durdu ve diz çökerek perisinin ellerini avuçlarıyla hapsetti. SBu temas kalbinin yeniden hızlanmasını sağlarken içinden sakin olması konusunda kendini uyarıyordu. Gözleri onunkilerle birleştiğinde kendini gülümseye zorlayarak içten olmaya özen gösterdi.
"Bugün ikimiz için de zor oldu. İstersen çalışmamıza bugünlük ara verelim. Ama senden bir şey istiyorum. Lütfen bundan sonra en azından benim yanımda herhangi birini öldürme! Eğer birini daha öldürürsen bu evden giderim, sonsuza kadar... Perim ol ya da olma umurumda değil. Sadece senin birini daha öldürdüğüne tanık olmak istemiyorum."
| |
|
| |
Reyes Hava Perisi
Mesaj Sayısı : 119 Kayıt tarihi : 09/11/13
| Konu: Geri: Açıklamalar Paz Mart 09 2014, 23:02 | |
| Bedeni hala arzu denen şeyin pençesindeyken ne yapacağını bilmiyordu. Aslında bazı şeyleri göz ardı edebildiğinde yapacağı tek bir şey vardı. Lydia'a sahip olmak... Güzellikle ya da zorla... Gerçi kızın son tutumu bu işi zor yoldan yapması gerektiğini vurguluyordu, ama yapamazdı. Kendi düşünceleri bir yana sihirbazın da hiç kimse de olmayan bir şey vardı. Onunsa ne olduğu meçhuldü, yine de kafasını karıştıracak kadar derin olduğunu biliyordu. Odanın bir köşesinde kendini sakinleştirmeye çalışırken bir yandan da bedenini kontrol altına almaya zorluyordu. Bedeni tutku yüzünden alev almıştı, erkekliği ise sertti. Bir dişinin bedenine girmeye hazır... Bu da evden ayrılır ayrılmaz ne yapması gerektiğini ona vurguluyordu. Kız bulmakta sorun yaşamadığı içinde bu işi kolaydı. Tek sorun çoğu dişinin onun zevk alma biçimine ayak uyduramaması oluyordu. Gerçi içlerine girdikten sonra onlara tecavüz etmeyi de yanlış bulmuyordu. Yani sonuçta onlara istediğini veriyordu, zevki. Bunun yanında kendi hazzı için onlara acıyı da tattırıyordu. Kızların bu şekilde çığlık atması onun tatmin olmasını hızlandırıyordu. Kafasında bir dolu düşünce ile hareketsiz halde otururken kızın yanına geldiğini fark etmedi. Düşüncelerin ardı arkası kesilmiyordu. Bu ise iyi bir şeydi çünkü beyni başka bir şeyle meşgulken arzusunu gölgelemekte zorlanmıyordu. Kıza boş gözlerle bakarken önünde diz çöküşünü izledi. Ellerini tutmasına ise izin verdi. Bu yumuşak temas gölgelerin arasından arzusunun çıkmasını sağlasa da verdiği sözü tutmak için hareketsiz kalmaya devam etti. Ona bir söz vermişti ve o sözü tutacaktı... Artık onu öpmek yoktu, tatlı tenine dokunmakta öyleyse neden burada duruyordu? Gitmeliydi hem de hemen gitmeliydi. Kafasını toparlayıp normal haline gelirken kızın konuşmasını dinledi. Ardından da ayağa kalktı.
"Haklısın ara vermemiz gerek... Ayrıca birilerini önünde öldürmemeye gayret ederim... Dışarı çıkmam gerek sende evde takıl, gücün içinse sana iki tane evcil hayvan bırakıyorum. Onları gücün için yada sadece eğlenmek için kullanabilirsin... Görüşürüz, Lydia..."
Hızla odadan ayrılırken sihirbazın ayaklarının dibinde bir yavru köpek ve kedi belirdi. Odasına çıkıp hazırlığını tamamladığında Lydia'a görünmeden evden ayrıldı. Yapacakları ise kafasının içinde çoktan planlanmıştı. [/color] | |
|
| |
| Açıklamalar | |
|