Suçlulukla Doğan Sinsi Plan

Dalgın bir şekilde bir sonraki derse girerken kafasının içinde bin bir düşünce vardı. Sevgilisini uzun zamandır doğru düzgün göremiyordu. Onu delicesine özlemişti buna rağmen scarlett’ın sürekli ondan kaçıyor olmasına bir anlam veremiyordu. Okulda ders aralarında resmen saklambaç oynuyorlardı. Neler olduğunu anlamıyordu. İlişkilerinde hiçbir problem yokken aralarındaki bu garip kovalamacanın nedenini çözemiyordu. Bu durum onu sinir etmeye başlamıştı. Onlar sevgiliydi. Tüm problemlerini konuşarak çözmeliydiler birbirinden kaçarak değil. Sevgilisinin aralarına ördüğü duvarlar her geçen gün onu daha da rahatsız ediyordu. Sınıfa girdiğinde boş sıralardan birine geçti. Çok geçmeden scarlett da gelmişti.

Gördüğü şeyle sinirleri tepesine çıkmıştı. Kız resmen aceleyle evden çıkarken altına bir şeyler giymeyi unutmuştu. Sadece mahrem yerlerini kapatan bez parçasıyla okula gelmesinin başka bir açıklaması yoktu. Elindeki kalemi öfkeyle kırarken onunla bu konuyu ders bitiminde konuşmayı aklına not etti. Ona bakan erkeklerin hepsinin gözlerini itinayla oyduktan sonra onları zevkle gebertebilirdi şuan. Ders bitene kadar dersi dinlemek bir yana bir kere bile profesöre bakmamıştı. Öfkeli gözlerini sevdiği kadından bir saniye ayırmamış arada sınıftaki erkeklere öldürücü bakışlar atarken sonradan döveceklerini aklına kayıt etmişti. Ders bitiminde yerinden hışımla kalkarken scarlett’ın yanına gelip yanağına sulu bir öpücük bırakmasıyla şaşkınlıkla sevgilisine bakarken eline tutuşturulan kağıdı fark etmesi zaman aldı.

Kağıdı okuduktan sonra katlayıp cebine koydu ve koşar adım astronomi kulesine gitti. Sinirine dokunan beyinsizleri daha sonra dövebilirdi öncelik ondan sonunda kaçmayı bırakan sevgilisinindi. Dante’ye açıklaması gereken çok fazla şey vardı. Astronomi kulesine girdiğinde rahatsız edilmemek için kapıyı gücüyle kilitledikten sonra öfkeli gözlerini sevgilisine dikerek ''Seni dinliyorum hayatım. Benden sürekli kaçma nedenine geçmeden önce çok merak ettiğim bir şeyi sormama izin ver lütfen…'' dedi soğuk ve sakin ses tonuyla. Scarlett meraklı bakışlarını ona diktiğinde ''Hangi lanet olası nedenle evden çıkarken altına bir şey giymedin? O sadece mahrem yerlerini örten bez parçasının bir açıklaması olsa iyi olur'' diye bağırdı öfkeyle.

Scarlett’ın bu konuda daha önce konuşup anlaşmış olmalarına rağmen giydiği bez parçası zaten gergin olan sinirlerinin iyice gerilmesini sağlamıştı. Astronomi kulesine girdiğinde aklında dövülecek bir çok kişinin ismi, planladığı komplolarla beraber burnundan soluyordu. İçeriye girdiğinde ilk işi kapıyı kilitlemek olmuştu. Kendisinden sürekli kaçmasıyla birlikte davranışlarındaki gariplikleri bir kenara bırakıp onu katil olmanın eşiğine getiren kıyafetlerden başladı konuya doğru konuşmaları gereken bir sürü konu vardı ama şuan en önemlisi buydu. Elini öfkeden yumruk yapmıştı. O kadar çok sıkıyordu ki kemikleri sızlamaya başlamıştı fakat önemsemeyerek sorularının cevabına odaklandı. Okulu erkeklerin başını yıkabilecek kadar sinirliydi. Hiddetle sorduğu soruya bir cevap beklerken sevgilisinin yanına gelip elini tutmasıyla içindeki öfkenin giderek azaldığını hissetti.

Bunun böyle olmaması gerekiyordu. Gözlerini içinde kaybolduğu gözlerden ayırmayarak onun çekiştirmesiyle onunla birlikte yürümeye başladı. Bir süre sonra durmuşlardı. Scarlett’ın yere oturmasıyla oda sevgilisinin yanına oturdu. Aklına bir an ilk karşılaştıkları zaman geldi. O zamanlar şimdiki durumdan çok farklı olsa da şu an oturdukları yerde öpüştüklerini hatırladı. Yanağında aşık olduğu kadının dokunuşunu hissetmesiyle birlikte düşüncelerinden sıyrılıp onun söylediklerine odaklandı. Duydukları içindeki öfkenin daha fazla yok olmasını sağlarken dudaklarında hissettiği dudaklarla onu belinden tutup kendine çekerek tutkuyla öpmeye başladı.

Onu uzun süre öptükten sonra geri çekilip ''Beni baştan çıkarmak için böyle giyinmeye ihtiyacın yok normalde de fazlasıyla beni tahrik ediyorsun'' diyerek onu tekrar öpmeye başladı bu sefer elleri özlediği bedende yavaşça geziniyordu. Merak ettiği ve sormak istediği o kadar şey varken özlemi daha ağır basıyordu. Dili karşısındaki scarlett’ın ağzının derinliklerini keşfederken onun kendini bir anda geri çekilerek söyledikleriyle derin bir nefes aldı. Bir eli şefkatle sevgilisinin yanağını okşarken ''Seni çok özledim sevgilim'' diye ekledi ve yeniden dudaklarına kapandı. Nefessiz kalana kadar onu büyük bir tutku ve şehvetle öptükten sonra ikisinin de soluklanması için geri çekildi ama sevdiği kadından uzaklaşmamıştı. Eli hala onun belinde diğeri yanağında onun gözlerine bakarken nefesi biraz düzene girince düşünceli ve otoriter bir sesle ''Benden neden kaçıyordun scarlett?'' diye sordu.

Dante dudaklarında sevdiği kadının dudaklarını hissetmesiyle dünyayı unutmuştu. O an için sadece scarlett vardı. Uzun süren kovalamacanın ardından bildiği en önemli şey onu çok özlediğiydi. Özlediği dudakları öpüyor olmanın verdiği huzur ve mutlulukla kendinden geçmişti. Elleri her santimini ezbere bildiği vücudunda keşif yaparken öpücükleri daha da derinleşmişti. Şehvet ve tutku dolu nefes kesen öpüşmenin ardından kendini geri çekip merak ettiği asıl konuya giriş yaptı. Aralarındaki problemin ne olduğunu bilmek istiyordu. Sevgilisinin garip davranışları onu yormaya başlamıştı. İlişkileri normal olmasa da sorunların en aza inmesini istiyordu. Karşı taraftan gelecek cevabı büyük bir merakla beklerken sevdiği kadının değişen yüz ifadesini dikkatle inceledi. Ellerinin arasından kurtulmasına ses çıkarmamıştı. Anlaşılan konuşacakları konu baya ciddiydi. Duyduklarıyla gerilen sinirleriyle beraber alaycı bir kahkaha atmamak için kendini zor tuttu. Sabretmesini istiyordu öylemi? Hangi hakla? Yeterince sabretmemiş miydi zaten? Onunla daha birkaç dakika öncesine kadar okulda köşe kapmaca oynadıklarını unutmuş değildi.

Scarlett’ın onu geri itmesiyle yavaşça yere uzandığında sıkıntılı bir şekilde nefesini dışarı verdi. Aklı fazlasıyla karışıktı. Sevgilisinin erkekliğinin üzerine oturmasıyla yapmaları gereken konuşmalarının uzun bir süreliğine erteleneceğini anlamıştı. Sevdiği kadının üzerinde sadece iç çamaşırlarıyla kalmasıyla zor toparladığı dikkati anında dağılmıştı. Gömleğinin düğmelerini çözmesini yüzünde çapkın bir sırıtışla izlerken onun kalçalarını oynatmaya başlamasıyla inlemesine engel olamadı. Dokunuşları bedeninin alev almasını sağlamıştı. Tenine değen nefes içindeki tutkunun ortaya çıkmasını sağlarken öpücükler inlemesine neden oluyor elleri de onun vücudunda geziyordu. Uyanan erkekliği onun içine girmek için onu zorluyordu. Dudakları onu dudaklarıyla buluştuğunda belinden tutup onu kendine daha çok bastırdı. Bileklerinden tutulup yere sabitlenmesinin ardından birkaç dakika sonra tüm vücuduna nedensiz bir halsizlik hakim olmuştu. Dudakları scarlett’ın dudaklarından ayrıldığında arzu ve şehvetten boğuklaşan sesiyle bir inleme firar etti ağzından. Sevgilisinin konuşmaya başladığını fark etmesi ve ona odaklanması zor olmuştu. Karşısındaki kişinin onun aşık olduğu kişi değil de stacy olduğunu anlaması zaman aldı. Duyduğu şeylerle şaşkınlıktan gözleri büyürken içini tarifi imkansız bir öfke ile öldürme isteği sarmıştı. Eğlence?

Stacy karakterinin eğlence anlayışını biliyordu daha önce kendisiyle yaptıklarını hala hatırlıyordu. İçinden bu duruma lanetler ederken dudaklarında tekrar o tatlı dudakları hissettiğinde hareket etmeyi denedi ama başaramamıştı. Bu onu daha çok sinirlendirdi. Stacy’nin yeniden konuşmaya başlamasıyla sıktığı dişlerinin arasından ''Kahretsin tahmin etmek istemiyorum '' dedi sinirle. Öpücüklerin vücudunda yarattığı etkileri göz ardı etmeyi deniyordu. Stacy’nin söylediği her şey onu daha da çileden çıkartıyordu. Sevgilisinin başka bir erkeği öptüğünü hatta onu baştan çıkarıp onunla bu derece yakın olduğunu düşündükçe delirecek gibi oluyordu. Öfkeden yumruğunu sıkarken duyduğu son cümlelerle derin bir nefes aldı. Sevdiği kadın ondan başka kimseyle olmamıştı en azından bunu bilmek onu rahatlatsa da öfkesinden bir şey kaybetmemişti. Gözlerini onun gözlerine dikerek öfkeyle ''Lanet olsun stacy… Senin gerçekten sevgilim scarlett’ın diğer kişiliği değil de ölen kardeşinin ruhu olduğunu var sayarak konuşuyorum Bunu kardeşine nasıl yapıyorsun? Onun hayatını mahvediyorsun ve benim nefretimi kazanmayı başardın '' dedi.

Duydukları öfkeden delirmesine neden olmuştu eğer yapabilseydi şuan bir şeyleri kırıp dökerdi ama bırak bir şeyleri kırıp dökmeyi yerinden kalkacak kadar bile kendini iyi hissetmiyordu. Her hareketi o kadar yorucu geliyordu ki kıpırdamak bile istemiyordu genç adam. O tatlı dudakları başka birinin öpmüş olduğu gerçeği içinde daha önce hiç hissetmediği bir his olan öldürme isteğini ortaya çıkarırken scarlett’ın başka bir erkekle bu şekilde olduğu görüntüler beyninde dönüyor onu daha da çıldırtıyordu. Şuan katil olmak için gerekli her şey mevcuttu. Akıl almaz bir öfke,bastırılması imkansız öldürme isteği, ölümcül bir güç de dahil olmak üzere her şeye sahipti. Sinirle söylediği kelimelerin ardından erkekliğinde hissettiği dokunuşlarla inlememek için dudaklarını kanatacak kadar ısırdı. Sinirle '' Seni arzuladığım gerçeği nefret etmediğimi göstermez'' dedi.

Dudaklarında hissettiği dudaklarla gözlerini kapayıp onun başka bir erkeği öptüğü gerçeğine odaklandı. Böylelikle zor olsa da karşılık vermeden durabilirdi. Dudakları dudaklarından ayrıldığında gözlerini araladı. Bir kez daha aynı direnç kırma eğilimini başarıyla atlatabileceğinden şüpheliydi. Stacy’nin söyledikleriyle birkaç dakika onu izledikten sonra öfkeyle yerinde doğruldu. Başka biriyle olacaktı öyle mi? Kendi sevgilisi onu aldatacaktı ve bunu ona gayet rahat bir şekilde söylüyordu. Sinirle ayağa kalkıp onu kolundan tutuğu gibi duvara yapıştırıp bedenini onun bedenine yaslayarak hareket kabiliyetini engellerken ellerini kızın iki yanına koyarak ona kaçacak yer bırakmamıştı. Burnundan soluyarak '' Bana bak sen benim sevgilimsin tamam mı? İster stacy ol ister scarlett bir şeyi kafana soksan iyi edersin sen bana aitsin bu beden ve o tatlı dudaklar benim.'' Diyerek dudaklarına sertçe kapandı. Ondan nefret ettiğinin bir yalandan ibaret olduğu gün gibi ortadaydı. Kızgınlıkla söylenmiş kelimelerden ibaretti onlar. Scarlett ya da stacy artık hangi ruh hali içindeyse onun sevgilisiydi ve bu ihanet girişimi onu çileden çıkartsa da ondan nefret etmiyordu.

Sadece kalbi kırılmıştı. Diğer yandan onun stacy halini sevmediğini de biliyordu. Ondan nefret etmiyordu ama bu şekilde davranırken onu sevmiyordu da ya da o öyle sanıyordu. Elleri sertçe sevgilisinin vücudunda dolaşırken üzerindeki kıyafetlerden de bir çırpıda kurtulmuştu. Onu bileğinden kavrayıp hızlı bir hareketle ve hiçte nazik olmayan bir şekilde yere yatırıp üzerine çıktı. Dudakları boynuna kaydığında küçük baştan çıkarıcı ısırıklar bırakırken iç çamaşırlarından da kurtulmuştu. Öpücükleri göğüslerine kaydığında bir tanesini ağzına alıp emerken diğerini de sertçe okşuyor arada hafif canını acıtacak derecede ısırıyordu. Bir eli daha aşağılara inip kadınlığını okşarken dokunuşları nezaketten yoksundu. Üzerindekilerden de hızla kurtulup hızlı bir şekilde içine yerleşti. Gidip gelişleri hızlı ve sertti. Onun derinliklerinde kendini kaybederken geçen her saniye doruğa yaklaşıyordu. Sonunda scarlett rahatladığında oda kendini son bir itişle serbest bırakıp sevgilisinin üzerine yığıldı. Bir süre sonraysa yana kayıp onu kollarına aldı. Saçlarına küçük bir öpücük kondururken '' Çok tatlısın ve ben seni seviyorum.'' Dedi gözleri yorgunlukla kapanırken…

Dante stacy’nin söylediklerine kahkahalarla güldü. Öfkesi gözlerinden gayet net bir şekilde okunurken bu kadar sakin kalabilmesi gerçekten bir mucizeydi. Alayla gülümseyip ''İster diğer kişilik ol ister kardeşinin ruhu bu beden bana ait bunu kafana sok. Bahsettiğin gibi gerçekten ölen kardeşinin ruhuysan kullandığın bedenin sana ait olmadığını hatırlatmama gerek yoktur herhalde '' dedi. Dudaklarını sertçe kapandığında hareketlerinin nezaketten yoksun olmasını umursamadı. Ona diğer birlikteliklerinin aksine yumuşak davranmıyordu. Elbiselerini parçalamayı düşündüyse de sonrası için onlara ihtiyacı olacağı gerçeğiyle onun için işkence olsa da yavaşça çıkarmıştı. İçindeki tutkuya teslim olup ona vahşice sahip olduktan sonra kollarının arasına alıp sarılmıştı. Dudaklarından sevgi sözcükleri dökülürken stacy’nin üzerine çıkarak söylediklerine soğuk bir gülümsemeyle ''Bu sözlerin sana olduğunu söylemedim zaten ben ikizine ya da diğer kişiliğine demiştim '' dedi.

Sevdiği kadının bir anda göğsüne düşmesiyle endişelenmişti. Yere düşmemesi için son anda onu yakaladığında rahat bir nefes aldı. Stacy’nin gözlerine bakarken gördüğü tanıdık ifadeler onu gülümsetti. Sevgilisinin gözlerinde gördüğü dehşet ifadesiyle yeniden scarlett’a kavuştuğunu anlamanın verdiği huzurla onun sorularına rağmen gözlerini kapayıp birkaç dakika derin nefeslar aldı. Ardından tek hareketle kızı kucağına alıp yavaşça yere bıraktı. Ayağa kalkıp sevgilisinin giysilerini alarak ona verdikten sonra ''Anlatacağım ama önce giyinelim. Kapıyı kilitlemiş olsam da bu şekilde konuşabileceğimizi düşünmüyorum '' diyerek az önce çıkardığı pantolonunu üzerine geçirdi. Bu süre içinde söyleyeceklerini düşünüyordu. Gömleğini de üzerine giydi ama düğmelerini iliklemedi.


Alık balık misali şaşkınca kendisine bakan sevgilisi de giyinince ona doğru yaklaşıp elbiseyi ilk haline getirdi. Böylelikle katil olmaktan kurtulmuştu.Yere oturup sevgilisinin de yanına oturmasını sağladı. Gözlerini sevgilisinin gözlerine dikerek ''Durum şu ki senin stacy halin yine devreye girdi. Sınıfa son derece sinir bozucu kıyafetinle gelip ders bitiminde beni kuleye çağırdığını yazan bir not verdin '' dedi. Bunu birkaç dakika hazmetmesini bekledikten sonra ''Buraya geldiğimde dudaklarıma yapıştın ve beni baştan çıkardın sonuç olarak beraber olduk. Bu arada benden kaçma nedenini de söylemeyi ihmal etmedin. '' Dedi. Onun yanağını okşayarak ''Buna en yakın zamanda bir çözüm bulmalıyız sevgilim. Belki bir psikolog ya da perin… Stacy halini sevmiyorum ve sen ne kadar son anda kötü bir şey gerçekleşmeden eski haline dönmeyi başarsan da durum daha kötü olabilir '' dedi.

Cümleleri birbiri ardına kurarken olabildiğince yalın bir şekilde anlatıyordu her şeyi. Stacy hali gün geçtikçe aralarında daha büyük bir soruna neden olurken bu durumdan bir şekilde kurtulmaları gerektiğini düşünüyordu. Nasıl olacağı konusunda hiçbir fikri yoktu aslında. Belki bir psikolog yardımı ya da az öncede dediği gibi scarlett’ın perisinin yardımını alabilirlerdi. Okulu yöneten ve iyi tarafta olduğu kesin olan cadıya bile danışabilirlerdi. Bu durumdan kurtulmalarını sağlayacak herhangi bir şey artık ne olursa uygulamaya hazırdı. Sevgilisini ilk tanıştıkları zamanki haliyle geri istiyordu. Her stacy oluşunda bir şeyler daha da kötü gitmeye başlamıştı üstelik artık kendisi de ne yapacağını bilmiyordu. Scarlett’a aşıktı ama bu duruma daha ne kadar devam edebilirlerdi? Kendini kaybettiği zamanlardan birinde ona ihanet ederse ne olursa olsun bunu kaldıramayacağını biliyordu. Lanet olası kızın eğlence anlayışı onu bir gün katil edecekti. Sevgilisinin konuşmaya başlamasıyla düşüncelerinden arınıp kafasını kaldırarak gözlerini onun gözlerine dikti. Gördüğü pişmanlık,acı,hüzün hiç hoşuna gitmemişti. Duydukları ise kanını dondurmaya yetmişti.

İntihar… Neden bahsediyordu bu? Onun ölmesini değil yaşamasını istiyordu tabi bu sorundan kurtulmasını da aklı karmakarışık ne söyleyeceğini düşünürken onu kendine çekip sarılarak saçlarını okşadı. Yumuşak bir ses tonuyla '' Öyle şeylerden bahsetme lütfen senin ölmeni değil yaşamanı ve birlikte güzel anılarımızın olmasını istiyorum'' Dedikten sonra dudaklarına uzun tutkulu bir öpücük bırakıp geri çekilerek '' Yaptıklarını isteyerek yapmıyorsun ve biz buna mutlaka bir çözüm bulacağız sevgilim'' dedi. Scarlett’a sıkıca sarılıp onu teselli etmeye çalışırken teselliye ihtiyacı olan asıl kişinin kendisi olduğunu biliyordu buna rağmen içinde bulundukları durum bunun tam tersi olması için onu zorluyordu. Sevdiği kadından duydukları karşısında şaşkınlıkla birkaç saniye ona baksa da bu durumu sorgulama gereği duymadan dudaklarını öpmeye başladı. Elleri sevgilisinin bedeninde dolanırken az önce ilk haline getirdiği elbiseyi yeniden büyük bir beceriyle çarçabuk çıkarıp kızı altına aldı. Ona bir kez daha nerede olduklarını önemsemeyerek sahip olduktan sonra giyinip sevgilisiyle bir süre konuştu. Sonrasında okulun bittiğini haber veren zille beraber kapıyı gücüyle açtı. Öğrendiklerinden sonra onun güvenliği için vakit kaybetmeden kuzeninin yanına gitmesi gerektiğinin bilincinde olduğundan onu elise’in yanına götürüp bıraktıktan sonra birkaç işi halletmek için şirkete gitti. O okuldan çıkarken elise ile scarlett’ta güvenli malikaneye çoktan gitmişlerdi.