Mutsuz son

Sihirbaz Mesaj Sayısı : 139 Kayıt tarihi : 02/06/12 Yaş : 35 Lakap : yok

Her şey daha ne kadar kötüleşebilir ki diye sık sık kendine sorduğu sorunun cevabını sonunda almıştı hem de olabilecek en berbat şekilde… Reyes onları kullanma konusunu tehlikeli boyutlara çıkartıp güçlerinin boyutundan emin olmadığı ve neredeyse bir orduyla eş değer sayıdaki kişilerle karşılaşmalarını sağlamıştı. Sonuç mu? Sonuç tam bir kaostu. İşler istedikleri gibi gitmemişti. Geri planda kalmasını planladıkları katniss saldırının hedefi haline gelince thomas’ta ipler kopmuş onu korumaya çalışsa da kendine saldıranlarla da ilgilenmek zorunda kaldığı için bunu tam anlamıyla başaramamıştı. Etraf kısa sürede savaş alanına dönerken gücü duygularına karşılık verdiği için ortalığı kısa sürede hiçbir şekilde en güçlü büyülerle bile söndürülemeyen alevler kapladı. Katniss’in yere yığıldığını gördüğünde çevredeki birçok kişinin alevlerle can vermesini sağlarken kulaklarına ulaşan çığlıkları ya da aldığı yaraları umursamadan dövüştüğü adamın boğazını sıkıp son nefesini iç organlarını yakarak vermesini sağladıktan sonra sevdiği kadının yanına gitti. Sahip olduğu güç geçen her saniye daha da kontrol edilemez bir hal alırken harcadığı enerjinin fazlalığı ile burnundan kan sızdığını fark etti.

Kolları arasına aldığı kadınla ilgilenirken beyninde hissettiği korkunç ağrıyı görmezden gelmeye çalıştı.Ona bir şey olacak endişesinden başka düşündüğü hiçbir şey yoktu.Tek korkusu ise sevdiği kadını kaybetmekti. Hissettiği öfke ile etraftaki alevler büyürken gözleri karardı. Sonrası ise hissettiği derin acıyla birlikte büyük, derin bir karanlıktı.

Dostu ile ilgili olay tamamen kapanmasa da üstü bir şekilde örtülmüştü. En azından Jared artık olanları hatırlıyordu, Fia'ı artık üzmeyeceğini düşünerek gitmelerine izin vermişti. İşin aslı ona kalsa dostunu bir süre daha elinin altında tutardı. Çünkü konu Jasper olduğunda bakmaları ve dikkat etmeleri gereken birden fazla konu vardı. Hafızası kendine gelse bile hala Jared zerinde bir lanet taşıyor olabilirdi, bu durumda da ilk zarar görecek kişi Fia olacaktı. Aşık olduktan sonra peri kızını gözünde çok farklı bir yere koyduğundan onun üzülmesini istemiyordu. Herhalde Fia hayatında tek kız arkadaşı sıfatını alan kişiydi. Şimdi ise onları düşünmüyordu, çünkü ellerinin arasında karısı olmayı kabul etmiş kadını varken dünya yansa herhalde umurunda olmazdı. Birlikte geçirdikleri sıradan bir günün ardından kucağına yaslanmış Anya'nın dinlenmesine izin veriyordu. Elleri karnının üzerinde gezerken hala içinde bulunduğu durumun rüya olma ihtimalini düşünüyordu. Aşık olacağını düşünmeden Anya'a aşık olmuş ve dahası sırf kızla bağını koparmamak adına onunla bebek yapmıştı. En başında sadece bebekleri Anya'ı elinde tutacağı bir araçtı, şimdi ise yavaş yavaş baba olduğunu hissediyordu. Gerçi yine de nasıl bir baba olacağı bebekleri olduğunda görecekti. Bulundukları yerde güneşim batışını izlerken kadınının kapanmaya başlayan gözlerini fark etti, uzun yürüyüş onu sahiden yormuştu. Kendi içinde anlam veremediği bir kıpırtı hissettiğinde görmezden geldi önce. Ama sonrasında tüm bedenine yayılan tehlikeli sinyallerini göz ardı edemedi. Başta Anya'a bir şey olma ihtimalini düşündü, üzerinden büyülerini alsa da bağlarını koparmamıştı. Çünkü başı belada olduğunda anında müdahale etmek istiyordu. Bedeni bilmediği bir noktaya çekilirken sevdiği kadının saçlarını okşamaya devam etti. Onun uyuyacağını anladığında evlerine götürerek uyumasını sağladı. Mızmızlık ederek onu çağırsa da ne kadar evet demek istese de hayır demek zorunda kaldı, çünkü içindeki dürtü durmasına izin vermiyordu.

İçindeki çekime odaklanırken kendine bir dizi koruma büyüsü yaptı. Bir cadının ağına takılma ihtimalini göz ardı edemezdi. İçindeki güç önce onu boş bir araziye getirdi. Bir alev topunun yakıp yıktığı alanda, burnuna yanmış et kokuları doldu. Sonrasında ise kendini bir hastanenin acil servisinde buldu. Etrafta koşuşturan insanları görmezden gelerek adımlarını atarken komaya giren hastaların olduğu kata geldiğinde durduğu odanın içine baktı. Oldukça kötü hırpalanmış neredeyse ölecek gibi duran insana bakarken kalp ritmindeki düzensizliği hissetti. Sonrasında da monitörden gelen tiz sesi duydu. İnsanın kalbi durmuştu. Doktorların koşturarak onu dışarı çıkarmaları ile hastaya baktı. Onunla bir bağı olduğunu hissetmişti ama şimdi ruhu bedenini terk ederken bağ da kopuyordu. Aklına sihirbazı olabileceği geldiğinde doktorların yapamayacağını yaparak gücünü kullandı. İnsanın kalbi atmaya başlarken yaraları olabildiği en hızlı şekilde iyileşti. Doktorlarında hafızalarında bir kaç oynama yaptığında odada o ve çocuk dışında hiç kimse olmadı. Gözlerini açan çocuğun bakışlarında gördüğü ilk şey dehşet olurken o olabildiği en ukala ve rahat haliyle konuştu.
"Hayata yeniden hoş geldin..."

Sihirbaz Mesaj Sayısı : 139 Kayıt tarihi : 02/06/12 Yaş : 35 Lakap : yok

İçindeki karanlık onu ele geçirdikten sonra bütün düşünceleri ,endişeleri ya da korkuları yok olurken her şeyin bittiğini hissetti. Gördüğü son şey alevlerin devasa boyutlara ulaştığı olurken aklında kalan tek detay katniss’in kendisinden daha az hırpalanmış olmasıydı. Elbette bunun nedeni thomas’ın onu korumak için bir çok kez kendini ortaya atıp ona saldıranları da yok etmesiydi. Kendi durumu mu? En iyi ihtimalle içler acısıydı. En kötü ihtimalle ise son nefesini vermek üzereydi ama umursamıyordu. Bilinci tamamen kapalıyken hayal meyal birkaç koşuşturma sesi duydu ve birinin varlığını hissetti. Sonrası sessizlikti. Kalbi artık çalışmama kararını makineden çıkan tiz sesle duyurduğunda garipti ama huzurlu hissetti ama bu oldukça kısa sürdü. Bir şey onu kaosun içine doğru çekmeye başlamıştı. Karşı koymaya çalışsa da başaramadı. Hissettiği acının tarifi mümkün değilken gözlerini zorlukla araladı. Nerede olduğunu anlamaya çalışırken duyduğu sözleri algılaması birkaç saniyesini aldı. Kalkmak için olan hamlesi hissettiği halsizlik yüzünden yatağa yeniden düşmesiyle son bulurken onunla konuşan adamla göz göze geldi.

Onu reyes’in peşinde olan biri sanıp etrafını alevlerle sardığı an burnundan kan sızmaya başladı. Hissettiği acıyla kıvranırken gücünü kullanmayı bırakmak zorunda hissetse de geri adım atmadı. Gözlerinin rengi kullandığı güce isyan ettiğini gösteren bir şekilde değişirken ''Lanet olsun… Kimsin sen? '' diye sordu.

Sihirbazı ile ilgili kafasında şimdiye dek hiç bir düşünce belirmemişti. Güç için bile olsa bir insanın peşinden gitmeyi saçma buluyordu. İnsan, yetenekleri olan biri de olsa özünde nihayet insandı. Şu an karşısında çaresizce yatan kişi gibi... Elinden hiç bir şey gelmiyordu, ona yardım edecek doktorlara muhtaçtı. Bu muhtaçlık sahiden sinir bozucu olsa da içindeki bağa daha sinir bozucuydu. Dürtünün sonuçlarını görmek için büyülerini devreye sokmuş ve onu kendine getirmişti. Bakışları yaşadıklarının özeti gibi olurken çekildiği bir önceki yeri anımsadı ve kararını verdi. Ne olduğunu gerçekten merak ediyordu. Diğer yandan sihirbazı olan perileri düşündüğünde yapabileceğinden şüphelide olsa onu benimsemeye karar verdi. Şimdilik başka şansı yok gibiydi. Ona normal bir cümle kurduğunu düşünürken aniden etrafını saran alevlerle gözlerini devirdi. Anlaşılan yanan cesetlerin sorumlusu bu insandı. Ateş gücünün olması ise ironi gibiydi. Bir ateş perisini yakmaya çalışıyordu. Etraftaki alavleri tek bir noktaya toplayarak avucunun içine aldı. Alevin gücü muazzamdı, bir çok alev perisinin bile isteyip de sahip olamadığı güçteydi. O an yanılabileceğini düşündü. Belki de sihirbazının olması çokta kötü bir şey olmayacaktı. İnsanın halsizliğine inat hala gücünü kullanmaya çalışmasına gülerken yatağa yanaşıp onu omuzundan kavrayarak yatağa ittirdi. Temas tüm alevleri yok ederken ukala kimliği ile yeniden konuştu.

"Soru soracak pozisyon da değilsin, sihirbaz... Şimdi sen kim olduğunu söyle. Hem ayrıca bu kadar korkmana da gerek yok, seni öldürmek istesem kalbin durmuşken tekrar çalışması için uğraşmazdım..."

Sihirbaz Mesaj Sayısı : 139 Kayıt tarihi : 02/06/12 Yaş : 35 Lakap : yok

Gözlerini açtıktan sonra ilk düşündüğü şey katniss’in nerede olduğuydu. Bilincini ilk kaybeden kadını olmuştu. Kendi gücünden mi yoksa dayanıklılığından mı bilinmez ortalığı yakıp kül ederek savaş alanına çevirene kadar ayakta kalmayı başarmıştı. Acaba o nasıldı. Karşısındaki kişinin kim olduğunu bilmediği için aldığı önlem alevlerle perinin etrafını sarmak olduğunda hissettiği acının ise muhtemelen tarifi yoktu. Adını bilmediği kişi tarafından yatağa sabitlendiğinde gücünü kullanmayı bıraktı. Duyduklarından sonra gözlerini kapayıp derin bir nefes aldı. İçinden ‘Lütfen ona bir şey olmuş olmasın’ diye dua ediyordu. Ses tonunu ayarlamaya çalışarak '' Oradan bakınca ölümden korkan biriymiş gibi mi duruyorum? '' diye sordu.

Aslında şuan ona daha da iğneleyici şeyler söylüyor olabilirdi ancak merak ettikleri vardı. Aşık olduğu kadına ne olduğuyla ilgili sorular gibi mesela. Bu yüzden zorluk çıkarmamaya karar vererek '' Adım Thomas… Seninde söylediğin gibi bir sihirbazım. Şimdi sana sadece tek bir soru soracağım. Benim yanımda hastaneye getirilmiş bir kız olmalı onun durumu nasıl?'' diye sordu. Karşısındaki perinin kim olduğu ile ilgili zerre merakı yoktu.

Sihirbazın gücünün ironi kısmını düşünürken, hareketleri daha detaylı inceledi. Sanki buradan kaçmaya gücü varmış gibi çırpınıyordu. Bu durum her insanda olmayan bir özellikti. İnsanlar çok güçlü görünseler bile kendilerinden birine mutlaka boyun eğerdi. Sihirbazın bu durumu hoşuna giderken kelimelerinin karşılığını aldığında gülümsedi. Onunla alay etmekten zevk aldığını bir gerçekti. Son zamanlarda dert ve sıkıcı dolu hayatının arasında bu sihirbaz ilaç gibi gelecekti.
"Öncelikle buradan bakılınca bok gibi görünüyorsun. İkincisi beni hisseder hissetmez kalbin durdu. Buda ya korktuğunu ya da bana aşık olduğunu gösterir ki tipim olmadığını ve senin gay olmadığını düşünerek ilkini tercih ediyorum..."
Attığı kahkaha hastanenin boğucu ve sıkıcı havasına hiç uymazken ellerini sihirbazın üzerinden çekti. Sonuçta artık gücünü ona karşı kullanamazdı. Diğer yandan halsizliği devam ediyordu. Gerçek cevaplar alana kadar da durmayacaktı. Adını öğrendiği sihirbaza kısa bir bakış attıktan sonra bedenini daha detaylı inceledi. Sargılar tarafından örtülmüş göğsünde sadece odaklandığı anda görebildiği işareti gördüğünde artık emindi. Bu sihirbaz ona aitti. Bu durum da kendinin bir parmağı olmadan sihirbaz nasıl bu hale gelmişti? Galiba şu an insanı ilk kez düşünüyordu. Düşünceleri Thomas olduğunu öğrendiği sihirbaz tarafından bozulurken duydukları ile bir büyü mırıldandı. Birlikte getirilen kız yan odadaydı. Durumu pek iç açıcı olmasa da yaşıyordu ve Tegan el atarsa yaşayacağı kesindi. Ama yine de elinin altındaki sihirbazı daha fazla delirtmek için bu fırsatı değerlendirdi.
"Seninle getirilen kız... Ne yazık ki şu an hastane morgunda ve bu arada adım Tegan... Bende periyim ve aynı zamanda senin perin oluyorum sihirbaz..."

Sihirbaz Mesaj Sayısı : 139 Kayıt tarihi : 02/06/12 Yaş : 35 Lakap : yok

Karşısındaki perinin kim olduğunu bilmese de sinir bozucu biri olduğunu ayan beyan görüyordu. Duyduğu her bir söz sinir katsayısını arttırırken normalde olsa kontrolsüz gücü yüzünden o lanet peri reyes’ten öğrenmek zorunda kaldıklarıyla birlikte onu öldürebilirdi yada en azından denerken ölürdü ama şuan kılını bile kıpırdatacak durumda değildi. Kalbinin durduğunu öğrenmek ise birkaç saniyelik durmasını sağladı. Madem ölmüştü neden bu peri onun kalbini yeniden çalıştırma gibi bir zahmete girmişti ki? Mutlaka iyi bir sebebi olmalıydı. Belki de oda reyes adlı o lanet perinin adamıydı. Sinirle dişlerini sıkarken katniss’in durumunu öğrenebilmek adına ona zorluk çıkarmadan istediği bilgileri verdikten sonra peri daha sorusuna cevap veremeden '' Ayrıca beni neden kurtardın?'' diye yeni bir soru daha ekledi ve sessizliğine gömüldü. Eğer aşık olduğu kadına bir şey olduysa o lanet periyi öldürürdü. Ne pahasına olursa olsun bunu yapardı. Hayatında değer verdiği tek kadın olmadan yaşamayı hayal bile edemiyordu çünkü… Tegan’ın sözleri kulaklarına ulaştığında önce algılamakta zorluk çekti.

Acı gerçeği kabul etmek istemeyerek gözlerini onun gözlerine dikip yalan olduğunu söylemesini bekledi. Hüzün bütün benliğini ele geçirirken hayal kırıklığı dolu gözlerini yere sabitledi. Sevgilisi… Katniss artık yaşamıyordu. Kalbi bu düşüncelerin ağırlığı altında ezilip ritmini bozarken gözleri doldu. Beklemediği bir acı bedenini ele geçirip kalbini sıkıştırırken gözlerinden bir damla yaş firar etti. Dudaklarından '' Katniss…'' sözleri döküldü. Bu sözler onun son sözleri olurken kalbi yeniden durdu ve gözleri hızla kapandı.

' Ayrıca beni neden kurtardın?'. Bu sorunun cevabını tam olarak bilmiyordu. En başta gereksiz gördüğü insanı bir anda kurtarmak istemişti. Belkide sadece içindeki meraktı buna neden olan... Soruya sinir bozucu bir sessizlikle karşılık verirken cevap vermeyi istemedi. Yanına getirilen kızı sorduğunda ise eğlenen tarafının etkisi altında kelimeler ağzından bir anda dökülüvermişti. Sihirbazın kızın ölümüne ne tepki vereceğini merak ediyordu. Her halde şu an yaptığı her şeyin tek sorumlusu merak ve eğlenceliydi. İnsanın kalp atışlarındaki düzensizliği hissettiğinde hiç bir şey yapmadı önce, ama sonrasında makinelerin yeniden deli gibi ötmeye başlaması ile insana odaklandı. Thomas'ın dudaklarından^dökülen isim sonrası kalbinin durması ile ne yapacağını bilemedi. Bu kız her halde onun sevgilisiydi yada ailesinden önemli biri... Hızlıca yaptığı büyülerle ruhu bedeninden ayrılmadan onu kurtarmayı denedi. Ama insanın yaşamak istememe olgusu yüzünden oldukça zorlanıyordu. Ama yine de kazanan taraf kendi oldu... Bu kez çocuğa hareket özgürlüğünü vererek kendine gelmesini sağladı. Gözlerini yeniden araladığında yine o kızın ismini duydu. Çocuğu omuzundan tutup kaldırdıktan sonra yan odadaki kızın yanına götürdü. Kız hala komadaydı ve Thomas'ın bedeninde kendinin iyileştirdiği birç ok yara vardı. Çok fazla kan kaybettiği ortadaydı. Muhtemelen doktorlar haklıydı, kız sabaha çıkamayacaktı.
"Kız hala hayatta ama ölebilir, Thomas... Anlaşılan senin için oldukça değerliymiş. Benim ise perin olarak önceliğim sensin her ne kadar alay ederek kalbini durduran biri olsam da sanırım artık olanları bana anlatman gerek... Size neler oldu?"

Sihirbaz Mesaj Sayısı : 139 Kayıt tarihi : 02/06/12 Yaş : 35 Lakap : yok

Gözleri kapandıktan sonra karanlıkta sevdiği kadının tatlı sesini duydu. Ardından kapkaranlık dünyasında ufak bir ışık belirmişti. Katniss’in belli belirsiz sülieti ona gülümserken kalbi ısındı. Hiç düşünmeden kadınına doğru attığı adımlar hızlanırken görüntü daha da belirginleşmeye başlamıştı. Ona ulaşabilmek adına hızlı hızlı attığı adımlar daha da hızlandı. Koşmaya başlayıp ona yetiştiği anda tam kızı kollarına alacakken tuhaf bir ses duydu. Başka bir dilde olduğunu düşündüğü anlamsız kelimeler kulaklarına dolarken kalbinin ritmini bozan aşkı hızla uzaklaşmaya başlamıştı. Ona yetişmek için uğraşsa da başaramamıştı. Durumuna lanetler ederken yavaşça gözlerini araladı. İlk söylediği isim kalbi durmadan önce telaffuz ettiği isimle aynıydı. Karşısında gördüğü periyi umursamadan içinde acısını yaşarken hissetmeye başladığı öfke yavaş yavaş gücüyle özdeşleşmeye başlamıştı. Bu halsiz vücuduna rağmen değişmeye başlayan göz renginden belli olurken onun bedenini yönlendirmesine izin verdi. Gittikleri yerde gördüğü makinelere bağlı sevgilisi nefesinin kesilmesini sağlarken şaşkınlık mutluluk ve endişe kavramlarından hangisinin daha baskın hissettiğinden emin olmakta zorlanmıştı.

Her şeyi unutup onun yanına oturup ''Tanrım… Şükürler olsun. Yaşıyor.’''Diye mırıldanırken bir eli onun saçlarında gezinmeye başlamıştı. Dudakları onun alnına ufak bir öpücük kondururken duyduğu soru ile odaya geldiklerinden beri yok saydığı perisine döndü. Derin bir nefes alıp katniss’ten biraz uzaklaşarak ''İstediğin her şeyi en ince ayrıntısına kadar anlatacağım. Ama bu biraz uzun bir hikaye sevdiğim kadının durumu ise kritik lütfen önce ona yardım et.'' Dedi.

Sözlerinin etkisinin böylesine büyük bir sonucu olacağını tahmin etmemişti. Sonuçta inanın kız ile ilişkisi sıradan bir arkadaşlık olabilirdi. Aslında insan kızı tanımıyor bile olabilirdi. Sadece iki felaketi aynı anda yaşayan talihsiz ikili olmaları da muhtemeldi. Ama tüm bu ihtimalleri dışarıda bırakan sonuçla beraber insanı iyileştirdikten sonra kızın yanına sürükledi. Çünkü uyandığında Thomas'ın kendine inanmaması da bir diğer ihtimaldi. Kafasının içi ihtimaller denizine dönüşürken insanın tepkilerini ve kıza bakışlarını izledi. Eğer yanılmıyorsa kıza delicesine aşık olması muhtemeldi. Kendini bir anlığına onun yerine koyup, orada yatanın Anya olduğunu düşündü. Bu onun zıvanadan çıkıp bir şeyleri yok etmesine daha da önemlisi onun iyiliği için her şeyi yapmasına neden olurdu. Ama elbette bunu bilmek periye empati kurma şansı vermiyordu. Çünkü Tegan iki kişi arasında ki bu sayı şu an dörde yükselmişti. Hiç kimseyi umursamazdı. Sihirbazın sözleri onu gerçekliğe taşırken sözleri ile odayı inleten bir kahkaha attı. Şu an en çok sevdiği anı yaşıyordu. Önünde her istediğini yapmaya hazır bir kurban vardı. Gülümsemesi daha da artarken sihirbaza baktı.

"Bana elbette istediğimi vereceksin, Thomas... Ama kızın yaşaması için neden bir şey yapmam gerektiğini anlamadım. Sonuçta o benim sorunum değil..."

Thomas'ın öfkesini kendi öfkesi gibi hissederken bakışlarında gördüğü tek şey yok etme arzusuydu. Gerçekten eğleniyordu. Onun bir şey yapmaması için gücünü kısıtladıktan sonra bir adım geri çekildi. Gücünün kullanamayacak sihirbaz fiziksel saldırıya geçecekken onu tuttu.

"Hey sakin ol, şampiyon. Eğer bir hata yaparsan bu kez cidden ölmesine izin veririm. Şimdi onu iyileştiriyorum ve sende o uyanana kadar bana olan biten her şeyi hiç bir detayı atlamadan anlatıyorsun."

Sihirbaz Mesaj Sayısı : 139 Kayıt tarihi : 02/06/12 Yaş : 35 Lakap : yok

Katniss’in yaşadığını gördükten sonra her şeyi unutmuş olsa da hala reyes’e karşı büyük bir öldürme arzusu besliyordu. Burada olmalarının tek nedeni o lanet herif diye düşünen benliğine inat ‘Bütün bunların asıl sorumlusu senin kontrol edilemez gücündü’ diyen mantığının sesine sessiz bir küfür etti. Onun bağlı olduğu makinelere bakıp durumunun ne kadar kötü olduğunu gördükten sonra keder içinde perisi olduğunu söyleyen adama bakıp aşık olduğu kadın için yardım istemişti. Sevgilisini kaybettiğini düşündüğü tüm o zaman diliminde kontrolsüz olan gücünün bedeni üzerindeki varlığı onun hala hayatta olduğunu bilmenin verdiği rahatlık ve mutlulukla yavaş yavaş çekilip gözleri normal rengini aldığı esnada duyduğu kahkaha ile kaşlarını çattı. Adının tegan olduğunu zorlukla ayrımsadığı perisinin sözleri gözlerinin alev kırmızısına dönüşmesini sağlarken öfkeyle ve öldürme isteği ile dolan bedeni kontrolsüz gücünü kullanmaya hissettiği halsizliğe rağmen hazırdı. Ama kullanamıyordu. Perinin bunun için ne gibi bir önlem alabildiğini düşünüp birkaç dakika duraksadı. Bildiği bir şey varsa gücü periler tarafından engellenemiyordu. Tegan her ne yaptıysa şuan kontrolsüz gücünün bu odayı alevlerin sarmasını engellemişti. Muhtemelen bu olsaydı Thomas bedenine çok yüklendiğinden yine acı çekecekti ama bu elinde de değildi. Lanet gibi bir şeydi gücü… Engellenemiyordu, kontrol edilemiyordu, söndürülemiyordu, duygularına karşılık veriyordu. Bütün bunları düşünmeyi bırakıp karşısındaki kişiye saldırmak için harekete geçerken '' Ben şimdi seni…'' diye söylenmeye başlamıştı ki perinin yeni sözleri durmasını sağladı.

Kadının gözlerinin önünde iyileşmesine tanık olurken derin bir nefes aldı. Yatağın kenarına oturup katniss’in dudaklarına ufak bir öpücük kondurup geri çekildikten sonra perisine dönerek '' Öncelikle onu kurtardığın için teşekkür ederim. Nasıl yaptın bilmiyorum ama gücümü kapatmayı başardın bunu şimdiye kadar kimse yapamamıştı. Anladığın üzere yeteneğim alevi yönetmek ama kontrol edemiyorum. Duygularıma karşılık veriyor, söndürülemiyor… Bu ise haliyle dikkat çekmemi sağladı.'' Diyerek derin bir nefes aldı. Gözleri hala alev kırmızısıyken '' Reyes adındaki bir peri beni fark etti ve kendi sapkın istekleri için gücümü kullanmaya başladı. Beni eğitti diyebiliriz işkence etmek için…''derken burnundan sızan kan duraksamasını sağladı. Hissettiği acı ağzından yeni kelimelerin dökülmesini engellemişti.

Geçen her dakika bir sihirbaza sahip olmanın daha eğlenceli olduğunu görüyordu. Her ne kadar o eğlenirken Thomas sinirden deliye dönse de o tamamen kendi hissettikleri üzerine yoğunlaşmıştı. Ta ki onun öfkesini kendi öfkesi olarak hissettiği ana kadar... O an kızın önemini kavradığında sözlerinin ardından büyülerini sıralamaya başladı. Kelimeler dudaklarından dökülürken hastaneye geldiğinde beri kendine oldukça yüklendiği için hafif bir baş dönmesi yaşadı. Kısa süreli süren bu durumdan kurtulduğunda kızın önce bedenindeki morluklar yok olmaya başladı. Sonrasında ise açık ve derin yaraları... Bir süre sonra tamamen kendine gelecekti ama yine de uyanmayacaktı. Sihirbazı tüm her şeyi söyleyene kadar kızın araya girmesini istemiyordu. Thomas kızın dudaklarını öptükten sonra sonunda konuşmaya başladığında ona odaklandı. Thomas'ın soru işaretleri sihirbaz ve peri ilişkisinden anlamadığını net bir şekilde gösterirken bu boyutta bir güce sahip sihirbazının başına bela olacağı kesindi. Ama yine de ne yazık ki kaderleri birdi. Bugün olduğu gibi başka bir günde insana çekileceği kesindi bu yüzden de onu yok sayamazdı. İnsanın gözlerindeki alev rengi koyulaşırken son kelimelerinin bitmesini bekledi. Reyes... İşkenceden zevk alan ve adının Reyes olduğunu bildiği tek bir peri biliyordu. Bir zamanlar onunla bir kaç iş yapmıştı ve sadist herifin kurbanları ile özel olarak ilgilendiği şahsi metotları vardı. Konu işkence olduğunda neredeyse aranan kişiyken Thomas ve kızla arasında neler yaşandığını az çok tahmin ediyordu. Ayrıca şu saniyeden itibaren kızında normal bir insan olmadığını biliyordu, çünkü Reyes sıradan insanlarla asla uğraşmazdı.

"Öncelikle sihirbaz ve peri ilişkisine bir açıklık getireyim. Ben senin perin olduğum ve cadın ile aranızda köprü görevi gördüğümden gücünü istediğim zaman kapatabilme yetkisine sahibim. Benden başka bir peri bunu sana yapamaz sadece zayıflatarak gücünü kullanmaman için seni zorlar..."

Kızın yatağına yakın bir koltuğa oturduğunda derin bir nefes aldı. Bundan sonraki kısım birazcık karışıktı. Ayrıca Thomas'ın burnundan akan kanı deminden beri görmezden geldiğini fark ederek onun için yeniden bir iyileştirme büyüsü yaptı. Oturduğu için bu sefer her hangi bir etki görmedi.

"Gelelim Reyes adındaki periye... Öncelikle sakin ol sihirbaz öfken sana yarardan çok zarar verir ve büyük ihtimalle acının fazlasını arkandaki güzel sihirbaz çeker..."

Thomas'a sadece düşünmesi için bir kaç saniye verdikten sonra konuşmasına geri döndü.

"Reyes'ı tanırım, onunla ortak olduğum bir geçmişim var ama elbette şu anki konumum tamamen onun karşısında... Eğer Reyes size kafayı taktıysa ondan asla kurtulamazsınız. En azından ben olmadan... Bu durumda da tek çıkış noktanız benim ve sizi bulmamasını kesin olarak garantiye alana dek benle kalmanı öneririm daha doğrusu bu durumda kalmanızı diyelim..."

Sihirbaz Mesaj Sayısı : 139 Kayıt tarihi : 02/06/12 Yaş : 35 Lakap : yok

Öfke… Sahip olduğu güçle birleşince her zaman başına iş açmıştı. Genelde kontrol altında olduğu sürece gayet faydalı olabildiği de doğru olsa da reyes faktörünü hesaba katacak olursak sanırım blake normal insanlardan olmayı açık ara farkla tercih ederdi. Perisi olduğunu iddia edip onlara yardım eden adam thomas’ı nasıl engelleyebildiğini anlatırken o lanetinin getirdiği acıyı görmezden gelmeye çalışıyordu. Aslında buna alışıktı. Hayatı hatırlayabildiği kadarıyla sadece birkaç senesi bununla savaşarak geçmişti. Genelde netleştiremediği, bir türlü hatırlayamadığı anılarının silik siluetlerinin ardından hissederdi bu acıyı ve baş ağrısını şimdi ise bunun nedeni gücüydü. Bu sefer diğer nöbetlerinin aksine bayılmak yerine tegan adlı perinin yardımıyla bir şekilde iyileşmişti. Duyduğu sözler kendini sakin kalmaya zorlamasına neden olurken son sözler ile derin bir nefes alıp aşık olduğu kadına baktı.

Bir eliyle yüzüne gelen saçlarını kenara çektikten sonra perisine bakarak '' Başını belaya sokma konusunda ustalaşmış bir sihirbazla aynı evi paylaşmayı sorun etmeyeceğini umuyorum… Ciddi kelimelerle ifade etmem gerekirse sevgilimle birlikte senin evinde güvende olacağımızı düşünüyorsan tamam ama uyarmam gerek reyes bizim ortalardan kaybolmamızı engellemek adına katniss’i işaretledi. '' dedi.

Hiç planlamadığı şeyleri cümleye dökerken, Anya'nın ne tepki vereceğini merak ediyordu. Gerçi kadını iyi taraf için çalışıyordu, bu durumda yardıma muhtaç sihirbazlara yardım etmeyi yadırgamayacağını düşünerek sözlerini tamamlamıştı. Thomas ise başına bela açacak gibi görünüyordu. Az önce yaptığı büyünün etkisini yeni yeni hissederken biraz daha zayıf olsa burnundan kan gelmeye başlayacağına emindi. Ama neyse ki böyle bir şey olmamıştı. Sihirbazının kabul içerikli konuşmasını gülümseyen bir yüzle izlerken onun hareketlerini inceledi. Arkasındaki kız sahiden onun için değerli görünüyordu. Reyes'ın işaretini öğrendiğinde değerinden kesinlikle emin oldu. Onun taktiklerini az çok bildiği için buna şaşırmış değildi. Ama işareti yok etmek zor olabilirdi. Bu yüzden de devreye başka bir cadıyı sokmak gerekebilirdi. Yine de evdeki savunma büyülerinin kızı saklamaya uygun olduğunu düşünerek yerinden kalktı.

"Bela mıknatısı olman pek umurumda değil, mana ile bana eğlence çıkar. Ama eve gittiğimizde uyman gereken birkaç kural var, en başından da kadınımdan uzak durman. Arkandaki dişiye aşık olduğunu görüyor olsam da seni uyarıyordum... Gelelim işarete Reyes muhtemelen işareti bağlı olduğu cadının büyüleri ile yapmıştır, bu yüzden işareti en azından ben yok edemem ama bir yol bulabileceğime eminim. Şimdi ben bu odadan çıktığımda kız uyanacak ve size bir kaç saat bir mahremiyet sağlıyorum ben de Anya'a sizden bahsederim geldiğimde de çıkarız..."

Açıklamanın yeterli odluğunu düşündüğünde sihirbazın kabulü ile odadan ayrıldı. Yaptığı büyü onları insanlardan soyutlarken aynı şekilde perilerin görmemesi içinde bir kaç koruyucu büyü yaptı. Artık kadını ile konuşabilir ve onunla yalnız kalacağı bir kaç saati değerlendirdikten sonra sihirbazı ve kızı eve götürebilirdi.

Sihirbaz Mesaj Sayısı : 139 Kayıt tarihi : 02/06/12 Yaş : 35 Lakap : yok

Perisi ile yaşamak fikri reyes’in elinde olmaktan çok daha iyi olduğu için bunu neredeyse hiç düşünmeden kabul etmişti. Elbette tegan adlı bu periye tam olarak güvenmiyordu ama başka seçenekleri de yoktu. Üstelik ikisini de iyileştirmişti. Kendinden ne istiyor olabileceğini bilmese de katniss güvende olduğu sürece sorun çıkarmadan isteklerini yerine getirebilirdi. Duydukları gözlerini devirmesini sağlarken ''Kadınından uzak duracağım peki. '' dedi. Bu konuda kendisini uyarmasının gereksiz olduğunu düşünse de onu kısmen anlayabiliyordu. Kendisinin de eften püften nedenlerle kıskançlık krizlerine girdiğinden olsa gerekti.

Perisi olduğunu öğrendiği adam konuşması bitince odadan çıktığında hayatında değer verdiği tek kadını doyasıya izlemeye başladı. Duyduğunda sevineceğini düşündüğü haberi ona vermek için sabırsızlanıyordu. Dayanamayıp yanağına ufak bir öpücük kondurdu. ''Uyan artık sevgilim. Her şey bitti artık…'' diye mırıldanırken bir yandan da yanağını okşuyordu.

Sihirbaz Mesaj Sayısı : 149 Kayıt tarihi : 02/06/12

Güzel başlayan bir gün nasıl cehenneme döner? Bu sorunun Katniss için tek bir cevabı vardı, oda Reyes'ın varlığıydı. Sevgilisi ile planlarının arasında birden ortaya çıkan peri onları hiç istemedikleri bir yere sürüklemişti. Her zamanki gibi bir kaç saatlik eğlenceden sonra biteceğini umuyordu. Ama öyle olmamıştı. Perinin işkence için doyumsuz yanı devreye girdiğinde etraflarını saran onca periye karşı savunmasız kalmışlardı. Aslında tüm perilerin Reyes denen pisliği öldürmesini isteyebilirdi ama onun sayesinde kendileri de hedef haline gelmişlerdi. Özellikle kendine odaklı adamlar yüzünden karşı koymak zorunda kaldığında aldığı ilk yara onu şaşırtmadı ama yaralar arttığında halsizliğini hissetmeye başladı. Etrafında kontrolsüzce büyüyen alevlerin kaynağı olan sevdiği erkeğe baktığında onunda farklı olmadığını gördü. ölümden korkuyor muydu? Buna cevap vermek zordu, bildiği tek şey Thomas olmadan hayatının yaşamaya değer olmadığı gerçeğiydi. Cehennem gibi meydanda bilincini kaybettiğinde her şeyin sona erdiğini düşündü.
...
Kulaklarına ilk olarak belli belirsiz sesler gelirken yanağındaki ıslaklığı fark etti, ardından da burnuna dolan kokuyu. İlaç kokularına rağmen sevdiği adamı bir şekilde hissedebiliyordu. Duyduğu kelimelerden sonra gözlerini açtığında onun yüzüne baktı. Yaralı görünmüyordu, oldukça iyiydi. Bunun bir rüya olmamasını dilerken yatakta doğruldu.

"Tüm o kaos sonunda bitti mi? Reyes, tekrar bizi bulana kadar rahatız yani..."

Sihirbaz Mesaj Sayısı : 139 Kayıt tarihi : 02/06/12 Yaş : 35 Lakap : yok

Aslında az önce öğrendiklerinin ve yaşadıkları onca şeyin şokunu atlatabilmiş değildi. Reyes sayesinde boktan bir savaşa girip neredeyse ölüyor oldukları gerçeğini hala sindirmeye çalışıyordu ki blake tam iki kez teknik olarak ölüp geri dönmüştü. Perisi olduğunu iddia ettiği adam katniss’e olan aşkını gördüğü halde onu evdeki kadından uzak durması konusunda uyaracak kadar psikopattı ve bütün bunların dışında reyes denen o aşağılık heriften teorik olarak kurtulmuş olsalar da gücü hala büyük bir sorundu. Hatırlayamadığı geçmişini, amcasını, baş ağrıları ile başlayan nöbetlerini saymıyordu bile… Thomas derin bir nefes aldı. Bunları düşünmenin sırası değildi. Gözlerini açan aşık olduğu kadının endişeli yüzüne bakılacak olursa onu rahatlatmalıydı. Katniss’i kolları arasına alıp sırtında ellerini gezdirerek sakinleşmesini sağlamaya çalıştı.

Sıcak bir ses tonuyla '' Bitti hayatım.'' Dedi. Geri çekilip gözlerini onun gözlerine dikerek '' Reyes’i artık sorun etmemize gerek kalmadı. Ben… Perimi buldum. Biliyorum kulağa saçma geliyor aslında o beni buldu diyebiliriz. Her neyse yani demek istediğim kurtulduk'' diyerek gülümsedi.

Sihirbaz Mesaj Sayısı : 149 Kayıt tarihi : 02/06/12

Gözlerini açtığı hastane odasında kafası oldukça karıştı. Rahatlamasını sağlayan tek şey ise sevdiği adamın varlığıydı. Onu görmemiş olsa muhtemelen aklını kaçırırdı, çünkü onu görememek kaybetmekle aynı şeydi. Tüm o kaosun içinde onunda yara aldığını biliyordu. Thomas doğrulduğu yerde onu kollarına çekerken sıkıca sarıldığı erkeğine sığındı. Duyduğu ilk cümle onu rahatlatsa da bunun kısa süreli olacağını bilmek rahatsız ediciydi. Reyes'ın peşlerini bırakmayacağına emindi. Ama sonrasında duydukları şaşkınlıkla ona baktı. Perisini mi bulmuştu? Tüm o karmaşa da haftalardır görmediği perisini hatırladı. Peri kızı belki onlara yardım ederdi ama periyi küçük kız kardeşi gibi görürken yardım edeceğini hiç düşünmemişi. Üstelik aralarında bağ yüzünden hissetmesi gereken durumlarda vardı. Kızı şimdilik düşünmeden içinde bulunduğu duruma odaklandığında gözleri dolarken gülümsedi.

"Perin bizi sahiden kurtarabilir mi sevgilim? Reyes... Onu biliyorsun. Ayrıca bedenimde taşıdığım işarette var..."

Sihirbaz Mesaj Sayısı : 139 Kayıt tarihi : 02/06/12 Yaş : 35 Lakap : yok

Katniss… Aşık olduğu tek kadın hayatta olması dışında önemli olan hiçbir şey yoktu onun için. Reyes belasından gerçekten kalıcı olarak kurtulabilecekler miydi? Bunu bilemiyordu fakat şu an düşünmek istediği en son şey oydu. Yaşanılan savaş thomas’ı germişti sevdiği kadını ise fazlasıyla sarsmış olduğunu biliyordu. Onu kolları arasında tutup korkusunu yatıştırmaya çalışırken kelimeleri ile de rahatlatmayı umuyordu. Sevgilisi uyurken olanları ona anlatmak konusunda biraz bocalamış olsa da her şeyi en azından kaba taslak söylemeyi başarmıştı. Kadını geri çekildiğinde dolmuş olan gözlerini görmek canını sıktı. Bir kez daha reyese’e lanetler okurken yüzünü ellerini arasına alıp dudaklarına ufak bir öpücük kondurdu.

Ondan biraz uzaklaşıp bir elini onun saçlarında diğer elini de belinde gezdirirken ''Reyes… Evet onu biliyorum. Peşimizi bırakmamak konusunda ısrar edecektir. Ama adının tegan olduğunu öğrendiğim perim bizi bulup ölmekten kurtardığına göre sanırım ona bu konuda güvenebiliriz. '' Dedi. Alnını onun alnına yaslayıp derin bir nefes alarak ''İşaretinden ona da bahsettim. Bu işi çözebileceğini söyledi. Ama güvenliğimiz için bir süre onun evinde kalmalıymışız. Belki normal hayatımızdan da bir süre uzak kalmak zorunda kalabiliriz ama reyes adındaki periden bir şekilde kurtulacağız. '' Dedi.

Sihirbaz Mesaj Sayısı : 149 Kayıt tarihi : 02/06/12

Yaşadığı onca şeyin arasında bir perisi olduğunu çoktan unutmuştu. Peşinde dolanan yaramaz bir küçük çocuktan farksız bir periye sahipti. Tıpkı çizgi filmlerde olan tatlı periler gibi... Hiç bir şeyin toz pembe olmadığını gösteren kişi ise Reyes olmuştu. Hayatlarına bir iblisten farksız bir şekilde girerek her şeyi mahvetmişti. Onun yüzünden bir sürü kişi öldürmüştü. İşin tuhaf tarafı ise öldürmenin garip bir haz olduğu kısmıydı. Başta hiç yapmak istememişti. Ama çaresizliğini kullanan peri ona her seferde istediğini yaptırırken bu durum hiç istemese de alışkanlık olmuştu. Tegan'ın perisinden bahsetmesiyle içinde bir umudun yeşermesi gerekirdi ama o kadar dipte kalmıştı ki çıkışı göremiyordu. Üstelik bedeninde bir işaret vardı. Reyes nereye gitse Thomas'ı değil ama kendisini mutlaka bulurdu. Bazen sevdiği adamdan uzaklaşmayı düşünmüştü. Onu bırakmak istemese bile Reyes'ın karanlığını sadece üzerine çekmek istiyordu. Böylece Thomas kurtulabilirdi. Onsuz olmanın her ikisi içinde acılı olduğunu düşündüğünde bu fikri kafasından hızla uzaklaştırıp aklındaki soruyu dile getirdi. Duydukları bir parça umudun kalbine ulaşmasını sağlarken zorla da olsa gülümsemeye çalıştı.

"Tamam, sevgilim. Ondan uzak olduğumuz sürece nerede olacağımızın hiç bir önemi yok. Sen yanımda ol yeter."

Sihirbaz Mesaj Sayısı : 139 Kayıt tarihi : 02/06/12 Yaş : 35 Lakap : yok

Bir enkazdan farksız hayatlarını toparlamaya çalışırken kendi hissettiklerini geri plana atmaya alışık olduğundan sadece kızı teselli etmeye odaklanmakta zorluk çekmemişti. İyi haberi verdikten sonra bile aşık olduğu kadınının endişesini gözle görebiliyordu. Muhtemelen her şeyin bittiğine, kurtulduklarına tamamen inanması için kızın daha fazla kanıta ve zamana ihtiyacı vardı. Thomas ona kesinlikle hak veriyordu. Normalde o da hiçbir şeyi sindirebilmiş değildi sonuçta ve perisi hala kafasını karıştırıyor, aralarında geçenleri hatırladıkça onunla yaşamanın nasıl bir şey olacağı ile ilgili soru işaretlerini arttırıyordu. Sevgilisinin yanaklarını okşayıp dudaklarına ufak bir öpücük kondurduktan sonra kendini geri çekip ''Perim ile yaşamaya bu gün başlıyoruz… Ne zaman gelir bilmiyorum ama anya adındaki kadınla bu konuyu konuşup bizi almayı hatırlaması muhtemelen uzun sürecek… '' dedi.

Kızı tek bir hamleyle altına alıp tatlı bedeninde ellerini gezdirirken ''Yaşadığını hissetmek için sana dokunmaya ihtiyacım var hayatım. Seni kaybedeceğim diye çok korktum. '' Diyerek onu öpmeye başladı. Bu sefer az öncekilerin aksine öpücüğü derinleştirip tutkularının serbest kalmasını sağlayacak tarzda hareket ediyordu.

Sihirbaz Mesaj Sayısı : 149 Kayıt tarihi : 02/06/12

Duydukları içinde umudun yeşermesine sebep olsa da Reyes korkusu olduğu gibi duruyordu. Onda kurtulmak adına her şeyi yapardı. Sevdiği adamın perisini tanımıyor olsa bile Thomas eğer ona güveniyorsa, kendi de düşünmeden güvenebilirdi. Konuşması bittiğinde dudağına kondurulan öpücükle zoraki bir şekilde gülümserken duydukları ile gülümsemesi daha da arttı. Anya'nın kim olduğunu merak etse de bunu dile getiremeden kendini yatakta sevdiği erkeğin altında buldu. Onun sıcaklığı cehennem gibi dakikaları unutturacak belki de tek ilaçtı. Öpüşmeleri sürerken sevdiği erkeği ufak bir hamlede altına alırken boynunu öpmeye başladı.

"Bende seni kaybedeceğim diye çok korktum, hayatım."

Öpüşmeleri sürerken elleri erkeğinin bedenin de gezmeye başladı. Kıyafetlerini çıkarmak için harekete geçecekken anons sesi ile hafifçe doğruldu. Hastane de olduklarını neredeyse unutmuştu. Herhangi bir doktor ya da hemşire tarafından basılmaları şaşırtıcı olmayacağından doğrulup dudaklarını ısırdı.

"Sevgilim, bence bu kadar yakınlaşmamız yeter. İçeri bir doktor ya da hemşire gelme ihtimali varken, yüz kızartıcı bir şekilde yakalanmak istemiyorum."

Sihirbaz Mesaj Sayısı : 139 Kayıt tarihi : 02/06/12 Yaş : 35 Lakap : yok

Dudakları o harika dudaklarla buluştuktan sonra kendini kaybedip kadınını hızla altına almıştı. İçindeki tutku giderek büyürken elleri kadınının her yerinde gezerken gömleğinin düğmelerini uzanan eller çapkınca gülümsemesini sağladı. Tam eli onun kalçalarından kadınlığına geçecekken katniss’in durması ile geri çekilip gözlerini sevgilisinin gözlerine dikti. Tek kaşı problem ne? Diye sorarcasına havaya kalkarken duydukları ile derin bir nefes alıp perisinin sözlerini hatırlamayı denedi. Yanılmıyorsa onlara birkaç saatlik bir mahremiyet sağlayacağından söz etmişti gitmeden önce… Hafızasını biraz zorladığında bunun doğruluğunu anımsayıp gülümsedi. Onun tatlı bedeninin tadına bakabilmek adına kıyafetlerini çıkarmaya yönelmeden önce '' Merak etme bebeğim. Perim bu konuda gitmeden önce bize ufak bir iyilik yaptı. Yani tadını doyasıya çıkartabilirim. '' Dedikten sonra onu açlıkla öperek kıyafetlerinden kurtuldu. İki göğsüyle de yakından ilgilendikten sonra soluğu kadınlığında almıştı. Onun en mahrem yerini, cennetini uzun bir süre emip tadını çıkardıktan sonra dayanamadığı anda içine yerleşip ona sert ve hızlı bir şekilde sahip oldu. İkisi de mükemmel ana ulaşıp rahatladığında nefes nefese bir şekilde kendisini yatağa atıp kadınını kolları arasına çekti. Aşık olduğu kadınla bir süre dinlendikten sonra '' Seni çok seviyorum bebeğim ve asla doyamıyorum ama sanırım artık giyinsek iyi olur tegan gideli baya oldu. Her an gelebilir '' diyerek ondan ayrıldı. İkisi de hazırlandıktan çok kısa bir süre sonra perisi gelip ikisini de geçici bir süre birlikte kalacakları eve götürdü.