| Şansız Sihirbaz | |
|
|
Yazar | Mesaj |
---|
Jace Light Hava Perisi
Mesaj Sayısı : 276 Kayıt tarihi : 08/07/13 Yaş : 32 Lakap : Kalpsiz, Sapık, Bencil
| Konu: Şansız Sihirbaz Cuma Tem. 12 2013, 17:35 | |
| Yine bir iş üzerindeydi. Bazen etrafta bu kadar fazla güzel kız olmasından şikayet ediyordu. Yani seçim yapmak ciddi anlamda zor oluyordu. Bazı geceler ise seçim bile yapmadan gözüne kestirdiği her seksi bedenle kendini tatmin ediyordu. Bu gece de böyle davranabilirdi ama bir sonraki gün için kendine özel halletmesi gereken bir iş vardı. Sırf bu nedenle gözüne en seksi görünen bedenle geceyi geçirdi. Sabah oldukça erken bir saatte uyandığında daha önce bulunmadığı bir evde gözünü açtı. Büyük ihtimalle kızın eviydi. Kızı uyandırmadan banyoyu kullanarak ayna da kendine baktı. Üzerini düzelttikten sonra işi için hazırdı.
Aslında önceleri sihirbaz arama gibi derdi hiç olmamıştı. Ama etrafta bu aralar sihirbazına bağlanan peri sayısı artıyordu. Periler, sihirbazlar ile anlaşarak daha güçlü hale gelirken o bir köşeden bu durumu seyredemezdi. Üsteli içinde bulunduğu durum için güçlü olması gerekiyordu. Karanlık ya da aydınlık taraf ne tarafta olduğu önemli değildi. Kafası nereye eserse orada takıldı ama her iki durumda da bir gerçek vardı, güçlü olmak zorundaydı. Bir sihirbazın gökten zembille inmeyeceği açık olduğundan bir sihirbazı bulmanın en kolay yeri geldi aklına, akademi...
Sıradan bir öğrenci gibi akademiye girdi. Tabi bunun için bir cadıdan yardım alması gerekiyordu. Akademiye girebilmek adına şimdilik iyi tarafta görünüyordu ama gerçeği kim bilebilirdi. Sıradan öğrencileri geçip, sihirbaz auralarını yoğun olarak hissettiği bir yerde kendine özel farklı bir aura hissetmeye çalıştı. Sonunda kırmızı elbiseli bir kızı fark etti, uzaktan. Demek sihirbazı bir kızdı, ne yazık... Ona yazık olacağını şimdiden hissediyordu. Hava büyüsünü, kendi özel büyüsü ile birleştirerek kız yöneltti. Kız farklı bir koku algılamış olacaktı ama bu koku onu kendisine getirecekti. Hızlı bir şekilde yalnız olacakları bir yer düşünmeye çalışırken şu an bomboş olan astronomi kulesi buldu. Kapıdan sadece kızın girmesi için büyü yaptıktan sonra ilk girişin sonunda kimsenin çıkmaması için bir büyü yaptı. Ardından ise sihirbazı beklemeye başladı. | |
|
| |
Isabel Flecther Sihirbaz
Mesaj Sayısı : 333 Kayıt tarihi : 29/05/12 Yaş : 33 Nerden : İstanbul
| Konu: Geri: Şansız Sihirbaz Cuma Tem. 12 2013, 20:52 | |
| Bar olayından sonra hayatlarında biraz çalkantı olsa da kısa sürede toparlanıp eski hallerine dönmüşlerdi. İsabel colin olmadan bir daha bar veya içkili mekanlara gitmeyeceğine dair söz verip üstüne onun yanına taşınınca aralarında hiçbir problem kalmamıştı. Teyzesi yüzünden birbirinden ayrı geçirdikleri birkaç günde onu fazlasıyla özlediğinden planladığı günden erken dönmüş sevgilisiyle okul öncesi harika vakit geçirmişlerdi. Yüzünde gülücüklerle dersten çıktıktan sonra onları çok boşladığından şikayet eden arkadaşlarıyla birlikte bahçeye çıktı. Arkadaşlarıyla vakit geçirip sohbet ederken gözleri en yakın arkadaşı dante’yle beraber hararetli bir şekilde tartışarak sinsice gülen sevgilisine takıldı. Onu görünce kalp atışlarının ritmi bozulup daha hızlı atarken yüzündeki gülümseme daha da yayıldı. Onların ikisini iyi anlaşırken görmek güzeldi. Ne kadar olduğunu bilmese de arkadaşlarının nereye daldın diyerek onu uyarmasına yetecek kadar uzun bir süre colin ile dante’yi izledi. Sonrasında kendini toparlayarak arkadaşlarının sohbetine dahil olarak havadan sudan ve derslerden konuştular.
Bir sonraki dersin konusu ve profesörün sınavda soracağı sorularla ilgili bir süre daha fikir yürüttükten sonra zil çaldığı için kitaplarını toplayarak okula yöneldi. Bir sonraki ders beden eğitimiydi ve üzerini değiştirmesi gerekiyordu. Bu yüzden fazla oyalanmamalıydı. Okula hızlı adımlarla ilerlerken burnuna dolan kokuyla birkaç dakika duraksadı. Kendini garip hissetmişti. Bu hoş kokuyu daha önce duymamıştı. Bunu önemsememeye çalışarak okula girdi. Bir süre sonra ayaklarının kontrolünü kaybetmişti. Beden eğitimi odası yerine o hoş kokuyu takip ederek astronomi kulesine gitmişti. Kapıdan içeri girmeden önce birkaç dakika duraksadı. Şuan burada değil derste olmalıydı. Kahretsin burada ne işi vardı ki? Yine de kendine engel olamayarak içeri girdi. Birkaç adım attıktan sonra içgüdüsel olarak arkasını döndüğünde ufak çaplı bir çığlık atıp birkaç adım geri gitti. Nefesini düzenlemeye çalışırken ''Üzgünüm sizin burada olduğunuzu görmemiştim. Ben yalnız olduğumu düşünürken birden sizi karşımda görünce… '' diyerek sustu. Derse geç kaldığını hatırlayarak ''Her neyse ben daha fazla oyalanmadan gitsem iyi olacak derse yetişmeliyim size iyi günler '' diyerek koşar adım kapıya yöneldi.
| |
|
| |
Jace Light Hava Perisi
Mesaj Sayısı : 276 Kayıt tarihi : 08/07/13 Yaş : 32 Lakap : Kalpsiz, Sapık, Bencil
| Konu: Geri: Şansız Sihirbaz C.tesi Tem. 13 2013, 01:44 | |
| Yüzünde sabırsız bir ifadeyle sihirbazın gelmesini bekliyordu. Kız arkadan gördüğü kadarıyla hoş bir fiziğe sahipti. Elbisenin rengi bile ona göre seçilmiş gibiydi. Şimdilik kızla konuşmayı planlıyordu. Ama yaptığı hangi planı şimdiye dek gerçekleştirmeyi başarabilmişti ki... Hepsinde bir şekilde pürüzler ortaya çıkıyordu. Gerçi sonunda almak istediğinden son daha fazlasını elinde bulunduruyordu. Yine de bu planının tam olarak gerçekleşmediği gerçeğini değiştirmiyordu. Şu anda içinden bir ses bir konuşmadan çok daha fazlası olacağını söylüyordu. Sabırsız surat ifadesini kapıya diktiğinde hissettiği aura ile kızın giderek yakınlar olduğunu fark etti. Sonunda kızı tamamen görebilecekti. Beklediğime değse diye düşündü, içinden. Ama tersi olsa bile sihirbazını seçme gibi bir lüksü yoktu. Kız içeri girdiğinde ardındaki kapının kapanması ile attığı çığlık bir olmuştu. Kızın sesi oldukça güzeldi yani inlerken nasıl sesler çıkarabileceğini merak edecek kadar beğenmişti. Kız açıklamalarını yapmaya çalışırken sonunda dersi bahane ederek gitmeye çalıştı. Ne kadar da tatlı ve masum bir hareketti, yaptığı sanki Jace izin vermedikçe buradan gidebilecekmiş gibi. Kız elini kapıya attığında yerinden bir santim bile kımıldamadı.
"Bu düşüncen hoş ama ben izin vermedikçe burayı terk edemezsin, sihirbaz. Seninle konuşmamız gereken şeyler var".
Bu konuşmadan sonra aurası kendiliğinden karanlık bir halde aldı. Kızı hava elementini kullanarak kendine doğru çekti. Tam dibinde ise ellerini omzuna koyarak sabit durması için ufak bir büyü mırıldandı.
"Yakından daha güzel ve seksisin. Seni beklediğime gerçekten değdi ve sanırım bir planım daha suya düşmek üzere... Asıl planım sadece konuşmaktı ama şimdi nedense bu az gibi..." | |
|
| |
Isabel Flecther Sihirbaz
Mesaj Sayısı : 333 Kayıt tarihi : 29/05/12 Yaş : 33 Nerden : İstanbul
| Konu: Geri: Şansız Sihirbaz C.tesi Tem. 13 2013, 14:32 | |
| Derste olması gerekirken neden buraya geldiğini bilmiyordu. Astronomi pek ilgisini çeken bir şey değildi. Gece yıldızları izlemek güzel olsa da gezegenlerle kesin bir şekilde ilgilenmiyordu. Hayal kurmayı severdi ama roman okurken bir teleskopun ardından dikkatle saatlerce vakit geçirirken değil. Bu yüzden boş zamanlarını daha çok okulun kütüphanesinde, kafesinde ve ya göl kenarında vakit geçirirdi. Bu kulede gezegenlerle boğuşarak değil. Şimdiyse dersi olduğu halde burada olmasına bir anlam veremiyordu. Sahi neden gelmişti buraya? O hoş kokuyu hissettiğinde bedeninin kontrolünü kaybetmiş gibiydi. Ayakları ondan izinsiz hareket ediyordu. Kapıya geldiğinde çok kısa bir an için duraksamayı başardı. Mantığı burada olmasının yanlış olduğunu avazı çıktığı kadar bağırırken kapıyı açıp içeriye girdi. Kendine engel olamıyor oluşu sinirlerini bozsa da derin bir nefes alıp sakin kalmayı denedi. Tam o anda kapanan kapıyla çığlığı basması bir olmuştu. Kapının kendi kendine kapanmasını garip bulsa da odada yalnız olmadığını fark ettiğinde bu durumu sorgulamak için çokta zamanı olmamıştı. Telaşla durumu açıklamaya çalışırken birden durdu. İçinden bir ses şuan buradan gitmesinin daha iyi olacağını söylüyordu. Kulede bir erkekle tek başına olmak doğru değildi. Üstelik çocuk pekte tekin bir tip gibi durmuyordu. Beyninde tehlike çanları çalarken dersi bahane edip gitmeye kalktı.
Kapıya elini attığında duydukları şok olmasını sağlamıştı. Şaşkınlıkla ona dönerek '' Ne? ama sen… nasıl?'' diye sordu. Kendinin oldukça dikkatli davrandığını düşünüyordu. Kendisini görmüş olamazdı. Yoksa düşündüğü kadar dikkatli değil miydi? Hem kendisinin gücü olduğunu bilse de sihirbaz olduğunu nereden biliyordu? Onu daha önce derslerde görmediğine emindi. Peki o kimdi? Ya da neydi? Bunları düşünürken bedeninin hızla çekilmesiyle korkuyla yeni bir çığlık daha attı. Onun kim olduğunu bilmiyordu ama şimdiden sinirlerini bozucu olduğunu söyleyebilirdi. Omuzlarında ellerini hissedince geri giderek bu durumdan kurtulmaya çalıştığında kıpırdayamadığını fark etti. Lanet olsun sanki vücudu taş kesmiş gibiydi. Duyduklarından sonra sinirle '' Sende yakından daha sinir bozucusun! Kimsin ya da nesin bilmiyorum umurumda da değil. Bırak beni. '' dedikten sonra sinirle çocuğun başından aşağı bolca su dökerek '' Seninle konuşacak bir şeyimiz olduğunu sanmıyorum. Seni tanımıyorum bile konuşacak neyimiz olabilir ki? Ayrıca benimde planlarım var eğer hemen beni bırakmazsan o sudan çok daha fazlasıyla karşılaşırsın. Nefesini ne kadar süre tutabildiğini test etmek istemezsin sanırım.'' Dedi.
| |
|
| |
Jace Light Hava Perisi
Mesaj Sayısı : 276 Kayıt tarihi : 08/07/13 Yaş : 32 Lakap : Kalpsiz, Sapık, Bencil
| Konu: Geri: Şansız Sihirbaz C.tesi Tem. 13 2013, 18:34 | |
| Seksi güzel ilk çığlığı ile ilgisini çekmeyi başarmıştı. Şimdi ise gördüğü manzara oldukça hoşuna gitmişti. Onun sihirbazı olmak için oldukça şansız bir güzeldi. Sonuçta sihirbaz ve peri arasındaki bağı sadece güç için istiyordu. Onu korumak gibi bir derdi yoktu. Aslında onunla farklı şeyler yapmayı planlıyordu. Sonra ise aklına bir şey geldi. Aradaki bağ kurulduktan sonra gücünü kaybetmemesi adına bu kızın sağ kalması gerekiyordu. Bu da onu koruması için bir neden olabilirdi. Aynı şekilde çok sık görüşecekleri anlamına da geliyordu. Bu buluşmaların her birinde konuşmak ise istemediği bir şeydi. Bu kızın mutlaka tadına bakılacaktı. Çünkü içinden bir ses tadına bakması için adeta bangır bangır bağırıyordu. Kızın sihirbaz kelimesini duyduktan sonraki tavırları onu eğlendirdi. Her halde şansız sihirbaz, nerede hata yaptım ben diye düşünüyordu. Kızın hata yapıp yapmadığını bilmiyordu elbette, bildiği tek şey hissettiği auranın kızı ele verdiğiydi. Elbette sıradan insanların bundan haberi bile yoktu. Kızı güçleri ile önüne çektiğinde yüzündeki sinsi gülüş daha da sinsi bir hal aldı. Söylediği sözlerden hemen sonra konuşmaya başlamıştı.
"Seni istediğim zaman bırakırım, bu bana kalmış"
Daha söyleyeceği şeyler olsa da kızın kafasından aşağı geçirdiği su ile sırılsıklam olmuştu. Kızın gücünü bu sayede sormadan öğrenmişti. Öfke ise henüz duymadığı bir şeydi. Kızın söylediği kelimelerle kahkaha atarken üzerindeki gömleğin düğmelerini çözerek çıkarttı.
"Nefesimi sen ve ben bir havuzda çıplak bir haldeyken test edersin, güzelim"
Bu kelimelerin hemen ardından yeni bir su dalgasına maruz kalmamak için kızın gücünü kapattı. Ardından kızın üzerine bolca su sökerek sırılsıklam olmasını sağladı. Ona bir kaç adım yaklaştığında elleri kızın kalçalarını kavrayıp, bedenini bedenine yasladı. Ellerinin kızın bedeninde gezmeye başlaması fazla uzun sürmedi.
"İşte şimdi ödeştik sihirbaz, dokunduğum yerlerin ise oldukça hoşuma gitti. Konumuza dönecek olursak ben Jace senin perin oluyorum. Sadece tanışmak istedim sen ise savaş başlatmak, bende savaşıma evet diyorum ama benim istediğim şekilde..." | |
|
| |
Isabel Flecther Sihirbaz
Mesaj Sayısı : 333 Kayıt tarihi : 29/05/12 Yaş : 33 Nerden : İstanbul
| Konu: Geri: Şansız Sihirbaz Paz Tem. 14 2013, 16:34 | |
| Niyeti arkasına bakmadan çekip gitmekken çocuğun kendisine sihirbaz diye hitap etmesiyle olduğu yerde kalmıştı. İçinde engelleyemediği bir telaş benliğini ele geçirirken şaşkınlığını gizleyememişti. Beyni yaptıklarını, gücünü kullandığı zamanları hızla gözlerinin önüne getirirken nerede hata yaptığını bulmaya çalışıyordu. Oldukça dikkatli davrandığını düşünmüştü. Kahretsin düşünmekle kalmamış öyle de yapmıştı. Gücünü hiçbir zaman eğlence olsun diye kullanmamaya özen göstermişti. Zorunlu durumlarda yani ofelya’nın hayatını kurtarmak adına birkaç kez düşünmeden hareket etmiş olabilirdi. Belki onlardan birinde fark edilmişti.Aklında bunun gibi bir sürü düşünceyle çocuğun karşısında dururken meydana gelen olaylar sinirlerini tepesine çıkarmıştı. Çocuğun ukalalığı moralini bozarken hareket edemediğini fark etmek bardağı taşıran son damla olmuştu. Bolca suyu öfkeyle çocuğun başından aşağı boca ettiğinde onu tehdit etmekten geri kalmazken sırılsıklam hali bir nebzede olsa sinirini yatıştırmıştı. Onun üzerindeki gömleğim düğmelerini çözmeye başlamasıyla kafasını farklı bir yöne çevirip gözlerini yere sabitledi. Hay aksi onu ıslatmak öfkesini bir az olsun dindirmişti ama karşısında yarı çıplak kalmasını sağlamıştı. Duyduğu gıcık eden kahkahanın ardından işittikleri şaşkınlık ve öfkeyle ona dönmesini sağladı. Ses tonuna hakim olmaya çalışarak '' Benim daha iyi bir fikrim var. Sudan oluşan bir hortumun içinde tek başına nefesini ne kadar süre tutabileceğini hemen şimdi test etmeye ne dersin?'' diye sordu.
Hemen ardından bir su hortumu oluşturmayı denedi. Amacı elbette öldürmek değildi ama onu suyla duvara çarpmakta da bir sakınca görmüyordu. Lakin bir sorun vardı. Gücünü kullanamıyordu. Tekrar tekrar deneyip başaramayınca sinirle '' Kahretsin… Gücüme ne yaptın?'' diye sordu. Bu durum normal değildi ve tek bir açıklaması olabilirdi oda bu çocuğun bir şeyler yaptığı. Sözlerine karşılık beklerken başından aşağı bir anda dökülen suyla şok olmuştu. Sırılsıklam olmuştu. Öfkeyle dişlerini sıkarak '' Sen… sen gıcık, uyuz, sinir bozucu ukalanın tekisin.'' Dediği sırada kalçalarında hissettiği ellerle şok olurken '' A. Ne yapıyorsun bırak beni'' diyerek bu durumdan kurtulmaya çalışırken bedenini bir anda onun bedenine yaslanmıştı. Bedeninde onun dokunuşlarını hissederken içinde oluşan sıkıntı ve huzursuzluk hat safhadaydı. Bu duruma engel olmadığı için üzgündü. Kalbi colin’e aitken bu dokunuşlar kendini oldukça kötü hissettiriyordu. Duyduklarından sonra ses tonunu ayarlamaya çalışmaksızın '' Çek ellerini üzerimden. Dokunma bana. Seninin gibi bir peri istemiyorum. Bana ikidir sihirbaz diye hitap ediyorsun adım isabel ve perisiz hayatımdan son derece memnunum. Gerçi daha aklı başında ve ellerini benden uzak tutan bir periye hayır demezdim doğrusu.'' Diye bağırdı. | |
|
| |
Jace Light Hava Perisi
Mesaj Sayısı : 276 Kayıt tarihi : 08/07/13 Yaş : 32 Lakap : Kalpsiz, Sapık, Bencil
| Konu: Geri: Şansız Sihirbaz Paz Tem. 14 2013, 16:58 | |
| Nefesini test etme konusuna hiç karşı çıkmaksızın kabul etmişti. Ama elbette testin nasıl gerçekleşeceği ile ilgili kendine göre bir planı vardı. Bu güzel ve seksi kızla çıplak bir şekilde havuzda olmak oldukça hoş görünüyordu. Üstelik o bir hava perisiydi. Nefes almak onun için ne kadar kolaysa birini nefessiz bırakmakta o kadar kolaydı. Kızın yeni önerisi ile gülümsedi.
"Dene ve gör güzelim... Ne o gücünü kullanamıyor musun? Zavallı sihirbaz güçlerini mi kaybetmiş?"
Bu kelimelerle kahkahası büyürken kızı ıslak bıraktıktan sonra onu bedenine yaslamış elleri ile kalçalarını kavramıştı. Kızın dolgun hatları oldukça güzeldi. Çıplak bir şekilde havuz keyfi giderek daha ilgi çekici bir hal alıyordu. Kızın güçsüz çırpınışları karanlık aurasını ve yüzündeki sinsiliği arttırırken inatla ona daha fazla sokuldu. Elleri bedeninde gezinirken duyduğu kelimeleri umursamadı bile... Onu yavaşça yere yatırıp ıslak bedenini altına aldı.
"Isabel, sesin oldukça güzel ama artık susman gerek ve bunun için güzel bir yol biliyorum..."
Bu kelimelerden sonra kızın dudaklarına kapandı. Hareket etmeme büyüsünü yok etti. Ama hareket etse bile bedenini üzerinden atacak durumda değildi. Üzerindeki ıslak elbisenin askılarını aşağı indirirken dudakları boynuna ve oradan göğüslerine kaydı. Tadı çok güzeldi, sihirbazın ve şu an onu elde etmemesi için önünde hiç bir engel yoktu. Kızın üzerindeki elbiseyi yırtarak sadece siyah iç çamaşırları ile bıraktığında dudakları çıplak olan her yerinde gezinirken elleri göğüslerini sıkıyordu. Kızın korkudan titreyen kalbi daha çok zevk almasını sağlarken derin bir nefes alarak doğruldu. Tek bir büyü ile her ikisi de kurulanmış ve kıyafetleri üzerine giydirilmişti. Kızın üzerinden kalktığında yanına oturdu. Kaçmaması içinde bileğini sıkıca tutuyordu.
"Dinle beni Isabel, ortada bir gerçek var ki sihirbazlar perilerini seçemez ve elbette periler de sihirbazlarını. Sen benim sihirbazımsın ve bunu değiştiremezsin. Şimdi sana ihtiyacım var o yüzden bir sonraki karşılaşmamızda bir cadı ile anlaşma yapmış olucam ve ritüeli gerçekleştireceğiz. Eğer itiraz edersen inan bana başına gelecekleri hayal bile edemezsin..." | |
|
| |
Isabel Flecther Sihirbaz
Mesaj Sayısı : 333 Kayıt tarihi : 29/05/12 Yaş : 33 Nerden : İstanbul
| Konu: Geri: Şansız Sihirbaz Paz Tem. 14 2013, 20:41 | |
| Onu boğmakla tehdit ettiğinde yüzünde gördüğü gülümseme oldukça sinir bozucuydu. Karşılığında duyduğu ukala cevapla tehdidinin bir kısmını gerçekleştirme kararı vererek bir hortum oluşturmaya çalışmış başaramayınca da oldukça şaşırmıştı. Çocuğun sözleriyle bunun onun işi olduğunu anlarken başından aşağı dökülen su sinirden delirmesini sağlarken bedeninin onun bedenine yaslanmasıyla çırpınmaya başladı. Hareket edemeyen bedenine karşın tüm gücüyle ellerini kullanarak onu iterek kendinden uzaklaştırmaya çalışırken içinde bulunduğu çaresizlik onu çıldırtıyordu. Bedeninde gezinen eller kendini kötü hissetmesini sağlarken duruma isyan etmekten geri kalmamıştı. Onun tarafından yere yatırıldığında kalbi korkuyla olması gerekenden daha hızlı atarken ''Ya kalk üstümden '' diye bağırdı. Çocuğun söylediklerine karşılık verecekken dudaklarında hissettiği dudaklarla kalakaldı. Kahretsin hiç tanımadığı birinin dudakları dudaklarını sömürüyorken kendini daha berbat hissediyordu. Colin’e ihanet ediyormuş gibi hissediyordu kendini ve bu son derece kötü bir durumdu. Ondan kurtulmak için var gücüyle çırpınırken elbise askılarının aşağı indiğini fark ettiğinde içindeki korku daha da büyümüştü. Dudaklarındaki dudaklara karşılık vermeden çırpınmaya devam ederken öpücüklerin boynuna ve oradan daha aşağılara kaymasıyla gözleri dolmaya başladı.
Kendini konuşmaya zorlayarak ''Bırak beni. Lütfen. Bırak…'' dedi. Sesi titremişti. Üzüntüsü ve korkusu sadece gözlerine değil sesine yansımıştı. Elbisesi parçalara ayrıldığında çırpınışları ve itirazları artarken ağlamaya başladı. Bedeninde hissettiği öpücüklerden ve dokunuşlardan etkilenmemek için büyük çaba sarf ederek karşı koyuşuna devam ederken jace’in bir anda üzerinden kalkmasıyla rahatladı. Vücudunun bir anda kurulanarak kuru kıyafetleri üzerinde belirdiğinde gözlerini kapayıp derin bir nefes aldı. Bir süre kendini gelmeyi denerken gözlerinden gözyaşlarının usulca kayıp gitmesine izin verdi. Bir süre sonra kendini toparlayıp doğrulduğunda bileğini tutan perisi olduğunu öğrendiği ve nefret ettiği kişiye yaş dolu gözleriyle öfkeyle baktı. Duyduklarından sonra sinirle bileğini kurtarmayı denerken '' Çeker misin elini. İtiraz hakkım var demek işte bu güzel haber. Ayrıca beni tehdit etme'' diye bağırdı.
| |
|
| |
Jace Light Hava Perisi
Mesaj Sayısı : 276 Kayıt tarihi : 08/07/13 Yaş : 32 Lakap : Kalpsiz, Sapık, Bencil
| Konu: Geri: Şansız Sihirbaz Ptsi Tem. 15 2013, 16:33 | |
| Kızı bedenini altına aldığında bir an bile düşünmeden dudaklarına kapanmıştı. Tadı güzeldi ve dokunduğu tende hoşuna gitmişti. Islak bedeni okşamaya devam ederken bedeninden yayılan ısı her iki bedeni de ele geçirmeye başladı. Su nedeniyle titremeleri gerekirken ısınmaya başlamışlardı. Gerçi kızın hala titrediği bir gerçekti. Üstelik öpücüğüne karşılık vermediği de gözünden kaçmamıştı. Yinede bunu umursamadı, sonuçta tadına bakılması gereken tek şey dudakları değildi. Öpücüklerine bedenine kaydığında tatlı teni onu kıza daha çok iterken kızın korkusunu iyiden iyiye hissetti. Birinin perisi olması onun duygularını da hissetmek olduğunu bilmiyordu. Ama şu hissettiği korkunun kendisi olmadığına göre bu sihirbazın olduğu açıktı. Kızı korkudan öldürmek istemediğinden üzerinden kalktığında ikisini de kuru kıyafetlerle giydirdi. Sonrasında ise yapması gereken açıklamayı yapmıştı. Bu kız hemen evet derse elinden kurtulacaktı ama ya hayır derse... Hayır dan hoşlanmadığını en ince ayrıntısına kadar kıza öğretecekti. Kız ellerinden kurtulmaya çalışırken yaş dolu gözlerle ama buna rağmen öfkesini tüm sesine yansıtarak konuşmaya başladı. Kızın sözlerine karşılık alaylı bir kahkaha attıktan sonra onu çekerek nefesi yüzüne değecek kadar yaklaştırdı.
"Sana itiraz hakkı verdiğimi söylemedim. Eğer itiraz edersen başına gelecekleri hayal bile edemeyeceğini söyledim. Hala ağzından kabul ettiğine dair hiç bir kelime çıkmadığına göre sanırım sana hayal edemeyeceğin bazı şeyleri göstermeliyim."
Konuşmanın ardından kızı altına aldı yeniden, bedenin bedenine bastırdığında dudaklarına kapandı. Bu sefer kızın direnci kırılana dek öpüşünü bir an olsun kesmedi. Elleri ise bedenini baştan çıkarmaya devam etti. Kızın eteğini yukarı kaldırarak kadınlığını okşamaya başladı. Eli ise göğüsü sıkıştırmaya başlamıştı. Sonunda kız bir saniye bile olsa öpücüğüne karşılık verdiğinde ondan uzaklaştı.
"Buna sabah kadar devam edebilirim hatta sana sahip olana kadar Isabel. Elbette hayal edemeyeceğin kısımlar sadece bedeninin tadına bakacak olmam değil. Daha farklı şeylerde yapabilirim. Şimdi bana yeniden cevap ver kabul ediyor musun? Buna karşılık gitmene izin vericem" | |
|
| |
Isabel Flecther Sihirbaz
Mesaj Sayısı : 333 Kayıt tarihi : 29/05/12 Yaş : 33 Nerden : İstanbul
| Konu: Geri: Şansız Sihirbaz Ptsi Tem. 15 2013, 21:52 | |
| Vücudunda hissettiği öpücüklerle içindeki korku büyürken telaşla altında çırpınma devam ediyordu. Gözlerindeki yaşlar üzüntüsünü ve çaresizliğini gösterircesine akmaya başlamıştı. O bu durumda olmayı hak edecek ne yapmıştı ki? İçinde bulundukları durumun gittiği yeri düşündükçe kalbi sıkışıyor colin’i hiç istemese de aldatmış olacağı gerçeğiyle daha çok ağlıyordu. Nefes alışları korkuyla daha da hızlanırken çocuğun üzerinden kalkmasıyla rahat bir nefes aldı. Normale dönmeye çalışırken duyduklarıyla yattığı yerden hızla doğrularak kendine korkunç dakikalar yaşatmasına aldırmaksızın tehdit eden kişiye öfkeyle bağırırken bileğini kurtarmak için uğraşıyordu. Alay dolu kahkahası zaten gergin olan sinirlerini iyice gererken bir anda jace’in nefesi yüzüne çarpacak kadar ona yaklaştığında kanı dondu.
Hareketsizce hatta soluk bile almaksızın onu dinlerken duydukları hiçte hoşuna gitmemişti. Telaşla '' Ama..'' diye başlayan karşı çıkma cümlesi kendini yeniden onun altında dudaklarını ise dudaklarında bulduğunda yarım kalmıştı. Dudaklarındaki dudaklara inatla karşılık vermezken jace bedenini bedenine bastırdığı için hareket edemediğinden bu durumdan kurtulmak içinde bir şey yapamıyordu. Bedenindeki baştan çıkaran dokunuşlara ve tatlı öpücüğe ne kadar karşı koymaya çalışsa da bir süre sonra hiç istemese de ona karşılık vermişti. Gözlerinin önüne sevgilisi geldiğinde kalbi vücudunun kontrolünü eline geçirerek buna bir son vermişti. Bu durumdan son derece pişman bir şekilde kendini geri çeken perisinin sözlerini dinledikten sonra sinirle '' Tamam. Lanet olsun. Tamam. Kabul ediyorum git kimle konuşacaksan konuş şu ritüeli bir an önce yapalım ve ikimizde kendi hayatlarımıza dönelim. Şimdi bırak beni'' dedi.
| |
|
| |
Jace Light Hava Perisi
Mesaj Sayısı : 276 Kayıt tarihi : 08/07/13 Yaş : 32 Lakap : Kalpsiz, Sapık, Bencil
| Konu: Geri: Şansız Sihirbaz Salı Tem. 16 2013, 00:56 | |
| Kızdan onay almadan buradan gitmemekte kararlıydı. Kızın tatlı teni, harika dudakları ile onunla sabaha kadar bu şekilde takılabilir, bundan da zerre pişman olmazdı. Kızın inadının kırılacağını ise akan göz yaşları gayet net bir şekilde açıklamıştı. Yinede itiraz edecek gibi dil dökmesi sabrını taşımaya yetmişti. Ne kadar pislik olabileceğini şimdiye dek tatlı kızın anlayacağını sanıyordu. Ama görünen o ki biraz daha zor kullanması gerekiyordu. Kızın harika bedenini altına aldığında yeniden dudaklarına kapandı. Bu kez onun direncini kırana dek buna yapmaya kararlıydı. Bu bir saniyelik bir olay olsa da ona karşılık vermesi ile o andan zevk aldı. Sonra kız yine çırpınmaya başlamıştı. Kızın bu durumu aklına iki şey getiriyordu. Kız uya bakire olduğu için korkuyordu ya da sevdiği erkeği aldatmak istemeyen aptal bir aşıktı. İkinci durumun gerçek olmasını daha fazla istedi bir an... Çünkü aşık olduğu çocuk her kimse Isabel'e yaklaşmak ve istediklerini yaptırmak için harika bir silah olabilirdi. Aslında daha çok bir tehdit mekanizması... Kızdan yeniden ayrıldığında son kez bir konuşma yaptı. Yine itiraz duyarsa bu kez kızın tatlı tenine sahip olana dek durmayacaktı. Kızın kabul eden tavrı ile yüzünde vahşi bir gülümseme belirdi. Artık bir sihirbazı vardı. Sırada ise ritüel için bir cadı bulması gerekecekti. Kızın gözlerinin içine baktı bir süre ve onu yeniden kendine doğru çekti.
"Gördün mü güzelim? Kabul etmek o kadar da zor değil. Ben cadı ile konuştuğumda seni bulmaya gelirim ve ritüeli gerçekleştirebiliriz."
Kızı iyice çektiğinde harika dudaklarını bir süre daha sömürüp dişlerini alt dudağına geçirip onu ısırdı. Geriye çekildiğinde kızın hareket kabiliyetini ve yeteneğini verdiğinde ayağa kalktı. Ayrılmadan önce kısa bir cümle kurdu sonrasında ise ortadan kayboldu, sanki hiç var olmamış gibi...
"Özle beni güzelim, çok yakında görüşürüz." | |
|
| |
Isabel Flecther Sihirbaz
Mesaj Sayısı : 333 Kayıt tarihi : 29/05/12 Yaş : 33 Nerden : İstanbul
| Konu: Geri: Şansız Sihirbaz Salı Tem. 16 2013, 19:52 | |
| Üzerindeki ukala, gıcık,sinir bozucu,uyuz ve odun kişiliğin perisi olduğuna inanmak istemiyordu. Kendisini korkutmak için elinden geleni yaptıktan sonra pişkin bir tavırla amacının sadece konuşmak olduğunu söylemesi sinirlerini tepesine çıkartmıştı. Sonrasında olanları ise düşünmek dahi istemiyordu. En kötüsü de tamamen onun insafına kalmış olmasıydı. Her başı sıkıştığında baş vurduğu yeteneği bu sefer yanında yoktu. Onun öpücüğüne sadece saniyeler içinde karşılık verip dursa da içindeki suçluluk duygusu katlanarak artmış ve bu yaptığına pişman olmuştu. Colin’i aldatıyormuş hissi benliğini ele geçirirken durumun daha da ileri gitmemesi için kabul etti. Jace’in kabul ederse onu bırakacağı sözüne inanmayı tercih etmişti. Başka seçeneği yoktu. Kabul ettikten sonra çocuğun üzerinden kalkmasıyla doğru kararı verdiğini anladı. Yattığı yerden hızla doğrulup elbisesinin açılan eteklerini ve aşağı düşen askılarını düzeltti. Ukala perisinin onu kendisine çekmesiyle sinirli gözlerini onun gözlerine dikerek elinden kurtulmaya çalışırken ''Tamam. İstediğini yapıp ritüeli kabul ettim. Sende dediğini yap ve gitmeme izin ver’ '' dedi. Bu davranışları jace tarafından daha çok çekilerek dudaklarının yeniden sömürülmesine neden olmuştu. Bu kez öpücüğe karşılık vermedi. Tepkisizce buna son vermesini bekledi. Onun kendisini bıraktıktan sonra söyledikleriyle ''Senden nefret ediyorum. '' Diye bağırdı. O gittikten sonra ise koşarak kuleden ayrılıp güvenli kalabalığın arasına karıştı.
| |
|
| |
| Şansız Sihirbaz | |
|