Alejandro Damian McGuire Sihirbaz | Akademi Öğrencisi
Mesaj Sayısı : 5 Kayıt tarihi : 14/03/15 Nerden : Muğl/Bodrum
| Konu: Dream world C.tesi Mart 14 2015, 05:06 | |
|
Tam olarak neydim ben ? Canavar ? İnsan ? Peki Rüya Avcısı ne oluyordu ? Babamın bana olanları anlatmasının ardında 1 yıl geçti.Bense okulu bir süreliğine dondurmuştum.Kat'in evine gelmiştim.Tanrım son günlerde bu sorulara öyle gıcık oluyordum ki! Elimde oluşan karanlık toplar tüylerimi diken diken etmeme yetiyordu.Peki ya etrafımdaki insanların negatif enerjilerini hissetmeme ne demeli?Neden babam gibi vitakinezi yeteneği almamıştım.Böylece bir şeyleri yıkmak yerine insanlara yardım edebilirdim.
Kendi ırkım hakkında araştırma yapmak için yerel kütüphaneye doğru gidiyordum.Belki bir şeyler öğrenirdim diye.Babama sormak yerine yerel halk kütüphanesine gidiyordum çünkü olanlardan sonra ailemle görüşmüyordum.Ne annemle ne de babamla. Tamam rüyalar pek ilgimi çekmese de bazen gördüğüm rüyaların anlamlarına bakıyordum, ama bir Rüya Avcısı olacağım aklımın ucundan dahi geçmemişti.Kim inanırdı ki böyle şeylere ?Avcılar,kurtadamlar,vampirler,cadılar,periler,melekler ve hatta şeytanlar.Tanrım nasıl bir dünyada yaşıyorduk biz ? Neden daha önce hiç birini görmemiştim ?
Yerel kütüphaneye geldiğimde ise yaşlı bir kadın bilgisayarın başında uyukluyor gibiydi.Kısa siyah saçları vardı.Yüzündeki buruşukluklar oldukça belirgindi. Muhtemelen babamın dediği Eichhornia'da olmalıydı.Uyku ile uyanıklılık arasında gördüğün rüyalar alemi.Rüyalar aleminin o katmanına ise mor rengi hakimdi.Her ne kadar detay eklersen ekle her yer morun ayrı bir tonu olarak geliyordu.Belki yaşlı kadının rüyasına girersem ne gördüğünü görebilirdim.Tamam daha önce kendi rüyam dışında hiç kimsenin rüyasına girmemiştim ama her şeyin bir ilki vardır değil mi ?
Derin bir nefes aldım ve etrafıma bakındım.Tamam kimse yoktu.Günün bu saatinde çoğu kişi okulda oluyordu.Tekrar derin bir nefes aldım ve sol elimi yaşlı bayanın anlına doğru uzattım ve gözlerimi kapattım.Gözlerimi açtığımda bir parkta bulunuyordum.Yem yeşil çayırların uzandığı bir piknik yeriydi.Tabii her yer mor renkte idi orası ayrı.Sadece tahmin ediyordum.Şelaleden akan suyun sesini duyabiliyordum.Nereyi görmek istiyordu acaba ? Niagara şelaleleri mi ? Kim bilir ? Kimse zihin okuyamadığına göre sadece rüya ile yetinmek zorundaydım.Hafif rüzgar esiyordu.
Birden dev bir kükreme ile tüylerim diken diken olmuştu.Ne görmeyi istiyordu ki ? Tamam önce ne göreceğini merak ettiğimden dolayı rüyayı kontrol etmeyecektim, ama birden ağaçların arasında bir şey hareket ediyor gibi geldi.Büyük bir şey.Öyle ki ağaçları yerinden koparıp fırlatacak kadar büyük.Çünkü bir tane çam ağacı az önce üstümden geçmişti.Tamam bu oldukça yakındı.Ağaçların arasından hızlıca ilerleyen dev şey ilerlerken ağaçlara zarar veriyordu.Neyse ki gördüğü her ne ise gerçek dünyada yoktu.Birden hızla mor bir duman dibimde durdu.Rüya da olsa kalbimin hızlandığını hissedebiliyordum.Gözlerimi kocaman dikmiş önümdeki mor buluta bakıyordum.Bulut içinde birbirine çarptıkça şimşekler oluşuyordu.Tamam bu kadar yeter.Biraz güzel şeyler görmenin zamanı gelmişti.
Derin bir nefes aldım ve parmağımı şıklatmam ile birlikte etraf değişmişti.Hottonia'ya geçmiş olmalıydık.Her taraf yeşile bürünmüştü.Tamam bu biraz sıkıcıydı.Siyah beyaz filmlerde gibi hissediyordum.Gülümseyerek tekrar parmağımı şıklattım ve yaşlı bayanın rüyasına bir panayır ekledim.Discovery adlı oyuncağa binmeyi hep sevmişimdir zaten.Oyuncak çember şeklinde idi.En azından insanlar çember şeklinde oturuyordu koltuklara.Etrafında döndükçe yükseliyordu,kimi zaman ise tepede duruyordu.En çok sevdiğim tarafı da oydu.Tepede durması.Tamam sanırım rüyalar aleminde ona bir kaç oyuncak bilet hediye edebilirdim.Yaşlı kadının kalp krizinden ölmesini istemezdim gerçi ... Tamam kötü bir fikir olduğunu kabul ediyordum.Parmağımı tekrar şıklattım ve gökyüzündeki güneşi aniden yeşil bulutlar kapladı.Tamam bunu zehirli gaz bulutu yapmayı çok isterdim, ya ada asit yağdıran bir bulut ama burada yaptığım her şey gerçek dünyada da etki gösteriyordu.
Belki... Belki birazcık gaz bulutu yapabilirdim.Yüzümde oluşan sinsice gülümsemeye hakim olamamıştım.Parmağımı tekrar şıklattım ve kadını yerel kütüphaneye getirdim.Hala rüyada idik.Gülümseyerek kadının arkasına geçtim.Önündeki çekmeceye bir saat bıraktım.Gerçek dünyada rüya kapanı oluşacaktı ama gaz bulutunun oluştuğu zaman uyanmasını sağlayacaktı.Ayaklarımızın altında yeşil bir sis oluşmaya başladı.Sisin yaydığı koku gerçek dünyada bayıltmak için kullanılsa da bu diyarda ne olurdu hiç bir fikrim yoktu.
Derin bir nefes aldım ve tekrar gözlerimi kapattım.Açtığımda ise elim yaşlı bayanının üzerinde idi.Her yer eski haline dönmüştü,rengarenkti.Asıl olması gerektiği gibi yani.Yaşlı bayan öksürmeye başlamıştı.Tanrım onu çıkartmayı unutmuştum.Hafıza kaybına bile neden olabilirdi bu durum.Yaşlı bayanı dürtmeye başladım "Hey, hey Bayan..." dedim masasındaki isme baktım.G'aladheon yazıyordu "...Bayan G'aladheon" dedim onu dürterek.
Sonunda kalkmıştı.Umarım kalıcı bir hasara neden olmamışım diye dua ediyordum içimden.Bayan G'aladheon sol eliyle gözleri ile oynadı ve yavaşça gözlerini açtı. "Ne istemiştiniz ?" diye sordu.Sanırım hala aklı yerindeydi.Derin bir nefes aldım ve "Rüya Avcısı ile ilgili bölüm ne taraftaydı ?" diye sordum gülümseyerek.Sağ eliyle üst tarafı gösterdi ve "Mitoloji bölümünde bulabilirsiniz " dedi. "Teşekkür ederim" dedim gülümseyerek be üst kata yöneldim.
Örnek Rpg | |
|
Caitlyn Cadı l Admin
Mesaj Sayısı : 386 Kayıt tarihi : 29/05/12 Yaş : 35
| Konu: Geri: Dream world C.tesi Mart 14 2015, 16:31 | |
| Renk:85 Kurgu: 85 Betimleme:82 Akıcılık: 87
Sitemize Hoş geldiniz. Rütbe başvurusu yapabilirsiniz. | |
|