Tiffany Nelson Cadı l Cafe Nova'nın Sahibi
Mesaj Sayısı : 144 Kayıt tarihi : 03/06/12 Yaş : 33 Nerden : İstanbul Lakap : Acemi Cadı
| Konu: Korkunç Tesadüf Perş. Haz. 20 2013, 01:43 | |
| İlk baharın ılık meltemleri bedenini ve saçlarını okşarken güzelim çiçek kokuları insanın benliğini ele geçiriyordu. Kafenin savaş alanına dönmesinin üzerinden tam bir hafta geçmişti. Oldukça sakin bir hafta yaşadığı söylenebilirdi. Ertesi günü hiçbir şey olmamış gibi çalışanlarıyla sohbet ederek müşterilerini ağırlamış elinden geldiğince yeni bir kazaya mahal vermemek adına dikkatli davranmıştı. Bu süre zarfında çocuksu giysilerine uzun süreli bir geçiş yaparak gönlünce eğlenmeyi de ihmal etmemişti fakat raven denen o sinir bozucu cadının da aklından çıktığı söylenemezdi. Onu ve hareketlerini hatırladıkça öfkeden deliye dönüyor büyü konusunda kendini geliştirmek için daha çok çalışıyordu. O gün kafesini her zaman olduğu saatten daha erken kapatmış, günlük büyü çalışmasını tamamlamış bir şekilde evinde huzur içinde film izliyordu. Filmin en heyecanlı ve gerilim dolu yerinde evinde bir anda beliren konuşan davetiyeyle çığlığı basması bir oldu. Kendini filme o kadar kaptırmıştı ki küçük bir sesli davetiye ödünü patlatmaya yetmişti. Evdeki tüm ışıkları bir büyüyle yaktıktan sonra filmi durdurarak davetiyeyi yeniden bir büyüyle okuttu. Cadılara özel bir partiden söz ediliyordu. Bir süre düşündü. En son ne zaman böyle bir partiye katıldığını hatırlamaya çalıştı. Sanırım en son 38 yıl önce böyle bir etkinliğe katılmış bir daha da gitmemişti. Bu tür partilerin nasıl yapıldığını aradan uzun bir zaman geçmesine rağmen hala hatırlıyordu. Eğlenceli olabilirdi. Belki de aklını olanlardan tamamen soyutlardı. Olanları ve o cadıyı unutamasa da en azından dans, içki ve tanıdıklarla sohbet eşliğinde eğlenebilirdi. Önündeki film ve davetiyeye kararsız bakışlarla bir süre baktıktan sonra gülümseyerek davetiyeyi kapıp odasına gitti karar vermişti partiye gidecekti. Aynanın karşısına geçip büyüyle bir sürü kıyafet denedikten sonra mini hem göğüs hem de sırt dekolteli vücudunu saran beyaz bir elbise giydi. Saçlarını toparlama gereği görmese de maşalamayı ihmal etmemişti. Ben buradayım diye bağırmayan hafif ve sade makyajını yaptıktan sonra siyah topuklularını giyip aynada son kez kendine baktı. İşte hazırdı. Bir büyüyle parti alanının olduğu yere gittiğinde birkaç tanıdıkla karşılaşması büyük şanstı. Bir süre onlarla sohbet ettikten sonra eski dostu çapkın vincent’ı gördü. Etrafta dolaşan garsonların birinin tepsisinden bir kadeh içki alıp onun yanına gitti. Beraber sohbet edip kahkahalar atarken onun dans teklifiyle birkaç dakika düşündü ve ''Peki tango dansını hala hatırladığına eminsen neden olmasın vincent'' dedi. Cadılar bu müziği sevmemiş olacak ki çoğunluğu bir köşede konuşuyor yalnızca birkaç çift pistte dans ediyordu. Umursamadı ve vincent’la dans etmeye başladı. | |
|
Raven Aeron Cadı
Mesaj Sayısı : 150 Kayıt tarihi : 01/06/13 Lakap : Kuzgun
| Konu: Geri: Korkunç Tesadüf Perş. Haz. 20 2013, 17:31 | |
| Şatonun en karanlık odasında gözlerini açtı. Gündüz olmasına rağmen oda zifiri karanlıktı. bu karanlık her daim istediğinde yanındaydı ve bu durum onu mutlu ediyordu. Gerçi düşününce bunu mutlulukla ne ilgilisi vardı? İçindeki bitmez tükenmez karanlığı beslemenin bir yoluydu, sadece bu. Dün gece yine ona göre en güzel olan gecelerinden birini geçirmişti. Kan ve seks dolu mükemmel bir gece... O ve onun tarafından tatmin edilen kızlar dışında bu işten memnun olan hiç kimse olmamıştı. zaten kafaları koparılmış kurbanların da mutlu olmasını hiç kimse beklemiyordu. Bedeni yatakta iyice gerdikten sonra üstüne başına baktı. Bir cadı olmasına rağmen gecenin izleri yok edecek her hangi bir büyü yapmamıştı. Kıyafeti kan içindeydi, kurbanların ve dişilerin kanı ile... Tüm kıyafetlerinden kurtulduğunda kendini banyoya attı. Sıcak doldurduğu küveti kendi hazırladığı bir kaç iksir ile doldurup içine yerleşti. Su buz gibi olup bedeni titremeye başlayana kadar küvetin içinde kaldı. Bedeni titreyip kendine geldiğinde yenilenmişti. Belinde havlu ile bir süre evde tur atıp bu sefer bir kaç büyü ile kendine yiyecek bir şeyler hazırladı. Yemekten sonra artık üzerine bir şeyler giyebilirdi. Üzerine gri bir tişört giydikten sonra altına siyah bir pantolon giydi. Kimse onun 625 yaşında olduğuna inanmazdı, en çok adını inlerken söyleyen ateşli kızlar... Oturma odasına indiğinde masanın üzerinde bir mektup buldu. Eski usul böyle bir daveti yapabilecek tek bir kişi tanıyordu, Rick. O, cadı oldukça işine yarıyordu. Eski dostuydu. Aslında daha çok zoraki bir dostluktu onların ki... Rick, ona ya yardım edecek ya da kafasının bedeninin üzerindeki haline veda edecekti. Mektupta adı geçen barda görmek isteyeceği bir kaç kişinin bulunduğu yazıyordu, ayrıca bir partiden. Parti mahvetmeye bayılan biri olarak böyle bir davete karşı koyamazdı. Siyah spor arabasına binerek parti alanına gitti. Neyse ki sözü geçen bar fazla uzakta değildi. Gerçi uzak olsa da araba kullanırdı, çünkü arabaları seviyordu. İnsanların belkide icat ettiği en iyi şeydi, ona göre. Bara adım atar atmaz, keskin burnu bir kaç gün evvel ona sinir ettikten sonra aklını başından alan cadının kokusu hissetti. BU gece buraya bir kaç kişiyi hırpalamaya gelmişti ya da katliam yapmaya... Ama şimdi yarım kalan bir işi yapmaya ve sözünü yerine getirmeye karar verdi. Kızı bir süre uzaktan izledi. Vincent, çapkın ama bir o kadarda beceriksiz cadı. Kendine bir içki söylediğinde onları ve anlamsız danslarını seyretti. Vincent'ın hala kendisinden korkup korkmadığını merak ediyordu. Onun omzuna dansın ortasında sertçe vurduğunda önce Tiffany'e baktı. Ama sonra umursamaz bir şekilde Vincent'la konuştu. "Nasılsın vincent, yeni avın bu güzel piliç mi ve sen güzelim görüşmeyeli nasılsın?" | |
|
Tiffany Nelson Cadı l Cafe Nova'nın Sahibi
Mesaj Sayısı : 144 Kayıt tarihi : 03/06/12 Yaş : 33 Nerden : İstanbul Lakap : Acemi Cadı
| Konu: Geri: Korkunç Tesadüf Cuma Haz. 21 2013, 23:50 | |
| Tiffany uzun süredir görmediği arkadaşlarıyla yeniden bir araya gelmenin mutluluğunu yaşıyordu. Kapıdan içeri girerken partiye katılmanın iyi bir fikir olup olmadığı konusunda tereddütleri vardı. Aklı yarım bıraktığı filmde kalmıştı. Sonunu merak ediyordu. Acaba kız sonunda hem kendini hem de babasını kurtarabilecek miydi? Silent hill adlı filmin oldukça ilginç ve tek başına izlendiğinde korkunç olduğunu ilk dakikalarda anlamış olmasının yanında kesinlikle merak uyandırdığı da ortadaydı. Filmi izlerken konuşan mektubun gelmesiyle attığı çığlığı, yaşadığı korkuyu hatırlayıp kendi haline güldü. Bazen insanlığa kendini fazla kaptırıyordu fakat bu elinde değildi. Düşüncelerinden sıyrılıp içeri girdiği andan itibarense karşılaştığı tanıdıklar sayesinde iyi ki geldim diye düşünmeye başladı. Uzun süredir bu kadar eğlenmemişti. Üstelik birçoğunu özlediğinin farkına yeni varıyordu. Eski dostlarla konuşurken gördüğü çapkın arkadaşı vincent’ın tek başına takılması dikkatini çektiğinden diğerlerinden izin isteyerek iyi eğlenceler dileyerek sonra kesinlikle görüşeceklerini söyleyip yanlarından ayrılarak onun yanına gitti. Onunla da eski günlerden şuan ki hayatlarından biraz bahsettiler. Vincent’ın yaptığı espriler tiffany’i güldürüp diğer kızların dikkatini çekmesini sağlarken dans teklifi birkaç saniye düşündürdü. Daha sonra arkadaşının diğer kızları dansıyla etkilemesine izin verme kararı alarak kabul etti. Hala hatırladığı kadar iyi dans ediyordu. Kendisinin de yıllar sonra hala güzel tango yapabildiğini gördüğünde sevindiği esnada gördüğü kişiyle yüzündeki gülümseme dondu. Adamın rahat ve ukala tavırları sinirlerini zıplatırken derin birkaç nefes alıp cafedekinin aksine sakince yüzüne alaycı gülümsemesini takınarak ''Yontulmamış bir kütük dansımızı bozana kadar gayet iyiydim'' dedi. Bu sırada dikkatini beti benzi atmış arkadaşı çekti. Tek kaşını kaldırıp ona ne olduğunu anlamaya çalışırken ''Tiffany çıldırdın mı sen? '' diye söze başladığı sırada tiffany sinirle ''Olabilir… En azından senin gibi ödlek değilim.''Diyerek arkadaşının sözünü kesti. Raven’a dönüp meyden okuyan bir tarzda ''Topluma uyum sağlamaya çalışmanız sizin gibi bir odun için takdire şayen doğrusu… İyi eğlenceler bay raven''diyerek onun yanına gelen arkadaşına döndü. Sıcak bir gülümsemeyle ''Victor görüşmeyeli uzun zaman oldu. Seni özledim. Lorna nasıl?'' diye sorarken kısa süre sarıldı. Bu süre zarfında beti benzi atmış bir şekilde tiffany’nin rahatlığını dehşetle izleyen arkadaşını görmezden gelmeyi seçti. Victor’un ''Lorna iyi seni gördüğüne çok sevinecek neden bize katılmıyorsun?'' demesiyle gülümseyerek ''Bunu çok isterim'' dedi ve cadının koluna girerek yanlarından ayrıldı. | |
|
Raven Aeron Cadı
Mesaj Sayısı : 150 Kayıt tarihi : 01/06/13 Lakap : Kuzgun
| Konu: Geri: Korkunç Tesadüf C.tesi Haz. 22 2013, 00:42 | |
| Bara gelmeden önce barda olması gereken muhtemel kişilerin isimleri tek tek zihninde oluşmaya başlamıştı. Kevin, Perry ya da Valery... Liste böyle uzayıp gidiyordu. Her kim olursa olsun sonları kısmen aynı olacaktı. Acı dolu bir ölüm ya da daha acılı bir ölüm. Rick'in mektupta yazdıkları ise aklına geldikçe daha da keyiflenmesini sağlıyordu. Çünkü, Raven'ı hiç bir zaman memnun etmek kolay değildi. Bu yüzden Rick, memnun olacağını düşünüyorsa kesinlikle en çok görmek istediği kişileri ve onlara yapacaklarına karar vermeye çalıştı. Gerçi kararsızlığı nedeniyle büyük ihtimalle aklına gelen her türlü işkence yöntemini deneyecekti. Ruhları bedenlerini terk etmemiş her kurban işkence ederek acı çektirebilirdi. Zaten işin en zevkli kısmı da işkencenin olabildiğince uzun tutulmasıydı. Bara bu düşünceler ile girdiğinde burnuna dolan tanıdık koku aklındaki tüm işkence terimlerini bir kenara atmasını sağladı. Tiffany adlı o tatlı cadı ile yarım kalan işlerini bir an önce bitirmeliydi. Yarım kalan işlerden de pek hoşlanmazdı. Gerçi gözüne Tiffany'den önce mektupta onu memnun edecek kişiyi görmüştü. Ama bu gecelik yaşamasına izin veriyordu. Bunun tek nedeni ise tatlı cadısının burada olmasıydı. Vincent ile göz göze geldiğinde bakışlarındaki tedirginlik görülmeye değerdi. Cadı ona tıpkı cafede yaptığı gibi cevap verdiğinde buna karşılık sadece gözlerinde tehlikeli pırıltılar oluştu. Dudağındaki yarım gülümseme ile kızı süzerken Vincent'ın tepkisi ile elini cadının omzuna koydu. Tiffany yanlarından ayrılırken hala onu duyduğundan emin bir şekilde konuşmaya başladı. "Beceriksiz, ukala cadımız ne zaman susması gerektiğini bilmiyor. Ayrıca henüz kim ile konuştuğundan da habersiz ama bu gece öğrenecek" Vincent'ı yanından yolladıktan sonra Tiffany'nin yanına ilerledi. Sevimli güzel yeni bir eğlenceye yelken açmaya niyetli bir şekilde ilerlerken kızı bileğinden tuttu. Kendine doğru çevirdiğinde konuşmaya başladı. "Tiffany, bu gece tanışacağız. Gerçek anlamda bir tanışma eğlenceni başka bir zamana erteliyorsun güzelim." | |
|
Tiffany Nelson Cadı l Cafe Nova'nın Sahibi
Mesaj Sayısı : 144 Kayıt tarihi : 03/06/12 Yaş : 33 Nerden : İstanbul Lakap : Acemi Cadı
| Konu: Geri: Korkunç Tesadüf C.tesi Haz. 22 2013, 23:56 | |
| Vincent’la dans ederken tereddütlerinden tamamen kurtulmuştu. Partiye gelmekle %100 doğru bir karar verdiğine kanaat getirerek duruma yoğunlaştı. Filmin devamını merak ediyor olsa bile sorun etmedi. Sonuçta filmi yeniden izleyebilirdi fakat böyle güzel bir partiyi kaçırırsa bunun telafisi olmazdı. Müzik, dans ve içki eğlenceliydi özlediği arkadaşlarıyla hatırladıkça güldükleri eski birkaç anıdan söz edip tatlı tatlı sohbet etmek ise gecesini daha da güzelleştiriyordu. Her şey tek kelimeyle harikaydı. İyi ki eve tıkılıp kalmamışım diye düşündüğü esnada gördüğü kişiyle gülümsemesi yüzünde dondu. Karşılaştıkları anın görüntüleri gözlerinin önüne gelerek gece başladığından beri unuttuğu öfkesini harlarken söyledikleri tiffany’i çileden çıkarmaya yetmiş olmasına rağmen cafedekinin aksine kendine biraz hakim olmayı başararak sakin görüntü ve ses tonuyla birkaç laf soktuktan sonra vincent’ın korkaklığı sinirlerini bozarken oradan bir an önce ayrılmaya karar verdi. Bu fikirden vazgeçmesiyse uzun sürmemişti. Eski bir dostunu gördüğünde yaşadığı sevinç ona raven’ı bir süreliğine unutturmuştu. Onlarla vakit geçirme fikrine balıklama atlarken yanındaki iki sinir bozucu varlıktan uzaklaşmanın en iyisi olacağına olan inancı tamdı. Victor’la beraber raven ve vincent’ın yanından ayrılırken duydukları birkaç saniye duraksamasına neden oldu. Sinirle ''Yontulmamış kütük, pis egoist…'' diye söylenerek yürümeye devam etti. Bu gecesinin mahvolmasına kesinlikle izin vermeyecekti. Bileğinden tutulup çevrildiğinde karşısında raven’ı görmek öfkeyle bileğini çekiştirmesine neden olurken duydukları ile sıktığı dişlerinin arasından ''Bırak bileğimi raven seninle zaten tanıştık. Kafemi dağıttığın gün geçirdiğimiz süre bana yetti daha fazla seni tanımak falan istemiyorum.'' Dedi zorla ses tonunu ayarlayarak. Bir büyüyle onun elinden kurtulduğu esnada ne olduğunu anlayamadan belinden çekilmiş ve dudakları sömürülmeye başlanmıştı. Girdiği şokun etkisiyle buna tepkisiz kalırken onu öpen kişi geri çekildiğinde gördüğü kişiyle gözlerini devirip iç çekti. Bu eski sevgilisiydi. Onun kolları arasından sıyrılarak ''Beni her gördüğün yerde öpmekten vazgeç yoksa kötü olacak'' dedi. Eski sevgilisinin arsızca sırıtıp ''Neden? İnsanın sevgilisini öpmesinden daha doğal ne olabilir?'' diye sormasıyla sinirle saçlarını karıştırdıktan sonra '' zeka seviyenin gerçekten kaç olduğunu merak etmeye başladım timmy. Biz ayrıldık yani ben senin artık eski sevgilinim ve eski sevgililer öpüşmez. Genel olarak birbirlerini görmezden gelirler. Neden sende öyle yapmıyorsun?'' diye sordu. Onun ''Beni dinleseydin ayrılmamış olurduk kafene durumu açıklamak için kaç gez geldim ama yoktun'' dediğinde tiffany gülmesine engel olamadı. ''Sanırım kara büyüyü sevmeye başladım. Gerçekten işe yarıyor. Sanrılar yaratmak hiç bu kadar eğlenceli olmamıştı.'' Dedi. Karşısındaki cadının ''Sanrı? Sen…'' diyerek sustu. Olayları anlamışa benziyordu. Tiffany’i belinden tutup kendine çekerek "Sen benimsin güzelim ve bu asla değişmeyecek" dediğinde tiffany kahkahasına engel olamadı. Gözlerini eski sevgilisinin gözlerine dikerek "Ben asla senin olmadım timmy ve asla olmayacağım. Hem şuan kolların arasında tuttuğun kişinin ben olduğumdan emin misin? Belki yine gerçekçi bir sanrı görüyorsundur? Beynin tüm parçaları bir araya getirip olayı çözdüğü için böyle bir sanrı yaratmış olabilir. Aura konusuna gelirsek bıu konuda seni daha önce yanıltmıştım neden yeniden yapmayayım?"diyerek onunla eğlenmeye devam etti. Timmy’nin yüzündeki şaşkınlığı ve tiffany'nin gerçek mi sanrı mı olduğunu anlamaya çalışır hali görülmeye değerdi. | |
|
Raven Aeron Cadı
Mesaj Sayısı : 150 Kayıt tarihi : 01/06/13 Lakap : Kuzgun
| Konu: Geri: Korkunç Tesadüf Paz Haz. 23 2013, 00:42 | |
| Bu gece tatlı, seksi ve aynı zamanda ukala olan bu cadı ile ilgili aklında oldukça güzel planlar vardı. Cafede olanlar ona fazla geldiyse daha hiç bir şey görmemiş olan bu cadının bu gece yaşadıkları kesinlikle inanılmaz olacaktı. Hala ukala tavırlar sergilemesi ile ayrı komikti. Komikti çünkü onu rahatsız etmiyordu. Daha çok eğlenmesini sağlarken ona yapmayı planladığı şeyler için onu haklı çıkarıyordu. Vincent'a söylediklerinden sonra Tiffany'nin duyduğuna söylediği sözlerle emin oldu. Sürekli kütük demesi bir yana egoist olduğu konusunda kıza hak vermemek elinde değildi. O gerçek anlamda bir bencildi. Kendinden başka önemli olan hiç bir şey yoktu. Bu hayatta değer verdiği biri de yoktu. Sadece kendi için yaşar, kendi için can alırdı. Kız her şeye rağmen arkadaşlarının yanına gittiğinde onu durdurmak için fazla beklemedi. Kızın sözlerinden sonra sinsi bir bakış oluştu yüzünde... "Sana yetmiş olabilir, güzelim. Ama bana henüz yetmedi. Seninle daha çok zaman geçireceğiz. İstesen de istemezsen de..." Konuşması kızın büyü yeteneğini kullanıp elinden kurtulması ile son buldu. Bu bile onu güldürmüştü. En azından kız bu sefer barı kafasına geçirecek bir büyü yapmamıştı. Zaten yapmasına gerek yoktu. Bunu yapacak olan kişi kendisiydi. Ardından bir kan gölü bırakarak bir yerlerden ayrılmaya alışmıştı. Gözleri kızı ararken bir anda birinin onu öptüğünü gördü. Bir süre onların arasındaki olayı bir trajikomedi seyri gibi izledi. İçinden gözüne aptal görünen erkek cadıyı öldürme isteği doğarken buna bir anlam veremese de içinden bir büyü mırıldandı. Tiffany'i kendine bağladıktan sonra cafedeki laneti tekrarladı. Büyü güçleri ile kendi bedenindeydi. Kızın yanına gittiğinde ona dokunan aptalı kızdan ayırıp boğazına yapıştı. "Sanırım sana zevk vermiş bir kişiyi elime geçirdim, güzelim. Neyse sanırım onunla vedalaşma vaktin. Sana kendimle ilgili bir bilgi. Sen haklıydın, bazen hasta ruhlu olabiliyorum. Mesela şimdi." Kurbanı elleri arasında nefes almakta zorlanırken diğer eli ile kafasını gövdesinden ayırdı. Şu an sahip olduğu karanlık aura tüm bedenini ele geçirirken kızın bileğini tutup kendine çekti. Buraya en başından beri gelmesine neden olan kişi ile göz göze geldiğinde gözleri yuvalarından çıktı. Yanındaki kişiler ise korkunç acılar çekerken kıvranmaya başlamışlardı. Barın üstünde sıralı olan bir çok şişe çatlayarak camları kurbanların bedenlerine girerken bardaki diğer kişilerde tatlı cadı hariç nasiplerini almıştı. Odaklandığı kişiler acılar içinde can verdiğinde ardından kan gölü bırakarak bardan kızla ayrıldı. | |
|