Saklı Hazine

Sihirbaz Mesaj Sayısı : 158 Kayıt tarihi : 05/06/13 Yaş : 32

Beyni doğum gününden beri karmakarışıktı. Dante'nin bedenine ilk yaptığı şeyden nefret etmişti, hatta ondan bile nefret etmişti. Ama beyni biraz olsun görüntüsüne eşdeğer çalıştığında yaşananlardan fazlasıyla zevk almıştı. Kendindeki bu anormalliğin kaybolacağını bilmemek can sıkıyordu. En kötüsü de artık Dante'i hiç görememek hem çocuk kalbini, hemde kadınsı benliğini çok üzüyordu. Özür için yastığın üzerine bırakılmış notu okuduğunda uzun bir süre ağlamıştı. Çocuk kalbi canını, olgun kadınsa erkeğini kaybettiği için ağlamıştı. Hareketlerini normalleştirmeye çalışıyor olsa da Nora ile geçirdiği zamanda onun bile bu durumu söze getirmese de rahatsız olduğunu fark etmişti. Bir şekilde kendine gelmeliydi, ama nasıl? Aklına hemen ikizi geldi, doğum gününde oda bir tuhaftı. Belki de ikiz olarak düşündüklerinden bile daha yakın bir bağları vardı. İnsanca bir fikir peşine düştüklerinde akıllarına bir psikologdan yardım almak geldi. Ama kendi içinde yaşadıklarını sıradan bir insana anlatmak onu bir tımarhaneye kesinlikle kapatırdı. Bu durumda tek çözüm sihirli bir yardım gibi göründüğünden Caitlyn'nin yanına gitmeye karar verdi. İkizinin peri sevgilisi Caitlyn'i bulmada oldukça işlerine yaramıştı. Onun yanında geçirdiği bir kaç günden sonra nispeten normal olmuş sayılırdı. Hala çocuksu bir yanı vardı, ama bir yetişkin olduğunun bilincindeydi. Cadının yanında kaldığı süre boyunca Nora'a ikizinde kalmaya gittiğini söylemişti, Dante'nin ise evde olmadığını fark ettiğini bile sanmıyordu.

Eve döner dönmez kadınsı bir istekle ilk olarak Dante'nin odasına gitti. Onun kokusu o yokken bile bedenini arzu ile dolduruyordu. Onu seviyordu ve çocukça yaptığı her şeyi hatırladığında onu kaybettiğini de biliyordu. Bunu düşünmek gözlerinin dolmasını sağlarken derin bir nefes aldı. Güçlü olmak zorundaydı ve elbette onu geri kazanmak... Gece gündüz düşünüyor olsa da Dante'nin eve gelmemesi onu daha da karamsar düşüncelere zevk ediyordu. Noradan, onun hakkında bir sürü şey öğrenmişti. Hatta şu an onun başka bir kadının koynunda olduğunu bilecek kadar... Son bir umut olarak Dante'nin doğum günüydü. Onu kendi doğum gününde kaybetmişti. Onun doğum gününde ise onu geri kazanabilirdi, bunu başarmak zorundaydı. Nora'a göre doğum günü kutlamalarından kaçmak için mutlaka evine gelecekti. O da, eskiden birlikte paylaştıkları yatak odasında ona sürpriz yapacaktı. Sürpriz her ne kadar doğum günü içerikli olsa da onun aklındaki fikirlerle bir seks partisine dönüşebilirdi. Ama yine de beklentisini düşük tutmaya çalışıyordu, işi gerçekten zordu. Akşama doğu hazırlıklar bittiğinde içine oldukça seksi neredeyse tüm bedenini kapatmak yerine ağız sulandırmak için tasarlanmış bir iç çamaşırları giydi. Üzerine ise askısız son derece seksi, süper mini bir elbise. Planı gereği ise sıradan çocukça bir elbise giymişti, altındakileri gizleyen... Vakit ilerlerken oturma odasına inip televizyonu açtı. Sesini fazla açmamıştı, çünkü kapıyı duymak istiyordu. Sevdiği adam geldiğinde de asıl gösteri için heyecanını yenmeye çalıştı.

Sihirbaz Mesaj Sayısı : 227 Kayıt tarihi : 01/11/12 Yaş : 36

Dante Drake eski hayatına tam anlamıyla geri dönmüştü. Beyni rahat, kalbiyse boştu. Sular durulmuş, Scarlett’a olan arzusu doğum gününün gecesinde yaşanan şeylerden sonra tamamen bitmişti. Birkaç kez evden çıkarken onunla karşılaştığında fark etmişti ve bu onu oldukça rahatlatmıştı. Stacy’ye yaptıkları yüzünden içinde hala biraz pişmanlık duygusu varsa da o bunu ona sunduğu sınırsız imkanlarla gölgelemeyi başarıyordu. Zaten o günden sonra eve pek gittiği söylenemezdi. Uğradığı ender zamanlarda da sabah herkesten önce uyanıp çıkıyor akşamda herkes uyuduktan sonra eve geliyordu. Bir nevi hayalet gibiydi. İsmi vardı ama cismini gören yoktu. Varlığı aileyi ve korumasını üstlendiği ruhu çocuk güzel kızı rahat içinde yaşatırken, yokluğu şüphesiz herkese huzur veriyordu. Dante ise günlerini gündüzleri holdinglerinin merkez binasında çalışarak geceleriyse sabah uyandığında adlarını bile hatırlayamadığı güzel hatunlarla eğlenerek geçiriyordu. Hayatından memnun muydu? Evet memnundu. Yaşantısına bir anda çöken sessizlik ona iyi geliyordu. Yine başka seksi bir kadının koynundan çıkmış iş yerine giderken telefonuna gelen mesajlara şöyle bir göz attı. Gelen ilk mesajı gördüğünde gözlerini devirdi. Doğum günü tebrikleri… Bu gün onun doğum günüydü ve dante diğer insanların aksine partilerden, göz önünde bulunmalardan nefret ettiği için böyle günler deyim yerindeyse insanlardan daha doğrusu onların yapmaya çalıştıkları sürpriz partilerden dip köşe kaçardı.

Böyle günlerde yaptığı iki şey vardı. Ya seyahate çıkardı ya da evine gider ve sadık hizmetkarı Nora’ya arayanlara evde olmadığını söyleme talimatını verdikten sonra teras katına çıkıp manzarayı izlerken sızana kadar içerdi. Bazen bunu yalnız yapmaktan hoşlanmaz nora’yı da planına ortak ederdi. Şimdiye kadar genç, güzel ve mütevazı hizmetçisinin onunla sabaha kadar sohbet etmekten hiç dert yandığını görmemişti. Aralarında saygı çizgisini aşmadan oluşmuş garip bir dostluk olduğu söylenebilirdi. Aslında onunla sohbet etmeyi özlemişti bu yüzden bu akşam eve gitmeye karar verdi.

Gün bittikten sonra vakit kaybetmeden arabasına atlayıp evine gitti. Cebinde evin anahtarı olmasına rağmen özellikle zile bastı. Nora kendisine kapıyı açtıktan sonra ''İyi akşamlar nora… Nasılsın? '' diye sordu. Onu bekliyor olmasına rağmen gerçekten geldiğine şaşıran hizmetçisine göz kırparak ''Terası hazırla… Bu akşam sen ve ben sabaha kadar içip sohbet edeceğiz. Tıpkı eskisi gibi '' dedikten sonra ceketini çıkarıp asarken ''Telefonların fişini çek, cep telefonlarını kapat ve bir şekilde eve gelen herkese evde olmadığımızı söylemesi için korumalara haber ver. Doğum günü kutlaması zırvalıklarına katlanmak istemiyorum '' dedi.

Sihirbaz Mesaj Sayısı : 158 Kayıt tarihi : 05/06/13 Yaş : 32

Sevdiği erkeği kaybetmenin verdiği acı gün geçtikçe içinde daha fazla büyümüştü. Çocuk kalbi bunu anlayamazdı. Ama artık çocuk olmadığının bilincindeydi. Ondan çalınan yılları geri alması ya da yaşaması ne yazık ki mümkün değildi. Bugüne odaklandığında ise işlerin ne kadar da sarpa sardığını anca görebilmişti. Ama düzeltmek için hala vaktinin olduğunu biliyordu. Dante'i geri almak istiyordu. Elleri ile öldürdüğü o aşığı geri almak... Nora ile yaptıkları planda neredeyse her detayı düşünmüşlerdi. Dante'nin eve gelmesini, isteyeceği şeyi bile hizmetkar kız söylemişti. Televizyonun karşısında geçirdiği sessiz dakikaların ardından sonunda kapının sesini duymuştu. Nora, kapıyı açarken o kendini sakinleştirmeye çalışıyordu. Diğer yandan ise onları dinliyordu. Kızın söylediği gibi Dante terasa çıkmak istemişti. O gözden kaybolurken Stacy, ortaya çıkıp kıza göz kırptı. Kız yapması gerekeni biliyordu. Eski yatak odalarına pastayı götürecek ve ortadan kaybolacaktı. Dante'nin sürpriz partilerden hoşlanmadığını öğrenmişti, ama yine de küçük bir pastaya hayır demeyeceğini umuyordu. Aynı şekilde kendisini kırmayacağını da... O özür mektubundan sonra hala biraz pişmanlığı varsa ona ayak uydururdu. Dante'nin yeni kullanmaya başladığı odaya girdiğini gördüğünde bir süre bekledi. Üzerini değiştireceğini biliyordu ve eğer şu an onu yarı çıplak görürse üstüne atlamak isteyebilirdi. Yeterince beklediğinde kapıyı çaldı ve içeri girdi.

"Merhaba, Dante... Seni görmeyi özlemişim... Bana bir kaç dakikanı ayırabilir misin?"

Cümlesi büyük insanlara göre olsa da çocukluğu gözlerinden okunuyordu. Şimdilik içindeki kadını tutmayı başarmıştı. Onun elini sıkıca tutup kendisi ile gelmesini sağlamaya çalıştı. Biraz zor olsa da ona ayak uydurmaya başladığında memnun oldu. Onu eski odalarına götürdüğünde kapıyı açtı. Masanın üzerinde pasta ve tabaklar duruyordu.

"Doğum günlerinden hoşlanmadığını öğrendim. Yine de doğum gününde benimle bir dilim pasta yiyebileceğini düşündüm... Doğum günün kutlu olsun, Dante..."

Sihirbaz Mesaj Sayısı : 227 Kayıt tarihi : 01/11/12 Yaş : 36

Uzun bir süreden sonra eve gelmek daha doğrusu herkesin ayakta olacağı erken bir saatte gelmek garip gelmişti. Güldü. İnsan kendi evinde kendini misafir gibi hisseder miydi? O hissetmişti. Kendisine sıcacık gülümseyen hizmetçisi içini bir nebze rahatlatırken hala suçluluk hissettiği stacy’nin ortalarda görünmemesi derin bir nefes aldırmıştı. Nora gittikten sonra ortalıkta dolanmak yerine direk odasına gitti. Evini dolaşmak, neler değişip değişmediğini görmek gibi bir niyeti olmamıştı. Olabilecek hiçbir şey onu ilgilendirmiyordu. Evde büyük tadilatların ödeme planlarını imzalama işi kendinde olduğundan da içi büyük ölçüde rahat bir şekilde üzerini değiştirdi. Aynada kendisinin son haline şöyle bir bakarken aklına yine hizmetçisi geldi. Onda bir gariplik sezmişti ama nedenini çözememişti. Her zamanki halinden farklı davranıyordu sanki… Başını iki yana salladı. Bunları düşünmemeye çalışırken kapı çalmıştı. Sesini düz tutarak gir dedikten sonra kapıya ilerlemeye başladı. İçeri giren kız ise anında durmasını sağlamıştı. Onu yeniden göreceğini bir şekilde hep bilse de bu görüşmeye hazır olmadığını hissederek stacy’nin sözlerine karşılık .''Aslında stacy ben biraz meşgulüm yani…'' diye başlayan itirazı elini onun elinde hissettiğinde son buldu.

Kızın çekiştirmesine bir süre dirense de sonunda pişmanlıkla pes etmişti. Sessizce onu takip ettiğinde geldikleri yer iç çekti. İçeri girdiklerinde gördükleriyse tek kaşını kaldırıp stacy’e bakmasını sağlamıştı. Doğum günü kutlamasından kaçarken başka bir kutlamaya yakalanmak… İşte bu kaldıramayacağı bir şeydi… Çocuksu güzelliğin dudaklarından duyduklarıyla gözlerini devirerek ''Teşekkür ederim stacy. Her şey için… Şimdi. Eğer söyleyeceğin ya da göstereceğin başka bir şey yoksa içeri gidelim'' diyerek kapıya yöneldi. Birkaç adım attıktan sonra duraksayıp kıza döndü. Pastayı işaret ederek ''Onu tamamıyla sana bırakıyorum istediğin gibi parmaklayabilir yada bol bol yiyebilirsin'' diyerek göz kırpıp yeniden yürümeye başladı. Duygu yoksunu bir sesle ''Bize ihtiyacın olursa eğer nora ve ben çatıda olacağız.'' Diye ekledi

Sihirbaz Mesaj Sayısı : 158 Kayıt tarihi : 05/06/13 Yaş : 32

Bekleyişi bittiğinde vakit kaybetmek istemediği için hızlı hareket etmesi gerekiyordu. Nora, zaten ne yapması gerektiğini bildiğinden onunla konuşmasına gerek bile olmamıştı. Zaten onun görevi çokta zor değildi. Zor olacak olan Dante'i birlikte kaldıkları eski odaya götürmekti. Bunu ise bir şekilde becermesi gerekiyordu. Sevdiği adama kurduğu cümleye karşılık söylediklerini takmamaya çalışarak onu odaya götürdü. Kısa bir doğum günü kutlaması yeterliydi. Fazla abartılı bir şey yapmak Dante'nin arkasına bakmadan kaçmasına neden olacaktı. Bunu da tatlı Nora'dan öğrenmişti. Zaten bu yüzden ortada sadece bir pasta vardı. Dante'nin tepkisini beklerken pastanın bile onu rahatsız ettiğini hissetti. Ama yine de ona teşekkür etmişti. Gerçi bu tamamen nezaketen yapılmış bir konuşmaydı. Yine de o, içinde başka bir şeyin olmasını istiyordu. Dante'nin gitmeye kalkışması ile yüzündeki gülümseme soldu. Pasta umurunda bile değildi, o ise Nora ile plan yaptığından bahsediyordu. Bilmediği şey ise kızın çoktan ortadan kaybolmuş olduğuydu. Hızlı bir şeyler düşünerek onu durdurmak için harekete geçti ve elini tuttu.

"Lütfen... Hemen gitme sana hediyeni bile vermedim..."

Onu yine zoraki bir şekilde yatağa yanaştırmak zorunda kalmıştı. Dante, oturduğunda ise içinden çok daha fazlasını yapmak istese de sadece yanağına küçük bir öpücük kondurdu.

"Beni bir kaç dakika burada bekle, hemen dönerim..."

Hızlı bir şekilde banyoya girdiğinde, işi bittiğinde Dante'nin bıraktığı şekilde kalmasını umarken hazırlanıyordu. Üzerindeki çocuksu kıyafet çıktığında altında beyaz renkli son derece seksi elbisesi ortaya çıktı. Kıyafet bir bedeni örtmek yerine tüm seksi detayları ortaya çıkaran türdendi. Aynada kendine baktığında saçlarını arkaya doğru saldı. İçten içe korkmaya başlamıştı. Ya onu beğenmezse ne olacaktı? Şu an elinde kullanabileceği belki de tek silahı bedeniydi. Onu bu kadar arzularken de kesinlikle onunla olmak istiyordu. Derin bir nefes alıp odaya döndüğünde Dante hala bıraktığı yerdeydi. Göz göze geldiklerinde bakışlarındaki çocuksuluk artık orada yoktu, sadece arzulu bakışların arkasında bir endişe kendini gösteriyordu. Onu kaybetme korkusu yüzünden... Dante'e yaklaşıp kucağına yerleştiğinde kollarını omzuna koydu.

"Seni çok özledim... Dante... Ben seni seviyorum... Hem de çok fazla..."

Kelimelerden sonra onun dudaklarını öpmeye başladı. Elleri ise bedeninde çoktan gezmeye başlamış, bir kaç saniye içinde de onu yatağa uzatmış bir şekilde dudaklarını emmeye başlamıştı.

Sihirbaz Mesaj Sayısı : 227 Kayıt tarihi : 01/11/12 Yaş : 36

Stacy ile karşılaşmak… Bunun bir gün olacağını biliyordu ama hiç bu kadar erken olmasını beklememişti. O daha tam olarak pişmanlığından bile kurtulamamışken kızın hal ve hareketleri karşısında nasıl davranacağına karar vermek ve cümleler kurabilmek olukça zor olmuştu. Bir zamanlar bu kıza aşıktı. Şimdi ise koruması altında olan küçük bir kızdan fazlası değildi. Kalbi ona aitken bu durumu kabullenmek ona imkansız gibi görünmüş olsa da zamanla alışmıştı. Pes etmiş ve sonunda da yoluna devam etmişti. Kabul etmek zorundaydı ilk başlarda onun bu masum, saf ve çocuksu halleri onu etkilemişti ama sonra boğmaya başlamıştı. Sonlarıysa ortadaydı… Birbirlerini uzun zamandır görmeyen iki insan. Biri çocuk diğeri serserinin önde gideni bir genç aylar sonra yeniden karşılaştıklarında konuşacak neredeyse hiçbir konuları yoktu. Üstelik dante için bu aşk sayfası çoktan kapanmıştı. Şuan arkasına bile bakmadan gitmek yerine kendisini rahatsız eden pastaya karşı kendini zorlayarak kurduğu cümlelerin hepsi ise nezaket icabı ve suçluluk duygusundan kaynaklanıyordu. Bunlar bile onu bu eski odada pastayla birlikte uzun süre tutmaya yetmemişti. Kapıya çok az bir mesafe kalmışken stacy’nin sesiyle iç çekti. Duydukları sinirle dişlerini sıkmasını sağlarken sesini sakin tutmaya çalışarak '' Bak stacy çok düşüncelisin ama hiç gerek yok. Ben hediyelerden, partilerden ve pastadan hoşlanmam '' dedi. Yine de kızın kendisini çekiştirmesine izin verdi. Bu şamatanın bir an önce bitmesini istiyordu bu yüzden kız gittikten sonra kaçıp gitmek yerine bekledi.

Aklının bir köşesinde hala kalkıp gitme düşüncesi varken banyonun kapısının açılmasıyla tüm dikkatini o yöne verdi. Kızın çocuksu hediyesini büyük bir sabırsızlıkla beklerken karşısında gördüğü seksi güzellik ile şok oldu. Bir an sadece kısa bir süreliğine stacy partiye acaba scarlett’ıda mı çağırdı diye düşündü. Ona şaşkınlıkla birkaç dakika baktıktan sonra bakışlarını kızın arkasındaki kapıya sabitleyerek stacy’nin çıkmasını bekledi. Kız onun kucağına yerleşene kadarsa bu beklentisi devam etmişti. Scarlett’ın böyle bir şeyi asla yapmayacağını bildiğinden Şok olmuş bir şekilde '' Stacy…'' dedi.

Duyduğu kelimelerden sonra dudaklarına kapanan dudaklara bir süre karşılık vermedi. Hala neler olduğunu çözmeye çalışıyordu. Bir süre sonra öpücüğe tatlılıkla karşılık vermeye başlayıp elleri bedeninde gezintiye çıkmışken kendine gelip öpücüğü sonlandırdı. Gözlerini onun gözlerine dikerek '' Stacy dur. Yani durmalıyız bu yanlış. Bak bazı şeyler değişti ve artık hiçbir şey eskisi gibi değil'' diyerek konuya girmeyi denedi.

Hayatında başka kadınlar varken ve ona aşık değilken onun bu halinden faydalanmak çok aşağılık olduğundan derin bir nefes alarak '' Üstelik ne yaptığını bildiğini bile sanmıyorum…'' dedi.

Sihirbaz Mesaj Sayısı : 158 Kayıt tarihi : 05/06/13 Yaş : 32

Banyoda hazırlanırken içi içine sığmıyordu. Diğer yandan ise korkuyordu. Hem heyecanı, hem korkusu eşliğin de kalbi öyle hızlı çarpıtıyordu ki acımaya başlamıştı. Yine de korkunun onu engellemesine izin veremezdi. Sevdiği erkeği geri almak için savaşmak zorundaydı. Bunun içinde silahını en iyi şekilde kullanmalıydı, bedenini... Banyodan çıktığında Dante ile göz göze geldiğinde gözlerindeki şaşkınlığı gördü. Hala bu odada olması bile iyi bir şeydi. Vakit kaybetmeden kucağına oturduğunda onun dudaklarından kendi adı dökülmüştü. Başını hafifçe sallayıp onun dudaklarına kapandığında baş döndürücü tadı ele geçirilmesine neden oldu. Erkeği henüz karşılık vermemişti. Yine de bu onun dudaklarını emmeye başlamasına engel olmadı. Zaten kısa bir süre sonra öpücüğü karşılığını bulmuş ve giderek derinleşmeye başlamıştı. Teninde hissettiği dokunuşlarla onun yatağa uzanmasını sağlarken dilini ağzının derinliklerine sokup daha fazla tadını algıladı. Tadı öyle güzeldi ki içinde dişiyim diyen her bir hücresini harekete geçirmişti. Çocuk aklı ile bu şeyden mahrum kaldığı için kendine kızdı. Erkeğin bir anlık duraklaması ile kendini geri çekmesi öpücüğün tüm büyüsünü bozmuştu. Arzulu bakışları onun dudaklarına kilitlenmişken konuşulanları dinledi. Tüm sözleri dinlediğinde gözleri doldu. Evet bazı şeylerin değiştiğini biliyordu. Kendi elleriyle arzulu aşığını kaybetmişti ama kesin kazanacaktı. İstediği şey belliyken vazgeçmesi mümkün bile değildi.

"Dante, ben bazı şeylerin değiştiğini biliyorum. Seninle ilgili şeyler ama görüyorum ki sen bendeki değişikliği göremiyorsun... Bu yaptığımın ne olduğunu çok iyi biliyorum, sonunun nereye gideceğini de biliyorum... Ben seni istiyorum..."

Daha fazla kendini tutamayıp dudaklarına yeniden kapandığından aklından onun başka kadınlara dokunmuş olduğu gerçeğini uzaklaştırmaya çalıştı. Elleri onu çıplak bırakmak için uğraşırken, dudakları boynuna kaydı. Boynunu öpüp ısırıklara boğarken Dante'nin çıplak tenine dokundu. Çıplak bıraktığı göğsüne dudaklarını değdirirken kalçalarını hissettiği sertliğe bastırdı.

Sihirbaz Mesaj Sayısı : 227 Kayıt tarihi : 01/11/12 Yaş : 36

Beklediği onca süre boyunca aklına gelen şeyler onu karamsar düşüncelere teşvik ediyordu. Doğum gününde hala suçluluk hissettiği çocuksu kızla aynı odada varlığından bile rahatsız olduğu bir pastayla kutlama yapmak asla planlarında yer almamıştı. O daha sakin ve daha az karmaşık bir şeyler düşlemişti. Alışkın olduğu, ona iyi gelebilecek bir gece… Uzun zamandır ilk kez gece koynuna kızları almak yerine başka bir şey yaparak huzur bulacağını düşünmüştü. Şuansa yaptığı tek şey sıkıntıyla içinde bulunduğu saçma durumun bitmesini beklemekti. Sonunda banyonun kapısı açıldığında gördüğü seksi güzellikle bir an dondu. Karşısındakini scarlett sanıp onun neden burada olduğunu düşündü. Sonra bunun imkansızlığını fark etmişti. Yine de emin olmak için onun adını söyledikten sonra stacy’nin onaylamasıyla gözleri büyümüş bir şekilde kızı izledi. Ona ne olmuştu böyle? Nasıl bu kadar değişebilmişti? Ya da gerçekten hem beyin hem de kıyafet olarak değişebilmiş miyd? Yoksa canı sıkıldığından oyun oynamak adına scarlett’ı mı taklit etmeye başlamıştı. Düşünceler onu boğmaya başladığında dudaklarına değen dudaklar o ana geri döndürmüştü. Öpücüğe yaşadığı pişmanlık, artık ona karşı hiçbir şey hissetmemesi yüzünden bir süre karşılık vermese de bir süre sonra kendini tutamadı. Tabi bu durum kendini durdurmasına engel olmamıştı.

Onun saflığından yararlanmak istemiyordu. Artık sevgili değillerdi ve dante birçok kez başka kadınlarla yatmış, hayatına onsuz devam etme kararı almıştı. Tadının kendisini etkilediğini inkar edemezdi fakat böyle bir şey ona göre bile alçakçaydı. Kendini geri çekip durumu kıza elinden geldiğince anlattıktan sonra onun üzerinden kalkmasını bekledi.

Duydukları yeni bir şok dalgası yaratırken '' Ama nasıl…'' diye başlayan cümlesi dudaklarına kapanan dudaklarla yarım kalmıştı. Stacy’nin dokunuşları ve öpücükleri hissettiği her şeye rağmen bedeninin alev almasını sağladı. Sonuçta ne olmuş olursa olsun o bir erkekti ve bir kadın nasıl yapacağını biliyorsa her şekilde onu baştan çıkarmayı başarabilirdi.

Öpücüğe mantığı hayır dese de karşılık verip ellerini bedeninde gezdirmeye başladıktan sonra kızı altına aldı. Bir süre tenine öpücükler kondurup andan zevk almaya baksa da bedeninin kontrolünü zorlukla ele alan mantığının sesiyle geri çekildi.

Gözlerini onun gözlerine dikerek '' Bu nasıl oldu stacy? '' diye sordu.

Sihirbaz Mesaj Sayısı : 158 Kayıt tarihi : 05/06/13 Yaş : 32

Onun kucağında kokusunda kaybolurken başka kadınların aklına gelmesi ile gözleri doldu. Bu durum elinde değildi. Onu kıskanıyordu ve delicesine istiyordu. Dante ise öpücüğüne bir süre karşılık verse de onları durdurmaya çalışmıştı. Stacy'nin aklında ise durmak falan yoktu. Dante karşısında henüz büyümemiş bir kız görüyor olabilirdi ama durum bundan oldukça farklıydı. Bildiğini ona göstermek adına kurduğu cümleden sonra onu tutkuyla öpmeye başladı. Tadı başını döndürüyordu. Onu çıplak görmek isterken elleri bu isteğini yavaş yavaş yerine getirmeye başladı. Çıplak kalan teninin ateşini parmaklarının ucunda hissediyordu. Öpücük derinleşirken de bacak arasına değen sertliği fark etti. Kendini ona daha çok bastırıp, sürterken dudaklarını bırakıp boynuna ilerledi. Boynuna kondurduğu öpücük ve ısırıklar Dante'nin dudaklarından inlemelerin dökülmesini sağlarken çıplak göğsüne yöneldi. Göğsüne öpücükler ve hafif ısırıklar bırakırken kokusunu derin bir nefesle içine çekti. Bedeninde hissettiği dokunuşlarla alev almaya başlamışken kendini Dante'nin altında buldu. Bir anda inlemeye başlamıştı. Tenine değen her öpücük kendinden geçmesini sağlarken arzulu bir şekilde gülümsedi. Sonunda onu elde ettim diye düşündü. Ama sadece bir kaç dakika sonra Dante yeniden durmuştu. Göz göze geldikleri bir anda sözlerini duydu. Kelimeler ise ona önemsiz görünürken hipnotize olmuş gibi tatlı dudaklarına bakıyordu. Bir elini yanağına koyup, diğer elinin parmaklarını tatlı dudakların üzerinde gezdirdi.

"Şu an konuşmak istemiyorum, Dante. Seni istiyorum. Neden bana eziyet ediyorsun? Sana çocuksu halimle yaptıklarımı hatırlıyorum ama artık o çocuk değilim... Lütfen hediyeni kabul et sana verebileceğim tek şey bu..."

Eli aşağı doğru kaydığında Dante'nin pantolon düğmesini çözüp, fermuarı yavaşça aşağı çekti. Başını kavradığı erkeği kendine çekerken yeniden dudaklarını öpmeye başladı. Pantolonu ayaklarıyla tepe tepe aşağı kaydırırken alev almış bedenini onun bedenine yanaştırdı. Açılan bacakları yüzünden iyice açılan eteği tenlerinin birbirine değmesini daha da kolaylaştırmıştı. Öpücüğünü biraz daha derinleştirip dilini ağzının derinlerine soktu. Bir çılgın gibi onu öpüyor ve okşamayı sürdürüyordu.

Sihirbaz Mesaj Sayısı : 227 Kayıt tarihi : 01/11/12 Yaş : 36

Stacy… Eskiden aşık olduğu ama artık hiçbir şey hissetmediği çocuksu güzel… Şuan karşısında duran, onu öpen ve baştan çıkartmaya çalışan kadınla uzaktan yakından alakası yoktu ama bir şekilde o olduğunu biliyordu. Hareketleri , davranışları her şeyiyle onu etkilerken nasıl olmuşsa büyük bir evrim geçirdiğini gözler önüne seriyor dante’nin aklını kurcalıyordu. Bedeni onun dokunuşlarıyla yavaş yavaş alev alırken hala mantığının küçük bir parçası bunun yanlış olduğunu savunuyordu. Belki de hala o akşamın etkisinden kurtulamadığındandı. Ödediği kredi kartları, yatırdığı okul taksitleri ya da karşıladığı oyuncak paraları onu yeterince tatmin etmemişti. Hala tam olarak yapması gereken her şeyi yapmış hissetmiyordu kendisini üstelik tüm mal varlığını, hizmetçilerini emrine amade etmiş evdeki sorunları onun için temizleyerek karşısına çıkıp problem yaratacak herkesi göndermişken bile. Kendini durdurmayı zar zor başarmış bir şekilde hissettiği pişmanlık ve arzuları arasında gidip gelirken stacy’nin sesi kulaklarını doldurdu. Dikkati anlık bir dağılmadan sonra onun üzerine yoğunlaşmıştı. Yanağına konan el ve dudaklarında gezinen parmaklarla derin bir nefes aldı. Kızın sözleri bittikten sonra gözlerini onun gözlerine dikerek ''Artık o çocuk olmadığını görebiliyorum ve bu aklımı karıştırıyor'' dedi. Dudakları yeniden onun dudaklarına kapandığında çok direnemedi. Birkaç saniye sonrasında oda stacy’i öperken pantolonun indiğini fark edip gülümsedi. Aylar önce hala stacy’e aşıkken bir zamanlar onun düzeleceğini ve birlikte normal şeyler yapıp son derece ateşli zamanlar geçirecekleri zamanların hayalini kurmuştu hep şimdi ise istediği olmuştu ama artık ona aşık değildi. Bu nasıl bir çelişkiydi?

Bedeninde gezen eller geçmişi düşünmesini an be an zorlaştırıp onu baştan çıkartırken dante’nin de olaylara dahil olması uzun sürmemişti. Elleri onun bedeninde yavaş bir şekilde gezerken dudakları vücudunun her santimetre karesindeydi. Kızın elbisesini çıkarmak için fazla acele etmemişti. Bir süre durumun tadını çıkarıp inlemelerin çığlıklara dönüşmesine izin verdi. Nefes nefese bir halde geri çekildiğinde ona bakarak ''Hediyem çok güzel '' dediği esnada kızın elbisesi yerdeki yerini almıştı. Belki tutkulu bir aşık değildi ama arzulu bir erkek olarak onu delicesine istiyordu.

Sihirbaz Mesaj Sayısı : 158 Kayıt tarihi : 05/06/13 Yaş : 32

Dante'nin yeni bir durdurma girişimi ile ona kalbinden geçenleri söylemişti. Şu an konuşmak yapmak istediği en son şeydi. Dante'i istiyordu. Bugünün en büyük planı buydu, onu elde etmek... Ama bu ne yazık ki hiç kolay görünmüyordu. Çocuksu halinde yaptığı her şeye lanet okurken Dante'i öpmeye başladı. Kafasının karışıklığını Dante söylemese bile gözlerinde görebiliyordu ve çok geçmeden dudaklarından da dökülmüştü. Tüm bu karışıklığa son vermek ve en çokta onu istediği için baştan çıkarıcı hareketlerine yeniden başladı. Daha fazla çıplak tene olan açlığı yüzünden erkeği pantolonundan kurtarmıştı. Bununla birlikte onun öpücüğe karşılık vermesi ile bacaklarını Dante'nin beline doladı. Onu kendine bastırırken en özel yerine değen sertlik inlemeye başlamasına neden oldu. Tam teslimiyetle bedenini ona sunarken tenine değen dudaklarla son derece baştan çıkmış bir şekilde çığlık atmaya başladı. Dante, sanki bunun uzamasını ister gibi davranıyordu. Neyse ki sonunda elbise üzerinden çıktığında seksi iç çamaşırı ile kalakalmıştı. Siyah iç çamaşırı bedenini oldukça seksi gösterirken erkeği davet ediyordu. Dante'nin son sözleri ile gülümsedi. Onu öperek altına aldı, biraz rollerin değişmesi iyi olacaktı. Altında yeterince baştan çıkmıştı. Şimdi ise oynamaya sırası kendindeydi.

"Hediyeni beğeniyor olmana ne kadar sevindim, bilemezsin..."

Dudaklarını es geçip Dante'nin boynunu öpüp ısırmaya başladı. Sonrasında ise kulak memesini yavaşça emerken Dante'nin üzerindeki tüm fazlalıklardan kurtuldu. Eline aldığı sertlikle oynamaya başladığında dudaklarına kapanıp öpmeye başladı.

Sihirbaz Mesaj Sayısı : 227 Kayıt tarihi : 01/11/12 Yaş : 36

Dante Drake’in hayatında hiç şüphesiz bir çok kız olmuştu ancak sadece iki kez aşık olmuştu. Kaderin cilvesimi yoksa onun zaafı mıdır bilinmez önce scarlett adındaki o güzel ama tehlikeli kıza sonra ise onun tam tersi olan kardeşine aşık olmuştu. Sonuç… İkisinde de aynıydı. Mutsuz son dedikleri şey gerçekleşmiş aşkı tamamıyla bitmiş ve her ikisiyle de ayrılmıştı. Stacy’i diğerinden ayıran tek etken ise ona karşı duyduğu suçluluktu. Şuan o hissettiği suçluluktan daha baskın bir şey vardı . Ona ve kadınsı haline karşı duyduğu arzu. Bu çocuksu güzelliğe aşıkken de onu bu kadar arzulamış mıydı bilemiyordu. Yaptığı her hareket, bedenindeki her öpücük onu biraz daha baştan çıkarıyordu. Kızın iç çamaşırlı haline çapkınca gülümsedi. Gördüğü şeyi kesinlikle beğenmişti. Dudakları onun dudaklarıyla buluştuğunda kızın üste çıkmasına izin verdi. Yapabileceklerini merak etmişti. Onunla sevgili oldukları süre boyunca kontrolün hep onda olduğu ve tüm işi kendisinin üstlendiği düşünülürse bu büyük bir değişiklikti ve emindi ki oldukça farklı bir deneyim olacaktı.

Onu dinledikten sonra gülümseyerek ''İç çamaşırlarını sevdim. Bunlar o çocuksu şeylerden daha güzel duruyor üstünde'' dedi. Sonrasında susup anın tadını çıkarmaya karar vermişti.

Kızın öpücük ve ısırıkları inlemelerini arttırırken kendisini soymasında yardımcı oldu. Dudakları yeniden onun dudaklarına kapandığında erkekliğinde hissettiği elle inlemeleri hırıltılara dönüşürken onu altına aldı. Bu kadar oyun yeterliydi. Onun daha fazla tadına bakmak istiyordu. Dudakları dudaklarından boynuna oradan göğüslerine yavaşça kaydı. İç çamaşırının izin verdiği kısımları öperken kızın üstünden kurtulması çok sürmemişti. Dudakları sonunda o dolgun ve tatlı göğüslerle buluştuğunda onları tatlı ve sert bir şekilde emmeye başladı. Elleri bedeninde hafifçe gezinirken bir süre sonra aşağılara kayarak kadınlığını örten bez parçasından kurtuldu. Vücuduna öpücükler kondurarak daha aşağılara inip sonunda onun en mahrem yerini öpmeye başladığında algıladığı tadı sevmişti. Onu yavaşça öpüp emerken kızın çığlıklarını dinledi. Tatmin olmanın kıyısına geldiğini hissettiğinde durup üzerine çıktı fakat içine girmemişti. Kıza işkence ettiğinin farkındaydı ama bundan fazlasıyla zevk alıyordu. Erkekliği onun kadınlığına değerken kızın gözlerinin içine baktı. Gördüğü arzu ile gülümseyerek dudaklarına kapandığında daha fazla dayanamayarak hızlı bir hamleyle içine girdi. Hareketleri artık dayanamıyor olmasına rağmen başta işkence edercesine yavaştı. O hızlanmaya başlamadan stacy tatmin olmuştu fakat o hareketlerini kesmeyerek ve hızlanarak işine devam etti.

Bir süre sonra o mükemmel ana ulaştığında kızla birlikte rahatlayıp kendisini yana attı. Kızı kolları arasına çekip nefesini düzeltmeye çalışırken saçlarına masum bir öpücük kondurup ''Çok tatlısın'' dedi.

Sihirbaz Mesaj Sayısı : 158 Kayıt tarihi : 05/06/13 Yaş : 32

Erkeğin altında iç çamaşırları ile kalırken onun gözlerinin içine baktı. Gördüğü manzaradan memnun olmasını istiyordu. Yerlerini değiştirdiğinde dudaklarından dökülen kelimeler memnun olduğunu gösteriyordu. Onu daha fazla memnun etmek adına dudaklarını teninde gezdirmeye başladı. Dante'nin mükemmel tadı onu sarhoş ediyordu. İçinde hiç utanma yoktu. Ahlaksız olan yanı ortaya çıkmışken erkekliğine korkusuzca dokundu. Onu istiyordu, bundan emindi ve onu seviyordu. Onu içinde hissetmek istediği şeye bir adım daha yaklaşmasını sağlayan şey olacaktı. Onu deli edip baştan çıkarmaya devam ederken Dante'nin hırıltıları kulaklarını doldururken gülümsedi ve hafifçe doğrulup gözlerinin içine baktı.

"Çok tatlısın, Dante... Çocuk benliğimin bayıldığı şekerlerden bile daha fazla... Ayrıca bundan sonra o çocuksu kıyafetleri giymek yok. "

Yerleri değiştiğinde bedenini erkeğe sondu. Göğüslerine kondurulan öpücükler onu deli ediyordu. İniltileri daha fazla artarken Dante'nin hediyesinin keyfini çıkarmasına izin verdi. Sonuçta onun hediyesi bedeniydi ve doğum günü çocuğunun bu hediyenin tadını çıkarmasına izin vermesi gerekiyordu. Ama hareketleri onu fazlasıyla tahrik ederken bu öpücüklere ve dokunuşlara ne kadar dayanabilirdi bilmiyordu. Özellikle bacaklarının arasındaki dudak onu mahvediyordu. Çığlık çığlığa inlerken tatmin olmanın eşiğine gelmişti. Yine de tatmin olmak istemiyordu onu içinde hissetmek istiyordu. Dante'nin üzerine gelmesi ile gözlerini ona dikti. Bakışlarında sadece saf arzu varken onun hala işkence eder gibi sürtünmesi nefesini kesmişti.

"Dante, lütfen... Bana sahip ol... Dayanamıyorum"

Bir kaç saniye sonra onu içinde hissettiğinde memnun bir şekilde inledi. Tatmin olması ise kısa sürmüştü. Ama erkeğinin acımasız ritmi onu bir sonraki zevk noktasına taşırken kolları ile onu sarıp dudaklarına yapıştı. O mükemmel an geldiğinde Dante'nin adını haykırdı. Memnun bir şekilde onun kollarındaki yerini aldığında sözleri gülümsemesi sağladı. Nefesi bir süre sonra düzeldiğinde Dante'nin üzerine çıktı.

"Burada olduğun ve hediyeni kabul ettiğin için çok mutluyum, Dante... Seni seviyorum ve... ve az önceki olayı yeniden yaşamak istiyorum..."

Onun dudaklarına kapandığında bedenine dokunan ellerle yeniden alev aldı. Bu kez sevişmeleri oldukça ateşli ve sert geçmişti. Çığlıklar içinde tatmin olduğunda sevdiği erkeğin kollarında uykuya daldı.

Sihirbaz Mesaj Sayısı : 227 Kayıt tarihi : 01/11/12 Yaş : 36

Dante drake her erkeğin yapacağı şeyi yapıp pes ederek kızla birlikte olurken geçmiş anıları düşünmemeye çalıştı. Daha önce ne olmuş olursa olsun şuan bunları hatırlamak istemiyordu. İstediği tek şey tadını çıkarmaktı. Kızın ve yaşadıkları her saniyenin… Stacy’nin hareketleri son derece zevk verirken onunla uzun soluklu bir birliktelikten sonra doyuma ulaşmış bir şekilde yanında yatarken yarınla ya da gelecekle ilgili hiçbir şey düşünmüyordu. Tek düşündüğü aldığı hazdı. Bu kızın bu kadar ateşli olabileceği kırk yıl düşünse aklına gelmezdi ama olmuştu. Gerçi bundan pek şikayetçi olduğu söylenemezdi. Planları dışında olsa da harika bir doğum günü geçirmişti. Kızı ateşli dakikalardan sonra kolları arasına almasının alışkanlıktan kaynaklı olduğunu bilerek gözlerini kapadı. Nefesini düzenlemeyi başardığında üstünde hissettiği ağırlık ile gözlerini açmıştı.

Duyduklarından sonra gülümseyerek ''Zevkli dakikalardı. Bir yenisine hayır demem '' diyerek göz kırptı.

Dudaklarına kapanan dudaklara tutkuyla karşılık verdi. İçindeki yeni dinmiş ateş kısa sürede yeniden harlandığında onunla yeniden bu sefer daha vahşice birlikte olmuşlardı. İkinci birlikteliklerinde tüm yönetimi ona vermiş ve bundan son derece keyif almış olmanın etkisiyle gülümsedi. Kolları arasındaki kızı biraz daha çekip gözlerini kapattı. Aralarındaki ilişkinin nereye gittiği ya da ilerde nasıl olacağını o an için düşünmeyerek huzurlu bir uykuya daldı.

Sihirbaz Mesaj Sayısı : 158 Kayıt tarihi : 05/06/13 Yaş : 32

Doyuma ulaştığı andan kısa süre sonra aşık olduğu adamın kollarındaydı. Nefesini zar zor normale döndürmüş olsa da aklı yeniden yaramazlığa çalışmaya başlamıştı. Bir kaç gün önce onun yaramazlık anlayışı evi dağıtmak ya da bir yerleri batırmaktı. Şimdi ise kadınsı yanı ile yeniden ateşli dakikalar yaşamak istiyordu. Dante'nin karşı çıkmaması üzerine onu tutkuyla öperken bedeni çok çabuk alev aldı. Erkeği bu kez kendini ona bırakmıştı. O da bir şeyleri ilk kez keşfeden biri gibi tüm bedenini dudakları ile keşfederek onu baştan çıkarmıştı. Sonuç ise mükemmeldi. Sert geçen sevişmenin sonunda çığlık atarak doyuma ulaşmıştı. Şu an ise bedeni gerçekten bitkin haldeydi. Öyle ki Dante'e sıkı sıkı sarıldığı ilk anda uykuya dalmıştı. Rüyalarını bile yanında yatan erkeği süslerken en güzel rüyaların içinde kayboldu. Sabah gün ışığı odalarına vururken gözlerini açmıştı. Dante'nin hala yanında uyuyor olması onu mutlu ederken çıplak bedenine bakarken dudaklarını dişledi. Onu yeniden istiyordu. Bu nasıl bir şeydi? Anlamıyordu. Evet büyümüş olduğunu, onu elde etmek istediğini biliyordu. Ama bunun yanında doyumsuz yanını yeni keşfetmişti ve anlamıyordu. Doyumsuz yanı sürekli olarak Dante'i arzuluyordu. Onu biraz daha izlerse uykusunu böleceğini bildiği için kendini banyoya attı. Üzerine beyaz mini bir elbise giyip mutfağa indi. Erkeğine kahvaltı hazırlarken midesinin gurultusuna engel olamayarak bir kaç parçayı ağzına tıkıp çiğnerken işini bitirdi. Yukarıya çıkıp tepsiyi kenara koyduğunda Dante'nin yanına uzandı. Dudaklarına tutkulu bir öpücük kondururken eli teninde geziniyordu. Uyandığını hissettiğinde geri çekildi.

"Günaydın, Dante... Sana kahvaltı hazırladım ama istersen... Kahvaltıya tatlıdan da başlayabilirsin..."

Konuşması bittiğinde ona yeniden tutkulu bir öpücük verdi.

Sihirbaz Mesaj Sayısı : 227 Kayıt tarihi : 01/11/12 Yaş : 36

Yorucu geçen gecenin ardından derin, huzurlu bir uykuya dalmıştı. Yaşadıkları daha önce hayal edemeyeceği türden bir şeydi. Hayır sorun onun düşünme yetisinde değildi. Sorun başlı başına stacy ve onun çocuksu halleriydi. Nasıl ya da ne ara olmuştu bilmiyordu ama scarlett’ı tam anlamıyla tanıyıp gözlerinin önünde yaptığı katliamı gördükten sonra stacy masumluğuyla oldukça ilgisini çekip dante’yi kendine aşık etmeyi başarmıştı. Sonu ilkinin aynısı olsa bile. Şuan kollarının arasında uyuduğunu bildiği ve kokusunu hissettiği kız hakkında ilerde ne olurdu bilmiyor ve merakta etmiyordu. Geleceği düşünme işini çok önceden bırakıp anı yaşamaya odaklı biri haline gelmişti uzun bir süredir ve bu halinden de memnun bir şekilde uykusuna devam ediyordu. Saatler sonra dudaklarında hissettiği dudaklarla uykusu hafiflemiş bir süre sonra ise gözlerini aralayıp öpücüğe karşılık vermeye fırsat bulamadan kız geri çekilmişti. Duyduklarından sonra iç çekerek '' Günaydın…'' dedi. Böyle bir şeyi beklemediği açıktı.

Doğrusunu söylemek gerekirse o kız uyandığında yanında olacağından bile şüpheliydi. Dudaklarında yeniden hissettiği dudaklarla kızı saniyeler içinde altına alıp bedeninin tadını çıkarmaya başladığında '' kahvaltıyı boşver tatlı kısmına geçelim'' diyerek onun tadını çıkardı. Uzun bir süre onunla ilgilendikten sonra duşa girdi. Çıktığında giyinip kızla kahvaltıya oturmuştu ki çalan telefonda kısa bir görüşme yaptıktan sonra kıza '' Benim çıkmam gerek sana afiet olsun'' diyerek hızla evden ayrıldı.

» Aşkı Kalbinde Saklı