| Yemek Sözü | |
|
|
Yazar | Mesaj |
---|
Ruby Bianca Howlett Avcı / Sihirbaz
Mesaj Sayısı : 295 Kayıt tarihi : 09/06/12 Yaş : 30 Lakap : Benliksiz
| Konu: Yemek Sözü Salı Eyl. 09 2014, 00:01 | |
| Tüm o üzgün geçirdiği dakikalardan sonra yaptığı şeye inanamıyordu. Onun nefretini öğrendikten sonra Trey'in kucağına oturmuş ve onu delice öpmeye başlamıştı. Yaptığına inanamıyor olsa da neden yaptığı ortadaydı. Tadını gerçekten beğeniyordu. Onun tadı, yeniden kadın olduğunu hissettiriyordu. Aklı başına geldiğinde ise yine kekelemeye başlamıştı. Kurduğu kelimelerin içinde kaybolurken Trey'in sözlerini duydu. Ardından dudakları yeniden bir araya gelmişti. Bu durum iyi hissettiriyordu, gerçekten... Ama peki korkusu... Güvensizliği ortaya çıkmışken öpücük sonlandığı için memnun oldu. Aç olduğunu söyleyen Trey'in gözleri başka bir şey ima etse de normal davranarak gülümsedi.
"Şe... Şey evet sana yemek yapabilirim..."
Sonraki konuşmalarının ardından onun arabasına binmişlerdi. Kemerini bağladıktan sonra hız konusunda ki sözleri ile gülümsedi ve onaylar tarzda tepki verdi. Hızı severdi. Avcıya evini tarif edip yolu izlerken kısa zamanda varmışlardı. Sessizce apartmana girerlerken anahtarını çıkarıp kilide taktı. Tam o anda ise kafasına bir şey dank etti. Kendini onu tekrar öpmemek için öylesine zorlamıştı ki asıl sorunu unutmuştu. Yalnız yaşadığı için evine mutfak alışverişi pek yapmıyordu. Genelde hazır yemeği kendine alışkanlık edindiği için şu an ortada kalmıştı. Ama ona git diyemezdi. Bu kendisini affettirmeye çalışan birinin yapacağı bir davranış değildi. Kapıyı yavaşça açıp Trey'in içeri girmesini bekledikten sonra kapıyı kapatıp onunla göz göze geldi. Daha mutfağa adım atmaya bile başlamamıştı. Koridorda onun gözlerine bakıyor bir yandan da kızarıyordu.
"Şey... Trey... Be... Ben bir ayrıntıyı unuttum. Ya... Yalnız yaşadığım için pe... pek mutfak alışverişi yapmıyorum... O yüzden bu gece hazır bir şeyler sipariş etmeye ne dersin? A... Ama söz yemek için gerekli malzemeleri aldığımda... Se... Senin için yemek pişireceğim..."
| |
|
| |
Trey Letalis Avcı
Mesaj Sayısı : 115 Kayıt tarihi : 22/07/14
| Konu: Geri: Yemek Sözü Çarş. Eyl. 10 2014, 17:32 | |
| Kızın dudaklarından duyduğu kelimeler onu o an merdivenlere yatırıp daha fazlasını yapmasına engel olmuştu. Baştan çıkan bedeni nerede olduklarını önemsemeksizin kıza sahip olmak istese de karanlık bir sokakta olmalarının yanında birinin onlar sevişirken gelebileceği ihtimali kendini dizginlemesini sağlıyordu. Başkalarının kendisini çıplak görmesini umursamıyor olsa da ruby’i görmelerini istemediği açıktı. Onu saçma olduğunu bilse de kıskanıyordu.
Bu yüzden aklındakiler için beklemeye karar verip kızın kendisine yemek yapma kısmını bahane ederek onu arabaya bindirip son sürat gidecekleri yere sürdü. Apartmana girerlerken oldukça sessizdi. Aklında onunla denemek istediği şeyler varken eve girdiklerinde kızın sözleriyle kendine geldi. Yine kekelemişti. Gülümsedi. Altındayken de bu utangaçlığı devam edecek miydi merak ediyordu. Gözlerini onun gözlerine dikerek '' Problem değil… '' dedi.
Kızı kolundan tutup kapıya dayayarak bedenini bedenine yasladı. Ona nefesi yüzünü yalayacak kadar yaklaşıp kokusunu derin bir nefesle içine çekti. Yanağını tatlılıkla okşayarak '' Yemeği boş ver ben senin tadına varmak istiyorum.'' Diyerek onu öpmeye başladı. Elleri teninde gezinirken elbisesini yukarı çekiştirerek kalçalarını sıkıp okşadı. O sırada öpücükleri kızın yavaşça boynuna oradan daha da aşağılara göğüslerine kayarken '' Çok tatlısın ruby… '' dedi. | |
|
| |
Ruby Bianca Howlett Avcı / Sihirbaz
Mesaj Sayısı : 295 Kayıt tarihi : 09/06/12 Yaş : 30 Lakap : Benliksiz
| Konu: Geri: Yemek Sözü Çarş. Eyl. 10 2014, 18:41 | |
| Evin içine adım atar atmaz hatırladığı şeyle dondu. Şimdi ne yapacaktı? Evinde yemek yapacak malzeme yoktu ki.. Yemek yapmayı bilmiyor değildi. Avcı evinde annesinden öğrendiği çok şey olmuştu. Onun dışında mutfak garip bir hobisiydi. Tabi şu an tüm o şeyleri öğreten kadını yok etmek istiyordu. Zaten şu an bu önemli miydi? Önemli olan ne yapacağıydı. Hızlı düşünmeye çalışırken aklına gelen fikri ve sebeplerini Trey'e söyledi. Söylerken kekelemiş ve kızarmıştı. Bunun nedeni hem onunla evinde yalnız olmak hem de yemek yapamadığından utangaçlıktan yerin dibine girmesiydi. Trey'in problem etmediğini duyduğunda kıpkırmızı yüzü ile gülümsedi. Mutfağın bir yerlerinde pizza ya da başka bir hazır yemek satan dükkanın numarası olmalıydı. Mutfağa gitmek için adım attığında ise bileği kavranmış ve kendini kapıda bulmuştu. Trey ile bedenleri birbirine giderek yaklaşırken mantıklı düşünceleri de uçup gidiyordu. Yanağındaki el nefes almasını bile engellerken duyduğu kelimeler ile dona kaldı.
"Ta... Tadıma varmak mı?"
Dudaklarını öpülmeye başladığında sorusu da havada asılı kalmıştı. Tatlı dudakların istilasına algıladığı tatla beraber karşılık vermeye başlamıştı. Bedeninde gezinen eller bedenini yavaş yavaş alev aldırırken kalçasındaki el kasıklarını ona yaklaştırdığında sertliğini hissetmişti. Dudakları boş kaldığında inlemeye başladı. Eli ise onun bedeninde geziyor bedenine değen dudakların verdiği zevki yaşıyordu. Göğüslerine doğru inen dudakların verdiği his bedenini ele geçirirken Trey'in sesi ile bir an dondu. Bir kaç saniye sonra da bir zamanlar aşık olduğunu sandığı adamın sözleri beyninde yankılandı. Daha önce bir avcı ile birlikteydi, sihirbaz olması bir yana ona kadınlığı hakkında bile bir ton hakaret etmişti. Ani korkusu bedenini ele geçirdiğinde Trey'i biraz sertçe itti.
"Trey... Bu... Bu yanlış... Be... Ben sihirbazım unuttum mu? He... Hem... Se... Seni mutlu edeceğimi de sanmıyorum... Çü... Çünkü Rei... Yani eskiden birlikte olduğum adam... Benim hiç bir erkeği mutlu etmeyi beceremeyecek iğrenç biri olduğumu söylemişti... Böyle bir şey... Se... Senden de duymayı kaldıramam.."
Kelimeler dudaklarından dökülürken gözleri doldu. Ağlamak istemiyordu. Ama bu gidişle olacak olan buydu.
| |
|
| |
Trey Letalis Avcı
Mesaj Sayısı : 115 Kayıt tarihi : 22/07/14
| Konu: Geri: Yemek Sözü Perş. Eyl. 11 2014, 23:28 | |
| Kıza karşı olan arzusu artık bastırılamaz bir duruma geldiğinde ruby’i kapıya dayayıp tadını çıkarmaya başladı. Algıladığı mükemmel tat beynini uyuştururken daha çok daha fazlasını istemeye başladı. Elleri arasındaki bu güzellikte onu etkileyen ne varsa daha da baskın bir hale gelip trey’i büyülemişti.
Dudakları onun dudaklarını sömürürken ne kızın sihirbaz olduğunu ne de ona hala güvenmek konusunda tereddüt yaşadığını düşünmüyordu. Sadece inanmayı seçmiş ve arzularının esiri olmuştu. Her şey son bulduğunda bu konuyu detaylı bir şekilde araştırıp kızın söylediği şeylerden emin olarak klanını güvenceye almayı aklının bir köşesine not edip olayları oluruna bırakarak anın tadını çıkarmaya başlamıştı. Kızın verdiği çekingen karşılık işleri daha güzel bir noktaya taşırken trey kendisini daha da sertbest bırakarak elbisesinin altından kalçalarını kavrayıp onu kendisine bastırdığı esnada itilmesiyle durmak zorunda kaldı. Gözlerini onun gözlerine dilip sözlerini dinledi. Duydukları öfkeyle dişlerini sıkmasını sağladı. Reilly adındaki o pisliği öldürme isteği hat safhaya ulaşmıştı. O pislik hala bir şekilde aralarına girmeyi başarıyordu.
Bir elini yumruk yapıp derin bir nefes aldı. Adi herif kıza sihirbaz olduğunu öğrendikten sonra ne tür hakaretler ettiyse ruby’nin kendisine olan güvenini yerle bir etmişti. Kızın en başından beri kendisinden kaçma nedeninin onu itici bulduğu için değil de kendisine olan öz güveni zedelendiğinden olduğunu öğrendiği için ona nazik yaklaşmaya karar verdi. Yüzünü okşayarak'' O ahmağın söylediklerini unut güzelim… Kendisi pisliğin teki olduğu için sihirbaz olduğunu öğrendiği andan itibaren sana her türlü işkence etmek için elinden geleni yapmış. '' dedi. Dudaklarına tatlı bir öpücük kondurup geri çekilerek '' Tadın başımı döndürüyor ve seni istiyorum… Sihirbaz olman karanlık tarafta olmadığın sürece umurumda değil. '' Dedi. Onun dudaklarına yeniden kapanıp ellerini teninde gezdirdi. Kızı kendisine çekip geriye doğru adım atmasını sağlarken öpücükleri ve dokunuşlarıyla baştan çıkarmaya devam ediyordu. Yarı yolda dayanamayıp onu duvara yaslayarak üzerindeki birkaç parça kıyafeti çıkarıp '' Enfessin… '' dedi. Kızı yeniden kendisine çekip odaya doğru götürdü. Odadan içeri girdiğinde kızı kucaklayıp yatağa yatırarak yarı yolda elbisesinden kurtulduğu için iç çamaşırlarıyla kalmış kızın sütyenini çıkardı. Dudakları o mükemmel göğüslere öpücükler kondurup tatlı tatlı emdi. Bir eli kadınlığını diğer eli ise göğüslerini yoğurmaya başladı. | |
|
| |
Ruby Bianca Howlett Avcı / Sihirbaz
Mesaj Sayısı : 295 Kayıt tarihi : 09/06/12 Yaş : 30 Lakap : Benliksiz
| Konu: Geri: Yemek Sözü Cuma Eyl. 12 2014, 01:12 | |
| Trey'in elleri arasındayken duyguları birbirine karışmıştı. Bir yanı deli gibi onu istiyordu. Öncesini unutmak, ona tutunmak, onunla arzusunu gidermek... Ama diğer yanı korkuyordu. Reilly'nin onda yarattığı travma olduğu gibi duruyordu. Avcı onun ilk erkeği ve ilk kez kalbini açtığı adamdı. Aynı zamanda da onun en büyük hatası olmuştu. Başlayan felaket zinciri ise bir türlü kırılmamıştı. Onun yanına sığındığı zamanlardaki tavırları, söylediği sözler beyninin içine yerleşmiş kendisini sürekli olarak tekrar eder olmuştu. Hatta Trey'in elleri arasında eriyip gitmek istediği zaman da bile... Kendini geri çektiğinde kafasının içindeki düşünceler sözlere yansımış ve ağlayacak duruma gelmesini sağlamıştı. Yanağına değen elle aniden irkilirken Trey'e baktı. Sözlerinden sonra belki de onun gitmesini beklemişti. Peki o neden buradaydı? Sesi kulaklarına dolarken sözlerini dinledi. Haklı da sayılırdı. Reilly bir pislikti ve ona acı çektirmek için her yolu denemiş ve bunu başarmıştı. Konuşmak istediğinde yeniden öpülmek onu yeni bir şoka sürüklerken duyduğu kelimeleri doğru algıladığına emin olmaya çalıştı.
"Trey... Ben..."
Bu kez konuşmaya başlamıştı ama sürdürememiş, çünkü Trey tarafından öpülmeye başlamıştı. Korkan yanı kendini biraz tutmaya karar verse de arzulu kadın onu yeniden öpmeye başladı. Tadın büyüsü onu ele geçirirken bedenindeki dokunuşlar daha fazla baştan çıkmasına neden oldu. Duvara dayanan bedeni elbiseden kurtulduğu sırada Trey'in sözleri ile nutku tutuldu. Sonrasını ise anımsamıyordu. Yatağa nasıl gelmişti? Göğsünü delice emen dudaklarla kendinden geçmişcesine inlerken hissettiklerinin fazlalığı ile kalbi sıkıştı. Trey'in başını kavrayıp onu yüzüne yaklaştırdı. Bu sayede biraz daha rahat nefes alabilir ve o içini hoş eden temas dan kurtulabilirdi.
"Dinle, Trey... Be... Ben hala korkuyorum... A... Ama seni de istiyorum... Hem de çok..."
Avcının gözlerine bakarak karar vermeye çalıştı. Onun harika kokusu burnuna dolarken biraz ürkekçe onun dudaklarını öpmeye başladı. Alt dudağını yavaşça emerken eli gömleğine gitti. Önce bir kaç düğmesini açtı ama Trey'in dokunuşunun yarattığı ateş yüzünden gömleği yırtarak çıkardı. Dokunduğu tenin büyüsüne kendini daha çok kaptırırken eli ürkekçe aşağı inerek pantolon düğmesine uzandı. Hareketleri hem ateşli hem de ürkekti. Kendine olan güveni hala az olsa da içindeki dişi şeytan bu zevki sonuna kadar yaşamakta kararlı olarak üzerindeki erkeğe karşılık veriyordu.
| |
|
| |
Trey Letalis Avcı
Mesaj Sayısı : 115 Kayıt tarihi : 22/07/14
| Konu: Geri: Yemek Sözü Cuma Eyl. 12 2014, 23:32 | |
| Reilly… Reilly… Reilly… O lanet pislik kızla karşılaştıkları andan beri aralarına girip duruyordu ve bu artık sinir bozmaya başlamıştı. O liderden nefret eden biri olarak ruby’le karşılaşmadan önce düşünceleri ve ortağına onun izni olmadan yakınlaşması yüzünden bir çok kez kendisine zıt gidip klanlar arasında büyük bir savaş başlatacağını umursamayarak üzerine gitmişti. Şimdi ise aşırı derece de öldürme isteği duyuyordu. Bunu şimdilik sonraya bırakıp onun tatlı dudaklarına kapanarak kızı baştan çıkardı. Yatak odasına götürüp teninin tadını çıkarırken onun haricindeki herkesi unutmuştu.
Aklında olan,düşündüğü,istediği tek şey bu güzellikti. Onun yeniden kendisini itmesiyle iç çekti. Şimdiye kadar hiçbir ilişkisinde kaba davranmamıştı ancak kız sınırlarını oldukça zorluyordu. Sakin kalmaya zorlayarak onu dinledi. Duyduklarını algıladığında çapkınca gülümsedi. Dudaklarına kapanan ürkek dudaklara yavaşça karşılık verirken elleri kızın bedeninde gezinmeye başladı. Seksi sihirbazın ürkek davranışları hoşuna giderken yırtılan gömleğinden sonra kızın son kalan iç çamaşırı da çıkardı. Tenine küçük öpücükler kondurarak kadınlığına vardığında onu önce öpüp sonra emmeye başladı. Dili kadınlığının derinliklerinin tadına bakarken kulağına dolan iniltiler oldukça muhteşemdi. Kızı bir süre daha öpüp okşayarak baştan çıkardıktan sonra üzerindekilerden kurtulup erkekliğini ona sürterek yalvaracak noktaya getirip sertçe içine yerleşti.
Girişi sert olsa da gidip gelişleri oldukça yavaştı. Kız ilk zevk noktasına ulaşana kadar kendisini sıkarak yavaşlığını sürdürdü. Ruby çığlıklar eşliğinde tatmin olduğunda hareketlerini hızlandırdı. İkisi de aynı anda tatmin olduğunda kendisini yana atıp kızı kollarına çekti. Omzuna öpücük kondurarak ''Harika bir tadın var ruby… Bir türlü doyamıyorum '' diyerek ona bir kez daha sahip olduktan sonra ona sarılıp uykuya daldı. Gece onun baş döndüren kokusu eşliğinde ruby’nin de içinde olduğu fantezi dolu rüyalar gördü.
Sabah gözlerini açtığında yanında kızı göremeyince kaşlarını çattı. Birkaç kez seslendi. Cevap alamayınca onun evde olmadığını anlayıp yataktan kalkıp şortunu giydi. Odaya şöyle bir baktıktan sonra merakına yenik düşerek evi gezmeye başladı.
| |
|
| |
Ruby Bianca Howlett Avcı / Sihirbaz
Mesaj Sayısı : 295 Kayıt tarihi : 09/06/12 Yaş : 30 Lakap : Benliksiz
| Konu: Geri: Yemek Sözü C.tesi Eyl. 13 2014, 00:08 | |
| Hala var olan şüpheleri duruyordu. Trey'in içine girdikten sonra ondan tiksinip gideceği o an giderek yaklaşıyordu. Bu korku tüm bedenini istemese de ele geçiriyordu. Duyacağı muhtemel sözleri kaldırabileceğinden bile emin değilken Trey'in tüm çabası bedenini baştan çıkarmaktı. Onu isteyen bedenine daha fazla karşı çıkamadığı için ürkekçe karşılık veriyordu. Korkusunun yanında aldığı zevk giderek artarken üzerinde kalan son çamaşırda çıkartılmıştı. Dudakların gittiği noktanın verdiği korku ve zevk adeta birbirine karışmıştı. Bacaklarının arasındaki dudağın yaptıkları tüm düşüncelerini dağıttı. Verdiği zevk sınırlarını zorlarken çığlıklar atıyor ve inliyordu. Bedenine sürtünürken artık dayanamayacak bir hale gelmişti. Trey'i istiyordu, onu... Hiç bir şeyi, hiç kimseyi istemediği kadar istiyordu. Korkusu bile artık yoktu, o an... Sadece içine girmeliydi.
"Trey... Lü... lütfen..."
Onu içinde hissettiğinde ise sertlik yüzünden çığlık attı. Canı birazcık yanmıştı. Uzun zamandır hissetmediği bir duygu bedenini ele geçirirken tatmin dolu bir çığlık attı. Trey'in hareketleri sürerken ona sarıldı. Artık korkuyu hissetmediği için kendini tamamen ona bırakmıştı. Ona sıkıca tutunmuş, hareketlerine uyum sağlarken inlemeleri giderek daha da artarken içinde hissettiği sıvıyla yeniden tatmin oldu. Arzunun gölgesi yavaşça üzerinden kalkarken korkusu yeniden ortaya çıktı. Trey içine boşalmış, tatmin olmuştu. Birazdan yapacağı her hareketi kalbi deli gibi atarken izleyecekti. Trey'in kendini yana attıktan sonra onu kollarına alması arasında sanki yıllar geçmiş gibi gelmişti. Onun kollarına çekildikten sonra duydukları ile gülümsedi. Yeni bir birleşme beklemediği bir şey olsa da onun hareketleri yeniden bedenini alev aldırmış ve birlikte olmuşlardı. Onu hala içinde hissederken kollarında olmak hem garip, hem de inanılmazdı. Garip bir mutlulukla derin bir uykuya daldı.
Sabah gözlerini açtığında önce biraz garipsemiş sonra yaşadığı anlar aklına gelince kızarmıştı. Onun güçlü sarılışın dan onu uyandırmadan kurtulup banyoya gitti. Ona hala bir yemek sözü vardı ve şimdi de birde gömlek alması gerekiyordu. Evden çıkıp alışveriş işine koyulduğunda yüzü hala gülüyordu. Kahvaltı malzemelerinin yanında akşam yemeği içinde bir şeyler aldı. Ona uygun gömleği bulduğunda hızla eve girdi. Planı o uyanmadan eve dönmekti. Ama özellikle gömlek konusunda birazcık zor beğendiği için muhtemelen Trey uyanmıştı. Anahtarı kapıya takıp içeri girdiğinde hemen mutfağa koşup poşetleri masaya bıraktı. Tam o sırada Trey'i gördü. Yüzü ona baktığı ilk anda kızarmaya başlamıştı.
"Gü... Günaydın, Trey... Bende evde bir şey olmadığından sen uyurken alışveriş yaptım... Şimdi sana kahvaltı hazırlayacağım... Bi... Birde sana gö... gömlek aldım istersen bir dene..."
| |
|
| |
Trey Letalis Avcı
Mesaj Sayısı : 115 Kayıt tarihi : 22/07/14
| Konu: Geri: Yemek Sözü C.tesi Eyl. 13 2014, 12:41 | |
| Kıza o lanet herifin dediklerini unutturmak adına oldukça uğramıştı. Eğer birlikte olacaklarsa Ruby’nin bundan maksimum zevk almasını istiyordu. Kendisinin alacağı haz ise kesindi. Bu özgüveni yıkılmış çekingen güzellik içine girmeden bile kendisini bu kadar etkiliyorsa onun derinliklerini hissettiğinde kendisini kaybedeceği açıktı. Ne yazık ki bu şanssız sihirbaz, bulunmaz güzellik bunun farkında değildi. Onu yalvartana kadar uğraşıp tadını çıkara çıkara sahip olduğunda duyduğu tatmin duygusu diğer kızlarda olduğundan farklıydı. Bedeni yorgunluktan bitkin bir haldeyken bile hala onu arzuluyordu. Kendisini toparladıktan sonra onun kolları arasında olmasıyla bile tahrik olan bedeniyle kıza yeniden sahip olup birkaç sözle kelimelere dökerek uyuyakalmıştı. Uyandığında ona göremediği için sinirleri bozulmuştu.
Evini merak edip turlarken bir yandan da Ruby’nin bir an önce dönmesini umuyordu. Ona özel hiçbir eşya olmaması dikkatini çekmişti. Kapalı olan oda dikkatini çekti. Hiç düşünmeden açıp içeri daldığında karşılaştığı silahlar şaşırtmıştı. Birkaç tanesini inceledikten sonra yerine bırakıp odadan çıktı. Gördüğü kurumuş kan lekeleri aklını meşgul ederken kapı sesiyle kendisine gelip mutfağa girdi. Kızla karşılaştıktan sonra onu süzerek ‘Günaydın güzelim…’ dedi. Yanına yaklaşıp onu bileğinden kavrayıp buzdolabına dayayarak dudaklarına kapandı. Elleri harika bedeninin tadını bir süre çıkardıktan sonra geri çekilip ‘Seni merak etmeye başlamıştım. Ayrıca beni uyurken bırakıp alışverişe gitmen hoş değildi. Seninle, tatlı tenin, baş döndüren kokunla güne başlamayı planlamıştım’ dedi. Onu kahvaltı hazırlaması için serbest bırakarak ‘Her neyse ben gidip gömleği deneyeyim sen de söz verdiğin kahvaltıyı hazırla’ diyerek içeri gitti. Üzerine gömleği altına pantolonunu geçirip mutfağa döndüğünde gördüğü sofrayla ‘Sofra harika görünüyor… Peki ben nasılım? Gömlek yakışmış mı?’ diye sordu. | |
|
| |
Ruby Bianca Howlett Avcı / Sihirbaz
Mesaj Sayısı : 295 Kayıt tarihi : 09/06/12 Yaş : 30 Lakap : Benliksiz
| Konu: Geri: Yemek Sözü C.tesi Eyl. 13 2014, 13:00 | |
| Sabah Trey'in kollarında uyanmak gerçekten garipti. Onun bir an olsun kendini çekmediğini sıkıca sarılı kollarından anlıyordu. Halbuki o neler düşünmüştü. İşini bitirip onun bir an önce kaçmak isteyeceğini... Trey ise halinden öyle memnun görünüyordu ki neredeyse onun ağlamasına sebep olacaktı. Sabah onun uyuyan tatlı yüzüne bakarken ağlamıştı da... İlk kez mutluluktan göz yaşları dökülüyordu. Asla hak etmediğini düşündüğü bu yakışıklı yüzün sahibi ile tüm gece birlikte olmuştu. Gerçi ona sahip değildi, yine ona yaşattığı şeylerden memnundu. Ona verdiği söz için dışarı çıktığında biraz oyalandığı için geldiğinde Trey uyanmıştı. Onu gördüğünde bedenine basan ateş yüzünü yine kızartmıştı. Kekeleyerek cümlesini tamamladığında onun sözleri ile bileği kavranmış ve kendini buzdolabına sıkıştırılmış halde bulmuştu. Dudaklarını öpen ateşli dudaklara karşılık verdi. Ateşli öpücük bittiğinde Trey'in sözleri ile gözlerini kaçırdı. Gerçekten utanıyordu.
"Şey... Benim planım sen uyanmadan dönmekti. A... Ama yırttığım gömleğe karşılık sana gömlek ararken birazcık o... oyalandım... "
Trey mutfaktan çıktığında hızlıca kahvaltıyı hazırladı. Uzun zamandır özenli bir kahvaltı yapmamıştı. Dakikalar sonra Trey üzerinde gömleği ile geldiğinde ona baktı. Gerçekten de çok yakışıklıydı.
"Ha... Harika görünüyorsun..."
Yine gözlerini kaçırmış ve yemeğe odaklanmıştı. Yemeği gayet normal bir şekilde yerken kahvaltı bittiğinde Trey ayaklanmıştı. Tam arkasında dururken nefesini boynunda hissediyordu. Ona arkadan sarılmış boynuna öpücükler kondururken, elleri de göğüslerini avuçlamıştı. Sıkılan göğüsleri ve öpücükler yüzünden inlediği sırada çalan telefon her şeyi bozdu. Biraz öfkeli bir şekilde telefonda konuşan avcı, görevi çıktığını söyleyerek dudaklarına bir öpücük kondurup gitmişti. Ardından sandalyede öylece ona bakarken yüzünde garip bir gülümseme vardı. Bildiği tek şey onu yeniden görmek istiyor, olduğuydu.
| |
|
| |
| Yemek Sözü | |
|