| Düğün | |
|
|
Yazar | Mesaj |
---|
Saevus Letalis Avcı Lideri
Mesaj Sayısı : 97 Kayıt tarihi : 22/07/14
| Konu: Düğün Cuma Ekim 02 2015, 16:23 | |
| Her zamanki işleri ile uğraşırken birde kimsenin bilmediği özel işiyle ilgileniyordu. Aslında kimse demek yanlış olabilirdi, çünkü bu plandan sadece üç kişi habersizdi. Sevdiği kadın, yeğeni ve onun biricik sevgilisi... Ruby'nin varlığına hala alışma evresinde olsa da Trey'în üzerindeki etkileri onu mutlu ettiği ve Lexina ile de oldukça iyi anlaştığı için zorlanmayacağını düşünmüştü. Nitekim de öyle de oldu. Beklediği telefon sonunda geldiğinde yaptığı görüşme onu son derece memnun etti. Her şey neredeyse bitmek üzereydi. Sevdiği kadın ile ilişkileri resmiyete dönüştüreceği an giderek yaklaşıyordu. Tıpkı evlenme teklifi gibi düğünü de aşık olduğu kadın için sürpriz olacaktı. Mekan da neredeyse her şey hazırdı ama son anda düşünmediği bir aksilikle karşılaştı. Lexina'nın gelin olarak kendi gelindiğini seçmesini istiyordu ama bunu sürpriz olmadan nasıl yapacağını bilmiyordu. Bu durumda da aklına gelen ilk kişi Ruby oldu. Sevdiği kadının tek dostu yeğeni olduğundan ve pek fazlada arkadaşı olmadığından yardım alacağı başka kimse yoktu. Düğünden bir gün önce Ruby'i de mecburi bu işe alet ettiğinde tereddüt etmeden kabul etmesine gerçekten sevindi. Koca gücü onunla geçirdi. Hem bir baya görüşünü almak Lexina'nın daha fazla mutlu olması için önemliydi. Onunla birlikte Lexina için birden fazla gelinlik seçti. Düğün günü kadını istediği gelinliği giyecekti ama elbette sürprizi öğrendikten sonra...
Düğün günü geldiğinde güzelini uyandırdı. Ruby'de aynı şekilde Trey'i mekana getirecekti. En azından şu an yeğenine bir yalan uydurma derdi olmadığı için Ruby'nin varlığından bir kez daha memnun oldu. Onu bir davete götüreceğini söylediğinde hazırlanması için 4 saat verdi. Oldukça özen göstermesini istemişti. Onu yalnız bırakmak için dudaklarına öpücük kondurduğunda henüz hala küçük olan karnını okşadıktan sonra ayrıldı.
Saatler sonra Lexina'ı almak için döndüğünde karşısında güzellikle ona bir kez daha aşık oldu. Üzerine siyah bir takım giymişti ama tabi daha sonra damatlık giyecekti. Sevdiği kadını arabaya bindirdiğinde on dakika yolculuk sonrasında nehir kıyısına yöneldi. Etraf oldukça karanlıktı sonrasında ise cadılardan aldığı yardımla alevler ve havai fişekler yükseldiğinde Lexina'nın şaşkın yüzünü bir süre inceleyip kadınını kolları arasına alıp dudaklarına yapıştı. Öpücük sonrasında da açıklamasına başladı.
"Şaşırma sevgilim, düğün işini daha fazla erteleyemezdim. Düğünümüze hoş geldin..."
Ruby'nin yaklaştığını gördüğünde ona göz kırptı. Ardından da sevdiğim kadına baktı. Etrafta kalabalıklaşmaya o sırada başlamıştı.
"Ruby ile gidip hazırlanın sevgilim seni gelinlik içinde görmek için sabırsızlanıyorum..."
| |
|
| |
Lexina Helix Avcı
Mesaj Sayısı : 77 Kayıt tarihi : 22/07/14
| Konu: Geri: Düğün Ptsi Ekim 05 2015, 18:46 | |
| Seavus’un son zamanlarda işleri yüzünden kendine fazla zaman ayıramamasından şikayetçi bir şekilde derslerde öğrencilerinin canına okuyup hıncını adolp’tan çıkartırken bol bol somurtup hamilelik adı altında mızmızlanma işini oldukça iyi başardığı söylenebilirdi. Aş ermeleri de başladığından dün bütün boş zamanını ruby’le geçirmeyi tercih eden sevgilisine olan öfkesini saçma sapan şeyler aş erip trey’i dışarda istediklerini bulmak adına koşturup işkence ederek geçirirken akşam eve geldiğinde aşık olduğu adama tavır yapmaktan da geri kalmamıştı. Onun sorumlulukları olduğunu biliyordu ama birkaç gün öncesine kadar hem işleriyle ilgilenip hem de kendisine zaman ayırabiliyordu. Yine öyle olsun istiyordu ve istediği olana kadar uğraşmaktan vazgeçmeyecekti. Sabah dudaklarındaki tatlı dudakların baskısıyla gözlerini açtığında gülümsedi. Her şeyin eski haline dönmeye başladığı hissi mutlu ederken gülümseyerek kahvaltıya inip aşık olduğu adamın sözleri üzerine özenle akşam için hazırlandı. Üzerindeki gece mavisi mini straplez kesim ve hafif yırtmaçlı elbisenin üzerinde iyi durduğuna karar verdiğinde saçları ve makyajı ile uğraşmaya başladı. Sevgilisinin verdiği süre bittiğinde aynada gördüğü yansımasından son derece memnun bir şekilde aşağı indi. Siyah takımın içinde gördüğü klan lideri nefesini keserken ‘Her zamanki gibi çok yakışıklısın hayatım ’ diyerek ufak bir öpücük verip arabaya bindi. Yol boyunca sessizliğini korudu. Arabadan indiklerinde karanlığın bir anda alevlerle aydınlanması ve havai fişek sesleri boş bulunduğu için korkup seavus’un koluna sarılmasını sağlarken gördüğü manzara şaşkınlıkla gözlerinin açılmasını sağladı.
Girdiği şoktan Seavus’un kollarında dudaklarına kapanan dudaklarla çıkarken onun geri çekilip söyledikleri ile kalbi delicesine çarparken ‘Dü-düğünüz mü? ’ diye sordu. Şaşkınlık ve mutlulukla gülümseyip onun dudaklarına kapandı. Bir süre öpüp geri çekildiğinde ‘Seni ne kadar sevdiğimi ve beni nasıl mutlu ettiğini kelimelerle anlatamam hayatım… Demek o kadar süre boyunca bunlarla uğraştın ’ derken mutluluktan dolan gözlerindeki yaşları tutmaya çalışarak ‘Gidip hızlıca hazırlansam iyi olacak sanırım yoksa ağlamaktan bir şey yapamayacağım ’ diyerek onun kollarından çıkıp hazırlanmaya gitti. İstediği gelinliği ruby’nin yardımıyla giyinip makyajını düzelterek aşağı indiğinde sevgilisini damatlıklar içinde görmek nutkunun tutulmasını sağladı.
| |
|
| |
Ruby Bianca Howlett Avcı / Sihirbaz
Mesaj Sayısı : 295 Kayıt tarihi : 09/06/12 Yaş : 30 Lakap : Benliksiz
| Konu: Geri: Düğün Çarş. Ekim 07 2015, 23:07 | |
| Trey'e güvenmeyi seçtikten sonra daha da önemlisi onun tarafından sevildiğimi öğrendiğimde her şey daha kolay gelmeye başlamıştı. Acabalar olmadan yaşamak güzeldi, terk edilme korkusu olmadan... Hoş geldin partisinden bu yana çok fazla şey değişmişti, artık Trey ile daha yakın olduğumu hissediyordum. Mutluluğum da artarken hastalığımı unutmak oldukça kolay olmuştu. Doktora gitmek planlarım dahilinde olsa da çoktan üzeri örtülmüş hiç yaşanmamış kabul edilen işkence gecesi yüzünden göz ardı edilmişti. Şimdi ise günlük çalışmalarımızı gerçekleştirmek için eğitim alanında çalışıyorduk. Yalnız avlanmaya çıktığımdan beri bu tür eğitimlerden geri kaldığım için ve eğitmenim de Trey olduğundan oldukça eğlence vakit geçiriyordum. Dakikalar sonra gelen emirle Saevus'un yanına gittiğimde, istemeden de olsa Trey'i yalnız bırakmak zorunda kalmıştım. Liderden öğrendiklerim ise önce içimde küçük bir burkulma yaşatsa da sonrasında mutlulukla üzeri örtülmüştü. Saevus gerçek anlamda Lexina'a aşıktı, üstelik birde bebekleri olacaktı. Lexi ise en yakın arkadaşım olmuşken elbette ona yardım edecektim. Lider ile çıktığımız alışverişte bir çok gelinlikçi dolaşmıştık ve Lexina için en uygun gelinliği belirlemeye çalıştık. Hatta bu uğurda modellik yapmak zorunda bile kaldım. Giydiğim bir kaç gelinliği gerçekten sevdiğimizde sipariş vererek oradan ayrıldık. Sürprize saatler kalırken ben Trey'i oyalama işini üstlenmiştim, bunu da yatakta onu çılgına çevirerek gerçekleştiriyordum. Akşam olduğunda ise plan basitti. Trey'e klan toplantısı olduğunu söylemiş ve çok şık giyinmesini tembih etmiştim ama burun kıvıran sevgilim yüzünden takım elbisesini eline tutuşturmak zorunda kaldım. Kendim içinde aldığım elbiseyi giyerken saç ve makyajın ardından hazırdım. Trey'in kıyafete laf etmesini umursamadan alana geldiğimizde sürpriz başladığında iki şaşkın yüze baktım. Trey'in yanağına küçük bir öpücük kondururken kulağına fısıldadım. "Ağzını kapalı tut sevgilim, sinek kaçacak. Nedime görevimi yerine getirmek için Lexina'a yardım etmeliyim. Törende görüşürüz..." Lexina'nın koluna girerek onu gelin odasına götürdüğümde dakikalar içinde hazırlanmasını sağladım. "Çok şanslı birisin Lexina... Saevus gerçekten de bir çok kızın başını döndürecek kadar romantik ve sana kör kütük aşık bir erkek... Mutluluklar dilerim."
|
| |
|
| |
Trey Letalis Avcı
Mesaj Sayısı : 115 Kayıt tarihi : 22/07/14
| Konu: Geri: Düğün C.tesi Ekim 17 2015, 00:00 | |
| Ruby ile ortak olduklarından beri her şey düşündüğünden daha güzel olmuştu. İlk birkaç göreve ruby’nin hamlamış olma ihtimalini göze alamadığı için tek çıktığından lexi olmadan avlanmayı garip bulsa da zamanla sevdiği kadınla birlikte hem çalışıp hem avlanmak tarif edilemeyecek kadar güzel bir şey halini almıştı. Özellikle ona seni seviyorum dedikten sonra yaşadığı sevgili hayatı çok ama çok farklıydı. Ailesini kaybettiğinden bu yana belki de ilk kez içinde bir hüzün barındırmadan mutluluk denilen o tatlı duyguyu yaşıyordu. Her anını kadınıyla birlikte dolu dolu geçirirken amcası bir iş nedeniyle onu aldığı gün uyuz ama sevimli eski ortağı ile vakit geçirmeye karar vermişti. Tabi bu durumdan pişman olması çok sürmemişti. Tam olarak lexi’nin saçma sapan bir şeye aş erip onun başının etini yemek suretiyle ikinci kez evden resmen kapı dışarı ettiği an anlamıştı çok büyük bir hata yaptığını fakat ona kıyamadığı için çekip gidememişti de. Bütün gün kızın işkencesine maruz kaldıktan sonra '' Bana bak bu velet’in dayısı olabilirim ama bunun bir de babası var bence bu aş erme işinden en çok nasibini alması gereken kişi o! " diye patladıysa bile onun ağlamaya hazır tavrını görüp '' Yani onu bu zevkten mahrum etmek istemeyiz dimi o açıdan dedim. Şikayet ettiğimden değil " diyerek yılın en iyi u dönüşü yapan adamı olmaya adaylığını koyduktan sonra akşama doğru resmen tükenmiş bir şekilde sevdiği, aşık olduğu güzelliğini kolları arasına alıp yorgunlukla uykuya dalsa da uyandığında günün geri kalanını biricik sihirbaz avcısıyla birlikte zevk denizinde boğulup onun tadını çıkartarak geçirmişti. Akşam yemeğine inmeyi düşünürken duyduklarıyla gözlerini devirdi.
Açıkça '' Gitmesek… " diye burun kıvırdığı esnada eline tutuşturulan takımla '' En azından rahat takılsaydık. Klasik giyinmek zorunda mıyız? " diye itiraz etse de el mahkum hazırlanmıştı. Sevgilisini gördüğünde '' Tanrı aşkına bu kadar neden bu kadar nefes kesici bir şey giydin? Katil olmamı mı istiyorsun " dese de ruby üstünü değiştirmeden evden çıkıp toplantı alanına gelmişlerdi. Gördüklerini baştan algılayamasa da amcasının açıklaması ile ağzı açık kalırken '' Yuh artık. " Demek dışında bir tepki gösterememişti. Şaşkınlıkla etrafına bakarken yanağına kondurulan öpücükle aşkına baktı. Söyledikleri kulaklarına ulaştığında kaşlarını çatıp '' Biliyordun… " diye mırıldandı. Yani olaydan haberi olmayan tek kişi kendisi miydi? Somurtup kollarını göğsünde bağlayıp '' Sürpriz evlenme teklifi tamam da böyle alelacele düğün nedir? " diye homurdanıp kadınının gidişini izledi.
| |
|
| |
Saevus Letalis Avcı Lideri
Mesaj Sayısı : 97 Kayıt tarihi : 22/07/14
| Konu: Geri: Düğün Ptsi Ekim 19 2015, 23:11 | |
| Düğün günü her şeyin mükemmel olması için elinden gelen her şeyi yaptı. Hatta yardım için Trey'in sevgilisini bile bu işe karıştırmıştı. Sonuç ise tek kelime ile harikaydı. Sevdiği kadının yüzünde gördüğü o mutluluk asla değişmek istemeyeceği bir anı ona sunuyordu. Trey'în şaşkınlığı ise sahiden de eğlendiriyordu. Aşık olduğu kadını gelinliğini giymesi için yolcu ederken arkasından bir süre baktıktan sonra Trey'in koluna yapıştı. Duyduğu homurtudan hoşlanmazken ondaki kıskançlık boyutunu bir kez daha gördü. En yakın dostunu da amcasını da paylaşmıyordu.
"Homurdanma ufaklık... Lexina sonuç olarak mutlu ayrıca kuzenin daha fazla büyümeden olması gereken bir durumdu bu ve oldu. Şimdi sağdıç olarak görevini yerine getir, tıpkı sevgilinin şu an nedime olarak yaptığı gibi... Daha damatlık giymem gerekiyor..."
Trey'i sürükleyerek damat odasına götürdüğünde hızla kıyafetlerini üzerine geçirdi. Evlilik yüzüklerinin bulunduğu kutuyu Trey'in eline tutuştururken acaba kaybeder mi diye düşünmeden edemedi. Ama kaybederse başına gelecekleri bildiği için yeğeni muhtemelen dikkatli olacaktı. Aynada kendine baktıktan kısa süre sonra homurdanan ufaklığı yok sayarak düğün alanına geldi. Bir kaç dakika sonra seçtiği gelinlik içinde mükemmel görünen kadını belirdi. Onu kolları arasına çekerken gülümsedi.
"Seni çok seviyorum, hayatım..."
Evlilik töreninin gerçekleşmesi adına görevlinin önüne geldiklerinde, evlilik yeminlerinin hemen ardından Trey'in verdiği yüzükleri taktılar. Lexina'nın tatlı dudaklarına yavaşça yaklaşırken dudaklarından sadece tek bir cümle döküldü.
"Artık sende bir Letalis'in, benim kadınım ve bebeğimin annesisin..."
| |
|
| |
Lexina Helix Avcı
Mesaj Sayısı : 77 Kayıt tarihi : 22/07/14
| Konu: Geri: Düğün Cuma Kas. 06 2015, 23:45 | |
| Seavus’un yaptığı sürpriz şüphesiz hayatındaki en unutulmaz ve harika olandı. Aslında bir gün düğününü aşık olduğu adamla birlikte planlayacağını ara sıra düşünmüş olsa da lexina’ nın normal bir genç kızlık dönemi olmadığı için kendi düğünü üzerinde çokta kafa yoracak zamanı olmamıştı. Bu nedenle hayalindeki düğünle kıyaslayabilecek durumda değildi ancak etrafa göz gezdirdiğinde kesinlikle şunu söyleyebilirdi ki bu onun bile hayal edemeyeceği kadar muhteşem bir düğündü. Heyecanla ruby’i takip ederek gelin odasına gittiğinde mutluluktan havalara uçtuğunu belli eden bir gülümsemeyle beğendiği gelinliği seçip yeni arkadaşı sayesinde çabucak hazırlanmıştı. Duyduğu sözlerle ona dönüp ellerini tutarak ‘Tanrım çok heyecanlıyım…’ dedikten sonra derin bir nefes alıp ‘Seavus gerçekten harika biri evet ve teşekkür ederim ‘ diye ekleyip kendini tutamayarak ona sarılmıştı. Birlikte aşağı indiklerinde kalbinin göğüs kafesinden çıkmak istercesine atmasını, ellerinin heyecandan titremesini düşünmemeye çalışarak aşık olduğu adamın kolları arasındaki yerini aldı. Duyduğu sözlere ‘Bende seni seviyorum.’ Diye karşılık verip görevlinin önüne gittiklerinde nefesi tekledi.
Yeminlerini ettikten sonra parmağındaki yüzüğe bakıp gülümsedi. Gerçekten de olmuştu. Evlenmişlerdi. Gözlerini sevgilisinin pardon düzeltiyordu kocasının gözlerine dikerek kıkırdayıp Evet hayatım… Hala inanması zor geliyor ama artık evliyiz. Senin gibi harika bir adamın eşi olduğum için çok şanslıyım ‘ diyerek parmak uçlarında yükselip dudaklarının birleşmesini sağladı. Tadında kendini kaybetti. Zar zor nefes alabilmek için geri çekildiğinde ellerini onun göğsüne koyup bir parmağını ceketinin üzerinde gezdirirken Balayımızda benim de sana süprizlerim olacak kocacım ‘ diyerek göz kırptı.
| |
|
| |
Ruby Bianca Howlett Avcı / Sihirbaz
Mesaj Sayısı : 295 Kayıt tarihi : 09/06/12 Yaş : 30 Lakap : Benliksiz
| Konu: Geri: Düğün Paz Kas. 08 2015, 22:25 | |
| Lexina'nın hazırlığını tamamlamasının ardından düğün alanına geri döndüğümüzde onları kendimce tebrik ettim. Hemen ardından da soluğu huysuz sevgilimin yanında aldım. Saevus istediği bir çok yardımın arasında Trey ile ilgilenmemi de bir görev gibi önüme sunmuştu. Sanki söylemese sevdiğim adamı yalnız bırakacaktım. Gerçi bana söylediği sözler mantıklı gelmiyor da değildi. Saevus sadece kıskançlık yaparak surat asmasına engel olmamı istemişti, bende onun yüzünü güldürecek bir şeyler bulabileceğimi düşünerek dans müziğini duyar duymaz onu piste sürükledim. "Surat asma, hayatım. İki sevdiğin insanın en mutlu günü bugün..." Gülümseyip onun dudaklarının bir süre tadını çıkardıktan sonra dansa kaldığımız yerden devam ettik. Düğünün ilerleyen dakikaları bir kaç sürpriz eşliğinde şölen içinde sürerken kulağıma dolan bir takım uğultular nedeniyle bir an halsizleştim. Buna neyin sebep olduğunu bilmiyordum, zaten o şu an önemsediğim bir konuda olmamıştı. Trey'i ile birlikte bir kaç bardak içki içtikten sonra Lexina tarafından dürtülerek ona dönmek zorunda kaldım. Onun benden başka kız arkadaşı olmadığını bildiğimden ona seve seve yardım edeceğimi söyleyerek onunla gelin odasına gittim. Sorunun ne olduğunu çözmeye çalışırken topuklu ayakkabı ve gelinlik sorunun dinlediğimde gülümsedim. Ona yardımcı olmak adına kıyafetleri tararken aynadaki yansımayı görmem bir anda durmamı sağladı. Aynadaki yansıma bendim ama yüzüm kan içindeydi ve arkamdaki kişiler... Ailem... Gözlerimi bir kaç kez kırptığım da görüntüler kaybolsa da kısa sürece yenileri gelmeye başladı. Hep farklı kişilerdi ama cesetler aynıydı, ailem... Gözlerime inen perde beni gerçeklikten uzaklaştırana dek devam eden görüntüler amacın ulaştığında kulağıma dolan sesi duydum, Ruby... Yüzümde her avda takındığım ifade bulunurken arkamı döndüm. Lucrezia... Bana bakıyor ve gülümsüyordu. Hangi hakla... Birde kuzenim olacaktı. Küçüklüğünden beri beni kıskanması yetmiyormuş gibi birde av olmama en çok sevinen kişiydi, hatta beni neredeyse avlayacak olandı. Ama o gün şans eseri kurtulmuştum, eğer kanımın yavaş akması için gücümü kullanmasam çoktan ölüydüm. İntikam vaktinin geldiğini düşünerek Tırnağımı etime geçirerek kanamasını sağladım. Ardından en sevdiğim kesici dostum hançer oluştuğunda kıza yaklaştım ve bağırdım. "Lucrezia." Yüzünde şaşkınlık görsem de, ban saçma şeyler söylese de geri durmadım. Önce bedenimde ilk yara açtığı yer olan kolunda bir çizik açtım. Kaçmaya çalışmasını engellerken kolundaki çizik sayısı artarken attığı çığlıklardan memnundum. Ama hızlanmak gerektiğini düşünerek ve kaçmamasından emin olmak için hançeri bacağına sapladım. Ondan akan kanlarla yeni bir kesici oluştururken güzel yüzüne yaklaştım. Her zaman en güzelim diye ortalarda dolaşan kuzenim yüzünde kocaman bir yarayla hiç de güzel görünmeyecekti. Bende bu düşüncemi faaliyete geçirdiğimde duyduğum son çığlık bu oldu. Kan gölü artarken Lucrezia'ı ölümüne dakikalar vardı.
|
| |
|
| |
Trey Letalis Avcı
Mesaj Sayısı : 115 Kayıt tarihi : 22/07/14
| Konu: Geri: Düğün C.tesi Kas. 14 2015, 00:32 | |
| Lexi ve amcası arasındaki ilişkinin gözleri önünde gerçekleşen o vıcık vıcık sevgi dolu gereksiz romantik ortamlarda ettiği evlenme teklifini gördükten sonra düğünle sonuçlanacağını biliyordu ama yine de hazırlıksız yakalanmıştı. Onları bütün hayatı boyunca kaybetmekten korkup herkesten kıskanmıştı. Amcasını babasının yerine koyduğunun farkındaydı. Lexi’yi kimin yerine koyduğundan tam olarak emin olamasa da o da ailesindendi ve kesinlikle paylaşmak istemiyordu. Ama onlar evleniyorlardı . Aslında kuzenini düşününce bir de onları herkesten kıskandığını evlenmek için birbirlerini bulmaları onu memnun ediyordu etmesine de somurtmaktan da kendini alamıyordu. Amcasının onu çekiştirerek söyledikleri ile gözlerini devirerek '' Düğünün bu kadar çabuk olmasını beklemiyordum sadece ama tamam çekiştirme amca geliyorum’" diye homurdandı. Zoraki bir şekilde onu takip edip hazırlanmasını seyrederken eline tutuşturulan yüzüğü bir an için –tamamen yanlışlıkla yok etmeyi- düşünse de sonrasında lexi’inin yaşayacağı üzüntünün ardından amcasının yapabileceklerini düşünüp vazgeçti. Tören boyunca onların yanında olup yüzükleri verdikten sonra sonunda görevinin kısmen bitmiş olmasının verdiği rahatlamayla bir köşeye çekilip yeniden somurtmaya başlamıştı ki ruby’nin elini elinde hissettiğinde kendine geldi. Aşık olduğu kadınının kendini yönetmesine izin verip kendini dans pistinde bulduktan sonra duydukları ile yarım bir şekilde gülümsemeyi başararak '' Haklısın hayatım. Hem bu kadar güzel bir bayan benimle ilgilenirken somurtmanın pek mümkün olduğunu sanmıyorum" diyerek onunla dans etmeye başladı.
Gecenin ilerleyen saatlerinde ruby’nin yanında olmasının mutluluğunu yaşayarak geceye devam ederken içkilerin tadını çıkarmaya başlamışlardı ta ki lexi kadınını alıncaya kadar bu olduğunda o da sağdıçlık görevine devam etmek için damadın yanına gitti. Amcasına bakarak '' Mutluluklar dilerim amca. Bir gün evleneceğini pek düşünmemiş olsam da lexi muhteşem biri umarım çok harika bir aile olursunuz" derken duyduğu çığlıkla elindeki kadeh düştü. Duyduğu ikinci ve daha yüksek sesli çığlık endişeyle '' Lexi" kelimesinin dudaklarından dökülmesini sağlarken malikaneye koşmaya başladılar. Trey var gücüyle koşsa bile amcası kendisinden daha hızlı ve öndeydi.
| |
|
| |
Saevus Letalis Avcı Lideri
Mesaj Sayısı : 97 Kayıt tarihi : 22/07/14
| Konu: Geri: Düğün Paz Kas. 15 2015, 22:05 | |
| Her şey planladığı şekilde devam ettiğinde sonunda sevdiği kadın aynı zamanda eşi olmuştu. Mutluydu. Hayatın da isteyip de sahip olamayacağı ek şeyin aile odluğunu düşünürken Lexina ile her şey gerçekleşmişti. Üstelik daha şimdiden üç kişilik bir aile olmuşlardı ve bir şeyden emindi aile sayıları üç ile kalmayacaktı. Kollarının arasındaki kadının tatlı öpücüğünün ardından söylediği kelimelere çapkınca gülümsedi.
"İnan bana hayatım, balayı içinde fazlaca sürprizim var. Ama elbette senin tarafından verilecek sürprizleri merakla bekliyor olacağım..."
Dansları bir süre devam etse de yorulan eşinin yorulduğunu fark ettiğinde dansı durdurdu. Açıkçası sürprizler ile ilgili kısmı duyduktan sonra Lexina'nın şu an hiç yorulmamasını istiyordu. Çünkü onu özel olarak yormayı planlıyordu. Eşinin Ruby ile gitmesinin ardından Trey'in yanına gelmesini izledi. Düğün başında oldukça somurtkan yüze sahip yeğeni şu an gülümsüyordu ve bunun tek nedeni sevgili Ruby'di. Eğer o olmasa bugünün daha kötü olabileceğini düşünüyordu. Trey'in içkilerini yudumlarken söylediği kelimelere gülümseyerek cevap verecekken duyduğu çığlık ile iliklerine kadar titrediğini hissetti. Ayakları, beyninden daha önce işlev görerek koşmaya başladığında kısa sürede vardığı odada bir anlığına dondu. Gördüğü manzarayı kabullenmesi zaman alırken devreye giren öfkesi ile hızlı bir şekilde Ruby'nin saçlarını kavrayarak onu karşı duvara fırlattı. Lexi'i kollarının arasına alırken hızlı bir şekilde yardım çağırdı. Boynundaki tılsım düğüne katılan bir kaç güçlü cadıya ulaşmasını sağlarken onların yanına varması fazla uzun sürmezken yarı baygın bir haldeki kadınına baktı.
"İyi olacaksın, bebeğim. Sadece dayan, iyi olacaksın."
Cümlesinin sonunda onu cadılara verirken arkasına döndüğünde Ruby ile konuşan Trey'i gördü. Etrafa toplanan adamlarına Trey'i tutmaları için emir verdikten sonra Ruby'e yaklaşarak yeniden saçlarını kavradı. Kafasını duvara bir kaç kez vurduktan sonra bayıldığını gördüğünde derin bir nefes aldı.
"Kızı mahzenin arkasındaki sorgu odasına götürüp bağlayın onunla işim bitmedi."
| |
|
| |
| Düğün | |
|