Zorlu Ortaklar

Aklında yığınla kötü senaryo vardı. Her biri diğerinden daha kötüydü. Dostunu uzun süredir tanıyordu. Yokluğu ise hiçte hayırlı görünmüyordu. Fia'nın üzgün suratını hatırladığında elini yumruk yaptı. Peri kızının üzülmesini istemiyordu, Jared'ın da onunla aynı fikirde olacağını biliyordu. Lanet olsun ki şu an aklına yüzeysel planlar dışında hiç bir şey gelmiyordu. Yapabileceği tek şey Jasper'ın köpeklerini hırpalamak ve Jared hakkında bilgi edinmekti. O anda aklına bir fikir daha geldi. Ortak sevmeyen dostunun ortak olmaya karar verdiği kişiler... Onları isimleri dışında tanımıyordu. Gerçi adlarını önceden bir yerlerde duymuş olsa da yüzlerini bilmiyordu. Şimdilik o ortakları aklının bir köşesine not edip ava başladı. Anya'a söz verdiği gibi her zamankinden daha dikkatli olurken peri kızının varlığını düşünerek gülümsedi. Ona olan aşkı yüzünden Fia'ı daha iyi anlıyordu, aslında Jared'ı bile konu Fia olduğunda neden kontrolsüzce yoldan çıktığını da yeni öğrenmişti. Karşılaştığı ufak bir grubu güzelce benzetip sorguya çekse de istediği bilgiye ulaşamamıştı. Adamların yalan söylemediklerini ise biliyordu. Sonuçta bu işi ilk kez yapmıyordu. Perileri ortadan kaldırdığında ormanın derinliklerine ilerledi. Duyduğu bir kaç çığlık sesi ile fark edilmeden oraya yaklaşırken yalvaran bir peri ve onun başındaki üç adamı gördü. Adamların sorularında ilgisini çeken ilk şey Jared'ın ismi olmuştu. Bunlar sözü geçen ortaklar olabilir mi? diye düşünürken saklandığı yerden çıktı. Her hangi bir tersliğe karşılık kendini koruma altına aldı.

"Sorgunuzu bölmek istemem beyler... Ama sanırım aynı kişiyi arıyoruz, Jared'ı... Sizler onun ortağım dediği periler misiniz?"

Scarlett Demon’u korumak için o kadar çabalamasına rağmen elinden kayıp gitmesine engel olamamıştı. Lanet olsun ki o tehlikedeyken, başına kötü bir şeyler geldiğini hissederken görevini başarabilmek adına hayatta kalmaya çalışmakla o kadar meşguldü ki tam zamanında onun yanında olup koruyamamıştı. Öfke damarlarında bir zehir gibi dolaşırken hayatı, rose ve sihirbazı arasında kalakalmıştı. Rose hamileliğinin son evrelerini yaşadığı için artık daha çok kendisine ihtiyaç duyuyordu. Zor zamanlardı . Doğum oldukça yakın olduğu için kendisini evde yalnız bırakmak istemiyordu ama elinden başka türlüsü de gelmiyordu. Buna mecburdu. Sihirbazını bulmalıydı.

Üstelik jon ve leon’a da göz kulak olunmalıydı. Jared kayıp olduğu için bu iş de kendisine
düşüyordu. Onlardan haber alamadıkları her gün endişeleri daha da artıyordu. İç çekti. Evde güzel eşiyle tatlı bir telaşın içinde olmak yerine dışarıda peri avında sahip oldukları iki sürpriz velede bakıcılık yapıyordu. Henüz hiçbir yere varamamış olmak can sıkıcıydı.

Arkadaşları adına üzülüyordu. Sihirbazlar için endişeli olmasının dışında jasper yüzünden oldukça öfkeliydi de karanlık bütün bedenini ele geçirmiş bir şekilde yeni bir katil grubunu bozguna uğratıp hayatta bıraktıkları adamı sorguya çekerken duydukları sesle yumruğunu sıkıp savaş pozisyonu aldı. Periyi baştan aşağı süzerken ''Tam üstüne bastın. Sende ortağımızın yerini söylemezsen eğer ölecek olan başka bir şanslı perisin muhtemelen
" dedi.

Hava Perisi Mesaj Sayısı : 264 Kayıt tarihi : 22/10/12 Yaş : 33

Elise'in olmadığı bir gün daha geçmişti. Aklını kaybetmenin sınırında sevdiği kadından haber almamanın telaşı içindeydi. Ne olduğu, neler olduğunu bilememek canını yakıyordu. En kötüsü de onun tehlikeli de olduğunu bile hissedememiş ve yardım edememişti. Aklına sürekli kötü şeyler geliyordu. Bedenindeki işaretin rengi hala hayatta olduğunun tek kanıtıydı belki de diğer her şey ise bir muammaydı. Elise gibi Scarlett da ortadan kayıptı. Zaten Elise'in kaybolduğu ilk gün soluğu Jonathan'ın evinde almıştı. Ama Jon da tıpkı kendi gibi bir karamsarlığın pençesinde sevdiği kadından habersizdi. İşin en sinir bozucu kısmı ise Jared'ın da kayıp olmasıydı. Kızları kurtardığı gün onunla tanışmış ve ortak olmuşlardı. Başta pek ısınamamış olsalar da sonradan konuşmaları, Fia'nın ortaya çıkışı... Onun bir şekilde aralarına karışmasını sağlamıştı. Şu an ise ne yaptığının kendi bile farkında değildi. Sürekli olarak Phin ve Jonathanla peri avlıyor ve perileri sorguya çekiyorlardı. Aslında Phin'i bu durumdan Elise'in kayıp olmasına rağmen uzak tutmak isterdi. En çokta doğumu iyice yaklaşmış meleği yüzünden... Onların bebeklerini beklemek gibi harika bir olayın içinde olması gerekirken bu duruma düşmeleri haksızlıktı. Ama şöyle de bir gerçek vardı. Phin, Jonathan ve kendisinin biraz daha mantıklı olmasını sağlayabilecek tek adamdı. Diğer türlü çılgına dönmüş canilerden bir farkları kalmıyordu. Ormandaki yeni duraklarında hırpaladıkları peri grubundan bir kaç adamı sorguya çekerken sorgu sırasında adam elinde kaldığından sıradaki sorguyu Phin'e devretmişti. O belki biraz daha insaflı olabilirdi. İçinde Elise'e bir şey olacak endişesi kontrolünü kaybettiriyordu. Sorgunun ortasında ortaya çıkan peri ise dikkatlerini dağıtmıştı. Adamın konuşması ve Jared'ı aradığını söylemesi ona odaklanmasını sağlamıştı. Öfkesi sınırında adama doğru yumruk atmaya hazır şekilde adım atmak üzereyken Phin'in konuşması ile geri durdu. Ardından kendi kelimeleri devreye girdi.

"Madem Jared'ı tanıyorsun... Nerede o peri konuşmazsan olacakların sonu senin için hiç iyi olmayacak..."

Son birkaç gündür yaptığı tek şey etrafa dehşet saçmaktı. Jonathan levitt hiç daha önce karanlığa bu kadar yakın olmamıştı ancak sevgilisi ortadan kaybolduğundan beri böyleydi. Kalbinin sahibini birkaç gün önce bir görev için evde bırakıp istemeye istemeye peri avına gitmişti döndüğünde ise kapı duvardı. Güzel kadını her zaman olduğu gibi koşarak kollarını atılıp onun dudaklarına ateşli bir öpücük kondurmamıştı. Ev bomboştu. Onu merak edip aradığında telefonuna ulaşamamak canını sıkarken önce ikizini sonra kuzenini aramıştı fakat kuzenine ulaşamamıştı. Stacy ise olanlardan bir haberdi. Çok geçmeden endişeyle evine gelen leon ise dehşete kapılmasını sağlamıştı. Kızlar yoktu. Onları ne kadar arasalar da bir sonuca varamamışlardı. Scarlett’sız aldığı her nefes bir işkenceden farksızken endişe dolu birkaç günün ardından kafayı yeme raddesine gelmişti. Geceleri uyku denilen şeyden mahrumdu. Bir iki saat dinlenebilmek adına kör kütük sarhoş olup sızması gerekiyordu. Endişe onu günden güne tüketirken patlamaya hazır bir bombadan farksız bir haldeydi. Aynı durum leon içinde geçerliydi. İkisinin hala bir parça mantığa sahip olmalarını sağlayan tek kişi ise babalık heyecanını bile doğru düzgün yaşama fırsatı olmayan zavallı phin’di.

Kendilerine yardımcı olacaklarını düşündükleri ortaklarının da ortalarda olmaması daha çok sinirini bozarken yeni bastıkları yerde adamları iyice hırpaladıktan sonra sorgu esnasında leon’un elinde kalan adamdan sonra kendi hiç bu işe karışmamaya gayret ederek kontrolü phin’in almasına izin verdi. Biliyordu ki kendisi devralsa biri daha öbür tarafı boylayacaktı. Sorgu esnasında ortaya çıkan yeni biri ile daha da gerildi. Jared’ı tanıyor olması sonunda istediklerini elde edeceklerini düşündürürken yakasına yapışarak ''Onu nereden tanıyorsun ve söyle nerede. '' Dedi.

Jared'ı arayışı onun sonunda Vulneribus Ormanına getirmişti. Aslında elinde hiç bir ipucu yoktu. Karşısına çıkan her periyi ölümüne sorgulamış ama Jared'ı hiç birinin ağzından duymamıştı. Bu durum gittikçe daha sinir bozucu bir hal alıyordu. Gerçi onu biraz daha Jasper'ın inine yakın bir yerler de aramak en iyisiydi. Zaten bu ormana gelme nedeni de bu değil miydi? Gelen olarak Jared'dan duyduğu her şeyi tahlil ederek bu ormanı bulmuştu. Kısa sürede kulak misafiri odluğu olay ise üç periyi göz hapsine almasını ve ardından aklına gelen şeye dayanarak onlarla konuşma girişimine neden olmuştu. Elbette iyi karşılaşacağını düşünmüş değildi, o yüzden de gardını indirmeden adamların verdiği tepki ve tehditleri dinledi. Perilerden ikisinin deli gibi göründüğünü var saydı. Çünkü öyle görünüyordu, deli den kastı bir şey onları gerçekten çıldırtmış ve sadece bir şeyleri parçalamak istiyorlar gibiydi. İlk konuşan perinin daha makul olacağını düşünerek ona odaklandı.

"Güzel tehditler... Ama durum şu ki bende Jared nerede bilmiyorum. Adım Tegan, sizler Jared'ın anlattığı ortakları olmalısınız... Kurtardığı sihirbazlara yakın olan periler... Her neyse Jared ortalarda yok Fia evimde ağlamakla meşgul belki bende ekibinize katılırsam dostumu daha kolay bulabiliriz... Gerçi bu kayıp olma durumu hiç ona göre değil, Jasper'ın elinde olması en muhtemel olasılık..."

Sözleri bittiğinde bir adım geri çekildi. Perilerin bu durumu sindirmesi gerekecekti. Sonuçta ona inanmamak gibi bir seçenekti vardı, ama o perilerin Jared'ın ortakları olduğuna emindi.

Elise ve Scarlett’ın ortadan kaybolması phin ve rose için üzücüydü. Leon ve jonathan içinse mahvediciydi. Eşi ile kendisi de endişeliydi ve onlara kötü bir şey olacak diye korkuyorlardı ama o iki peri kadar berbat bir durumda değillerdi. Kızların yokluğu resmen onları dağıtmış durumdaydı. Onları az çok anlıyordu sonuçta sevdikleri kadınları kaybetmişlerdi. Bu onlarda engellenmesi imkansız bir öfke,yok etme isteği ve onları yeniden görmek dışında hiçbir şeyi önemsememeye neden olduğu için pimi çekilmiş bir bomba gibiydiler patlamaya yer arıyorlardı.

Sevgili eşi de bunun farkında olduğundan ona onları yalnız bırakmamasını kendisinin idare edebileceğini sayısız kez vurgulamıştı. Phin onları durdurabilecek tek kişi olduğundan görevler haricinde de neredeyse bütün zamanını onlara göz kulak olmakla harcıyordu. Kızları ellerinden alanı eline bir geçirirse onu parçalarına ayırmaktan büyük zevk alacaktı. Karşısındaki sürpriz yumurtadan çıkar gibi bir anda ortaya çıkmış periyi incelerken onun yakasına yapışan jon’u iç çekerek geri çekti. Elini Jon’un omzundan çekmeden''Sakin ol. Eğer aptalca bir şey yaparsa ona istediğini yapmana karışmayacağım " diyerek telkin etti. Duydukları ile gözlerini adının tegan olduğunu öğrendiği periye dikti. Onunla aralarında az bir mesafe kalana kadar yaklaşarak''Sana neden inanalım. Ortağımız jared kayıp. Değer verdiğimiz sihirbazlarda öyle. Bunu jasper’ın yaptığında hem fikiriz. Seni onun göndermediğini ve bizi bir tuzağa çekmediğini nereden bileceğiz? "diye sordu. Dikkatle etrafına bakınırken''Jared’ın fia adında bir sevgilisi olduğunu hakkında biraz araştırma yapan herkes öğrenebilir bu sana inanmak için yeterli değil " dedi.

Hava Perisi Mesaj Sayısı : 264 Kayıt tarihi : 22/10/12 Yaş : 33

Elise... Biricik aşkı... Ondan önceki hayatını neredeyse anımsamıyordu. Sihirbaz, peri bağı ile başlayan şey aralarında bir tutkuya dönüşmüştü. Ona aşıktı. Rose'a önceleri hissettiğini düşündüğü tutkunun bile çok daha fazlasını hissedebileceğini görmüştü. Şimdi ise koca bir boşluğa düşmüştü. Elise'i kaybettiğinden beri sanki asırlar geçmiş gibiydi, asırların acısını içinde hissediyordu ve bu onu her saniye daha fazla karanlığa itiyordu. Araştırmaya başladıklarından beri kaç perinin sorgu adı altında elinde can verdiği bilmiyordu. Sırf bu nedenle son sorguda bir adım geri çekilmişti. Ta ki başka bir peri ortaya çıkana dek... Öfkesine yenik düşeceği sırada Phin'in sesi ile toparlanmaya çalıştı. Phin... Değerli peri kızının eşi... Aklının bir köşesinde Rose da vardı. Doğuma sayılı günleri varken onun değerli eşini yanından almıştı. Ne kadar da iyi bir arkadaştı? Sırf bu düşüncenin ortaya çıkardığı öfke bile yeni perinin nefesini kesmeye yeterdi. Jonathan'ın ise oto kontrolünü kaybettiğini gördüğünde yeni periyi dinledi. Jared'ın başka bir ortağı olduğunu bilmiyorlardı, aslında peri ortakta dememişti. Dost olduklarından bahsediyordu. Ama böyle bir yerde birine güvenmek için iki kere düşünmek gerekiyordu. Aklındaki soruları Phin dile getirirken periye doğru adımlar attı.

"Belki de bize daha fazla şey söylemelisin... Yoksa bu sözlerinle sadece ömrünü bir kaç dakika uzatabilirsin..."

Jonathan bedenini ele geçiren öfke ile birlikte pekte düşünmeden hareket etmeye başlamıştı. Sorgu giderek can sıkıcı bir hal alırken bundan da bir şeyin çıkmayacak olması onu delirtiyordu. Olaya dahil olmamak adına kendisini zorlarken yeni bir problemle karşılaşmışlardı. Ortaya çıkan bir başka perinin sarf ettiği sözler onların sorgusunu bölüp dikkatlerini dağıtırken kendine hakim olmaya çalışmayarak sabırsızlıkla onun yakasına yapışıp sorusunu yöneltti. İçinde yakıp yok etmeye olan arzusu ile harekete geçmek üzereyken phin’in araya girmesi ile durdu. Duydukları ile birkaç derin nefes alıp geri plana çekilirken konuşmaları dinlemeye başladı.

Scarlett olmadan aldığı her nefesin bir işkenceden farksız olduğu gerçeği ile kalbi paramparça bir halde ayakta kalmaya çalışıp onu bulmaya odaklanırken çaresizlik denen o lanet duyguyu bastırmayı deniyordu.

Sessizliğini koruyup olayları izlerken hayatında o ana kadar hayatında yaptığı en zor şeyi yapıyor ve tepkisizce duruyordu. Ortalığı yıkıp yakmak, her şeyi yok edip sevdiği kadına kavuşmayı isterken hiçbir şey yapmadan durmak berbattı. Gözlerindeki hüznü gizlemeyi deneyerek ''Konuşmaya başlasan iyi edersin '' dedi.

Ormanda karşılaştığı bu perilerle bir hayli zaman kaybedecek gibiydi. Halbuki birazcık mantıklı düşünseler aynı tarafta olduklarını görebileceklerdi. Onların bildiklerini öğrenip, kendi bildiklerini de ortaya döktüğünde belki bir çıkar yol bulup dostuna daha kolay ulaşabilirdi. Ama perilerin anlayamadığı hiddeti yüzünden olacak tek şey laf dalaşı gibi görünüyordu. Hatta yakasına yapışan eleman ile kendini zor tutan peri yanlarında biraz daha insana benzeyen kişi olmasa kavgayı fiziksel savaşa dönüştürebilirdi. Aslında işe yarayacaklarını düşünmese oradan bile hemen giderdi. Aklı başında olana odaklanarak yeniden konuşmayı denedi.

"Beni dinleyin çok bilmiş, öldürmeye hevesli pericikler... Öncelikle Jared, onca düşmanı varken Fia'nın özellikle sevgilisi olduğunun bilinmemesi için bir ton önlem aldı. Bilen kişileri de öldürdü. O yüzden birazcık araştırma ile Fia'a ulaşamam imkansız olurdu... Fia'ı biliyorum çünkü Jared benim dostum tıpkı sizlerle ortak olduğunu biliyor olmam gibi..."

Derin bir nefes aldı perilere Jared ile dost olduğunu daha nasıl kanıtlayabilirdi bilmiyordu. Belki biraz olsun amcasından ve onlarla neden ortak olduğunu anlatırsa durum değişebilirdi. Gerçi durum ne kadar değişebilirdi onu da bilmiyordu.

"Şimdi lak lak etmeyi bir kenara bırakıp dostumu aramaya başlayabilir miyiz? Büyük ihtimalle onu kaybolmadan önce on gören kişiler sizlersiniz... Çünkü Fia sizinle beraber peri avında olduğundan bahsetmişti. "

Lafını bitirmişti ki kalabalık bir peri grubu etraflarını çevirmişti. Perilerin bakışlarındaki robotik ifade onların Jasper'ın kuklaları olduğunu gösterirken bir peri savaşı başlamıştı. Adamların öz güvenleri nedeniyle başlarının çaresine bakabileceklerini düşünürken üzerine yürüyen bir kaç kendini bilmez periye baktı. Onlarla savaş zor olsa da imkansız değildi. Jared ile öyle çok antrenman yapmıştı ki perilerin adeta bir sonraki hamlelerini öngörür olmuştu. Bu yüzden önüne çıkan her perinin seri bir hareketle başlarını gövdelerinden ayırıyordu.

Phin olanlardan o kadar bunalmıştı ki ,bir sonuca varamamaktan, yerinde saymaktan, kızlar ve leon ile jon için endişelenmekten bu yüzden periye güvenmeden önce onu denemeye karar vererek fia’dan bahsetmişti. O peri kızının ne kadar kolay bulunabildiği bir yalandan başka bir şey değildi. Ekipteki herkes sevdiği kadınları gizlemek için bir dolu önlem almıştı. Jared’da onlardan farklı değildi ama jasper’ın perileri bunu bilemezdi. Gözlerini onun gözlerine dikip her ihtimale karşı önlem almış bir şekilde sakince cevabını bekliyordu. Duydukları ile kısa süre sessiz kaldıktan sonra derin bir nefes aldı. Tamam anlaşılan o gerçekten de jared’ın dostuydu ama onu nerede bulacağı konusunda pek bir fikri yok gibiydi.

Önündeki durumu değerlendirirken sakin bir sesle''Sana inandığımıza göre evet iş konuşabiliriz. Jared en son bizle avlanıyordu ama… "diye konuşmaya başlamışken durmak zorunda kaldı. Etraflarını saran perilerle iç çekerek önüne çıkan birkaç periyi öldürdü. Leon ve jon’a''Sorgulamak için bir iki tanesini sağ bırakın. Geri kalanına istediğinizi yapabilirsiniz " dedikten sonra tegan’ı kolundan tutarak''Onlar sadece ortaklarını değil jared ile birlikte aşık oldukları kadınları kaybettiler bırak bu işi onlar halletsin. " diyerek olay yerinden biraz uzaklaştırdı ve iki ortağının iyi olduklarından emin olmak adına onları dikkatle izlerken adama''avlanma bittikten sonra hepimiz kalbimizin sahiplerinin yanına döndük ertesi günü araştırma yapma işini jared üstlendi. Bu onu son görüşümüzdü. Kızlar ise jared'la aynı gün ortadan kayboldu " Dedi.

Hava Perisi Mesaj Sayısı : 264 Kayıt tarihi : 22/10/12 Yaş : 33

İçinde bitmez bilmez öfkesi öldürdüğü onca periye rağmen olduğu gibi duruyordu. Elise'e duyduğu sonsuz özlem onu tüketiyor, mahvediyor ve karanlıkla bütünleşmesini sağlıyordu. Önceleri de içinde karanlık olduğunu biliyordu. Zaten tarafsız olmasının bir nedeni de buydu. Her iki tarafla da zamanında çalışmıştı. Şimdi ise iyi tarafta olmasına rağmen karanlık tüm hücrelerini esir almış, sadece yok etme dürtüsü ile kalakalmıştı. Yeni peri canını daha çok sıkarken Phin'in konuşmaları ile zar zor hareketsiz kalmıştı. Phin'in kelimelerinde vurguladığı şeyi fark ettiğin de yeni periye daha fazla odaklanır olmuştu. Bu testten geçebilirse yaşayacaktı. Diğer türlü onu elinden hiç kimse alamazdı. Tegan'ın kelimeleri ise gerçeği söylediğini gösterirken etrafını saran perilerle şeytani bir ifade yüzünde belirdi. Tek hamlede bir periyi öldürdükten sonra Phin'in sözlerini duydu. Yeni hedefini öldürürken perilerin sayısına baktı. Yeterince varlardı o yüzden uzun bir süre bir periyi yaşatmasına gerek yoktu. Jonathan'ın da aynı şekilde yanında savaştığını görürken elde kalan son periye canı sıkkın bir şekilde bakarak nefes almasını zorlaştırdığı periyi Tegan ve Phin'in ayağının dibine fırlattı.

"Alın bakalım... Olur da ötmez ise onu öldürme işi benimdir. "

Jon bedenini yakıp kavuran bir ateşle yerinde zor dururken konuşmak yerine savaşmak istediği için karşısındaki perinin bir yanlış yapmasını bekliyordu. Phin ancak o zaman ona karışmayacağını söylemişti ve o bunun olması için can atıyordu. Scarlett’sız geçirdiği her dakika nefes aldığı her seferinde canı kelimelerle anlatılamayacak kadar çok yanıyordu. Bu birilerinin de acı çekmesini istemesine neden oluyordu. Ona işkenceymiş gibi gelen dakikaların içinde perinin jared’ın dostu olduğu ortaya çıkarken yaşadığı hayal kırıklığı etraflarını saran perilerle geri de kalırken sinsice gülümsedi. Anlaşılan ortalık karışacaktı. Tam da çıldırtıcı sakinlik hakim olmuşken etrafa katillerin saldırısına uğramışlardı. Ne üzücü… Hiç düşünmeden önündeki ilk periyi havasızlıktan öldürürken ikincisinin tek hamlede kalbine bıçak saplayarak son nefesini vermesini sağladı. Kavgayı başlatan taraf olmaları jasper’ın perilerini daha da sinirlendirirken ölümcül bir gülümseme belirdi yüzünde derin bir nefesle muhteşem kan kokusunu ciğerlerine doldururken karanlığın onu sarıp sarmalamasına izin verdi.

Bir sürü katile karşı iki kişi gayet adil bir savaştı. Ortalık durulduğunda yerde katil peri cesetleri doluydu. Sadece leon ve jon ayaktaydı. Leon’un Phin’in ayaklarının dibine attığı peri ve nefessizlikle yerde yaralı bir şekilde jon’un önünde kıvranan dışında jasper’ın bütün perileri ölmüştü. Phin’in üzerine sabitlenen bakışları ile omuz silkerek''Hala yaşıyor sadece nefes alamıyor bırakalım bir süre ölümle yüzleşmenin tadını çıkarsın'' dedi. Ortağının kati tavrıyla iç çekerek onun nefes alması için havayı serbest bırakıp''Sorgusunun işkence kısımlarını üstleneyim en azından'' diye öneride bulundu.

Fia ile ilgili söylediklerinde amacını biraz olsun anlamış olsa da duymak istediklerini dile getirdi. Bir an önce anlaşmaları gerekiyordu. Yeterince vakit kaybetmişlerdi. Cevabının perileri memnun etmesi üzerine tam konuşacakları sırada peri ordusu yanlarında bitmişti. Bir bu eksikti diye burnundan solurken bir kaç periyi hemen yok etti. Kolunda hissettiği temasla perinin konuşmasını duyduğunda kendisi agresif iki perinin yerine koydu. Şu an Anya kayıp olsa her halde aklını kaybederdi. Anlayışlı bir şekilde başını salladıktan sonra hızlı düşünmeye çalıştı. Sevdiği kadınlar kayıtı, sihirbazlar... Jasper... Parçaları birleştirmeye yavaş yavaş başlıyordu, bulduğu sonuç ise hiç hoşuna gitmedi. Onca zamanın ardından Jared amcasının eline düşmüştü. Onun ne tür işkencelere maruz kaldığını ya da aklı ile nasıl oynandığını tanrı bilirdi. Ayaklarının dibine atılan perinin ardından aşık oldukları kadınlarını kaybetmiş olan iki periye baktı. Ama sonrasında aklı başında olana odaklanmaya karar verdi.

"Anlıyorum... Jared şu an nerede bilmiyorum ama artık nerede olduğu konusunda eminim... Kaybolan kızlar Jasper'ın istediği sihirbazlar olmaları ve Jared da kayıp olduğuna göre, Jasper bir şekilde hepsini ele geçirecek bir şey bulmuş olmalı... Bu haberi Fia'a nasıl vereceğim bilmiyorum... Ama şu sorgu işi bittikten sonra bence toplanmalıyız bende Jared'ın önceden bana anlattıklarını size anlatırım belki onları bulabiliriz..."

Tegan denen periye güvendikten sonra olanları ona anlatmaya bir çıkar yol bulmaya çalışmayı düşündüğü esnada etraflarını saran perilerle iç çekti. Hiç vazgeçmiyorlardı değil mi? Ve hiç vazgeçmeyeceklerdi. Onlar jasper kıngswell’ın harika ordusuydu. Katiller kralının istediklerini yapana kadar işin peşini bırakmazlardı. Baş belaları diye düşünürken savaşa dahil olan tegan’ı durdurdu. Phin de olaya dahil olmak istese de ortada göz ardı edilemeyecek bir durum vardı. Leon ile jon acı çekiyordu. Bir şekilde içindeki öfkeyi dışa kusup rahatlamalıydılar bunun için de perileri kullanabilirlerdi. Ortaklarını korumak adına dikkatle onları izlerken olanları anlatmıştı. Savaş bittiğinde ayaklarının dibine atılan periye bakarak '' Güven bana dostum hayatta kaldığına pişman olacaksın" derken leon’a bakarak omuz silkip'' Olur. Eğer konuşmazsa istediğin gibi öldürebilirsin. Benim tercihim onu ölmek için yalvartacak duruma getirmek" derken jon’un yanındaki adamı fark edip ortağına ters bir bakış attı. Uyarır bir tonda'' Jon" dedi. Duydukları ile iç çekerek'' Onu sorgulamalıyım" diye belirtti. Perinin bırakmasından sonra söyledikleri ile gözlerini kapayıp açtı. Sakince'' Bunu düşünürüm" dedikten sonra periye döndü.

Tahmini kan donduran cinstendi. Dişlerini sıkarak'' Kızları ve jared’ı bulacağız. Belki diye bir şey söz konusu bile değil" dedi kesin bir sesle… Kontrolden çıktığını fark edip toparlanarak'' Sen fia’ya olanları anlat bizde o ara bunları sorgulayalım. İki saat sonra lenoirde buluşuruz. Gelirken fia’yı yanına al o malikaneye nasıl gidileceğini biliyor." Dedi. Ortaklarına bir baş hareketi ile adamları almasını ima ettikten sonra bir büyüyle hepsi olması gerektiği yere gitti.

Rp Sonu

» Yeni ortaklar