Kızıl Gece Mm-3_zps38d4803f
Kızıl Gece Mm-3_zps38d4803f
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaAnasayfa  KapıKapı  Latest imagesLatest images  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  

 

 Kızıl Gece

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
Dante Drake
Sihirbaz
Sihirbaz
Dante Drake


Mesaj Sayısı : 227
Kayıt tarihi : 01/11/12
Yaş : 36

Kızıl Gece Empty
MesajKonu: Kızıl Gece   Kızıl Gece Icon_minitimeÇarş. Ocak 16 2013, 00:03

Dante o sabah her zamankinin aksine saati çalmadan ve erken uyandığı için lanetler yağdırmadan yatağından keyifle kalktı. Normalde olsa asla bu saatte kalkmazdı fakat bugün scarlett’la buluşacaktı. Bu yüzden hiç olmadığı kadar mutluydu. Bugün ters gidecek hiçbir şeyin olmamasını istiyordu. Islık çalarak dolabına doğru gidip giyeceği kıyafetleri seçti. Yüzünde uyandığından beri kaybolmayan bir gülümseme mevcuttu. Onu uyandırmak için odaya giren hizmetçi onu bu saatte ayakta üstelikte gülümserken görünce haliyle şoka girmişti. Dante’nin evinde keyifli olduğuna 20 senedir kimse rastlamamıştı. O yüzden bunu normal karşılıyordu. Kadının bakakalma süresi uzayınca dante uyarır bir şekilde yalandan öksürdü. Hizmetçi bunu anlamış olacak ki ilk defa keyifli gördüğü patronunun keyfini kaçırmamak için geldiği hızda özür dileyerek çıkmıştı. Dante bu duruma omuz silkmekle yetindi. Çalışanları ondan korkuyordu bu iyi bir şeydi. Sırnaşık ve yerini bilmeyen insanlardan nefret ederdi. Hızla üzerine seçtiği kıyafetleri giyindikten sonra scarlett’ı evinden almaya gitti. Onunla uzun ve güzel bir gün geçirdikten sonra laf arasında söylediği gözetleme odasını göstermek için onu kendi evine getirdi. Gezegenlerle yakından ilgiliydi ve sevgilisinin de bu konuyla ilgileneceğini düşünüyordu. Tanışmalarını sağlayan şeyde dante’nin gezegen merakı değil miydi zaten… Eve girdiklerinde etrafına bakındı. Evde aileden birilerinin olmamasını umuyordu içten içe çünkü onlar dante’nin gözünde bir hiçti ve scarlett’ın dante için hiçbir anlam ifade etmeyen gereksiz kişilerle tanışıp canının sıkılmasını istemiyordu. Yine de tüm olacaklara kendini hazırlamak için derin bir nefes aldı ve scarlett’a gülümseyerek ''Evime hoş geldin sevgilim'' dedi. Onu belinden tutup salona doğru ilerletirken ''Biraz dinlenip bir şeyler atıştıralım önce ne dersin? İkimiz de yorulduk ve doğrusunu söylemek gerekirse ben çok açım'' diye ekledi. Hizmetçisine dönüp ikisi için yiyecek bir şeyler söyledikten sonra ''Hadi odama çıkalım orada daha rahat ederiz'' diyerek onu odasına çıkardı.Yatağa oturup scarlett'ı da yanına çekti. Ona sarılarak ''E odamı beğendin mi?'' diye sordu.

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Scarlett Demon
Sihirbaz
Sihirbaz
Scarlett Demon


Mesaj Sayısı : 758
Kayıt tarihi : 01/06/12
Yaş : 32
Lakap : Katil, kan emici, dengesiz, psikopat

Kızıl Gece Empty
MesajKonu: Geri: Kızıl Gece   Kızıl Gece Icon_minitimeÇarş. Ocak 16 2013, 22:23

Ailesi ile birlikte mükemmel bir kahvaltı bekliyordu onu. Bir gece önce kabuslar ile boğuşma dan geçen bir güne başlamak... Uzun zaman bunun hayalini kurduktan sonra sonunda gerçek olmuştu. Yemekte yüzünden gülümsemesi hiç eksik olmadı Scarlett'ın. Ailesi elbette bu durumdan memnunlardı. Yılbaşı gecesinden bu yana içindeki mutluluk kat ve kat artmıştı. Dante, hayatına girdiği için kendini çok şanslı hissediyordu. Anne ve babası da aynı fikirde oldukları için onunla bir an evvel tanışmak istemişlerdi. Elbette bunun da zamanı gelecekti. Hayatında ilk kez erkek arkadaşım diyerek ailesinin karşısına getirebileceği biri olmuştu. Bunu ona daha önce biri söylese her halde onunla dalga geçtiğini falan düşünürdü. Ama tüm yaşadıkları ne bir rüya ne de bir hayaldi. Dante gerçekti ve en önemlisi ona aitti. Onu düşünmek bile kalbini ısıtıyordu ve onun yanında olmak onu yaramaz bir kıza çeviriyordu. Hala ona yıl başı gecesi yaptıklarını unutmamıştı. Bir erkeğin bedenini ilk kez keşfe çıkmıştı. Gerçi daha önce onu öptüğü zamanda ona dokunma fırsatı olmuştu. Teninin sıcaklığını hissetmiş ve nasıl olduğunu öğrenmişti. O gece ise bir erkeği nasıl baştan çıkacabileceğini görmüştü ve aynı şekilde bir erkeğin bu baştan çıkarılmaya nasıl karşılık verdiğini. O gece uyurken bile Dante'nin inlemeleri kulaklarında yankılanmaya devam etmişti. Duyduğu ses o kadar güzel ve ona ait olduğunu öyle saf bir duyguyla ifade ediyordu ki ona işkence yapmak zorunda kalsa bile yine o sesi yeniden duymak istiyordu. Bir anda ne düşündüğünün en önemlisi nerede düşündüğünün farkına vardığında aniden kızardı yüzü, gülümsemesini hiç bozmadan önündeki yemeğe gömüldü. Yemek işi bittiğinde ise artık hazırlanmaya başlaması gerekiyordu. Dante ile bugün harika bir gün geçirmeyi planlıyordu.

Öncelikle bir duş aldı ve hemen dolabının önüne geçti. Miniler konusunda sevgilisinin kıskanç olduğunu öğrenmişti. Ama o güzel havalarda kesinlikle pantolon giyme taraftarı değildi. Yani yine seçimi elbiseden yana kullanacaktı sadece tek bir farkla elbette balo gecesi kadar gösterişli ve çok kısa olmayacaktı. Sonunda askılı mavili beyazlı bir kıyafet seçerek üstüne giydi. Elbise dizlerinden biraz yukarıdaydı. Bu kadarı da onu rahatsız etmemeli diye düşünerek saçlarını kurutup güzelce taradı ve salık bıraktı. Çok geçemeden sevgilisi gelmişti. Ona uzun uzun sarıldıktan sonra birlikte güzel bir güne başladılar. Yüzünden gülümsemenin hiç eksik olmadığı bir gün... Saat ilerlediğinde ise Dante'nin gözetleme odası ile ilgili anlattıkları ilgisini çekti. Söylediğine göre ona özel bir oda vardı ve Scarlett gerçekten merak etmişti. Onların evine geldiklerinde sevgilisinin elini daha sıkı kavradı. Biraz heyecanlanmıştı, ailesinden biri olabilir diye ama evde kimse yoktu, çalışanlar dışında. Dante'nin sözlerini sadece başı ile onaylayarak onunla birlikte odasına çıktığında daha ilk adım da kalbi del gibi atmaya başladı. Bir oda da onunla yalnız olma fikri daha önce kafasında oluşmuştu ama şimdi bunlar gerçekti. Duygularını gizlemek için odaya odaklandı ve çevreye bir göz attı. Dante onu yatağa çektiğinde ona gülümsedi. Bir elini boynuna atarak yanağına küçük bir öpücük kondurdu.

"Odanı beğendim sevgilim gerçekten güzel hem bende acıktım sanırım yemekler birazdan gelir"
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Dante Drake
Sihirbaz
Sihirbaz
Dante Drake


Mesaj Sayısı : 227
Kayıt tarihi : 01/11/12
Yaş : 36

Kızıl Gece Empty
MesajKonu: Geri: Kızıl Gece   Kızıl Gece Icon_minitimePerş. Ocak 17 2013, 16:58

Scarlett’ın yanağına kondurduğu öpücükle gülümsedi. Şuan oldukça heyecanlıydı. İlk defa bir kızı evine getiriyordu. Ailesini ve onlarla olan ilişkisini düşündüğünde bu çok kötü bir fikir olarak görünse de scarlett onun için özeldi ve bunu elinden geldiğince ona göstermeye çalışıyordu. Bu yüzden kötü bir fikir olduğunu bildiği halde onu evine gözlemleme odasını göstermeye getirmişti. Ailesinin evde olmadığını görmekse onu oldukça rahatlatmıştı. Ne kadar az aile üyesi o kadar az sorun anlamına geliyordu sonuçta ve evde kimse yoktu. En azından o öyle düşünüyordu. Bu düşüncesinde yanıldığını dışarıdan gelen gürültüler ve bağırışlar yüzünden öfkeyle dışarı fırladıktan hemen sonra nefret ettiği kuzeni mayayı gördüğünde anlamıştı. Önünde maya’nın zavallı hizmetçiyle olan tartışmasına daha fazla dayanamayarak ''Kesin şunuuuuu lanet olsun susun artık hemennn'' diye bağırdı. Öfkeden alev saçan gözlerini kuzeninin gözlerine dikti. Ortamda onun sayesinde oluşan derin sessizliğin farkına varması zaman almıştı. Öfkeli gözlerini kuzenininden ayırmayarak ''Burada neler oluyor? Neden benim hizmetçilerimden birini azarlıyorsun?'' diye sordu fakat kuzeninin sessine dayanamadığını hatırladığında hizmetçiye dönerek ''sen anlat'' dedi. Hikayeyi korkmuş ve ne yapacağını şaşırmış zavallı hizmetçisinin ağzından dinlerken sıkıldığı için söze atlayarak ''Tamam bu kadar yeter durum anlaşıldı. Özür dile'' dedi. Özür dilemeye başlayan hizmetçisine bakarak ''Sen değil özür dilemesi gereken kişi maya özür dile maya hemen'' diye bağırdı. Kuzeni maya’nın ''Bir hizmetçiden asla özür dilemem'' diye başlayan cümlesini iki adımda yanına gidip kolunu büyük bir öfkeyle sıkarak yarıda kesmişti. ''İddiaya var mısın? Özür dileyeceksin hem de hemen'' dedi. Kuzeninin kolunun acısından attığı çığlığa aldırmadan sinirden sıktığı dişlerinin arasından öfkeyle ''Özür dile'' diye bağırdı.

Buna gerek yok efendim diyerek olayı kapatmaya çalışan hizmetçisini sert bir bakışla susturduktan sonra kuzeninin kolunu daha da sıktı. Kuzeni acıdan yüzünü buruştururken kısık bir sesle özür dilemişti. Dante alaycı bir sesle ''Duyamadım daha yüksek söyler misin lütfen'' dedi. Kuzenin bağırarak özür dileyişinin ardından onun kolunu sinirle bıraktı. Hizmetçisine tek bir baş hareketiyle gitmesini işaret etti. Hizmetçisi gittikten sonra maya’ya dönerek ''Bana bak kuzen bu evde kimseye hizmetçilere bile bağıramazsın böyle bir hakkın yok burası benim evim unutma sen sadece misafirsin'' dedi. Kuzenin öfkeden dolan gözlerine ve koşarak oradan uzaklaşırken sen görürsünle başlayan tehdit cümlelerine aldırmadan arkasını döndüğünde sinirden unuttuğu sevgilisiyle burun buruna geldi. Derin bir nefes alarak ''Tanık olduğun manzara için özür dilerim'' diyerek odasına girdi. Mayanın onu sevgilisinin yanında rezil ettiği için ayrıca canına okuyacaktı. Onlar odaya girdikten hemen sonra kapının çalması gerilen sinirlerine iyi gelmemişti. ''Girr'' diye bağırdıktan sonra açılan kapıdan girecek kişiyi bekledi. Elinde yemek tepsisiyle içeri giren hizmetçisine gülümseyerek ''Teşekkürler'' dedi. Sonra ciddileşerek ''Bu arada evdeki tüm çalışanlara söyleyin ayak altında dolaşmasınlar ya da daha iyisi bugün hepsi izin yapsın maya’nın gazabından kurtulmuş olursunuz böylelikle sadece kahya ve sen kal annemler sorarsa da benim izin verdiğimi söylersin'' dedikten sonra dışarıya çıkması için işaret etti. Sevgilisine dönerek ''Beni öyle gördüğün için çok üzgünüm ama bazı şeylere tahammül edemiyorum'' diyerek ne kadar üzgün olduğunu belirtti. Sonra yemeklere bakarak ''Enfes görünüyorlar ve harika kokuyorlar neden hemen başlamıyoruz? Hadi yemeğe oturalım ve bu tatsız olayı unutalım'' diyerek sevgilisinin elinden tutarak onu odasındaki masaya götürdü. Sandalyesini çekip sevgilisinin oturmasına yardım ettikten sonra kendide oturdu yemekleri yerken ''Nasıl beğendin mi?'' diye sordu.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Scarlett Demon
Sihirbaz
Sihirbaz
Scarlett Demon


Mesaj Sayısı : 758
Kayıt tarihi : 01/06/12
Yaş : 32
Lakap : Katil, kan emici, dengesiz, psikopat

Kızıl Gece Empty
MesajKonu: Geri: Kızıl Gece   Kızıl Gece Icon_minitimePerş. Ocak 17 2013, 20:08

Masum öpücük sonrası dudaklarını yaladı, tadı öyle güzeldi ki. Şuan burada her an yaramaz bir kıza dönüşmekten korkutuyordu. Çünkü burası yılbaşı gecesindeki yıkıntılardan farklıydı. Orada üstünü toparladıktan sonra kaçabileceği bir kalabalık vardı. Burada ise gidecebileceği bir yer olduğunu sanmıyordu. Eve ilk kez adım attığı için neyin nerede olduğundan bir haberdi. Üstelik evde ailesi bile yoktu. Bu da baş başa oldukları düşüncesi ile savaş haline girmesine neden oluyordu. Kendini tutmalıydı evet yapması gereken buydu. Neden bir anda böyle biri olmuştu. En çokta nasıl bu hale geldiğini merak ediyordu. Oldukça utangaç biri olmasına rağmen şu an yüzünün rengini değiştirecek şeyleri içten içe yapmak için deliriyordu. Boynuna attığı elleri yavaşça kafasına ilerleyerek sevgilisinin saçlarını okşadı. Bunu yaparken ona doğru yaklaşmaya başladığının farkında bile değildi. Giderek yaklaşan bedenleri sonra o tatlı dudaklarının tadına bakmak istemişti. Taki gürültüleri duyana dek... Kendini bir anda irkilerek geri çektiğinde sevgilisinin aşkla bakan gözlerinde saf öfkeyi gördü. Sevgilisi aniden elleri arasından kayıp gitmiş ve hızla odadan dışarı çıkmıştı. Bir süre odada da bekledikten sonra Dante'nin sinirli ses tonu ile oda odadan dışarı çıkıp neler olduğuna bakmaya karar verdi. Dışarıda küçük bir kalabalık vardı. Üzgün bir kadın ve oldukça süslü bir kız. Konuyu anlamaya çalışırken bağırışlar daha da yükseldi ve o sessizliğini korumaya devam ediyordu. Sorun neyse aile işi bir meseleydi, onun burnunu sokmaması gereken bir durumdu. Bu yüzden sadece bekledi. Bekleyişi sürerken sonunda sevgilisinin istedikleri gerçekleştiğinde durum tatlıya bağlanmıştı. Dante'i ilk kez böylesine öfkeli görüyordu. Gerçi sadece onu bir kez öfkeli görmüştü. Başına gelenleri ona anlattığı gün. Adamın ona yaptıklarını öğrendiğinde bir öfkenin tüm bedenini sardığını hissetmişti. Şimdi ki öfkesi ise daha farklı ve aynı zamanda korkutucuydu. Yine de ona baktığında gözlerinde öfkeden çok sevgi gördü.

"Sorun değil canım, sakinleş ve iyi ol yeter"

Konuşmasının ardından odaya geri döndüklerinde sevgilisinin yatağına yerleşti. Onu da yanına çekip oturtmaya karar verdiğinde ise öfkeli sesi tekrar odada yankılandı. Ondan duymak istediği başka şeyler vardı mesela inlemesi ama nedense siniri bir türlü geçmiyordu. Yemeği getiren görevli ile sevgilisini konuşmasından sonra yine baş başa kalmışlardı sonunda. Aslında bir an düşününce çok fazla yalnız kaldıklarını düşünerek yutkundu. Evdeki görevliler bile gideceklerdi. O kız her kim ise onunda evde fazla duracağını sanmıyordu. Birlikte yemeğe oturduktan sonra önündeki yemeklere göz attı. Çok güzel görünüyorlardı ve aynı zamanda kafa dağıtıyorlardı. Bir süre yemekle ilgilendikten sonra sevgilisine cevap vermediğini anımsadı.

"Yemekler gerçekten güzel görünüyor tatlım ve doğruyu söylemek gerekirse bende acıkmışım. Az önceki duruma gelirsek sen her halinle tanımak istiyorum o yüzden beni pekte rahatsız etmedi sadece anladığım kadarı ile ailen ile durumlar karışık. "

Sonra yine yemeğine gömülerek karnını güzelce doyurdu ve yatağa geçti yeniden. Her saniye içi içini yiyordu. Burada gerçekten baş başlardı ve yatak gerçekten rahat görünüyordu. Yorgun bedenini hiç düşünmeden yatağa bıraktı. Ayakları yere değerken yatağa uzanmış bir vaziyetteydi. Uzandığı için elbisesi o fark bile etmeden üste doğru kıvrılmış ve eskisinden daha kısa duruyordu.

"Yatağın rahatmış sevgilim ve sanırım gün eğlenceli olduğu kadar aynı zamanda yorucuydu. Şimdi uzandığım zaman bunu daha iyi anladım."


Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Dante Drake
Sihirbaz
Sihirbaz
Dante Drake


Mesaj Sayısı : 227
Kayıt tarihi : 01/11/12
Yaş : 36

Kızıl Gece Empty
MesajKonu: Geri: Kızıl Gece   Kızıl Gece Icon_minitimePerş. Ocak 17 2013, 23:35

Dante ailesi yüzünden olan gerginliğini üzerinden atmaya çalışıyordu. Scarlett her ne kadar bunun sorun olmadığını söylese de dante için az önceki manzara büyük bir problem yaratıyordu. Sevdiği kızın ailesiyle böyle tanışmasını istememişti. Aslında ailesinden hiç kimseyle tanışmasını istemiyordu fakat biriyle tanışmıştı bile hem de nasıl bir tanışma neredeyse kuzeninin boğazını sıkıyordu. O lanet kuzeni biraz daha özür dilememekte ısrar etseydi boğazına sarılacağını da biliyordu üstelik… Söz konusu ailesi olduğunda asla sinirlerine hakim olamıyordu. O insanlara hiçbir şekilde tahammül edemiyorken birde sorun çıkartmaları onu çileden çıkartıyordu. Derin nefesler alarak sakinleşmeye çalıştığı sırada kapının çalmasıyla gerilen sinirleri gevşeyemeden daha çok gerilmişti. Bazı şeylere tahammül edemediği doğruydu mesela aile üyelerinin hiçbirine hiçbir şekilde tahammül edemiyordu. Yemek yerken sevgilisinin sessizliği dikkatini çekmişti. Ya çok fazla acıkmıştı ya da bu konuda daha fazla konuşmak istemiyordu. Yemek yeme şekline bakılırsa sanırım ilk seçenek daha doğruydu oldukça acıkmıştı. Önündeki tabakla ilgilenmeyi bırakıp sevgilisinin yemek yemesini gülümseyerek izlemeye başladı. Şu haliyle çok tatlı görünüyordu. Sonunda sevgilisi durumu fark etmiş olacak ki ona cevap vermişti.

Aile mevzusuna değinmesiyle derin bir iç çekerek ''Hem de fazlasıyla karışık ama bu konulara girmek istemiyorum. Uzun ve can sıkıcı bir mevzu'' dedi ve önündeki yemekle ilgilenmeye başladı. Karnını doyurduktan sonra şimdi ne yapmaları gerektiğini düşünmeye başladı. İçten içe evde yalnız olduklarını bildiğinden dudaklarına kapanmak istese de bu sefer duramayacağını biliyordu. Kafası düşüncelerle ve onu ele geçiren duygularla karışıkken sevgilisinin masadan kalktığını fark etmemişti bile… Duyduğu sesle düşüncelerinden kurtulup scarlett’ın olduğu sandalyeye baktığında artık orada olmadığını fark etti. Sonra algıladığı cümlelerle kafasını yatağına doğru çevirdi. Scarlett onun yatağına uzanmıştı. Çok kısa olmayan elbisesi sevgilisinin onun yatağına uzanmasıyla fazlasıyla kısalmıştı ve bu oldukça tahrik ediciydi. Neler yapacağını planlamayı bırakıp her şeyi oluruna bırakarak yerinden kalkıp scarlett’ın yanına gitti. Oda sevgilisinin yanına uzanarak onu kendine çekerek ona sarıldı. Sonra muzipçe gülümseyerek ''Benim tatlı sevgilim çok mu yorulmuş kıyamam ben ona'' diyerek kokusunu içine çektikten sonra boynuna küçük öpücükler kondurmaya başladı. Ardından dudakları yavaşça yukarı çıkarak o özlediği tatlı ve ıslak dudaklarla buluştu ve onu büyük bir arzuyla öpmeye başladı. Elleriyse ezbere bildiği vücudu büyük bir istekle yeniden keşfe çoktan çıkmıştı. Seri bir hareketle scarlett'ı altına aldı. Bu sırada öpücüklerini daha da derinleştirmişti.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Scarlett Demon
Sihirbaz
Sihirbaz
Scarlett Demon


Mesaj Sayısı : 758
Kayıt tarihi : 01/06/12
Yaş : 32
Lakap : Katil, kan emici, dengesiz, psikopat

Kızıl Gece Empty
MesajKonu: Geri: Kızıl Gece   Kızıl Gece Icon_minitimeCuma Ocak 18 2013, 02:03

Yatağa uzanıp bedenini dinlendirmeye çalışırken bir yanda da sevgilisi düşünüyordu. Söz konusu ailesi olduğunda neden böyle davrandığını merak etti. Öfkesi bir anda ortaya çıkmıştı. Bir anlığına o kıza, kuzenine gerçekten kötü bir şey yapacağını bile düşünmüştü. Masada açmaya çalıştığı konuyu sevgilisinin canını sıkmamak için uzatmamıştı. Zaten Dante'de sıkkın bir surat ifadesi ile konuşmak istemediğini dile getirdiğinde yapabileceği pek fazla şeyin olmadığını anladı. Hatta ondan sonra öylesine sessizleşip önünde tabağa gömülmüş bir halde yemeğe başlamıştı ki muhtemelen onun yatağına uzandığını bile fark etmemişti. Sessiz bir şekilde bekledi ama sonra konuşma gereği duyarak yatağın rahatlığından bahsetti. Bu aslında ilk söylendiğinde kulağa çokta anormal bir şey gibi gelmiyordu. Ama biraz düşünüldüğünde altından ne gibi anlamlar çıkabileceği aslında gün gibi ortadaydı. Sanki onu yatağa çağırıyormuş gibi hissetti o an kendini. "Yatağın çok güzel sevgilim, hadi yatalım". Böyle bir cümle kullanmasa bile ima etmiş bulunmuştu. İşte o anda yeniden kızarmaya başladığını hissetti. Aynı anda bedeni yavaşça ısınmaya başladı. Durum nasıl olursa olsun aslında istediği bir şeydi onunla bu yatakta uzanmak. Yine de içten içe eminde olamıyordu. Hala korkuyordu ve hala çok erken olarak bakıyordu bu duruma. Dante'nin anlayışına gerçekten sevinmişti ve ona güveniyordu. O isteyene dek böyle bir yakınlaşmanın olmayacağı konusunda ona gerçekten güveniyordu.

Kafasında bu tutkulu düşünceleri bir kenara bırakarak yeniden Dante ve ailesi konusuna odaklandı. Kendi ailesini düşündü önce, en çokta gördüğü manzara sonra kuzeni Elise'i. Kuzeni ile aralarındaki ilişki ortadaydı. Birbirlerine çok değer veriyorlardı ve Scarlett çoğu zaman Elise gibi bir kuzene sahip olduğu için kendini şanslı hissediyordu. Ama görünen o ki Dante kendini o kadar da şanslı saymıyordu. Kuzeni ile ilişkisini göz önüne aldığında ailesi ile arasındaki ilişkiyi merak etti. Aile konularının karışık olduğunu dile getirirken ki ifadesini düşününce anne ve babası ile arasınında pek iyi olduğunu söyleyemiyordu. Yatakta ki hafif hareketlenmeyi hissettiğinde gözlerini açarak yanına baktı. Dante'de tıpkı onun gibi kendini yatağa atmıştı. Onu daha iyi görmek için ona doğru dönerek yan yattı. Çok geçmeden sevdiği erkeğin kollarında bulmuştu kendini yine. Ona sıkıca sarılırken kokusunu içine çekti önce. Boynunda hissettiği tatlı öpücükler onu gülümsetmenin yanı sıra kafasının boşalmasını da sağladı. Dudaklarını hissettiği anda tüm düşünceleri tek bir nokta da buluştu Dante. Onu arzulu bir şekilde öperken aniden kendini onun bedenini altında buldu. Onu öpüyor, ellerini vücudunda gezdiriyor ve sevdiği erkeğin altında olmanın tadını çıkarıyordu. Ama sonra bir anda kendini yana çevirerek sevdiği erkeği altına aldı ve dudaklarını dudaklarından çekerek tutkudan buğulanmış gözlerini içine baktı.

"Evet sevgilim yorgunum, aslında yorgundum demek daha doğru olur. Çünkü yine yaptın... Yaramaz kızı ortaya çıkardın."

İlk cümlesinin ardından onun kulağına eğilerek bir fısıltı şeklinde devam etmişti cümlesine. Konuşması bittiğinde ise kulağının ardından başlayarak boynuna doğru öpücükler kondurmaya başladı. Boynuna geldiğinde onu hafifçe ısırarak tekrar öpmeye başladı. Çok geçmeden de dudaklarını yeniden sahiplenerek onu öpmeye başladı. Bedeni bir an olsun yerinde durmuyordu. Elleri sevdiği erkeğin bedenini keşfederken kendi bedenini ona daha fazla bastırıyordu.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Dante Drake
Sihirbaz
Sihirbaz
Dante Drake


Mesaj Sayısı : 227
Kayıt tarihi : 01/11/12
Yaş : 36

Kızıl Gece Empty
MesajKonu: Geri: Kızıl Gece   Kızıl Gece Icon_minitimeCuma Ocak 18 2013, 20:17

Düşüncelerinin içinde boğulup gidiyordu. Sevgilisinin o melodik sesini duyana kadar. Ne zaman ailesinden konu açılsa her zaman durgunlaşıyordu. Güzel sevgilisini yatağının üzerinde uzanmış bir şekilde görünce aklına engel olamadığı şeyler gelmeye başlamıştı. Aklına gelen düşüncelerle gözleri kapalı olan ve yorgunluktan yakınan sevgilisini arsızca süzdükten sonra yüzünde çapkın bir gülüşle yatağına doğru gitti. Scarlett’ın yanına uzanıp onu kendine çekerken aslında tek amacı sevgilisinin kokusunu içine çekerek onunla uyumaktı. O da tüm bu koşuşturmaca dan fazlasıyla yorulmuştu. Evdeki kavgaysa tüm enerjisini tüketmişti. Fakat sevgilisinin yanına uzandıktan 5 dakika sonra tüm yorgunluğu gitmiş yerini hınzır düşünceler almıştı. Sevgilisine biraz daha sokulup boynuna küçük öpücükler kondururken kaybettiği gülümsemesi de çoktan geri gelmişti. Güzel sevgilisini baştan çıkartmak için oynadığı oyun her geçen saniye onu da baştan çıkarırken dudakları sevgilisinin bir türlü doyamadığı tatlı ıslak dudaklarıyla buluştu. Elleri de sevgilisinin muhteşem bedeninde gezinmeye çoktan başlamıştı. Öpücükleri derinleşirken hızla sevgilisinin üzerine çıktı. Onu öperken kendini kaybetmişti. Artık öpüşleri ve hareketleri çok farklı bir hal almıştı. Sevgilisiyle yerleri değiştirdiğin de o güzel dudaklardan hiç istemese de ayrı kalmıştı. Scarlett’ın sözlerinden sonra çapkınca sırıtarak ''Yorgunluğunun geçmesine sevindim çünkü senin için özel planlarım var…'' dedi. Sevgilisinin kulağına söyledikleriyle kahkaha atarak ''Harika…İçindeki yaramaz kızı seviyorum'' diye ekledi. Boynuna kondurulan öpücükler ve yaramaz sevgilisinin o çıldırtan ısırığı karşısında arzudan boğuklaşan bir sesle inledi. Dudakları scarlett’ın dudaklarıyla buluşunca kalan son mantık kırıntılarını zorda olsa odaklanarak kapıyı kilitlemek için kullandı. Artık kimse tarafından rahatsız edilemezlerdi. Duvarlarının ses geçirmez olduğunu hatırlayınca gülümseyerek tek hamlede scarlett’la yerlerini değiştirdi. Dili sevgilisinin ağzını keşfederken elleri de önce bacaklarını ardından kalçalarını okşayarak yavaşça daha da yukarılara çıktı.

Bedenini ve sertleşen erkekliğini scarlett’ın bedenine bastırırken sevgilisinin üzerindeki elbisenin hareketlerini kısıtlamasına sinir olmuştu. Dudakları yavaşça kızın boynuna oradan göğüslerine kaydı. Elleriyse ona engel olan elbiseden kurtulmak için çoktan elbisenin fermuarına gitmişti. Dudaklarını hiç istemeyerek kızın teninden uzaklaştırırken ona engel olan elbiseden de bir çırpıda kurtuldu. Şuan scarlett karşısında sadece iç çamaşırlarıyla duruyordu. Sevgilisinin tüm vücuduna ufak öpücükler bıraktıktan sonra dudakları dolgun göğüslerinde bir süre oyalandı. Elleri kızın vücudunda gezinirken iç çamaşırlarından da büyük bir ustalıkla kurtulmuştu. Ağzına sevgilisiin göğüslerinden birinin ucunu alarak ısırdı ve bir süre emdikten sonra yeniden o ıslak dudaklara kapandı. Onu büyük bir aşk ve arzuyla öperken odayı ikisinin zevk iniltileri dolduruyordu. Kendi üzerindekilerden de sevgilisinin yardımıyla kurtulduktan sonra kızın bacakları arasındaki yerini almıştı. İçine girmek için ne kadar sabırsızlansa da bunu elinden geldiğince geciktiriyordu. Scarlett’ın bu işten olabildiğince zevk almasını istiyordu. Dudakları kızın dudaklarındayken elleri kızın ıslaklığını okşuyordu. Bu tatlı işkenceye bir süre daha devam ettikten sonra daha fazla dayanamayarak onun içine girdi. Şimdiye kadar pek çok kızı yatağa atmıştı fakat hiçbirinden şuan ki yaşadığı zevki almamıştı. Öpüşleri sevgilisinin boynuna kayarken yavaş yavaş içinde gidip gelmeye başlamıştı. Boynuna öpücükler kondurup diliyle şahdamarının orda oyalanırken gidip gelmeleri de hızlanmış ve ritmik bir hal almıştı. Dudakları o güzel dudaklarla buluştuktan bir süre sonra ritmi daha da hızlanmış ve vuruşları sertleşmişti. Bir süre sonraysa son bir itişle yıldızlara ulaştı. Sevgilisinin dudaklarına son bir öpücük bıraktıktan sonra yorgun bedenini yana atarak sevgilisini kendine doğru çekti. Ona sarılarak gözlerini yavaşça kapadı. Uyumayı düşünmüyordu sadece biraz dinlenmeye ihtiyacı vardı ve bunu da sevgilisi kollarındayken yapmak istiyordu. Gözleri kapalı bir şekilde scarlett’ın saçlarına bir öpücük kondurdu ve ''Seni seviyorum bir tanem ve senin gibi bir sevgilim olduğu için kendimi çok şanslı hissediyorum. '' dedi.


Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Scarlett Demon
Sihirbaz
Sihirbaz
Scarlett Demon


Mesaj Sayısı : 758
Kayıt tarihi : 01/06/12
Yaş : 32
Lakap : Katil, kan emici, dengesiz, psikopat

Kızıl Gece Empty
MesajKonu: Geri: Kızıl Gece   Kızıl Gece Icon_minitimeCuma Ocak 18 2013, 21:11

Sevgilisinin bedeni üzerinde onu öpüp okşamaya devam ediyordu. Şu an sonucun ne olacağı konusunda korkuyor olsa da kendine ve bedenine engel olamıyordu. Dante'i öpmek, ona dokunmak dünyada yapması gereken en doğal hareketti sanki ve aynı zamanda ona verilen en özel hediye. Böyle bir hediyeye nasıl hayır diyebilirdi ki. Şu an istediği tek şeydi sevgilisinin tadına bakmak. Onun üzerinde yaptığı hareketlerin onu baştan çıkarttığının farkındaydı. Bunu bacaklarının arasına değen sertlikten anlayabiliyordu. Bu sertlik sevgilisinin ne kadar baştan çıktığının bir kanıtıydı. Boynuna bıraktığı ısırık ile dudaklarından çıkan iniltiler en güzel melodi olmalıydı. O sesi duymayı ne kadar istediğini bildiğinden ona daha fazla baştan çıkartıcı hareketlerde bulunmaya başladı. Çok geçmeden bu hareketlerinin bir sonucu olarak kendini yeniden sevgilisinin bedeninin altında buldu. Dudakları, dudaklarında onu büyük bir zevkle öpüp okşamaya devam ediyordu. Dante'nin bedeninin altında olmaktan öyle zevk alıyordu ki bir süre sonra tüm dokunuşlar ve öpücükler ondan iniltilerin çıkmasına neden oldu. Bedeni öyle çok alev almıştı ki elbisesi üzerine fazla gelir olmuştu. Bu yüzden sevgilisinin onun elbisesini çıkarmak için hamleler yapmasına izin verdi. Onun bedeninin altında sadece iç çamaşırları ile kaldığında onun giyinik olması büyük bir haksızlık diye düşünerek onun üzerindeki çıkarmaya başladı. Bu kıyafet olayının bitmesine ise çok az bir zaman kaldığı ortadaydı. İkisi de neredeyse zaten çıplaktı ve bir kaç saniye içinde tamamen çıplak kalacaklardı. Dante'nin ustaca dokunuşları onu daha fazla ele geçirirken zevkten çığlıklar atar hale geldiğinde bacaklarını sevgilisinin bedenine dolayarak onu daha fazla kendine bastırıp öpmeye başladı. İçinde daha önce hiç bilmediği bir duygu karmaşasına kendini teslim ederken son mantık kırıntısı ona durması gerektiğini söyledi. Ama olmuyordu kendini durduramıyordu ve dahası da vardı. Şu an bu dokunuşlar bile ona yetmiyordu, fazlasını istiyordu çok daha fazlasını. Dante bacaklarının arasında elleri ile ona zevk verirken kendini giderek garipleşen bir duygular denizinde buldu. Kendini adeta kaybetmişti. Bacaklarını daha fazla açarak sevgilisi üzerinde çıplak bir vaziyette dururken birazdan olacaklara kendini hazırlamaya çalıştı. İlk küçük acının ardından Dante'nin yaptığı şey ona giderek daha fazla zevk vermeye başladı. Bir erkeği içinde hissetmenin verdiği duygular kelimelere dökülemeyecek kadar mükemmeldi. Dante hızını arttırırken kalçaları ile ona ayak uydurmaya çalıştı bir süre ve sonunda ne kadar zaman geçtiğinden habersiz bir şekilde sanki tüm bedeni infilak etmiş gibi vücudu gevşedi. Kendini oldukça yorgun hissediyordu. Ter içindeki bedeni ve yüzünde ki anlamsız bir ifade ile kendini sevgilisini kollarında buldu. Tüm o hareketli dakikalardan sonra şu an kolunu hareket ettirebileceğini bile sanmıyordu. Son bir güçle sevgilisinin sözlerine karşılık verdi.

"Bende seni seviyorum sevgilim ve seninle olduğum için kendimi gerçekten şanslı hissediyorum"

Derin bir nefes alarak nefes alış verişinin normale dönmesini sağlamaya çalışırken farkında bile olmadan uykuya daldı. Öylesine mutluydu ki yüzünde bir gülümse ile kendinden geçmişti. Bir kaç dakika içindeyse tüm mutluluğunu gölgeleyecek olan şey ortaya çıktı. Günlerdir öylesine mutluydu ki sanki bu mutluluğu hak etmiyormuş gibi günlerdir uyuyan canavar ortaya çıktı. Rüya mı gerçek mi olduğundan bir haber bir şekilde kendini ıssız bir yerde buldu. Yankılanan sesler onunun geldiğini ve düşmanının onu bulmak için peşine düştüğünü söylüyordu. Tüm bedeni korku ile titrerken düşmanını bulmaya çalıştı. Çok geçmeden vücuduna sarılan eller düşmanının hemen yanı başında olduğunu gösterdi. Gerçekte ise ona sarılan sadece sevgilisiydi. Hayalinin içinde düşmanın üzerine çıktı. Elleri düşmanın boynunu kavramışken içinde büyüyen katil aura devreye girerek onun tüm yaşam enerjisini oldukça yavaş bir şekilde emmeye başladı. Gerçekte ise sevgilisine nefret dolu gözlerle bakarak onun yaşam enerjisini emiyordu.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Dante Drake
Sihirbaz
Sihirbaz
Dante Drake


Mesaj Sayısı : 227
Kayıt tarihi : 01/11/12
Yaş : 36

Kızıl Gece Empty
MesajKonu: Geri: Kızıl Gece   Kızıl Gece Icon_minitimeC.tesi Ocak 19 2013, 19:20

Nefesinin düzene girmesini beklerken sevgilisinin sözleriyle gülümsedi. İlk tanıştıkları gün aklına gelirken ''Sanırım doğum günümde seninle tanıştığımızı göz önüne alırsak doğum günlerimi sevmeye başlayabilirim. Seni bana getiren gündü çünkü…'' dedi. Sevgilisinin düzenli ve yavaş nefes alışverişlerini duyduğunda gülümsedi. Çoktan yorgunluktan uyuyakalmıştı biricik sevgilisi… Derin bir iç çekip sevgilisinin dudaklarına küçük bir öpücük bıraktı. Ona daha sıkı sarılarak gözlerini kapadı ve bedenini dinlendirmeye çalıştı. Onun yanında olduğunu bilmek ona huzur veriyordu. Dudaklarında hafif bir gülümseme oluştu. Şuan kollarının arasındaki bu güzel varlık artık onundu. Tamamıyla ona aitti ve öyle de kalacaktı. Üzerine tatlı bir ağırlık çökerken en son kendi evinde ne zaman bu kadar rahat ve huzurlu olduğunu hatırlamaya çalıştı ama hatırlayamadı. Bunun hafızasının iyi ya da kötü oluşuyla hiçbir ilgisi yoktu. Bu tamamen bu evde hiçbir zaman huzur bulamayışıyla ilgiliydi. 20 senelik hayatı boyunca bu evde tek bir güzel anısı olmamıştı. Bu ev onun için sıcak bir yuva yerine daha çok soğuk bir hapishaneydi onun için… Scarlett’ın aile hayatıyla kendi aile hayatı arasında uçurumlar olduğunu biliyordu. Onu bir gün kuzeniyle beraberken görmüştü. Okulda da sık sık bir araya geliyorlardı ve gereğinden fazla iyi anlaştıklarını söyleyebilirdi. Bazen sevgilisinin kuzenine daha fazla zaman ayırdığını düşünerek onu kıskanıyordu.

Bunun yanında sevgilisinin kendi aile hayatı gibi bir hayatı olmadığı için seviniyordu da… Scarlett’ın dante’nin aksine sevdiği bir kuzeni ve beraber mutlu olduğu bir ailesi vardı ve onun adına mutluydu. Arada sevgilisini daha az görmesine neden olduğu için onu kuzeninden kıskanmıyor değildi fakat bundan şikayetçi de değildi. Ne zaman olduğunu bilmese de sevgilisinin tatlı kokusuyla düşünceler içinde uykuya dalmıştı. Bilinçaltı hayallerini güzel bir rüya eşliğinde ona sunarken ve dante bunun tadını çıkartırken üzerinde hissettiği ağırlık ve beraberinde boğazında hissettiği ellerle hızla gözlerini açtı. Scarlett’ın nefret dolu gözleriyle karşılaşmasıyla şok oldu. Bu nefret dolu gözler sevgilisine mi aitti gerçekten? Ona mıydı bu nefret? Peki neden? O bunları düşünürken hissettiği acı ile birkaç saniye afalladı. Şaşkınlıkla ''Scarlett…'' dedi. Fakat sevgilisi transa girmiş gibiydi. Hiçbir cevap vermemişti. Dante boğazını scarlett’ın ellerinden kurtararak onu kendine doğru çekti. Eliyle yüzüne dokunarak ''Scarlett kendine gel sevgilim'' dedi. Yaşam enerjisinin yavaş yavaş bedeninden çekildiğini ve bunun etkilerini daha çok hissediyordu. Scarlett’ı saran elleri gevşerken son gücüyle onu kendine çekip dudaklarını öpmeye başladı. Onu öptüğünde bedenindeki yaşam enerjisinin daha hızlı vücudundan ayrılmaya başladığını hissetse de önemsemedi. Aşık olduğu kızın elinden ölmek kulağa kötü gelmiyordu. Gücü iyice tükenirken onu son kez öpüp ''Seni seviyorum Scarlett…'' dedi ve ağırlaşan göz kapaklarına engel olmaya çalışmayı bırakıp gözlerini yavaşça kapadı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Scarlett Demon
Sihirbaz
Sihirbaz
Scarlett Demon


Mesaj Sayısı : 758
Kayıt tarihi : 01/06/12
Yaş : 32
Lakap : Katil, kan emici, dengesiz, psikopat

Kızıl Gece Empty
MesajKonu: Geri: Kızıl Gece   Kızıl Gece Icon_minitimePaz Ocak 20 2013, 13:37

Hiç istemediği bir kabusun içinde bulmuştu kendini. bunun nedenini anlamıyordu, neden şimdi daha bir kaç dakika önceye kadar mutluluktan havalara uçan kendisi böyle bir kabusun içine düşmeyi hak edecek ne yapmıştı. Öyle huzurluydu ki son günlerde, kendini hiç kaybetmemişti geçen günlerde ve hiç bir canlının canını acıtmamıştı. Kendini kaybetmek bir yana kimseye zarar vermediğini bilmek kendini daha iyi hissetmesine neden oluyordu. Ama şimdi kabusunun içinde uyanmayı bekliyordu zavallı bir şekilde. Çok geçmeden de kabuslarının baş rol oyuncu karşısına çıkmıştı. Hiç kimsenin inanmadığı o katil karşısında duruyor ve ona bakıyordu. Gözlerinde yaptığından zevk alan ifade onun içinde ki karanlığı besleyen en önemli etkendi. Yavaş yavaş içindeki yaratığın uyandığını hissediyordu. İçindeki diğer yanı 'Göze göz, dişe diş, kana kan bu hayatta en önemli şey intikam' diye sürekli tekrar ediyordu. Bu kelimeler beyninde yankılanırken kendini karanlığın içinde kaybetmesi o kadar da uzun sürmedi. İçindeki diğer yanı ortaya çıktığında adamı altına alması fazla uzun sürmedi. Elleri adamın boğazının sıkarken yavaş yavaş tadını çıkarta çıkarta adamın yaşamını elinden çalmaya başladı. Gerçekte ise farkında bile olmadan aşık olduğu erkeği öldürüyordu. Bir ses duydu. Bu ses kalbine işliyor ve onun adını söylüyordu. O an kendine bir anlığına kendine gelir gibi olduğunda bir anda altında kaldığı bedeni üzerine çekildiğini hissetti. Ardından yine aynı ses onunla konuşmaya başlamıştı ve sonra dudaklarında hissettiği muhteşem dudaklar... Öpücüğe karşılık verdi bir süre ama onu öperken bile kontrolden çıkmış yeteneği onun yaşamı ile beslenmeye devam ediyordu. Karşısındaki hayat yavaşça yok olup giderken sonunda kendine gelmeyi başardığında ne yaptığının farkına vardı.

Gözleri dehşet içinde sevdiği erkeğin yüzüne baktı bir süre ve hemen ardından lanetini mucizeye çevirmek için gücünü tersine çevirdi. Aldığı enerji sevdiği erkeğin bedenine akarken ağlamaya başlamıştı. Çok geçmeden hıçkırıklar içinde ağlamaya başlamıştı. Göz yaşları Dante'nin çıplak tenini ıslatırken onu hak etmediğinin farkına vardı. Onun canını alırken bile sevdiği erkek ondan vazgeçmeden hala sevdiğini söylemişti. Ondan bunu duymaksa ona daha fazla acı verdi. Kalbi acıyordu. Gücünün tamamı Dante'e geri döndüğünde onun dudaklarına küçük bir öpücük kondurdu. Kendine gelmeden önce buradan çıkıp gitmeliydi. Belki de onu bir daha hiç görmemesi gerekiyordu. Hayatının en özel zamanında yaptığı bu şey affedilmezdi. Sevdiği erkek tarafından çıkartılan kıyafetleri tek tek üzerine geçirdi. Kapıya yöneldiğinde ise kapıyı açmayı denedi ama açılmıyordu. O an Dante'nin uyandığını far ederken odanın bir köşesine gidip sırtını duvara dayadı ve yere çöktü. Dizlerini kırarak karnının içine çekti. Başını ayaklarına dayayarak hıçkırıkları daha da artmış bir şekilde konuşmaya başladı.

"Dante ben çok üzgünüm. Gece mükemmeldi hatta harikaydı seninle olduğum için çok mutluydum. Ama mutlu olmaman gerektiğini gördün işte seni hak etmiyorum kendime gelmesen şu an ölmüş olacaktın ve bunu tekrar yapamayacağım için söz bile veremiyorum. Çünkü bu lanet nasıl ortaya çıkıyor kesinlikle bilmiyorum."
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Dante Drake
Sihirbaz
Sihirbaz
Dante Drake


Mesaj Sayısı : 227
Kayıt tarihi : 01/11/12
Yaş : 36

Kızıl Gece Empty
MesajKonu: Geri: Kızıl Gece   Kızıl Gece Icon_minitimePtsi Ocak 21 2013, 23:12

Sevdiği ve aşık olduğu kızın ellerinden ölmek… Kulağa kötü gelmiyordu sonuçta onu buraya bağlayan hiçbir şey yoktu. Hayatta sevdiği ve onun için üzülecek bir arkadaşı olmadığı gibi bir ailesi de yoktu. Hatta belki ailesi ölümüne sevinirlerdi bile hiç şüphesiz buna en çok sevinecek kişiyse kuzeniydi. Ailenin geri kalan üyelerinin de danteyle karşılıklı nefret ve umursamamaya dayalı bir ilişkisi vardı fakat en çok maya’nın ondan nefret ettiğini biliyordu. O aile hayatında her zaman bir pürüz olmuştu maya’nın hayatının ise kabusuydu. Şimdi şuan burada ölürken ölümüne gerçekten üzülecek tek kişinin yine scarlett olacağını biliyordu. Nefret dolu gözleri kafasını karıştırsa da bunun gücüyle ilgili olduğunu düşünüyordu. Anlatamadığı bir şekilde bunu yapanın aşık olduğu kişi olmadığını biliyordu. Gücü yüzünden transa girerek vücudu üzerindeki tüm hakimiyetini kaybetmiş bilinçsiz biriydi şuan onu öldüren ona aşık olan kız değildi. Hayat tüm olumsuzluklara ve ailesine rağmen güzeldi yine de eğer onun için scarlett olmadan anlamsız olan bu hayatı bitecekse eğer son dakikalarını güzel geçirmek istiyordu. Birkaç kez scarlett’la konuşup onu kendine getirmeye çalıştıysa da başaramamıştı. Sevdiği kızın gözlerinde kendine bakarken nefret dolu gözler görmek canını acıtsa da son dakikalarında bunu önemsememeye çalıştı. Sevgilisini kendine çekip öptükten sonraysa son kez onu sevdiğini söyleyerek kapamıştı gözlerini… 20 yıllık yaşamı boyunca gerçekten sevdiği, değer verdiği ve aşık olduğu tek kişiye son kez seni seviyorum diyerek direnmeyi bırakıp kendini ölümün huzurlu kollarına teslim etmişti. Yaşadığı ve yaptığı hiçbir şeyden pişman değildi. Ne ailesine olan davranışlarından, ne okul hayatından ne de hayatına scarlett gibi birini aldığı için pişman değildi. Hatta hayatında yaptığı en iyi şeyin birini sevmek olduğunu düşünüyordu. Scarlet… Onu hala seviyordu ve sevgilisi olduğu için mutluydu.

İlişkileri kısa sürmüştü fakat hayatında hatırlanmaya değecek en güzel zamanları geçirmişti. Karanlıkta kaybolup giderken ve yaşadığı zamanı düşünürken huzursuz olmuştu. Bir şey onu uykusunda rahatsız ediyor ve uyanmaya zorluyordu. İnsanı ölürken bile rahat bırakmıyorlardı gerçekten kulağına dolan hıçkırık sesleri de bunun en iyi göstergesiydi. Vücudunun ıslandığını hissetti. Sonrasında birinin ağladığını duydu. Kızın ses tınısı oldukça tatlıydı. İçini güzel bir sıcaklık sarmıştı. Ağlayan kişinin kim olduğunu anlaması birkaç dakikasını aldı. Bu scarlett’tı.Oldukça üzgün olduğunu hissedebiliyordu. Kendini gözlerini açmaya zorladı fakat başaramadı. Birkaç dakika sonra zihnine son yaşadıklarının anıları dolarken sevgilisinin neden ağladığını da anlamıştı. Uyanıp ona sarılmak ve her şeyin geçtiğini söylemek istiyordu ama gücünü toparlayamadığı için gözlerini açamıyordu. Kendiyle verdiği uzun bir savaşın ardından sonunda gözlerini açmayı başarmıştı. Hem scarlett kendini kaybetmeden yaptıkları şey hem de scarlett kendini kaybettiğinde başına gelenler yüzünden yorgundu. Derin bir nefes alıp toparlanmayı bekledi. Hala ayaklanacak kadar kendini iyi hissetmiyordu. Bu sırada scarlett’ın yanında olmadığını fark etti. Ama hala odadaydı kulakları hala onun o güzel ve üzgün sesini duyabiliyordu. Kendini iyi hissettiğinde yavaşça yatağından kalktı ve üzerini giyindi. Scarlett’ın kıyafetlerini giydiğini fark etmişti ve görmese de gitmeye çalıştığını tahmin edebiliyordu. Sevgilisine doğru yavaş ve sakin adımlarla ilerleyip onun tam karşısına geldiğinde durup dizlerinin üzerine çöktü. Scarlett’ın sözlerinden sonra gülümsedi. Onu hak etmemek mi? Tanrım gerçekten saçmalıyordu ve bunun ona değer verdiğinden olduğunu biliyordu. Bunu hissetmek ve bilmek güzeldi. Bir elini sevgilisinin yanağına koyarken diğer yandan anlayışlı bir ses tonuyla ''Scarlett…'' dedi. Yüzünü bir süre okşadıktan sonra çenesinden tutup başını kaldırarak gözlerine bakmasını sağladı. Göz göze geldiklerinde gülümseyerek ''Üzgün olduğunu biliyorum ve bunu isteyerek yapmadığını da evet durmasaydın ölmüş olacaktım ama durdun değil mi? Hala yaşıyorum ve hala seni seviyorum.'' Dedi. Sonra onu çekerek sevgilisine sarıldı. Daha sonra sevgilisinin o tatlı dudaklarına küçük bir öpücük bırakıp geri çekilerek ''Lütfen ağlama artık… Ayrıca beni hak etmediğin gibi saçma sapan düşünceleri de kafandan at sen kesinlikle mutlu olmayı hak ediyorsun ve birlikte mutlu olabiliriz yeteneğin sürekli kontrolden çıksa da sorun değil gerçekten…'' dedi.


Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Scarlett Demon
Sihirbaz
Sihirbaz
Scarlett Demon


Mesaj Sayısı : 758
Kayıt tarihi : 01/06/12
Yaş : 32
Lakap : Katil, kan emici, dengesiz, psikopat

Kızıl Gece Empty
MesajKonu: Geri: Kızıl Gece   Kızıl Gece Icon_minitimeÇarş. Ocak 23 2013, 14:08

Kendinden nefret ediyordu. Evet şu an gerçekten kendinden nefret ediyordu. İçinde başka bir duygu yoktu sadece saf bir nefret ve tabi elbette aynı zamanda ağlamasına neden olan hüzün. Böyle bir günü nasıl mahvetmeyi başardığını hala aklı almıyordu. Öylesine mutluydu ki sevdiği erkek ile bir olmuştu, artık tamamen ona aitti. Kollarından geçirdiği harika dakikalardan sonra istediği tek şey ona sarılarak uyumak ve gözlerini ilk açtığında onu görerek uyanmaktı. İlk kez yaşadığı bu deneyim onu yorduğu içinse uykuya dalma süreci oldukça kısa olmuştu. Ama büyük bir hata yaptığını fark edememişti. Uykusunda onu ele geçiren karanlık, diğer benliği, öldürmek istediği o adam hepsi bir olarak onu karanlık ile bütünleştirmişti. Tüm bunların sonucu da sevdiği erkeği, tıpkı tanıştıkları ilk günkü gibi öldürmeye çalışmak olmuştu. Dante onu hala sevmekten vazgeçmiş değildi. Ölürken bile dudaklarında onun tadını hissetmiş ve o dudaklardan sevgi sözcükleri duymuştu. Bu durum ise kendini daha da suçlu hissetmesine sebep olmuştu. Evet suçluydu ve daha kötüsü de vardı. Henüz onu öldürmemiş olabilirdi. Ama Dante'nin bu tutumu ondan uzak durmayı reddetmesi kesinlikle iyi değildi. Bugün olmasa bir başka zaman onun canını alabilirdi. Böyle bir yükle yaşayabileceğini sanmıyordu. Ama lanet güç onun ölmesine bile izin vermiyordu ki. Neden başkalarının canını hiç düşünmeden yok eden gücü kendisini korumakta bu kadar kararlıydı.

Dante'i çok yakınında hissettiğinde irkilerek yaşlı gözlerini ona dikti. Yanağında hissettiği ten... Onu istiyordu, onu seviyordu ve aynı zamanda ona zarar vermekte istemiyordu. Ama içindeki karanlığa ne zaman yenik düşeceğini bilmiyordu. En iyisi ondan uzak durmaktı, evet bunu yapmalıydı. Kapıyı açabilse şu an bu odada bir köşede ağlıyor olmayacaktı. Duyduklarından sonra konuşmaya çalıştı ama iki kelimeyi bir araya getiremeden bu seferde kendini onun kollarında buldu. Neden bu kadar anlayışlı olmak zorundaydı. Dudağında hissettiği öpücük ise kafasını iyicene allak bulak etmişti. Evet onu istiyordu her şeyden daha çok ama ona zarar vermemek için uzaklaşmalıydı. Onun sorun değil demesi ile gözlerinde dehşet içeren bir bakış oluştu.

"Nasıl olur da bunu söyleyebilirsin, ne demek sorun değil. Sürekli nerede ve ne zaman seni öldürmeye çalışacağı bir sevgili ile nasıl yaşayabilirsin. Sana zarar vermek istemiyorum ama senin bu tutumun sonun ne olacağı belli seni öldürdüğüm bir dünya da yaşamak istemiyorum"

Gözlerinin içine bakarak yaşlı gözlerle ona bakarken bir anda bakışları değişmedi. Saf bir karanlık sanki zihnini ele geçiriyordu. Yavaşça kendinden uzaklaştığını hissetti. Hatta belki de ölecek olduğu, ölüm gerçekten bir kurtuluş gibi görünüyordu. Onun için en iyi olan şey... Tüm duyguları bir anda gözlerinde yok olduktan sonra kahkaha atmaya başladı. Bakışları değişmiş ne olduğunu karşısındaki kişinin anlaması imkansızdı. Dante'ye doğru sokularak onun yanağına koydu elini ve yavaşça vurarak konuşmaya başladı.

"Zavallı kız ne çok ağlıyor değil mi?"
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Dante Drake
Sihirbaz
Sihirbaz
Dante Drake


Mesaj Sayısı : 227
Kayıt tarihi : 01/11/12
Yaş : 36

Kızıl Gece Empty
MesajKonu: Geri: Kızıl Gece   Kızıl Gece Icon_minitimeÇarş. Ocak 23 2013, 20:49

Dante scarlett’ın dehşete düştüğünü görebiliyordu. Yaptıklarından dolayı ne kadar pişman aynı zamanda ne kadar üzgün olduğunu da… İçten içe ona asla zarar vermek istemediğini biliyordu fakat bunu kontrol edemiyordu. Bu scarlett’ın elinde olan bir şey değildi bu yüzden onu suçlamıyordu. Sonuçta kimse kaderini belirleyemiyordu. Sihirbaz olmayı o seçmemişti tıpkı gücünü de kendisi seçmediği gibi hayat kimseye seçme hakkı tanımıyor ve kendi bildiğini okuyordu tıpkı dante’ye kendi ailesini seçme hakkı tanımadığı gibi… Eğer onlara seçme hakkı tanınsaydı her şeyin çok farklı olacağından emindi fakat böyle bir şey imkansızdı. Gözlerini aşık olduğu kıza dikerek onu sakinleştirmeye çalıştı. Teselli edilmeye ihtiyacı olan kişinin kim olduğu tam bir muamma olsa da dante bu kızın gözlerinden firar eden göz yaşlarını görmeye dayanamadığı için kendi durumunu düşünmeksizin ona yanında olduğunu hissettirmeye çalışarak onu teselli etmeye çalışıyordu.

Ona ağlamasını durduracak bir şeyler söylemeyi denediyse de başaramadı. Oda aklına ilk gelen ve kesinlikle doğru olan şeyleri söylemeye karar verdi. Scarlett’ın söylediklerini bir süre düşündü. Sonra gülümseyerek ''Bende senin içinde olmadığın bir hayat yaşamak istemiyorum.'' Dedi anlayışlı bir şekilde ardından derin bir nefes alarak ''Sorun her neyse beraber çözebiliriz'' dedi. Scarlett’ın daha fazla ağlamaya başlamasıyla başını yana yatırıp gözlerini yere devirdi. Üzgün bir ses tonuyla ''Lütfen ağlama artık'' diye ekledi. Bir anda sevgilisinin kahkahalarını duymasıyla kafası karışmış bir şekilde ona baktı. Gözlerinde gördüğü boşluk onu rahatsız etmişti. Sonradan söyledikleriyle birkaç dakika şaşkınlıkla tepkisiz kaldı. Şoktan kurtulması kısa sürmüştü. Kendine gelir gelmez scarlett’ın yanağındaki elini kavrayıp ona şüpheyle aynı zamanda endişeyle bakarak ''Scarlett… Sen iyi misin sevgilim? Biraz önce ağlayan kız sendin kendinden başka birinden bahsedermiş gibi bahsediyorsun bence iyi değilsin'' dedi.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Scarlett Demon
Sihirbaz
Sihirbaz
Scarlett Demon


Mesaj Sayısı : 758
Kayıt tarihi : 01/06/12
Yaş : 32
Lakap : Katil, kan emici, dengesiz, psikopat

Kızıl Gece Empty
MesajKonu: Geri: Kızıl Gece   Kızıl Gece Icon_minitimeCuma Ocak 25 2013, 22:04

Kendine ne olduğunu bilmiyordu. Bu her seferinde başına gelen kendini kaybetmeden çok farklıydı. Beyninin içinde karalıkla kaplanmış bir köşesinde adeta kaybolmuştu. Bedeni ise başka biri tarafından kontrol ediliyordu. Tüm karmaşanın ortasında ise onun yapabileceği hiç bir şey yoktu. Dante'nin son sözlerini anımsadı. Ona bu onsuz bir dünya da yaşamak istemediğini söylediğinde sevdiği erkekte aynı şekilde düşündüğünü dile getirmişti. O anda ona cevap vermek istedi. Kalbini ısıtan sıcacık kelimeler ağlamasını bile kesecek güçteydi. Ağlamayı bırakmak, ona sarılmak hatta öpmek istemişti. Ama elbette bunların hiç birini yapamadı. Bedenini ele geçiren her ne ise artık kendinden tamamen uzaklaşmıştı. Nerede olduğunu bilmiyordu. Sadece kısılıp kaldığı bu yerden çıkmak istiyor ve Dante'i görmek istiyordu. Ona ihtiyacı vardı hem de çok ama bu yer ona nefes bile aldırmıyordu.
-
Sonunda istediğini almayı başardı. Bunca zaman bir asalak ikizinin zihninin bir köşesinde olmak can sıkıcı bir durumdu. Üstelik sürekli ağlayan bir ev sahibini kim isterdi ki. Neyse ki artık ev sahibi uzaklardaydı. Sürekli onu durdurmak için ortaya çıkıyor ve amacına ulaşmasını bir şekilde engelliyordu. Şimdi ise istediği her şeyi yapabilecek bir konumdaydı. Karşısında ise onu eğlendirecek bir biri vardı üstelik. Yapabileceklerini düşündüğünde attığı kahkahaya engel olamadı. Dante ise ona şaşkın bakışlarla karşılık veriyordu. Elini onun yanağına koyarak ağlayan sevgilisi ile ilgili söylediği kelimelerden sonra şaşkınlığının daha da arttırdığının farkındaydı. Ama ne diyebilirdi ki o şaşırtmaktan zevk alırdı ve bu gece Dante gerçekten şaşıracaktı. Sözlerine karşılık olarak ona daha fazla yaklaştı gözlerinin içine baktı. İki eli de Dante'nin yanaklarında başını kavramıştı.

"İnan bana tatlım şimdiye dek bu kadar iyi olmamıştım"

Giderek daha fazla sokuldu ve dudaklarına tutkulu ama kısa bir öpücük kondurdu. Sonrasında yavaşça ayağa kalktı iki büklüm bu duruş bedenini uyuşturmuştu. Ayağa kalktığında gerinerek bedenini esnetti ve sonrasında Dante'i kolundan tutarak yatağa sürükledi. Yatağın tama önüne geldiklerinde onu iterek yatağa attı ve üzerindeki kıyafeti yavaşça ve tutkulu bakışlarla çıkarmaya başladı. İç çamaşırları ile kaldığında Dante'nin üzerine uzandı ve onun boynunu öpmeye başladı yavaşça. Kulağının arkasına doğru ilerleyen öpücüklerden sonra ona fısıldamaya başladı.

"Beni hiç olmadığım kadar eğlendirmeni istiyorum senden ikizimi eğlendirdiğinden daha fazla..."

Konuşması biter bitmez Dante'nin tam kalbinin üzerine koydu elini ve ardından yavaşça acı vererek onun yaşam enerjisini çalmaya başladı. Doğrularak onun gözlerinin için baktı. Acı çeken yüzünü görmek istiyordu.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Dante Drake
Sihirbaz
Sihirbaz
Dante Drake


Mesaj Sayısı : 227
Kayıt tarihi : 01/11/12
Yaş : 36

Kızıl Gece Empty
MesajKonu: Geri: Kızıl Gece   Kızıl Gece Icon_minitimeÇarş. Ocak 30 2013, 20:20

Dante sevgilisine bakarken neden olduğunu anlamadığı bir yabancılık hissetti. Scarlett ona her zamankinden farklı bakıyordu sanki ve bu onu rahatsız ediyordu. Aşık olduğu kıza bakarken her zamanki halinden farklı göründüğünü düşünmeden edemedi. Görüntüsünde bir şey yoktu fakat bakışları, gülüşleri hatta hareketleri değişmişti. Bir an için çok kısa bir süreliğine sevgilisini hiç tanımadığı hissine kapıldı. Garip duygular bedenini ele geçirirken şimdiki zamana odaklanmakta oldukça zorlanıyordu. Aklı ağlarken bir anda kahkaha atmaya başlayarak kendinden başka biriymiş gibi bahsetme kısmında takılıp kalmıştı. Endişeleriyle başa çıkmaya çalışıyordu ama başarabildiği söylenemezdi. Onun psikolojik sorunları olduğunu biliyordu ve bu yüzden scarlett için endişeleniyordu. Sevgilisinin cevabı üzerine sessizliğe gömüldü. Nedense iyi olduğuna hiç inanası gelmiyordu. Gözlerini sevgilisinin gözlerine dikerek ''Sen öyle diyorsan…'' dedi cümlesi dudaklarının üzerinde hissettiği dudaklarla yarım kalmıştı. Onun öpücüğüne hiç düşünmeden karşılık verirken içinden de gerçekten iyi olmasını diliyordu. Onun tutkulu öpücüğüne aynı tutkuyla karşılık verirken var olan sorunları da bir süreliğine unutmuştu. Scarlett’ın geri çekilmesine normalde olsa surat asardı ama o an anlayışla karşılayarak oda ayağa kalktı. Bir elini boynuna koyup kafasını sağa sola çevirdi. Hala üzerinde hafif bir yorgunluk vardı.

Sevgilisinin onu çekiştirmesine her zamanki gibi izin verdi. Şuan nereye gittiklerinin pekte bir önemi yoktu aslında kafasının içi bin bir soru işaretiyle doluyken başka bir şeye odaklanmakta zorlanıyordu. Yatağına gittiklerini neden durduklarını anlamak için kafasını kaldırıp önüne baktığında fark etmişti. Scarlett onu yatağa ittiğinde dinlenmek için iyi bir zaman olduğunu düşünerek yatağına iyice yerleşti. Olanlardan sonra dinlenmeye oldukça ihtiyacı vardı. Scarlett’ın soyunmaya başlamasıyla yarı kapalı olan gözleri tamamen açıldı. Ne yapmaya çalıştığını anlamıyordu. Biri psikolojik diğeri fiziksel açıdan oldukça yorgundu ama o buna rağmen farklı şeyler yapmayı amaçlıyordu. Derin derin birkaç nefes alarak sevgilisinin enfes kokusunu içine doldururken sevgilisinin üzerine oturarak boynuna kondurduğu öpücüklerle dudaklarından bir zevk iniltisi firar etti. Yorgun olması onun baştan çıkarılamayacağı anlamına gelmiyordu sonuçta kulağına doğru ilerleyen öpücükler karşısında iç çekerek ''Scarlett…'' dedi. Sevgilisinin kulağına fısıldadıkları karşısında şaşkınlıkla ''Ne?’ diyerek gözlerini açtı. Endişeyle ‘Sevgilim gerçekten iyi değilsin sen senin ikizin…'' diye konuşmaya başlamıştı ki hissettiği acıyla bağırarak ''Scarlett kes şunu!'' dedi. Acıyla gözlerini kapayıp dişlerini sıktı. Duyduğu acıyı tarif etmek imkansızdı. Eliyle Scarlett’ın elini tuttuğu sırada daha büyük bir acıyla yüzünü buruşturdu. Gözlerini sevgilisinin gözlerine dikerek ''Scarlett kendine gel!'' dedi acıyla inleyerek…


Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Scarlett Demon
Sihirbaz
Sihirbaz
Scarlett Demon


Mesaj Sayısı : 758
Kayıt tarihi : 01/06/12
Yaş : 32
Lakap : Katil, kan emici, dengesiz, psikopat

Kızıl Gece Empty
MesajKonu: Geri: Kızıl Gece   Kızıl Gece Icon_minitimeCuma Şub. 01 2013, 13:47

Dante'nin dudakları onu düşündüğünden biraz daha fazla etkilemişti. Böyle olmamasını istediği halde Dante ona karşılık verirken bu öpücükten daha fazla zevk aldı. Neredeyse tüm eğlencesini onun tatlı dudaklarının tadına bakarak geçirmeyi düşünecekti. Ama o öyle biri değildi. Sevmek, insanın kalbini ısıtan bir şeydi ve onun kalbi ise kesinlikle sevginin eritemeyeceği buzlarla kaplanmıştı. Üstelik beyninin içinde dönüp duran karanlıkta böyle duyguları ondan olabildiğince uzak tutuyordu. Onun için birini sevmek , değer vermek sadece zaman kaybıydı. Hiç bir insan bunu hak etmiyordu. İnsanların hak ettiklerin tek şey cezalandırılmaktı. Ona göre iyi olan hiç kimse de yoktu. Sadece asıl istediklerini gerçekleştiremeyen korkaklar sürüsüydü iyiler. Zihinlerinin içinde ki şeytanla yüzleşmekten korkan zavallı beyinler... Onu öpmeyi bitirdiğinde kolunu kavrayarak bir süre yanında sürükledi. Onun hiç karşı koymaması ne kadar da güzeldi. Yatağın kenarına geldiklerinde onu yatağa itti. Yorgun gözleri yatağa uzanır uzanmaz kapanmakta gecikmemişti. Ama uyuması tüm eğlencenin içine ederdi. Bu yüzden dikkatini çekmek için küçük bir stripz gösterisi yaptı. Üzerindeki elbiseyi yavaşça onu baştan çıkarmak istercesine çıkarıp iç çamaşırları ile kaldığında Dante'nin ilgisini çektiğini bakışlarında görebiliyordu. Sinsi bakışları ona odaklanmışken dudaklarını yalayarak ıslattı. Bu baştan çıkarıcı hareketten sevgili kurbanının ne anladığını tahmin edebiliyordu. Üzerinde sadece iç çamaşırları ile onun üzerine çıktığında dudakları hariç, yanaklarını ve boynunu öpmeye başladı. Teninin tadı, tıpkı dudakları gibiydi baştan çıkarıcı ve tatlı. O an onu öperken gerçekten kendinden geçebileceğini bir kez daha fark etti. Üstelik onun inleyişini duyduğunda dudaklarından şehvetli bir gülücük firar etti. Sonrasında bu gülücük bir kahkahaya dönüşerek onu gerçek kimliğine dönüştürdü. Kulağına asıl istediği şeyi ve aslında kim olduğunu dile getirdikten sonra Dante'nin kalbinin üzerindeki eli içindeki gücün çalışmasını sağladı. Onun tatlı yaşam enerjisini yavaşça içine çekerken gözlerinin içine bakıyordu. Çektiği acıyı gözlerinden okuyabilmek istiyordu. Her şeyin farkına vardığında kurmaya çalıştığı cümlesi çektiği acı ile yarım kalmıştı. Hala söylediklerine rağmen gerçeği görememişti ya da belki de ihtimal vermiyordu. En kötüsü de hala ona Scarlett diyordu. Yüzüne yaklaşarak dudaklarını dudaklarına değdirdi kısa bir süre sonra o tatlı dudakları yaladı. Hatta dayanamayarak onu kısa bir süre öptükten sonra gözlerinin içine bakarak konuşmaya başladı.

"Scarlett burada değil Dante tanışalım ben Stacy Scarllett'ın ikiz kardeşi. Yıllardan beri derinlere gömdüğü kötü yanı gerçi arada bir ortaya çıkıp bir şeyleri yok etsem de şimdiye dek hiç böyle olmamıştı. Sonuç olarak artık derinlerde kaybolması gereken kişi o benim ise yeniden var olmamın zamanı"

Konuşması bittiğinde Dante'nin acıya daha fazla dayanamayarak bayılacağını fark etti. Ama bunu istemiyordu bayılmasını kesinlikle istemiyordu. Eğer bu olursa harika oyunu çok kısa sürerdi. Gücünü keserek Dante'nin yanına uzandı ve başını onun göğsüne koydu. Gücünü geri vermediği için vücudu hala oldukça bitkindi. Ama en azından acı çekmesi durmuştu. Bunu aldığı nefesten anlayabiliyordu. Ne kadar zar zor nefes alsa da acı çeken biri gibi çıkmıyordu sesi. Parmaklarını Dante'nin göğsünde gezdirirken yeniden konuşmaya başladı.

"İkizimin hakkını vermem gerek Dante dudaklarının ve teninin tadı bir harika benim bile ilgimi çektiğine göre. Ama ne yazık ki öyle şeyler pek ilgimi çekmiyor. Ben sevgiden çok acıyı var olan dehşeti seviyorum. Birinin canını yakmak ise işte bu en sevdiğim şey."
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Dante Drake
Sihirbaz
Sihirbaz
Dante Drake


Mesaj Sayısı : 227
Kayıt tarihi : 01/11/12
Yaş : 36

Kızıl Gece Empty
MesajKonu: Geri: Kızıl Gece   Kızıl Gece Icon_minitimePaz Şub. 03 2013, 18:49

Dante neden böyle olduğunu bir türlü anlamıyordu. Scarlett’ın davranışlarını gerçekten çözmekte zorlanıyordu. Üstelik ona bakarken hissettiği garip yabancılık duygusu da neydi? O gözler, bu bakışlar neden ona bir yabancıya bakıyormuş hissi veriyordu? Scarlett onun sevgilisiydi. Onun aşık olduğu kişiydi. Gözlerinin içinde kaybolduğu yanında mutluluktan başka bir şey düşünmediği kişiyi şuan göremiyordu karşısında. Şuan baktığı kişi bir yabancıydı. Dante’nin daha önce hiç görmediği biri, sevgilisine benzeyen gözlerinde görülebilen tek şeyin nefret ve öfke olduğu acımasız biriydi. Eğer şuan onun yaşam enerjisini emerek ona bütün bu acıları çektiren kişinin scarlett olduğunu bilmese onu başkası sanabilirdi. Fakat oydu işte onun aşık olduğu kızdı. İçindeki ikilemleri duyduğu büyük acıyla bir kenara bıraktı. Birkaç dakika öncesini düşündü. En son onu öldürmeye kalktığı için ağlıyordu. Sonra ne olmuştu da birden değişmişti? Bu ani değişikliğin sebebi neydi? İkizimi eğlendirdiğinden daha fazla eğlendirmeni istiyorum beni demişti. Ne demekti bu? İkizi yıllar önce ölmemiş miydi peki neden şimdi durup dururken ondan bahsediyordu? Ayrıca ikizini eğlendirmekte neydi? Aklına scarlett’ın psikolojik problemleri olduğu ve çift kişilikli olabileceği geldi. Bu imkansızdı. Yani öyle olsaydı kesinlikle fark ederdi. Fark ederdi değil mi? Dante duyduğu acının yoğunluğuyla acıyla inledi. Bu duruma ne kadar katlanabileceğini düşündü.

Scarlett’ın sözleriyle acıyla sıktığı dişlerinin arasından ''Scarlett kesinlikle bir doktora görünmen gerek stacy yıllar önce öldü. Anlaşılan bu seni fazlasıyla derinden yaralamış ve kişilik bölünmesi yaşıyorsun lütfen kendine gel'' diyerek acıdan yüzünü buruşturdu. Etrafın bulanıklaştığını ve her şeyin dönmeye başladığını gördüğünde bayılmasına ramak kaldığını anladı. Bilincini açık tutmak için çok fazla çaba gösterse de gözleri yavaş yavaş kapanmaya başlamıştı. Sonunda acı bir anda kaybolduğunda derin bir nefes aldı. Kendini oldukça bitkin hissediyordu. Sevgilisinin sözlerinden sonra ''Evet o kadarını anladım. Ama gerçekten artık kendine gelmen gerek'' dedi. Telefonu çalıyordu fakat kıpırdayacak hali olmadığı için cevap veremedi. Gözlerini şuan göğsünde yatan kıza çevirdi yorgun bir şekilde ''Garip şuan sevgilimin yanındayım ama bana o kadar yabancı geliyorsun ki… Aynı beden , aynı saçlar , aynı gözler fakat farklı bakışlar, farklı hareketler… Seni hem çok iyi tanıyor hem de hiç tanımıyor gibi hissediyorum.'' Dedi.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Scarlett Demon
Sihirbaz
Sihirbaz
Scarlett Demon


Mesaj Sayısı : 758
Kayıt tarihi : 01/06/12
Yaş : 32
Lakap : Katil, kan emici, dengesiz, psikopat

Kızıl Gece Empty
MesajKonu: Geri: Kızıl Gece   Kızıl Gece Icon_minitimeÇarş. Şub. 06 2013, 01:52

Bir yerlerdeydi, orası kesin. Ama neredeydi, işte cevabı olmayan soru buydu. Kendini öylesine kötü hissediyordu ki. Bir kaç dakika önce sevdiği erkeğin kollarında mutlu olurken bir anda ne olmuştu. Onu öldürmeye çalışmıştı ki, öldürmediğini biliyordu. Çünkü onunla konuşmuştu. Üstelik söylediği her bir kelime de ona yeniden aşık olmuştu. Dante de onu aynı şekilde seviyordu. Şimdi ise artık onu yanından hissetmiyordu. Bir anda nereye kaybolmuştu böyle. Ona şu an o kadar çok ihtiyacı vardı ki. Sanki kalbi yerinde yokmuş gibi hissediyordu. Kalbinin atması gereken yer büyük bir boşluktu. Karanlığın içinde yolunu bulmaya çalışıyordu. Ama yönünü bulması için hiç bir şey yoktu, tek bir ışık hüzmesi bile oraya ulaşmıyordu. Bir şeyler yapmayı düşünüyordu, kendini kurtarabilecek her hangi bir şey. Ama tüm düşündükleri aklında kalıyordu, çünkü zayıf bedenini hareket ettirmek koca bir kayayı hareket ettirmeye çalışmakla aynı şeydi. Dante'i düşünürken beyninin içinde onun acı dolu sesini duydu. Neler oluyordu. Dante yanında bile değildi. Nereye kaybolduğu bilmiyordu, belki de terk edildin dedi içinden bir ses. O sesten hiç hoşlanmamıştı. Sesler giderek artarken ortada bir tuhaflığın olduğunu fark etti. Aklına gelen ilk şey diğer benliğinin ortaya çıkışı oldu. Ama bu nasıl olabiliyordu. Sadece bir kişilik bölünmesinden ibaretse her şey nasıl bedenini ele geçirebiliyordu. Dante'nin sesi giderek azalırken onun yavaşça yok olduğunu hissetti bir anda. Tıpkı kendinin yavaşça yok olması gibi.
-
Dante'nin acı dolu haykırışları güzel bir melodi gibi gelmeye başladı. Sesi öylesine güzeldi ki üstelik çırpınışları ve hala sevgilisine ulaşma çabaları. Hakkını yememesi gereken bir durum vardı. O da gerçekten dayanıklı biri olduğuydu. Şimdiye dek başka biri olsa ellerinin arasından kayıp giderdi. Gerçi gücünü kullanmaya devam etse ölümü oldukça yakındı. Ama kim oyuncağından tam olarak zevk almadan çöpe atardı. Onun söylediği hiç bir şeye en başta cevap vermedi. Gördüğü kişinin sevgilisi olduğunu sanıyordu ama son derece yanıldığını inatla görmeyi reddediyordu. Scarlett buralarda olsa çoktan ortaya çıkı sevgilisini kurtarmaya çalışırdı. Ama şu an o bile nerede olduğundan bir haber zihnini bir köşesinde hapis durumundaydı. Bugünü ölesiye bir arzuyla bekledikten sonra hemen yok olmaya kesinlikle niyeti yoktu. Kafasını Dante'nin göğsüne koymuşken yorgun kalbini dinlemeye başladı. Hızlı atıyordu, normalden fazla ama aynı zamanda yorgundu da. Sanki bir kalp krizinin bir önceki safhasında gibiydi. Duyduğu son sözler ile konuşmaya karar verdi. Parmakları hala Dante'nin göğsünde onu okşamakla meşguldü.

"Dante haklısın beni tanımıyorsun. Çünkü sen şimdiye dek Scarlett ile birlikteydin. Gerçi bu seninle ilk karşılaşmamız değil. Akademi de olanları anımsıyorum da seni öperek öldürmeye çalışmak gerçekten zevkliydi. şimdi yine bana zevk veriyorsun. Ayrıca kendime gelmeme ihtiyacım yok yeni kendime geldim. Sen Scarlett'ı istiyorsan şu an o oldukça uzakta bulursan selam söyle ben onun ikiziyim. Bu bir kişilik bölünmesi değil, ben Stacy'im."

Konuşmasının ardından yuvarlanarak Dante'nin üzerine çıktı. Gözlerinin içine bakarak o tatlı dudakların tadına bakma istercesine öpmeye başladı. Elleri onun bedenin de dolaştı bir süre. Sanki baştan çıkarmaya çalışıyordu, aslında ise istediği şey bu değildi. Artık gitme vaktinin olduğunu düşünerek onu öpmeyi bıraktı. Bu halinin tadını çıkarmak istiyordu. İçinde sanki bir seri katilin ruhunu taşıyordu.

"Görüşürüz yakışıklı seninle elbet yine görüşeceğiz. Şu an istediğim şey daha fazla eğlence sanırım bu bedenle biraz eğlenebilirim. Merak etme seni öldürmeyeceğim"

Konuşması bittiğinde kapıya doğru ilerledi ve kapıyı açtıktan sonra kurbanına göz ucuyla bakarak bir elini ağzına götürüp avuç içini öptü. Dante'ye göz kırparak üflerken çaldığı enerjiyi ona geri vermeye başladı. O kendini toparlayana kadarsa malikaneyi terk etti.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Kızıl Gece
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Gece eğlencesi
» Gece ve Gündüz
» Uzun Bir Gece
» Felekten Bir Gece

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: Drake Malikanesi :: IV.Kat-
Buraya geçin: