Büyük Kaçış Mm-3_zps38d4803f
Büyük Kaçış Mm-3_zps38d4803f
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaAnasayfa  KapıKapı  Latest imagesLatest images  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  

 

 Büyük Kaçış

Aşağa gitmek 
3 posters
YazarMesaj
Fia Polyxena
Ateş Perisi
Ateş Perisi
Fia Polyxena


Mesaj Sayısı : 271
Kayıt tarihi : 28/12/12
Lakap : Küçük cadı, seksi peri

Büyük Kaçış Empty
MesajKonu: Büyük Kaçış   Büyük Kaçış Icon_minitimePtsi Şub. 18 2013, 14:30

Her gece aynı kabusu görüyor ve sürekli aynı kişiyi gördüğünde çığlıklar atarak uyanıyordu. Jared, o peri bir türlü aklından çıkmıyordu. Ona yaptığı şeyden nefret ediyordu. Hatta kendinden bile nefret ediyordu. Hayatında ilk kez kendini aciz hissettiği anlar Jared’ın bedeninin altında olduğu anlardı. Neden, neden merakına engel olamayarak o periyi öpmeye başlamıştı ki. Bunu bir türlü anlamıyordu. En çokta bunu düşünmek onu deli ediyordu. Kendini kurtaramamış olabilirdi. Ama onun öpmeye karar vermek işte bu yaptığı en büyük hataydı. Bu hatayı ise çok ağır ödemişti. Kasıklarında hissettiği ağrı Jared evinden ayrılırken bile kendini hissettirmeye devam etmişti. Sanki ağrı ona ne kadar büyük bir aptal olduğunu hatırlaması için kasten bırakılmıştı. O periyi öldürmek, nefes almasını engellemek istemişti. Bedeni ise sadece acı ve yorgunluk hissettiği için ona hiç bir şekilde dokunmasına izin vermedi. Elbette onu hatırladığında sadece bu berbat anları hatırlamıyordu. Bir başka suçluluk nedeni ise ona yaptığı bu şeyden nefret etse de aynı zamanda zevk aldığıydı. Bu nasıl mümkün olabiliyordu. Hiç yaşamadığı bir deneyimi onunla yaşadıktan sonra ondan bu kadar nefret ederken aynı zamanda hala nasıl tadının güzel olduğunu düşünebiliyordu. Evet tadı güzeldi, hatta mükemmeldi. Göğsünde yatmak istediği zaman geldi aklına tüm gece farkında olmasa bile o onun çıplak göğsünde uyumuştu. İstediği olmuştu. Düşünceler onu mahvediyordu, evi artık ona dar gelir olmuştu. Günlerdir yatağına bile girip yatmıyordu. Sanki hala orada Jared’ın kokusu vardı ve sürekli ona yaptığı şeyler gözünün önüne geliyordu. Zevk aldığı ve acıyı hissettiği dakikalar.

Evde artık duramayacağını anladığında kendini yanında iyi hissedebileceği tek kişinin yanına giderken buldu, sihirbazına. Hem Dante ile olmak kafasını dağıtabilirdi. Ayrıca onunla yakın olma fikri ona iyi geliyordu. Bu düşünce ile evden ayrıldığında bir daha eve dönmek istemediğini fark etti. Drake malikanesi yeterince büyüktü ve tek kontrolü şu an Dante de olduğuna göre o evde kalmaması için hiç bir neden yok gibi görünüyordu. Ona gidip kalmak istediğini söylediğinde sihirbazı bunu anlayışla karşıladığında mutlu olduğunu hissetti. Ama eskisi gibi yüzü gülmüyordu artık. Ona gösterilen odadan bile pek çıkmıyordu. Zaten Dante ya okulda ya da sevgilisi ile birlikte olduğundan odasından dışarı çıkmak için bir neden de bulamıyordu. Akşam yemeği ve kahvaltılarda ona eşlik ediyordu. Neden bu halde olduğunu sorduğunda ise sadece geçiştiriyor ve ev konusuna canının sıkıldığını söylüyordu hepsi bu. Ama bir bir gün Dante Scarlett’ın olmayacağını söyleyerek onunla vakit geçirmek istediğini söylediğinde başta istemese de bir şey anlamaması için kabul etmek zorunda kaldı. Çünkü neden soruları ile uğraşmak istemiyordu. Ayrıca tek başına bir köşede ağlamaktan oda sıkılmıştı. Sonuçta hayat devam ediyordu. Bunu en iyi kendisinin bilmesi gerekirdi. Başına gelen bu felaketten sonra hala yıkılmadığını herkese göstermeliydi. Sırf hiç bir şey anlaşılmasın diye her zamanki gibi giyindi Fia. Erkekler tarafından seksi görülen elbisesi ona göre sadece kendini rahat hissettiren bir kıyafetti. Sonunda hazır olduğunu düşündüğünde sihirbazı ile evden ayrıldı Fia. Bir süre sinemaya gidip bir yerler de eğlendikten sonra akşam olduğunda Dante bir şeyler içip kafa dağıtmayı teklif etti. İşte bu hayır diyemeyeceği bir teklifti. Bu sefer bir an bile düşünmeden onunla birlikte karşılarına çıkan ilk bara girdiler.

Bar oldukça kalabalık olduğu için ve sihirbazı kalabalıktan pekte hoşlanmadığında gözlerden uzak arka taraflarda gözlerden uzak bir bölüme oturdular. Bir süre sonra önlerine gelen içki bardaklarını teker teker bitirdiklerinde Fia başını Dante’nin omzuna koyarak bir süre içkiye ara verdi. Dante’nin soru sormasını engellemek için ortaya bir konu açtı. Aklına elen ilk şey ise ritüel oldu.

“Dante düşünüyorum da bir kaç gün içinde ritüeli gerçekleştirmek ister misin? Ona göre Caitlyn ile konuşmayı planlıyorum da.”
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Dante Drake
Sihirbaz
Sihirbaz
Dante Drake


Mesaj Sayısı : 227
Kayıt tarihi : 01/11/12
Yaş : 36

Büyük Kaçış Empty
MesajKonu: Geri: Büyük Kaçış   Büyük Kaçış Icon_minitimePtsi Şub. 18 2013, 16:06

Dante sevgilisiyle sonunda işleri yoluna koyabildiği için mutluydu.Hala çözemedikleri birkaç problem vardı. En büyük problemleri stacy olsa da şimdilik bu durum karşısında ikisi de bir çözüm yolu bulamadığı için sessizliklerini koruyorlardı. Bir de perisi vardı. O gün onun evinden ayrıldıktan sonra onu birkaç gün görememiş ve ona hiçbir şekilde ulaşamamıştı. Sonra bir gece bir anda kapısında elinde bavul yüzünde anlamlandırmakta zorlandığı üzgün bir ifadeyle belirip onunla yaşamak istediğini söylemişti. Zack’e iyi bir ders verdiği açıktı. Kuzeni eve ağzı yüzü dağılmış bir şekilde geldiğinde o hali onu oldukça keyiflendirip eğlenmesini sağlasa da bu oldukça kısa sürmüştü. Onun yüzünü bizzat kendi dağıtmak istemişti her zaman… Zack’i o halde görmek onu sevindirse de aynı zamanda endişelendirmişti. Evden en son fia ile ayrılmıştı ve eve dağılmış bir halde yanında fia olmadan dönmüştü. Perisi için oldukça endişelense de onun bir peri olduğunu kendi başının çaresine bakabileceğini kendine sık sık hatırlatarak sakinliğini korumayı başararak normal hayatına devam etmişti. Fia’yı kapısında oldukça üzgün ve yorgun gördüğü gün bir an bile düşünmeden onu evine kabul etmişti. Malikanesindeki en güzel odalardan birini onun için hazırlattıktan sonra ona bir süre dinlenip kendine gelmesi için fırsat tanımıştı. Bu süre içinde evdeki herkesi uyarmış özellikle zack’e ondan uzak durmasını üstüne basa basa söylemiş anlamama ihtimaline karşısıysa birkaç yumrukla durumu idrak etmesini zevkle sağlamıştı.

Kötü bir şeyler olduğu belli olsa da o kendini konuşmaya hazır hissedene kadar ona süre tanımaya karar vererek günlük yaşantısına devam etmişti. Okuluyla ilgilenmiş sevgilisiyle vakit geçirmiş akşamlarıysa perisini tüm gün kapandığı odasından çıkarmak için çeşitli bahaneler üretmişti. Bazense olanları zamana bırakarak hiç istemediği halde şirket işlerine gömülmüştü. Bu günse scarlett’ın işleri olduğu için yalnızdı. Okula gitmek içinden gelmediği için evde takılmaya karar vermiş uzun zamandır odasında yaşayan ve varlığı bile belli olmayan perisini girdiği depresyondan çıkarmakta kararlıydı. Fia’nın itirazlarına kulak asmayarak bugün sevgilisinin olmadığını ve onunla vakit geçirmek istediğini eğer hazırlanmazsa onu çocuksu pijamalarıyla kucaklayarak gayet rahat dışarı çıkarabileceğini söyledikten sonra odasına gidip üzerini değiştirdi. Beraber güzel bir kahvaltı yaptıktan sonra önce onu sinemaya ardından eğlenebileceklerini düşündükleri birkaç yere götürerek tüm gününü onu eğlendirerek geçirmeye çalıştıktan sonra akşam ikisinin de bir şeyler içip kafa dağıtmaya ihtiyacı olduğunu bildiği için bara gitmeyi teklif etti. Fia bu teklifi hiç itirazsın kabul edince derin bir nefes alarak "Tamam o zaman yeni açılan güzel bir bar varmış oraya gidiyoruz bakalım sevecek misin?'' diyerek arabasının kapısını açarak arabaya binmesini sağlamış sonrasında şoför koltuğuna yerleşerek hızla bara sürmüştü.

Bara geldiklerinde perisinin üzerine bir süre baktıktan sonra sıkıntıyla "Bu kadar seksi giyinmek zorunda mıydın?'' diye sorarak onu belinden tutup kendine çekip sarılmış gözlerini perisinin gözlerine dikerek "Yanımdan ayrılma tamam mı? Sana sarkmaya ve hastanelik olmaya niyetli bir dolu beyinsizle uğraşarak günümüzü mahvetmek istemiyorum'' diyerek içeri girdi. Perisini bir an olsun yanından ayırmayarak arkalara daha sakin bir bölmeye geçip oturarak ikisi içinde birer şişe içki isteyip servisi kendi yapacağını belirterek rahatsız edilmek istemediklerini dile getirmişti. Gelen içkileri bardaklara koyup bir tanesini perisine uzatırken gözlerini onun gözlerine dikmiş neler olduğunu anlatmasını bekliyordu. Fia bunu anlamış olacak ki onun omzuna yatarak direk yeni bir konu sürmüştü ortaya dante perisinin bu son çırpınışlarını derin bir nefes alıp sessizce izledikten sonra ''Evet isterim bu hafta sonu ritüeli gerçekleştirebiliriz eğer caitlyn içinde uygunsa sen onunla konuşursun'' diyerek perisinin açmaya çalıştığı konuyu büyük bir ustalıkla kapatıp bir eliyle ona sarılarak "Neler olduğunu anlatmayacak mısın?'' diye sordu. Oluşan derin sessizliğin karşısında elindeki içki bardağını kafasına dikerek ''Geçmişe bağlı yaşayamazsın biliyorsun değil mi? Hayat devam ediyor ve ben ne olursa olsun senin yanındayım. Eğer olurda konuşmak istersen ben her zaman dinlemeye hazırım'' diyerek perisinin saçlarını okşadı.


Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Jared/Keiro
Su Perisi
Su Perisi
Jared/Keiro


Mesaj Sayısı : 164
Kayıt tarihi : 10/02/13
Yaş : 35
Lakap : Jared

Büyük Kaçış Empty
MesajKonu: Geri: Büyük Kaçış   Büyük Kaçış Icon_minitimePtsi Şub. 18 2013, 17:17

Jared amcasının planlarını bozmuş olmanın verdiği rahatlıkla kendini en yakın bara attı. Yaşanan onca şeyden sonra biraz içki içip rahatlamayı hak ettiğini düşünüyordu. Onun yeni planının eskiden işi olan aile üyeleri üzerine olduğunu öğrenmek şaşırtıcıydı. O ailedeki sihirbazlar amcası için onun henüz anlayamadığı bir nedenden önemliydi. Diğer sihirbazlarla değil de sadece o iki kızla ilgileniyor olması jared’ın işine gelmişti doğrusu sonuçta etraf bir sürü sihirbaz doluyken onun planlarını engellemek imkansızdı fakat sadece o iki kızı istediği ve onlarla ilgilendiği için onu engellemek zor olsa da imkansız değildi. Amcasının vazgeçmeyeceğini biliyordu. O iki kızı istiyordu ve almak için yapamayacağı şey harcamayacağı piyon yoktu. Bu da bundan sonra o kızların hayatında onlar istemese de olacağı anlamına geliyordu. Eskiden iş yaparken dikkatini çeken ve yatağa atmak için büyük bir istek duyduğu iki güzel kuzeni yıllar sonra yeniden görmek sanırım şanstı. Özellikle aklını o tatlı peri kızından uzak tutmaya çalışırken karşısına onların çıkması bir rastlantı olamazdı. Onlarla ilgilenmek o tatlı peri kızını daha az düşünmesini sağlıyordu ve bu iyiydi. Elise’in sevgilisinin onu öldürmek istediğini ama bunu sırf elise’i korumak için yapamadığını bilmek onun daha da eğlenmesini sağlıyordu. O peri yani leon elise ve kuzeninin ne kadar büyük bir tehlikede olduklarını anlamıştı.

Orada öldürdükleri o kadar suikastçıdan sonra kızı bir an olsun gözünün önünden ayırmak istemeyeceği kesindi. Çünkü jared amcasının bu işin peşini bırakmayacağını gayet açık bir şekilde ona söylemişti. Bu işte isteseler de istemeseler de leon’la beraber çalışmak zorundaydılar. Bu düşünce içinin sıkılmasına neden oldu. Asla bir ortak istememişti şimdiyse mecburi bir ortağa sahipti ve seçme şansı yoktu. Eğer amcasına karşı kaybetmek istemiyorsa bunu yapmak zorundaydı. Bara girdiğinde düşüncelerinden sıyrılıp kendine bir içki söyledi. Beynini dinlendirmek istiyordu ama lanet olası kız yine tüm fikirlerini işgal etmeye başlamıştı Bu durum onu çileden çıkarıyordu. Tüm gün uğraşmak zorunda olduğu bir dolu şey olduğu için onu daha az düşünmüştü ama şimdi düşünmekten yorulup tüm her şeyi bir kenara bıraktığı an yeniden kendini onu düşünürken bulmuştu. Neden aklından çıkmıyordu ki bu kız? Onun yüzü zihnine kazınmış gibiydi. Gözlerini her kapatışta onu görüyordu. Tadını, kokusunu ve tenini hala çok net bir şekilde hatırlıyordu. Ona tekrar ve tekrar sahip olmak istemesiyse olmayan sabrını tüketerek öfkeden delirmesine neden oluyordu. Gözleriyle etrafı tararken kalabalıktan sıkılıp arka taraflara doğru ilerleyerek bar taburelerinden birine oturup etrafı izlemeye başladı. Biraz ileride özel bölmeler vardı.

Gözleri bir an için oraya takıldığında gördüğü kişi heyecanlanmasına neden oldu. Aklını sürekli meşgul eden o tatlı peri kızı buradaydı. Gözleri kızın gözlerinde takılı kalırken aklına yaşadıkları anlar gelmişti. Bu onu hem tahrik etmiş hem de kendine olan nefretini bir kat daha arttırmıştı. Kızın yanında birinin olduğunu gördüğündeyse öfkeden dişlerini sıktı. İçinde bastırmakta zorlandığı bir öldürme isteği oluşurken birbirlerine çok yakın olduklarını fark etti. Bu onu daha da sinir etmişti. Elindeki içkiyi bir dikişte bitirip yenisini isteyerek gözlerini peri kızından ayırmayarak onu izlemeye başladı. Gördükleri karşısında elindeki içki bardağını öfkeyle o kadar sıkmıştı ki bardak elinde kırılmıştı. Barmen kız telaşla bir şeyler söylerken Tehlike saçan gözlerini tatlı peri kızından bir an olsun ayırmayarak ''Sorun yok ben iyiyim'' diyerek yeni bir içki söyledi. Gelen içkiyi kafasına diktikten sonra kalkıp onların yanına giderek ''Merhaba yine karşılaştık çok hoş bir tesadüf değil mi? Seni yeniden görmek güzel'' dedi. Gözlerini bir an olsun peri kızından ayırmayıp yanındaki adamı umursamadan. Neye öfkelendiğinden emin olamasa da bu kızın yanında erkek görmeye tahammülü olmadığını fark etmişti. Bunun ne kadar saçma olduğunu bilse de buna engel olamıyordu.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Fia Polyxena
Ateş Perisi
Ateş Perisi
Fia Polyxena


Mesaj Sayısı : 271
Kayıt tarihi : 28/12/12
Lakap : Küçük cadı, seksi peri

Büyük Kaçış Empty
MesajKonu: Geri: Büyük Kaçış   Büyük Kaçış Icon_minitimePtsi Şub. 18 2013, 19:15

Birkaç bardak içkiden sonra kendini biraz daha rahat hissetmeye başladı Fia. Dante'e itiraf edemese de içmeye gerçekten çok ihtiyacı vardı. Kafasındaki düşünceler sürekli onu esir alıyordu. Her bir düşünce ise tek bir kişiye odaklanıyordu, Jared. Lanet peri neden aklından çıkmıyordu. Ondan nefret ediyordu, bir daha yüzünü bile görmek istemiyordu. Bir daha görmek istememesinin tek nedeni ne yazık ki nefreti değildi. Onu tekrar öpmeye başlarsa yine kendini aynı şekilde kaybetmekten korkuyordu. Yine kendini onun kollarında bulursa ne yapardı bilmiyordu. Bu düşünce zihnine kazındı adeta ve sonra tüm düşüncelerini ikiye bölerek duygularını karmakarışık bir yola sürükledi. Bir yanı hiç olmasını istemediği halde onu delicesine arzuluyordu. Tekrar öpmesini istiyordu onu, dokunmasını hatta sevmesini.... Diğer yanı ise acılar içinde ölmesini istiyordu. Kafasını bedeninden ayırmak ellerinde can vermesini, ondan geriye hiç bir şeyin kalmamasını istiyordu. Onu öldürmek isteyen yanı endişe duymasını sağlamıyordu aslında eğer yapabilirse bunu yapmayı gerçekten istiyordu. Onu korkutan şey diğer düşüncelerdi. Tekrar ona kendini bırakmaya hazır tutkusu... Neden tekrar onunla birlikte olmak, onun bedeninin altında kendini kaybetmek istiyordu. Teninin sıcaklığı ona çekilmesini sağlıyordu. Üstelik acısına rağmen zevk aldığı zamanlar olmuştu. Bu ise içinde başka bir merakı uyandırdı. Eğer ona karşı koymayı bırakmış olsa yaşadıklarından daha fazla zevk alabilir miydi? Bu düşünce dehşete düşmesini sağlarken yeni doldurulmuş bardağını bir dikişte bitirdi. Onu artık düşünmeyi kesmeliydi hem de bir an önce. Kafasını başka bir şeyle meşgul etmeye başlasa onun için daha iyi olacaktı. O an Dante'e biraz daha sokuldu. Onun sıcaklığı, Dante'nin yanında olduğunu bilmek ona güç veriyordu. Ne kadar garipti. Onun sihirbazını koruması gerekiyordu. Ama o şu an aciz bir yaratık gibi sihirbazına sığınıyordu. Bu düşünce içindeki periye duyduğu öfkesini arttırırken konuşmak için aklına ritüel gelmişti. Hemen dile getirdiklerinden sonra Dante'nin tepkisi hoşuna gitti.

"Evet elbette onunla konuşurum. Ritüel ne kadar çabuk olursa bizim için o kadar iyi olur"

Bu konuşma bir anda onu gülümsetmeye yetmişti. Aklı başka bir şeyle meşgulken o peri aklına bile gelmiyordu. Ama açtığı bu konu sihirbazı sayesinde çok kısa sürmüştü. Hemen onunla konuşmak için bir ortam hazırlamıştı. Bunu hiç yapmak istemiyor olsa da Dante onu rahat bırakacak gibi görünmüyordu. İyi de ne yapabilirdi ki yaşadığı şey birine söylenmesi kolay şeyler değildi, özellikle de bir erkeğe. Kendine saklaması gerekiyordu ve o lanet periyi bir daha görmemesi. Bir anda yine onu düşünmeye başladığında Dante'nin sözleri ve dokunuşu kendini yine iyi hissettiren şeyler oldu. Ona bir anda sarılarak konuşmaya başladı. Ağlamamak için uğraşarak...

"Yanımda olduğunu biliyorum Dante merak etme yakında iyi olurum. Seninle konuşmak gerçekten iyi geliyor ama şimdi değil..."

Konuşması bittiğinde ondan ayrıldı. Bir anlık temas, Dante'nin sıcak teni hoşuna gidiyordu. Dante de olan şey her ne ise diğer tüm erkeklerden farklı bir şekilde etkiliyordu onu. Kendini onun kollarında güvende hissediyordu. Gerçi bundan sonra hiç bir erkeğin ona yaklaşmasına izin veremezdi. İçindeki korku bunu hep engelleyecekti. Dante dışında hiç bir erkek hayatına giremeyecekti. İçki dolu bardağı eline alarak yeniden içmeye başladı. Hatta yüzünde ufak bir gülümseme oluşturdu. Göz yaşlarını akıtmaya hazır olan gözlerine rağmen. İçki bardağını bıraktıktan sonra yeniden başını omzuna yerleştirdi. Ama bir anda gözlerinin önünde beliren kişi ile aniden doğruldu. Jared... Hayır bu doğru olamazdı. O periyi görmek istemiyordu. Hayal görüyor olmalıydı, öyle olmasını denedi. Gözlerini kapatıp açtı bir kaç kere ama o buradaydı. Tam karşısında duruyor, üstüne üstlük onunla konuşuyordu. Dehşete düşmüş bir yüz ifadesi ile ona baktı kısa bir süre. Sonra ayağa kalkarak öfkeli bir şekilde konuştu.

"Tesadüfte seni görmekte hiç güzel değil. Seni bir daha görmek istemiyorum"

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Dante Drake
Sihirbaz
Sihirbaz
Dante Drake


Mesaj Sayısı : 227
Kayıt tarihi : 01/11/12
Yaş : 36

Büyük Kaçış Empty
MesajKonu: Geri: Büyük Kaçış   Büyük Kaçış Icon_minitimePtsi Şub. 18 2013, 21:32

Dante uzun zaman sonra perisinin yüzünde gördüğü gülümsemeyle rahatladı. Onun sonunda güldüğünü görmek güzeldi. Bu o depresyondan yavaş yavaş çıktığını gösteriyordu. Olanlara anlatmayacağını anladığında fazla üzerine gitmedi. Anlaşılan perisi bunun için henüz hazır değildi. Hazır olana kadar bekleyecekti. Sadece yanında olduğunu bilmesini istediği için ona sarılıp birkaç cümle kurdu. Ona ne ara değer vermeye başladığını bilmiyordu ama onu fazlasıyla önemsiyordu ve üzüldüğünü görmek istemiyordu. Perisinin ona sarılmasıyla başta şaşırsa da sonrasında oda ona sarılarak "Sana konuşman için baskı yapmayacağım. Bekleyeceğim… Sen anlatmak için hazır olduğunda konuşuruz'' dedi. Fia ondan ayrıldığında gülümseyerek "Çözülmesi zor sorunlara içiyoruz o zaman bu akşam'' diye ekledi. İçkilerini doldurup kendi bardağını alarak fia’yı izlemeye başladı. Onunla ilk karşılaştıkları gün fia’nın baş belası olduğuna ve kesinlikle anlaşamayacaklarına emindi. Sonra bir anda o fark etmeden hayatına sızmıştı. Ona birden alışmaya başlamıştı. Derin birkaç nefes alıp başını omzuna koymuş olan perisine baktı.

Şuan korunmaya muhtaç küçük bir çocuktan farkı yoktu. Peri ve sihirbaz ilişkisini düşündü birde şimdiki durumlarını… Barda onu yiyecek gibi bakan bir sürü erkekten onu dante koruyor ve onu teselli etmeye çalışıyordu. Biraz garip bir peri sihirbaz ilişkisine sahiplerdi. "Hayatımızda ne normal ki?'' diye mırıldanıp bardağındaki içkiyi bitirdi. O fia’yı izlerken yanlarına gelen adamı fark etmemişti. Adamın sesini duymasıyla kafasını ona çevirip onu kısa süre süzdü. Anlaşılan perisiyle tanışıyorlardı. Onu yok sayarak direk perisiyle ilgilenmesinin üzerinde çok durmamıştı. O an için tek odaklandığı ikisi arasında nasıl bir ilişkinin olduğunu anlamaktı. Fia’nın hışımla ayağa kalkmasıyla oda içkisini masaya koyup ayağa kalktı. Anlaşılan burası kısa sürede karışacaktı. Perisinin söylediklerini dinledikten sonra adama dönerek "Evet duydun fia’yı seni bir daha görmek istemediğini söyledi. O yüzden neden hemen buradan çekip gitmiyorsun?'' diyerek araya girdi. Adamın gözlerindeki tehlike parıltılarını geldiği ilk seferde fark etse de bunu önemsememişti.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Jared/Keiro
Su Perisi
Su Perisi
Jared/Keiro


Mesaj Sayısı : 164
Kayıt tarihi : 10/02/13
Yaş : 35
Lakap : Jared

Büyük Kaçış Empty
MesajKonu: Geri: Büyük Kaçış   Büyük Kaçış Icon_minitimePtsi Şub. 18 2013, 23:41

Jared onların yanına gitmemek için kendiyle çok savaşmıştı. O kızı unutmaya çalışıyordu bu yüzden ondan uzak durmalıydı. Onun ne yaptığı onu ilgilendirmezdi. İlgilendirmemeliydi. Kız onun sadece büyük bir hatasıydı. Hiç aklından çıkmayan sürekli arzuladığı, etkilendiği tatlı ve hırçın hatasıydı. Ona karşı zaafı olduğunu biliyordu fakat onun hayatına karışamazdı. Aralarında geçenler beynini an ve an meşgul ederken önündeki içkiyle ilgilenmeye başladı. Başka bir erkekle olması onu bu kadar rahatsız etmemeliydi ama lanet olsun ki ediyordu. İçinde şuan yanındaki adama karşı büyük bir öfke besliyor içten içe ona dokunduğu her saniye o adamı acı çektirerek öldürmek için yanıp tutuşuyordu. Derin birkaç nefes alıp aklını o kızdan uzaklaştırmaya çalıştı. Onu düşünmemeliydi. Aklını bugün olanlarla meşgul etmeye çalıştı ama olmadı. Gözlerini kapattığında beyninde sürekli az önceki görüntüler dönüyor bu da öfkesini gittikçe katlıyordu. Lanet kızı aklından bir türlü çıkaramıyordu. Gözlerini açtığı anda elindeki bardak çok sıkmanın etkisiyle kırılmıştı ama bu olayı görmemezlikten geldi. Karşısındaki barmen kızın bu olaya kendinden çok tepki verip endişe etmesini tepkisizce izleyip iyi olduğunu söyleyerek yeni bir içki istedi. Sonunda daha fazla dayanamayarak yerinden kalkıp kızın olduğu masaya doğru ilerledi. Şuan sinirden bu bardaki herkesi acımasızca katledebilirdi aslında düşünmüştü de sadece onun yanındaki adamı öldürse de siniri geçerdi herhalde. Öfkesinden zarar görmeyen tek kişiyse tatlı peri kızı olacaktı.

Belki oda farklı bir şekilde bu olaydan zarar görebilirdi. İsteyip istememesini önemsemeden ona yeniden sahip olmak ona büyük bir ceza olabilirdi. Kızın gözlerinde gördüğü korku onu gülümsetmişti. Onun gülümsemesi tatlı peri kızının sinirlerini bozmuş olmalıydı ki çok geçmeden o gözlerde gördüğü tek şey öfke ve öldürme isteğiydi fakat şuan bunu önemseyecek hatta yaptıklarının pişmanlığını taşıyacak kadar kendinde değildi. Kıskançlık onu kör etmişti. Peri kızının söylediklerinden sonra alayla gülümseyerek ''Ben seninle aynı fikirde değilim tatlım ve üzgünüm ama bundan sonra sık sık görüşeceğiz'' dedi. Kızın alev saçan gözlerine bakarak tepkisizce sakinleşmeyi bekliyordu fakat beceremiyordu. Araya giren sihirbazın söyledikleriyle tehditkar bir şekilde gülümsedi. Tehlike parıltıları saçan gözlerini sihirbazın gözlerine dikerek '' Kendi can sağlığın için uyarıyorum bu işe karışmazsan iyi edersin sihirbaz yoksa olacaklardan ben sorumlu değilim.'' Dedi. Çocuğun sihirbaz olduğunu anladığından beri onun bu tatlı peri kızının sihirbazı olabileceği gerçeğini düşünerek kendini tutmaya çalışıyordu fakat bu geçen her saniye daha da zor oluyordu. Çocuğun ukala tavrı karşısında gülümsedi. Sihirbaz,peri,avcı ve insan ayırt etmeden profesyonel katillik yapan birine böyle rahat cevaplar vermesi sadece tek bir anlama geliyordu oda hayatıyla rus ruleti oynuyordu. Silah patladığında beyni dağılacak zavallıysa tabiî ki bu sihirbazdı. Çocuğun ona yumruk atmaya kalkmasıyla gülümsedi. Çocuğun yumruğunu havada yakalayıp yakasından tutup onu kendine çekerek ''Hiç tavsiye etmiyorum. Yaşamak istiyorsan tabi.'' Dedikten sonra peri kızının tepkisiyle çocuğun yakasını hızla bırakıp bir büyü mırıldandı. Gözlerini sihirbazın gözlerinden bir an olsun ayırmayarak ''Şimdi sen olanları unutup geceye kaldığın yerden devam ediyorsun bizde gidiyoruz '' diyerek çocuğun beyniyle zevkle oynayıp ona birkaç komut daha verdikten sonra kıza dönerek ''Ve sende benimle geliyorsun konuşacaklarımız var ve çırpınmaya çalışma bu sadece senin canının acımasını sağlar'' diyerek onu kolundan tutup sürükleyerek bardan çıkardı. Kızı arabaya zorla bindirerek kendi şoför koltuğuna geçti ve son sürat eve sürmeye başladı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Fia Polyxena
Ateş Perisi
Ateş Perisi
Fia Polyxena


Mesaj Sayısı : 271
Kayıt tarihi : 28/12/12
Lakap : Küçük cadı, seksi peri

Büyük Kaçış Empty
MesajKonu: Geri: Büyük Kaçış   Büyük Kaçış Icon_minitimeSalı Şub. 19 2013, 20:06

Onu görmek şu an istediği en son şeydi. Ama lanet olsun ki o karşısında duruyordu. Üstüne üstlük onunla konuşuyordu. Neden buradaydı? Neden burada olmak zorundaydı? Almak istediğini ondan almışken neden yok olup gitmiyordu. Artık duygularını içinde tutmayı beceremediği için onun yüzüne de söyledi. Onu görmek istemediğini... O ise buna karşılık farklı şeyler söylüyordu. Sık sık görüşmekte ne demek oluyordu. Onu nasıl bir kız sanıyordu. İstediği her an onunla oynayabileceği bir oyuncak mı? Hayır böyle bir şey mümkün değildi. Gözlerinde gördüğü bakışlar, içindeki öfke ile korkunun sürekli yer değiştirmesini sağlıyordu. Öfkesini kusmak isterken aynı zamanda korkusu ona susmasını söylüyordu. Düşünceler beyninde dolanırken Dante'nin konuşmaya başlaması ile bir anda sıyrıldı her birinden. Karar vermek zordu hala bocalıyordu. Ama o anda başka bir düşünce beynine hücum etti aynı anda kesik kesik görüntüler. Jared'ın hiç düşünmeden öldürdüğü periler... Jared'ın sihirbazı konuştuktan sonra ki bakışları kalbine giren derin bir sızıya neden oldu. Ağrı o kadar ani, o kadar şiddetli gelmişti ki nefesi kesilmemiş olsa neredeyse çığlık atacaktı. Acı yavaşça azalırken yerini önce korkuya sonrasında ise endişeye bıraktı. Bu durum kesinlikle Dante ile ilgili olmalıydı. Şu an sihirbazı tehlikedeydi. Sırf bu nedenle bedeni tehlike sinyalleri veriyordu. Onun şu an yanında olması ise tehlikenin tek nedeni olduğunu gösteriyordu. Jared... İçindeki bu endişe Jared konuşmaya başladığında katlanarak arttı. Ona doğru bir adım atarak dikkatini ona vermesini sağladı.

"Seninle konuşacak hiç bir şeyimiz yok. Lütfen bizi rahat bırak"

İçten içe konuşmasının hiç bir işe yaramayacağını biliyordu. Kendini neden ona karşı bu kadar aciz hissettiğini ise kesinlikle bilmiyordu. Şu an sihirbazını koruyor olması gerekiyordu. Ama onun şu an tek yaptığı Jared ile konuşmaktı. Gücünü kullanarak ikisini de buradan kurtarabilirdi. Aklına bu geldiğinde ise düşünmekle çok vakit kaybettiğini anladı. Dante ona vurmak için hamle yaptığında Jared onu hemen durdurmuş üstüne üstüne bir büyü mırıldanmaya başlamıştı. Jared'ın kolunu tutarak bağırdı.

"Bırak onu lanet olsun defol git buradan"

Konuşması yine hiç bir işe yaramamıştı. Dante'nin değişen bakışları ile ona ne yaptığını anladı. Ona odaklandığında duyduklarından sonra çıldıracağını hissetti.

"Senle hiç bir yere gelmiyorum bırak beni"

O bu lafları söylerken çoktan onu sıkıca kavrayan eller tarafından barın dışına sürüklenmişti. Arabaya nasıl bindiğini bile bilmiyordu. Jared'ın şu an aklından neler geçiyordu. Onunla yapacak daha ne işi kalmıştı ki.

"Jared son kez söylüyorum seninle konuşacak hiç bir şeyim yok ayrıca biliyorsun ki bende periyim seninle gelmek istemiyorsam beni buna zorlayamazsın."

İçinden bir büyü mırıldanarak arabayı durdurdu ve hızlı bir şekilde arabadan çıktı.


Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Büyük Kaçış
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Büyük Plan
» Kaçış
» Gizemli Kaçış
» Kabuslardan Kaçış
» Gerçeklerden Kaçış

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: Bar Oblivion-
Buraya geçin: