Ödül ve Ceza

Sihirbaz Mesaj Sayısı : 235 Kayıt tarihi : 23/02/13 Yaş : 33 Lakap : Fear

Gözlerini açtığında derin bir nefes aldı. Sonunda o gün gelmişti. Kendi, kendini mahkum olarak öne sürdüğü gün. İddiayı nasıl kaybettiğini hala anlamamış olsa da sözünden dönecek biri değildi. Ayrıca bu her ne kadar kölelik bakış açısı ile bakıldığında kötü görünüyor olsa da randevu olarak bakıldığında hiç kötü görünmüyordu. Sonuçta güzel bir kızla bir otelin restoranında yemek yiyecekti. Otel düşüncesi, kafasında bin bir tilkinin oluşmasına zaten zemin hazırlıyordu. Gerçi sadece yemek olmayacağı baştan kararlaştırılmış bir şeydi. Önce birlikte Daphne'nin seçtiği bir film izleyeceklerdi. Bunun bir aşk filmi ya da dram olmamasını içten içe diliyordu. Çünkü o tarz filmlerden nefret ederdi. Sonrasında akşam yemeğini birlikte yedikten sonra kızı eve bırakacaktı. Gerçi o, otelden bu şekilde ayrılmayacaklarını içten içe biliyordu. Gerçi istiyordu demek daha doğru olurdu. Ormanda gözüne kestirdiği kızlarla ilgilenmeyi daha o gün kafasına koymuştu. İlk şanslı ise gizemli güzel olmuştu. Sıradaki kişinin ise Daphne olacağı artık yüzde yüz kesinleşmişti. Yataktan kalkar kalkmaz önce banyoya girdi. Uzun bir banyonun ardından zinde bedenini alt kata indirip onun için hazırlanmış kahvaltıyı yedi. Üstünü henüz giymemişti sadece eşofman takımı vardı. Zaten Daphne'i almaya biraz daha geç gidecekti. Bu sayede gece otelde kalmaları için gereken şansı elde edeceğini düşünüyordu. Sabah sporunun ardından bu kez kısa bir duş aldı. Siyah kot ve aynı renk gömlek giydikten sonra son olarak deri ceketi ile evden çıktı. Garajdan da siyah renk spor arabasını aldığında artık kızı almaya gidebilirdi.

Daphne'i aldıktan sonra onunla birlikte otele gittiler. Sinema salonunun bile otelde olması çok güzel bir durumdu. Onun seçtiği filmi izledikten sonra karnı oldukça açıkmıştı. Bu yüzden restorana gidip kendileri için manzarası en güzel yeri gösteren garsona uyup masaya yerleştiler. Elindeki menüye bir süre göz attığında yemek ve içecek siparişlerini verdikten sonra bu gece gözüne oldukça güzel görünen kıza odaklandı.

"Söyle bakalım, Daphne. Günün kazanını olarak hizmetlerden memnun musun?"

Misafir

İddiayı kazanmak Daphne için kolay olmuştu. Bazı şeyleri kaybetmiş olabilirdi; ama hala kazanabildiği şeyler de vardı. Ailesini ve arkadaşlarını içten içe seviyordu; fakat artık onlarla vakit geçirmek istemiyordu. Hiçbir şey eskisi gibi değildi. Artık o eski Daphne yoktu. Neşeli, iyimser, yardımsever, arkadaş canlısı, konuşkan kişi yoktu. Onun yerine kötü özellikleri daha baskın geliyordu. Meraklı, suskun, özgürlüğüne düşkün, alaycı birine dönüşmüştü. Şimdi tek bir arkadaşı vardı. O da yalnızlıktı. Onunla son derece harika zaman geçiriyordu. Ama bugün yalnızlığı bırakıp hiç tanımadığı biriyle buluşacaktı. Neden Coli’le iddiaya girdiğini bilmiyordu? Gerçi kazanmak onu mutlu etmişti; fakat yine de huzursuzluk hakimdi bugüne. Hiçbir şey yapmak istemiyordu aslında. Belki de bugünkü buluşmayı iptal etmeliydi. Yalnızlığa ihanet etmek istemiyordu. Fakat bugün iyi tarafından kalkmış biri olarak bu bubluşmaya gidecekti. Hayatında biraz da olsa değişiklikler yapmak Daphne’ye iyi gelebilirdi.

Akşam çin ne giyeceğini bilmiyordu. Erkekler için giyinmek kolaydı. Ya bayanlar? Onlar ne giyeceklerini, saçlarını ne yapacaklarını ve makyajlarının nasıl olacağı gibi detayları düşünmek zorundaydılar. Normalde Daphne üstüne ilk bulduğu kıyafetleri giyebilirdi; fakat bugün kendini özel hissetmek istiyordu. Ayrıca Andrew’dan sonra ilk defa bir buluşmaya gidecekti. Ödül olarak kazandığı bir buluşma. Gardrobunu karıştırırken siyah straplez bir elbisede karar kıldı. Elbise beline tam oturuyordu. Daphne elbisenin en çok etek kısmını seviyordu. Kabaran bir etekti ve uç kısımları dantel işlemeliydi. Elbisenin kumaşı da ayrı ve özel bir desene sahipti. Elbise haricinde siyah bir şal almış ve sade bir makyaj yapmıştı. Siyah, topuklu ve kısa botlarını giymişti. Saçlarını ise dalgalı yapmıştı. En son olarak da Andrew’un ona verdiği madalyonunu takmıştı boynuna. Colin’in onu almasıyla otele doğru yola çıktılar. Siyah spor bir araba hayallerini süsleyen araba modellerinden biriydi. Ehliyetini aldığında o da böyle bir araba almayı aklının bir köşesine not etti.

Otele vardıklarında ilk olarak bir korku filmi izlediler. Filmi Daphne seçmişti. Filmden sonra otelin restaurantına geçerek bir masaya yerleştiler. Siparişler verildikten sonra Colin’in sorusuyla masaya bakan gözlerini Colin’e dikti.

“Evet memnunum. Bazı şeyleri kazanmayı çok iyi becerebiliyorum. Mesela bizim iddiamızdaki gibi. Ya sen bu geceden memnun musun?”

Sihirbaz Mesaj Sayısı : 235 Kayıt tarihi : 23/02/13 Yaş : 33 Lakap : Fear

Kızı evinden alır almaz hızlı bir şekilde otele götürdü. Zaten konuşmayı seven bir tip değildi. Ona verdiği sözleri ne kadar çabuk yerine getirirse aklında olan diğer şeylerin gerçekleşme zamanı da o kadar erkene alınırdı. Önce söz verdiği gibi sinemaya gittiler. Neyse ki Daphne onu şaşırtıp bir korku filmi seçmişti. Bunun olması hoşuna gitmişti. Çünkü kesinlikle dram ve romantik içerikli filmlere katlanamıyordu. İki saate yakın filmi kız ile geçirdikten sonra artık ikinci isteğe sıra gelmişti ve acıktığını restorana girdiğinde daha iyi anladı. Sinemada yedikleri mısır sadece bir süre onu idare etmişti ve gerçek bir yemeğe ihtiyacı vardı. Elbette yemeğin yanında iyi bir içkiye... Kendine göre içki ve yemek ısmarladıktan sonra kıza döndü. Konuşmayı sevmese de sessiz olmakta pek ona göre değildi. Tamam kesinlikle muhabbet adamı olmadığı ortadaydı, ama yapacak bir şey yoktu. En azından Daphne'nin memnun olup olmadığını sormayı düşündü. Sonuçta memnun bir kız onu da memnun edebilirdi. Sırf bu yüzden sorularının ardından onun cevabı oldukça önemliydi. Kızın memnunum ile başlayan cümlesi yüzünde gülümsemeye neden olurken yemekleri de gelmişti. Kendi sorusundan sonra kızında soru yönelteceğini biliyordu. Ama nedense sorudan çok iki cümle arasında kalan detay dikkatini çekmişti. Kazanmayı becerebildiğini söylüyordu. Evet aslında bu gece bir kazancı daha olacaktı, onunla harika bir gece kızın bundan henüz haberi yoktu. Kendi hakkın dada bilmediği bir şey vardı, o da istediği alma konusunda asla yanılmamıştı ve yine yanılmayacaktı.

"Bu biraz kendini beğenmişlik olmadı mı? Daphne... Gerçi haklısın evet sana kaybettim geceye gelirsek güzel başladı ama henüz ben memnun olmaya sadece başladım. Devamını bekliyorum..."

Konuşmasının ardından yemeği ile ilgilenmeye başladı. Açtı ve yemekler harika görünüyordu. Yemeklerle işi bittiğin de içki içmeye başladı, kolay kolay sarhoş olan biri değildi. Ama şu an sarhoş etmek istediği bir güzel ile birlikteydi. İçki bardağını bir an olsun boş bırakmayarak bir yenisini doldururken kafası güzel olmaya başlayan Daphne ile göz göze geldiklerinde kulağına dolan müzik ile etrafına baktı. Sonra ayağa kalkıp kızın yanına gitti ve eski usul bir referans yaparak onu dansa davet etti.

"Bana eşlik eder misin? Daphne..."

Misafir

Colin’le buluşacağı için heyecanlı mıydı? Aslında hiç de heyecanlı değildi. Hatta Colin son anda buluşmayı iptal etse umurunda bile olmazdı. Buna çok sevineceği bir gerçekti. Andrew’dan sonra hayatına devam etmek ona çok anlamsız geliyordu. Birisiyle buluşmak Andrew’un ölümüne büyük bir saygısızlık gibiydi sanki. Ama bir kere iddiaya girmişlerdi ve Daphne de iddiayı kazanan olarak bugünü harika geçirmek zorundaydı. En azından mutlu olmasa da bunu Colin’e hissettirmek istemiyordu. Kendi mutsuzluğunu Colin’e de yansıtmamalıydı. Bu yüzden onun karşısında güzel çıkmak maksadıyla gardrobundaki en güzel ve en sevdiği elbisesini seçmişti. Bunlara uygun diğer aksesuarları da taktıktan sonra artık hazırdı. Colin onu siyah sor arabasıyla almıştı ve otele gittikleri süre boyunca hiç konuşmamışlardı. Normalde mutlu olsa Colin’in başını konuşmaktan ötürü ağrıtabilirdi; ama bugün hiç keyfi yoktu. Zaten eskisi gibi de değildi ki! İnsanlarla artık gereğinden fazla konuşmuyordu. Otele vardıklarında filmi Daphne seçmişti ve tercihi de bir korku filminden yana olmuştu. Oldum olası korku, gerilim, aksiyon ve macera filmlerini sevmişti. Asla romantik filmler izlememişti ve asla da tercihleri arasında olmayacaktı. Sinemadan sonra restauranta geçtiklerinde siparişlerini vermişlerdi. Hatta uzun süren sessizliği Colin bozmuştu. Onun sorusuna cevap verdikten sonra Daphne de ona soru sormuştu.

“Devamını bekliyorsun demek. Neler olmasını bekliyorsun daha? Merak ettim doğrusu.”

Yemekler getirildiğinde Daphne acıktığını hissederek önündeki yemeğe yumuldu hemen. Aslında içki içmek istemiyordu bu akşam. Ayık olmaya ihtiyacı vardı; fakat olin’in Daphne’ye de içki söylemesiyle itiraz etmeyerek hayatnda ilk defa yaptığı bir şeyi yaptı. Vücuduna ilk defa içkiyi tattırıyordu. Bir kadehle yetinecekken devamının da gelmesi onu şaşırtsa da içmeye devam etti. Birkaç kadehten sonra iyice sarhoş olduğuna kanaat getirmişti. Başı hafiften dönmeye başlamıştı. İlk denemesinde bu kadar içki içmeyi başarabildiğine sevinmişti. Aniden çalan müzik ve Colin’in onu dansa kaldırmasıyla karşısındaki yakışıklının elini tutarak dans pistine doğru yavaş adımlarla gitti. Zira başı hala dönüyordu ve Colin’e, içkiye hemen yenik düştüğünü göstermek istemiyordu. Daphne dans etmeyi çok seviyordu. Özellikle hip-hop ve break dansı. Ama bu yeteneğini kimseye göstermemişti henüz. Gizli kalmasını istiyordu nedense. İş, salon danslarına gelince pek başarılı olduğu söylenemezdi. Bu yüzden kendini Colin’in hareketlerine ayak uydurmak konusunda serbest kıldı. Colin’in dans yeteneğinin olduğuna kanaat getirdikten sonra daha fazla soğuk davranmak istemediğini anladı ve ona sıcak bir gülümsemeyle karşılık verdi.

“İddia da başarısız olsan da dans konusunda beni geçeceğine eminim. Bu gece konusunda sana teşekkür etmek istiyorum. Uzun zamandır yaşadığım sorunlardan sonra böyle bir gece beni biraz da olsa mutlu etti.”

Sihirbaz Mesaj Sayısı : 235 Kayıt tarihi : 23/02/13 Yaş : 33 Lakap : Fear

Kız ile ilgili oldukça ilginç planları vardı. İddiayı belki kaybetmiş olabilirdi. Ama o bu kaybını, bir kazanca dönüştürmekte kararlıydı. Kızın sorularına karşılık verdiği cevaptan sonra Daphne’nin masum merakı onu güldürmeye yetmişti. Her şey söylediği gibiydi. Gece güzel başlamıştı, ama onun istediği gibi bittiğinde mükemmel olacaktı. Kızın içki içişini seyretti bir süre. İlk kez içki içiyormuş gibi görünüyordu. En başta yanıldığını düşündü. Ama Daphne’nin tavrı kesinlikle bir ilk olduğunu doğruluyordu. Bu kız sandığından daha masumdu anlaşılan... Ama bu bile onu durdurmak için yeterli değildi. Listeye birde masum kız eklenirdi, hepsi bu. Gerçi daha önce başka bir masum kız listesinde yerini almıştı. Şu anda onun aklına geldiğini fark ettiğinde önündeki içki bardağını kafasına dikti. O kız kesinlikle listesinde değildi. Aslında öyle bir kız hiç var olmamıştı, yan, en azından böyle düşünmek istiyordu. Bu sayede onun üzerinde bıraktığı etkiden kurtulacağını umuyordu. Bıraktığı etki sinir bozucuydu. Her tattığı teni onun ile kıyaslamak gerçekten berbat bir durumdu. Biten bardağını yeniden doldurduğunda yine başına dikti. Sonrasında bu geceki odak noktasına dikti gözlerini... O kızı aklından uzaklaştırmış bir şekilde derin bir nefes alarak sarhoş olduğu her halinden belli olan Daphne’i dansa kaldırdı. Kız on, tartışmasız bir şekilde kabul ederken yüzünde ukala bir gülümseme oluştu. Kızı elinden tutup dans pistine götürdüğünde elini tutarak, diğer elini beline koydu. Dans konusunda pek iddialı sayılmazdı, aslında. Ama yeni ailesinin tüm kaynaklarını sömürmeden önce yani cici çocuğu oynadığı sıralarda dans eğitimi almıştı. Üstelik bir kızı yatağa atmadan evvel vücudunun detaylarını öğrenmenin en iyi yolu danstan geçiyordu. Kızla bir süre dans etmeyi sürdürürken kızın tuttuğu elini omzuna koyduğunda iki eli de belindeydi. Ona fazla hissettirmeden bedenini bedenine biraz daha yaklaştırdığında kızın kokusunu içine çekti. Kız konuşurken gözlerine bakıyordu. Ama tüm sözleri bittiğinde sanki müzik yüzünden duyamayacakmış gibi bedenini ona yaklaştırarak kulağına eğildi. Elleri ise hafifçe kalçalarına kaymıştı.

“İddia konusu şu an için unutalım, sonuçta sana ödemem gereken her şeyi ödedim. Şu andan itibaren geceye farlı şekilde devam edeceğiz”

Konuşmasının ardından dansı noktalayarak kızın elini tuttu. Hesabı ödeyip kız eşyalarını aldığında birlikte asansöre bindiler. Kız muhtemelen onu arabasına götürdüğünü sanıyordu, ama o restoranda yer ayırtırken, ikisi için bir oda da kiralamıştı. Kızın baş döndürücü kokusu yalnız oldukları bu asansörde kendini biraz daha belli ederken onu kendine çekip dudaklarını öpmeye başladı. Asansörün kapısının açılacağı ana kadar... Kapı açıldığında kızı elinden sıkıca tutup odaya götürdü ve kapıyı kilitledi. Nedense o an hormonlarının ve ukala tavrının iş başında olması yüzünden kızın karşı koyacağı ihtimalini hiç dikkate almamıştı. Kızı oldukça geniş olan yatağa ittiğinde üzerine çıktı. Hızlı bir şekilde dudaklarını öperken elleri de kızın pürüzsüz teninde geziyordu.

» Ceza Görevi