|
|
| Pusu | |
| | Yazar | Mesaj |
---|
Tegan O'connor Ateş Perisi
Mesaj Sayısı : 157 Kayıt tarihi : 27/10/12 Yaş : 34 Lakap : Ukala
| Konu: Pusu Çarş. Tem. 16 2014, 15:05 | |
| Anya'a geçen her gün daha da bağlanıyordu. Böyle bir şeyin mümkün olacağını bilmiyordu. Yani evet en yakın dostunun sahip olduğu şeyleri istemişti. Fia ile aralarında olan bağı... Anya ile bu durum başta her şeye rağmen imkansız gibi gelmişti. Ama tadı, hareketleri her şeyi ona bağlanmasını sağlamıştı. Ona değer vermeye başlamıştı, hiç kimseye değer vermeyen benliği... O tarafında bile ortalarda dolanan biriydi. Karanlıkta aydınlıkta umurumda değildi. Sadece dostu için amcasının perilerini katletmeyi görev edinmişti. Onun dışında yaptığı işlerde tarafın hiç bir önemi yoktu. Sadece alacağı ödülün derdindeydi. Şimdi ise en büyük ödülün elleri arasında olduğu hissediyordu. Asi peri, vahşi güzeli Anya... O kollarında masumca uyurken onu izledi bir süre... Birkaç gün önce aralarında geçen konuşmayı hatırladı. Bu bebek işi onu rahatsız etmeliydi, ama hayır etmiyordu. Ona daha fazla sahip olmak için bir bebek hiçte fena bir fikir gibi gelmiyordu. Ona güçlerini geri verse hala aralarındaki bağdan peri kızı ondan uzaklaşamıyordu. Ama bunun yanında onun korunmasını engelleyen bir büyü yapmıştı. Bir bebeğe sahip olmak için elinden gelen her şeyi yapacaktı. Peri kızının tatlı dudaklarını öperek onu uyandırdı. Uyanışı öpücüklerinin biraz daha derinleşmesine neden olmuşken geri çekildi.
"Günaydın, güzelim... Değer hazinem..."
Kızın karşılığı ile onun çıplak bedenini kavrayıp banyoya götürdü. Ona değer vermesi ile ilgili Anya'nın tereddüt yaşamasını istemiyordu. Ona değer verirken, onun bunu bilmesine ihtiyacı vardı. Kızı küvete yerleştirdikten sonra ılık suyla onu güzelce yıkamaya başladı. Elindeki köpüklü lif Anya'nın güzel bedeninin her yerinde gezinirken banyonun sonunda kendide yıkandı. Havluya sarılı bedenleri yatak odasına geçtiğinde onu elleri ile kuruttu, tıpkı bir bebek gibi. Yaptığı bir büyü ise aşağıda ikisi için mükemmel bir kahvaltı oluşturmuştu. Kıyafetlerini giydiklerin de onun elini tuttu. Tıpkı iki aşık gibi el ele mutfağa inmişlerdi. Bunun gerçek olmasını isterdi, çünkü Anya'ı sevdiğini biliyordu. Birlikte yaptıkları kahvaltıdan sonra peri kızına baktı. Bugün birlikte dışarı çıkacaklardı. Ama her zamanın aksine bir bar değildi bu, bu sefer birlikte doğa yürüyüşü yapacaklardı. Güneşli havada bu ikisine de iyi gelirdi. Üstelik Anya hamile ise bu onun için daha da iyi olacaktı. Gerçi bunu henüz kontrol etmemişti. Ama bu akşamki birlikteliğinden sonra bunu yapacaktı.
"Anya, bugün birlikte güzel bir şeyler yapıp dışarı çıkıyoruz..."
Kahvaltı bir büyü ile yok olduğunda Anya'a yaklaşıp onu kendine çekti. Bedenleri birbirine yapışmışken onu tutkuyla öperken istedikleri yere gelmişlerdi. Bir ormana...
| |
| | | Anya Showalter Su Perisi
Mesaj Sayısı : 109 Kayıt tarihi : 06/10/13
| Konu: Geri: Pusu Perş. Tem. 17 2014, 00:16 | |
| Güçlerini geri aldığı günden beri tegan’ın kendisine olan hareketleri daha da değişmişti. Artık anya ne yaparsa yapsın ona kızmıyor sinirlense bile tatlı bir gülümseme ile ukalaca söylediği birkaç sözden sonra onu öpüp seviyor ve birlikte oluyorlardı. Her seferinde anya özellikle korunma büyüsü yapıp önlemini alsa da bu kendisine garip geliyordu. Birisinin ona bu kadar anlayışlı davranmasına, kadını olarak görüp benimsemesine alışık biri değildi ama bu istemese de hoşuna gitmeye başlamıştı. O adi peri kendisini bir şekilde etkilemeyi başarıyordu. Her geçen gün ona karşı olan öfkesinin azaldığını hissediyordu. Şuan ondan nefret ettiğinden emin bile değildi. Kabullenmeyi ret etse de kalbi ona karşı yumuşuyordu.
Birinin ona değer verdiğini bilmek iyi hissettiriyordu. Perinin her zaman işlerini bitirir bitirmez çoğunlukla üstü kanla kaplı olsa da eve gelip temizlendikten sonra kendisiyle ilgilenmesine alışmıştı fakat hala inatla asi davranmayı sürdürüyordu. Fark etmeden bir iki kez normal davranmış olduğu kısmını saymazsak...
Zihninde bu durumun nereye gittiği ile ilgili düşünceler rüyasını şekillendirirken dudaklarındaki dudaklarla uykusu hafifledi. İç çekip kıpırdanarak gözlerini aralayıp periye karşılık verdikten sonra yorgunlukla '' Günaydın'' dedi.Halsiz hissediyordu. Tegan’ın kendisini kucaklamasıyla başını göğsüne koyup gözlerini kapadı. Uykusunu alamamış olduğu için duş esnasında bir şey dememişti. Banyodan çıktıktan sonra kendisine gelmeyi başarabildiği için kurulama aşamasında '' Teşekkür ederim ama bunu kendimde halledebilirim biliyorsun'' diyip onunla mutfağa indi. Elini tutması rahatsız etmiyordu. Bu yüzden elini çekme girişiminde bulunmamıştı. Bol kafeinli bir kahve eşliğinde kahvaltı ettikten sonra duydukları ile heyecanla '' Gerçekten mi? Süper'' diyerek onun yanına gitti. Öpücüğüne karşılık verip geri çekildiğinde gördüğü manzara ile dondu.
Gözlerini tegan’ın gözlerine dikerek '' Orman mı? Gerçekten mi? '' diye sordu. Çok geçmeden '' Ciddi olamazsın… Neden bir bara gitmiyoruz? Tanrım… Eğlence anlayışına ne oldu senin?''diye isyan etti. | |
| | | Tegan O'connor Ateş Perisi
Mesaj Sayısı : 157 Kayıt tarihi : 27/10/12 Yaş : 34 Lakap : Ukala
| Konu: Geri: Pusu Perş. Tem. 17 2014, 14:25 | |
| Peri kızı ile aralarında olan her şeyden giderek daha memnun olmaya başlamıştı. Tamam hala birbirlerine tam anlamıyla aşık olmasalar da bu durum pek rahatsız etmiyordu. Anya ile aralarında baştan beri var olan bir tutku vardı. Peri kızı ilk günden beri kendisini ona veriyordu, ama son bir kaç gün daha farklıydı. Anya hiç olmadığı kadar kendini teslim ediyordu. Her şeyini, hatta belki de ruhunu ortaya koyarak tutkularının büyümesine neden oluyordu. Bu durumunun Tegan'ı ne kadar mutlu ettiğini farkında mıydı? Bu sorunun yanıtını bilmese de bu durumdan memnun bir şekilde hayatına devam ediyordu. Gözlerini açtığında peri kızının yüzünü görmek her şeye değiyordu. Onu baştan aşağı süzerken olacak bebeklerinin nasıl olacağını düşündü, bir an... Bebekler kendisine benzerse anneleri olan Anya'nın işi gerçekten zor olacaktı. Elbette o da yardım edecekti, ama dışarıdan bir yardım gerekirse kime gideceğini iyi biliyordu. Tatlı peri kızı Fia'a... Onun bu duruma hayır diyeceğini düşünmüyordu. Aklına gelmişken bir gün onları tanıştırması geriyordu. Sevdiği kadının hem dostunu hem de peri kızını tanımasını istiyordu.
Uyandıklarından sonra ilk iş olarak değerli kadını ile ilgilendi. Tanışma faslını ileri ki bir tarihe atarken bugün ile ilgili ufak bir plan yaparak ikisini de ormana getirdi. Tutkulu öpüşmeye zar zor son verdiğinde peri kızının tepkisini ile gülümsedi. Onu belinden kavrayıp bedenini bedenine yaslarken gözlerinin içine baktı.
"Eğlence anlayışım olduğu yerde duruyor, bebeğim... Bar için erken bir saat. Her ayrıca benim eğlenmem için yeterli ola tek şey sensin... Biraz hayal gücü ile bu ormanda eğlenebiliriz..."
Yeniden elini kavradığı peri kızının kendisi ile yürümesini sağladıktan sonra onu bir ağaca dayayarak öpmeye başladı.
| |
| | | Anya Showalter Su Perisi
Mesaj Sayısı : 109 Kayıt tarihi : 06/10/13
| Konu: Geri: Pusu Cuma Tem. 18 2014, 23:54 | |
| Tegan’a alıştığını ona belli etmemeye çalışsa da bazen arada ufak tefek potlar kırdığını kabul ediyordu ama pes etmiyordu. Elinden geldiğince araya mesafe koyup ona aşık olmamaya çalışıyor olsa da ondan etkilenmesini engelleyemiyordu. Kahvaltı esnasında dışarı çıkacaklarını duyduğunda ise kendisini kontrol edememişti. Bunun olmaması gerektiğini bilse de çocuk gibi sevinmişti.
Günler sonra evden çıkıp dışarıda bir şeyler yapacak olmanın verdiği mutlulukla onun yanına gidip öpücüğüne gülümseyerek karşılık verirken geri çekildiğinde gördüğü manzara tam olarak hayal kırıklığıydı. Anya o kadar uzun süreden sonra tegan denen uyuz peri dışarıda güzel bir şey yapacağız derken o daha kalabalık bir yere gideceklerini düşünmüştü. Alışveriş merkezi, sinema, cafe hatta erken olduğunu bilse de bar günlerini geçirecekleri ideal yerlerdi. Bunlardan birinde olmak yerine ormanda baş başa yürüyüş yapacaklarını işittiğinde doğal olarak itiraz etmişti. Tegan’ın bedenine yaslandığında ellerini onun sert göğsüne koyup kontrolün onda olmasına izin verdi. Gözlerini gözlerine dikerek '' Tamam haklısın bar için erken ama o zaman akşama gidiyoruz değil mi?'' diye sordu. Farkında olmasa da bunu sorarken tatlı bir ifade takınmıştı. El ele yürümeye başladıklarında kendisini tutamayarak '' peki hayal gücü geniş şahsiyet olarak söyler misin nasıl eğleneceğiz?'' diye sordu. Bir ağaca dayandığında dudaklarına kapanan dudaklara karşılık verdi. Öpücüğü biraz daha derinleştirdiği esnada aklına gelen şeyle sinsice gülümseyip yerlerini değiştirerek onu ağaca dayayıp baştan çıkarmaya başladı. Bir süre sonra geri çekilerek '' Madem eğlenecek bir şey yok bende seni kullanırım''Diyerek ondan biraz daha uzaklaşarak koşmaya başladı.
Bir iki adım atmışken ''Eğer beni yakalayabilirsen o öpücüğün devamı gelir hatta daha fazlasını yapabiliriz… Yakalayamazsan bu akşam benimle hiçbir şey yapmadan yan yana uyuma fikrine alışsan iyi edersin'' demiş ve hızla oradan uzaklaşmaya başlamıştı. | |
| | | Tegan O'connor Ateş Perisi
Mesaj Sayısı : 157 Kayıt tarihi : 27/10/12 Yaş : 34 Lakap : Ukala
| Konu: Geri: Pusu Ptsi Tem. 21 2014, 15:35 | |
| Anya'nın dışarı çıkma teklifine verdiği tepki yüzünü güldürmüştü. Gerçi gitmeye karar verdiği yer peri kızının istediğini pek karşılamayacaktı ama buna değerdi. Anya'nın hamile olma ihtimali onu içkiden uzak tutması anlamına gelirken barı gidecekleri yer listesinden uzaklaştırıyordu. Geldiklere yerle ilgili yaptıkları konuşma ise yine onu eğlendirmişti. Peri kızının, kafasında geçen fikirlerden haberi bile yoktu. Onu hamile bırakmakla ilgili takıntısının yanında değişik fantezilerde denemek istiyordu. Açık havada yapılacak bir seks de bu listede yer alıyordu. Onu ağaca dayarken aklında olan da tam olarak buydu. Peri kızının teslimiyeti ile bir süre onun tadını çıkardı. Dudaklarının tanı, teninin sıcaklığı çabucak onu etkiliyor. Ona sahip olma dürtüsünü doruğa çıkarıyordu. Peri kızının uzaklaşması ile soru dolu bakışları ona baktı. Eğlenmek için onu kullanmak bahsediyordu. Anya'nın eğlencesi olacaksa buna hayır demezdi. Kızın koşarak uzaklaşması ile birlikte sözlerini dinledi. Bu oyunu sevmişti. Demek kovalamaca oynamak istiyordu. Bu ona uyardı, ödülü ise peri kızıyken fazla düşünmesine gerek kalmadı. Koşmaya başladığında yaptığı onca antrenmanın verdiği güçle hızla peri kızına yetişti. Ama yine de onun bu durumdan olabildiğince eğlenmesini istediği için ilk yakalama girişimini becerememiş gibi gösterdi. İkincisinde ise onu bir ağacın arkasında yakaladı. Peri kızının bedenini, ağaç ile gövdesi arasına sıkıştırıp gözlerine baktı. Nefesleri birbirine karışırken bir süre düzenlemesini bekledi.
"Seni yakaladım, bebeğim... Ödülü hak etmiş biri olarak istiyorum..."
Dudaklarına kapandığında onu açlıkta öptü. Elleri bedeninde gezinirken göğüslerini elbisenin üzerinden sıkıştırmaya başladı. Onun çıplak tenine dokunmak için harekete geçecekken bir anda durdu. Elini Anya'nın ağzına kapatıp bir süre sesleri dinledi. Bir grup peri onlara doğru geliyordu. Normalde düşünmeden saldırıya geçecek olsa da Anya'ı koruma içgüdüsü devreye girdiğinden dikkat çekmemek adına sessiz kalmayı denedi. Ama elbette auraları perileri yanlarına getirmişti. Ellerini peri kızının üzerinden çekip peri grubunun lideri ile göz göze geldi. Perinin gözleri ise kısa sürede Anya'a yoğunlaşmıştı. Bu ise onun öfkeden deliye dönmesine neden oldu.
"Güzel bir parça düşürmüşsün... Yaşamak istiyorsan, bu güzelliği ben ve adamlarımla paylaşırsın..."
Attığı histeirk kahkahanın ardından Anya'nın önünde durdu.
"Asın sen ve adamların hayatınıza değer veriyorsanız... Yolunuza gidersiniz... Yoksa..."
Bu kez gülen kişi grup lideriydi. Artık ölüm fermanlarını imzalamış olan bu adamları elinden hiç kimse alamazdı. Sayılarının fazla olması umurumda olmadan onlarla savaşmaya başladı. Kısa süre de üstü başı kan içinde kalmış ve yerde bir kaç ceset oluşmuştu. Her zamankinden biraz daha zor savaşıyordu çünkü diğer yandan Anya'ı korumaya çalışıyordu.
| |
| | | Anya Showalter Su Perisi
Mesaj Sayısı : 109 Kayıt tarihi : 06/10/13
| Konu: Geri: Pusu Salı Tem. 22 2014, 16:31 | |
| Eli onun elinde ormanda yürüyüş yaparken durumlarının gerçekten garip olduğunu bir kez daha hissetti. Gözlerini ona dikmiş sessizce ilerlerken bu hale gelmeyi nasıl başardıklarını düşünüyordu. Tegan’ın özgürlüğünü çaldığı o günü hala çok net bir şekilde hatırlıyordu. Onu öldürmeyi istediği, hayatı bu peri için çekilmez bir hale getirmeye çalıştığı zamanların üstünden yıllar geçmemişti ama sanki çok geride kalmış gibiydi. Artık ondan nefret etmiyordu. Öldürme isteği gitmişti ve çoğunlukla kabullenmeyi ret etse de ondan etkileniyordu. Perinin yaptıkları anya’yı sinir etmesi gerekirken hoşuna gidiyordu. İç çekip gözlerini üzerinden almayı başardığında dudaklarına kapanan dudaklarla aralarında küçük bir oyun başlatmıştı. Koşmaya başladıktan sonra elinde olmadan gülümsedi. Tegan’la uğraşmak gerçekten zevkliydi. İlk yakalama girişiminin başarısız olmasıyla gülerek ''Sanırım akşama sadece sarılarak uyuyacağız '' dedi. Elinden geldiğince oldukça hızlı koşarken normalde olduğundan daha kısa sürede nefes nefese kaldığını fark etmedi. Yorulduğunu hissettiğinde bunu garipsese de kendisini yakalayıp ağaca yaslayan etkileyici peri sayesinde üzerinde çok fazla düşünmemişti.
Duyduklarıyla gülümseyerek ''Peki… '' diyip ona yaklaştı. Dudakları onun dudaklarıyla buluştuğunda öpücüğe tutkuyla karşılık verdi. Elleri onun bedeninde gezinmeye başladığı esnada her zaman yaptığı korunma büyüsünü yaptı. Bedeninde gezen ellerle inlerken onun bir anda durmasıyla şaşkınlıkla ''Ne… '' diye cümle kurmaya başlamışken ağzının kapatılmasıyla susmak zorunda kaldı. Perileri hissettiğinde onun neden bu şekilde davrandığını anlamıştı. Perilerle karşı karşıya geldiklerinde sözleri sinir ederken laf söylemek için ağzını açmıştı ki tegan’ın tepkisiyle öylece kaldı. Onu korumaya çalışıyor oluşunun verdiği şok etkisini üzerinden atmayı başardığında ''Geri planda kalmaktan çok sıkıldım. '' Diyerek bir büyüyle silahlandı. Tegan’ın arkasından birkaç adımda çıkıp savaşa dalarken sinirle ''Kendimi koruyabilirim ben '' diye laf sokmayı ihmal etmemişti. | |
| | | Tegan O'connor Ateş Perisi
Mesaj Sayısı : 157 Kayıt tarihi : 27/10/12 Yaş : 34 Lakap : Ukala
| Konu: Geri: Pusu Çarş. Tem. 23 2014, 15:01 | |
| Peri kızının başlattığı oyunu, onu memnun edercesine kabul etmişti. Üstelik ödülü de en çok istediği şeydi, peri kızının kendisi... Oyunu biraz uzatmak adına onu yakalamadaki ilk girişimi başarısızlıkla sonuçlandırdığında Anya'nın tepkisi ile güldü. Sözleri ve gülüşüne bakılırsa gerçekte eğleniyordu. Yine de bunu fazla uzatmak istemiyor bir an önce onu elleri arasına almak istiyordu. Onu ağaca dayadığında kokusu onu esir almışken, tadını çıkara çıkara onu öpmeye başladı. Ta ki periler gelene kadar... Perilerin lafları sinirlerini gererken onlara şans verdi ama onlar bu şansı kullanmak yerine savaşmayı terci etmişlerdi. Bu ona uyardı. Hızlı bir şekilde ilk iki perinin canını alırken Anya'nın tepkisini ile bir anda durdu. Ona ukalaca bir bakış attı.
"Kendini koruyabileceğini biliyorum, bebeğim... Ama kadınımın güvenliğinden emin olmakta bir sakınca görmüyorum..."
Yenide perilerle savaşa giriştiğinde bir yandan da Anya'a dikkat ediyordu. Ona mümkün olduğunca tek peri bırakırken diğerleri ile hızlıca ilgilenmeye çalışıyordu. Bunun sonucu ise çok çabuk yorulmak olmuştu, normalden daha kısa sürede nefes nefese kalırken... Liderleri ile karşı karşıyaydı. Geriye sadece iki peri kalmıştı, karşısındaki ve Anya'nın yanında olan... Peri kızı onu öldürdüğünde rahatlayarak lidere döndü. Ama dönüşü pisliğin dudaklarından dökülen kelimelerle son buldu. Büyülü bir silah oluşturmuş ve onu Anya'a yöneltmişti. O anda biraz hızlı düşünüp oldukça güçlü bir silahı periye yöneltmişti. Belki biraz daha hızlı düşünüp peri kızına atılan silahı da yok edebilirdi. Ama o anki adrenalinle Anya'nın önüne geçmişti. Silah göğsüne isabet ederken koruma büyülerine rağmen kendinden geçti. Kan ise tüm göğsünü yavaşça kaplamaya başladı.
| |
| | | | Pusu | |
|
| Bu forumun müsaadesi var: | Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
| |
| |
| |
|