| Klasik Dans, Kıskançlık Krizi | |
|
|
Yazar | Mesaj |
---|
Saevus Letalis Avcı Lideri
Mesaj Sayısı : 97 Kayıt tarihi : 22/07/14
| Konu: Klasik Dans, Kıskançlık Krizi Cuma Ağus. 29 2014, 22:17 | |
| Lexina'nın evlerine geldiği ilk günden beri üzerinde bıraktığı etki hala devam ediyordu. Kıza hoş geldin demesi gerekirken arzusuna yenik düşüp onunla birlikte olmuştu. Başta arzusu ile görmezden geldiği suçluluk duygusu kendisini gösterse de kızın da arzuladığını öğrendiğinde mutlu olmuştu. Onunla birlikte geçirdiği dakikaların diğer ateşli anları ile uzaktan yakından alakası yoktu. Tatmin olduktan sonra onu bırakmalıydı, ama doyamıyordu. Kızı istiyordu, tekrar ve tekrar... İşin iyi yanı kızda onu istiyordu. Ama hala aralarında bir problem vardı, Trey... Ona bu durumu bir şekilde anlatması gerekiyordu. Tek gecelik bir ilişkinin bir önemi yoktu, ama Lexina öyle bir şey değildi. Kıza değer verirken bencilce kendine istiyordu. Aynı evde olmaları ile de onu sürekli arzulayacağı bir gerçekti. Yine de şimdilik Trey'in haberi yoktu. Geçen günlerde bir kaç kez onların antrenmanını bölüp Lexi ile çalışacağını söylemişti. İşin aslı ise çalışmak değil, onun yeniden içinde olmak istemesiydi. Onun gibi otoriter ve işine önem veren adam arzusu ile bir çalışmayı bölüyordu. Böyle düşündüğünde kıza kesinlikle bağlandığını bir kez daha fark etti. Ama hala aralarında eksik olan bir şey vardı. Trey'in haberi olmaması adına sözleşmiş olsalar bile sadece birbirlerine ait olmaları gerektiğini konuşmamışlardı. Kendisi ise Lexinin ardından hiç bir kadına el sürmemişti. Dün olanlar ise içindeki kıskançlığı hat safhaya çıkarmıştı. Aldığı bilgilere göre eve giren erkek sayısı oldukça artmış, bunun yanında çiçekler gönderilmişti. Şimdiye dek malikanelerine asla çiçek gönderilmediğini bildiğinden bu ilginin tek kaynadığının Lexi olduğunu anlamıştı. Onun güzelliğinin ve seksiliğinin farkında olan tek kişinin kendi olmadığı açıkken öfkesi de gün yüzüne çıkmıştı.
Bugünse onunla konuşacaktı. Diğer yandan aynı zaman da ders vereceği gün buydu. Trey, her zamanın aksine çabucak evden gitmişti. Normalde Lexi ile göreve çıkmayı isterdi ama her halde bugünkü dersi düşünerek böyle davranmıştı. Bu da evde yalnız olacaklarının bir işaretiydi. Bu da rahat rahat konuşabilecekleri, onunla çalıştırabilecekleri ve en iyisi de onun derinliklerinin tadını çıkarabileceği anlamına geliyordu. Derinliklerinin verdiği his aklına geldiğinde arzusu artarken, gördüğü çiçekleri hatırlamak öfkesini körüklüyordu. terası dans çalışması için hazırlattıktan sonra giydiği takım elbise ile Lexi'i beklemeye başladı. Dans sırasında oldukça seksi görüneceğini bildiğinden yüzünde sinsi, çapkın bir sırıtış belirdi.
| |
|
| |
Lexina Helix Avcı
Mesaj Sayısı : 77 Kayıt tarihi : 22/07/14
| Konu: Geri: Klasik Dans, Kıskançlık Krizi C.tesi Ağus. 30 2014, 01:20 | |
| Hayallerine kavuşmanın onu bu kadar karmaşık duygulara neden olabileceğini hiç düşünmemişti. Hayatı ise kısır bir döngüdeydi. Saevus’tan hoşlanıp onu deli gibi istiyor fakat uzak durmak içinde elinden geleni yapıyordu. Trey’in kendisiyle göreve gitme isteklerini yakışıklı liderle kalıp zevkli saatler geçirmek istemesine rağmen kabul edip onunla sık sık dışarı çıkıyor evde oldukları zamanlarda da aklını ondan uzaklaştırabilmek adına ortağı ile antrenman yapmayı tercih ediyordu. Başarabildiği ise söylenemezdi. Onu artık düşünmemek üzerine aldığı her bir karar evin içinde karşılaştıkları dakikada geçerliliğini yitiriyordu. Bunların içinden daha vahim olanı ise onu kıskanıyor olmasıydı. Katıldıkları toplantılarda ya da partilerde yanına yaklaşan kızları öldürmek istiyordu. Sonuç ise hiçbir şey yapamayıp sinirle kendi kendisini yemekten ibaretti.
Saevus ile olduğundan beri hiçbir erkekle yatmamasına rağmen kendisine sarkan erkeklere, gönderilen çiçeklere ortağının dikkatini çekmemek adına bundan rahatsız olsa da kısa bir süre katlanmak zorunda kalıyordu. Aslında belki bunlardan uzaklaşmak yerine tam tersini yapmalıydı. O geceden sonra birkaç kez daha seavusla olsa da hayatlarında başkaları olmayacağını söylememişlerdi.
Yakışıklı liderlerinin başkalarıyla olma düşüncesi sinirlerini bozarken bir an önce eski lexi olma kararı alarak aynadaki yansımasına son kez baktı. Askısız,göğüs dekolteli ve derin yırtmaçlı siyah elbisesiyle oldukça seksi göründüğüne karar verip odasından çıkarak terasa yöneldi. Ne karar vermiş olursa olsun anlaşılan onu etkilemeye çalışmaktan vazgeçemeyecekti. Beynini boşaltmayı deneyerek derin bir nefes alıp terasa çıktı. Ders yapacakları yere kısa bir göz attıktan sonra seavus ile göz göze gelmişti. Takım elbisenin içinde oldukça yakışıklı olduğu gerçeğini kendine saklamaya çalışarak ‘ Derse geç mi kaldım?’ diye sordu.
| |
|
| |
Saevus Letalis Avcı Lideri
Mesaj Sayısı : 97 Kayıt tarihi : 22/07/14
| Konu: Geri: Klasik Dans, Kıskançlık Krizi Paz Ağus. 31 2014, 00:40 | |
| Genel anlamda dünü düşünen biri hiç olmamıştı. Bir lider olarak her zaman yarının adamı olmuştu. İleriye bakan klanının ve en yakınlarının geleceğini düşünerek... Şu an ise dün öğrendiklerini aklından bir türlü çıkaramıyordu. Evine gönderilen çiçekler, klanın da bulunan bir çok erkeğin bu eve girişi... Trey'in evde olmadığı ve kendisinin meşgul olduğu zamanlarda olan bu girişlerin hedefinin Lexina olduğunu bulmak oldukça kolayken içindeki yeşil şeytan aniden ortaya çıkmıştı. Öfkesi de, kıskançlığının yanında yerini alırken bencilce düşünceler benliğini ele geçirdi. Onu istiyordu, sadece kendisi için... Hiç kimsenin ona dokunmasını bırak bakmasına bile tahammülü olmadığını fark ettiğinde bir an şaşırsa da bu duygunun esiri olmuştu. Bu nedenle de bu işi bugün bitirmekte kararlıydı. Kız geldiğinde onu kendine ait kılacaktı, başka türlüsünü kesinlikle kabul etmiyordu. Trey'in de bu tercihine saygı duymasını umdu. Gerçi şimdiye dek kalıcı hiç bir sevgilisi olmamıştı. Düşündüğü bir kaç kişi de bir şekilde yok olmuştu. Ama Trey'in ortağı ile olan bu durumu çok dert etmeyeceğini umdu. Üstelik her şeyin bir şekilde onun sözleri ile başladığını da hatırlıyordu. Onları birbirlerine yakıştırıp, yalnız bırakmıştı. Sonuç ise sayısını çoktan unuttuğu ateşli dakikalardı.
Üzerinde takım elbisesi ile beklediği kişi geldiğinde gördüğü manzara ile bir anlığına dondu. Lexina gerçekten de harika görünüyordu. Seksi ve baştan çıkarıcı ve, ve şu an onunla burada yalnızdı. Bu yüzden eğitimi es geçerek ona sahip olmayı bile düşündü. Bir süre sonra değil, hemen... Ona doğru attığı seri adımların ardından kızın bileğini kavrayıp kendine çekti. Bedenleri arasında hiç bir mesafe kalmadığında derin bir nefes aldı.
"Hayır geç kalmadın, güzelim... Sadece şu an ders yapmak istediğimden emin değilim... Seni özledim..."
Sözlerinin ardından kızın dudaklarına kapanıp onu bedenine daha da bastırdı. Elleri bayıldığı vücudu okşarken yavaş yavaş kendini kaybediyordu. Elleri göğüslerini okşarken, askısız elbisesinden göğüslerini kurtarmak oldukça kolay oldu. Özgür kalan göğüslerini okşarken, dudakları aşağı kayarak bir tanesini emmeye başladı.
| |
|
| |
Lexina Helix Avcı
Mesaj Sayısı : 77 Kayıt tarihi : 22/07/14
| Konu: Geri: Klasik Dans, Kıskançlık Krizi Ptsi Eyl. 01 2014, 00:33 | |
| Tek düze basit bir hayat yaşayan biri için yaşamı son günlerde oldukça renklenmişti. Liseli aşıklar misali kıyıda köşede trey’den uzakta olduğu zamanlarda saevus’la ufak kaçamaklar yapıp ortağının yanında elimi sallasam ellisi tiyatrosuna ani dönüş yapmak günlerini baya aksiyonlu yaşamasını sağlıyordu. Trey’le çıktıkları görevlerden sonra kafa dağıtmak için gittikleri barlarda peşindekilerden ona bir şey hissettirmeden kurtulmak adına attığı taklalar ise kesinlikle görülmeye değerdi doğrusu hoş bazen bir şey yapmasına gerek kalmayıp sadece adamın yoldan çıkmasını sağlaması yetiyordu. Böylelikle adam ortağını sinirlendirecek bir söz söyleyip kavga başlatıyor gece ise bar kavgasıyla son buluyordu. Ara sıra bu yaptığının yanlış olduğunu düşünüyordu ama tersini de yapmayı beceremiyordu. Saevus’a olan bu arzusu diğer erkeklere ilgi duymasını engelliyordu. Tuhaftı. Ondan daha önceleri de hoşlanıyor ancak başkalarıyla olabiliyordu. Şimdi olanlaraysa anlam veremiyordu. Dans edecekleri yerin girişinde durmuş onu incelerken ne kadar yakışıklı, baştan çıkarıcı olduğunu düşünmeden duramadı. O… O mükemmel diye düşündü. Hemen ardından bu sabah olanları hatırladı. Bay odunu salonda elinde bir dolu mektupla görüp kimden olduğunu sorduğu anı ve aldığı cevabı. Mektuplar klandaki kızların amcasına yazdığı aşk mektuplarıydı. Onları itina ile yok etme görevini ise trey büyük bir titizlikle üstlenmişti. Bu kendisine hakim olması gerektiğini hatırlattığında toparlanıp içeri daldı.
Kurduğu cümlenin ardından burnuna dolan harika kokunun başını döndürmesine çaresizce izin verdi. Değişen kalp atışlarını fark edip kendisine kızma işine kendini hoşlandığı adamın kollarında bulduğunda son verdi. Gözlerini gözlerine diktiğinde duydukları gülümsetti. Bedeni onun bedenine yaslanmışken doğru düzgün hiçbir şey düşünemediği için ‘ Bende özledim’ deyiverdi. Dudaklarına kapanan dudaklara büyük bir tutku ve özlemle karşılık verirken bedeninde gezinmeye başlayan ellerle inledi. O da saevus’un bedeninde ellerini gezdirirken onun göğüslerini emmeye başlamasıyla yeniden inleyip dudaklarını ısırdığı esnada aklına gelen şeyle ‘ Bunun devam etmesini çok istiyorum ama Trey akşama bizim bu gün işlediğimiz dans figürlerini görmek isteyecektir.’ Dedi.
| |
|
| |
Saevus Letalis Avcı Lideri
Mesaj Sayısı : 97 Kayıt tarihi : 22/07/14
| Konu: Geri: Klasik Dans, Kıskançlık Krizi Ptsi Eyl. 01 2014, 22:49 | |
| Kıskançlık duygusu tüm benliğini ele geçirmişti. Bu işi bugün bitirmekte kararlıydı. Lexina'ı kendine ait kılacaktı. Bunu önce kıza sonra da diğer herkese kabul ettirecekti. Kızı beklerken bir sürü plan yapmıştı. Evi kendileri için en özel hale getirdi. Bulundukları yeri her hangi bir koruma göremezdi. Trey ise verdiği keşif görevi ile uzaktaydı. Başta Lexina'ı yanında istese de kısa bir konuşmayla yeğenini saf dışı etmeyi başardı. Üstelik sadece onu uzaklaştırmak için ayarlanmış görünen bir görev olsa da... Gerekliliği kesin bir görevdi. Diğer klanların planlarını öğrenmesi gerekiyordu. Bunu da genç bir avcı olarak kolay yoldan halledebilirdi. Fikirlerine karşı o kadar fazla klan vardı ki sayısını bilmiyordu. Onlar içinde büyü taşıyan her canlıyı yok etmeye çalışan hayvan sürüsü yetiştiriyorlardı. O ise bunlardan farklı bir eğitim veriyor, iyiyi ve kötüyü ayırt etmelerini sağlıyor ve her canlıya olduğu gibi güç sahibi kişilerin de yaşamayı hak ettiklerini öğretiyordu. Kimse tarafından rahatsız edilmeyecek olmalarının verdiği rahatlık ve özünde kıskançlığın yarattığı öfke ile Lexina'ı gördü. Ayakları kızı görür görmez kontrolsüz bir şekilde ona doğru adımlar atmaya başlamıştı. Arzusu ise çabucak bedenini ele geçirdi. Başka hiç bir dişinin onda yaratmadığı etkiyi Lexina tek başına yaratıyor ve onu sürekli olarak arzulamasına neden oluyordu. Kısa konuşmaları onu özlediğini gösterirken hareketleri hızlandı. Öyle ki saniyeler içinde mükemmel göğüsler ellerine geçmiş ve bir tanesi ağzına girmişti. İçindeki şehvet ile kızı emerken tadı içindeki alevi daha da ateşledi. İnleyen kızın sesi tatlı bir melodi gibi gelirken ardından duydukları ile onu bıraktı. Yüzünde sinsi ve bir o kadar korkunç bir ifade varken onun gözlerinin içine baktı.
"Trey'i dert etme bebeğim... Başka hiç bir şeyi de dert etme... Sana aç olan yanımı besledikten sonra seninle uzun bir zamanımız olacak konuşmak ve daha fazlasını için..."
Kızı bileğinden sertçe çekerek üzerindeki elbiseyi yırtmaya başladı. Değişik bir şeyler deneyecekti. Lexi'e kelimelerle benimsin diyebilirdi. Ama böylesi onun daha çok hoşuna gidecekti. Yere düşen elbiseyi biraz daha yırtarak ip olarak kullanabileceği hale getirdi. Elinde tuttuğu kumaşla kızı döndürüp arkadan sarıldı. Bir eli göğsünü sertçe sıkmış, boynu ile ensesine öpücükler konduruyordu. Onu biraz rahatlattığı anda seri bir hareketle ellerini bağladı. Kumaşın ucunu tutarak Lexi'nin ellerini başının üzerinde tuttu.
"Seni beklerken bir kaç şey düşündüm, bebeğim... Bir kaç fanteziyi bir kaç saniye içinde denemez isem kesinlikle aklımı kaybederim"
Elleri bağlı kızı kucaklayıp terasın demirlerine yanaştırdı. Lexina'nın yere uzanmasını sağladıktan sonra kalan ipi demire bağlayıp bileklerinin çok sıkı olup olmadığını kontrol etti. Canı yansın istemiyordu ama bağlı kalacaktı. Üzerine uzanıp kızın tatlı dudaklarına kapandı. Elleri göğüslerini sıkıştırırken bir tanesi aşağı doğru inerek kalan tek parça çamaşırı da yırttı. Dudakları boynuna kayıp, daha aşağılara inerken göbeğinde bir süre oyalandı. Ellerinden biri göğüsü sıkıyor, diğeri kadınlığının derinliklerini okşuyordu. Lexina'nın ıslanmaya başlaması ile dudakları bacak arasına yönelip özünü emmeye başladı.
| |
|
| |
Lexina Helix Avcı
Mesaj Sayısı : 77 Kayıt tarihi : 22/07/14
| Konu: Geri: Klasik Dans, Kıskançlık Krizi Çarş. Eyl. 03 2014, 01:25 | |
| Seavus’tan uzak durmak… Bu imkansız gibiydi. Buraya taşınmadan önce bile onun dudaklarına kapanmamak için kendisiyle kıyasıya bir mücadele ederken aynı evdeyken kendisine engel olmak zordu. Nitekim bunu o kendisini kolları arasına alıp birkaç tatlı söz söylediğinde de ayen beyan göstermişti. Dudaklarından dökülen kelimelerdeki kontrolü sıfıra inmiş onun için alev alev yanan bedeni dokunuşlarıyla yoldan çıkmıştı.
Ortağı mı? Evet onu önemsiyordu. Üzülmesini istemezdi ve seavus hakkındaki her bir düşüncesini de biliyordu. Buna rağmen kendisine engel olamıyordu. Onun bu sabahki hali, tavrı gözünün önüne geldiğinde kendisini zorlukla geri çekip hiç istemese de derse dönmek adına bir cümle kurduğunda kendisine lanetler okudu. Deli gibi karşısındaki yakışıklı liderle olmak isterken bu duygusunu bastırmak zorunda kalışı haksızlıktı. Hoşlandığı adamın geri çekilmesiyle sıkıntılı bir nefes alırken yüzündeki korkutucu ifadeyle aldığı nefesi veremeden öylece kalmıştı.
Duydukları mutlu edip heyecanlanmasını sağlamıştı.Onunla uzun bir zaman geçirmenin düşüncesi bile güzeldi fakat en fazla akşama kadar zamanları olduğunu biliyordu. Dalgınlıkla iç çekerek ‘Evet akşama kadar vaktimiz var. ’ Dedi. Karamsar düşüncelerinden bileğinden çekildiğinde kurtulup saevus’a baktı. Elbisesinin yırtılmasıyla şok olmuştu. Neler oluyordu? Onunla daha önce bir çok kez birlikte olmuştu ama hiç birinde böyle davrandığını görmemişti. O kokusunun bile başını döndürmeye yeten adamın neden böyle davrandığına anlam vermeye çalışırken ellerinin bağlanmasından sonra şaşkınlıkla ‘Fa fantezi mi? ’ diye sormuştu. Bu konu ilk kez açılmıştı. Lexina duruma uyum sağlamaya çalışırken hoşlandığı lider onu çoktan kucaklayıp demire bağlamıştı. Dudaklarına kapanan dudaklara karşılık verdiğinde bedenindeki dokunuşlar baştan çıkarıyordu. Kadınlığının içinde hissettiği parmaklar tuhaf hissettirmesiyle birlikte inledi. Parmakların yerini dudaklar aldığında inlemelerinin arasında kıvranarak ‘Saevus lütfen çöz artık beni. Sana dokunmak istiyorum ’ dedi.
| |
|
| |
Saevus Letalis Avcı Lideri
Mesaj Sayısı : 97 Kayıt tarihi : 22/07/14
| Konu: Geri: Klasik Dans, Kıskançlık Krizi Çarş. Eyl. 03 2014, 10:54 | |
| Bugünü onunla rahat geçirebilmek, en önemlisi onu kendinin yapmak için ortamı ayarlamıştı. Trey'e verdiği uzun liste onu evden uzak tutardı. Korumalar ise tek bir sözü ile yapmaları gerekeni yapmıştı. Kızında kendini bırakması için konuşsa da o hala akşama kadar vakti olduklarını sanıyordu. "Yanıyorsun Lexi, bir kaç saat bana yetmez... Koca bir hafta benimsin..."
Sonrası en karanlık arzularının bedenini geçirmesi ile gerçekleşmişti. Önce kıyafet yırtmak ve sonra onu bağlamak. Kızı korkuluklara bağladığında kendisi için hazırlanmış özel bir ziyafete bakar gibi kıza bakmıştı. İşte bu da doğru bir şeydi. Lexina, onun için vardı. Sadece onun olmalıydı. Kıza karşı beslediği duygu ve şehvet bazı şeylerin sınırlarını zorluyordu. En çokta kıskançlığın getirisi olan öfke ile onu çok çabuk baştan çıkarmıştı. Kızın inlemeleri artarken göğüslerini daha sertçe emdi. Sözlerini duyduğunda geriye çekildi.
"Hayır güzelim... Bağlı kalacaksın ben seni çözmeye karar verene kadar... Benimsin Lexi..."
Ayağa kalkıp kravatı çözdü. Gereksiz bir dans dersi için hazırlanmıştı. Bu yüzden üzerinde olması gerekenden daha fazla kıyafet vardı. Sonunda çıplak kaldığında kadınını altına aldı. Bacaklarının arasına sürttüğü sertliği ile onu yalvartmaya karar verdi. Sertliğini ona sürterken göğüslerini sertçe ısırdı. Onu işaretleme isteği aklını bulandırıyordu. Bu hayvanca bir dürtüydü ama yapmak istedi. Göğsünün dolgunluğunu ağzına çekerek sertçe ısırdı. Moraracak olan yeri yalayarak kızın acısını aldı. Gerçi baştan çıkmanın etkisi ile acıdan çok garip bir zevk aldığını biliyordu. Çünkü kız kalçalarını yanaştırıp sertliği içine almak istiyor o ise buna izin vermiyordu. İki beden de fazlasıyla baştan çıktığında sertçe içine girdi. İnleme dudaklarından bir kükreme gibi çıkarken benim diye haykırdı. Yaptığı sertçe darbeler kızı tatmin ederken hareketi sürdürdü. Bir süre sonra onunla birlikte tatmin olduğunda geriye çekildi. Kızın üzerine uzanıp ağırlıklarını kollarına vererek nefesini düzenlemeye çalıştı.
"Bu sadece başlangıçtı bebeğim... Ama şimdi konuşabiliriz, en azından kısa bir süre... Sana değer verdiğimi biliyorsun ve fazlası da var, kıskanıyorum.... Bu nedenle bana ait olacaksın Lexina, diğer türlüsünü kabul edemem... Anlıyor musun?"
| |
|
| |
Lexina Helix Avcı
Mesaj Sayısı : 77 Kayıt tarihi : 22/07/14
| Konu: Geri: Klasik Dans, Kıskançlık Krizi Perş. Eyl. 04 2014, 00:12 | |
| Defalarca birlikte olduğu adamı şuan tanımakta zorlanıyordu. Üstelik söyledikleri de aklını karıştırmıştı. Bir hafta benim olacaksın demişti. Bu ise imkansızdı. Ortağını tanıyordu. Hiçbir göreve buna keşif dedikleri sıkıcı şeyde dahil yanında lexi olmadan gitmezdi. Onların yanında kalmaya başladıklarında kendisi sabaha karşı odasına dönerken birçok kez trey ile karşılaştıkları için biliyordu ki eğlenmek için dışarı çıktığında ise sabaha karşı eve mutlaka gelirdi. Bu durumda söylediği şey nasıl olacak diye düşüncelerinin içinde kaybolurken saevus’un aniden ortaya çıkan fantezi isteğine alışmaya çalışıyordu.
O kadar süre boyunca aralarında bu konunun f si geçmemesi bir yana hiçbir şekilde bu kadar aceleci davranmamıştı. Dokunuşları ise acı verecek kadar sertti ama aynı zamanda da zevk veriyordu. İnlemeleri sınıra ulaştığında onu çözmesi için ettiği birkaç söze karşılık duydukları dudaklarını ısırmasını sağlarken benimsin deyişi kalp atışlarını daha da hızlandırmıştı. Onun yavaşça soyunuşunu izlerken inleyerek ‘ Peki beni ne zaman çözeceksin...’ diye sor sormuş ama onun yeniden üzerindeki yerini aldığında kadınlığında hissettiği delirten temas ile inlemeleri sıklaştı. Nefes nefese kaldığında zorlukla ‘ Lütfen artık buna bir son ver’ dedi.
Sonunda onu içinde hissettiğinde zevkle çığlık atmıştı. Saevus’un bedenine dokunamayıp onun tadını çıkaramadığı için çıldırırken kalçalarıyla ona ayak uydurmuş kısa süre sonra ise rahatlamıştı ancak hoşlandığı adamın hareketlerine devam etmesiyle iniltileri yeniden yükselmişti. Onunla birlikte zevkin doruklarına ulaşıp tatmin olduğunda nefes nefese kendisine gelmeyi denerken duyduklarıyla bir süre kalakalmıştı. Kendisine gelmeyi başardığında sevinçle gülümsedi. Ses tonunu ayarlamaya çalışarak ‘ Yani sadece birbirimize ait olacağız kulağa güzel geliyor. Gerçi peşimizdekilerden kurtulmak zor olacak. Sen işini bahane etsen de benim nedensiz yere peşimdekilerden kurtulmaya çalışmam trey’in gözünden kaçmayacaktır.’ dedi.
| |
|
| |
Saevus Letalis Avcı Lideri
Mesaj Sayısı : 97 Kayıt tarihi : 22/07/14
| Konu: Geri: Klasik Dans, Kıskançlık Krizi Perş. Eyl. 04 2014, 14:10 | |
| Kıskançlığın ve arzunun esiri olarak kızı bağlamış ardından da derinliklerinin keyfini sonuna kadar çıkarmıştı. Yalvarışlarını ise umursamıyordu. En karanlık ruh halindeyken onun cılız sesinden çok bedeninin neler istediği ile ilgileniyordu. Sertleşen göğüs uçları, ıslak kadınlığı ile onunda becerilmek istediği açıkken en sert şekilde onun birlikte oldu. Nefesini düzenledikten sonra ona istediklerini sıraladı. Başka biri ile olacaksa ya da öyle bir düşüncesi varsa aralarındaki bu iş daha derinlere inmeden ortadan yok olmalıydı. Aralarında var olan ten çekiminin farkındaydı. Ama iş paylaşmaya geldiğinde kesinlikle kabul edemezdi. Kızın yüzünde gülümseme tepkisini çektiğinde öfkesi biraz olsun dağıldı. İlk cümlesi rahatlatsa da devamı sinirlerini yeniden oynatmıştı. Bu da ne demekti, şimdi? Birlikte olduklarını duyurduktan sonra peşindekiler ile ilgili endişesi kalmamalıydı. Sonuçta her ne kadar sevilen bir lider olsa da acımasız yanını da göstermekten geri kalmazdı. Kadınına dokunmaya cür'et edecek kişiyi ise ortadan kaldırmak için ikinci kez düşünmezdi. Onun üzerinden duygusuz bir şekilde kalkarken şortunu giyindi. Trey, meselesi kafasına takılırken onların yatıp yatmadığını merak etti. Sonuçta Lexina bakire değildi.
"Öncelikle... Bana cevap vermeni istiyorum, Trey ile yattın mı? Tamam Trey yeğenim ve ortağın olduğu için bizden kısa süreli haberi olmaması konusunda anlaşmıştık... Ama ikimiz birbirimize çıplak halde bu kadar yakından hala ondan bahsediyorsun ve diğerler adamların..."
Duygusuzluğu yüzüne bir maske gibi giyinirken kızı arzulayan bedeni buz kesti. Arzu bedeninde dolaşmadığı zaman daha da ürkütücü bir adam olmuştu. Onu bağladığı demirlerden kurtardıktan sonra teras da bulunan sandalyeler den birine yerleşti.
"Kadınım olmaya bu kadar hevesliysen liseli aşıklar gibi köşe bucak saklanacak değiliz... Klan liderinin yanında olarak o peşimde dediğin gereksiz sürüsü seni rahat bırakır tabi yaşamayı seviyorlarsa..."
| |
|
| |
Lexina Helix Avcı
Mesaj Sayısı : 77 Kayıt tarihi : 22/07/14
| Konu: Geri: Klasik Dans, Kıskançlık Krizi C.tesi Eyl. 06 2014, 00:17 | |
| Onun altındayken düşünebildiği tek şey saevus’tu. Tadı bağımlılık yapan hoşlandığı bu adamla geçirebildiği her dakika kendisi için değerliydi. Aralarında olan bu şey ise onu oldukça farklı etkiliyordu. Oldukça şaşırtıcı bir şekilde değişmişti. Öncelikle asla kabul etmeyeceği bir şey konusunda onunla aynı fikirde olduğunu söyleyip ortağını kaybetmemek adına susmuştu. Bu ise kesinlikle onun huyu olmayan bir şeydi. Lexina genel olarak gözünü karartıp her şeyi tüm açıklığıyla dile getirirdi. Gizli saklı bir şey yapmayı sevmezdi ama iş saevus ve kendisi olduğunda bunu yapamamıştı. Bunun en büyük nedeni de kardeşi gibi sevdiği, her başı sıkıştığında yardımına koşan trey’di. Babası olarak gördüğü amcasıyla olan yakınlaşmasını öğrenirse verebileceği tepkiden korkuyordu. Bunun yanı sıra kendisini suçlu hissettiği de bir gerçekti. Sanki tüm düşüncelerin bilmesine rağmen onu arkasından bıçaklıyormuş gibi hissediyordu ama kendisine engel de olamıyordu.
Düşüncelerinin içinde kaybolmuş bir şekilde nefesini düzeltmeyi denerken duyduklarına cevap vermişti. Karşılaştığı tepki ise önce dondurmuş sonra öfkelendirmişti. Bakire olmadığı için kendisine mantıksız yakıştırmalar yapabilen liderleri onu çözdüğünde hızla yerinden doğruldu. Giyebileceği kıyafetleri olsaydı üstüne geçirmekte tereddüt etmezdi ama olmadığı için yerde oturuşunu düzeltip kollarını göğsünün üzerinde kavuşturdu. Ses tonunu ayarlamaya çalışarak ‘Aramızdakilerin gizli kalması gerektiğini benden önce sen dile getirmiştin. Bense kabul ettim. Trey konusunda ikimizin de hassas olduğu ortada olduğu için birbirimize ait olmaya karar versek de bunu hiç kimseye duyurmadan yapmaya çalışacağımızı düşündüm. ’ dedi.
Saçlarını geriye doğru atarak derin bir nefes aldı. Gözlerini onun gözlerine dikerek ‘Treyle hiç yatmadım. O ile benim aramdaki ilişkinin bambaşka olduğunu biliyorsun. Biz onunla tam olarak ben...’ dedi durdu. Ailesini hatırlayınca gözleri dolmuştu. Firar etmesini engelleyemediği bir damla yaşı hızlıca silerek ‘ Ailemi kaybettiğimde bulduk birbirimizi. Onunla kaderlerimiz birbirine benzediği içinde çok iyi iki dosttan öte aile gibi olduk. Kardeş gibiyiz de denebilir.’ Dedi. Üzüntüsü engel olmaya çalışsa da ses tonuna da yansımıştı. İç çekerek ‘Diğer adamları ise umursamıyorum. Sadece durumu yanlış anladığım için deneyimimi seninle paylaşmıştım. Birlikte olduğumuz geceden beri peşimdekilerden trey’e hissettirmeden kurtulmak oldukça zor oldu.’ Dedi. Gözlerini kapayıp az önceki hüzünlü duygusallığından kendisini kurtarmaya çalışarak ‘Ancak biz benim sandığımın aksine birbirimize ait olduğumuzu herkese açıklayacağımıza göre bu konuda bir sıkıntımız da kalmayacaktır. ’ dedi.
| |
|
| |
Saevus Letalis Avcı Lideri
Mesaj Sayısı : 97 Kayıt tarihi : 22/07/14
| Konu: Geri: Klasik Dans, Kıskançlık Krizi C.tesi Eyl. 06 2014, 23:34 | |
| Kıskançlığı öfkesi ile birleşirken duyguları giderek sınırlarını zorlamaya başlamıştı. Duydukları karşısında tüm duyguları minimuma inerken öfkesi limitlerine ulaşmıştı. Lexina'nın bağlarını çözdüğünde terastaki bir sandalyeye yerleşti. En baştan kız ile ilgili düşünceleri yeniden kafasına üşüşmüştü. Acaba gerçekten hata mı ediyordu? Bir dişiye bağlanmaya meraklı biri değildi. Diğer yandan paylaşmayı sevmediği de bir gerçekti. Tek gecelik ilişkilerinin sonrasını umursamasa da yatağına sürekli aldığı birine bir başkasının dokunmasını kaldıramazdı. Düşünceleri bir yana böyle bir şeyi midesinin de kaldıracağını sanmıyordu. Trey ile ilgili sorusu biraz fazla sert olsa da onun gözünde gerçekten gerekliydi. Eğer buna evet derse Lexi'i istese de bırakabileceğini biliyordu. Kız konuşmaya başladığında gözlerini kıza dikti. Kafasındakilerin aynısını söylüyor gibiydi. Bu ilişki bir süre gizli kalsa da asla uzun sürmeyecekti. Konu Trey'e geldiğinde dikkatini ona daha fazla verdi. Gözlerinin dolması yüreğini bir şekilde sızlatırken öfkenin ele geçirdiği buz gibi bakışlarında her hangi bir değişiklik olmamıştı. Otokontrolünü kazanmak adına derin nefesler alarak kızın yeni sözlerini dinledi. Diğer adamları... Bunun yanında nasıl olmak istediğine vereceği cevabı. Duyduklarının onu memnun etmesi ile biraz daha kendine geldi. Çıplak bir halde ayağının dibine oturmuş kıza baktı. Ayağa kalkıp onu omuzlarından çekerek kaldırdı. Sonrasında tekrar sandalyeye oturup onu kucağına yerleştirdi. Bacakları açık bir şekilde oturan çıplak kızın şortuna rağmen kadınlığını hissediyordu. Ellerini başının arasına alıp gözlerinin içine baktı.
"Trey, konusunda üstüne gelip konuyu biraz abartmış olabilirim, üzgünüm... Seni gerçekten çok kıskanıyorum, Lexi... Bu duygular bana yabancı... Daha önce paylaşmak istemediğim bir kadını hayatıma almadım. Bu yüzden de bu gizlilik beni gerçekten çok sıkıyor... Sana başka birinin sahip olma ihtimalini bırak, bakması bile öfkemi körüklüyor..."
Sözlerinin ardından kızın tatlı dudaklarını öpmeye başladı. Ailesi konusunda yapabileceği bir şey yoktu. Ama tüm o anki duygularını kenara bırakıp onu mutlu edebilirdi. Bunu da onu yeniden tatmin ederek yapacaktı. Öpücüğü biraz daha derinleşirken iki eliyle diri göğüslerini avuçlamaya başladı. Elinin altında sertleşen göğüsleri dudaklarına doğru çekip her ikisi ile de uzun bir süre ilgilendi. Lexi, kıvrana kıvrana adını söyleyene kadar... Eli de boş durmayarak kadınlığı ile ilgilenirken istediğini duyması fazla uzun sürmedi. Kızı birazcık yukarı kaldırıp sertliğini ortaya çıkardığında onun içine sertçe girdi. Kızın kalçasını sertçe kavrayıp yukarı aşağı hareket ettirirken hızlı bir şekilde tatmin etti. Bir kaç kez daha onun tatmin olmasına izin verip kızın içinden çıkarak yere bıraktı. Dizlerinin üstüne çömeltip arkasına geçti. Rahat bir pozisyonda sevişmeye devam ederken elleri göğüslerini sertçe sıkıyordu. Kendini serbest bıraktığında nefes nefese bir halde başını kızın sırtına koydu. Kendini zoraki bir şekilde kenara atarak onuda kolları arasına çekti.
"Artık tamamen benim olmayı kabul ettiğine göre bebeğim... Bunu en kısa sürede herkes öğrenmeli tabi önce Trey... Ama ondan da önce koca bir hafta bizim... Bu zamanı her fırsatta derinliklerinin tadını çıkararak kullanmayı planlıyorum..."
| |
|
| |
Lexina Helix Avcı
Mesaj Sayısı : 77 Kayıt tarihi : 22/07/14
| Konu: Geri: Klasik Dans, Kıskançlık Krizi Paz Eyl. 07 2014, 23:44 | |
| Onun kendisini kıskanması, benimseyip paylaşamaması başta güzeldi. Yıllardır etkilendiği adamın onu arzulaması ve istemesi kelimelerle tarif edemeyeceği kadar muhteşemdi. Eğer saevus bunu abartıp bakire olmamasını sorun ederek olayı ortağın ile yattınmı mevzusuna kadar getirmeseydi. Onun trey ile ikisi arasındaki özel durumu bildiği halde bunu sorabildiğine inanamıyordu. Oysa lexina’nin her anına tanık olan biri olarak böyle bir şeyin olmayacağını bilmesi gerekirdi. Durumu ona hiç kendisini anlatmak istemese de açıklarken geçmişi hatırladığı için gözleri dolmuştu. Bir anlığına geçmişe gidip ailesini kaybettiği anı yeniden yaşarken göz yaşlarına engel olamadı. Aradan yıllar geçmiş olmasına rağmen değişen bir şey olmamıştı. O günü hatırladığında hissettiği duygulara ilk günkü gibi savunmasızdı. Duyguları çok farklı yönlere kayarken dalıp gitmişti. Omuzlarında seavus’un elini hissettiğinde kendisine gelerek ona baktı. Onun yönlendirmesiyle ayağa kalkıp kucağına yerleştiğinde gözlerinin önünden gitmemekte ısrar eden anıları geri plana atmaya çalışıyordu. Sorgulamayı abartan liderlerinin başını ellerinin arasına almasıyla gözlerini onun gözlerine dikti. Söylediklerine odaklanmayı denerken iç çekti. Bu konuda sessiz kalmayı tercih ederek olanları unutabilmek adına dudaklarına kapanan dudaklara karşılık verdi.
Algıladığı tat her saniye daha da başını döndürerek düşünmesini engellediğinde ona ateşli bir şekilde karşılık verdi. Elleri karşısındaki baştan çıkarıcı erkeğin bedeninde gezinirken inlemeleri sıklaştığında onun adı döküldü dudaklarından kısa sürede onu içinde hissetmişti. İnlemeleri daha da artıp kendisini kaybederek birkaç kez tatmin olmuştu. Son kez birlikte zevkin doruklarına çıktıklarında gözlerini yorgunluk ve huzurla kapadı. Duyduklarından sonra gözlerini aralayıp onun kokusunu derin bir nefesle içine çekerek 'Tamam… Seninle koca bir hafta baş başa olmak eninim güzel olacaktır.' Diyerek dudaklarına küçük bir öpücük kondurup geri çekilerek 'Biraz dinlenelim sonra birlikte yemek yeriz' diyerek başını göğsüne koyup gözlerini kapadı ve kısa ama tatlı bir uykuya daldı.
| |
|
| |
| Klasik Dans, Kıskançlık Krizi | |
|