| Öfkeli Eş | |
|
|
Yazar | Mesaj |
---|
Kat Giulio Sihirbaz
Mesaj Sayısı : 422 Kayıt tarihi : 27/10/12 Yaş : 30 Lakap : Zehirli Sarmaşık
| Konu: Öfkeli Eş Paz Mart 08 2015, 19:32 | |
| Gecenin bir yarısı ikizlerin ağlama sesleri ile gözlerini açtı. Geve uyanmaları artık bir rutin halini almıştı. İkizler ne zaman karınları açıksa geceleri evi inletecek derece de ağlamaya başlıyorlardı ve bu konuda yapacak hiç bir şeyi yoktu sonuçta daha dört aylık küçücük bebeklerdi. Doğum yaptığı günden bu yana bir çok şey değişmişti. Artık tamamen anneydi bunun yanında Fransisco ile evlenmiş ve anne olmanın yanında eşte olmuştu. Bunları düşündüğünde gerçekten mutluydu yani pek inanası gelmeyen şeyler olmuştu. Bebeklerle yalnız başına yaşayacağı konusunda kendini öyle çok ikna etmişti ki şimdi sevdiğim adamla olmak mutluluk verdiği kadar garip hissettiriyordu. Bebeklerin yanına gitmeden kocasını dürttü. Sonuçta bebekleri tek başına yapmamıştı ve babalık görevini yerine getirmek isteyen adamın biraz yardımı fena olmazdı hem büyüleri de vardı. Onunla birlikte ikizlerin yanına gittiğinde sırayla onları emzirdi ardından altları değiştirdikten sonra yeniden yataklarına döndüklerinde kocasına sarılarak tatlı uykusuna kaldığı yerden devam etti. Gözlerini yeni güne açtığında guruldayan karnına kulak vererek hazır olan kahvaltının başına geçti. Evde bir yardımcının olması böyle zamanlarda hoşuna gidiyordu. Kadın kocası içinde bir şeyler hazırlarken kapı çaldığında onun gitmesine engel olup kapıya kendisi gitti. Saat erkendi daha öğlen bile olmamıştı. Kapıyı açtığında, gördüğü manzaradan hiç hoşlanmadı. Neredeyse kıçını gösteren mini bir elbise giymiş kadın bu saatte kapısına dayanıyordu.
"Kimi aradınız..."
"Fransisco'u arıyorum tatlım. Burada olduğunu duydum onu görmeliyim..."
Duydukları ile öfkelenirken burnundan soludu. Kadın resmen kocasını istiyordu.
"Kocamı ne için arıyorsun?"
Öfkesini belli edercesine kurduğu cümleden sonra kadının ukalaca sırıtmasının ardından Fransisco'nun ayak seslerini işitti. Arkasına döndüğü an öfkeden gözlerinin ne kadar parıldadığı belli oluyordu.
"Franisco bu kadın seni arıyormuş neler olduğunu açıklamaya başlar mısın? Hemen!."
| |
|
| |
Diana Maurice Cadı
Mesaj Sayısı : 1172 Kayıt tarihi : 30/07/14 Yaş : 31
| Konu: Geri: Öfkeli Eş Paz Mart 08 2015, 20:11 | |
| Her şey bir rüya gibi olmasına karşın geçmişi Fransisco’yu hiç yalnız bırakmıyordu. Yirmi altı yıl gibi kısa bir zamana yüz yıları aşan şeyler sığdırmıştı. Bir sürü erkek kadın sevgililer, ardından bıraktığı kırık kalpler ve cesetler, hırsızlıkları ve Franceska olarak geçirdiği haz ve tutkuyla harmanlanmış mantık dışı acıklı günler… Hepsi geceleri kâbuslarını süslüyordu. Baba olmak, koca olmak Fransisco için baya zordu. Başına gelen tüm bu olumsuzluklara rağmen yapması gerekeni yaptığı için pişman değildi. Hafif bir dürtüyle güne merhaba dediğinde soluğu bebeklerin yanında aldı. Kat’i ve bebeklerini seyre dalmıştı. Biraz da ucundan tutuyordu işlerin işte. Kapının çalmasıyla Kat aşağıya inmişti. Fransisco ise aldırış etmeden bebekleriyle ilgileniyordu. Kat’in seslenmesiyle aşağı indiğinde gördüğü manzara pek hoşuna gitmemişti. “Sen!” Der demez boynuna atlayıp çoktan dudaklarına yapışmıştı. Konuşmasına dahi fırsat vermeden çantasını Fransisco’ya doğru fırlatıp içeri doğru ilerledi. "“ Beni özlemişsindir umarım. Bu arada hizmetçini hiç beğenmedim. Ayol nereden buluyorsun bu paçoz kıyafetlileri.” Gülümseyerek Kat’e baktı. “Açıklayabilirim.” Dediğinde Kat’in öfkesi yüzünden okunuyordu.
| |
|
| |
Kat Giulio Sihirbaz
Mesaj Sayısı : 422 Kayıt tarihi : 27/10/12 Yaş : 30 Lakap : Zehirli Sarmaşık
| Konu: Geri: Öfkeli Eş Paz Mart 08 2015, 20:44 | |
| Fransisco'nun teklifini kabul ettiğinde her şeyin toz pembe olamayacağını aslında biliyordu. Şimdiye dek her şey oldukça iyi gitmiş olsa da sonrasının ne getireceğini kimse bilemezdi. Kat de öyle başına gelecekleri bilmiyordu. Zor bir doğumdan sonra sadece bebeklerine kendisini adamıştı. Tabi birde evlendiği adam vardı. Günde sıradan başlamıştı tabi kapı çalana kadar... Kapıda gördüğü kadından adeta tiksinmişti. Israrla Fransisco'u isterken pişkinliği ayrı bir dertti. Sonunda kocası teşrif ettiğinde kadının onu iterek içeri girmesi ile neye uğradığını şaşırdı. Bu nasıl bir öz güvendi. Kadın neyine güvenerek evine bu şekilde rahatça girebiliyordu. Daha bu şoku atlatamadan yeni bir şok yaşadı. Kadın kocasını öpüyordu. Sonraki kelimeler ise sınırına getirmişti. Kadının saçlarını kavrayıp sertçe çekerek kocasından ayırdı.
"Seni sürtük! Ben hizmetçi değil kollarına atladığın adamın karısıyım."
Kadına öfkeli sözlerini sıraladıktan sonra kocasına döndü. Göğsüne sertçe bir yumruk geçirdikten sonra bağırmaya başladı.
"Şimdi sana dönelim burada neler dönüyor ve bu sürtük neden bu kadar rahat davranıyor..."
| |
|
| |
Diana Maurice Cadı
Mesaj Sayısı : 1172 Kayıt tarihi : 30/07/14 Yaş : 31
| Konu: Geri: Öfkeli Eş Ptsi Mart 09 2015, 00:17 | |
| Bir parmak şaklatarak kadını bayılttı. Kollarından Kat’i tuttu. “Eskiden çıktıklarımdan biri yalnızca… Beni bulduğunda sarılmak istemiş. ” Karısını rahat bırakarak kenara oturdu. “Galiba biz ayrılmayı unuttuk ya.” Diyip güldüğünde Kat’in suratını aldığı ifade hiç hoş değildi. Neleri affetmişti Kat. Evli olmadan önce yaptığı her şeyi sineye çekmişti bir yerde. Bir an bunları düşündü. Eskiden uzatmalı bazen de ex sevgilisi iken şimdi karısıydı. Bir an bu gerçek kafasına dank ettiğinde yutkundu. Hesap verme gereği duydu. Konuyu saptırmaya çalıştı. Kat’e gülümsedi. Elini beline sardı “Sen çocuklarla ilgilen ben hallederim gerisini.” Vereceği cevabı çok merak ediyordu. | |
|
| |
Kat Giulio Sihirbaz
Mesaj Sayısı : 422 Kayıt tarihi : 27/10/12 Yaş : 30 Lakap : Zehirli Sarmaşık
| Konu: Geri: Öfkeli Eş Salı Mart 10 2015, 18:47 | |
| Gördüğü manzara karşısında adeta kendini kaybetti. Kadını duvara ittikten sonra tek bir hedefi vardı, Fransisco... Bunu ona nasıl yapardı. Daha önceki tüm saçmalıklarını sineye çekmişti ama artık çekemezdi. Bunu yapamazdı. Koca olmayı baba olmayı kabul ettiğine göre sağdık bir eş olmayı da becermesi gerekiyordu. Kadın kendinden geçtiğinde kolunu tutan adama sertçe bakmaya başladı. Duydukları ile sinir bir kahkaha attı. "Sarılmak mı istemiş? Kadın resmen ayak üstü seninle sevişecek durumdaydı". Derin nefeslerini alırken kocasının oturduktan sonra söyledikleri ile daha da zıvanadan çıktı. Az önce kadının saçını başını yolacak kıvama gelmişti şimdi kadın baygındı bu durumda fiziksel hasarı da Fransisco hissedecekti. Hızla yanına gidip ona sert bir tokat attı. Ardından hıncını alamadığı için sertçe ayağına bastı. "Demek ayrılmayı unuttun tüm bahanen bu yani... Bu gereksiz insanla hangi çöplükte tanıştı isen onu orada bırak ve bir zahmet kendin de orada kal... " Sinirden yüzü kıpkırmızı olmuş bir şekilde yatak odasına çıktı.
| |
|
| |
Diana Maurice Cadı
Mesaj Sayısı : 1172 Kayıt tarihi : 30/07/14 Yaş : 31
| Konu: Geri: Öfkeli Eş C.tesi Mart 14 2015, 16:51 | |
| Yediği tokat baya ağır olmuş, hafif bronz teni kıpkırmızı olmuştu. Öfkeli eşinin söyledikleri biraz kalbini kıracak gibi olsa da yaşanmışlığının hatırı vardı. Büyülerini kullanabilme ihtimali aklına geldiğinde hafif şeytani bir tebessüm oluşmuştu. Alttan alması gerektiğini düşündü ve sonra vazgeçti. Bilakis zeytin yağı gibi üzere çıkacaktı.Tüm bunlar aklından geçer iken ayağına sertçe basan Kat ve onun tehditkar sözleri de canından bezdirmişti.Arkasını dönüp yatak odasına çıktığında birkaç saniye sonra arkasından gitti. Büyüsünü kullanarak biraz havalandı. Kat’e zorla sarıldı ve aynı anda ikisi de sertçe duvara yapıştı. Fransisco öfkesinden ötürü pek bir şey hissetmedi. Zaten de acıya biraz bağışıklık kazanmıştı. Kollarını birleştirip duvara yapıştırıp birleştirdi. Kolları Kat’in kollarıyla birleşmişti. Gözlerinin içine bakarak konuşmaya başladı. Parmağındaki yüzükleri işaret etti. “Bunca yaşanmşlığa rağmen yüzük parmağında kimin mührünü taşıyorsun.” Biraz daha sertçe bastırdı. “Çocuklarımız da tek başına yapmadın.”Ve yere indiler. | |
|
| |
Kat Giulio Sihirbaz
Mesaj Sayısı : 422 Kayıt tarihi : 27/10/12 Yaş : 30 Lakap : Zehirli Sarmaşık
| Konu: Geri: Öfkeli Eş C.tesi Mart 21 2015, 00:02 | |
| Şimdiye kadar her şeyi yeterince alttan almıştı. Ama aynı şeylere artık hiç bir şekilde tahammülü yoktu. Zaten öncesinde de onsuz bebekleri ile bir hayat kurmaya karar vermişti. Sonrasında mantıklı gelen kararı kalbi ile verdi ama şu an tamamen mantığıyla düşünüyordu. Üst kata odasına çıkarken Fransisco laflarını dinleyip çekip giderse umurunda bile olmayacaktı. Belki üzülürdü bunu kabul ediyordu ama daha fazlası olmayacaktı. Kendini bir anda Fransisco'nun kollarında bulduğunda olanları anlamaya çalıştı. Ayakları yere değmezken duvara çarptığında acı ile inledi. Bunu neden yapıyordu? Tokat için mi? İşte buna gülerdi o tokat yemeği çoktan hak etmişti. Ağzını açacakken cadının sesi kulaklarını doldurdu. Zeytinyağı gibi üstte çıkmaya çalışan kelimeleri ile yere iner inmez gülmeye başladı. "Parmağımdaki mühür? Ah evet yüzükler ve çocuklar... Beni bebeklerimle tehdit etme Fransisco onlar benim sensizken sensiz büyütmeye karar verdiğim bebeklerim. Asıl sen bunca yaşanmışlığın sonunda bana saygı duymayı öğrenmeliydin. Artık eskisi gibi değilim, zayıf güçsüz seni her seferinde affeden Kat. Hayatındaki sürtüklerle artık uğraşamam anlıyor musun? Eğer onları istiyorsan bu işi bitirmek kolay..." dedi. Küçük bir sinir krizi geçiriyordu.
| |
|
| |
Diana Maurice Cadı
Mesaj Sayısı : 1172 Kayıt tarihi : 30/07/14 Yaş : 31
| Konu: Geri: Öfkeli Eş Salı Haz. 23 2015, 17:08 | |
| Son sözleri Fransisco’ya çok ağır gelmiş, kendinden geçmişti. Ellerini kaldırdı ve Kat’in kulaklarını kapadı. Hüzünlü gözlerle Kat’e bakarken onu ses dalgalarıyla bayılttı. Kollarına çoktan yığılmıştı. “Üzgünüm Kat!” Soğuk ve üzgün bir ses tonuyla sarf etmişti cümlelerini. Bebekleri sepetlerine koydu. Merdivenlerden yavaş adımlarla indi. Şuursuz gibiydi. “Bu sefer bebeklerimi kaybedemem Kat!” Ciddi bir ifadeyle yerde yatan kadına baktı. Arabaya bindi ve malikâneden uzaklaştı. Arabayı sürerken ciddi ve şuursuzdu adeta. Yaşayıp yaşamadığını bilmediğini ikizlerini düşündüğünde içi hüzün kaplamıştı. Ağlamak istedi ama yapamadı. Malikâneden epey uzaklaştığında bir hisle durdu. Arabayı yol kenarına çekti. Ağaçlık alana doğru ilerledi. “Bebeklerim!” Fısıldamasının ardından büyüsünün en güçlü olduğunu hissettiği yerde durdu. Eline basit bir büyüyle kesik açtı bebeklerine de aynı işlemi yaptıktan sonra kanları karıştırdı. Cebinden çıkardığı madalyonda topladı. Ardından bir el hareketiyle bebeklerin kesiklerini iyileştirdi. Mikrop kapmasını isteyeceğini hiç zannetmiyordu. Havalandığını ve ayaklarını yerden kesildiğini hissetti. Bebeklerin büyüsünü de kullanarak kan büyüsüyle bir çeşit mıknatıs büyüsü yapmaya koyuldu. Ormanın büyüsünden çekiyordu. "Natura Copiis Saltum Adiuva Me Spiritum Meum Sanguinem" İyice dikkat kesilmişti. Defalarca kez tekrarladı sözcükleri. Bebekleri yaşıyor olma ihtimali varsa onları bulma ihtimali doğmuştu. | |
|
| |
Kat Giulio Sihirbaz
Mesaj Sayısı : 422 Kayıt tarihi : 27/10/12 Yaş : 30 Lakap : Zehirli Sarmaşık
| Konu: Geri: Öfkeli Eş Paz Tem. 26 2015, 18:01 | |
| Bebeklerinden sonra daha güçlü olduğunu biliyordu, diğer yandan artık ergen Kat de değildi. Büyüdüğünü ve yetişkin olduğunu hissediyordu. karşılaştığı manzara ise hiç bir şekilde olgun davranamayacağı bir olaydı. Bebeklerinin babası sürtüklerini bu eve getiren bir adam olamazdı, olmamalıydı da... Sinir krizi geçirerek söylediği kelimelerden sonra maruz kaldığı büyüyle kendinden geçtikten dakikalar sonra gözlerini açtı. İlk hissettiği şeyle öfkeden gözü döndü. Bebeklerinin varlığını hissedemiyordu. Sahip olduğu büyü gücüyle Fransisco'nun peşine düştüğünde kendini ormanlık bir alanda buldu. Bebeklerinin ağlaması onu bulmasını kolaylaştırırken onları kaçırması yüzünden duyduğu öfke neredeyse onu yok etmek isteyecek kadar büyüktü. Dudaklarından dökülen sayıklamaya benzer kelimelerden sonra bebeklerini güvenli bir yere gönderdi. Ardından da sarmaşıkların gücünü Fransisco'nun zihninin içindekileri öğrenmek için kullandı. Gözleri simsiyah bir hal aldığında görüntülerde beliren kadına baktı. Enerjisi Fransisco'nun aynısıydı, saniyeler içinde o kadının kocası olduğunu anladı. Peri ile olanlar, işkenceler, karnında oluşan bebekler ve bebeklerinin ondan alınışı... Dehşete düşmüş bir şekilde zihninden ayrıldığında hafifçe sendeledi. Başı hem büyünün etkisinden hemde gördüklerinden dolayı dönüyordu. Kendini toparladığında nasıl bir manyakla evlendiğini düşündü. Sonrasında bebeklerinin yeniden kaçırma ihtimalini... Buna kesinlikle izin veremezdi. Bu yüzden de onu malikanenin bodrum katına zincirlemeye karar verdi. Büyülü zincirler güçlerini kullanamaz haline getirecekti ve bu sayede gözlerinin önünde olacaktı.
Tüm düşündüklerini Fransisco baygın bir halde gerçekleştirirken saatler sonra bebekleri ile ilgileniyordu. Önce onları besledi ve uyumalarını sağladığında yüzleşmek için alt kata indi. Hala baygın olan Fransisco'a uyanması için bitkilerinden bir tanesini koklattı. Gözlerini açan kocasına öfkeli bakışlarını dikerken sesi odanın içinde yankılandı. "Bir daha asla... Asla bebeklerimi benden alamayacaksın, anladın mı?" dedi.
| |
|
| |
Diana Maurice Cadı
Mesaj Sayısı : 1172 Kayıt tarihi : 30/07/14 Yaş : 31
| Konu: Geri: Öfkeli Eş Çarş. Tem. 29 2015, 18:05 | |
| Büyüden umudu kalmadığı, fazla büyü yapmaktan baya zayıf düştüğü bir ana geldiğinde Kat’in soğuk ve öfke yüklü sarmaşıklarını büyüden cayır cayır yanan bedeninde hissetti. Karşı koyabilirdi ama bir işe yaramazdı. Kat, zannettiğinden daha güçlüydü ve kendisini geliştirmişti baya. Sihri tazeydi ve fazla duygusaldı. Kat’in gözleri simsiyah bir hal aldığında ki bunu fark etmemişti Fransisco; unutulmak istenen zamanlardaki anılar teker teker film şeridiymiş gibi zihninden akıp gidiyordu Kat’e doğru. Fakat hissettiği tek şey uyuşmaydı. Soğuk bir uyuşukluk…
Keskin bir korkuyla şok etki yaratırmış gibi bir anda irkildi. Yaptığı büyülerin yorgunluğu, büyülü güçlerini etkisiz kılan ağır, canını yakan ve onu daha da yorgun düşüren zincirlerin ağırlığını ve soğukluğunu sonuna kadar hissediyordu. Kat’in öfkeli yüzüyle karşı karşıya kaldı. Fransisco’ya öldürecekmiş gibi bakan soğuk ve tehditkâr bakışları altında kendisini daha güçsüz ve aciz hissetti. Zannettiğinden daha az tehditkârdı yalnızca anne olmak bazı duygularını frenlediği düşüncesine kapıldı. Belki de yaşadıklarından dolayı Fransisco’ya acımıştı. Ama bunu bilmiyordu. Film şeridi gibi akan görüntülerin Kat’in zihnine doğru aktarıldığını bilmiyordu. Bütün soğukkanlılığını korumayı seçti. “Amacım senden kaçırmak değildi.” Tüm diyebildiği buydu. Daha fazlasını söylemek istemedi. Kat’e büyük bir şok yaşatmak istemiyordu. Anlayabileceğini, anlasa bile hoşgörüyle karşılayacağını düşünmüyordu. Kısık ve boğuk bir sesle konuşmasına devam etti. “Bir anneye yapılabilecek en büyük kötülük olurdu düşündüğün şey. Ben bile bu kadar kötü olamam.” Fazla konuşup soğukkanlılığın büyüsünü bozduğunu fark ettiği anda bile konuşma ihtiyacına yenik düşmesine izin vermeyen bir kibri vardı. Düştüğü durumu düşündü. Aralarında büyük ve karışık bir bağ vardı. Kat’i ve sarmaşıklarını düşündü. Zihninin içine girip unutulmak istenen zamanları, saklı kalan geçmişi ve acıları öğrenebilirdi. Bunu öğrenmemesi gerektiği hırsı daha ağır basmıştı içinde. Sinsice ve muzipçe gülümsedi. Dudağının kenarına yerleşen hafif gülümsemesiyle tehlikeli anlardaki maskesini çoktan takmıştı yüzüne. İçinde kalan güçleri toparladı. Çaresizliğin ve ani bir kararıyla konuşmasının gidişatını 180 derece değiştirdi. Yapacağı şey büyük bir hata olacaktı onun için.
“Daha fazla yalan ve duygu sömürüsünün anlamı yok. Sen kendini ne zannediyorsun ki küçük sarmaşık. İkimiz de iyi biliyoruz, sen o çocuklara iyi bakamazsın, iyi bir anne olamazsın. Sen kendin daha çocuksun. Sen mi iyi bir anne olacaksın güldürme beni. Onların senin yanında ziyan olmasına göz yumacağımı düşünmüyorsun herhalde. Başından beri bunu planladım.” Kırıcı sözcüklerini bir silahmışçasına Kat’e doğrultmuşu çoktan. Başını öne eğdi gözlerini kaçırmak için. Gözlerinin içine bakmaya bile cesareti yoktu. Korkaklığını örtmek ve rolüne girebilmek için tiz sesiyle büyük ve alaycı bir kahkaha patlattı.
| |
|
| |
Kat Giulio Sihirbaz
Mesaj Sayısı : 422 Kayıt tarihi : 27/10/12 Yaş : 30 Lakap : Zehirli Sarmaşık
| Konu: Geri: Öfkeli Eş C.tesi Ağus. 15 2015, 21:34 | |
| Gördüğü görüntüler ne olursa olsun içindeki öfkeyi yok etmeyi başaramıyordu. Ondan bebeklerini hangi hakla alabilirdi. Fransisco baygın haldeyken bebekleri ile ilgilenmek bile içindeki öfkeyi azaltmaya yetmemiş. Aksine daha da körüklemişti. Ellerinin arasındaki masum hayatların ondan sinsice çalınması... Fransisco hayatı boyunca ona bir çok kötülük yapmıştı. Aldattığı kadınlar, onu yatağında yakaladığı erkekler... Her seferinde kalbi bir şekilde onu kandırmış belki bu kez düzelir umudu ile yeniden onun olmuştu. Evet aptaldı, bir zamanlar sahiden aptaldı. Ama şimdi aptal bir genç kadından daha fazlasıydı, anne olmuştu. Bu durum duygularını değiştirdiği gibi büyüsüne yansımıştı ve ona istediği şekilde gücüyle işkence edebilirdi. Bunu istiyor muydu? Öfkeli yanı bunu ölesiye istiyordu. Aşık kalbi yapmamasını istese de şu an onu duyamayacak kadar gözünü öfke bürümüştü. Bir cevap beklerken aldığı cevapla elini yumruk yaptı. Demek amacı bu değildi? O halde amacı neydi. Lanet olası bir sürtük evine geldikten sonra evinden bebeklerini alıp çekip gitmişti. Yüzüne taktığı öfkeli ifade ile sinir bir kahkaha attı. "Demek amacın bu değildi. Bana kalırsa kendini gayet güzel anlattın, bebeklerimi benden almaya kalktın ve bu inan bana bana yaptığın en kötü hareketti. Bu yüzden de cezasız kalmayacak..." Onu tutan zincirlerin arasına sarmaşıklar dolandırdı. Fransisco'nun tenine değen sarmaşıklar tenini yakıyor ve son derece acı veriyordu. Cadının gözlerinde acı çektiğini belli eden o ifadeyi görmek memnun olmasını sağlarken dakikalar sonra değişen surat ifadesi yüzünden kafasında soru işaretleri oluşmaya başladı.
Tekrar o ukala ifade cadının suratına yerleşmişken sinirleri gerildi. Az önce acı çekerken şimdi böyle davranmasına bir anlam veremiyordu. Çok geçmeden konuşmaya başladığında Kat'i çılgına çevirecek olan kelimeler cadının dudaklarından dökülmeye başladı. Her şeyi söyleyebilirdi. Beceriksiz bir sihirbaz olduğunu, aptal bir aşık olduğunu, onu kandırmasının oldukça kolay olduğu... Ama hiç bir şekilde anneliğine laf edemezdi. Ona hamile olduğunu öğrendikten sonra haberi vermek için gitmişti. Fransisco ise bir erkeğin bedeninde kendini kaybetmekle meşguldü. O günden sonra yalnızlığı içinde hamileliğini geçirdi. Onlar için kendi hayatından vazgeçerek anne olmaya hazırlanmıştı. Gayet hazırdı da... Hatta onu koca olarak almasının bile bu kez sebebi aşk değil, bebeklerdi. Bu yüzden ona bu lafları söylemeye hakkı yoktu. İçindeki öfkeyi büyü ile savuşturmak yerine bu kez yanına ilerledi. Suratına oldukça sert bir tokat attığında avuç içinde yanma hissetti. Yine de acı umurunda değildi. "Birde karşıma geçmiş aşağılık bir adam olamamaktan bahsediyordun öyle mi? Sen hayatıma giren, hayatımı mahveden en aşağılık adamsın ve biliyorsun. Bu planı asla gerçekleştiremeyecek ve amacına ulaşamayacaksın. Çünkü tam olarak burada çürüyeceksin. Bebeklerim senin gibi bir adamı tanımayacaklar ve baba demeyecekler... Sen bunu hak etmeyen pislik herifin tekisin..." dedi. Öfkesini kelimeler ile döktüğünde zincirleri daha da güçlendirdi. Kimse bebeklerini ondan alamazdı. Bu babaları da olsa durum değişmezdi.
| |
|
| |
Diana Maurice Cadı
Mesaj Sayısı : 1172 Kayıt tarihi : 30/07/14 Yaş : 31
| Konu: Geri: Öfkeli Eş Paz Ağus. 16 2015, 13:17 | |
| Zincirler daha fazla güçlendiğinde toparlanacağı yerde gitgide daha güçsüzleşiyor ve halsizleşiyordu. Ama bu nahoş durum oyunculuk yeteneğinden bir şey kaybetmesine neden olamazdı. Aralarındaki güçlü bağı biliyordu. Sihirbaz-cadı arası bağdan da öte olan bağı. Tam ölmek üzereyken içindeki can kırıntılarından sarmaşığın şifalı gücün kaynağıydı. Zihnine girip girmediği hakkında en ufak fikri dahi yoktu. Ama bu ihtimali savuşturmalıydı. Anneliğine laf söylemişti. Hiç olmadığı kadar canını yakmıştı sihirbazın. Sihirbazın nefret yüklü büyüsü ona acı çektirse de acıya çoktan alışmıştı. Yapmaya çalıştığı şeyi sihirbazın anlamadığını umut ediyordu. Duraksadı ve düşündü. Sihirbazın sarmaşıklarının verdiği acıyı biraz yapmacık da olsa dışa vurdu. Her tarafı yara bere içindeydi. Hem bu kelepçeler, hem de sarmaşıklar her tarafını yara bere içinde bırakmıştı. Sinsi sırıtışını daha da keskinleştirdi. Sihirbazı çileden çıkartmalıydı. “Göreceksin annelik sana çok zor gelecek.” Fazlasıyla sinsileşmişti. Konuşma devam ettikçe kanına uyuşturucu zerk ediyormuş gibiydi. “Önce çevrendekilere sonra da kendine…” Sinsi bir yılan tıslaması gibi çıkmaya başladı sesi. “Ve bebeklere zarar vereceksin.” Sesini yükseltti bir tık daha. “Onlar öyle bir ağlayacak ki susmayacakmış gibi. Sen de daha fazla dayanamayıp cinnet geçireceksin. “ Daha da yükseldi. Bakışları muzip bir sinsilikten başka bir şey değildi. “Çığlıklar atacaksın kan beynine sıçrayacak. Daha fazla dayanamayacaksın ve onları yastık alıp boğacaksın. Onlar ölecekler!” Konuşmaları kesik kesikti ve son derece can yakıcıydı. En sonunda da psikopat gibi çığlıklar eşliğinde çocuksu bir tizlikte kahkahalar atıyordu. Sesi yükseldikçe daha fazla canı yanıyordu. Sarmaşık gücünün son hudutlarına geldiğinde acıdan büyük bir çığlık kopardı. Gücünü sihirbazın gücüyle birleştirip kelepçelerden kurtulup yere yığılırken son bir kez Kat’in gözlerinin içine baktı yapmacılıktan ve rolden uzak. Elleriyle kollarına tutundu. Fazlasıyla zayıf düşmüştü. İç sesiyle konuşmaya başladı. Durumu hiç iyi değildi. Akıl sağlığını kaybetmeye başlıyordu. O bir saniyelik yere yığılma anında adeta genç sihirbazdan yardım istercesine ağlamaklı ve büyük gözlerle yalvarıyordu. ‘Ne olur yardım et!’ | |
|
| |
Kat Giulio Sihirbaz
Mesaj Sayısı : 422 Kayıt tarihi : 27/10/12 Yaş : 30 Lakap : Zehirli Sarmaşık
| Konu: Geri: Öfkeli Eş Cuma Ağus. 28 2015, 18:21 | |
| Öfkesini kusarken gördüğü manzara geçen her saniye onu biraz daha tatmin ediyordu. Cadının aldığı yaralar umurunda bile değildi. Bu yüzden gücünü azaltmak yerine arttırmayı tercih etmişti. Hayatının hatasını yaptığını ona göstermesi gerekiyordu ve bu konuda başarılı olduğuna emindi. Böylesi bir çaresizlik emindi ki cadı için pek yaşanmayan bir şeydi. Gerçi ortada gördüğü görüntüler vardı. Büyü ile kalın olmuş bir Fransisco, ona işkence eden bir peri ve her şeyin ötesinde bebekler... Onlardan koparıldıktan sonra nasıl acı çektiğini de görmüştü. Ama demek ki cadı çektiği acıyı çoktan unutmuştu. Başta türlü bebeklerini elinden almasına asla cür'et etmemesi gerektiğini bilirdi. Onu izlerken acı dolu ifadesinin sinsilik ile örtüldüğü fark etti. Bu durum hoş değildi. İpleri eline alabileceğini düşünüyorsa ona bunda yanıldığını seve seve gösterebilirdi. Cadının zehirli kelimeleri kulaklarına ulaştığında gözlerindeki öfke daha da büyüdü. Alev almış bakışları ile karşısındaki eritebileceği bile söylenebilirdi. Fırtına öncesi sessizlikte cadıyı dinlerken öfkesini kusacağı anı bekledi. Cadı yanlış sularda yüzüyordu, dudaklarından dökülen kahkahaları duyduktan sonra büyüsüne odaklandı. Büyünün acı seviyesini bir tık aşağı çekti ve ona yaklaştı. Saçlarından kavrayıp çekti ve bir kaç kez başını duvara çarpıp konuşmaya başladı. "Yanlış yoldasın Fransisco. Anneliğime laf edecek son adam bile değilsin. Hamileliğim de yanımda değildin, onlar için yaptığım fedakarlıklar da yanımda olmadın. Doğdukları gün ortaya çıktığında o anda yaşananlar ve en çokta bebeklerimin babasız büyümemesi için seni kabul ettim. Ama şu an düşünüyorum. Sen onlar için baba değil hiç bir şey olamazsın. O yüzden bir konuda ciddiyim, burada çürüyeceksin." Acı kaldığı yerden devam ederken cadıdan bir kaç adım uzaklaştı. İğrenç bir şeye dokunmuş gibi elini pantolonuna silerken cadının acıdan aklını kaybedecek duruma gelmesini seyretti. Artık duyduğu tek şey acı dolu çığlıklardı. Belki de ölecekti. Ölmesi umurunda mıydı? Aslında hayır. Ama ölüm onun için çabuk bir kurtuluş olurdu. Bu yüzden de vazgeçti. Yardım çığlıkları kulaklarını doldururken bu kez kahkaha atan Kat oldu. "Zavallı Fransisco, bebeklerinin katili olacak bir kadından yardım mı istiyorsun?" Acıyı eksiksiz hissetmesini sağlarken diğer yandan yavaşça kendinden geçmesine izin verdi. Dakikalar sonra baygın olan cadının aklını kaybetmemesi için bir kaç bitkinin iyileştirme gücünden kullandı. Fiziksel yaralarına ise hiç bir şey yapmadı bunları hak etmişti.
| |
|
| |
Diana Maurice Cadı
Mesaj Sayısı : 1172 Kayıt tarihi : 30/07/14 Yaş : 31
| Konu: Geri: Öfkeli Eş Cuma Ağus. 28 2015, 23:31 | |
| Sihirbazın sakinleştirici sihri fazlasıyla gevşetmişti cadıyı. Yarı sarhoş ve şuursuzdu. Hem ayıktı, hem de baygındı. Fiziksel acıyı hissetmiyordu. Aslında karısının sarmaşık sihrini bu denli geliştirdiğini bilmiyordu. Sarmaşık büyüsünü kullanıp çeşitli büyüler yapabiliyordu. Ama durumu hiç de iyi değildi. Artık hiçbir şeyi kaldıramıyordu. İçinde fırtınalar kopuyordu. Tüm bu olanları hazmetmek için yaptığı büyülere karşı direnç kazanıp büyünün işlemez hale gelmesi ya a etkisinin kısa süreli sürdüğünü biliyordu. Sarmaşık ne yaparsa yapsın hiçbir işe yaramayacaktı. Normal insanlar gibi acılarının üstesinden gelme yerini büyüyü seçmek onun acizliğinin göstergesiydi. Yine bir kriz halinde kendine ve çevresindekilere zarar vermekten korkuyordu. Yıllar önce yaktığı binalar, vücuduna verdiği zararlar, sapkınca hazlarının doruklarındaki afyon etkisi hepsi birer aldatmacaydı içindeki kendisini kandırmak için. Kendisini bir pislik olarak görüyordu. Son kez mantıklı düşünüp kendisini onlardan uzak tutmaktı. Onlara zarar verecek olma korkusu, uç noktalardaki duyguları, dengesizliğin verdiği sürekli karar değiştirmesi, intihara eğilimi gibi bir sürü şey yaşıyordu. Eğer kendisini öldürürse kendisiyle birlikte iki kişinin daha canını alacaktı. Sürekli gelgitler, yaşadıklarının beyninin içinde bir çırpıda şok etkisi yaratıp sürekli içinde dönmesi katlanılamaz bir hal almıştı.
Uyandığında daha önce yaptığı gibi kelepçeleri kıracaktı. Öfkesine yöneldi. Büyük bir çığlık kopardı. Kelepçeleri kırılmıştı. Odadan çıkmaya çalıştığında sarmaşık büyüsünün farklı bir haliyle bir kalkan büyüsü yapmıştı. Dışarı çıkamıyordu. Başıma ağrılar saplamıyordu. Hatta o kadar zorlamıştım ki kendimi duvara yapışmış bir vaziyette bulmuştum. Benim gücümü bana karşı kullanıyordu kurnaz sihirbaz, tıpkı geçmişte benim ona yaptığım gibi yapıyordu bana. Çıkamadıkça çıldırıyordum. İçimde büyük bir öfke patladı. Öfkeyi büyüye çevirip duvara gönderdiğimde toza karışmıştı bir kısmı. Oradan geçtiğimde özgürdüm. Ama yine aynı şey oluyordu. Acı çekiyordum. Karnıma ağrılar saplanıyordu. Gözlerimden ateşler fışkırıyordu sanki. Ama sessiz olmalıydım. Yüzümde sinsi bir tebessüm oluştu. Havalandım, ilk defa yapacaktım bu büyüyü. Alicia’nın kitaplarından birinde öğrenmiştim. İyice konsantre oldum. Havalandım gökyüzüne doğru. Ayaklarım yerden kesildiğinde avuçlarımı açtım ve bir a! Sesiyle uyu dalgalarının tüm malikaneye yayıldığını hissettim. Ve uçarak bebeklerimin yanına doğru gittim. Bebeklerimden birini kollarımın arasına aldığımda arkamdaki bıçak darbesiyle ellerimin arasını güçsüz hissettim. Bebeğimi beşiğine geri koydum. Gitgide halsizleşiyordum. Gözlerim karardı. “Hayır! O bıçakla yapmadığını söyle.” Hançer yüzünden bir mühlet büyü yapamayacaktı. Kara bir büyünün bedeninin içinde yayıldığını hissetti. Canı yanıyordu. Büyük bir acı hissetti. Yere yığıldığı ise hatırladığı son şeydi. | |
|
| |
Kat Giulio Sihirbaz
Mesaj Sayısı : 422 Kayıt tarihi : 27/10/12 Yaş : 30 Lakap : Zehirli Sarmaşık
| Konu: Geri: Öfkeli Eş Salı Eyl. 01 2015, 21:29 | |
| Cadının baygın halini hafife almak yerine büyüler yapmaya devam etti. Fransisco'u artık tanıyordu. İşin iyi yanı kendi gücünün ona karşı kullanıyordu. Yıllardır geliştirdiği teknik ve annelik iç güdüsü bunların bir getirisi olmuştu. Bebeklerinden uzun süre yalnız kaldığını düşünerek onların yanına gitti. Önce onları uyandırdı, ardından besledi. Onlardan asla uzak kalmak istemiyordu, kalmayacaktı da. Bu işin sonunun çok daha kötü şeyler doğuracağını hissediyordu. Zaten en çok da bu yüzden cadıyı hapis kaldığı yerden çıkarmak istemiyordu. Bebekleri ile ilgilenmesi bittiğinde yorgunluk bedenini ele geçirmeye başladı. Büyü yaparken çok fazla yıpranmıştı. Bedeni artık sinyal veriyordu hemde fazlasıyla... Bebekler uyuduktan sonra oda yatağına uzandı. Bir zamanlar kocası ile paylaştığı yatağa bir daha asla onun paylaşmayacağı yatağa. Gözleri kapandığında uykuya daldı ama öylesine derin bir uyku değildi bu sadece ihtiyaçtı. Gardını indirmek istemediği için bir nevi tilki uykusundaydı. Saatler sonra kendine geldiğinde duyduğu seslerle korku içinde bebeklerinin odasına ilerledi. Fransisco'nun kucağında kızı gördüğünde nefesi kesildi. Onları kaçıracağı korkusu bedenini ele geçirirken aynı anda cadıya duyduğu öfke has safhaya ulaştı. Bir nevi sigorta olarak çocuklarının odasında bulunan hançeri acımadan cadıya sapladı. Bebeği zararsız bir şekilde yatağa yatırıldığın da cadıya baktı. "Aksine bunu memnuniyetle kabul ediyorum, yaptım." Baygın bedeni ait olduğu yere zindana götürdüğünde büyüleri tekrarlayıp kaçış yolunu kapattı. Artık daha rahat bir uykuya dalabilirdi. Fransisco büyüsünü yapamayacaktı. Uykuya dalmadan önce ise düşündü. Cadıdan kurtulmak için daha kesin bir çözüm bulmak zorundaydı.
| |
|
| |
Diana Maurice Cadı
Mesaj Sayısı : 1172 Kayıt tarihi : 30/07/14 Yaş : 31
| Konu: Geri: Öfkeli Eş Salı Eyl. 20 2016, 13:04 | |
| Karanlık… Her yer karanlıktı. Saliseler, dakikalar her şey ama her şey varlığını yitirmişti zihninde. Zaman yoktu. Sapıkça hazlar yoktu. Aile yoktu. Acı yoktu. Zihninin ve yaptıklarının karanlığıyla baş başaydı artık. Hareket etmiyor, gözlerini açmıyordu. Küfürler ve öfke bile yerini derin bir sessizliğe ve karanlığın içinde kaybolmuştu. Her yer soğuktu. Kanı yavaş akıyordu. Zihninin karanlığında her şey yok olmuştu. Aniden kapının sesiyle irkildi. Hareketsiz dünyasındaki küçük bir hareket, bir kelebeğin kanat çırpışından farksızdı. Kapı açıldı ve çok gecikmeden de ışık. Ancak umutlarını besleyen düş yerini sarp bir karanlığa bıraktığında her şeyi anlama kudretine nail oldu. Karşısında ilk etapta seçemediği genç fiziğindeki yaşlı cadı karanlığın ve kötü haberin felaket tellalıydı. “Selam tatlım!” Yapmıştı. Sihirbazı ve çocuklarının annesi ona ihanet etmişti. Sapıkça bir hatanın kurbanı hatta kadın olduğu hatırlamak dahi istemediği zamanların canlı kanlı bir parçası karşısındaydı. Bu bir düş olmalı diye düşündü. Ama hayal değil gerçekti. Kanlı canlı et duvarıydı. “Rose…” Rosalinda’nın ismi dahi tam zikretmeden Zincirlerle bağlı yatağa üryan vaziyetteki bedenini zorladı. Ama nafileydi. “Orospu…” Kuru dudaklarından var gücüyle çıkan ses bu olmuştu yalnızca. Kısacık hayatı basit bir tekerrür halindeki kısır bir döngüye karıştığını hissetti bir an. Rosalinda karşısında, kendisi büyüsüz bir vaziyette zincirlere bağlı. Bu sefer tek farkı zaman ve mekan bir de cinsiyeti. “Sana da merhaba. Seni almaya geldik tatlım. Seninle daha işimiz var.” Hareketsiz bir vaziyetteyken Rosalinda’nın iki büyü darbesiyle zincirlerinden kurtulup hareketsiz bir şekilde bir el çantası, basit bir eşya gibi Rosalinda’nın büyüsüyle havalandı. Mirai taşı epey gücünü alsa da hala güçlüydü. Ve her zamanki gibi daha da güçlenmenin derdindeydi. “Ne istiyorsun benden daha, çocuklarımı aldığın yetmedi mi?” Hiçbir şey söylemedi ve gülümsedi. Alt kattan üst kata geçtiklerinde ortalıkta kimse yoktu. Var gücüyle bağırdı. “Kat!” Defalarca kez bağırdı. Ama sesini duyan yoktu. Her yer sessizdi. Rosalinda’nın kes sesine fırsat vermeden sustu. Dışarı çıktığında sanki günlerdir dışarı çıkmıyormuş gibiydi. Temiz havanın ve malikanenin çiçeklerinin ve ağaçlarının taze bitki kokusu çıplak tenine değdiğinde bir kez daha yaşadığını hissetti. Güzel bir histi, birkaç saniye yaşadığı. Güzel kırmızı spor bir arabanın arkasına bindiğinde sadece arkasına bakıp sol gözünden bir damla yaş aktı. Gene bir elvada, gene bir istenmeyen ayrılık… Bir kez daha bebeklerinden ayrılıyordu. Bir kez daha bir bilinmeye doğru yolculuğa çıkmıştı. SON
| |
|
| |
| Öfkeli Eş | |
|