3. Beden Eğitimi Dersi

O gün de diğer günlerden pek farklı başlamamıştı. Her sabah erkenden kalkar ve üstüne eşofmanlarını giydikten sonra gereken günlük antrenmanını yapardı. Aslında diğer insanlardan 5 kat daha fazla spor yapıyordu o. Bu da son derece normal bir şeydi kendi adına. O bir beden eğitimi öğretmeniydi ve vücudunun da idmanlı olmaması çok gülünç bir durum olurdu. Eve geince de soğuk bir duş alarak üstünü giyinir ve bir şey yemeden okula giderdi. Kahvaltısını okulda yapardı. Pek ahım şahım şeyler yediği de yoktu zaten. Bir karışık tost ve kahve. Hepsi bundan ibaretti. Kahvaltısını okulun kafeteryasında yapardı her zaman. Bu okula alışmaya başlamıştı. Birçok okulda beden eğitimi öğretmenliği yapmıştı; ama burası diğer yerlerden farklıydı. Çünkü o özel güçlere sahip olan sihirbazlara ders veriyordu. Diğer normal öğrencilerle başka beden eğitimi öğretmenler ilgileniyordu. Zaten eskiden Amerikan Ordusu'nda çalıştığından dolayı sert bir mizaca sahipti. Başarısızlığa asla tahammülü yoktu; ama öğrencilerin de ellerinden geleni yapmalarını bekliyordu. Normal öğrenciler onun seçtiği parkurlarda pek başarılı olamıyorlardı. Bu yüzden sihirbazlardan beklentileri fazlaydı. Onların diğer insanlardan pek çok farkı vardı. Öncelikle her şeye hazırlıklı olmaları gerekiyordu. Kötülüle bir iç savaş halindeydiler ve beden eğitiminden ya da diğer derslerden başarısız olurlarsa işte o zaman kötülük karşısında da başarısız olurlardı. Bu yüzden ellerinden gelenin en iyisini yapmak zorundaydılar. Bu derslerin konulmasının asıl amacı da buydu zaten. Onları en iyi şekilde her an karşılaşılabilecek savaşa hazırlamak.

Bugünkü derste de öğrenciler için çok iyi bir parkur oluşturmuştu. Kendisine göre son derece kolay olan bu parkuru öğrenciler nasıl karşılayacaktı? Çok merak ediyordu. Onların başarısız olmasını asla istemezdi; ama en iyi şekilde hazırlanmaları için de bu tür bir zorlamaya ihtiyaç duyuyorlardı. Kendi de bir zamanlar öğrenciydi ve eğer zorlanma olmazsa öğrencilerin tembel tembel derse girip çıkacaklarını ondan iyi kimse anlayamazdı. Kahvaltısını yaptıktan sonra saatine baktı. Derse yarım saatten az bir zaman kalmıştı. Sandalyesinden kalkarak ofisine doğru ilerlemeye başldı. Ofisine vardığında üstündeki günlük kıyafetlerini çıkararak yerine beden eğitimi dersi için bulunan eşofmanlarını giydi. Eline öğrencilerin isimlerinin bulunduğu dosyayı aldı ve düdüğünü de boynuna astı. Spor salonun vardığında öğrencilerin hala sıraya geçmekte olduklarını gördü. Saatine baktığında çoktan sıraya geçmiş olmaları gerektiğini anladı. Çünkü saat tam buçuktu ve derse başlamak için de hali hazır şekilde öğretmenlerini beklemekte olmaları gerekiyordu. Düdüğünü öttürdükten sonra öğrencilere hemen sıraya düzgün bir şekilde geçmelerini emretti. Bir yandan sıraya göz gezidirirken diğer yandan da sırayı boylu boyunca geziyordu. En sonunda sabit bir noktada durduğunda konuşmak üzere dudaklarını araladı.

"Yeni bir derste daha birlikteyiz çaylaklar. Gördüğünüz üzere 4 etaptan oluşan yeni bir parkurla karşınızdayım bugün. Geçen derste olduğu gibi bu derste de iki başlangıç noktası var. Yani iki kişi rakip olacak ve başlangıç noktasından ilerleyerek bu 4 etabı da geçeceksiniz sırasıyla. En son etabı da geçtikten sonra herkes kendi bayrağını alıp trambolinin sol tarafındaki merdivenden çıkacak ve ipe asılı olan çubuklu mekanizmasına asılarak başlangıç noktasına varacaksınız. Heralde söylememe gerek yoktur; ama yine de söyleyeyim. Başlangıç noktasına ilk gelen kişi kazanır."

Parkur 4 bölümden oluşuyordu. İlk etapta 20 m dikenli tellerin arasından sürünerek geçilecekti, ikinc etapta ise birbirine çapraz olarak sıralanmış araba lastiklerinin içine ayaklarını basarak 30 m gidilecekti, üçüncü etapta ise bir tırmanma duvarı olacaktı ve yüksekliği de 10 m idi. Burayı geçen öğrenciler dördüncü etapta tarzan merdiveni olarak bilinen demir kolluklara asılarak 10 m de burada gitmeye çalışacaklardı. Bu etabın sonunda da küçük bir merdvenden çıkarak yüksek bir direğe iple asılı olan bayraklarını trambolinde atlayarak almaya çalışacaklardı. Başarıyla bayrağı alanlar direği sol tarafında bulunan merdivenden çıkıyorlar ve başka bir ipe asılı olan çubuklu mekanizmaya asılarak başlangıç noktasına geri dönüyorlardı.

Rp Out: Bu derste sıralama yok. Sadece dersten başarılı olanlar saldırı ya da savunma puanı alacaklar. Aldıkları puanı isteyen saldırıya isteyen de savunma puanına ekletebilir. Orası size kalmış bir şey. Rakibinizle karşılaştığınızda zarlar 1-6 arası hiçbir puan alınamıyor, 7-14 arası %10 puan ve 15-20 arası alanlar da %15 puan alabilmeye hak kazanıyorlar. Bu arada %5 puanı da derse geldiğiniz için ekstradan veriyoruz.

Dante kendini askeri kamptaymış gibi hissetmesine neden olan derse girerken aklında bir sürü düşünce vardı. Gün boyu olan koşuşturmaca ve derslerden fazlasıyla sıkılmıştı. Derse girmek yerine okuldan çıkıp gitmek istiyordu. Biraz hava alıp kafasını dinlemeye ihtiyacı vardı. Okuldan ve derslerden nefret eden biri için sabır sınırını zorlayarak rekor sayılabilecek bir süredir okuldaydı. Ve artık bu durum onu boğmaya başlamıştı. Eskiden tek bir derse bile girmezken şimdi tüm derslere eksiksiz girmeye çalışıyordu. Bu ona fazlasıyla tersti. Bir anda durup çıkışa yöneldiği sırada aklına gelen sevgilisinin sözleriyle iç çekip derse girdi. Profesörü dinleyip etapları deneyenleri bir süre inceledikten sonra öne çıkıp ''Denemek istiyorum '' dedi

Annabel ile Dante ve Isobel ile Elise eşleşti. Sonuçlar ise şöyle:


Rp Out: Bu arada puanlarınızı saldırıya mı ya da savunmaya mı ekletmek istediğinizi pm olarak ya da buraya yazarsanız ona göre ekleyebiliriz.