Kayıp Aşk

Su Perisi Mesaj Sayısı : 164 Kayıt tarihi : 10/02/13 Yaş : 36 Lakap : Jared

Jared etrafındaki bütün periler teker teker ölürken kaçmayı aklının ucundan bile geçirmiyordu. Ona göre geri çekilme diye bir şey yoktu ya ölecekti ya da görevi bitirecekti. Başka türlüsü ona göre değildi. Perinin onun her bir hamlesini sanki önceden biliyormuş gibi önlem alması onun dezavantajı olsa da pes etmemişti. Bu savaş öyle ya da böyle bitecekti ve bittiğinde biri ölmüş olacaktı. Gözlerini perinin gözlerine dikip burnundan solur bir tavırla sinirini bozan peri kızı hakkındaki söylediklerini dile getirdiğinde adamın yüzünde gördüğü ifadeden ikisinin arasında bir şey olduğunu düşündü. Galiba damarına basacak noktasını buldum diye düşünürken sihirbazların çığlıkları dikkatini dağıtmıştı. Kendini toparlayıp saldırdığında aldığı darbeyle sendeledi. Bu öfkesine öfke katarken ayağa kalkmayı başardığı esnada kulaklarına ulaşan sözlerle kalakaldı. Görüşü bulanıklaşırken karşısındaki periye lanetler savurdu ve saniyeler içinde kendini kaybetti.

Gözlerini aralamayı başardığında hissettiği acıyla çığlık attı. O kahrolası büyüyü duyduğundan bu yana ne kadar zaman geçmişti bilmiyordu ama şuan lanet bir zindandaydı. Hareket etmeye çalıştığında zincirlendiğini fark edip sinirle dişlerini sıktı. O adi periye bildiği bütün küfürleri sıralarken birkaç büyü denedi başaramayınca daha da çıldırdı. Öfkeden burnundan soluğu anda birinin varlığını hissetti. Gelenin kim olduğunu gördüğünde kızı baştan aşağı süzdü. Peri kızının kendisine olan bakışları tuhaf gelirken soğuk bir sesle '' Bunu yaptığınıza pişman olacaksınız'' dedi.

Savaş esnasından sevdiği adamı Tegan'a bırakırken ona olan güveni tamdı. Yine de canını acıtacağı gerçeği canını sıkmıyor değildi. Ama yine de yapabilecekleri ne vardı ki? Jared tamamen katil formuna dönüşmüştü, aşık kalbi olmadan ruhu da çürümüştü. Bunu da dostunun hamile sevgilisine sarkarak göstermişti. Günlerin endişesini, Jared'ın amcasına duyduğu öfkeyi, hissettiği acıyı elinin altındaki perilerden çıkardı. Kavga sürerken üzerindeki siyah kıyafet kanın kızılına boyandı. Sihirbazların çığlığı herkes gibi onuda etkilerken saniyeler içinde Jared'ı hareketsiz yerde gördüğünde endişe ile yanına koştu. Şu an tam olarak aşık olduğu adam olmayabilirdi, hatta dünyadaki en aşağılık pislik olabilirdi ama yine de ona olan sevgisi gerçekti. Özlemi ise katlanamayacağı düzeye gelirken Tegan'ın sözleri onu biraz olsun yatıştırdı. Kötü bir şeyi yoktu sadece baygındı. Kendini malikane de bulduğunda gözleri sevdiği adamı aradı. Yokluğunu soracakken Tegan'ın sözleri ile başını salladı. Kıyafetlerden kurtulması ve kan kokusundan arınması iyi olacaktı. Periye teşekkür ettikten sonra doğruca odasına girip üzerindeki her şeyi çıkardı ve suyun altına girdi. Bacaklarının etrafında biriken kızıl renk giderek kaybolurken duş jeli ile bedenini lifle sildi, saçları ile de ilgilendiğinde banyodan ayrıldı. Dolabı karıştırırken içinde garip bir heyecan vardı. Aşık olduğu adamın onu hatırlamayacağı gerçekti ama kendini hatırlatmak için bir şeyler yapabilirdi. Eline beyaz bir elbise geçse de siyah bir şey giymeye karar verdi. Mini elbiseyi üzerine giydikten sonra kapısı çalındığında Tegan ile kısaca konuştu. Ona yaptığı her büyüyü öğrenirken canı sıkılsa da karşı çıkamadı. Eğer kaçarsa evdeki herkesi öldürmeye çalışacağını çok iyi biliyordu. Hatta hamile olduğuna bile aldırmadan Anya'a bile saldırırdı. Bu yüzden evin sahibi olan perinin yaptığı hiç bir şeye sesini çıkarmadı.

"İyi ki varsın Tegan, tekrar teşekkür ederim..."

Peri ayrıldıktan sonra hızlı adımlarla zindana gitti. Zincire vurulmuş sevdiği adamın görüntüsü hiç hoşuna gitmese de yapabileceği bir şey yoktu. Ona duyduğu ihtiyaç hat safhaya ulaşırken bu durum bakışlarına yansıdı. Ona her adımda biraz daha yaklaşırken tehdidi ile derin bir nefes alarak yanağına dokundu. Gözünden istemsiz olarak akan bir damla yaşın ardından yüzünü yüzüne yaklaştırdı, tek bir kelime bile etmeden dudaklarını öptü. Özlem yüklü öpücüğü sürerken Tegan'în yırttığı gömlek yüzünden açıkta kalan göğsünde parmaklarını dolaştırırken kokusunu derin bir nefesle içine çekti. Öpücük sonlandığında ondan bir kaç santim uzaklaşsa da dudakları hala onu öpebileceği bir mesafedeyken yanaklarını sevmeye devam etti. Gözlerini, gözlerinden ayırmıyordu.

"Beni hatırlamadığını biliyorum Jared... Seni çok özledim..."

Su Perisi Mesaj Sayısı : 164 Kayıt tarihi : 10/02/13 Yaş : 36 Lakap : Jared

Gözlerini açtığından beri aldığı her nefes canını yakarken öksürdü. Bedeninde korkunç bir ağrı vardı. Kalbinin olduğu bölge ise resmen kavruluyordu. Savaş esnasında bulanıklaşan zihnindeki sis perdesi yavaş yavaş kalkarken hatırladığı her bir detay kanın beynine sıçramasını sağlamıştı. Lanet peri nasıl olmuştu da onu gafil avlayabilmişti? Daha da önemlisi neden hala hayattaydı? Ona meydan okumuştu ve jared peri ile ölümüne bir savaş konusunda anlaşmıştı ancak hala nefes alabiliyordu. Derin bir nefes alıp olayı anlayamamanın sinirini kafasını yattığı masaya çarpabildiği kadar sert çarparak kendinden çıkardığı esnada savaş alanında dikkatini çeken kızı fark etti. Öfkesini dile getiren birkaç şey söyledikten sonra onun gözlerinin dolmasını tuhaf karşılamıştı. Ne yani sözleri onu kırmış mıydı? Savaş alanında onca perinin canına okuyacak kapasitede biri bir söze mi yıkılıyordu? Bu saçmalık değil de neydi. Kızı anlamaya çalışır şekilde ona bakarken yanağında hissettiği dokunuşla nefes alamadı. Bedeni garip bir hisle kasılırken kaşlarını çatıp peri kızına baktı. Ona tam olarak ne yapıyordu büyü mü? Niyeti işkence etmek miydi? Sorular beyninde yankılanırken dudaklarına kapanan dudaklar donmasını sağladı.

Öpülüyordu. Savaşta ona karşı olan kız tarafından hem de… İlk şaşkınlığını atlattığında algıladığı tat hoşuna gittiği için kıza karşılık verdi. Tadı kısa sürede onu esir ederken baş döndüren kokusu garip bir şekilde tanıdık geldi ama kızla karşılaşmadığını biliyordu. Eğer öyle olsaydı onunki gibi harika bir tadı unutmazdı. Bedeninde gezen eller tahrik ederken kızın geri çekilip söyledikleri ile kafası karışmış bir şekilde bakarak ‘Tadın enfes… Ayrıca evet seni hatırlamıyorum çünkü daha önce hiç karşılaşmadık güzelim. ‘ dedi.

Savaşın izlerin banyoda üzerinden atarken ağlamaya başladı. Mutlu olmalıydı, biliyordu. Çünkü Jared, bulunmuştu. Hatta onu göreceği an giderek yaklaşıyordu. Ama onun aşkını hatırlamayan bakışlarına nasıl katlanacaktı bilmiyordu. Tüm bunları bir kenara bırakıp hazırlanırken eline aldığı oldukça mini elbiseyi üzerine geçirdi. Ona kendini hatırlatması gerekiyordu. Bunun içinde belki bedeni en büyük silah olacaktı. Zindana gittiğinde Jared ile göz göze gelirken derin bir nefes aldı. Onun tehdidini görmezden gelerek deli gibi özlediği dudakları öpmeye başladı. Onun verdiği karşılık öpücüğün içinde kendini kaybetmesini sağlarken elleri çıplak teninde gezindi. Göğsüne dokunurken bu sıcaklığı ne kadar özlediğini fark ederek kendini geri çekti. Onun söylediği ilk cümle ile gülümsedi. Tadını hatırlamasa da beğendiğini belirtmesi iyi bir şeydi. Sonuçta onu tutsak alanlardan biri olarak iğrenç olduğunu da söyleyebilirdi. Sonraki sözleri ile derin bir nefes alarak alt dudağını ısırdı.

"İşin aslı, Jared... Beni sadece hatırlamıyorsun, ben ise seninle ilgili her şeyi biliyor ve hatırlıyorum. Seninde hatırlamanı sağlayacak bir kaç yol bulabilirim, diye düşünüyorum..."

Onun bedenini bir süre süzdükten sonra içindeki tutkulu kadını serbest bıraktı. Onun teninde özlem gidermeye ihtiyacı vardı. Sevdiği adam onu hatırlamıyor olsa da ona sahip olmak istiyordu. Ondan sonra kelimeler konuşabilirdi ama şu an teni ile onunla konuşmak istiyordu. Üzerindeki mini elbisenin eteğini biraz daha yukarı kaldırıp tezgaha çıkarak, Jared'ın erkekliğinin üzerine oturdu. Yüzleri birbirine yaklaşırken kokusunu içine çekti.

"Belki de işe önce seni ne kadar özlediğimi anlatarak başlamalıyım, ama kelimelerle değil..."

Sevdiği adamın dudaklarına kapandığında yırtık gömleğin kalan parçalarını da yırtıp yere atarken öpücüğünü derinleştirdi. Eli çıplak bedeninde gezinirken kalçasını yavaşça hareket ettirmeye başladı. Alt dudağını hafifçe ısırıp emdikten sonra öpücüklerini çenesine doğru kaydırdı. Boynunu öpücüklere boğup, kulak memesini emerken yeniden yön değiştirerek göğsüne ilerledi. Çıplak göğsünün her bir santimi öpücüklere boğarken kısa süre sonra sadece dilini özlediği bedende dolaştırmaya başladı.

Su Perisi Mesaj Sayısı : 164 Kayıt tarihi : 10/02/13 Yaş : 36 Lakap : Jared

Gözlerini araladığından beri neden hala nefes aldığını sorgulasa da bir cevap bulamamıştı. Sinirle kafasını masaya çarparken gördüğü kızla olayı çözdüğünü düşündü. Belli ki amcasına ulaşmak için işkence edeceklerdi. Bu düşünceler eşliğinde birkaç tehdit savurduktan sonra kızın yanına yaklaşıp onunla ilgilenmeye başlaması ile allak bullak oldu. Kızın art niyetsiz dokunuşları garip gelirken dudaklarındaki dudaklarla fikri başka yerlere kaydı. Ona tutkuyla karşılık verirken bedenindeki dokunuşlarla tahrik olmaya başlamıştı. Tatlı peri kızının geriye çekilip söylediklerini düşündü. Buna bir anlam veremeyerek birkaç şey söyledikten sonra duydukları ile derin bir nefes alıp kendini hatırlamaya zorladı. Ancak bir şey çıkmadı. Onun tek gecelik eğlenceler listesinde olduğunu sanmıyordu. Olsaydı bunu hatırlardı.

Kızın sözleri ile düşünceleri daha da derine daldı. Onu hatırlamıyor muydu gerçekten? Bu olabilir miydi? Sanmıyordu. Ama kız onda diğer kadınların beceremediği bir his uyandırıyordu. Gözlerini onun üzerinden alamazken merakla ‘Neymiş o? ‘ diye sordu. Kızın zaten mini olan elbisesini daha da yukarı kaldırması ile tahrik olmuş bir şekilde tatlı peri kızının bedenini süzdü. Üzerine oturması bedeninin alev almasını sağlarken duydukları ile çapkınca gülümseyerek ‘hım denediğini görmek isterim güzelim ‘ dedi. Dudaklarına kapanan dudakları açlıkla sömürürken bedenindeki dokunuşlar ve öpücükler baştan çıkmasını sağladı. Jared’da kızın tenini okşamak onun tadını çıkarmak istiyordu ama lanet olsun ki bu masaya zincirliydi. Göğsündeki öpücüklerle inlerken teninde kızın dilini hissettiğinde kendini daha da kaybetti. İnlemeleri arasında zorlukla ‘Güzelim bende sana dokunmak istiyorum ‘ dedi.

Jared'ın dudaklarına kapandığı kısacık anda onun Jasper'ın kölesi olan değilde, sevdiği adam olduğunu düşünmüştü. Yine de gözlerine bakmak onun değişen Jared olduğunu anlamasını hemen sağlıyordu. Onun bir çok halini görmüştü. Katil, öfkeli, aşık... Şimdi ise aşksız bir ölüm makinesinden başka bir şey değildi. Onun bir an önce kendini hatırlamasını istediği için bir kaç şey düşündü. İçindeki özlem duygusu, arzulu kadınla iş birliği yaptığında tenlerinin uyumunu devreye sokmaya karar verdi. Planını yatakta bağlı duran erkeğe söylediğinde onun sadece bedenine odaklı yiyecek gibi bakan gözlerini görmezden gelmeye çalışırken meraklı sorusuna gülümsedi. Bu iyi bir şeydi, ilgili olması...

Eteğini kıvırıp onun üzerine çıktığında bedeninin özlediği sıcaklık, içini ısıttı. Ayrı kaldıkları zaman boyunca bu sıcaklığı özlemişti, dudaklarının tatmakta olduğu bedeni, kısacası onu... Dudaklarını öpmeye başladığında aldığı karşılıkla işleri biraz daha ilerletmeye karar verdiğinde göğsünü öperken pantolonuna yöneldi. Kadınlığına değen sertlik ne kadar tahrik olduğunu gösterse de onu önce pantolonun üzerinden okşadı. Bunu yaparken de göbeğine doğru öpücüklerini ilerletti. Pantolonun bel kısmına geldiğinde düğmeyi çözüp, fermuarı yavaşça aşağı indirdi. Elinin arasına aldığı sertliğini de bir süre öpücüklere boğup, yavaşça emdi. Onun bedenini arzu ile titretirken kendi bedeni de dokunulmak için çıldırmaya başlamıştı. Bacaklarının arasının ıslandığını hissederken doğruldu. Tüm bu hareketlerinin arasında onunda bedenine dokunmak istediğini duymuştu. Bu hoşuna giderken Tegan'ın kalbinin üzerine dövme yaptığı yerde parmaklarını dolaştırdı. Onu çözse bile ona güçlerini ne geri verebilirdi ne de onu buradan çıkartabilirdi. Onun üzerine doğru uzanıp boynunu öperken mırıldandı.

"Aslında bende bana dokunmanı istiyorum, sevgilim..."

Saniyeler içinde bir büyü zincirlerinin kırılmasını sağladı.

Su Perisi Mesaj Sayısı : 164 Kayıt tarihi : 10/02/13 Yaş : 36 Lakap : Jared

Hayatında şimdiye kadar pek çok kadın olmuştu ama hiçbiri şuan üzerinde oturan güzellik kadar etkilemeyi başaramamıştı. Kızın varlığı bile onun ilgisini uyandırmaya yetiyordu. O tatlı kokusu içine işleyip beyin hücrelerinin tam kapasite başka yerlere çalışmasını sağlarken onda diğerlerinden farklı neyin olduğunu çözmeye çalıştı. Neden ona karşı bütün duyuları açıktı ve her yaptığı hareket olması gerekenden daha fazla etki yaratıyordu? Derin bir nefes alıp kızın sözlerini düşünürken dudaklarına kapanan dudaklara karşılık vermeye başladı. Tadı kesinlikle enfesti. Tatlıydı. Hiç kimsenin olmayı başaramayacağı kadar tatlı ama güzel… Öpücük derinleşirken kızın teninde dolaşan elleri ile sertliği zonklamaya başlamıştı. Bedenini kondurulan öpücükle dudaklarında boğuk bir iniltinin dökülmesini sağlarken gözlerini kapadı. Onun erkekliği ile yakından ilgilenmesi ile inlemeleri hırlamalara dönüşürken kıza dokunmak istediğini söyledi. Bunun olmayacağını düşünse de istediğini dile getirmişti. Peri kızının üzerinde doğrulmasıyla dişlerini sıkıp derin bir nefes aldı. Gelecek olumsuz cevabı beklerken kızın sözleri şok etmişti.

Şaşkınlığından zincirlerin çözülmesi ile kurtulurken aklında milyonlarca fikir oluşmasına rağmen o an sadece kıza odaklandı. Bütün o kaçma planları ile daha sonra ilgilenecekti. Şimdi önceliği üzerinde duran güzellikti. Onu tek hamlede belinden yakalayıp altına aldı. Dudaklarına kapanıp üzerindeki elbiseyi parçalara ayırdı. Bir süre o tatlı dudakları sömürdükten sonra yavaşça önce boynuna ardından dolgun göğüslerine ilerlerken kızın bedeninin her bir santimetresini elleri ile keşfediyordu. Göğüslerinin ucunu dişleyip emerken bir eliyle onun kadınlığını örten çamaşırı kenara itti ve onu okşamaya başladı.

Kendisi için ıslanması harika hissettirirken Öpücükleri vücudunda geziniyordu. Zorlukla kendini kızdan ayırıp ‘Tadın baş döndürücü güzelim‘ dedikten sonra işine devam edip mahrem yerine kadar indi. Sonrasında onu öpüp emerek kızı çıldırtmaya başladı. Diğer yandan elleri de boş durmuyordu. Bir eli göğsünü okşarken diğer elinin parmakları kadınlığının derinliklerini okşuyordu. Kızın sınıra geldiğini hissettiğinde geri çekilip üzerinde yarıya kadar inmiş pantalondan tamamen kurtulup kızın bacakları arasında yerini aldı. Bir süre sadece ona sürtünerek işkence ettikten sonra hızlı ve sert bir şekilde seksi güzelliğin içine girdi. Gözlerini kızın gözlerine dikerek ‘Çok tatlısın‘ dedikten sonra dudaklarına kapanıp hareket etmeye başladı.

Gözleri kapalı bir şekilde Jared'ı öpmek gerçeklikten uzaklaşmasını sağlamıştı. Ne diyebilirdi ki? Buna gerçekten ihtiyacı vardı. Bir yabancıya bakar gibi bakışlarını görmek istemiyordu. Özlediği tadın baş döndüren aroması sayesinde erkeğini sınıra getirmiş kendisi de onun kadar baştan çıkmıştı. Bedeni dokunulmak için kıvranırken onunda aynı şeyi istediğini bilmenin mutluluğu ile zincirlerini kırdı. Bu durum aslında tehlikeliydi. Jared, her ne kadar baştan çıkmış olsa da kaçmayı seçebilirdi. Kaçamayacağını ise Tegan'ın yaptığı büyüler sayesinde çok iyi biliyordu. Belinden kavranıp kendini Jared'ın altında bulduğunda bakışlarında gördüğü tutku nefesini kesti. Evet onu hala hatırlamıyordu ama tutkusu gerçekti. Şu an ise onu arzuladığı kadar erkeği de onu arzuluyordu. Bunun verdiği mutluluğu günlerce ağladığı hüznünün yerine koyarken dudaklarına kapanan dudaklara ateşli bir şekilde karşılık verdi.

Elleri Jared'ın sırtını okşarken tırnaklarını tenine batırıp onu kendine daha da fazla çekti. Öpücükleri adeta bedenini talan ederken inlemeye başladı. Göğüslerindeki dişleme çığlık atmasına neden olurken oda erkeğin saçını kavrayıp sertçe çekti. Acı ve zevki aynı anda iki bedende yaşarken kadınlığındaki ilgi zirveye hızla yaklaşmasına neden oldu. Islanmış bir halde kıvranmaya başlamıştı. Çığlıklarının arasında nefes nefese sadece tek bir cümle kurabilirdi. "Seni içimde istiyorum..." Jared yerini aldığında içine gireceğini düşünerek rahatlasa da sürtünmesi ile kıvranmaya devam etti. Erkeğin yanaklarını elleri arasına alıp tekrar etti. "Lütfen aşkım, seni istiyorum." Onu içinde hissettiği anda basınçla çığlık attı. Ardından kalçalarını ona uydurarak hareketlerine uyum sağladı. Sırtına sertçe geçirdiği tırnaklarıyla delice inliyor ve onun gözlerinin içine bakıyordu. "Sende harikasın sevgilim... Seni özledim, çok özledim..." Ardından tatminlik bedenini ele geçirdi. Jared'ın hala tatmin olmadığını bildiğinden yorgun bedenine inat yerlerini değiştirip erkeği altına aldı. Omuzlarını sertçe kavrayıp yukarı aşağı hareket ederken onun inleme seslerinin tadını çıkarmaya başladı.

Su Perisi Mesaj Sayısı : 164 Kayıt tarihi : 10/02/13 Yaş : 36 Lakap : Jared

Onu hatırladığını iddia eden kızı daha önce asla ama asla görmediğinden emin olsa da beğendiği tadın ve enfes bedeninin sonuna kadar keyfini çıkarmaya karalıydı. Hoş bir yanı hala çekip gitmesi gerektiğini bağırıyordu. Jared ise onu dinlememekte ısrarcıydı. Kızın teni, tadı, kokusu her şeyi onu büyülemişti ve kıza sahip olmadan buradan çıkıp gitmek istemiyordu. Kendini onun teninde kaybederken bir an olsun pişmanlık duymamıştı. Elleri o harika tende gezinirken içine girmek için acele etmedi. Olabildiğince ikisine de zevk vermeye çalışıyordu.

Güzelliğin sözlerinden sonra dayanamayıp kendisini kızın içine ittiğinde aldığı haz bambaşkaydı. Bir süre hareketsizce anın tadını çıkardıktan sonra hareket etmeye başlamıştı. Neler hissettirdiği konusunda birkaç cümle kurduktan sonra kızın sözleri saniyelik donmasını sağladı. Kendine gelmeyi başardığında güzelliği sabırla sınıra taşıdı. O doyuma ulaştığında kendisi bunun kıyısına bile yaklaşmıştı. Aklını başından almayı başaran güzellik yerlerini değiştirdiğinde kalçalarını kavrayıp yoğurarak onun hareket etmesine yardım etti. Sonunda tatmin olup rahatladığında nefes nefese bir halde göğsüne yatan kıza sarıldı. Bunu bir nedeni yoktu. Sadece garip bir şekilde bunu istemiş ve yapmıştı. Gözlerini kapanıp dinlenirken ‘Her şeyinle harikasın ne kadar yorgun olsam da seni yeniden istiyorum. Aslında stripriz güzel olabilirdi.‘ Dedi. Sonra şüphelendiği bir şeyi denemek adına ‘Hadi bana striptiz yap‘ dedi. Sonuna doğru cümlenin üzerine basa basa söylemişti.

Sevdiği adamın baştan çıkarıcı dokunuşları yüzünden yalvaracak duruma gelmiş hatta yalvarmıştı. Bu durum elinde değildi. Bedeni adeta ihtiyaçla kavranırken onu katıksız bir arzuyla içinde istemişti. İçinde hissettiğinde ise tatmin olduğu ana kadar inlemişti. Tatmin olmayan erkeğini memnun etmek isterken yerlerini değiştirdi. Kalçalarını yoğuran dokunuşların verdiği hisle yeniden baştan çıkarken doğru yolda olduğunu hissetti. Elleri göğsünün üzerinde gezerken bedeni, tıpkı altındaki beden gibi kasılmaya başladı. Bir sonraki doyumuna çok az kalmıştı, hissediyordu. Jared içini doldurduğunda oda mükemmel bir patlama ile kendini bıraktı. Nefes nefeseydi ve toparlanmaya fırsatı olmadığı için altındaki harika bedenin üzerine yığıldı. Enfes kokusu genzini doldururken bedenini saran kollarla dudaklarını ısırdı. Acaba Jared hatırlamaya mı başlamıştı? Bu küçük umuda sarıldığında ise duyduğu kelime tüm umutlarını bir kez daha yok etti. Bedeni biraz dinlendiği için üzerinde doğrulup gözlerine baktı. Onun için sıradan bir kızdı, tatmin olmuştu ve bedeninin sadece biraz daha tadına bakmak için çıkarcı bir erkek gibi yüzsüzce striptiz yapmasını istiyordu. Gözleri dolarken hızla üzerinden kalktı.

"Be... Ben bu istediğini yapamam..."

Kendini banyoya atmak uzun bir sürede oradan çıkmamak istiyordu. Tam gitmeye karar verdiğinde ise duyduğu emir cümlesi ile dondu. Bedenindeki işaret kendini belli edercesine küçük bir acı verirken Jared'a döndü. Büyü ile bedenine striptiz için bir kıyafet oluştururken bedeni titremeye başladı. Lanet, lanet, lanet... Onun tarafından işaretlendiğini unutmuştu. Tam önüne geçip dans etmeye başladığında üzerindeki kıyafetten yavaş hamleler ve ağız sulandıran dokunuşlarla kurtulmaya başladı. Diğer yandan ağlıyordu. Çünkü Jared her hangi bir aç kurttan farksız bakışlarla onu izliyordu. Üzerindeki tüm kıyafetten kurtulup gösteriyi tamamladığında elleri ile yüzünü kapattı. Görevi tamamladığı için etki geçmiş, o ise hıçkırıklarla ağlamaya başlamıştı.

"Bunu yapmamın tek nedeni bana verdiğin ceza Jared... Bedenimdeki işaret..."

Su Perisi Mesaj Sayısı : 164 Kayıt tarihi : 10/02/13 Yaş : 36 Lakap : Jared

Evet. Kızla hiç kimse de yaşamadığı bir zevk yaşayıp onunla zevkin en uç noktalarına çıkmıştı. Ama henüz doymamıştı. Aklında binbir türlü fantezi dönerken bunu kelimelere döktüğünde kızın tepkisi ile derin bir nefes aldı. Pekala eğlenme kısmı buraya kadardı. Anlaşılan şu andan itibaren gerçeklere odaklanması gerekiyordu. Derin bir nefes alıp gözleri ile peri kızını süzdü. Onda hissettiği garip bir şey vardı. Bir bağ gibiydi. Eğer kızın dediği gibi onu daha önce tanıdıysa aklına gelen şeyi yapmış olabilirdi. Buna netlik kazandırmak adına emir cümlesi kurdu. Biraz bekledikten sonra kızın dediğini harfiyen yaparak hiç istemediği açıkça belli olsa da önünde seksi ve ağız sulandıran şekilde dans etmeye, striptiz yapmaya başlamıştı. Gösteri ağzını sulandırırken daha önce arzu ve tutkunun karışımı ile fark etmediği işareti fark etti. Parlıyordu. Demek ki masum güzelliğin sözleri doğruydu. Onunla bir geçmişleri olmuştu ama hatırlamıyordu. Bu sinirlerini bozarken bununla daha sonra ilgilenme kararlı alarak vahşi dürtüsünü bastırıp onun yanına yaklaştı.

Ağlaması moral bozucu olduğu için kızın ellerini yüzünden çekerek yanağını okşadı. Soğuk ses tonuyla ‘Ağlama bebeğim. En azından artık senin beni tanıdığın konusunda doğru söylediğine inanıyorum. Biz gerçekten karşılaşmışız. ‘ dedi. Birkaç adım geri çekilip ona bakarak ‘Şimdi ikimizi de giydir ve bizi buradan çıkar güzelim ‘ dedi.

Sevdiği adamla olmanın mutluluğunu yaşamış kendini onun teninde kaybetmişti. Ama şimdi hayatının en utanç verici şeyini yapıyordu. Sevdiği adamın sıradan bakışları altında striptiz... Elbette utanç verici olan şey yaptığı hareketler değildi. Onun sahip olduğu bakışlar altında kendini hiç tanımadığı bir erkeğin önünde soyunuyor gibi hissetmişti. Gözlerinden kontrol edemediği yaşlar akarken sonunda utanç verici olay bittiğinde elleri ile yüzünü örttü. Lanet olsun... İşareti nasıl unutmuştu. Gerçi hatırlasa bile büyü bozulamazdı, Jared bozmadığı sürece. Şimdi onun bedeninde büyü yoktu ve itirazsız bir şekilde onun kölesi olduğunu da istemeden de olsa ona itiraf etmişti. Onun elleri ile yüzündeki eller çekilirken yaşlı gözlerle onun yüzüne baktı. İçinde ona ait olan aşkı bile acı vermeye başlamıştı. Sözleri ile iç çekerken titrek seslerle konuşmaya başladı.

"Ben... Karşılaştığın sıradan bir kız değildim, Jared. Senin sevgilin, aşık olduğun kişiydim. Yaptığın işaret sadece küçük bir cezaydı hepsi bu..."

Konuşurken bile hala yaşlar yanaklarını ıslatıyordu. Normalde güçlü bir kız olabilirdi. Tegan sayesinde daha da güçlenmişti. Ama yine de her zaman olduğu gibi Jared'a karşı zayıftı. Şu an kalbindeki acıyı tarif bile edemiyordu. Bıçaklar sokuluyor demek az kalırdı, ya da bir asit tarafından teninin erimesi bile bunu tarif edemez gibi geliyordu. Onun uzaklaşması acısını arttırırken yeniden bir emir cümlesini duydu. Sonu her ne kadar güzelim olarak bitse de... Kendini ve onu giydirdiğinde ikinci emri için büyü yaptı ama elbette işe yaramıştı.

"Se... Seni buradan çıkaramam. Çünkü seni buraya kapatan ben değilim..."

Su Perisi Mesaj Sayısı : 164 Kayıt tarihi : 10/02/13 Yaş : 36 Lakap : Jared

Gözleri duygusuz, sesi soğuk, davranışları katı olsa da işaret aklını karıştırmıştı. Kızın doğru söylediği ortadaydı. İçinden bir ses çok daha fazlası olduğunu ve onu hatırlamamasını özellikle sağladıklarını söylüyordu. Bunu ona kimin yapmış olabileceğini düşündü. Bu insanlar mı? Sanmıyordu. Hala nefes alıyordu. Herhangi bir işkence görmemişti ve karşısında hüngür hüngür ağlayan oldukça savunmasız bir kız onu hiç istemediği bir şekilde etkiliyordu. Bunun hakkında gerekli araştırmaları daha sonraya bıraktı. Öncelikle buradan çıkacaktı. Kızı beceriksizce susturmaya çalıştı. Beceremeyince iç çekip yeni bir emir vermişti. Diğer yandan da peri kızını süzüyordu. Sevgilinim demişti. Sevmek, sevilmek, aşk, sadakat onun gibi bir katilin hissedebileceği duygular mıydı? Jared hissedebiliyor muydu ki?

Hayır… Saf öfke dışında hissetmeyi becerebildiği hiçbir şey yoktu. Kurbanlarını öldürürken aldığı zevk dışında hiçbir duymuyordu. O böyle yetiştirilmişti.Yine de ona bir büyünün yapılıp yapılmadığını, eğer yapıldıysa kimin yaptığını daha sonra araştırmaya karar verdi. Giyindiğinde kızın mırıldandığı yeni büyüyle hazırlandı ancak hiçbir şey olmamıştı. Anlamaya çalışırcasına kıza baktığında duydukları ile sinirden deliye döndü. Onu bileğinden tutup duvara sertçe yapıştırarak bedeniyle bedenini hapsetti. Bir eliyle kızın boğazını sıkarak ‘Söyle kim tıktı beni buraya... ‘ diye bağırdı. Ona nefes alması için alan tanımaya çalışarak ‘Anlat. Her şeyi. Neler olduğunu, beni buraya tıkanın ne istediğini, buradan nasıl çıkabileceğimi söyle ‘ dedi. Sesi insanın içini titretecek kadar soğuk çıkarken nefesi yüzünü yalayacak kadar ona yaklaşarak ‘Ayrıca ne cezası. Sana niye ceza verdim ben. ‘ Diye sordu.

Ağlamayı bir türlü kesemiyordu. Bu, bu elinde değildi. Kırılmıştı, acı çekiyordu. Sanki aşık olduğu adamı karşısındaki bu adamla aldatıyor gibi hissediyordu. İkisi de aynı görünüyordu ama değillerdi. Jared, ona asla böyle bakmamıştı. Öfkeli zamanlarında duygusuz kimliğini göstermiş olsa da şimdiki kadar acımasız hiç bir zaman olmamıştı. Sevgili olduklarını dile getirirken ağlamaktan sesi oldukça kısık sıkmıştı. Yeni emri uygularken işe yaramayan büyüsü ile ona bir itirafta bulundu. Onu buradan çıkaramazdı. Tegan öyle çok büyü yapmıştı ki dediklerinden bile fazlası varmış gibi hissediyordu. Bir anda bileğinden kavrandığında kendini duvara dayalı buldu. Bedeni duvara sertçe çarparken acı dolu bir inleme dudaklarından döküldü. Kısa süre sonrada boğazındaki el yüzünden nefes alamıyordu. Elleri ile onun kolunu kavrayıp itmeye çalıştı. Ama nefessizlik halsizliği getirirken hiç bir şey yapamadı. Ciğerleri alamadığı oksijen yüzünden alarma geçmişken gözlerinden yaşlar daha hızlı akmaya başladı. Birazcık nefes mesafesi ona verildiğinde öksürmeye başladı. Boğazı acıyordu.

"Te... Tegan seni buraya kapattı. O... O senin dostun onu da hatırlamıyorsun... Amcan, Jasper seni ve kızları aldı. Sana işkence etmiş olmalı sonrada hafızanı silmiş. Sen asla aileni öldüren bir adama hizmet etmezsin Jared, aileni öldüren adama amcana... "

Konuşması oldukça acı verirken bir kaç kez daha öksürdü. Cezasını sorduğunda derin bir nefes aldı. Ciğerlerinin biraz daha açılması şarttı. Kendini biraz daha toparladığında titrek seslerle konuşmaya başladı.

"Be.. Ben seni dinlemedim. Na... Nathan ile amcanın perilerini avlamaya çıktım. Se... Sende sözünden çıkmamam için beni cezalandırdın."

Su Perisi Mesaj Sayısı : 164 Kayıt tarihi : 10/02/13 Yaş : 36 Lakap : Jared

Kızın onları buradan çıkarma girişimi başarısızlıkla sonuçlandığında sinirleri tepesine çıkmıştı. Peri kızının iddia ettiği geçmişin varlığını artık biliyordu. Jared bu eski ve kadim büyüyü kolay kolay sıradan bir kıza uygulamazdı çünkü hiçbirine arzusunu giderdikten sonra ilgi duymaz,seslerine katlanamazdı. Aralarında böyle bir bağ oluşturduğu kızınsa kesinlikle hayatında önemli bir yer sahip olduğu açıktı. Kahretsin ki geçmişle ilgili hiçbir şey hatırlamıyordu. Ona kim böyle bir büyü yapmış olabilirdi ki… Neden? Aklındaki sorulara cevap bulamayınca daha da öfkelenerek kızı duvara çarpıp boğazına sarılmıştı.

Bu olanlara artık katlanamıyordu. Neler olup bittiğini öğrenmek zorundaydı. Bunu da ona ancak bu güzellik anlatabilirdi. Sonuç olarak kurduğu her bir emir cümlesiyle istediğini gerçekleştirmek zorundaydı. Olayları çarpıtamaz ya da yalan söyleyemezdi. Sadece ama sadece gerçekler… Bunu duymaya ihtiyacı olduğunu bildiğinden sorularını yöneltti. Duydukları şok olmasını sağlarken şaşkınlıkla onun gözlerine baktı. Elini hızlıca onun boğazından çekerek birkaç adım geriledi. Duyduklarını sindirmeye çalışırken ‘Bu… Bu olamaz. Amcam bana ihanet etmiş olamaz. ‘ Diye söylendi. Kendinde olduğu söylenemezdi. Karanlığın içinde kaybolduğu esnada nathan ismini içinde barındıran bir cümle kurduğunu duydu. Damarlarında daha önce hiç hissetmediği bir alev dolanırken kıskançlık denilen duydu bedenini ele geçirdi. Sinirle yumruğunu duvara geçirerek ‘Nathan denilen lanet herif kim çabuk söyle… Yoksa beni boynuzluyor muydun? Ayrıca amcamın bana ihanet ettiğini nerden biliyorsun? Anlat. ‘ Dedi.

Sevdiği adamın gözlerinde iblisini görmüştü. Az önceki utanç anlarını düşünürken daha fazla ağlamıştı. Boynuna bastırılan el yüzünden canı yanıyordu. Ama bir köle gibi onun istediklerini yerine getirdi. Anlat demişti, her şeyi... Amcası ile ilgili gerçeklerin Jared'ı ne denli öfkelendiğini gördükten sonra el boynunu bıraktığı için bir eliyle boyunun okşadı. Boğazı hala acıyordu. Bir kaç kez daha öksürdü. Öfkeyle kurduğu cümle yüzünden bir adım geri çekildi. Buradan gitmek zorundaydı. O böyle öfkelenmeye devam ederse gerçekten de kendine zarar verecekti. Belki de tüm öfkesini çıkarmak adına öldürecekti. Göz yaşları ise durmuyordu bir türlü... Nathan ismi ile verdiği tepki öleceğini daha çok düşünmesine neden olurken söylediği şeyle cesur olmaya çalıştı. Derin bir nefes alarak ona yaklaştı ve bir elini onun yanağına koydu.

"Jared... Ben hayatım boyunca senden başka birine ait olmadım sen benim ilk ve son erkeğimsin. Zaten beni Nathan için değil amcanın perilerini avlamaya gittiğim için cezalandırdın. Nathan o gün yanlış zamanda yanlış yerde olan periydi zaten bir daha da görmedim..."

Alt dudağını kemirmeye başladığın da onu öpmek istedi. Acaba iter miydi? Az önce ona hakaret etmiş olsa da aslında kıskanmıştı. Bunun verdiği güçle hareket etti. Dudaklarına oldukça masum aşk dolu bir öpücük kondurup geri çekildi. Şu an ateşle oynadığının farkındaydı. Öfke dolu bir canavarı öpmüştü. Sonra bir adım geri çekildi. Amcası ile ilgili kısım iplerin kopacağı konuydu.

"Amcanı bana kendin anlattın. Ben tanıştığımız zaman senin ne katil olduğunu ne de intikam için savaştığını biliyordum. Yanlış anlamalarım yüzünden seni terk etmiştim. Gizlediğin şeyler yüzünden aldatıldığımı düşündüm. Beni yeniden bulduğunda birlikte olduk ve sen bana geçmişini her şeyi ile anlattın. 17 yaşına kadar amcanın seni katil olmak için eğittiğini söyledin. Amcanın öldür dediği her kişiyi ailenin intikamını aldığını düşünerek öldürmüşsün ama gerçekte amcanın sadece işini yapıyormuşsun. Bunu öğrendiğinde ondan uzaklaşmış 20 yaşına kadar katil işlerine devam etmiş ve sonrasında geçtiğimiz bir yıldır da amcanın işlerine engel olup onu yok etmeye çalışmışsın. "

Derin bir nefes alıp onun olanları algılamasını beklediğinde yeniden konuştu.

"Seninle birlikte kaçırılan kızları da amcan dan koruyordun ama sonra ne oldu bilmiyorum. Üçünüz de ortadan kayboldunuz ve sizi bulduğumuzda onlar için çalışıyordunuz. Hepinizin hafızası ile oynanmış, bizi hatırlamıyorsunuz"

Su Perisi Mesaj Sayısı : 164 Kayıt tarihi : 10/02/13 Yaş : 36 Lakap : Jared

Kızın söyledikleri bedenin buz kesmesini sağladı.Nefes almakta zorluk çekerken onu hızla bıraktı. Amcası, canından bile daha çok değer verdiği, güvendiği, hala ayakta dimdik durmasını sağlayan tek kişinin kendisine ihanet ettiğini söylüyordu. Hem de kendi canından, kanından birini öldürmüştü öyle mi? Bu imkansızdı. Jasper kıngswell bir katil olabilirdi. Belki birazda duygusuzdu ama bunu yapmış olamazdı. Lanet olsun. Şuan bütün duyguları karman çorman olmuştu. Birçok hissi aynı anda yaşıyordu. Damarlarında daha önce hiç hissetmediği bir duygu ise bütün hücrelerini zehirliyordu. Kızın sevgilisi olduğuna inanmaya başlamış olmalıydı ki onu aldatmış olabileceği düşüncesi ile öfkeden deliye döndü. Duvara geçirdiği sert yumrukla duyduğu acıyı umursamadı. Hayatının her anında hatta çocukluğunda bile daha kötüleri ile uğraşmıştı. Yanağında hissettiği dokunuşla kızın bileğini kavradı. Sertçe sıkıp onun canını acıtma dürtüsünü zorlukla bastırmaya çalıştı. Peri kızının acı dolu seslerine değil açıklamalarına ihtiyacı vardı. Bu yüzden derin birkaç nefes alıp sözlerine odaklanmayı denedi. Duydukları ile gözlerini onun gözlerine dikti. Boynuzlanmadığını öğrenmek rahatlatırken dudaklarına kondurulan öpücüğe tepkisiz kaldı. Sonraki sözleri ile birkaç adım geriledi.

Dünyasının başına yıkıldığını hissediyordu. Etrafı yakıp yıkma isteği bütün bedenini ele geçirmişken aldatılmışlığın verdiği his öfkesini körüklemişti. Ailesinin katili amcasıydı ve o yıllarca o adi herife hizmet etmişti. Dayanamayarak ‘Bunu bana yapmış olamaz ‘ diye bağırdı. Kızı iterek kendinden uzaklaştırıp duvara sert bir tekme geçirip ‘Lanet olsun ‘ diye kükredi .

Ona her şeyi tüm çıplaklığı ile anlatmaya çalışmıştı. Zaten elinden başka türlüsü de gelmiyordu. Ona bir şeyleri anlatırken yakın davranmış ve onu öpmüş olsa da alamadığı karşılıkla derin bir nefes aldı. Diğer yandan onun öğrendiği her yeni bilgiyle daha fazla deliye döndüğünü görüyordu. Sakinleştirmek içinse yapabileceği hiç bir şey yoktu. Bedeni itildiğinde sendeleyerek kendini zorlukla toparladı. Lanet yaşlar yüzünden bulanık görmeye başlamıştı. Duvara geçirilen sert tekme sesi ile korkudan yerinden sıçradı. Şu an ikileme düşmüştü. Bir an olsun yanından ayrılmak istemediği bir adamın yanından kaçmak istiyordu. Ama bunu yapacak gücü de kendinde bulamıyordu. Kafayı yemek üzereydi. Jared'ın öfkesini duvardan çıkarmasını izlerken deli cesareti kendini gösterdiğinde zarifçe omzuna dokundu. Bu onu anlıkta olsa durdurmaya yetmişti.

"Jared, lütfen sakin ol... Şu an kendine zarar veriyorsun... Normale döndüğünde ne yapmak istediğine karar verirsin ama şimdi lütfen sakin ol..."

Duvarla arasına girip onun gözlerinin içine baktı. Elleriyle gözlerini ve yanaklarını silip daha fazla yaşın akmasına engel olmak için çabaladı. Ardından ona karşı bir adım attı. Öpücüğüne karşılık vermeyeceğini biliyordu. Onu az önce gayet güzel reddetmişti. İşin açıkçası sevgili olduklarına bile inandığını sanmıyordu. Ama lanet yüzünden amcası hakkındaki gerçeklere inanmış olmalıydı. Çünkü yalan söylemeyeceğini o da çok iyi biliyordu. Bu yüzden sadece kendi yarasına da merhem olmasını istercesine sevdiği erkeğe sarılıp başını omzuna gömdü.

Su Perisi Mesaj Sayısı : 164 Kayıt tarihi : 10/02/13 Yaş : 36 Lakap : Jared

Yıllarca intikam almaya çalıştığı, çocukluğundan bu yana öldürmek istediği kişi sadık olduğu, saygı duyduğu amcasıydı. Jasper kıngswell ondan ailesini çalmış, çocukluğunu mahvetmiş ve onu yıllarca kullanmıştı. Lanet olsun. O adamın her istediğini yapmıştı. Bunun bilincinde bedenine dolan öfkeyle kızı önünden iterek sinirini duvardan çıkarmaya başladı. İnandığı ve güvendiği her şey yok olmuştu. Kendini berbat hissediyordu. O sırada omzuna dokunan elle durdu. Kızın sözleri kulaklarına doldurduğunda derin bir nefes alıp onu baştan aşağı süzdü. Kendine zarar veriyordu öyle mi? Bu umurunda bile değildi. Kızın kendine sarılması ile birkaç saniye tepkisizce kaldı. Bu ona garip geliyordu.

Birinin onu düşünmesi dahası kendisi gibi bir katil için endişelenmesine alışık değildi ancak şuan bunun için hazır hissetmiyordu. Hızlı bir hamle ile onu iterek uzaklaştırdı. Bir eliyle kızın kolunu diğer eliyle ise çenesini tutup sıkarken ‘Bana ne yapıp ne yapmayacağımı söyleyemezsin‘ diye bağırdı.

Sevdiği kadından zoraki bir şekilde ayrılmıştı. İşin açıkçası ona kalsa onunla kalmaya devam eder, teninin varlığının tadını çıkarmaya çalışırdı. Ama hem hamile sevgilisinin dinlenmesi gerekiyordu hemde geçikmiş bir kontrol görevi vardı. Fia'ı dün geceden beri görmemişti. Jared'ın yanına saat kaçta gittiğini bilmiyordu. Onunla ne yaptığını da bilmiyordu. Bildiği tek şey Jared tehdit etse bile peri kızının güçleri onu oradan çıkarmaya yetmezdi. Diğer yandan ona vereceği her zararın geri dönülmesi zor izlere neden olacağını bildiğinden işi oldukça yavaş aldığını düşünerek hızla zindana ilerledi. İçeri girdiğinde gördüğü tablo ile ani bir şekilde durdu. Fia ağlıyordu, Jared ise onun yüzünü tutmuş bir şeyler söylüyordu. Peri kızının kalbinin kırıldığının daha bu mesafeden anlamışken ilk hamlesini büyüden yana kullanarak Jared'ı karşı duvara fırlattı.

"Fia, güzelim. Artık onunla benim konuşma vaktim yukarı çık ve bu bir rica değil..."

İtiraz edecek peri kızını bakışları ile sustururken bir büyü ile odasına gönderdi. Başka bir büyüde buraya girişini engelledi. Aşık kalbi her şeye rağmen onu dostuna getirecekti ama Jared ilk tanıştığı adamdan bile beter bir haldeyken onun aşık kalbine sadece acı verebilirdi. Hızlı adımlarla dostuna ilerleyip yakasına yapışarak sert bir yumruk indirdi.

"Jared... Amcanın minik köpeği olduğun günlere dönmüş olman bir yana ne zamandır savunmasız kızlara şiddet uygular oldun... Canın şiddet istiyorsa bunu sana ben vereceğim. Hatta sana kendi metotların ile işkence etmek zevkli bile olabilir. Belki o zaman beni hatırlarsın dostum..."

Ona bir kaç yumruk daha indirdikten sonra tekrar zincire vurdu. Bu şekilde ona davranılmasından tiksineceğini biliyordu. Ama tatlı hatırlatma kısmını Fia'a bırakmıştı. O güzel kız bunu başaramadı ise Jared işkence yöntemlerine kalmıştı.

Su Perisi Mesaj Sayısı : 164 Kayıt tarihi : 10/02/13 Yaş : 36 Lakap : Jared

Elleri arasındaki kızın üzüldüğünü görüyordu. Bunun farkındaydı sadece umursamıyordu. O an ihanete uğramışlık hissi ile çektiği acıyı görmezden gelmeye çalışmak adına etrafa zarar vermek dışında düşündüğü hiçbir şey yoktu. Peri kızının önüne geçerek ona engel olmaya çalışması ise öfkelendirmekten başka işe yaramamıştı. Sinirle kendisine karışma hakkı olmadığını dile getirdiği sırada kız elleri arasından bir anda kurtulmuştu. Duvara çarpıp yere düşerken acıyla yüzünü buruşturdu. Neler olduğunu algılaması biraz zaman almıştı. Kendine gelip yerden destek alarak biraz doğrulmayı başardığında gördüğü peri ile dişlerini sıktı. O muhtemelen onu bu zindana tıkan lanet periydi. Kızın kaybolmasının ardından ayağa kalkmayı başardığında yakasına yapışan kişiye öfkeyle baktı. Yüzüne yediği sert yumrukla afalladı.

Duydukları ile onu iterek ‘ben onun köpeği değilim lanet olası yeğeniyim. Ayrıca onunla ilgili meselem yalnızca beni ilgilendirir‘ dedi. Karşılığında yediği yumruklarla birlikte yeniden zincirlenmişti. Karanlık gözlerini kör ederken soğuk bir ses tonuyla ‘Sevgilim olduğunu söyleyen kıza değer veriyor ve bana dostum diyorsun ama işkence edeceksin öyle mi?‘ diyerek alayla sordu.

Fia'nın ağlayan yüzü ve Jared'ın acımasız bakışlarından sonra kararını vermişti. Jared bu işi kolay yoldan öğrenmeyecek kadar yoldan çıkarılmıştı. Bu da kendi tanıdık acımasızlığının üzerinde uygulama vaktinin geldiğini gösteriyordu. Önce ona attığı yumruklar ardından Jared yeniden zincire vurulmuştu. Bu durumdan nefret edeceğini adı gibi biliyordu. Tüm konuşmaları bittiğinde sert bakışlarını ona dikti.

"Evcil köpek duygularını mı incittim? Jasper'ın yeğeni olduğunu elbette biliyorum Jared ben senin sadece dostun değil hayatındaki ilk ve tek ortaktım. Gerçi sen son zamanlarda başka ortaklarda bulmuştum ama elbette konumuz bu değil. Konu şu ki Fia sana tatlılıkla kendini hatırlatmayı denemiş işe yaramadığı ise ortada ben ise sert oynayacak olanım. Seninle birlikte amcanın diğer köpeklerine yaptığımız bir kaç işkenceyi üzerinde deneyeceğim. Belki kendi çığlıkların eşliğinde beni ve onları hatırlarsın..."

Çığlık atmayacağını ve korkusuz olduğunu söylese de haklı olduğunu bilse de sonuç olarak ona vereceği acıdan çığlık atacaktı. Şu an da bedenindeki en zayıf nokta kalbindeki işaretti. Tıpkı konuşturmak istedikleri köle perilere yaptıkları gibi önce ufak kesiklerle başladı. Ardından derinlerle ve sonrasında kalbinin üzerindeki zayıf noktaya yüklendi. Tam da o zayıf noktada Jared çığlık atmaya başladı. Neyse ki bunu Fia'nın duymayacağını biliyordu. Anya da duyamazdı çünkü bunun içinde önlem almıştı. Dostunun bedenini oldukça fazla hırpaladıktan sonra kendinden geçmesine izin vererek iyileştirme büyüsü yaptı. Anya'nın yaptığı gibi büyü hızlı değildi. Ama uzun süre uyuyacak olması yüzünden iyileşeceği kesindi. Diğer yandan lanet olsun ki işe yaramamıştı. Belki de işe Fia'ı kullanarak devam etmeliydi. Ama bu başka bir günün işkencesi olacaktı. Şimdi hayatındaki iki güzel kadın ve henüz bezelye kadar olan bebekleri ile ilgilenmeliydi. Bu yüzden acımasız kimliğini zindana Jared'ın yanına gömüp aşık ve dost kimliğine bürünerek kızların yanına çıktı.

» Kayıp Zaman
» Kayıp Hafıza
» Kayıp Peri