Gece ve Gündüz

Hava Perisi Mesaj Sayısı : 264 Kayıt tarihi : 22/10/12 Yaş : 33

Akşam yemeğinin ardından bir film izlemişlerdi, Elise ile birlikte. Yaşananlardan sonra kafa dağıtmaya ihtiyaçları vardı. Ama hiç bir şey o gün olanları unutturmaya yetmiyordu. Film boyunca elleri bir an olsun sevdiği kadının üzerinden ayrılamamıştı. Onu dizine yatırıp sevgi ile saçlarını okşuyordu. Sonunda film bittiğinde onu kucağına alarak odalarına götürdü. Yatağa sevdiği kadını bıraktıktan sonra onu altına alıp bir süre dudaklarını öptü. Bedeninin hala bitkin olduğunu biliyordu. Onu zorlamak ise yapmak istediği en son şeydi. Bu yüzden üzerinden kalkarak başını göğsüne yasladı. Dudaklarından seni seviyorum kelimeleri dökülürken Elise'in nefes alışları dinliyordu. Sonunda uykuya daldığını hissettiğinde bir büyü ile uykusunu daha derin bir hale getirdi. Hızla yataktan çıktığında dolabından siyah gömlek ve kotunu alarak üzerini değiştirdi. Artık evden çıkmak için hazırdı.

O günden sonra hayatı ikiye bölünmüştü. İçinde dinmeyen öfke nedeniyle bir şeyleri yok etme arzusu hat safhadaydı. Elise'in yanında aşık ve sevgi dolu bir adamdı. Zaten şu an ona olan aşkı dışında iyi olan hiç bir yanı kalmamıştı. Diğer yandan o uyurken öfke dolu bir canavara dönüşüyordu. Eski Nathan kimliği ile ortalığı karıştırdı zamandan bile daha kötü durumdaydı. En ufak şeyde ortaya çıkan öfkesi karşısında onu sinir eden kişinin anca kanını gördüğünde yok olabiliyordu. Bu gece değişen bir şey olmamıştı. Bir kaç peri ile son derece kanlı geçen kavgada sonunda üzeri kan ve bedeni yara dolu bir şekilde eve geri döndü.

İlk işi uzun bir banyo ve yaralardan kurtulmaktı. Her ne kadar su perilerin de olduğu gibi iyi bir iyileştirme gücü olmasa da Elise'in bunları görmemesini sağlayabiliyordu. Sevdiği kadının koynuna girip içine onun kokusunu çekerek sakinleşmeye çalışarak uykuya daldı. Uykuya dalmadan önce ona yaptığı büyü de ortadan kaldırmıştı. Bir sonraki güne merhaba dediklerinde yavaşça gözlerini aralayıp Elise'in dudaklarına bir öpücük kondurdu.

"Uyan sevgilim..."

Yemek yedikten sonra film izlemeye karar vermiş olsalar da düşünceler beynini istila etmişken filme bir türlü odaklanamamıştı. Hangi filmi izlediklerini, türünün ne olduğunu ve hatta konusunu bile bilmiyordu. Sadece boş boş ekrana bakıyor ve beyni geçirdikleri korkunç günü yeniden yaşıyormuşçasına an be an gözlerinin önüne getirirken olanların geride kaldığını kendine kanıtlamak istercesine sevgilisine sarılarak kokusunu içine çekiyordu. Onun varlığını hissetmeye ihtiyacı vardı. Kuzeninin yaptığı vahşeti kabullenmek onun için oldukça zor olmuştu. Yıllardır tanıdığı iyi kuzeninin içinden bir anda şeytan çıkmıştı ve herkese hiç acımadan işkence etmişti. Gözlerini kapayıp derin bir nefes aldı. Bunları artık düşünmemeliydi. Her şey geride kalmıştı. Herkes iyiydi ve önemli olanda buydu. Psikolojik açıdan çökmüş durumdaydılar belki fakat yavaş yavaş toparlanıyorlardı. Yakında diğer her şey gibi bunu da geri de bırakmayı başaracaklardı. Tüm olumsuzluklara rağmen hala sevdikleri kişilerle ve aşık olduğu adamlaydı bu da ona yetiyordu.

Düşüncelerine kendini bir anda aşık olduğu adamın kucağında bulduğunda ara verdi. Anlaşılan film bitmişti ve sevgilisi yatma vaktinin geldiğini düşünüyordu. Sessizce başını göğsüne dayayıp kendine gelmeyi denedi. Hala iyileşme sürecinde olduğu için caitlyn’in talimatları ve verdiği ilaçlarla yatağa biricik aşkının gardiyanlığıyla birlikte mahkum olmuştu. Bu durumsa canını sıkan bir başka olaydı. Sürekli onun kollarında bir yerden başka bir yere gitmekten şikayetçi değildi sadece bu kadar hareketsiz kalmak ona göre bir şey değildi. Yatağa bırakıldıktan sonra dudaklarında onun dudaklarını hissetmesiyle tutku ve özlemle öpücüğe karşılık vermişti fakat ne yazık ki öpücük oldukça kısa sürmüştü. Bu da ona yetmemişti. Daha fazlasını istiyordu ama kendisine nazaran sevgilisinin uyumaya kararlı tavırlarına sesini çıkarmadı zaten onun kolları arasındayken hissettiği huzur ve güvenle kısa sürede uykuya dalmıştı. Gece huzursuzca yastığına sarılıp üzerindeki örtüyü kafasına çekti. Nasıl başardığı tam bir muamma olsa da tüm rahatsızlığına ve huzursuzluğuna rağmen uyanmamıştı. Sabah dudaklarında hissettiği dudaklarla gözlerini araladığında gördüğü kişiyle gülümseyerek ''Günaydın aşkım'' dedi. Vücudunu kısa bir esnetmenin ardından doğrularak ''Ben çok acıktım ve yatakta yatmaktan da son derece sıkıldım. Neden birlikte biraz yürümeyi denemiyoruz? Belki kahvaltıyı bile hazırlayabilirim ne dersin?'' diye sordu.

Hava Perisi Mesaj Sayısı : 264 Kayıt tarihi : 22/10/12 Yaş : 33

Sevdiği kadının kokusunu içine çekerek uyumakta pekte zorlanmamıştı. Bedenindeki yaralar canını yakıyordu. Ama acı hiç bir önem taşımıyordu. Elise kolları arasındaydı ve önemli olan tek şey buydu. Onun üzerindeki büyü aldığında Elise sanki yeni geldiğini anlamış gibi ona sıkıca sarılmıştı. Bu durum onu gülümsetirken sessizce uykuya daldı. İçinde ona karşı arzusunu bile öfkesi ile yok etmeye çalışıyordu. Onun tamamen iyileşmesi için zamana ihtiyaçları vardı ve bedenini sırf kendi zevki için zorlamak istemiyordu. Aslında bu tek taraflı bir zevk olmayacaktı ama tam olarak iyileşene kadar durum böyle devam edecekti. Sabah güneş ışığının gözüne vurmasıyla uyandı. Sevgilisinin de artık uyanması gerekiyordu. Harika bir kahvaltı her ikisi içinde iyi olacaktı. Onu öpücüklerle uyandırırken Elise gözlerini açtı. Bedenini esnetmesi bile oldukça tahrik edici gelmişti, sonuçta üzerindeki o gecelik bedenini esnettiğinde vücudunu örtmekten çok ortaya çıkmasını sağlıyordu. Doğrulan sevgilini kolları arasına alarak sözlerini dinledi. Bedenini yormaması gerektiğini biliyordu ama aynı zamanda sıkıldığı da bir gerçekti.

"Aslında bende acıktım sevgilim ve kahvaltıyı birlikte hazırlarsak bu duruma itirazım olmaz"

Yataktan kalktığında dolabına yöneldi. Banyodan hemen yatağa geçiş yaptığında üzerinde sadece bir şort vardı. Bir eşortman altı buldu kendine üzerine de kolsuz bir tişört giyerek sevgilisi elinden tutup birlikte mutfağa gitmelerini sağladı. Buzdolabından kahvaltı malzemelerini tek tek tezgaha yerleştirdiğinden Elise'e baktı.

"Hadi başlayalım, istediğin özel bir şey var mı hayatım? İstersen alabilirim"

Dudaklarında sevdiği erkeğin dudaklarını hissettiğinden gece zar zor yakalayabildiği rahat uykusundan uyanmıştı. Gece boyunca kesintisiz uyumasına rağmen rahatı ve huzuru ancak sabaha karşı bulabilmişti. Sevgilisine sıkıca sarılıp kokusunu içine çektiğinde tatlı bir uykuya dalmıştı. Şimdiyse aşık olduğu adam sayesinde harika bir güne başlıyordu. Yatakta vücudunu esnetirken üzerindeki çarşafı üzerinden atmıştı ve seksi geceliğinin açılmasını önemsemeden bedenini rahatlattıktan sonra doğrulup gün için planlarını kısa bir şekilde açıklamıştı. Yatakta yatmaktan çok sıkılmıştı bu yüzden bu gün kesinlikle hareket etmek, yürümek hatta iş yapmak istiyordu. Sevgilisiyle dışarıda gezmekte bir başka güzel seçenekti fakat leon’un bu duruma bedeninin çok fazla yorulacağını düşünerek karşı çıkacağını bildiğinden şimdilik bundan söz etmemişti. Hem evdeyken yapılabilecek çok güzel şeyler biliyordu. Mesela dün akşam tadı damağında kalan kısa öpücüğün daha uzun bir tekrarıyla birlikte yatakta zevkli zamanlar geçirebilirlerdi. Sevdiği adamın kolları arasında olmaktan gayet mutlu bir şekilde cevabı bekleyip olabilecek itiraz cümlelerini bertaraf etme planları yaparken Leon’un söyledikleriyle önce şaşkınlıktan kalakalsa da sonradan ufak bir sevinç çığlığıyla sevgilisine sıkıca sarılarak '' Yardım etmeme izin verdiğin teşekkür ederim hayatım. Biraz daha bu yatağa mahkum kalsaydım sıkıntıdan ölecektim.'' Dedi ve dudaklarına uzun tutkulu bir öpücük kondurarak hazırlandı.

Kahvaltıdan sonra yapmayı planladığı şey için amacına uygun bir şekilde mini ve dekolteli geceliğini çıkarmadı. Sevdiği adama doğru giderken kendini kısa bir an için kötü hissederek sendelese de çabuk toparlayarak '' Uzun süre hareket etmeyince böyle oluyor tabi'' diyerek durumu geçiştirdi. Yeniden yatağa dönmek kesinlikle istemiyordu. Leon’un elinden tutup çoğunlukla ona yaslanarak aşağı inip mutfağa geçtiklerinde kahvaltılıkları masaya dizmekte biraz yardım etti. Sevgilisinin sözleriyle gülerek '' Aslında var ama kahvaltıdan sonra söyleyeceğim'' diyerek kalkıp kahveleri koyduktan sonra oturup sohbet eşliğinde kahvaltılarını ettiler. Masayı toparladıktan sonra yerinden kalkıp sevdiği adamın yanına giderek '' Kahvelerimizi salonda içelim olur mu?'' diyerek elinden tutup çekiştirmeye başladı. Salona gittiklerinde koltuklardan birine leon’u oturtup kendi de yavaşça kucağına yerleştikten sonra gözlerinin içine bakarak '' İstediğim bir şey olup olmadığını sormuştun ya var… Seni istiyorum''dedi. Konuşma boyunca parmakları onun göğsünde gezinmiş konuşması bittikten sonrada onu öpmeye başlamıştı. Bir yandan da elleri özlediği vücutta yavaşça gezinmeye başlamıştı.

Hava Perisi Mesaj Sayısı : 264 Kayıt tarihi : 22/10/12 Yaş : 33

Sevgisi her şeyin üzerindeydi. Nasıl bu hale geldiğini bilmiyordu, ama işte durum buydu. Elise'e kör kütük aşıktı. Onun gibi her gece bir sürü kız atmadan rahat uyumayan erkek sevdiği kadının iyiliği için ondan uzak duruyordu. Scarlett'ın onu içten içe çürümeye mahkum ettiği an gözünün önünden bir türlü gitmiyordu. Bu hem öfkesini körüklüyor hemde ona bir şey olacak korkusunu arttırıyordu. Yatakta yatmaktan oldukça sıkıldığı belli olan sevgilisinin sözlerine katılmayı, tercih etti bu kez. Hem gözünün önünde olacaktı. Hem de kendisini fazla zorladığı hissederse bunu anında durdurabilirdi. Kahvaltı ile uğraşmaya başladıklarından gözü bir an olsun elise'in üzerinden ayrılmamıştı. Bir şey isteyip istemediğini sormuştu. Buna karışıklık aldığı cevapla başını sallayarak kahvaltı işine geri döndü. Birlikte geçirdikleri harika kahvaltının ardından elinde kahve bardağı ile Elise'in kendisini çekiştirmesine izin verdi. Zaten bedenini yormaması ona yardımcı olduğu bile söylenebilirdi. Koltuğa oturduktan sonra Elise'in kucağına yerleşmesinin ardından kahve bardağını sehpaya bıraktı. Elise'in tahrik edici hareketleri ile birlikte söyledikleriyle derin bir nefes aldı.

"Elise... Biz..."

Kelimeleri Elise'in dudakları ile kesilmişti. Öpücüğe karşılık vermemesi gerektiğini biliyordu. Eğer verirse durmayı başaramazdı. Bunun farkında olmasına rağmen öpücüğe karşılık vermişti. Tüm düşüncelerine rağmen ona hayır demek imkansızdı. Mükemmel tadı, harika bedeni ona özel yapılmış harika bir hediyeydi. Elise'i ne ara koltuğa yatırdığını bilmiyordu. Ama bu harika beden sevdiği kadının üzerindeydi. Dudaklarını sömürürken elleri kızın bedenini keşfe çoktan çıkmıştı. Zaten gecelik çok fazla yerini örtmeyi başaramıyordu. Askılarını indirirken öpücükleri göğüslerine ilerlemeye başladı. Göğüsleri çıplak kaldığında birini ağzına alıp emmeye başladı. Boşta kalan elleri kızın kalçalarını kavramış kadınlığını, sertleşen erkeğine doğru bastırmaya başlamıştı. Elise'in bedenine sahip olmaya hazırdı. Ama sonra bir anda Scarlett'ın çığlıkları doldurdu kulakları ve Elise'in aşağı inerken bile zendeleyen o hali... Bu yanlıştı yapmamaları gerekiyordu. Henüz değildi. Derin bir nefesle Elise'in üzerinden kalkıp oturdu.

"Elise, hala iyi değilsin bunu yapamam. Sana bunu yapamam."

Kahvaltıdan sonra aklındakileri gerçekleştirmek adına harekete geçti. Öncelikle rahat edebilecekleri bir yere ihtiyaçları vardı. Aslında onu bir bahaneyle tekrar yatak odasına çıkartabilirdi. En basitinden kötüleşmiş gibi yapabilirdi ama yapacağı en ufak bir rahatsızlık numarasının sevgilisini daha çok endişelendirmekten ve kendisinin iyiliği için ondan uzak durmasındaki tutumunu daha da kati bir şekle dönüştürmekten başka bir işe yaramazdı bu. Hem sevdiği adamı yukarı çıkartmak için sıradan bir neden bulsa bile o kadar merdiveni çıkarak fazladan zaman kaybetmek istemiyordu. Bu yüzden aklına gelen tek yere salona gitmek için onu elinden çekiştirmeye başladı. Elbette bunda hiç zorlanmamıştı çünkü sevgilisi bedeninin zorlamaması için elinden geleni yapıyordu. Leon’un bu hali kendisini gülümsetti. Onun kendisine olan sevgisini, düşünceli oluşunu, endişesini görebilmek güzeldi. Bunların hepsinin Elise’e olan aşkından olduğunu bilmek onu dünyanın en mutlu insanı yapıyordu. O koltuğa oturduktan sonra kucağına oturarak amacına uygun bir şekilde davranmaya başlayıp ne istediğini söyledi. Aşık olduğu adam dudaklarına kapanmak yerine konuşmaya başladığında dayanamayarak onu öpmeye başladı. Sağlığını konu alan herhangi bir itiraz cümlesi duymak istemiyordu.

Baştan çıkaran ufak dokunuşlara devam ederken leon’un kendisine karşılık vermesiyle rahat bir nefes alıp öpücüklerini derinleştirdi. Kendisine karşı koyamadığını görmek zaten hızlı olan kalp atışlarını daha da hızlandırmıştı. Sevgilisi onu koltuğa yatırdığında o tanıdık tatlı dokunuşları vücudunda hissederken durumdan gayet memnun bir şekilde inledi. Önce boynunda ardından göğüslerinde hissettiği öpücüklerle kendinden geçmiş durumdaydı. İçindeki tutku ve özlem hat safhadayken kadınlığında hissettiği baskıyla yeni bir inleme döküldü dudaklarından bundan çok daha fazlası için çoktan hazırdı. Elise daha fazlasını beklerken aşık olduğu adamın bir anda üzerinden kalkmasıyla afalladı. Sorun neydi? Neden durmuştu? Kendini toparlayarak doğrulup koltukta oturma pozisyonuna geçerek gözlerini sevgilisinin gözlerine dikip sorun ne? dercesine baktı. Duyduklarıyla derin bir iç çekip onun yeniden kucağına oturdu. Geceliğini yavaşça çıkarıp yere attıktan sonra yeniden dudaklarına kapandı. Elleri bedeninde gezerken kalçalarını yavaşça onun erkekliği üzerinde oynatmaya başladı. Dudaklarından birini alıp bir süre emdikten sonra geri çekildi. Arzu ve şehvet dolu bir sesle '' Ben iyiyim. Bedenimin tam olarak iyileşmesi için zamana ihtiyacı olabilir ama bu durum bize engel değil güven bana…bana kötü bir şey olmayacak…Seni seviyorum leon ve seni özledim''diyerek yeniden dudaklarına kapandı.

Hava Perisi Mesaj Sayısı : 264 Kayıt tarihi : 22/10/12 Yaş : 33

Koltuğa yerleştikten hemen sonra Elise'in kucağında olmasını beklemiyordu. Bu duruma pek itiraz etmese de duydukları ile itiraz cümlesine başlamıştı. Onun iyiliği için ondan duruyordu. Ama yarım yamalak cümlesini tamamlayamadan dudaklarına kapanan dudaklarla konuşması son buldu. Mantığı onun iyiliği için ondan uzak durması gerektiğini söylerken Elise'in baş döndürücü kokusu ve dokunuşları onu çoktan esir almıştı. Ne olduğunu bile anlamadan onun üzerindeydi. Bedeninin her yanını öpücüklere boğarken erkekliğini ona bastırdı. İçine girmek için öylesine hazırdı ki ama bir anda gözünde beliren şeylerle aniden doğruldu. Bunu yapmamalıydı, Elise için. Onun acı çeken bakışlarını hatırladıkça şu an ki durumdan nefret etti. Koltukta oturduktan sonra derin nefesler aldı. Ona bir kez bakması ona sahip olması için yeterdi. Konuşması bittiğinde Elise'in yeniden kucağına yerleşmesi ile tüm bedenini bir titreşim ele geçirdi. Lanet olsun onu çok özlemişti ve şu an her bir hücresi ona sahip olması için atak yapmasını bekliyordu. Geceliği üzerinden çıktığında dudaklarına kapanan dudaklarla elleri ondan habersiz kızın göğüslerini sıkıştırmaya başlamıştı. Sonra Elise'in geri çekilip söylediği sözlerle gözlerinin içine baktı hemen ardından dudaklarına kapanan öpücükle onu öpmeye başladı. Artık duramayacağı kesindi. Onu yeniden kucağından indirip koltuğa yatırdı. Üzerinde kalan iki bez parçasından da kurtulduğunda Elise'in tutku dolu bakışları karşısında kendi üzerinde ne varsa çıkarmaya başladı. Üzerine uzandığında tutkulu öpüşmeleri arasında bir süre kadınlığını okşayarak yavaş bir şekilde içine yerleşti. Önce bir süre yavaş hareket etse de ikisine işkenceden farksız görünen bu durumu düzelterek hızlanmaya başladı. Ta ki o mükemmel an gelen kadar... Sonunda son bir itişle rahatladığında Elise'in bedeninin hala içindeyken dönüp onu üzerine yatırdı. Nefes nefese bir halde Elise'in ipeksi saçlarını okşuyordu.

"İyi misin? Elise. Seni çok özlemişim, sevgilim..."

Hayatı boyunca birini yatağa atmak için bu kadar uğraşacağını söyleselerdi herhalde asla inanmazdı ama olan buydu. Şu an hayatında genel anlamda hiç yapmadığı bir şeyi yapıyordu. Aşık olduğu adamı baştan çıkararak kontrolünü kaybetmesini sağlamaya tüm benliğiyle uğraşıyordu. İtiraz cümlelerini duymamak adına dudaklarına kapandığında onun direnmeden öpücüğüne karşılık vermesi gülümsetti. İşinin düşündüğünden kolay olacağının bir göstergesiydi bu… Elleri onun bedeninde gezinirken onun ustaca dokunuşlarını hissettiğinde rahatladı. Her bir dokunuş içindeki özlem ateşini körüklerken kendini koltukta bulduğunda hazla inledi. Birkaç dakika içinde kendini tamamıyla kaybetmişti. Birazdan olacaklara kendini tamamıyla hazırlamışken onun üzerinden çekildiğinde kaşları öfkeyle çatılırken derin bir nefes aldı. O güne , kuzenine, çabuk toparlayamayan bedenine ve bu kadar düşünceli olması hoşuna gitse de sevgilisinin kendini kontrol etmeyi başarmasına hakaretler yağdırarak kalkıp sakin olmaya çalışarak inatla onun kucağına oturdu. Kararlıydı. Onu istiyordu ve alacaktı. Peki madem bu kadar iradeliydi o da biraz hileye baş vururdu. Gecelikli haline direniyor olabilirdi. Bakalım yarı çıplakken de aynı direnci gösterebilecek miydi? Geceliğini yavaşça çıkardıktan sonra tekrar dudaklarına kapandı. Bu da işe yaramazsa iç çamaşırlarından kurtularak sabrını sınamayı kafasına çoktan koymuş bir şekilde kalçalarını yavaş yavaş hareket ettirmeye ve elleriyle vücudunu hafif dokunuşlarla okşamaya başladı. Göğüslerinde hissettiği ellerle öpücükleri daha da derinleşirken kendini biraz geri çekerek onu teskin edici sözler sark ederek direncini yıkmak adına yeni bir girişimde bulundu.

Dudakları tekrar onun enfes dudaklarıyla buluştuğunda alt dudağını ağzına alıp emmeye başladı. Kendini yeniden koltukta bulduğunda aşık olduğu adamın yeniden üzerinden kalkmamasını umarak büyük bir teslimiyetle iç çamaşırlarından kurtulması konusunda ona yardım etti. Büyük bir zevkle onun üzerindekilerden kurtulmasını izlerken ikisi de tamamen çıplak kaldığında sabırsızlıkla dudaklarına kapandı. Kadınlığında hissettiği dokunuşlar onu çileden çıkartıp dayanamayacağı noktaya getirirken onu içinde hissettiğinde rahatladığını hissetti. Kısa sürede kendini kaybetmişti. O harika an gelip hazzın doruklarına ulaşarak bedeni kasılıp rahatladığında nefes nefeseydi. Aşık olduğu adamın üzerinde kendine gelmeye çalışırken hissettiği yorgunluk hat safhada olduğundan kendini kötü hissetse de sonuçtan gayet memnun bir şekilde gözlerini kapadı. Saçlarındaki dokunuşlar rahatlatırken duyduklarıyla gözlerini açarak kendini biraz yukarı çekip dudaklarına küçük bir öpücük kondurdu ve '' İyiyim hayatım merak etme. Bende seni çok özlemişim. Beraber banyo yapmaya ne dersin? '' Diye sordu. Onun kendisinden uzaklaşmasını istemediği için gerçekleri biraz çarpıtmıştı ama sorun etmiyordu.

Hava Perisi Mesaj Sayısı : 264 Kayıt tarihi : 22/10/12 Yaş : 33

Elise, bedeninin üzerinde yatarken günlerdir bulamadığı huzuru sonunda bulmuş gibi hissediyordu. Ona bir şey olacak diye çok korkmuştu ama sevgilisi iyi olduğunu söylüyordu. Bedeni yorgun olsa da hiç bir kötü sinyal hissetmiyordu ve bu iyi bir şeydi. Sözleri bunu doğrularken yüzünde bir gülümse oluştu.

"Banyo fena fikir değil, ama bir süre böyle kalalım sevgilim..."

Bu şekilde yatarak saçlarını okşamaya devam etti. Ne kadar süre o halde kaldıklarını bilmiyordu. Kokusunu derin nefeslerle içine çekerken aklın bir sürpriz yapmak geldi. Canı sıkılan sevgilisi için iyi gelecek bir şeydi. Koltuktan kalktığında Elise'i kucaklayarak banyoya götürdü. Onu yavaşça küvete yerleştirdiğinde suyu açtı ve içine biraz duş jeli ekleyerek sevgilisini ve kendisini yıkadı. Duş sonrası odalarına döndüklerinde kendine giyecek bir şeyler ayarladı.

"Sana bir sürprizim var sevgilim. Bugün seni dışarı çıkarıyorum ama elbette kendine dikkat etmen şartıyla biraz hava ikimizi de iyi gelecektir."

Elise'in sevinç çığlıkları arasında hazırlanmasını beklediğinde onunla birlikte evden ayrıldı. Aklında uzak bir yer yoktu. Onu en yakın sahil kenarına götürüp denizin ve havanın keyfini çıkarmasını istiyordu.

» Uzun Bir Gece
» Felekten Bir Gece
» Kızıl Gece
» Gece eğlencesi