Profesör Şoku

Cadı l Admin Mesaj Sayısı : 110 Kayıt tarihi : 30/04/13

Deamon Clades adındaki o cadıyla olan savaşının ardından sevgilisiyle olan kavgasından sonra aralarında daha büyük bir gerginlik olmaması açısından ortak gerektiren her göreve onunla katılmayı kabul etmişti. David durumdan memnun olsa da kendisi saha görevlerinden uzak kalmayı sevmemişti. Boş zamanlar rebekah oswalda göre değildi. O diğerlerinin aksine zamanını sıradan cadıların yaptıklarıyla geçirmeyi sevmez kitap okuyup insanlar arasında normalce takılmayı vakit kaybı olarak görürdü. Bu yüzden de kendisini karargahtaki işlere vermişti. Toplantılar, kritik görüşmeler, planlar arasında boğuluyordu. Durup derin bir nefes aldı. Arada katıldığı görüşmelerin son derece kanlı olduğunu kabul etmek zorundaydı. Geçen günkü olay şüphesiz en kötü olanıydı. Görevden ağır yaralı ve bilincini kaybetmiş bir şekilde dönmüştü. Uyandığında sevgilisinin endişeli sözlerini takip eden ufak bir tartışma yaşanmıştı. Bu sefer görevi daha önceden bildiği ve onay verdiği için durum çok büyümeden tatlıya bağlandığına memnundu.

Sabah barışmalarının ardından geçirdikleri ateşli dakikaların etkisiyle uykusunu tam alamadığından yorgunlukla araladı gözlerini yanında aşık olduğu adamı görememek canını sıktığından kahvaltı bile etmeden hazırlanıp karargaha gitti. Masasında her zaman görmeye alışık olduğu dosya yığını yerine tek bir dosya görmek şaşırtmıştı. Merakla açıp incelediğinde gördükleri önce dondurmuş sonrasında ise oldukça öfkelendirmişti. Burnundan soluyarak dosyayı da alarak bir büyüyle akademiye gitti. Sevgilisinin odasına kapıyı çalmadan daldı. Masasına hızla yaklaşıp görevi onun önüne atarak ''Bu da ne demek oluyor David?'' diye sordu öfkeyle.

Sevdiği kadınla yaptıkları son kavgada zekası ile üstte çıkmayı başarmıştı. Kadınının bu konu ile ilgili hala içi içini yediğini bilse de içindeki korku aksine izin vermiyordu. Üstelik görevleri canını sıkıyordu. Aslında ona kalsa hiç bir göreve gitmemesini isterdi, ama böyle bir durum elbette mümkün değildi. O da kendince bir yol bulmuş ve görevlere birlikte katılmaları konusunda zoraki bir anlaşma yapmıştı. Yine de tek çıktığı görevler can sıkıcıydı. Geçen gün olan şey ise yarasına resmen tuz basmış kontrolünü kaybetmesine neden olmuştu. Endişeli geçirdiği her dakika kafasının için de bin bir düşünce geçerken sevdiği kadının kendine gelmesi ile kavga da başlamıştı. Çok uzun sürmese de yine de can sıkıcıydı ve o kavga da Rebekah'a söylemeden bir karar almıştı. Böyle bir şeyi konuşarak kabul ettirmeyeceğini bilerek zor yoldan yapmaya karar vermişti. Sonraki bir kaç gün onun profesör olarak okulda görev almasını sağlamaya çalışırken, profesörlerde bulunan açık işini kolaylaştırmıştı. İşin Rebekah kısmı ise kesinlikle kolay olmayacaktı, bunun elbette farkındaydı. Yine de zekası ona bir adım önde olmayı sağlayacaktı. Tıpkı şu an olduğu gibi...

Sadece bir kaç dakika sonra sevdiği kadının buraya sinirli bir halde gireceğini biliyordu. Bu yüzden şaşırmayacaktı. Zaten dakikalar sonra da beklediği şey gerçekleşti. Öfkeli kadını onunla konuşurken sözlerinden çok ateşli bedenini süzmekle meşguldü. Sinirli Rebekah biliyordu ki en ateşli olanıydı. Hızla ayağa kalkıp Rebekah'ı masası ve gövdesi arasına sıkıştırdı.

"Ne gördüysen o demek oluyor bebeğim... Profesör açığı var ve sen yeni görevinle bu açığı kapatacaksın... Ayrıca sinirliyken çok ateşli oluyorsun..."

Dudaklarına sertçe kapanıp kadını masaya yatırdı. Giydiği dar etek ona zor anlar yaşatsa da vahşi bir dürtü ile yırtarak bacaklarını okşamaya başladı. Aynı anda dudaklarını ateşle emiyordu. Kısa süre sonra ise harika göğüslerini okşamaya başladı.

Cadı l Admin Mesaj Sayısı : 110 Kayıt tarihi : 30/04/13

Sıradan başlayan bir gün karargahta gördüğü tek dosya ve içindeki bilgilerle oldukça sinir bozucu olmayı başarmıştı. Saha görevinden alınıp akademiye öğretmen olarak verilmişti. Çıktığı her görevi başarıyla sonuçlandırmasına, bilgi edinme konusundaki yeteneğine rağmen bunun başına geldiğine inanamıyordu. Durumu ilk öğrendiğinde bir süre dosyaya öylece bakakalmıştı. Kendisine gelmeyi başardığında Rebekah’ı okula profesör olarak atayarak hayatının hatasını yapmış kişinin kim olduğuna bakmak için sayfaları hızla çevirdi. O kişi her kimse canına okuyacaktı. Görev verenin ismini gördüğünde daha büyük bir şok yaşamıştı. David Collins… Sevgilisi caitlyn’in ona verdiği üstün yetkiyle onu Rebekah’ın asla duramayacağı yere, akademiye hapsetmişti. Öfke bedenini ele geçirip şaşkınlığını gölgelediğinde hızla onun yanına gidip odasına dalarak hesap sordu. Yakışıklı öğretmeni onu gördüğüne şaşırmamıştı. Masayla onun arasına sıkıştığında öfkesinden gram kaybetmeyerek gözlerini gözlerine dikti. Söyledikleri sinirle dişlerini sıkmasını sağlarken söz söylemek için ağzını açtığında dudaklarını örten dudaklarla susmak zorunda kaldı.

Öpücüğe algıladığı tatla ne kadar dirense de karşılık vermeye başladığında masaya yatırılmıştı. Bedeninde gezinen eller baştan çıkarıp inlemesine neden olurken oda david’in bedenini keşfe başlayarak yerlerini değiştirdi. Sevgilisi olayların gittiği yeri gayet iyi bildiğinde üste çıkmasına memnuniyetle izin vermişti. Onun üzerinde bir süre tadını çıkardıktan sonra kendine engel olmayı başarıp geri çekilip masadan aşağı inerek bir büyüyle giyindi. Öfkeyle ona bakarken '' Bu konuyu bu şekilde kapatabileceğini sanıyorsan yanılıyorsun collins.'' Dedi.

Rebekah genelde sevgilisine canım,hayatım,aşkım,sevgilim ara sırada sadece David derdi. Ona soyadıyla hitap ettiği zamanlar enderdi ve çok sinirli olduğu zamanlarda söylerdi. Dosyayı eline alıp sallayarak '' Sana inanamıyorum. Profesör öyle mi? Karargahta geri planda kalmak isteyen onlarca kişi değil de neden ben?'' diye sordu.

Kadını öfkeli bir şekilde odaya girdiğinde tek bir tepki bile vermedi. Rebekah ne kadar öfkeliyse, kendisi bunun aksine o derece sakindi. Bu işin sonunu bile görür, gibiydi. Cadının tüm ipleri elindeyken bu işin sonuda istediği şekilde gerçekleşecekti. Ama her konuda olduğu gibi bu konuda da bir nazlanma evresi vardı. Ama bir anda ateşli görünen kadın konudan sapmasını sağlarken onu masaya yatırmasına neden olmuştu . Dudaklarını ateşle sömürürken elleri de işe koyulmuştu. Rebekah'ın karşılığı içindeki ateşi harlerken onun inlemesini duymanın verdiği haz da arttı. Kadının yerlerini değiştirmesine itirazsın izin verirken masaya yatırılan bedeninin dokunuşlar ve öpücülerle baştan çıakrılmasına izin verdi. Ama ne yazık ki bir süre sonra cadı üzerinden inmiş dahası birde giyinmişti. Bu biraz suratını asmış olsa da verdiği tek tepki buydu. Onun dudaklarından dökülen cümle ile güldü. Collins... Demek böyle oynayacaktı.

"Öyle mi, Oswald? Ben ise bu tartışmanın sonunu görür gibiyim..."

Ayaklanıp kravatını çözdü. Gömlek düğmelerinin bir kaç tanesini açıp bedeninin bir kısmının çıplak kalmasını sağlarken öfkeli kadına baktı. Elinde dosya sallayıp duruyordu ve elbette öfkesini belli eden kelimeler sarf ediyordu. Onun ise gördüğü tek şey oldukça ateşli Rebekah'dı. Sinsi bir gülümseme ile güçlerine ona hissettirmeden el koyarak onu tek bir büyü ile duvara dayayıp elleri ve ayakları açık vaziyette hareketsiz bıraktı. Onu yanaşıp nefesi yüzünü yalarken konuşmaya başladı.

"Neden sen olduğunu çok iyi biliyorsun, bebeğim... Seni kaybedemem üstelik bu Profesör işinin kolay olduğunu sanma bununda tehlikeleri var... Ayrıca bu görevi istemezsen evimizde her şeyden uzakta durabilirsin... Seçim senin... Şimdi ise ateşli bedenini tatmam gerek... Seni özledim..."

Evet özlemişti, her gece kadını ile olmasına rağmen onu özlemişti. Dudaklarına kapandığında kıyafeti yırtıp göğüslerini sertçe kavradı. Onun biraz sertlikten hoşlandığını elbette biliyordu. Dudakları aşağı indiğinde göğüslerini sömürürcesine emip, ısırıp, yoğurdu. Her iki göğüste eşit mitarla ilgi ile oldukça tahrik olmuş, sertleşmiş ve istek dolmuştu. Daha aşağı inip kadınlığına dudaklarını yanaştırdığında bayıldığı özün kaynadığı emmeye başladı. Çoktan sırılsıklam olan kadınlık neredeyse sırına gelmişti. Geri çekildiğinde Rebekah'ın alev almış bedeni ani bir şekilde ilgiden uzak kaldığında buz kestiğine emindi. Rebekah'ın gözlerine bakıp konuştu.

"Şimdi güzelim... Cevabını verde sana hak ettiğini vereyim..."

Cadı l Admin Mesaj Sayısı : 110 Kayıt tarihi : 30/04/13

David’in kendisine oswald diye hitap etmesi daha da sinir ederken öfkeyle topuğunu yere vurdu. Onun bu kendinden emin tavrı, konuşmaları rebekah’ı sakinleştirmekten çok çileden çıkartıyordu. Sevgili olduklarından beri aralarında birkaç kavga daha geçmişti. Kahretsin bütün o anlaşmazlıkların sonunu da gayet iyi biliyordu. İster haklı ister haksız olsun bir şekilde üste çıkmayı başarmıştı. Bu sefer bunun olmasına izin vermeyecekti. Onun kravatının çözüşünü izlerken derin bir nefes aldı. Aklının farklı yerlere kaymasına müsaade edemezdi. Başını başka yere çevireceği esnada gömlek düğmelerinin açılmaya başlanmasıyla hareketsiz kalmıştı. Dikkatini toplayıp öfkeyle elindeki dosyayı sallamaya devam ederek birkaç cümle kurmasının ardından kendini duvarda bulmuştu. Büyüyle kurtulmaya çalışıp başaramayınca sesizce sevgilisine baktı. Dişlerini sıkarak ''Collins…'' dedi.

Duydukları kalbine ulaşarak bir parça yumuşatırken iç çekti. Sevdiği adamın kendisine değer verdiğini görmek, kaybetmekten korktuğunu bilmek güzeldi ancak onun bu şekilde hayatına müdahale etmesi deli ediyordu. Onun için tehlikeli görevlere tek çıkmaktan vazgeçip kendini geri plana çekmişti ama bu bile sevgilisine yetmiyordu. Endişelerinde haklı fakat diye düşünürken dudaklarına kapanan dudaklarla kendine gelip ona karşılık verdi. Bedenindeki baştan çıkaran dokunuşlarla inlemeye başladı. Vücudu arzudan kıvranarak alev alev yanmaya başladığında ona dokunamamak sinirlerini bozmuştu. Onun geri çekilmesiyle buz kesmişti. Titredi. Bu ani ilgisizlik kesinlikle iyi gelmemişti.

Duyduklarıyla gözlerini kapattı. Aralarındaki bu gerginlik onu yoruyordu. Gözlerini aralayıp ona bakarak ''Anlamıyorum David. Anlaşmıştık. Ben sensiz tehlikeli görevlere çıkmadığım sürece sen karargahta görev yapmama izin verecektin… Tamam birkaç aksilik oldu ama ben bu görev için uygun değilim'' Dedi. Onunla atışmanın bir işe yaramayacağını bildiğinden durumu açıklamayı deneyerek '' Yani profesörlüğün p sinden anlamam. Bütün hayatım savaş alanında geçti. Onlara ne anlatabilirim bilmiyorum. Bir şeyler öğretecek kadarsa sabırlı değilim üstelik sihirbazların savaşın gerisinde durmasının daha mantıklı olduğunu düşünüyorum.'' Diyerek iç çekti. Hala öfkeli olsa da mantıklıydı.

Ateşli Rebekah... Kadınının öfkeden gözü dönmüş olsa da yine de ona ziyafet gözü ile bakmaktan vazgeçmemişti. Sırf bu nedenle duvara sabitlediği harika yaratığın bir süre tadını çıkardı. Tadı, elinin altındaki ten onu deli ediyordu. Arzudan kıvranan kadınından uzaklaştığında devam etmesi için duyması gereken komutları söyledi. Eğer biraz olsun ilgi istiyorsa aynı fikirde olmaları, uzlaşmaları ve David'in görüşünü kabul etmesi gerekiyordu. Rebekah'ın hırçın tavrını göze aldığında bu durumun zor olduğunu görebiliyor ama imkansızı kabul etmiyordu. Hayatı, zor kadını oynasa bile bir yerde ona yalvarmak zorunda kalacaktı. Onun kendini kaybetmemeye çalışmasını taktir ederken, üzerine doğru bir kaç adım attı. Duyduğu kelimelerle saçlarını okşayıp, yüzüne düşen bir kaç teli kulağının arkasına götürdü. Nefesi yüzünü yalarken konuşmaya başladı.

"Anlamalısın Rebekah... Seni kaybedemem..."

Aşkını gösteren bu kelimelerin ardından duyduğu mantıklı açıklamadan sonra sinsice gülümsedi.

"Benim gibi acımasız biri profesör olduysa senden de olur... Sana bir kaç özel ders veririm... Şimdi profesör olmayı kabul et, Rebekah..."

Elleri yeniden onun çıplak bedenine dokunmaya başladığında dolgun göğüslerini sıkarken bir eli kadınlığına gitti. Bir süre okşadığı noktaya iki parmağını birden soktuğunda derinliklerini okşamaya başladı. Bir kaç hareketle eli sırılsıklam olmuşken, kadınının dayanamadığı belli olan iniltileri ile karşılaştı. Yeniden ateşli bedenden uzaklaşırken önünde yavaşça üzerindekileri çıkarmaya başladı.

"Eee, Rebekah... Kabul ediyor musun? Şu an seni deli gibi istiyorum ama kendimi gözünün önünde de tatmin edebilirim... Buna katlanabilecek misin?"

Cadı l Admin Mesaj Sayısı : 110 Kayıt tarihi : 30/04/13

Ailesini kaybettiğinden bu yana kalbinin yeniden atmasını sağlayan adama karşı olan zaafının yanında sevgililik durumuna olan yabancılığı david’in her seferinde üstün çıkmasını sağladığı için öfkeliydi. Yapılan emrivaki sinir bozucu olabilirdi ama bunu neden yaptığı gerçeği içine işleyip yumuşamasını sağlıyordu. Birini kaybetmenin nasıl bir şey olduğunu bildiğinden onu az da olsa anlayabiliyordu fakat onun istediğini yapıp evde oturmak da ona göre değildi. Tam bir ikilem içinde ondan etkilenmemeyi deneyip inatçı tavrını korumaya çalışırken saçlarının okşanmasıyla gözlerini onun gözlerine dikti. Kokusu başını döndürürken duyduğu sözlerle pes etmenin kıyısına geldi. İstediği cümlelerin dudaklarından çıkacağından şüphelendiği için dudaklarını ısırıp iç çekti.

Yaptığı mantıklı açıklamaya duyduklarıyla şaşkınlıkla'' Birkaç dersle bunu başarabileceğimi sanmıyorum '' dedi. Bedenindeki okşayışlarla inledi. Kadınlığındaki okşayışlar bedenini alev alev kavururken inlemeleri daha da arttı. İçinde hissettiği parmaklar çığlık attıracak noktaya getirdiğinde onun yeniden uzaklaşmasıyla nefes nefese bir şekilde sevgilisine baktı. Soyunmaya başlayışı onu daha da baştan çıkarırken duyduklarıyla bir süre öylece kaldı.

Bu işkenceye sabaha kadar devam edebileceğinin bilincinde dişlerini sıkıp'' Kahretsin David. Her seferinde böyle üste çıkmana uyuz oluyorum''dedi. Kendisini toparlamaya çalışarak'' Sürekli olarak yanında bitip kendi derslerinin yanında benim derslerime de yardım etmeni isteme kısmını sorun etmeyeceksen peki. '' Dedi. Aklına gelen şeyle'' Ama bir sorunumuz var. Ben bu okulda daha önce ashleyn olarak bulunmuştum. '' Diye hatırlattı.Alev alev yanan bedeni ona işkence ederken inledi. Şuan mantıklı konuşmanın en son istediği şey olduğuna karar vermesi çok gecikmezken sevgilisinin harika bedenine tutkuyla baktıktan sonra gözlerini kapayarak ''İstediğini kabul ettim şimdi lütfen bu işkenceye bir son ver sevgilim. Lütfen... '' dedi.

Rebekah'ın bedenini sınırlarına dek zorluyordu. İçine yerleştirdiği parmaklarının ondaki kıvranma hissini daha da arttırdığının bilincinde şeytanca gülümsedi. Hala mantıklı cümleler kurması ise şaşırtıcıydı. Dersle ilgili kısmı şimdilik görmezden geldi. Ondan asıl duymak istediği şeyler vardı, kabulü gibi... Sonunda kabul kelimesi cadının dudaklarından döküldüğünde elleri pantolonuna gitti. Kemerini yavaşa çözüp çıkartırken sadece kısa bir şortla kadının önünde kalakalmıştı. Ashlyn kısmını biraz düşününce bunun problem olmadığını düşünerek bedenini süzen kadına daha fazlasını göstermek adına şorttan da kurtuldu. Tüm ihtişamı ile onun önündeyken son kelimeleri ile bir büyü mırıldandı. Rebekah istediği gibi hareket edebilirdi. Kadınını kendine çekip masaya uzattı ve sertçe içine girdi. Ardından ise yavaşlayarak ona işkence etmeyi sürdürürken tatlı dudaklarını sömürüyor, dolgun göğüslerini sıkıştırıyordu. Yavaş ritimle kadınını tatmin ettikten sonra içinden çıkıp onu ters çevirerek yeniden masaya dayadı. Arkadan içine yerleştiğinde elleri hala göğüslerini yoğuruyordu. Sırtına kondurduğu öpücüklerin arasında konuşmaya başladı.

"Çok tatlısın, Rebekah... Vazgeçilmez ve benim.... Seni çok seviyorum..."

Onu bir nevi ödüllendirme şeklinde bir kaç kez daha tatmin ettikten sonra sonunda kendini serbest bıraktı. Nefesini düzenleyebilmek adına soluklanırken bedenlerinin rahat etmesi açısından odaya bir yatak getirip Rebekah'ı narin bir çiçek gibi yatağa bırakıp yanına uzandı. Başını göğsüne koyup saçlarını okşarken yeniden konuşmaya başladı.

"Sana böyle sert davrandığım için üzgünüm, bebeğim... Ama bu elimde değil, biliyorsun... Seni kaybedemem.... Sana dersler konusunda yardım ederim. Ashlyn kısmı ise sorun değil... Benim kadınım Ashlyn olarak da derslere girebilirsin... Elbette benim olduğundan herkesin haberi olması gerek..."

Cadı l Admin Mesaj Sayısı : 110 Kayıt tarihi : 30/04/13

Ne kadar direnirse dirensin David’in istediğini alana kadar pes etmeyeceğini biliyordu. Sevgilisi bu işkenceye duymak istediklerini söyleyene kadar kesintisiz devam edebilirdi fakat kendisinin buna dayanacak gücü yoktu. Bu sebeple daha sonra sinirden çıldıracağını bile bile istediklerini söyledi. Aşık olduğu adamın bunun karşılığında kendisini çözmesi ile derin bir nefes aldı. Kendisini onun kollarında bulduğunda o an için bedeninin ihtiyaçları ile pek düşünmeden erkeğine uyum sağladı. Erkeğini içinde hissettiğinde çığlık attı. Masada elleri onun bedenini keşfedip kendinden geçmiş bir şekilde karşılık verirken zaten baştan çıkmış bedeninin tatmin olması kısa sürmüştü. David’in hareketlerine devam etmesi ile birkaç kez daha zevkin doruklarına ulaşıp sonunda ikisi de tatmin olduğunda yorgunluktan kıpırdayacak hali kalmamıştı. Nefes nefese kendini toparlamaya çalışırken''bende seni seviyorum'' dedi. Sevgilisinin kucağında yatağa taşınırken onun bu sıkı tutumunu düşündü.

Saçlarındaki dokunuşlar rahatlatırken yakışıklı öğretmeninin hal ve hareketlerindeki bu değişimin, kendisini kaybetme korkusunun rebekah’ı tedirgin etmesi normal miydi bilmiyordu ancak ona baktığında tanıdığı adamı görememek canını sıkıyordu. Ashlyn olarak okulda dolandığı sürelerin aralarında problem olacağının bilincinde iç çekerken duyduklarıyla gözlerini gözlerine dikti. Yorgunlukla ''Beni kaybetmekten korktuğunu biliyorum David ve seni az çok anlıyorum ama… sence biraz fazla korumacı davranmıyor musun? '' diye sordu. Gözlerini kapatıp erkeksi kokunun bedenini ele geçirmesine izin verirken ''Ashlyn kimliğimi kullanmak istediğimi sanmıyorum. '' Dedi.

Sevdiği kadının direncini kırıp istediklerini yerine getirdiğine memnun olsa da diğer yandan onu zorladığı için de kendine kızıyordu. Ama bir gerçek vardı, Rebekah'a bir şey olmasını asla kaldıramazdı. Yıllar evvel karısı ve kızının ölümünden sonra Rebakah ile hayat bulmuştu. Onun acısının eski acısından bile fazla olacağını biliyordu. Onu delice bir tutkuyla seviyordu. Aşık olduğu kadının yanında soluklanırken kalbinden geçenleri dile getirirken onun sözleri ile kadınını altına alıp dudaklarını ateşli bir şekilde öpüp saçlarını okşamaya başladı.

"Bu konuda haklısın aşkım ama inan bana daha azını yapamıyorum... Seni kaybedemem..."

Onu tekrar öpmeye başladığında yeniden tahrik olan bedenine engel olamayarak Rebekah ile son derece sert ve tatmin edici bir şekilde sevişti. Onun Ashlyn kimliği ile ilgili sıkıntılarını hatırladığında kısa bir düşüncenin ardından bir çözüm buldu. Kadını ile tanışmış olan insan profesörler bir kaç iksir ile onu unuturlardı. Cadılar ise iksir ile olmasa da onun korkusuna durumu irdelemezler diye düşünüyordu. Sonuçta okulda ondan sadece öğrenciler korkmuyordu. Gözü saate takıldığında artık eve dönmesi gerektiğini düşündü. Zaten odasında çıplak bir vaziyette kadınının yanından ayrılmak istediği yoktu. Her iki bedeni ait oldukları yere malikanesine götürürken aklında hala Rebekah'ın çıplak bedeni vardı. Bu gece sabaha kadar onun bedeninin tadını çıkarmakta kararlıydı.
Rp Sonu

» Profesör Alımları