Psikopatın Kölesi Mm-3_zps38d4803f
Psikopatın Kölesi Mm-3_zps38d4803f
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaAnasayfa  KapıKapı  Latest imagesLatest images  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  

 

 Psikopatın Kölesi

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
Katniss Alistar
Sihirbaz
Sihirbaz
Katniss Alistar


Mesaj Sayısı : 149
Kayıt tarihi : 02/06/12

Psikopatın Kölesi Empty
MesajKonu: Psikopatın Kölesi   Psikopatın Kölesi Icon_minitimePerş. Ekim 01 2015, 00:26

Perinin yaptığı büyü sayesinde kendini saniyeler içinde sevdiği adamla birlikte kaldığı odada buldu. Üzerindeki kanın mide bulandırıcı kokusu burnuna ulaşırken hızlı bir şekilde kendini banyoya attı. Thomas'ın gelmesinden endişe etmiyordu, çünkü peri onun meşgul olduğunu söylemişti. Reyes, psikopat, adi ve bir o kadarda sadist bir kişilik olsa da iş kelimelere geldiğinde güvenilir biriydi. Yani en azından o kısmı yaşayarak öğrenmişti. Sadece onca şeyden sonra hala ne istediğini anlamıyordu. Perinin büyüleri vardı, işkenceleri kendine yapabilirdi. Ama elektrik verdiği her bedende Reyes'ın tatmin olan yüzünü görmüştü. Yine de bu kez sihirbaz yeteneğini yeterli bulmamış eline bir neşter tutuşturmuştu. Bunu yapmak elbette istememişti amam Reyes tek cümlesi fikrini anında değiştirdi.'Eğer neşteri o perinin bedeninde kullanmazsan ben sevdiğin adam üzerinde kullanırım, hemde uzun bir süre...'
Yırtarak çıkardığı kıyafetleri banyonun kenarına atıp bedenini duşa attığında uzun bir süre bedenini lifle ovdu. Ne kadar uğraşırsa uğraşsın kanı ve kokuyu arındıramıyor gibi hissettiği için dakikalarca ovduğu teni tahriş olmaya başladı. Bunu ise teninin acımaya başlaması ile fark edebilmişti. Sonunda banyo kısmını tamamladığında giyinerek demir bir çöp kocası aradı evin içinde. Sonunda bulduğunda kıyafetleri içine atarak yaktı. Onların kül oluşunu izlerken ağlıyordu. Tüm bunları hak edecek ne yaptığını bilmiyordu. Thomas'a göre tek suçu onu sevmesiydi ama Katniss öyle hissetmiyordu. Üstelik birde sevdiği erkeğin onu uzaklaştırmaya çalışması vardı. Sanki hayatından çıksa Reyes onu raht bırakacaktı. Bıraksa bile Katniss yaşayabilecek gücü bulacak mıydı? Ailesini daha doğrusu büyük annesini hiçe sayıp bu kapıdan içeri girdiğinde bir nevi onları kaybetmişti. Anne ve babası ile elbette görüşüyordu ama yine de ailesi Thomas'tan istediği aldığı sevgiyi asla ona gösteremezlerdi.
Dakikalar sonra göz yaşları içinde küller uçuşup teneke soğuduğunda onu çöpe atması için bir görevliye vererek yatağına uzandı. Kendini hiç olmadığı kadar yorgun hissediyordu ve aynı zamanda hiç istemese de yalnız... Gözü saate takıldığında Thomas'ın toplantılarının bitmesine bir kaç saat olduğunu gördüğünde kendini uykuya teslim etti. Huzurlu bir uyku olmayacağını bilmese de dinlenebileceği başka bir yol bilmiyordu.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Thomas Blake
Sihirbaz
Sihirbaz
Thomas Blake


Mesaj Sayısı : 139
Kayıt tarihi : 02/06/12
Yaş : 35
Lakap : yok

Psikopatın Kölesi Empty
MesajKonu: Geri: Psikopatın Kölesi   Psikopatın Kölesi Icon_minitimePerş. Ekim 01 2015, 23:32

Blake reyes’in işleri nedeniyle uzun zaman sonra kontrol amaçlı şirkete gittiğinde işlerin sarpa sardığını görüp sinir krizinin eşiğine gelmişti. Lanet olası amcası ve onun planları… Her şeyi eski haline çevirip yerleştirdiği ajanlarını bulup postalayarak eski güvenilir elemanlarına kavuşması uzun sürmüştü. Zamanın nasıl geçtiğini anlayamamıştı. Bütün işlerini kısmen bitirdiğinde başında korkunç bir baş ağrısı gözlerinin önünde saliselik beliren silik görüntülerle baş etmeye uğraşarak işten çıktığında duyduğu patlama sesi ile kendine geldi. Etrafına bakarak neler olduğunu çözmeyi denerken kolunda hissettiği keskin acı ile yüzünü buruşturup öfkeyle küfür etti. Kendini açık hedef olmaktan kurtarabilmek için bir şeyler düşünmek yerine ona ateş etme hatasına düşen geri zekalıyı bulup ateşe vermeyi tercih etmişti. O gereksiz piç kurusu yüzünden özlediği sevgilisini görme süresi daha da uzamıştı. Kör talihine lanetler okuyup söverekten evden önce rotasını hastaneye çevirip kolundaki yaraya baktırdı. Ardından sevdiği kadını telaşlandırmamak adına bunun gizli kalması gerektiğini düşünerek bir mağazaya uğrayıp kıyafetlerini değiştirdi. Yeni giydiği takım elbisenin yakasını açıp kravatı aşağı çekerek kendine son kez baktı. Sıkıcı toplantılardan bunalmış birinden daha fazlası gibi göstermediğine karar verdiğinde arabasına atlayıp hızla eve sürdü. Yolda birkaç adamını arayıp oluşturduğu enkaza bahane bulmaları ve o adamı kimin niye gönderdiği konusunu araştırmak için görevlendirdikten sonra telefonunu tamamıyla kapattı. Artık tek istediği şey rahatsız edilmeksizin evdeki güzeliyle ilgilenip onun yanında olmaktı. Biliyordu ki bu yaşadıkları onu etkilemişti. Etrafa ışık saçan ve sürekli bir şeyler hakkında onunla konuşup durmaksızın atıştığı neşeli sevgilisi gün geçtikçe oldukça suskun, neredeyse hiç konuşmayan birine dönüşmüştü.

Mantığının sesi '' Bunun tek suçlusu sensin…'' diye bas bas bağırırken yumruğunu sertçe direksiyona geçirip sesli bir küfür savurdu.  Gaza daha fazla yüklenip hıncını yoldan çıkartırken düşüncelerini bastırmak konusunda bocalıyordu. Evin önüne geldiğinde arabayı düzensizce park edip anahtarı kapıdaki görevliye attıktan sonra hızla eve girdi. Evet belki bu olanlar thomas’ın hatası olabilirdi eğer ondan uzak durmayı başarabilseydi bütün bunlar hiç yaşanmaz katniss güvendi olurdu ama yapamamıştı işte. Denemiş ama başarısız olmuştu. Ondan ayrı kaldığı zamanların ne denli acı verici olduğunu dün gibi hatırlıyordu üstelik…

Bunu bir daha deneyecek gücü olmadığından dahası kızı reyes’e bırakma ihtimalini bile düşünemediğinden suçluluk duygusunu bastırıp bu zor günleri atlatabilmesi için onun yanında olmaya çalışmaya odaklandı. Hızla odalarına çıktığında yüzüne yorgun bir gülümseme yerleştirip kapıyı açtığında yatakta uyurken bulduğu kadınıyla yüzünde gerçek bir tebessüm belirdi. İç geçirip onun yanına gidip yatağa uzanarak kızı kolları arasına aldı. Kolundaki sızıyı görmezden  gelip saçlarını okşadı. Baş döndüren kokusunu içine çekip saçlarına ufak bir öpücük bıraktığı esnada gözlerini aralayan sevgilisinin burnuna burnunu sürtüp dudaklarına tatlı bir öpücük kondurarak'' Özür dilerim hayatım uyandırmak istememiştim''  dedi.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Katniss Alistar
Sihirbaz
Sihirbaz
Katniss Alistar


Mesaj Sayısı : 149
Kayıt tarihi : 02/06/12

Psikopatın Kölesi Empty
MesajKonu: Geri: Psikopatın Kölesi   Psikopatın Kölesi Icon_minitimeC.tesi Ekim 03 2015, 21:53

Kızarmış bedeni hala canını yakarken yatakta dönmeye başladı. Gözlerini her kapattığında gözlerinin önüne perilere yaptığı işkenceler geliyordu. Onlara elektrik vererek duyduğu çığlıklara bile zar zor alışmışken kestiği her yarada kulağını dolduran seslere zar zor tahammül etmişti. Dehşet saatleri bitmiş olsa da kafasının içindeki yankıları hala devam ediyordu. Tekrar ağlamaya başladığında sakinleşecek bir yol aradı, ama ne yazık ki bulamıyordu. Keşke peri onu buraya gönderirken yaşadıklarını da hafızasından yok etseydi. Ama biliyordu ki Reyes gözlerindeki ifadeden de oldukça zevk alıyordu. Sonunda bedeni uykuya teslim olduğunda bu kez görüntüler rüyalarını esir aldı. Her güzel başlayan rüyanın sonu kabusa ulaşırken çığlık atmak istiyordu ya da uyanmak... Ne kadar denerse denesin kendine gelemediği için içinde bulunduğu durumdan daha fazla nefret ediyordu. En kötüsü de Reyes'ın tehdidinin gerçekleştiği kabustu. Sırf istediği adamın boğazını kesmediği için Thomas'ın bedenine çizikler atıyordu. Ter içinde kalıp gözlerini açtığında bir an nerede olduğunu anlamadı ama sonrasında bulunduğu yeri anlayarak gözlerini saate çevirdi. Sadece, sadece otuz dakika uyumuştu. Ona ise tüm kabusları bir ömür gibi gelmişti. Terli bedenini kısa bir duşa sokup yeniden yatağa döndüğünde sadece boş gözlerle tavanı izledi. Artık istese de ağlamayacak gibiydi. Çünkü Reyes'ın yanında kotasını doldurmuş sayılırdı. Bu kez ağlamadan daldığı uykuda hiç bir şey görmedi sadece büyük bir boşluk vardı. Geçen bir kaç saat ona dakika gibi gelirken saçlarında hissettiği dokunuşların ardından, verilen öpücükle gözlerini araladı. Thomas'ın kokusunu derince içine çekerken dudaklarını öpen dudaklara karşılık verdi. Yatakta hafifçe doğrulurken sevdiği adamın sözlerine hiç bir karşılık vermedi. İçten içe ona sarılıp ağlamak istese de içindeki korku ile bundan vazgeçerek sadece sarıldı. Başına gelenleri ona anlatsa sevdiği adamın onu yeniden terk etmeye çalışacağını biliyordu.

"Önemli değil sevgilim. Çok bile uyumuşum."
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Thomas Blake
Sihirbaz
Sihirbaz
Thomas Blake


Mesaj Sayısı : 139
Kayıt tarihi : 02/06/12
Yaş : 35
Lakap : yok

Psikopatın Kölesi Empty
MesajKonu: Geri: Psikopatın Kölesi   Psikopatın Kölesi Icon_minitimePtsi Ekim 05 2015, 17:29


Hayatının nasıl bu kadar boktan olduğu ile ilgili en ufak bir fikri yoktu. Hayatı boyunca gücü yüzünden pek iyi şeyler yapmamış olabilirdi ama bu kadarını hak ettiğini düşünmüyordu.  Kim geçmişini her hatırlamaya çalıştığında dayanılmaz bir baş ağrısıyla baş etmek zorunda kalırdı ki üstelik bazen bunu atlatamayıp olmayacak yerlerde bayılıp kalıyor ya da hastanelik oluyordu. Ailesini çok küçükken kaybettiğini söylemişlerdi. Onlarla yaşamanın nasıl bir şey olduğu hakkında en ufak bir fikri yoktu. Kuyusunu kazmaya çalışan amcasının otoritesi altında büyümüştü ve kontrol edemediği gücü çoğu zaman başına dert açmıştı. Yarattığı yangını ondan başkasının hiçbir şekilde söndüremiyor oluşu da ayrı bir problemdi ki reyes ile karşılaştığında bunu çok detaylı bir şekilde görmüştü. Gücünün duygularına tepki veriyor olması sadece kendi hayatını da değil sevdiği kadının hayatını da mahvetmişti üstelik ki son zamanlarda uğraştığı kiralık katillerden bahsetmiyordu bile… Bütün olan bu berbat şeylere rağmen hayatında başına gelen tek iyi şey hiç şüphesiz katniss’ti. Mantığının sesi 'lAma onu korumayı bile beceremiyorsun ''  diye bağırırken kalbinin sesi ''Kapa çeneni  '' diyerek onu susturma derdinde büyük bir iç savaş yaşarken kolları arasındaki güzelliğe baktı. Kolundaki acı daha da kendini hissttirirken muhtemelen dikişleri zorladığı için patlatmış olabileceğini düşündü. Gömleği büyük ihtimalle kana bulanmıştı ama üzerinde ceketi olduğu için görünmesi konusunda endişe etmesine gerek yoktu.

Sevdiği kadının kendine sarılıp başını göğsüne gömmesiyle onu biraz daha sıkı sarıp saçlarına ufak bir öpücük kondururken  ''Seni özledim hayatım… Bu kadar geç kaldığım için üzgünüm işlerim biraz uzadı. ''  dedikten sonra geri çekilip dudaklarına ufak bir öpücük kondurmadan önce ''Yemek yedin mi? Eğer açsan dışarı yemeğe gidebiliriz ya da mutfakta ufak bir akşam kaçamağı yapıp sana yemek hazırlayabilirim''  diyerek dudaklarına kapandı. Onu bir süre öptükten sonra kızın üzerindeki tuhaflığı fark ederek  ''Bu gün canını sıkan bir şey mi oldu?’'' diye sordu.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Katniss Alistar
Sihirbaz
Sihirbaz
Katniss Alistar


Mesaj Sayısı : 149
Kayıt tarihi : 02/06/12

Psikopatın Kölesi Empty
MesajKonu: Geri: Psikopatın Kölesi   Psikopatın Kölesi Icon_minitimeÇarş. Ekim 07 2015, 10:21

Gözlerini açtığında sevdiği adamı görmek... Tüm o berbat dakikalardan sonra oldukça iyi gelmişti. İçten içe ona sarılıp ağlamak isteyen dürtülerini engellerken onu daha sıkı sarıldı. Kokusu başını döndürüyordu. Ona kesinlikle aşıktı, bunun başka bir açıklaması olamazdı. Sırf ona zarar gelmemesi için yaptığı şeyleri düşününce kafasının içinde yeniden çığlıklar yükseldi. Gözlerini sımsıkı kapatıp Thomas'ın yanında olduğunu içten içe kendine tekrar etti. Onun tatlı sesi kulaklarını doldururken dudaklarını hafifte olsa kıvırmaya başladı.

"Önemli değil, sevgilim. sonuç olarak yanımdasın..."

Dudaklarına kondurulan her bir öpücüğe aşkla karşılık verirken yemek ile ilgili sözlerini kısa bir süre düşündü. Bugün yeterince dışarıda bulunmuştu, evde kalmak istiyordu. Bunu dile getireceği sırada Thomas'ın sorduğu son soru ile aniden durdu. Ona elbette gerçekleri söylemezdi, söylememeliydi. Bunu bilerek kendini sıktı ve gülümsemeye çalıştı. Sonrasında burnuna gelen kan kokusu ile yeni bir duraksamanın esiri oldu. Dakikalarca banyo yapmıştı, kan kokusu almaması gerekiyordu. Burnu bütün gün maruz kaldığı kokuya alıştığı için hassaslaşmıştı. Kokunun kaynadığının Thomas olduğunu fark ettiğinde endişe ile sevdiği adama baktı.

"Bana bir şey olmadı, ama sen... Sen iyi misin? Bu kan kokusu da ne?"
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Thomas Blake
Sihirbaz
Sihirbaz
Thomas Blake


Mesaj Sayısı : 139
Kayıt tarihi : 02/06/12
Yaş : 35
Lakap : yok

Psikopatın Kölesi Empty
MesajKonu: Geri: Psikopatın Kölesi   Psikopatın Kölesi Icon_minitimePerş. Ekim 08 2015, 23:40

Bütün hayatı boyunca bazen gücünü çok kullandığı için bazense hatırlayamadığı geçmişi yüzünden acıyla iç içe bir yaşamı olduğu için kolundaki yarayı görmezden gelmeyi başarıyordu. Sanki hiç vurulmamış gibi kolları arasındaki kadını ile ilgilenirken ondaki durgunluğu fark edip merakla neyi olduğunu sorsa da aslında az çok problemi tahmin edebiliyordu. Reyes… O adi herifin onları zorladığı şeylerin etkisini tatlı kadını üzerinden atamıyordu. Lanet olası peri… Ondan kurtulmanın bir yolu var mıydı acaba? Daha da önemlisi onun insanların hayatlarının içine etmekten başka yapabildiği doğru düzgün bişi var mıydı merak ediyordu. Kulaklarına ulaşan melodik ses düşünceleri ve kendisine olan öfkesiyle arasına girerken katniss’e bakıp gülümsedi. Ne kadar boktan hissederse hissetsin ona bir şey belli etmeyip sadece aşık olduğu kadınını mutlu etmeye çalışacağına söz vermişti. Gözlerini onun gözlerine dikerek dediklerini dinlerken duyduğu soruyla afalladı.

Siktir… Kan kokusu. Nasıl olmuştu da üzerindeki parfüm kokusuna rağmen bunu algılayabilmişti? Ama ondan önce yanıtlanması gereken asıl sorun şimdi ne yapacaktı? Yüzünde donan gülümsemesi ile saçlarını karıştırıp '' Kan mı? Ne kanı? Ben kan kokusu falan almıyorum sevgilim. Sana öyle gelmiştir. '' Diye konuyu geçiştirme derdine girerken aceleyle '' Eee ne karar verdin dışarı da mı yiyoruz evdemi? '' diye sordu. 
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Katniss Alistar
Sihirbaz
Sihirbaz
Katniss Alistar


Mesaj Sayısı : 149
Kayıt tarihi : 02/06/12

Psikopatın Kölesi Empty
MesajKonu: Geri: Psikopatın Kölesi   Psikopatın Kölesi Icon_minitimeC.tesi Ekim 10 2015, 11:47

GThomas'ın varlığı yaşadığı her bir kötü anıya değiyordu. Ona olan aşkı, bağlılığı her şeyin önündeydi. Keşke Thomas içinde aynı şekilde olsaydı. Hala onu kaybetme korkusuyla boğuşuyor olmazdı o zaman... Yaşadıkları yüzünden ona daha sıkı sarılırken duyduğu soruyu geçiştirmek adına konuştu. Reyes'ı ona asla söyleyemezdi, söylemeyecekti. Bütün gün maruz kaldığı kokuyu alması ile dehşete düştü. Sevdiği adamdan kan kokusu alıyordu, içindeki endişe dudaklarından soru cümlesinin dökülmesini sağlarken gözleri ile de onu inceliyordu. Ne olmuş olabilirdi? Thomas'ın donan gülümsemesi ile geçiştirmeye çalıştığı cümleyi diledi. Sakladığı şey her neyse ona söylemesi gerekiyordu. Kendisinin aksine sevdiği adamın terk edilme korkusu yoktu. Olmamalıydı. Son duyduğu kelimeler ile derin bir nefes aldı.

"Hayır dışarıda değil, evde yiyoruz. Ayrıca geçiştirmeye çalışma üstünü çıkar, ne kokusu aldığımı biliyorum..."

Sevdiği adamın harekete geçmemesi ile yataktan doğruldu. Uğraşları sonucu ceketini çıkardığında kızıl boyanmış gömlek ile dehşete düştü. Gözleri dolarken yaraya bakıyordu. Sarılırdı ama kanaması vardı.

"Lanet olun, Thomas... Neden geçiştirmeye çalışıyorsun. Üstelik pansumana ihtiyacın var sana ne oldu?"

Konuşması bitiminde cevabını beklemeden  ilk yardım çantasını getirdi. Sevdiği erkek yara ile ilgilenirken sorularına cevap verebilirdi.  

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Thomas Blake
Sihirbaz
Sihirbaz
Thomas Blake


Mesaj Sayısı : 139
Kayıt tarihi : 02/06/12
Yaş : 35
Lakap : yok

Psikopatın Kölesi Empty
MesajKonu: Geri: Psikopatın Kölesi   Psikopatın Kölesi Icon_minitimeÇarş. Ekim 14 2015, 23:47

Kadınının kan kokusunu hala nasıl aldığını çözemezken şaşkınlığından kurtulup durumu yalanlayarak akşam yemeğini de ortaya karıştırmak suretiyle konuyu kapatmaya çalıştı. Katniss’in yeterince sorunu varken bir de kendisi için endişelenmesini istemiyordu. Üstelik bu gayet önemsiz bir konuydu. Altı üstü kolundan vurulmuştu. Daha önce aldığı yaraları, yüzleştiği ölüm tehlikelerini düşünürsek bahsi açılmayacak kadar değersiz bir sıyrıktı. Sevdiği kadının onunla aynı fikirde olmayacağını bildiğinden duyduklarıyla gözlerini devirerek ''Hiçbir şeyi geçiştirdiğim yok hayatım hadi mutfağa gidelim üstelik yemeği bu sefer aşçının aksine ben hazırlayacağım '' dedi. Yataktan olabildiğince hızlı bir şekilde kalksa da önüne geçen sevgilisi ile derin bir nefes aldı. Bu kadar inatçı olmak zorunda mıydı?

Ceketiyle savaş veren kadınını engellemeye çalışırken ''Sevgilim ne yapıyorsun… Ceketimi bırakır mısın lütfen? '' diye onu vazgeçirmeye uğraşsa da sonunda katniss amacına ulaşmıştı. Saçlarını karıştırıp sıkıntıyla yatağa otururken ''Pansumana gerek yok canım abartma ufak bir yara işte. '' dese de ilk yardım çantasını koşarak kapıp aynı hızla geri gelen sevgilisini durduramamıştı. Gözlerini onun gözlerine dikerek ''Kısmen iş kazas '' diye durumu geçiştirmeyi denedi. Onun bir de peşindeki kiralık katiller yüzünden korkmasını istemiyordu.  
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Katniss Alistar
Sihirbaz
Sihirbaz
Katniss Alistar


Mesaj Sayısı : 149
Kayıt tarihi : 02/06/12

Psikopatın Kölesi Empty
MesajKonu: Geri: Psikopatın Kölesi   Psikopatın Kölesi Icon_minitimeC.tesi Ekim 17 2015, 21:04

Burnuma dolan kan kokusunu görmezden gelemezdi. Hele ki Reyes denen adi herifin tehdidinden sonra... Evet ona istediğini vermiş olabilirdi. Ama yine de o herif sırf eğlence olsun diye de sevdiği adama zarar vermiş olabilirdi. Gerçi sözüne sadık biri olarak yapmamış da olabilirdi. Lanet ikilem beynine dolarken hepsini tek bir noktada toplamayı başardı. O da sevdiği adamın yaralı olmasıydı. elleri arasında kıvranırken zar zor onu soymayı başarmıştı. Açtığı yara ise Thomas'ın söylediğinin aksine hiçte küçük görünmüyordu. Yaraya bakarken gözleri büyüdü ardından kanı temizleyerek yarayı ortaya çıkardı. Yara neşter yarasına benzemiyordu, en azından perilerin bedenlerine açtığı hiç bir yaraya benzemiyordu. Yarayı temizlerken Thomas'ın açıklaması ile gözlerini devirdi.

"İş kazası mı? Sahi mi? Beni aptal falan mı sanıyorsun yoksa şirkete gidiyorum diye yalan söyleyerek polislik falan mı yapıyorsun?"

Öfkeli kelimeleri sıralarken derin nefesler aldı. Sonrasında yarayı tamamen temizlediğinde bandajı güzelce sararak sıkıştırdı. Thomas'ın ona neden yalan söylediğini anlamıyordu. Hiç bir şekilde ondan uzaklaşmayacağını hala öğrenmemiş miydi? İlla saatler önce sırf sana zarar gelmesin diye Reyes ile çalışmaya mı gittim demesi gerekiyordu? Hayır bunu diyemezdi, elbette diyemezdi. Çünkü o zaman terk edilirdi. Gözleri terk edilme düşüncesi ile dolarken ağlamaya başladı. Kendini fazla kırılgan hissediyordu, yaşadıkları fazla geliyordu.

"Neden bana dürüstçe cevap vermiyorsun..."

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Thomas Blake
Sihirbaz
Sihirbaz
Thomas Blake


Mesaj Sayısı : 139
Kayıt tarihi : 02/06/12
Yaş : 35
Lakap : yok

Psikopatın Kölesi Empty
MesajKonu: Geri: Psikopatın Kölesi   Psikopatın Kölesi Icon_minitimePaz Kas. 08 2015, 23:03

Blake karşısındaki kırılgan narin bir o kadar da deli dolu sevgilisine durumu nasıl anlatacağını bilemediğinden kaçamak bir cevap verip olayı ört bas etmeye çalıştıysa bile aşık olduğu kadının karşısında çocuk gibi ağlamaya başlaması bu tutumuna ve kendine lanetler okumasını sağladı. Hızlı bir şekilde onu belinden tutup kendine çekerek sıkıca sarılıp saçlarını okşadı. Derin bir nefes alarak  '' şiiit sakin ol bebeğim… Seni aptal yerine falan koymuyorum sadece aklını meşgul eden bu kadar şey varken bir de benim için endişelenmeni istemedim. ''  diyerek saçlarına ufak bir öpücük kondurdu. Biraz geri çekilip onun dudaklarına uzun her zamankinin aksine sakin ateşli olması gereken yerde huzur verici bir öpücük kondururken ellerini teninde gezdirmeye başladı.

Hayır olayı kapatma derdinde değildi. Sadece birazda olsa rahatlayıp gevşemesini istiyordu. Buna ulaştığını düşünüp geri çekildiğinde  ''Seni seviyorum hayatım… ''  dedi. Onun güzel yüzünü elleri arasına alıp alnına da bir öpücük kondurduktan sonra bir eliyle yanağını okşayarak  ''Şey… Aslında birileri benden ölesiye nefret ediyor. Kim olduğunu henüz bilmiyorum ama peşime kiralık katiller takacak kadar varlığıma katlanamıyor diyebiliriz ''  dedi. Ses tonu söylediklerine nazaran gayet sanki bu normal bir şeymiş gibiydi.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Katniss Alistar
Sihirbaz
Sihirbaz
Katniss Alistar


Mesaj Sayısı : 149
Kayıt tarihi : 02/06/12

Psikopatın Kölesi Empty
MesajKonu: Geri: Psikopatın Kölesi   Psikopatın Kölesi Icon_minitimeCuma Kas. 13 2015, 22:29

Böylesine kırılgan olmak istemiyordu. Saatler önce neşterle öldürdüğü periler düşünülürse böyle olmaması gerekiyordu. Ama işte yaşadıkları, olanlar artık kaldıramayacağını hissediyordu. Bunların üstüne bir de sevgilisini kaybetme korkusu vardı. Endişesi içinde büyürken Thomas'ın kolları arasında çekildiğinde ona sıkıca sarıldı. Duyduğu kelimelerle derin bir nefes alırken fısıldadı.

"Senin için zaten endişeleniyorum. Bunun tersi bir durum söz konusu değil..."

Dudaklarına kapanan dudaklar olayları geçiştirmek istiyormuş gibi gelse de kendini kısa zamanda öpücüğün içinde kaybetti. Bedeninde gezinen dokunuşlara, aynı şekilde dokunarak karşılık verirken nefesi kesildiğinde sevdiği erkeğin gözlerinin içine bakmaya başladı. Sevildiğini duymak kırılgan kalbine iyi gelirken göz yaşları azalmaya başlamıştı. Yaranın gerçek sebebini öğrenmek için sessizce beklerken sonunda öğrendiğinde gözleri şaşkınlıkla büyüdü. Yeterince dertleri yokmuş gibi bir de sevdiği adamın peşinde insanlar mı vardı? Öldürdükleri periler, kölesi oldukları peri acı çekmeleri için yeterli değil miydi? Tüm bunlar neden onların başına geliyordu? Tüm bunlara cevap bulamazken kendisine yeni bir soru daha buldu. Thomas, nasıl oluyordu da normal bir şeymiş gibi bu olaydan bahsediyordu? Belki de amcası yüzündendir diye düşündü. Ama yine de emin değildi. Sevdiği adamın amcası ile aralarında olanları biliyordu.

"Sevgilim başımızda yeterince dert var, birde sıradan insanlar mı? Bizim ne zaman sıradan sorunlarımız olacak. Kendine çok dikkat olur mu? Ben sensiz yaşayamam..."

Sözleri biter bitmez bir milim ötesinde olan dudaklara ateşli bir öpücük kondurdu. Çok daha fazlasını istiyor olsa da sevgilisinin yaralarını görmezden gelemezdi. Bu yüzden öpücüğü sonlandırdığında kendini geri çekti.



Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Thomas Blake
Sihirbaz
Sihirbaz
Thomas Blake


Mesaj Sayısı : 139
Kayıt tarihi : 02/06/12
Yaş : 35
Lakap : yok

Psikopatın Kölesi Empty
MesajKonu: Geri: Psikopatın Kölesi   Psikopatın Kölesi Icon_minitimeC.tesi Kas. 21 2015, 22:39

Peşindeki seri katiller şüphesiz amcasının yanında en zararsız olan gruptu. Amcası ise reyes’n yanında melek kalıyordu ama Thomas en azından ilk ikisiyle nasıl baş edeceğini çok küçükken öğrenmişti. O adi periyle ise geçirdiği iki yılda bir şekilde baş etmişti. Ama lanet olsun söz konusu sevdiği kadın olduğunda bütün ipleri elindeydi. Endişeyle söylenen kelimelerden sonra dudaklarına kapanan dudaklara tutkuyla karşılık verdi. Elleri onun vücudunda bir süre dolandıktan sonra kadını geri çekildiğinde alnına ufak bir öpücük bırakarak '' Merak etme hayatım. Bir gün bütün bunlardan kurtulmanın bir yolunu bulacağız söz veriyorum.'' Dedikten sonra kızı altına aldı. Katniss’i ezmemeye dikkat ederek üzerindeki yerini aldıktan sonra boynuna birkaç öpücük bıraktı.

Kulak memesini dişleyip bir süre emdikten sonra '' Peşimdeki kiralık katilleri ise düşünme onlarla baş edebilirim… Sen yanımda olduğun sürede bütün dünya ile baş edebilirim…'' dedi. Konuşmanın artık zaman kaybı olduğunu bildiğinden onun tatlı dudaklarına kapanıp ellerini bedeninde gezdirmeye başladı. Kızın kıyafetlerini çıkarmak için uğraşırken yeniden '' Seni seviyorum.'' Diye fısıldadı. Kızın bedenine öpücükler kondurup kadınlığı ile yakından ilgilenirken onun varlığının ve yanında olmasının tadını çıkarıyordu.  
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Katniss Alistar
Sihirbaz
Sihirbaz
Katniss Alistar


Mesaj Sayısı : 149
Kayıt tarihi : 02/06/12

Psikopatın Kölesi Empty
MesajKonu: Geri: Psikopatın Kölesi   Psikopatın Kölesi Icon_minitimePtsi Kas. 23 2015, 17:11

Sevdiği adam ile ilgili endişesi duyduğu kelimelerden sonra daha da arttı. Reyes bir yana birde kiralık katiller... Nedense içinde bir ses son kısmın amcası ile ilgili olduğunu fısıldıyordu. O adam yüzünden, sevdiği adamdan vazgeçmek zorunda kaldığını hatırladığında içinde oluşan öfkeye engel olamadı. Şimdi sevdiği erkeği öperken olanları unutsa da yaraları hatırladığında kendini geri çekti. Ama Thomas'ın sözleri ve verdiği sözden sonra kendini onun altında bulduğunda inlemeden edemedi. Thomas onun ilk aşkı, ilk erkeği kısacası her şeyiydi. Ona nasıl karşı koyabilirdi? Kulağına fısıldanan ve baştan çıkarıcı kelimeler yüzünden tekrar inledi. Duydukları ile gülümserken ellerini erkeğin bedenine sardı.

"Her zaman yanında olacağım, sevgilim. Seninim sen de benim..."

Aşk ve şehvet dolu hareketleri sürerken özellikle kadınlığında hissettiği ilgi ile aklını kaçırmak üzereydi. Thomas'ı yaraları yüzünden durdurmak istiyordu ama aklı tamamen başka yönde çalışıyordu. Erkeğinin baştan çıkarıcı hareketleri ve tüm bunların içinde hissettirdiği aşkı yüzünden zevk denizinin içinde kayboldu. Tek vücut olacakları anı beklerken erkeğin bunu geçiştirmesi üzerine hafifçe sızlandı.

"Bende seni seviyorum, bebeğim. Ama lütfen daha fazla işkence etme bana sahip ol..."

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Thomas Blake
Sihirbaz
Sihirbaz
Thomas Blake


Mesaj Sayısı : 139
Kayıt tarihi : 02/06/12
Yaş : 35
Lakap : yok

Psikopatın Kölesi Empty
MesajKonu: Geri: Psikopatın Kölesi   Psikopatın Kölesi Icon_minitimeÇarş. Ara. 23 2015, 23:10

Sevdiği kadınla ilgilenirken kolundaki ufak yaranın durumunu düşünmüyordu. Katniss yanındayken dünya yansa umurunda olacağını sanmıyordu. Dudakları onun tatlı dudaklarını sömürürken bedenini harika kıvrımlara sahip bedenine bastırmak bile fazlasıyla baştan çıkmasını sağlamış olsa da yaşadıklarını düşünerek kıza fazlasıyla ilgi göstermeye karar vermişti. Elleri pürüzsüz  tende gezinirken kendini kaybetmenin sınırına gelip inatla direnirken kızın çığlıklarını duymanın verdiği hazzı tarif edemiyordu. Kalbini kaptırdığı güzelin sözleri ise her şeye rağmen içini ısıtıyordu. Onu kaybetmeyeceğini bilmek korkularını bir parça olsun dindiriyordu. Gözlerini karşısındaki güzelliğe dikerek   '' Bende seni seviyorum bebeğim… Her zaman seveceğim…'' dedi. Daha fazla dayanamadığından üzerindekilerden hızlı bir şekilde kurtuldu. Kendisinin aksine Katniss’in üzerindekileri işkence sayılabilecek bir yavaşlıkta çıkardı.

Erkekliğini onun kadınlığına sürtüp bir süre tadını çıkardıktan sonra sonunda kendini sertçe içine itti. Yavaş hareketleri giderek hızlanıp daha sertleşmişti. O an gelip rahatladığında nefes nefese bir halde kendini yana atıp kadınını kolları arasına çekti. Başını onun boynuna gömüp dinlenirken   '' Yaşadıkların ve yaşamak zorunda kaldıkların için üzgünüm güzelim. Olanları ne yazık ki engelleyemiyorum. Yanında olup psikolojini korumaya uğraşmaktan daha fazlası gelmiyor elimden özür dilerim'' dedi. Boynuna birkaç öpücük bırakmayı ihmal etmemişti.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Psikopatın Kölesi
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: Blake Malikanesi :: II.Kat-
Buraya geçin: