Lydia Collins Sihirbaz | Akademi Öğrencisi
Mesaj Sayısı : 25 Kayıt tarihi : 01/11/13
| Konu: Masumiyetin Kayboluşu Paz Nis. 20 2014, 10:52 | |
| En son yapacağı şeyi yapmıştı. Perisini öpmek, ona karşı olan hislerini söylemek. Utangaç yapısına rağmen oldukça cüretkar davranmıştı bu gece. Hiçbir erkeğin ona dokunmasına, hatta öpmesine dahi izin vermemişti. Ama perisiyle bütün ilklerini yaşadığı da bir gerçekti. Bekaretini kaybetmek dışında… Bir tek yaşamadığı o kalmıştı. Bu gidişle onu da kaybedecekti. Gerçi bunu umursamıyordu bile. Sevdiği adamla olacağına dair and içmişti ve belki de şimdi bu gerçekleşecekti. Tabi Reyes de bunu isterse. Zaten perisi şimdiye kadar Ly’ye karşı çıkmamıştı hiçbir konuda. Ama bunu isteyemezdi de. İlk adımı atan o olmuştu belki, ancak devamını getirecek cesaretinin olup olmadığından emin değildi. Verdiği cevabı dinlerken ne diyeceğini bilemedi. Şok olmuştu. Aslında bunun olacağını tahmin etmesi gerekti. Neticede o psikopat bir katildi. Gözlerinin önünde iki kez birilerini acımasızca öldürdüğüne şahit olmuştu. Bu, yine de ona karşı bir şeyler hissetmesine engel olmamıştı. Diğer yandan Reyes’in de kendisinden hoşlanmasını isterdi. Belki zamanla bunu başarabilirdi. Şu anlık ise sadece onun kollarında olmak istiyordu. Bir de başka kızlara dokunmamasını…
“Duygular o kadar karmaşık değildir aslında. Sadece… biraz yoğunlaşma gerektiriyor.”
Kısa açıklamanın ardından bir köşeye sinip çömelmişti. Vücudu ağırlaşmaya başlamıştı. Perisine de yanına oturması için işaret etmişti; fakat o, bedenini kucakladığı gibi eve getirmişti. Boş gözlerle ona bakarken neden bu kadar eve erken geldiklerini de merak ediyordu.
“Neden bu kadar erken geldik Reyes. Biraz daha eğlensek fena olmazdı. Ama nasıl eğleneceğimizi biliyorum.”
Mutfağa yönelerek bir viski şişesi ve iki bardak getirdi. Birini perisine uzatarak içkisini doldurdu, kendine de içki koyduktan sonra içkisini büyük bir yudum alarak tek dikişte bitirdi. Perisinin de içkisini bitirdiğinden emin olunca onu kanepeye ittirdi ve kendi de kucağına oturdu. Şaşkın bakışları umursamayarak gülümsedi ve onu tutkulu bir şekilde öpmeye başladı. | |
|
Reyes Hava Perisi
Mesaj Sayısı : 119 Kayıt tarihi : 09/11/13
| Konu: Geri: Masumiyetin Kayboluşu Ptsi Nis. 21 2014, 00:00 | |
| Sihirbazının sözlerine karşılık duyguları hiç bilmediğini açıkça ifade etmişti. Bu doğruydu, yani elbette bildiği bir kaç duygu vardı. Ama bunların hepsi öfke, intikam, nefretti. Zevk bile başka birine zarar verdiği müddetçe tattığı bir şeydi. Yani hiç biri sihirbazının az önce söyledikleriyle uyuşmuyordu. Sevgi denen olguyu hiçbir zaman tatmamıştı. Bu çocukluğunda da, yetişkinliğinde de böyleydi. Ailesi ona dövüşmeyi öğretmeden önce acımasız olmayı öğretmişti. İlk önce canlılara zarar vermeyi... Sonrasında Jezebel'e verilmişlerdi, onu. O cadı da aynı şekilde davranmıştı, ona... Onu potansiyel oyuncağı olarak görmüştü. Aslında evet baştan öyleydi, basit bir köle getir götür işlerine bakan. Ama sonra cadının istediği şey olmuştu, acımasız bir katil. Hatta onun yatağına girmeye bile hak kazanmıştı. Sonrası ise bildiği doğrularla acımasız bir yaşam olmuştu. Sevgiye ise hiç bir zaman ihtiyacı olmamıştı. Kafası karışık bir şekilde kızı eve götürdüğünde aklında olan şey onun bedeniydi. Ama yine de kendini sıkıyordu, hala kararsız görünüyordu. Çünkü anlamıyordu, ondan uzak durmaya hazırken şimdi neden böyle davranıyordu. Belki de içki yüzünden çok çabuk sarhoş olmuştu. Kızın yeni sorusu ile bir an düşündü.
"Çünkü sıkıldım, Charis sürekli kuyruk olacaktı..."
Söylediği tek cümle bu olurken sihirbazın aklında başka şeyler vardı. Ona ayak uydurarak verdiği viskiyi içti. Sonrasında ise kendini koltukta kızı da kucağında bulmuştu. Böylesine tahrikle artık durabileceğini sanmıyordu. Üstelik kız onu öpmeye başlamıştı. Öpücüğe karşılık verirken kızın kalçalarını kavradı. Sıkıp, okşarken öpücük daha da derinleşti. Nefesleri kesilene kadar... Kendini biraz geri çektiğinde kızın boynuna yöneldi. Elleri de aynı anda yukarıya çıkıp kızın elbise askısını yavaşça aşağı çekmiş ve göğüslerini okşamaya başlamıştı. Onun kucağında kıvranışı haz dolu bir deneyimdi. Üstelik bu haz için onun henüz canını bile yakması gerekmemişti. Yeniden dudaklarına kapandığında kızın göğüslerini tamamen açıkta bıraktı. Saçlarını kavrayıp biraz çekerek dudakları aşağı doğru kaydı, dili çenesinden aşağı göğüslerine geldiğinde birini ağzına alıp emmeye başladı. Arzu bedenini ele geçirmişti. Kızı kucakladığı gibi odasına çıkardı, yatağa yatırıp üstündeki gömleği çıkarıp kızın üstüne yerleşti. Elleri bedeninde gezinirken gözlerinin içine baktı.
"Beni bugün gerçekten şaşırtıyorsun, Lydia..."
Kısa konuşması ile onu yeniden öpmeye başladı. Elleri artık elbiseden tamamen kurtulmuştu, kızın üzerinde sadece tek parça çamaşır kalmıştı.
| |
|
Lydia Collins Sihirbaz | Akademi Öğrencisi
Mesaj Sayısı : 25 Kayıt tarihi : 01/11/13
| Konu: Geri: Masumiyetin Kayboluşu Çarş. Nis. 23 2014, 19:26 | |
| Kendisine ne olduğunu bir türlü çözemiyordu. Bu akşam oldukça cesurdu. Perisine karşı hissettiklerini söylemekle kalmamış onu öpmüştü de. Gerçi peri ona karşı aynı şeyleri hissettiğini söylememişti. Sadece tutkusuna yeniliyordu. Kalbi taşlaşmış biriydi, psikopat bir katildi, belki daha bilmediği bir sürü özelliği daha vardı. Ancak onda iyi duygulardan hiçbirini göremiyordu, perinin tüm istediklerine yerine getirmesi dışında… Evet, peri sadece ona iyi davranıyordu, diğer her şeye karşı bir nefreti varmış gibi önüne gelen her şeyi yok ediyordu. Ama bunları aşmıştı bile. Aşmış olmasa hislerini açıklayabilir miydi? Hiç sanmıyordu. Eve geldiklerinde eğlencenin devam etmesini istiyordu. Aralarındaki tutkunun da öyle… Reyes’e söz hakkı bile tanımadan mutfağa gidip eğlence için gerekenleri aldı. İkisine de içki doldurduktan sonra içkisini tek yudumda bitirdi, yüzünü buruşturdu, beyni uyuşmuştu. Fakat şu anki derdi bu değildi. Beyninin uyuşmasına ihtiyacı vardı, yoksa aklındakileri gerçekleştiremeyecekti. Periyi koltuğa itip kucağına oturduğunda gülümseyerek dudaklarına kapandı. Anında aldığı karşılık ise onu son derece mutlu etmişti. Öpüşmeye nefesi kesilene kadar devam etmişti. Boynuna kayan öpücük hafifçe inlemesini sağlarken kendini tamamen Reyes’in ellerine bırakmıştı. Yavaş yavaş üzerindeki elbise aşağı doğru kayarken elleri Reyes’in bedeninde keşfe çıkmıştı. Perinin her dokunuşunda bedeni bir kez daha uyarılıyordu. İnlemeleri artarken perinin onu kucağına alıp yatak odasına çıkarmasını bekledi. Yatağa uzandığında üstündeki bedenin gömleğini çıkarmasını zevkle izledi. Kaslı gövdesine hafifçe dokunarak elini gezdirdi. Reyes’in konuşmasını dinleyince histerik bir kahkaha attı.
“İnsanları şaşırtmayı severim.”
Yeniden öpüşmeye başladıklarında bir yandan da perinin pantolonunu çekiştirerek fermuarını açmaya çalışıyordu. Üzerindeki elbiseden kurtulmuştu. Aralarında sadece şimdi tek bir iç çamaşırı vardı engel olarak. Reyes’e başını sallayarak artık daha fazla dayanamadığını dile getirmişti. Zira vücudu arzudan alev almıştı ve söndürülmeye ihtiyacı vardı. Perinin pantolonunu çıkartmasına yardım etti ve istediği şeyin gerçekleşmesi için gözlerini Reyes’e dikti.
| |
|
Reyes Hava Perisi
Mesaj Sayısı : 119 Kayıt tarihi : 09/11/13
| Konu: Geri: Masumiyetin Kayboluşu Çarş. Nis. 23 2014, 23:47 | |
| Kucağındaki güzellik onu geçen her saniye daha da baştan çıkarıyordu. Kokusu, tadı çok farklı geliyordu. Arzu içinde giderek alevlenirken bunu neden yapıyor sorusu çoktan aklından uçup gitmişti. Göğüslerini okşayıp dili ile teninin tadını alırken haz içinde giderek daha da büyüdü. Kızın iniltileri odayı oldururken hareketlerini biraz daha hızlandırdı. Ani bir hareketle onu yukarı çıkardı. Kızın elbisesi çıktıktan sonra üzerinde sadece tek parça çamaşır kalmıştı. Gömleğini çıkartırken onun bedenini bir süre süzdü. Mükemmel görünüyordu ve tamamen ona ait. Artık onu almaması için hiç bir neden yoktu. Üzerine uzandığında ağzından çıkan kelimelere karşılık kızın kahkahası ile karşılaştı ve ardından kelimelerle... Yüzünde oluşan çapkın bir gülümsemeyle konuştu.
"Bunu oldukça iyi beceriyorsun, Lydia..."
Kızı yeniden öpmeye başladığında kalan çamaşırdan da kurtuldu. Dudakları az önceki pozisyonlarının izin vermediği her nokta da gezindi ve çok daha fazlasın da... Göğüslerinde, göbeğinde, bacaklarında, içinde olmak istediği cennetinde... Dili öpücüklerine eşlik ederken Lydia kıvranmaya başlamıştı. Acemi hareketlerle eli pantolonuna gittiğinde bir an için düşündü. Hala onun ilk erkeğimi yoksa yatağına giren bir kaç erkekten birimiydi? Bunu bilmiyordu. Hareketleri oldukça verici olsa da acemiliği bariz bir şekilde ortadaydı. Kızı daha fazla bekletmemek için pantolonundan kurtuldu ve iç çamaşırından da... Onu yeniden öpmeye başladığında yeniden aşağı doğru kaydı. Elleri göğüslerinde onları sıkıştırırken biraz sertçe sıktı. Tatlı inlemelerin yanında çığlıkta istiyordu. Yerini aldığında kızın içine yavaşça girdi. Hissettiği baskı ile onun ilki olduğunu fark etmişti. Bu bir anlık durgunluk yaratsa da şu an durması imkansızdı. Bu yüzden yavaş hareketlerle tamamen içine girdi ve bir süre hareketsiz bekledi. Lydia'nın gözlerine bakarak devamını isteyip istemediğini anlamaya çalıştı. Gördüğü tepki ile yavaşça hareketine başladı. Ama aldığı zevk yüzünden otokontrolünü çok çabuk kaybetti ve oldukça sert bir şekilde hareketini sürdürdü. Öylesine sertti ki Lydia'nın çığlıkları odayı dolduruyordu, o ise hala kızın göğüsleri ve tatlı teniyle ilgileniyordu. Kızın titremesi ile kendini serbest bırakarak yanına geçti ve onu kollarına çekti.
"Çok güzelsin, Lydia..." | |
|