Eğitim ve Sadistçe Zevkler

Hava Perisi Mesaj Sayısı : 119 Kayıt tarihi : 09/11/13

Phoebe ile peri sihirbaz ilişkilerinin nasıl olduğunu tarif etmek zor olsa da yatak arkadaşlığı kısmında iyi oldukları kesindi. Kızla eğitiminin ardından birlikte olduklarından bu yana hiç bir dişiye elini sürmemişti. Elbette işkence etmek dışında... Sihirbaz sahip olduğu tek kadındı, elbette kızda ona sadık kalıyordu. Onu bencilce isteyen yanına engel olamamıştı. Aslında bu durum ona saçma geliyordu. Tamam genel olarak bencil olduğu bir gerçekti, sonuçta o böyle yetiştirilmişti. Bencil, kötü paylaşmayı bilmeyen... Yine de kızı böylesine istemesi ona tuhaf geliyordu. Yani sonuçta Phoebe asıl istediği şeyleri ona veremeyecek kadar kırılgandı. İşin aslı son günlerde yatakta geçirdikleri anlar onu sıkmıyor değildi. Kızın tadını beğenmiyor değildi, kızın tadı içine girdiğinde verdiği his harikaydı. Hatta benzersiz... Ama bu tek başına yine de yeterli değildi. Karanlık yanını besleyemiyordu. Buna ihtiyacı olduğundan önünde sadece iki seçenek vardı. Ya bu karanlık yanını besleyecek bir partner bulmak ya da kızı istediğini gerçekleştirmesi için eğitmek... Kıza verdiği söz yeni partner işini engellediğinden Phoebe'i eğitmeye karar verdi. Hem gücünü geliştirmek hem de onu karanlık tarafı ile tanıştırmak. İşin aslı onunda karanlığa alışmasını istiyordu. Bunu da mahzende sağlayabileceğini düşünüyordu.

Bir gece önce yaptığı bu planlanın ardından Phoebe ile her zamanki şekilde birlikte olduktan sonra onu kollarına çekip uyudu. Uyandıklarında sihirbazı her zamanki gibi onun pek anlayamadığı şekilde kendisi ile ilgilenmişti. Yüzünde gülümseme ile ona kahvaltı hazırlamıştı. Çocukluğun da bile birinin ona bu şekilde yemek verdiğini hatırlamıyordu. Kahvaltı bittiğinde ise kızı öperek evden ayrıldı. Halletmesi gereken bir kaç şey onu beklerken işlerini bir an önce bitirmek istedi. Çünkü kızla ilgilenmek istiyordu. İşin aslı onun dişlerini sertçe teninde hissetmek ya da tırnaklarını derisine batırdığı hayal etmek hoşuna gitmişti. Gerçeği daha fazla ertelememek adına her zamanki işkencesini kısa kesip eve gitti. Oturma odasında yakaladığı kıza bir süre baktı. Onunla göz göze geldiklerinde yüzünde engelleyemediği şeytani bir gülümseme vardı.

"Phoebe, bebeğim... Bugün her zamankinden daha fazla vakit geçireceğiz... Seni tekrar eğiteceğim ama bu kez korktuğun mahzende olacağız. İtiraz istemiyorum..."

Sihirbaz Mesaj Sayısı : 58 Kayıt tarihi : 26/06/14

Masasındaki dosyalara göz atmaktan sıkılıp sandalyesinde geriye yaslandı. Dün gecenin yorgunluğunu hala üzerinde taşıyordu. Bir aydır yabancı olduğu bir konuda bekaretini verdiği yatak arkadaşı ile çok fazla vakit geçiriyordu. Phoebe perisine elinden geldiğince sıcak davransa da her seferinde sanki bir duvarla bir şeyler paylaşmaya çalışıyormuş hissine kapılıyordu. Reyes neden bu kadar zor biriydi? Merak ettiği bir sürü soru vardı. Hayatından asla çıkaramayacağı kişiyi tanımak istiyordu bu nedenle her sabah ona hazırladığı kahvaltıda onunla sohbet etmeye çalışıyordu ancak perisi her konuyu itina ile kapatıp sinir bozmak dışında pekte konuşken değildi. İç çekti. En azından sadık ve sözünde duruyor diye düşünerek ayaklandı. Ofiste daha fazla verimli olmayacağını düşünüp eve erken dönmeye karar vermişti. Malikaneden içeri adım attığında onu derin bir sessizliğin karşılaması canını sıktı. Bu reyes’in hala dönmediğini gösteriyordu. Somurtmaktan kendisini alamayarak kendini koltuğa bıraktı.

Belki de biraz uyumak iyi gelir diye düşündüğü esnada karşısında perisini görmek şaşkınlık yaratırken saate baktı. Yanlış görmüyordu değil mi? Saat henüz erkendi ve reyes eve gelmişti. Ağzını kapamayı başarıp merakla ona baktı. Yüzündeki gülümseme gergin hissetmesini sağlarken duydukları kanını dondurdu. Telaşla '' Ama mahzende odaklanamam ki. Orası beni fazlasıyla ürkütüyor reyes.'' diye açıkladı.

Hava Perisi Mesaj Sayısı : 119 Kayıt tarihi : 09/11/13

Dün gece yaptığı planlar bugünkü işlerini gölgelemiş, işkence saatlerinin bile büyük ölçüde azalıp dakikalara dönüşmesine neden olmuştu. Bunun ise tek nedeni aç olan karanlık yanının sabırsız olmasından kaynaklanıyordu. Phoebe'e söz verdiği gibi başka bir partner arayışına girmediği için güzel sihirbaz bu işi becermek zorundaydı. Elbette ona öğretecekti. Aslında öğretmeninde bir an için eğlenceli olacağını düşünmüştü. Çünkü yatak arkadaşlıklarının en başında kıza öğrettiği farklı pozisyonlarda bile eğlenmişti. Şimdi ise öğreneceği tek şey pozisyonlar olmayacaktı. Aletler, ipler, yeni pozisyonlar... En karanlık arzularının açlığı olan şeyler... Ama öncesinde kızın yeteneği ile ilgili ufak bir yardım da bulunmaya karar verdi. Sihirbazı söz konusu kendi olduğunda kesinlikle bir melekten farksızdı. Eve gelip de ona istediklerini söylediğinde onun tepkisi ile gözlerindeki şeytani parıltı daha da artarak kızın bileğini kavrayıp kendine çekti. Bedenini bedenine yaslayıp dudaklarına kapandı. Ateşli öpücüğünü derinleşip kızın bedenini bir süre okşadıktan sonra öpücüğü sonlandırıp kızı kucağına alarak mahzene doğru ilerledi.

"Ben yanındayken korkman gereken kişi benim bebeğim... Ayrıca mahzen ile ilgili farklı planlarım var ve bu iş sadece gücünü kapsamıyor..."

Kızı mahzene indirip tezgaha oturttuğunda gözünün önüne düşen saçlarını kulağının arkasına sıkıştırıp gözlerinin içine baktı. Arkasından da kıyafetine yeteneği ile ilgili eğitimi için şimdilik kıyafeti kalabilirdi. Ama iş fanteziye geçtiğinde onu deri kıyafetler ile görmek istiyordu. Mahzenin köşesine kızın gücünü kullanarak yakıp yıkabileceği malzemeleri getirip kenara çekildi.

"Şimdi bebeğim oturduğun yerden gördüğün her şeyi parçalara ayırmanı istiyorum... İleri de yeteneğini nefes alanlar üzerinde de deneyeceğiz..."

Sihirbaz Mesaj Sayısı : 58 Kayıt tarihi : 26/06/14

Uzun süredir aynı evde kalıyor olmalarına rağmen hakkında hala pek bir şey bilmediği bir buz kadar soğuk perisi ile akşamın erken saatinde karşı karşıya gelmek şüphesiz şaşırtıcıydı fakat onun hareket etme kabiliyetini yok eden şey bu değil mahzenle ilgili duyduklarıydı. Phoebe kendini toparlayabildiğinde oraya gitmemek adına yaptığı açıklamanın ardından gözlerini perinin gözlerine dikti. Kalbi korkudan yerinden çıkacakmış gibi atarken gördüğü parıltı tüylerini ürpertti. Bileğinden çekildiğinde dengesini sağlayamadığından perisinin göğsüne tosladı. Onu sarmalayan kollar güvende hissettirirken yüzündeki ifade endişelendiriyordu. Bunun nasıl olduğu ile ilgili hiçbir fikri yoktu. Nitekim dudaklarına kapanan dudaklarla da bunu çok fazla düşünemedi. Öpücüğüne tutkuyla karşılık verirken zaman ve mekan kavramını kaybetmişti. Bedenindeki dokunuşlar aklını başından aldı. Reyes kendisini geri çektiğinde nefes nefeseydi. Kendini onun kucağında bulduğunda nereye gittiklerini bile sorgulayamayacak bir şekilde kendine gelmeye çalışmakla meşguldü. Duyduklarına itiraz etme vakti bile olmadan mahzene geldiklerinde gergin bir şekilde ''Korkmadığımı söylemedim…'' diye mırıldandı.

Etrafa bakarken kendi sesi olduğundan şüphe ettiği bir sesle''Lütfen eğitim kısa sürsün'' diye ricada bulundu. Tezgaha oturtulduğunda onun kollarındayken az olan güvende olduğu hissi de yok olup gitmişti. Saçlarındaki ufak dokunuşla iç çekip perisine baktı. Duydukları ile kekeleyerek''Ne nefes alanlarla mı? Be ben birilerine za zarar veremem'' dedi.

Hava Perisi Mesaj Sayısı : 119 Kayıt tarihi : 09/11/13

Kızın yine mahzenden korktuğunu dile getirmesi onu şaşırtmamıştı. Ama bu kez iyi adamı oynamaya niyeti yoktu. Phoebe yatağına aldığı, bağlı olduğu periyi en karanlık yanı ile tanıyacaktı. Elbette ona işkenceler etmeyecekti ama karanlık fantezilerini meleği üzerinde denemek için büyük bir arzu duyuyordu. Onu öpücüklerinin arasında mahzene getirirken tezgaha oturttu. İlk isteği basitti. Sadece cansız bir kaç nesneyi yeteneği ile yok edecekti. Gerçi ileride bunu nefes alan canlılara da yapmasını istiyordu. Bu yüzden istediğinin yanında bunu da bir dipnot olarak söyledi. Kızın kekeleyerek söylediği kelimeleri durduğunda gücünü kullanmayacağını anladı. Bu durumda belki de gücünden önce karanlıkla kızı tanıştırması gerekiyordu. Kıza yaklaşıp onu masa ile bedeni arasına sıkıştırdığında gözlerinin içine baktı.

"Beni dinle bebeğim... Ne kadar iyi ve kırılgan olduğunu görebiliyorum. Ama anlaman gereken ve unuttuğun bir gerçek var ki, sen sıradan bir insan değilsin... Yeteneğin sayesinde insanlardan farklısın ve iyi ile kötünün yer aldığı savaşta sen karanlık taraf için çalışan bir periye aitsin... Savaşta yaşamak istiyorsan güçlenmek zorundasın... Diğer yandan yeteneğini şimdilik önemsemiyorum sana başka şekil bir karanlığı göstereceğim..."

Kızı tezgahta geriye doğru yatırıp ellerini ve ayaklarını zincirlerle bağladı. Üzerindeki kıyafeti siyah oldukça seksi deri bir kıyafetle değiştirip seksi bedenini süzdü. Ağız sulandıran kıvrımları onu etkiliyordu. Ama onunla sevişmek değil, karanlık yanını beslemek istiyordu. Oyuncaklarından keskin bir tanesini eline alıp soğuk metali kızın göğsüne yakın yerlerdeki çıplak teninde gezdirdi. Kontrolü sayesinde bedenine her hangi bir zarar vermiyordu. Sadece bedenine yaydığı ürpertinin titreşimleri ile garip bir zevk alıyordu.

"Phoebe... Sıradan sevişmelerimiz beni tatmin etmiyor, artık... Sert şeyler istiyorum. Bu yüzden sana sadık kaldığım için benim isteklerimi yerine getirecek olan tek kişi sensin..."

Sihirbaz Mesaj Sayısı : 58 Kayıt tarihi : 26/06/14

Kendisinden korktuğunu itiraf ettiği perisinin emrivakisi ile mahzende endişe ile etrafa bakarken duydukları kafasına kurşun sıkılmış hissi yaşattı. Gözleri şaşkınlıkla büyürken sözleri algılamakta zorlandı. Nefes alanların üzerinde gücünü denemenin düşüncesi bile berbattı. Reyes gerçekten nasıl biriydi bilmiyordu. Hakkındaki tek yorumu sözünü tutan tehlikeli biri olduğuydu. Bu eve geldiğinden beri gece odasına ulaşan çığlıkları da hesaba katarsak iyi biri olduğunu sanmıyordu. Phoebe ise onun tam tersiydi. Birine kendi elleriyle zarar vermek onu yıkardı. Bunu göremiyor muydu? Soru dolu bir ifadeyle perisine bakarken masa ile onun arasına sıkıştırıldığında tereddütle ona bir anda soğuk gelen havayı ciğerlerine doldurdu. Duydukları gözlerinin dolmasını sağladı. Onun söyledikleri doğruları içeriyor olabilirdi fakat oldukça can acıtıcıydı. Gözlerini kapayıp derin bir nefes alırken son dediklerine odaklanarak ''Karanlığın çeşitleri mi?
''diye sordu. Aklını dağıtmalıydı yoksa ağlayacaktı.

Onun tarafından tezgaha yatırıldığında kendisini bir parça kontrol altına almayı başardığı esnada ellerindeki ve ayaklarındaki zincirleri hissetti. Şok olmuş bir şekilde bedeni titrerken korku ile kalbi inflak edecekmiş gibi hızla çarpıyordu. Cılız bir sesle ''Reyes ne ya yapıyorsun '' diye sordu. Klasik iş kıyafetlerinin rahatlığı dar bir elbise olduğunu düşündüğü kıyafetlerin rahatsızlığı ile yer değiştirdiğinde kıpırdamayı denemesi sadece bileklerinde acıya sebep oldu. Narin bedeni anında buna acı dolu bir inlemeyle karşılık verirken kaşlarını çatıp perisine baktı. Reyes’in elinde gördüğü neştere benzeyen aleti gördüğünde titredi. Tenine değen soğuk metal nefesini keserken tüyleri ürperdi. Aklına buraya ilk geldiği anın görüntüleri geldiğinde içini daha büyük bir korku sardı. Boğazının kuruduğunu hissetti.

Karmakarışık hislerle duyduklarından sonra hareket etmeye çalışma gafletinde bulunduğunda alet teninde ufak bir kesit oluşturmuştu. Yeni bir acı dolu inilti daha döküldü dudaklarından endişe ve kafa karışıklığının getirdiği merakla ''Sert şeyler derken? Ne istiyorsun?
'' Diye sordu.

Hava Perisi Mesaj Sayısı : 119 Kayıt tarihi : 09/11/13

Phoebe'i anlamıyordu. Aslında anlıyor da olabilirdi. Anlamadığı şey onun gibi birine neden böylesine kırılgan bir sihirbaz verildiğiydi... Bir çok sihirbaz sırf güçleri olduğu için perilerini bulmasa, cadılardan haberi dahi olmasa bu güçlerini kullanarak insanlar arasında önemli bir yer edinme peşine düşmüşlerdi. Üstelik çoğunda başka insanları da düşünmeden hareket ederlerdi. Kız ise kesinlikle böyle bir değildi, bir melek... İyi tarafta yer alacak ve gerçekten oraya layık nadir kişilerden biriydi. Yinede gerçek onun hayatının karanlık olmasıydı. Böylesine narin bir kız istemiyordu. Önlerindeki savaşta sadece periler ve cadılar değil, sihirbazlar da olacaktı. Kız ise böyle devam ederse onu ne şekil altında koruyacak olursa olsun bir avdan fazlası olmayacaktı. Şimdi ise konu gücü bile değildi. Kız kendini bencillik yaparak sadece kendisi için istemişti. Bunun sonucu olarak da karanlık yanını beslemek zorundaydı. Kızın kısa sorularını görmezden gelerek onu kendi için hazırladığında gözlerinde gördüğü korku öfkelenmesini sağlamıştı. Lanet olsun uyum sağlamayacaktı ve Reyes kesinlikle onu yavaştan hazır hale getirecek sabra sahip değildi. Bunu eline aldığı neşterle gösterirken kızın ani hareketi teninde bir yaraya neden oldu. Acısını hissetse de umursamadı. Onu kanatmak gibi bir düşüncesi yoktu ama kızılın cazibesi onu çok çabuk esir aldı. Yarasına yaklaşıp kızın kanla karışan kokusunu önce derin bir nefesle içine çekti, ardından dilini kanının üzerinde gezdirip tadını algıladı. Kısa sürede emmeye başladı. Tadı onu azdırıyordu. Eli kızın bacak arasına kayarken kendini tutamayarak kadınlığını biraz okşadı. İniltisi kulaklarını doldurduğu anda kendini ondan uzaklaştırdı. Kızın başına yaklaşarak ellerini boğazına koyup sıktı. Tam olarak nefesini kesmiyordu ama belirli aralıklarda sıkılan elleri yüzünden kız nefes alamıyordu. Nefes almasını kız yerine kendisi kontrol ediyordu. Kendi nefesini onun yüzüne hissettirecek kadar yaklaşıp gözlerinin içine baktı.

"Sertlik, Phoebe... Canımı yakmanı ve bunu seninle sevişirken yapmanı istiyorum... İlk canını yaktığın nefes alan kişi ben olacağım. Tabi tamamen zevkli bir amaç üzerine... Çünkü istediğim bu, tatmin etmen gereken karanlık yanım."

Sihirbaz Mesaj Sayısı : 58 Kayıt tarihi : 26/06/14

Beyninde saide’ye işkence ettiği anın görüntüleri ile masaya rahatsız edici kıyafetlerle bağlanmışken korkusu hat safhadaydı. Mantıklı düşünüp sakin kalmayı denemişti ancak başaramıyordu. Burası ile ilgili iyi anıları yoktu. Ailesi gibi gördüğü kızın çığlıkları yeniden kulaklarında duymaya başlaması da bunu kolaylaştırmamıştı. Telaşla hareket etmeye çalıştığı esnada tenine açılan yaranın acısıyla yüzünü buruşturup hareketsizce durdu. Canı acıyordu. Üstelik burası onu iliklerine kadar titretiyordu ve hala anlayamadığı bir şey vardı. Kalbi korkudan hiç olmadığı kadar hızlı bir şekilde atarken derinlerde bir güven duygusu vardı. Hızlı nefes alış verişlerini düzenlemeye uğraşırken kendisinden ne istediğini merak etti. Bunu sözcüklere döktüğünde pür dikkat perisine baktı. Onun yarasına yaklaşması ile nefes almayı bile bırakıp ne yapmaya çalıştığını düşünürken tenine değen dil kaskatı kesilmesini sağladı. Reyes ne yaptığının farkında mıydı? Ka-kanını yalamıştı. Bu-bu da neyin nesiydi? Kanın emilmeye başlanması tuhaf hissettirirken kadınlığındaki okşamalar baştan çıkarmıştı. Kendini kaybedip inlemeye başladığında reyes’in gerçi çekilmesi ile kendine gelere duruma şaşırdı. Az önceki durumdan zevk aldığına inanamıyordu. Perisinin konuşmaya başlaması ile kendine geldi. Duyduklarını sindirmeye çalışırken onun kendisinden istediği şeyin imkansızlığını düşündü. Ardından aklına onun farklı kadınlarla istediklerini gerçekleştirebileceği geldi. Kıskançlık denen şey bedenini ele geçirip sinirini bozarken nefes almayı denedi ancak boğazındaki el buna izin vermedi.

Tereddüt dolu bir şekilde ''Ben… bunu ge- gerçekten istiyor musun? Bu-bunu yapabileceğimden emin değilim '' dedi. Cümlesinin sonuna doğru sesi kısılmıştı. Dudaklarını dişleyip iç çekti. Kendinde söyleme cesareti bulmuşken onun cevap vermesine fırsat kalmadan ''Ne yapmam gerektiğimi ve nasıl yapacağımı söylersen denerim ama uyarıyorum. Dozunu ayarlayamayabilirim '' dedi. Dudaklarını endişe ile kemirmeye başlamıştı ve nereye bakacağını şaşırmıştı.

Hava Perisi Mesaj Sayısı : 119 Kayıt tarihi : 09/11/13

Elindeki neşteri kızın tenine yakın mesafelerde gezdirirken tek düşüncesi onun dikkatini çekmekti. Kızın hareketi ile kanayan teni ile ani bir şekilde ilgisini çekmişti. Kan çıkarmak genel anlamda sevdiği bir diğer sert seks ögesi olduğundan onun kanını emmek oldukça doğal gelmişti. Diğer yandan ten tadı, kanı ile ağzının içinde adeta bir şölene dönüşmüştü. Elleri de olaya katıldığında ise planından saptığını fark ederek doğruldu. Şimdilik canı yanacak olan kişi kendi olacaktı, Phoebe değil... Yinede sözlerini dile getirirken nefesi ile oynamadan duramamıştı. Bu da güzeldi. Belki bir gün boynuna bip geçirerek sevişirken de nefesi ile oynayabilir ya da bunu sadece hava elementi ile yapardı. Kızın titrek sesi ile konuşmasını duyduğunda ellerini boynundan çekti. Sorusu yüzünde soğukça bir gülümsemeye neden oldu. Sorusu gerçekten şaka gibiydi. Ama ardından onun cevabını duymak isterik bir kahkaha atmasına neden oldu.

"Az önce kanını emdim, tatlı şey... Üstelik şu an genel olarak üzerinde birilerini doğradığım soğuk bir tezgahta duruyorsun. Sence gerçekten istiyor muyum? Bence bu soruyu sorman bile aptalca... "

Kızın çözülmesini sağladıktan sonra onu kolları arasına çekti. Dudaklarına ateşli bir öpücük kondurduktan sonra az önce sihirbazın uzandığı tezgaha uzandı. Ellerini ve ayaklarını kendi büyüsü ile bağladıktan sonra metal oyuncaklarını tezgahın yanına getirdi.

"Dozu ayarlayamasan da sorun değil... Ben kırılacak bir şey değilim. Yapman gerekenler şunlar... Kıyafetlerimi ister kes ister parçala... Çıplak kaldığımda beni öpücüklerin, yandaki metal aletler ve sert dokunuşların ile baştan çıkar ve arzudan kıvranmamı sağla... Eğer bunu başarırsan bana biraz daha fazla sahip olursun..."

Sihirbaz Mesaj Sayısı : 58 Kayıt tarihi : 26/06/14

Reyes’in söyledikleri normalde pekte yapabileceği şeyler değildi. Hayatı boyunca hiç kimseye zarar vermemek için özellikle dikkat eden biri olarak perisinin canını yakma düşüncesi bile içini sıkıyordu fakat onun bunu istediği konusundaki ciddiyeti buna gerçekten ihtiyacı olduğunu gösteriyordu. Derin bir nefes aldı. Perisinin kendisine olan sözünü tutması, sadık olması tarif edemeyeceği bir his verirken tereddütle yandaki aletlere baktı.

Kendisinden istediği şey oldukça zordu ama onu başka bir kadınla düşünmek bundan daha zordu. Kıskanıyordu bu elinde değildi. Bu yüzden kabul etmişti. Endişeden dudaklarını kemirirken kulaklarına ulaşan sözler tüylerini ürpertti. Kalbi göğüs kafesini parçalayacak gibi çarparken ellerindeki ipler kaybolmuştu. Saniyeler sonra kolları arasında olmanın verdiği güven duygusu iç çekti. Dudaklarına kapanan dudaklara karşılık verdikten sonra onun kendi yerini alması ile tereddütle erkekliğinin üzerine oturdu. Onun alt dudağını ağzına alıp bir süre emdikten sonra kan çıkartacak kadar sertçe ısırıp geri çekildi. Yanında bulunan aletlere göz gezdirip adını bildiği tek aleti, neşteri eline alıp onun bir yeri kesilecek endişesiyle başa çıkmaya çalışarak gömleği keserek çıkarttıktan sonra bedenine tatlı öpücükler ve sert ısırıklar bırakıp onu bir süre okşadı ve sonunda hiç istemeyerek de olsa kesici aletleri devreye soktu. Neşteri alıp onun bedenine elleri titreyerek zorlukla ufak bir kesik açtı. Yaradan kan akarken endişeyle ona baktı. Daha sonra yarasına ufak bir öpücük kondurdu. Dudaklarına bulaşan kanı önemsememe çalışarak ''Durmamı ister misin? '' diye sordu.

Hava Perisi Mesaj Sayısı : 119 Kayıt tarihi : 09/11/13

Tüm açıklama ve alışma süresi bittiğinde bedenini soğuk tezgaha yerleştirdi. Phoebe'nin bu işin altından nasıl kalkacağı şüpheliydi. İşin aslı çok fazla da beklenti içine girmemeye çalışıyordu. Çünkü Phoebe'nin masumluğu ondan istediği karanlık istediği gerçekleştirememesinin yegane sebebiydi. Yine de bu onu iş üstünde görmek istemesine engel olmuyordu. Dilini dudaklarının üzerinde gezdirdiğinde damağında hala sihirbazın kanı vardı. Bunu hissediyordu. Çok tatlıydı, beklediğinden daha fazla baştan çıkarıcı... Kız eğer bu işi yaparsa ona bağlanacağını biliyordu. Kalpsiz olabilirdi bu onu sevmesine engeldi belki ama ona bağlanabilirdi. Bağlılık onun için sadakatten daha değerliydi. Sadık birinin üzerinde sadece onun kokusunu taşırdın, bağlandığında ise her şeyini ruhunu da ortaya koyar ve ona göre hareket ederdin. Bu düşünce beyninde dönerken, kızın üzerine oturması ile sinsice gülümsedi.

"Gösteri başlasın, bebeğim..."

Yüzüne yaklaşan kızın yüzü ile dudaklarını hissetti. Yine onu öpeceğini düşünürken alt dudağına geçirilen dişlerle mest oldu. Bu güzel bir başlangıçtı. Dudağının neredeyse kanamak üzerine olduğunu acısından hissediyor ama acıyı özümsemek yerine zevki hissediyordu. Neşterle kıyafetleri kesilirken kızın yüzünü inceledi. Hala masumdu ama onun için bunu yapıyordu. Bir an için bunun nedenini sorgulasa da bedenine değen metalle hafif bir inilti dudaklarından döküldü. Yara küçüktü ama acı enfesti. Kızın dudakları işin içine girdiğinde her şey harika hissettirmişti. Bedenindeki ısırıklar tahrik olmasını sağlarken kızın sözlerine kulak verdi. Ardından soğukça konuşmaya başladı.

"Yapma bebeğim daha yeni başlıyoruz... Metalleri şimdilik boş verelim. Bedenimi kızartmanı istiyorum, kırbaçlarla... İstediğini seçebilirsin... Bu arada Phoebe iyi gidiyorsun, bunu sevdim."

Cümlesi biter bitmez metal bıçakların yerini farklı boyutlarda bir sürü kırbaç aldı.

Sihirbaz Mesaj Sayısı : 58 Kayıt tarihi : 26/06/14

Genelde birinin canını bilerek yakma düşüncesi ona kötü hissettirirdi. Hoş şuan da öyle hissettiriyordu ama bunun yanında aldığı zevk inanılmazdı. Reyes perisi olduğu üstelikte bunu kendisinden bizzat istediği için dudaklarından çok dişlerini kullanırken onun gözlerinde gördükleri, içinde hissettikleri doğru yolda olduğunu gösteriyordu. Phoebe’nin içindeyse hala engelleyemediği bir endişe vardı. İçinde seks barındırsa da şiddet şiddetti sonuçta… Derin bir nefes alıp bunları düşünmemeye çalışırken neşteri elinde düşürmeden tutmaya odaklandı. Titreyen ellerini kontrol altına aldığında onun bedeninde açtığı ufak yaraya ile kalbi tekledi. Kendisiyle büyük bir savaş verirken dudaklarını teninde gezdirip durması gerekip gerekmediğini sormuştu. Reyes’in soğuk sesi içini titretip, tüylerini diken diken ederken duydukları ile iç çekip '' Ah bunu birde bana sor…'' diye duyulması zor bir sesle mırıldandı. Kırbaçlara şöyle bir göz gezdirirken bu delilik diye düşündü. Derin bir nefes daha alıp ortalama bir boyu olan kırbacı eline alırken '' Pekala sen sevdiğini söylüyorsan öyle olsun. Devam edelim ancak uyarıyorum neşteri kontrol edebiliyordum. Bunda ne kadar hakimiyet kurabileceğimi ise birlikte görüceğiz'' Dedi.

Kırbacı çok sert olmaması için çabalayarak bir kez kullandığında perinin tenine değmesiyle çıkan sesle yüreği ağzına gelse de hemen ardından kızaran teninde dilini gezdirip tatlı bir öpücük kondurdu. Bir eli erkekliğinin üzerinde gezinirken kırbaç ve dudakları büyük bir uyum içinde çalışmaya başlamıştı. Önce vuruyor sonra öpüyor ya da diliyle o bölgeyi keşfediyordu. Ara ara ise sadece ısırıyor ve vücudunu okşuyordu.

Hava Perisi Mesaj Sayısı : 119 Kayıt tarihi : 09/11/13

Phoebe'nin her adımını izliyor, verdiği acının zevkini çıkarıyordu. Kız düşündüğünden bile iyi çıkmıştı, en azından ilk sefer için. Doğrusunu söylemek gerekirse bu işe başlamadan çok yüksek beklentileri olmamıştı. Sonuçta onun ne denli iyi bir kalbi olduğunu biliyordu. Diğer yandan kız kendisine gerçekten bağlı gibiydi. Öyle ki elinde tutmaya çalışıyordu. Birde ona hazırladığı kahvaltılar vardı. Sevgi dedikleri bu olabilir miydi? Buna cevap veremiyordu, çünkü sevgi ne demekti hiç bir fikri yoktu. Bedeni kızın hareketleri ile renklenip acı ile dolarken ondan farklı bir şey istedi. Kırbaçlar... Kızın sözlerini dinlerken yüzünde seksi gülümsemesi vardı. Bakışları ise arzu doluydu. Bu kırbaçların ardından onu serçe becerecek olmasının bir habercisiydi.

"Evet bebeğim seviyorum hadi başla..."

İlk kırbaç darbesinde hiç bir ses çıkarmamıştı. Teni renklenip ufak kan damlaları süzülürken bile ses çıkarmadı. İkincisinde ise hafifçe inledi. Acı iyiydi gerçekten harika, üçüncü de sesi daha da yükseldi. Onun bedenine seksi kalçalarına bakarken sertleştiğini hissetti. Dördüncü darbeden sonra kızın elindeki kırbacı büyü ile uzaklaştırıp ellerini çözdü. Ani bir hareketle ayağa kalkıp kıza arkadan sarılarak onu masa ile kendi arasına aldı.

"Phoebe harikasın şu an seni deli gibi becermek istiyorum..."

Kızın üzerindeki deri kıyafetleri çıkararak arkasından kendisi ona bastırdı. Elleri göğüslerini sertçe sıkarken omzuna dişlerini geçirdi. Bir eli hızlı hareketle aşağı indiğinde parmakları ile onun derinliklerinin tadını çıkardı. Hemen ıslanmıştı ve onun için hazırdı. Onun çıplak bedeninin üst kısmını masaya uzatıp arkadan içine sertçe girdi. Gelgitleri hızlanırken onun çıkardığı sesler mest ediciydi. Mükemmel onu hızla tatmin ettikten sonra kendisini serbest bıraktı. Bekleyecek bir durumda değildi. Nefesleri biraz olsun düzeldiğinde soğuk metalin üstüne uzandı yeniden ve kızı üzerine yatırdı. Ter kaplı bedenine değen metal acı verici bir soğukluğu bedenine verirken üzerindeki ateş parçası bedenine sıcaklık veriyordu. Bu tezatlık hoşuna giderken gülümsedi.

"İyi misin, bebeğim..."

Sihirbaz Mesaj Sayısı : 58 Kayıt tarihi : 26/06/14

Acıdan zevk almak mümkün müydü merak etmişti. Mantıken olmamalıydı. Daha önce hiç hırpalanmadıysa bile birkaç kez şirketinin girdiği ihalelerden çekilmesi için aldığı tehditler eyleme dökülüp bir kiralık katil tarafından uyarı amaçlı birkaç kez vurulduğu olmuştu ve kesinlikle eğlenceli değildi. Şimdi işin içinde öpücükler ile dokunuşlar olabilirdi ama tanrı aşkına onu kırbaçlıyordu üstelik o yerler kanıyordu. Bu oldukça acı veriyor olmalıydı. Elinden geldiği kadar öpücükleri ve dokunuşları ile aklını farklı yerlere vermeye çalışıyordu. Onun inlemesini duyduğunda derin bir nefes alıp doğru yolda olduğunu düşünerek odaklanıp devam etti. Kırbacın elinden bir anda uzaklaşması ile afallarken ne ara kalktığını çözemediği perisinin sarılması ile bedenini garip bir heyecan sarmıştı. Şaşkınlığını üzerinden atamadan tezgahla reyes arasında kalmıştı. Göğüsleri sertçe okşanırken canı biraz acısa da bedeni uyarılmaya başlamıştı. Omzuna geçirilen dişlerle acıyla inledi. İçinde bir anda onun parmaklarını hissetmesi ile bedeni ürperdi. Derinliklerinin okşanması çok çabuk baştan çıkmasını sağlarken inlemeye başladı.

Onu sertçe içinde hissettiğinde dudaklarında ufak bir çığlık firar etmişti. Kendini onun hareketleri ile kaybederken kısa sürede doyuma ulaşıp o mükemmel anın tadını çıkardı. Nefes nefese dinlenmeye çalışırken altında bulunan bedenin kokusuyla olanları düşünmeye başladı. Duyduğu soru ile yorgun bir sesle '' Evet. Peki sen iyi misin?'' diye sordu.

Hava Perisi Mesaj Sayısı : 119 Kayıt tarihi : 09/11/13

Kızla geçirdiği her andan oldukça memnundu. Onun içinde sert ve hızlı gelgitler yaparken bile bedeni acıyla kıvranıyordu. Phoebe'nin yaptıklarıyla morarıp,kanayan bedeninin acısı kızın sıcaklığının zevki ile kaynaşmıştı. Her şey bittiğinde üzerindeki küçük bedene baktı. Her şeyi ile küçüktü ve iyi... Ama yinede bugün karanlık yanına oldukça uyum sağlamıştı. Yine de her şey burada sona ermeyecekti. Kızın iyiyim demesi ile sinsice gülümsedi.

"İyi olman harika bebeğim... Çünkü daha yeni başladık..."

Kızın yorgun bedenini altına aldığında kendini geri çekerek onun harika vücudunu süzdü. Göğüslerinin etrafı sıkmaları yüzünden hafifçe kızarmış olsa da bedenine vermek istediği tek renk kızıl değildi. Mükemmel bedeninde ellerini hafifçe gezdirip onu yeniden baştan çıkarmaya başladığında eğilip göğüslerinden birini ağzına alıp uzun süre emdi. Sonra diğerini de aynı şekilde emerek onu çığlık attıracak dereceye getirdiğinde son seferde ağzında olan göğüs ucunun yakın bir bölgesindeki dolgun beyaz tene dişlerini sertçe geçirip emmeye başladı. Phoebe'nin çığlığı muazzamdı. Teninin mor renk alacağı ise kesin. Diğer göğüs çevresine de aynı sertliği uygularken bu kez parmakları derinliğini buldu. Kız sırılsıklamdı adeta içine girmesini istiyordu ama bunu ona vermeyecekti. Dümdüz göbeğine dudakları ile öpücükler bırakırken aynı şekilde orada bir iz bıraktı. Parmakları işlerini yaparken dişleri bacaklarına baldırlarına kollarına istediği her noktaya iz bırakmayı sürdürdü. Phoebe acı ve zevk yüzünden kendini kaybetmiş şekilde inlerken sevişmesi için adeta yalvaracak ana geldiğinde onu dizlerinin üzerinde bir pozisyona getirdiğinde arkadan içine girerek gelgitlerine başladı. Kız çok çabuk sınıra gelirken kendisi buna oldukça uzak bir bölgedeydi. Aldığı saf zevkin bitmesini istemezken sürekli farklı bir pozisyona Phoebe'nin derinliklerinin zevkine vardı. Sonunda kendini bıraktığında göğsü nefessizlikten acı vermeye başlamıştı. Ama o bundan bile ayrı bir zevk alırken kızı kucağında banyoya götürdü. Tüm sert anların ardından bebeğine isteğini yerine getirdiği için bir ödül maiyetinde yıkamaya başladı. Yumuşak tenini lifle ovalayıp banyolarını tamamladıklarında kızla birlikte yatağa gömüldü. İşin aslı hala devam edebilirdi. Ama Phoebe'nin sihirbaz olsa da insan olduğunu kendine hatırlatarak kızı kollarına çekip derin bir uykuya daldı.

» Yeni Zevkler