Ürkek Ceylan

Toprak Perisi Mesaj Sayısı : 63 Kayıt tarihi : 18/07/14

Hiç tanımadığı bir adamın öpücüğüne karşılık verip tadını beğenerek sevgilisi olmasına rağmen bundan hoşlanmasına kızarken kendisini karanlık sokakta bulduğunda korku en ufak hücresine kadar bedenini ele geçirmişti. Dudakları can acıtıcı bir şekilde sömürülüp sertçe taciz edilirken kalbi o kadar hızlı atıyordu ki bir an buna dayanamayıp duracağını düşündü. Öpüşme derinleşirken boynuna ve daha aşağılara kondurulan öpücükler ürkmesine rağmen etkilerken dudaklarını ısırdı. Bu durumun devam etmesi konusunda olacakları düşündüğünde kendisini bir büyüyle onun elinden kurtarıp kaçma girişimi kendisini duvarda bulmasıyla son bulmuştu. Adını bile bilmediği yakışıklı fakat korkutucu periyi yeniden karşısında gördüğünde bakışları ürpermesini sağladı. Bileklerinde onun ellerini hissettikten kısa süre sonra bedenini saran halsizlikle başını eğdiğinde onun göğsüne tosladı.

Duyduklarını algılamayı başardığında kafasını kaldırıp onunla göz göze geldi ‘ Ama… ’ dediği esnada dudaklarına kapanan dudaklarla susmak zorunda kalmıştı. Öpücüğe bir süre sonra mantıken istemeyerek karşılık verirken bedeninde gezinen ellerle inlememek için kendisiyle büyük bir savaş verdi. Dudaklarından ne kadar uğraşırsa uğraşsın küçük bir inilti firar ederken nefesi kesildiği için geri çekildi.

Derin nefeslerle kendisine gelmeye çalışırken ise önce yaptığı hatayı ardından ortamın değiştiğini fark etti. Evde olduklarını dehşetle fark edip periye dönerek korkuyla ‘ Lü lütfen… Bırak beni. Yalvarırım. İstediğin şeyi tahmin edebiliyorum ama ben bunu daha önce hiç yapmadım ve çok korkuyorum lütfen ’ dediğinde gözleri dolmuştu.

Tatlı peri kızını ara sokağa getirdiğin de işlerin biraz daha ilerleyeceğini biliyordu. Bu da elinin arasında daha fazla ten olacağı anlamına geliyordu. Onu taciz edip, öperken tadı çok çabuk esir etmişti. Aralarında oluşan ten çekimi ile arzusu tavan yaparken, hızlı bir kararla onu kölesi yapmaya karar verdi. Kendi işaretini taşıyan, ne isterse yapmak zorunda olan bir köle... Bunu uyguladığında kızı elleri arasında eve götürdü. Öpücükleri hala devam ediyordu. Dokunuşları peri kızını inletirken, kızın itişi ile bir adım geri çekildi. Onun da nerede olduğu gerçeğini anlamasını istiyordu. Kızla bakışları kesiştiğinde gözlerinden okunan korku kanını ateşledi. Ürkek korku dolu nabzını aralarındaki mesafeye rağmen hissedebiliyordu. Kız konuşurken korkusunu ses tonunda bile hissetti. Her geçen saniye onu seçtiği için daha fazla memnun olurken sözlerini tamamlamasını bekledi. Tahmin ettiği gibi kız henüz bakireydi. Onu yalnız başına bırakmış gerzek sevgilisi onun gibi bir güzelliğe sahip olmayı bile becerememişti. Hızlı bir beyin fırtınasının ardından onunla nasıl eğleneceğini buldu.

Ürkek ceylanın özgürlüğüne kavuşacağından emin olmasını ve bunu da sadece istediklerini yerine getirerek gerçekleşeceğini bilmesini istiyordu. Elinden bakire olarak kurtulacağına ne kadar inanırsa, o kadar zevk alacağını biliyordu. Diğer yandan peri kızının bu şekilde elinden kurtulması da imkansızdı. Peri kızı tadı enfes bir güzellikti. Kızın bedenini istiyordu. İlkini elinden geldiği kadar harika kılacaktı. Devamı ise hoşuna gittiği sürece en vahşi sevişmeleri ve büyük fantezilere kapı açacaktı.

"Beni dinle güzelim. Evet seni becermeyi gerçekten çok istiyorum. Ama madem bakiresin, seni bırakmayı düşünebilirim. Tabi ödeyeceğin birkaç bedelin ardından..."

Kızı kendine doğru çekip titreyen dudaklarını öpmeye başladığında, eli sol göğsünü kavradı. Okşayışı dolgunluğu hissettirirken, hızlı kalp atışını da algıladıKızı bırakıp bir adım geri çekildi ve kızla temasını kesti.

"Adım, Jace. Bana adını söyle ve dediklerimi yerine getir. Bende mutlu bir şekilde buradan ayrılmanı sağlayayım. İlk isteğim ise şu, müzik eşliğinde dans ederek yavaşça soyun. Seni çıplak görmek istiyorum."

Kızı odasına götürüp, yatağın kenarına oturdu. Mırıldandığı büyü, odanın içini seksi ritimleri olan müzik sesiyle doldurdu

Toprak Perisi Mesaj Sayısı : 63 Kayıt tarihi : 18/07/14

Bir e evdeydiler… Yakışık- hayır yakışıklı değil pis peri onu evine getirmiş olmalıydı. Kendisiyle yapabilecekleri hızlıca gözlerinin önünden geçerken korkudan nefesi sıklaşmıştı. Çaresizce etrafa bakıp bir çıkış yolu ararken onunla konuşup ikna etmeyi denedi. Cümlesi bittiğinde gözleri dolmuştu. Bir büyüyle başka bir yere gidemediğini fark ettiğinde gözünden bir damla yaş hızlıca akıp gitmişti. Diğerleri de ona eşlik ederken perinin konuşmaya başlamasıyla küçük bir çocuk gibi burnunu çekip göz yaşlarını silip ona baktı. Söyledikleri heyecanlandırmış isteyebilecekleri ise tedirgin etmişti.

Kendisini konuşmaya zorlayarak ‘ Beni bırakman için ne yapmam gerekiyor?’ diye sordu. Sesi oldukça cılız çıkmıştı ve hala ağlamaklıydı. Titreyen dudaklarına kondurulan öpücüğe onun fikrini değiştirmemesi için kendisini tutmayı başararak karşılık vermemişti.

Öpüşme sonlanıp serbest sonunda serbest kaldığında aralarındaki mesafenin az olduğunu düşünüp birkaç adım geriye gittiği sırada duydukları donmasını sağladı. Etkilendiği aynı zamanda da delicesine kaçmak istediği periye baktı. Duyduklarını algılamayı başardığında yüzü kıpkırmızı oldu. Utanarak kafasını yere eğdiğinde sesinin çıktığından bile şüphe ederek ‘ Bunun yerine başka bir şey yapsam olmazmı?’ dedi. Başını biraz kaldırmayı başardığında gözlerindeki kararlılığı gördü. Bulundukları ortamın değişerek yatak odası olmasıysa istediğini yerine getirmesi için kendisine oldukça baskı uygulamıştı.

Kekeleyerek ‘ A adım malia ve ta tamam dediğini yapacağım’ dediğinde daha da kızardı. Bunu hiç yapmadığı ve yapmak istemediği belli olsa da kendisini bu bittiğinde özgür olacağı kısmına odaklayarak rahatlatmaya çalışarak dans etmeye başladı. Üzerindeki elbiseyi oldukça yavaş bir şekilde utanarak çıkardığında kendisini kötü hissetti. Kontrolsüzce ellerini bedenine dolayarak ‘ Daha fazlasını yapamam.’ dedi.

Ürkek ceylanı ile ilgili geçen her dakika aklında yeni bir fikir oluşuyordu. Onunla yapacak o kadar çok şey vardı ki... Kız bakireydi. Ona vereceği zevke kesinlikle hazırlıksızdı ve bu durumu daha da heyecanlı kılıyordu. İşe yaramaz sevgilisinin peri kızını okşadığından bile şüpheliydi. Çünkü kız okşayışlarına sanki ilk kez maruz kalıyor gibi tepki vermişti. Bu da onu sadece bir kaç dokunuşla çözmesine sebep olmuştu. Kızla farklı bir şekilde oynamaya karar verdiğinde düşündüğü tek şey alacağı hazdı. Kız kurtulacağını düşündüğü vakit daha fazla rahatlar, bedenini daha iyi kullanabilirdi. Bu iyi bir şeydi. En azından kızın bedeninin rahatlığı alacağı zevki arttıran bir şeydi. Altındaki bedene ne kadar iyi davranırsa o derece zevk alacağının bilincindeydi. Eğer altındaki beden bir bakire ise bu zevk ikiye katlanırdı. Elbette durum tecavüz olmazsa... Sinsi gülümsemesi yüzüne yerleşirken kızın merakla isteklerini beklediğini gördüğünde söyledi. Utangaç peri kızını bir bakış hareketi ile istediğini yapmaya teşvik ederken, büyü ile ortamı hazırladı. Ritimleri seksi olan müzik onlara eşlik ederken, kızın başlamasını bekledi.

Oturduğu rahat yatakta kendini geriye atarak daha rahat bir pozisyona geçti. Kızın her hareketi ardından, sıyırdığı elbisesi ile hazinesi yavaş yavaş ortaya çıkıyordu. Her saniye daha çıplak bir tenle karşılaşırken dudaklarını o tende gezdirmek istedi. Şu an durmasının tek nedeni ise kafasındaki planlardı. Ürkek ceylanının iç çamaşırlarını da çıkarmasını beklerken kızın durması ile yatakta dik oturdu.

"Mızıkçılık yapıyorsun, Malia... Seni çıplak görmek istediğimi söyledim... Üzerinde hala iç çamaşırların varken benim görmek istediğim çıplaklığa erişmiş değilsin... Şimdi kendi isteğinle mi devam edersin yoksa seni ellerim, dudaklarım ve dişlerimle soyuyor olmamı mı tercih edersin?

Son sorusunun cevabını bildiğimden emindi. Kız kesinlikle kendisi yapmak isteyecekti. Bunun yanında söz dinlenmezse başına gelecekleri anlamasını istedi. Bu da sözünün dinlenmesini kolaştırırdı.

Ayrıca bu hareketinden ötürü ceza olarak bir isteğim daha var... Çıplak kalmayı tek başına becerdiğinde bu yatağa uzanmanı istiyorum... Senin tadına bakmalıyım, ama merak etme bekaretin hala sende kalacak... Tabi itiraz etmez ve istediklerimi yaparsan..."

Toprak Perisi Mesaj Sayısı : 63 Kayıt tarihi : 18/07/14

Ona güvenmekle aptallık mı ediyordu emin değildi. Buradan kurtulabileceğinin garantisi olmadığının bilincindeydi. Yardımsever ve masumane olabilirdi yalnız aptal değildi. Sadece fazla iyimserdi. Bu yüzden karşısındaki perinin sözlerine inanmayı seçmişti. Onun düşündüğü kadar kötü biri çıkmaması için içten içe dua ediyor olmasının yanında umut ediyordu. Adının jace olduğunu öğrendiği perinin istediği gibi dans ederek elbisesini çıkartırken olması gerekenden daha yavaştı.

Korku ve utanç içinde kıyafeti yeri boyladığında kendisini o kadar berbat hissetmişti ki hiç düşünmeden devam edemeyeceğini dile getirmişti. Perinin ondan istediği şey çok zor geliyordu. Daha önce hiçbir erkeğin karşısında çırılçıplak kalmamıştı üstelik sevgilisi jack ile bile bu kadar ileri gitmemişti. Çeşitli düşünceler içinde bu kadarının ona yetmesini umarken perinin konuşmaya başlamasıyla gözlerini gözlerine dikti. Duydukları ile gözleri büyürken şok olmuş bir şekilde birkaç dakikalığına dondu. Hareket ve konuşma kabiliyetini kaybetmiş gibiydi. Kendisine gelmeyi başardığında dehşete düşmüş bir şekilde ‘ Ha-hayır… Ben. Ben yaparım tamam ya… yatağa da u… uzanacağım
’ dedi.

Kendisini zorlayarak üzerindeki iç çamaşırlarından da dans ederek kurtulduğunda yatağa doğru birkaç adım atarken sendeledi. Başı dönmeye başladığı için yatağa deyim yerindeyse düşmüştü. Derin nefeslerle korkudan bayılmamaya ya da kalp krizi geçirmemeye çalışırken zar zor ‘ Benden bunu istemen oldukça fazla oldu’ diyerek yatağa uzandı. Hala derin nefesler alarak sakinleşmeye uğraşıyordu. Peri de olsa korkudan kalbinin durma olasılığı vardı bu yüzden kötü şeyler düşünmemeye çalışarak ‘ En azından bu kısmı kısa tut lütfen bir an önce gitmek istiyorum’ dedi.

Peri kızının utangaçlığı geçen her saniye daha fazla eğlenmesine neden oluyordu. Kıyafetlerini çıkarırken kızaran yüzü, ürkek hareketleri... Seksi olmayı denese bile aslında başaramıyordu. Evet dans ediyordu ama bakışlarındaki masumiyet ona seksilikten çok tatlılık katıyordu. Ama yine de bedeni fazlasıyla seksiydi. Buna düşünmeden evet derdi. Yaptığı ufak mızıkçılığa ise kendince cevaplar vermiş ve kızın soyunmaya başlayacağından emin olarak kendine bir içki almıştı. Yavaşça yudumladığı alkolle sonunda kız tamamen çıplak kalmıştı. Dolgun göğüsleri, pembe uçları, bacaklarının arasındaki hazine... Kesinlikle mükemmel görünüyordu. Tatlarının da öyle olduğunu umarak kızın yatağa yerleşmesi bekledi. İçki bardağını yatağın kenarındaki çekmeceli dolabın üzerine koydu. Kızın üzerine doğru eğilmek için hamle yapmıştı ki onun sözlerini duydu. Korkudan bedeni neredeyse titriyordu. Ama dakikalar sonra onu zevkten titreteceğine emindi. Kızın yanına uzanıp yeni kelimeler söylemesini engellemek için işaret parmağını dudaklarına koydu.

"Şşş Malia... Sana dediklerimi unutma... İtiraz etmen sadece benim daha fazla ileri gitmeme neden olur... Aklıma daha farklı şeyler gelmeden önce sus ve bedeninin tadını çıkarmama izin ver... Gerçekten harika görünüyorsun..."

Onu tam anlamıyla bedeni ile örterken dudaklarına kapandı. Elleri hemen dolgun göğüslerini yavaşça okşamaya başlamıştı. Kızın küt küt atan kalbi rahatlamaktan uzak göründüğü için hareketlerini oldukça yavaş tutuyordu. Dudakları boynuna kaldığında bir eli yavaşça aşağılara inip kadınlığına dokundu. Mükemmel kıvrımları yavaşça okşarken dudakları göğüslerine kaydı. Bir tanesini yavaşça emmeye başladığında parmakları ıslanmaya başlamıştı. Malia!nın inlemesi ise o anda başladı. Bundan cesaret alarak parmaklarının hareketini biraz hızlandırdı. Aynı anda ağzındaki göğsü de biraz sertçe kendine doğru çekerek emdi. Sonraki hedefi ise ihmal edilmiş dolgunluk oldu. Onu emmeye başladığında az önce dudaklarıyla ıslattığı göğsünü okşamaya başladı. Islaklığı dağıtırken Malia'nın bedenine ürpertiler gönderiyordu. Başını hafifçe yukarı kaldırıp kızın yüzüne baktı. Elleri işine devam ederken onun tatlı ve kendinden geçmek üzere olan yüzünü seyretti.

"Çok tatlısın, Malia... Seninle çok daha fazlasını yapmak istiyorum... Sana bu zevkin kat ve kat fazlasını vermek istiyorum..."

Peri kızının dudaklarına küçük bir öpücük kondurup aşağılara doğru öperek inmeye başladı. Göbeğine bir kaç öpücük kondurup daha da aşağılara indi. Elleri ile ıslattığı, kokusu oldukça mükemmel gelen hazinesinin tadına bakmak istiyordu. Dudaklarını kızın özüne değdirip önce kokusunu içine çekti. Ardından yavaşça tadına bakarak emmeye başladı.

Toprak Perisi Mesaj Sayısı : 63 Kayıt tarihi : 18/07/14

Yatağa yattığından beri aklına gelen sayısız kötü düşünceyi aklından uzak tutmaya çalışırken bu durumun daha başlamadan kısa süre de bitmesini istiyordu. Endişe ile olacakları beklerken jace’in üzerine uzanmak için hamle yapmasıyla susması gerektiğini bilse de dayanamayarak düşüncesizlikle onu engellemek için birkaç söz söylemeye kalkmış ama daha ağzını bile açamadan onun konuşacağını anlayıp peri kendisini susturmuş ve konuşmaya başlamıştı. Perinin sözleri bittikten sonra gözlerini kapadı. Üzerinde hissettiği bedenle aralayıp ona baktı. Onun hala giyinik olması bir parça rahatlatırken dudaklarına kapanan dudaklara kayıtsız kalmaya çalıştı.

Bedeninde hissettiği , yabancısı olduğu dokunuşlarla inlememek için dudaklarını ısırdı. Yavaşça üzerinde gezinen her bir dokunuş, öpücük dikkatini dağıtıp korkusundan uzaklaşmasını sağladı. Kadınlığındaki el malia’yı deli ederken göğüslerinin emilmeye başlamasıyla dayanamayıp inledi. Ne kadar uğraşırsa uğraşsın artık vücudu üzerindeki ne yaptığını bilen periye karşılık veriyordu. Bir süre sonra ise bedenin verdiği tepkileri ne takip ne de kontrol edememeye başlamıştı.

Engelleyemediği bir ürperti bedenini ele geçirirken duyduklarıyla derin bir nefes aldı. Kendisini toparlamayı deneyip başaramayarak inleyip ‘ Bunu is-istediğimden emin değilim. Yaptıkların zevk veriyor olsa da korkuyorum’ dediğinde kızardı. Daha fazla mantıksız konuşmamak adına dudaklarını ısırdığında jace’in onu öpmesine bu sefer tepkisiz kalamamış ve karşılık vermişti. Hissettiği öpücükler kalan mantık kırıntılarını silip süpürürken kadınlığındaki dudaklar inlemelerini hat safhaya çıkarmıştı. Zar zor ‘ Jace… lütfen.. artık du..’ diyerek konuşmaya çabalamış ama her denemesi inlemeyle bölünmüştü.

Kızın yatağa uzanmasının ardından işe koyulmuştu. Onun teninin tadını çıkarmak istiyordu. Beğenmezse kızın korkmasına gerek bile olmadan onu bırakacaktı. Ama diğer yandan dudakları böylesine harika birinin bedeninin de harika olduğunu düşünüyordu. Onu öpüp okşarken olabildiğince yavaş davranmış, korkudan titreyen bedenini rahatlatmaya çalışmıştı. Kısa sürede artan inlemelerin arasında başını kaldırıp kıza baktı. Kendinden geçmiş yüzü ile harika görünüyordu. Daha fazlasını istediğini söylemekte bir sakınca görmedi, kızın sözlerini duyduğunda ise çapkınca gülümsedi. Sözleri doğru yolda olduğunu gösteriyordu. Ona yapma demiyordu, sadece ilki olacağı gerçeği onu korkutuyordu. Şu an sevgilisi olacak aptalı bile düşünmediğine emindi.

"Korkmana gerek yok, Malia... Seninle hak ettiğin şekilde ilgileneceğim..."

Özünü tatmak için bacaklarının arasına eğildiğinde algıladı tat başını döndürmüştü. Daha fazlasını çok daha fazlasını tatmak istediğinden hızlanmaya başladı. Kızın inlemeleri hat safhaya ulaşırken dilini daha da derine soktu. Bu şekilde onu tatminin kıyısına götüreceğini çok iyi biliyordu. Kızın bedeninin sarsıntıları artarken dur demesine aldırmadı. Bedeninin istediği şeyi ona vermeliydi. Belki bu sayede Malia'da kendisi ile ilgilenmeye başlayabilirdi. Tıpkı öpücüklerine verdiği karşılık gibi... Dudaklarına, parmakları da eşlik ettiğinde göğüslerinden bir tanesini sıktı. Dudakları hala sömürüsüne devam ederken, sonunda peri kızı çığlığı ile tatmin oldu. Kızın sıvılarını yuttuktan sonra doğrulup onun üzerine uzandı. Malia, nefes nefese bir haldeydi. Tatmin olmuş yüzündeki ifade oldukça güzeldi.

"Her şeyinle bulunmaz bir güzelliksin, Malia... Yeniden tatmak istiyorum..."

Yataktan doğrulup üzerindeki tişörtü ve atletini çıkardı. Pantolonu da yerdeki yerini aldığında üzerinde sadece şortuyla kızın yeniden üzerine uzandı. Çıplak tenlerinin birbirine dokunması hoşuna giderken onu yeniden öptü. Elleri ve dokunuşları ile onu yeniden baştan çıkarıyordu. Ama bu kez onu tatmin etmeyecekti. Onu delicesine kendine muhtaç bırakacaktı. Eli kadınlığı ile ilgilenirken göğüslerini emmeye başladı. Yeniden o harika tadı almak istercesine dudakları aşağı doğru kaydığında, kadınlığını emmeye başladı.

Toprak Perisi Mesaj Sayısı : 63 Kayıt tarihi : 18/07/14

Kendisini tanımakta ,bedeninin verdiği tepkileri düzene sokmakta zorlanıyordu. Bedenindeki dokunuşlar aklını başından almayı başarıp baştan çıkartıyordu. Ona engel olmak adına kurmaya çalıştığı cümlede aklındaki ile dudaklarından dökülenler aynı olmayınca susmanın en iyisi olduğuna karar vermişti. Söylediği cümlelerin tadını çıkartmakta kararlı olan üzerindeki etkileyici ve takıntılı peri tarafından yanlış anlaşılacağı kesindi fakat bedeni bu kadar tahrik altındayken söyleyeceklerini kontrol edememişti. Perinin söylediklerine cevap vermeye fırsatı bile olmamıştı. Onu durdurmak için ağzını her açtığında dudaklarından dökülen tek şey inlemeler ve çığlıklar oldu. Zevk denilen şeyin onu sarhoş ettiği söylenebilirdi. Öyle olmasaydı eğer sadık kalmak istediği bir sevgilisinin olduğunu, sevişme denen şeyin onun için ne kadar uzak ,korku verici bir şey olduğunu unutmazdı. Bilincinin arkalarına saklanan ilk yakınlaşmanın yarattığı ürkeklik kendisini biraz gösterdiğinde onu durdurmak için yarım yamalak bir cümle kurmuş ama başarılı olamamıştı. Dakikalar sonra kendisini kaybedip çığlıklar eşliğinde tatmin olduğunda nefes nefese normale dönmeye uğraşırken üzerine uzanan bedene baktı.

Aralarında olan bu şey çok fazla ileri gitmişti. Gözlerini onun gözlerine diktiğinde duyduklarıyla zaten kızaran yüzü daha da kızarırken ona bakara ‘Teşekkür ederim… Şey ben…Yani artık.’ Diye cümle kurmayı denediğinde perinin soyunmaya başlamasıyla şok olmuştu. Kafasını utanarak hızla farklı yöne çevirse de arada bakmaktan kendisini alamıyordu. Kısa sürede karşısında bir şortla kalan periye şaşkınlıktan büyümüş gözlerle bakarken kekeleyerek ‘Kı kıyafetlerini çı çıkarmadan ya yapamaz mısın?’ diye sordu.

Üzerine uzanan çıplak bedenle ten teması ürpertip garip hissettirmişti.Dudaklarına kapanan dudaklara az önceki dakikaların etkisi altındayken iç düşünmeden karşılık vermişti. Bedeninde gezinen eller ilk seferden daha kısa sürede etkilerken bedeninin kontrolünü kaybetmişti. Elleri o farkında olmadan perinin bedeninde ürkekçe gezmeye başladı. İlk seferinde kendisine tatlı gelen dokunuşlar yine zevk verirken kadınlığında hissettiği dudaklardan bir süre sonra bedeni kıvranmaya başlamıştı. Daha önce hiç hissetmediği bir sızı bedenini ele geçirip ona acı verirken nefes nefese bir şekilde ‘Jace… Bir şeyler yap lütfen.’ Diye inledi.

Kızın tatminlik dolu yüzünü gördüğünde bundan hoşlanmıştı. Tadı ise kesinlikle harikaydı. Onu artık bırakmayacağı bir gerçekken yeniden tadına bakmak istedi. Bunun yanında kendisi de oldukça baştan çıkmıştı. Biraz ten teması istediği için üzerindekileri çıkardı. Malia'nın kaçamak bakışlarını üzerinde hissettiğinde sinsice gülümsedi. Bu onun rahatladığını gösteren bir işaretti. Üzerine uzandığı güzelliğin sözlerini takmadan yeniden bedenini baştan çıkarma işine koyuldu. Özü damağına adeta bal hissi verirken sonunda beklediği kelimeler güzel kızın dudaklarından döküldü. O an sonunda diye düşündü. Daha fazla sabredebileceğini sanmıyordu. Sabır genel olarak uyguladığı bir erdem değildi. Ama iş alacakları olduğunda sadece sabredebilirdi, diğer yandan Malia harika bir ödüldü. Kızın üzerinden yavaşça kalkıp son çamaşırdan da kurtulup kızın yeniden üzerine uzandı. Kavradığı sertliğini kızın ıslaklığına sürterken kızla birlikte inledi.

"Bir şeyler yapacağım, Malia... Bedenine istediği şeyi vereceğim..."

Kızın dudaklarını yavaşça öperken aynı anda bir kaç santim içine girdi. Kızın bedeninin direnişi ile bir kaç saniye bekledi. Her bir nefeste yavaşça içine doğru ilerliyor. Diğer yandan kızın tenine öpücükler ve dokunuşlar kondurarak onu rahatlamaya çalışıyordu. Sonunda tamamen kızın içine yerleştiğin de algıladığı zevkle kendinden geçti. Malia ile göz göze geldiklerinde ona gülümsedi.

"Artık bana aitsin..."

Onu öpmeye başladığında içine darbeler yapmaya başladı. Öpücük ve okşamalara ise aralıksız devam ediyordu. Kızın ilkin den en az kendisi kadar zevk almasını istiyordu. İnlemeleri odanın içinde yankılanırken kız çığlık çığlığa tatmin olmuştu. O ise darbelerini sürdürüyor onu bir sonraki zevk ateşine sürüklüyordu. Kızı büyük bir itinayla bir kaç kez daha tatmin ettiğinde sonuncuda onunla birlikte kendini serbest bıraktı. Kendini yatağın yan tarafına attığında kızın yorgun bedenini kolları arasına alıp, nefesini düzenlemeye çalıştı.

"Öyle güzelsin ki.. Kendimi daha fazla tutamadım... Umarım ilkinden memnun kalmışsındır, Malia..."

Toprak Perisi Mesaj Sayısı : 63 Kayıt tarihi : 18/07/14

Zevkten çaresizce kıvranırken düşünebildiği sadece bir şey vardı oda bu tatlı ama çıldırtıcı dakikaların sona ermesi gerektiğiydi. Jace ilk baştan çıkarışının aksine bu kez kendisine işkence ediyordu. Bedeni sızlayıp daha fazlası için ona acı verirken buna yabancı olduğu için direnç göstermesi imkansızdı. Buna daha fazla dayanamayıp bir şeyler yapmasını istediğinde perinin üzerindeki son eşyayı çıkarmasıyla nefes nefese bir halde ürkekçe yutkundu. Sertleşmiş erkekliğin kadınlığına sürtünmesiyle korkmasına rağmen inledi. Kendisine engel olamıyordu. Perinin sözleri nefesin keserken dudaklarına kapanan dudaklara karşılık verdi. Onu içinde hissettiğinde bedeni acıyla kasılmış ve çığlık atmıştı. İlk temastan sonra jace’in hareketindeki yavaşlık tenine kondurulan öpücükler ile dokunuşlar ile acı bir süre sonra azalmıştı. Derin nefeslerle alışmaya çalışırken onunla göz göze geldiğinde duyduklarıyla ‘Ben…’ dediği esnada dudakları yeniden örtülmüştü.

Jace’in hareket etmeye başlamasıyla bir süre sonra inleyerek onun öpücüklerine karşılık vermeye başlamıştı. Aldığı zevk bir kendisini kaybetmesini sağlayarak çığlık çığlığa tatmin olduğunda hissettiği yorgunluk onu serseme çevirirken perinin hareketlerine devam etmesiyle yeniden inlemeye başlamıştı. Birkaç kez daha tatmin olduktan sonra yorgunluktan sızmak üzereyken kendisini tanımadığı erkeğin kolları arasında bulmuştu. Gözlerini zorlukla aralayıp onun gözlerine baktı. Az önce hiç tanımadığı bu adamın olmuştu.

Tatmin olan bedeni normale dönmeye başladığından yaptığı hatayı da fark etmişti. Sadece dakikalar önce arzularına yenik düşerek sevgilisini aldatmıştı. Suçluluk duygusuyla gözleri dolarken duyduklarıyla ‘e evet kaldım ama bu olmamalıydı.’ dedi.Hiç hali olmamasına rağmen kendisini zorlayarak onun kolları arasından çıkıp çarşafı bedenine dolayarak ‘Eve gitmeliyim artık’ dedi. Yüzü yine kızarmıştı.

Sonunda kızın dudaklarından istediği şeyleri duymuş aynı zamanda bedeninin verdiği cevabı da görmüştü. Yüzünde sinsi gülümseme ile işe koyulduğunda üzerindeki çamaşır çoktan çıkmış ve onun derinliklerinin tadını çıkarmaya hazırdı. Kızın ilki olduğunu kendine hatırlatarak yavaşlamaya çalışırken, Malia'nın bu durumdan maksimum zevk almasına uğraşıyordu. Ama tüm bu yavaşlık tamamen içine girdiğinde kaybolmuştu. Kızın artık kendisine ait olduğunu dile getirirken tatmin olana dek hareketlerini sürdürdü. Nefesi kesilmiş kızı kollarına alırken aralarındaki bu şeyi düşündü. Bu... Bu kesinlikle mükemmeldi. Sonunda peri kızı kölesini bulmuştu. Malia... Bu tatlı, ürkek ve bir o kadar utangaç kız artık ona aitti. Merakını gidermek için ona sorduğu soruya ise aldığı cevap memnun ediciydi. Eğer böylesine yavaşlıktan memnun kaldıysa ileride onu sertçe becerdiğinde kesinlikle zevkten uçacaktı. Kızın yanından ayrılması ile neler yapacağını merak ederek sessizce bekledi. Söylediği son söz ile kahkaha atması bir oldu. Gitmekten söz ediyordu, öylemi? Üstelik daha dakikalar önce ona kendisine ait olduğunu söylemişti. Ayağa kalkıp ürkek ceylanı kavrayıp duvara dayadı. Üzerindeki çarşafta o sırada yeri boylamıştı.

"Beni dinle, meleğim... İçindeyken sana söylediklerimi hatırla, sen artık benimsin... Evet başta sana bir şeyler söylemiş olabilirim... Bu evden bakire gitmene izin vereceğimi söylemiştim. Ama artık bakire olmadığına göre bu evden gitmene imkan yok..."

Kızın dudaklarına kapandığında elleri çıplak göğüslerini sıkmaya başladı. Bedeninin yeniden tahrik olduğunu hissettiğinde geriye çekilerek sinsice gülümsedi. Yeniden sertleşmeye başladığını hissettiğinde vahşi dakikaları biraz daha erken yaşayacaklarını fark etti. Kızı kucakladığı gibi yatağa götürüp altına aldı. Sertliğini ona sürtüp yeniden ıslanmasını sağlarken dudaklarını sömürüyordu. İki eliyle okşadığı göğüsler ise çoktan sertleşmişti. Onun içine bu kez sertçe girdiğinde kızın çığlığı ile hareketsiz kaldı. Tamamen kızın içinde olmanın verdiği his kesinlikle harikaydı.

"Eski hayatına veda et, Malia... İtiraz etme hakkın ise yok... Artık benimsin bedenindeki işaretle bana aitsin... Aksi kesinlikle kabul edilemez..."

Toprak Perisi Mesaj Sayısı : 63 Kayıt tarihi : 18/07/14

Sevişme esnasında şimdiki utangaçlığının tutmasını ne çok isterdi. O zaman bu kadar rahat olamayacağı için bakireliği hala kendisinde olabilirdi. Az önce yaşananları hatırladıkça kendisine hayretler ediyordu. Tanımadığı bir adamla ilkini yaşamıştı. Bunun böyle olabileceğini hiç düşünmezdi. Her zaman sevgilisiyle oldukça romantik bir geceden sonra sonunda onu durdurmak yerine jack’e teslim olacağını sanmıştı. Tüm korkaklığına rağmen olan ise ortadaydı. Yaptıkları şeyin ağırlığı omuzlarına fazla gelirken kendisini kötü hissedip yataktan tüm yorgunluğuna rağmen kalkıp eve gitmek istediğini söylemişti. Burada daha dazla durmak ona iyi gelemeyecekti. Dudağını ısırıp göz yaşlarına hakim olmaya çalışırken perinin attığı kahkaha ile şaşkınca ona baktı. Kolundan tutulup duvara dayandığında ürkmüş bir şekilde ona baktı. Çarşaf yeri boylarken nefesi kesilmişti.

Duyduklarıyla ağlamaya başlayarak ‘Lütfen… Bırak gidiyim. İstediğini aldın… Yalvarırım. Eve gitmek istiyorum. Ailem beni çoktan merak edip aramaya başlamıştır bile.’ Dedi.

Jace dudaklarına kapandığında bu kez karşılık vermemişti. Alıştığı ortama geri dönemeyeceği için olan üzüntüyle ağlarken kendisini perinin kucağında bulduğunda cılız bir sesle ‘Lütfen’ dedi. Yatağa yatırıldıktan sonra ona güvendiği için kendisine kızarken dudaklarına yeniden kapanan dudaklar bir süre sonra onu zorla susturmuştu. Öpücüğe karşılık verdikten kısa bir süre sonra sertçe içinde hissettiğinde çığlık atmıştı. Duydukları gözlerinden birkaç damla daha yaşın firar etmesini sağlarken ‘Ben… ben sahip olabileceğin bir oyuncak değilim.’ Diye isyan ettikten sonra daha çok ağlayarak ‘Hayatımı yok sayamam. Seninle olmak istemiyorum. Yalvarırım gitmeme izin ver.’ Dedi.

Kızla geçirdiği ateşli birlikteliğin sonunda bedeni oldukça yorgundu. Ama kızın tavırları ile kendisine bir büyü yaptı. Birazcık enerji ona iyi gelecekti. Gerçi kendine büyü yapmasa da kendine gelebilirdi. Yine de ürkek ceylana bir ders vermek adına maksimum enerji işine gelirdi. Duvarda sıkıştırdığı güzelliğin korkusu, göz yaşları ve yalvarışı ile karşılaştı. Bu sözleri ve göz yaşlarını umursamadığı bir gerçekti. Malia ile geçirdiği ateşli dakikaların yenisini istiyordu. Hatta kızın çıplak bedeni onu yeniden tahrik ettiğinde ona kolay kolay doymayacağını bilmek biraz şaşkınlıkla beraber memnun ediciydi. Yatağa yatırdığı güzelliğin bir an önce içinde olmak istediğinden hareketleri oldukça hızlıydı. Ta ki sertçe içine girene kadar... O anda kızın çığlığı ve içinin verdiği hisle kıpırdamadan durdu. Kızın gözlerine bakarken yaşlı yanaklarında ellerini gezdirdi. İsyan dolu sözlerinin ardından dudaklarına küçük bir öpücük kondurdu. Titreyen dudakları adeta onu çağırıyordu. Yeniden doğrulduğunda bakışları kızın gözlerine kenetlenmişti.

"Hayatını yok saymazsan bende hayatında benden başka hiç kimse olmadığından emin olurum, Malia... İnan bana bunu yaparım... Ne kadar zaman alırsa alsın tanıdığın herkesi yok ederim... Bunun bende yarattığı tek sıkıntı ise seni becermek gibi harika bir şey varken vaktimi cesetler ile geçirmek olur..."

Sözlerinin bitiminde kendini kızın içinden tamamen çıkıp yeniden sonuna kadar girdi. Yavaş ritminin ardından çabucak hızlanarak kızı öpmeye ve okşama başladı. Bildiği teknikle onu çok çabuk tatmin ederken o bunun kıyısında bile değildi. Malia'nın içinden çıkıp kızı yatakta ters çevirdi. İstediği pozisyonda tuttuğunda yeniden sertçe kadınlığına gömüldüğünde elleriyle kalçalarını yoğurmaya başladı. Bu da hoşuna gitmişti. Her darbede oluşan sesler ve kızın inlemesi kesinlikle mükemmeldi. Onu bir kez daha tatmin ettikten sonra bir sonrakinde kendini kızla aynı anda bıraktı. Kızın içini yıkarken kendisi nefes nefeseydi, kızda öyle... Kızın tutmayan bacaklarını serbest bıraktığında yatakta arkadan sarıldı. Erkekliği kızın poposuna değerken elleri kızın iki göğsünü de kavramıştı. Dudakları ensesini öpüyordu.

"Az önce sana cevap verme fırsatı vermedim bebeğim... Öyle tatlısın ki seni sürekli olarak arzulayabilirim... Şimdi seç... Hayatında tanıdığın herkes ya da sen... Kime yada kimlere odaklanmalıyım, seçimi sana bırakıyorum..."

Toprak Perisi Mesaj Sayısı : 63 Kayıt tarihi : 18/07/14

İlkini yaşamak bile yeterince zorken perinin dudaklarından eski hayatına veda etmesi gerektiğini duymuştu. Bekaretini hiç tanımadığı birine vermekle hayatındaki en büyük aptallığı yaptığını düşündü. Aslında tam olarak o bunu istememişti bile sadece kendi bedeninin yabancı olduğu isteklerini bastıramamıştı. Tatminlik duygusu bedenini ele geçirdiğinde normale dönmüş o utangaç ve cici kız olarak yaptıkları yüzünden yüzü daha da kızarırken suçluluk hissiyle başa çıkmayı denediği esnada duydukları kanını dondurmuştu. Daha şimdiden ailesini özlemişken onları bir daha görememek düşüncesi korkutuyordu. Alıştığı güvenli hayatın sınırları dışına çıkıp bu adamla yaşamaya başlama fikri daha da ürkütürken ağlamaya başladı. Bunu istemiyordu. Sözcüklere de kısa süre de dökmüştü. Karşılığında kendisini yine yatakta onun altında bulduğunda bu sefer ona direnmeye çalıştı fakat beceremeyip bir süre sonra karşılık vermişti. Karmaşık düşünceler içinde kendisine engel olmaya çalışarak onu ikna etmeyi denerken duydukları nefes almasını bile engellemişti.

Hayatındaki herkesin kendi yüzünden ölmesi düşüncesi bile kendisini kötü hissettirdi. Bunu kaldıramazdı.Ailesini ve tanıdığı tüm herkesi kaybetmek istemiyordu. Onların yanında olamasa da hayatta olduklarını bilmek iyi hissettireceğinden kararını kısa süre de vermiş ama bunu kelimelere dökme fırsatı olmamıştı. Perinin içinde gidip gelmeye başlamasıyla bedeni kısa sürede baştan çıkıp birkaç kez daha tatmin olurken içini dolduran sıvıyla birlikte jace ile zevkin doruklarına ulaştığında yorgunluktan ölüyordu. Duyduklarıyla yeniden gözleri dolarken cılız bir sesle ‘Onlardan uzak dur lütfen. Benimle ilgilen’ dedi.Artık ona ait olduğu, ailesini bir daha göremeyeceği gerçeğiyle gözünden bir damla yaş firar ederken ‘Pe peki… Burada kaldığım süre boyunca nerede kalacağım?
’ diye sordu.

Kızın kurtulma isteğini, gitme girişimi ile birlikte en iyi bildiği yöntemle engellemişti. Erkekliği onun derinliklerine gömülüyken kaçacağı bir yer yoktu. Bunun dışında söylediği acımasız kelimeler vardı. Bunları gerçekten yapabilecek olması daha da inandırıcı olmasını sağlarken kaçış fikrini bir kenara bıraktı. Şu an kızın yeniden içinin derinliklerinin tadını çıkarma zamanıydı. Ürkek ceylanı yeni öğrendiği zevk denizinin içinde yeniden ona karşılık vermişti. Bu durum ise gerçekten memnun olmasını sağlıyordu. Yine de bu tür birlikteliklerine sadece kısa bir süre daha devam edebilirlerdi. Kafasının içinde değişik fanteziler, mekanlar ve kıyafetler varken Malia'nın da dişiliği kullanması gerekecekti. Çünkü asıl o zaman büyük eğlence başlayacaktı. Kız ellerinin arasında ona arkasından sarılırken dudakları tatlı teninde geziyor elleri ise hoyratça göğüsleri ile uğraşıyordu. Onları sürekli olarak yoğurup, uçları ile oynaması onların sert kalmasını sağlıyordu. Diğer yandan kızın biraz daha hızlı nefes almasına neden oluyordu. Bu ufak hareketin bile onun bedenine uyarılar gönderdiğini bilmek yüzündeki sinsi parıltıyı daha da arttırıyordu. Cılız sesi ile odak noktasını öğrenirken bir eli aşağı kayarak sertliğini kavradı. Kızın bacaklarını aralayarak istediği açıklığı bulduğunda kızın kadınlığına sürtündü.

"Sen nasıl istersen bebeğim... Odak noktam sen, sen ve harika bedenin..."

Sürtünme ve okşamak ile onu inletmenin verdiği keyifle eğlenirken kızın sözleri ile onu ters çevirip yüz yüze bakışmalarını sağladı. Yatakta yan yatmış bir pozisyonda olsalar da bedenlerinin arasında oldukça kısıtlı bir mesafe vardı ve erkekliği hala ıslanmış sıcak ete sürtüyordu.

"Nerede olacağını düşünüyorsun, Malia... Elbette seni kollarıma aldığım her yerde kalabilirsin... Örneğin şu an bu yatak sen kollarımdasın... Demek ki burada kalıyorsun... Onun dışında eğer dinlenmek gibi bir düşüncen varsa kollarıma kıvrılarak uyumayı dene derim... Yoksa seni yeniden becermek zorunda kalacağım, ürkek ceylan... Arzuladığımı hissediyor olmalısın."

Toprak Perisi Mesaj Sayısı : 63 Kayıt tarihi : 18/07/14

Aklında bin bir düşünceyle yorgunlukla boğuşurken olanları hazmetmeye çalışıyordu. Ailesini bir daha göremeyecekti. Gözleri dolduğunda hayır sadece peri benden sıkılana kadar diye düşündü. Bu şey elbet birkaç gün ya da hafta sonra bitecekti. Bu tür tipleri onların hayatından olmasa da bilirdi. Bir şeyi alana kadar peşlerini bırakmazlar elde ettikten sonra ise bir süre sonra sıkılıp bir kenara atarlardı. O süre boyunca da onu kızdırmamaya özen gösterip hayatında tanıdığı herkesi korumak mantıklı görünmüştü. Düşüncelerini kelimelere dökerken bedenindeki uyarılmaya kayıtsız kalamayıp inlediği için kendisine kızdı. Tepkilerini kontrol edememesi sinirlerini bozmaya başlamıştı.

Kadınlığına değen erkeklikle ıslanmaya başladığında şaşırmıştı. Zar zor nefes alırken bile vücudu ona karşılık veriyordu. Bunun mantığını anlamakta zorlanırken hissettiği karmaşık duygularla gözünden birkaç damla daha yastığa düşmüştü. Jace onu çevirdiğinde göz göze gelmişlerdi. İç çekip onu sesizce dinledi. Duyduklarıyla birkaç saniye donuk kaldı. Kendisine gelmeyi başardığında cümle kurmayı deneyerek ‘Be ben… Bir oda vereceğini düşünmüş.’ Dedi. Durup gözlerini kapayarak ‘Ne neyse yorgunluktan kılımı kıpırdatacak halim kalmadı ve dinlemek istiyorum. Eğer izin verirsen uyuyacağım.’ Dedi. Gözlerini kapayıp düşüncelerini beyninden uzaklaştırmaya çalıştığı esna da rahatsızca kıpırdadı.

Buna alışık olmadığı için uyumak zor olacak diye düşünürken yorgunluktan sızmıştı.