| İkizlerin Doğum Günü | |
|
|
Yazar | Mesaj |
---|
Dante Drake Sihirbaz
Mesaj Sayısı : 227 Kayıt tarihi : 01/11/12 Yaş : 36
| Konu: İkizlerin Doğum Günü Ptsi Şub. 17 2014, 00:07 | |
| Eve yine sabaha karşı gelmişti. Yorgundu ve içkiyi biraz fazla kaçırdığı için kendini berbat hissediyordu. Gecenin bir kısmını pek hatırladığı söylenemezdi. En son yanına son derece seksi bir afet gelmişti. Aralarında kısa bir konuşmanın geçtiğini hatırlıyordu ama sonrası bulanıktı. Her neyse bununla ilgilenmiyordu da zaten. O kızla aralarında ne olduğunu merak etmiyordu. Olmuş olabilecek şeylerse bay drake’i yeterince memnun etmemiş olmalıydı ki her şey silikti. Ceketini omzuna atmış bir şekilde sarsak adımlarla ikinci yatak odasına ilerledi. Stacy ile aynı yatak odasını artık paylaşmıyorlardı. Bunun için kız herhangi bir açıklama istemezken oda sesini çıkarmamıştı. Odasına girdiğinde kaslı gövdesini örtmeyi pek başaramayan bez parçasını bir arada tutan birkaç düğmeyi de kendi açıp ayakkabılarından kurtularak kendini yatağa bıraktı.
Üstünü değiştirme zahmetine girmemişti. Saçlarını sıkıntıyla karıştırıp yatağa iyice yerleştikten sonra gözlerini kapayıp kısa sürede uykuya daldı. Sabah hizmetçinin ince ve rahatsız eden sesiyle gözlerini araladı. En ufak bir ses bile beyninin içinde davul çalıyormuş etkisi yaparken zavallı çalışana öfkeyle baktı. Kız biraz utana sıkıla da olsa günün anlam ve önemini hatırlatıp neden orada olduğunu söylediğinde iç çekip tek bir hareketle hizmetçiyi gönderdi. Bugün Scarlett v e ikizinin doğum günüydü. Scarlett… Eski sevgilisi. Tadı enfes olan varlık. Onu hala deli gibi arzuluyordu. Kızdan düşüncelerini uzak tutmaya ne kadar çalışırsa çalışsın bir türlü başaramıyordu. Başarabilecek gibi de değildi.
Dolgun dudaklarını, narin belini, enfes kıvrımlarını ve harika tadı unutulacak gibi değildi. Aklında kızla ilgili bin bir düşünceyle yataktan kalkıp kendini duşa attı. Kendine gelmek epey zamanını almıştı. Duştan çıktıktan sonra hızla üzerini giyinip evden ayrıldı. Madem onların kutlama fikrini kabul etmişti o zaman onlara göre davranmalıydı. Şirketteki işlerini kontrol edip sekreterine hediye konusunda talimat vermeyi aklının köşesine not edip yola koyuldu. | |
|
| |
Scarlett Demon Sihirbaz
Mesaj Sayısı : 758 Kayıt tarihi : 01/06/12 Yaş : 32 Lakap : Katil, kan emici, dengesiz, psikopat
| Konu: Geri: İkizlerin Doğum Günü Salı Şub. 18 2014, 16:42 | |
| Günlerdir ikizinden uzak durmaya çalışıyordu. Ama şu an bile yanı başında duran kızın varlığı başarılı olmadığını gösteriyordu. Kendinden nefret ediyordu. Bir kaç gün önce olanlar geleceği için bir kabus niteliğindeydi. Bunu nasıl yapabilmişti? Dante ile aralarında hiç bir aşk olmadığı ortadaydı... Üstelik, üstelik Jonathan'a aşık olduğunu biliyordu, hemde tüm kalbiyle ama yine de Dante ile birlikte olmuştu. Ne kadar direnirse dirensin sonuç değişmemişti. Bu yüzden onu görmek istemiyordu, onu görmemek için de ikizinden uzak durmalıydı. Ama Stacy sürekli yeni bir çocuklukla kapısında belirdiğinde ona hayır diyemiyordu. Aslında bir çok şeyi kabul etmese de doğum günü ile ilgili kısma karşı çıkamadı. Onu yıllar önce bir doğum günü sonrası kaybetmişti. Şimdi ise geçen yıllardan sonra gerçek bir doğum gününü hak ediyordu.
Bu sabah gözlerinin açtığında aklındaki tek şey bundan ibaretti. Tabi kafasında yeni düşünceler belirene kadar... Yanında uyuyan aşkına bakarken suçluluğu daha da büyüdü. O kötü bir kızdı, hemde en kötüsü... Ama tekrarlanmaması için elinden geleni yapacaktı. Belki de Jonathan ile mutlu olduğunu Dante'nin gözüne sokmalıydı. Bu sayede ellerini ona sürmez ve oda yoldan çıkmazdı bu iyi bir fikir gibi görünürken sevdiği adamla harika bir sabah seksinin ardından hazırlandı. Bugün doğum günü kızı olarak güzel olmalıydı, kırmızı elbisesini ve topuklu ayakkabılarını bir çantaya koyduğunda sıradan bir kıyafetle evden ayrıldı. Ne yazık ki Jonathan akşama onlara katılacaktı ve elbette o da ikizi ne kadar ısrar ederse etin, mumlar için sevdiği erkeği bekleyecekti.
Drake malikanesine girdiğinde derin bir nefes aldı, sürekli olarak ikizinin dibinde olursa Dante ile olası bir yakınlaşmayı önlerdi. Onunla birlikte Nora'ı evden yollayıp mutfağı ele geçirdiğinde bir kaç şey hazırladı. Hazırlık bittiğinde Stacy'nin hazırlanmasına yardım ettiğinde sıra kendine geldi. Salık saçları, kırmızı elbisesi ile harika görünüyordu. Yanından kaybolan ikizini bulmak için mutfağa indiğinde onu doğum günü pastasını parmaklamaya çalışırken yakaladı.
"Her, Stacy... Jo'nu bekleyeceğiz söz verdin... Üstelik senin sevgilinde ortalarda yok..."
| |
|
| |
Stacy Demon Sihirbaz
Mesaj Sayısı : 158 Kayıt tarihi : 05/06/13 Yaş : 32
| Konu: Geri: İkizlerin Doğum Günü Salı Şub. 18 2014, 18:39 | |
| Gözlerini araladığında yine gördüğü ilk şey poppy adlı oyuncak ayıydı. Dante ile gittikleri bir alışveriş merkezinde ona sahip olmuş ve oldukça mutlu olmuştu. Şu sıralar ise onu göremiyordu, işleri nedeniyle meşgul olduğunu söylediğinde kafasını sallamaktan başka bir şey yapamamıştı. Oda gününü oyunlara ve ikizine ayırmaya karar vermişti. Gerçi Scarlett da meşgul olduğunu söyleyip dursa da bugünün önemini dile getirdiğin de onu kıramamıştı. Hem neden kırsındıki... En son kutlanan doğum günü 12 yaşındayken olandı. O günün en büyük hediyesi ise bedeninin çalınmasıydı. Çocukluğunu yaşayamamış biri olarak arayı kapatmaya çalışırken göründüğü yaşın güzelliklerini ve en çok da sevdiği erkeği ihmal ediyordu. Ama çocuksu tarafı bunun farkında ile değildi. Doğum günü kızı olarak şimdiden hediyesini düşünürken giyinip Norayı aradı, ardından Dante'i. Dante çoktan evden çıkmıştı ama Nora döneceğini söylediği için o da ikizini beklerken yardımcı kadını evden gönderdi. Scarlett'ın gelmesi ile önce ona sarılıp ardından onun hazırlık yapmasını izledi. Onun tatlı, tuzlu kurabiyeleri yapışını izlerken aklına annesi geldi. O da yapmak için olaya dahil olsa da ortalığı çok fazla batırdığında biraz geri durmak zorunda kaldı. Sonunda mükemmel kurabiyeler hazırlanmışken odaya çıktı. İkizini onu hazırladıktan sonra aynada kendine baktı. Beyaz üst kısmı olan etekleri pembe bir elbise giymişti. Saçlarının ön kısmını ufak bir toka ile tutturup gerisini salık bıraktı. İkizi hazırlanmaya geçtiğin de oldukça merak ettiği pasta için beklemeden aşağı indi. Pastayı Scarlett almıştı ve o daha görememişti bile... Kutuyu açtığında üstü çilekli, alt kısmı çikolatalı olan pastayı gördüğünde gözleri parladı. Üzerindeki kremayı parmağına bulaştırıp emmeye başladığında yakalandı.
"Ups... Evet biliyorum söz verdim ama onu görmeme bile izin vermedin... Pastanın tadı mükemmel ve daha el sürmeyeceğim... Ayrıca Dante erken çıkmış işi vardı galiba ama akşama doğru burada olur mecbur onları bekleyeceğiz..."
| |
|
| |
Dante Drake Sihirbaz
Mesaj Sayısı : 227 Kayıt tarihi : 01/11/12 Yaş : 36
| Konu: Geri: İkizlerin Doğum Günü Salı Şub. 25 2014, 00:10 | |
| Scarlett’ın söylediklerine cevap verme gereği duymamıştı. Kendisini sevmediğini, mantıken ya da kalben onu istemediğini biliyordu. Bildiği bir şey daha vardı ki o da kendisine karşı bir zaafı olduğuydu. Jonathan’a ne kadar aşık olursa olsun dante’ye hayır diyemiyordu. Bu özelliği ise ona olan tutkusunun canlı kalmasını sağlıyordu. İstese onu alabileceğinin bilincinde kapıyı açtığında gördüğü şahsiyetle bir süre durdu. İçinde hala az önceki işi yarım kaldığı için bariz bir öfke vardı ama bunu dışa yansıtmadı. Derin bir nefes alıp kenara çekilerek onun içeri girmesi için yolu açtı. Aslında onu eve almak istemediği doğru olsa da bu doğum günü denen aptal partinin bir an önce bitmesini daha çok istiyordu. Bunun için problem yaratmamaya gayret ederek kapıyı kapayıp içeri geçti. Jon’un sözlerini gözlerini yere devirmiş bir şekilde isteksizce dinlerken arkasından biri ona sarılmıştı. Burnuna dolan çilek kokusuyla ''Stacy…'' diye mırıldanırken sesi oldukça duygusuzdu.
Stacy’nin bu çocuksu tavırları artık sadece can sıkıcı geliyordu oysa bir zamanlar ona aşıktı ve yaptığı her hareket sevimli geliyordu. Zamanla ne değişti bilmiyordu ama o şey her neyse dante’yi eski hayatına geri döndürmüştü. Yanağına kondurulan masumane öpücükle iç çekip gözlerini scarlett’a dikti. Kardeşi stacy’nin sorduğu soruyu ''Yeni sayılır… Artık partiye geçelim'' diye geçiştirdiği esnada jon’un ona sarılıp dudaklarını öpmesi içindeki kıskançlık duygusunu uyandırdı.
Dişlerini öfkeyle sıkarken eski sevgilisinin kendisine nispet yapar gibi onun elinden tutup mutfağa götürmesiyle elini yumruk yapıp bir süre sıktıktan sonra sevgilisini görmezden gelip mutfağa girdi. Pastaya şöyle bir üstün körü bakıp mumları yaktı. Eline aldığı küçük bir kumandayla müziği başlatıp kızların mumları üflemesini bekledi. Gözlerini scarlett’ın gözlerine dikip ''İyi ki doğdunuz. Doğum gününüz kutlu olsun'' dedi.
En son Dante Drake tarafından Cuma Nis. 04 2014, 22:43 tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi | |
|
| |
Scarlett Demon Sihirbaz
Mesaj Sayısı : 758 Kayıt tarihi : 01/06/12 Yaş : 32 Lakap : Katil, kan emici, dengesiz, psikopat
| Konu: Geri: İkizlerin Doğum Günü Salı Şub. 25 2014, 22:02 | |
| Malikaneye adım atmak düşündüğünden daha zor olmuştu. Yine de burada olma sebebine odaklanarak içeri girmeyi başarmıştı. Dante'i düşünmeyi bırakması gerekiyordu. İçindeki suçluluk yeterince büyüktü, bu yüzden şu doğum günü denen illetten bir an önce kurtulmak istiyordu. Tabi elbette mutluluk oyunu oynayarak... Ne kadar garip bir durumdu... Stacy, geri dönmeden onu kaybettiği lanet gün olarak düşündüğü için doğum günlerinden nefret ederdi. Şimdi de burada olduğu için nefret ediyordu... Kendini toplamaya çalışarak normal bir gülümsemeyi yüzüne yerleştirip işe koyuldu. Nora'ı dört kişilik geçirilmesi planlanan parti için evden göndermişti. Her ne kadar bu doğum gününü istemiyor, olsa da bu Stacy'e bir şeyler yapmayacağı anlamına gelmiyordu. Ona kendi elleri ile bir kaç kurabiye çeşidi hazırlayıp, hazırlıklara başladı. Aynada kendine baktığında gördüğü şeyden mutlu olarak mutfağa indi. İkizi küçük bir çocuk gibi pastayı parmaklamaya çalışırken onu azarladı... Kaybettiği yıllar bir yana aynı görünseler bile Stacy hala onu kaybettiği günkü çocuk aklındaydı. Dante ile ilgili bir şeyler öğrendiğinde derin bir nefes aldı. Bu çocuksu hali ile aralarındaki ilişkinin pek iyi gitmediğini var sayıyordu. Üstelik Dante'nin tutkusunu da biliyordu. Lanet... Onu düşünmeyi kes diye kendini telkin ederken Stacy'e sert bir bakış atarak mutfaktan ayrıldı. Hoş aslında yiyeceklerin bozulmaması açıcından bunu yapmaması gerekirdi. Yine de Dante aklındayken ve henüz evde yokken sevdiği adamın buraya gelmesini istiyordu, hem de hemen...
Üst kata çıkıp telefon ettiğin de ise hayal kırıklığına uğradı. Peri olan sevgilisinin işleri vardı ve geç gelecekti. Bu yüzünün düşmesini sağlarken mutfaktaki yiyecekler aklına geldiğinde aşağı doğru ilerledi. Tam o anda kapının açılması sesi ile de dondu. Dante üzerine doğru gelirken hareket bile edemiyordu. Bunun anlamı neydi, bilmiyordu. Onun neden üzerine geldiğini de bilmiyordu. Duyduğu tek kelime ile kendini duvara dayalı bulduğunda çırpındı. Yüzü yüzüne yaklaşırken duydukları ile derin bir nefes aldı.
"Teşekkürler... Şimdi beni bırak.. Stacy...."
Cümlesini bitiremeden dudaklarına kapanan dudaklar yüzünden konuşamadan susmuştu. Ellerini hareket ettirmeye çalışsa da başaramıyordu. Dante ise onu aç gibi öpüyordu. Kendini sıkıp karşılık vermemeye çalışırken yine de onu öpmeye başladı. Bedeninde gezinen eller yüzünden inlerken ellerini serbest kalmıştı. Elleri erkeğin bedenine kaydığında içindeki suçlulukla onu itekledi.
"Sen ne yapıyorsun... Stacy bizi görebilir ayrıca ikimizin de sevgilisi var ve aramızdakiler... Çok... Çok geride kaldı..."
| |
|
| |
Dante Drake Sihirbaz
Mesaj Sayısı : 227 Kayıt tarihi : 01/11/12 Yaş : 36
| Konu: Geri: İkizlerin Doğum Günü Perş. Mart 13 2014, 23:46 | |
| Duvara dayadığı güzelliğin etkisi altına girmesi uzun sürmemişti. İçeriye girdiği ilk anda amacı kızdan olabildiğince kaçmak olsa da kendine laf geçirememiş soluğu onun dibinde almıştı. Gözlerini onun gözlerinden ayırmayarak dakika dakika,saniye saniye ona yaklaşırken geçirdikleri özel anlar zihnini meşgul ediyordu. Derin bir nefes aldı. Enfes koku ciğerlerini doldururken onu özlediğini fark etti. Tenini, tadını, kendisine böyle bakışını… An ve an ona yaklaşırken gözleri dudaklarından ayrılmıyordu. Yeniden o muhteşem dudaklara kapanmanın vereceği hazzı düşünürken kızın sözleriyle saniyelik bir duraksamayla boş gözlerini onun gözlerine dikti.
Stacy… O kız umurunda bile değildi. Aptal kalbi bir zamanlar ona ait olabilirdi şimdilerdeyse ne yaptığıyla bile ilgilenmiyordu. Scarlett’a boş vermiş bir gülümsemeyle karşılık verip dudaklarına kapandıktan sonra ise anın tadını çıkartmaya başladı. Algıladığı tat başını döndürürken bedeni alev alev yanmakta gecikmedi. Elleri onun teninde gezmeye başladığında aldığı karşılık hoşuna gittiği için öpücüğü derinleştirdiği esnada kızın itmesiyle biraz geri çekildi.
Duyduklarından sonra derin bir nefes aldı. Boş gözlerini onun gözlerine dikerek soğuk bir ses tonuyla ''Umurumda değil… Seni istiyorum'' diyerek dudaklarına kapandı. Elleri bedeninde bir süre dolaştıktan sonra göğüslerini ve kalçalarını okşamaya başladı. Öpücükleri dudaklarından boynuna kayarken bedenini onun bedenine bastırdı. Kulaklarına dolan inlemeden memnun bir şekilde eli kadınlığına giderken dudakları elbisenin izin verdiği kadarıyla göğüslerine öpücükler konduruyordu. | |
|
| |
Scarlett Demon Sihirbaz
Mesaj Sayısı : 758 Kayıt tarihi : 01/06/12 Yaş : 32 Lakap : Katil, kan emici, dengesiz, psikopat
| Konu: Geri: İkizlerin Doğum Günü Cuma Mart 14 2014, 13:58 | |
| Yaptığı can sıkışı telefon konuşmasından sonra aşağı indiğinde Dante ile karşılaşmak bedeninin buz kesmesine neden oldu. Daha ne olduğunu bile anlamadan kendini duvarda bulduğunda derin bir nefes aldı. Onun derdi neydi? Bu şekilde doğum günü kutlamak hiç doğru değildi, elbette şu an burada Stacy olsa doğru olabilirdi. Evet Stacy... İkizi mutfaktaydı ve onları görebilirdi. Bunu dile getirmişti ama Dante umurumda değil edası ile onu öpmeye başlamıştı. Lanet öpücük yine dudaklarını baştan çıkarıyordu işte... Bu duruma sinir oluyordu, evet kendini sıkarak ona karşılık vermemek için uğraş veriyordu. Lanet olsun bunun için gerçekten çabalıyordu ama istikrarlı öpücük içinde ona karşı olan bir şeyleri harekete geçiriyordu. Bu his kesinlikle aşk değildi, sadece sadece lanet bir tutku... Yine de çok fazla ileri gitmeden onu durdurabilmişti. Mantıklı söylediği kelimelere karşılık onun bakışları ise hiç hoşuna gitmemişti. Sözleri ise kesinlikle kabul edilemezdi.
"Delisin sen... Sen..."
Yeni bir öpücük onu susturan şey olurken göğsünden onu itmeye çalıştı. Hareket mesafesi öylesine azdı ki zar zor hareket ediyordu. Öpücük ise sömürüsüne devam ediyordu. Hayır bunu kabul edemezdi, Jonathan'a aşıktı bunu yapmamalıydı... Onu yeniden aldatamazdı... Dante, neden böyle davranıyordu? Dudakları boş kaldığında biraz olsun rahatladı ta ki bedenindeki dokunuşları hissedene kadar.... Lanet olsun onu baştan çıkarıyordu ve hiç istemese de inlemesine engel olamamıştı. Kendisini sıkmak için dudaklarını ısırdığında yeniden onu durdurmaya çalıştı ama kadınlığına inen el yüzünden derin bir soluk verdi. İnliyordu kendini durduramıyordu. Son bir gayretle Dante'nin başını göğüslerinden uzaklaştırıp başını yukarı kaldırdı.
"Lanet olsun, Dante... Bunu bana neden yapıyorsun?"
Kadınlığındaki el yüzünden hareketleri kontrolden çıkmış ve onun dudaklarına kapanmıştı. Sanki intikam almak için uğraşır gibi dudaklarını ısırıyor, ona acı veriyordu. Ama yine de her şeye rağmene ona haz da veriyordu. Bedeni yeniden normal çalışmaya başladığında onu uzaklaştırıp suratına sert bir tokat attı.
"Umarım bu seni kendine getirir, benden uzak dur..."
İçeri bir anda kaçamayacağı için Dante yüzünden bozulan elbisesini düzeltmeye koyuldu. İşini bitirip hemen mutfağa dönmeliydi.
| |
|
| |
Dante Drake Sihirbaz
Mesaj Sayısı : 227 Kayıt tarihi : 01/11/12 Yaş : 36
| Konu: Geri: İkizlerin Doğum Günü Çarş. Mart 19 2014, 23:12 | |
| Deli olduğunu onun dudaklarından duymak hakareti görmezden gelmesini sağlamıştı. Bunu kabul edebilirdi. Onun gözünde deli olmayı önemsemiyordu. Kızın sevgilisinin bir peri olduğu düşünülürse şuan yaptığı şeyi aptallar bile yapmazdı ama o bunu da umursamıyordu. Onu istiyordu. Ne olursa olsun… Sadece onu. Bu düşüncelerle kızı daha fazla konuşturmayıp yeniden dudaklarına kapandığında baştan çıkarmak için harekete geçmekte gecikmedi. Duyduğu güzel ses amacına ulaştığını gösterirken derin bir nefes aldı. Tatlı kokusu bütün benliğini ele geçirmişti. Onu özlediğini fark etti. Buna içten içe şaşırmış olmasına rağmen o an kızın dudaklarını sömürmekle o kadar meşguldü ki tepki vermedi. İniltiler odayı doldurmaya başladıktan kısa süre sonra duyduklarıyla iç çekti. Bunu ona neden mi yapıyordu! Tanrım çünkü onu delice istiyordu.
Cevap veremeden dudakları kızın dudaklarıyla örtülünce keyifle gülümsedi. Öpücük can yakıcı olduğu kadar zevkte verdiğinden inledi. O sırada scarlett onu iterek yüzüne sert bir tokat atmıştı. Dişlerini öfkeyle sıkarak söylediği kelimeleri dinledi. Kendine gelmek? O zaten kendindeydi ama birazdan bu durumu için pekte geçerli bir tanım olmayacaktı. Kızı kolundan yakalayıp sertçe sıkarak ''Hiç bu kadar kendimde olmamıştım güzelim. İtiraf et sen de beni istiyorsun'' diyerek dudaklarına kapandı.
Belinden tutup hiçbir nezaket göstermeksizin kızın bedenini kendi bedenine yasladı. Dudakları kendisine az önceki baştan çıkarılmanın etkisiyle aralandığı esnada kapı çalmıştı. Onu görmezden gelip öpücüğü sürdürme taraftarı olsa da bir süre sonra ısrarlı çalışa daha fazla dayanamayıp kızdan istemeye istemeye ayrıldı ve kapıyı öfkeyle açtı. | |
|
| |
Stacy Demon Sihirbaz
Mesaj Sayısı : 158 Kayıt tarihi : 05/06/13 Yaş : 32
| Konu: Geri: İkizlerin Doğum Günü Perş. Mart 20 2014, 22:11 | |
| İkizinin gelmesini beklerken özellikle pastayı çok merak ediyordu. Tatlı ve şekerlemeleri hep seven biri olmuştu. Bu özelliğini kaybetmemişti bir türlü, içindeki çocuk ruhu gibi... Aslında Dante ile ilk birlikteliklerinin ardından biraz olsun bu çocukluk azalsa da yine de tam olarak hiç bir değişiklik olmamıştı. Kendini tam bir genç kız olarak düşünemiyordu. Sevgilisi ile bir şeyler yapmak yerine aklına hep parklar geliyordu. Dante, başlar da onunla takılmak istese de bir babanın çocuğunda kopması gibi ondan uzaklaşmıştı. Çocuk aklı ise bunun büyük bir tehlike olduğunu fark etmiyordu. Çünkü onlar abi kardeş değillerdi, sevgililerdi. Sevgilisi olarak bir şeyler yapması gerekirdi, o ise sadece kendi çocukluğun da yaşıyordu. Tıpkı tüm gece onsuz uyumayı sorun etmemesi gibi... Dante'nin ise istekli bir sevgili olduğunu gittikleri geziden anlaması gerekirdi. Onun tutkusuna ayak uydurmak... İşte bu asla düşünmediği bir şeydi. İkizi geldiğinde birlikte hazırlanmışlardı. Ona kalsa çocuksu bir şeyler giyerdi ama elbisesini bile ikizi seçmişti. Oldukça miniydi ve ikizinin yaptığı bir kaç ekstra işlemden sonra oldukça seksi bir genç kız olmuştu. Tabi sadece görünürde... Mutfakta ise işler yine değişmişti. Merak ettiği pasta yüzünden onu açmış ve üstüne birde parmağıyla kremasını alıp emmeye başlamıştı. İkizinin ikazı ile kendini toparlasa da aklı hala oradaydı.
Misafirleri bekleyeceğini söyledikten sonra ikizi onu yalnız bırakmıştı. Sevdiği erkeği merak ettiğini söylemişti. Büyük ihtimalle onu arayacaktı. O da Dante'i aramalı mıydı? Bilmiyordu. Aslında onu özlüyordu ama bunun Dante'nin istediği şekilde olduğunu sanmıyordu. Tabak ve diğer şeylerle ilgilenmek için bir kaç tabak çıkardı ve çatallar... Canı ise düşündüğünden çabuk sıkılmıştı. Önüne bir tabak alıp kurabiyelerle oynamaya başladı. Onları değişik şekillerde dizerek eğleniyordu. İkizinin konuşması ne kadar da uzun sürmüştü. Kapı zili duyduğunda kurabiyeleri normal dizilişine getirip kapıya doğru ilerledi. Koridorda Dante ile Scarlett vardı. O ise kapıdaki kişinin Dante olduğunu düşünmüştü. O ne zamandır evdeydi? Bunu düşünmeyi bir kenara bırakıp hızla Dante'nin yanına giderek arkasından sarıldı. Kapıda ise bekledikleri diğer kişi vardı, Jonathan...
"Hoş geldin..."
Peri ile konuşup Dante'nin yanağına öpücük kondurdu.
"Sende hoş geldin sevgilim, ne zaman geldin... Hadi mutfağa gidelim pastamız harika görünüyor..."
| |
|
| |
Jonathan Levitt Hava Perisi
Mesaj Sayısı : 172 Kayıt tarihi : 17/04/13 Yaş : 36 Lakap : ----
| Konu: Geri: İkizlerin Doğum Günü C.tesi Mart 22 2014, 23:35 | |
| Jasper Kıngswell Keiro kıngswell’dan hemen önce hayatlarına girmiş büyük bir kabustu. Kızları her an kaybedebileceklerinin korkusu gün geçtikçe azalmasına rağmen hala devam ediyordu. Bunun iki nedeni vardı: Adamın tek kelime ile korkunç bir zekaya sahip olması ve fazlasıyla büyük olması yetmiyormuş gibi her geçen gün çoğalan bir katil ordusunun varlığı. Phin,leon,jared ve kendisi o ordudan her akşam düzinelerce adam yok ediyor olsalar da tehlike devam ettiği için sürekli tetiktelerdi. Hiç şüphe yoktu ki kızlar gruptaki herkes için önemliydi ama en büyük korkuyu leon ve kendisi yaşıyordu çünkü bahsi geçen kişiler onların sevgilileriydi. Kalplerinin ait olduğu kişilerdi…
Jonathan levitt Scarlett’a hiç seni seviyorum deme fırsatı bulamamış olsa da ona aşıktı. Ve kendine bile itiraf etmekte zorlanıyordu ama onsuz bir hayatı hayal bile edemiyordu. Bu yüzden onun doğum gününde onun yanında olmak yerine dışardaydı. Aklını elinden geldiğince tüm düşüncelerden arındırmış bir şekilde önündeki perilerle ilgileniyordu. Burada işi biter bitmek küçük cadısının yanına gidecekti. Aslında biraz sabırsızdı. Buradaki işini bir an önce bitirip onun yanına gitmek istiyordu. Scarlett’ı özlemişti. Doğum günü kızının şuan ne yapıyor olabileceğini merak ederek geçirdiği bir saniye ona savaş esnasında ağır bir yara olarak geri dönünce kendine geldi. Kaşları öfkeyle çatılırken karşısındaki periyi saliselik bir zaman diliminde öldürdü.
Böylelikle son görevi de tamamlanmıştı. Nefes nefese bir şekilde duvara yaslanıp biraz soluklandıktan sonra yarasıyla ilgilenip,üzerini değiştirerek bir büyüyle dante’nin malikanesine gitti. Kapıyı kendisine dante açmıştı. Gözlerini onun gözlerine dikerek kısa bir '' merhaba'' dedikten sonra içeri neredeyse koşarak dalan stacy’e gülümseyerek '' Hoşbulduk nasılsınız bakalım doğum günü çocukları?'' diyerek içeri girdi. Scarlett’a sıkıca sarılıp dudaklarına küçük bir öpücük kondurarak ''Geciktiğim için özür dilerim sevgilim.'' Dedi. | |
|
| |
Scarlett Demon Sihirbaz
Mesaj Sayısı : 758 Kayıt tarihi : 01/06/12 Yaş : 32 Lakap : Katil, kan emici, dengesiz, psikopat
| Konu: Geri: İkizlerin Doğum Günü Paz Mart 23 2014, 00:24 | |
| Delirmişti... Evet Dante'nin şu anki hareketlerinin kaynağı bu olmalıydı, kesinlikle aklını kaçırmıştı. Doğum günlerinde bir araya gelecekleri bu gece üstelik ikizi mutfaktayken yaptığı hareketlerde hiç bir mantık yoktu. Onu baştan çıkarmak için her şeyi yapıyordu. Bedeni sürekli olarak ona ihanet ederken bu iş canını sıkıyordu. İstemiyordu, Jonathan'ı aldatmak istemiyordu. Lanet, lanet dokunuşlar yüzünden inlemeden de duramıyordu. Kadınlığındaki dokunuş onu deli ettiğinde son bir yakarış cümlesi dudaklarından döküldü. Bunu ona neden yaptığını sorguluyordu. Ama baştan çıkmış bedeni, onun eşsiz kokusu yüzünden cevap beklemeden onu öptü. Yapmaması gerektiğini biliyordu ama kendini tutamamıştı işte... Ama saniyeler sonra kalbi bedeninin kontrolünü geri aldığında ona tokat attı. Belki bu tokat onu kendine getirirdi. Hızlı bir şekilde uzaklaşıp üstünü düzeltirken bileği sertçe kavranırken Dante'e baktı. Sözleri öfkesini körüklerken ona cevap bile veremeden öpülmeye başlandığında tekrar çırpınmaya başladı, istemiyordu bu öpücüğü kesinlikle istemiyordu. Bedeni yeniden ona ihanet edecekken kapının zili ile bedeni buz kesti, Jonathan gelmişti işte... Kendini berbat hissediyordu. Hızla üzerini düzeltirken Dante kapıyı açmadan çok kısa konuştu.
"Hayır lanet olsun seni istemiyorum, Dante... Benden kesinlikle uzak dur..."
Kelimeleri bittiği anda Stacy yanlarına gelmişti. Bir an için ikizinin yüzüne baktı, onu duyup duymadığını merak etti. Ama onun normal tepkisi hiç bir şey duymadığını gösteriyordu. Derin bir nefes alıp kapıda duran aşık olduğu adama baktı. İlk cümlesine hiç bir cevap vermemişti. İçinden kendini toplamak zorundasın diye telkin ederken dudakları erkeği ile buluştu. Bir an neredeyse çırpınarak kurtulmaya çalışacaktı, bunun nedeni ise Dante'di. Zorla öpülmesi yüzünden bedeni tepki vermeye başlamıştı. Ama bu Jonathan'ın tadını algıladığında geçti. Hem öpücük ona karşılık verme fırsatı veremeden de bitmişti.
"Önemli değil hayatım, hadi içeri geçelim..."
Eli sıkı sıkı sevdiği adamı tutuyordu. Sanki onu bıraksa bir canavara yem olacakmış gibi hissediyordu. O canavar ise çok yakınında bulunuyordu, Dante...
| |
|
| |
Dante Drake Sihirbaz
Mesaj Sayısı : 227 Kayıt tarihi : 01/11/12 Yaş : 36
| Konu: Geri: İkizlerin Doğum Günü Cuma Nis. 04 2014, 22:44 | |
| Scarlett’ın söylediklerine cevap verme gereği duymamıştı. Kendisini sevmediğini, mantıken ya da kalben onu istemediğini biliyordu. Bildiği bir şey daha vardı ki o da kendisine karşı bir zaafı olduğuydu. Jonathan’a ne kadar aşık olursa olsun dante’ye hayır diyemiyordu. Bu özelliği ise ona olan tutkusunun canlı kalmasını sağlıyordu. İstese onu alabileceğinin bilincinde kapıyı açtığında gördüğü şahsiyetle bir süre durdu. İçinde hala az önceki işi yarım kaldığı için bariz bir öfke vardı ama bunu dışa yansıtmadı. Derin bir nefes alıp kenara çekilerek onun içeri girmesi için yolu açtı. Aslında onu eve almak istemediği doğru olsa da bu doğum günü denen aptal partinin bir an önce bitmesini daha çok istiyordu. Bunun için problem yaratmamaya gayret ederek kapıyı kapayıp içeri geçti. Jon’un sözlerini gözlerini yere devirmiş bir şekilde isteksizce dinlerken arkasından biri ona sarılmıştı. Burnuna dolan çilek kokusuyla ''Stacy…'' diye mırıldanırken sesi oldukça duygusuzdu.
Stacy’nin bu çocuksu tavırları artık sadece can sıkıcı geliyordu oysa bir zamanlar ona aşıktı ve yaptığı her hareket sevimli geliyordu. Zamanla ne değişti bilmiyordu ama o şey her neyse dante’yi eski hayatına geri döndürmüştü. Yanağına kondurulan masumane öpücükle iç çekip gözlerini scarlett’a dikti. Kardeşi stacy’nin sorduğu soruyu ''Yeni sayılır… Artık partiye geçelim'' diye geçiştirdiği esnada jon’un ona sarılıp dudaklarını öpmesi içindeki kıskançlık duygusunu uyandırdı.
Dişlerini öfkeyle sıkarken eski sevgilisinin kendisine nispet yapar gibi onun elinden tutup mutfağa götürmesiyle elini yumruk yapıp bir süre sıktıktan sonra sevgilisini görmezden gelip mutfağa girdi. Ortam parti için müsait olmadığından pasta ve içecekleri el birliğiyle oturma odasına taşıdı. Dante kadehlere içkileri doldurup stacy içinde meyve suyunu hazırlayıp pastaya şöyle bir üstün körü bakarak mumları yaktı. Eline aldığı küçük bir kumandayla müziği başlatıp kızların mumları üflemesini bekledi. Gözlerini scarlett’ın gözlerine dikip ''İyi ki doğdunuz. Doğum gününüz kutlu olsun'' dedi. | |
|
| |
Stacy Demon Sihirbaz
Mesaj Sayısı : 158 Kayıt tarihi : 05/06/13 Yaş : 32
| Konu: Geri: İkizlerin Doğum Günü C.tesi Nis. 05 2014, 00:00 | |
| Pastaya bu kadar yakınken beklemek canını sıkıyordu. Bir an önce kesip yemek, o tatlı zevki sonuna kadar yaşamak istiyordu. Dayanamadığı için pastaya tekrar baktığında ikizinin yokluğunu fırsat bilerek parmağı ile kremaya yeniden dokundu ve emmeye başladı. Tadı çok güzeldi. İkizi bunca zaman ayrı olmalarına rağmen nasıl pasta sevdiğini iyi biliyordu. Geldiğinde onu kızdırmamak adına kendini mutfaktaki bir kaç işe verdi, kapı zilini duyana kadar... Yüzünde çocuksu gülümsemesi ile misafiri ve sevdiği erkeği görünce dayanamayarak ona sarıldı. Gözleri ikizine kaydığında garip bir his bedenini ele geçirdi. Bir huzursuzluk dalgasına ikizinden ona doğru yayılıyordu. Tek yumurta ikizleri oldukları için bazı şeyleri özellikle acıyı, bazı zamanlar paylaşıyorlardı ve genellikte birbirlerine ne olduğunu söylemeseler de anlıyorlardı. Ama aradan geçen zaman, Stacy'nin çocuksuluğu ve en önemlisi de mutlu olmaları gereken doğum günlerinde bu hissi göz ardı etme gereği duydu. Aslında gerçek durumu anlamamış olmasıydı. Dante'nin dudaklarından duygusuz kelimelerin üzerinde bile durmuyordu... Aklı içindeki çocuk ve doğum günü için oldukça meşguldü. İkizi ve sevgilisinin yakınlaşması ile o da Dante'e sokuldu bu garip bir dürtüydü, o ise umursamadan partiye geçmeyi teklif etmişti.
Mutfağa geçtiklerinde herkesle birlikte ikizinin yaptığı kurabiyeleri ve pastayı oturma odasına taşıdılar... İçindeki çocuk mutluluktan çığlık atmak üzereydi. Dante mumları yakarken heyecanı gözlerinden okunuyordu. Arka fonda çalan müzik eşliğinde dilek tuttu. Hayatının kayıp zamanına rağmen iyi olmasını diliyordu, sevdiği adam ve ikizi ile birlikte... Mumlar söndüğünde öncelikle ikizine sıkıca sarıldı. Ardından Dante'nin yanına geçerek ona sarıldı. Az önceki kutlamasına yanağına kondurduğu bir öpücük teşekkür ederken konuştu.
"Sana teşekkür ederim, yanımda olduğun için, sevgilim..."
Konuşmasının ardından yanına oturup çok istediği pastadan bir dilimi tabağına alıp yemeye başladı. Partideki herkes içki içerken o meyve suyu içiyordu. İçki olayına hala alışabilmiş değildi.
| |
|
| |
Jonathan Levitt Hava Perisi
Mesaj Sayısı : 172 Kayıt tarihi : 17/04/13 Yaş : 36 Lakap : ----
| Konu: Geri: İkizlerin Doğum Günü Çarş. Nis. 09 2014, 22:30 | |
| Scarlett’ı düşünerek geçirdiği kısa bir anın ne kadar vahim sonuçlara yol açtığını görmezden gelerek görevi bitirmiş ve kendini iyileştirebildiği kadar iyileştirip alelacele sevgilisinin yanına gitmişti. Kapıdan içeri girerken hissettiği garip hava ile karşısındaki küçük cadısına baktı. Her şey normal gibi görünüyor olsa da jonathan’ı bir şey rahatsız etmişti. Belki durumun ironikliğindendi çünkü bu parti normal bir parti değildi. Doğum günüydü doğru ama ortada şöyle bir durum vardı scarlett ile dante bir zamanlar sevgiliydi ve şimdi jon karşısındaki yakışıklı olduğunu kabul ettiği adamın rolünü çalmıştı. Stacy ise ikizinin eski sevgilisiyle birlikteydi. Durumları normal değildi ve asla da olmayacaklardı. Derin bir nefes aldı. Sevgilisine sarıldığı esnada acıyan yarasıyla yüzünü buruştursa da geri çekildiğinde gülümseyip hiçbir şey yokmuş gibi davrandı.
Kalbini çalan güzellik onu elinden tutup mutfağa götürürken de sadece bu tuhaf günün bir an önce olaysız kapanmasını umdu. Kızları uzun süredir tanıyordu, doğdukları ve hayatında oldukları için mutluydu elbette ama bu sıra dışı durum açıkça söylemek gerekirse onu biraz boğuyordu. Mutfağa gittiklerinde diğerlerine uyarak malzemeleri oturma odasına taşımaya yardım etti. Neden bununla uğraştıklarını içten içe sorgulasa da dile getirmedi.
İstese bir büyüyle saniyesinde her şeyi halledebilecekken uğraşmalarının saçmalık olduğunu düşünse de onların insan olduğunu kendine hatırlatıp ortama uymaya çalıştı ve nihayet pastadaki mumlar üflendiğinde gülümseyerek ''İyi ki doğdunuz kızlar'' dedi. Sevgilisinin elinden tutup kendine çekerek ''İyi ki doğdun sevgilim… Ve iyi ki hayatımdasın Seni Seviyorum'' dedi. Sonunda o iki özel kelimeyi söylemenin verdiği rahatlıkla hediyesini ona uzatarak ''Umarım beğenirsin'' dedi. Saatlerini harcayarak bulabildiği en güzel kolyeye ne tepki vereceğini merak ederken Stacy’nin hediyesini de bir büyüyle onun önüne koymuştu. | |
|
| |
Scarlett Demon Sihirbaz
Mesaj Sayısı : 758 Kayıt tarihi : 01/06/12 Yaş : 32 Lakap : Katil, kan emici, dengesiz, psikopat
| Konu: Geri: İkizlerin Doğum Günü Cuma Nis. 11 2014, 01:10 | |
| Bedenindeki titremeyi bir şekilde kontrol altına almaya çalıştı. Dante ile olanları düşündükçe delirecek gibi oluyordu. Neden her şey bitmişken aralarındaki tutku da sönmemişti? Neyse ki yeni bir dönülmez hata kapıdaki kalbinin sahibi ile engellenmişti. Eğer gelmemiş olsa olacakları düşünmek bile istemiyordu. Onun elini sıkı sıkı tutarak mutfağa yönlendirdi. Tedirgin olduğu aşikardı ama bunu Jonathan'ın fark etmesi bir felaket ile sonuçlanırdı. Eğer Dante'nin yaptıklarını bilse ve daha önce bu evde olanları... Hem onu terk eder hem de Dante'i yok ederdi. Dante'nin ölümü Stacy'i üzecekti ama yine de kendisi için geçmeyecek bir acı değildi. Sevdiği adamın onu terk edeceği gerçeğinin yanında ise çok küçük kalıyordu. Derin nefeslerle doğum gününe odaklandı. İkizinin yüzündeki çocuksu gülümsemeden biraz güç aldı. İkizinin hisleri ile biraz kendine gelebilirdi. Mumlar üflenirken bir dilek tuttu. Bu karmaşanın bitmesini ve sevdiği adam ile arasına hiç bir şeyin girmemesini... Mumlar söndüğünde ikizine sıkıca sarıldı, onun ise odak noktası çok geçmeden Dante olmuştu. O ise onu görmezden gelmeye çalıştı. Jonathan'ın dokunuşu ise bunu kolaylaştırırken ona gülümsemeye çalıştı. Duyduklarından sonra ise ani bir duraklama yaşadı. En çok istediği şey sevdiği adamın kalbi artık ona aitti. Bu ise mutluluk ile birlikte ona pişmanlık ve de suçluluk duygusunu yaşattı. Duygu yoğunluğu ile gözleri dolarken ona sıkıca sarıldı.
"Seni seviyorum, Jonathan... Sen hayatımı yeniden değerli kılan tek şeysin... Beni sakın bırakma..."
Neden böyle bitirdiğini bilmiyordu ama söylemişti, işte... Hediyesini açtığında kolyesini önce inceledi. Sonra sevdiği adama uzatarak saçlarını kenara çekti ve onun takmasını istedi. Boynundaki kolyeyi bir süre parmakları ile inceleyip ona döndü.
"Teşekkür ederim, hayatım. Çok beğendim..."
Mutlu görünse de suçluluk ve hüzün hala içinde bir yerlerdeydi. Dante ile göz göze geldiklerinde ise katlanarak arttı. Masadaki içki bardağını bir dikişte bitirerek içmeye içki şişesi ile devam etti. Sarhoş olmuştu. Duyduğu ritmik şarkı ile bir süre sevdiği adamın önünde seksi bir şekilde dans edip kucağına yerleşti. Dudaklarına kapandığında ise kalçalarını oynatarak seksi dansına devam etti. Jonathan'ı ne kadar sevdiğini Dante'nin gözüne sokmak ister gibi onu ateşli bir şekilde öpüp, boynuna doğru ilerledi.
| |
|
| |
Dante Drake Sihirbaz
Mesaj Sayısı : 227 Kayıt tarihi : 01/11/12 Yaş : 36
| Konu: Geri: İkizlerin Doğum Günü Ptsi Nis. 21 2014, 23:02 | |
| Karşısındaki güzel yaratığa bakarak derin bir nefes aldı daha sonra yanındaki masum çocuk çarptı gözüne ve gözlerini yere sabitledi. Bir zamanlar o çocuksu kıza aşık olduğunu hatırladı. Daha sonra ondan nasıl uzaklaştığı geldi aklına… Her şeyin nasılda sarpa sardığı… Şu aralar aklını meşgul eden soruya hala bir yanıt bulabilmiş değildi. Gerçekten hiç aşık olmuş muydu ona? Yoksa asıl sevdiği kişi de olmasını istemediği özellikleri taşımadığı için mi ilgi duymuştu. Sahi şuan scarlett’a karşı hissettiği tutku neydi? Ya kıskançlık? Bu duruma nasıl geldiklerini anlamakta zorlanıyordu. Mumlar söndüğünde doğum günü şarkısı da bitmişti. Düşüncelerinden arınmayı başarıp elindeki bardağı kafasına dikti. Stacy’nin sarılmasına kendini zorlayarak karşılık verdikten sonra yanağına kondurulan öpücükle derin bir nefes daha aldı. Konuşmasını önemsemeksizin bir baş hareketiyle geçiştirirken gözleri scarlett’a kaydı. Aralarında olan şeylere rağmen inatla jonathan’la hayatına hiçbir şey olmamış gibi devam etmeye çalışması takdire şayandı doğrusu… Scarlett’ın sevgilisine olan yakınlığı gözünün önünde bir kucak dansına dönüşünce öfkeyle dişlerini sıktı. Önündeki içki bardaklarını ardı ardına devirirken bu partiyi dağıtmak için duyduğu güçlü isteği bastırmaya çalışıyordu. | |
|
| |
Stacy Demon Sihirbaz
Mesaj Sayısı : 158 Kayıt tarihi : 05/06/13 Yaş : 32
| Konu: Geri: İkizlerin Doğum Günü Çarş. Nis. 23 2014, 22:56 | |
| Sonunda beklediği an gelmişti. İkizi ile birlikte mumları üflerken hiç olmadığı kadar mutluydu. Bu çok garipti. Yeniden dünyaya gelmek gibiydi. Aslında gibisi yoktu, o yeniden dünyaya gelmişti. Geçen yılları çocuk aklı hala anlamıyordu. Ergenlik dönemi geçirmesi gerekenleri, ve diğer şeyleri... Ergenliğe tam gireceği sırada bu dünyadan alınmıştı. Karşı cinsi ise anlamıyordu. Daha doğrusu hala kafasında bir doğru soru işareti vardı. Dante ile yaşadıkları bile ona anlamsız geliyordu. Bedeni hazırdı bir çok şeye ama benliği hala çocuktu. Hele şu anki hali, pastaya gömülmek için dakikaları saniyeleri sayıyordu. Ama pastadan önce ikizi ve Dante'e sarıldı. Dante'nin ona sarılmasında bir şey hissetti. Ona sevgilim dediğinde de bir şey sezmişti ama buna bir anlam veremedi. Herkes kendini içkiye vermişken o meyve suyu ve pastaya yöneldi. Değişen müzik ile ikizinin yaptıklarını gördü. O da dans etmek için ayağa kalktı. Bir süre dans etti, ama ikizi ile aralarında uçurum olan danslardı. Onunki tamamen müziğin ritmine göre yapılmış hareketlerdi, Scarlett'ın ki ise bedenini önündeki erkeğe sunmak gibiydi. İkizi Jonathan'ın kucağına yerleştiğinde kendini tuhaf hissederek Dante'nin yanına oturdu. Kızarmıştı, sanki bunu yapan kendisiydi. O an aklına sevgilisi ile özel anlar geldi. Bütün o anlarda Dante'nin tutkusu onlara yön vermişti. O ise hiç bir şey yapmamıştı. Sahi günlerdi de aralarında öyle bir yakınlık geçmiyordu. Bedeni istese bile benliği bunu gölgeliyordu. İkizini görmemek için başını başka yöne çevirip önündeki pastaya ve meyve suyuna yöneldi. O an Dante'e baktı. Gözlerindeki öfkeyi anlayabilmişti. Ama iş nedene geldiğinde bunu bilmiyordu. Boş tabak ve bardağı masaya bırakıp, Dante'nin boşta kalan elini tuttu.
"İyi misin?"
| |
|
| |
Jonathan Levitt Hava Perisi
Mesaj Sayısı : 172 Kayıt tarihi : 17/04/13 Yaş : 36 Lakap : ----
| Konu: Geri: İkizlerin Doğum Günü Çarş. Nis. 30 2014, 22:48 | |
| Ortamdaki gergin havaya rağmen sesizce doğum günü konseptine uyum sağlıyordu. Pasta mumları üflendikten sonraki hediye kısmında sevdiği, aşık olduğuna kadına ilk önce uzun süredir söyleyemediği şeyi söylemişti. Seni seviyorum… Bu iki özel kelimeyi kendisinin ağzından duymak için çok istediğini biliyordu jon’da birçok kez söylemeyi denemiş ve her seferinde içinde bulundukları anın yeterince özel olmadığına karar vererek söyleyememişti. Sevgilisi hediyesini açarken elindeki içkiyi bir dikişte bitirip bir büyüyle yenisini doldurdu. İçkisinden bir yudum daha alırken gözleri Scarlett’ın gözlerinde vereceği tepkiyi inceliyordu. İnsanları acımasızca öldüren soğuk kişiliğine rağmen ona doğum gününde vereceği hediye için saatlerce düşünmüş hatta öldürme işlerini bir kenara bırakıp dükkan dükkan tüm gün gezmişti. Ona layık görebildiği tek şey ise bu değerli kolye olmuştu. Kendisine sevinçle sıkıca sarılan kalbinin tek sahibini kolları arasına aldı. Kokusunu derin bir nefesle içine çekip gözlerini kapadı. Onu mutlu ettiğini bilmek huzur veriyordu. Bu kız için feda edemeyeceği şey yoktu. Duyduklarıyla gülümserken ''Bende seni seviyorum sevgilim ve seni asla bırakmayacağım. Bunu aklından çıkar '' dedi.
Ondan hiç istemeyerek uzaklaşıp hediyesini inceleme fırsatı tanıdı. Scarlett’ın teşekküründen sonra ''Senin güzelliğinin yanında onun güzelliği sönük kalıyor ama idare et artık '' diyerek göz kırptı. Ona garip bir hüzün vardı. Nedenini çözemediği… Son zamanlardaki davranışlarını kuzeniyle arasındaki problemlere bağlayabiliyordu ancak aklına bir o geliyordu. Ardı ardına devirdiği kadehleri durdurup durdurmaması gerektiğini düşünüp bir süre onu izledi. Kafasını dağıtmasının iyi olacağına karar verip sessiz kaldı ve kendi bardağını bir kenara bıraktı. Birisinin ayık kalması gerekiyordu görünen o ki bu da jonathan’dan başkası değildi.
Derin bir nefes alıp scarlett’în şişeyi kafasına dikerek sarhoş olmasını izledi. Seksi dansı ise hem beğeni hem de kıskançlık yaratmıştı. Kucağına yerleştiğinde kızın dengesini koruyabilmesi için bir kolunu beline attı. Bir nevi ona sarılmıştı ama daha temkinliydi. Sevgilisinin baştan çıkaran dansını bir süre keyifle izledikten sonra dudaklarına kapanıp ateşli bir öpücük bıraktı. İçten içe daha fazlasını isterken zorlukla geri çekilip ''Bence biz artık gitsek iyi olacak size iyi eğlenceler'' dedi ve onların bir şey söylemesine fırsat vermeden bir büyüyle ikisini de eve götürdü. | |
|
| |
Dante Drake Sihirbaz
Mesaj Sayısı : 227 Kayıt tarihi : 01/11/12 Yaş : 36
| Konu: Geri: İkizlerin Doğum Günü Perş. Mayıs 01 2014, 14:53 | |
| Artık kadehi bırakıp şişeye geçmişti. Bu manzaraya katlanamıyordu. Scarlett’ın, arzuladığı kadının karşısındaki adi herife yaptığı kucak dansı ortalığı yakıp yıkma, jonathan’ı öldürme isteği uyandırıyordu. Ona neden bu kadar takıntılı olduğunu bilmiyordu. Tadını sevmek gibiydi sanki… Çok daha azı ya da fazlası da olabilirdi. İçindeki kıskançlık saniyeler geçtikçe çığ gibi büyürken stacy’nin elini hissetti. Boş gözlerini onun gözlerine diktiğinde sorusunu duymuştu. İyi miydi? Partiyi savaş alanına çevirip jon’un yüzünü gözünü dağıtıp üstüne scarlett’la geçireceği ateşli dakikalardan sonra olabilirdi ama şuan kesinlikle değildi. Ona cevap verme gereği duymadan bir baş hareketiyle elini çektiği esnada gördüğü şey öfkeden gözlerini kararttı. Gözlerinin önünde öpüşen ikiliye bir tepki vermemek için kendiyle savaşırken onların gitmesiyle stacy’e döndü. Derin bir nefes alıp kızı baştan aşağı süzdü. Az önceki seksi dans oldukça baştan çıkmasını sağlamıştı. Sinirini ise bir şekilde atmalıydı. Kızı kucağına çekip gözlerini gözlerine dikerek ''Birazdan daha iyi olacağım ''diyerek dudaklarına kapandı.
Nazik olduğu söylenemezdi. Vahşice onun dudaklarını sömürürken elleri kızın bedeninde gezmeye başlamıştı. Üstündeki kıyafetleri çıkartma zahmetine girmeyerek parçalara ayırdıktan sonra saçlarından tutup kızı kendine çekerek yeniden öpmeye başladı. Dudakları onun tatlı dudaklarından önce boynuna oradan göğüslerine inerken kızı koltuğa attı. Elleri bedeninin her yerini geziyordu. Üzerindeki kıyafetlerden bir çırpıda kurtulduktan sonra zaman kaybetmeyerek kızın bacakları arasındaki yerini alıp sertçe içine girdi.
Dudakları dudaklarını sömürürken vuruşları oldukça sert bir şekilde bir süre devam etti. Kısa süre sonra ritmini hızlandırıp o ana ulaştı. Bedeni rahatlamış olsa da doyuma ulaştığı söylenemezdi. Bu yüzden kızı kucaklayıp yukardaki yatak odalarından birine çıkardı. Yatağa hızlı bir şekilde attıktan sonra üzerindeki yerini alıp yeniden dudaklarına kapandı. İlkinin aksine bu kez onunla biraz ilgilenmeye karar vermişti. | |
|
| |
Stacy Demon Sihirbaz
Mesaj Sayısı : 158 Kayıt tarihi : 05/06/13 Yaş : 32
| Konu: Geri: İkizlerin Doğum Günü Cuma Mayıs 02 2014, 00:08 | |
| Dans etme çabasından ikizinin hareketlerinden sonra vazgeçmişti. Onun ise neden bu şekilde davrandığını bilmiyordu. Perinin gözlerine bakılırsa onun oldukça hoşuna gittiği bir gerçekti. Henüz bildiği ama anlamadığı bazı şeyler vardı. Karşı cinsin birbirine duyduğu arzu... İkizinin yaptıkları garip bir şekilde onu kızartırken Dante'e odaklandı. Onun bile bir kaç bakışını ikizinin üstünde hissetmişti. Bu durumda kıskanması gerekirdi. Bir kadın olarak yapması gereken buydu. Ama benliği bunu da gölgelemişti. Öfkeyi ayırt ettiğinde ise Dante'nin elini tuttu. Bir sorun olduğu belliydi ama ne olduğunu bilmediğinden merakla sormuştu. O sırada kulağına öpüşme sesleri geldiğinde başını ikizine çevirdi. Sevgilisinin kucağında ona yaptıklarını gördüğünde yeniden başını çevirdi. Tek cümle ile onlar ortadan kaybolduğunda kendini Dante'nin kucağında buldu. Söylediği cümle ile şaşkın bir şekilde ona baktı.
"Nasıl?"
Söyleyebildiği tek şey bu olmuştu. Dudakları örtüldüğünde öpülmeye başlanmıştı. İçindeki içgüdü ona karşılık verirken canı acımaya başladı. Oldukça sert öpücük dudaklarını acıtıyordu. Bir an dudakları boş kaldığında kıyafetlerinin parçalanmaya başlanması ile bedeni buz kesti. Onun yanında çıplak geçirdiği ilk an bu değildi. Ama en korkuttuğu an kesinlikle buydu. Dante, kendini kaybetmiş gibiydi. Bir şey söylemek istediğinde saçının çekilmesi ile acı ile inledi ve yeniden öpücük dudaklarını hapsettiğinde tek bir kelime bile edemedi. Bedeni alev almaya başlamıştı, ateş gibiydi. Bedenindeki öpücükler onu inletiyordu ama çocuk kalbi korkuyordu.
"Dante, dur..."
Onu itmek istedi ama sertçe içinde hissettiği şey yüzünden çığlık attı. Canı yanmıştı. Gözleri dolarken ağlamaya başladı. İçindeki şey canını yakıyordu ama garip bir zevkte kasıklarında birikmeye başladı. Bu garip şey ise onu daha çok korkuturken içini dolduran bir şeyle Dante durdu. Ondan uzaklaşmak istedi ama bedenini zor hareket ettiriyordu. Onun kucağında odaya çıktığında sessiz ağlayışını sürdürdü. Kendini sertçe yatakta bulduğunda ayaklanıp uzaklaşmaya çalıştı ama Dante'nin bedeni üzerine geldiğinde hareketsiz kalarak yeniden öpücüklere maruz kaldı. Birleşme yeri hala acıyor, yeni bir tanesini ise istemiyordu. Bunun düşüncesi sadece içindeki korkuyu arttırıyordu.
"Dante canım acıyor, lütfen dur..."
| |
|
| |
Dante Drake Sihirbaz
Mesaj Sayısı : 227 Kayıt tarihi : 01/11/12 Yaş : 36
| Konu: Geri: İkizlerin Doğum Günü C.tesi Mayıs 03 2014, 23:39 | |
| Onu başta okşayıp öperken dudaklarından dökülen inlemeler dünyayla ilgili tüm bağlantısını koparmasına yetmişti. O an için önemli olan tek şey dinmeyen arzusunu geçici süreliğine dindirmekti. Kızında bundan hoşlandığını belli olduğundan ağzından çıkan dur sözcüğüne kulak asmayıp içine hızla yerleşmişti. Hareketlerini ihtiyacına göre hızlandırıp o ana ulaşırken kendini o kadar kaybetmişti ki ne stacy’nin çığlığı ne de sonraki ağlaması umurunda olmamıştı. Rahatladıktan sonraysa değişen bir şey olmamıştı. Bedenini arzusu yönetmeye devam ettiğinden kızı odaya çıkarıp altına almıştı. Az önceki hızlı birleşimin aksine bu sefer oldukça yavaş ve tadını çıkararak onla olmak istiyordu. Belki bir sonrakinde bunun biraz sertini deneyebilirdi. Kızın bedenine öpücükler kondururken duyduğu sözlerle derin bir nefes alıp durdu.
Başını kaldırıp gözlerinin buluşmasına izin verdi. Kızın gözlerinden tüm duyguları anlaşırken stacy’nin tersine dante’de saf karanlık her şeyi örtmüştü. Bir eliyle onun göz yaşlarını yavaşça silerek '' Sende zevk alacaksın güzelim inan bana'' diyerek dudaklarına kapandı. Dudaklarını oldukça yavaş ve tatlı bir şekilde öperken elleri de aynı şekilde bedeninde geziyordu. Öpücükleri dudaklarından boynuna oradan göğüslerine kaydığında kızın gevşediğini hissederek bir elini bedeninde ağır çekim gezdirerek kadınlığına götürdü. Onunla yakından ilgilenirken daha da aşağılara inip kızın tüm bedeninde dudaklarını gezdirdi. Bir süre bu şekilde kıza tatlı bir işkence ettikten sonra içine girdi. Bu sefer ilki gibi değildi. Her anından zevk almak istediği için vuruşlarını oldukça yavaş yapıyor kıza işkence etmeye devam ediyordu. Kızı sabırla zirveye taşıyıp rahatlamasını izleyerek hareketlerine devam etti. Stacy rahatlamış olsa da kendisi tatmin olmanın kıyısına bile yaklaşmamıştı. Gittikçe hızlanıp vuruşları sert bir hal aldıktan kısa bir süre sonra o mükkemmel ana ulaşıp oda rahatladı fakat kızın içinden çıkmamıştı.
Öpücük ve okşamalarına devam ederek kızla bir öncekinden daha sert bir şekilde yeniden birlikte olduktan sonra kendini yana atıp onu kollarına aldı. Doyuma ulaşmanın verdiği rahatlamayla gözleri kapanırken kızın saçlarına bir öpücük kondurup '' Harika bir tadın var'' dedi. Onunla birlikte olduğu süre boyunca scarlett’ı düşündüğü kısmını unutmaya çalışarak kendini yorgunluğun huzurlu kollarına bıraktı. | |
|
| |
Stacy Demon Sihirbaz
Mesaj Sayısı : 158 Kayıt tarihi : 05/06/13 Yaş : 32
| Konu: Geri: İkizlerin Doğum Günü Paz Mayıs 04 2014, 00:12 | |
| Dante'nin öfkeli gözleri onun için endişelenmesini sağlamıştı. Çocuk ruhuyla da olsa, kadın erkek ilişkisini bilmese bile onu sevdiğini biliyordu. Tek sorun onun düşündüğü çocukça şeylerdi. Öyle ki Dante onu kucağına çektiğinde bile altında yatan gerçek niyeti fark etmemişti. Sonrasında olanlar ise onun için bir kabustu. Başta öpücükler hoşuna gitse bile sonra bacaklarının arasındaki dayanılmaz acıyla kala kaldı. Bekaretini daha önce kaybetmişti, onu sevdiği erkeğe vermişti. Ama sanki bu durum bir asır önceymiş gibi geliyordu. Bu çeşit bir yakınlaşmayı istemediği bir gerçekti. Zaten şu an onun isteklerine pek de dikkat edilmiyordu. Erkeği rahatladığında kendini geri çekti. Ağlıyordu... Bedeni tatmin olmadığı için canı yanıyordu ama bunun yanında sertçe birleşme de onun canını yakmıştı. Yeniden öpücüklere maruz kaldığında ise onu durdurmak istedi, Dante ise göz yaşlarını silerek sadece tek bir cümle söylemişti. "Sende zevk alacaksın güzelim, inan bana''... Bu olabilir miydi? Ona güvenebilir miydi? Cevap vermek için ağzını açamadan yeniden öpülmeye başlandığında korkudan titredi. Ama öpücüğün yavaşlığı ile bir süre sonra onu öpmeye başladı. Bu tat bilmiyordu, onu etkiliyordu. Bedenindeki değişimleri algılamıyor olsa da kendini rahat hissediyordu. Belki, belki bu sayede canım acımaz diye düşündü.
"Tamam..."
Onaylayan kelimesi ile kendini erkeğe bıraktı. Kısa sürede bedeni alev almıştı, dokunuşlar ve öpücükler onu baştan çıkarıyordu. İçindeki meraka yenilerek o da ellerini Dante'nin bedeninde gezdirdi. Benliği yeniden bir değişimi sürecine girmişti. Çocuk benliği bir süre gölgelenirken içindeki kadın ortaya çıktı. Kendini tamamen üzerindeki erkeğe adamış bir kadın... Dante'nin hareketleri onu baştan çıkarırken delice inlemeye başladı. Onu istediğini fark etti. Zevkle içine kabul ettiği erkeğin yavaşlığı da bir işkenceden farksızken çığlıklar içinde tatmin oldu. Erkek ise hala hareketine devam ederken onun gözlerinin içine baktı. O an tek bir kelime bile edemiyordu, sadece zevkten inliyordu. Vuruşların sertleşmesi ile birlikte inlemeleri çığlıklara dönüşerek Dante'nin ismini sayıklamaya başladı. Aynı anda doyuma ulaştıklarında kendini onun kollarında buldu. Nefes nefese bir haldeyken perde yeniden kalktı. Çocukça bir hareketle başını onun göğsüne koyarak yorgunluktan uykuya daldı.
| |
|
| |
Dante Drake Sihirbaz
Mesaj Sayısı : 227 Kayıt tarihi : 01/11/12 Yaş : 36
| Konu: Geri: İkizlerin Doğum Günü Paz Mayıs 18 2014, 23:56 | |
| Yorgunluk bedenini zehir gibi yavaşça ele geçirirken derin bir nefes aldı. Gözleri kapanırken yaptıklarından çok doyan arzusunu, duyduğu tatmini düşünüyordu. Scarlett beyninin çok çok gerisinde kalmıştı. Kızla olurken onu düşünüp hatırladığı tadı algılasa da şuan o paranoyak halinden uzaktı. Her şey geride kalmış gibiydi. İçindeki o bitmek bilmez arzu dinmişti. Gözlerini her kapadığında o kızın sülieti, güzel yüzü belirmiyordu artık karşısında… Odadaki tatlı parfüm ciğerlerini doldururken aklına yanındaki kız geldi. Gözlerini zorlukla aralayıp yan döndü. Kolları arasında uyuyan masum güzele baktı. Elleri kızın saçlarında dolanırken onun canını yakıp yakmadığını düşündü. Pişmanlık duygusu onu ele geçirirken kendine lanetler okuma fırsatı bulamadan uykuya dalmıştı. Gördüğü kabuslar rahatsız ediciydi. İstemeden sürekli olarak birilerine zarar verdiğini görüyordu. Stacy’nin göz yaşlarını zihni o anın acısını çıkartmak istercesine tekrar tekrar önüne getirirken nefes nefese bir şekilde büyük bir suçluluk hissederek uyandı. Kahretsin, kahretsin, kahretsin… Bunu ona nasıl yapabilmişti. Uğradığı haksızlık yüzünden henüz çocukluğunu yeni yeni yaşayan bir kıza üstelik. Resmen ona tecavüz etmişti. Hiçbir kızı gönül rızası olmadan yatağına almayan dante drake. Yaptığı hayvanlık için kendine öfkelenerek yavaşça yataktan kalktı.
Gözleri masumca uyuyan yatağındaki çocuk ruhlu güzele takıldı. Olanları hatırlayınca: Kızın çığlığını, göz yaşlarını, yapma diye yalvarışını etrafı yıkıp zarar verme isteği canlandı. Stacy’i uyandırmamaya özen göstererek yavaşça yataktan kalktıktan sonra öfkeyle odada turladı. Dişleri sıkmaktan acırken ev onu boğmaya başladığı için hızlıca giyindi. Çıkmadan önce bir not yazıp yastığın üzerine bırakmıştı.
Notta '' Her şey için çok ama çok özür dilerim. Canını yaktığım için üzgünüm. Sana söz veriyorum böyle bir durum bir daha asla olmayacak... Sahip olduğum tüm kaynaklar her zaman olduğu gibi emrine amade. Hayatta olduğun her günün gönlünce tadını çıkar ve kendine iyi bak.'' Yazıyordu. Kulağa veda konuşması gibi gelse de umursamadı. Stacy’ninde umursayacağını sanmıyordu. Çocuksu günlerinin tadını çıkaracağından emin bir şekilde odadan usulca çıktı. Oldukça serseri tarzda giyinmiş bir şekilde son model abasına atlayıp en yakın bara geçmek için hareket etti. İçmeye, kendini kaybetmeye, sarhoş olmaya ve… ve unutmaya ihtiyacı vardı. Herkesi ve her şeyi. | |
|
| |
| İkizlerin Doğum Günü | |
|