Islak Şeyler.... Mm-3_zps38d4803f
Islak Şeyler.... Mm-3_zps38d4803f
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaAnasayfa  KapıKapı  Latest imagesLatest images  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  

 

 Islak Şeyler....

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
Isabel Flecther
Sihirbaz
Sihirbaz
Isabel Flecther


Mesaj Sayısı : 333
Kayıt tarihi : 29/05/12
Yaş : 33
Nerden : İstanbul

Islak Şeyler.... Empty
MesajKonu: Islak Şeyler....   Islak Şeyler.... Icon_minitimeCuma Mart 08 2013, 15:34

İsabel sabahın köründe uyanıp sıkıntıyla yatağında döndü. Birkaç gecedir doğru düzgün uyuyamıyordu. Aldığı uyku ilaçlarınınsa faydasını gördüğü çok söylenemezdi. Neredeyse bir haftadır kabuslar yüzünden gece sık sık uyanıyordu. Rahat bir uyku çekmeyi özlemişti. Her şey havuzda gördüğü o kabusla başlamıştı. O günden sonra bir daha geceleri kesintisiz bir şekilde uyuyamamıştı. Yataktan hiç istemeyerekte olsa kalkıp kendini duşa attı. Bir daha uyuyamayacağını bildiği için yatakta uyuyabilmek için dönüp durmasının bir anlamı yoktu. Duştan çıktıktan sonra bornozuna sıkı sıkı sarılmış olarak odasından çıktı. Ses çıkarmamaya özen göstererek mutfağa indi. Kendine gelebilmek için güzel sert bir kahveye ihtiyacı vardı. Mutfaktaki ışığı açar açmaz ilk baktığı şey saat olmuştu. Sabahın 5 iydi. Okula gitme vaktine oldukça vardı. Sevgilisini düşündü. Bu saatte kesintisiz bir uykuda olduğunu biliyordu. Onu bu konuda kıskanmaya başlamıştı. Buna iç çekerek gülümsemekle yetinerek kahvesini yaptı.

Bir saat kadar boş boş etrafta gezinip hiç izlemese de televizyonda sürekli kanal değiştirdikten sonra sıkılıp teyzesine mükemmel bir kahvaltı hazırlamak için mutfağa gitti. Kahvaltı hazırlarken aklına colin adındaki o çocuk gelmişti. Garip biriydi. O günden sonra onunla aynı sınıfta olduklarını öğrenmişti. Sık sık göz göze geliyorlardı. Onda anlamlandıramadığı bir şey onu rahatsız ederken elinden geldiğince bunu dışa yansıtmamaya çalışıyor colin adındaki çocukla çok sık konuşmasa da elinden geldiğince ona iyi davranıyordu. Onun yanındaki rahatsızlığının nedenini baştan anlamaya çalışsa da bulamayıp boş vermişti. Belki de bu da onun özelliğiydi. Onu düşünmeyi bir kenara bırakıp masaya bir göz gezdirdi. Güzel bir kahvaltı masası hazırladığına karar verdiğinde gözleri yeniden saate takıldı. 7 olmuştu. Odasına çıkarak mini siyah bir etek üzerine de beyaz askılı dar bir tişört giyip boyunun kısalığı yüzünden kullanmaya başladığı ama sonra aşırı ilgi duymaya başladığı topuklu ayakkabılarının içinden siyah olanı giydikten sonra aşağı inip teyzesiyle beraber kahvaltısını yaptı.

Saat 8 olduğunda kitaplarını alıp evden çıkmış kapıda ise sevgilisiyle karşılaşmıştı. Aynı okulda okuyorlardı. Bu onlar için büyük bir avantajdı böylelikle birbirlerini sık sık görebiliyorlardı. Sevgilisine sıkıca sarıldıktan sonra onunla birlikte okula el ele yürümeye başladı. Aslında ona aşık değildi. Sevmiyordu da sadece ondan hoşlanıyor ve etkileniyordu bu yüzden sevgiliydi. Okula geldiklerinde ikisi de kendi sınıflarına gitmişti. Ne yazık ki aynı sınıfta değillerdi. Ders aralarında her fırsatta arkadaşları ve sevgilisiyle vakit geçirip eğlendikten sonra öğle molasında koridorda karşılaştığı sevgilisine halletmesi gereken birkaç işi olduğunu söyleyip daha sonra görüşürüz diyerek yanından ayrılıp kendini tuvalete attı. Kesinlikle sert bir kahveye ihtiyacı vardı. Yorulmuştu üstelik uykusu da vardı. Yüzüne bolca soğuk su çarptıktan sonra aynadaki yansımasına bakmaya başladı. Biraz dağılmıştı. Üzerini düzeltmek için küçük bir uğraş verdikten sonra saçlarıyla ilgilenmeye başladı.

Not: Gelecek var
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Colin Dread
Sihirbaz
Sihirbaz
Colin Dread


Mesaj Sayısı : 235
Kayıt tarihi : 23/02/13
Yaş : 32
Lakap : Fear

Islak Şeyler.... Empty
MesajKonu: Geri: Islak Şeyler....   Islak Şeyler.... Icon_minitimePaz Mart 10 2013, 20:46

Bir kaç gündür aklını kurcalayan kız sinirini bozmaya başlamıştı. Böyle bir şey neden olmuştu ki. Hayatında kontrolü dışında hiç bir şey gerçekleşmiyordu ve neredeyse her şey mükemmel gelişiyordu. Kendini bir anda bu akademide bulmak can sıkıcı bir konu olsa da. O, bu akademide de eğlenmenin bir yolunu bulmuştu. Derslerde bile seksi Profesörlerle ilgilenerek sıkıcı olacak şeyleri eğlenceli hale getiriyordu. Bu yüzden hayatında sadece tek bir sorunu olduğu söylenebilirdi, o kız. Gerçi bu derdin çaresi de ortadaydı. Adının Isabel olduğunu öğrendiği o kızı bulmalı ve hala aklını meşgul eden o tatlı dudaklarının ve seksi bedeninin tadına bakmalıydı. Bunları yerine getirdiğinde emindi ki o kız sorun olmaktan çıkacaktı. Bir an onu düşünmek aklına havuzda olanları getirdi. Kız çıkarken telefonda sevgilisiyle konuşmuştu. Yani en azından ona görünen buydu. Gerçi düşünüyordu da sevgilisi olsa da olmasa da bir önemi yoktu. Hatta belki de sevgilisinin olması daha iyi bir şeydi. En azından kızın ilki olmayacağı için onun rahatlıkla tadına bakardı. Gerçi bu ilk saçmalığını neden ikidir aklına getirdiğini merak ediyordu. Bunun tek nedeni henüz hiç bir kızın ilki olmadığı gerçeği olabilirdi. Bu ilk mevzusu bir kızın hayatını mahvedebilirdi. Tabi bu durum onu üzerdi tabi hala vicdanı olan biri olsaydı. Hayatında elinde bulunan her şeyi insanları sindirerek bir nevi korkularını kullanarak onları kölesi haline getirmiş bir kişide vicdan aramak sadece boşuna vakit kaybıydı. O içinde iyi bir şeylerin kaldığına asla inanmıyordu. Belki o kötü doğmak için dünyaya gelmişti. Başka türlü oldukça küçük yaşta ailesinin başına gelen felaketin onu üzmesi gerekirdi. Ama bu onu üzmemişti. Aksine zavallı bir aileye sahip olduğunu düşünerek onlara karşı bir nefret oluşmuştu içinde. Öyle bir aileye zaten sahip olmak istemediği için bir nevi onlardan kurtulduğuna sevinmişti de.

Tüm bu düşünceleri kafasından uzaklaştırmak istercesine bir sonraki derse girdi. Ders sıradan ve gereksiz konuların işlendiği sıradan bir dersti. Sırf bu nedenle normal insan derslerine girmemeyi aklının bir köşesine not ederek sınıftan çıkmak üzereyken bir kıza çarptı. Kızı sihirbaz derslerde görmediği için insan olduğuna neredeyse emindi. Yani yetenekleri olmayan sıradan bir kızdı. Ama kesinlikle bedeni seksi sihirbazlar ile yarışır bir haldeydi. Kısa bir özrün ardından kızla ufak bir konuşma geçti aralarında konuşmanın sonu ise istediği gibi sonuçlanmıştı. Dudakları kızın dudaklarında onu büyük bir zevkle sömürürken elleri bedeninde dolaşıyordu. Okulun koridorunda olmalarını önemsemiyordu. Ayrıca kısmen kuytuda kaldığından fark edilmeleri biraz zor gibiydi. Ama çalan zil her şey berbat etmişti. Kızdan zoraki bir şekilde ayrılarak onun telefon numarasını aldı ve hızla uzaklaştı. Şu an cebinde tek gecelik eğlence biletini taşıyor olmanın verdiği rahatlık ile koridorda dolaşırken birden Isabeli gördü. Kız onu görür görmez etkilemişti. Bu durum ise onu daha fazla sinir ettiği için hızla peşinden gitti. Kızlar tuvaletine girmiş olmasını umursamadan girdikten sonra gücüne odaklanıp dışarıdan birinin içeri girmesini engellemek için hayalleri kullandı. Kız onu henüz fark etmemişti bu iyiydi.

"Selam Isabel tekrar karşılaştık."

Gücünün ona verdiği korku bakışlarına işlemişti. Korkulu gözlerini kızın gözlerine diktikten sonra hiç düşünmeden kızın bileğini kavradı ve duvara yapıştırdı. Deli gibi atan kalbini hissetmek büyük bir zevk verirken nefesi onun yüzüne değecek şekilde ona yaklaştı.

"Sana bir kaç konuda dürüst davranmamış olabilirim, güzelim. Teninin tadı öyle çok hoşuma gitti ki tekrar bakmak için sabırsızlanıyorum."

Konuşmasını noktaladıktan hemen sonra Isbel'in dudaklarına kapandı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Isabel Flecther
Sihirbaz
Sihirbaz
Isabel Flecther


Mesaj Sayısı : 333
Kayıt tarihi : 29/05/12
Yaş : 33
Nerden : İstanbul

Islak Şeyler.... Empty
MesajKonu: Geri: Islak Şeyler....   Islak Şeyler.... Icon_minitimePaz Mart 10 2013, 23:28

İsabel saçlarıyla ilgilenirken dalıp gitmişti. Hayatı göz ardı edilemeyecek ölçü de değişmişti. Geceleri doğru düzgün uyuyamaz olmuş ve sürekli kabus görmeye başlamıştı. Aynada kendine bakarken esnemesine engel olamamıştı. Tüm dengesi bir haftada ne kadarda çok alt üst olmuştu. Gecesinin gündüzüne karıştığını gönül rahatlığıyla söyleyebilirdi çünkü olan tam olarak buydu. Havuzda geçirdiği o günden ve gördüğü kabustan beri hiçbir şey eskisi gibi olmamıştı. Colin adındaki o çocuğu rüyasında görmesi hiç normal değildi. Gördükleri çok gerçekçi olduğu için sık sık bunun bir kabus olduğunu kendisine hatırlatmak zorunda kalıyordu. Derin bir nefes alıp düşüncelerinden sıyrılarak o ana odaklandı. Dışarıda sevgilisi onu bekliyordu. Sevgilisi… Bu kelime onun için bir anlam ifade etmiyordu aslında sonuçta o çocuğa aşık olmamasının yanı sıra sevmiyordu da belki hoşlandığı ve etkilendiği için ona birazcık değer veriyor olabilirdi lakin hepsi o kadardı. Onu öpmekten daha ileri gidecek biri olarak görmüyordu. Çok seçici biri olabilirdi ama ilkinin kesinlikle gerçekten sevdiği ve istediği biriyle olmasını istiyordu. Buda her kızın istediği bir şeydi yani öyle olmalıydı. İsabel buna inanıyordu.

Daha öncede sevgilileri olmasına rağmen hiçbiriyle o derece ileri gitmemesinin nedeni de buydu. Kendine dikkatle bakınca tüm uykusuzluğuna ve yorgunluğuna rağmen göz altı torbalarının oluşmamasına ve gözlerinin altının hala morarmamış olmasına şaşırsa da sevindi bu konuda şanslıydı. Duyduğu sesle korkuyla yerinde sıçrayarak hızla sesin geldiği yöne baktı. Şaşkınlıkla ''Colin…'' dedi. Bu çocuğun kızlar tuvaletinde ne işi vardı? Yanlış yere girdiğinden haberi var mıydı? Birde gayet rahat onunla konuşuyordu. Bunu aklı almıyordu. Tanrı aşkına koridorlarda ya da sınıfta karşılaşmamışlardı kızlar tuvaletindeydiler!! Biri onu burada görse kesin rezalet çıkardı. Kendini toparlamaya insan üstü bir çaba sarf ettikten sonra soru dolu bir sesle ''Merhaba colin… Evet yine karşılaştık ama kesinlikle yanlış yerde çünkü burası kızlar tuvaleti. Erkekler tuvaleti koridorun sonunda sağda'' diye elinden gelen en iyi şekilde durumu açıklamaya çalıştı. Akademide yeni olduğunu düşününce yer bulma problemi yaşaması doğaldı. Doğal olmayan şeyse bu kadar rahat davranmasıydı. Colin’in bileğini kavramasıyla az önce zor sakinleşen kalbi korkudan deli gibi atmaya başlamıştı. Bileğini çekmeye çalışarak sinirle ''Bırak bileğimi colin tanrı aşkına ne yapıyorsun?'' diye sordu. Duvara biraz sert bir şekilde yapıştırılınca ''Ahh… Lanet olsun'' dedi canının acısıyla yüzünü buruştururken biraz öne eğilerek sırtını buz gibi duvardan kurtardı. Bir anda hissettiği soğukla tüm vücudu titremişti.

Göğüs dekoltesinin şuan karşısındakine güzel bir göz banyosu yaptırdığından habersizdi. Colin’in ona doğru yaşlaşmasıyla duruşunu düzeltip geri çekilmeye çalıştı ama bu sadece tüm bedeninin duvara dayanmasına neden olmuştu. Kaşlarını çatarak ''Hemen kes şu saçmalığı hiç hoş değil'' dedi öfkeyle onu iterek kendinden uzaklaştırmaya çalıştı kalbi hala deli gibi atıyordu ve yavaşlamaya da hiç niyeti yok gibiydi. Yüzüne değen nefesle farkında olmadan nefesini tuttu. Çocuğun söyledikleri karşısında şaşkınlık ve telaşla ''Ne? Neden bahsediyorsun sen? Benim uykum hafiftir bir kere havuzda bana yaklaşmış olman imkansız'' diye karşı çıktığı esnada dudaklarında hissettiği dudaklarla gözleri büyüdü. Birkaç dakika ne yapacağını bilemez bir şekilde öylece durduktan sonra colin’den kurtulmak için çırpınmaya başladı. Colin oldukça yakışıklı ve karizmatik biriydi. Bunun yanında kahretsinki harika öpüyordu. Ona karşılık vermemek için resmen kendiyle savaşa girmişti.Gözleri yavaşça kapadığında ona karşılık vermemek için sürekli bir sevgilisi olduğunu kendine tekrarlıyordu lakin bu direncinin kırılmasını engellemiyordu. O tatlı ve baştan çıkarıcı öpücüğe karşılık vermese de artık çırpınmıyordu. Hareket etmeyi bırakmıştı. Tam ona karşılık vermek üzereyken son anda kendine engel olmayı başararak kollarından kurtulamayacağını bildiğinden kafasını hızla geri çekerek ''Bırak beni!! Ben senin bildiğin kızlardan değilim ayrıca bir sevgilim var ve tekrar ediyorum burası kızlar tuvaleti her an şu kapıdan biri girebilir başının derde girmesini istemiyorsun hemen çıksan iyi olur'' diye bağırdı. Son anda kendini durdurabilmeyi başarmıştı lakin bir dahaki öpücükte kendini tutabileceğini sanmıyordu. Bu da onu çileden çıkartıyordu.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Colin Dread
Sihirbaz
Sihirbaz
Colin Dread


Mesaj Sayısı : 235
Kayıt tarihi : 23/02/13
Yaş : 32
Lakap : Fear

Islak Şeyler.... Empty
MesajKonu: Geri: Islak Şeyler....   Islak Şeyler.... Icon_minitimePtsi Mart 11 2013, 13:08

Kızı tekrar görmeyi beklemiyordu aslında, en azından bu kadar erken. Yine de ne kadar erken olursa o kadar çabuk kurtulurdu bu kızdan. Yani en azından düşüncesi bu yöndeydi. Isabeli gördüğü andan itibaren yapmayı planladığı şeyler kafasının içinde oluşmaya başladı. Kızlar tuvaletinde olması onu ilgilendirmiyordu. Gücü sayesinde kapıyı bloke ederek rahat rahat işi bitene dek rahatsız edilmeden kızla olabilirdi. Aklındaki birkaç planı hayal ederek yüzünde sinsi bir gülümseme oluşturdu. Isabel henüz onu fark etmemişti. Birden sesini duyduğunda ise sıçrayışı ile ani korkusu yüzünde ki gülümsemeyi arttırırken kızın dudaklarından adını duymak garip hissettirmişti. Demek onun adını unutmamıştı güzellik, üstelik sadece bir kez karşılaşmalarına rağmen. O zaman da uyku sersemi olduğu için hatırlaması gerçekten ilginçti. Yani en azından bayıldıktan sonra uyanınca… O gün ona yalan söylemişti. Kızın korkusunu kullandığında kız kendinden geçmişti. Uyandığı andaki afallayan yüzü hala aklına geliyordu. Tabi baygınken ona yaptıkları da… Zaten sırf bu nedenle hala peşinde değil miydi? Kızın selamına karşılık verdikten sonra söyledikleri sadece gevelemekten ibaretti. Korkusu öylesine büyük bir hala almıştı ki buna rağmen hala mantıklı konuşmaya çalışması ne kadar da sevimliydi.

“Isabel tuvalete gelme nedenim bir ihtiyaç değil. Yani en azından normal düşünürsek o yüzden erkekler tuvaleti saçmalığını bir kenara bırak ben olmak istediğim yerdeyim.”

Konuşmasını noktaladığı an kızın bileğini kavradı. Yumuşak tenine dokunuyor olmaktan son derece memnun bir şekilde kızın zayıf bedenini kontrol etmeye başladı. Isabel’in itirazı ve çırpınışları onu sadece gülümsetiyordu. İlk iş olarak kızı duvara yapıştırdı. Ama kontrol edemediği için kızı biraz sert bir şekilde itmişti. Buda narin bedenine biraz zarar vermiş olabilirdi. Canını yaktığı yer her neresiyse orayı zevkle öpebilirdi. Kıza bakmaya başladığında göğüs dekoltesi onu yeniden baştan çıkarmıştı. O baştan çıkarıcı dolgun göğüsleri henüz görme fırsatı olmamıştı. Ama bikinin içinde nasıl durduklarını çok iyi biliyordu. Gözlerini kızın göğüslerinden çekip kızın gözlerine baktı. Öfkelendiği belliydi ama hala korkuyordu. Kaşları çatıp söylediklerini duyduğunda yüzünü onun yüzüne yaklaştı. Nefesi Isabelin tenini yalıyordu. Kıza dürüst davranarak havuzda olanlarla ilgili küçük bir ipucu verdi. Kızın verdiği cevapla kıza daha fazla sokuldu.

“Güzelim uykun hafif olabilir ama bir insan baygınken o kadar çabuk uyanamaz. Üstelik korkudan kalbi deli atarken…”

Kıza iyicene yaklaştığında onun dudaklarını öpmeye başladı. Özlediği dudakların tadına bakıyor olmak kendini kaybetmesini sağlıyordu. Kızı öperken adeta kendinden geçmişti. Üstelik kız henüz karşılık bile vermediği halde. Kız karşılık verse ne kadar zevk alacağını düşünerek onu daha fazla öptü. Kız henüz karşılık vermemiş olabilirdi. Ama atan kalbindeki değişimin heyecanlandığını gösteriyordu. Buda istediğini almasına çok az kaldığını gösteriyordu. Isabelin birden kendini geriye çekmesi ile hiç istemese de kendini kısa bir süre tuttu.

“Yani bana karşılık vermemenin tek nedeni aptal sevgilin ve kızlar tuvaletine birinin gelme ihtimali öyle mi? Merak etme buraya kimse giremez ve sevgilim dediğin aptal da şu an bizi göremez yani kendini bana bırak Isabel"

Tekrar onu öpmeye başladı. Bu sefer bedenini kıza bastırdığı için hareket etme imkanı da fazla kalmamıştı. Kızın bileklerinden tutan elleri onu bileklerini bıraktı. Hızlı bir şekilde aşağı inerek onun kalçasını kavrayan biraz daha kendine bastırdı. Bir eli göğüslerin den birini kavramış, dolgunluğun tadını çıkarıyordu.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Isabel Flecther
Sihirbaz
Sihirbaz
Isabel Flecther


Mesaj Sayısı : 333
Kayıt tarihi : 29/05/12
Yaş : 33
Nerden : İstanbul

Islak Şeyler.... Empty
MesajKonu: Geri: Islak Şeyler....   Islak Şeyler.... Icon_minitimePtsi Mart 11 2013, 18:35

Onu iterek kendinden uzaklaştırmaya çalışsa da yapamadı. Tenin tadının hoşuna gittiğini söylemesi hareketlerini birkaç saniyeliğine kesmesini sağlamıştı. Uykusu hafif biri olarak bu söylediklerinin imkansız olduğunu bildiğinden düşündüklerini dile getirmişti. Duyduklarıyla beyninden vurulmuşa döndü. Dudaklarından dehşetle ''Tanrım gerçekti…'' kelimeleri döküldü. O korkunç dakikaları gerçekten yaşamıştı. O bunları düşünürken dudaklarında colin’in dudaklarını hissetmesiyle kendine geldi. Ondan kurtulmaya çok çalışsa da yapamamıştı. Bir süre sonra çırpınmayı bırakmıştı. Çocuk oldukça yakışıklıydı, okulda kızlar arasında oldukça popülerdi, karizmatikti ve şuan fark etmişti de kendine özel erkeksi kokusu baştan çıkarıcıydı. Bunun yanında rahatsız edici,kaba ve koca bir yalancı diye hatırlattı kendine.

İsabel’e havuzda yalan söylemişti. Birde onunla dalga geçer gibi akademinin havuzunda tuhaf ne olabilir ki demişti. Kendini aldatılmış hissediyordu ve bunda da gayet haklıydı. Kandırılmıştı. Ayrıca baygın olduğu süre boyunca bu çocuğun ona yapmış olabileceklerini düşünmek bile istemiyordu. Sihirbaz olduğuna karar verdiği çocuğa öfkeyle baktı. Madem o olanların hepsi gerçekti. O zaman isabel’in suya hükmedebildiğini de görmüştü. Buna rağmen bu kadar rahat davranıyor olabilmesinin iki nedeni vardı. Ya asıl tehlikeyi göremeyecek kadar deliydi. Ya da oda kendisi gibi bir sihirbazdı ve kendini koruyabileceğini bildiğinden bu kadar rahat davranabiliyordu. Ona yalan söylediğini düşündükçe sinirden çıldırıyordu. Şu an onu sinirden büyük bir zevkle suda boğabilirdi. Bu düşünce beyninde birkaç kez dönse de sonradan kayboldu. Ne kadar sinirli olursa olsun birini öldüremezdi. O bir sihirbazdı bir katil değildi. Gücünü şimdiye kadar asla kendini ve çevresindekileri korumak dışında kullanmamıştı. Onu gerçekten öldüremezdi lakin tehdit edebilirdi. Sonuçta colin bunu yapamayacağından asla emin olamazdı değil mi? Onun o tatlı öpücüğüne colin’in yalancılığı sayesinde kayıtsız kalmayı başararak kendini geri çekerek gitmesi konusunda uyardığında duyduklarıyla iyice çileden çıkmıştı.

Sinirle ''Birincisi sevgilim aptal değil ikicisi onun görmüyor olması gerçekleri değiştirmez üçüncüsü kendimi büyük bir yalancıya bırakacak kadar delirmedim'' diyerek tekrar onun elinden kurtulmaya çalıştı. Colin onu yeniden öpmeye başladığında bedenini de isabel’in bedenine bastırdığından ona hareket edecek yer kalmamıştı. Baştan çıkarak öpücüğüne karşılık vermemek için mücadele ederken colin’nin kalçalarından tutarak onu kendine daha da bastırmasıyla inlemesine engel olamadı. O an her şeyi unutup ona karşılık vermeye başlamıştı. Göğsünde hissettiği el onu rahatsız etmesi gerekirken tahrik etmişti. Elleri colin’in önce boynuna dolanmış ardından çocuğun vücudunda gezinmeye başlamıştı. Öpücükleri daha da derinleşirken yaptığı şeyin farkına zorda olsa varmış ve kafasını geri çekerek nefes nefese ''Bu çok yanlış... Bırak beni.... Ayrıca ne demek kimse gelmez? Burası tüm okulun kızlarına açık bir yer ki kızlar kelimesinin altını çiziyorum bunu söylerken yani senin burada olmaman gerek '' dedi.


En son Isabel Flecther tarafından Ptsi Mart 11 2013, 21:11 tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Colin Dread
Sihirbaz
Sihirbaz
Colin Dread


Mesaj Sayısı : 235
Kayıt tarihi : 23/02/13
Yaş : 32
Lakap : Fear

Islak Şeyler.... Empty
MesajKonu: Geri: Islak Şeyler....   Islak Şeyler.... Icon_minitimePtsi Mart 11 2013, 19:25

Kıza birden dürüst olmak nereden çıkmıştı, aklı almıyordu. Onun gibi biri insanları korkutmaya bayılır ve kendini asla ele vermezdi. Şimdi ise kıza dürüst olmaya karar vermişti yani en azından kısmen... Etraflarını çevreleyen korkutucu manzarayı ben yaptım dememişti. Ama onun baygın olduğunu söylemesi gördüğü her şeyin gerçek olduğunu kanıtlıyordu. Ayrıca onun yalancı biri olduğunu da... Yalancı olarak anılmak onu kesinlikle rahatsız etmiyordu. Bin bir türlü kötü lakabından en iyi olanı belki de yalancı olmasıydı. Ona daha çok acımasız, psikopat ve zevk düşkünü derlerdi. Ever o kesinlikle zevkine düşkün biriydi. Kızdan almak istediği tek şey de buydu zaten zevk... Kızın gerçeği algılaması ile korkusu artarken içten içe kızın korkusunu emiyordu. İşin açıkçası korkuları emmek kontrol edebildiği bir şey değildi. O yarattığı hayalleri kontrol ediyordu. İstediği şekilde her şeyi oluşturabiliyordu. Ama iş korkuyu emmeye geldiğinde bu kontrol edemediği bir şeydi. Kızın korkusu iliklerine kadar hissederken onun güzel dudaklarının tadına bakmaya başladı. Tadını tarifi edemiyordu. Isabel de farklı olan ne vardı. Şimdiye dek bir çok kızın tadına bakmıştı. Daha sadece dakikalar önce koridorda bir kız ile beraberdi. Kızın numarası cebindeydi ve o kızı öpmüştü. Kızda ona karşılık vermişti elbette... Ama kızın tadı ile Isabel'in tadını kıyaslayamıyordu bile üstelik kız ona henüz karşılık bile vermemişti. İçten içe karşılık vermesini ve öpücükten daha fazla zevk almayı arzuluyordu. Kızın kendini geri çekmeye çalışması ile başını ondan biraz uzaklaştırdı ve onunla konuştu. Merak ediyordu neden ona karşılık vermediğini. Duyduklarına karşılık konuştuktan ona arzu ettiğini söylemişti. Kendini ona bırakmasını ama buna karşılık kız yine cevap vermeye başladı.

"Sevgilinin aptal olmadığı konusunda şu an benimle tartışmak istediğinden şüpheliyim Isabel. Sadık bir sevgili olmaya çalışıyorsun ne kadar tatlı. Ayrıca delirmek isteyebilirsin güzelim çünkü gerçekten zevkli olacak."

Bu konuşmayı noktaladığı an onu tekrar öpmeye başladı. Artık onu sadece öpmek yetmiyordu. Tenine dokunmak istiyordu. Bedenini ona bastırdıktan sonra ellerini serbest bırakarak kızın kalçasını ve göğüslerini okşamaya başladı. Isabelin tepkisi göğüslerine dokunduktan sonra fazla uzun sürmedi. Dudaklarından firar eden zevk iniltisi ile kız öpücüğe karşılık vermeye başlamıştı. Şu an onu deli gibi öpmeyi sürdürürken göğüslerindeki eli aşağı yakarak kızın eteğini yukarı kaldırdı ve kızın kalçalarını avuçladı bir süre. Artık Isabelde olaya dahil olduğu için teninde onun dokunuşlarını hissetmek çok zevkliydi. Bu durum giderek daha rahat etmesini sağlarken ellerinin biri yeniden göğüslerine kaydığında onu tekrar kavradı. Isabel yine kendini geri çektiğinde kısa bir süre durdu. Nefes nefese olması onu şaşırtmıştı. Çünkü çoğu kız onun nefesini kesecek kadar onu baştan çıkarmayı başaramıyordu.

"Yanlış olan şey böyle güzel bir anı bölüyor olman Isabel. Ayrıca bana güven buraya hiç kimse giremez"

Kızı yeniden öpmeye başladığında bu sefer öpücüğü teninde dolaşarak boynundan aşağılara doğru kaydı. Tişörtünün askısını indirdikten göğüslerinin kapatan şeyden kurtulduğunda göğüslerine küçük öpücükler kondururken boşta kalanı da okşamaya başladı. Kızın kalçasında olan eli yavaşça bacak arasına geçerek kızın kadınlığını okşarken kızı kendine daha fazla çekti. Şu an erkekliği onu deli ediyor ve Isabelin içinde olmayı arzuluyordu. Yine de aklında başka bir hainlik dönmeye başladı. Kızı öpüp okşarken tenini kavurduğunu biliyordu. Kızda onu istiyordu belki aklı değil ama bedeni kesinlikle istiyordu. O ise şu an bu tatlı güzelliğe bir nevi oyuncak muamelesi yapıyordu. Demek sadık bir sevgili olmak istiyordu. Öyleyse birliktelikleri o sevgilisinden ayrıldığında gerçekleşecekti. Elbette onların doğal yoldan ayrılmasını beklemeyecekti. Şu an bir işkenceden farksız olan hareketlerine son verip kızdan uzaklaştı.

"Isabel gerçekten çok tatlısın. Seninle yeniden görüşeceğiz"

Konuşmasının ardından üzerini hızlı bir şekilde düzelterek kızlar tuvaletinden ayrıldı. Bu gece cebinde numarası olan kızla ateşli bir randevusu olacaktı.

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Isabel Flecther
Sihirbaz
Sihirbaz
Isabel Flecther


Mesaj Sayısı : 333
Kayıt tarihi : 29/05/12
Yaş : 33
Nerden : İstanbul

Islak Şeyler.... Empty
MesajKonu: Geri: Islak Şeyler....   Islak Şeyler.... Icon_minitimeÇarş. Mart 13 2013, 19:05

İsabel dudaklarında hissettiği bu dudaklara ilk seferde çok zor olsa da karşılık vermemeyi başarsa da colin onu böyle tatlı öpmeye devam ederse karşılık vermeye başlayacağını biliyordu. Bunun yanlış olduğunun farkında olsa da şuan ona direnmek yerine garip bir şekilde karşılık vermek istiyordu. İçinden sürekli kendine hatırlatmak zorunda kaldığı sevgilisinin olduğu gerçeği şuan onu aldatıyormuş hissine neden olup kendini suçlu hissetmesini sağlasa da bu aldığı zevkten daha baskın değildi. Şuan çıktığı çocuğa aşık olmamasının da bunda payı büyüktü. Onun kendisine baygınken yapmış olabileceklerini ve o gün kendisine yalan söylediğini düşününce kendini geri çekmeye daha çok çalışmıştı. Colin’in söylediklerinden sonra sinirle bir şeyler söylemek istemişti ama dudaklarına kapanan dudaklar buna engel olmuştu. Sadık bir sevgili olmaya çalışıyorsun ne kadar tatlı diyerek kendisiyle açıkça eğlenmesi onu sinir etmişti. Bileklerini onun ellerinden kurtarmaya çalışsa da başaramamıştı. O bedenini isabel’in bedenine bastırdıktan sonra bileklerini bırakmıştı ama bu sefer yabancı olduğu dokunuşlardan aldığı zevk tatlı öpücükten aldığı hazla birleşerek tüm duvarlarını yıkmış ve ona karşılık vermeye başlamıştı. İçinde cılız bir ses sevmese bile bir sevgilisinin olduğunu ve şuan bu yaptığı şeyin yanlış olduğunu sürekli söylese de bunu duyamayacak kadar kendini kaybetmişti. Çocuğun elleri kalçalarında gezinirken oda onun vücudunu keşfe çıkmıştı.Colin’in dudaklarının tadı o kadar harikaydı ki… İşler giderek büyürken mantığı bir şekilde olayları ele aldığında tekrar kendini geri çekmişti.

Söylediklerinden sonra duydukları karşısında alayla gülümseyerek ''Güvenmek? Sana mı? Bunun için çıldırmış olmak gerekir ayrıca sana katılmıyorum asıl bu'' diyerek konuşmaya başlamış cümlesiyse dudaklarına kapanan dudaklar sayesinde yarım kalmıştı. Az önceki öpücüğün etkisinden kurtulamamışken bu baştan çıkaran öpücükle beraber dağılmıştı. Mantıklı düşünmek imkansız denecek kadar zordu. Göğüslerinde hissettiği öpücükler ve kadınlığında hissettiği dokunuşlarla bedeni alev almış, dudaklarından kontrol edemediği zevk iniltilerinin dökülmesini sağlamıştı. Daha önce hiç tatmadığı duyguları tadarken colin’in onu kendine çekmesiyle beraber aklına gelen şeyle bir an kaskatı kesildi. Her şey küçük bir öpücükle başlasa da gittikçe büyümüştü. Ayrıca colin’in niyeti belliydi. İsabel’le birlikte olmak istiyordu böyle giderse de istediğini alacaktı lakin isabel ilkinin böyle olmasını istemiyordu. Bu düşünce tüm bedenine soğuk duş etkisi yaparak kendine gelmesini sağlamıştı. Zorlukla konuşmayı başarıp ''Colin lütfen bırak beni'' dedi. Hala kadınlığında hissettiği çıldırtan dokunuşlara ve teninde gezinen baştan çıkaran öpücüklere karşı direnmeye çalışıyordu. Colin’in ona dokunmayı ve öpmeyi bırakarak geri çekilmesiyle beraber derin bir nefes aldı. Çocuğun seninle yeniden görüşeceğiz demesinin ardından bir süre şaşkınlıkla bakıp ''Hiç sanmıyorum'' dedi. Çocuk onun bu sözüne aldırmadan ukala bir şekilde kısa süre bakıp çekip gitmişti. İsabel ise duvara dayanmış bir şekilde kendine gelmeye çalışıyordu. Nefesini düzene sokmayı başardığında lavaboya gidip kendine gelebilmek için elini yüzünü yıkadı. Dudaklarında hala onun dudaklarının tadını hissedebiliyordu. İtiraf edemese de az önceki olay onu baya etkilemişti. Dağılmış görüntüsünü hızla düzelttikten sonra olanları unutmaya çalışarak kızlar tuvaletinden çıkıp arkadaşlarının yanına gitti.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Islak Şeyler....
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Islak ve Tatlı

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: Kızlar tuvaleti-
Buraya geçin: