Saevus Letalis Avcı Lideri
Mesaj Sayısı : 97 Kayıt tarihi : 22/07/14
| Konu: Çiçek Kokusu Perş. Ara. 17 2015, 19:35 | |
| Sürpriz düğünden bu yana neredeyse iki hafta geçmişti. Lexina ve bebeğinin iyi olduğu haberini almış olsa bile kadınının uyanmasını istememişti. Uyanıp da en karanlık yanı ile Lexina'nın tanışmasını istemiyordu. Ruby'e zevkle işkence yapan yanı yaptıklarından son derece memnun olsa da Trey'in sürekli olarak zihninde yankılanan sözleri pişmanlığı da hissetmesine neden oluyordu. Ama her şeye rağmen yaptıklarının arkasında olduğu da bir gerçekti. Üstelik kızı öldürmemişti. Bu lanet hastalık her ne ise iyileşmesini istiyordu. Çünkü bu işin sonunda Trey'in de hayatının tehlike de olduğunu biliyordu. Trey bilmese de yine onun için bir şeyler yapıyordu. Belki geçirdiği günler cehennem gibi gelebilirdi ama bu yine de Ruby tarafından katledilecek olmasından daha iyiydi.
Bugün ise gününe o karanlık hislerinden uzak olarak başlamıştı. İşkence gününden bu yana dört gün geçmişti. Lexina her şeyi ile daha iyiydi. Yatak odalarına getirilen kadınına sarılarak kokusunu içine çekerken cadılardan son bir istekte bulundu. Onlar için güzel bir kahvaltı ve hemen yanı başlarında kadınının en sevdiği çiçekler... Lexina çiçek seven cici bir kadın hiç bir zaman olmamıştı. Ama her zaman ailesinin mezarına bıraktığı çiçekler en sevdikleriydi ve Saevus bunu çok iyi biliyordu. Başını kadının boynuna gömüp boynuna öpücükler kondururken dudaklarına fısıldadı. Bir eli ise hafifçe karnını okşuyordu.
"Uyan meleğim... Kocan seni çok özledi. Aslında sizi çok özledi."
| |
|
Lexina Helix Avcı
Mesaj Sayısı : 77 Kayıt tarihi : 22/07/14
| Konu: Geri: Çiçek Kokusu Paz Ara. 20 2015, 22:36 | |
| En mutlu olduğu gün balayında seavus’a yapacağı süprizleri düşünüyordu. Olanlar hayal dahi edemeyeceği kadar güzelken ruby ile kıyafet seçmek için eve gitmişlerdi. Lexina dolabındakilerle ilgilenirken hala olanlara kendini inandırma derdindeydi. Aşık olduğu adamla az önce evlenmişti. Yüzündeki gülümseme kızın sesiyle donarken arkadaş olduğu sihirbaza dönüp durumu anlamaya çalıştı. Ruby’nin kendinde olmadığını anladığında onunla konuşmayı denemiş kendini savunmaya üzerindeki gelinliğe rağmen uğraşmıştı ama sonu acı dolu bitmişti. Gözleri kapanırken gördüğü son şey onun öldüğünden emin olmak isteyen bir çift gözdü. Birde hayal meyal bir ara kocasının sesini duymuştu. Bilincini yitirdiğinde kendini karanlığın içinde bulmuştu. Kendinde olmadığı bütün o süreler boyunca çoğunlukla kabus ara arada güzel rüyalar görmüştü. Bebeği, kendisi, aşık olduğu adamla ilgili endişeleri bilinçaltının ona oyunlar oynamasını sağlıyordu. Kendine gelmeye çalışmış ancak başaramamıştı. Uykusu hafifleyip gözlerini araladığında burnuna dolan koku üzerinde hissettiği eller boynundaki öpücükler bütün o kötü anların etkisiyle kasılan vücudunu gevşetirken sevdiği adamın kulaklarına dolan sesi ile kısa bir anlık gülümsedi. Sizi özledim dediğine göre bebekleri gayet iyiydi.
Elleri hatırladıklarıyla yüzüne gittiğinde yara izine rastlamadığı için rahatladı. Gözlerini aşık olduğu adamın gözlerine dikip bir elini onun yüzünde gezdirirken ‘ Seni yeniden görebildiğime sevindim aşkım.’ dedi. Dudaklarına ufak bir öpücük bırakıp geri çekilerek ‘ Neler oldu?’ diye sordu.
| |
|
Saevus Letalis Avcı Lideri
Mesaj Sayısı : 97 Kayıt tarihi : 22/07/14
| Konu: Geri: Çiçek Kokusu Cuma Ocak 01 2016, 23:04 | |
| Hayatının en berbat bekleyişini yaşamıştı, günler önce. Sevdiği kadının hayatı ile ilgili iyi bir haber almak adına her saniyeyi bir ömür gibi yaşamıştı. Her şeyi ile bebeğinin ve kadının iyi olduğunu öğrendiğin de ise bu kez hisleri endişeye değil, intikam almak adına öfkeye dönüşmüştü. Öfkesinin en karanlık kısmını yaşattığı Ruby ve Trey'i de geride bıraktığında tamamen kolları arasındaki güzeline odaklanmıştı. Gözlerini açması için kondurduğu öpücükler sonra açılan kahve gözlere bakarken dokunuşu ile içi ısındı. Bu hissi özlemişti, onun dokunuşunu. Sesini de kulakları doldurduğunda ruhunun eksik yarısının tamamlandığını hissetti. Sorduğu sorular ise derin bir nefes almasına neden olurken en bilindik gülümsemesini yüzüne yerleştirdi. Gerçekçi olmak zorundaydı, çünkü yalanları ile süslü gerçekler dudaklarından dökülecekti.
"Öncelikle Ruby'nin sana bu şekilde davranmasının sebebinin hastalığı olduğunu öğrendik seni kurtardıktan hemen sonra da kızı cadılara teslim ettim. Tedavisi için, Trey de sevdiği kadının yanında olmak adına onunla kaldı. Asıl önemli olan şeyse siz kurtuldunuz, hayatım. Yaşananları unutalım çünkü bizim için harika bir gün planladım..."
Konuşmasını tek nefeste sürdürüp tamamladığında Lexina'nın dudaklarına kapanarak uzun uzun öptü. Durumu daha ateşli bir hale getirmesine ramak kala ise onun zayıf bedenini ve sürprizi hatırlayarak geri çekildi. Ayaklanıp sevdiği kadına elbisesini giymesi için verdiğinde elini tutarak onu kahvaltı masasına götürdü. Sevdiği çiçeklerle dolu masayı gösterirken eline bir öpücük kondurdu.
"Sürprizin hayatım. Evli bir çift olarak ilk kahvaltımızın özel olmasını istedim."
Cümlesi bittiğinde onunla birlikte kahvaltıya oturdu. Yemeklerini mutlu bir şekilde sohbet ederek tamamladıktan sonra kendi içindeki var olan arzusunu bu kez bastıracağı konusunda emin olamasa da ayağa kalkarak sevdiği kadına elini uzatarak onu kendine çekti. Bu kez dudaklarına öpücük kondurduğunda elleri hızla kalçalarını kavradığında Lexina'nın dudaklarından beklediği inleme sesini duydu. Boynuna küçük öpücükler kondurduğu sırada mırıldandı.
"Ne desin hayatım. Evli bir çift olarak ilk sevişmemizi tam olarak burada gerçekleştirmemizi ister misin?"
| |
|
Lexina Helix Avcı
Mesaj Sayısı : 77 Kayıt tarihi : 22/07/14
| Konu: Geri: Çiçek Kokusu Salı Ocak 05 2016, 14:44 | |
| Gözlerini araladıktan sonraki ilk birkaç dakika hatırladıklarının şokunu yaşadı. Korkuyla kasılan bedeni gevşeyip beyni normal bir şekilde çalışmaya başladığında aşık olduğu ve özlediğini hissettiği adama dokunmaktan kendini alamayarak olanları sordu. Duydukları ile derin bir nefes aldı. Yaşadığı felaket dolu dakikalar bebeği için fazlasıyla endişelendirmesinin yanında onu üzmüştü de… Ruby’nin ona zarar vermesine neden olan şeyin hastalıktan kaynaklı olduğunu öğrenmek ona olan öfkesinden bir şey kaybettirmemişti. Kız düğününü mahvetmişti. Bebeğini ve kendisini ise neredeyse öldürüyordu. Duyduğu son sözler dalgın düşüncelerinden onu kurtardığında gülümsemeye çalıştı. Dudaklarına kapanan dudaklara tutkuyla karşılık verdikten sonra yataktan kalktığında ufak bir denge kaybı yaşamış ama durumu toparlamıştı. Derin bir nefes alıp ‘ Kendimi fazlasıyla uyuduğum zamanki kadar sersem ve halsiz hissediyor olsam da sürprizlerini merakla bekliyorum hayatım.’ Dedi.
Üzerini değiştirip sevdiği adamın elinden tutarak kahvaltı masasına ilerlediğinde gözüne takılan ilk şey çiçekler oldu. Yüzüne tatlı bir gülümseme yayılırken kocasının dudaklarına kısa bir öpücük kondurup geri çekilerek ‘ Seni gerçekten çok seviyorum aşkım… Ve masaya bayıldım ama en çok çiçeklere. En sevdiklerim. ’ dedi. Bunu aslında normal birinin bilmesi zordu çünkü lexi sadece anne ve babasını ziyarete giderken bu çiçeklerden alırdı ve genelde o zamanlarda da yalnız olurdu. Onun haricinde elinde çiçek göremezdiniz. Güzel bir şekilde kahvaltı ederken ne kadar acıktığını fark etti. Sanki günlerdir yemek yememiş gibiydi.
Temiz havada çiçekler eşliğinde yapılan sohbet ve kahvaltı faslı mutlulukla gülümsemesine yeterken duydukları ile ‘ Evli bir çift olarak ilk sevişmemizi aslında daha farklı planlamıştım. Benim şartlarımda benim sürprizlerimle ama burası da güzel bir fikir sevgilim.’ Dedi. Aklına gelen şeyle etrafa bakınarak ‘ Korumaları hallettiğini var sayıyorum tabi?’ dedi. Muhtemelen harika kocası bunu da düşünüp önceden her şeyi ayarlamıştı ama yine de emin olmak istiyordu.
| |
|
Saevus Letalis Avcı Lideri
Mesaj Sayısı : 97 Kayıt tarihi : 22/07/14
| Konu: Geri: Çiçek Kokusu Salı Ocak 05 2016, 22:58 | |
| Söylediği onca yalanın tek bir amacı vardı. Lexina'nın üzülmemesini sağlamak... Eğer gerçekleri dile getirse sevgili eşinin Ruby'e kızgınlığına rağmen üzüleceğini biliyordu. Çünkü onu oldukça iyi tanıyordu. Ser biri gibi göründüğünü biliyordu. Ama aynı zamanda ne kadar kırılgan olduğuna da tanık olmuştu. Sıradan kişilere bunu göstermese bile en kırılgan döneminde Trey ve Ruby'e fazlası ile üzüleceği açıktı. Tüm olanları geride bırakıp ana odaklanırken Lexina'nın yüzündeki gülümsemeye dünyayı değişmezdi. Kadınının mutluluklar söylediği kelimeler arasında onu incelerken iyi göründüğünü düşünerek ona olan arzusuna yenik düştü. Kollarına aldığı karısının kokusunu içine çekerken düşündüğü tek şey onunla tek vücut olmak ve tam o anda zamanın durmasını sağlamaktı. Sevdiği kadından aldığı olumlu yanıt sonrasında gülümsedi.
""Elbette bebeğim. Seni benden başka çıplak görecek her hangi bir erkeğin gözlerini yerinden çıkartırım."
Lexina'ı öpmeye başladığında bir süre ayakta tenine dokunarak onun hala hayatta ve sağlıklı olduğuna kendini inandırdı. Elleri onu elbisenin esaretinden kurtardıktan kısa süre sonra sevdiği çiçeklerin arasına uzanmasını sağlayarak üzerine yerleşti. Tenine öpücük ve ısırıklar kondururken aldığı her nefeste çiçek kokusu ve bunların yanında Lexina'ın eşsiz kokusunu alıyordu. Çıplak göğüslerine uzun süre dudakları ve elleri ile ilgilenip bacak arasına gömüldüğünde özünü emmeye başladı. Bu aroma da asla değişmeyeceği bir şeydi. Sonunda Lexina'nın yalvaran çığlıklarını duyduğunda üzerindekileri çıkarıp sertçe içine yerleşti. Gel git hareketleri haz dolu dakikaların sonuna dek hızlı ve yavaş şekilde devam etti. Kendini onun içine bıraktığında son bir gayretle Lexina ile yerlerini değiştirip eşini üstüne aldı. Çıkardığı elbiseyi bir örtü gibi üstlerine örterken Lexina'nın saçlarını okşuyordu.
""Seni çok seviyorum, bebeğim. Kendini tam anlamı ile iyi hissettiğinde birlikte kaçırdığımız balayına gideceğiz..."
| |
|
Lexina Helix Avcı
Mesaj Sayısı : 77 Kayıt tarihi : 22/07/14
| Konu: Geri: Çiçek Kokusu Salı Ocak 12 2016, 23:30 | |
| Düğünlerinin mahvolduğuna biraz üzülüyor olsa da bunu ruby’nin kasıtlı olarak yapmamış olması bir parça daha iyi hissetmesini sağlamıştı. Kıza ne kadar kızgın olsa da tedavi olduğunu öğrenmek onun adına sevinmesini sağlamıştı. Bazen daha doğrusu çoğunlukla kendini anlamıyordu. Neden onu, başına gelenleri önemsiyordu ki? İç çekip aklındaki düşünceleri uzaklaştırarak karşısındaki mükemmel adama odaklanıp gülümsedi. Onun gibi bir erkeğe sahip olduğu için gerçekten çok şanslıydı. Mutlu olması için seavus’un yanında olması yeterli oluyordu aslında ama süprizlerin hoşuna gitmediğini söyleyemezdi. Kendisini fazlasıyla değerli hissediyor ne kadar sevildiğini görüp çok ama çok mutlu oluyordu. Kocası bir kadının ruhuna nasıl hitap edeceğini gerçekten iyi biliyordu. Aşık olduğu adamın kolları arasında olmanın keyfini çıkarırken duyduğu kıskançlık içeren cümleyle kıkırdayarak ‘ Senin gibi bir kocaya sahip olduğum için çok şanslıyım.’ Dedi. Dudaklarına kapanan dudaklara tutku ve açlıkla karşılık verdi. Bedeninde gezinen dokunuşlara kendini teslim ederken o da özlediği erkeğinin üzerindeki gömlekten kurtulup özlediği tenini keşfe çıktı. En sevdiği çiçeklerin üzerine uzatılırken gözlerini eşinin gözlerine dikip gülümsedi. Gördüğü ilgi inlemelerinin çığlıklara dönüşmesini sağlarken bir süre sonra nefes nefese ‘ Aşkım… Dayanamıyorum artık lütfen…’ dedi. Cümle kurması zor olmuştu ama daha fazla bu tatlı işkenceye dayanamadığını onu içinde istediğini söylemişti.
Eşi bacakları arasındaki yerini alıp içine yerleştiğinde zevkle onun adını söylerken tamamlandığını hissetti. Onunla bu durumda uzunca bir süre olmaktan şikayetçi olmayacağını bilerek anın tadını çıkartırken dudakları o harika dudakları esir almıştı. Hazzın doruklarına ulaşıp birlikte rahatladıklarında bedenini ele geçiren yorgunluk her zamankinden bir tık daha fazlaydı. Sevdiği adamın üzerinde dinlenirken duyduklarıyla gülümsedi. Kafasını kaldırıp onunla göz göze gelmelerini sağlayarak ‘ Bende seni çok ama çok seviyorum sevgilim. Ayrıca kendimi gayet iyi hissediyorum bence kaçırdığımız balayı için beklememize gerek yok’ diyerek gülümsedi. Dudaklarına kısa bir öpücük kondurmayı ihmal etmemişti.
| |
|
Saevus Letalis Avcı Lideri
Mesaj Sayısı : 97 Kayıt tarihi : 22/07/14
| Konu: Geri: Çiçek Kokusu Ptsi Ocak 18 2016, 22:11 | |
| Kollarının arasına aldığı eşi ile soluklanırken doya doya kokusunu içine çekiyordu. Onsuz geçirdiği, geçirmek zorunda odluğu her dakikanın acısını çıkarmak istiyordu. Bu yüzden de balayına gitmeleri konusunda fikrini dile getirirken onun iyi olup olmadığı da sordu. Aldığı cevap onu memnun ederken kadınını altına doğru çekerek gözlerinin içine baktı.
"Bebeğim, bana ne kadar iyi olduğunu kanıtlamak zorundasın."
Kızın üzerindeki elbiseyi aşağı çekip çıplak göğüslerini gözler önüne sererken onları sömürürcesine öpmeye başladı. Uzun süre tadına baktığı göğüsleri yoğurmaya başladığında dudakları göbeğine indi. Göbeğine öpücükler kondurup bir süre orada oyalanırken kısa süre sonra bacaklarının arasına indi. Onu bekleyen hazineye başını gömerek onu öpücükler eşliğinde hazır hale getirdiğinde tek beden olmalarını sağladı. Yavaş yavaş hareket ederken her anın tadını çıkarıyor, dudakları ve elleri bir an olsun Lexina'nın teninden uzaklaşmıyordu. Birlikte doyuma ulaştıklarında dinlenmek için bir kaç dakikaya ihtiyacı olduğunu bilerek Lexina'ı üzerine aldı.
"Seni seviyorum, hayatım..."
Saçlarını söyleyerek söylediği sözlerin ardından kadınına sadece elbisesini giymek için izin verirken kendisi pantolonu giydiğinde onu odaya çıkardı. Banyoya dinlenmek ve kendilerine gelmek için girmiş olsalar da doyumsuz yanı devreye girdiğinde kadınıyla fayansa dayalı bir şekilde sertçe sevişti. Ona doymayan yanını kadını yorgun olduğu için dizginlerken birlikte dinlendikten kısa süre sonra balayı hazırlıkları için dışarı çıktılar. Yüzünde ise günlerden sonra ilk kez mutlu olduğunu belirten gülümseme yerleşmişti.
| |
|