|
| Aşk ve Nefret | |
| | Yazar | Mesaj |
---|
Fia Polyxena Ateş Perisi
Mesaj Sayısı : 271 Kayıt tarihi : 28/12/12 Lakap : Küçük cadı, seksi peri
| Konu: Aşk ve Nefret Paz Nis. 14 2013, 00:43 | |
| Jared hakkında öğrendiği her yeni şeyle ondan daha fazla tiksiniyordu. Kim bilir hakkında daha bilmediği ne kadar mide bulandırıcı şey vardı. koruması gereken iki sihirbazı taciz etmişti. Üstelik Phin'in sihirbazı olduğunu düşündüğü kıza yaptıkları kesinlikle daha kötü olmalıydı. Leon'un tepkisine bakılırsa da Elise denen kız onun sadece sihirbazı değil aynı zamanda sevgilisiydi. Jared ise onun gözü önünde, perinin sevgilisini öpmüştü. Sırf öfkesine engel olamadığı ve bir çeşit intikam almak ister gibi Leon'u öpmeye karar vermişti. Mantıklı düşünmek için fırsatı olsa onu öper miydi? Buna cevap veremiyordu. Tek bildiği o an olan her şeyin nedeninin öfke olduğuydu. Malikaneden ayrılmadan önce Leon'a onlara yardım edeceğini bir kez daha söylemişti. Jared'ın varlığı onu rahatsız ediyor olsa da bu onlara yardım etmeyeceği anlamına gelmiyordu. Üstelik onlar göreve gittiğinde Jared'ı görmek zorunda da kalmayacaktı. Evinde odasına giderken yatağın kenarında dizlerinin üzerine çöktü. Beynine hücum eden düşünceler çok büyük bir hata yaptığını ona haykırıyordu. Oturduğu yerde iyice çökerek sırtını yatağa yasladığında ayaklarını uzattı.
Ellini dudağına götürüp ağzını silmeye başladı. Bir yandan da ağlıyordu. Sanki bu hareket Leon'u öptüğü gerçeğini değiştirebilecekti. Hiç düşünmeden yaptığı bu hareket o an iyi bir şeymiş gibi gözükse de şu an kendini son derece suçlu hissediyordu. Elbette bunun nedeni Jared'ı aldattığını düşündüğü için değildi. Daha çok hiç bir şeyden haberi olmayan birini bu işe soktuğu için kendinden nefret etmişti. Kendinden nefret etmeliydi de zaten... Jared dan ne kadar tiksinirse tiksinsin onu hala seven kalbinden kurtulmak istiyordu. Evet, artık dile getirmek istemese de, kendini kandırmanın bir yolu yoktu. Kalbi hala o periye aitti. Hem ondan nefret edip, hem de nasıl hala aşık kalabiliyordu, işte buna kesinlikle anlam veremiyordu. Kalbi acıyordu, göz yaşları akarken...
| |
| | | Jared/Keiro Su Perisi
Mesaj Sayısı : 164 Kayıt tarihi : 10/02/13 Yaş : 36 Lakap : Jared
| Konu: Geri: Aşk ve Nefret Paz Nis. 14 2013, 14:48 | |
| Gördükleri karşısında öfkeden deliye dönmüştü. Fia’ya başka birinin dokunmasını bırak bakması bile onu öldürmesi için bir nedenken onun başka birinin kucağına oturması kanını dondurdu. Anlayıp dinlemeden yaptığı infazlar şuan bardağı taşıran son damla olmayı başarmıştı. Gözlerinin önünde gerçekleşen olaylar içindeki yok etme isteğini kat ve kat arttırırken hiçbir şeyden haberi olmayan ve en az kendisi kadar şok olmuş leon’a saldırmamak için kendini zor tutuyordu. Sinirle yumruğunu sıkarken onun gazabına uğramayı garantilemiş biricik sevgili kaçar gibi gitmişti. Aslında yaptıklarından sonra kaçması en mantıklı olanıydı. Çünkü onu eline geçirdiğinde hiçte nazik olmayacaktı. Bu yaptığı saçmalığı ona kesinlikle ödetecekti. Bu işte hiçbir suçu olmayan fia tarafından güzelce kullanılmış leon’u hırpalama konusunu es geçip gözlerini kapattı. Şu an biricik sevgilisine hesap sormayı yeni ortağıyla boş yere kavga etmekten daha çok istiyordu.
Gözlerini açtığında etrafına bakındı. Fia’nın evindeydi. Derin bir nefes alıp fia’nın odasına çıktı. Buraya bir kere gelmiş olmasına rağmen her yeri ve her şeyi net bir şekilde hatırlıyordu. Odaya girmeden önce yaptığı büyüyle fia’nın güçlerini bloke etti. Bu kovalamaca onu sıkmaya başlamıştı. Nereye gidecek olursa olsun onu bulabilirdi ama o kovalamaca oynamak değil hesap sormak istiyordu. Kapıyı açıp hızla içeri girdiğinde gözleri odada sevgilisini aramaya başladı. Onu yatağın yanında ağlarken bulmak birkaç saniye tepkisiz kalmasını sağladı. Elini öfkeyle yumruk yapmış sıkarken en çok neye kızdığını düşünüyordu. Aşık olduğu kadını ağlatan kendine mi yoksa onu dinleme zahmetine bile girmeyerek bir karara varıp ikisine de yok yere acı çektiren, sırf onu çıldırtmak için gözlerinin önünde başkasını öpen sevgilisine miydi bu öfke bilmiyordu. Bir süre öfkesiyle merhameti birbiriyle savaşsa da yapısından ve kendinden kaynaklanan karanlıkla birlikte öfkesi galip gelmişti. Fia’nın ağlamasına aldırmadan hızla yanına gidip kolundan sertçe tutup kaldırarak ''Benden kaçmaya ve yargısız infaz etmeye bir son ver artık '' diye bağırıp yatağa fırlattı.
Madem o jared’ı duygusuz, aşağılık bir katil olarak görüyordu ve nedenini olayların nasıl bu raddeye geldiğini sorgulamadan karar veriyor, gerçekleri önemsemiyordu. Oda karar vermişti. Sevgilisinin görmek istediği katili ona gösterecekti. Yatakta doğrulmaya çalışan sevgilisini sertçe iterek tekrar yatağa düşürdü. Göz yaşları içini acıtıyor olsa da bunu ne davranışlarına ne de konuşmalarına yansıtmıyordu. Hızla fia’nın üzerine çıkıp bileklerinden onu yatağa sabitleyerek dudaklarına kapandı. Onu her zamankinin aksine canını acıtacak kadar sert öpüyordu. Bir süre öptükten sonra geri çekildi beyninde onun leon’u öpmüş olduğu gerçeği yankılanırken gözleri öfke doluydu. Bileklerini daha da sıkarak ''Umarım sana zevk verebilmişimdir gerçi tadımı leon’un tadıyla kıyasladığında onunla yarışamam herhalde… Bana aşıktın öyle mi? Bana ben her yerde seni ararken lenoir de yeni ortağımla hiçbir şey düşünmeden kırıştıracak kadar aşık olduğunu gördüğüme ne kadar sevindim anlatamam elise'inde bunu duyunca çok sevineceğinden hiç kuşkum yok hatta bunu leon'un suratına bir tokatla kutlayıp onu terk etmekle de ödüllendirebilir. Seni şimdiden tebrik ederim sevgilim. Yeni ortağımın hayatını mahvetmekte büyük ve önemli bir rol oynamış oldun '' dedi buz gibi sesiyle. | |
| | | Fia Polyxena Ateş Perisi
Mesaj Sayısı : 271 Kayıt tarihi : 28/12/12 Lakap : Küçük cadı, seksi peri
| Konu: Geri: Aşk ve Nefret Paz Nis. 14 2013, 16:05 | |
| Duruşunu bir an bile bozmadan ağlamaya devam ediyordu. Elinde değildi, kalbi acıyordu. Böyle bir acıya alışkın değildi bedeni. Şimdiye kadar bedeninin aldığı hiç bir yarara benzemeyen bir yara taşıyordu kalbinde ve hiç hissetmediği kadar çok acı çekiyordu. İçinde bir anda oluşan suçluluk duygusu ise giderek daha da büyüyordu. Leon, onu bu işe hiç bulaştırmaması gerekirdi. Ama o ne yapmıştı, gidip onun kucağına oturmuş birde onu öpmüştü. Bu durumu ona nasıl açıklayacaktı bunu bile bilmiyordu. Odada yalnız oldukları gerçek olsa bile ya biri gördüyse ihtimali bedenini titremesine neden oldu. Ellerini başına götürüp bir kaç kere kendine vurdu. "Aptal, aptal, aptal..." Sürekli olarak tekrar ettiği tek kelime oldu bir süre. Evet o koca bir aptaldı. En büyük aptallığını hiç tanımadığı birini evine alarak yapmıştı ve sonrası, sonrası ne olmuştu. Yaptıklarına rağmen ona aşık olmuştu ve lanet olsun ki hala aşıktı. En azından buraya gelemez diye düşünürken dizlerini karnına çekip başını dizlerine koyup ağlamaya devam etti. Birden bire birinin varlığını hissettiğinde korku dolu gözlerle bakarken Jared'ı görmek kanını kondurdu.
"Ama sen buraya nasıl geldin..."
Konuşması bitmeden kendini yatakta buldu. Sert düştüğü için canı yanmıştı. Hızlı düşünüp buradan gitmek için bir büyü mırıldandı ama hiç bir şey olmuyordu. İçinden lanetler okumaya başladı. Yine Jared'ın elleri arasında en savunmasız haliyle kalmıştı. En azından hareket ederek uzaklaşmaya çalıştı ama yine Jared yüzünden yatağa düşmüştü. Bileklerindeki eller canını yakarken hala deli gibi sevdiği erkeğe bakmaya başladı. Çok geçmeden onu öpmeye başlaması nefesini kesmişti. Öylesine sert öpüyordu ki dudakları acıyordu. Ama aynı zamanda hoşuna da gidiyordu. Tadını özlemişti ama öpmek için hiç bir girişimde bulunmamıştı. Geri çekildiğinde söylediği ilk cümle ile suçluluk duygusu yeniden kendini göstermeye başladı. Leon'u öptüğü için gerçekten üzgündü ama kıyaslama kelimesi ile suratında üzgün bir ifade oluştu. Onu öperken bile lanet olsun ki aklına gelen ilk şey yine Jared'ın dudakları olmuştu. Onun tadını hiç bir şekilde hiç bir şeyle kıyaslayamazken onun bu sözleri canını acıtıyordu.
"Seni onunla kıyasladığım falan yok..."
Sözleri onun kelimeleri ile kesilmişti. Buz gibi sesi kullandığı her kelime canını yakıyordu. O hiç bir şey düşünmeden Leon'u öpmüştü. Üstelik ne saçmalıyordu, kırıştırmakta nereden çıkmıştı. Gerçi onun ne düşünmesi beklediğinden bile emin değildi. Ama Leon'un hayatını mahvetmeyi hiç istemediği bir gerçekti. O an tek kelime bile edemeden yeniden ağlamaya başladı.
"Kes sesini... Benim kimseyle kırıştırdığım falan yok. Senden kaçarken tek bir erkeği b,le kendime yaklaştırmadım bile sadece hakkında öğrendiğim son iğrenç şeyle ne hissettiğimi anlamanı istedim... Üstelik Leon'un hayatını mahvetmek falanda istemiyorum ben... Büyük ihtimalle de Elise bizi görmemiştir, anlamsız bir öpücüğü gidip ona söylemezsen tabi... "
Göz yaşları hızla akarken onun gözlerinin içine bakmaya devam etti. Aşkı, nefreti tüm duyguları birbirine karışmıştı. O an ölmek istedi ve şu an bir katille birlikteydi öyle değil mi?
"Madem bu kadar kötüyüm. O halde bir katil olduğunu göster ve öldür beni..."
| |
| | | Jared/Keiro Su Perisi
Mesaj Sayısı : 164 Kayıt tarihi : 10/02/13 Yaş : 36 Lakap : Jared
| Konu: Geri: Aşk ve Nefret Paz Nis. 14 2013, 20:31 | |
| Kızın cümlesini tamamlamasına izin vermedi. Açıkçası ona bunun nasıl olduğunu anlatmak gibi bir niyeti yoktu. Ortada daha önemli konular vardı onun bir başkasını öpmesi ya da onu dinleyip anlamaya çalışmadan bir şeylere karar vermesi bu konulardan sadece bir kaçıydı. Onu görür görmez yaşadığı şaşkınlığı, gözlerinde gördüğü kalbini derinden acıtan hüznü, tek bir damla akmaması için her şeyi yapabileceği göz yaşlarını görmemeye çalıştı. Gözlerine saf karanlık hakimken o an sadece onun canını yakmak istiyordu. Gördüğü manzara karşısında jared kendini ne kadar berbat hissettiyse oda hissetmeliydi. Sevdiği kadını yatağa fırlattığında düşündüğü tek düşünebildiği fia’nın leon’u öpmesiydi. Bu içindeki ateşi harlarken onun canının acımasını önemsemedi. Yatağa yavaş adımlarla yaklaşırken onun kafasındaki katili yaşatabildiğine neredeyse emindi. Sevgilisini yatağa sertçe iterken sadece katil kimliğine bürünmüştü.
Duygularından arınmış görünen bu profesyonel suikastçının şuan altındaki küçük hırçın kız için kalbi delicesine çarparken dudaklarına kapandı. Onu sertçe öperken kırılan direncine rağmen güçlü durmaya çalışıyordu. Dudaklarını zorla ondan ayırdığında kendine, kalbine inat tüm soğukluğuyla konuşmaya başladı. Söylediği her bir sözün canını yakacağının bilincinde kelimeleri birbiri ardına sıraladı. Beyninde hala o öpüşme anı dönerken yaptıklarından pişmanlık duymuyordu. Bileklerini daha da sıkarken fia’nın asılan suratı amacına ulaştığını gösteriyordu. Onun ağlamaya başlamasıyla gözlerini kapayıp derin bir nefes aldı. Lanet olsun onu üzmek kendi canını daha çok yakıyordu ama onu hemen kollarına alıp sarıp sarmalamak özellikle gördüğü o sahneden sonra kesinlikle yapamayacağı bir şeydi. Fia’nın sözlerinden sonra gözlerini araladı. Kızdan çok kendine işkence ettiğini bilse de alayla gülümsedi.
İçi alev alev yanarken buz gibi ses tonuyla ''Benim gibi aşağılık bir katilin öyle centilmence bir hareket sergileyeceğini düşünüyor musun gerçekten? Senin beynindeki katil profilimi zedeleyecek bir şey yapar mıyım lütfen… Tabi ki bunu elise’e söyleyeceğim ve söylediğim her gerçekleşecek. Sonuç olarak güzelim sen leon’un hayatını mahvetmiş olacaksın.'' Dedi. Bu sözleri sarf ederek onu daha çok üzmeyi düşünmemişti sevgilisinin yeni bir yargısız infaz yaptığını duyana kadar. İçinde bastırmakta zorlandığı öfke tüm bedenini yavaş yavaş ele geçiriyordu. Geçmiş hayatıyla ilgili yeni bir şey öğrenmişti ve yine kendisine söz hakkı tanımadan hükmü vermişti. Bu onu çıldırtırken duydukları ile boş gözlerini sevgilisinin gözlerine dikti. Duygudan yoksun bir sesle ''Ya demek ölmek istiyorsun… peki'' diyerek kızın dudaklarına kapandı. Az önceki öpücüğünün aksine bu yumuşak ve sevgi doluydu. Bileklerini tutan ellerini yavaşça gevşettikten sonra kızın dudaklarını emmeye başladı. Ellerli özlediği bedende şefkatle gezinirken öpücükleri boynuna kaymıştı. Dudakları daha aşağılara elbisenin izin verdiği kadarıyla kızın göğüslerine inerken kalçalarını okşamaya başladı. Kendini geri çekip gözleri aşık olduğu kadının gözleriyle buluştuğunda ''Bir katil olabilirim ama seni seviyorum. Seni tüm kalbimle severken bunu yapmamı nasıl beklersin?'' diye sorduktan sonra onu tekrar öptü. | |
| | | Fia Polyxena Ateş Perisi
Mesaj Sayısı : 271 Kayıt tarihi : 28/12/12 Lakap : Küçük cadı, seksi peri
| Konu: Geri: Aşk ve Nefret Ptsi Nis. 15 2013, 17:59 | |
| Bileklerinin acısı artarken hareket etmeyi tamamen kesti. Başta kurtulmaya çalışmıştı. Ama üzerinde bulunan güçlü beden ona hareket etmesi için hiç bir olanak tanımıyordu. Ona bu kadar yakın olmak içini ısıtsa da içindeki garip duygulara engel olamıyordu. Aşk ve nefret duygusu gerçekten bu kadar çok mu birbirine benziyordu? Şu an ondan nefret mi ediyordu yoksa aşık mıydı? Karar vermekte zorlanıyordu. Ama emin olduğu bir şey vardı, onu seviyordu. Nefesini kesen öpücük sonrası duydukları kalbindeki yarayı daha da deşerken canını çok yakıyordu. Niyeti asla kıyaslama olmamıştı. Bunu dile de getirmişti zaten... Konuşmaya devam edecekken Jared’ın duygudan yoksun sesi ile söylediklerine odaklandı. Duydukları gözlerinin kocaman açılmasını sağlarken hissettiği duyguların altında ezilmeye başladı. Suçluluk duygusu giderek büyürken çok geçmeden ağlamaya başladı yeniden... Leon’un hayatını mahvetmeyi asla istememişti. Zaten onu öptükten hemen sonra suçluluk duygusu onu ele geçirerek ağlamasına neden olmuştu. Sözlere daha fazla dayanamadığı için bağırmaya başladı. Susmasını istiyordu, sevdiği adam ise bunu hiç umursamadan canını daha fazla yakacağını bile bile yeniden konuşmaya başlamıştı. Soğuk sesi bedenini titretiyordu. Fia, hiç suçu olmayan birinin hayatını mahvedecek biri değildi. Göz yaşları daha fazla akarken perinin gözlerine baktı. Gördükleri kanını dondurup ondan korkmasına neden oldu. Bakışlarında hiç bir duygu göremiyordu ve dediğini yapmaya kararlı olduğu her halinden belli oluyordu. “Jared lanet olsun... Lütfen yapma... Benim yaptığım bir şey yüzünden bir başkasının hayatının mahvolmasını istemiyorum...” Daha fazla konuşamadı. Ne yapabilirdi bilmiyordu. Ellerinden kurtulmak imkansızken, büyü gücü yokken yapabileceği hiç bir şey yok gibi görünüyordu. İçindeki çaresizlik büyürken hayatında ilk kez ölmek istedi Fia. Artık yaşamaya hakkı yokmuş gibi hissediyordu. Zaten Jared’dan ayrı kalmak onu günden güne öldürmüyordu muydu? Son yaşananlar ise yaşamaya hakkı olmadığını görmesini sağlamıştı. Yaş dolu gözlerini Jared’a dikip ölmek istediğini söyledi. Daha doğrusu onu öldürmesini... Dile getirdiklerinden sonra gözlerini kapattı. Jared’ın deminden beri sergilediği tavra bakılırsa acı dolu bir ölüm onu bekliyordu. Bilekleri artık acımıyordu, tamamen uyuşmuştu. Beyaz teni uygulanan basınca daha fazla dayanamadığı için morarmaya başlamıştı. Derin bir nefes alıp gözlerini açtığında, gözlerine bakan boş bakışlar ile karşılaştı. Jared’ın duygudan yoksun sesi kulaklarına dolarken evet anlamında başını salladı. Ölmeye hazır gibi görünüyordu, ama aniden dudaklarında hissettiği öpücük ile ne yapacağını bilemedi. Ölümü beklerken tadı harika olan dudaklara sahip olacağını hiç düşünmemişti. Aklı o kadar karışık ve karar vermek o kadar zordu ki... Bu yüzden öpücüğe hiç bir karşılık vermedi önce. Bileklerindeki eller çok geçmeden onu bırakmıştı. Teninde hissettiği eller, titreyen bedenini biraz olsun rahatlatırken, sevdiği adam dudaklarını emerken ona karşılık vermese de dokunuşları ile birlikte dudaklarından bir inilti firar etti. Göğüslerinde hissettiği dokunuşlar ve onlara çok yakın öpücükler ile inlemeleri artarken onunla tekrar göz göze geldiklerinde bakışlarında gördüğü tek şey tutku olmuştu. Sözleri kalbini ısıtırken yeni öpücük ile tepkisiz kalmayı sürdürdü. Ama artık tepkisiz kalamazdı. Bilekleri serbest kalmışken Jared’ın başını kavrayıp onu kendinden biraz uzaklaştırmaya çalıştı. Dudakları boş kaldığında konuşmaya hazırdı.
“Bende seni seviyorum... Duyduğum, düşündüğüm her şeye rağmen... Seni seviyorum... Adi herif...”
Daha fazla konuşamadan başını tekrar kendine çekerek dudaklarını öpmeye başladı. İstediği, ihtiyacı olan tek şey onun dudaklarıymış gibi öpüyordu onu. Elleri bedeninde gezerken gömleğini bir an bile düşünmeden parçalara ayırdı. Çıplak kalan bedeninde gezen elleri sırtına ulaştığında tırnaklarını çıplak tenine batırdı. Canını yakmak ister gibi.... Aynı anda onu bedenine çekerken dudaklarını emmeye başladı. Dişlerini dudaklarına geçirdikten sonra sertçe ısırıp boynuna doğru ilerlemeye başladı dudakları... Bedeni fazlasıyla alev almıştı.
| |
| | | Jared/Keiro Su Perisi
Mesaj Sayısı : 164 Kayıt tarihi : 10/02/13 Yaş : 36 Lakap : Jared
| Konu: Geri: Aşk ve Nefret Salı Nis. 16 2013, 22:52 | |
| Fia’nın hıçkıra hıçkıra ağlaması içinden her saniye bir şeyler götürürken boş gözlerle sevgilisine bakıyordu. İçinde fırtınalar koparken hissettiklerini sesine, bakışlarına ve hareketlerine yansıtmıyor olması istediğini elde etmesinde yardımcı oluyordu. Sevdiği kadının canını yakmak istiyordu ve şuan bunu son derece güzel bir şekilde başarabildiğini görüyordu. Sevgilisinin göremediğiyse onun canını yakarken jared’ın canının onunkinden daha çok acıyor olmasıydı. Hüzün dolu yaşlı gözleri kalbine defalarca bıçak saplanıyormuş etkisi yaratırken davranışlarını değiştirmemek konusundaki iradesi gittikçe zayıflıyordu. Hırçın ve tatlı peri kızının leon’un hayatını mahvetmemesi için ona yalvarmaya başlamasıyla onu kollarına alıp teselli etme isteği daha da baskın bir hale gelmişti. Şu an tüm bu saçmalığa son vermek, ikisi içinde işkence olan bu durumu bitirmek için yanıp tutuşuyor olsa da kendini, kendi kişiliğini çiğneyip bunu yapamıyordu.
Katil kimliği tüm benliğini ele geçirmişti. Dudaklarından dökülen öldür beni kelimesi kanının donmasını sağlasa da bunu ona yansıtmamayı başarmıştı. Korkusunu,hüznünü,pişmanlığını hissediyordu fia’nın… Boş gözlerle duygudan yoksun ses tonuyla son sahnesini oynarken sevdiği kadının onu gerçekten öldürebileceğine inandığını görmek onu derinden yaralamıştı. Lanet olsun herkesi öldürebilirdi ama ona asla zarar veremezdi. Ona deli gibi aşıkken, hiç düşünmeden sırf onun için bir cadıyla tüm kurallarını çiğneyip, kişiliğinden ödün vererek anlaşma yapan bir katil olarak ona bu kadar değer verirken o bunu yapabileceğine nasıl inanırdı? Ölmeye hazır görünen sevgilisine soğukça gülümseyerek dudaklarına kapandı. Dokunuşları ve öpüşleri az önceki tüm hareketlerini yalanlar nitelikte sevgi dolu olmakla beraber yumuşaktı da. Sevdiği kadının ona karşılık vermiyor olmasını önemsemeden öpücüklerine devam etti. O karşılık vermiyor olsa da jared’ı istediğini inlemeleri gayet açık bir şekilde gösteriyordu zaten durmamasının nedeni de buydu. Fia’nın onu kendinden uzaklaştırmaya çalıştığını fark ettiğinde kendini geri çekip gözlerini onun gözlerine dikti. O boş gözlerde artık tutku,aşk,şehvet ve şefkat gibi duygular vardı. Duyduklarıyla sıcak bir gülümseme sundu sevgilisine. Dudaklarında yeniden onun dudaklarını hissetmesiyle öpücükleri gittikçe derinleşmişti. Onun üzerindeki kıyafetleri parçalarına ayırıp dudaklarıyla özlediği bedeni keşfe çıktı.
Gömleğinin parçalanmasına aldırış etmedi. Sırtında hissettiği tırnaklarla beraber dudaklarının emilmesiyle arzudan boğuklaşan bir inleme döküldü dudaklarında. İç çamaşırlarından da kurtulduktan sonra kızın göğüslerinden birini ağzına alıp öpüp ısırdı. Aynı özeni diğer göğüsüne de gösterirken bir eli boşta kalan göğüsünü diğer eliyse sertçe kadınlığını okşuyordu. Onu zevkten delirecek noktaya getirene kadar öpüp okşamasını sürdürdükten sonra pantolonundan hızla kurtulup sertçe içine girdi. Gelip gidişleri hızlı vuruşları sertti. Giderek doruğa ulaşırken kendinden geçmişti. Fia doruğa ulaştığında oda son bir itişle rahatlayarak onun üzerine yığıldı. Nefes nefese özlediği bedene kavuşmanın verdiği mutlulukla kendini biraz toparladığında kendini yana atıp sevgilisini de kollarının arasına çekip ona sıkıca sarılarak başına bir öpücük kondurdu. Huzurlu dakikaların keyfini çıkarırken ''Seni çok özledim hayatım.'' Dedi. Konuşmaları gereken yığınla olan konular aklına geldiğinde ''Gördüğün,duyduğun ve düşündüğün her şeyin bir açıklaması var. Eğer gerçekleri öğrenip davranışlarımın nedenini gerçekten duymak istiyorsan sorularına tüm içtenliğimle yanıt verebilirim.''Demeyi ihmal etmedi. | |
| | | Fia Polyxena Ateş Perisi
Mesaj Sayısı : 271 Kayıt tarihi : 28/12/12 Lakap : Küçük cadı, seksi peri
| Konu: Geri: Aşk ve Nefret Cuma Nis. 19 2013, 13:25 | |
| İçindeki korku yüzünden sevdiği erkeğe yalvarmaya başlamıştı. Bu elinde değildi. Kendi yaptığı bir şeyin bedelini bir başkasının ödemesine, hayatının mahvolmasına izin veremezdi. İçindeki suçluluk duygusu ile ölmek istedi. Ölümü istemesini tek nedeni elbette bu değildi. Şu anda üzerinde ona buz gibi bakışlarla bakan ve aynı soğuklukla konuşan bu adama olan aşkı... Evet aşkı, sırf aşık olduğu için kalbinde açılan yara artık dayanılmaz bir hale gelmişti. Kendine belki de verebileceği en büyük cezayı vererek sevdiği erkekten kendisini öldürmesini diledi. Elbette aslında ölümü getirecek olan bu eller aşık olduğu adama aitti. Sevdiği erkeğin ellerinde can vermek kötü gelmiyordu, kötü olan şey ona bir daha dokunup, onu göremeyecek olmaktı. Bir an dileğinin yerine getirileceğini düşünürken hissettiği dudaklar kafasını karıştırmaya yetmişti. Karşılık vermiyor olsa bile bedeni erkeğe olan ihtiyacını inleyerek dile getiriyordu. Erkeğin sözlerini duyduğunda gözlerinin içine baktı. Duygusuz bakışlardan ne kadar nefret etmişse, şu an bu bakışları o kadar çok sevmişti. Bu sevgi bir teslimiyete dönüştüğünde tüm bedenini erkeğe sundu. Bedeni erkek için hazırdı. Şu an değil, aslında çok önceden ihtiyacı olan tek şeydi bu beden... Kalbinden geçenleri olduğu gibi dile getirdiğinde onun dudaklarını öpmeye başladı. İçinde uzun zamandır zincire vurduğu arzusu, kafese kapatılmış vahşi bir hayvandan farksızdı. Onu öperken tırnaklarını sırtına batırmasının, dişleri ile dudaklarını ısırmasının tek nedeni buydu.
Delice öpüşmeleri sürerken kendini kaybetti, Fia. Bu adam, şu an onu delice öpen bu katil onun tek sahibiydi. Benliğini, ruhunu, sahip olduğu her şeyi ele geçirmişti. Bir katil olabilirdi, ama yine de onunla olmak istiyordu, sadece onunla... Çıplak bedeninde hissettiği her bir dokunuş ve öpüşle çıldırdığını hissediyordu. Çok geçmeden tüm dokunuş ve öpücükler yetmez olmuştu. İnlemeleri artarken çaresizce erkeğinin ona sahip olmasını bekliyordu. Sonunda oda dayanamayıp içine yerleştiği anda bir zevk çığlığı çıktı dudaklarından... Kollarını bedenini sımsıkı sarmış kendinden geçerken, bacakları beline dolanmıştı. Sırtında gezinen eller gitmesini istemiyormuş gibi ona tutunurken tırnakları yumuşak derisine batıyordu. Her sert itişte elleri yer değiştirirken farkında bile olmadan Jared’ın sırtını tırmalıyordu. Sonunda o an geldiğinde bedenindeki ani titreme, Jared'ın kasılması ile geçti. Doruğa ulaştığında zevkten buğulanmış gözleri ile erkeğine bakıyordu. O hala üzerindeydi, inmesini ise hiç istemiyordu. Nefesini düzenlemeye çalışırken Jared yana kaydığında kendini onun elleri arasında buldu yeniden. Özlem dolu kurulan cümleyi duyduğunda kendine bir kez daha kızdı. Ondan kaçıp, saklanan inadın dan nefret ediyordu şu an. Başını sevdiği adamın göğsüne koyduğunda konuşmaya başladı.
“Bende seni özledim...”
Aslında, cümlesini aşkım, sevgilim ya da öyle bir kelime ile bitirmek istemişti. Ama yapamamıştı. Bir çeşit kendini cezalandırıyor gibiydi. Jared’ın sonraki sözleri ile derin bir nefes alıp onun üzerine çıktı ve harika gözlerine bakmaya başladı.
“Sorularımdan önce senden özür dilemek istiyorum. Ben sanırım... Aslında korkmuştum... Seni bu kadar severken söylenen şeyler... Beni terk edeceğinden korktuğum için senden kaçtım, beni istemediğini dudaklarından duymayı asla kaldıramazdım... Ama ben bunu sana söyledim ve şu an anlıyorum, seni gerçekten üzdüm... Üzgünüm...”
Kelimeler ağzından tek tek çıkarken bir damla göz yaşı aktı yanağından. Şu an mutluydu sevdiği erkeğin kollarında ama suçlu olduğu da bir gerçekti. O her sorusuna hazırsa oda sevdiği adama kendi ile ilgili bir şeyler söylemeliydi. Aralarında hiçbir sır kalmazsa, kendini daha iyi hissedeceğini biliyordu ve elbette onunda.
“Tamam başlıyorum. Beni kaçırdıkları gün neden bir kadınla birlikte olduğunu merak ediyorum, sihirbazlara neler yaptığını ve en çokta sevdiğim adamın kim olduğunu merak ediyorum, Jared.”
| |
| | | Jared/Keiro Su Perisi
Mesaj Sayısı : 164 Kayıt tarihi : 10/02/13 Yaş : 36 Lakap : Jared
| Konu: Geri: Aşk ve Nefret Cuma Nis. 19 2013, 17:53 | |
| Gözünden akan bir damla yaş içini acıtırken derin bir nefes alıp onun yanağına akan yaşı sildi. Soracağı soruları az çok tahmin edebiliyordu. Sevdiği kadın tüm soruları ardı ardına sıralarken yüzünde ufak bir gülümseme belirdi. İç çekip ''Peki… Hepsini anlatacağım sadece biraz zaman ver nereden başlayacağıma karar vermeliyim.'' Dedi. Bir süre düşündükten sonra ''Adımdan başlasak iyi olacak sanırım. Benim gerçek adım jared değil. Tam adım Keiro Kıngswell çok küçükken ailemi kaybettim. O gün bunu yapanlardan intikam almaya yemin ettim. Amcamsa küçük bir çocuk olduğumu önemsemeden beni öldürmek için yetiştirmeye başladı. Yani benim çocukluğum oyun oynayarak değil birilerini öldürmek için eğitim almakla geçti. Keiro kıngswell ise ailemle birlikte o gün ölmüştü. O günden sonra jared oldum. Duygusuz ve işinde oldukça iyi bir katil.'' Diyerek durdu. Biraz soluklanmalıydı bunun yanında beynine hücum eden anılarla da baş etmek pek kolay değildi. Bir katil için bile bu oldukça zordu. Sevgilisinin meraklı bakışlarıyla konuşmaya başlaması gerektiğini anlayıp ''17 yaşıma kadar ailemi öldürenlerden intikam aldığımı düşündüm. Sonra öldürdüğüm insanların ailemle ilgisi olmadığını öğrendim. Kandırılmıştım ama daha da önemlisi ailemi öldüren kişinin amcam olduğunu öğrenmiştim. İhanete uğramış öfkeli biri olarak onun emrinden çıkıp ona savaş açtım. Bunun için güçlenmeliydim ve ben bunun için onun yanından ayrıldıktan sonra da 20 yaşıma kadar profesyonel katillik yapmaya devam ettim. 1 yıldır sadece amcama çalışan benim gibi katil perileri avlıyorum.'' Diyerek sustu.
En zor kısmı atlatmıştı. Gerçekler acı olmasının yanında onun öfkesini ve öldürme isteğini harlayan şeylerden başka bir şey değildi. Kollarının arasındaki masum sevgilisi olmasa bu sinirle birkaç peri barınağını basıp canının istediği gibi işkence etmekten çekinmezdi ama şuan yapması gereken daha önemli şeyler vardı sevgilisine gerçekleri anlatmak gibi. Sıkıntıyla nefesini dışarı verirken ''Hayat hikayem böyle kızlara gelirsek seninle geçirdiğimiz ilk geceden sonrasıydı. Aklımdan çıkmıyordun bense senin hayatını mahvetmemek için senden uzak durmaya çalışıyordum. Onlarsa aklımı senden uzak tutmayı başarıyorlardı. İkisini de senin tadını unutabilirim umuduyla öptüm ama bu çırpınışlarımın boşa olduğunu anlamam kısa sürdü. Seni aldatma konusuna gelecek olursak o gün amcama yakın olan perilerin morgana’nın şehrinde bir toplantı yapacağını duydum ve onun yerini öğrenebilmek için perilerin toplantısını bastım. İstediğimi elde edince perilerin öldürüp gitmek için harekete geçtiğim esnada bir cadı tarafından engellendim. Küçük gösteriden memnun kalmıştı ve tek istediği biraz daha eğlenmekti bunun içinde benimle beraber olmak istiyordu. Karşı çıkıp elinden kurtulmak isteyince de seni yakalattı ve beni tehdit etti. Güçlerime el koymuştu. Seni kurtarmak istiyorsam ona istediğini vermeliydim. Bende öyle yaptım. Söz konusu senin hayatınken seni aldatmış olacağım gerçeğini önemsemedim.'' Dedi. Gerçekleri söylemek garip bir şekilde rahatlatmıştı. Geçmişin anılarına dalmamaya çalışırken onu bulmak için yaptığı anlaşmayı ve jezebel ile aralarında olanları anlatmamaya karar verdi. Derin bir nefes alarak ''İşte gerçekler şimdi senin hayatınla ilgili herşeyi duymak istiyorum. Özellikle bu silah merakının nereden geldiğini bilmek istiyorum.'' Dedi. | |
| | | Fia Polyxena Ateş Perisi
Mesaj Sayısı : 271 Kayıt tarihi : 28/12/12 Lakap : Küçük cadı, seksi peri
| Konu: Geri: Aşk ve Nefret Cuma Nis. 19 2013, 19:43 | |
| Sonunda sevdiği adamın kollarında olmak onu rahatlatmıştı. Ama suçluluk hala başının en büyük belası olarak kendini gösteriyordu. Jared, her şeye rağmen onu kollarının arasına daha fazla bastırırken o da sevdiği erkeğe daha fazla sokuldu. Yanağına süzülen tek damla göz yaşı da sevdiği adam tarafından silinmişti. İçindekileri söylemek iyi gelmişti aslında. Şimdi sıra merak ettiği soruları sormaya gelmişti. Hepsini bir bir sorarken Jared'ın tepkisi ile sessizce sevdiği adamı bekledi. Bazı şeyleri anlatmak kolay olmuyordu, bunu biliyordu. Bu yüzden üstüne gitmeden sadece sessizce başı sevdiği adamın göğsünde beklemeye başladı. Konuşmaya başladığında onu dinleyip anlamaya çalıştı. Adının bile yalan olduğunu öğrenmek acı verse de gerçekleri öğreneceğinin bilincinde beklemeye devam etti. Anlattıklarını, o an yaşıyor gibi anlatıyordu. Bunu sesinden, bedeninin titreşiminden hissedebiliyordu. Sırf rahatlaması için dudaklarını göğsünde gezdirdi bir süre. Konuşması devam ederken nefesini kesen gerçeklerle ne diyeceğini bilemedi. Bir adam öz yeğenine bunu nasıl yapardı, gerçi kendi ailesi ile kıyasladığında pekte anormal görünmüyordu. Geçmiş ile ilgili her şeyi bitirdiğinde başını kaldırıp sevdiği erkeğe baktı. Teselli edebilecekmiş gibi onun dudaklarına kısa bir öpücük kondurdu. "Kısacası amcan hayatını mahvetmiş, peki diğer konular..."
Tekrar konuşmaya başlaması ile bekledi, yeniden. Sihirbazlara bunu yapmasının tek nedeni kendiydi demek... Yinede bu duruma gülüp geçecek değildi. Yaptığı şey kötüydü çünkü. Sihirbazlar dan daha çok diğer kadını merak ediyordu. Onun ise bir cadı olduğunu öğrendiğinde aniden doğruldu. Onu aldatmasının nedeni bile kendisiydi. O an kendini dünyanın en büyük aptalı gibi hissetmeye başladı. Gözlerinin içine bakarak konuşmaya başladı. Neredeyse ağlayacaktı, ama onu daha fazla üzmeye hakkı yoktu.
"Ben ne kadar aptalım, beni aldattığını sanmıştım. Sıkılıp, başka bir beden bulduğunu..."
Daha fazla konuşamadan sevdiği erkeğin dudaklarına kapandı yeniden. Aslında hiç bırakmak istemiyordu, onu. Ama konuşulacak her şeyin bugün bitmesi gerekiyordu. Eğer bu gerçekleşirse ikisi içinde daha iyi olacaktı. Soru işaretlerinin olmadığı bir gelecek... Sorular artık sevdiği erkeğe aitken ondan gelecek soruyu bekledi, öpüşmenin hemen ardından. Silah tutkusu buna nasıl başlaması gerekirdi bilmiyordu.
"Nasıl başlamam gerek bilmiyorum... Ben bütün çocuksu halime rağmen aslında çocukluğumu yaşamadım. Ailemden hep, nefret ettim. Tabi onlarda benden. Çok küçük yaşta evden ayrıldım, insanların arasına karıştım. Hiç bir şeyden haberi olmayan 12 yaşında bir kızın başına gelebilecek şeyleri tahmin edersin. Ben iyi olduğunu düşündüğüm bir adamın bana şeker vermesine izin verdim. Ama sonra kendimi kadınları pazarlayan insanların arasında buldum."
Derin bir nefes aldı. Bundan sonrası kötüydü. Oturduğu odaya, yan odadan kendi yaşlarında bir kız çocuğunun çığlığının geldiği anı şu an yaşıyor gibiydi. Kıza ne yaptıklarını odaya girene dek görmemişti. Odaya girdiği anda ise kendini kaybetmişti.
"Sonra... Bir ses duydum, bir çığlık. Odadan çıktığımda iki adamın kıza yaptıklarını gördüm, berbat bir şeydi... ve... Ben o an kendimi kaybettim. Elementim kontrolden çıkıp adamları diri diri yakmaya başladı. O kızları kurtardım. Bir daha da eve dönmedim, beni merak ettiklerinden bile şüpheliyim. Yalnız kaldığım için kendimi korumak adına her yolu denedim. Çünkü o gün hayatın hiçte toz pembe olmadığını öğrenmiştim." | |
| | | Jared/Keiro Su Perisi
Mesaj Sayısı : 164 Kayıt tarihi : 10/02/13 Yaş : 36 Lakap : Jared
| Konu: Geri: Aşk ve Nefret Cuma Nis. 19 2013, 21:34 | |
| Sevgilisinin yaptığı yorumla iç çekip başını salladı. Evet başka birinin gözünden bakıldığında amcası hayatını mahvetmişti ama o öyle düşünmüyordu. Ailesini öldürdüğü ve onu kandırdığı için asla affetmeyecekti onu. Hayatının sonuna kadar nefret edecekti, öldürmek için elinden geleni yapacaktı fakat ona verdiği eğitim nedeniylede hep minnettar kalacaktı. Onun sayesinde oldukça güçlü bir kişiliği vardı. Kendini her türlü beladan koruyabiliyordu ve duygularını kontrol edebilmekten de son derece memnundu. Sihirbazlar ve cadıyla ilgili gerçekleri de anlattıktan sonra kendi merak ettiklerini sormaya başladı. Jezebel ile yaptıkları anlaşmayı özellikle es geçmişti. Hayatı hakkında neredeyse her şeyi biliyordu.
Bu önemsiz aynı zamanda da gereksiz detayı ise bilmesine hiç gerek yoktu. Sevdiği kadının sakinleştirici öpücüğünden sonra yatakta doğrulup onun yanağını bir süre okşadı. Ondan sıkılmak işte bu kesinlikle başaramayacağı bir şeydi. Bundan emindi. Fia’nın konuşmaya başlamasıyla derin bir nefes alıp duyacaklarına kendini hazırlamaya çalıştı. Biliyordu ki bu silah merakının ardından mutlaka bir şeyler çıkacaktı. 12 yaşında evden ayrıldığını duyduğunda şaşırmıştı. O yaşta bir çocuğun başına neler geleceğini kendisi bile tahmin edemiyordu. Kadınları pazarlayan insanların eline düştüğünü öğrendiğinde fia’nın bir peri olduğunu bilmesine rağmen nefesi kesildi. İçinde öfke ve öldürme isteği gittikçe daha da büyürken hırçın peri kızının söyleyeceklerinin devamını nefesini tutarak dinledi. Sevgilisinin söyleyecekleri bittiğinde onu belinden tutup kendine çekerek sıkıca sarıldı. Saçlarını bir süre okşadıktan sonra dudaklarına küçük bir öpücük bırakıp geri çekildi. Şefkat dolu bir sesle ''Hayatın gerçekleriyle kötü bir tanışma şekli… Peki ondan sonra neler yaptın sevgilim. Yani bildiğim kadarıyla 19 sun ve bu olay 12 yaşında gerçekleşti. Hayatının sonraki 7 yılını merak ediyorum'' dedi. | |
| | | Fia Polyxena Ateş Perisi
Mesaj Sayısı : 271 Kayıt tarihi : 28/12/12 Lakap : Küçük cadı, seksi peri
| Konu: Geri: Aşk ve Nefret C.tesi Nis. 20 2013, 21:50 | |
| Geçmişle ilgili anlattığı her şeyi bir anlığına da olsa o an yaşıyormuş gibi hissetti. Bu tuhaftı. O gün hayatının garip bir dönüm noktası olmuştu. Aslında kimseye güvenmemesi için ona iyi bir ders olmuştu bu. Çünkü o tüm çocukluğu ile masum bir kızdan fazlası değildi. Kendini Jared'ın kollarında bulduğunda ona daha sıkı sarıldı ve öpücüğüne karşılık verdikten hemen sonra sevdiği erkeğin tatlı sesiyle yeni sorusunu öğrendi. Yaşadığı yedi yılı özet geçmesini istiyordu. Düşündü, bir süre sonrasında ise konuşmaya başladı. Jared'ın dürüstlüğüne karşılık dürüst olacaktı.
"O gün insanlardan nefret ederken karşıma bir adam çıktı, emekli bir polis. Beni yanına aldı ve yanında iki yıl kaldım. Ailemin bana gösteremediği aile anlayışını gösterdi ve bana bir sürü eğitim verdi. Tabi verdiği eğitimler sadece insanlar üzerinde işe yarardı ama yinede sonunda iyilik ve kötülük türe bağlı bir şey değildi. Onu kaybettikten sonraki bir yıl yine yalnız kaldım. Perilerin arasına dönmekti, niyetim. Ama öncesinde kendimi biraz güçlendirmem gerek diye düşünerek büyüler denemeye başladım. "
Bir süre durdu. Nefes alması gerekiyordu. Geçmişi pek güzel değildi, aslında. Ama yinede bu anlatmasına engel olmayacaktı.
"Perilerin arasına karıştığımda, tehlikenin insanlarla olduğum zamandan daha büyük olduğunu gördüm. Bir barda Leon ile tanıştım. O zamanlar şimdiki gibi değildi. Çapkındı hemde çok fazla... Beni tanıştığımız ilk gün öptü. Ben karşılık vermeyince hiç bir erkekle birlikte olmadığımı söyledim ona... O da beni bıraktı. Sonrasında o barda başım daha büyük bir belaya girdi. Leon, olmasa bir grup peri benle ilgili baya niyeti bozmuşlardı. Neyse ki Leon oradaydı. Elbette o zamanlar adı Nathan'dı. Bir süre sonra onunla benim birlikte olduğuma dair laflar çıktı. Leon umursamadı, bende diğer perilerden kurtulmak için bir süre bunu kullandım. Onunla olduğum için kimse yanıma yaklaşmıyordu ve sonra bana bir süre eğitim verdi... Beni kardeşi gibi gördü ama sonra ondan da ayrılmak zorunda kaldım..."
O günler bir film şeridi gibi gözlerinin önünden geçiyordu. Evet daha önce öpüştüklerini şu an hatırlıyordu. Bugün onun kucağına oturup, onu öperken kesinlikle aklına gelmemişti. Ondan ayrıldıktan sonraki zamanını düşündü bir süre. Sonrasında yeniden konuşmaya başladı. Bu konuşmaya artık nokta koyabilirdi.
"Ondan ayrıldıktan sonra biraz daha güçlüydüm. Perilerle başımı bir süre daha belaya soktum. Zaten bunu fark etmişsindir. Kendimi koruyabiliyordum... Ta ki... Sana kadar..."
| |
| | | Jared/Keiro Su Perisi
Mesaj Sayısı : 164 Kayıt tarihi : 10/02/13 Yaş : 36 Lakap : Jared
| Konu: Geri: Aşk ve Nefret Paz Nis. 21 2013, 02:30 | |
| Sevgilisinin 12 yaşında hayatla tanışma şeklini öğrendiğinde kendini kötü hissetmesine engel olamadı. Onun için üzülmüştü. İçinde bastıramadığı şefkatle ona sarılıp saçlarını okşadı. Duydukları hayatının geri kalanını merak etmesini sağlamıştı. Onun hakkındaki her şeyi öğrenmek istiyordu. Hayat hikayesini hiç sıkılmadan sabaha kadar dinleyebilirdi. Sevdiği kadının kurduğu her cümle aklındaki soru işaretlerinden kurtulmasını sağlarken silah merakının nedenini öğrenmek onu düşündüğü gibi rahatlatmamıştı. Fia’nın bir süre normal bir insanla yaşamış olması onu şaşırtmıştı. Periler her zaman insanların içinde dolaşır,onlar gibi yaşar ve onlarla arkadaşlık edebilirdi enderde olsa ama beraber yaşamak bu pek görülmeyen bir şeydi. Yanında kaldığı ve ona ailesiymiş gibi davranan birini kaybetmesine diyecek kelime bulamadı. Tek kelimeyle açıklamak gerekirse hayatındaki her şey ters gitmişti. Zor bir çocukluk geçirdiği ortadaydı. Kendi hayatıyla kıyaslanamasa da onun yaşındaki küçük bir kız için yaşamaması gereken çok fazla şey yaşamıştı. Sevdiği kadının hayatının da tos pembe olmadığını görmek içini sıkmıştı. Sustuğunda hiçbir şey demeden gözlerinin içine bakarak beklemeye devam etti.
Zor bir çocukluk geçirmişti ve anlatmada bocalaması gayet normaldi. Tekrar konuşmaya başladığında leon ismini duymasıyla kan beynine sıçrarken duydukları ona olan öfkesinin azalmasını sağlamıştı. Artık onu öldürmek istemiyordu mesela ve bu önemliydi. Fia’yı koruyup onu eğittiği için minnettar bile sayılırdı. Son sözlerle kahkaha atarak ''Ah benim tatlı küçük cadım… Başını belaya sokmakta ne kadar becerikli olduğunu ilk karşılaşmamızda fark etmiştim sevgilim. '' Diyerek yanağını okşadı. Dudaklarına gittikçe yaklaşırken ''Benim öldürmeye geldiğim o kadar katil perinin arasında olmanın başka bir açıklaması olamaz diğer yandan bu özelliğine minnettarım. Seninle karşılaşmamızı sağladı. '' diyerek dudaklarını öpmeye başladı. Ona yeniden bu sefer az öncekinin aksine daha yumuşak ve sevgi dolu bir şekilde sahip olduktan sonra kollarının arasındaki güzelliği izlerken uyuyakaldı. Sevdiği kadınsa ondan çok önce uykuya dalmıştı. | |
| | | | Aşk ve Nefret | |
|
Similar topics | |
|
| Bu forumun müsaadesi var: | Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
| |
| |
| |